CUMHURİYET DÖNEMİNE IŞIK TUTAN İKİ HEYKELTIRAŞ; MAHİR TOMRUK VE ALİ NİJAT SİREL



Benzer belgeler
T.C. KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI TÜRKİYE KÜLTÜR PORTALI PROJESİ SANAT TARİHİ TÜRK HEYKEL SANATI HEYKEL SANATINDA GERÇEKÇİ YORUMLAR

GÜZEL SANATLAR FAKÜLTESİ SANAT VE TASARIM FAKÜLTESİ MİMARLIK VE TASARIM FAKÜLTESİ GÜZEL SANATLAR TASARIM VE MİMARLIK FAKÜLTESİ

Derya UZUN AYDIN 1 NÜ HEYKELİN TÜRK SANATINDAKİ YERİNE BİR BAKIŞ

Batılılaşma Döneminden Günümüze Türk Sanatı. Öğr.Gör. Elif Dastarlı

Atatürk ve Yurt İçi Anıtları

GAZİ ÜNİVERSİTESİ ÇORUM İLAHİYAT FAKÜLTESİ DERGİSİ

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI MİMARLIK BİLGİSİ CUMHURİYET DÖNEMİ I.ULUSAL MİMARLIK II.ULUSAL MİMARLIK

OSMAN HAMDİ BEY ŞEKER AHMET PAŞA HAZIRLAYAN: MEHMET KURTBOĞAN

Batılılaşma Döneminden Günümüze Türk Sanatı. Öğr.Gör. Elif Dastarlı

DERS TANITIM BİLGİLERİ (TÜRKÇE)

Çağdaş Sanatımızda Son Osmanlı OSMAN HAMDİ KAYA ÖZSEZGİN

TÜRKİYE DE MÜZECİLİK VE MÜZECİLİK TARİHİ

Sakıp Sabancı Müzesi Sakıp Sabancı Cad. No:42 Emirgan İstanbul

T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük SANAT VE SPOR - ÇAĞDAŞ TÜRK KADINI - SOYADI KANUNU

KÜLTÜR VE SOSYAL IŞLER MÜDÜRLÜĞÜ FAALİYETLERİ EYLÜL 2015

KİTAP TANITIMI. Necmi UYANIK

4. Uluslararası İzmir Heykel Çalıştayı Katılımcıları Belirlendi 1- AMANCİO GONZALES

Aziz Ogan: Kültürel ve Tarihsel Hazinelerin İzinde Bir Arkeolog ve Müzeci

Necip Fazıl ın Yaşamındaki Düşünce Labirentleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

HAKKI ATAMULU HEYKELLERİ VE BU BAĞLAMDA UYGULAMALAR. Nuray ÇETİN YÜKSEK LİSANS TEZİ BİLEŞİK SANATLAR ANASANAT DALI

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ

D GRUBU RESSAMLARININ TÜRK RESİM SANATININ GELİŞİMİNE OLAN KATKILARI 1

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

SPONSORLUK BİLGİ DOSYASI

BAKIŞ PORTRE FOTOĞRAFININ DEĞİŞEN YÜZÜ BANK OF AMERICA KOLEKSİYONUNDAN 3 EKİM OCAK 2013 SORULAR:

RESSAM ŞEVKET DAĞ IN HAYATI VE SANATINA GENEL BİR BAKIŞ AN OVERVIEW OF THE LIFE AND ART OF THE PAINTER ȘEVKET DAĞ

Adı: REMBRANDT HARMENSZOON VAN RİNJN Doğum: 15 Temmuz 1606 Leiden Hollanda Milliyeti: Hollandalı Sanat Akımı: Lüministik sanat Alanı: Resim Baskı

-DERS PLANI- Görsel Sanatlar Dersi. Müze Bilinci (Atatürk Anıtları) 2 Ders Saati (40+40dk)

KÜLTÜR VE SOSYAL İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ FAALİYETLERİ MART 2015

SANAT TARİHİ BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ PROGRAMI

OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

GÜNLÜK (GÜNCE)

MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK MÜZESİ

ÖZ GEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: Oğuzhan KARABURGU 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu:

Sanat Tarihi (EÜT 141) Ders Detayları

T.C. KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ YÖNETİM KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

LİDERLİKTE KOÇLUK BECERİLERİ EĞİTİMİ

NESLİHAN AYDINLIOĞLU EŞİN BİRİKİMLERİM VE BİRİKTİRDİKLERİM

(Fotoğrafta yalınlık örnekleri)

AKADEMİK ÖZGEÇMİŞ YAYIN LİSTESİ. : Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Telefon : (0212) : abulut@fsm.edu.tr

Konu : Atatürk Heykelleri, anıtlar ve bunları yapan heykeltıraşlar.

GİRNE AMERİKAN ÜNİVERSİTESİ EĞİTİM FAKÜLTESİ OKUL ÖNCESİ ÖĞRETMENLİĞİ AKTS. Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Dersin Kodu TAR - 102

Savaş ve Barış: "Kurtuluş Savaşından Cumhuriyet'in ilk Yıllarına Türk Resminden Kesitler"

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİNE GİRİŞ

A. KÜLTÜREL FAALİYETLER VE TANITMA ETKİNLİKLERİ : Şubat 2004, Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarına (EMITT) katkıda bulunuldu.

Eğitim Tarihi. Eğitimin Doğuşu ve Gelişimi

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları. Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu

Batılılaşma Döneminden Günümüze Türk Sanatı. Öğr.Gör. Elif Dastarlı

İSTANBUL UN İZDÜŞÜMLERİ

BİLİŞİM SUÇLARIYLA MÜCADELEDE ÜNİVERSİTE VE EMNİYET İŞBİRLİĞİ: BİR EĞİTİM SÜRECİ

ÖZGEÇMİŞ. Yrd. Doç. Dr. Hacı YILMAZ

NO ADI SOYADI AİDATLAR GÖZGÖZ SEFER GÖZGÖZ 60,00 60,00 60,00 60,00 2 ERCAN GÖZGÖZ 60,00 60,00 60,00 60,00

ATATÜRK ün Balmumu Heykelleri

ŞANLIURFA İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ YAYINLARI. Konusu: Urfa Üzerine Yazılmış Şiir Seçkisi

KONURALP TEKNİK GEZİ RAPORU

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ RESİM ANASANAT DALI. Tekin BAYRAK ÇAĞDAŞ TÜRK RESMİNDE KÜBİST EĞİLİMLER YÜKSEK LİSANS TEZİ

YILLARI ARASINDA AVRUPA DA EĞİTİM ALAN SANATÇILARIMIZIN ÜLKEMİZDEKİ SANAT EĞİTİMİNE KATKILARI

Prof. Tamer Başoğlu Işık Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi / Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü tamer.basoglu@isikun.edu.tr

TÜRK HEYKEL SANATINDA FİGÜRATİF VE SOYUT ANLAYIŞIN ÖNCÜ TEMSİLCİSİ: ZÜHTÜ MÜRİDOĞLU

KÜLTÜR VARLIKLARI, ANITSAL YAPILAR, SİTLER vb. ÇEVRE VE PEYZAJ TASARIMI

MÜZİK KÜLTÜRÜ Editörler

EYD 536 Öğretmen Eğitimi Yaklaşımları. Dr. Ali Gurbetoğlu

PLASTİK SANATLAR VE ÇEVRE KENTSEL, KIRSAL

Yrd. Doç. Dr. Kemal Çiftçi

Baskı. Kitap Matbaacılık. Kapak Tasarım. Melih ÇOBAN. Aralık 2015 ISSN: İsteme Adresi. Kalem Uluslararası Eğitim ve İnsan Bilimleri Dergisi

İ m t iy a z S a h ib i. Hakan YILMAZ. Editörler. Yard. Doç. Dr. Nevzat Gündağ Yard. Doç.Halide Arslan Hakan YILMAZ Dr. Suzan Akkuş.

Sayın Hava Kuvvetleri Komutanım, Kıymetli konuklar,

Bilim,Sevgi,Hoşgörü.

FATİH SULTAN MEHMET İN Sarayları

. Uluslararası Akdeniz Karpaz Sempozyumu: Lefkoşa - KKTC

HAT SANATINDAN ENSTANTANELER İSMEK HÜSN-İ HAT HOCALARI KARMA SERGİSİ

RECENT PERIOD TURKISH STUDIES

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı ve Soyadı: CEM DOĞAN. 2. Doğum Tarihi: Unvanı: DOÇENT. 4. Öğrenim Durumu: Sanatlar Üniversitesi. Sanatlar Üniversitesi

Contemporary Istanbul 2014

ÖZGEÇMİŞ. 2 Ünvanı : Prof.Dr. 4. Öğrenim Durumu: Derece Alan Üniversite Yıl Lisans

DENİZLİ (20) ESKİMÜFTÜ BEREKETLİ DENİZLİ BELEDİYESİ HACIKAPLANLAR ESKİMÜFTÜ UÇANCIBAŞI ESKİMÜFTÜ HACIKAPLANLAR HATİPOĞLU KAYALIK HALLAÇLAR GÜRCAN

Osmanlı nın ilk hastanesi:

ÖZGEÇMİŞ VE ESERLER LİSTESİ

Yard. Doç. Dr. Ali AHMETBEYOĞLU

Mimarlık Sanat ve Propoganda (MMR 520) Ders Detayları

14. ÇALIŞMA EKONOMİSİ VE ENDÜSTRİ İLİŞKİLERİ KONGRESİ

İHTİŞAMLI BİR SATIŞ OFİSİNE DAVETLİSİNİZ

MODERN TÜRK HEYKEL SANATININ DOĞUŞU Özet

Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) İhtisas Komitesi. Prof. Dr. Öcal OĞUZ Komite Başkanı

Reklam Ürünleri Satış Müdürümüz Aydın ALTUN ile Söyleşi Gerçekleştirdik.

Şirketin en büyük ürün sergisi Hörmann 6000 m² den daha büyük alanda yeni eğitim ve sergi merkezinin açılışını yapıyor

GELİN MESLEK SEÇELİM Güven Derman > guvenderman@gmail.com

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Konu:14.YÜZYIL BEYLİKLER DÖNEMİ MİMARİSİ

AKÇAABAD VAKFIKEBĠR NÜFUS KÜTÜĞÜ - ( )

NEDİR? TMMOB GIDA MÜHENDİSLERİ ODASI ÖĞRENCİ TEMSİLCİLİKLERİ 4/24/2014

YAŞAR ÜNİVERSİTESİ MİMARLIK FAKÜLTESİ İÇ MİMARLIK VE ÇEVRE TASARIMI BÖLÜMÜ AKADEMİK YILI DERS PROGRAMI

EĞİTİM BİLGİLERİ

26 I MİMARİ I TEPE PENCERELİ EVLER. Tekirdağ da Rakoczi nin Evi. Günümüzde Rakoczi Müzesi olarak kullanılmaktadır.

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Tekstil M.Ü.G.S.Fakültesi

Sanatın Tanımını yaparmı sınız Nurdan Gül Kökten

İÇ MİMARLIK STAJ ÇALIŞMALARI / UYGULAMALARI GENEL YÖNETMELİK. 2. Staj Çalışmalarının İçeriği; Süresi ve Yeri Toplam 70 İş Günü Zorunlu

TEMAS - 2 / CONTACT - 2. Grup Resim Sergisi / Group Exhibition

( ) FOTO 1: Cezmi SEVGİ hocamız, bölümümüzün değerli hocaları, Asaf KOÇMAN, İbrahim ATALAY ve Erkan ŞEN

Transkript:

ISSN: 2147 3390 DOI: Year: 2013 Spring Issue:3 CUMHURİYET DÖNEMİNE IŞIK TUTAN İKİ HEYKELTIRAŞ; MAHİR TOMRUK VE ALİ NİJAT SİREL Öğr.Gör.Derya UZUN AYDIN ÖZET İlk Cumhuriyet kuşağı, artık Cumhuriyeti ve yeni ideolojiyi yansıtmayı düşünmekte, ancak birbirlerini tekrarlayan ve yaratıcılıktan uzak anlayıştan da uzak kalmaya çalışmaktadır. Genel anlamda figürlü çalışmalara ağırlık veren sanatçılar, 1950 ve sonralarında ağırlığı soyut eserlere vermişlerdir. Bu dönem sanatçılara iki önemli isim öncülük eder; Mahir Tomruk ve Nijat Sirel Anahtar Kelimeler: Heykel, Anıt, Mahir Tomruk, Nijat Sirel Jel Kodu: Z00 IN LIGHT OF THE REPUBLIC OF INVOLVING TWO SCULPTURE; MAHİR TOMRUK AND ALİ NİJAT SİREL ABSTRACT The first generation of the Republic, no longer reflect the thinking of the Republic and a new ideology, but also to stay away from understanding each other away from repetitive work and creativity. In general, studies focusing on figurative artists, abstract works of the 1950s and afterwards gave weight. Artists of this period leads to two important names; Mahir Tomruk and Nijat Sirel... Key Words: Sculpture, Monument, Mahir Tomruk, Nijat Sirel Jel Code: Z00 Batman Üniversitesi, MYO-Geleneksel El Sanatları Programı, Sanat Tarihçisi, calukya@gmail.com

GİRİŞ Heykel denilince akla anıt eserler de gelmektedir. Genel olarak anıt anlayışının, Cumhuriyet dönemi ile başladığı düşünülmektedir. Aslında Cumhuriyet dönemi öncesindedaha Osmanlı zamanında- birçok anıt denemesine tanık olunmaktadır. İstanbul-Hava Şehitleri Anıtı=Tayyare Abidesi, Özgürlük Anıtı (Hürriyet Abidesi) bunlardan birkaç örnektir. (İnal, 2005, s.112-3). Kaya, 2006, s.145-156). Osmanlı da gerçekleştirilen ilk anıt uygulaması olarak Hürriyet Abidesi (Abide-i Hürriyet Anıtı) kabul edilmektedir. Anıtın açılış tarihi 24 Temmuz 1911 i işaret eder. Yapıt, 31 Mart gericilik hareketleri esnasında (13 Nisan 1909 ) şehit düşenler adına yapılmıştır. (Erkmen, 2008, s.108-117, Cezar, 1986, s.83-85). Genel olarak bu ilk anıtlar figürsüz olup, birer sütunu andırır biçimde yapılmışlardır. İlk figürlü anıt örneği olarak Sarayburnu Atatürk Heykeli ismine rastlanmakla birlikte, Sivas-Hafik ilçesinde yapılmış olan Osman Gazi Büstü nün aslında ilk figürlü anıt örneği olduğunu kaynaklar kanıtlamaktadır. (R.1). (Yeşilkaya, 2002, s.147-153, Alsaç ve Alsaç, 1993, s.71). 1917 yılında Urfa da bir Atatürk anıtı yapıldığı ve bu anıtın ilk anıt olduğu da söylenmektedir. Anıt sonradan, bugünkü yeri olan Diyarbakır-Mardin-Gaziantep yolu kavşağına taşındı denmekle birlikte, şimdiki akıbeti hakkında net bir bilgiye ulaşılamamıştır. (Çelebi, 2002, s.2-3). R. 1: Osman Gazi Büstü Kaynak: Mevlüt Çelebi, İzmir Gazi Heykeli, İzmir-Temmuz 2002, s. 2-3. 2

Cumhuriyet devri ve Atatürk sayesinde anıt ve heykel anlayışına daha fazla önem verilmeye başlandığı, bilinen bir gerçektir. Gazi her dem güzel sanatların tüm dallarını önemsemiş ve halkını bu konuda teşfik etmiştir. Onun sanata verdiği değer, her daim söylemlerinden de anlaşılmaktadır; şunu da önemle tevarüz ettirmeliyim ki, yüksek bir insan cemiyeti olan Türk milletinin tarihi bir vasfı da, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin yüksek karakterini, yorulmaz çalışkanlığını, fıtrî zekasını, ilme bağlılığını, güzel sanatlara sevgisini, milli birlik duygusunu mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek inkişaf ettirmek milli ülkümüzdür. (Elibal, 1973, s.39). Anıtlar, Gazi Mustafa Kemal, Cumhuriyet gibi konulara değinmekle birlikte, Türk tarihinde önemli rol oynayan kişiler ve olayları da konu edinmektedir. (Berk, Gezer, 1973, s.57, Tansuğ, 2008, s.209). Cumhuriyet devrinde Atatürk heykelleri yapılırken salt amaç, bir liderin heykelini yapmak değildir. Bu gayeden daha öte amaç, yaşanan zaferi ebedileştirmek ve yeni ideolojiyi benimsetmektir. (Gezer, 1981, s.40-39). Tüm bunlara rağmen bilinen bir gerçek varsa o da, henüz Türk toplumunda çok büyük boyutlarda anıt eser yapacak ne teknik uzmanlara, ne de gerekli araç-gereçlere ya da atölyelere sahip olunamadığı gerçeğidir. Bu durum da anıt heykel çalışacak Türk sanatçıların yetişmesi gecikmiştir. Bu sebeple de, uzun dönem küçük boyutta eser üreten sanatçılarımız olmuştur. Neticede de, özellikle Cumhuriyet in ilk devirlerinden itibaren yabancı heykeltıraşlar ilk anıtlarımızı yapmak durumunda kalmışlardır. Bu durum, sürekli eleştiriye maruz kalmıştır. (Tansuğ, 2008, s. 204, Şenyapılı, 2003, s.95). Ayrıca, toplumun bilinçsizliği ve heykel dökümünün yurtta gerçekleştirilmesinde geç kalınması da yaşanan sorunlar arasındadır. (Özsegin, 1986, s.91-2). Heykel sanatının tam olarak oluşamadığı bir süreçte, heykel dökümünden söz etmek de mümkün olamamaktadır. Bu doğrultuda, yabancı sanatçılar dahi yaptıkları çalışmalarının bronz dökümlerini kendi ülkelerinde gerçekleştirirler. Döküm için önemli gelişme 1930 lu yıllarda yaşanır. Kenan Yontuç 1937 yılında, bir Macar Ustasını yurda getirtir. Bu kişinin adı; Fidzek Karoly dir. Fidzek, Tünel başındaki Narmanlı yurdunda bir Dökümhane kurar. Ve beraberinde çalışmak üzere yanına da çıraklar alır. Bu kişiler ilk dökümcülerimiz olarak tarihe geçerler. Döküm sanatçılarımız Orhan Yurdagül, İzak Amon ve Hayrettin Kocaer dir. Bu kişiler, Fidzek tarafından usta olarak yetiştirilmeye çalışılırlar. Bir de Yusuf Akpınar isimli bir ustadan söz edilmektedir. Hayrettin Kocaer in atelyesini sonradan Ferit Özşen 3

devralacaktır. Özşen, ilk kez mum yok etme tekniği ile döküm uygulaması nı başlatan isim olur. (Özdemir, 1997, s.2008, İnal, 2005, s.112-123). İlk Cumhuriyet kuşağı, artık Cumhuriyeti ve yeni ideolojiyi yansıtmayı düşünmekte, ancak birbirlerini tekrarlayan ve yaratıcılıktan uzak anlayıştan da uzak kalmaya çalışmaktadır. Genel anlamda figürlü çalışmalara ağırlık veren sanatçılar, 1950 ve sonralarında ağırlığı soyut eserlere vermişlerdir. Bu dönem sanatçılara iki önemli isim öncülük eder; Mahir Tomruk ve Nijat Sirel MAHİR TOMRUK (1884-1949) VE YAPITLARI İstanbul doğumlu sanatçı, 1910 yılında Güzel Sanatlar Okulu na girmiştir. Kendisi ilk heykel eğitimini Oskan Efendi den aldıktan sonra, İhsan Özsoy atölyesine devam eder. 1916 da öğrenimini tamamlayan sanatçı ardından Münih e gider. Burada Prof.Kurtz ve Blecker in atelyelerinde çalışmalarını sürdürür. Almanya da sergilere iştirak ettikten sonra, yurda döner ve bir süre bağımsız çalışır. 1926 yılında Güzel Sanatlar Okulu na modölaj öğretmeni olan Tomruk, 1933 yılında emekliye ayrılır. Ancak, okulla ilişkisini kesmez ve heykel bölümünde profesörlüğe başlar. (Arseven, t.y. s.20, Berk, 1937, s.21, Giray, 1999, s.491-95). Sanatçı, genel anlamıyla sadelikten yanadır. Bu bağlamda eski Türk eserlerini incelemekten hoşlanır. Klasik ve akademik tarzda eserler üretir. Doğanın tarafında olup, gerçekçi tavrıyla dikkat çeker. (Köksal, 1983, s.32-35). Heykelde malzeme olarak özellikle mermeri tercih eden sanatçı, Alman Neo-klasizmin etkilerini eserlerinde yansıtmaktadır. Anıtsal heykeller yapmaktan da hoşlanan Tomruk, Yunan ve Roma heykellerine de ilgi duymaktadır. (Arseven, t.y. s.20, Osman Hamdi Bey den Günümüze Güzel Sanatlarda Kim Kimdir?, 1995, s.31). Mahir Tomruk, diğer sanatçılarda olduğu gibi büst çalışmalara ağırlık vermiştir. Ona göre bir heykel küçük teferruattan teşekkül eden bir bütün değil, fakat küçük teferruata ayrılabilen bir bütün olmalıdır. Dengeli ve durgun kişiliği yapıtlarına da yansımaktadır. Ayrıntılarda, hareketsiz ve durağan ifadeler, donuk hatlar, ve sadelik dikkate değerdir. Örneğin, gözlerde, saç ve alında gerçekten soyutlanmalar seçilir. (Arseven, t.y. s.20). Sanatçı Lembruck, Bourdelle ve Hildebrant ı da beğenmektedir. (Okay, 1991, s.15-24). Yine, sanatçının etkilendiği isimler arasında yer alan Aristide Maillol (1861-Banyuls-sur-mer, 1944-4

Perpignan) Fransız bir heykeltıraştır. Rodin in romantik etkilerini kendi klasik tanımıyla yorumlayan sanatçının bir süre, ahşap heykel çalışmaları yaptığı bilinmektedir. Kendisi 20.yüzyıl da özellikle heykel sanatına yön verir. Özellikle Akdeniz isimli çalışmasıyla tanınan sanatçı, ideal güzellikten yanadır. Maillol heykel kavramını; yazınsal bildirilerden ve mimari bağlamlardan sıyrılan ve tümüyle özgür bir sanat dalı olarak ifadelendirir. (Tükel, 2008, s.986-7). Tomruk un etkilendiği sanatçılardan olan Wilhelm Lembruck da (1881- Meiderich, 1919-Berlin), Alman bir heykeltıraştır. Kendisi, Dışavurum akımının heykeldeki önemli temsilcilerindendir. İlk çalışmalarında klasik ve doğalcı yaklaşımlar önem kazanmaktadır. Sanatçı, çoğunluk çıplak figüratif çalışmalar yapar. Kadın figürlerinde daha dingin ve ağırbaşlı bir hava sezinlenirken, erkek figürlerinda acı ve melankoli hâkimdir. (Kür,2008, s.943-44). R. 2: Mahir Tomruk, Mimar Ernst Egli Başı İRHM Sanatçı burada, ünlü Mimar Ernst Egli yi betimlemiştir. Bu büst çalışma, bronz malzemeyle sağlam ve dayanıklı bir hale getirilmiştir. Çalışmada göz, burun, ağız ve saçların detaylı ve özenli olarak işlendiği görülmektedir. (R.2). 5

R.3: Mahir Tomruk Fazıl Tomruk Başı,İRHM Sanatçının yukarıdaki yapıtında, gerçekçi detaylar dikkat çekmektedir. Muhtemelen dolgun yüz hatlarına sahip olan Fazıl Tomruk, olduğu gibi aksettirilmiştir. Uzun bir yüz, dolgun yanaklar ve boyunla birleşmiş çene kısmı; ayrıntılarda beliren özellikler olmaktadır. Geriye doğru taranmış saçlar, geniş alnı ön plana çıkarmaktadır. Dolayısıyla sanatçı durağan bir hava ve donuk bir ifade belirlemiş olmaktadır. Bu Natürelist anlayışla oluşturulan görüntü, büstü diğerlerinden farklı kılar. (R.3). 6

ALİ NİJAT SİREL (1898-1959 ) VE YAPITLARI Mahir Tomruk ve Nijat Sirel, Türk heykel sanatının önemli iki ismidir. Bu iki isim, Cumhuriyet dönemi heykel sanatı adına ilk öncü isimler olarak tanınmaktadır. Aynı zamanda, Cumhuriyet Türkiyesi nin ilk Türk heykeltıraşlarını yetiştiren öncüler olmaları da unutulmamalıdır. (Renda, 2002, s.138-145, Giray, 1999, s.491-95). Nijat Sirel, İbrahim Şazi Bey ve Yennevveva nın çocukları olarak Amasya da doğar. Kardeşi de ressam Harika Sirel Lifij dir (Avni Lifij ile evlidir). İstanbul Sultanisi nde gördüğü eğitim ardından, Sirel in 1915 yılında heykel eğitimi için Almanya ya gönderildiği bilinmektedir. Burada Münih Güzel Sanatlar Akademisi nde eğitim gören Sirel, Prof. Kahn ın (Hahn) atelyesinde çalışır. Kısa süre bağımsız çalışan sanatçı, 1922 de yurda döner ve ardından İzmir Lisesinde resim öğretmenliğine başlar. Sirel, Vefa ve Gaziosmanpaşa okullarında da öğretmenlik yapmıştır. Nijat Sirel, ilk renklerini ve çizgi deneyimlerini eniştesi Avni Lifij den öğrenmiştir. (Berk, 1937, s.25, Elibal, 1973, s.228). 1927 yılında, Güzel Sanatlar Akademisi ne atanan sanatçı, 1932 de okul müdürü Burhan Toprak ile ters düşmesi nedeniyle okuldan ayrılır. 1937 yılında da okula tekrar döner. Sirel, akademide Mahir Tomruk un öğrencisi olur. 1952 yılında ise akademi müdürlüğüne atanır. (1952 1959). (Osman Hamdi Bey den Günümüze Güzel Sanatlarda Kim Kimdir?, 1995, s.228, Giray, 1999, s.491-95). Sirel genel itibarıyla, ifadesel ve dışavuran yönü, yumuşak ve kimi zaman ayrıntıcı tavrıyla dikkat çeker. Doğaya bağlı ve gelenekçidir. (Köksal, 1983, s.32-5). Özellikle önemli isimleri biçimlendirdiği büst çalışmaları ile tanınan sanatçı, Cumhuriyet döneminin ilk anıt heykellerini yapan isimlerden olması ile de ayrı bir öneme sahiptir. (Elibal, 1973, s.228). Sanatçı bu bağlamda, Şair Abdülhak Hamit Büstü, Mithat Paşa Büstü, Şair Ahmet Haşim Büstü, Ressam Avni Lifij Büstü gibi çalışmalar yapmakla birlikte, Bursa, İzmit ve Çanakkale de yaptığı Atatürk anıtlarıyla da anılmaktadır. (Berk, 1937, s.27-8, Tansuğ, 2008, s.210). Bir çok sanatçımızın Münih te beraber çalıştığı Prof. Hermann Kahn (1868-Kloster Weilsdorf, 1942-Münih), Münih Güzel Sanatlar Akademisi nde 1887 92 yılları arasında eğitim görür. Sanatçı, sonrasında burada hocalık yapmaya başlar. Eğitim amacıyla sık sık seyahate çıkan Prof. Kahn, Hildebrandt dan oldukça etkilenir. Sanatçının kendisinde de klasik 7

etkilerin ağırlıkta olduğu gözlenir. Önemli çalışmaları arasında Moltke Monument and a Fountain 1909 ile Goethe in Chicago 1914 sayılabilir. (Myers, t.y. s.45). R.4:Nijat Sirel, Şair Abdülhak Hamit Büstü, İRHM Sanatçı, bu çalışmasında ünlü şairi betimlemiştir. Büstte baş kısım, ön plandadır. (Toprak, t.y. s.301). Boyundan aşağısına çok fazla inilmemiş, yalnızca giysinin kravatlı yaka bölümü gösterilmiştir. Kollar büste eklenmemiştir. Yüzde, şaire yakışır bir ifade vardır; kendinden emin ve sert-keskin hatlar ile bu durum pekiştirilir, keskin ışık planması da biçimleri belirgin kılar. Elmacık kemiklerinin daha bir belirgin kılınması, göz boşlukları ile yanakların daha çökük verilmesi ve çatılmış kaşlar; ayrıca özen gösterilen kısımlardır. (R.4). 8

R.5:Nijat Sirel, Ressam Avni Lifij Büstü İRHM Sanatçı, buradaki büst çalışmada ünlü ressam Avni Lifij i konu edinmiştir. Diğer çalışmalarında olduğu gibi, sanatçının ifadelere hâkimiyet gücünü bu çalışmada da görmek mümkündür. Yine ayrıntılı, oldukça detaylı çalışılmış bir yapıttır. Geriye doğru çekilen saçlar, yüzde kendinden emin bakışlar, burun, ağız ve bıyık betimlemeleri özenlidir. Fotoğrafı çekildiği dönemde, yapıtın arka yüzünde dökülmeler görülmüştür. (R.5). 9

R.6: Nijat Sirel, Mithat Paşa Büstü, İRHM Nijat Sirel, dönemin ünlü ismi Mithat Paşa yı betimlediği çalışmasında; yine Natüralist üslubunu sergilemektedir. Bir paşaya özgü kıyafetler içinde verilen Mithat Bey, önden düğmeli kıyafeti, başındaki fesi ile dikkat çekmektedir. Gür bıyıkları ve sakalları ile beliren yüz, diğer çalışmalara oranla daha az ifade yüklüdür. Ayrıca pürüzsüz yüzeyler belirgindir. Yapıtın bronza döküldüğü anlaşılmaktadır. (R.6). 10

R.7: Nijat Sirel, Cemil Cem Büstü, İRHM Sanayi-i Nefise Mektebi nin müdürlerinden olan Cemil Cem Bey, sanatçıya bu çalışmasında konu olmuştur. Yapıt yine bir büst olarak yapılmıştır. Cemil Bey; papyonu, gömleği ve ceketiyle şık bir izlenim bırakmaktadır. Sirel in çalışmasındaki detaylar sayesinde, yapıtı inceleyenler Cemil Bey hakkında az da olsa bilgi sahibi olabilirler; ince bıyıklar, gözler, saçların olmayışı ve sakin bir ifade, bu bilgileri pekiştiren detaylar olarak belirir. (R.7). 11

R.8: Nijat Sirel, Nermin Faruki Büstü, İRHM Sanatçı dostu heykeltıraş Nermin Faruki yi betimleyen Sirel, ünlü isimleri ölümsüzleştirme geleneğini devam ettirmektedir. Dönemin, heykelle uğraşan az sayıdaki kadın sanatçılarından biri olan Faruki nin büstü, baş ve omuz kısmından oluşur. Kulakları örten saçlar, yumuşak bir izlenim yaratan bakışlar dikkat çeken noktalardır. Yapıt, sakin görüntüsü ve sade biçimiyle belirmektedir. (R.8). 12

R. 9: Nijat Sirel (Nermin Faruki ile birlikte), Nü, İRHM Dönem içerisinde nü çalışmalar yapmanın hayli sıkıntılı olduğu düşünülürse, sanatçıların artık yavaşda olsa bunu aşmaya çalıştıkları görülmektedir. Heykel gibi üç boyutlu bir sanatta, çıplak heykel çalışmak daha cesur bir davranıştır. Burada Sirel ve Faruki nin birlikte yaptıkları bir kadın heykeli görülmektedir. Boydan çıplak olarak yapılmış heykel, oturur vaziyette betimlenmiştir. Fotoğrafı çekiş açımıza göre değerlendirilirse; kadın heykelin başı sol tarafa bakmakta ve bir eliyle de omzunu tutmaktadır. Heykelin göğüs kısmı açıktadır. 13

Tamamıyla çıplak olarak verilmekle birlikte, sınırları zorlayıcı detaylardan bilinçli bir uzak duruş sezilebilmektedir. Nitekim elin veriliş biçimi ve heykelin oturuyor hali de bu tutumu destekler niteliktedir. (R.9). R.10: İRHM Arşiv den, Bursa Atatürk Anıtı Gerek yerli sanatçılar, gerekse basın tarafından yabancı heykeltıraşların sürekli eleştirildiği bir süreçte, bir Türk sanatçısı Nijat Sirel, sadece büst yapmakla yetinmez ve anıt heykellere de imza atar. Kendisi özellikle, diğer sanatçılar da olduğu gibi, Atatürk anıtlarına ağırlık vermektedir. Yerli sanatçılar da tıpkı yabancılar gibi; Gazi yi ayakta yada atıyla birlikte biçimlendirmekte, Gazi kimi zaman üniformasıyla, kimi zaman da sivil kıyafetler içerisinde verilmektedir. Sanatçının anıt heykellerinde; büstlerindeki gibi donukstatik etkiyi hissetmek mümkündür. Bursa anıtında, Atatürk uzaktan hareketsiz gibi gözükse de, yakından bakıldığında güç ve gerilimi hissetmek mümkündür. Atın başı yukarı bakmaktadır ve anıtın hareketi net bir biçimde ortaya konulmaktadır. (R. 10). Bolu Anıtı (1940) ise, bu kadar hareketli değildir. (Elibal, 1973, s. 228, Berk, 1937, s.27-28). 14

SONUÇ Yervant Oskan Efendi hocalığında başlamış olan Sanayi-i Nefise Mektebi nin iki değerli heykeltıraşı Mahir Tomruk ve Nijat Sirel, özellikle Cumhuriyet Türkiye si heykel sanatına önderlik etmiş olmalarıyla tanınmaktadır. Özellikle Anıt heykel kavramı, Nijat Sirel de önem kazanmış ve Cumhuriyet dönemi ile hız kazanmıştır. Okulda Cumhuriyet dönemi öncesi heykeltıraşlarımız, Klasik anlayışlar altında heykeli keşfetme çabası içinde olurlar. Bu ilk dönemlerde; Natüralizmin etkisi, ayrıntıcılık ve çoğunluk küçük boyutta ve alçı malzemeden büst çalışmalar yapıldığı görülmektedir. Bu durum, eserlerin kalıcılığını olumsuz etkilemektedir. Ancak şu da unutulmamalıdır ki, bu evrelerde malzemelerin kısıtlı olması, teknik yetersizlikler ve en önemlisi de toplumun bilinçsizliği heykel sanatındaki sorunların başında gelmektedir. Ayrıca, heykel dökümünün başlamasında geç kalınması da yaşanan sorunlar arasındadır. Sirel ve Tomruk, bu anlayış çerçevesi içinde yetiştikleri ortamdan daha sonra sıyrılacaklar ve çağdaş heykel sanatının gelişmesine önayak olacaklardır. Böylelikle heykel sanatı, modern ve yaratıcılığı ilk sıraya koyan bir anlayışla ilerleyecektir. KAYNAKÇA Alsaç, Birsen, Üstün Alsaç, Türk Resim Ve Yontu Sanatı, İstanbul 1993. Arseven, Celal Esad, Türk Sanatı Tarihi, (Heykel ve Oyma), C. III, İstanbul, Tarihsiz. Berk, Nurullah, Türk Heykeltıraşları, İstanbul 1937. Berk Nurullah ve Hüseyin Gezer, 50 Yılın Türk Resim ve Heykeli, İstanbul 1973. Cezar, Mustafa, XIX. Yüzyıl Türkiye sinde Heykel Plastiği Sorunu, Hürriyet Gösteri, Sanat-Edebiyat Dergisi, (Ayın Dosyası: Türk Heykelinin Dünü ve Bugünü), S.86, İstanbul-Mayıs 1986, s. 83-85. Çelebi, Mevlüt, İzmir Gazi Heykeli, İzmir-Temmuz 2002. Elibal, Gültekin, Atatürk ve Resim-Heykel, Türkiye İş Bankası Yayınları, İstanbul 1973. 15

Erkmen, Alev, Bir Anıt için Biyografi Denemesi=Abide-i Hürriyet, Arredamento Mimarlık (Tasarım Kültürü Dergisi), S.211/03, İstanbul 2008, s. 108-117. Gezer, Hüseyin, Atatürk Anıtları, Sanat Dünyamız, Y.8, S.22, İstanbul-Mayıs 1981, s. 40-43. Giray, Kıymet, Osmanlı İmparatorluğu nda Heykel Sanatının Gelişim Çizgisi, Osmanlı Ansiklopedisi, (KÜLTÜR VE SANAT), C.11, Ankara 1999, s. 491 95. Her Yönüyle Şanlıurfa Yıllığı, 1988. İnal, İnsel, Türk Heykel Sanatına Tarihsel Bir Bakış, Günümüz Türk Heykel Sanatı nın Sorunları-Ulusal Heykel Sempozyumu Bildiriler Kitabı, Kocaeli Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi,Plastik Sanatlar Bölümü Heykel Ana Sanat Dalı, Kocaeli-Hereke 2005, s. 112-123. Kaya, Gülsen Sevinç, Osmanlı Sanatı nda Heykel ve 19. Yüzyıldaki Görünümü, Milli Saraylar, (Tarih-Sanat-Mimarlık), S. 3, İstanbul 2006, s. 145-156. Köksal, Ahmet, Resim ve Heykel Sanatımızda 100 Yıl, MİLLİYET SANAT Dergisi, S.68, İstanbul - 15 Mart 1983, s. 32-35. Kür, I. Lehmbruck, Wilhelm, (1881-Meiderich, 1919-Berlin), Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi (Resim-Heykel-Mimarlık-Tasarım-Arkeoloji-Fotoğraf), C. 2, İstanbul- Haziran 2008, s. 943-944. Myers, Bernard S. Mcgraw-Hill Dictionary of Arts, V. 1, New York. Okay, Sevay, Türk Heykel Sanatının Oluşumuna İlişkin, Sanat Tarihi Araştırmaları Dergisi, S. 10, Aralık 1991, s. 15-24. Osman Hamdi Bey den Günümüze Güzel Sanatlarda Kim Kimdir?, İstanbul 1995. Özdemir, Nurdane, Anadolu Halk Kültüründe Resim, Heykel ve Müziğin Yeri, Önemi, Ankara 1997. Özsezgin, Kaya, Anıt Heykelciliğinin Neresindeyiz?, Hürriyet Gösteri, Sanat-Edebiyat Dergisi, (Ayın Dosyası: Türk Heykelinin Dünü ve Bugünü), S.86, İstanbul-Mayıs 1986, s. 91-92. Renda, Günsel, Osmanlılarda Heykel, SANAT DÜNYAMIZ, (Üç Aylık Kültür ve Sanat Dergisi), S. 82, YKY, İstanbul- Kış 2002, s. 138-145. 16

Şenyapılı, Önder, Otuz Bin Yıl Öncesinden Günümüze Heykel, Pegem Yayın, Ankara 2003. Tansuğ, Sezer, Çağdaş Türk Sanatı, 8.basım, İstanbul 2008. Toprak, Burhan, Sanat Tarihi, Cilt 3, Tarihsiz. Tükel, Uğur, Aristide Maillol (1861-Banyuls-sur-mer, 1944-Perpignan), Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi (Resim-Heykel-Mimarlık-Tasarım-Arkeoloji-Fotoğraf), C.2, İstanbul-Haziran 2008, s. 986-987. Yeşilkaya, Neşe G. Osmanlı da ve Cumhuriyet te Anıt-Heykeller ve Kentsel Mekan, Sanat Dünyamız, (Üç Aylık Kültür ve Sanat Dergisi), S. 82, İstanbul-Kış 2002, s. 147-153. 17