2016 Yılına Dair Beklentilerimiz

Benzer belgeler
Odak Noktası: Türk Tahvil Piyasasında Fiyat Kazancı Devam Eder Mi?

TR: Ödemeler Dengesi, Ekim 15

TR: Ödemeler Dengesi, Kasım 15

TR: Gıda ve Kur Hareketi Manşetin Bozulmasına Neden Oldu, Aralık 15

Teknik Seviyeler :39. Endeks 100

Yurtdışı Yerleşik Kişi Portföy Hareketleri, 2/9

Yurtdışı Yerleşik Kişi Portföy Hareketleri, 04/11

Yurtdışı Yerleşik Kişi Portföy Hareketleri, 28/07 Sayı: 246

Yurtdışı Yerleşik Kişi Portföy Hareketleri, 24/02 Sayı: 78

Yurtdışı Yerleşik Kişi Portföy Hareketleri, 18/05 Sayı: 175

Yurtdışı Yerleşik Kişi Portföy Hareketleri, 12/05 Sayı: 171

Yurtdışı Yerleşik Kişi Portföy Hareketleri, 10/02 Sayı: 61

Yurtdışı Yerleşik Kişi Portföy Hareketleri, 16/12

Yurtdışı Yerleşik Kişi Portföy Hareketleri, 07/04 Sayı: 132

Yurtdışı Yerleşik Kişi Portföy Hareketleri, 7/10

Yurtdışı Yerleşik Kişi Portföy Hareketleri, 10/03 Sayı: 104

Dış Borç İstatistikleri

Teknik Seviyeler :13. Endeks 100

Yurtdışı Yerleşik Kişi Portföy Hareketleri, 30/12 Sayı:9

Yurtdışı Yerleşik Kişi Portföy Hareketleri, 28/10

TR: Ödemeler Dengesi, Haziran 16

TR: Dış Ticaret Rakamları, Şubat 16

TR GSYH: Kamu Tüketimi Artmaya Devam Ediyor, Yatırımlar Zayıf

TR: Dış Ticaret Rakamları, Mart 16

CFTC Haftalık Raporu: Euro/dolar, Petrol, Altın

TR: Ödemeler Dengesi, Temmuz 16

CFTC Haftalık Raporu: Euro/dolar, Petrol, Altın

CFTC Haftalık Raporu: Euro/dolar, Petrol, Altın

TR: Ödemeler Dengesi, Ocak 16

CFTC Haftalık Raporu: Euro/dolar, Petrol, Altın

TR: Ödemeler Dengesi, Aralık 15

TR: Dış Ticaret Rakamları, Ocak 16

CFTC Haftalık Raporu: Euro/dolar, Petrol, Altın

TR: Dış Ticaret Rakamları, Ağustos 17 Sayı: 300

TR: Dış Ticaret Rakamları, Nisan 17 Sayı: 182

TR: Dış Ticaret Rakamları, Mayıs 17 Sayı: 217

TR: Dış Ticaret Rakamları, Mayıs 16

ABD: Ücret Artışlarında Kriz Öncesi Seviyelere Yaklaşılıyor

TR: Dış Ticaret Rakamları, Ocak 17 Sayı: 76

ABD: İstihdam Sürüyor, İşsizlik Oranı Değişmedi

TR: Dış Ticaret Rakamları, Temmuz 17 Sayı: 279

Amerikan Merkez Bankası (Fed), Aralık 16

TR: Sanayi Üretimi, Ocak 17

TR: Dış Ticaret Rakamları, Temmuz 16

TR: Sanayi Üretimi, Haziran 17 Sayı: 254

TR: Yeni Yıl Zamları Aylık Enflasyon Yükselişinde Etkili, Ocak 16

TR: Dış Ticaret Rakamları, Haziran 17 Sayı: 238

TR: Sanayi Üretimi, Nisan 17 Sayı: 194

TR: Sanayi Üretimi, Mayıs 17 Sayı: 230

TR: Sanayi Üretimi, Şubat 17

TR: Dış Ticaret Rakamları, Aralık 16 Sayı: 46

TR: Dış Ticaret Rakamları, Ekim 16

TR: Dış Ticaret Rakamları, Kasım 16

Çekirdek makine siparişleri Temmuz ayında aylık ve yıllık bazda düşüş yönlü beklentilerin üzerinde yüzde 5.2 ve yüzde 4.9 düzeyinde açıklandı.

Teknik Seviyeler :06. Endeks 100

TR: Gıda ve enerji fiyatlarının etkisiyle enflasyon sınırlı geriledi Sayı: 190

TR: Gıda fiyatları enflasyon düşüşünde belirleyici oldu Sayı: 220

TR: TÜFE altı yıl sonra ilk kez çift hanede kapanış gösterdi Sayı: 3

TR: Enflasyon görünümünde bozulma devam ediyor Sayı: 338

TR: Çift hane enflasyon görünümü yükselerek devam ediyor Sayı: 115

TR: Üretim Maliyetlerindeki Artış Dikkat Çekici

TR: Gıda Grubunda Negatif Baz Etkisi, Olumlu Enflasyon Dağılımı

İç Borçlanma Programı Hazine Müsteşarlığı

TCMB den büyüme ve enflasyon vurgusu Sayı: 204

TR: Gıda Fiyatlarının Katkısı Sürüyor

TCMB Enflasyon Raporu, Nisan 16

TL Performansı, Rezervler & Döviz Satım İhaleleri Sayı:19

TR: Yıllık manşet enflasyon yüzde 13 seviyesine yaklaştı Sayı: 367

Gün ortası: ABD tahvil faizleri & REDK Sayı: 346

Teknik Seviyeler Sayı: 155. Endeks :55

Teknik Seviyeler Sayı: 152. Endeks :45

Destek seviyeleri olarak , direnç seviyeleri olarak ise bölgesi izlenebilir.

Teknik Seviyeler Sayı: 151. Endeks :14

Destek seviyeleri olarak , direnç seviyeleri olarak ise bölgesi izlenebilir.

Orta Vadeli Program

TR: Erken gelen çift enflasyon beklentilerde bozulma yaratabilir Sayı: 80

TCMB: Jeopolitik Riskler, Maliyet Unsurları, Sadeleşmenin Ertelenmesi

TCMB: Para Politikasında Ne Oldu, Ne Oluyor, Ne Beklemeli?

Yakın Gündem: ABD Ekonomisi Ne Durumda?

Gıda Enflasyonu & Sepet Ayarlaması

TCMB: Çekirdek Enflasyon ve Risklere Rağmen Faiz İndirimi

TR: Manşet Enflasyonda Gıda, TÜFE-ÜFE Farkında TL Etkisi Sayı:5

Amerikan Merkez Bankası (Fed): Bilanço Operasyonuna Dair Sayı: 203

TR: Manşet Enflasyonda Beklenti Üzeri Artış, Çekirdekte Yatay Seyir

TR: Gıdada Düşüş Sürüyor, Giyim ve Ayakkabıda Sert Gerileme

Endeks :52. Teknik Seviyeler Sayı: 177

Destek seviyeleri olarak , direnç seviyesi olarak ise bölgesi izlenebilir.

Destek seviyeleri olarak , direnç seviyesi olarak ise bölgesi izlenebilir.

Destek seviyeleri olarak , direnç seviyesi olarak ise bölgesi izlenebilir.

Destek seviyeleri olarak , direnç seviyesi olarak ise bölgesi izlenebilir.

Destek seviyeleri olarak , direnç seviyesi olarak ise bölgesi izlenebilir.

Fed Detayları ve Yeni Dönemde Olası TCMB Adımları

TCMB: Parasal Sıkılaştırmaya Geri Dönüş

TR: Çekirdek endeks yüzde 11 sınırına yükseldi Sayı: 304

Teknik Seviyeler Sayı: 118. Endeks :51. Destek seviyeleri olarak bölgeleri takip edilebilir.

Teknik Seviyeler. Endeks :43. Sayı:133. Destek seviyeleri olarak bölgeleri takip edilebilir.

Teknik Seviyeler. Endeks :49. Sayı:131. Destek seviyeleri olarak bölgeleri takip edilebilir.

Teknik Seviyeler. Endeks :44. Sayı:130. Destek seviyeleri olarak bölgeleri takip edilebilir.

Teknik Seviyeler. Endeks :05. Sayı:142. Destek seviyeleri olarak bölgeleri takip edilebilir.

Teknik Seviyeler. Endeks :28. Sayı:141. Destek seviyeleri olarak bölgeleri takip edilebilir.

Transkript:

2016 Yılına Dair Beklentilerimiz 2015 yılı Türk lirası cinsinden değerlenen varlıklar açısından umut dolu başlayan ancak devamındaki süreçte ağır satış dalgasının yakından hissedildiği, Türk lirasının yabancı döviz cinsleri karşısında yeni düşük değerleri test ettiği, uzun bir aradan sonra Hükümet kurulamama riski ile karşılaştığı, terör ve jeopolitik risklerin fiyatlandığı bir yıl oldu. 2016 yılına dair beklentilerimizi paylaşmak istediğimiz bu raporumuzda farklı senaryolardan hareketle, çok fazla matematiksel değer ile karışıklığa yol açmadan genel yöne dair yol haritası çizmeye çalışacağız. Orkun GÖDEK DenizBank Özel Bankacılık Grubu Yönetmen Düzey 3 Türev Araçlar Kredi Derecelendirme Kurumsal Yönetim Der. orkun.godek@denizbank.com +90 212 348 51 60 İSTANBUL Malumunuz üzere, hangi temel ya da teknik analizi kullanırsanız kullanın ulaşacağınız ilk sonuçlardan birisi Mayıs 2013 döneminden bu yana gelişmekte olan ülke para ve sermaye piyasası varlıklarının ucuz değerlemelerde bulunduğudur. Söz konusu iskontoya baktığımızda Türkiye piyasaları emsallerine kıyasla biraz daha uygun alım seviyelerinde bulunuyor. Bu açıdan konuya yaklaşacak olursak 2016 yılı yurtiçi piyasalar açısından pozitif gelişmelere sahne olabilir. Ancak değerlendirmede göz ardı etmememiz gereken önemli konu başlıkları söz konusu. Bunlar: Suriye özelinde yeniden şekillenmesi beklenen Orta Doğu ve bölge politikaları, Rusya ile yaşanan savaş uçağının düşürülmesi hadisesi sonrasında Rusya Hükümeti tarafından uygulamaya konulan ambargo paketleri, olası etkileri ve gündeme gelmesi muhtemel yeni önlemler, Jeopolitik risklerin doğmasına neden olduğu yeni terör örgütü hadiseleri ve ülkenin belirli bir bölümünde yakından hissedilen uzun yıllar süren ve yeniden artış gösteren terör olayları, Nisan ve Mayıs aylarında yönetim açısından atama süreci içerisine girecek olan Merkez Bankası, Yeni Anayasa çalışmaları kapsamında gündeme gelmesi beklenen Başkanlık Sistemi tartışmaları, Piyasalarda uzun bir süredir beklenti içerisinde olunan reform paketinin hayata geçirilme süreci, olası soru işaretleri ve piyasaların vereceği tepkiler, Enflasyon ile mücadelede Merkez Bankası nın gösterdiği çabanın tartışılır olması, Amerikan Merkez Bankası (Fed) nın para politikalarında normalleşme sürecinin hızında nasıl bir tavır takınacağı ve sürecin gelişmekte olan ülke piyasalarına yönelik etkilerinin takibi, TCMB tarafından verilecek tepkinin nasıl olacağı, Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi konumunda bulunan Çin in büyüme konusunda nasıl bir performans sergileyeceği, Emtia fiyatlarında 2014 yılının ikinci yarısından bu yana görülen sert satışın devam edip etmeyeceğine dair belirsizlik, Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 1

Emtia fiyatlarından hareketle üretici ve ihracatçı ülke konumunda bulunan ekonomilerin sergileyecekleri ekonomik performanslar, Söz konusu ülke ve özel sektör şirketlerinin bono ve tahvil ödemelerinde gösterecekleri performanslar, olası iflas riskleri, Euro Bölgesi nde deflasyon ile mücadele kapsamında alınan önlemlerin yeterlilik düzeyi, Avrupa Merkez Bankası (ECB) nın bu bağlamda ne gibi yeni adımlar atabileceği belirsizliği, Atılacak olası ECB adımlarının beklentileri karşılamada ne gibi bir başarı göstereceği, Ve gündeme gelmesi sürpriz olarak nitelendirebileceğimiz yeni gelişmeler Amerikan Merkez Bankası (Fed) Mayıs 2013 döneminden bu yana global para politikalarının yeniden belirlenmesi önündeki en büyük belirsizlik konusu Fed in normalleşme sürecinde ne zaman adım atacağıydı. Aralık ayı FOMC toplantısında atılan adım ile birlikte yeni gündem maddesi nasıl bir patika izleneceği. Bu konuda eldeki veri ve çıkarımlarımız banka yönetiminin veriye bağlı politikasında herhangi bir değişikliğe gitmediği, ekonomik performansa paralel koşulların enflasyon ve büyüme- izin verdiği sürece piyasalarda şok etkisi yaratmayacak kademeli faiz artışından yana bir tavır takınacağı yönünde. Buradan hareketle gelecek yıla dair mevcut FOMC beklentimiz iki adet 25 bps faiz artırımı ile Federal Fonlama Oranı nda yılın yüzde 0.75-1.00 puan aralığında oluşacağı şeklinde. Bu tarz bir gelişmenin dünya likidite akışında herhangi bir ekstra endişeye neden olmayacağı düşüncesindeyiz. Büyüme tarafında ABD nin sorun yaşamasını beklemiyoruz. Enflasyon konusunda ise yukarı yönlü risklerin, aşağı yönlü risklerden ağır basabileceği olasılığını değerlendiriyoruz. Fed Sonrası ABD Varlıkları Geçmiş dönem FOMC faiz artırım tecrübelerine göre likiditenin bono ve tahvil piyasalarından çıkış yaparak hisse senedi piyasalarına giriş yaptığını görüyoruz. Bu durumun mevcut normalleşme sürecinde de yürürlükte olmasını bekleriz. Ancak bir konunun altını çizmekte fayda görüyoruz; piyasalarda ekstra bir endişe nedeni olmayacak para politikası adımları sonrasında dünyanın en likit piyasalarına sahip olan ABD sermaye piyasalarında getiri eğrisinin kısa vadeli enstrümanlarının uzun vadeli enstrümanlara kıyasla daha fazla olumsuz etkilenmesini bekleriz. Hali hazırda 2y vadeli ABD tahvilinde sürecin etkilerini takip edebilmek mümkün. Eğrinin uzun vadelerinde ise -10 ve 30y- sanılanın aksine sert bir yükseliş hareketi ilk etapta görülmeyebilir. Bu düşüncemize temel neden olarak ise dünyada likiditeye sahip çoğunluk kesimin yatırım ve hedge pozisyon ayarlamalarında ABD tahvil piyasalarını tercih etmesini öne sürüyoruz. Ayrıca bir diğer önemli neden de enflasyona dair gelecek dönem beklentilerinin henüz net bir şekilde yükselişe işaret etmemesi. Bu cepheden yukarı yönlü bir hareket görmemiz halinde eğrinin uzun vadelerinde de kıpırdanmanın başlamasını bekleriz. Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 2

Avrupa Kıtası Yeni yılda ABD ve Avrupa Merkez Bankaları arasındaki para politikası ayrışmalarının ne boyuta ulaşacağı ve olası etkilerini takip edeceğiz. ECB nin, Euro Bölgesi nde görülen deflasyon riski ve ekonomik aktivitedeki zayıflamaya karşı başlattığı parasal genişleme programı içerik ve etki olarak 2008 subprime mortgage krizi sonrası Fed in başlattığı program kadar etkili değil. Sembolik açıdan önemli ancak yeterliliği tartışmaya açık. Bölgenin söz sahibi konumunda bulunan ülkelerinin parasal genişleme konusundaki düşünceleri uzun zamandır sabit ve belli durumda. Parasal genişleme konusunda yeni beklentiler korunurken uç noktalara varılmaması düşüncesindeyiz. Deflasyon riski daha yakından hissedilmeden ECB nin yeni bir programı yürürlüğe koymasını beklemiyoruz. Global piyasalardaki algının birbirinden kopuk seyretmesini olası görmüyoruz. Bu bağlamda ABD kaynaklı hisse senedi piyasası hareketlerinin Avrupa kıtasında da devam edebileceği ihtimalini değerlendiriyoruz. Tahvil piyasalarında ise ECB etkisi devam edecektir. Satın alınabilir konumda bulunan bono ve tahvillerde faizlerin düşüşü sürecektir. Çin Büyümeye yönelik kaygılar tüm dünya açısından önemli. Çin in tüketimi, global dış ticaret hacmi ve ithalat dengesini önemli ölçüde etkiliyor. Emtia fiyatlarındaki düşüşün önemli bir nedeni Çin in büyüme performansında görülen zayıflamaya ait. Çin Merkez Bankası (PBoC), büyümeye vereceği katkıyı yeni yılda da sınırlı adımlar ile sürdürecektir. Çin ekonomisinde büyüme kalemi açısından yeni normalin ilk etapta yüzde 6 seviyelerinde oluşacağı gerçeğini kabul etmemiz gerekiyor. Gelecek dönem uzun vadeli- projeksiyon ve verilecek yatırım kararlarında Çin e ait tüketim verilerini yakından takip etmek gerekiyor. Ülke ekonomisine dair bir diğer önemli konu başlığı ise yerel para birimi yuan ve ortaya koyacağı performans. Uluslararası Para Fonu (IMF) nun yuanı SDR sepetine eklemesi sonrası konvertibilite sürecinin devam etmesini bekliyoruz. Yeni yılda yuanda bir nebze daha değer kaybını olası görüyoruz. Buradaki hareket alanının kontrolden çıkması ve/veya sert hareketlere neden olması halinde gelişmekte olan ülke para birimlerinde de volatilitenin arttığını görebiliriz. Yurtiçi Piyasalar Türk lirası varlıkların ucuz değerlemelerde olduğundan raporumuzun giriş kısmında bahsetmiştik. Buradan hareketle, doğru zamanda, doğru adımların atılması halinde 2016 yılının Türkiye açısından pozitif olmaması için hiçbir neden görmüyoruz. Ancak belirli çekincelerimiz de yok değil. Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 3

Yasası gereği Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası nın temel amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmektir. (http://www.tcmb.gov.tr) Üzülerek belirtmek isteriz ki enflasyon cephesinde gösterilen performansın yeterli olmadığı düşüncesindeyiz. Bu düşüncemizi savunurken geriye dönük TÜFE gerçekleşmelerini ve TCMB tarafından belirlenen hedef seviyeleri gözden geçirmenizi önerebiliriz. Yandaki grafik daha önce 2016 yılına dair enflasyon beklentilerimizi paylaştığımız 2016 Yılı Enflasyon Görünümü Beklentimiz başlıklı raporumuzda kullanmıştık. Aylık TÜFE gerçekleşmelerinin yıllık ortalamaları, 3y ortalamaları ve TCMB hedeflerini grafik üzerinden rahatlıkla görebilirsiniz. Buna göre enflasyonda yüzde 7-8 bandına sıkışmışlığı ve banka tarafından belirlenen resmi hedeften sapmaları 2000-2014 yılları arasında takip edebilmekteyiz. Başkan Erdem Başçı tarafından açıklanan, belirsizlik aralığı her iki yönde 2 yüzdelik puan olarak korunan ve yılsonunda yüzde 6.5 seviyesinde gerçekleşmesi öngörülen enflasyon hedefine ulaşılmasını olası görmüyoruz. Grup olarak yılsonu enflasyon beklentimiz yüzde 8.53 seviyesinde bulunuyor. Enflasyona yönelik sıkı para politikası uygulaması ve atılması gereken adımların çok zorda kalınmadıkça atılmakta imtina edileceğini düşünüyoruz. Nisan ve Mayıs aylarında yaşanacak TCMB yönetimine yönelik atama sürecinin belirlenecek olan yeni para politikaları ve/veya mevcut durumun sürdürülebilirliği konusunda bizlere mesaj verebileceğini değerlendiriyoruz. 2016 yılı Türkiye ekonomisinde büyüme tartışmalarının yeniden ön plana çıkmasına sahne olabilir. Seçmenden oy alarak iş başı yapmış mevcut Hükümet in meydanlarda verdiği vaatleri ve ilan ettiği Parti Programı na sadık kalacağını düşünüyoruz. Bu bağlamda TCMB nin büyüme ve enflasyon arasındaki sarmalından kurtulamayabileceği ve alınacak para politikası kararlarında karışıklığın gündeme gelebileceğini değerlendiriyoruz. Maliye politikaları cephesinde her ne kadar Asgari Ücret kaynaklı sapmalar olabileceği değerlendirmeleri gerek yurtiçi, gerekse de yurtdışı kaynaklı raporlarda yer alsa da biz disiplinin korunacağını düşünüyoruz. 2015 yılı içerisinde yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen Türkiye ekonomisinde mevcut kredi notları korunabildiyse burada en önemli nedenin mali disiplin konusu olduğu kuşkusuz su götürmez bir gerçek. Pozitif algının korunması için her türlü önlemin alınacağına inanıyoruz. Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 4

Türk lirasının yabancı döviz cinsleri karşısında değer kaybı sürecinin Mayıs 2013 dönemi sonrasındaki kadar hızlı ve sert olmasını beklemiyoruz. Burada normal şartlar altında (NŞA) enflasyon kadar değer kaybının olabileceğini düşünüyoruz. Hareketin terse dönmesi için daha sıkı düzeyde uygulanması gereken bir para politikasını öncelikli olarak değerlendiriyoruz. Türk bono ve tahvil faizlerinde hareketin ne yönde seyredeceğine dair yorum yapmak oldukça güç. Zira işlem hacminin global piyasalarda görülen şekilde son dönem içerisinde oldukça düşük seyrettiğini biliyoruz. Yurtdışı yerleşik kişilerin Türk varlıklarından çıkış yapmak isterken düşük işlem hacmine paralel satış yapamamaları durumunda kur gelişmelerini hedge amaçlı değerlendirdiklerini yakın dönem içerisinde tecrübe ettik. Özetle, mevcut bono ve tahvil faizlerinin piyasa koşulları çerçevesinde durumu birebir sağlıklı bir şekilde gösterdiği düşüncesinde değiliz. Ancak kur cephesinde değer kaybını yaşamaya devam edeceksek bu durumun yansımalarını faizler üzerinde de görmemiz oldukça yüksek bir ihtimal. 10y vadeli tahvil faizini gösterge olarak ele alacak olursak burada yüzde 10 seviyelerinin aşağısına gelinmeden stresin azalmasını beklemediğimizi ifade etmek isteriz. Söz konusu seviye sonrasında ise tüm TL cinsi varlıklarda rahatlama olduğuna tanıklık edebiliriz. Uzun vadeli düşünen yatırımcılar açısından mevcut faiz seviyelerinin cazip olduğunu, kısa vadeli al-sat amaçlı işlemlerde ise düşük işlem hacmi nedeniyle oldukça dikkatli olunması gerektiğini belirtelim. Kur işlemlerinde TL lehine hareket görülmeden faiz seyrin aşağı yönlü olmasını beklemiyoruz. Endekse dair ucuz değerlemelerin ışığında yükselişin yaşanabileceği fikrindeyiz ancak kalıcı olması konusunda ise soru işaretlerimiz mevcut. Türk lirası varlıkların genel resmine kur gelişmeleri odaklı hareketin gelecek yıl içerisinde de süreceğini düşünüyoruz. GSYH büyümesinin performansı piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşirse endeks, kur ve faiz gelişmeleri arasında ayrışmalar görebiliriz. Bu senaryonun hayata geçmesi halinde endeksin diğer iki enstrümana kıyasla pozitif bir ayrışma göstermesini bekleriz. Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 5

UYARI NOTU Bu e-posta, varsa ekleri ve içerdiği bilgiler, özeldir ve gizlidir, yalnızca gönderildiği belirtilen kişi/kişilerin kullanımı içindir. Bu e-postanın, alıcısı dışında başka bir kişi tarafından ve belirtilen amaç dışında okunması kopyalanması, yönlendirilmesi ve kullanılması yasaktır. Bu mesaj ve eklerinin tarafınıza yanlışlıkla ulaşmış olması durumunda lütfen mesajı gönderen kişiyi haberdar ederek bize ulaşın, gizliliğini koruyun ve hiçbir şekilde saklamayın. Mesajı gönderen kişinin veya DenizBank A.Ş. ve iştiraklerinin, yetkisiz kişilerce erişilen ve/veya içeriği bozulan mesajlar veya bu mesajların içerdiği bilgiler ile ilgili herhangi bir sorumluluğu ve yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu doküman DenizBank A.Ş. tarafından bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup, burada yer alan her türlü bilgi ve değerlendirme, hazırlandığı tarih itibarıyla mevcut piyasa koşulları ve güvenirliliğine inanılan halka açık yayın/yayım kaynaklarından elde edilerek derlenmiştir ve yatırım tavsiyesi niteliği taşımamaktadır. DenizBank A.Ş. ve iştirakleri, bu bilgilerin doğruluğunu ve yeterliliğini hiçbir şekilde garanti etmemektedir. Bu dokümanda belirtilen ürünler çeşitli oranlarda risklere tabidir. Piyasada oluşacak fiyat hareketleri sonucu para kaybı yaşanabilecektir. Yabancı para cinsinden yapılan işlemlerde kur riskinin olduğunu, kur dalgalanmaları nedeniyle Türk Lirası/Yabancı Para bazında değer kaybı olabileceği, devletin yabancı sermaye ve döviz hareketlerini kısıtlayabileceği, ek ve/veya yeni vergiler getirebileceği, alım-satım işlemlerinin zamanında gerçekleşmeyeceği bilinmelidir. Tanıtılan ürünler, belli bir yatırımcının hedefleri, mali durumu ya da gereksinimleri dikkate alınmadan hazırlanmıştır, bu nedenle mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu dokümandaki bilgilere dayanılarak alınacak yatırım kararlarının sonuçlarından, burada yer alan bilgi, değerlendirme ve istatistiki şekil ve değerlendirmelerin kullanımı sonucunda ortaya çıkacak doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan hukuki açıdan müşteri sorumludur. Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan ve hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Yatırım ürünleri; mevduat olmayıp, Denizbank A.Ş., ve diğer ilgili kuruluşların ya da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun teminatı, garantisi, sigortası ya da herhangi bir yükümlülüğü altında değildir. Yatırım ürünleri, Devlet güvencesi altında değildir. Anaparanın yitirilmesi dahil çeşitli yatırım riskleri içerebilir. Yatırım ürünlerinin geçmişteki performansları, gelecekteki performanslarının göstergesi değildir. Fiyatlar düşebilir ya da yükselebilir. Döviz cinsinden yatırım ürünleri, dövizdeki muhtemel dalgalanmalar nedeniyle anapara kaybı da dahil kur risklerine maruz kalabilir. Yorumların müşteri tarafından nihai değerlendirmesinde orijinal metnin dikkate alınması esastır. Ürünler ile ilgili soru veya şikayetlerinizi iletmek için 444 0 801 Önce Müşteri Hattı'nı arayabilir ya da www.denizbank.com adresinden bize ulaşabilirsiniz. Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 6