KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI AFINITOR 2.5 mg tablet. 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:



Benzer belgeler
KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI MEDOTİLİN 1000 mg/4ml İ.M./İ.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI AFINITOR 10 mg tablet 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM. Etkin madde:

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 3. FARMASÖTİK FORMU Film tablet Beyaz ile beyazımsı renkte, yuvarlak, konkav film tabletlerdir.

KISA ÜRÜN BĐLGĐSĐ 1. BEŞERĐ TIBBĐ ÜRÜNÜN ADI. LACDIGEST 2250 u/tab Çiğneme Tableti 2. KALĐTATĐF VE KANTĐTATĐF BĐLEŞĐM

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Günde 1-3 kez, ağrılı bölgedeki cilt üzerine ince bir tabaka halinde sürülür, emilimine yardımcı olmak için hafifçe masaj yapılır.

KISA ÜRÜN BİLGİLERİ. Tablet. Bir yüzü çentikli beyaz ila beyaza yakın kapsül şeklinde tablet.

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI HİPOKORT % 0,5 pomad

KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. ESANSİYEL AMİNO ASİT ORAL Tablet 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI OCERAL % 1 deri spreyi

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI HEKSA DERİ MERHEMİ. Deriye lokal olarak uygulanır. Etkin madde:

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Doktor tarafından başka bir şekilde tavsiye edilmediği takdirde aşağıdaki dozlarda kullanılır.

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Çeşitli nedenlere bağlı kuru öksürüğün (nonprodüktif öksürük) semptomatik tedavisinde endikedir.

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI AFINITOR 10 mg tablet 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM. Etkin madde:

VİTAMİN D VE İMMÜN SİSTEM VİTAMİN D

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI AFINITOR 10 mg tablet 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM. Etkin madde:

12 yaş ve üzeri ergenlerde ve yetişkinlerde, günde üç defa (sabah, öğlen ve akşam) 1 tablet dozajı uygulanır.

RECBUTİN hemoroid krizleri sırasında ağrılı ve kaşıntılı anal semptomların ve fissürlerin semptomatik tedavisinde endikedir.

KULLANMA TALİMATI. 35, 50 ve 100 gramlık alüminyum tüplerde, uygulayıcısı ve kullanma talimatı ile birlikte karton kutuda kullanıma sunulmaktadır.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. AFINITOR 5 mg tablet 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM. Etkin madde:

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her saşe1200 mg asetilsistein içerir. Yardımcı maddeler: Beta karoten, aspartam, sorbitol ve portakal aroması içerir.

KULLANMA TALİMATI. Etkin madde: Her bir çiğneme tableti 725 mg (250 mg baza eşdeğer) Pirantel pamoat içerir.

KISA ÜRÜN BİLGİLERİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. ZALAIN 500 mg Vajinal Tablet 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

KULLANMA TALİMATI FERICOSE

KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. AFINITOR 5 mg tablet. 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:

Şeker Hastaları için Genel Sağlık Önerileri

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Hiperkalsemiyi önlemek için, dozun, biyokimyasal cevaba göre ayarlanması önemlidir.

KISA ÜRÜN BİLGİSİ Terapötik endikasyonlar Kas-iskelet sistemi ile ilişkili akut ağrılı kas spazmlarının semptomatik tedavisinde endikedir.

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 4. KLİNİK ÖZELLİKLER 4.1 Terapötik endikasyonlar NIZORAL Ovül, akut ve kronik vulvovajinal kandidozun lokal tedavisinde kullanılır.

HEPATİT C SIK SORULAN SORULAR

Sağlık Bakanlığından Muaf Hekimin Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Ünvanı - Adı Soyadı. Bildiriyi Sunacak Kişi Kurumu

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI XONATİS 250 mcg inhalasyon için toz içeren kapsül

ÜRÜN BİLGİSİ. CLAVOMED FORTE 250 mg / 62,5 mg Oral Süspansiyon Hazırlamak İçin Kuru Toz

Diyabet te Sağlık Önerileri. Diyabet

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 3. FARMASÖTİK FORM Vajinal Ovül Hafif sarı yağlı süspansiyon içeren sarımtırak oval kapsül şeklindedir.

PENSA PHARMA İLAÇ TİCARET VE SANAYİ A.Ş. Bonemax 70 mg Tablet Prospektüs

LENFOMA NEDİR? Lenfoma lenf dokusunun kötü huylu tümörüne verilen genel bir isimdir.

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 3. FARMASÖTİK FORM Film Tablet AERIUS Film Tablet, açık mavi, yüzeyleri düz, yuvarlak bir tablettir. Bir yüzünde SP yazılıdır.

BEBEK VE ÇOCUK ÖLÜMLÜLÜĞÜ 9

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Mavi mürekkep ile bir tarafı "5" ve diğer tarafı "4215" baskılı, pembe renkte, bikonveks, yuvarlak, film kaplı tablet.

KULLANMA TALİMATI. AFINITOR, ağız yolu ile kullanılan ve everolimus isimli etkin madde içeren kanser tedavisinde kullanılan bir ilaçtır.

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

ÜRÜN BİLGİSİ. CARDOVOL 5 mg/5 ml İ.V. Enjeksiyonluk Çözelti İçeren Ampul

Romatizmal Ateş ve Streptokok Enfeksiyonu Sonrası Gelişen Reaktif Artrit

Doktor tarafından başka şekilde tavsiye edilmediği takdirde;

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde: 200 mg (274 mg sorafenib tosilat olarak)

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU OLAN HASTALARDA NÖROTİSİZM VE OLUMSUZ OTOMATİK DÜŞÜNCELER UZM. DR. GÜLNİHAL GÖKÇE ŞİMŞEK

4.3. Kontrendikasyonlar Bileşenlerden herhangi birine karşı önceden oluşmuş aşırı duyarlılık durumlarında kontrendikedir.

ELLE SÜT SAĞIM FAALİYETİNİN KADINLARIN HAYATINDAKİ YERİ ARAŞTIRMA SONUÇLARI ANALİZ RAPORU

KORELASYON VE REGRESYON ANALİZİ

Araştırma Notu 15/177

1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. VERTİN 16 mg Tablet 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM. Etkin madde: Betahistin dihidroklorür mg

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. FOLBİOL Tablet 5 mg 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI AFINITOR 2.5 mg tablet 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:

KISA ÜRÜN BĐLGĐSĐ. 1. BEŞERĐ TIBBĐ ÜRÜNÜN ADI TEARON % 0.05 Oftalmik Emülsiyon Đçeren Tek Dozluk Flakon

KULLANMA TALİMATI. ONDAREN 8 mg/4 ml I.V. enjeksiyonluk çözelti içeren ampul Damar içine uygulanır.


EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

EGZERSİZ REÇETESİNİN GENEL PRENSİPLERİ DOÇ.DR.MİTAT KOZ

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

ÜRÜN BİLGİSİ. 3. TERAPÖTİK ENDİKASYONLAR ALZAMED hafif ve orta şiddette Alzheimer tipi demansın semptomatik tedavisinde endikedir.

EGZERSİZ TEST SONUÇLARININ YORUMLANMASI. Doç.Dr.Mitat KOZ

Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Ödem, hiperemi, konjesyon. Doç. Dr. Halil Kıyıcı 2015

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. Etkin madde: Her bir kullanıma hazır enjektör 5 ml çözeltide etkin madde olarak 250 mg fulvestrant içerir.

Yakıt Özelliklerinin Doğrulanması. Teknik Rapor. No.: 942/

Kent Hastanesi, Hepimizden Önce Çocuklarımızın Hastanesi!

KULLANMA TALİMATI. DEKORT 0.50 mg tablet. Ağız yolu ile uygulama içindir.

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

Hepatit B Virüs Testleri: Hepatit serolojisi, Hepatit markırları

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI AFINITOR 10 mg tablet. 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde:

KULLANMA TALİMATI. PROCTO-GLYVENOL krem Rektal yoldan uygulanır.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

Sürdürülebilir sosyal güvenli in önündeki zorluklar

KULLANMA TALİMATI. Yardımcı maddeler: Fosforik asit, Sodyum bisülfit, Glasiyel asetik asit, Enjeksiyonluk su.

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. Bu Kullanma Talimatında:

TRACLEER 125 mg FİLM TABLET

KULLANMA TALİMATI PROURSAN

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 3. FARMASÖTİK FORM Kullanıma hazır oral süspansiyon. Hafif, krem sarısı, homojen, vişne/nane aromalı opak süspansiyon.

KISA ÜRÜN BİLGİLERİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. DENTİNOX diş jeli 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM

KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI. NICORETTE INVISI 15 mg Nikotin Bandı 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM.

TÜRKİYE İLAÇ VE TIBBİ CİHAZ KURUMU KOZMETİK ÜRÜNLERDE AĞIR METAL SAFSIZLIKLARINA İLİŞKİN KILAVUZ

SOMAVERT 10 mg Enjeksiyonluk Çözelti İçin Toz İçeren Flakon ve Çözücü

KuLLANMA TALİMATI. ROVAMYCINE 3 MIU film kaplı tablet Oral yoldan kullanılır.

İngilizce Öğretmenlerinin Bilgisayar Beceri, Kullanım ve Pedagojik İçerik Bilgi Özdeğerlendirmeleri: e-inset NET. Betül Arap 1 Fidel Çakmak 2

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI BİTAZOL 500 mg vajinal tablet

KULLANMA TALİMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALİMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

MİKRO İKTİSAT ÇALIŞMA SORULARI-10 TAM REKABET PİYASASI

Şeker Hastalığı Nedir? Neden Önemlidir?

KISA ÜRÜN BİLGİSİ. İlgili uyarılar için, 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri bölümüne bakınız. Yardımcı maddeler için, bölüm 6.1 e bakınız.

KISA ÜRÜN BĐLGĐSĐ. 67 mg. 101 mg. 68 mg. 86 mg. 59 mg. 105 mg

KULLANMA TALĐMATI. Bu ilacı kullanmaya başlamadan önce bu KULLANMA TALĐMATINI dikkatlice okuyunuz, çünkü sizin için önemli bilgiler içermektedir.

KULLANMA TALİMATI. PRENT Film Kaplı Tablet. Ağız yoluyla alınır.

D VİTAMİNİ TARİHSEL BAKI D vitamini miktarına göre değişir. öğünde uskumru yesek de, böbrekler her

BALIK YAĞI MI BALIK MI?

Transkript:

KISA ÜRÜN BİLGİSİ 1. BEŞERİ TIBBİ ÜRÜNÜN ADI AFINITOR 2.5 mg tablet 2. KALİTATİF VE KANTİTATİF BİLEŞİM Etkin madde: Everolimus Yardımcı maddeler: Laktoz monohidrat Susuz laktoz 2.5 mg 2.45 mg 71.875 mg Yardımcı maddeler için bölüm 6.1 e bakınız. 3. FARMASÖTİK FORM Tablet Beyaz ila sarımsı, kenarı eğimli, çentiksiz uzunca tabletlerdir. Tabletler pürüssüzdür ve bir yüzünde NVR, diğer yüzünde LCL yazılıdır. 4. KLİNİK ÖZELLİKLER 4.1 Terapötik endikasyonlar AFINITOR, Hastalığı VEGF (Vasküler Endotelyal Büyüme Faktörü) hedefli tedavi sırasında veya sonrasında progresyon gösteren metastatik renal hücreli karsinomu (RHK) olan hastaların tedavisinde, Cerrahi ya da diğer tedavi yaklaşımlarına uygun bulunmayan, son 12 (oniki) ay içinde RECIST kriterlerine göre progresyon gösteren, metastatik ya da lokal ileri evrede olan, iyi differansiye pankreatik nöroendokrin tümörü bulunan, daha önce somatostatin ve kemoterapi uygulanmış olan hastalarda, Daha önce relaps/metastatik meme kanseri için sadece bir seri kemoterapi ve bir seri non-steroidal aromataz inhibitörü kullanmış ve sonrasında progresyon göstermiş, HER 2/neu negatif, postmenopozal, semptomatik visseral hastalığı olmayan, hormon reseptörü kuvvetli pozitif ( 40%), hastalarda sadece exemestanla birlikte progresyona kadar kullanımı endikedir. 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli Pozoloji: AFINITOR tedavisi yalnızca, kanser tedavisi konusunda deneyim sahibi doktorlar tarafından başlatılmalı ve devam ettirilmelidir. Erişkinlerde önerilen doz günde bir defa 10 mg dır. Şiddetli ve/veya tolere edilemeyen şüpheli advers reaksiyonların görülmesi durumunda doz değişikliği yapılabilir. AFINITOR dozu azaltılması ve/veya AFINITOR tedavisine geçici ara 1

verilmesi (örneğin bir hafta) gerekebilir. Eğer doz azaltılması gerekliyse, önerilen doz önce uygulanan dozdan yaklaşık % 50 daha düşük bir günlük dozdur. (bkz. bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). AFINITOR tedavisi sırasında, yan etkilerin yönetimi amacıyla doz düşürülmesi, tedaviye ara verilmesi veya durdurulması ile ilgili öneriler Tablo 1 de belirtilmektedir. Genel öneriler de verilmiştir. Hekim dozlama planına karar verirken her hasta için bireysel yarar/risk değerlendirmesini göz önünde bulundurmalıdır. Tablo 1. Yan etkilerin yönetimi konusunda doz değişikliği önerileri Advers etki Şiddeti 1 Doz ayarlama 2 ve advers etki yönetimi önerileri Bulaşıcı olmayan pnömoni Derece 1 Doz ayarlaması gerekmez. Uygun şekilde takip başlatılır. Derece 2 Tedaviye ara vermek düşünülebilir, enfeksiyon elenir, semptomlar Derece 1 ve altına düşene kadar kortikosteroidler ile tedavi edilmesi düşünülebilir. AFINITOR tedavisine daha düşük bir dozda devam edilir. Eğer 4 hafta içinde iyileşme görülmezse tedavi durdurulur. Derece 3 AFINITOR tedavisi durdurulur, enfeksiyon elenir, semptomlar Derece 1 ve altına düşene kadar kortikosteroidler ile tedavi edilmesi düşünülebilir. AFINITOR tedavisine daha düşük bir dozda devam edilimesi düşünülebilir. Derece 4 AFINITOR tedavisi durdurulur, enfeksiyon elenir, kortikosteroidler ile tedavi edilmesi düşünülebilir. Stomatit Derece 1 Doz ayarlaması gerekmez. Günde birkaç kez alkolsüz veya tuzlu su (%0.9) ağız gargarası verilir. Diğer hematolojik olmayan toksisiteler (metabolik olaylar hariç) Derece 2 Derece 3 Derece 4 Derece 1 Derece 2 Derece 1 ve altına kadar iyileşme olana dek tedavi geçici olarak durdurulur. AFINITOR tedavisine aynı dozda devam edilir. Eğer Derece 2 stomatit tekrar görülürse Derece 1 ve altına kadar iyileşme olana dek tedavi geçici olarak durdurulur. AFINITOR tedavisine daha düşük bir dozda devam edilir. Topikal kortikosteroid (triamsinolon ağız patı) içeren veya içermeyen topikal analjezik ağız tedavileri (benzokain, butil aminobenzoat, tetrakain hidroklorür, metol veya fenol) uygulanır 3. Derece 1 ve altına kadar iyileşme olana dek tedavi geçici olarak durdurulur. AFINITOR tedavisine daha düşük bir dozda devam edilir. Topikal kortikosteroid (triamsinolon ağız patı) içeren veya içermeyen topikal analjezik ağız tedavileri (benzokain, butil aminobenzoat, tetrakain hidroklorür, metol veya fenol) uygulanır 3. AFINITOR tedavisi kesilir ve stomatit uygun şekilde tedavi edilir. Toksisite tolere edilebilirse doz ayarlamasına gerek yoktur. Uygun medikal tedavi başlatılır ve gözlemlenir. Toksisite tolere edilebilirse doz ayarlamasına gerek yoktur. Uygun medikal tedavi başlatılır ve gözlemlenir. Eğer toksisite tolere edilemeyecek seviyeye gelirse, Derece 1 ve altına iyileşme olana kadar doz geçici olarak düşürülür. AFINITOR tedavisine aynı dozda tekrar başlanır. Eğer Derece 2 toksisite tekrar ederse, Derece 1 ve altına iyileşme olana kadar AFINITOR tedavisi kesilir. AFINITOR tedavisine daha düşük bir dozda tekrar başlanır. 2

Metabolik olaylar (ör. Hiperglisemi, dislipidemi) Derece 3 Derece 4 Derece 1 Derece 2 Derece 3 Derece 4 Derece 1 ve altına iyileşme olana kadar doz geçici olarak düşürülür. Uygun medikal tedavi başlatılır ve gözlemlenir. AFINITOR tedavisine daha düşük bir dozda tekrar başlanır. AFINITOR tedavisi kesilir, uygun medikal tedavi başlatılır ve gözlemlenir. Doz ayarlaması gerekli değildir. Uygun medikal tedavi başlatılır ve gözlemlenir. Doz ayarlaması gerekli değildir. Uygun medikal tedavi uygulanır ve gözlemlenir. Tedavi geçici olarak durdurulur. AFINITOR tedavisine daha düşük bir dozda tekrar başlanır. Uygun medikal tedavi uygulanır ve gözlemlenir. AFINITOR tedavisi kesilir, uygun medikal tedavi başlatılır ve gözlemlenir. 1 Şiddet dereceleri: 1=hafif semptomlar, 2=orta dereceli semptomlar, 3=şiddetli semptomlar, 4=yaşamı tehdit edici semptomlar 2 eğer doz düşürülmesi gerekiyorsa, önerilen doz önceden uygulanan dozun yaklaşık %50 sidir. 3 stomatitisin yönetiminde hidrojen peroksit, iyot ve kekik türevi ajanları kullanmaktan kaçınınız; bunlar ağız ülserlerini kötüleştirebilir. Uygulama sıklığı ve süresi: Tedavi klinik yarar gözlendiği sürece ya da kabul edilemez bir toksisite meydana gelene kadar devam ettirilmelidir. Uygulama şekli: AFINITOR tablet bir bardak su ile yutulmalıdır. Tabletler ısırılmamalı ya da parçalanmamalıdır. Tabletleri yutamayan hastalar için AFINITOR tablet(ler) içmeden hemen önce bir bardak suda (yaklaşık 30 ml içeren) yavaşça karıştırarak çözülmelidir. Bardak aynı hacimdeki suyla çalkalanmalı ve bu su tüm dozun tamamen yutulmasını sağlamak üzere içilmelidir. AFINITOR, ya sürekli olarak açlık durumunda ya da sürekli olarak yemeklerle birlikte oral yoldan günde bir kere ve her gün aynı saatte uygulanmalıdır. Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler: Böbrek yetmezliği: Doz ayarlaması gerekli değildir (bkz. bölüm 5 Farmakolojik özellikler). Karaciğer yetmezliği: Hafif şiddette karaciğer yetmezliği olan hastalar için (Child-Pugh sınıf A); önerilen doz günde 7.5 mg dır. Orta şiddette karaciğer yetmezliği olan hastalar için (Child-Pugh sınıf B); önerilen doz günde 5 mg dır. Şiddetli karaciğer yetmezliği (Child-Pugh sınıf C) olan hastalarda önerilmemektedir. Beklenen faydanın risklere ağır bastığı durumlarda günlük 2.5 mg doz aşılmamalıdır. Tedavi sırasında hastanın hepatik durumu (Child-Pugh sınıfı) değişirse doz ayarlaması yapılmalıdır. 3

Pediatrik popülasyon: AFINITOR pediatrik hastalarda ve adolesanlarda güvenlik ve etkinlik çalışmalarının yetersiz olması nedeniyle önerilmemektedir. Geriyatrik popülasyon: Doz ayarlaması gerekli değildir (bkz. bölüm 5 Farmakolojik özellikler). 4.3 Kontrendikasyonlar AFINITOR, etkin madde (everolimus), diğer rapamisin türevleri ya da yardımcı maddelerden herhangi birine karşı bilinen aşırı duyarlılığı olan hastalarda kontrendikedir. 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri Bulaşıcı olmayan pnömoni: Bulaşıcı olmayan pnömoni, AFINITOR de dahil olmak üzere rapamisin türevlerinin bilinen bir sınıf etkisidir. Enfeksiyöz olmayan pnömoni (interstisyel akciğer hastalığı da dahil) AFINITOR kullanan hastaların %12 sinde tanımlanmıştır (bkz. Bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). Bazı vakalar şiddetli olup, nadir durumlarda ölümcül bir sonuç gözlenmiştir. Hipoksi, plevral efüzyon, öksürük ya da dispne gibi spesifik olmayan akciğer belirti ya da semptomları olan ya da uygun tetkiklerle bulaşıcı, neoplastik ya da diğer tıbbi olmayan nedenlerin olasılık dışı bırakıldığı hastalarda bulaşıcı olmayan pnömoni tanısı düşünülmelidir. Hastalara yeni ya da kötüleşen akciğer semptomlarını acilen bildirmeleri söylenmelidir. Bulaşıcı olmayan pnömoniye işaret eden radyolojik değişikliklerin geliştiği ve birkaç semptomun gözlendiği ya da herhangi bir semptomun gözlenmediği hastalar doz ayarlaması yapmadan AFINITOR tedavisine devam edebilirler. Eğer semptomlar orta şiddetteyse (derece 2), semptomlarda iyileşme sağlanana kadar tedaviye ara verilmesi düşünülmelidir. Kortikosteroid tedavisi uygulanabilir. Tedaviye yeniden 5 mg lık günlük doz ile başlanır. Semptomların şiddetli olduğu vakalarda (derece 3 veya 4) AFINITOR tedavisi durdurulmalıdır; klinik semptomlar çözülene kadar kortikosteroid kullanımı düşünülebilir. Bireysel klinik koşullara bağlı olarak, daha önce uygulanan dozdan yaklaşık % 50 daha düşük günlük dozda olmak üzere AFINITOR tedavisine yeniden başlanabilir (bkz. bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli - Tablo 1). Enfeksiyonlar: AFINITOR un immünosüpresif özellikleri olduğundan, hastaları bakteriyel, fungal, viral veya protozoal enfeksiyona (fırsatçı patojenlerin neden olduğu enfeksiyonlar da dahil) daha yatkın hale getirebilir (bkz. bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). AFINITOR tedavisi uygulanan hastalarda, pnömoni, diğer bakteriyel enfeksiyonlar ve invazif fungal enfeksiyonlar (aspergiloz ya da kandidiyaz) ve Hepatit B virüsünün reaktivasyonu da dahil olan viral enfeksiyonlar gibi lokalize ve sistemik enfeksiyonlar gözlenmiştir. Bu enfeksiyonların bazıları şiddetlidir (örn. solunum veya karaciğer yetmezliğine neden olmaktadır) ve nadiren ölüme yol açabilmektedir. Hekimler ve hastalar, artan enfeksiyon riski karşısında dikkatli olmalı, AFINITOR kullanılırken enfeksiyon semptom ve belirtilerine dikkat etmeli ve bir enfeksiyon tanısı konulursa derhal uygun tedaviyi hızlı bir şekilde başlatmalıdırlar. 4

AFINITOR ile tedaviye ara verilmesi veya tedavinin bırakılması düşünülmelidir (bkz. bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli - Tablo 1). Önceden var olan enfeksiyonlar, AFINITOR ile tedaviye başlamadan önce uygun şekilde tedavi edilmeli ve tam olarak iyileşmelidir. İnvaziv sistemik mantar enfeksiyonu teşhis edildiği takdirde AFINITOR tedavisi derhal ve kalıcı olarak kesilmeli ve hasta uygun antifungal tedavi ile tedavi edilmelidir. Aşırı duyarlılık reaksiyonları: Everolimus kullanımında, anafilaksi, dispne, yüzde ve boyunda ani kızarıklık, göğüs ağrısı veya anjiyoödem (örn. solunum fonksiyon bozukluğu ile veya solunum fonksiyon bozukluğu olmaksızın hava yollarının veya dilin şişmesi) içeren ancak bunlarla sınırlı olmayan semptomlarla kendini gösteren aşırı duyarlılık reaksiyonları gözlenmiştir (bkz. bölüm 4.3 Kontrendikasyonlar). Oral ülserler: AFINITOR ile tedavi edilen hastalarda ağız ülserleri, stomatit ve oral mukozit gözlenmiştir (bkz. bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). Bu tip durumlarda topikal tedaviler önerilmektedir; diğer yandan alkol ya da peroksit içeren gargaralardan kaçınılmalıdır; çünkü bunlar durumu daha da ağırlaştırabilir. Fungal enfeksiyon tanısı konulmadıkça antifungal ajanlardan kaçınılmalıdır. (bkz. bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri). Böbrek yetmezliği olayları: AFINITOR ile tedavi edilen hastalarda, bazıları ölümcül bir sonuca sahip böbrek yetmezliği (akut böbrek yetmezliği dahil) vakaları gözlenmiştir (bkz. bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler; ayrıca bkz. Laboratuar testleri ve takip). Bu nedenle özellikle böbrek fonksiyonunu olumsuz etkileyecek ek risk faktörleri olan hastalarda böbrek fonksiyonlarının takibi önerilmektedir. Pulmoner emboli: Pulmoner emboli bildirilmiş ve beliren bir güvenlilik konusu olarak gözlenmiştir. Laboratuar testleri Böbrek fonksiyonu: Klinik çalışmalarda, serum kreatinin düzeyinde genellikle hafif şiddette yükselme ve proteinüri bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). AFINITOR tedavisi başlatılmadan önce ya da başlatıldıktan sonra düzenli olarak, kan üre nitrojeni (BUN), üriner protein ya da serum kreatinin düzeyi ölçümleri de dahil olmak üzere böbrek fonksiyonunun takibi önerilmektedir. Kan glukozu ve lipidleri: Klinik çalışmalarda hiperglisemi, hiperlipidemi ve hipertrigliseridemi bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). AFINITOR tedavisi başlatılmadan önce ya da başlatıldıktan sonra düzenli olarak açlık serum glukoz düzeyinin takip edilmesi önerilmektedir. Bir hastada AFINITOR tedavisi başlatılmadan önce optimal glisemik kontrol sağlanmalıdır. Hematolojik parametreler: Klinik çalışmalarda haemoglobin, lenfosit, nötrofil ve trombosit düzeylerinde azalma bildirilmiştir (bkz. bölüm 4.8 İstenmeyen etkiler). AFINITOR tedavisi başlatılmadan önce ya da başlatıldıktan sonra düzenli olarak tam kan sayımı takibi önerilmektedir. 5

Karaciğer yetmezliği: Everolimusa maruziyet, hafif şiddette (Child-Pugh A), orta şiddette (Child-Pugh B) ve şiddetli (Child-Pugh C) karaciğer bozukluğu olan hastalarda artış göstermiştir (bkz. bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler). Potansiyel yarar riskten ağır basmadıkça, şiddetli karaciğer bozukluğu (Child-Pugh C) olan hastalarda everolimusun kullanılması önerilmemektedir (bkz. bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli ve bölüm 5.2 Farmakokinetik özellikler). Yara iyileşmesi komplikasyonları: Yara iyileşmesinde bozulma AFINITOR u da içeren rapamisin yan ürünlerine ait bir sınıf etkisidir. Ameliyat tarihine yakın bir periyotta AFINITOR un kullanımı konusunda dikkatli olunmalıdır. Karsinoid tümörler: Randomize, çift kör, çok merkezli bir klinik çalışmada, karsinoid tümörlü hastalarda AFINITOR ile depo oktreotid ve plasebo ile depo oktreotid karşılaştırması yapılmıştır. Çalışmada, primer etkinlik sonlanım noktası (progresyonsuz sağkalım [PFS]) ve genel sağkalım (GS) ara analizinde sayısal olarak plasebo ve depo oktreotid kola karşı üstünlük elde edilememiştir. Bu nedenle, karsinoid tümörü olan hastalarda AFINITOR güvenlik ve etkililiği kanıtlanmamıştır. Aşılar: AFINITOR tedavisi esnasında canlı aşıların kullanımından ve canlı aşı uygulanmış kişilerle yakın temastan kaçınılmalıdır (bkz. bölüm 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri). Laktoz: Tabletler laktoz içerir. Galaktoz intoleransı, Lapp laktoz yetmezliği ya da glukoz-galaktoz malabsorpsiyon gibi nadir görülen kalıtımsal problemleri olan hastalar bu ilacı kullanmamalıdır. 4.5 Diğer tıbbi ürünler ile etkileşimler ve diğer etkileşim şekilleri Everolimus CYP3A4 ün bir substratı ve çoklu ilaç atım pompası P-glikoproteinin (PgP) orta düzeyde bir substratı ve inhibitörüdür. Everolimusun emilim ve takip eden eliminasyonu, CYP3A4 ve/veya PgP yi etkileyen ürünlerden etkilenebilir. Bu nedenle CYP3A4 ve/veya P- glikoprotein (PgP) inhibitörleri ile eşzamanlı uygulamadan kaçınılmalıdır. Orta derecede güçlü CYP3A4 ve/veya PgP inhibitörü veya indükleyicisi ile eş zamanlı olarak uygulamadan kaçınılamazsa, AFINITOR için öngörülen eğri altı alan (EAA) değerine göre doz ayarlamaları dikkate alınmalıdır. Güçlü CYP3A4 inhibitörü ile eşzamanlı tedavi everolimus plazma konsantrasyonlarında önemli ölçüde artışla sonuçlanmaktadır. Bu durumda doz uygulaması tavsiyelerine izin verecek yeterli veri mevcut değildir. Bu nedenle, AFINITOR ve güçlü inhibitörlerin eş zamanlı tedavisi önerilmemektedir. AFINITOR, ilaç etkileşimleri potansiyeli nedeniyle, dar bir terapötik indekse sahip oral yoldan uygulanan CYP3A4 substratları ile kombinasyon halinde alınırken dikkatli 6

olunmalıdır. Eğer AFINITOR dar bir terapötik indekse sahip oral yoldan uygulanan CYP3A4 substratları ile birlikte alınıyorsa, hasta, oral yoldan uygulanan CYP3A4 substratının ürün bilgisinde tarif edilmiş istenmeyen etkiler açısından takip edilmelidir. İn vitro olarak everolimus, CYP3A4 ün kompetitif inhibitörü ve CYP2D6 nın karışık bir inhibitörüdür. Bilinen ve teorik olarak seçilmiş CYP3A4 ve PgP nin inhibitör ve indükleyicileri ile ilgili etkileşimleri aşağıda listelenmektedir. Everolimusun kan konsantrasyonlarını arttırabilecek CYP3A4 ve PgP inhibitörleri: CYP3A4 ya da PgP inhibitörleri olan maddeler everolimus metabolizmasının hızını azaltarak veya bağırsak hücrelerinden everolimusun dışarı atılma oranını düşürerek everolimusun kandaki konsantrasyonunu arttırabilir. Güçlü CYP3A4 ya da PgP inhibitörleri ile yapılan eşzamanlı tedavilerden (Örn: ketokonazol, itrakonazol, posakonazol, vorikonazol, nefazodon, atazanavir, sakinavir, darunavir, indinavir, nelfinavir, ritonavir, klaritromisin ve telitromisin) mümkün olduğu durumlarda kaçınılmalıdır. Ketokonazol maddesi dışındakilerle etkileşimi çalışılmamış olup eş zamanlı tedavilerde everolimus konsantrasyonunda büyük bir artış beklenmektedir. Ketokonazol (güçlü bir CYP3A4 inhibitörü ve PgP inhibitörü) ile birlikte uygulandığında, everolimusa maruziyet oranlarında anlamlı bir artış (C maks ve EAA sırasıyla 4.1 (2.6-7.0) ve 15.3 (aralık 11.2-22.5) kat artmıştır) gözlenmiştir. Orta derecede güçlü CYP3A4 inhibitörleri veya PgP inhibitörlerinin eş zamanlı kullanımından kaçınılamadığı durumlarda dikkatli olunmalıdır. Hastalar orta derecede güçlü bir CYP3A4 veya PgP inhibitörünün eş zamanlı uygulamasını gerektiriyorsa, dozun günde 5 mg veya gün aşırı 5 mg a azaltılması düşünülebilir. Ancak, bu doz ayarlaması ile ilgili klinik veri mevcut değildir. Gönüllüler arası çeşitlilik nedeniyle önerilen doz ayarlamaları tüm bireylerde optimum düzeyde olmayabilir, bu nedenle yan etkilerin yakından takip edilmesi önerilmektedir. Eritromisin (Orta düzeyde CYP3A4 inhibitörü ve PgP inhibitörü; C maks ve EAA sırasıyla 2.0 (aralık 0.9-3.5) ve 4.4 (aralık 2.0-12.6) kat artmıştır). Verapamil (Orta düzeyde CYP3A4 inhibitörü ve PgP inhibitörü; C maks ve EAA sırasıyla 2.3 (aralık 1.3-3.8) ve 3.5 (aralık 2.2-6.3) kat artmıştır). Oral Siklosporin (Orta düzeyde CYP3A4 substratı ve PgP inhibitörü; C maks ve EAA sırasıyla 1.8 (aralık 1.3-2.6) ve 2.7 (aralık 1.5-4.7) kat artmıştır). Everolimusun kandaki düzeylerini arttırdığı bilinen diğer orta düzeyli CYP3A4 ya da PgP inhibitörleri, antifungal ajanlar (örn: flukonazol) ve kalsiyum kanalı blokerleri (örn: diltiazem), amprenavir, fosamprenavir ve aprepitanttır. Everolimus tedavisi sırasında, sitokrom P450 ve PgP yi etkilediği bilinen greyfurt, greyfurt suyu, tropikal yıldız meyva, turunç (Seville orange) ve CYP3A4 veya PgP yi etkileyen diğer yiyeceklerden kaçınılmalıdır. CYP3A4 ve/veya PgP substratlarının varlığında veya yokluğunda uygulandığında, günde bir kez 10 mg veya 5 mg lık dozla tedaviyi takiben everolimus C min değerinde herhangi bir farklılık belirgin olmamıştır. 7

PgP inhibitörleri varlığı veya yokluğunda zayıf CYP3A4 inhibitörlerinin eşzamanlı olarak uygulanması 10 mg veya 5 mg lık doz rejimi ile tedaviyi takiben everolimus C min değerinde belirgin bir etkiye sahip bulunmamıştır. Everolimusun kan konsantrasyonlarını azaltabilecek CYP3A4 ve PgP indükleyicileri: CYP3A4 ya da PgP aktivitesini indükleyen maddeler, everolimus metabolizma hızını ya da everolimusun bağırsak hücrelerinden atılmasını hızlandırarak everolimusun kandaki konsantrasyonlarını düşürebilir. Güçlü CYP3A4 indükleyicilerinin eş zamanlı kullanımından kaçınılmalıdır. Hastada güçlü bir CYP3A4 indükleyicisinin kullanılması gerekiyorsa, AFINITOR dozunda indükleyicinin başlatılmasından sonra 4. ve 8. günde uygulanan 5 mg lık artışlarla, günde 10 mg dan günde 20 mg a bir artış düşünülmelidir. AFINITOR un bu dozunun EAA nın indükleyiciler olmadan gözlenen aralığa getireceği öngörülmektedir. Ancak, bu doz ayarlaması ile elde edilen herhangi bir klinik veri mevcut değildir. İndükleyici ile tedavi bırakılırsa, AFINITOR dozu eş zamanlı uygulamanın başlangıcından önce kullanılan doza döndürülmelidir. 8 gün boyunca günde 600 mg rifampisin (bir CYP3A4 ve PgP indükleyicisi) ile ön tedavi uygulanmış sağlıklı gönüllülere, tek doz everolimus uygulandığında, everolimusun oral doz klerensi 3-kat artmış, C maks ve EAA sırasıyla % 58 (aralık %10-70) ve % 63 (aralık %0-80) azalmıştır. Everolimus metabolizmasını hızlandıran ve eveolimusun kandaki düzeylerini düşüren diğer CYP3A4 indükleyici ajanlar; rifabutin, sarı kantaron (St. John s Wort (Hypericum perforatum)), antikonvülsanlar (örn: karbamazepin, fenobarbital, fenitoin) ve anti HIV ajanlarıdır (örn: efavirenz, nevirapin). Sarı kantaron (Hypericum perforatum) içeren preparatlar everolimus ile tedavi sırasında kullanılmamalıdır. Diğer güçlü CYP3A4 indükleyicileri: Kortikosteroidler (örn: deksametazon, prednizon, prednizolon.) Plazma konsantrasyonları everolimus tarafından değiştirilebilecek ilaçlar: İn vitro bulgulara göre 10 mg lık oral dozlardan sonra elde edilen sistemik konsantrasyonların PgP, CYP3A4 ve CYP2D6 inhibisyonu yapması olası değildir. Ancak, bağırsaklardaki CYP3A4 ve PgP inhibisyonu hariç tutulamaz; böylece everolimus CYP3A4 ve/veya PgP substratları olan eş zamanlı uygulanan ilaçların biyoyararlanımını etkileyebilir. Everolimus ve depo oktreotidin eşzamanlı olarak uygulanması, oktreotid C min değerini 1.47 lik (% 90 GA: 1.32 ila 1.64) geometrik ortalama oranıyla (everolimus/plasebo) artırmış olup, bu durumun ilerlemiş nöroendokrin tümörleri olan hastalarda everolimusa etkililik yanıtı üzerinde klinik olarak anlamlı etkileri saptanmamıştır. Sağlıklı gönüllüler üzerinde yapılan bir çalışmada, bir oral midazolam dozunun everolimusla eşzamanlı uygulanması midazolam (CYP3A4 substratı) C maks ında %25 lik bir artışa ve midazolam EAA (0-sons) sinde %30 luk bir artışa neden olmuştur; diğer yandan, midazolamın metabolik EAA (0-sons) oranı (1-hidroksi-midazolam/midazolam) ve terminal t 1/2 değeri etkilenmemiştir. Bu durum, midazolama artmış maruziyetin, her iki ilaç aynı anda alındığında everolimusun gastrointestinal sistem üzerindeki etkilerinden kaynaklandığına işaret etmektedir. 8

Aşılar: Aşılara verilen immün yanıt etkilenebilir ve bu nedenle AFINITOR ile yapılan tedavi sırasında aşılamanın etkisi azalabilir. AFINITOR ile yapılan tedavi sırasında canlı aşıların kullanılmasından kaçınılmalıdır. Canlı aşılara örnekler: burun içi grip, kızamık, kabakulak, kızamıkçık, oral polio, BCG, sarı humma, su çiçeği ve TY21a tifo aşıları. Özel popülasyonlara ilişkin ek bilgiler Özel popülasyonlara ilişkin veri bulunmamaktadır. Pediyatrik popülasyon: Pediyatrik popülasyonlara ilişkin veri bulunmamaktadır. 4.6 Gebelik ve laktasyon Genel tavsiye Gebelik kategorisi D dir. Çocuk doğurma potansiyeli bulunan kadınlar/doğum kontrolü (Kontrasepsiyon) Gebe kalma potansiyeline sahip kadınlara, AFINITOR tedavisi sırasında ve bu tedavinin durdurulmasını izleyen 8 hafta boyunca etkili doğum kontrol yöntemleri kullanmaları önerilmelidir. AFINITOR un gebe kadınlarda kullanımına ilişkin yeterli veri mevcut değildir. Gebelik dönemi Everolimusun deney hayvanlarında gebelik ve /veya fetus/yeni doğan üzerinde zararlı farmakolojik etkileri bulunmaktadır. Gebe kadınlarda kullanımına ait yeterli bilgi yoktur. AFINITOR un, gebelik döneminde kullanımı önerilmemektedir. Laktasyon dönemi Everolimusun insan sütüyle atılıp atılmadığı bilinmemektedir. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar, everolimusun sütle atıldığını göstermektedir. AFINITOR kullanan kadınlar, bu nedenle bebeklerini emzirmemelidir Üreme yeteneği/fertilite Everolimusun kadın ve erkek hastalarda infertiliteye sebebiyet verme potansiyeli bilinmemektedir ancak kadın hastalarda amenore (sekonder amenore ve diğer menstrual bozukluklar) ve lüteinizan hormon (LH)/folikül stimülan hormon (FSH) oran dengesizliği gözlemlenmiştir. Klinik olmayan bulgulara göre, AFINITOR ile yapılan tedavi erkek fertilitesini olumsuz yönde etkileyebilmektedir (bkz. bölüm 5.3 Klinik öncesi güvenlilik verileri). 4.7 Araç ve makine kullanımı üzerindeki etkiler Araç ve makine kullanımı üzerine herhangi bir klinik çalışma yapılmamıştır. Hastalara AFINITOR ile tedavi sırasında yorgunluk ve baş dönmesi yaşamaları halinde araç ve makine kullanırken dikkatli olmaları tavsiye edilmelidir. 9

4.8 İstenmeyen etkiler Advers ilaç reaksiyonları ile ilgili bilgiler başlıca üç randomize, çift kör, plasebo kontrollü faz III çalışmayı temel almaktadır: BOLERO-2 (CRAD001Y2301): Östrojen reseptörü pozitif, lokal ilerlemiş ya da metastatik meme kanserli, letrozol veya anastrozole refraktör postmenopozal kadınların tedavisinde eksemestan ile kombinasyon halinde AFINITOR. Toplamda 92 hasta (% 19) 32 hafta boyunca everolimus ile tedaviye maruz kalmıştır. Çalışmadan kalıcı olarak ayrılmaya neden olan istenmeyen etkilerin oranı, everolimus artı eksemestan ve plasebo artı eksemestan tedavi gruplarında sırasıyla % 16 ve % 3 olmuştur. RADIANT-3 (CRAD001C2324): İlerlemiş pankreatik nöroendokrin tümörleri olan hastalarda AFINITOR artı en iyi destek tedavisi. Toplamda 63 hasta (% 31), 52 hafta boyunca 10 mg/gün everolimusa maruz kalmıştır. Çalışmadan kalıcı olarak ayrılmayla sonuçlanan yan etkilerin görülme oranı everolimus ve plasebo gruplarında sırasıyla % 14 ve % 2 olmuştur. Körlenmiş çalışma tedavisinin medyan süresi AFINITOR kullanan hastalar için 37.8 hafta ve plasebo kullananlar için 16.1 haftadır. RECORD-1 (CRAD001C2240): İlerlemiş renal hücreli karsinomu olan hastalarda AFINITOR artı en iyi destek tedavisi. Toplamda 165 hasta 4 ay boyunca 10 mg/gün everolimusa maruz kalmıştır. Çalışmadan kalıcı olarak ayrılmayla sonuçlanan yan etkilerin görülme oranı everolimus ve plasebo gruplarında sırasıyla % 7 ve % 0 olmuştur. Çoğu yan etkinin şiddeti 1. veya 2. derece olmuştur. Körlenmiş çalışma tedavisinin medyan süresi AFINITOR kullanan hastalar için 141 gün ve plasebo kullananlar için 60 gündür. En yaygın 3. ve 4. derece advers reaksiyonların (en az 1 faz III çalışmada insidans %2) anemi, yorgunluk, diyare, enfeksiyonlar, stomatit, hiperglisemi, trombositopeni, lenfopeni, nötropeni, hipofosfatemi, hiperkolesterolemi, diabetes mellitus ve pnömoni olduğu bildirilmiştir. Aşağıda en az 1 faz III çalışmada AFINITOR 10 mg/gün alan hastalarda, ortaya çıkan advers reaksiyonların insidansı rapor edilmiştir. Aşağıdaki advers reaksiyonlar MedDRA sistem organ sınıfına ve sıklığına göre listelenmiştir. Çok yaygın ( 1/10); yaygın ( 1/100 ila <1/10); yaygın olmayan ( 1/1.000 ila <1/100); seyrek.1/10.000 ila <1/1000); çok seyrek (<1/10.000), bilinmiyor (eldeki verilerden hareketle tahmin edilemiyor). Her sıklık grubu içinde, advers reaksiyonlar azalan ciddiliğe göre sıralanarak sunulmuştur. Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar Çok yaygın: Enfeksiyonlar a,* Kan ve lenf sistemi hastalıkları Çok yaygın: Anemi, trombositopeni Yaygın: Lökopeni, lenfopeni, nötropeni Yaygın olmayan: Saf kırmızı hücre aplazisi Bağışıklık sistemi hastalıkları Bilinmiyor: Aşırı duyarlılık Metabolizma ve beslenme hastalıkları 10

Çok yaygın: Hiperglisemi, hiperkolesterolemi, hipertrigliseridemi, anoreksi Yaygın: Diabetes mellitus, hipofosfatemi, hipokalemi, hiperlipidemi, hipokalsemi, dehidrasyon Psikiyatrik hastalıkları Yaygın: Uykusuzluk Sinir sistemi hastalıkları Çok yaygın: Disguzi, baş ağrısı Yaygın olmayan: Aguzi Göz hastalıkları Yaygın: Konjonktivit, göz kapağı ödemi Kardiyak hastalıklar Yaygın olmayan: Konjestif kalp yetmezliği Vasküler hastalıklar Yaygın: Hipertansiyon, hemoraji b Yaygın olmayan: Flushing Solunum, toraks ve mediastinal hastalıklar Çok yaygın: Pnömoni c, dispne, burun kanaması, öksürük Yaygın: Pulmoner embolizm, hemoptizi Yaygın olmayan: Akut solunum yetmezliği sendromu Gastrointestinal hastalıklar Çok yaygın: Stomatit d, ishal, mukozal enflamasyon, kusma, mide bulantısı Yaygın: Ağız kuruması, abdominal ağrı, disfaji, dispepsi, ağız içi ağrı Hepato-bilier hastalıkları Yaygın: Alanin transaminazda (ALT) artma, aspartat transaminazda (AST) artma Deri ve deri altı doku hastalıkları Çok yaygın: Deri döküntüsü, deride kuruma, kaşıntı, tırnak bozukluğu Yaygın: El ayak sendromu, eritem, deride pul pul dökülme, akne benzeri dermatit, tırnak kırılması, deri lezyonları, hafif alopesi Yaygın olmayan: Anjioödem Kas-iskelet bozukluklar, bağ doku ve kemik hastalıkları Yaygın: Artralji Böbrek ve idrar hastalıkları Yaygın: Kreatininde artma, böbrek yetmezliği (akut böbrek yetmezliği dahil)*, proteinüri* Genel bozukluklar ve uygulama bölgesine ilişkin hastalıklar Çok yaygın: Yorgunluk, asteni, periferik ödem, pireksi Yaygın: Göğüs ağrısı, Yaygın olmayan: Yara iyileşmesi bozulması 11

Laboratuvar bulguları: Çok yaygın: Kiloda azalma * Seçilmiş istenmeyen etkiler ile ilgili açıklamalar bölümüne bakınız. a Enfeksiyonlar ve enfestasyonlar sistem organ sınıfı içerisindeki tüm istenmeyen etkiler bildirilmiştir. Örneğin; pnömoni, sepsis ve izole fırsatçı enfeksiyon vakaları (ör; aspergillozis, kandidiyazis ve hepatit B (bkz. bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemler)). c Pnömoni, interstisiyal akciğer hastalığı, akciğer infiltrasyon, pulmoner alveolar kanama, akciğer toksisitesi ve alveolitisi kapsamaktadır. d Stomatit ve aftöz stomatit ile ağızda ve dilde ülserleşmeyi içerir. Seçilmiş istenmeyen etkiler ile ilgili açıklamalar Klinik çalışmalarda everolimus, ölümcül sonucu da içeren ciddi hepatit B reaktivasyonu vakaları ile ilişkilendirilmiştir. Enfeksiyonların reaktivasyonu, immünosupresan periyotları sırasında beklenen bir olaydır. Klinik çalışmalarda ve pazarlama sonrası spontan raporlarda, everolimus böbrek yetmezliği olayları (ölümcül olanlar dahil) ve proteinüri ile ilişkilendirilmiştir. Böbrek fonksiyonunun takip edilmesi önerilmektedir (bkz. bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Klinik çalışmalar ve pazarlama sonrası spontan raporlarda, everolimus amenore vakaları (sekonder amenore dahil) ile ilişkilendirilmiştir. Şüpheli advers reaksiyonların raporlanması Ruhsatlandırma sonrası şüpheli ilaç advers reaksiyonlarının raporlanması büyük önem taşımaktadır. Raporlama yapılması, ilacın yarar / risk dengesinin sürekli olarak izlenmesine olanak sağlar. Sağlık mesleği mensuplarının herhangi bir şüpheli advers reaksiyonu Türkiye Farmakovijilans Merkezi (TÜFAM) ne bildirmeleri gerekmektedir. (www.titck.gov.tr; e- posta: tufam@titck.gov.tr; tel: 0 800 314 00 08; faks: 0 312 218 35 99) 4.9 Doz aşımı ve tedavisi İnsanlarda doz aşımıyla ilgili olarak bildirilen veriler son derece sınırlıdır. 70 mg a kadar tekli dozların kabul edilebilir bir akut tolere edilebilirlik ortaya koyduğu gösterilmiştir. Tüm doz aşımı vakalarında, destekleyici genel önlemler alınmalıdır. 5. FARMAKOLOJİK ÖZELLİKLER 5.1 Farmakodinamik özellikler Farmakoterapötik grubu: Antineoplastik ilaçlar, Protein kinaz inhibitörleri ATC kodu: L01XE10 Etki mekanizması Everolimus, seçici bir mtor (rapamisin memeli hedefi) inhibitörüdür. mtor, insanlarda görülen çok sayıda kanserde aktivitesi arttığı bilinen önemli bir serin treonin kinazdır. Everolimus, intraselüler protein FKBP-12 ye bağlanıp, mtor kompleksi-1 (mtorc1) aktivitesini inhibe eden bir kompleks oluşturur. mtorc1 sinyal yolağının inhibisyonu, S6 ribozomal protein kinazın (S6K1) ve hücre döngüsü, anjiyogenez ve glikolize dahil olan proteinleri düzenleyen ökaryotik uzatma faktörü 4E bağlayıcı proteinin (4EBP-1) aktivitesini 12

azaltarak proteinlerin translasyonunu ve sentezini engeller. Everolimus, tümörün antijenik süreçlerini potansiyelize eden vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF) düzeylerini azaltır. Everolimus, tümör hücreleri, endotelyal hücreler, fibroblastlar ve kan damarı ilişkili düz kas hücrelerinin büyümesi ve proliferasyonunun potent bir inhibitörüdür ve solid tümörlerde in vitro ve in vivo glikolizi azalttığı gösterilmiştir. mtor yolağının aktivasyonu, meme kanserinde endokrin direncine katkıda bulunan kritik bir adaptif değişikliktir. Endokrin tedavisinin etkilerinden kaçınmak üzere çeşitli sinyal transdüksiyon yolakları aktive olur. Yolaklardan biri PI3K/Akt/mTOR yolağı olup aromataz inhibitörü (AI) dirençli ve uzun süreli östrojenden yoksun meme kanseri hücrelerinde belirleyici nitelikle aktive olur. Meme kanseri hücrelerinde Akt aktivasyonuna bağlı olarak AI lere direnç, eşzamanlı everolimus uygulaması ile tersine çevrilebilir. Klinik çalışmalar Hormon reseptörü pozitif meme kanseri BOLERO-2 (Çalışma CRAD001Y2301), önceki letrozol ya da anastrozol ile tedavisi sonrasında nükslü ya da progresyonlu östrojen reseptörü pozitif, HER 2-neu/ amplifiye olmayan ilerlemiş meme kanseri olan postmenopozal kadınlarda plasebo + eksemestan karşısında AFINITOR + eksemestana ilişkin randomize, çift kör, çok merkezli bir faz III çalışmadır. Hastalar, açık etiketli eksemestana (25 mg/gün) ek olarak everolimus (10 mg/gün) ya da benzer plasebo almak üzere 2:1 oranında randomize edilmiştir. Randomizasyon, önceki hormonal tedaviye belgelenmiş hassasiyet (var ya da yok) ve iç organ metastazı varlığına (var ya da yok) göre katmanlara ayrılmıştır. Önceki hormonal tedaviye hassasiyet ya (1) ilerlemiş koşullarda önceki en az bir hormonal tedaviden sonra belgelenmiş klinik fayda (tam yanıt [CR], kısmi yanıt [PR], 24 hafta stabil hastalık) ya da (2) nüks öncesinde en az 24 aylık adjuvan hormonal tedavi olarak tanımlanmıştır. Çalışmanın birincil sonlanma noktası araştırmacıların (lokal radyoloji) değerlendirmesi esas alınarak Solid Tümörlerde Yanıt Değerlendirme Kriterleri (RECIST) ile değerlendirilen progresyonsuz sağkalım olarak belirlenmiştir. Destekleyici PFS analizleri, bağımsız bir merkezi radyoloji değerlendirmesine dayanmıştır. İkincil sonlanma noktaları genel sağkalımı (OS), Genel Yanıt Oranını (ORR), Klinik Fayda Oranını (CBR), Güvenliliği, Yaşam Kalitesinde (QoL) değişikliği ve ECOG PS bozulmasına kadar geçen süreyi içermiştir. Diğer sonlanma noktaları ise 6 ve 12. haftalarda kemik döngüsündeki değişiklikleri kapsamıştır. Bunlara ek olarak 724 hasta 2:1 oranında everolimus (10 mg/gün) + eksemestan (25 mg/gün) kombinasyonuna (n = 485) ya da plasebo + eksemestan koluna (25 mg/gün) (n = 239) randomize edilmiştir. Bu iki tedavi grubu hastalık karakteristiklerinin başlangıçtaki demografik özellikleri ve önceki anti-neoplastik kullanımları açısından genel anlamda dengeli olmuştur. Hastaların medyan yaşı 61 yıl olup (28 ila 93 yaş) %75 i beyazdır. Etkilik bulguları, 359 lokal PFS olayı ve 217 merkezi PFS olayı gözlendikten sonraki bir ara analizden elde edilmiştir. Plasebo + eksemestan kolundaki hastalar progresyon zamanında everolimus koluna geçirilmemiştir. Bu çalışma, medyan PFS de yaklaşık 2.4 kat uzama (medyan: 6.93 ay karşısında 2.83 ay) ve bunun sonucunda progresyon ya da ölüm riskinde %57 lik düşüş (PFS HR 0.43; %95 CI: 0.35, 0.54; tek yönlü log sıra testi p değeri <0.0001; lokal araştırması değerlendirmesine göre) 13

ile everolimus + eksemestan için plasebo + eksemestana kıyasla anlamlı düzeyde farklı klinik fayda göstermiştir (bkz. Tablo 1 ve Şekil 1). Bağımsız merkezi radyolojik değerlendirmeye dayalı PFS analizi de destekleyici sonuçlar vermiş ve medyan progresyonsuz sağkalımda 2.6 kat uzama göstermiş (10.58 ay karşısında 4.14 ay), bu da progresyon ya da ölüm riskinde %64 lük bir düşüşle sonuçlanmıştır (PFS HR 0.36; %95 CI: 0.27, 0.47; tek yönlü log sıra testi p değeri <0.0001; bkz. Tablo 1 ve Şekil 2). Araştırmacının RECIST e dayalı değerlendirmesine göre objektif yanıt everolimus + eksemestan kolunda hastaların %9.5 inde gözlenirken (%95 CI: 7.0, 12.4) aynı oran plasebo + eksemestan kolunda %0.4 olmuştur (%9% CI: 0.0-2.3; tedavi kolları karşılaştırıldığında p<0.0001). Klinik fayda oranı kontrol kolunda %18.0 iken everolimus + eksemestan kolunda %33.4 olmuştur (p<0.0001, bkz. Tablo 1). Tablo 1 BOLERO-2 etkilik sonuçları Analiz AFINITOR a N = 485 Medyan progresyonsuz sağkalım (ay, %95 CI) Araştırmacının değerlendirmesi radyolojik Bağımsız radyolojik değerlendirme En iyi genel yanıt (%, %95 CI) 6.93 (6.44 ila 8.05) 10.58 (9.53 ila NA) Objektif yanıt oranı (ORR) b %9.5 (7.0 ila 12.4) Plasebo a N = 239 2.83 (2.76 ila 4.14) 4.14 (2.83 ila 5.75) %0.4 (0.0 ila 2.3) Olasılık oranı (HR) 0.43 (0.35 ila 0.54) 0.36 (0.27 ila 0.47) n/a d P değeri <0.0001 <0.0001 <0.0001 e Klinik fayda oranı (CBR) c %33.4 (29.2 ila 37.8) %18.0 (13.3 ila 23.5) n/a d <0.0001 e a Artı eksemestan b Objektif yanıt oranı = CR veya PR li hasta oranı c Klinik fayda oranı = CR ve PR li ya da 24 hafta SD li hasta oranı d Geçerli değil e p değeri tam CMH testinden, Cochran-Armitage permutasyon testinin katmanlanmış bir versiyonu kullanılarak elde edilmiştir. Genel sağkalım (OS) verileri PFS nin ara analizi tarihinde henüz analize tam hazırlanmış durumda değildi. Ara analizde 83 ölüm bildirilmiş olup bu hasta ölümlerinin %10.6 sı everolimus + eksemestan kolunda, %13.0 ı ise plasebo + eksemestan kolundadır. 14

Olay olasılığı (%) Şekil 1 - BOLERO-2 - Kaplan-Meier progresyonsuz sağkalım eğrileri (araştırmacının radyolojik değerlendirmesi) Olasılık oranı=0.43 % 95 CI [0.35, 0.54] Kaplan-Meier meydanları Everolimus 10 mg + eksemestan: 6.93 ay Plasebo + eksemestan: 2.83 ay Log sıra p değeri: <0001 Hala risk altında olan hasta sayısı Süre (hafta) Everolimus Plasebo Dokuz aylık PFS oranları, 7.6 aylık medyan takip süresince everolimus + eksemestan almakta olan hastalar arasında %40 iken aynı oran plasebo + eksemestan kolunda %15 olarak bildirilmiştir. Şekil 2 - BOLERO-2 - Kaplan-Meier progresyonsuz sağkalım eğrileri (bağımsız radyolojik değerlendirme) 15

Olay olasılığı (%) Olasılık oranı=0.36 % 95 CI [0.27, 0.47] Kaplan-Meier meydanları Everolimus 10 mg + eksemestan: 10.58 ay Plasebo + eksemestan: 4.14 ay Log sıra p değeri: <0001 Hala risk altında olan hasta sayısı Süre (hafta) Everolimus Plasebo Hesaplanan PFS tedavi etkisi, araştırmacının değerlendirmesine göre planlı alt grup PFS analizi ile desteklenmiştir. Analiz edilen tüm gruplarda, everolimus + eksemestan ile pozitif bir tedavi etkisi gözlenmiş olup plasebo + eksemestan karşısında hesaplanan olasılık oranı (HR) 0.25 ila 0.60 aralığında olmuştur (bkz. Tablo 2, Şekil 3 ve şekil 4). Alt grup analizleri, önceki hormonal tedaviye hassasiyete ve iç organ metastazına bakılmaksızın ve ayrıca başlıca demografik ve prognostik alt gruplar arasında homojen ve tutarlı bir tedavi etkisi göstermiştir. Tablo 2 - Araştırmacının alt gruplara göre PFS analizi Tam Analiz Seti n Everolimus + eksemestan Medyan PFS (ay) Plasebo + eksemestan HR 1 %95 CI Önceki hormonal tedaviye hassasiyet Hayır 114 6.70 2.83 0.50 0.31, 0.83 Evet 610 6.93 2.92 0.43 0.34, 0.54 İç organ metastazı varlığı Hayır 318 8.48 4.24 0.43 0.30, 0.60 Evet 406 6.18 2.69 0.44 0.34, 0.58 Yaş grubu < 65 yıl 449 6.97 2.83 0.40 0.31, 0.52 65 yıl 275 6.44 4.01 0.53 0.37, 0.76 16

n Everolimus + eksemestan Medyan PFS (ay) Plasebo + eksemestan HR 1 %95 CI Bölge Asya 137 6.97 4.14 0.60 0.38, 0.96 Avrupa 275 6.70 2.76 0.42 0.30, 0.60 Kuzey Amerika 274 8.84 3.94 0.37 0.26, 0.52 Diğer 38 4.21 1.45 0.34 0.12, 0.96 Japon Japon 106 8.41 4.14 0.59 0.35, 1.01 Japon değil 618 6.83 2.79 0.41 0.32, 0.51 Önceden kemoterapi Hayır 232 6.83 3.45 0.53 0.37, 0.76 Evet 492 6.93 2.79 0.40 0.31, 0.52 Başlangıçta sadece kemik lezyonları Hayır 569 6.70 2.76 0.44 0.35, 0.56 Evet 155 9.89 4.37 0.43 0.25, 0.76 Başlangıçtaki ECOG performans durumu 0 435 6.97 4.01 0.47 0.36, 0.62 1 veya 2 274 6.77 2.76 0.37 0.26, 0.52 PgR durumu Negatif 184 6.93 2.76 0.45 0.30, 0.68 Pozitif 523 6.93 2.96 0.43 0.34, 0.55 Irk Asyalı 143 6.93 4.14 0.59 0.37, 0.93 Beyaz 547 6.93 2.83 0.41 0.32, 0.53 Diğer 34 7.03 1.41 0.25 0.09, 0.74 NSAI dışında önceden hormonal tedavi kullanımı Hayır 327 6.83 4.01 0.51 0.37, 0.70 Evet 397 6.97 2.76 0.38 0.29, 0.51 Tutulan organ sayısı 1 224 8.48 4.21 0.43 0.28, 0.66 2 233 5.59 2.79 0.48 0.33, 0.68 3 264 6.70 2.60 0.44 0.31, 0.61 Önceki tedavilerin sayısı 1 118 6.97 4.17 0.52 0.31, 0.88 2 217 6.70 2.92 0.55 0.38, 0.81 3 389 7.16 2.79 0.36 0.27, 0.48 1 Olasılık oranı, katmanlanmamış Cox modeli kullanılarak elde edilmiştir. 17

Şekil 3 - Araştırmacının alt gruba göre analizinde PFS nin Forest grafiği (1) Tümü Yaş Japon Irk Bölge* Hormonal hassasiyet* İç organ metastazı Tümü (N=724) <65(N=449) 65 (N=275) Evet (N=106) Hayır (N=618) Beyaz (N=547) Asyalı (N=143) Diğer (N=34) Asya (N=137) Avrupa (N=275) NA (N=274) Diğer (N=38) Evet (N=610) Hayır (N=114) Evet (N=406) (N=318) Everolimus Trend Plasebo Olasılık oranı, katmanlanmamış Cox oransal olasılık modeli kullanılarak elde edilmiştir. * NA: Kuzey Amerika ** önceki hormonal tedaviye hassasiyet 18

Şekil 4 Araştırmacının alt gruba göre analizinde PFS nin Forest grafiği (2) Başlangıçtaki ECOG PS Başlangıçtaki sadece kemik lezyonları Önceden kemoterapi Önceki kemoterapi sayısı NSAI dışı hormonal tedavi PgR durumu pozitif Tutulan organ sayısı Everolimus Trend Plasebo Olasılık oranı, katmanlanmamış Cox oransal olasılık modeli kullanılarak elde edilmiştir. * NA: Kuzey Amerika ** önceki hormonal tedaviye hassasiyet ECOG PS de kötüleşme ( 1 puan) ya da QLQ-C30 alanı puanlarında kötüleşmeye kadar geçen süre ( %5) açısından iki tedavi grubu arasında klinik ya da istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar gözlenmemiştir. Kemikler üzerindeki etkiler: Everolimusun kemikler üzerindeki etkisine ilişkin uzun vadeli veri mevcut değildir. BOLERO-2 den bildirilen karşılaştırmalı veriler tedavinin ilk 12 haftasında serum kemik 19

döngüsü belirteçlerinde belirgin düzelme göstermekte, bu da kemik döngüsü üzerinde olumlu bir etkiye işaret etmektedir. Pankreas orijinli ilerlemiş nöroendokrin tümörlerin tedavisi: RADIANT-3 (Çalışma CRAD001C2324) ilerlemiş pankreatik nöroendokrin tümörleri (pnet) olan hastalarda plasebo artı en iyi destek tedavisine (BSC) karşı AFINITOR artı en iyi destek tedavisine ilişkin randomize, çift kör, çok merkezli bir faz III çalışma olup, medyan progresyonsuz sağkalım PFS sinde, PFS de % 65 lik bir risk azalması (HR 0.35; % 95 GA: 0.27, 0.45; p<0.0001) ile sonuçlanan 2.4 katlık bir uzama (4.6 aya karşı 11. 04 ay) ile plaseboya karşı AFINITOR un istatistiksel olarak anlamlı klinik faydasını göstermiştir (bkz. Tablo 1). RADIANT-3 hastalığı son 12 ay içinde progresyon göstermiş ilerlemiş pnet li hastaları kaydetmiştir. Hastalar önceki sitotoksik kemoterapi (evet/hayır) ve WHO performans durumuna (1 ve 2 ye karşı 0) göre sınıflandırılmıştır. Somatostatin analogları ile tedaviye BSC nin bir parçası olarak izin verilmiştir. Çalışma için birincil sonlanım noktası RECIST (Solid Tümörlerde Yanıt Değerlendirme Kriterleri) ile değerlendirilen PFS dir. Belgelenmiş radyolojik progresyondan sonra hastalar araştırıcı tarafından körlenmiştir: plaseboya randomize edilenler daha sonra açık etiketli AFINITOR kullanabilmiştir. İkincil sonlanım noktaları güvenlilik, objektif yanıt oranı ORR (tam yanıt oranı (CR) veya kısmi yanıt oranı (PR)), yanıt süresi ve genel sağkalım OS yi içermektedir. Toplamda 410 hasta AFINITOR 10 mg/gün (n=207) veya plasebo (n=203) kullanmak üzere 1:1 oranında randomize edilmiştir. Demografikler iyi dengelenmiştir (medyan yaş 58, % 55 erkek, % 78.5 Beyaz). Tablo 3 Analiz RADIANT-3 Progresyonsuz Sağkalım bulguları N 410 AFINITOR N=207 Araştırıcının radyolojik 11.04 incelemesi (8.41 ila 13.86) Merkezi Radyolojik İnceleme 13.7 Plasebo N=203 Medyan progresyonsuz sağkalım (ay) (% 95 GA) (11.2 ila 18.8) Bağımsız radyolojik inceleme* 11.40 (10.84 ila 14.75) 4.60 (3.06 ila 5.39) 5.7 (5.4 ila 8.3) 5.39 (4.34 ila 5.55) Tehlike Oranı (% 95 GA) 0.35 (0.27 ila 0.45) 0.38 (0.28 ila 0.51) 0.34 (0.26 ila 0.44) p-değeri <0.0001 <0.001 <0.0001 * Araştırıcının radyolojik incelemesi ve merkezi radyolojik inceleme arasındaki uyumsuz değerlendirmeler açısından kararı içerir ** Katmanlı log-rank testinden tek taraflı p değeri GA: Güven aralığı On sekiz aylık PFS oranları AFINITOR tedavisi için % 34.2 iken, plasebo için % 8.9 dur. 20

RADIANT-2 (Çalışma CRAD001C2325) başlıca gastrointestinal veya akciğer orijinli ilerlemiş nöroendokrin tümörleri (karsinoid tümör) olan hastalarda plasebo artı depo oktreotide (Sandostatin LAR ) karşı AFINITOR artı depo oktreotide ilişkin randomize, çift kör, çok merkezli bir faz III çalışma olup, medyan PFS de (11.33 aya karşı 16.43 ay; HR 0.77; % 95 GA: 0.59 ila 1.00; p=0.026) primer PFS de % 23 lük bir risk azalması ile sonuçlanan 5.1 aylık bir uzama ile plaseboya karşı AFINITOR un klinik faydasına ilişkin kanıtlar sağlamıştır (bkz. Tablo 4). Birincil sonlanım noktası RECIST ile değerlendirilen PFS dir. Belgelenmiş radyolojik progresyondan sonra hastalar araştırıcı tarafından körlenmiştir: plaseboya randomize edilenler daha sonra açık etiketli AFINITOR kullanabilmiştir. İkincil sonlanım noktaları güvenlilik, en iyi genel yanıt, yanıt süresi ve genel sağkalımı içermektedir. Bilgi verici sansürleme ve iki tedavi kolundaki dengesizlikler açısından düzeltilmiş bağımsız radyolojik inceleme için yapılan ilave analizler everolimusun lehine bir tedavi etkisini göstermiştir. Tedavi kolları arasındaki dengesizlikler açısından daha fazla düzeltme yapılmış çok değişkenli analizin bulguları 0.73 değerinde bir HR ortaya koymuştur (% 95 GA 0.56 ila 0.97). Sansürleme Ağırlıklarının Ters Olasılığı (IPWC) ile bir Cox modeli kullanılarak iki çalışma kolu arasındaki başlangıç özellikleri açısından dengesizlikler ve bilgi verici sansürleme açısından düzeltme yapılmıştır. IPCW ağırlıklı analizden elde edilen hesaplanmış HR (% 95 GA) 0.60 (0.44 ila 0.84) olup, tek taraflı p değeri = 0.0014 everolimus lehinedir. On sekiz aylık PFS oranları everolimus tedavisi artı depo oktreotid (Sandostatin LAR ) için % 47.2 iken, plasebo artı depo oktreotid (Sandostatin LAR ) için % 37.4 dür. Renal hücreli kanser hastalarının tedavisi: Daha önce uygulanan VEGFR-TKI (vasküler endotelyal büyüme faktörü reseptörü tirozin kinaz inhibitörü) tedavisine (sunitinib, sorafenib, ya da sunitinib ve sorafenib birlikte) rağmen ilerlemenin olduğu, metastatik renal hücreli karsinom hastalarında, en iyi destekleyici bakımla birlikte 10 mg/gün AFINITOR ve plasebonun karşılaştırıldığı, faz III, uluslar arası, çok merkezli, randomize çift kör bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Bevacizumab ve interferon-alfa ile ön tedaviye izin verilmiştir. Hastalar, Memorial Sloan-Kettering Kanser Merkezi (MSKCC) prognostik puanına (olumlu-, orta-, kötü-risk grupları) ve daha önce uygulanan antikanser tedavisine göre (daha önce 1 e karşılık 2 VEGFR-TKI) sınıflandırılmıştır. RECIST (Solid Tümörlerde Yanıt Değerlendirme Kriterleri) kullanılarak belgelenen ve körlenmiş, bağımsız bir merkezi gözden geçirme ile değerlendirilen ilerlemenin olmadığı sağkalım birincil sonlanım noktasıdır. İkincil sonlanım noktaları, güvenlilik, objektif tümör yanıt oranı, genel sağkalım, hastalıkla bağlantılı semptomlar ve yaşam kalitesini kapsamaktadır. Radyolojik olarak ilerleme belgelendikten sonra, araştırıcı tarafından hastaların körlüğü kaldırılabilir: plaseboya randomize edildiği belirlenen hastalara açık etiketli AFINITOR 10 mg/gün uygulanabilir. Bağımsız Veri İzleme Komitesi, ikinci ara analizde, birincil sonlanım noktasına ulaşıldığına karar vererek çalışmanın sonlandırılmasını önermiştir. Toplamda 416 hasta 2:1 oranda AFINITOR (n=277) ya da plasebo (n=139) alacak şekilde randomize edilmiştir. Demografik veriler oldukça dengelidir (birleştirilmiş medyan yaş [61; 21

aralık 27-85], %78 erkek, %88 Beyaz ırk, daha önceki VEGFR-TKI terapilerinin sayısı [1 tedavi: % 74, 2 tedavi: %26]). Planlanmış bir analizden elde edilen bulgular, birincil sonlanım noktası (ilerlemenin olmadığı sağkalım) açısından AFINITOR un plasebodan üstün olduğunu (sağkalım değeri sırasıyla 4.9 ay ve 1.9 ay) göstermiştir; ilerleme ya da ölüm riskinde istatistiksel olarak anlamlı bir düşme (%67) meydana gelmiştir (bkz. Tablo 5). Altı aylık PFS oranları plasebo için %9 değerine kıyasla AFINITOR için %36 olarak saptanmıştır. AFINITOR alan hastaların 5 tanesinde (%2) doğrulanmış objektif tümör yanıtları gözlenmiştir; plasebo alanların hiçbirisinde bu yanıtlar gözlenmemiştir. Bu nedenle ilerlemenin olmadığı sağkalım avantajı temelde, hastalık stabilizasyonunun olduğu popülasyonu temsil etmektedir (bu grup, AFINITOR ile tedavi edilenlerin %67 sine tekabül etmektedir). 5.2 Farmakokinetik özellikler Genel özellikler Everolimus, doğal ürün rapamisinden kimyasal modifikasyonla türetilen bir makrolitik laktondur. Everolimusun farmakokinetik özellikleri aşağıda ayrıntılı olarak belirtilmektedir: Emilim: İlerlemiş solid tümorlü hastalarda doruk everolimus konsantrasyonlarına (C maks ) açlık durumunda ya da hafif, yağ içermeyen bir öğün ile birlikte, günlük 5 ve 10 mg everolimus uygulamasından sonra 1saatlik medyanda ulaşılır. C maks, günlük ve haftalık rejimler için 5- ve 10-mg dozları arasında dozla orantılıdır. Everolimus bir PgP substratı ve orta derecede potent inhibitörüdür. Besinlerin etkisi: Sağlıklı gönüllülerde yüksek yağlı öğünler AFINITOR 10 mg a sistemik maruziyeti (EAA ile ölçülen) %22 oranında ve doruk plazma konsantrasyonu C maks değerini %54 oranında azaltmıştır. Düşük yağlı öğünler EAA yi %32 ve C maks değerini %42 azaltmıştır. Ancak besinler emilim sonrası faz konsantrasyonu-zaman profili üzerinde belirgin bir etkiye sahip olmamıştır. Dağılım: 5 ila 5000 ng/ml aralığında konsantrasyona bağlı olan everolimusun kan-plazma oranı %17 ile %73 arasındadır. 10 mg/gün AFINITOR verilen kanser hastalarında, plazmada bulunan everolimus oranı, kan konsantrasyonunun yaklaşık %20 si olmuştur. Plazma proteini bağlama oranı sağlıklı gönüllülerde ve orta şiddette karaciğer yetmezliği olanlarda yaklaşık %74 tür. İlerlemiş solid tümörleri olan hastalarda Vd, görünür merkezi kompartıman için 1911 ve görünür periferik kompartıman için 5171 olarak saptanmıştır. Biyotransformasyon: Everolimus bir CYP3A4 ve PgP substratıdır. Oral uygulamayı takiben, everolimus insan dolaşımındaki temel bileşen olmaktadır. İnsanlarda altı temel metabolit belirlenmiştir; bunlar üç tane monohidroksile metabolit, iki hidrolitik açık halkalı ürün ve everolimusun fosfatidilkolin konjugatıdır. Bu metabolitler toksisite çalışmalarında kullanılan hayvan türlerinde de tanımlanmıştır ve aktiviteleri, ana bileşenden 100 kat daha düşüktür. Bu nedenle, 22

everolimusun genel farmakolojik aktivitesine en büyük katkıyı ana ilacın yaptığı düşünülmektedir. Eliminasyon: Everolimusun ilerlemiş solid tümörleri olan hastalardaki 10 mg lık günlük dozundan sonraki ortalama Kl/F değeri 24.5 L/saattir. Everolimusun ortalama eliminasyon yarılanma ömrü yaklaşık olarak 30 saattir. Kanser hastalarında spesifik atılım çalışmaları gerçekleştirilmemiştir; organ nakli ile ilgili yapılan çalışmalardan elde edilen veriler mevcuttur. Siklosporin ile birlikte tek doz radyoişaretli everolimus uygulamasını takiben, radyoaktivitenin %80 i dışkı ile %5 i idrar ile atılmıştır. Ana ilaç dışkı ya da idrarda belirlenmemiştir. Doğrusallık/doğrusal olmayan durum: İlerlemiş solid tümörleri olan hastalarda everolimus uygulamasından sonra, kararlı durum EAA 0-τ değeri, günlük uygulama için 5-10 mg doz aralığında olmuştur. Kararlı durum koşullarına, günlük doz rejimi ile 2 haftada ulaşılmaktadır. C maks 5 ve 10 mg arasında dozla orantılıdır. t maks değerine doz uygulamasından 1 ila 2 saat sonra ulaşılmıştır. Kararlı durumda EAA 0-τ ve doz öncesi başlangıç konsantrasyon arasında anlamlı bir korelasyon gözlenmiştir. Hastalardaki karakteristik özellikler Karaciğer yetmezliği olan hastalar: Bir tekli oral dozun kullanıldığı everolimus çalışmasında, normal karaciğer fonksiyonuna sahip gönüllülere göre bozulmuş karaciğer fonksiyonuna sahip 34 gönüllüde AFINITOR un güvenlilik, tolerabilite ve farmakokinetiği değerlendirilmiştir. Normal gönüllülerle karşılaştırıldığında, hafif şiddette (Child-Pugh A), orta şiddette (Child- Pugh B) ve şiddetli (Child-Pugh C) karaciğer bozukluğu olan hastalarda maruziyette (yani, AUC (0-sons) ) sırasıyla 1.6 kat, 3.3 kat ve 3.6 kat artış meydana gelmiştir. Çoklu doz farmakokinetiği simülasyonları Child-Pugh durumuna göre karaciğer bozukluğu olan gönüllülerde doz uygulaması önerilerini desteklemektedir. Karaciğer bozukluğu olan hastalarda doz ayarlaması önerilmektedir (bkz. bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli ve bölüm 4.4 Özel kullanım uyarıları ve önlemleri). Böbrek yetmezliği olan hastalar: İlerlemiş kanseri olan 170 hasta üzerinde gerçekleştirilen bir popülasyon farmakokinetiği çalışmasında, kreatinin klerensinin (25-178 ml/dak) everolimusun Kl/F si üzerinde anlamlı bir etkisi gözlenmemiştir. Nakil sonrası böbrek yetmezliği (kreatinin klerensi aralık 11-107 ml/dak) nakil hastalarında everolimusun farmakokinetiğini etkilememiştir. Pediatrik hastalar: Pediatrik kanser popülasyonunda AFINITOR kullanılması ile ilgili bir endikasyon yoktur (bkz. bölüm 4.2 Pozoloji ve uygulama şekli). Yaşlı hastalar: Kanser hastaları üzerinde yapılan bir popülasyon farmakokinetiği değerlendirmesinde, yaşın (27 ila 85) everolimusun oral klerensi üzerinde anlamlı bir etkisi gözlenmemiştir. Irk: Benzer karaciğer fonksiyonlarına sahip Japon ve Batılı kanser hastalarında oral klerens değerleri benzer olmuştur. Popülasyon farmakokinetiği analizlerine dayalı olarak, siyah ırktan transplantasyon hastalarında oral klerens değerinin ortalama %20 daha yüksek olduğu görülmüştür. 23