http://www.cengizcetintas.com/index.html



Benzer belgeler
İÇKİNİN YASAKLANMASI (Men-i Müskirat) KANUNU

Dönem : 4 Topiant, : 3 MİLLET MECLİSİ S. Sayısı : 194'e 2 nci Ek

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

MILLET MECLISI TUTANAK DERGİSİ. 24 ncü Birleşim Perşembe

B.M.M. Yüksek Reisliğine

Vergi incelemesinden maksat, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamaktır.

MİLLET MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ

KRONİK 1957 YILI MEVZUATI [*]

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİNİN DIŞ İLİŞKİLERİNİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA KANUN

Medeni haklarını kullanmaya ehil olmıyan, amme hizmetlerinden menedilen veya ağır hapis ve haysiyetimuhil bir cürümden dolayı hapis cezası ile mahküm

Ulaştırma Komisyonu raporu

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

4 üncü Birleşim Perşembe

T.C ÇAYIROVA BELEDİYESİ HUKUK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

TİCARÎ SIR, BANKA SIRRI VE MÜŞTERİ SIRRI HAKKINDA KANUN TASARISI

MADDELER T.C. İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ GENÇLİK MECLİSİ YÖNETMELİĞİ

ASKİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

SOYKIRIM SUÇUNUN ÖNLENMESI VE CEZALANDIRILMASI SÖZLEŞMESI

Dönem : 2 Toplantı :i MİLLET MECLİSİ S. Sayısı :

- 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun

YENİ VARLIK BARIŞI HAKKINDA BİLİNMESİ GEREKENLER

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

MADDE METNİ : MADDE 11 : DEĞERLEME GÜNÜ

İCRA VEKİLLERİ HEYETİ (Bakanlar Kurulu) KANUNU

HER NEVİ MADEN OCAKLARINDA YERALTI İŞLERİNDE KADINLARIN ÇALIŞTIRILMAMASI HAKKINDA SÖZLEŞME

Cumhuriyet Halk Partisi

3647 SAYILI ve 2008 (3647/2008) TARİHLİ YUNANİSTAN VAKIFLAR YASASI VE UYGULAMALARI

GÜLER YATIRIM HOLDİNG A.Ş. ESAS SÖZLEŞMESİ

BURSA SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ 1.NCİ HUKUK MÜŞAVİRLİĞİ KURULUŞ-GÖREV VE YETKİ YÖNETMELİĞİ

AVCILAR BELEDİYE MECLİSİNİN 6. SEÇİM DÖNEMİ 2. TOPLANTI YILI 2015 SENESİ MAYIS AYI MECLİS TOPLANTISINA AİT KARAR ÖZETİ

485 SIRA NOLU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ

T.C. KÜÇÜKÇEKMECE BELEDİYESİ RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ NÜN TEŞKİLAT, GÖREV VE İŞLEYİŞİ HAKKINDA YÖNETMELİK I. KISIM BİRİNCİ BÖLÜM

ERTÜRK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK VE BAĞIMSIZ DENETİM A.Ş. 2017/80

Devre : X. îçtima: 3 S. SAYISI :


TEŞKİLATLANMA VE KOLLEKTİF MÜZAKERE HAKKI PRENSİPLERİNİN UYGULANMASINA MÜTEALLİK SÖZLEŞME

MehMet Kaan Çalen, tarihinde Edirne nin Keşan ilçesinde doğdu. İlk ve orta öğrenimini Keşan da tamamladı yılında Trakya

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2013/149. Karar No 2013/1034

tarih ve 5627 sayılı resmi gazete ile yayınlanan Enerji verimliği kanunu ile ilgili sorular iki başlık altında ele alınmıştır.

YENİ VAKIFLAR KANUNUNA VE VAKIFLAR YÖNETMELİĞİNE SİVİL DEĞERLENDİRME

Bağdat Cad. No:108/B D:26 Fenerbahçe Kadıköy İSTANBUL. : Bilirkişi 2. Ek Rapor ve Ayrık 2. Ek Rapora Karşı Beyanlarımızdan İbarettir.

626 Türkiye Cumhuriyeti ile Federal Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan Kültür Anlaşmasının tasdiki hakkında Kanun

Pay sahipleri, pay sahibi olduklarını kimlik ibrazı ile ispatlayarak alacakları giriş kartıyla toplantıya katılabilirler.

İSTANBUL ANADOLU CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI NA. : Şüpheli hakkında suç duyurusu dilekçemizin sunumudur.

VERGİ USUL KANUNU NUN BİLİNEN ADRESLERİ VE TEBLİGAT YÖNTEMLERİ KONULARINDA DEĞIŞİKLİKLER YAPILDI

GİRESUN BELEDİYESİ RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ

Sirküler no: 035 İstanbul, 21 Mart 2011

485 SIRA NO.LU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ 2017 / 111

İÇİNDEKİLER. 1 Bahri ÇALIŞIR : TMK'nun 132. Maddesinin Uygulanmasında İhtar ve Eş İçin Hazırlanan Ev 7

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI İDARİ TEŞKİLATI İMZA YETKİLERİ VE YETKİ DEVRİ YÖNERGESİ

ESP/SOSYALİST KADIN MECLİSLERİ

SİYASÎ ETİK KOMİSYONU KURULMASI HAKKINDA KANUN TASLAĞI. MUHARREM BARUT ADALET BAKANLIĞI Kanunlar Genel Müdür lüğü

İCRA VE İFLÂS KANUNUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN. Kanun No Kabul Tarihi :

YAPI KREDİ FİNANSAL KİRALAMA ANONİM ORTAKLIĞI YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL TOPLANTISINA DAVET

Öğrencilerin çektiği fotokopiye yasal formül şart!

T.B.M.M. (S. Sayısı: 307)

KURTULUŞ SAVAŞINDA BİR VATANDAŞIMIZIN UÇAK BAĞIŞI

KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ

SIRA SAYISI: 677 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ

DENETİM MESLEĞİNDE MEVZUAT PARADOKSU - YETKİ PAYLAŞIMI. Prof. Dr. Ünal TEkİNaLP. İhsan Uğur DELIkaNLI Yücel akdemir Nazmi karyağdi

MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

(Resmî Gazete ile yayımı : Sayı : 18785) Kanun No Kabul Tarihi 7. 6

MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA

BAYRAK DENETİM & DANIŞMANLIK YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK

İLK İTİRAZ, CEVAP, TEMYİZ VE KARAR DÜZELTME SÜRELERİ

Defterlerin Açılış Tasdiki, Ara Tasdik ve Kapanış tasdikleri söz konusudur.

İlgili Kanun / Madde 4688 S. KGSK. / S. STSK/9

DÖNEM: 22 CİLT: 98 YASAMA YILI: 4 TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ TUTANAK DERGİSİ 20 nci Birleşim 17 Kasım 2005 Perşembe 5.- Kamu Mali Yönetimi ve

Ticaret Tabi Maddeler ve Bu Maddelerin

Kafkasya ve Türkiye Zor Arazide Komfluluk Siyaseti

S. SAYISI : 109. Devre :XI İçtima: 3

yargýtay kararlarý T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ YARGITAY ÝLAMI ESAS NO : 2002/6042 KARAR NO : 2002/6339 KARAR TARÝHÝ :

T.C. İSTANBUL 13. AĞIR CEZA MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI (T.M.K. 10. MADDE İLE YETKİLİ) TUTANAK

ŞİKAYET NO : /317 KARAR TARİHİ : 21/01/2014 RET KARARI ŞİKAYETÇİ :

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41

T.C. KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU (OMBUDSMANLIK)

KIBRIS TÜRK YÖNET+HÎ MECIÎSİ. Vuncü Birleşin 31 EKİİI 1972 SALI

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

20 Derste Eski Türkçe

DİŞHEKİMLERİ ODASI BAŞKANLIĞI NA,

T.C. SULTANBEYLİ BELEDİYE MECLİSİ Tarih : KOMİSYON RAPORLARI Rapor No: 2015 / 02 PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU RAPORU

T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİYÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak

TÜRK VATANDAŞLARI HAKKINDA YABANCI ÜLKE MAHKEMELERİNDEN VE YABANCILAR HAKKINDA TÜRK MAHKEMELERİNDEN VERİLEN CEZA MAHKUMİYETLERiNİN İNFAZINA DAİR KANUN

MİLLİ EMLAK GENEL MÜDÜRLERİ


KARŞILIKSIZ ÇEK VERENLERE, ÇEK BEDELİNİN % 100 ü KADAR PARA CEZASI VE AYRICA % 40 CEZA TAZMİNATI ÖNGÖREN KANUN TASARISI HATALIDIR.

Cumhuriyet Halk Partisi

Başbakan Yıldırım, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2017/173 Ref: 4/173

T.C. SULTANBEYLİ BELEDİYE MECLİSİ Tarih : KOMİSYON RAPORLARI Rapor No : 2011 / 9 BÜTÇE VE TARİFE KOMİSYONU RAPORU

VATANA İHANET KANUNU VE İSTİKLAL MAHKEMELERİ

-412- (Resmi Gazete ile yayımı: Sayı: 23777)

T.C. İZMİR İLİ TORBALI BELEDİYESİ RUHSAT VE DENETİM MÜDÜRLÜĞÜ ÇALIŞMA USUL VE ESASLARINA DAİR YÖNETMELİK

T.C. TRABZON BELEDĠYESĠ GENÇLĠK MECLĠSĠ YÖNETMELĠĞĠ

1- GENEL OLARAK 2- MUHAKEMAT BİRİMLERİ

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU İKİNCİ DAİRE KARARI Esas No 2012/299. Karar No 2013/422

3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanununun bu hükmünden yola çıkarak, İçişleri Bakanlığının emniyet ve asayişi sağlamada, yürütme organları olarak

AKÇANSA ÇİMENTO SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ESAS SÖZLEŞME TADİL METİNLERİ

Transkript:

http://www.cengizcetintas.com/index.html 1

İÇKİ YASAĞI (Men'i Müskirat) KANUNU Birinci Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi nin ilk kabul ettiği kanunlardan biridir. Yasa bugünkü gibi alkollü içkilerin ticaret ve tüketiminde bazı düzenlemeler yapmıyor, tamamen yasak getiriyordu. Meclis nin toplanmasından beş gün sonra, 28 Nisan 1920 tarihinde, Trabzon mebusu Ali Şükrü Bey içki üretimi ve tüketiminin yasaklanmasına ilişkin bir kanun teklifi verdi. Ali Şükrü Bey in bu teklifi, Meclis Genel Kurulunda okunduktan sonra, acilen görüşülmek üzere Adalet, Maliye, Sağlık ve Din İşleri komisyonlarına havale edildi. İçki yasağı teklifinin Meclise gelmesi ve kanunlaşması yaklaşık beş aylık bir sürede gerçekleşmiştir. 17 Mayıs 1920 tarihindeki oturumda henüz ilk defa okunurken mebuslardan destek gören kanun teklifi, Osmanlı memleketinde, sarhoşluk veren her tür içkinin üretimi, ithalatı, satışı ve kullanımı kesin biçimde yasaklanmakta idi. Ali Şükrü Bey'in hazırladığı kanun teklifinin gerekçeleri üç temele dayanmaktaydı. Dinin yasaklamış olması, sosyal felaketler ve ABD'de yasaklanmış olması. Özellikle, Müslüman olmayan bir devletin yasak getirmesi örnek olarak verilmişti. Teklifin gerekçesinde önemli olan içki dolayısıyla yaşanan toplumsal yıkımı önlemektir. Kanun teklifi komisyonlarda kısa süre içinde incelenmiş ve yaklaşık yirmi gün sonra 17 Mayıs 1920 tarihinde teklifin görüşülmesine başlanmıştır. Görüşmelerde Hükümet ve Hükümete destek veren milletvekilleri, teklif aleyhinde konuşmalar yapmışlar ve geciktirme taktiği denemişlerdir. İçkinin yasaklanması teklifi konusunda dört komisyonun da görüşleri farklı olmuştur. Bu durum komisyonlara Hükümetin hakim olamadığını, farklı siyasi görüşlerin komisyonlarda etkili olduğunu göstermiştir. Trabzon Milletvekili Ali Şükrü Bey'in 14 Eylül 1920 tarihinde kabul edilen Kanun Teklifinin oylaması sırasında Meclis te toplam yüz kırk beş milletvekili vardı. Üç kişi çekimser kaldı, ama isimleri tutanaklarda yayımlanmadı. Yetmiş bir milletvekili evet, yetmiş bir milletvekili hayır oyu verdi. Oylar eşit çıkınca oturumu yöneten Konya Milletvekili Vehbi Bey olumlu oy kullandığından iki oy sayıldı ve Kanun İç Tüzük hükümleri uyarınca kabul edildi. Ancak Kanunun uygulanması pek de kolay olmadı. İçki, evlerde üretilmeye ve tüketilmeye başladı. İçkiyi alışkanlık haline getirenler hayat tarzlarını yeni duruma göre düzenlediler. 28 Ocak 2015, Eskişehir Cengiz ÇETİNTAŞ 2

14 EYLÜL 1920: ALKOLLÜ İÇKİLERİN YASAKLANMASI HAKKINDAKİ KANUN TEKLİFİNİN GÖRÜŞÜLMESİ VE KABUL EDİLMESİ (1.Dönem, 1.Yasama Yılı, 64.Birleşim, Gündem:5/4) O zamanki adı Men-i Müskirat olan Kanununun Meclis görüşmeleri, dönemin siyasal taraflarının mücadelesine ve oluşan yeni bir gruplaşmaya zemin oluşturmuştur. Kanun, Hükümetin karşı koymasına rağmen kabul edilmiş ve dört yıl uygulanmıştır. Bu kanunun kabul edilmesiyle birlikte, Mecliste etkili bir muhalefet oluşmaya başlamıştır. Kanunun çıkarılmasıyla, çeşitli düşüncede olanları Milli Mücadelenin saflarına çekme amacına yönelik olduğu görüşü de ileri sürülmüştür. (Kanun Teklifi dört ay önce, 17 Mayıs 1920 tarihindeki oturumda görüşülmeye başlamıştı...) HAYDAR BEY (Meclis Kâtip Üyesi): Efendim, içkinin yasaklanmasına dair Ali Şükrü Bey tarafından bir kanun teklif edilmişti. Bu teklif Yüce Heyetinizin kararıyla komisyonlara havale edilmişti. Komisyonların raporları geldi. Emir buyurularsa raporları okuyalım. Arzu ederseniz raportör üyeler gelsinler, izahat versinler. ABDULLAH AZMİ EFENDİ (Eskişehir): Komisyonların raporları okunsun, Efendim. TBMM Başkanlığına Dinimizce haram sayılmış olan içkinin, halkımız arasında yaygın olarak kullanılması neticesinde ortaya çıkan fenalıklar, felâketler sayılamayacak derecede çok vahim bir hal almıştır. Mensup oldukları dinleri yasaklamadığı halde bu umumi beladan bir hususi kanun ile milletini kurtarmış olan Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti, cidden takdire layık bir iş yapmıştır. Cehalet sebebiyle içki hususunda kâfi malumat sahibi olmadan, heran evini barkını felâketlere uğratan Memleketimiz halkını, bu müthiş beladan kurtarmak için aşağıda yazılı Kanun Teklifinin kabulünü teklif ederim. 27 Nisan 1920 3 Trabzon Mebusu Ali Şükrü Madde 1. Osmanlı memleketlerinde her cins alkollü içkinin, imali, ithali, satışı ve kullanılması kati olarak yasaktır. Madde 2. Alkollü içkileri imal edenler, ithal edenler, satanlar ile bulunduranlara her okkası (1282 gram) için elli lira ceza verilir ve mevcut içkiye el konur. Madde 3. İçki içtiği görülenler, ya şer i hukuka göre cezalandırılır yahut elli liradan iki yüz elli liraya kadar para cezasına mahkûm edilir. Madde 4. Bu kanunun yayınlanması ile beraber mevcut içkilere el konulur ve imha edilir.

Madde 5. Bu kanun yayınlandığı tarihten itibaren yürürlüğe girer. Madde 6. Bu kanun, zabıta, emniyet, mülki idare ve adliye tarafından yürütülür. TBMM Başkanlığına Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey tarafından verilen, Alkollü İçkilerin Yasaklanması Hakkındaki Kanun Komisyonumuz tarafından tetkik olundu. Teklifin dine ve akla uygun bir Kanun Teklifi olduğu görülmüşse de ancak Büyük Millet Meclisinin fevkalade hadiseler neticesinde kurulan bir Meclis olması sebebiyle, bu tür kanunlarla meşgul olunduğu takdirde çok kıymetli zaman kaybının olacağı düşünülmüştür. Onun için daha müsait bir zamanda ve ileride müzakere edilmek üzere şimdilik Teklifin reddi uygun görülmüştür. İleride bu Kanun Teklifi müzakere edilerek kabul edilinceye kadar, Ceza Kanununun 265.Maddesinin iyi bir şekilde tatbik ve takip edilmesi, bu işle alakalı memurlara şiddetli emirler verilip, sıkı bir şekilde denetlenmesi için Hükümete bu raporun tebliğ edilmesine ve adı geçen Kanun Teklifinin Sağlık ile Din İşleri komisyonlarına havale edilmesine Komisyonunuz tarafından karar verilmiştir. 29 Nisan 1920 Adalet Komisyonu Reisi Celalettin Arif Raportör Üye Refik Şevket Kâtip Üye Abdülkadir Kemali TBMM Başkanlığına Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey tarafından verilen Komisyonumuza havale bu Kanun Teklifi müzakere edildi. Mutlaka içki kullanılması yüzünden ahalinin muhtelif kesimlerinde meydana gelen tahribat çok büyüktür. Ayrıca sosyal ve ahlaki vaziyetimiz perişan bir hale gelmiştir. Nüfusumuzun yüzde seksenini teşkil eden köylülerimizde, cehalet sebebiyle çok içki içilmekte ve birçok cinayetler meydana gelmektedir. Bundan başka bu gibi alkollü içkileri kullananlar üzerinde sağlık problemleri artmakta ve ileride sağlıksız nesillerin ortaya çıkmasına sebep teşkil etmektedir. Bu kötülüklerinden başka, ithal olunan çeşitli içkiler yüzünden milli servetimizin mühim bir kısmı yabancılara gitmektedir. Bu sebeplerden dolayı bu Kanun Teklifinin esas itibariyle kabulü Komisyonumuzca uygundur. Ancak Teklifteki maddelere gelince, imalata ve ithalata ait hususlar ileride tetkik edilmek üzere, şimdilik kullanılmasının şiddetle cezalandırılmasına ve bunun için de Adalet Komisyonunun teklif ettiği Ceza Kanununun 265. Maddesi yerine, Kanun Teklifinde yer alan 3.Maddenin aşağıda yazılı şekilde değiştirilmesi arz olunur. Sağlık Komisyonu Reisi Dr. Asım Raportör Üye Dr. Suat 4 Kâtip Üye Dr. Mazhar

3.Madde. Gizli veya aleni alkollü içki kullanmak yasaktır. İçki içtiği sabit olanlara, yirmi beş liradan elli liraya kadar para cezası veya bir haftadan bir aya kadar hapis cezası verilir. Suçu tekrar edenlere cezalar iki kat artırılır veya ikiden on güne kadar belediyenin temizlik işlerinde çalıştırılırlar. Suçu işleyenler hâkim, subay iseler bir daha Devlet hizmetinde istihdam edilmemek üzere vazifeden alınırlar. Polis ve zabıta memurlarından bu hususta vazifesini suiistimal edenlere ve ihmali görülenlere Ceza Kanununun 102.Maddesine göre ceza verilir. TBMM Başkanlığına Alkollü içkilerin Osmanlı memleketlerine ithali, kullanılması ve imalinin yasaklanması hakkında Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey tarafından verilen Kanun Teklifi Komisyonumuzda müzakere olundu. İçki kullanılması dini ve ahlaki olarak yasak ve kötü olup, bunun yasaklanması Komisyonumuzca da uygun bulunmaktadır. Ancak, Devletin borçlarının ödemesi için temin edilecek gelirlerin mühim bir kısmını İthalat ve İmalat Vergisi teşkil etmekte olduğundan, içki ithalatının ve imalatının yasaklanması gerekmemektedir. Özellikle geçirmekte olduğumuz şu kriz sırasında, kazanılmasını düşündüğümüz gelirleri kaybetmemiz Devlet için uygun görülememiştir. İçki içilmesinden meydana gelecek kötülüklerin önüne geçmek, bunun kullanılmasına mani olmakla mümkündür. İçki kullanmak insanlığın temel ihtiyacı olmadığı için, bunu kullananlar üzerine ağır vergi yüklemek adalete aykırı değildir. Bu sebeple Adalet Komisyonu tarafından teklif olunduğu gibi Ceza Kanunundaki mevcut Maddenin sıkı bir şekilde tatbiki ve verginin artırılması ile birlikte faydalı olacağına karar kılındığı arz olunur. Maliye Komisyonu Reisi Ferit Raportör Üye Fuat Kâtip Üye Hulusi TBMM Başkanlığına Maddelerin hususiyetlerini tetkik işi ile uğraşan âlimlerin ifade ettikleri gibi, bu âlemde tesadüfen ve mantıksız olarak meydana getirilmiş hiçbir şey yoktur. Her şeyin bir yaradılış sebebi ve gayesi vardır. Hatta maddelerin her zerresi bile, bir kanun ve intizam içinde kendi yaradılış gayesine uygun bir vazife yapmaktadır. Maddenin en küçük zerresinden, Güneş ve yıldızlara kadar her şey, mükemmel vazife yapmak mecburiyetinde olup, intizam üzere iyilikler ve güzellikler ile bu Kâinatta mevcut olduğu şüpheden uzaktır. Bu âlemde asla gözle göremediğimiz ve varlığını hissedemediğimiz her hangi bir zerrenin bile, sebepsiz yere mevcut olmadığı muhakkak kabul edilir. Bu sırları anlamak isteyen mükemmel ilim sahipleri tarafından, yaratılmışların vazifeleri olduğu ve 5

bu vazifelerinin de kendilerine ait olduğu ispat olunmuştur. Bu şartlar dâhilinde her şeyin kendi kabiliyetine uygun tekâmülüne hizmet edecek bir kanun ve bir vazife tayin olunduğu gibi, insanın da kendi yaradılış gayesine uygun, yücelmesine ve ilerlemesine sebep olabilecek dini vazifeler emredilmiş ve bunlara uyanların kıymet ve şerefinin ne kadar yüce rütbe olduğu görülmüştür. Bunun içindir ki dinen vazifelerini yapan ve yasaklanan şeylerden kendini uzak tutan hangi bir Müslüman, her vaziyette mesut olmuş ve her yerde beğenilmiştir. Yumuşak huyluluk ve alçak gönüllülük, adalet, haklara saygı, ırz ve namusa hürmet, düşkünlere merhamet, fakirlere yardım, her canlıya şefkat, ciddiyet, israftan uzak durma, her hususta iktisada uyma, her zaman, Allah a ibadet, İslam Kanunu Esasinin maddelerinin en mühimlerindendir. Kanunun yasakladıklarını yapmak suçtur. Medeni milletler, suçlar hakkında cezalar tertip ederek suçluların ıslahına çalıştıkları ve içki içmeyi yasaklayarak insanları her türlü beladan korumaya çalıştıkları bu medeniyet asrında, İslam ın ve Müslümanların öteden beri koruyucusu ve yardımcısı olan Hükümetimizin de çalıştığı asla şüphe edilemez. Ruha verdiği manevi lezzet, kalbe bahşettiği paklık ve temizlik ve bedene temin eylediği sıhhat ve saadet ile herkesin gıpta ettiği bu şekilde yaşamak yerine, ne yazık ki gösterilen lakaytlık ve tembellik neticesinde, Milletimizin gerilemekte olduğunu gören bizler kan ağlamaktayız. İşlenen suçların ümmetin sinesine açtığı yaraların tedavisine ehemmiyet verilmeli ve suçlulara suçları derecesinde cezalar hükmolunmalıdır. İçkinin kullanılması hakkında Adalet komisyonunda alınan karara karşı, Komisyonumuz başka bir şekle sokulmuştur. Çünkü Adalet Komisyonu, şimdiki mevzuatın yeterliliğini kabul etmiş, bu maddeler ise içkinin kullanılmasını ve imal edilmesini değil, sadece alenen sarhoşluk etmeyi yasaklamıştır. Komisyonumuz, içkinin imal ve kullanılmasını yasaklayarak sağlık, ahlak ve Müslümanların dinleri bakımından zaten yasak olan bu hali dini bir vazife saydık. İçkinin yasaklanmasına bazı sebeplerden dolayı, maliyeden dolayı taraftar olmayanlar da bulunabilir. Lakin bunun kullanılmasından dolayı sarf olunan para Milletçe tasarruf edilecektir. İçkinin imal ve kullanılmasını dini bakımdan yasaklayan maddeleri tekrar yazarak ve Kanun Teklifinin tamamını tektik ve tasdikine arz eyledik. 15 Mayıs 1920 Din İşleri Komisyonu Reisi Müfit Raportör Üye Refet İÇKİNİN İMAL VE KULLANILMASINI YASAKLAYAN KANUN Kâtip Üye Abdullah Madde 1. Osmanlı memleketlerinde alkollü içki imal ve kullanılması yasak olup, şeriata dair cezalar Şer iye Mahkemesi tarafından verilir. Diğer cezalar için de mevcut kanuni mevzuat tatbik edilir. Madde 2. Alenen içki içenler bir aydan üç aya kadar hapsolunurlar. 6

Madde 3. İçki içip, sarhoş olmayanlar bir haftadan bir aya kadar, sarhoş olanlar bir aydan bir seneye kadar hapsolunurlar. Madde 4. İçki imal edenler yakalandıkları zaman, içki imalinde kullandıkları alet ve makinelere el konur, içkiler imha edilir ve bir aydan altı aya kadar hapsolunurlar. Madde 5. İçki imal edenler tekrar aynı suçu işlerlerse, ayrıca elli altından iki yüz elli altına kadar ceza alınır veya sürgün edilirler. Madde 6. İçki içenler suçlarına tekrar ettiğinde, cezaları bir misli artar. Madde 7. Alkollü içki vergisi, her hangi daireye tahsis olunmuş ise o dairece alınan diğer vergi zamlanarak tahsil ettirilecektir. Madde 8. Ceza Kanununun nu Kanun hükümlerine uymaya maddeleri kaldırılmıştır. Madde 9. Bütün zabıta memurları bu Kanun hükümlerini takip etmeye mecburdurlar. Bu hususta gevşeklik, ihmal veya müsamahaları görülen memurların ilk defa bir maaşları kesilir. Tekrarı halinde memuriyetlerinden atılırlar. HAKKI BEHİÇ BEY (Maliye Vekili): Bir taraftan Hazinenin mühim bir gelir kaynağı olan alkollü içkilerin, diğer taraftan gerek imalatının ve gerekse içilmesinin kesinlikle yasaklanmasına taraftar olmayan hiç kimse yoktur. Fakat bildiğiniz gibi milli servetimizin bir kısmı üzüm bağlardan ve bağcılıktan ibaret olduğundan, oldukça mühim bir iktisadi meseledir. İçkinin yasaklanması meselesi de oldukça mühim bir yer tutan bir gelirin kaybolması itibarıyla da bir mali meseledir. Komisyonlar tarafından da buna temas edilmiştir. Bu husus dikkate alınarak bir kere de meselenin Hükümet tarafından tetkik edilmesi lazımdır. Esas itibariyle bunun yasaklanmasına ve imalatının sınırlandırılmasına taraftar olduğumuz için, tam muntazam ve muayyen bir şekilde Yüce Heyetinize takdim edelim. (uygundur sesleri) Sonra Yüce Heyetiniz de ona göre müzakere etsin. MÜFÎT EFENDİ (Kırşehir): Komisyonlarla müştereken müzakere edilir. (gürültüler) MUSTAFA KEMAL PAŞA (Meclis Başkanı): Bu teklifi kabul buyuruyor musunuz, Efendim? (evet, sesleri) İSMAİL ŞÜKRÜ EFENDİ (Karahisar): Bu teklif reye konulduktan sonra müzakereye devam edelim. ABDULLAH AZMİ EFENDİ (Eskişehir): Bu teklif hakkında söz söyleyecekler varsa söylesinler, Efendim. MUSTAFA KEMAL PAŞA (Meclis Başkanı): Bu teklif hakkında söz söylemek isteyen var mı, Efendim? 7

TAHSİN BEY (Aydın): Biz bu Yüce Meclisi açarken mevcut olan İç Tüzüğe riayet edilmesini kabul etmiştik. Bu sebeple bu Kanun Teklifinin tetkik için Hükümete gönderilmesi uygundur. (yanlış sesleri) MÜFİT EFENDİ (Kırşehir): Efendim, müzakere ettiğimiz mesele hakkında Maliye Vekili Beyefendi Hazretlerinin teklifleri elde bulunan Kanunu Esasi ye muhaliftir. Çünkü bir kanun, Hükümet tarafından teklif edildiği gibi, Meclis Heyeti tarafından da yapılabilir. Binaenaleyh Maliye Vekili Beyefendi veya başka vekil beyler gerek komisyonlardaki müzakerelere katılarak, orada müştereken bu mesele hakkında karar verebilirler. Yoksa doğrudan doğruya Hükümete havale icap etmez. (hayır, hayır sesleri) HAKKI BEHİÇ BEY (Maliye Vekili): Meclisin müzakeresine sunulan bir kanun, her vakit Hükümete tetkik için havale edilebilir. Bu meşrutiyetin başından beri böyledir. Bu böyle olmadıkça Yüce Heyetinizden çıkacak kanunun tatbiki kolay olamaz. (oya konulsun sesleri) ALI ŞÜKRÜ BEY (Trabzon): Hakkı Behiç Bey in fikrine iştirak edemeyeceğim. Yüce Mecliste kanun yapılır, onu tatbik edebilen Hükümet yerinde durur, tatbik edemeyenler çekilir. Kaide öyledir Efendim. Binaenaleyh bir kanun böyle yapılır. Benim teklifim üzerine dört komisyon içkinin yasaklanmasını kabul ediyor ve bir kısmı da imal ve ithalinin de yasaklanmasını kabul ediyor. Bu komisyonların almış oldukları kararlar çeşitlidir. Bu sebeple bu komisyonlardan ikişer, üçer üye seçilsin, müşterek bir komisyon kurulsun ve ona göre karar verilsin. (olamaz sesleri) REFİK ŞEVKET BEY (Saruhan): Efendim, Alkollü içkilerden alınan vergiden elde edilen gelir, on adet borçlanmamızın ödenmesi için kullanılmaktadır. Bunun için borçlu olduğumuz hükümetlere imza verilmiştir. Bu gelirler Duyunu Umumiye İdaresine aktarılmaktadır. Eğer biz bu vergiyi toplayamazsak, bu geliri temin edecek başka bir kaynak göstermelidir. Bu kaynağı bulacak olan da Hükümettir. Binaenaleyh bu Kanun Teklifi Hükümete gönderilsin. MÜFİT EFENDİ (Kırşehir): Kanunu Esasiye ye bakınız. Hükümete göndermek doğru değildir. Bunu oya koyalım. HAMDULLAH SUPHİ BEY (Antalya): Hükümetin talebini haksız buluyorum. Hükümet, Memleketin sağlığı pahasına, hayatı pahasına, ailelerin saadeti pahasına bir gelir elde edemez. Millet Meclisi eğer içki yasaklanmalı diyorsa, hiçbir adam düşünemiyorum ki paramız eksilmesin diyerek bunu herkes içsin, diyebilsin (alkışlar) Binaenaleyh bir başka noktadan buna itiraz edebiliriz. Fakat diyorlar ki ahali gene de içecektir. (hayır, öyle söylenmedi sesleri) Çünkü diyorlar ki bundan elde edilecek parayı filan devletten aldığımız borca karşılık gösterdik. Zannederim bu telaffuzu mümkün olmayan bir şeydir. Evet, Memleketin bir kısım borçları içkiden elde edilecek vergilerle ödenecektir. Binaenaleyh bu bir milli ve mali endişedir ki doğrudan doğruya halkın sağlığı ile alakalıdır. Binaenaleyh Hükümetin bu fikrini reddediyorum. 8

OPERATÖR EMİN BEY (Sağlık Komisyonu Üyesi): Sağlık Komisyonu olarak bu Kanun Teklifinin Hükümete havalesine taraftarız. HAYDAR BEY (Meclis Kâtip Üyesi): Efendim, iki önerge var. Her ikisi de müzakerenin yeterliliğine dair. MUSTAFA KEMAL PAŞA (Meclis Başkanı): Müzakerenin yeterliliğini kabul edenler ellerini kaldırsın. Kabul edilmiştir. O halde Maliye Vekili Beyefendinin teklifini kabul edenler ellerini kaldırsın. Kabul edilmiştir. Kanun Teklifi Hükümete havale olunacak, oradan geldikten sonra tekrar müzakere edilecektir. 1 (İki ay sonra, 12 Temmuz 1920 tarihindeki oturumda Kanun Teklifinin görüşülmesine devam edildi. Önce komisyon raporları tekrar okundu ve...) CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Efendim, gündemimizde İçkinin Yasaklanmasına dair Kanun Teklifinin müzakeresi var. Maliye Vekâletinin Adalet Vekâletine gönderdiği yazıyı, Adalet Vekâletinin cevabını ve bu mevzudaki Hükümet kararını okutuyorum. Adalet Vekâletine Büyük Millet Meclisi tarafından içkinin yasaklanması, sıhhi, ahlaki ve sosyal sebepler yüzünden arzu edilmektedir. Bu sebeple Hazinenin zor durumda kalacağı endişesiyle umumuna izin verilmesi de uygun görülememektedir. Esasen dış borçlarımızın sulh antlaşması imzalanıncaya kadar tehir edilmesi uygun bulunup, Bütçe Kanununun bir maddesinde bu hususa yer verilerek Meclisin tasdikine arz edilmek üzere 1920 senesi için Alkollü İçki Vergisinden vazgeçilmesi düşünülmektedir. Binaenaleyh içki imali, satılması ve kullanılmasının yasaklanmasına, Maliyece mahzur kalmamıştır ve Memleketin iktisadi hayatında mühim bir yeri bulunan bağcılığa, pek tesir etmeyeceği anlaşılmıştır. Yüce Meclis tarafından 17 Mayıs 1920 tarihinde Maliye Vekâletine havale olunan İçkinin Yasaklanması Hakkındaki Kanun Teklifinin, Vekâletiniz tarafından tetkiki ile neticesinin bildirilmesini arz ve talep eylerim, Efendim. 10 Temmuz 1920 Maliye Vekili Hakkı Behiç 1 TBMM Zabıt Ceridesi (17 Mayıs 1920), c.1, s.320-333, http://www.tbmm.gov.tr/ 9

Maliye Vekâletine 1920 senesi gelirleri arasında bulunan alkollü içki vergisinden vazgeçildiği bahsiyle, İçkinin Yasaklanması hakkındaki Kanun Teklifinin tetkik ile neticesinin gönderilmesi isteniyorsa da vaktin azlığı sebebiyle bu mümkün değildir. Din İşleri, Sağlık ve Adalet komisyonlarının bu husustaki raporları da birbirine uymamaktadır ve bu komisyonlar tarafından raporların birleştirilmesi gerekmektedir. Bu sebeple Vekâletimize göndermiş olduğunuz Kanun Teklifi iade edilmiştir, Efendim. 11 Temmuz 1920 Adalet Vekili Celalettin Arif TBMM VEKİLLER HEYETİ KARARI Dinişleri, Sağlık ve Adalet komisyonlarının birlikte karar almaları ve müzakereler sırasında vekillerinde beraber çalışmaları, Vekiller Heyeti tarafından kabul edilmiştir. TBMM Reisi Mustafa Kemal Milli Savunma Vekili Fevzi Dışişleri Vekili a. M. Kemali Nafıa Vekili İsmail Fazıl İçişleri Vekili Cami Sağlık Vekili Dr. Adnan 10 Genel Kurmay Reisi İsmet Maliye Vekili Hakkı Behiç Maarif Vekili Dr. Rıza Nur CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Şimdi Efendim, üç kanun teklifi var. Esas itibariyle Hükümet de içkinin yasaklanmasını kabul ediyor. Maliye Vekili de fikrini söyledi. Şimdi bu üç teklifin birleştirilmesi gerekiyor. Yok, bu kabul edilmeyecekse şimdiden müzakeresine başlayabiliriz. Uygun mu Efendim? (gürültüler) Bu hususta Çorum Mebusu Haşim Bey in de bir önergesi var. Onu da komisyona gönderelim. Üç komisyon birleşerek onu da tetkik buyursunlar. (hay, hay sesleri) ALİ ŞÜKRÜ BEY (Trabzon): Efendim, bu Kanun Teklifini bendeniz vermiştim. Adalet Komisyonu reddetmişti. Diğer komisyonlar da muhtelif şekillerde içkinin yasaklanmasını talep ediyorlar. Evvela Adalet Komisyonunun ret kararı dikkate alınarak bir karar verilmelidir. Komisyon raporlarını birleştirecek olan biziz. Onun için komisyonlara iadesi uygun değildir. MUSTAFA LÜTFÜ EFENDİ (Siverek): Efendiler, asabım bozulduğu için söz söylemeye dilim varmıyor. Burası, yani Hilafet Merkezi, dört yüz milyon Müslümanın manen bağlı olduğu bir makamdır. Biz elhamdülillah Müslümanız ve içki içmek bize göre değildir. Binaenaleyh filan komisyona... (mevzuya gel sesleri)

Katiyen mevzu haricine çıkmadım. Mademki biz Müslümanız, bin üç yüz sene evvel bunu dinimiz yasaklamıştı. Cenabı Allah bunu yasaklamıştı. Bunun hakkında Cenabı Allah'ın kanununa karşı bizim kanun yapmamız doğru mudur? Bunda Hükümetin elli milyon lira istifadesi olsa da bunun lüzumu yoktur. Binaenaleyh filan komisyona gitsin, filan vekâlete gitsin, Maliyeye gitsin, demenin lüzumu yoktur. (doğru sesleri) MÜFİT EFENDİ (Din İşleri Komisyonu Reisi): Biz raporumuzda Kanun Teklifini yeniden yazıp Yüce Heyetinize takdim etmiştik. Bundan dolayı tekrar bunu komisyonlara havale ederek işin uzatmamasını istirham ederim. RASİH EFENDİ (Antalya): Malumunuz komisyonlar yeniden teşekkül etmiştir. Üyelerin vazifelerine başlaması ve kendilerine şimdiye kadar verilen dosyaları tetkik edesiye kadar vakit geçecektir. Bu vaziyette bu kanunu hemen çıkaramayız. Hâlbuki bugün biran evvel bunu çıkarmamız icap eder. Millet biraz da kendi hissiyatının ve ruhunun okşanmasını istiyor. Binaenaleyh Yüce Heyetiniz uygun görürseniz şimdi müzakeresine başlayalım. Biraz şöyle düşünerek muhakeme edelim. Bugün içki içmenin bizdeki şekli, Avrupa nın neresinde vardır? (Mevzuya gel sesleri) Neden sinirleniyorsunuz, beyefendiler? (vakit geçiyor sesleri) BİR MEBUS: Şimdi Müfit Efendinin söylediği sözleri kabul ettik bitti. RASİH EFENDİ (Devamla): Bendenizin teklif ettiğim de budur. REFİK BEY (Konya): İç Tüzükte açıklık vardır. Mademki Yüce Heyet acilen kararını talep ediyor. O halde oya konulsun, mesele hallolunur Efendim. CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Bunu komisyona göndermek taraftarı değilsiniz zannederim. (hayır, hayır sesleri) Bugün gündemimize dâhil ise de her birinizde bu Kanun Teklifinin basılmış birer sureti bulunmalıdır. Hükümet bugün iade ettiği için bastıramadık. Onun için arzu buyrulursa önümüzdeki celseye alalım ve alelacele bastırıp dağıtalım. (uygundur sesleri) 1 (Üç gün sonra, 15 Temmuz 1920 tarihindeki oturumda...) CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): İçkinin Yasaklanmasına dair Kanun Teklifinin müzakeresine devam ediyoruz. Evvela Çorum Mebusu Haşim Bey ile Bolu Mebusu Nuri Bey in aynı mevzuda geçen gün verdikleri kanun tekliflerini okutuyorum. 1 TBMM Zabıt Ceridesi (12 Temmuz 1920), 1.Dönem, c.2, s.267-268, http://www.tbmm.gov.tr/ 11

TBMM Başkanlığına İçkinin Yasaklanması Hakkındaki Kanunun hususi bir komisyonda tetkik edilmesi ve Düyunu Umumiye Müdürünün de kanaatinin dikkate alınması gerekir. Evvela ticaret serbesttir kaidesine riayet etmek icap eder. Zira bu hak bir kanun ile verilmiştir. Sonra gayrimüslimlerin dini ve milli zamanlarında istisna edilmeleri lazım gelirken, Müslümanların cezaya tabi tutulmaları uygun değildir. Çünkü kendi dinlerine göre gayrimüslimlerin yiyip içmesi haram olmadığına ve hatta Ceza Kanununa göre kendi aralarında hür ve serbest olacaklarından, onlar hakkında ceza verilmesi uygun değildir. Başka memleketlerin vatandaşları olan gayrimüslimlerin içki içmelerinin de yasaklanması devletler hukukuna aykırıdır. Gelir vergisi mükellefi olan meyhaneciler ile içki imal edenlerin kanunen ticaret yapmaları serbesttir. Bunların depolarda mevcut olup da milyonlara varan sermayelerinin yok olmasıyla iflas etmeleri, Devletin maliyesine bir darbe indirilmekten başka bir şey olmayacaktır. Maliye Vekili Beyefendinin, güya Hazineye para alacağız siz içiniz, diyormuş gibi Hamdullah Suphi Bey in sözlerine katiyen iştirak edemeyiz ve Maliye Vekilini de bu şekilde tenkit etmeye hakkımız yoktur. Çünkü Hükümet, içenler ve satanlarla, imal edenler arasında gayrimüslimleri işaret etmiştir, Müslümanları değil. Bu sözün kendi ayinlerinde içmelerine karışılmayan gayrimüslimler için söylendiği bellidir. Zaten öteden beri Müslümanlardan ne meyhaneci ve ne de haşa... görülmemiş ve işitilmemiş iken, zamanın icabı sebebiyle midir, her nedense, bu kötü meslekler bile gayrimüslimleri belki geride bırakacak şekilde Müslümanlara da maalesef sirayet etmiştir ki hakikaten kolay, kolay hazmedilecek zehirlerden değildir. Yukarıda saydığım gerekçeleri dikkate alarak ve gayrimüslimlerin içki imali, ticareti ve kullanmalarına mani olmayarak, yalnız Müslümanlara yasak getirecek öyle bir kanun yapalım ki hayırlı olsun. Binaenaleyh aşağıdaki Kanun Teklifinin, Düyunu Umumiye Müdürü de hazır olduğu halde, Maliye Vekâleti ile münakaşa ve müzakeresini teklif eylerim. 12 Temmuz 1920 Çorum Mebusu Haşim MÜSLÜMANLAR HAKKINDA ALKOLLÜ İÇKİLERİN YASAKLANMASI KANUNU Madde 1. Hangi devletin vatandaşı olursa olsun, her çeşit alkollü içkinin Müslümanlar tarafından imali ve kullanılması ve ticareti katiyen yasaktır. Madde 2. Birinci Maddeye uymayan herhangi bir Müslümana, Üçüncü Maddedeki tarife göre ceza verilir. Suçun tekrarı halinde, fakir ise suçu işlediği yerden otuz altı saat uzakta bir yere süresiz olarak sürgün edilir. Suçu tekrar 12

eden zengin ise beş bin kuruş para cezası verildikten sonra, suçu işlediği yerden yirmi dört saat uzakta bir yere iki seneliğine sürgün edilir. Madde 3. Birinci Maddedeki suçu işleyen herhangi bir Müslümana şeriat cezası lazım gelir ve tabip raporuna lüzum görülmeksizin bir buçuk arşın uzunluğunda ve başparmak kalınlığında bir değnek ile falakaya yatırılarak ayakları altına otuz defa veya kaba uylukları üstüne kırk defa vurulur. Madde 4. İkinci ve Üçüncü maddelere göre cezalandırılacak suçluya, gündüz alaturka saat sekizde İdare Meclisi ve Belediye Heyeti huzurunda Hükümet meydanında polis veya jandarma tarafından cezası tatbik edilir. Madde 5. Gizli veya açık içki içen veya sarhoş halde olduğu belli olan, içki imali ve ticareti yapan veya yaptıran Müslümanların suçları, idare ve adliye huzurunda iki kişinin şahitlikleri ile sabit olur ve karar verilir. Madde 6. Yukarıdaki maddelere göre suç işleyenler hakkında ceza vermeyen ve yirmi dört saat içinde müsamaha gösteren herhangi bir devlet memuru derhal azledilir. Madde 7. Bu kanun yayınlandığı tarihten itibaren yürürlüğe girer. Madde 8. Bu kanun, İçişleri ve Adalet vekâletleri tarafından yürütülür. TBMM Başkanlığına İslamiyetin on üç asır önce yasakladığı içki, bağımlılık ve daha birçok sebeplerden dolayı son zamanlarda insanlığın ve özellikle Müslümanların çocuklarına ve kadınlarına varıncaya kadar yayılmıştır. Bunun büyük bir bela olduğu hususunda hiç kimsenin şüphesi kalmadığı için Yüce Meclis bu mevzudaki Kanun Teklifini tetkik olunmak üzere komisyonlara havale buyurmuştu. Artık zamanı geldiği için ve Yüce Meclis bugünkü gündemini bu önemli meseleye ayırdığı için, komisyonların raporlarını tetkik ve kanaatimi Yüce Meclise arz etmeye mecbur oldum. Mesele gayet ehemmiyetli olduğu için tatbiki kolay, teferruattan uzak, efradını cami ağyarını mani 1 olması sebebiyle sadece üç maddelik aşağıdaki Kanun Teklifinin tetkik ve kabulünü teklif ederim. 15 Temmuz 1920 Bolu Mebusu Nuri 1 Bir şeyin tam ve mükemmel olabilmesi için gerekli olan en ufak unsurları içine alması, barındırması, gereksiz olan en ufak unsurları ise dışarıda bırakması anlamında kullanılan bir söz. 13

ALKOLLÜ İÇKİLERİN YASAKLANMASI KANUNU Madde 1. Gizli veya aleni olarak içki içilmesi, ithalatı, imalatı ve kullanılması yasaktır. İthal ve imal edenlerle, kullananlara yirmi beş liradan yüz liraya kadar para cezası veya bir haftadan bir aya kadar hapis cezası verilir. Devlet memurlarının bu suçları tekrar işlemeleri halinde vazifeden azledilirler. Madde 2. Bu kanun yayınlandığı tarihten itibaren yürürlüğe girer. Madde 3. Bu kanun, Hükümet tarafından yürütülür. CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Gündemimizde İçkinin Yasaklanmasına dair Kanun Teklifinin müzakeresi var. Bildiğiniz gibi Ali Şükrü Bey in yapmış olduğu bir Kanun Teklifi vardı ve Adalet Komisyonuna gönderilmişti. Adalet Komisyonu da raporunu hazırladıktan sonra Din İşleri ve Sağlık komisyonlarına gönderdi. Onlar da birer kanun teklifi yaptılar. Onları gözden geçireceğiz. (Divan Kâtip Üyesi Refik Bey, 17 Mayıs 1920 tarihindeki oturumda okunan Kanun Teklifini ve Adalet Komisyonu raporunu tekrar okudu ve...) REFİK BEY (Divan Kâtip Üyesi): Diğer komisyonların raporlarını okuyorum. OPERATÖR EMİN BEY (Bursa): Evvelce okunmuştu zaten, şimdi okumaya lüzum yoktur. CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Efendim, bu hususta Çorum Mebusu Haşim Bey le Bolu Mebusu Nuri Bey in de kanun teklifleri var ve biraz önce okundu. Şimdi leh ve aleyhte söz söyleyecek var mı? FERİT BEY (Maliye Komisyonu Reisi): Efendim, müzakere usulü hakkında söz söyleyeceğim. Bu kanunun en çok alakası olan şey mali tarafıdır. Alkollü içki vergisi ile dış borç ödenmesi hakkında imzalanmış bir anlaşma vardır. Bu sonradan verilen teklifler Maliye Komisyonundan geçmemiştir. Bir kere de oraya gitmesini ve oraya gittikten sonra müzakere edilmesini temenni ederim. Maliye Vekilinin tezkeresi kâfi değildir. Bu mühim bir meseledir. (olamaz sesleri) NAFİZ BEY (Canik): Müsaade buyurunuz, arkadaşımızın şimdiki teklifini oya koyunuz, şayet kabul edilirse müzakereye lüzum kakmaz. MÜFİT EFENDİ (Kırşehir): Reis Bey, bunun esası geçen gün kabul edilmişti. Şimdi maddelerin müzakeresine geçeceğiz. CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Teklifin tamamı görüşülmedi, Efendim. Maliye Komisyonunun tetkikini arzu buyurursanız lütfen ellerinizi kaldırınız. Kabul 14

edilmiştir. Konuşmak için söz alan arkadaşların isimleri burada yazılıdır. Teklif orada biran evvel tetkik edilsin, sonra herkes sözünü söyler. 1 (Bir ay sonra, 12 Ağustos 1920 tarihindeki oturumda...) CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Sıra İçkinin Yasaklanması Kanununa geldi. Bu hususta söz istemişler arkadaşlar vardı ve kendilerinin de bu husustaki hakları saklı demiştim. İsimleri olmayanlar ve söz isteyenler ayrıca isimlerini yazdırsınlar. BİR MEBUS BEY: Önce raporlar okunsun da komisyonların düşünceleri belli olsun. (Divan Kâtip Üyesi Haydar Bey, 17 Mayıs 1920 tarihindeki oturumda okunan komisyon raporlarını tekrar okudu ve...) CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Şimdi de en son hazırlanan Maliye Komisyonu raporunu okuyoruz. TBMM Başkanlığına Alkollü içkilerin Osmanlı memleketlerine ithali, kullanılması ve imalinin yasaklanması hakkında Trabzon Mebusu Ali Şükrü Bey tarafından verilen Kanun Teklifi ve bu mevzuda Din İşleri, Sağlık ve eski Maliye komisyonlarının raporları, Maliye Vekili Beyefendi hazır olduğu halde Komisyonumuzda tetkik olundu. İçki kullanılması dini ve ahlaki olarak yasak ve kötü olup, bunun yasaklanması hususu Sağlık ve Din İşleri komisyonları tarafından teyit edilmiş ve Adalet Komisyonu da bununla alakalı olarak Ceza Kanununda hüküm mevcut olduğunu kaydetmiştir. Eski Maliye Komisyonu da yasaklama ve ceza yoluna gitme yerine, insanlığın esas ihtiyaçlarından biri olmayan içki üzerine ağır vergi koymanın oldukça tesirli bir tedbir olacağını ifade etmiştir. Asırlardan beri zararlı ve kötü olduğu belli olan içkinin yasaklanmasını Komisyonumuz da uygun bulmakta ise de bunun birden bire yasaklanmasının ne dereceye kadar tatbik edileceği belli değildir. Binaenaleyh tatbiki maddeten mümkün olmayan bu gibi tedbirlere müracaat etmektense tedrici bir şekilde bunun önüne geçilmesi daha uygun bulunacağı ve eski Maliye Komisyonunun ifade ettiği gibi içki üzerine vergileri artırmak suretiyle kullanılması azalacağı gibi, Devletin dış borçlarının ödenmesinde de biraz faydası olur kanaatindeyiz. Komisyonumuzun bu kanaati, Maliye Vekâleti tarafından da kabul olunarak, içkiden alınan verginin artırılması maksadıyla bir kanun tasarısı hazırlanmış ve Yüce Heyetinize arz edilmiştir. Diğer taraftan Memleketimizin birçok yerinde ahali bağcılıkla uğraşmakta olduğundan, bunun da dikkate alınması lüzumludur. 1 TBMM Zabıt Ceridesi (15 Temmuz 1920), 1.Dönem, c.2, s.334-337, http://www.tbmm.gov.tr/ 15

Aynı zamanda içki kaçakçılığının da artacağı düşünülmelidir. Bu izahata göre, içki vergisini artırmak maksadıyla hazırlanmış olan kanun tasarısının kabul edilmesi, evvelce İstanbul Mebuslar Meclisi tarafından kabul edilmiş olup kapitülasyonların mevcudiyeti sebebiyle tatbik edilememiş olan İspirto Kanununun tatbik edilmesi ve halen Ceza Kanununda bu hususta mevcut olan maddenin şiddetle tatbik edilmesi hususlarının Yüce Heyete arz edilmesine karar verilmiştir. Maliye Komisyonu Reisi Ferit Raportör Üye Fuat 16 Kâtip Üye Mehmet Emin CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Komisyon raporlarının okunması tamamlandı. Şimdi söz alan üyeler beyanatlarını vereceklerdir. Buyurun Haydar Bey. HAYDAR BEY (Kütahya): Efendiler, alkolün insan hayatı üzerinde yaptığı tahribat... TUNALI HİLMİ BEY (Bolu): Alkol kelimesi Fransızca, Türkçesini söyle. HAYDAR BEY (Devamla); Hakikaten pek müthiştir. Hatta alkol aleyhinde olan tıbbi bir cemiyet Lyon daki son toplantısında, üzümden başka maddelerden üretilmiş olan alkollerin zehirli olduğuna karar vermiştir. Binaenaleyh dışarıdan gelen alkolün zararlı olması sebebiyle, Ali Şükrü Bey in teklifine göre, ithalat ve ticaretinin yasaklanması şart ise de malumunuz olan sebepler dolayısıyla bu şimdilik mümkün olsa bile, ileride mümkün olup olamayacağı belli değildir. Efendiler, meşrutiyetin ilk senesinde Mebuslar Meclisi halkımızın sağlığını muhafaza etmek ve bağcılığı zor durumdan kurtarmak için ithal edilecek olan içkilere ve alkole yasaklama getirmişti. Bu kanun ticari anlaşmalara uygun olduğu halde, sırf Avrupa'nın menfaatine dokunduğu için, yapılan müdahale ve baskı üzerine bir hafta sonra kapitülasyonlar bahane edilerek, bir hafta sonra yürürlükten kaldırılmıştı. Hâlbuki efendiler, bu kanunun kapitülasyonlara muhalif hiçbir maddesi yoktu. Çünkü zararlı olan bir şeyi kapitülasyonlar himaye etmediği gibi, hiçbir devlet de diğer devlete zararlı olan içki ve alkolleri halkına içireceksin gibi bir teklifte bulunamaz. (İngilizler yapar sesleri) Bu haklı olan davalarımızı da Avrupalılara dinletmek bizim için mümkün olamadı ve Kanunun yürürlükten alınmasıyla hürriyet ve istiklalimize dehşetli bir darbe indirildi. Hâlbuki efendiler, biz bu kanun ile dışarıdan Memleketimize bir senede gelmekte olan yirmi milyon kilo alkol ile milyonlarca içkinin gelmesine mani olduğumuz gibi, bu zararlı maddeleri imha etmeyip, bunları gümrüklerde aseton mentol ile karıştırarak, sanayide kullanılacak madde yapmak istiyorduk. Fakat ne yazık ki efendiler, o medeni denilen Avrupa, kendi menfaatini bizim hayatımıza tercih ederek, Kanunun kaldırılmasında ısrar etti. Bu izahattan maksadım, Düyunu Umumiye İdaresinin muvafakati alındıktan sonra, kapitülasyonlara katiyen dokunmayan bir kanunun, yalnız yabancı birkaç fabrikatörün menfaatine dokunması dolayısıyla

tatbik edilemezse, bilmem ki dış borçlarımız ve yabancıların menfaati ile alakalı olan Ali Şükrü Bey in bu Kanun Teklifi nasıl tatbik edilebilir? ALİ ŞÜKRÜ BEY (Trabzon): Demek siz şimdiden kapitülasyonları kabul etmiş oluyorsunuz? HAYDAR BEY (Devamla): Hal böyle iken Din İşleri ve Sağlık komisyonları Ali Şükrü Bey in Kanun Teklifini esas itibariyle kabul ettiler, fakat raporlarında bazı değişiklikler de teklif ettiler. Bu değişikliklerden biri, içkinin ithalatının ve ticaretinin serbest olması, imalat ve kullanılmasının yasaklanması şeklindedir. Fakat efendiler, Avrupa'dan gelecek olan milyonlarca içkinin serbestçe ticaretine müsaade edecek olursak, bilmem ki yabancıları kuşkulandırmaktan başka hiçbir fayda temin etmeyen şu imalat kelimesine artık lüzum kalır mı? Çünkü efendiler, ithal içkinin rekabet kabul etmeyecek derecede ucuz bir fiyatla her yerde bulunmasından sonra, artık imalat kelimesine ne ihtiyaç kalır? Efendiler, muhtelif milletten insanlar, mesela bir Rus, bir İtalyan, şer i cezayı gerektirecek derecede sarhoş olsalar, hâkim huzuruna sevk edilseler, hâkim bunlara siz şer i ceza icap edecek derecede sarhoş olduğunuzdan dolayı cezalandırılmanıza hükmettim dese, acaba bunların mensup oldukları devletler, kendilerince yasak olmayan bu fiilden dolayı bu hükmü infaz ettirecekler mi? REMZİ EFENDİ (Kayseri): Onlar hakkında şer i ceza yoktur. Şer i cez kime lazımsa ona yapılacak. HAYDAR BEY (Devamla): Onları kanunun hükümlerinden istisna edemezsiniz. REMZİ EFENDİ (Kayseri): Şer i ceza Müslümanlara aittir. Yabancılara lazım gelmez. HAYDAR BEY (Devamla): Efendim, sizi müzakere usullerine uymaya davet ediyorum. CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Remzi Efendi, sonra kalkar burada izah edersiniz, sözünü kesmeyiniz HAYDAR BEY (Devamla): Fakat efendiler, siz Amerika nasıl yasakladı diyeceksiniz. Bir kere Amerika bizim gibi bir yerlere bağlı bir hükümet değildir. Sonra Amerika, içkiyi yasaklamaya teşebbüs ettiği tarihten itibaren altmış küsur sene sonra, bugünkü kanunu Meclisinden geçirmeye muvaffak olmuştur. (gürültüler) CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Sözünü kesmeyelim efendiler, rica ederim. (gürültüler) Remzi Efendi, hakkınızda İç Tüzüğü tatbik ederim. Herkes kanaatini söylemekte hürdür. Buraya gelir söylersiniz. REMZİ EFENDİ (Kayseri): Niçin kıymetli vakitlerimizi boşa harcıyoruz? 17

CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Efendim susacak mısınız? Haydar Bey davam ediniz. HAYDAR BEY (Devamla): Fakat efendiler, bugünkü kanunu Meclisinden çıkarmaya muvaffak olan Amerika, zannediyor musunuz ki kanunu tatbik etmeye muvaffak olmuştur? Bilakis efendiler, meyhaneleri kapatayım derken bütün evlerin meyhane olmasına sebep olmuştur. ALİ ŞÜKRÜ BEY (Trabzon): Delil göster. REFİK BEY (Konya): Rica ederim, kesmeyelim Efendim. CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Efendim not edersiniz, sonra söylersiniz. Niçin hatibin sözlerini kesersiniz? (devam, devam sesleri) HAYDAR BEY (Devamla): Delilim işte elimdedir. Efendiler, Amerikan Meclisinde yapılan müzakerede, bu tatbik edilemeyen kanun yüzünden Amerika'nın senede beş yüz otuz iki milyon dolar servet kaybettiğini, bu kanunun gayet müthiş bir şekilde kaçakçılık ve suiistimale sebebiyet verdiğini ve Amerika'da içkinin yasaklanması meselesinin sosyal ve hayati bir mesele değil, siyasi bir mesele şekline girdiğini bize pek açık bir şekilde ispat etmektedir. MÜFİT EFENDİ (Din İşleri Komisyonu Reisi): Komisyon adına cevap vereceğim, müsaade buyurur musunuz? CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Sözünü bitirsin, efendim. HAYDAR BEY (Devamla): Hele efendiler, Sağlık Komisyonunun yirminci asırda tatbik etmek istediği belediye temizlik işlerinde çalıştırma cezası, Abdülhamit zamanındaki tımarhane ve serseri kanunundaki darp cezaları gibi... (alkışlar, sürekli gürültüler) BİR MEBUS BEY: Sözünü geri al. REMZİ EFENDİ (Kayseri): Olmaz, kabul etmeyiz, aşağı indirin. HAYDAR BEY (Devamla): Buraya gel. CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Peki Efendim, susunuz. REMZİ EFENDİ (Kayseri): Bizim burada lüzumumuz yoktur. Şer i hükümler aleyhinde... BİR MEBUS BEY: bu Millet şeriatla ayaktadır. Katiyen kabul etmiyoruz. Çekil oradan utanmıyor musun? Nedir bu yahu hepimiz Müslümanız. HÜSREV BEY (Trabzon): Herkes hürdür, istediğini söyler. (gürültüler) REFİK BEY (Konya): Efendiler, rica ederim ne oldunuz Dünyaya karşı rezil mi olacağız? 18

CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Efendiler, müsaade buyruluyor mu? HAYDAR BEY (Kütahya): Hoca efendilerim, sözlerim yanlış anlaşıldı. Şeriate uymamak benim hiçbir zaman hayalimden bile geçmez. Çünkü bendeniz de sizin gibi ders görmüş, hukuk ve medrese mezunuyum. Yalnız başımda sarık yoktur. Abdullah Azmi Efendi biraderimiz pek güzel bilirler ki serseri kanunundaki ceza, şer i olduğu halde, ne yazık ki tatbik edilememiştir. İşte o endişe ile serseri kanunundan bahsettim. Başka maksadım yoktur. ALİ ŞÜKRÜ BEY (Trabzon): Efendim, müsaade buyrulur mu? Bendeniz söyleyeceğim. Beyefendiler... (şiddetli gürültüler) Müsaade buyurun. CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Müsaade buyurun, Şükrü Bey, rica ederim. Bir önerge var, onu okuyacağım. TBMM Başkanlığına Zamanın nezaketine sebebiyle içkinin yasaklanması hakkındaki müzakerenin daha uygun bir zamana tehir edilmesini teklif ederim. RIZA EFENDİ (Yozgat) :Ret, ret... (gürültüler) 19 Isparta Mebusu Hacı Tahir EMİN BEY (Erzincan): Müzakere usulü hakkında söz söyleyeceğim. (şiddetli gürültüler) CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Önerge hakkında mı söyleyeceksiniz, mesele hakkında mı? ALİ ŞÜKRÜ BEY (Trabzon): Bu gibi meclislerde her türlü müzakere yapılır. Bu gibi mevzuların gayet ehemmiyetlileri, gayet ehemmiyetsizleri vardır. Herkes bir mesele hakkında söz söylerken rica ederim sözü tartsın ve öyle söylesin. Bendeniz kanunu teklif eden olduğum için tabii lehindeyim. Kabul edilmesi için elimden geldiği kadar çalışacağım. Söz söylemek herkesin hakkıdır. Yukarıdan aşağı ne biliyorlarsa onu söylesinler ve buna karşı kimsenin itiraza hakkı yoktur. Burada çıkar söyler. Fakat söz söylerken dikkat etmek lazımdır. Hatta dil sürçmesine yer yoktur. (şiddetli gürültüler) BİR MEBUS BEY: Herkes sözünü ne şekilde söyleyeceğini bilir. (gürültüler) (Oturuma kısa bir ara verilir) CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Rica ederim efendim, oturalım. Celseyi açıyorum. Efendim, müsaade buyurun. (şiddetli gürültüler, ayak patırtıları) HÜSREV BEY (Trabzon): Müzakere usulü hakkında söz isterim. (şiddetli gürültüler, ayak patırtıları)

BİR MEBUS BEY: Böyle şeyler ayıptır. HÜSREV BEY (Trabzon): Müsaade buyurun Efendim, Isparta Mebusu Tahir Bey bir önerge vermiş, bunun hakkında konuşacağım. Zannedersem önergede ifade edilen sebep, Mecliste görülen bu ruh halidir. Öyle hissediyorum ki Haydar Bey kardeşimizin buradaki sözü yanlış anlaşılmış. Bu hale bendenizin de dâhil olduğum halde, hep üzgünüz ve müzakereyi devam ettiremeyeceğimizi görüyorum. Binaenaleyh, görüşelim, sakinleşelim, bu iş Memlekete ve Millete uygun olarak çıksın. (uygundur sesleri) CELALETTİN ARİF BEY (Başkan Vekili): Teklifi kabul edenler ellerini kaldırsınlar. Kabul edildi efendim. BİR MEBUS BEY: Kanun biraz daha uyuyacak. ALİ ŞÜKRÜ BEY (Trabzon): Uyuyacak, parlamento dalaveresi. EMİN BEY (Erzincan): Bütün bu fesatların sebebi sensin. (gürültüler) 1 (Bir ay sonra, 13 Eylül 1920 tarihindeki oturumda...) VEHBİ EFENDİ (Başkan Vekili): Efendim rica ederim dinleyelim. İçkinin yasaklanması kanununun müzakeresine başlıyoruz. Daha önce konuşmak için isimlerini yazdıran arkadaşlara sıra ile söz vereceğim. REFİK ŞEVKET BEY (Saruhan): Müzakere usulü hakkında bir söz söyleyeceğim. Arkadaşlar, herkesçe zararlı olduğu bilinen bir mesele hakkında şimdiye kadar misali görülmemiş bir şekilde birçok arkadaşlar söz aldı. Hâlbuki belli olanı ispata kalkmak zamanında değiliz. Zamanlarımız gayet kıymetlidir. Bir şey arz edeceğim. Bu kanun daha önce görülmediği gibi muhtelif komisyonlardan geçti. Bu mesele hakkında muhtelif derece ve şekilde konuşuldu. Böyle yirmi beş arkadaşımız leh ve aleyhte söz söylemektense, zamandan tasarruf için yalnız beş kişi konuşsun (olmaz öyle sesleri) FERİT BEY (Maliye Vekili): O kadar basit değil. İSMAİL SUPHİ BEY (Burdur): Bendeniz de müzakere usulüne dair söz söyleyeceğim. Refik Şevket Bey in sözüne itiraz edeceğim. Bu o kadar mühim bir kanundur ki birçok komisyonlardan geçmiştir. Hepimizle alâkadar bir meseledir. Hepimiz söz söylemek isteriz. Ne kadar müzakere uzarsa hakikat o kadar ortaya çıkar. ABDÜLKADİR KEMALİ BEY (Kastamonu): Refik Şevket Bey in teklifini kabul ediyoruz ve sözümden vazgeçiyorum. 1 TBMM Zabıt Ceridesi (12 Ağustos 1920), 1.Dönem, c.3, s.195-200, http://www.tbmm.gov.tr/ 20

REFİK ŞEVKET BEY (Saruhan): Teklifimi oya koyunuz. DR. TEVFİK RÜŞTÜ BEY (Menteşe): Müzakere usulüne ait söz söyleyeceğim. Efendim bu Kanunun kabulünde Meclis müttefik gibi. Ancak pek üye söz söyleyecek, kanunun tatbik şekli hakkında yeni yeni değişiklik teklifler verilecek. Hâlbuki yapacak pek çok işlerimiz var. Kabul buyurursanız evvela söz alanlar aralarında konuşsunlar, beğeneceklerini tayin etsinler ve sonra burada müzakere edelim. (gülüşmeler ve alkışlar) Meclis ve kendimizi birçok zahmetlerden kurtarmış oluruz. FERİT BEY (Maliye Vekili): Bendeniz de söz istemiştim, VEHBİ EFENDİ (Başkan Vekili): Buyurun. FERİT BEY (Maliye Vekili): Efendim, içkinin kendisini değil, fakat vergisini müdafaa etmek için kürsüye çıktığım zaman, ne kadar şiddetli taarruzlara uğrayacağımı düşünmeyerek çıktım. Fakat beni bu müdafaada bulunmaya vazifem mecbur etti. Vazifem ne kadar zor olursa olsun, düşüncemi arz edeceğim ve fikrimi müdafaa edeceğim. Bu kanununun hulasası, içkinin imalatının ve kullanılmasının kati olarak yasaklanmasıdır. EMİN BEY (Erzincan): İthalatı da. FERİT BEY (Devamla): İthali de dâhil. Müzakereye başlamadan önce bu kürsüde bulunan arkadaşlarımızdan birisi, bunun muhtelif komisyonlarda müzakere edilip kabul edildiğini beyan buyurdular. Bu ifadeyi düzelteceğim. Komisyonlardan bazıları bunun tamamıyla yasaklanmasını kabul ettikleri halde, bazıları da bunun sadece kullanılması yasaklansın demişlerdir. Hükümet bundan bir ay önce Yüce Heyetinize verginin artırılmasını teklif etmiş ve iki komisyon da bunu kabul etmiştir. Bu da aynı esasa ait meselelerdendir. Bunlar muhtelif, fakat aynı esasa dair meseleler olduğundan, bunların müzakerelerinin birbirlerinden ayrılmasına katiyen imkân yoktur. Hükümetin bu teklifinin de diğerleri ile birlikte müzakere edilmesini rica edeceğim. ALİ ŞÜKRÜ BEY (Trabzon): Ona cevap verelim. FERİT BEY (Devamla): Söz kesilmez, usul değildir rica ederim. İçki meselesi, bir maliye meselesi, bir iktisat meselesi ve bir de ahlak meselesidir. MUSTAFA SABRİ BEY (Siirt): Sağlık da dâhildir. FERİT BEY (Devamla): Ahlak deyince, sağlık da içine girer. Bir kere Yüce Heyetinize şunu arz ederim ki içkinin kendisini değil, vergisini müdafaa eden Maliye Vekiliniz, hiç içki kullanmamış bir adamdır. Binaenaleyh bu tarzdaki müdafaamı bir şahsi mesele olarak görmeyiniz. (estağfurullah sesleri) Dinimiz bunu yasaklamış olduğu gibi, muhtelif memleketlerde kanuni bir şekilde kendi dinlerince yasak olmadığı halde içkiyi yasaklamışlardır. Amerika bu yasağı tam 21

olarak tatbik edememişlerdir. Rusya da da teşebbüs edilmişti. O sırada orada bulunuyordum. Orada da katiyen yasaklama imkânı ve ihtimali olmadığını gördüm. Tekrar ediyorum, meselenin ruh ve esası hakkında ihtilafımız yoktur. Fakat maalesef meselenin tatbikine imkân mevcut olamayacak ve nihayetinde iktisadi ve mali birtakım zararlar olacaktır. Bazı arkadaşlarımız diyorlar ki bunu yalnız Müslüman ahaliye tatbik edelim, Hıristiyan ahalinin dini vazifeleri esnasında mecbur oldukları bazı içkilere müsaade edelim. Böyle olunca Hıristiyanlara yeni bir menfaat ve yeni bir kâr temin edilmiş olacaktır. Ayrıca içki içenlere kim ceza verecektir. (Hükümet sesleri) Hükümet her şeyi arzu etmesine rağmen, asayişi temin edecek vaziyette değildir ki bunu yapsın. Maliyemiz, içişlerimiz mükemmel bir idari teşkilata sahip değildir. Polis teşkilatında sadece iki bin iki yüz polisimiz vardır. Mevcut yüz ölçümüze göre bir hesap yaptım. Üç yüz yirmi bir kilometre kareye bir polis düşüyor. MÜFİT EFENDİ (Kırşehir): Yine de şükür. FERİT BEY (Devamla): Şimdi vazifesi başından aşmış bulunan polisten siz içki içenlerin takip edilerek cezalandırılmalarını istiyorsunuz. Evet, bu polis teşkilatı ile farz edelim ki bu iş mümkün olsun. Efendiler, bu teşkilat içerisinde içki kullanmayı son derece alışkanlık haline getirmiş adamlar olduğunu bilmiyor musunuz? Buna alışmış olan adamlarla, emniyetin tamamıyla sağlanmasını ve içki içenlerin takip ve tetkik edilebileceğini düşünebiliyor musunuz? Düzenin ve intizamın tamamen mevcut olmadığı bir teşkilatta, içki içtiler diye birçok adamların haklarına tecavüz edilmesini dikkate alıyor musunuz? TAHSİN BEY (Aydın): Siz de tecavüz ettirmeyiniz. FERİT BEY (Devamla): Ettirmemek mümkün mü, ettirmeyiniz diyorsunuz? Bir latife olmak üzere söyleyeyim. Burada sizlere, üç ay sigara içmekten vazgeçeceksiniz desek, bunun tatbik edileceğine inanır mısınız? Beyefendiler, bu derecede içkiye alışanların aklı, onu kullanmayanlara göre daha çok zarar gördüğü dikkate alındığında, ne yaparsanız yapınız bunun önüne geçmezseniz. Hatta bilirsiniz ki tarihte enfiye 1 kullananlar hakkında, eski padişahlar zamanında en şiddetli idam cezaları tatbik edildiği halde buna mani olunamamıştır. Binaenaleyh bendenizce bunun tatbikinin imkânı yoktur. Memleketimizin birçok ziraata uygun olmayan topraklarında kolaylıkla bağcılık yapılabilmektedir. Buralarda bulunan ahalinin menfaatlerine de mani mi olmak istiyorsunuz? (pekmez yaparlar sesleri) Pekmez az olduğu zaman para eder, çoğalınca para etmez. Sonra ne yapacaksınız? Bugün Müslümanların yetiştirdikleri üzümler, Hıristiyanların alkol ihtiyacını karşıladıkları için para etmektedir. Yoksa hiç bir zaman ne yaş üzüm, ne kuru üzüm aynı derecede para etmez. Bundan dolayıdır 1 İnce toz halinde bulunan, burun deliklerine çekilerek kullanılan ve nikotinin doğrudan kana karıştığı bir tütün ürünüdür. 22

ki bu mesele iktisadi bir meseledir. Bunu dikkate almanız lazımdır. Eğer siz Milletin kendi maliyesine sahip olmasını istiyorsanız, bağcılık ziraatını muhafaza etmeniz lazım gelir. Beni meselenin mali tarafı çok kaygılandırıyor. Efendim, içkinin her çeşidinden Hükümet vergi almaktadır. Mesela şarabın her yüz litresinden yirmi kuruş, biranın her yüz litresinden yüz kuruş ve alkolün yüz her litresinden otuz yedi kuruş alınmaktadır. Biz gerek halkımızın sağlığını muhafaza bakımından doğru bir adım atmak ve gerek bu bunun için mevcut olan bu vergileri artırmak için Yüce Heyetinize şimdi kanun teklif edeceğim. Bu kanun teklifi ile biz şimdi, şarabın her yüz litresinden iki yüz kuruş, biranın her yüz litresinden üç yüz kuruş ve alkolün yüz her litresinden yüz kuruş vergi almak istiyoruz. BİR MEBUS BEY: Azdır, bile. FERİT BEY (Devamla): Bu vergi artışının Hazineye geliri iki milyon liradır efendiler. Ayrıca meyhanelerin faaliyetine göre alınan vergi de vardır ki bu da bunun haricindedir. Eğer bunu kabul buyurmayacak olursanız, o zaman bütçeyi katiyen denkleştiremeyiz. MÜFİT EFENDİ (Kırşehir): Diğer taraflardan denkleştiririz. FERİT BEY (Devamla): Eğer bütçenizi düzeltemeyecek olursanız, emin olunuz efendiler, ne harp kudretiniz, ne siyasi kudretiniz, hiçbir şeyin ehemmiyeti yoktur. Dünya bugün size bakıyor efendiler. Bir devletin yaşayabileceğini kabul eden bir heyetin, evvela bütçesine bakılır. Ordusu var mıdır, yok mudur, donanması var mıdır, yok mudur bunlara bakılmaz. Bütçesini bakılır. Bütçesinde eğer o kudret var ise, o kudrete herkes itaat eder. Herkes ona hürmet eder. O olmazsa, o zaman kimseden hürmet beklemeyin efendiler. Düşününüz, içki yasağı ile içki içenlerin vergi mükellefliğini ortadan kaldıracağız ve onlardan alacağımız vergileri içki içmeyenleri üzerine yıkacağız. Dünyada bundan saçma bir şey var mıdır? ALİ ŞÜKRÜ BEY (Trabzon): Biz Milleti kurtarmak için buna razıyız. FERİT BEY (Devamla): Evet, tekrar ediyorum ki içkiyi yasaklamanın tatbik imkânı olmadığı halde, bütçenin bir milyon lirasını heba etmekten başka bir şey yapmayacağız. Buna karşılık yine her tarafta rakı içildiğini, her tarafta içki içildiğini göreceksiniz. (gürültüler) Yine her tarafla aynı şekilde içki karaborsası göreceksiniz. Bununla beraber maalesef zaten sıkıntıda olan bütçenin içinde bir milyon liralık açık göreceksiniz. İSMET BEY (Çorum): Dışarıdan gelecek olan içkilerin vergisini artırmak mümkün mü? FERİT BEY (Devamla): Dışarıdan gelen ve hakikaten sağlığa tamamen zararlı olan içkilerin ithalatının yasaklanması için bir kanun var ve onun kabulünü Yüce Heyetinizden istirham edeceğim. Fakat Memleketimizin içerisinde tatbik imkânı olmayan ve yalnız bir arzu dolayısıyla bir milyon lirayı kurban etmeyelim, efendiler. (alkışlar) 23