Mevlana"nın Mesnevisine Boyutsal Bir Bakış.

Benzer belgeler
DİNLEDİM NEY DEN HASRETİ Pazartesi, 11 Haziran :59

KİTABİYAT. Mevlānā Celāleddin-i Rumî, Mesnevî 1-2/3-4/5-6, Nazmen Tercüme: Ahmet Metin Şahin, Kaynak Yayınları, İstanbul 2006.

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Şeytan Der ki Ey İnsan!..

GADİR ESİNTİLERİ -9- Şiir: İsmail Bendiderya

AVCILIK. İnsanlığın tarihi kadar eski bir fenomen ve bir faaliyettir.

Yenişimdir Sözü Girişimdir Yönü İnsandır Özü:

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

Parlar saçların güneşin rengini bana taşıyarak diye yazıvermişim birden.

Lütfi ŞAHİN /

GADİR ESİNTİLERİ -10- Şiir: İsmail Bendiderya

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

Kulenizin en üstüne koşup atlar mısınız? Tabii ki, hayır. Düşmanınıza güvenip onun söylediklerini yapmak akılsızca olur.

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun da acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

YÜKSEL ÖZDEMİR. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Bir$kere$güneşi$görmüş$ olan$düşmez$dara$

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

AŞKA ÂŞIK OLMAK. Pınar Baygül

Ali Rıza Malkoç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

3. Yazma Becerileri Sempozyumu. Çağrışım: Senden Kim Çıkacak?

BİR BAYRAK RÜZGÂR BEKLİYOR

M VE NAZARDAN KORUNMA VE KURTULMA YOLLARI. lar aha beteri. dir veya 7 2. Y. 4. a bakarak " " dersek h 6. olarak sadaka verme.

EDİRNE İL MÜFTÜLÜĞÜ 2015 MERKEZ 4. DÖNEM VAAZ (EKİM, KASIM, ARALIK) VE İRŞAT PROGRAMI

HAYALİ, EFSANEVÎ VARLIKLAR VE İLİMLER


EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR?

Agape Kutsal Kitap - God's Love Letter Scriptures

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül :55

İÇİNDEKİLER. Maide Suresi 116 Ve 117. Ayetlerinin Manası Nedir? Teveffi Kelimesi Ve Arap Dili. Teveffinin Manasıyla İlgili Hodri Meydan

Ruhumdaki. Müzigin Ezgileri. Stj. Av. İrem TÜFEKCİ. 2013/2 Hukuk Gündemi 101

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

Bu haftaki yazımıza geçmişten bir medya kazasıyla giriyoruz Yıl 1983

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

KÜÇÜK UYKULAR BAHÇESİ

Azrail in Bir Adama Bakması

SAN Kİ ÖNCELEYİN GÜL AŞIK OLMUŞTU. kadının yeniden yaratılmasına sebebiyet vermiştir, onlara olan eşsiz aşkıyla. Bir yandan bu

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Karşındakini Var Etmenin En Zor Yolu: DİNLEMEK - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Numan İstanbul. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

05/09/2015 ÖZEL ASÇAY ANAOKULU 3 YAŞ GRUBU HAFTALIK BÜLTEN

- Kurslara, seminerler katılın, farklı mekanlar keşfedin. Kendiniz için bir şeyler yapın. Böylelikle eşinize anlatacağınız farklı şeyler olacaktır.


EDEBİYAT. Celâleddîn Ergûn Çelebi GENC-NÂME HAZİNE KİTABI

Orucun tutulacağı günler olduğu gibi tutulmayacağı günlerde vardır. Resûlüllah sav bizzat bunu yasak etmiştir.

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla


Bir gün Hz. Ömer (r.a) camiye giderken bir çocuğun acele acele camiye gittiğini görür. Hz. Ömer (r.a):

C A NAVA R I N Ç AGR ISI

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

GÜZEL SÖZLER. (Derleyen; Veyis Susam) * Ne kadar çok olsa koyunun sürüsü, Ona yeter imiş kasabın birisi. * Alçak, ölmeden önce, birkaç kere ölür.

Berk Yaman. Demodur. Kırmızı yazılar sizin sipariş verirken yollamış olduğunuz yazılardır

SINIF DEFTERİ. Gurup. Muallim/e:

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

DÜNYA İNSANLIK AİLESİNİN YÜZAKI YAZARLARINDAN!... Ekmel Ali OKUR; Hemşerimiz, Adanalı, Adam gibi adam! İnşaat Mühendisi,

derece güzel olduğu anlaşılmaktadır. Güzellik, biliyorsunuz insandan insana ve kültürden kültüre

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Şeb-i Arus İstanbul da: Mevlana nın vuslat gecesi bu yıl yine aşkın başkentinde!

:30-12: :30-12: :30-12: :30-12: :30-12:30 AYHAN KAYA

Yücel Terkanlýoðlu. HTML clipboard. Yaþamadýklarýndýr Dünyan! Uykuyla geçirdiðim her an, Benim için yitik bir zaman. Rüyayla devirdiðim kazan,

(Seni sevdiğim için eğer benden bedel isterlerse, iki cihânın mülkünü versem bile bu bedeli ödemeye yetmez.)

Rahmân ve Rahîm Ne Demektir?

Bazen tam da yeni keþfettiðiniz, yeni tanýdýðýnýz zamanda yitirirsiniz güzellikleri.

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

İLİM HALKALARI PROJESİ

Başlangıçta Söz vardı. Söz Tanrı'yla birlikteydi ve Söz Tanrı'ydı.

Ömer Turhan. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

Arkadaşınız UNITE OGRENCI RAPORLARI VE YANIT KAĞITLARI. ICI P.K. 33 Bakırköy / İstanbul

Tövbe ve Af Dileme-4

Bilge Şair Yunus Emre

RAHMET AKŞAMLARI 2015 PROGRAM LİSTESİ

Uğur Akkaş. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

AŞKI, YALNIZLIĞI VE ÖLÜMÜYLE CEMAL SÜREYA. Kalsın. Mutsuz etmeye çalışmayacak sizi aslında, sadece gerçekleri göreceksiniz Cemal Süreya nın

Batıda yayılan milliyetçilik akımı bizde olduğu gibi İslâm dünyasını da etkisi altına almıştır.

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

Murat Çelebi 2. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ABDULLAH ALİYE CAN ANAOKULU UĞUR BÖCEKLERİ SINIFI KASIM AYI BÜLTENİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

DEÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI BAHAR YARIYILI İLAHİYAT BÖLÜMÜ I. SINIF I. & II. ÖĞRETİM BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ

Ö.Ç BİLFEN ANAOKULU 5 YAŞ GRUBU GÜNLÜK EĞİTİM PROGRAMI

Woyzeck: Öğleyin güneş tepeye çıkıp da dünya ateşe düşmüş gibi yanmaya başlayınca, işte o zaman korkunç bir ses bir şeyler diyor bana.

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Bu yazı sitesinin sahibi hacı Mehmet Bahattin Geçkil tarafından hazırlanmıstır Herhangi bir medyada yayınlanması

alternatif cevabı olabilir fakat anlatmak veya vurgulamak istediğim konu insanların alışveriş merkezlerine ihtiyacı olsun olmasın gitme durumları.

Eyup AKŞİT. arapcadersi.com

ALTININ DEĞERİNİ SARRAF, KELAMIN DEĞERİNİ ERBAP ANLAR!.. - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ

Mevlânâ dan Bilgelik Katreleri - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Emekli Assubaylar-ArsivSite1. Kayýt Tarihi: Mar 2004Nerede: istanbul, kadiköy, Türkiye.Ýletiler: 6.220

Transkript:

Mevlana"nın Mesnevisine Boyutsal Bir Bakış. Mevlana"nın Konya"daki dergahının kapısında, Molla Camî"nin şu beyti yazılıdır: Kâbe-i uşak başıd in makam, Her nakis amad inca şud tamam (Aşıkların Kabesidir bu makam, eksiklikleriyle gelen kişi burada olur tamam). Günde yüzlerce kişi buraya ziyaret eder ama tamamlanıp çıkan pek azdır. Zira kimine göre burası erenlerin dergahı; kimine göre ise sadece bir müzedir. Mevlana"nın Mesnevisi de öyledir. Kimine göre güzel bir şiir ve hikâye kitabı; kimine göre ise mana aleminden akan tatlı su pınarıdır. Yani, Mesnevi boyutsuz veya boyutlu olarak mütalâa edilebilir. Zaten her tasavvuf şiiri böyle değil midir? Mesela Yunus"un: Çıkdum erik dalına anda yedim üzümü, Bostan ıssı kakıyup der "Ne yersin kozumu?" Yunus bir söz söylemiş, hiçbir söze benzemez, Münâfıklar elinden örter ma"ni yüzüni. Tasavvuf şiirlerini anlamak için bu dünyalık dili, anlamlarından ve şekillerinden öteye geçmek gerek. Mevlana"nın buyurduğu gibi: Ger ze surat biguzered ey dostan Cennet est u gülistan der gülistan. (Eğer bu şekillerden geçseniz, cennetler görürsünüz ve bahçelerden başka bahçelere geçersiniz). Kuranın bazı tefsir ve meallerinde de anlamlar aynen tercüme edilmiş veya yorumlarda yalnış yollara girilmiştir. Küçük bir örnek verelim:

"İnşirah" süresinin başında Tanrı Muhammed (S.V.)"e hitaben şöyle der, "Elem neşrah laka sadrek" düz tercümesi: "Ben senin için senin göğsünü yarmadım mı?" ki bu ifade doğru değildir. Kimi şerhlerde ilâve olarak "Peygamber miraca giderken melekler onun göğsünü zem zem suyu ile yıkadılar ve göğsünü genişlettiler" gibi açıklamalar da yer almaktadır. Halbuki, yine Kuranda "Kala Musa, Rabbi aşrah li sadri" (Musa dedi ki, "Ey Rabbim! benim göğsümü genişlet, yani ilim ve bilgi ile doldur). "Zihnimi genişlet" demedi, zira o zamanlar Mısırlıların etkisinden dolayı bilgi ve düşüncelerin beyinde değil de kalpte saklandığına inanılırdı. Mesnevi, her ne kadar bazı batılılar bu görüşü kabul etmiyorlarsa da, Kuranın ve hadislerin şerhidir. Hem de o zamanın en çağdaş şerhi. Bundandır ki Mevlana, Mesnevisinin başında şöyle der: Herkesi az zan-i hud yar-i men Az durun-i men necust esrar-i men (Herkes kendi zannınca benim dostum oldu, İçimdeki gizimi hiç mi hiç aramadı). Ledün ilminde çoğu insan kör ve bilgisizdir. Bunu desteklemek için de Mesnevi"de bulunan "Karanlıktaki fil" adlı hikâyeyi hatırlatalım: Hintliler halka göstermek amacıyla geceleğin bir fil getirdiler. İnsanlar fili çok merak ettikleri için hemen içeriye girdiler ama karanlık olduğu için fili ancak elleriyle yoklayabildiler. Birinin eli hortumuna ilişti ve dedi "Bu hayvan koca bir oluğa benzer". Ötekinin eli kulağına vardı ve dedi ki "Hayır, bu hayvan koca bir yelpazeye benzer". bacağına dokunan kişi ise "Hayır, bu bir sütune benzeyen varlıktır". Filin sırtına çıkan ise, "Geniş bir tahta benzeyen bir hayvandır bu" dedi. Herkes kendisinin his ettiği gibi fili algıladı. Fakat eğer ellerinde bir lamba olsaydı hepsi de gerçeği görebilirdi. İşte bu maddi akıl (aklı cüz) de öyle aldatıcıdır. On sekizinci beytinde Mevlana şöyle der: Derneyabıd hal-i puhta hiç ham Pes suhan kuta bayıd vessalam.

(Eren kişinin halinden ham olan anlamaz, Öyle ise, sözü kısa kesmek gerek, vesselam). Böylece Mesnevide yer alan düşüncelerin herkesçe anlaşılamayacağını söyler. Ancak eren yani kamil insan bu sözlerimin derinliklerini anlayabilirr. Zaten Mesneviyi hakkıyla anlamak için Tanrı aşığı ve evrensel akla sahip olmak gerek. Mesnevinin ilk on sekiz beyiti sanki tüm eserinin önsözü gibidir. Mevlana bu beyitleri "Be" ile başlatır ve "Mim" ile bitirir. Yani "Bismillah"nın ilk ve son harfleri verilmiştir. Sonra Tanrı"yı özleyen ve ondan ayrı düşmüş kâmil insandan "Ney" olarak bahsedilir. Bu aslında Kuranda "Nafhtu fihi min ruhi" "Ben insana ruhumdan üfledim" ayetinin açıklamasıdır. Yani ney, insanı ve içindeki Tanrı"nın nefesini temsil eder, O"nun nefesi tekrar O"na ulaşmak ister. Mevlana bunu kendi özünde de hissetmiştir: Nay harif-i her ke az yari burid Perdahay u perdahayı ma derid. (Ney, dostundan uzak kalının yoldaşıdır; onun perdeleri bizim perdelerimizi de yırttı) yani sırlarımızı açığa vurdu. Dördüncü beytinde ise şöyle der: Herkesi ki ku dur mand az aslı huveş Baz cuyed ruzgar-i vaslı huveş (Aslından uzak düşen kişi tekrar ona ulaşmak için bir fırsat arar durur). Bu gibi sırları bilmek ve çözmek için daha yüksek akla (akl-ı küle) erişmek lazım: Ondördüncü beyitte dediği gibi: Maharem-i in hoş cuz bihuş nist

Mer zubanra müşteri cuz güş nist. (Bu duyguları ancak dünyalık duygularından arınmış kimse anlar ve dilin ne dediklerini anlamak için de bir sırdaş kulağına ihtiyaç vardır). Giz âlemini algılamak için dünyalık aklından ve onun tuzak olarak serdiği tutkuları azaltıp evrensel akla erişmek gerek, zira o sır dolu dilin dediklerini ancak bir manevî kulak duyabilir. Yani Leyli"nin aşkını anlamak için Mecnun olmak gerek. Onyedince beytinde Mevlana şöyle der: Her ki cuz mahi ze abaş ser şud Her ki biruzist ruzeş dir şud. (Kim ki balık değilse suya kanar; kimin işi gücü yoksa onun zamanı zor geçer). Burada "Balık"tan amaç yine Tanrı aşığıdır. O mana denizinin suyuna doymaz ve kim ki Tanrı ile birlikte değilse o bu dünyada huzur bulamaz, işsiz insan gibi. O"na ulaşmak için çaba göstermeyen insan görsel dünyanın zaman ve benlik mengenesinde sıkışıp kalır. Bir türlü, içindeki âlemini (ilâhi nefesini) keşfedemez. Bu konuda Mevlana şöyle diyor: "Ne zamana dek testinin süsleriyle oyalanacaksın, onlardan vazgeç; içindeki suyu ara bul!" Neye üflenen nefesi aşk ateşine benzetir Mevlana: Ateş-i işk est ki ender mey uftad Cuşuş-i işk est ki ender nay uftad. (Bu neyden çıkan ses aşk ateşidir; şarabın coşması bile aşktandır). Ona göre evrendeki her hareket, atomlardan ta galaksilere kadar uzanan coşku hep aşk ve arayışın cilvesidir. Semada ki hareket de bu coşkunun neticesidir. Bir kere Tanrının aşk çemberine girildi mi artık zaman ve mekanın, gam ve kederin zincirleri birer birer çözülür. Hatta dinin duvarları da yıkılır:

Millet-i işk az hama millet cudast Aşıkanra millet u mzheb hudast. (Aşk milleti başka milletlerden farklıdır; onların milleti ve dini Tanrı"nın kendisidir). Divan-ı Şems"te bulunan şu şiirinde, Mevlana secdeye bile ulvi ve aşıkâne bir hava katar: Ber yad-i lebet lâl-i nigin mi busem, Anım çün bedest nist in mi busem, Destem ber asman-ı tu çün mi narasıd, Miaram secde u zemin mi busam. (Senin dudaklarını anarak (yüzüğümdeki) bu kırmızı taşı öpüyorum; mademki ona ulaşmak mümkün değil (çaresiz) bunu öpüyorum. Senin göklerine ellerim ulaşamayınca, secde edip yerleri öpüyorum). Burada kullanılan istiare ve imgelere dikkat ediniz. "Dudak" ve "Gökler" transidantal âlemi kast eder. Mevlana, aslında Mesnevisinin ilk on sekiz beytinde bütün eserinin kısa bir planını vermiştir: 1- Olgun olmayan kişinin hali (işsiz güçüz kişi). 2- Tanrı"nın varlığını hisedip uyanmaya çalışan kişi 3- Her şeyde O"nu aramaya ve görmeye başlayan kimse. 4- Dünyanın aldatıcı şeylerine kanmayan. 5- Gam ve kederlere O Yaratan"ın sevgisi uğruna aldırış etmeyen kişi. 6- Tanrı"da yok olan kişinin hali v.s. ("The Essence of Rumi"s Masnevi" adlı kitabımız böyle bir plana göre sıralanıp yorumlanmıştır). Mesnevi"nin kimi boyutsal anlamları anlaşılamadığı için onun değişik şerhleri ve açıklamaları yapılmıştır. Kimi kez, Mevlana"nın söylemek istediğinden bir

hâyli uzak gidilmiştir. Türkiye"den İran yoluyla Hindistan"a kadar varan Mesnevi"nin elyazmaları da bu yüzden tahribata uğramıştır. Bazı kelimeler, sözüm ona, düzetilmiş veya esere yeni şiirler eklenmiştir. Bereket versin, Mesnevi"nin en doğru nüshası, Mevlana Müzesinde mevcuttur( 51 no ile kayıtlı bulunan) ve kültür bakanlığınca tıpkı basımı yapılarak ilim adamlarının istifadesine sunulmuştur. Bu konuyu ayrı bir makalemizde tafsilatla ele alacağımızdan dolayı burada kısaca bahis etmekle yetineceğiz: Her şeyden önce onun 18 beytinde yapılan değişiklikleri göze çarpmaktadır: "Bişnu in Ney"(dinle bu neyden) yerine "Bişnu az ney"(dinle neyden)denilmiştir. Yani Mevlana"nın kullandığı "Ney" istiaresi onun kendisi için değil de başkaları için kullanılmıştır. Halbuki Mevlana bu beyitlerde kendi halini de arz etmektedir. Bu gibi değişiklerden başka Mevlana felsefesini çarpıtacak yeni beyitlere de rastlamak mümkündür. Mesela: "Fikr-i ma dar kare ma azar-i mast" = İşlerimizde kafa yormak eziyetten başka bir şey değildir. Bu ve buna benzer Hint felsefesini destekleyen şiirler Divan-ı Şems"e de ilave edilmiştir. Kimi Hint şarihleri Mevlana"yı panteist düşüncesine çekerek Muhayettin al-arabi"ye bağlamak gayretinde de bulunmuşlardır ki bu da pek doğru değildir. Sonuç olarak, Mesnevi ile ilgili yapılan araştırmalar evrensel aklını kullanarak İslam alemine yeni boyutlar kazandıracağından şüphemiz yoktur ancak bu eseri çevirirken tasavvufî tabirleri ve onların verâdeki derin anlamlarını vermek ve yürekte hissetmek gerek; hatta yaşamak gerek. Mana ve aşk çerçevesinden sökülen Mesnevi, sadece bir şiir kitabı olarak kalır ki bu da evliya olan Mevlana"yı basit bir şair niteliğini kazandıracaktır.