EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2014, No: 81



Benzer belgeler
EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mayıs 2014, No: 92

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Kasım 2013, No: 77

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 71

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Temmuz 2013, No: 65

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2014, No: 84

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ağustos 2013, No: 67

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mayıs 2013, No: 59

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ekim 2011, No:7

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2012, No: 30

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ağustos 2012, No: 38

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 74

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2013, No: 58

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 87

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2011, No:1

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2014, No: 83

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Aralık 2011, No:14

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mart 2012, No: 28

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2013, No: 72

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2010 YILI 9 AYLIK FAALİYET RAPORU

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mart 2013, No: 53

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mayıs 2012, No: 33

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ekim 2011, No:8

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Haziran 2013, No: 62

HAFTALIK BÜLTEN OCAK 2016

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Temmuz 2014, No: 99

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2012, No: 44

GÖSTERGELER YABANCI HAREKETİ:

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2013, No: 49

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ekim 2011, No:10

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Kasım 2013, No: 76

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2013, No: 52

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mayıs Toplantı Tarihi: 24 Mayıs 2016

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2012, No: 29

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Aralık 2012

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

Kasım. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Turkey Data Monitor Ekonomi Bülteni. 07 Mart 2016 I. KÜRESEL GELİŞMELER

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2013, No: 56

Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKİYE DE BU HAFTA 7 11 EYLÜL 2015

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2013, No: 57

GARANTİ EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. BÜYÜME AMAÇLI HİSSE SENEDİ EMEKLİLİK YATIRIM FONU 2007 YILI 12 AYLIK FAALİYET RAPORU

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Kasım 2012, No: 46

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Mart 2012, No: 27

AKBANK Ekonomi Sunumu. Ocak 2016

BBH - Groupama Emeklilik Gruplara Yönelik Büyüme Amaçlı Hisse Senedi Emeklilik Yatırım Fonu

DÜNYA EKONOMİSİ. FED in faiz artırımı sürecine yönelik zamanlamayı fiyatlandırmakla güçlük çeken küresel piyasalar,

Kasım. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

Merkez Bankası 1998 Yılı İlk Üç Aylık Para Programı Gerçekleşmesi ve İkinci Üç Aylık Para Programı Uygulaması

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Aralık 2011, No:16

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2013, No: 47

Yurtiçi Piyasalarda Haftalık Görünüm (22-26 Aralık)

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

MİLLİ GELİR VE BÜYÜME

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

Ekonomi Bülteni. 22 Ağustos 2016, Sayı: 33. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Halka Arz Seyri: Türkiye ye Bakış 2013 yılının ikinci çeyreği

Ekonomi Bülteni. 21 Kasım 2016, Sayı: 45. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Sayı: Mayıs PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 18 Mayıs 2010

TCMB O/N Faiz Oranları (% ) 70.0% 60.0% 50.0% 40.0% 30.0% 20.0% 10.0% 0.0%

Ekonomi Bülteni. 16 Mayıs 2016, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Makro Ekonomi ve Strateji. Haftalık Veri Akışı

Her. Pazar BRUNCH. #OlmasadaOlur. Düzenli destekte bulunmak için ü arayabilirsiniz.

Ata. Fonu ( Fonun BaşlangıcındB Performans. 4 Aralık 2012 : %44.93 : %9.41 : %34.79 : 2.7 ATYADEG TI)

7. Orta Vadeli Öngörüler


Günlük Bülten 03 Mayıs 2013

HAFTALIK BÜLTEN 23 KASIM KASIM 2015

internet adreslerinden

Martta, ilk iki ayın toplamından daha fazla döviz geldi. (Milyon Dolar) Ocak Şubat Mart Ocak- Ocakvar.

Makro Veri. TÜİK tarafından açıklanan verilere göre -5,6 puan olan dış ticaretin büyümeye katkısını daha yüksek olarak hesaplamamızdan kaynaklandı.

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Ağustos 2013

Dünya Ekonomisindeki Son Gelişmeler

Aralık Tekstil ve Hammaddeleri Sektörü 2014 Ocak-Kasım Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2014, No: 90

Ekonomi Bülteni. 18 Ocak 2016, Sayı: 3. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mart Toplantı Tarihi: 24 Şubat 2015

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Haziran 2014, No: 95

1- Ekonominin Genel durumu

Global Ekonomi ve Yurtdışı Piyasalar. Temmuz 2011

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Aralık Toplantı Tarihi: 22 Aralık 2015

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU'NA AİT PERFORMANS SUNUM RAPORU A

Rakamlarla 2011'de Türkiye Ekonomisi

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 86

Ekonomi Bülteni. 01 Haziran 2015, Sayı: 13. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014

SON ÇEYREKTE İHRACAT VE YATIRIMLAR HIZLANDI

Şubat. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Ekim Toplantı Tarihi: 21 Ekim 2015

Türkiye nin dış ticaret ve yatırım bağlantıları: Güçlü yönler

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

Günlük Yorum. IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı. Piyasalarda Bugün Ne Oldu? GBPUSD EURUSD ALTIN BRENT PETROL USDTRY

Büyüme Değerlendirmesi: Çeyrek

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

ULUSLAR ARASI GELİŞMELER

Transkript:

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2014, No: 81

i Bu sayıda; -Yolsuzluk ve Rüşvet Operasyonun ardından piyasaların görünümü, -2013 Enflasyonu, -2013 Kasım üretim ve dış ticaret verileri değerlendirilmiştir. i

2 Yolsuzluk ve rüşvetin soruşturulması değil, üstünün örtülmesi ekonomiye zarar verir. Geçtiğimiz 17 Aralık tarihinde başlayan yolsuzluk ve rüşvet soruşturması Türkiye yi derinden sarstı. Cumhuriyet tarihinde ilk kez 4 bakanın ismi aynı anda bir yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına muhatap oldu. Bu iddialara hayır yolsuzluk yapmadık diyemeyen Hükümet; demokrasinin temeli olan yargı bağımsızlığı, hukukun üstünlüğü ve kuvvetler ayrılığını ayaklar altına alarak, kendini kurtarmaya çalışıyor. İktidar, Cumhuriyet tarihinin en büyük skandallarından birini devlet ve sistem krizine dönüştürerek ülkeyle ilgili risk algısını hızla artırıyor. Diğer taraftan İran a uygulanan BM ambargosunun etrafından dolanmak için Hükümetin bir kamu bankasını devreye sokması ve bunun çevresinde gerçekleşen rüşvet ve yolsuzluklarla ilgili iddialar, operasyonun önemli ayaklarından birini oluşturuyor. Saydam olmayan altın ve para transferleri, her gizli kapaklı iş gibi kendine paralel kasalar yaratmış. Meşru kazanç devletin kasasına; gayrimeşru kazançlar ayakkabı kutularına ve yatak odalarındaki özel kasalara gitmiş. En azından yaratılan görüntü bu. Oysa Türkiye halen terörizmin finansmanı ve kara paranın aklanması konusundaki uluslararası otorite olan Finansal Eylem Görev Gücünün izleme listesinde. Türkiye ile beraber bu listede kimler var: Nijerya, Ekvator, Etiyopya, Endonezya, Kenya, Myanmar, Pakistan, Suriye, Tanzanya, Yemen. Hükümet söz konusu kamu bankasının değeri şu kadar düştü, bu kadar geriledi diyerek dikkatleri dağıtmaya çalışıyor. Oysa bu kamu bankasının uluslararası çapta bir kara para aklama operasyonunda kurumsal sorumluluğu ortaya çıkarsa ne bankanın değeri, ne de Türkiye nin itibarı kalır. Bu açıdan özellikle burada saydamlık ve hesap sorma çok önemli. 2

3 Başbakan ve AKP Hükümetinin telaş içinde yargıya açıktan müdahaleleri, yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının üstünü örtme çabası Türkiye ye yönelik risk algısını hızla artırmaya başladı. Türkiye ekonomisinin kırılganlıkları yeni küresel konjonktürde zaten saklanamaz hale gelmişken; bir de Türkiye de devlet ve sistem krizinin yaratılması yabancı yatırımcıyı daha da ürkekleştiriyor, korkutuyor. 22 Mayıs ta ABD Merkez Bankası nın (FED) parasal sıkılaştırma sinyallerini vermesiyle başlayan süreçte, döviz ve menkul kıymet piyasalarında, en sert dalgalanmaları yaşayan yükselen piyasa ekonomilerinden biri Türkiye oldu. 18 Aralıkta ABD Merkez Bankasının 2014 te para musluklarını kıstığını açıklamasıyla Türkiye kendine benzeyen ekonomilerden de hızlı ayrıştı. Döviz kuru rekordan rekora koşmaya başladı. Dolar Ocak ayının ilk haftasında 2,2 TL ye; Euro 3 TL ye dayandı. Faizler yeniden çift haneli rakamlara oturdu. Hükümet ekonomideki çalkantıları bir takım komplo teorileri ile açıklamaya ve yaşanan çalkantıların faturasını başka merkezlere fatura etmeye uğraşıyor. Oysa Geçtiğimiz yılın 22 Mayıs ına kadar aynı Hükümet ekonomi çok güçlü diyerek caka satıyordu. Tek sorun rekor kıran cari açık ve rezervlerin yetersizliğiydi. FED parayı kısabilirim deyince Hükümet tarafından küçümsenen bu sorunlar bizi en kırılgan ekonomiler grubuna sokuverdi. O günden, yolsuzluk ve rüşvet operasyonun olmadığı 16 Aralık tarihine kadar TL, döviz sepeti (0,5 Euro + 0,5 Dolar) karşısında % 14,6 değer yitirdi. Türk ekonomisinin ABD Merkez Bankasının bir kararıyla lig değiştirmesinin tek nedeni, Hükümetin küresel piyasalarda dolarların bol olduğu bir dönemde, ekonominin içsel dayanıklılığını artıracak reformları yapmayıp, Türkiye yi sıcak para bağımlısı haline getirmesidir. Bu politikalar geçen 22 Mayıs ta iflas etmiştir. Bu konuda sesi çıkmayan hükümet, 16 Aralık ile 7 Ocak tarihleri arasında, TL nin döviz sepeti karşısında % 6,2 değer yitirmesini ise kendine karşı yürütülen yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasına bağlamak istedi. Her şeyden 3

4 önce bu dönemde de TL nin değer kaybının FED in 2014 te para musluklarını ne kadar kıstığını açıkladığı 18 Aralıktan sonra hızlandığını gözden kaçırmamak lazım. Ancak bu defa Türkiye nin benzerlerinden ayrıştığını da görmek gerekiyor. Bunun nedeni hükümetin iddia ettiği gibi rüşvet ve yolsuzluğun soruşturulması değil. Başbakan ve iktidarın şu yalın gerçeğin farkında olması lazım. Ekonomiye zararı, yolsuzluğun soruşturulması değil; hukuk devletinin bir kenara itilerek yolsuzlukların üstünün kapatılması verir. Hükümet küresel likiditenin azaldığı bir ortamda cari açığı yüksek döviz rezervleri yetersiz bir ekonominin yöneticilerinin yapabileceği en büyük hatayı yapmakta ve siyasi risk algısına zirve yaptıran yönetim beceriksizlikleri sergilemektedir. Kaynak: Turkey Data Monitor 4

5 Sonuçta benzer ekonomilerle karşılaştırıldığında 2013 de TL en çok değer yitiren dördüncü para birimi oldu. İlk üç sırayı ise Arjantin, Endonezya ve Güney Afrika aldı. Para birimleri en çok değer yitiren bu ülkelerde iktidarlar kendilerine karşı bir komplo yapıldığı iddiasında nedense bulunmadılar. Kaynak: Bloomberg Diğer taraftan hükümet borsadaki şirketlerin piyasa değerindeki düşüşü de yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasının bir diğer faturası olarak millete takdim ediyor. Burada da 22 Mayıs ile 16 Aralık tarihleri arasında borsaya kote şirketlerin piyasa değerinde 100 milyar TL lik erime olmuş. Kendi yanlış ekonomi politikalarının bir faturası olan bu durumu hükümet hiç ağzına almamış. Ancak 16 Aralık tan sonra bakanlar zarar yarışına başladılar.. Dünyada bize benzeyen ekonomilerle karşılaştırıldığında Türkiye borsası 2013 de değer kaybında ikinci olmuş. Brezilya borsası ise 2013 de % 15 e yakın değer kaybı ile birinci. Nedense bu ülkedeki iktidar kendine karşı bir operasyon yapıldığı argümanına hiç sığınmamış. 5

6 Kaynak: Bloomberg Ancak AKP Hükümetinin hukuku katleden, yolsuzlukların üzerini örtmeye çalışan uygulamaları, Başbakanın toplumda kutuplaşmayı artıran üslubunun yaratacağı ilave riskler bundan sonraki süreçte Türkiye yi benzer ekonomilerden daha belirgin bir şekilde ayrıştırabilir. Nitekim bunun sinyalleri gelmeye başladı. Kredi derecelendirme kuruluşu FITCH ve Uluslararası Finans Enstitüsü, IIF, gibi kuruluşlar Türkiye de artan siyasi ve sosyal risklere ilişkin uyarılar yapmaya başladı. Ucuz ve bol paranın çekilmeye başladığı bir konjonktürde bu uyarılar elbette hayra alamet değil. Türkiye bu yıl yaklaşık 225 milyar dolar civarında bir dış finansmanı bulmak zorunda. Yani ekonomiyi durdurmak ve dövizi zıplatmak istemiyorsa Türkiye her ay yurt dışından 20 milyar dolar bulacak. Dolayısıyla Hükümetin siyasi ve sosyal riskleri artırıcı her eylemi Türkiye algısını bozacak ve faizleri artıracaktır. Nitekim borç temerrüt risk primi CDS lerde son dönemde yaşanan sıçrama bunun sinyallerini veriyor. 16 Aralık ile 31 Aralık tarihleri arasında CDS primi en çok artan gelişmekte olan ülke Türkiye. 6

7 Kaynak: Reuters Son Sekiz Yılda Tutmayan Altıncı Enflasyon Hedefi... 2013 ün son ayında tüketici enflasyonu % 0,46; üretici enflasyonu ise % 1,11 oldu. Böylece 2013 de tüketici enflasyonu % 7,4 olurken; üretici enflasyonu % 7 olarak gerçekleşti. Kaynak: TÜİK 2013 de % 5 enflasyon hedefleyen Hükümet ve TCMB hedefin % 50 üzerinde kaldı. 2006 dan bu yana açık enflasyon hedeflemesi uygulayan TCMB 6. kez enflasyon hedefini ıskalamış oldu. Temel amacı fiyat istikrarını sağlamak ve sürdürmek olan bir Merkez Bankası için bu elbette iyi bir karne değil. 7

8 Kaynak: TCMB Kaldı ki 2013 de enflasyon hedefi, düşük bir büyümeye ve ertelenen enerji zamlarına rağmen tutmadı. Türkiye benzer ekonomiler içinde, enflasyon sıralamasında ilk beşte kalmaya devam etti. 2013 de bize benzer ekonomiler içinde Arjantin, Endonezya ve Hindistan ın ardından enflasyon oranı en yüksek 4. Ekonomi olduk. Kaynak: Trading Economics 2014 de de % 5 olarak belirlenen enflasyon hedefinin ıskalanacağı şimdiden belli oldu. 2014 de hükümetin öngördüğü ortalama dolar kuru 1,98 TL idi. Ancak daha Ocak ayının ilk haftasında dolar kuru 2,2 TL ye yaklaşmış durumda. Kurdaki % 10 luk bir artışın enflasyonu 1,5 puan yukarı çektiğini bizzat Maliye Bakanı 8

9 açıkladı. TL geçtiğimiz yıl kur sepeti karşısında % 20 ye yakın değer yitirdi. Bunun enflasyona belirli bir gecikme ile geçişi kaçınılmaz. Ayrıca yeni yılın ilk gününde hükümetin otomobil, cep telefonu, sigara ve içkide yaptığı vergi artışlarının enflasyona yapacağı katkının 0,5 puan olacağı anlaşılıyor. İkincil etkilerle bunun enflasyona 1 puan katkı yapacağını ise piyasa analistleri ifade ediyor. Yani yapılan vergi zamları ile 2014 enflasyonun % 20 lik kısmı daha yılın ilk gününden gerçekleşmiş oldu. Diğer taraftan hükümetin yerel seçimlerin sonrasına ötelemeye çalıştığı enerji zamlarını seçimden önce yapma ihtimali de giderek artıyor. Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu Başkanı nın enerji zamları mutlaka yapılacak yönündeki beyanı bunun işareti olabilir. Sonuçta seçimlerden önce veya sonra biriktirilen elektrik ve doğal gaz zamları mutlaka yapılacak. Elektrik ve doğal gaza gelecek zamlar ise iğneden ipliğe her şeye zam demek. Arz tarafında kur ve enerji fiyatları nedeniyle bu kadar maliyet baskısı varken, bakanların talebe bakıp enflasyonun artmayacağını söylemeleri, gerçekçi değil. 2014 de enflasyonunun çift haneli rakamlara ulaşma riski oldukça yüksek. 2013 ün Son Üç Ayında Büyümeye İlişkin Öncü Sinyaller Çok Parlak Değil... 2013 ün üçüncü üç ayında % 4,4 gelen büyümenin ardından geçen yılın son üç ayında büyümenin ne olacağı önem kazandı. Kasım ayı üretim verileri nispeten kuvvetli gelse de, Ekim deki düşüşle beraber değerlendirildiğinde, üretimde öyle çok parlak bir tablo olmadığı anlaşılıyor. Kasım da sanayi üretimi, geçen yılın aynı ayına göre, % 4,6 artarken; mevsim ve gün etkilerinden arınmış üretim Kasım da % 2,9 arttı. Buna karşın Ekim- 9

10 Kasım döneminde sanayi üretimi geçen yılın aynı dönemine göre % 2,2 artış gösterdi. Oysa bir önceki üç ayda sanayi üretimindeki artış % 3,8 idi. Kaynak: TÜİK Ekim-Kasım da, bir önceki yılın aynı dönemine göre ara malı ve sermaye malı üretimi ise sırasıyla % 3,1 ve % 5,5 artış gösterdi. Ara malı ve sermaye malı üretiminin hız kesmesi gerçekten önemli. Özellikle sermaye (yatırım) malı üretiminde ciddi bir yavaşlama var. Geçen yılın son üç ayında yatırım iştahının azaldığı konusunda bu önemli bir sinyal. Nitekim yatırım malı ithalatında da benzer bir eğilim var (bakınız sayfa 12). Kaynak: TÜİK 10

11 Aralık ayında da büyüme ve üretime ilişkin öncü göstergeler çok parlak değil. Mevsim ve gün etkilerinden arınmış HSBC Türkiye İmalat Sanayi Satın Alma Yöneticileri Endeksi bir önceki aya göre 1,5 puan gerileyerek 53,5 oldu. Dış Ticaret Verileri de Zayıf Büyümeyi Gösteriyor... Kasım da ihracat, bir yıl öncenin aynı ayına göre, % 3,6 artarak 14,2 milyar dolar olurken; ithalat aynı dönemde % 2,2 artarak 21,4 milyar dolar oldu. Bu gelişmeye bağlı olarak dış ticaret açığı geçen yılın Mart ayından itibaren ilk kez Kasım ayında geriledi. Kasım da dış ticaret açığı, bir yıl önceye göre, % 0,6 gerileyerek 7,1 milyar dolar oldu. Altın ve enerji hariç ihracat aynı dönemde % 10,3, ithalat ise % 3,1 artarken, dış açık yine bu dönemde % 23 düştü. Bu 2013 içinde, altın ve enerji hariç dış ticaret açığındaki en sert yavaşlama. Tablo: Dış Ticaret Dengesi (Milyar Dolar) Kasım % Ocak-Kasım % 2013 2012 Değişme 2013 2012 Değişme (1) İhracat 14.3 13.8 3.6 138.7 139.9-0.8 (i) Altın 0.5 1.2-61.6 6.7 15.5-57.1 (ii) Enerji 0.7 0.7 1.6 6.5 7.2-8.9 (i) (ii) Hariç 13.1 11.9 10.3 125.5 117.1 7.1 (2) İthalat 21.4 20.9 2.2 228.5 216.7 5.4 (i) Altın 1.0 0.5 116.1 14.7 8.2 80.7 (ii) Enerji 4.8 5.3-10.4 50.7 55.0-7.8 (i) (ii) Hariç 15.6 15.2 3.1 163.1 153.6 6.2 (3) Dış Ticaret Dengesi -7.2-7.2-0.6-89.8-76.9 16.8 (i) Altın -0.5 0.7-172.3-8.1 7.4... (ii) Enerji -4.1-4.7-12.2-44.2-47.8-7.6 Bilgi İçin Altın ve Enerji Hariç Açık -2.5-3.3-23.0-37.5-36.4 3.1 Kaynak: TÜİK İthalattaki zayıf seyir büyüme açısından önemli. Kurdan kaynaklanan rekabet gücü artışının ne kadarı yurtiçinde ikame ediliyor ne kadarı talepteki yavaşlamadan kaynaklanıyor bunu iyi analiz etmek gerekiyor. Üretim verileri ikame etkisinin henüz çok kuvvetli olmadığını gösteriyor. 11

12 Yine ithalatın bileşiminden gelen işaretleri iyi değerlendirmek gerekiyor. Kasım ayında yatırım malı ithalatı, geçen yılın aynı dönemine göre, sadece % 2,1 artış gösterdi. Ekim-Kasım aylarında yatırım malı ithalatı ise, yine geçen yılın aynı dönemine göre, sadece % 5 arttı. Oysa bir önceki üç ayda aynı artış hızı % 13 idi. Esasen geçen yıl boyunca özel kesimin yatırım iştahı sönüktü. 1,5 yıllık bir sürenin ardından ilk kez geçen yılın üçüncü üç ayında özel yatırım harcamaları büyümeye pozitif katkı yapmıştı. Ancak öncü veriler bunun geçen yılın son üç ayında tekrarının zor olacağını gösteriyor. Nitekim 12 aylık ithalatın gelişim hızına bakıldığında da Kasım ayında trendin kırıldığı dikkati çekiyor. Kaynak: TÜİK Siyasi risk ve ekonomik kırılganlıkların iyice belirginleştiği bir dönemde yatırım harcamalarında bir artış beklemek hayalcilik olur. Yine enflasyonun arttığı, gelirlerin aşındığı ve beklentilerin bozulduğu bu dönemde iç talepten büyümeye gelecek katkının sınırlı kalması da makul görünüyor. Geçtiğimiz yılın ilk altı ayında kamu yatırımlarının büyümeye katkısı oldukça belirgindi. Bu yılın ilk yarısında seçimler için kamu yatırımlarında artış olsa da baz etkisi nedeniyle büyümeye kamu yatırımlarından gelecek katkı sınırlı kalabilir. 12

13 Dolayısıyla büyümenin görünümü açısından net ihracat performansı önümüzdeki günlerde daha önemli hale gelecek. Kurdan gelen rekabet gücü korunarak dış talebin büyümeye katkısı artırılabilir. Nitekim TL, reel olarak geçtiğimiz yılın Mayıs ından itibaren ciddi bir değer kaybına uğradı. Geçen yılın Mayıs ve Kasım ayları arasında % 9 a yakın reel değer kaybına uğrayan TL; Aralık ta % 2,3 değer yitirdi. Mayıs ve Aralık arasında gelişmekte olan ve gelişmiş ülke para birimlerine göre TL deki değer kaybı ise sırasıyla % 7,5 ve % 12 oldu. Kurdan gelen rekabet gücüne Avrupa ve gelişmiş ekonomilerdeki nispi toparlanmada destek verebilir. Ancak dış talebin büyümeye pozitif katkı yapması için kurlarda büyük dalgalanmaların olmaması gerekiyor. Neticede dalgalanmanın arttığı dönemlerde şirketler kesiminin fiyat belirlemesi de güçleşiyor. 2014, küresel iklimin bize benzeyen ekonomiler için çok daha elverişsiz olacağı bir yıl. Diğer taraftan bu yıl hem dünyada bize benzeyen ekonomilerde, hem de bizde seçimler var. Bu nedenlerle zaten artan kurdaki tansiyonun düşmesi ve daha istikrarlı bir seyir izlemesi için siyasetteki gerilimin düşmesi son derece önemli. Hükümet bu sorumluluktan çok uzak. Hükümet kutuplaşmayı artırmaya, iç ve dış düşmanlar yaratmaya, yargıya müdahale etmeye, hukuku ve adalet sistemini hırpalamaya devam ediyor. Türk ekonomisinin bu gerginliği Mart ayındaki seçimlere kadar taşıması oldukça güç görünüyor. 13