günlük festival daily festival



Benzer belgeler
Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9

Argumentative Essay Nasıl Yazılır?

AB surecinde Turkiyede Ozel Guvenlik Hizmetleri Yapisi ve Uyum Sorunlari (Turkish Edition)

Lesson 21: Who. Ders 21: Kim

8. SINIF KAZANIM TESTLERİ 1.SAYI. Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİZGİ & TASARIM İBRAHİM CANBEK MEHMET BOZKURT

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir:

«Merhaba demek ve selamlaşmak»

Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 2016

a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.)

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION

Lesson 63: Reported speech. Ders 63: Bildirilen konuşma

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü şu that (something relatively nearby) şu ekmek o that (something further away) o dondurma

Exercise 2 Dialogue(Diyalog)

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

«Sık kullanılan slang ifadeleri»

THE SCHOOL S MYSTERY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

REFLECTIONS. 8.Sınıf İngilizce Soru Bankası UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR.

Lesson 35: Gerund 2 Ders 35: İsim-fiil 2

Relative Clauses 1-3

a, ı ı o, u u e, i i ö, ü ü

Unit 1. My Daily Routine. A) How old are you? B) What s your name? C) Where are you from? D) What s the time? A:... time is it? B: It s three o clock.

Üyelerimizi; "anlıyorum konuşamıyorum", "konuşabiliyorum", "akıcı konuşabiliyorum" şeklinde üçe ayırıyoruz.

( ) ARASI KONUSUNU TÜRK TARİHİNDEN ALAN TİYATROLAR

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 6 SBS PRACTICE TEST OH! Thank you very much. You are a A) occupied / fought

CALUM SAILS AWAY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

ingilizce.com-müşterilerle En çok kullanılan Kelime ve Deyimler-Top words and phrases to use with customers

HOW TO MAKE A SNAPSHOT Snapshot Nasil Yapilir. JEFF GOERTZEN / Art director, USA TODAY

Lesson 24: Prepositions of Time. (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları. Zaman Edatlarını Kullanmak

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl

Mart Ayı Değerler Eğitimi. Samimiyet

Lesson 72: Present Perfect Simple. Ders 72: Yakın Geçmiş Zaman

GLOBAL MIGRATION FILM FESTIVAL In celebration of International Migrants Day

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ

HEARTS PROJESİ YAYGINLAŞTIRMA RAPORU

1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she. 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is. 1. This is girlfriend.

İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA. SIMPLE PAST (to be)

Do not open the exam until you are told that you may begin.

From the Sabiha Gokçen Airport to the Zubeydehanim Ogretmenevi, there are two means of transportation.

Lesson 31: Interrogative form of Will. Ders 31: Will kalıbının soru biçimi

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

Aşk hayatımızın en güzel şeyi. İşte İngilizce de aşk üzerine söylenmiş çok güzel sözler ve onların çevirileri.

Hukuk ve Hukukçular için İngilizce/ English for Law and Lawyers

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

Helping you to live more independently. Insanlari ve bagimsiz yasami destekleme. Daha bagimsiz yasamak için size yardim ediyor

ALANYA HALK EĞİTİMİ MERKEZİ BAĞIMSIZ YAŞAM İÇİN YENİ YAKLAŞIMLAR ADLI GRUNDTVIG PROJEMİZ İN DÖNEM SONU BİLGİLENDİRME TOPLANTISI

WOULD. FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be. She hoped (that) we would com. I thought that he would ref

SBS PRACTICE TEST 3. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 3*

Students can get almost everything they need near the university campus. Student: Öğrenci Can: -ebilmek get: almak, sahip olmak, erişmek

MUSTAFA ASLIER ĠN SANATI VE ÖZGÜN BASKIRESME KATKILARI Gülşah Dokuzlar Canpolat Yüksek Lisans Tezi

Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not

Lesson 20: Where, when. Ders 20: Nerede, ne zaman

THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE

MİMARİ YÖNLENDİRME SİSTEMLERİ ARCHITECTURAL WAYFINDING SYSTEMS KİMLİKLENDİRMELER IDENTIFICATIONS

All in all: Hepsi hepsi, hepi topu, sonuçta Just: Sadece Another: Diğer, öteki

Lesson 60 : Too/Either, So do I, Neither do I. Ders 60 : -de, Bende öyle (positif), Bende öyle (negative)

1. A lot of; lots of; plenty of

Immigration Studying. Studying - University. Stating that you want to enroll. Stating that you want to apply for a course.

SBS PRACTICE TEST 2. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 2* 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz.

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek»

İNGİLİZCE. My Daily Routine. A) It's one o'clock. It s on Monday. Zeka Küpü Yayınları

Let s, Shall we, why don t. Let s, let us: Öneri cümlesi başlatır. Let s elim anlamına gelir. Let s play basketball. Haydi basketball oynayalım.

Işık, bu topraklardan bir kez daha yükselsin diye

A mysterious meeting. (Esrarengiz bir toplantı) Turkish. List of characters. (Karakterlerin listesi) Khalid, the birthday boy

WEEK 11 CME323 NUMERIC ANALYSIS. Lect. Yasin ORTAKCI.

Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future

Devrim Erbil Contemporary Istanbul 2013

SBS PRACTICE EXAM 4. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 4* 1. Aşağıdaki cümleyi tamamlayan sözcük hangi seçenektedir?

Lesson 66: Indirect questions. Ders 66: Dolaylı sorular

Gezici Tanıtım & Fuar Araçları Mobile Showroom & Fair Vehicles

Islington da Pratisyen Hekimliğinizi ziyaret ettiğinizde bir tercüman istemek. Getting an interpreter when you visit your GP practice in Islington

ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI: ISBN NUMARASI:

İNGİLİZCE SORU CÜMLELERİ

BBC English in Daily Life

First Stage of an Automated Content-Based Citation Analysis Study: Detection of Citation Sentences

MOZAİK SANATI ANTAKYA VE ZEUGMA MOZAİKLERİNİN RESİM ANALİZLERİ MEHMET ŞAHİN. YÜKSEK LİSANS TEZİ Resim Ana Sanat Dalı Danışman: Doç.


Şimdi de kesin bir zorunluluğun bulunmadığını ifade eden cümlelere örnekler verelim:

1. Superlative lerden sonra gelen fiil infinitive olur. ( the latest species to join the

Sokak Hayvanları yararına olan bu takvim, Ara Güler tarafından bağışlanan fotoğraflardan oluşmaktadır. Ara Güler

Student (Trainee) Evaluation [To be filled by the Supervisor] Öğrencinin (Stajyerin) Değerlendirilmesi [Stajyer Amiri tarafından doldurulacaktır]

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÇIKMIŞ SORULAR

Present continous tense

Lesson 64: Modal verbs Ders 64: Yardımcı fiiler

ENGiN GÜNEYSU / enginguneysu@gmail.com. enginguneysu@gmail.com mobile

Cases in the Turkish Language

ANTALYA ALTIN PORTAKAL'DA JÜRİ HEYECANI!

My Year Manager is Sınıf Müdürüm. P.E. is on Beden eğitimi dersimin günü

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK FAKÜLTESİ

HIGH SCHOOL BASKETBALL

Erol KAYA Yönetim Kurulu Başkanı Chairman Of The Board

THE IMPACT OF AUTONOMOUS LEARNING ON GRADUATE STUDENTS PROFICIENCY LEVEL IN FOREIGN LANGUAGE LEARNING ABSTRACT

SEVİYE 1 GÜZ DÖNEMİ 2.ÇEYREK - TEKRAR KURU (8 hafta ders saati)

YEDİTEPE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE MİMARLIK FAKÜLTESİ

He eats meat. She eats meat. It eats meat.

Newborn Upfront Payment & Newborn Supplement

UNIT 1 HELLO! Quiz I'm from Greece. I'm. Where are you from? Boşluğa uygun olan hangisidir? A) German. B) Greek I'm from. C) Turkish D) English

Lesson 29: "It" in Various Usages. Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları

İKRAMETTİN KARAMAN ÇALIŞMALARINDAN ÖRNEKLER

MÜZİĞİN RESİM SANATINDA TARİHSEL SÜRECİ 20.yy SANATINA ETKİSİ VE YANSIMASI. Emin GÜLÖREN YÜKSEK LİSANS TEZİ. Resim Anasanat Dalı

İŞLETMELERDE KURUMSAL İMAJ VE OLUŞUMUNDAKİ ANA ETKENLER

Transkript:

günlük festival daily festival 15 Ekim // October 15th 2014 Sayı // Issue 07

ULUSAL UZUN METRAJ FİLM YARIŞMASINDA BUGÜN TODAY ON NATIONAL COMPETITION *İyi Biri / A Good Fellow 16:00 - Aspendos Gösterimin ardından ekiple soru-cevap yapılacaktır / Q&A with the film crew after the screening *Guruldayan Kalpler / Rumbling Hearts 21:00 - Aspendos Gösterimin ardından ekiple soru-cevap yapılacaktır / Q&A with the film crew after the screening Yönetmen / Director: Ayhan Sonyürek Oyuncular / Cast: Cengiz Bozkurt, Macit Sonkan, Mustafa Alabora, Asuman Çakır, Devrim Atmaca, Tulga Serim 2014 Yönetmen / Director: Ömer Uğur Oyuncular / Cast: Necip Memili, Devin Özgün Çınar, Algı Eke, Tanju Tuncel, Fırat Tanış 2014 Uzun yıllar televizyon dizilerinin senaryo ve yönetim ekibinde görev almış olan Ayhan Sonyürek, 2006 yılında çektiği ilk uzun metrajlı filmi Unutulmayanlar ın ardından ikinci filmi İyi Biri ile Altın Portakal da. Mütevazi hayalleriyle birlikte Antakya nın bir ilçesinden Mersin in bir köyüne gitmek isteyen Mızrap ın ve onu bırakmayan köpeğinin yol hikâyesinin anlatıldığı film, yönetmenin deyimiyle yolda olma halinin önemini vurguluyor. Filmin özeti: Antakya nın küçük bir ilçesinde yaşayan, Mızrap 40 yaşında ama adam olamamış bir adam dır. Film, Mızrap ın babasının zar zor ayarladığı işinden kovulduğu gün başlar. Mızrap her zamanki gibi babasının ona bağırıp çağırmasını sessizce dinleyerek bu işten sıyıracağı kanısındadır. Ama bu sefer hiç de öyle olmaz; babası komşularının gözü önünde onu tokatlayıp evden kovar. Mızrap ın içine oturan ise herkesin önünde babasının ona söylediği sözdür; Sen bir hiçsin! Mızrap ötesini berisini düşünmeden ilk kez babasına karşı durur, onun blöfünü görür, evi terk eder ve Mersin in bir köyündeki asker arkadaşı Salim in yanına gitmeye karar verir. Askerdeyken ve askerden sonraki mektuplaşmalarında Salim; Mızrap a köyünün nasıl bir cennet olduğunu anlatıp durmuştur Arazileri uçsuz bucaksız, bir kısmını Mızrap ekip biçer, kimsenin ağız kokusunu çekmek zorunda kalmaz, bir köşesine Mızrap a ev kondurulur, köyden bir kızla evlendirilir, çoluk çoluğa karışır. Mızrap ın aklındaki cennet işte bu kadardır; başını sokacağı bir ev, ekip biçebileceği bir tarla ve bir eş. Ama Mızrap ın çok sevdiği köpeği Karakız onun peşini bırakmaz. Başta köpeği kovmaya çabalayan Mızrap daha sonra köpeğiyle yola çıkmaya karar verir. Ve macera başlar; Antakya nın bir ilçesinden Mersin in bir köyüne gitmek isteyen bir adam ve köpeğinin hikâyesidir İyi Biri. Yönetmen filmini anlatıyor: Mızrap bir anti-kahraman, tutunamayan, kaybeden... Film, bir yolculuk hikâyesi. Aslında bu yolculuk Mızrap ın içindeki bir yolculuğu anlatıyor; Mızrap ın benliğini bulma yolculuğunu. Kendini hiç önemsemeyen, köpeğinden bile değerli görmeyen bu adam, film boyunca yaşadıklarıyla kendini tanıma şansı buluyor. Film bize dayatılan başarı endeksli varoluşa karşı, yalın, başarıya ihtiyaç duymayan varoluş mücadelesi arasındaki savaşı anlatıyor. Önemli olan yolda olmaktır. Yönetmen, Yeşilçam ın üzerindeki etkisini anlatıyor: Yeşilçam, özdeşleşmeye dayalı anlatının hakim olduğu bir sinema. Bilindiği gibi bu tarz sinema, duyguları harekete geçirmeyi amaçlar. Yeşilçam ekolü içinde geçmişte ve günümüzde birçok etkili örnek gerçekleştirilmiştir. Elbette bu ülkede yetişen her birey gibi benim de bir filmi okuma ve anlama yeteneğimi bu filmler oluşturdu. Film yazma ve anlatma yeteneğimi de sinema eğitimimin ardından Arzu Film in devamı sayılabilecek Yavuz Turgul un ekibinde çalışarak öğrendim. İlk sinema filmimde, özdeşleşme sinemasının anlatı öğelerini kullanıp Yeşilçam Sineması na şapka çıkarmayı amaçladım. Filmin içeriğini oluştururken de yine bu sinemacıların yaşantılarından esinlendim. Kısacası ilk filmim Unutulmayanlar hem biçimsel hem de içerik olarak Bir Yeşilçam Filmi dir. --------------------------- Ayhan Sonyürek, long-time writer and director of TV series was known for his debut feature 2006 s Unutulmayanlar. A Good Fellow is his second feature. The film narrates the road story of a man and his dog who want to go from a town of Antioch to a village of Mersin emphasizes the importance of being on the road, according to the director. Synopsis: Living in a little town of Antioch, Mızrap is a 40 year old man who is yet to become an adult. When he is fired from the job his father found for him, Mızrap thought that he could get away with it, enduring, with silence, his father rebuking him. But this time it turns out different. His father slaps him in the face before the eyes of the neighbours and kicks him out of his house. But what wounded Mızrap was what his father called him before everyone: He had said that he was nothing! Not minding what would happen, Mızrap for the first time takes a stand against his father, sees his bluff and leaves home. He decides to go see Salim, his buddy from army service, who lives in a village of Mersin. Salim had told Mızrap how beautiful a paradise his village was, both during their army service and in letters he wrote to him afterwards... The village had vast lands a part of which Mızrap could farm without being dependent on anyone else. He could erect his own home, find a spouse from the village and have children from her. This was the whole picture of the paradise Mızrap was seeking, a home and a hearth, a field he can farm and a spouse. But Karakız, Mızrap s beloved dog does not let him go alone. Mızrap tries to get rid of the dog first but then decides to travel with her. And the adventure takes off; A Good Fellow is the story of a man and a dog who depart from a small town of Antioch, trying to reach a village in Mersin. Director talks about his movie: Mızrap is an anti-hero. He is a loser, an outcast. The film is a road story, which is in fact the inner journey of Mızrap. His quest to find his identity. This man, who does not care about himself, who thinks himself not as valuable as his dog, would find a chance to know himself via the events he will go through during the film. The film depicts the battle between the success-seeking life styles that are imposed on us and an existence that does not need success to thrive. Being on the road, this is what matters. Ayhan Sonyürek on the influence of Yeşilçam films on him: Yeşilçam Films allow you to identify yourself with the main character. As known, this type of cinema aims at stimulating emotions. This school has given birth to, in the past and today, several very effective examples. Of course, just like any other individual who grew up in this country, I became literate thanks to these movies. I developed my skills of writing and narrating a film working as a part of Yavuz Turgul s crew, which can be defined as a continuation of Arzu Film. In my debut feature, I used the narrative elements of a cinema that allows identification and aimed at paying homage to Yeşilçam. When composing the content of the film, I was also inspired by the life experiences of these filmmakers. In short, my debut Unutulmayanlar was a Yeşilçam movie with regards to both its form and content. Hemşo ve Eve Dönüş filmleriyle bildiğimiz yönetmen Ömer Uğur yeni filmi Guruldayan Kalpler de sıradan insanların sanatla kurdukları ilişkiye odaklanıyor. Uğur, filmin gişe filmi ve sanat filmi ayrımında uzlaştırıcı bir noktada durduğunu vurguluyor. Bu filmin yaratım aşamasında, sizi harekete geçiren ilk cümle neydi? Sonra neye dönüştü? Filmimiz sanat herkes içindir gibi bilindik bir önermeden yola çıkıyor. Bunu ifade etmek için de bir kıyı mahalle - modern sanat karşılaşması öngördük. Son tahlilde filmin cümlesi şu oldu: Doğru karşılaşmalar sağlanabilirse en çağdaş, en modern, en komplike sanat eseri en sıradan insan tarafından bile anlaşılır, algılanır, sevilebilir hatta içselleştirilebilir. Son dönem Türkiye sinemasının genel resmi içine bu film ne katıyor? Günümüz Türkiye sineması filmleri değerlendirilirken sanat filmi, gişe filmi gibi kaba bir ayrıma gidildiğini düşünüyorum. Çok yakıcı sorunları tartışan, meselesi olan ödüllü filmler seyirciyi sinemaya getiremiyorsa durup bir düşünmek gerekir. Eninde sonunda sinema, karakteri gereği kalabalıkların sanatı. Guruldayan Kalpler in tam da bu noktada bir iddiası var: Çağdaş sanat, modern heykel, resim gibi entelektüel lafazanlığa müsait; bizim normal seyircimize sevimli gelmeyecek bir meseleyi; eğlenceli, seyredilebilir bir filmle onların nezdinde tartışmaya açmak. Bu bağlamda Guruldayan Kalpler e bir üçüncü yol filmi ya da araf filmi diyebiliriz. Sanat filmi Gişe filmi ayrımında büyüyen çatlağa karşı, yapıştırıcı, uzlaştırıcı bir film olabilir Guruldayan Kalpler. Filminizin yapım sürecinden kısaca bahseder misiniz? Yapımcım Ahmet Kayımtu ile çok iyi anlaşırız. Bir araya geldik. Yaklaşık üç ay senaryo çalıştık ve aynı süreçte de oyuncu seçimini yaptık. İyi ve uyumlu bir ekip oluşturduğumuzu düşünüyorum. Ön çalışmaları iyi yapmış olmalıyız ki setimiz ön gördüğümüzden daha kısa sürdü. Asıl zorluk heykelleri yaparken ortaya çıktı. Sanat yönetmenimiz üç heykeltıraşla beraber yaklaşık 40 heykel çalıştı. Baş kahramanımız KAOS heykeli için 21 eskiz çalıştı. Bu filmi çekmeseydiniz filmografinizin eksik parçasını nasıl tanımlardınız? Daha çok küçük insanların küçük hikâyelerini anlatmaya çalışan bir yönetmenim. Geçim sıkıntısı, küçük intikamlar, ifade edilememiş karşılıksız aşklar, lümpen proletaryanın askeri darbe karşısındaki zavallılığı ve boyun eğişi vs. Guruldayan Kalpler de kıyı mahallede sanatı tartışıyor. Bir inşaatçı, bir kahveci, bakkal; heykel üzerine fikir beyan ediyor, tabii ki kendi meşreplerince. Eğer bu filmi çekmeseydim, sıradan insanların sanatla kurdukları ilişki ve onların lümpen filozofyasına yaklaşımım eksik kalırdı. Festivalin ardından filmin yolculuğu ne olacak? Tabii ki bu yolculuğun ilk durağı vizyon olacak. Ben seyirciyi önemseyen bir yönetmenim. Anlattığım hikâyenin çokça insan tarafından seyredilmesi hoşuma gider. Bu yüzden Aralık ya da Ocak ayında vizyon tarihi ve iyi sinema salonları ayarlamaya çalışıyoruz. Sonra da filmin konseptine uygun yurt dışı festivallerine gönderecek, gelecek festival davetlerini değerlendireceğiz. Biz filmimizin yurt dışında da ilginç bulunacağını düşünüyoruz. Genel anlamda film lerle ilgili size en çekici gelen şey(ler) nedir? Ben köy kökenliyim. Genlerimde halk hikâyeleri, destanlar, türküler ve ramazan gecelerinin arkası yarınları var. Dolayısıyla benim için en ilgi çekici olan hikâyedir; herkese ilginç gelecek, herkesin kendisinden bir ruh esintisi bulacağı hikâyeler. Hikâyeyi bulduktan sonra o hikâyeye uygun anlatım biçimi, ışık düzeni, diyalog sıralaması zaten kendiliğinden oluşur. İleride nasıl hatırlanmak istersiniz? Küçük insanların küçük dünyalarını, küçük kırgınlıklarını, yalnızlıklarını minimal hayallerini samimi biçimde anlatan; kendisine yapılmasını istemediği filmleri başkasına yapmayan mütevazı bir hikâyeci yönetmen olarak hatırlanmak isterim. --------------------------- Ömer Uğur, known for titles including Hemşo and Home Coming (Eve Dönüş), focuses on the relationship between ordinary folk and art in Rumbling Hearts. Uğur highlights the conciliatory nature of his new film vis-à-vis the schism between commercial cinema and arthouse. What was the phrase that motivated you to make this movie? And what did it transform into, during the process? Our film departs from an almost cliché proposition such as Art is for everyone. In order to emphasize this we set up a meeting between the people who lived in a peripheral neighbourhood and a work of art. Ultimately, the film s final statement was: If we can arrange the meeting properly, even the most modern, most complicated work of art can be perceived, comprehended even loved and internalized by the average Joe. What does the film contribute to the recent picture of the Turkish cinema? I believe that recent Turkish cinema has been a victim to the banal schism between box office films and arthouse. The so called festival films, many of which are discussing urgent problems, cannot reach their intended audiences, cannot attract people to theatres. This is why we have to stop and think. Ultimately, cinema, because of its very nature, an art that appeals to the masses. Rumbling Hearts has a function at this exact point: Modern art, modern sculpture, painting, they are all prone to fall victim to intellectual blabber; our we intend to render a problem, which would not come appealing to our audience, open to discussion through an entertaining film. In this regard, this is a third way film, a film on the limbo. A conciliatory film that is against the crack stretching wide between the arthouse and the commercial categories. Could you explain in brief, the production process? We get along very well with my producer Ahmet Kayımtu. We came together and worked on the script for three months and worked out the casting at the same time. We must have worked accurately for the pre-production that the shooting took less time than we predicted. The real difficulty was making the sculptures. Our art director, assisted by three sculptors, worked on around 40 prototypes. We had 21 sketches for our main protagonist, KAOS. What would remain missing from your filmography if you had not engaged in shooting this film? I like focusing on the little stories of ordinary folk. Economic hardship, petty revenges, unrequited love, lumpenproletariat s submission before the Military Coup etc cetera. The film discusses art before the background of a peripheral neighbourhood. A construction worker, a coffeehouse owner, a market owner all offer their own interpretation of a piece of art. If I had not made this film, there would be a missing piece in my approach to and outlook on ordinary people s relationship with the arts and their lumpen-philosophy. How the film will resume its journey after the Golden Orange? The first stop will of course be theatrical release. I am a director who values the viewer. Lots of people watching my story makes me proud. For this reason, we are trying to set a theatrical release around December and January and arrange theatres. Then we ll be submitting the film to international festivals and will have a ponder on the invitations we receive. What is the most interesting thing when it comes to films in general? I come from a provincial background. Folk stories, fairytales, folk songs and Ramadan soap operas are all in my genes. For this reason, the most exciting thing for me is the story itself. Stories that might appeal to everyone, which can have something for anyone in the audience. Once the story unearths, the narrative and lighting style and dialogues all fall into place by themselves. How would you like to be remembered in the future? A filmmaker who told the little worlds of ordinary people, their petty disappointments, their frugal dreams, a filmmaker who refrained from making the films he himself would never want to see.

ULUSLARARASI YARIŞMA DA BUGÜN TODAY ON INTERNATIONAL COMPETITION OLIVER NEUMANN LA KURGU SIRLARI EDITING SECRETS WITH OLIVER NEUMANN Uluslararası Yarışma filmlerinden Macondo'nun (Sudabeh Mortezai) yapımcılığını ve aynı zamanda kurgusunu yapan Oliver Neumann, bir filmin kurgu süreciyle ilgili beş önemli sırrını bizimle paylaştı. Çekingen / Insecure Yönetmen / Director: Marianne Tardieu Fransa / France 18:00 Migros AVM 5 *30 lu yaşlarında bir alışveriş merkezinde güvenlik görevlisi olarak çalışan Chérif, bir yandan işiyle bir yandan mahallesindeki sorunlarla boğuşurken bir yandan da hemşire olabilmek için sınavlara hazırlanmaktadır. *Hayalleriyle gündelik sorumlulukları arasında kalan karakterin özgüvensizliğine empati kuran hassas bir bakış sunuyor. *Çekingen, yönetmenin ilk uzun metrajlı filmi. *Mavi En Sıcak Renktir filmiyle büyük başarı kazanan Adèle Exarchopoulos, filmde Jenny karakterine hayat veriyor. *Filmin prömiyeri Cannes Film Festivali nin ACID programı kapsamında yapıldı. *Working as a security guard at a shopping mall, 30 something Chérif is dabbling with his job as well as the troubles that plague his neighbourhood. Meanwhile, he prepares the exams to become a male nurse. *The film offers a sensitive and empathetic look into the insecurity of the character squeezed between his dreams and his daily responsibilities. *Insecure is the director s debut feature. *The film casts Adèle Exarchopoulos, the star of Blue is the Warmest Colour as Jenny. *Tardieu s first directorial venture premiered at the off-croisette ACID program at Cannes. Yaz Gecesi Gökyüzü / Summer Night Sky Yönetmen / Director: Can Eskinazi 11:30 Migros AVM 2 *Ankara da bir gece vakti otobüs durağında karşılaşan iki arkadaşın otostop çekmeye karar vermelerinden sonra yaşadıklarını anlatıyor. *Film, Barış Bıçakçı nın aynı adlı öyküsünden uyarlandı. *Yönetmen eğitimini Amerika da Bard College da tamamlamış. *Eskinazi 2008 yılında Fatih Özgüven in öyküsünden uyarladığı Arkasındaki Hayal adlı film ile!f İstanbul a katılmıştı. *Yönetmen, kısa filmlerin yanında video klipler ve deneysel çekimler yapıyor. *The film tells the story of two friends whose paths cross one night at a bus stop in Ankara and who decide to hitchhike. *The film is an adaptation of Barış Bıçakçı s same titled story. *The director is an alumnus of Bard College, US. *Eskinazi s The Phantom Behind, an adaptation of a Fatih Özgüven s story was screened at!f Istanbul. *The director produces music videos and experimental films in addition to his short work. Dağdaki Tabut / The Coffin in the Mountain Yönetmen / Director: Xin Yukun Çin / China 21:00 Migros AVM 5 *Çin de uzak bir köyün eteklerinde bulunan yanık bir ceset etrafında dönen film, birbirinden bağımsız hikâyeleri bir araya getiriyor. *Sade anlatımı ve temposu yüksek kurgusuyla Çin sinemasının bağımsız filmlerine güzel bir örnek oluyor. *Çin geleneksel sineması ile indie filmlerin estetiğini tek potada eritiyor. *Xin Yukun un ilk uzun metrajlı filmi, üç farklı bölümden oluşan katmanlı bir suç filmi. *Filmin ilk gösterimi Venedik Film Festivali nin Eleştirmenler Haftası kapsamında gerçekleşti. *The film ties together independent stories that revolve around a burnt body found in the outskirts of a distant village in China. *Its unpretentious narration and quick-paced editing makes the title a paragon of the success of Chinese independent cinema. *The film blends the aesthetic codes of classic Chinese cinema and independent films. *Xin Yukun s debut feature is layered crime drama that unfolds in three acts. *The film premiered as a part of Venice Film Festival s Critics Week. ULUSAL KISA FİLM YARIŞMASI NDA BUGÜN TODAY ON NATIONAL SHORT FILM COMPETITION Adem Başaran Yönetmen / Director: Orhan İnce 11:30 Migros AVM 2 *Film, 1993 te zorunlu göç yapan bir ailedeki çocuğa odaklanıyor. Değişen yaşam koşullarında küçük bir çocuğun seçim yapma zorunluluğunu anlatıyor. *Film Altın Çınar Film Festivali ve Altın Pars Uluslararası Gençlik Kısa Film Festivali nden Jüri Özel Ödülleri ne layık görüldü. *Yönetmen Orhan İnce 1983, Diyarbakır doğumlu. *İnce, Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sinema ve Televizyon Bölümü nde lisans ve yüksek lisans eğitimlerini tamamladı. *Yönetmenin bir önceki kısa filmi Ali Ata Bak Ankara Film Festivali ve!f İstanbul gibi pek çok festivalde gösterildi ve ödüller kazandı. *The film focuses on a child whose family was forced to migrate in 1993. It narrates his obligation to make a choice under dire circumstances. *The film won Special Jury Prizes at Kayseri Altın Çınar FF and Golden Pars International. *Director Orhan İnce was born in 1983 in Diyarbakır. *The director earned his BA and MA degrees at Marmara University Faculty of Fine Arts Department of Cinema and TV. *The director s debut short Ali Ata Bak was screened at Ankara FF and!f Istanbul FF, winning several prizes. ERKEN DÖNEM TÜRKİYE SİNEMASI EARLY TURKISH CINEMA (1914-1930) *Çekilen film sayısı: 25. *1914 te ilk sinema açıldı. *1914 te Fuat Özkınay, Türkiye sinema tarihinin ilk filmi kabul edilen Ayestefanos taki Rus Abidesinin Yıkılışı belgeselini çekti. *1917 de, 20 li yaşlarda bir gazeteci olan Sedat Simavi nin çektiği Pençe ve Casus, Türkiye de yarım kalmadan çekilen ilk öykülü film oldu. *Dönemin komedyenlerinden Şadi Fikret Karagözoğlu, 22 dakikalık Bican Efendi Vekilharç ile ilk komedi filmine imza attı. *1919 da Ahmet Fehim in çektiği Mürebbiye, sansüre uğrayan ilk film olarak tarihe geçti. İstanbul daki bir eve mürebbiye olarak giren Fransız bir kızın bu evde çıkardığı olayları anlatan filmin sansüre uğramasının sebebi dönemin işgal kuvvetleri subaylarından Fransız General Franchet D Esperey in Bir Fransız kızının, bu şekilde ahlaksızca gösterilemeyeceği, Anjel in şahsında Fransızların küçük düşürüldüğü söylemidir. *Ali Efendi girişimiyle kurulan ve yabancı filmleri Türkiye ye ithal eden Sinema İşleri Şirketi 1928 e kadar faaliyet gösterdi. *O zamanlar Almanya da oyuncu ve yönetmen olarak çalışan Muhsin Ertuğrul, Kemal ve Şakir Seden kardeşlerle birlikte bir film şirketi ve stüdyosu kurdu. *1928 de Türkiye in ikinci özel yapımevi İpek Film kuruldu. ----- *Total number of films made: 25. *The first theatre opened its doors in 1914. *In 1914, Fuat Özkınay made the first film in the history of the Turkish Cinema: the documentary Ayestefanos taki Rus Abidesinin Yıkılışı (Demolition of the Russian Monument At Hagia Stefanos) *In 1917, Sedat Simavi, who was a journalist in his 20s, made Pençe (The Claw) and Casus, (The Spy), the first two (completed) narrative movies of the Turkish cinema. *Şadi Fikret Karagözoğlu, one of the comedians of the era made the first Turkish comedy film, Bican Efendi Vekilharç (Bican Efendi, the Steward), running at 22 minutes. *Ahmet Fehim s Mürebbiye (The Governess), made in 1919 became the first Turkish movie crippled by censorship. Telling the story of a French girl who enters a family home in Istanbul as a governess, the film suffered censorship by the hands of the French General Franchet D Esperey, one of the commanders of the Allied occupation in Istanbul for its portraying a young French woman in an immoral manner, which is intended to humiliate the French nation in the person of the character, Angel. *SİNTAŞ, Cinema Works Incorporated, a firm for importing international titles to Turkey was founded by Ali Efendi and remained active until 1928. *Working in Germany as an actor and director, Muhsin Ertuğrul founded a film company and a studio with Kemal and Şakir Seden brothers. *In 1928, İpek Film, Turkey s second private production company, opened. FESTİVALDE BUGÜN / WHAT S ON TODAY Bugünkü etkinliklere dair notlar / Notes on today s events Antalya Film Forum Pitching Platform 10:30 Su Otel / Su Hotel Panel: Festivallerin Geleceği / Panel Discussion: Future Of Film Festival 14:00 - Su Otel Voda Salonu / Su Hotel Voda Conference Room FESTİVALDE YARIN / WHAT S ON TOMORROW Yarınki etkinliklere dair notlar / Notes on tomorrow s events Panel: Yapımcılarla Sinemanın Geleceği Üzerine / Panel Discussion: Producers 14:00 - Su Otel Voda Salonu / Su Hotel Voda Conference Room Kapak İllüstrasyonu / Cover Illustration: Neşeli Hayat / Jolly Life İllüstrator / Illustrator: Furkan Nuka Birgün 1989 yılında İstanbul da doğdu. 2007 yılında Mimar Sinan Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik Bölümüne girdi. Bir sene burada öğrenim gördükten sonra yine aynı okulda bulunan Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümüne geçti ve halen aynı bölümde eğitimine devam etmekte. 2008 yılından bu yana aktif olarak grafiti çalışmaları yapan Furkan İstanbul da yaşamaktadır. Born in 1989, Istanbul, Furkan Nuka Birgün attended Mimar Sinan Fine Arts University in 2007 to study ceramic. After a year in this department he switched to industrial design, where he continues his studies. Birgün is also an active street artist since 2008 and lives in Istanbul. 1. Bir sahnenin ilk montajında çok çalışmanın çok önemli olduğunu düşünüyorum. Arkama yaslanıp ham görüntüleri izleyerek, izlenimler edinerek, bu ilk izlenimlerden listeler yaratarak ve sahnenin önce hayal gücümde oluşmasına izin vererek saatler geçiririm. Daha sonra sahneyi elimden geldiğinde mükemmel şekilde, sahnenin tüm potansiyelinin gerçeğe dönüştüğü izlenimini edinene kadar montajlarım genel kurgu boyunca sahnenin pek çok defa değişeceğini bilsem de. Fakat montajın ileri aşamalarında, değişiklikler yapmak için bu ilk kurgulara ya da yaptığım listelere geri döndüğümde hep çok mutlu oluyorum. 2. Konsantrasyonla rahatlık arasındaki doğru dengeyi bulmak önemli. Kurgucu olarak geçirdiğim uzun yıllardan sonra biliyorum ki tek bir dokunuşun etkisi bazen umduğumdan çok daha fazla oluyor ve filmin beni şaşırtmasına izin vermem gerekiyor. Eğer sürekli konsantre bir şekilde çalışırsam sürprizlere açık olamam. 3. Daima yumuşak ya da doğru değil, ilginç olan çözümü kullanmaya çalışıyorum. Kendinizi şeffaflaştırdıkça gerçekten ilginç çözümler bulabilirsiniz ve bu çözümler çoğu zaman tahmin edilebilir çözümler değil, seyirciler için beklenmedik çözümler olacaktır. 4. İleri aşamalarda filmi daima pek çok farklı insan eşliğinde izlerim çünkü bu filmi daha taze bir açıdan görmeme yardımcı olur o insanların gözleriyle, örneğin. Filmin gösterimi, seyircilerden gelecek tepkilerden daha önemlidir bazen. Bu yüzden ham kurguyu bir sinemada, TV de ya da yeniden montaj odasında izleyebilirim. 5. Film programını kendi belirlemelidir, program filmi belirleyemez. Bunun olmasına izin vermelisiniz. Eğer film planlanandan daha çok zamana ihtiyaç duyuyorsa, bırakın bu zaman harcansın. Fakat bunu söylemek benim için kolay zira filmlerimin yapımcılığını üstleniyorum. Oliver Neumann, who produced and edited Austria-made Sudabeh Mortezai film Macondo, which runs The International Competition of the festival, revealed his Top 5 editing secrets. 1. I think it is very important to put the best effort in the first editing of a scene. I spent hours by just leaning back and watch the material, get impressions, making lists with my first impressions etc., and trying to let the scene appear in my imagination first. Then I try to edit it as perfect as I m able to, and edit as long until I have the impression, that all the potential of the scene is realized, -even if I of course know that the scene will change a lot in the context of the whole edit. But I m always happy in later stages of editing, to have a change to get back to theses first edits and the lists with the impressions. 2. It is always good to find the right balance between being focused and as well being relaxed. After long years as editor I m decent enough to know, that most of the times the effect of even a single edit is more than I expected, and I have to let the film surprise me. If I m always highly concentrated, I m as well not be so open to surprises. 3. I m always trying hard to let me guide by the interesting, not by the smooth, the proper, or anything what you could call the correct solution. By using yourself as a membrane, you can find solutions, that are really interesting, - and most of the times these solutions are not the foreseeable ones, but the ones that are unexpected for the audience. 4. In later stages I always watch the film with a lot of different people, because it helps to see the film in a fresh manner, - like with her eyes. The screening itself is even more important than the feedback sometimes. As well I change the screens, watch a rough-cut sometimes in Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı The Mayor Of Antalya Metropolitan Municipality Festival Başkanı Festival President Menderes Türel Festival Direktörü Festival Director Elif Dağdeviren Festival Direktör Yardımcısı Festival Director Assistant Melikşah Altuntaş *Bu yayın Bant Mag. tarafından 51. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali için hazırlanmıştır. This daily publication is created by Bant Mag. for 51st Antalya Golden Orange Film Festival. Koordinasyon / Coordination: Zeynep Ocak Yazı İşleri / Writers : Mustafa Doğulu, Altay Aydemir, Mertcan Ayhan Çeviri / Translation: Mutlu Yetkin Tashih / Proofreading: Nihan Katipoğlu our cinema, sometimes just on a TV, and then in the editing room again. 5. Fight for the fact, that the film develops a time schedule, and not the time schedule develops a film. If the film needs more time than planned, than take it. But this one is easy for my to propose, since I m producing myself ANSET Özel Sağlık ve Eğitim Kültür İnşaat Tic. Ltd. Şti. Meltem Mh. Sakıp Sabancı Bulv. Atatürk Kültür Parkı İçi AKM No:7 Muratpaşa / ANTALYA Telefon : +90 (242) 248 90 22 Fax : +90 (242) 243 92 82 E-Mail : info@anset.com.tr www.anset.com.tr

FOTOĞRAFLARLA FESTİVAL / FESTIVAL IN PHOTOS Nergis Hanım / Mrs. Nergis Kanibal / Cannibal BUGÜN NE İZLESEM / WHICH FILMS TO SEE TODAY Laurent Cantet Ustalık Sınıfı etkinliğine ilgi yoğundu / The room was full at Laurent Cantet s Master Class event Yarışma dışı gösterimlere dair bilgiler ve notlar / Notes on out of competition titles Ulusal Uzun Metraj Film Yarışma Dışı / National Out of Competition Nergis Hanım / Mrs. Nergis Yönetmen / Director: Görkem Şarkan 13.00 Aspendos Neden izlemeliyim? Küçük ve eski evlerinde hapsolarak Alzheimer hastası annesi ve ona bakan orta yaştaki oğulun hikâyesinin anlatıldığı film, İstanbul Film Festivali Seyfi Teoman En İyi İlk Film Ödülü nün sahibi. Filmin başrolünü Zerrin Sümer ve Settar Tanrıöğen paylaşıyor. Why a Good Pick? Mrs. Nergis is the story of a son and his mother suffering from Alzheimer s Disease. The Middle Aged son has to look after his sick mother while the two are tucked into their small, old house. The film has won the Istanbul Film Festival Seyfi Teoman Best First Film Award and casts Zerrin Sümer opposite Settar Tanrıöğen in its lead roles. Ulusal Belgesel Özel Gösterimler / National Documentary Special Screenings screenwriters, directors, academics and critics discuss humour and the business of making people laugh through cinema, based on their own experiences and research. Cannes da Türkiye / Turkish Cinema in Cannes Yönetmen / Director: Nuri Bilge Ceylan 21.30 Migros AVM 6. Salon Yönetmen / Director: Oben Reggio, Olcay Gürcan, Pınar Kılıç 18.30 Aspendos Neden izlemeliyim? Sinemamızın komedi ustaları, senaristleri, yönetmenleri, akademisyenleri ve eleştirmenleri deneyimlerinden ve araştırmalarından yola çıkarak sinemada güldürme ve gülme konusunu masaya yatırıyor. Why a good pick? Turkish masters of comedy, Neden izlemeliyim? Cannes Film Festivali nden Altın Palmiye kazanan ve sonrasında yaklaşık 150 kopya ile tüm Türkiye de vizyona giren Kış Uykusu, bu defa Altın Portakal da. Henüz izlemeyenler ve izleyip de doyamayanlar, Nuri Bilge Ceylan ın bu epik anlatısını sakın kaçırmasınlar. Why a good pick? Following its nation-wide theatrical release with 150 copies, Nuri Bilge Ceylan s 2014 Cannes Palme d Or winner Winter Sleep will greet film fans at the Golden Orange. Cinephiles who are yet to enjoy Ceylan s epic and those who did not get enough should not miss this opportunity! Festival Başkanı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel in evsahipliğini yaptığı davette Başkan, eşi Ebru Türel ve Festival Direktörü Elif Dağdeviren / Festival President, Mayor of the Antalya Metropolitan Municipality Menderes Türel, Ebru Türel and Festival Director Elif Dağdeviren at the dinner hosted by the President Yönetmen / Director: Tony Gatlif 17.00 Migros AVM 2. Salon Yönetmen / Director: R. Yılmaz Atadeniz 16.30 Akdeniz Üni. Olbia Neden izlemeliyim? Efsanevi güreşçi Koca Yusuf tan beri süregelen bin yıllık ata sporu güreşin, tarihinden günümüze geçirdiği evreler ve güreşçilerin anlatıldığı belgeselin yönetmenliğini, Kilink İstanbul da gibi kült filmlerin deneyimli yönetmeni R. Yılmaz Atadeniz üstleniyor. Why a good pick? The documentary is an investigation of the history and the phases of the Turkish national sport, wrestling, whose roots reach back 1000 years ago, to legendary wrestler Koca Yusuf. The title bears the signature of R. Yılmaz Atadeniz, experienced director of cult Turkish films such as Killing in Istanbul. Özel Gösterimler / Special Screenings Geronimo / Geronimo Ata Sporumuz Güreş / Our Ancestors Sport Wrestling Kış Uykusu / Winter Sleep Beyazperdenin Gülen Yüzleri / Smiling Faces of Turkish Cinema Dünya Sinemalarından / Panorama Ustaların Gözünden / Through the Masters Lens Ayyaş Kasaba / Drunktown s Finest Yönetmen / Director: Sydney Freeland 11.15 Migros AVM 5. Salon Laurent Cantet Ulusal Jüri üyesi Meral Çetinkaya, Asasız Musa filminin galasında / National Competition Jury Meral Çetinkaya at the Moses Without Rod premiere Kayıp Sokak / Trap Street Yönetmen / Director: Vivian Qu 15.30 MarkAntalya Kuzeyin Paris i / Paris of the North Yönetmen / Director: Haffstein Gunnar Sigurdsson 20.45 - MarkAntalya Bir Ülkeye Bakış: İspanya / Focus: Spain Stokholm / Stockholm İki Gün, Bir Gece / Two Days, One Night Yönetmen / Director: Jean-Pierre Dardenne, Luc Dardenne 22.00 Migros AVM 2. Salon Kısadan Uzuna / From Short To Feature Yönetmen / Director: Rodrigo Sorogoyen 19.15 Migros AVM 6. Salon 13.00 - Akdeniz Üni Olbia Kanibal / Cannibal Apartman / Apartment Yönetmen / Director: Manuel Martin Cuenca 19.30 Migros AVM 2. Salon Yönetmen / Director: Seyfi Teoman Yaralı / Wounded Yönetmen / Director: Emre Akay Yönetmen / Director: Fernando Franco 12.30 MarkAntalya Özgürlük Rüzgarı / Spirit of Freedom Cesaret / Difret Yönetmen / Director: Zeresenay Berhane Mehari 14.15 Migros AVM 2. Salon Yekta Kopan Antalya Film Forum açılışında konuşma yaptı / Yekta Kopan giving a speech at the Antalya Film Forum opening Asasız Musa ekibiyle Alin Taşçıyan moderatörlüğünde soru-cevap / Moses Without Rod Q&A with the film crew moderated by Alin Taşçıyan Kırmızı Alarm / Red Alarm Festival Direktör Yardımcısı Melikşah Altuntaş ve Festival Direktörü Elif Dağdeviren, Kısadan Uzuna gösterimini sunuyor / Festival Director Assistant Melikşah Altuntaş and Festival Director Elif Dağdeviren presenting From Short to Feature Marlis Yönetmen / Director: Ozan Açıktan Mektup / The Letter Yönetmen / Director: Alper & Caner Özyurtlu Rıfat Yönetmen / Director: Emin Alper Festival Başkanı Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel konuşma yapıyor / Festival President, Mayor of the Antalya Metropolitan Municipality Menderes Türel giving a speech Onur Ödülü takdim edilen oyuncu Nilüfer Aydan / Honorary Award recepient actress Nilüfer Aydan Sabahattin Çetin, Şule Bekrioğlu, Korhan Abay, Hülya Uçansu, Ali Uçansu Kış Uykusu / Winter Sleep Nefise Karatay Kayıp Sokak / Trap Street Oyuncu Gülsen Tuncer ve yönetmen eşi Engin Ayça / Actress Gülsen Tuncer and her director husband Engin Ayça Çekmeköy Underground ekibi filmin galasında / Arabesque Underground film crew at the premiere Salih Güney