ULUSLARARASI HZ. İBRÂHİM (a.s.) VE NÜBÜVVET SEMPOZYUMU TEBLİĞLER KİTABI 1. CİLT
Kitabın Adı Uluslararası Hz. İbrâhim (a.s.) ve Nübüvvet Sempozyumu Basım 1. Baskı / Aralık 2019 Yayın Yönetmeni Mehmet Kurşunlu Editörler Prof. Dr. Atilla Yargıcı Doç. Dr. Mahmut Öztürk ISBN 978-625-7011-26-6 (Tk) 978-625-7011-27-3 (1.c) Yayın ve No Nida Akademi: 26 Mizanpaj Doç. Dr. Mahmut Öztürk Kapak Sadık Enes Erkut Yayın Nida Yayıncılık Dağıtım Pazarlama İç ve Dış Ticaret Ltd. Şti. Sertifika No: 27580 Balaban Ağa Mah. Büyük Reşit Paşa Cad. Yümni İş Merkezi No: 16/11 Fatih/İstanbul Tel: 0212 527 93 86 Faks: 0212 635 03 58 nida@nidayayincilik.com.tr nidayayincilik.com.tr Baskı ve Cilt: Erkam Yayın San. ve Tic. A.Ş. Erkam Yayın San. ve Tic. A.Ş. Sertifika No: 19891 2019 Nida Yayıncılık Her hakkı mahfuzdur. Tanıtım dışında kaynak göstermek suretiyle kısa alıntılar hariç, yayıncının yazılı izni olmaksızın yayınlanamaz; görsel, işitsel ve elektronik ortamlarda kopyalanamaz ve çoğaltılamaz.
Asaf Halet Çelebi nin İbrâhim Şiirinde İmgeler Doç. Dr. Levent Bilgi Özet Asaf Hâlet Çelebi modern mistik şiirimizin en önemli temsilcilerindendir. Şair gerçek hayatında mistisizme yer ve rmez. Ancak fikri ve kültürel anlamda mistisizmi şiirlerinde oldukça yansıtmıştır. Kendisinin en meşhur olmuş mistik şiirlerinden biri İbrâhim şiiridir. Şair pek çok şiirinde insanın yüceliğini, Nirvana'ya ulaşma arzusunu anlatmıştır. Şair şiirlerini dini duygular, gelenek ve masal öğeleriyle süslemiştir. İbrâhim şiiri şairin mistik öğeleri en yoğun kullandığı şiirlerinden biridir. Biz bu çalışmamızda Asaf Hâlet Çelebi'nin imgelerini İbrâhim şiiri üzerinden okuyacağız. Anahtar Kelimeler: Asaf Hâlet Çelebi, İbrâhim, mistisizm, gelenek. Abstract Asaf Hâlet Çelebi is one of the most important representatives of our modern mystical poetry. The poet does not include mysticism in his real life. However, he reflected the mysticism in intellectual and cultural sense in his poems. One of his most famous mystical poems is Abraham. In many of his poems, the poet described the greatness of man and his desire to reach Nirvana. The poet decorated his poems with elements of religious feelings, traditions and fairy tales. Ibrahim poetry is one of the most intense poems of the poet. In this study, we will read the images of Asaf Hâlet Çelebi through Ibrahim poetry. Key Words: Asaf Hâlet Çelebi, Abraham, mysticism, tradition. Doç. Dr. Harran Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Yeni Türk Edebiyatı Anabilim Dalı, leventbilgi@gmail.com.
Giriş ve Yazar Uluslararası Hz. İbrâhim ve Nübüvvet Sempozyumu 455 1907 de, İstanbul da dünyaya gelen Asaf Hâlet Çelebi, ilk eğitimini hem Doğu kültürünün hâkim olduğu, hem de batılı hayatın izleri görülen bir konak yaşantısında alır. Asaf Hâlet Çelebi nin şiir kaynaklarını belirlerken dediği gibi, Asaf Hâlet in çocukluğu, kendi neslinin birçok emsalleri gibi, bir taraftan klasik Osmanlı kültürünü, adabını, yaşama tarzını devam ettiren, bir taraftan da Avrupa kültürüne, ev eşyasına hatta muaşeretine uymaya çalışan ailesi içinde geçer. 1 Babasından Fransızca ve Farsça, Mevlevi Şeyhi Ahmet Remzi Dede (Akyürek) ile Rauf Yekta Bey'den musiki ve nota dersleri alan Asaf Hâlet Çelebi, eğitimine Galatasaray Lisesi'nde devam eder. Mustafa Miyasoğlu nun Asaf Hâlet Çelebi adlı kitabında belirttiği gibi sekiz yıllık öğreniminin ardından Sanayi-i Nefise Mektebi Güzel Sanatlar Akademisi talebeliği yapar ve Adliye Meslek Mektebi nden mezun olur. Üsküdar mahkemesi zabıt katipliği, Osmanlı Bankası ve Devlet Deniz Yolları memuriyetlerinden sonra Felsefe Bölümü Kütüphanesi nde memurluk yapar ve burada görevliyken 1958 de yaşamını yitirir. 2 Asaf Hâlet Çelebi gelenekten aldığı çeşitli öğelerden, dönüşümlerden ve çocukluk ve ona ait anılardan yola çıkarak şiirlerinde yeni, alışılmadık dünyalar kurar. Çelebi ye göre esas şiir, mücerret şiir dir ve onu sıra dışı ya da garip kılan özellik de burada, sözü geçen mücerretliği sağlamak için başvurduğu yolda yatar. 3 İbrâhim içimdeki putları devir elindeki baltayla kırılan putların yerine 1 Orhan Okay, Asaf Hâlet Çelebi Kitabı, Beylerbeyinde Bir Garip Çelebi, Haz. Hüseyin Su, İlyas Dirin, Şaban Özdemir, (Ankara: Hece Yayınları, 2003), 19. 2 Mustafa Miyasoğlu, Asaf Hâlet Çelebi, (Ankara: Akçağ Yayınları, 1993), 22. 3 Sıla Akdeniz, Asaf Hâlet Çelebi Şiirlerinde Ara Konumda Fantastik, (Ankara: Bilkent Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Temmuz, 2010), 3.
456 Uluslararası Hz. İbrâhim ve Nübüvvet Sempozyumu yenilerini koyan kim güneş buzdan evimi yıktı koca buzlar düştü putların boyunları kırıldı İbrâhim güneşi evime sokan kim 1. Zihinde tasarlanan ve gerçekleşmesi özlenen şey, hayal, hülya. asma bahçelerinde dolaşan güzelleri buhtunnasır put yaptı ben ki zamansız bahçeleri kucakladım güzeller bende kaldı İbrâhim gönlümü put sanıp kıran kim İmgeler Türk Dil Kurumu Sözlüğü imgeyi şöyle tanımlıyor. 2. Genel görünüş, izlenim, imaj. 3. Duyu organlarının dıştan algıladığı bir nesnenin bilince yansıyan benzeri, hayal, imaj. 4. Duyularla algılanan, bir uyaran söz konusu olmaksızın bilinçte beliren nesne ve olaylar, hayal, imaj. 1.İmge: İbrâhim Şiirin adı İbrâhim dir. Hatta Hz. İbrâhim bile değil. Sadece İbrâhim. Asaf Hâlet İbrâhim kelimesinin önüne herhangi bir sıfat koymaz. Çünkü İbrâhim in kendisi aynı zamanda bir sıfattır. Bir semboldür, bir imgedir. İbrâhim tevhid anlayışının, putlara meydan okumanın sembolüdür.
Uluslararası Hz. İbrâhim ve Nübüvvet Sempozyumu 457 Tevhid anlayışı bütün peygamberlerin ortak inancıdır. Yeryüzünde ilk tevhid inancını kabul eden ve onu hayatında, düşüncesinde yer ve rip tatbik eden Hz. Adem dir. Bununla beraber Hz. İbrâhim tevhid akidesinin bayraktarı gibi görülür. Çünkü Hz. İbrâhim e Yaratıcı Kesin bir imana erişmesi için, İbrâhim'e Biz böylece göklerin ve yerin melekûtunu gösterdik. 4 demiştir. Göklerin ve yerin melekutunu göstermek alem-i gaybı göstermek demektir. İman da zaten gaybî olana inanmaktır. Biz alem-i şahadette bakarak gaybi bir alemin varlığını anlarız. Bu âyetten iki türlü anlam çıkarılabilir. Biri Hz. İbrâhim in imanının kesin ve son derece kuvvetli olması için Allah O na göklerin ve yerin melekutunu göstermiştir. Diğeri mülk üzerinden melekutu göstermektir ki Hz. İbrâhim in La uhubbul afilin, 5 batanları sevmem imgesi de mülkten melekuta ulaşmasının pratiğidir. Burada asıl anlatılmak istenilen batanlar, geçici, fani olanlar Rab olamazdır. Ama bunu ifade etmek için hub, sevgi kelimesinin tercih edilmesi Rab ile sevgi, kalp arasındaki ilişkinin imgesidir. İbrâhim içimdeki putları devir elindeki baltayla kırılan putların yerine yenilerini koyan kim Hz. İbrâhim denilince aklımıza ilk gelen O nun tevhid peygamberi oluşudur. De ki,allah doğru söyledi. Öyleyse Allah'ı bir tanıyan (Hanif)ler olarak İbrâhim'in milletine(dinine)uyun. O müşriklerden değildi. 6 Hanif dini Hz. İbrâhim (as) tarafından temsil edilen tevhid esasına dayalı hak dindir. Hanîf kelimesine lügat itibâriyle çeşitli mânalar ve rilmişse de, genellikle kabul edildiğine göre hakka ve doğruya yönelen, istikamet üzere bulunan kimse demektir. Hanîf kelimesi Kur'ân-ı Kerîm'de tekil olarak hanîf şeklinde on yerde, çoğul ola- 4 En am, 6/75. 5 En am, 6/76. 6 Âl-i İmrân, 3/95.
458 Uluslararası Hz. İbrâhim ve Nübüvvet Sempozyumu rak hunefâ şeklinde ise iki yerde kullanılmaktadır. Bu âyetlerin sekizinde hanîf kelimesi, Hz. İbrâhim (as)'le ilgili olarak zikredilmiştir. Hakka ve doğruya yönelmek, istikamet üzerine olmak Hz. İbrâhim ve tüm peygamberlerin ortak vasfıdır. İbrâhim hakkın, doğrunun, istikametin sembolüdür. Millet-i İbrâhim bu âyetle beraber kavramlaşmış, umuma mal olmuştur. Milleti İbrâhim Kur an da Hz. İbrâhim in geçtiği bir çok âyette tekrarlanır. (Sonra sana, Tevhid önderi olan ve putperestler arasında yer almamış bulunan İbrâhim in dinine uy" diye vahyettik. 7 ) İbrâhim tevhide uyma, tevhid yolunda gitme, tevhid etrafında tek bir millet olmanın imgesidir. Allah a ve O nun birliğine inananlar tek bir millettir. İbrâhim ve millet-i İbrâhim sembolleri cahiliye adeti olan ırkçılığı kökünden kıran kavramlardır. Irkçılık yüzyıllardır insanı insana düşman yapan, milyonlarca insanın kanını döken en büyük puttur. Her insan yaratılmıştır ve Allah ın kuludur. Kimsenin kimseye üstünlüğü yoktur. İnsanlar yaratma noktasında da, yaratık olma noktasında da eşittirler. Ben onlardan üstünüm anlayışı Şeytan ın tavrıdır. Kendini diğer insanlardan üstün görmek yaratılmış olduğunun, kul olduğunun farkına varmamaktır. İbrâhimî olmak insanları tevhid karşısında eşitlemek demektir. Üstünlükleri reddetmek, özgürlüğü, adaleti, hakkı, hukuku savunmak demektir. Tek millet dediğimiz şey Allah ın kulu olduğumuza, yaratılmış olduğumuza inanmanın adıdır. Hz. İbrâhim e göre belli bir bölgeye, dile, etnisiteye ait olmak bizi millet yapmaz. Bunlar millet anlayışının seküler tanımıdır. Kur an ın ana maksadı, varlığımızın manasını anlamada bizlere yardım etmek için yeni kavramlar, yeni bir dünya görüşü tanımlamaktır. Seküler kavramlar ile Kur an okunmaz ve millet-i İbrâhim den olunmaz. Kur an millet-i İbrâhim kavramı ile bize yeni bir terminoloji sunar. Millet-i İbrâhim yaratıcısına dürüst, samimi ve dost olan İbrâhim in yoludur. Neden özellikle İbrâhim milleti denilmiştir? 7 Nahl, 16/123.
Uluslararası Hz. İbrâhim ve Nübüvvet Sempozyumu 459 İbrâhim yaratıcımıza işaret eden kâinat delillerini kullanma ve insaniyetiyle sorular sorma yolunun en iyi modeli olmuştur. Kur an bunun batan varlıklar sorusu, bizi nasıl tekrar yaratacaksın sorusu gibi örneklerini ve rmiştir. İbrâhim yaratıcısını arayan, bütün seküler kavramları, putları zalim otorite karşısında bile cesaretle sorgulayabilen insandı. Kur an a göre varlığı sorgulayarak varlığımızın kaynağına ulaşabilir, sanal, suni, seküler değil, gerçek insani kavramlar üretebiliriz. Tek bir yaratıcı olmalı sonucuna ulaşan ve kendisine O yaratıcıyı referans alan insanlar tek bir milleti temsil ederler. Kur an a göre Hz. Musa, Hz. İsa, Hz. Muhammed ve tüm peygamberler; İbrâhimî yolu takip eden herkes millet-i İbrâhim dendir. Varlığını ve yaşadığı hayatı sorgulamak için insaniyetini kullanma yoludur İbrâhim yolu. Tüm kâinatı yaratanın baki ve mutlak olması gerektiği sonucuna varan kişiler bir milletin parçalarıdır, yani İbrâhim in milletindendirler. Asaf Hâlet İbrâhim şiiri ile bizi bir defa daha düşünmeye davet ediyor. İçimize İbrâhimî olmayan şeyleri put olarak koymayı sorguluyor. Din nedir? Millet nedir? Yaratılmış olmak nedir? Var olmak niyedir? Şüphe yok ki İbrâhim tek başına bir ümmetti. Allah'a itaat ederdi, daima doğruydu, Allah'tan başkalarına ilahlık yakıştıran kimselerden de değildi. 8 2. İmge: Put Peygamberlerin bir başka ortak özelliği ise putlara ve şirke olan düşmanlıklarıdır. Hz. İbrâhim in putları kırması çok bilinen ve meşhur bir kıssadır. Kur an çeşitli âyetler ile bu kıssayı şöyle özetler: O (İbrâhim), gizlice onların tanrılarına sokuldu: Yemez misiniz? dedi. (Cevap gelmeyince) Neyiniz var ki konuşmuyorsunuz? dedi ve giz- 8 Nahl, 16/120.
460 Uluslararası Hz. İbrâhim ve Nübüvvet Sempozyumu lice üzerlerine yürüyüp sağ eliyle onlara kuvvetli bir darbe indirdi. 9 Sonunda (İbrâhim) onları paramparça etti. Yalnız en büyüğünü, belki ona mürâcaat ederler diye bıraktı. (Putları kırılmış gören halk) Bunu tanrılarımıza kim yaptı? Muhakkak ki o, zâlimlerden biridir. dediler. (Bir kısmı) Bunları diline dolayan bir genç duyduk; kendisine İbrâhim denilirmiş.dediler. O hâlde O nu hemen insanların gözü önüne getirin; belki şâhidlik ederler. dediler. (Sonra İbrâhim i oraya getirtip) Bunu ilâhlarımıza sen mi yaptın ey İbrâhim? dediler. (O da) Belki de bu işi şu büyükleri yapmıştır. Hadi eğer konuşuyorlarsa onlara sorun! dedi. Bunun üzerine, kendi vicdanlarına dönüp (kendi kendilerine) Zâlimler, sizlersiniz sizler! dediler. Sonra tekrar eski inanç ve tartışmalarına döndüler. Sen bunların konuşmadığını pek âlâ biliyorsun! dediler. İbrâhim, Öyleyse, Allâh ı bırakıp da, size hiçbir fayda ve zarar ve remeyen bir şeye hâlâ tapacak mısınız? dedi. Size de, Allâh ı bırakıp tapmakta olduğunuz şeylere de yuh olsun! Siz akıllanmaz mısınız? 10 Şiirde put kelimesi beş defa olarak en fazla kullanılan kelimedir. Asaf Hâlet İbrâhim şiirinde putların günümüzde de varlığından bahseder. Şimdi artık putlar dışarıda değil içimizdedir. Hz. İbrâhim dönemindeki putları kırmıştır. Ama bugün kırılan putların yerine yenileri koyulmuştur. Şair Kırılan putların yerine yenilerini koyan kim? diye sorar. Aslında kırılan putları tekrar içimize koyan yine biziz. Bizim tabularımız, bizim ön kabullerimiz, bizim cahilliğimizdir. Bizim putlarımız evlerimiz, arabalarımız, mallarımız, mülklerimizdir. Seküler düşüncelerimiz, seküler algılarımızdır, seküler kavramlardır. ve bugün putlarımız o kadar çoğaldı ki saymakla bitmez. Din sadece namaza, oruca, ibadetlere, ilmihale, nakilciliğe, indirgendi. Halbuki din öncelikli olarak gaybi olana imandır. Somut olan eşyada soyut olan inancı aramaktır. güneş buzdan evimi yıktı koca buzlar düştü 9 Sâffât, 37/91-93. 10 Enbiyâ, 21/58-67.
putların boyunları kırıldı İbrâhim güneşi evime sokan kim Uluslararası Hz. İbrâhim ve Nübüvvet Sempozyumu 461 Güneş kaynaktır. Varlığın kaynağı, sebebi, anlamı olan Rabdir. Güneşin doğması ile içimdeki buzlar eridi, düştü. Putların boyunları kırıldı. Şair güneşi evime sokan kim? diye sorar. Halbuki sorunun cevabını şair de bilmektedir. Varlığın kaynağı olan Rabbin mesajını bizlere getiren İbrâhim dir, O nun gönderdiği bütün Resullerdir. ve güneş evlerimize, içimize girdiğinde putlar, buzlar yüzükoyun düşer. Bizim vazifemiz güneşin girmesi için evlerimizin pencerelerini, kalbimizin kilitlerini açık tutmaktır. Hz. İbrâhim in devrin müstebit idaresine karşı onların kutsal kabul ettiği putları kırması aynı zamanda O nun müstebit yönetimlere, yöneticilere karşı başkaldırışını simgeler. Hz. İbrâhim inancı uğruna devrin kralına, müşrik halka ve babasına boyun eğmemiş, her şeye rağmen inançlarını ortaya koyabilmiştir. Sonu ateşe atılmak bile olsa doğruyu anlatmaktan vazgeçmemiştir. 3. İmaj: Buhtunnasır asma bahçelerinde dolaşan güzelleri buhtunnasır put yaptı ben ki zamansız bahçeleri kucakladım güzeller bende kaldı İbrâhim gönlümü put sanıp kıran kim Kainat güzelliklerle örülmüştür. Her şey ya bizzat güzeldir ve ya dolayısı ile. İnsan bu güzelliklerden hayatın, varlığın anlamını çıkarmalı, kendisini, yaratıcısını tanımalıdır. Ancak Yahuda Devleti ni ortadan kaldırarak, Kudüs ü ve Süleyman Mâbedi ni yakıp yıkan Bâbil kralı Buhtunnasır, 11 aslında bizim sevmemiz için yaratılan o güzelleri put 11 Buhtunnasr: Milâttan önce 605-562 yılları arasında hüküm süren, Yahuda Devleti ni ortadan kaldırarak Kudüs ü ve Süleyman Mâbedi ni yakıp yıkan Bâbil kralı.
462 Uluslararası Hz. İbrâhim ve Nübüvvet Sempozyumu yaptı. Buhtunnasır kötülüğün, kabalığın, yakıp yıkmanın, düşmanlığın, kavganın, savaşın, yağmacılığın imajıdır. Bütün kötülükler, savaşlar, düşmanlıklar put doğurur. Onun içindir ki Şeytan ve şeytani olanlar kötülükten, savaşlardan, düşmanlıktan beslenirler. Her kötünün ve her kötülüğün kendisine has putları vardır. Kötüler kendileri put ürettiği gibi, güzellikleri de putlaştırıp yok etmeye çalışırlar. Kötüler güzelliğin yayılmasına tahammül edemezler. Güzelliği gören, güzelliği seven ve İbrânîce de ismi Nebukadrezzar (Nebukadretsar) ve Nebukadnezzar (Nebukad-netsar) şeklinde nakledilmektedir. Bu ismin Akkadca aslı, Tanrı Nabu sınırlanmı korusun anlamına gelen Nabuku-durri-usurdur. Ahd-i Atîk in Yunanca ve Latince tercümelerinde Nabukodonosor şeklinde geçer. İslâmî kaynaklarda Araplar ın ona Buhtnassar, İranlılar ın ise Buht-i Nassar dedikleri nakledilmektedir. Türkçe de ise Buhtnassar dan muharref olarak Buhtunnasr denilmektedir. Buhtunnasr, Yeni Bâbîl Krallığı nın kurucusu ve Keldânî hanedanının ilk kralı Nabopolassar ın oğludur. Babasının saltanatı sırasında orduda kumandan olarak görev yapmıştır. Firavun II. Nechao nun Fırat a doğru ilerlemesi üzerine, hasta olan babası tarafından ordunun başına getirilmiş, Mısır ordusunu Kargamış ta yenerek (605) geri çekilmeye mecbur etmiştir. Firavun II. Nechao yu Mısır sınırına kadar takip eden Buhtunnasr bu arada Suriye ve Filistin ile Yahuda Krallığı nı da yönetimi altına almış, fakat babasının ölümü üzerine Bâbil e dönerek tahta geçmiştir. 604 yılında Askalon u alan Buhtunnasr, saltanatının ikinci ve üçüncü yıllarında (603-602) Suriye ye çeşitli seferler yaparak hâkimiyetini güçlendirmiş, 601 de tekrar Mısır üzerine yürümüştür. 599 da, Mısır tarafını tutan göçebe kabilelerin kontrolünü sağlamak İçin tekrar Suriye ye sefer yapmış, Arap topraklarını yağmalamıştır. Yahuda Kralı Yehoyakim in, sahte peygamber Yeramya nın öğütlerine rağmen ve rgi ödememesi üzerine Buhtunnasr 598 yılı sonunda Kudüs e yürümüş ve birkaç hafta süren kuşatmadan sonra 16 Mart 597 de şehri almıştır. Kudüs ün düşmesinden önce ölen Yehoyakim in yerine geçen oğlu Yehoyakin ise tahtta ancak üç ay kalabilmiş, Bâbil ordusu tarafından şehrin alınışından sonra ise ailesi ve ileri gelenlerle birlikte Bâbil e götürülmüştür. Buhtunnasr Yehoyakin in yerine onun amcası Mattanya yı, adini Tsedekiya olarak değiştirip kral yapmış, kral evinin ve mabedin hazinelerini yağmalamıştır. Başlangıçta Bâbil e itaat eden Tsedekiya, saltanatının dokuzuncu yılında Edom, Ammon, Moab ve Tyr (Sur) ile anlaşma yaparak Mısır ın yanında yer almış ve Bâbil e ve rgi ödemeyi reddetmiştir. Bunun üzerine Bâbil ordusu Kudüs e yürümüş ve şehri kuşatmıştır. Mısır yardıma gelmemiş ve bir yıldan uzun süren kuşatmadan sonra Buhtunnasr şehri almıştır (586). Yahuda Kralı Tsedekiya kaçmaya çalışırken yakalanmış, gözleri önünde ailesi katledilmiş, kendisi de kör edilerek Yahudilerin büyük bir kısmı ile birlikte esir olarak Bâbil e götürülmüştür. Kudüs şehri yakılmış, Süleyman Mabedi yıkılmıştır. Ahd-i Atîk te anlatılan bu hadiseye Kur an da telmih vardır. Müfessirler, İsrâ sûresinde geçen ve İsrâiloğullan nın yeryüzünde iki defa karışıklık çıkaracaklarını, ilk karışıklık sebebiyle onları cezalandırmak için güçlü kulların gönderildiğini bildiren âyeti bu hadiseyle ilgili kabul ederler. Son yahudî devleti olan Yahuda Krallığı nı ortadan kaldırdıktan sonra Buhtunnasr 574 te Tyr kralını kendine bağlamış, saltanatının 37. yılında (567) Mısır a yeni bir sefer daha yapmış ve 562 de krallığı oğlu Amel-Marduk a bırakarak ölmüştür. Buhtunnasr savaşlar dışında ülkesinin İmarına da büyük önem ve rmiş, Bâbil şehri onun saltanatında parlak bir dönem yaşamıştır. Bâbil surları ile muhteşem krallık sarayını inşa ettiren Buhtunnasr, Bâbil deki Marduk Tapınağı ile Ur şehrindeki Sin Tapınağı nı, ilâh Şamaş a ait tapınaklarla Uruk taki İştar Tapınağı nı tamir ettirmiş, sulama kanalları İnşa ettirmiştir. Eski dünyanın harikalarından olan Bâbil in asma bahçelerini de o yaptırmıştır. İslâm kaynaklarında Buhtunnasr a geniş yer ve rilmiş, savaşları nakledilmiş, ancak başkalarıyla karıştırıldığı için 300 yıldan fazla yaşadığı, Sanherib in saltanatında (704-681) orduda kumandan olarak görev yaptığı. Sanherib den sonra kral olduğu. Pers kralları Lohrasb, Gustasb ve Bahman a hizmet ettiği, burnundan giren bir sineğin beynini yemesi sebebiyle öldüğü gibi rivayetler de yer almıştır. (Ömer Faruk Harman, Buhtunnasr Maddesi, TDV İslâm Ansiklopedisi, (İstanbul: TDV Yayınları, 1992), 6/380-381.
Uluslararası Hz. İbrâhim ve Nübüvvet Sempozyumu 463 güzelliklerden anlamlar çıkaran insan kalbidir. Kalp olmazsa güzelliğin de anlamı kalmaz. Güzel ve güzellik seven bir kalp olursa güzeldir. Ancak kötüler insan kalbini put olarak görüp onu yıkmaya çalışırlar. Çünkü bütün sevmenin, sevilmenin, güzelliği görmenin mahalli kalptir. Kalp kırılırsa her şey anlamını yitirir. Sonuç Asaf Halet Çelebi nin İbrâhim şiiri lirik ve soyutlama üslubunda, şairin kendi tecrübe ve duyarlılıklarını, kendisi ile giriştiği iç muhasebe ve mücadelesini anlatan bir şiirdir. Şair burada Hz. İbrâhim den ziyade onun temsil ettiği ya da çağrıştırdığı değerlere atıf yapmıştır. İnanç öyle bir şey ki, insanın iç ve dış dünyasında farkında olarak ya da olmayarak oluşturmuş olduğu putlar devrilmeden kurulamıyor. Yüzeysel, geleneksel kalıyor. Yüzeysel bir inanç da modern dünyanın ruhi açlıklarının, bunalımlarının, duygu çöküntülerinin, psikolojik travmaların üstesinden gelemiyor. İnsanların hayatlarını zindana çeviriyor. Kişi kendisini modern kaosun zincirinden kurtaramıyor. İbrâhimî bir inanç, anlayış, düşünce ve kavramlaştırmadan uzak yaşamak bizi sekülerleştiriyor. Putlar yık yık bitmiyor. İnsanın nefis ve şeytanla olan mücadelesinde uğramış olduğu başarısızlıklar neticesinde önceden yıkılmış olan putların yerine yenileri dikiliyor. Bugünün modern putlarını devirmenin yolu Hz. İbrâhim in iman baltası ile silahlanmaktır. Kur an ın en çok bahsettiği peygamberlerden biridir Hz. İbrâhim. O nun inanç sisteminde, O nun kıssalarında, kavramlarında bütün insanlığa rehberlik vardır. Kur an bu anlamda iman eğitim kitabıdır. Kur an bilgilenmek, hikayeler dinlemek için değil marifetullah için okunur. Yaratıcı Hz. İbrâhim kıssaları ve sorgulamaları üzerinden bize canlı ve yaşanabilen bir örnek sunar. Nefsin istekleri olan güzeller, bahçeler, eşyalar, makamlar buzdan putlar gibi erimeye mahkumdur. Biz ancak bütün değerlerimizi, çocukluktan bize ezberletilen bütün ön kabüllerimizi Hz. İbrâhim ölçüsüne yatırarak modern zamların putlarından kurtulabiliriz. Asaf Halet Çelebi nin İbrâhim şiirinde hem Hz. İbrâhim in kıssası hem de Babil hükümdarı Buhtunnasır ın yaşantısına atıfta bulunu-
464 Uluslararası Hz. İbrâhim ve Nübüvvet Sempozyumu larak kıssaları çağrışım vasıtası olarak kullanılır. Bu tarihsel bilgiler, şiirsel söylem içerisinde yeniden üretilir. 12 Kaynakça Akdeniz, Sıla, Asaf Hâlet Çelebi Şiirlerinde Ara Konumda Fantastik, (Ankara: Bilkent Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, Temmuz, 2010). Aydemir, Mustafa, Asaf Hâlet Çelebi nin Şiirinde Geleneğin İzleri, Teke, (İstanbul: Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, 2014), 3/1. Miyasoğlu, Mustafa, Asaf Hâlet Çelebi, (Ankara: Akçağ Yayınları, 1993). Okay, Orhan, Asaf Hâlet Çelebi Kitabı, Beylerbeyinde Bir Garip Çelebi, Haz. Hüseyin Su, İlyas Dirin, Şaban Özdemir, (Ankara: Hece Yayınları, 2003). 12 Mustafa Aydemir, Asaf Hâlet Çelebi nin Şiirinde Geleneğin İzleri, Teke, (İstanbul: Uluslararası Türkçe Edebiyat Kültür Eğitim Dergisi, 2014), 3/1, 218-239.