GÜNEŞ KOLLEKTÖRLÜ VEYA GÜNEŞ PANELLİ ISITMA SİSTEMLERİ 1. GENEL BİLGİLER



Benzer belgeler
TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

SERALARIN TASARIMI (Seralarda Isıtma Sistemleri) Doç. Dr. Berna KENDİRLİ A. Ü. Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

Prof. Dr. Berna KENDİRLİ

Fotovoltaik Teknoloji

Buhar çevrimlerinde akışkan olarak ucuzluğu, her yerde kolaylıkla bulunabilmesi ve buharlaşma entalpisinin yüksek olması nedeniyle su alınmaktadır.

Dr. Fatih AY. Tel: ayfatih@nigde.edu.tr

GÜNEŞ ENERJĐSĐ IV. BÖLÜM. Prof. Dr. Olcay KINCAY

Bölüm II Sıcak Sulu Kalorifer Sistemleri. Yrd. Doç. Dr. Selahattin Çelik

Meteoroloji. IX. Hafta: Buharlaşma

PLAKALI ISI EŞANJÖRÜ SEÇĐMĐ: [1)YÜZME HAVUZLARININ ISITILMASINDA ÇAĞDAŞ ÇÖZÜM. Semih Ferit Emekli

BÖLÜM 3 SOĞUTMA YÜKÜ HESAPLAMALARI

Şekil-1 Yeryüzünde bir düzleme gelen güneş ışınım çeşitleri

YUNUS ACI

GÜNEŞ ENERJİSİ İLE SU ISITILMASI

Bölüm 4 BİNALARDA ISITMA SİSTEMİ PROJELENDİRİLMESİNE ESAS ISI GEREKSİNİMİ HESABI (TS 2164)

Prof. Dr. Berna KENDİRLİ

Dr. Fatih AY. Tel:

Bölüm IV KAZANLAR, KAZAN DAİRESİ VE GENLEŞME DEPOLARI

Dr. Murat Çakan. İTÜ Makina Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümü BUSİAD Enerji Uzmanlık Grubu 17 Nisan 2018, BURSA

Paket Tip Isı Pompaları

VIESMANN VITOSOL 100-F. Teknik Bilgi Föyü Sipariş No. ve fiyatlar: Fiyat listesine bakınız VITOSOL 100-F. Düzlemsel kollektör

İNŞAAT MALZEME BİLGİSİ

2016 Yılı Buharlaşma Değerlendirmesi

Isıtma tesisatında yıllık yakıt miktarı hesaplanarak, yakıt deposu tesisin en az 20 günlük yakıt gereksinimini karşılayacak büyüklükte olmalıdır.

HİDROLOJİ. Buharlaşma. Yr. Doç. Dr. Mehmet B. Ercan. İnönü Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümü

AirMidi Serisi Isı Pompaları

ENERJİ DEPOLAMA. Özgür Deniz KOÇ

Gazlı şofben Elektrikli şofben Termosifon

Termal Enerji Depolama Nedir

T.C. DÜZCE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MM G Ü Z D Ö N E M İ

Bölüm 6 TERMODİNAMİĞİN İKİNCİ YASASI

AirHome Serisi Paket Tip Isı Pompaları

SOĞUTMA ÇEVRİMLERİ 1

KAYNAMALI ISI TRANSFERİ DENEYİ. Arş. Gör. Emre MANDEV

Kalorifer Tesisatı Proje Hazırlama Esasları. Niğde Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü

Meyve ve Sebze suyu ve pulpunun konsantrasyonu

Binalarda Isı Yalıtımı ile Güneş Kontrolünün Önemi

Binalarda Isı Yalıtımı ile Güneş Kontrolünün Önemi

Prof. Dr. Berna KENDİRLİ

YTÜ Makine Mühendisliği Bölümü Termodinamik ve Isı Tekniği Anabilim Dalı Özel Laboratuvar Dersi Radyasyon (Işınım) Isı Transferi Deneyi Çalışma Notu

KLS HAVUZ NEM ALMA SANTRALİ

EKONOMİK ISITMA-SOĞUTMA ÇÖZÜMLERİ

6. GENLEŞME DEPOLARI 6.1 AÇIK GENLEŞME DEPOSU

ENERJİ YÖNETİMİ VE POLİTİKALARI

VIESMANN VITOSOL 222-T Heatpipe prensipli vakum borulu kolektör Güneş enerjisi ile kullanma suyu ısıtması için boyler ile

EŞANJÖR (ISI DEĞİŞTİRİCİSİ) DENEYİ FÖYÜ

Tesisatlarda Enerji Verimliliği & Isı Yalıtımı

İKLİM ELEMANLARI SICAKLIK

AirMaxi Serisi Isı Pompaları

ISITILAN YÜZME HAVUZLARINDA ISITMA YÜKÜ HESABI ve ISITICI SEÇİMİ

Özellikler: Vakum tüpü ve ısıtma borusunun mükemmel bileşimi.

TOPRAK KAYNAKLI ISI POMPALARI. Prof. Dr. İlhami Horuz Gazi Üniversitesi TEMİZ ENERJİ ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ (TEMENAR)

Kalorifer Tesisatı Proje Hazırlama Esasları. Niğde Ömer Halisdemir Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü Doç. Dr.

YÜKSEK YAPILARLA ĐLGĐLĐ DOĞAL GAZ TESĐSLERĐNE ĐLĐŞKĐN HESAP ĐLKELERĐ

GÜNEŞ ENERJİSİ Termal Sistemler SOLİMPEKS AKADEMİ İZMİR

formülü verilmektedir. Bu formüldeki sembollerin anlamları şöyledir: için aşağıdaki değerler verilmektedir.

I S I T M A S T A N D A R T L A R I

GÜNEŞLİ SU ISITICILARI

AirMini Serisi Isı Pompaları

Zeus tarafından yazıldı. Cumartesi, 09 Ekim :27 - Son Güncelleme Cumartesi, 09 Ekim :53

SAKARYA ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK FAKÜLTESİ MAKİNA MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ

BAŞKENT ÜNİVERSİTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAK 402 MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ LABORATUVARI DENEY - 5 PSİKROMETRİK İŞLEMLERDE ENERJİ VE KÜTLE DENGESİ

KMPT-Montaj-Bakım Kılavuzu

ISI VE SICAKLIK. 1 cal = 4,18 j

Elektron ışını ile şekil verme. Prof. Dr. Akgün ALSARAN

NİTELİKLİ CAMLAR ve ENERJİ TASARRUFLU CAMLARIN ISI YALITIMINA ETKİSİ

3) Isı kazancının eşit dağılımı, küte volanı ve solar radyasyon kaynaklı ısı yükü (Q radyasyon )

Yararlanılan Kaynaklar: 1. Kurt, H., Ders Notları 2. Genceli, O.F., Isı Değiştiricileri, Birsen Yayınevi, Dağsöz, A. K.

WINTREX. TÜM ISITMA ve SOĞUTMA TESİSATLARI İÇİN ISI TRANSFER SIVISI

TAM KLİMA TESİSATI DENEY FÖYÜ

(nem) miktarının, o sıcaklıkta bulunabilecek en fazla su buharı miktarına oranına bağıl nem denir ve % cinsinden ifade edilir.

AirPool Serisi Havuz Suyu Isı Pompaları

Bosch Termosifon Tip Paket Güneş Enerji Sistemi: Müstakil evler ve apartmanlar için uygun fiyatlı, hijyenik ve çevre dostu sıcak su.

TARIMSAL YAPILAR. Prof. Dr. Metin OLGUN. Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

T. C. GÜMÜŞHANE ÜNİVERSİTESİ MÜHENDİSLİK VE DOĞA BİLİMLERİ FAKÜLTESİ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ BÖLÜMÜ MAKİNE MÜHENDİSLİĞİ DENEYLER 2

Isı transferi (taşınımı)

Boyler, Baca hesabı. Niğde Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü

ADIYAMAN ÜNİVERSİTESİ

YILDIZ ENERJİ EVİ. Yıldız Enerji Evi

5.4 Sıcak su ve kalorifer destekli sistemler

HİDROJEOLOJİ. Hidrolojik Çevrim Bileşenleri Buharlaşma-Yağış. 2.Hafta. Prof.Dr.N.Nur ÖZYURT

BİNA HAKKINDA GENEL BİLGİLER

KLS HAVUZ NEM ALMA SANTRALİ

TERMODİNAMİK II BUHARLI GÜÇ ÇEVRİMLERİ. Dr. Nezaket PARLAK. Sakarya Üniversitesi Makine Müh. Böl. D Esentepe Kampüsü Serdivan-SAKARYA

DAIKIN ALTHERMA HİBRİT ISI POMPASI

Gelişmiş olan ülkelere göre Türkiye de kişi başına tüketilen enerji miktarı 1/3 oranında olmasına karşın, ısınma için sarf ettiğimiz enerji 2 kat

MERKEZĐ ISITMA VE ĐKLĐMLENDĐRME TESĐSLERĐNDE DĐFERANSĐYEL BASINCIN AYARLANMASI

SERALARIN TASARIMI (Seralarda Soğutma Sistemleri) Doç. Dr. Berna KENDİRLİ A. Ü. Ziraat Fakültesi Tarımsal Yapılar ve Sulama Bölümü

SANTRALLERİ SICAK SULU ISITMA DENGELENMESİ. üçüka Dokuz Eylül Üniversitesi Makina Müh. M

Kadar artar. Artan bu hacmi depolayacak açık genleşme deposunun hacmi ise;

ENERJİ DENKLİKLERİ 1

HAVA KAYNAKLI ISI POMPALARI

2. Teori Hesaplamalarla ilgili prensipler ve kanunlar Isı Transfer ve Termodinamik derslerinde verilmiştir. İlgili konular gözden geçirilmelidir.

GÜNEŞ ENERJISININ DIĞER UYGULAMA GÜNEŞ ENERJISI İLE KURUTMA GÜNEŞ MIMARISI. ALANLARı

BUHARLI VE BİRLEŞİK GÜÇ ÇEVRİMLERİ

YOĞUŞMA DENEYİ. Arş. Gör. Emre MANDEV

Makale. ile ihtiyacın eşitlendiği kapasite modülasyon yöntemleri ile ilgili çeşitli çalışmalar gerçekleştirilmiştir

1- İletken : Isıyı iyi ileten maddelere ısı iletkeni denir. Isı iletkenlerini oluşturan tanecikler arasındaki boşluk çok azdır ve tanecikler

ISITILAN YÜZME HAVUZLARINDA ISITMA YÜKÜ HESABI ve ISITICI SEÇİMİ

OTOMOTİV TEKNOLOJİLERİ

Transkript:

GÜNEŞ KOLLEKTÖRLÜ VEYA GÜNEŞ PANELLİ ISITMA SİSTEMLERİ 1. GENEL BİLGİLER Şayet dünyamız bir ATMOSFER KATMANI ile kuşatılmamış olsaydı yerküre üzerinde alanı 1 (m 2 ) olan bir toprak parçası üzerine dik doğrultuda etkiyen GÜNEŞ RADYASYONU yada GÜNEŞ IŞINIMI şiddetinin ortalama bir değer olarak 1.365 (kw/m 2 ) gibi ÜRKÜTÜCÜ bir düzeye erişmesi söz konusu olacaktı. GÜNEŞ SABİTİ adıyla anılan bu radyasyon yada ışınım enerjisi yerkürenin toplam alanıyla çarpıldığı zaman oluşan ISITMA GÜCÜ yaklaşıklıkla 180.000.000 (MW) dolayındadır. Ancak atmosferin varlığından kaynaklanan YANSIMA, DAĞILMA ve APSORPSYON olaylarının etkisiyle bu radyasyon yada ışınım enerjisinin şiddeti ortalama olarak 1 (kw/m 2 ) seviyesine indirgenmekte, hatta enlem derecelerine bağlı olarak Avrupa ülkeleriyle Türkiye de 0,7 ile 0,9 (kw/m 2 ) aralığı içinde değişim göstermektedir. Güneş radyasyonu yada güneş ışınımı etkisinden ötürü kazanılan ısı miktarları doğallıkla bu etkinin süresine de bağlıdır. Güneş radyasyonu etkisi Türkiye de yaklaşıklıkla 1.100 (kw.saat/m 2.yıl) değerleri arasında değişime uğrar. Yıl boyunca ortalama olarak 1.800 (saat) süreyle güneş ışınlarının etkisi altında bulunan ANKARA ili için bu değer 0,75 x 1.800 = 1.350 (kw.saat/m 2.yıl) düzeyindedir. Yılda ortalama olarak 2.800 (saat) süreyle güneş ışınlarından yararlanan ANTALYA ve ADANA illerinde bu miktarlar 0,9 x 2.800 = 2520 (kw.saat/m 2.yıl) dolayında bulunur. Gerek gün boyunca ve gerekse bütün bir mevsim süresince hava koşullarında oluşan değişimler de keza büyük ölçüde güneş radyasyonu yada güneş ışınımı etkisine bağlıdır. HAVA SICAKLIĞI, DOYMA NEMLİLİĞİ yada BAĞIL NEM ORANI ve RÜZGÂR ETKİSİ gibi belli başlı iklimsel özelliklerin de güneş etkisine bağlı olarak şekillenmesi söz konusudur. Yer yüzeyine ulaşan güneş enerjisinin miktarı hem güneş ışınlarının geliş açısına göre değişik değerler almakta ve hem de atmosfer katmanı arasından geçişi sırasında çeşitli etkenler yüzünden giderek azalmaktadır. Atmosfer katmanının hemen dışında yüzey alanı 1 (m 2 ) olan bir uzay boşluğuna dik doğrultulu olarak etkiyen güneş radyasyonu yada güneş ışınımı enerjisinin bu alan üzerinde oluşturduğu ısıtma gücü demin de belirttiğimiz gibi yaklaşıklıkla 1.365 (kw/m 2 ) düzeyindedir. 1

Bu düzeyde bir ısıtma gücü: 1.365 (W/m 2 ) = 1.174 (kcal/m 2.saat) eşitliğiyle belirli olan miktarlarda bir ısı enerjisine eşdeğerdir. Güneşle dünya arasındaki uzaklığın yıl boyunca dönemsel yada periyodik olarak değişmesi nedeniyle GÜNEŞ SABİTİ deyimiyle adlandırılan ve Q 0 sembolüyle gösterilen bu ATMOSFER DIŞI GÜNEŞSEL ISITMA GÜCÜ yada ATMOSFER DIŞI GÜNISI ENERJİSİ biraz önce anılan değeri ortalama kabul eden ±%3 genişlikli bir sahanlık içinde değişime uğrar. Güneş enerjisinin RADYASYON yada IŞINIM yoluyla iletildiği bilinmektedir. Radyasyon ışınlarının dalga uzunlukları 0,2 MİKROMETRE (µm) ile 3 MİKRO METRE (µm) arasında değişir. Dalga uzunluğu 0,5 (µm) seviyesinde bulunan radyasyon ışınları maksimal düzeyde enerjiye sahiptir. Bu maksimal enerji seviyesi 2,15 (kw/m 2 ) = 1,849 (kcal/m 2.saat) dolayındadır. Dalga uzunluğu 0,2 (µm) ile 3 (µm) sahanlığı içinde bulunan güneş radyasyonu ışınları GÜNEŞ TAYFI yada GÜNEŞ SPEKTRUMU adıyla anılır. Bu tayfın sadece dalga uzunlukları 0,4 (µm) ile 0,8 (µm) sınırları arasında bulunan bölgesinin gözle fark edilebilmesi olanaklıdır. Bu nedenle bu bölgeye GÖRÜNÜR TAYF yada GÖRÜNÜR SPEKTRUM adı verilir. Güneş enerjisinin yaklaşıklıkla %6 oranındaki bölümü MOR ÖTESİ IŞINLARI, %50 oranındaki bölümü GÖRÜNÜR IŞINLAR, %44 oranındaki bölümü de KIZIL ALTI IŞINLARI aracılığı ile yer yüzeyine iletilir. Gerçekten de güneş ışınlarının atmosfer katmanından geçişi sırasında OZON KATMANI tarafından tutulmasından ötürü özellikle MOR ÖTESİ ışınları önemli derecede zayıflar. Ayrıca yer yüzüne ne denli yaklaşılırsa güneş spektrumu da o denli değişime uğrar. Yeryüzüne erişildiği zaman dalga uzunlukları 0,29 (µm) sınırının altında bulunan MOR ÖTESİ ışınlarından hiç eser kalmaz. Zira bu ışınların tümü OZON KATMANI tarafından bütünüyle tutularak güneş tayfından silinir. Diğer ışınlar da başka tip engellerle karşılaşır. Bu tip ışınlarda gözlenen zayıflama su buharından, dumanlardan ve toz partiküllerinden kaynaklanır. Öte yandan YANSIMA ve DAĞILMA olayların da bir başka zayıflama nedenidir. Atmosfer katmanı içinde yansıyan ve dağılan radyasyon ışınlarının bir kısmı dolaylı yoldan yer yüzeyine ulaşma başarısını gösterir. Dağılma olayına uğramadan yer yüzeyine ulaşan DOLAYSIZ RADYASYON ENERJİSİ tanımına benzer olarak yansıya yansıya ve dağıla dağıla yer yüzeyine kadar gelen bu DOLAYLI IŞINIM enerjisi DAĞILI RADYASYON ENERJİSİ deyimiyle nitelendirilir. 2

Bir yüzey üzerine etkiyen DOLAYSIZ ve DAĞILI RADYASYON ENERJİLERİ bu yüzey üzerinde ısı ölçümleri yapılmak suretiyle belirlenir. Yer yüzüne ulaşan güneş enerjisini zayıflamasına neden olan belli başlı etkenler aşağıda kısa açıklamalar halinde özetlenmiş bulunmaktadır: YANSIMA VE DAĞILMA OLAYLARI : Güneş ışınları atmosfer katmanı içinde yol alırken HAVA MOLEKÜLLERİ ne, TOZ PARTİKÜLLERİ ne ve SU BUHARI na çarpmak zorunda kalabilmektedir. İşte yansıma ve dağılma olayları bu çarpışmalardan kaynaklanır. Dalga uzunlukları daha kısa olan güneş ışınları daha yoğun nitelikli dağılma olaylarının etkisi altında kalır. Bu olay özellikle MOR ÖTESİ ışınlarının başına gelmekte, gökyüzü bu nedenle MAVİ renkte görünmektedir. APSORPSYON OLAYLARI : Apsorpsyon olayları atmosfer katmanı içinde bulunan OZON ve KARBON DİOKSİT gazlarıyla TOZLAR dan, DUMANLAR dan ve SU BUHARI ndan kaynaklanır. OKSİJEN gazıyla AZOT gazının bu ışınlar üzerinde hiçbir etkisi olmamasına karşın yukarıda anılan ürünler güneş ışınlarını tutarak bu ışınların ISI ENERJİSİ biçimine dönüşmesine neden olur. Örneğin atmosfer katmanının 20.nci ilâ 50.nci kilometrelerinde bulunan OZON gazı hemen hemen MOR ÖTESİ ışınların tümünü tutarak bu ışınları ISI ENERJİSİ biçimine dönüştürür. Bu apsorpsyon olayının etkisiyle dalga uzunlukları 0,29 (µm) den kısa olan radyasyon ışınlarının yer yüzeyine ulaşması tümüyle engellenir. Dalga uzunlukları 2 (µm) ile 2,8 (µm) arasında bulunan güneş ışınları özellikle KARBON DİOKSİT gazı tarafından apsorbe edilir. SU BUHARI ise dalga uzunlukları 0,72 (µm) ile 2 (µm) arasında bulunan radyasyon ışınlarına karşı özellikle duyarlıdır. Ancak atmosferin kapsamında süspansiyon halinde bulunan su buharının oranı çok değişken nitelikli olduğu için bundan kaynaklanan apsorpsyon etkisinin de o denli düzensiz olacağı kuşkusuzdur. Su buharı tarafından tutulan güneş enerjisinin miktarı 13 (mbar) = 1.300 (Pa) düzeyindeki bir buhar basıncı etkisi altında toplam güneş ışınımının yaklaşıklıkla %10 oranından fazla değildir. Nihayet özellikle büyük kentlerin üstünü kaplayan TOZ ve SİS KATMANLARI da güneş enerjisinin ölgünleşmesine yol açar. 3

Atmosfer katmanının neden olduğu bu zayıflatma etkisinin değerlendirilebilmesi amacıyla ÖLGÜNLEŞTİRME KATSAYISI deyimiyle anılan bir kavram geliştirilmiştir. Göz önüne alınan gerçek atmosferle aynı düzeyde ölgünleştirme etkisi yarattığı varsayılan imgesel nitelikli SAF ATMOSFER ortamı sayısını belirten bu Ö katsayısı genellikle 2 ilâ 8 aralığında değişir. BAĞIL NEM ORANI düşük seviyede bulunan TEMİZ VE serin bir atmosfer katmanına ilişkin Ö katsayısı 2 dolayında bulunduğu halde içinde UÇUCU nitelikli AEROSOL ürünler de olan KİRLİ, SICAK ve nemli bir atmosfer katmanına ait ö katsayısı bazı kritik durumlarda 8 değerine kadar bile erişebilir. β sembolü (%( birimi cinsinden güneşin ufuk üzerindeki yükselme açısını ve Q dlz sembolü de (W/m 2 ) birimi cinsinden dolaysız güneş ışınımı enerjisini göstermek üzere yer yüzünde yatay konumlu bir yüzey alanı üzerine etkiyen toplam güneş radyasyonu veya güneş ışınımı enerjisi, Q gün = Q dlz x sinβ + Q dağ ilişkisi aracılığı ile belirlidir. Ancak a sembolü 1 den küçük olan bir sayıyı göstermekte olduğuna göre bu enerjinin a oranındaki bölümü yeryüzünden yansıyıp yeniden atmosfere döneceği için yer yüzeyinde yatay konumlu olan 1 (m 2 ) lik bir yüzey alanı tarafından kazanılan güneş enerjisi, Q kd = Q gün x (1 a) = (Q dlz x sinβ + Q dağ ) x (1 a) çarpımıyla olacaktır. İşte yer yüzeyinde kısa dalga uzunluklu güneş ışınlarından kazanılan Q kd tutarındaki ısı enerjisinin bu formül aracılığı ile hesaplanması ve sıcaklık farklılıkları nedeniyle uzun dalga uzunluklu güneş ışınlarından kazanılan tutarındaki ısı enerjisinin buna eklenmesi gerekir. Atmosferin karşı ışınım enerjisi A ve diğer yüzeylerin yayınım ışınımı enerjisi E sembolü ile gösterilirse uzun dalga uzunluklu ışınlardan ötürü kazanılan ısı enerjisi Q ud = (A E) farkıyla belirir ve böylece yer yüzeyinde alanı 1 (m 2 ) olan yatay konumlu bir yüzey elemanı tarafından tutulan toplam güneş enerjisi, Q top = Q kd + Q gün (1 a) + (A E) = Q dlz x sinβ + Q dağ ) x (1 a) + (A E) Q kd toplamına eşit olur. Ancak (A E) teriminin fazla önemli olmadığı ve Q gün GÜNEŞSEL ISITMA GÜCÜ nün başka her şeyden önce esas olarak Q top çarpanından kaynaklandığı gözden kaçırılmamalıdır. 4

Yer yüzeyi tarafından kazanılan DOLAYSIZ ve DAĞILI nitelikli toplam güneş enerjisini belirten Q gün GÜNEŞSEL ISITMA GÜCÜ nün ana öğesi DAĞILI nitelikli güneş enerjisini belirten Q dağ terimi değil Q dlz sembolüyle gösterilen DOLAYSIZ nitelikli güneş radyasyonu enerjisidir. Bundan dolayı, Q gün = Q dlz x sinβ + Q dağ formülünün değerlendirilmesi sırasında Q dlz teriminin olanca duyarlılıkla hesaplanmasında yarar vardır. Yeryüzeyi tarafından kazanılan dolaysız nitelikli Q dlz güneş ışınımı enerjisi Q 0 GÜNEŞ SABİTİ ne, atmosferin güneş enerjisi üzerinde yarattığı ÖLGÜNLEŞTİRME ETKİSİ ne, güneş ışınlarının atmosfer katmanı içinde izlediği YÖRÜNGE nin uzunluğuna bağlı olarak farklı değerler alır. Bu enerjinin, Q gün = Q 0 x q m.0 formülü aracılığı ile ifade edilebilmesi mümkündür. Q dlz Sembolü (kcal/m 2.saat) veya (W/m 2 ) birimleri cinsinden güneş ışınlarından Q 0 q m Ö kazanılan dolaysız nitelikli ısı enerjisi; Sembolü (kcal/m 2.saat) veya (W/m 2 ) birimleri cinsinden GÜNEŞ SABİTİ ni; Sembolü (boyutsuz) bir büyüklük olarak uçucu nitelikli aerosol ürünlerden yoksun olan temiz bir atmosfer katmanına ilişkin ISI İLETİM ÇARPANI nı; Sembolü (boyutsuz) bir büyüklük olarak güneş ışınlarının atmosfer katmanı içinde izlediği yolu nitelendiren YÖRÜNGE KATSAYISI nı; Sembolü ise keza (boyutsuz) bir büyüklük olarak atmosfer katmanının güneş radyasyonu enerjisi üzerinde yarattığı zayıflatma etkisini nitelendiren ÖLGÜNLEŞTİRME KATSAYISI nı göstermektedir. Daha önce de belirttiğimiz gibi GÜNEŞ SABİTİ nin sayısal değeri, 1.174 (kcal/m 2.saat) = 1.365 (W/m 2 ) ye eşittir. ISI İLETİM ÇARPANI nın sayısal değeri ise 0,914 dolaylarındadır. p Sembolü güneş enerjisinin kazanıldığı bölgede, p 0 sembolü de deniz seviyesinde geçerli olan ATMOSFER BASINCI nı göstermek üzere m YÖRÜNGE KATSAYISI nın, l p m = ------ x ------ sinβ p 0 bağlantısıyla belirli olduğu bilinmektedir. 5

Örneğin atmosfer basıncı p = 100500 (Pa) a eşit olan büyük bir kentte 1 (m 2 ) alanındaki yatay konumlu bir yüzey elemanı tarafından kazanılan DOLAYSIZ nitelikli güneş ışınımı enerjisinin hesaplanabilmesi için güneşin ufuk üzerinde oluşturduğu β açısının da bilinmesi gerekir. Bu açının 45 0 ye eşit olduğu varsayımı yürütülürse, m = (1/sin 45 0 ) x (100500 / 101300) = 1,403 Q dlz = 1174 x 0,914 1.403 x 4 = 1174 x 0,6037 = 708,74 (kcal/m 2.saat) Q dlz = 1365 x 0,914 1.403 x 4 = 1365 x 0,6037 = 824,05 W/m 2 ) Sonuçları elde edilir. büyük kentlerde genellikle Ö = 4 düzeyinde alınan ölgünleştirme katsayısı, endüstriyel nitelikli yerleşim merkezlerinde 6 düzeyine çıkarılmalı, temiz havalı kentlerde ise 3 düzeyine indirilmelidir. Ancak havası çok temiz olan KIRSAL alanlarda Ö = 2 değerinin benimsenmesi mümkün olabildiği gibi havası son derecede kirli olan yerleşim merkezlerinde Ö = 8 sınırına kadar çıkılabilmesine bile izin verilebilir. Görüldüğü gibi atmosfer katmanının hemen dışında güneş sabiti düzeyinde bir ısı enerjisinin kazanılması mümkün olduğu halde bu sayısal hesapta sözü edilen coğrafik yörede güneş enerjisinden kazanılan dolaysız nitelikli ısıtma gücü 708,74 (kcal/m 2.saat) = 824,05 (W/m 2 ) değerlerinde indirgenmekte yani GÜNEŞ SABİTİ nin atmosfer katmanının varlığından ötürü, 1174-708,74 1365-824,05 ----------------------- = ------------------------ = %39,6 oranında bir KAYBA 1174 1365 UĞRAMASI söz konusu olmaktadır. Dağılı nitelikli güneş radyasyonu enerjisinin hesaplanabilmesi için bazı varsayımlardan yola çıkılması, örneğin dolaysız güneş ışınımının hangi orandaki bölümünün APSORPSYON etkisine maruz kaldığı hangi orandaki bölümünün de YANSIMA ve DAĞILMA olaylarına uğradığının bilinmesi gerekir. Bir yüzey tarafından kazanılan radyasyon veya ışınım enerjisi hesaplanırken hem DOLAYSIZ RADYASYON veya IŞINIM 6 etkisinin ve hem de DAĞILI RADYASYOn veya IŞINIM etkisinin dikkate alınması gereği vardır. Dolaysız ışınım etkisi güneş radyasyonunun şiddetiyle orantılıdır ve dolayısıyla da gün ışıklarının ilgili yüzey üzerindeki yansıma açısına bağlı olarak değişik değerler alır. Buna karşılık dağılı ışınım etkisinin yerel koşullara göre belirlenmesi zorunluluğu vardır.

GÜNEŞ KOLLEKTÖRLERİ veya GÜNEŞ PANELLERİ adıyla bilinen ve özellikle AKŞEHİR ve çevresinde GÜNISI SİSTEMLERİ deyimiyle anılan aygıtlardan yararlanılması suretiyle gerek dolaysız ve gerekse dağılı ışınım yoluyla yayınan bu bedava enerjinin kazanılması mümkündür. Karşılığında kimseye hiçbir bedel ödenmesi gerekmeyen DOĞA VERGİSİ BU BEDAVA GÜNEŞ ENERJİSİ de tıpkı ısı pompalarında olduğu gibi YAPI İÇİ HACİMLERİ nin, YÜZME HAVUZLARI nın ve SICAK KULLANMA SUYU TESİSATI nın ısıtılması amacıyla yükümlendirilebilir. Güneş enerjisinin bu alanlarda kullanılabilmesi amacıyla FOTOVOLTAİK ETKİ adıyla bilinen ve iki katman veya iki eleman arasında güneş ışıkları aracılığı ile ELEKTRİKSEL nitelikli bir GERİLİM FARKI yaratılması amacıyla tasarlanan dönüşüm yöntemi yerine bu kez tam tersine TERMODİNAMİKSEL dönüşüm yönteminden yararlanılmakta ve bu dönüşümün gerçeklenmesi için DÜŞÜK, ORTA ve YÜKSEK sıcaklık seviyeli GÜNISI sistemlerinden istifade edilmektedir. Orta ve yüksek sıcaklık seviyeli sistemler özellikle endüstriyel prosesler için BUHAR ÜRETİMİ yapılması amacıyla kullanılır ve bu gayeye yönelik olarak PARABOLİK AYNALAR dan yararlanılması gündeme gelirken düşük sıcaklık seviyeli sistemlerin ISITMA ve SICAK KULLANMA SUYU ÜRETİMİ alanında çok uygun sonuçlar verdiği gözlenmektedir. Bundan dolayı biz de bu burada sadece düşük sıcaklık seviyeli sistemlerle ilgileneceğiz. Özellikle İSRAİL ile AVUSTRALYA da güneş enerjisi kullanımının çok yaygın şekilde uygulandığına tanık olunmaktadır. 1998 yılı verileri dikkate alındığı zaman bu iki ülkede sırasıyla 1.000.000 ve 400.000 adet ŞOFBEN in güneş enerjisi aracılığı ile beslendiği bilinmekteydi. Küçücük İSRAİL de gerçeklenen bu devasa atılımların ibretle izlenmesinde yarar vardır. AVRUPA ülkelerinde ise bu birçok alanda olduğu gibi keza bu alanda da önderlik ALMANYA ya aittir. Bu ülkede kurulu olan GÜNEŞ PANELLERİ nin veya GÜNEŞ KOLLEKTÖRLERİ nin toplam alan ölçüsü 1998 yılı verileriyle 800.000 (m 2 ) düzeyine erişmiş bulunmaktaydı. Üstelik Almanya da yıllık artış hızının da çok yüksek olduğu bilinmektedir. Bu alan çok yakın bir gelecekte 1.000.000 (m 2 ) düzeyine erişirse hatta bu düzeyi de aşarsa şaşmamak lâzımdır. Almanya da kurulu güneş kollektörleri toplam alanının %1 oranındaki bölümü YAPI İÇİ HACİMLERİ nin %25 oranındaki bölümü YÜZME HAVUZLARI nın ısıtılması amacıyla kullanılırken %43 oranındaki bölümün SICAK KULLANMA SUYU 7

ÜRETİMİ işinde geriye kalan %31 oranındaki bölümün de hem sıcak kullanma suyu üretimi ve hem yapı içi hacimlerinin ısıtılması veya hem sıcak kullanma suyu üretimi ve hem yüzme havuzlarının ısıtılması gibi ORTAK uygulamalarda kullanıldığı gözlenmektedir. Güneş kollektörlü veya güneş panelli ısıtma sistemleri konusunda Fransa da yapılmış olan yatırımlar da azımsanacak gibi değildir. 1998 yılı itibariyle özellikle sıcak kullanma suyu üretimiyle yüzme havuzlarının ısıtılması işinde kullanılmak üzere Fransa da kurulu güneş panellerinin toplam yüzey alanı yaklaşıklıkla 350.000 (m 2 ) dolayında bulunmaktaydı. Isıtma tekniği alanında güneş enerjisinden yararlanılması büyük miktarlarda enerji kazancı gerçeklenebilmesine olanak verdiği gibi KARBON DİOKSİT (CO 2 ), KLOROFLÜOROKARBON (CFC), METAN (CH 4 ) ve AZOT MONOKSİT (N 2 O) vb... gazların yayınımına da neden olmadığı için SERA ETKİSİ diye bilinen ve atmosfer katmanının giderek hem ısınmasına ve hem de kirlenmesine yol açan sakıncaların azaltılabilmesi imkânını da sağlar. Güneş kollektörleri hemen hemen tamamen yapıların çatısına yerleştirilmekte, seyrek bazı durumlarda da bu panellerin duvar yüzeylerine veya yapı dışına konuşlandırıldığı görülmektedir. Şekil.1 de prensip şeması tanıtılan ısıtma ve sıcak kullanma suyu tesisatında belirtildiği gibi kollektör veya ısı paneli aracılığı ile güneş ışınlarından kazanılan ısı enerjisi bir SU ÇEVRİMİ vasıtasıyla SICAK SU DEPOSU na aktarılmakta, bu deponun içinde bulunan su kütlesinin ısıtılması amacıyla kullanılmaktadır. Güneş kollektörünün dış ortama yapının çatısına yerleştirilmiş olmasından ötürü bu kollektör aracılığı ile beslenen ısıtma çevriminde dolaşım yapan su kütlesinin donma etkisine karşı korunması gereği vardır. Bu amaçla daha çok DİALKOL adıyla da anılan GLİKOL ürününden yararlanıldığı görülmektedir. Sadece güneş enerjisinin yeterli olamayabileceği düşüncesiyle tesisata bir SICAK SU KAZANI eklenmiş, SICAK SU DEPOSU nun bu kazan vasıtasıyla ısıtılabilmesi olanağı da yaratılmıştır. Isıtma tesisatı suyu ile sıcak kullanma suyunun birbirlerine karışması doğru olmayacağı için sıcak su deposunun çift bölmeli olarak gerçeklendiği, soğuk kullanma suyunun doğrudan doğruya sıcak kullanma suyu bölmesine alındığı, sıcak kullanma suyu çıkışının da keza aynı bölmeden yapıldığı gözlenmektedir. MUTFAK TESİSATI ile BANYO TESİSATI doğallıkla sıcak kullanma suyu bölmesine, KALORİFER TESİSATI ise ısıtma suyu bölmesine bağlıdır. 8

2. GÜNEŞ KOLLEKTÖRLÜ VEYA GÜNEŞ PANELLİ ISITMA SİSTEMLERİNE İLİŞKİN BELLİBAŞLI TANIMLAR GÜNEŞ KOLLEKTÖRÜ veya GÜNEŞ PANELİ : Güneş ışınları aracılığı ile yayınan RADYASYON veya IŞINIM ENERJİSİ nin alınmasını, bu enerjinin ISI ENERJİSİ biçimine dönüştürüldükten sonra ısı taşıyıcı bir akışkana iletilmesini sağlayan sistemler bu adla anılmaktadır. Gerçeklenen bu dönüştürme işleminden ötürü bu aygıtlar TERMİK DÖNÜŞÜMLÜ güneş kollektörleri veya güneş panelleri adıyla da isimlendirilir. Bir GÜNEŞ KOLLEKTÖRÜ nde veya bir GÜNEŞ PANELİ nde APSORBÖR deyimiyle nitelendirilen bir enerji yutma aygıtı, SAYDAM nitelikli bir ÖRTÜ ve ISIL YALITIMLI bir KASA veya KOFRA bulunur. SIVI ÇEVRİMLİ GÜNEŞ KOLLEKTÖRÜ veya GÜNEŞ PANELİ : Güneş ışınlarından aldığı RADYASYON veya IŞINIM ENERJİSİ ni ISI ENERJİSİ biçimine dönüştürdükten sonra ısı taşıyıcı akışkan olarak bir SIVI ÇEVRİMİ ne aktaran güneş kollektörü veya güneş panelinin bu adla tanımlanması söz konusudur. Bu SIVI ÇEVRİMİ nde sadece SU dan veya SU ile ANTİFRİZ KARIŞIMI ndan yararlanılabildiği gibi uygun nitelikli bir ORGANİK MAYİ den de istifade edilebilir. HAVA ÇEVRİMLİ GÜNEŞ KOLLEKTÖRÜ veya GÜNEŞ PANELİ : Güneş ışınlarından aldığı RADYASYON veya IŞINIM ENERJİSİ ni ISI ENERJİSİ biçimine dönüştürdükten sonra ısı taşıyıcı akışkan olarak bir HAVA ÇEVRİMİ ne aktaran güneş kollektörü veya güneş paneli bu adla anılır. DÜZLEMSEL YÜZEYLİ GÜNEŞ KOLLEKTÖRÜ veya GÜNEŞ PANELİ : Güneş ışınlarının odaklaştırma ve yansıtma amacına yönelik optik sistemlerden geçirilmeksizin doğrudan doğruya APSORBÖR aygıtı üzerine düşürülmesi amacıyla tasarlanan ve bu nedenle de DÜZLEMSEL YÜZEYLİ APSORBÖR AYGITLARI yla donatılan güneş kollektörlerinin veya güneş panellerinin bu adla anılması söz konusudur. Bu tip günısı sistemlerinde apsorbör yüzeyi ile kollektör yüzeyi aynı anlamı içerir. ODAKLAŞTIRMALI GÜNEŞ KOLLEKTÖRÜ veya GÜNEŞ PANELİ : Dolaysız güneş radyasyonunun bir optik sistemden geçirilip odaklaştırıldıktan sonra APSORBÖR aygıtı üzerine düşürülmesi amacıyla gerekli elemanlarla donatılmış olan güneş kollektörü veya güneş paneli bu deyimle tanımlanır. 9

Şekil : 1 10

REFLEKTÖR veya YANSITICI : Bir güneş paneline çarptıktan sonra yansıyıp geri dönen dolaysız ve dağılı radyasyon enerjisinin gerisingeri tekrar panele doğru yansıtılması amacıyla kullanılan parlak yüzeyli donatım elemanlarının bu adla anılması söz konusudur. REFLEKTÖRLÜ veya YANSITICILI GÜNEŞ KOLLEKTÖRÜ veya GÜNEŞ PANELİ : Daha fazla miktarda radyasyon veya ışınım enerjisi kazanılması amacıyla bir yada birkaç reflektörle donatılmış olan güneş kollektörü veya güneş paneli bu adla anılmaktadır. YAPI BİLEŞENİ NİTELİĞİNİ TAŞIMAYAN GÜNEL KOLLEKTÖRÜ veya GÜNEŞ PANELİ : Sadece güneş kollektörü olmaktan öte başkaca hiçbir yapısal işlevi bulunmayan ve bundan dolayı da ÇATI veya DUVAR görevini yapan bir YAPI BİLEŞENİ olarak tasarlanmış olmayan yada ÇATI SÜSLEMESİ olarak kullanılmak üzere öngörülmeyen EKLENTİSEL yapılı bağımsız nitelikli ayaklı panellere bu ad verilmektedir. YAPI BİLEŞENİ NİTELİĞİNİ TAŞIYAN GÜNEŞ KOLLEKTÖRÜ veya GÜNEŞ PANELİ : Güneş kollektörü işlevinin yanı sıra ayrıca ÇATI veya DUVAR görevini de yapan bir YAPI BİLEŞENİ olarak tasarlanan veya ÇATI SÜSLEMESİ niyetine kullanılan BÜTÜNLEŞİK yapılı ENTEGRE tip panellerin bu isimle tanımlanması söz konusudur. Bir yapı bileşeni olarak tasarlanmaları halinde çatının veya duvarın bölümsel veya bütünsel olarak bu paneller aracılığı ile oluşturulabilir. YARI BAĞIMSIZ NİTELİKLİ GÜNEŞ KOLLEKTÖRÜ veya GÜNEŞ PANELİ : Tek başına güneş kollektörü olmaktan öte başkaca hiçbir işlevi bulunmadığı halde örneğin SIZDIRMAZLIK TEKNESİ gibi uygun nitelikli bir donatım elemanıyla birlikte tasarlandığı zaman kısmen veya tamamen ÇATI görevini yapan bir YAPI BİLEŞENİ olarak projelendirilen veya bir ÇATI SÜSLEMESİ niyetine kullanılan güneş panelinin bu adla anılması söz konusudur. BÜTÜNLEŞİK NİTELİKLİ ENTEGRE TİP GÜNEŞ KOLLEKTÖRÜ veya GÜNEŞ PANELİ : Kendisi ÇATI görevini yapan bir YAPI BİLEŞENİ olarak tasarlanmamakla birlikte örneğin çatının üstüne kaplanan CAM TUĞLALARI KATMANI nın altına yerleştirildiği için bu katmandan sanki kendisine ait SAYDAM ÖRTÜ ymüş gibi yararlanan güneş kollektörü veya güneş paneline bu ad verilmektedir. 11

GÜNEŞ KOLLEKTÖRLERİ veya GÜNEŞ PANELLERİ GURUBU : Yapı bileşeni niteliğini taşımayan ve aralarındaki açıklık 400 (mm) den küçük olan iki veya daha fazla sayıdaki güneş kollektöründen oluşan panel sisteminin bu adla anılması söz konusudur. Yapı bileşeni niteliğini taşımakla birlikte yarı bağımsız veya bütünleşik nitelikli olan ve aralarında bir çatı veya duvar bulunmayan iki veya daha fazla sayıdaki güneş kollektöründen oluşan panel sisteminin de keza bir gurup oluşturduğu söylenir. Bağlantı parçaları güneş kollektörlerine ait ikincil nitelikli donatım elemanları olarak kabul edilir. GÜNEŞ KOLLEKTÖRLERİ KASASI : Bir güneş kollektörünün arka yüzeyiyle yanal yüzeylerinin kapatılması amacıyla öngörülen kasa sistemi bu adla anılmaktadır. SAYDAM veya YARI SAYYDAM NİTELİKLİ ÖRTÜ : Apsorbörün güneş ışınlarına bakan yüzeyi üzerine yerleştirilen SAYDAM veya YARı SAYDAM nitelikli CAMSIZ elemanın bu adla anılması söz konusudur. Güneş ışınlarının apsorbör aygıtına iletilmesi göreviyle yükümlü olan ve bazı hallerde birden fazla sayıda katmandan oluşturulan bu elemanın mutlak anlamda saydam nitelikli olması şart değildir. Dalga uzunlukları 0,4 (µm) ilâ 0,7 (µm) arasında bulunan radyasyon ışınlarının iletilmesine olanak verebilecek derecede saydam nitelikli olan örtüler genellikle CAMEKÂN adıyla anılır. APSORBÖR : Kendisine ulaşan güneş ışınlarının tutulması ve bu ışınların ISI ENERJİSİ biçimine dönüştürüldükten sonra bir SIVI ÇEVRİMİ ne aktarılması göreviyle yükümlü olan yüzey elemanlarının bu adla anılması söz konusudur. Apsorbör aygıtları PLAKALI, IZGARALI, SERPANTEN BATARYALI vb.... tiplerde gerçeklenebilmektedir. ISI TAYIŞICI SIVI ÇEVRİMİ : Apsorbör tarafından kendisine aktarılan radyasyon ısısının sıcak kullanma suyu veya ısıtma tesisatına iletilmesini sağlamak göreviyle yükümlendirilen sıvı çevriminin bu adla anılması söz konusudur. MAKSİMAL NİTELİKLİ ve DURAĞAN ÖZELLİKLİ KOLLEKTÖR veya PANEL SICAKLIĞI : Dış hava sıcaklığının en üst düzeyine çıkması ve ısı taşıyıcı akışkanın çevrim yapmaksızın durağan halde kalması durumunda bir güneş kollektöründe apsorbör aygıtının denge konumunda erişebileceği maksimal nitelikli sıcaklık seviyesi bu adla anılmaktadır. 12

3. GÜNEŞ KOLLEKTÖRLERİNİN VEYA GÜNEŞ PANELLERİNİN TASARIMI Üretim teknolojisi bakımından güneş kollektörleri veya güneş panelleri başlıca iki guruba ayrılmaktadır. Bunlardan biri DÜZLEMSEL yapılı prizmatik paneller, öteki ise VAKUM BORULU silindirik kollektörlerdir. Gerçi saydam örtü sistemiyle ısı depolama sisteminin BÜTÜNLEŞİK olarak tek bir ünite şeklinde gerçeklendiği kollektörlerle her iki yüzeyi de etkin olan kollektörler de bulunmakla birlikte bu gibi panellerin henüz gelişme aşaması evriminde olmaları söz konusudur. DÜZLEMSEL yapılı bir güneş kollektörü apsorbör ödevini gören düzlemsel yüzeyli bir metal plakasından oluşturulur. Bu plakanın yüzeylerinden biri güneş ışınlarına karşı duyarlı olan bir malzeme katmanıyla kaplanır, bu katmanın altına ise bütünleşik nitelikli bir BORU DEMETİ yerleştirilir. Apsorbör aracılığı ile kazanılan ısı enerjisi bu boru demeti içinde dolaşım yapan bir SIVI ÇEVRİMİ vasıtasıyla ısıtma tesisatına iletilir. Isı kayıplarının azaltılması amacıyla apsorbörün yanal yüzeyleriyle arka yüzeyinin ısıl bakımdan yalıtılması yoluna başvurulur. Apsorbörü kuşatan kasanın üst yüzeyi ise ya tek veya çift katlı bir camekânla yada saydam veya yarı saydam nitelikli plastik bir örtüyle kaplanır (Şekil :2). Bu amaçla çift katlı bir camekândan yararlanılması ve katlar arasında bir emme yada vakum basıncı oluşturulması halinde apsorbörden bu camekâna doğru KONVEKSYON veya DEVİNİM yoluyla oluşan ısı kayıplarının büyük ölçüde azaltılabilmesi olanağı elde edilebilir. Bu gibi durumlarda düzlemsel yapılı vakum basınçlı kollektörlerden yararlanılması söz konusu olur. Düzlemsel yapılı çatı tipi bir güneş kollektörünün çatıdan bağımsız olarak gerçeklenebilmesi mümkün olabildiği gibi tıpkı çatı niteliğinde bir yapı bileşeni olarak tasarlanabilmesi de olanaklıdır. Yapı bileşeni niteliğini taşımayan çatı tipi bağımsız özellikli güneş panelleri ayaklar aracılığı ile çatı üzerine bağlanırken yapı bileşeni niteliğini taşıyan çatı tipi güneş kollektörlerinin çatıyla bütünleşik olarak gerçeklenmesi söz konusudur (Şekil: 3). Şekil 3/c de tanıtıldığı gibi düzlemsel yapılı prizmatik biçimli güneş kollektörlerinin çatı yerine teraslar üzerine yerleştirilebilmesi de mümkündür. Güneş kollektörleriyle dış ortam ve yapı bileşenleri arasında ısı alışverişi yapılmasından kaçınılması olanağı bulunamaz. Bu alışveriş genellikle güneş kollektörü için hemen hemen daima yitikler şeklinde oluşur. Şekil 2 de tanıtılan prensip şemasında açıklanmış olduğu gibi apsorbörden ve saydam örtüden dış ortama doğru hem bir 13

taraftan radyasyon veya ışınım yoluyla ve hem de diğer taraftan özellikle rüzgarın etkisiyle konveksyon veya devinim yoluyla ısı kayıpları oluşmaktadır. Ayrıca ısı yalıtım katmanının varlığına rağmen apsorbörden çatıya doğru bu kez de kondüksyon veya değinim yoluyla ısı yitiklerinin oluşması gündemdedir. Güneş kollektörünün yanal yüzeyleriyle alt yüzeyi ne denli etkin biçimde yalıtılırsa bu kondüksyon veya değinim yitiklerinin de o denli azaltılabilmesi olanağı elde edilir. bazı coğrafik yörelerde kavurucu yaz sıcaklarında ısı taşıyıcı sıvı çevriminin sıcaklığı 100 ( 0 C) düzeyine kadar bile çıkabilir. Böyle durumlarda radyasyon ve konveksyon kayıplarında da artış gözlenir. Isı yitiklerinin azaltılması amacıyla çift camekânlı düzlemsel yapılı güneş kollektörlerinde uygulanan vakum tekniği vakum borulu silindirik yapılı kollektörlerde çok daha ilginç nitelikli bir uygulanma alanı bulur. Bunun nedeni vakum borulu güneş kollektörlerinde apsorplayıcı yüzeyler içlerinde vakum basıncı oluşturulan cam borulara yerleştirilir. Apsorbör tarafından kazanılan ısıtma gücünün ısıtma tesisatına aktarılması işlemi ya DOLAYSIZ biçimde yada HEAT PIPE adıyla bilinen sistemler aracılığı ile DOLAYLI biçimde gerçeklenir. Dolaysız ısı aktarımlı güneş kollektörlerinde sıvı çevrimi apsorbör içinde dolaşım yaptığı halde dolaylı ısı aktarımlı güneş kollektörlerinde HEAT PIPE adıyla bilinen ISITMA BORULU donatım sisteminden yararlanılır. Dolaylı ısı aktarımlı ısıtma borulu güneş kollektörlerinde apsorbör tarafından üretilen ısıtma gücü genellikle bir soğutucu akışkandan istifade edilmek suretiyle ilkin kollektörün üst ucuna konuşlandırılan bir ISI EŞANJÖRÜ ne aktarılır. Bu aktarımın gerçeklenmesi için apsorbör tarafından güneş enerjisi kazanılması yeterlidir. Gerçekten de kazanılan ışınım enerjisi ısı enerjisi biçimine dönüştürüldüğü zaman bu enerji soğutucu akışkana iletilmekte, ısınma olayının etkisiyle buharlaşan soğutucu akışkan yukarılara doğru tırmanarak ısı eşanjörüne kadar ulaşmaktadır. Isı taşıyıcı sıvı çevriminin bu eşanjör içinde dolaşım yapması soğutucu akışkanın bu kez ısı yitirerek yoğuşmasına neden olmakta, sıvı soğutucu akışkan doğal yolla yani güneş kollektörünün eğimli olmasından yararlanıp kendi ağırlığının etkisiyle oluşan düşme yoluyla tekrar aşağıya doğru inerek yeniden apsorböre dönmektedir. Bu tip sistemlerde ısı eşanjörü içinde dolaşım yapan SIVI ÇEVRİMİ sıcaklığının 150 ( 0 C) düzeyine kadar erişmesi hatta bu düzeyi aşması bile mümkün olabilmektedir. HEAT PIPE adıyla anılan ISITMA BORULU güneş kollektörlerinin en büyük avantajlarından birisi de işte budur. 14

Şekil : 2 Güneş kollektörlerinin yüzme havuzlarının ısıtılması amacıyla uygulanması halinde apsorbör ortalama sıcaklığının 35 ( 0 C) sınırından öte artırılması çoğu zaman gerekmez. Zira bu düzeyde bir sıcaklık derecesi gerek açık ve gerekse kapalı tip yüzme havuzlarında su sıcaklığının t = 4 ( 0 C) = 4 (K) kadar artırılabilmesi olanağına elverebilir ki bu da çoğu durumlarda yeterli olur. Hatta salt bu nedenle apsorbörlerin ısıl yalıtım katmanları aracılığı ile ısı yitiklerine karşı korunması uygulamasından vazgeçildiği bile olmaktadır. Apsorbör oluşturulması amacıyla öngörülen boru sistemlerinde en çok PP sembolüyle anılan sentetik nitelikli POLİPROPİLEN malzemesiyle EPDM sembolüyle anılan ELASTOMER esaslı bir sentetik ürün olan ETİLEN, PROBİLEN ve DİEN TERPOLİMER malzemesinden yararlanıldığı gözlenmektedir. Bu sonuncu malzeme gerçekte son derecede uzun ömürlü olan TERMOPLASTİK nitelikli özel kaliteli bir SENTETİK KAUÇUK tan başka şey değildir. Nitekim POLİPROPİLEN borulu apsorbörlerin ömürleri 20 küsur yıl dolayında bulunduğu halde EPDM borulu apsorbörler yaklaşıklıkla 30 yıl süreyle dayanıklılık özelliklerini koruyabilmektedirler. 15

Şekil : 3 Ancak her iki ürünün de ortak bir sakıncası vardır. O da içleri suyla dolu olduğu zaman don etkisine uğramaları halinde apsorbörlerin yapısal nitelikli bozulma belirtileri göstermeleri tehlikesidir. Bundan dolayı yapımcılar kış başlamadan önce yada daha iyisi don tehlikesi beklentisi içinde bulunulduğu zaman bu apsorbörlerin içinde dolaşım yapan çevrim suyunun boşaltılmasını önermektedir. Şekil : 4 de EPDM borulu kelebek kanatlı bir apsorbörde dolaşıma tabi tutulan su çevrimine ait prensip şeması tanıtılmıştır. Yüzey alanlarının 1000 (m 2 ) düzeyinde bulunmasından ötürü bu tip güneş kollektörleri HOLLANDA da özellikle YÜZME HAVUZLARI nın ısıtılması amacıyla kullanılmaktadır. Isı depolama yeteneğiyle donatılmış olan silindirik yapılı ısı akümülasyonlu güneş panellerinde hem bir taraftan sıcak su üretiminin gerçeklenmesi ve hem de diğer taraftan üretilen sıcak suyun depolanması söz konusudur. Bu amaçla Şekil: 5 de tanıtıldığı gibi güneş radyasyonu ışınlarının tutulmasını sağlamakla görevli olan silindirik yapılı borusal biçimli apsorbörün iç hacmi aynı zamanda SICAK SU DEPOSU olarak kullanılmaktadır. 16

Güneş radyasyonu ışınlarının tutulmasını sağlamak göreviyle yükümlü olmakla birlikte iç hacmi SICAK SU DEPOSU işlevini de yapan silindirik yapılı apsorbör aygıtı güneş radyasyonu ışınlarını geçirmeyen OPAK nitelikli bir ısı yalıtım katmanı üzerine oturtulmuştur. Ayrıca darbe etkisine karşı dayanıklı olan hafif donatılı cam örtüyle kapatılan üst yüzeyin hemen altında saydam nitelikli bir ısı yalıtım katmanının öngörüldüğü ve böylece bu niteliğinden ötürü güneş radyasyonu ışınlarının apsorböre ulaşmasını engellemeyen bu katman aracılığı ile güneş kollektöründen dış ortama doğru oluşan ısı kayıplarının azaltılmaya çalışıldığı görülmektedir. Silindirik yapılı apsorbörün hemen altında bulunan opak nitelikli ısı yalıtım katmanının üst yüzeyi REFLEKTÖR adıyla anılan bir yansıtıcıyla donatılmış olduğu için apsorböre yalnızca dolaysız güneş ışınları değil bu reflektöre çarpıp yansıyan dağılı güneş ışınları da ulaşmaktadır. 4. GÜNEŞ KOLLEKTÖRLERİNE İLİŞKİN VERİMLİLİK ÖLÇÜTLERİ Düzlemsel yapılı prizmatik biçimli ve vakum borulu güneş kollektörleriyle özellikle yüzme havuzlarının ısıtılması amacıyla kullanılan sentetik borulu kelebek kanatlı güneş panellerinin ısıtma verimleri yerel nitelikli iklimsel koşullara bağlı olarak en fazla %80 oranına kadar erişebilmektedir. Ortalama verim oranı genellikle %40 ila %55 düzeyindedir. Bir güneş kollektörü tarafından tutulan güneş radyasyonu yada güneş ışınımının ısı enerjisi biçimine dönüştürülmesi işlemi birçok faktörün ortaklaşa etkisi altında gerçeklenir. Örneğin RADYASYON veya IŞINIM ve KONDÜKSYON veya DEĞİNİM yoluyla yitirilen ısı miktarları ne denli fazla olursa güneş kollektörünün ısıtma verimi de o denli azalır. Radyasyon veya ışınım yoluyla yitirilen ısı miktarlarının olabildiğince alt düzeye indirilebilmesi için güneş paneline ilişkin APSORPSYON KATSAYISI nın mümkün mertebe yüksek olması zorunluğu vardır. Sözgelimi apsorbör üzerine etkiyen kısa dalga uzunluklu güneş ışınları söz konusu olduğu zaman 0 ilâ 1 aralığı içinde değişen boyutsuz bir büyüklük olarak tanımlanan bu katsayı α = 0,95 düzeyinde bulunmalıdır. Tam tersine apsorbör tarafından yansıtıldığı bilinen uzun dalga uzunluklu güneş ışınları söz konusu olduğu zaman güneş paneliyle ilgili YAYINIM KATSAYISI olabildiğince düşük olmalı, keza 0 ilâ 1 aralığı içinde değişen boyutsuz bir büyüklük olarak tanımlanan bu katsayı örneğin є = 0,1 sınırını aşmamalıdır. Nihayet güneş kollektörü üst yüzeyinin kapatılması amacıyla kullanılan camsal veya sentetiksel nitelikli örtüye ait τ ISI GEÇİRGENLİK KATSAYISI nın mümkün mertebe yüksek olmasına gerek vardır. 17

Şekil : 4 18

Şekil : 5 Şekil : 6 19

Boyutsuz bir büyüklük olarak tanımlanan ve 0 ilâ 1 aralığı içinde değişim gösteren bu katsayı ne denli artırılabilirse YANSIMA yoluyla oluşan ısı kayıplarının o denli azaltılabilmesi olanağı elde edilir. kaliteli bir güneş kollektöründe τ katsayısı için 0,95 değerinin benimsenebilmesi mümkündür. Bir güneş kollektörüne ait ISITMA VERİMİ, tanımı uyarınca, Apborbör tarafından kazanılan yararlı ısı enerjisi ŋ = -------------------------------------------------------------- Apsorbör üzerine etkiyen toplam güneş enerjisi ŋ = Q yar / Q gün oranıyla belirlidir. Apsorbör tarafından kazanılan yararlı ısı enerjisi bu aygıt tarafından tutulan güneş enerjisiyle kaybedilen toplam ısı enerjisinin farkına eşit olduğu için, Q yar = α x τ x Q gün - Q t İlişkisinden yararlanıldığı zaman ISITMA VERİMİ nin, Q yar α x τ x Q gün - Q t Q t ŋ = ---------- = -------------------------- = α x τ - ------- Q gün Q gün Q gün formülünün yazılması mümkün olur. Q yar Sembolü (kcal/m 2.saat) veya (W/m 2 ) birimleri cinsinden (m 2 ) yüzey alanı başına apsorbör tarafından kazanılan yararlı ısı enerjisini; Q gün Sembolü (kcal/m 2.saat) veya (W/m 2 ) birimleri cinsinden (m 2 ) yüzey alanı başına apsorbör üzerine etkiyen toplam güneş enerjisini; α Sembolü (boyutsuz) bir büyüklük olarak apsorböre ilişkin APSORPSYON KATSAYISI nı; τ Sembolü keza (boyutsuz) bir büyüklük olarak apsorböre ilişkin YAYINIM KATSAYISI nı; Q t Sembolü (kcal/m 2.saat) veya (W/m 2 ) birimleri cinsinden (m 2 ) yüzey alanı başına apsorbör tarafından kaybedilen toplam ısı enerjisini; k Sembolü (kcal/m 2.saat) veya (W/m 2 ) birimleri cinsinden apsorböre ilişkin TOPLAM ISI İLETİM KATSAYISI nı; t Sembolü ise ( 0C) veya (K) birimleri cinsinden apsorbörle dış ortam arasındaki SICAKLIK FARKI nı göstermektedir. 20