2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş. iken,



Benzer belgeler
KESİN SÜRE VERİLİRKEN GİDERLERİN KALEM KALEM AÇIKLANMASI GEREKTİĞİ

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/27

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2 ALT İŞVEREN MUVAZAA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

Yargıtay 13, Hukuk Dairesinden:

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/115,120

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/53,57

İŞ KAZASINA MARUZ KALAN İŞÇİ ( Maluliyet Oranı %0 Olsa Dahi Kusur Durumu Saptanarak Sonuca Göre Manevi Tazminata Karar Verilebileceği )

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK. /Geç. 3.

İlgili Kanun / Madde 818 S.BK /125 İŞ KAZASI ZAMAN AŞIMININ BAŞLANGICININ MALULİYET ORANIN KESİN OLARAK TESPİT EDİLDİĞİ TARİH OLDUĞU

İlgili Kanun / Madde 6356 S. TSK/41-43

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR NURAN CEYLAN ÖZBUDAK BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/2890)

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /26, 53 T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2015/11497 Karar No. 2015/15217 Tarihi:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/46 HAFTA TATİLİ

İlgili Kanun / Madde 5434 S.ESK/ S. SGK/101

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ 2, 18-21

İlgili Kanun / Madde 854 S. DİşK/1

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /112

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK/120, 324

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2

İlgili Kanun / Madde 6100 S.HMK. /176

(4721 S. K. m. 28) (6100 S. K. m. 30, 50, 55, 114, 124, Geç. m. 3) (1086 S. K. m. 41) (14. HD T. 2012/9222 E. 2012/10360 K.

DAVACI : Nesrin Orhan Şahin vekilleri Av.Serap Yerlikaya ve Av.İlter Yılmaz

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /9

İlgili Kanun / Madde 2821 S. SK/45

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/18-21

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, S. TSK/25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21,25

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/8

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/6 İŞYERİ DEVRİ İŞYERİ DEVRİNİN İŞÇİ ALACAKLARINA ETKİSİ

İlgili Kanun / Madde 6100 S. HMK/120,324

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/18-21

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ 7 İÇİNDEKİLER 9 KISALTMALAR CETVELİ 19 GİRİŞ 23 BİRİNCİ BÖLÜM DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ VE AYRILMASI HAKKINDA GENEL BİLGİLER 1.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İŞ MAHKEMELERİ KANUNU

İlgili Kanun / Madde 506.S.SSK/Ek-47

T.C. DANIŞTAY Yedinci Daire. Anahtar Kelimeler : Katma Değer Vergisi, Müteselsil Sorumluluk, Ek Tahakkuk, İdari İşlemin İcrailiği

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /32,46

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş.K. /47

Prof. Dr. Süha TANRIVER Doç. Dr. Emel HANAĞASI

KIDEM ZAMMI ÜCRETE UYGULANAN AYRI ZAMDIR ÖNCE KIDEM ZAMMI UYGULANIR DAHA SONRA TOPLU SÖZLEŞMEDEKİ NISBİ ZAM UYGULANIR Y A R G I T A Y İ L A M I

HÜKÜM: II. Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 2004/24180 Esas ve 2004/19649 Karar Sayılı ve 22/09/2004 Tarihli Kararı SONUÇ: III. Kararın İncelenmesi 1.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

"Tüketici Aleyhine Başlatılacak İcra Takibinde Parasal Sınır" "Tüketici Aleynine Ba~latllacak icra Takibinde Parasal ~ınırn

DAVA ARKADAŞLIĞI DAVAYA MÜDAHALE

TÜRK YARGI SİSTEMİ YARGITAY Öğr. Gör. Ertan Cem GÜL MYO Hukuk Bölümü Adalet Programı

Dr. Ayşe KÖME AKPULAT İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı İŞ MAHKEMELERİNDE YARGILAMANIN ÖZELLİKLERİ

T.C. İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 10. HUKUK DAİRESİ T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /53,59

Sirküler Rapor /70-1 ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖZEL USULSUZLUK CEZASIYLA İLGİLİ BAŞVURUYA İLİŞKİN KARARI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /18-21

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGSK. /53

T.C. ANKARA 17. İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2011/963 KARAR NO : 2011/1582

Sayı: Ankara, 24 /03/2014 ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/4

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/41. T.C YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2008/923 Karar No. 2008/5603 Tarihi:

T.C İZMİR BÖLGE İDARE MAHKEMESİ ESAS NO : 2012/4000 KARAR NO : 2012/4285 YARGILANMANIN YENİLENMESİNİ İSTEYEN (DAVACI) :

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASA MAHKEMESİ BİRİNCİ BÖLÜM KARAR BARIŞ DERİN BAŞVURUSU. (Başvuru Numarası: 2014/13462)

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ VE GEÇİCİ HUKUKİ KORUMA KARARLARI. DR. ADEM ASLAN Yargıtay 11.HD. Üyesi

Özelde Çalışan Hekimlere Acil Duyuru İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ YARGI TARAFINDAN HUKUKA AYKIRI BULUNAN ÇALIŞMA YASAKLARINI BİR KEZ DAHA DOLAŞIMA SOKTU.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/ S. BK/100

İlgili Kanun / Madde 5510 S. SGK. /88

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK/5, 41

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK. /2

ANAYASA MAHKEMESİ NE BİREYSEL BAŞVURU YOLU AÇILDI

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/ S. İşK/14

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2,18-21

T.C YARGITAY 9.HUKUK DAÝRESÝ Esas No : 2006/1894 Karar No : 2006/20663 Tarihi : KARA ÖZETÝ : NAKÝL HALÝNDE KIDEM TAZMÝNATI

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2

İlgili Kanun / Madde 6762 S. TTK. /4

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/2, 18-21

İDARİ YARGILAMA USULÜ HUKUKU 3-B K. Burak ÖZTÜRK İDARİ YARGIDA KANUN YOLLARI

7035 SAYILI YASA İLE TEMYİZ SÜRELERİ DEĞİŞTİ

ADLİ TATİL BİLMECESİ

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/2

İlgili Kanun / Madde 6356 S. STSK. /5,41

AVUKAT YASİN GİRGİN

1. BÖLÜM HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİRİNCİ KISIM:

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/18-21

HUKUK T.C. YARGITAY 9. HUKUK DAÝRESÝ

YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ T E. 2001/4012 K. 2001/8028 MANEVİ TAZMİNAT - YANSIMA ZARAR

İlgili Kanun / Madde 5521 S. İşMK. /1

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İş. K/41,63

İlgili Kanun / Madde 4857 S.İşK/ S.TebK/12

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İşK/32,57

CEZA MUHAKEMESİNDE KATILAN

T.C. D A N I Ş T A Y Üçüncü Daire Esas No : 2010/5785. Karar No : 2012/3582

Trabzon üçüncü noteri olan davalı ise, süresinde zamanaşımı itirazında bulunmuştur.

İlgili Kanun / Madde 4857 S. İŞK. /8

Transkript:

A- 01/10/2011 yürürlük tarihli 6100 sayılı Hukuk Mahkemeleri Kanunu ndan önce yürürlükte bulunan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu nun 43. maddesinde düzenlenen İHTİYARİ DAVA ARKADAŞLIĞI müessesesi uyarınca ihtiyari dava arkadaşlığının oluşması için, Birden ziyade kimseler aşağıdaki hallerde birlikte dâva ikame edebilecekleri gibi birlikte aleyhlerine de dâva ikame olunabilir: 1- Müddeiler veya müddeialeyhler arasında müddeabih olan hak veya borcun iştirak halinde bulunması veyahut müşterek bir muamele ile hepsinin lehine bir hak taahhüt edilmiş olması veya kendilerinin bu suretle taahhüt altına girmeleri, iken, 2- Dâvanın, her biri hakkında aynı sebepten neşet etmesi. hükmü öngörülmüş Yasa koyucular tarafından usul ekonomisi ve çelişkili kararların önüne geçmek gerekçe gösterilmek suretiyle 1086 sayılı Kanun un 43. maddesinin kapsamı, 6100 sayılı Kanun un 57. maddesi ile genişletilerek ihtiyari dava arkadaşlığı için, Birden çok kişi, aşağıdaki hâllerde birlikte dava açabilecekleri gibi aleyhlerine de birlikte dava açılabilir: a) Davacılar veya davalılar arasında dava konusu olan hak veya borcun, elbirliği ile mülkiyet dışındaki bir sebeple ortak olması. b) Ortak bir işlemle hepsinin yararına bir hak doğmuş olması veya kendilerinin bu şekilde yükümlülük altına girmeleri. c) Davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı veya birbirine benzer olması. hükmü öngörülmüştür. Yukarıda belirtildiği üzere, 6100 sayılı Kanun un 57. maddesinin (c) bendi ile yürürlüğe konan, davaların temelini oluşturan vakıaların ve hukuki sebeplerin aynı VEYA BİRBİRİNE BENZER OLMASI hükmü içerisinde yer alan, VEYA BİRBİRİNE BENZER ibaresi ucu açık bir ibaredir. İhtiyari dava arkadaşlığı için, birbirine benzer vakıa ve hukuki sebebin varlığının yeterli olduğunun kabulü halinde, farklı mahallerde, farklı tarihlerde birbirine benzer şekilde oluşan birden çok iş kazası veya trafik kazalarının mağdurlarının birlikte bir dava dilekçesi ile dava açmaları mümkün olabilecek, hatta Sosyal Güvenlik Kanunu ndan kaynaklanan uyuşmazlıklarla ilgili olarak Türkiye de tüm emekliler ya da çalışanlar bir dava dilekçesiyle dava açabilecektir. 1

Nitekim iş bu davada olduğu gibi Mahkememizin 2013/338 Esas sayılı dava dosyası ile 2013/362 Esas sayılı dava dosyasında, biri 380 adet davacı, diğeri 408 adet davacı hakkında her bir davacının, aynı vakıa ve sebepten kaynaklanmayan, her birinin birbirine benzer bağımsız hizmet akdi ile çalışmasından kaynaklı 10-15 yıllık 7 kalem fark alacaklarının taleplerinin tahsiline ilişkin olarak dava açılmıştır. Yapılan yargılama sonucunda mahkememizce, Dava dilekçesinde, 380 adet davacı adına, her bir davacının 7 kalemden oluşan alacak talebi ile ilgili olarak iş bu alacak davasının açıldığı anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, makul sınırları aşan sayıda birden çok davacının bir dava dilekçesi ile dava açıp açamayacağı hususunda toplanmaktadır. Mahkememiz iki hakimli olup, her iki hakimle birlikte mahkememiz derdest dosya sayısı iş bu karar tarihi itibariyle 1859 dur. Bu sayı içerisinde davacı vekili tarafından açılan 2012/195 Esas sayılı dava dosyasının (114 adet davacıyı içeren) tefriki ile ayrılan 114 adet dava dosyasıda mevcuttur. (2012/195 Esas sayılı dava dosyası mahkememiz Hakimi Sevgi BOYACI tarafından tefrik olunmuştur) Bu durumda mahkememizde her bir hakimin yaklaşık 950 adet derdest dava dosyası mevcuttur. İş bu dava ve mahkememizin 2013/362 Esas sayılı dava, her bir davacı yönünden tefrik edildiğinde, tarafımdaki dosya sayısı iki katına çıkacaktır. Davacı vekilleri tarafından açılan davalarda adı geçen davacılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı mevcut olmayıp, ihtiyari dava arkadaşlığı mevcuttur. HMK nın 57. maddesinde ihtiyari dava arkadaşlarının birlikte dava açabilecekleri öngörülmüş ise de, bunun makul sayıda olması gerekmektedir. İyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak HMK nın 57. maddesinde tanınan HAK, KÖTÜYE KULLANILMAK SURETİYLE, bir dava dilekçesi ile 300-400 kişilik davacıyla ilgili olarak dava açılması hukukun temel ilkeleriyle bağdaştırılamaz. Bu yollarla, Yüce Yargı Mensupları nın iş yükünün ikiye, üçe, hatta daha fazlasına katlanarak çıkartılmaya çalışılmasının da kabulü mümkün değildir. Bu yollarla binlerce dava, 25-30 adet dava dilekçesi üzerinden yürütülmeye çalışılmaktadır. Bunlardan bazıları şöyledir; Ankara 2. İş Mahkemesi 2010/863 Esas sayılı dava dosyasında 187 adet, 2010/864 Esas sayılı dava dosyasında 391 adet, 2012/753 Esas sayılı dava dosyasında 61 adet, 2012/265 Esas sayılı dava dosyasında 65 adet, 2013/363 Esas sayılı dava dosyasında 413 adet, 2013/364 Esas sayılı dava dosyasında 215 adet davacı adına dava açılmış; Ankara 18. İş Mahkemesi 2012/8 Esas sayılı dava dosyasında 20 adet davacı adına dava açılmış; Ankara 15. İş Mahkemesinde 2012/434 Esas sayılı dava dosyasında 43 adet davacı adına dava açılmış, Ankara 11. İş Mahkemesi 2010/871 Esas sayılı dava dosyasında 870 adet, 2013/309 Esas sayılı dava dosyasında 441 adet, 2013/314 Esas sayılı dava dosyasında 216 adet, 2013/342 Esas sayılı dava dosyasında 138 adet davacı adına dava açılmış; Ankara 6. İş Mahkemesinde 2010/917 Esas sayılı dava 2

dosyasında 414 adet, 2010/918 Esas sayılı dava dosyasında 228 adet, 2012/100 Esas sayılı dava dosyasında 542 adet, 2013/466 Esas sayılı dava dosyasında 156 adet davacı adına dava açılmış; yine Ankara 17. İş Mahkemesinde 2010/801 Esas sayılı dava dosyasında 657 adet, 2010/802 Esas sayılı dava dosyasında 354 adet davacı adına dava açılmıştır. Belirtilen mahkemeler örnekleme yoluyla verilmiş olup, bu mahkemelerin dışındaki diğer mahkemelerde de aynı avukatlar tarafından bu yolla binlerce dava açılmıştır. Yukarıda belirtildiği üzere, hukukun temel prensiplerine, iyiniyet ve dürüstlük kurallarına aykırı olarak yüzlerce hatta binlerce davacıya ait olmak üzere tek dava dilekçesi ile dava açılmasının hukuken kabulü mümkün değildir. Öte yandan iş yükü bir hayli ağır olan Yüce Yargı Mensuplarının ve kalem personelinin bu yollarla iş yükünün daha da arttırılmasına cevaz vermek mümkün değildir. Bu nedenlerle, davacı vekiline, aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan 380 adet davacının bir dava dilekçesi ile dava açması usul ve yasaya aykırı olup, müzekkerenin tebliğ tarihinden itibaren bir haftalık süre içerisinde bir adet davacı belirtilmek suretiyle dava dilekçesinin düzeltilmesi gerektiğinin, aksi halde davanın açılmamış sayılacağına dair ihtaratlı müzekkere tebliğ edilmiş, tebliğ tarihinden itibaren bir haftalık süre içerisinde davacı vekilinin dava dilekçesini düzeltmediği anlaşılmakla, aşağıda belirtilen şekilde karar verildi. şeklinde gerekçe gösterilmek suretiyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Mahkememizce tesis edilen karar, Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/15676 Esas, 2013/15329. Karar Sayılı ilamı ile, Somut olayda, dosya içeriğine göre; davacılar vekili aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmayan 380 davacı adına toplu iş sözleşmesinden kaynaklanan bir kısım alacakların hüküm altına alınması için tek dilekçe ile dava açmıştır. Mahkemece, davacılar vekiline tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde bir davacı ismi belirtilerek dava dilekçesinin düzeltilmesi gerektiği, aksi takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verileceği açıklamasını içeren tebligat yapılmış; dilekçenin tek davacıya hasredilmemesi üzerine davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. İhtiyari dava arkadaşlığı, davaların daha çabuk ve en az giderle sonuçlanması, çelişkili hükümler verilmesinin önlenmesi bakımından usul ekonomisine uygundur. Ancak çok sayıda ihtiyari dava arkadaşının birlikte dava açması yargılamanın sağlıklı şekilde yürütülmesini, araştırma ve incelemenin yetersizliğine sebebiyet verebileceği durumunda araştırma ve incelemenin sağlıklı yürütülmesi bakımından davaların tefrikine (ayrılmasına) karar verilebilir ise de, müşterek dava dilekçesinin tek davacıya hasredilmemesi gerekçesi ile davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi mümkün değildir. Mahkemece yukarıda belirtilen yasal düzenleme ve ilkeler dikkate alınmadan ilamda yazılı şekilde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir. şeklinde gerekçe gösterilmek suretiyle bozulmuştur. Yine birbirinden bağımsız hizmet sözleşmesine dayalı olarak çalışan 64 davacıyla ilgili olarak, mahkememizin 2014/584 Esas sayılı dava dosyasında ek dava 3

açılmıştır. 64 davacıyla ilgili her bir asıl dava, farklı mahkemelere aittir. Ek davada, asıl davaların sonucu beklenmektedir. Yukarıda belirtildiği üzere, 6100 sayılı Kanun un 57. maddesinin (c) bendinde yer alan VEYA BİRBİRİNE BENZER ibaresi ucu açık bir ibaredir. İYİ NİYET ve DÜRÜSTLÜK KURALLARINA AYKIRI olarak kullanılmaya müsait haldedir. 6100 sayılı Kanun un 57. maddesine ilişkin KANUN GEREKÇESİNDE çelişkili kararların önüne geçilmesi ve usul ekonomisi dikkate alınarak belirtilen ibarenin yürürlüğe konulduğu belirtilmekte ise de, bu husus yerinde değildir. Mahkemelerce verilen çelişkili kararların bu şekilde önüne geçilmesi düşünülemez. Çelişkili kararların önüne geçmek Yargıtay İçtihat Birleştirme Kararları oluşturmak, yeterli kanuni düzenlemeler getirmek ve yargı mensuplarının bilgisini artırmakla mümkündür. Usul ekonomisi açısından ise, Ankara Adliyesi Hukuk Mahkemelerinde benzer vakıa ve sebeplerle ilgili olarak 50 ve daha altındaki sayıda davacıyla ilgili olarak açılan seri davalar, tevzii bürosunca aynı mahkemeye düşürülmektedir. Bu şekilde usul ekonomisi sağlanmaya çalışılmaktadır. Benzer vakıa ve sebeplerle ilgili olarak 50 adeti aşan davacı ile ilgili olarak açılan davalar ise, dosyaların birden çok mahkemeye dağılmasını önleyerek, az çaba sarfetmek maksadıyla Avukatlarca, tek dava dilekçesi ile dava açma yoluna gidilmesi ve buna 57. madde ile izin verilmiş olması ağır iş yükü altında öz veriyle çalışan YARGI MENSUPLARININ ve KALEM PERSONELİNİN HAKLARININ İHLALİ niteliğindedir. Öte yandan birden çok davacı ile ilgili olarak açılan dava dosyasında delillerinin toplanması, tanıklarının dinlenmesi, bilirkişi raporlarının denetlenmesi vs. hususları dikkate alındığında, kararın isabetli olarak verilmesi ve davanın kısa sürede sonuçlanması da mümkün değildir. Bu şekilde davacıların haklarının zaman aşımına uğraması da mümkündür. Hal böyle olunca 57. madde ile davacı asillerin hakları da ihlal edilmiş olacaktır. Öte yandan, Yüce Yargıtay ın dahi yanlış karar verebildiği, akabinde yanlış kararından döndüğü bir gerçektir. Bu nedenle benzer vakıa ve sebep nedeniyle, birden çok kişi hakkında bir dava dilekçesi ile dava açılıp yanlış karar verilmesi halinde ya tüm davacıların hakkı dava reddedilmek suretiyle yok olacak ya da birden çok davacı yersiz olarak alacağa hak kazanacaktır. Benzer vakıa ve sebeplerle ilgili ne kadar çok dava olur ise vaka ve sebepler farklı mahkeme hakimlerinin bilgileri ve yaklaşımı ile daha çok irdelenecek sonuçta verilecek karar daha isabetli olacaktır. 4

B- Hukuk Muhakemeleri Kanunu nun 233. maddesinin 5 no lu bendinde yer alan hakim de dahil olmak üzere hükmü, Anayasa nın 138., 139. ve 140. maddeleri ile Uluslararası Hukuk normlarına aykırılık teşkil etmektedir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle, A- Davacı asiller, yargı mensupları ile kalem personellerinin Anayasanın 12., 13. ve 14. maddelerinde öngörülen temel hak ve özgürlüklerinin ihlali nedeniyle ayrıca yargı mensupları ile kalem personelenin, Anayasanın 50. maddesinde öngörülen çalışma şartları ve dinlenme haklarının ihlali nedeniyle ve Anayasanın 49. maddesinde öngörülen DEVLET ÇALIŞMA HAYATINI GELİŞTİRMEKLE MÜKELLEF hükmünün ihlali nedeniyle, Anayasaya aykırı olarak düzenlenen 6100 sayılı Kanunun 57. maddesinin (c) bendindeki VEYA BİRBİRİNE BENZER ibaresinin İPTALİ ile kanun maddesinden çıkartılması, B- Anayasa nın 138., 139. ve 140. maddelerine aykırı olarak düzenlenen, HMK nın 233. maddesinin 5 no lu bendindeki hakim de dahil olmak üzere ibaresinin iptali ile kanun maddesinden çıkartılması için gereği saygılarımla arz olunur. 5