SELANİK MEKTUBU (10) BAKİ SARISAKAL



Benzer belgeler
SELANİK SEREZ 1913 BAKİ SARISAKAL

SELANİK MEKTUBU (9) BAKİ SARISAKAL

SELANİK MEKTUBU (5) BAKİ SARISAKAL

SELANİK MEKTUBU (21) BAKİ SARISAKAL

SELANİK MEKTUBU (13) BAKİ SARISAKAL

1914 YILI YUNANİSTAN MÜSLÜMANLARI

DEDEAĞAÇ MEZALİMİ BAKİ SARISAKAL

SELANİK BAŞKONSOLOSUMUZUN KAÇIRILMASI

YUNAN ELLERİNDE ZAVALLI ESİRLERİMİZ

BULGAR ZULMUNA KARŞI KOYAN TÜRK DİKME MEHMET

BALKAN SAVAŞINDA BULGAR ZÜLUM VE VAHŞETİ

RUMELİ DEN GELEN SON MÜBADİL KAFİLESİ

SELANİK MEKTUBU (19) BAKİ SARISAKAL

YANYA MÜSLÜMAN MEZARLIKLARI NASIL YOK EDİLDİ? BAKİ SARISAKAL

SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

MİDİLLİ DE YUNAN İŞGALİ

SAMSUN UN İLK SİNEMA SALONU BODUROĞLU (ZAFER) SİNEMASI

GAZETECİ YAZAR BÜLENT AKKURT BODRUM DA DEFNEDİLDİ

118 YIL ÖNCE SELANİK DE BU HAFTA 30ARALIK 1896 BAKİ SARISAKAL

Göç yani hicret dini bir vazifedir.insanların dinlerini daha iyi yaşamaları,hayatlarını devam ettirebilmeleri için göç bir ihtiyaçtır.

SON BEŞ YIL ŞİDDET VERİLERİ

1 -> :25

118 YIL ÖNCE SELANİK DE BU HAFTA 16 ARALIK 1896 BAKİ SARISAKAL

BULGARİSTAN DAKİ İSLAMLAR

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : Tarih:

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

MÜBADELE SIRASINDA SELANİK MÜSLÜMAN TÜRK KÖYLERİ

Siirt'te Örf ve Adetler

Ege Bölgesi Gülsüm Çolak:

TÜRK- RUM MÜBADELE GİRİŞİMİ (1919)

KÖY İÇME SULARI HAKKINDA KANUN

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

SELANİK TE YAPTIRILAN SON CAMİ HAMİDİYE CAMİSİ (YENİ CAMİ) BAKİ SARI SAKAL

9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 8

1891 MANASTIR SALNAMESİNDE MANASTIR VİLAYETİ

Elveda Rumeli Merhaba Rumeli. İsmail Arslan, Kitap Yayınevi, İstanbul, 2013, 134 Sayfa.

DEVLETİN ZİRVESİ BULUŞTU İVRİNDİDE BAYRAMLAŞMA SEVİNCİ

Zorbalıklarına karşı verilen hapis cezası da paraya çevrilemeyeceği gibi ertelenmeyecek.

İŞKODRA MUHASARASI 3 BAKİ SARISAKAL

Recep in İlk Üç Orucunun Fazileti

Sakarya ili kültür ve turizm bakımından önemli bir potansiyele ve çeşitliliğe sahiptir. İlde Taraklı Evleri gibi

TESALYA (YUNANİSTAN) SAVAŞI PULLARI ( )

ÜLKEMİZDE HUZURU BOZMAK İSTİYORLAR

İSLAM TARİHİ II DR. HALİDE ASLAN

TÜRKİYE DE MAĞDUR ÇOCUKLAR

Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi

OYUNLAR TEORİSİNİN MADEN ARAMALARINA UYGULANMASI

BATI TRAKYA BAĞIMSIZ TÜRK CUMHURİYETİ

Edirne Camileri - Eski Cami. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

Osmanlı, Titanic i böyle görmüştü

Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir.

berekettir Recep Tayyip Erdoğan Gençlik Parkı nda Ramazan Özel Etkinlikleri ve Mahalle İftarları ile

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 4

OSMANLI BELGELERİNDE MİLLÎ MÜCADELE VE MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Şiddetli Geçimsizliğin Çözümü Şiddet Değildir!!

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-4 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER NADİROĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

ÖNSÖZ 3 EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ YAZISI 5 İÇİNDEKİLER 7-12 KANUNLAR VE KAYNAKLAR BİRİNCİ BÖLÜM Genel Bilgiler Dersin adı ve konusu 17

İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ DERSİ

19 GİRİŞ 19 Dört Duvar Arasında 'Sürek Avı'

Gerçek Dýþý Kasa Mevcutlarýnýn Torba Yasa Kapsamýnda Deðerlendirilme Cuma, 11 Mart 2011

İstihbarat raporu açıklandı : İşte Kandil gerçeği

Iğdır Sevdası. yıp olarak acı bir gerçeklik halinde karşımıza dikilmiştir.

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MÜŞRİKLERLE İLİŞKİLER SERİYYE VE GAZVELER

Dr. İsmet Turanlı. Köln

Ö ğ renci Gö zü yle. Van Depremi. Zeynep Kalem Mehmet Faruk Bedir M.Enes Aydoğdu

Mehmet MARANGOZ C.vaiz Yunusemre C. T.Ö. Fatih YILMAZ C.vaiz 50. Yıl C. T.Ö. İsmail GÜVEN Vaiz Koca C. Ö.Ö. 2

CMC, EKIBINI HAKAN SARAN ILE GÜÇLENDIRDI

Bayramın ikinci günü olan 26 Ekim Cuma günü, TAYAD lı Aileler bayramlaşmak için kahvaltıda bir araya geldiler.

SAVAŞ, GÖÇ VE SAĞLIK. 18 Mayıs 2015 İstanbul Şeyhmus GÖKALP

1964 TE TÜRKİYE DEKİ YUNANLILARIN SINIR DIŞI EDİLMELERİ

Suriyeli Mülteci Çocuklar ile Dışavurumcu Sanat


Gerçekten de hanımların giyim kuşamında birinci ölçü tesettür ise, ikincisi de erkek giyimi olmaması, erkek giyimine benzememesidir.

İslamiyet in dirilmesi bizden fidye ister. Cenab-ı Hak:

03 Ocak 2018 Çarşamba 09:24 Bu haber 3530 kez okundu.

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

8. BÖLÜM TÜRK MÜZECİLİĞİ 3. DÖNEM EĞİTİM AMAÇLI KULLANIM İÇİNDİR İBRAHİM TUNÇ SİPAHİ

DEVLET HAVA MEYDANLARI İŞLETMESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ Etiler Ankara : ÖNSÖZ

KURTULUŞ SAVAŞINDA BİR VATANDAŞIMIZIN UÇAK BAĞIŞI

SAYIN BASIN MENSUPLARI;

Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla HİCRİ-2 YAHUDİLERLE İLİŞKİLER KAYNUKAOĞULLARININ MEDİNEDEN ÇIKARTILMASI

(5) Meslek Lisesi (6) İmam Hatip Lisesi (7) Ön lisans (8) Lisans

SELANİK HORTACI CAMİSİ

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

Diyarbakır ve Yüksekova da kayıplarının failleri soruldu

1. Kanalizasyon Altyapı Çalışmalarından Bozulan yolların Onarım ve yenileme çalışmalarının ikmali ( Yaklaşık m2 Kilit Parke çalışması )

SELANİK ESKİ CUMA CAMİSİ

CHP Yalıkavak Temsilciliğinin düzenlediği Kahvaltıda Birlik ve Beraberlik Mesajı

BİR ÖMRÜN HİKÂYESİ. Erkek Öğrenci. Yıl 1881 Ilık rüzgarlar esiyordu Selanik ovalarında ; Dağ başka, sokaklar başka başka ;

SELANİK ÖĞRETİM YILI TÜRK OKULLARI İSTATİSTİĞİ

Aliağa Belediyesi Evlendirme Dairesi Tel : ( 404 ) Dahili Fax :

TERCÜME-İ HALİMDEN BİR HÜLASA.

ISLAM YASASI Kısım Yasal Durum Kamu hukukunun bir kurumu

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

FETHİYE KAYMAKAMLIĞI SOSYAL YADIMLAŞMA VE DAYANIŞMA VAKFI HİZMET STANDARTLARI TABLOSU

Anadolu da Türkler, Mustafa. Buhara Milli Hareketi ve Türk Kurtuluş Savaşı. Tarih Kürsüsü. Prof. Dr. Kemal Arı. Kemal Atatürk ün önderliğinde

Transkript:

SELANİK MEKTUBU (10) BAKİ SARISAKAL

SELANİK MEKTUBU (10) Yunanlılar bütün şiddetiyle icrai mezalim ediyorlar. Zaten geçen mektuplarımın birinde bu babda bir az izahat vermiştim. Bu defa elde ettiğim bazı malumatta, Yunanlıların, Bulgarlara ders verecek kadar ileri gittiklerini göstermektedirler. Ah bu vahşi adamlar Balkanlarda sulh ve sükûnu temin etmek için nasıl bir vesaite müracaat ediyorlar. Bunu Avrupa ya anlatmak lazım. Taki Rumeli nin Türkiye den başka hiçbir devlet tarafından idare edilemeyeceği gayrı kabildir. Bir hakikat şeklinde tezahür etsin. Onun için bu mektubumda bilhassa Yunanlıların takip etmeye başladıkları ve tatbikinde pek büyük bir şiddet gösterdikleri imha politikasının netice-i tabiyesi olarak İslamlara yapılan gayrı kabil mezalimden bahsedeceğim. Avrupa ya kendisini medeni diye tanıştıran bu vahşiler, kadınların kolları altına bomba koymak ve şalvarlarına ateş vermek suretiyle itlaf edecek kadar hissiz canavarlardır. Yunalıların bu mezaliminden Drama havalisinde bulunan dindaşlarımız fevkalade müteessir olmuşlardır. Drama Diğer havalide bulunan İslamların pek büyük işkencelere maruz bulunuyorlarsa da katliam en ziyade Drama havalisinde icrai hüküm etmiştir. Tabi hududun bir tarafında başlayan katliam yavaş yavaş ilerleyerek Rumeli de bulunan bütün İslamlara sirayet edecektir. Yunanlılar mezalime Doksat tarafından başladılar. Doksat biliyorsunuz ki Bulgar- Yunan Muharebesi esnasında yakılan en zengin ve en mamur bir İslam kasabasıdır. Doksat ahalisi daha önce hicret ettikleri harabeden ibaret kalan kasabalarına yeniden avdet etmişlerdi. Fakat bu defa Yunanlıların tecavüzlerine maruz kaldılar. Gerek yerli Rumlar, gerek Yunan Hükümeti nin çete halinde sevk ve idare eylediği askerler evvela köylere sonra kasabaya hücum ettiler. İslamları katlettiler. Kadın ve kızların ırzlarına tecavüz ettiler. Bulgarların gösterdikleri bütün vahşetleri tatbikte Yunalılarda tatbikte katiyen kusur göstermediler. Size katliam yapılan köylerin adarlını sıra ile kaydediyorum. Bu izahat Yunanlıların vahşetlerini izaha fazla lüzum göstermeyecek. Kırlar köyüne iltica eden 40 İslam, köyden kaldırılarak yola çıkarılmış fakat kendilerinden bir daha haber almak mümkün olamamıştır.

Bunlardan başka arabalarla Doksat a nakledilen aile ve çocuklardan dahi bir haber alınamamıştır. Varid olan malumata göre bu zavallılar gece vakti hanelerinde öldürülmüş ve haneleri de yakılmış ve tahrip edilmiştir. Cesetleri yangın enkazı altında kalmıştır. Doyran köyüne iltica eden Doksatlı Hacı Salih in, Hacı Hasan ile oğlu oradan alınarak darp edildikten sonra oğlu katledilmiş ve kendisi Drama hapishanesine nakledilmiş, zavallı adamın hapishanede gördüğü şiddetten kaburga kemikleri kırılmak suretiyle vefat etmiştir. Bunlardan başka Doyran köyünde birçok İslam katledilmiştir. Dizmikli köyüne iltica eden Çolak Hoca oğlu ailesiyle birlikte Doksat a nakledilirken çay deresinde öldürülmüşlerdir. Doksatlı Şaban yedi kafile ile birlikte Doksat ta feci şekilde öldürülmüşlerdir. Kanık köyünde bulunan birçok İslam cesetleri ahali tarafından defnedilmişlerdir. Drama nın Çatalca köyünde iki İslam cesedi bulunmuştur. Rahova köyünde Timur namında bir çocuğun pederi ve amcası, eniştesi ve diğer akrabası katledildikten sonra iki bin lira değerinde bulunan emval ve emlaki de zapt ve müsadere olunmuş ve kendisi Drama ya iltica etmiş ise de Yunan zabıtası tarafından hanesinden alınarak şiddetli suretle dar ve hapis edilmiştir. Kanatlar köyü ahalisinin bu seneki mahsulatı Yunalılar tarafından kamilen yakılmış ve yağma edildiği için mezkur köylüler diğer köylere ilticaya mecbur olmuşlardır. Bunların hali pek şayan merhamettir. Bürün felaketlere rağmen kışlık zahirelerini tedarik için ellerinden geleni yapan, güçlükler içinde çarpışan ve nihayet ihzar edebildikleri zahireyi Yunanlılara kaptıran bu dindaşlarımız şimdi aç ve muhtaç hamiyet bir halde diğer köylerde sürünüyorlar. Bunların nihayette hain Yunan kurşunlarına kurban olmayacakları da şüphelidir. Kırlar Köyünün Araplı Mahallesine iltica eden Şaban Ağa nın aramak maksadıyla hanesine dahil olan yunan şakileri kadınların koltukları altına bomba koymuş, şalvarlarını ateşe vermiştir. Bu vahşet Yunanlıların takip etmekte oldukları imha politikasının en hunharca bir tecellisidir. Yine Şaban Ağa yı rahatsız etmek maksadıyla Karamanlı ya gelen bir takım Rum şakileri İslam kadınlarına darp ve Şaban Ağa nın gelini ile kızını bin türlü işkencelerle haneden alarak hapishaneye götürmüşlerdir. Orada aç susuz bırakmışlardır. Himmetli Mahallesinde gündüz bir İslam hanesine giren birkaç Yunanlı hanede bulunan kadınların ırzlarına tecavüz etmişlerdir. Duraklı köyünden Ortakçı oğlu Mümin Ağa Kırlar Belediye Dairesine celb edilerek şiddetle darp edildikten sonra süngü ile yaralanmıştır. Ceriban köyünde Papasın Damadı Mitho namında biri Yunanlıların tecavüzatına favkalade nazarı müsamaha ile bakmalarından hatta tecavüzü bizzat tercih ve teşvik ettiklerinden cesaret alarak önüne gelen İslam hanesine girmeye ve yanına bir iki jandarma alarak İslam kadın ve kızlarının ırzlarına tecavüze başlamıştır. Urgancı Mahallesinde Kokmuş Hasan Ağa nın hanesine iltica eden birkaç kadın ile kızlarına tecavüz etmek üzere iki Rum şakisi ve iki başıbozuk Rum, gece vakti haneye dahil olmuş ve cebren kadınların ırzlarına geçmişlerdir. Urgancı Mahallesinde Yunan çete reisinin emri üzerine sekiz-on İslam kadını hanelerinden alınarak hapsedilmişler ve iki gün kadar hapishane aç ve susuz bırakılarak işkenceye maruz kalmışlardır. Kavaklı köyüne iltica eden Doksatlı Yusuf Ağa yı ailesi ile birlikte Doksatlı birkaç şaki cebren köyden alarak yola çıkarmış ve Kırlar köyü Kasaplı Mahallesi başında kendisini feci bir şekilde öldürdükten sonra zevcesiyle, kerimesinin de ırzlarına tecavüz eylemişlerdir. Şimşirli köyü Güllü ve Mangallı Mahalleleri İslam ahalisi Ramazan da teravih namazı sırasında hanelerine Yunan askeri tarafından hücum edilmiş ve birçokları şiddetle darp edildiği gibi birçoklarının da hanelerine girilerek, sandıkları kırılmış, paraları gasp ve sirkat olunmuştur.

Bu mezalim böyle birer birer saymakla bitmez. Çünkü gün geçmiyor ki İslamlardan birinin hanesine tecavüz edildiği veyahut dindaşlarımızdan birinin öldürüldüğü haberi gelmesin. Fakat Yunan Hükümeti bu mezalimin kendi tarafından ifa edildiğini saklamak için nasıl bir çareye başvuruyor biliyor musunuz? Mezalim gerçekleştirilen mahallelerde Hükümet derhal İslam ahalisini tevkif ile hapse atmaya başlamıştır. Şimdiye kadar yalnız Doksat ta tevkif edilen İslamların miktarı üç yüze yakındır. Bu suretle gerek hükümet ve gerek asker ve gerekse yerli Rumlar tarafından düçar olan İslamlar artık hissiyat ve emellerini emniyette göremeyerek heyecana düşmüş ve hicrete başlamışlardır. Fakat nereye gidecekler. Yunan zulmünden kaçmak isteyen bu zavallılar nereye iltica edecekler? İşte bu çaresizlik içinde kıvranan Drama ve çevresi İslam ahalisi ümitsiz bir halde yine kendilerine zulüm ve işkence eden Yunan Hükümetine müracaatla bu tecavüzata bir nihayet verilmesini rica etmişler. Denize düşen yılana sarılır atasözüne uygun olan bu hareket ne kadar fecidir. Yunan esareti altında kalan dindaşlarımız bu günkü hali gözler önündedir. Bunu Hükümeti Osmaniye nin, Kahraman ordumuzun intibah ve intizam nazarına arz ediyorum. Çünkü Hükümet ve orduda bu zavallılara yardımcı olmayı düşünmezse Yunanistan da kalan İslamlardan bir kişi bile kalmamsı muhtemeldir. Nitekim Balkanlar Harbinin başından beri sokakları muhacirlerle dolup boşalan Selanik bu defa yine muhacir hücumuna maruz kaldı. Sokaklar zavallı İslamlarla doldu. Yunanistan köylerde öyle bir mezalim icra ediyor ki bu mezalim altında hayatını sürdürmek imkânsızdır. Selanik te İslamlar

Bu muhacirlerin ifadelerine göre Yunanistan Hükümeti silah toplamak bahanesi ile köylere giderek hanelerde arama yapıyor. Fakat ya girdiği haneden bir daha çıkmıyor yahut bütün bir köyde bir-iki silah olduğu takdirde ahaliyi şiddetli şekilde darp ediyor ve işkenceye maruz bırakıyor. Askeri iskân edeceği bahanesiyle köylüleri evlerinden tart ediyor. Muhalefet etmek isteyenleri darp ediyorlar ya da öldürüyorlar. Zavallı İslam köylüleri ise bu şartlar dahilinde yaşayamayacaklarını anlayarak hicrete mecbur kalıyorlar. Hicret eden bu muhacirlerden bazılarının vücutlarında halen yaralar mevcuttur. Yunanlılar harp ederken en vahşiyane bir suretle hareketten kaçınmıyorlar. İşte Vardar Ovasında bulunan İslam köylerinin maruz kaldıkları ahval kısaca bundan ibarettir. Fakat asıl facia bu muhacirinin burada geçirdiği hayattadır. Zavallı İslamlar cami ve mezarlıklarda himaye ve muhafazadan mahrum bir halde yaşıyorlar. Cemaati İslamiye vasıtasıyla vuku bulan şikayetler muhacirinin tazyik ve tehdit edilmemesi için bir sebep teşkil etmekten başka bir fayda temin etmiyor. Yunanistan muhacirini ne Anadolu ya sevk ediyor, ne de iaşeleri için yardımda bulunuyor. Hükümetimizin her vakit talep ettiğim himayesini bu defada talebe mecburiyet hissediyorum. Çünkü Hükümeti İslamiye İstanbul da ihraz ettiği sevkiyatı, Atina da da ihraz etse bile binlerce zavallı Türk ün buradaki sefaleti o muvaffakiyet üzerinde daimi birliği olarak kalacak. Bir mahiyete haizdir. Hükümeti Osmaniye yalnız hiçbir netice vermeden devletlere müracaatla iktifa etmeyerek bir azda fiilen himayeye kalkışmalı. Yunanistan ı tazyik eylemelidir. Bu gün hamdolsun vaziyetimiz buna müsaittir. Allahlarından ve Hükümeti Osmaniye den başka himayeleri olmayan bu zavallılar kime müracaat etsinler. Bu aç ve çıplak kalan binlerce arkadaş ve dindaşımızın feryadına lakayt mı kalacağız? 1 Selanik Kampanyalar Caddesi 1 Tasviri Efkâr 31 Kasım 1913