Özgürce yaşanan bir Türkiye inşa ediyoruz



Benzer belgeler
KÜRESEL GELİŞMELER IŞIĞI ALTINDA TÜRKİYE VE KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ EKONOMİSİ VE SERMAYE PİYASALARI PANELİ

1 OCAK 31 ARALIK 2009 ARASI ODAMIZ FUAR TEŞVİKLERİNİN ANALİZİ

Öncelikle basın toplantımıza hoş geldiniz diyor, sizleri sevgiyle ve saygıyla selamlıyorum.

Devleti Yönetecek Güç Sandıktan Çıkan İradedir

SERMAYE PİYASASI KURULU İKİNCİ BAŞKANI SAYIN DOÇ. DR. TURAN EROL UN. GYODER ZİRVESİ nde YAPTIĞI KONUŞMA METNİ 26 NİSAN 2007 İSTANBUL

AİLE DİNİ REHBERLİK BÜROSU

TÜRKİYE SERMAYE PİYASALARINDA MERKEZİ KARŞI TARAF UYGULAMASI 13 MAYIS 2013 İSTANBUL DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

İşte Eşitlik Platformu tanıtıldı

Hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.

2.000 SOSYOLOG İLE YAPILAN ANKET SONUÇLARINA DAİR DEĞERLENDİRMEMİZ. Anayasa nın 49. Maddesi :

Türk İşaret Dili sistemi oluşturuluyor

Sayın Bakanım, Sayın Rektörlerimiz ve Değerli Katılımcılar,

Firmadaki Mevcut Öğrenme Faaliyetleri 2.2. Aşama

YÜKSEK HIZLI DEMİRYOLU YOLCULUKLARININ ÖZELLİKLERİ

S V L TOPLUM, YEREL YÖNET MLER VE GENÇL K AB ÜYEL YOLUNDA" S V L TOPLUMLA D YALOG TOPLANTISI 4 SONUÇ B LD RGES 11 ARALIK 2010, STANBUL

Emtia Fiyat Hareketlerine Politika Tepkileri Konferansı. Panel Konuşması

I. EIPA Lüksemburg ile İşbirliği Kapsamında 2010 Yılında Gerçekleştirilen Faaliyetler

Parti Program ve Tüzüklerin Feminist Perspektiften Değerlendirilmesi i

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI CANSEN BAŞARAN-SYMES IN "INSTITUT DU BOSPHORE YILLIK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Tasarım ve Planlama Eğitimi Neden Diğer Bilim Alanlarındaki Eğitime Benzemiyor?

CMK 135 inci maddesindeki amir hükme rağmen, Mahkemenizce, sanığın telekomünikasyon yoluyla iletişiminin tespitine karar verildiği görülmüştür.

Sayın Valim, Sayın Rektörlerimiz, Değerli Hocalarımız ve Öğrencilerimiz Ardahan Üniversitesi Değerli öğrenciler, YÖK Kültür Sanat Söyleşileri

Bodrum da hafriyat atıkları geri kazanım tesisi hizmete başladı

REFORM EYLEM GRUBU BİRİNCİ TOPLANTISI BASIN BİLDİRİSİ ANKARA, 8 KASIM 2014

Kadınları Anlamak Erkeklere Düşüyor

Meriç Uluşahin Türkiye Bankalar Birliği Yönetim Kurulu Başkan Vekili. Beşinci İzmir İktisat Kongresi

DEĞERLENDİRME NOTU: Mehmet Buğra AHLATCI Mevlana Kalkınma Ajansı, Araştırma Etüt ve Planlama Birimi Uzmanı, Sosyolog

T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI ANTALYA SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ SAĞLIK YATIRIMLARI

MÜSİAD Kadın Girişimciler Zirvesi. Kapanış Konuşması. 27 Mayıs İş Dünyamızın, STK'ların Değerli Bşk ve Temsilcileri,

Ek 1. Fen Maddelerini Anlama Testi (FEMAT) Sevgili öğrenciler,

İŞ CİNAYETLERİNE KARŞI MÜCADELE GÜNÜ

Yerli kaynak aramalarına ayrılan pay 12 kat arttı

Prof. Dr. Bilal Sambur ile Medya ve Dindarlık Üzerine 08/04/2015

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı Değerlendirme Notu Sayfa1

8. SINIF 4. ÜNİTE İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 1. Din Ve Din Anlayışı Kazanım :Din ve din anlayışı arasındaki farklılığı ayırt eder.

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU HUKUKİ MÜZAKERE TOPLANTILARI PROJE FİŞİ

Büyükşehir Bodrum halkına yeni süreci anlattı

DEMİRYOLUNUN GELİŞTİRİLMESİ İÇİN YENİ YAPILANMA SERBESTLEŞME TÜRKİYE DEMİRYOLU ALTYAPISI VE ARAÇLARI ZİRVESİ EKİM 2013 İSTANBUL TÜRKİYE

İşletme Gelişimi Atölye Soruları

Veri Toplama Yöntemleri. Prof.Dr.Besti Üstün

Araştırma Notu 15/177

Ara rma, Dokuz Eylül Üniversitesi Strateji Geli tirme Daire Ba kanl na ba

YURTDIŞI VATANDAŞLAR DANIŞMA KURULUNUN ÇALIŞMA USUL VE ESASLARI HAKKINDA YÖNETMELİK

KUZEY KIBRIS TÜRK CUMHURİYETİ ZİYARETİ

NİSAN 2013 SAYI:16 ŞEHİRLER ÇOCUKLARIMIZA GÖRE OLSUN

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Şubat 2014, No: 85

BODRUM'A LELEG YOLU YAPILIYOR

KADININ STATÜSÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Tarımda Kadınların Finansmana Erişimi Esra ÇADIR

YAZILI YEREL BASININ ÇEVRE KİRLİLİĞİNE TEPKİSİ

Öğrencilerimiz TED Kayseri Kolejinde Ulusal Sorunları ve Çözümleri Tartıştılar

COP 21 Paris Değerlendirme Toplantısı Herkes elini taşın altına koymalı!

ÇEVRE KORUMA KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı. Filistin ile yatıp, Gazze ile kalkıyoruz.

İSTANBUL ( ). İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA GÖNDERİLMEK ÜZERE ANKARA İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI NA. : TMMOB Şehir Plancıları Odası (İstanbul Şubesi)

Dünya Hububat Pazarında Neredeyiz?

AMASYA ÜNİVERSİTESİ ETİK KURUL YÖNERGESİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

EY Eğitim Takvimi. Eylül - Aralık 2014

Yeni teşvik sisteminin 4 boyutu var

TMMOB HKMO ANKARA ŞUBESİ 11. DÖNEM ÇALIŞMA PROGRAMI

Türkiye İlaç Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı Toplantısı

HÂKİMLER VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU

MUŞ ALPARSLAN ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Başkan Kocadon Muğla basınını Bodrum da ağırladı

Milli Gelir Büyümesinin Perde Arkası

KURUYEMİŞ SEKTÖR RAPORU

ELAZIĞ - TUNCELİ ZİYARETİ

SOSYAL ŞİDDET. Süheyla Nur ERÇİN

SİİRT ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar. Amaç

Amacımız Fark Yaratacak Makine Mühendisleri Yetiştirmek - OAIB Moment Expo

METEOROLOJİ SEMİNERİ

YÖNETMELİK KAFKAS ÜNİVERSİTESİ ARICILIĞI GELİŞTİRME UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

TÇMB BAŞKANI ADNAN ĐĞNEBEKÇĐLĐ KONUŞMA METNĐ

ULUSLARARASI BİLGİ TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU

TİSK GENEL SEKRETERİ BÜLENT PİRLER'İN DÜNYADA VE TÜRKİYE'DE ÇOCUK İŞGÜCÜNE İLİŞKİN GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİDİR

B E Y K E N T Ü N İ V E R S İ T E S İ S O S Y A L B İ L İ M L E R E N S T İ T Ü S Ü İ Ş L E T M E Y Ö N E T İ M İ D O K T O R A P R O G R A M I

alanda yaşam kalitesi yüksek bir dünya kenti yapmaktır.

Gençlik karti kullanilmak suretiyle gerçekleştirilecek olan, gençliğin dolaşimiyla ilgili kismi anlaşma Gençlik geliştirme politikası

GLOBAL YATIRIM HOLDİNG ANONİM ŞİRKETİ İNSAN HAKLARI POLİTİKASI

DÜNYA EKONOMİK FORUMU KÜRESEL CİNSİYET AYRIMI RAPORU, Hazırlayanlar. Ricardo Hausmann, Harvard Üniversitesi

KURUMSAL SOSYAL SORUMLULUK VE ÖNEMİ ÇEVRE VE İŞ SAĞLIĞI GÜVENLİĞİ İLE İLİŞKİSİ. Gürbüz YILMAZ Makina Mühendisi A Sınıfı İş Güvenliği Uzmanı

BALIKESİRLİ SANAYİCİLER 72. TOBB GENEL KURULU İÇİN ANKARA DA Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği 72. Mali Genel Kurulu Türkiye Odalar ve Borsalar

MAKÜ YAZ OKULU YARDIM DOKÜMANI 1. Yaz Okulu Ön Hazırlık İşlemleri (Yaz Dönemi Oidb tarafından aktifleştirildikten sonra) Son aktif ders kodlarının

Okulumuz Bilgisayar Programcılığı Bölümü öğrencilerinden Gizem COŞKUN Çanakkale Şehitlerine adlı şiiri okudu.

Gürcan Banger Enerji Forumu 10 Mart 2007

Bölüm 11. Yönetim Stratejilerinin Uygulanmasında Kullanılan Teknikler İŞLETME BİRLEŞMELERİ. (Mergers)

TEDAŞ Dışında Bir Elektrik Tedarikçisinden Elektrik Almak İçin Hangi Koşullar Gerekmektedir?

Araştırma Notu 11/113

YÖNETMELİK ANKARA ÜNİVERSİTESİ YABANCI DİL EĞİTİM VE ÖĞRETİM YÖNETMELİĞİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

Özel Sektör Gönüllüleri Derneği Meslek Lisesi Koçları Programı. Okul Şirket Buluşması 23 Şubat 2016

SOSYAL-EĞİTİM-BEŞERİ BİLİMLER

Tasarım Raporu. Grup İsmi. Yasemin ÇALIK, Fatih KAÇAK. Kısa Özet

2008 YILI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇESİ ÖN DEĞERLENDİRME NOTU

GÜMRÜK SİRKÜLERİ Tarih: 01/12/2014 Sayı: 2014/107 Ref : 6/107. Konu: MISIR MENŞELİ POLİSTİREN İTHALATINDA DAMPİNG SORUŞTURMASI AÇILMIŞTIR

Kırsal Kalkınmada Yönetişim. Şanlıurfa Örneği Ülker Şener-Evren Aydoğan

ANKARA EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ULUSLARARASI BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU ÜÇÜNCÜ 3 AYLIK RAPOR

MEHMET AKİF ERSOY ÜNİVERSİTESİ STRATEJİK İŞBİRLİĞİ PROJE DANIŞMANLIK EĞİTİM UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ

Küresel Ekonomik İlişkiler Komisyonu - I

Halkla İlişkiler ve Organizasyon

TSPB GENEL KURULU 27 MAYIS 2016 DR. VAHDETTİN ERTAŞ SERMAYE PIYASASI KURULU BAŞKANI KONUŞMA METNİ

GÜNLÜK BÜLTEN 11 Ağustos 2014

Transkript:

Özgürce yaşanan bir Türkiye inşa ediyoruz Kasım 15, 2011-11:24:10 Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İnsanların fikirlerini özgürce ifade edebildiği, özgürce yazabildiği, çizebildiği, söyleyebildiği, özgürce yayın hakkını kullanabildiği bir Türkiye inşa ediyoruz'' dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ''İnsanların fikirlerini özgürce ifade edebildiği, özgürce yazabildiği, çizebildiği, söyleyebildiği, özgürce yayın hakkını kullanabildiği bir Türkiye inşa ediyoruz'' dedi. Başbakan Erdoğan, Hilton Otel'de düzenlenen Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Türkiye Kararları, Sorunlar ve Çözüm Önerileri Konferansı'nda yüksek düzeyli konferansın başarılı geçmesini diledi. Erdoğan, ''Böyle önemli bir konferansı gerçekleştirdikleri için Adalet Bakanlığımıza, değerli Bakanımıza ve ekibine teşekkür ediyorum'' dedi. Konferansa Avrupa Konseyi adına katılan Genel Sekreter ve Genel Müdüre de katkıları için şükranlarını ileten Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Türkiye olarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ni 1954 yılında imzalamış, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin yargı yetkisini de 1990 yılında kabul etmiştik. 2004 yılında, hükümet olarak çok daha önemli bir adım attık ve temel insan haklarıyla ilgili uluslararası anlaşmaların, ulusal kanunlardan üstünlüğünü kabul ettik. Burada şu hususu özellikle ifade etmek durumundayım: İnsan hakları evrensel bir nitelik taşır. Temel insan hakları, farklı coğrafyalarda farklı nitelik arz etmez. Yoksullar için farklı, zenginler için farklı insan haklarından söz edilemez. İnsan, her yerde insandır ve her yerde, her coğrafyada, her şartta, gerek diğer insanlardan, gerek kurumlardan aynı saygın ve eşit muameleyi hak etmektedir.

Avrupa Konseyini ve Avrupa Birliğini dünya genelinde öne çıkaran da esasen, ekonomik ve siyasi birlikteliğin ötesinde, insan hakları konusundaki evrensel tutumudur. Biz, Avrupa felsefesini, temel hak ve özgürlüklere saygı; bunun yanında birçok kültürlülük, bir ortak yaşam felsefesi olarak görüyoruz.'' Çeteler ve bürokratik oligarşi Türkiye'nin, başta Avrupa Konseyi olmak üzere Avrupa kurumlarıyla ve Avrupa Birliği ile ilişkisinin de ekonomik ve siyasi hedeflerin öncesinde, böyle bir medeniyet tasavvuruna olan inancından kaynaklandığını anlatan Erdoğan, şöyle devam etti: ''Bizim medeniyet tasavvurumuzda ve kadim kültürümüzde, insan kutsal bir varlık olarak değerlendirilmiş, insan hayatı, yani can, her şeyin, ama her şeyin üzerinde bir değer olarak görülmüştür. Tarih içinde farklı ve yanlış uygulamalar olduğunu biliyoruz. Ama bu yanlışlıklar, medeniyetimizin özüne zarar verememiş, bir sevgi medeniyeti oluşturma yönündeki umutlarımızı asla zedeleyememiştir. Avrupa'nın temel hak ve özgürlüklerde ortaya koyduğu değerler manzumesi, hiç tereddütsüz söylüyorum, bizim kendi medeniyetimizin de özüdür ve ulaşmak istediğimiz bir idealdir. Bu seviyeye ulaşmanın kolay olmadığını biliyoruz. İnsan hak ve hürriyetleri konusunda reform yapmanın, ileri standartları oluşturmanın kolay bir iş olmadığını, kararlılık ve güçlü bir irade istediğini, aynı zamanda zorlu bir süreç gerektirdiğini biz yaşayarak öğrendik. Bakınız, son 9 yılda, AK Parti hükümetleri olarak, insan hakları ve hürriyetleri noktasında gerçekten tarihi adımlar attık. Gerek insan haklarını, gerek hukuk sistemini Avrupa standartlarına, yani ileri ve evrensel düzeye ulaştırmak için çok yoğun bir mücadele verdik, vermeye de devam ediyoruz. Süreç kolay olmadı, attığımız her adımda engellerle karşılaştık. Kimi zaman çeteler önümüze engel çıkarmak istedi, kimi zaman bürokratik oligarşiyle mücadele ettik; ama en çok da statükoyla mücadele ederek bugünlere ulaştık. Şunu gönül rahatlığı içinde söylemek durumundayım: Türkiye, 9 yıl öncesine göre, gerek temel hak ve hürriyetler noktasında, gerekse de hukuk devleti anlayışında çok daha iyi bir yerdedir, çok daha ileri standartlara sahiptir.'' ''9 yılda alınan mesafe'' Gerçekleştirdikleri reformların tamamını burada sayabilmesinin mümkün olmadığını dile getiren Başbakan Erdoğan, ''Ancak, insanların fikirlerini özgürce ifade edebildiği, özgürce yazabildiği, çizebildiği, söyleyebildiği, özgürce yayın hakkını kullanabildiği bir Türkiye inşa ediyoruz'' dedi. Erdoğan, şöyle konuştu:

''Farklı dil ve lehçelerin özgürce konuşulabilmesinden, farklı inanç gruplarının özgürce faaliyet göstermesine kadar her alanda önemli reformlar gerçekleştirdik. İdeal seviyeye henüz ulaştığımız iddiasında değiliz. Daha katetmemiz gereken uzun bir mesafe olduğunu biliyoruz. Ancak karşılaştığımız engeller dikkate alınırsa, 9 yılda aldığımız mesafenin az olmadığı görülecektir. Avrupa Birliği nasıl ideale ulaşma ve yüksek seviyeyi koruma noktasında bir duyarlılık içinde olmak zorundaysa, Türkiye de değişen şartlar ve ihtiyaçlar çerçevesinde kendisini devamlı yenileyerek ileri hedeflere doğru yol almak durumunda. Demokratikleşme de hak ve özgürlükleri geliştirme de nihayete erecek süreçler değildir. Dün ileri dediğimiz standartlar bugün yetersiz kalabiliyor. Her zaman daha iyiyi ve daha ileriyi kovalamak durumundayız. AK Parti iktidarı olarak bizim temel felsefemiz 'insanı yaşat ki, devlet yaşasın' anlayışına dayanmaktadır. Bu çerçevede insanı merkeze yerleştirerek, insana hizmeti devletin de siyasetin de temel gayesi olarak görüyoruz. Artık devlet öncelikli değil, insan öncelikli bir anlayış ülkemizde hakimdir. Bu zorlu ve uzun yolculukta kararlılıkla reformlara ve demokratik dönüşüme devam ediyoruz.'' Başbakan Erdoğan, Hilton Otel'de düzenlenen ''Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye Kararları, Sorunlar ve Çözüm Önerileri'' konferansında, Avrupa'nın, insan hak ve hürriyetlerinde mevcut seviyeye ulaşması, uzun bir süreç ve acı tecrübelerin ardından gerçekleştiğini belirtti. Erdoğan, ''Birinci ve İkinci Dünya savaşlarında milyonlarca insan hayatını kaybetti, onlarca şehir yerle bir oldu, sınırlar defalarca değişti. Elbette aynı yollardan geçmek, aynı acı tecrübeleri yaşamak gerekmiyor'' dedi. ''Ancak, hukuk sistemi ve insan hakları konusunda Türkiye değerlendirilirken, başta terör unsuru olmak üzere, geçmişin tortularının dikkate alınmadığını burada üzülerek ifade etmek durumundayım'' diyen Erdoğan, şöyle konuştu: ''Ben, Türkiye'nin kendine has şartları var demiyorum. Anayasa ve yasalar konusunda enkaz devraldık da demiyorum. Mazeret üretmek niyetinde asla değilim. Ama dikkat ediniz, Türkiye'nin karşısında, güvenlik güçlerine acımasızca saldıran, sivilleri hedef alan, çocuklara dahi kasteden, hatta en son, hamile bir kadını öldürerek, doğmamış bebeğini katleden bir terör örgütü var. Daha birkaç hafta önce, kanlı terör örgütü, bir canlı bombayla sokak ortasında patlatarak, bir anneyi 3 çocuğunun gözleri önünde katletti. Siyasi partilerimiz, maalesef terörle mücadeleye destek olmak yerine, teröre destek vermek ya da iki taraflı aşırı milliyetçi politikaları körüklemek gibi tercihlerin içine girdi. Bir terörist bomba tehdidiyle feribot kaçırıyor, onlarca insanın yaşamını tehdit ediyor. Bu terörist operasyonla etkisiz hale getirildikten sonra bir siyasi parti, çıkıyor teröristi kahraman ilan ediyor.

gerçeğini, demokratik siyaset yapan herkesin temel bir değer olarak kabul etmesi gerekiyor. Bugün terör, demokratik gelişimin önünde en büyük engellerden biridir. Böyle bir teröristin cenaze merasimine böyle bir siyasi partinin mensupları katılırsa, herhalde bunun üzerinde farklı farklı defalarca düşünmemiz gerekir. Terör örgütünün eylemleri gelişim süreçlerini sabote eden bir etki yapmaktadır. Teröre göz yuman, teşvik eden veya destek veren anlayış ise evrensel değerlerin ve insani hasletlerin altını oymaktadır.'' Terörle mücadele ''Terörle mücadelede, uluslararası boyutta yalnız bırakılmamız da ortaya bir nevi samimiyet testi koyarak kimi ülkelerin inandırıcılıklarını ortadan kaldırıyor, öne çıkarılan değerleri anlamsızlaştırıyor'' diyen Başbakan ERdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Avrupalı dostlarımıza, Avrupalı liderlere defalarca belgeleriyle ispat etmemize rağmen, ne yazık ki halen teröre göz yumuluyor, terör örgütünün yayın organlarına, terör örgütünün finansal kaynaklarına müsamaha gösteriliyor. Belgeleri önlerine koyduğumuzda, Avrupalı liderler, 'ülkelerinde demokrasi olduğunu, özgürlük olduğunu, dolayısıyla bu faaliyetleri engellemelerinin mümkün olmadığını' söylüyorlar. Allah aşkına soruyorum: Hangi demokrasi 4 yaşındaki bir çocuğun anne babasının gözleri önünde katledilmesine göz yumar? Hangi demokraside, bir araba içinde 4 masum kadının yüzlerce mermiyle öldürülmesi vardır? Anne karnındaki bebeği öldürmek, hangi özgürlük anlayışıyla bağdaşır? Sokak ortasında üzerindeki bombayı patlatan, 3 çocuğunun gözleri önünde bir anneyi, bir sivili öldüren terör örgütüne karşı, demokrasi ve özgürlük kavramları mazeret üretebilir mi? Tekrar ediyorum: Terörü, bürokratik oligarşiyi, statükoyu, siyasi yapıyı, uluslararası çifte standardı biz asla ve asla bir mazeret olarak görmüyoruz. Tam tersine, demokrasi ve hukukun, terörün panzehiri olduğuna inanıyor; terör örgütüne inat, terörden beslenen siyasi oluşumlara inat, demokrasiyi ve hukuku en güçlü şekilde savunuyor, standartlarını yükseltiyoruz. Nitekim, son dönemde, güvenlik-özgürlük dengesi, terörün çok ciddi biçimde taban kaybetmesini sağladı.'' Kazanımlar Terörle mücadele ederken, hiç kimseye zarar gelmemesi, hiçbir sivilin mağdur olmaması için azami bir hassasiyet gösterdiklerini, bunun da kazanımlarını somut olarak gördüklerinin dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti: ''Şu anda, terörün faaliyet gösterdiği bölgelerde, şimdiye kadar hiç olmadığı ölçüde, teröre ve terör örgütüne karşı tepki gösteriliyor. Nitekim, 9 yıl önce terör örgütü, Türkiye'de özgürlüklerin olmadığını, hakların verilmediğini, yatırımlarda, hizmetlerde ayrımcılık yapıldığını iddia ediyordu. Geçmişte bunları istismar eden terör örgütü, şu anda demokratikleşmenin önünü kesmek, yatırımları engellemek, huzur ve istikrarı bozmak için yoğun çaba sarf ediyor. Bugün artık, terör örgütü, farklı sesleri susturmak, farklı düşünenleri ortadan kaldırmak, farklılığı yok etmek için tahrik edici eylemler içine giriyor. Yani silahla, bombayla kendine göre yasalar tanzim ediyor ve devlete paralel devlet oluştururken bakıyorsunuz, yasama organını, yargı organını da yine kendisi oluşturuyor. İşte KCK yapılanması denilen olay da budur.

Biz, hiç geri adım atmadan reformlarımızı sürdüreceğiz. Demokraside, insan haklarında, hukukta, Türkiye'yi evrensel normlara ulaştırma hedefinden asla taviz vermeyeceğiz. Demokratikleşme ve insan hakları konusunda ortaya çıkan sorunların üstesinden, dışarıdan herhangi bir uyarıya gerek kalmaksızın, kendi irademizle geldiğimizi, vicdan ve izan sahibi herkes kabul ediyor. Yine bu süreçte, hukuk sistemimizi, hem insan kaynağı ve maddi altyapı, hem de mevzuat bakımından geliştirip yeniledik. Bugün artık yepyeni bir Türkiye var. Artık ülkemizde, insan hakları konusundaki hassasiyetlerin, Avrupa ülkelerinden daha geri olduğunu hiç kimse söyleyemez.'' Başbakan Erdoğan, Hilton Otel'de düzenlenen ''Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Türkiye Kararları, Sorunlar ve Çözüm Önerileri'' konferansında, Türkiye'deki insan hakları konusunda her vatandaşın başvurabileceği, etkin sonuçlar alabileceği, etkin mekanizmalar olduğunu memnuniyetle ifade edebileceğini söyledi. Başbakan ERdoğan, ''Yargı sistemimiz, her türlü dış etkiden azade şekilde, tamamen bağımsız olarak işliyor'' dedi. İnsan hakları ihlalleri konusundaki uygulamalarda belirleyici olan, mevcut mevzuatın fiili uygulamasını şekillendiren mahkeme kararları olduğuna işaret eden Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu: ''Son dönemde, kararlarda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarının dikkate alınması noktasında da önemli mesafe kat edildi. Bu çerçevede üzerinde önemle durduğumuz bir diğer konu da, Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolunun açılmış olmasıdır. Bilindiği gibi Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru süreci, 2012 yılından itibaren başlıyor. Geçtiğimiz yıl yapılan referandumda büyük bir çoğunlukla kabul edilen bu düzenleme, insan hakları ihlallerinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gidilmesine gerek kalmaksızın, iç hukuk yoluyla çözümü yolunu açacaktır. Adalet Bakanlığımızın hukukun geliştirilmesi ve insan haklarına ilişkin yasal altyapının daha ileri düzeylere ulaştırılması için yürüttüğü çalışmaları güçlü bir şekilde destekliyoruz ve desteklemeye devam edeceğiz. Açıkçası, hak ihlalleri ve özgürlükler noktasında hiçbir mazereti kabul etmiyoruz. Aksaklıkları aşarak, reformları kararlılıkla yaparak, evrensel standartları Türkiye'de de uygulayarak, başta bölgemiz olmak üzere dünya genelinde farklı bir model oluşturacağımıza yürekten inanıyoruz.'' Küresel ekonomik kriz Türkiye'nin, son küresel ekonomik krizde, farklı olduğunu, güçlü olduğunu çok net olarak ortaya koyduğunu belirten Erdoğan, Avrupa'da derin ve yaygınlaşan bir kriz yaşanırken, Türkiye'nin istikrarlı şekilde büyümeye devam etiğini söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti:

''Ekonomide gerçekleştirdiğimiz yapısal reformlar, Türkiye'nin Avrupa'da çok farklı bir konumda olduğunu, yere sağlam bastığını ve krizden de en az hasarla sıyrıldığını gösterdi. İnanıyorum ki, Türkiye, yakın bir zamanda demokrasi ve insan hakları noktasında da Avrupa'da çok farklı, çok ideal bir konuma ulaşacaktır. Bu hedefe ulaşmak için de gerçekten samimi, kararlı bir mücadele veriyoruz. Ben bir kez daha, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Türkiye kararları konusunda düzenlenen bu yüksek düzeyli konferansın başarılı ve verimli geçmesini diliyorum.'' Erdoğan, başta Adalet Bakanlığı ve Avrupa Konseyi olmak üzere, konferansın tertip edilmesinde emeği geçenlere, katkı sağlayanlara, ülke ve milleti adına şükranlarını ifade ederek sözlerini tamamladı.