SAHADA HIZLI BAŞLANGIÇ

Benzer belgeler

HAYRABOLU TİCARET BORSASI 2014 YILI FAALİYET RAPORU


ADANA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ UYGULAMA ÖRNEĞİ. Çeşme/ İZMİR,2015

NİSAN AYI BÜLTENİ 3. Tarım ve Hayvancılık Fuarı göz doldurdu

TÜRKİYE HALK SAĞLIĞI KURUMUNUN BİYOSİDAL ÜRÜN UYGULAYICILARINDAN BEKLENTİLERİ. Kimyager: Sevda YÜKSEL

Genel Müdürümüz Sayın İsmail GÜNEŞ Isparta ve Burdur da Toplu Temel Atma ve Açılış Merasimine İştirak Etti

BEŞPARMAK DAĞLARI ŞENLENDİ

Torba Cafe Plaj hizmete açıldı

ACIBADEM BODRUM A ONKOLOJİ MERKEZİ AÇTI

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

GÜMÜŞHANE MİZE SON 15 YILDA 9,1 MİLYAR TL LİK YATIRIM VE DESTEK SAĞLADIK. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı

HAVRAN BELEDİYE BAŞKANLIĞI 2016 YILI ARALIK AYI FAALİYET RAPORU

T.C. GEBZE BELEDİYESİ VETERİNER İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV TANIMLARI. Karar Tarihi: 07/03/2008 Karar No: 84 Sayfa No: 1/7 BİRİNCİ BÖLÜM AMAÇ:

HALE OZANSOY RESİM SERGİSİ DEFNE SANAT GALERİSİNDE AÇILDI

BALIKESİR de. Yatırım Yapmak İçin 101 Neden

Düzce Üniversitesi Ziraat ve Doğa Bilimleri Fakültesi tarafından düzenlenen Düzce Fındık Çalıştayı İstiklal Konferans Salonu nda gerçekleştirildi

Gümüşhane Kelkit ilçesinde Doğu Keredeniz 1. Organik Tarım Kongresi başladı.

2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı.

MOLEKÜLER BİYOLOJİ VE GENETİKÇİ (MOLEKÜLER BİYOLOG)

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

Karaman Ticaret ve Sanayi Odası. Ocak Ayı Bülteni

Detay Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti

JEOMORFOLOG TANIM. Günümüzdeki yer şekillerinden elde edilen verilere dayanarak, geçmişteki yer şekillerinin gelecekteki durumunu açıklayan kişidir.

MUĞLA GAZETECİLER CEMİYETİNDE GÖREV GENÇLERİN

Dalgıçlar Gümüşlük te denizi temizledi

UZUNKÖPRÜ TİCARET VE SANAYİ ODASI E-BÜLTEN

BALIKESİR TABİP ODASI AĞUSTOS 2016 ÇALIŞMA RAPORU

PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ

DETAY Fuarcılık Organizasyon ve Tanıtım Hizmetleri Ltd. Şti

Dünya nüfusunun hızla artması sonucu ortaya çıkan dünyanın artan besin ihtiyacını karşılamak ve birim alandan daha fazla ürün almak amacı ile

Ö:1/ /02/2015. Küçüksu Mah.Tekçam Cad.Söğütlü İş Mrk.No:4/7 ALTINOLUK TEL:

Asra bedel yatırım, Kandıra Barajı

OCAK 14-ŞUBAT 14-MART 14 AYI İÇERİĞİDİR. ÜNYE TİCARET BORSASI e-dergi Sayfa 1

BiLECiK KIRSALDA TASARIM ETKiNLiĞi KURŞUNLU KÖYÜ

2017 ŞUBAT AYI E-BÜLTENİ

Bolu 6 Adet Tesisin Açılış ve Temel Atma Merasimi 20 Temmuz 2014, Pazar 19:00

MOLEKÜLER BİYOLOJİ VE GENETİKÇİ (MOLEKÜLER BİYOLOG)

Başbakan Yıldırım, İstanbul-Bursa-İzmir Otoyolu Gemlik-Bursa Kesimi Açılış Töreni nde konuştu

ÖSYM. Diğer sayfaya geçiniz KPSS / GYGK-CS

İzmir 13 Mayıs Saat 14:30 Çeşme Karareis Barajı Temel Atma Merasimi

GIDALARDA ATIKLARIN AZALTILMASI VE GERİ KAZANIMI

UZUNKÖPRÜ TİCARET VE SANAYİ ODASI E-BÜLTEN

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı

8ÇEVRE TANZİMİ ve AĞAÇLANDIRMA ÇALIŞMALARI

5. SINIF SOSYAL BİLGİLER BÖLGEMİZİ TANIYALIM TESTİ. 1- VADİ: Akarsuların yataklarını derinleştirerek oluşturdukları uzun yarıklardır.

COĞRAFİ YAPISI VE İKLİMİ:

Eşsiz Bodrum Tanıtım TIR ı Zonguldak ta

AĞUSTOS 2014 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Afyonkarahisar Chamber E- BÜLTEN of Commerce and Industry

Bodrum Deniz Dibi Temizlik

YÖNETİM KURULU BAŞKAN YARDIMCISI MEHMET S. ESKİCİ GÖREVİNDEN AYRILDI. ÜYELERİMİZİ İLGİLENDİREN MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLEİNİN DUYURULARI YAPILDI

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

DÜZCE NİN ÇEVRE SORUNLARI VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ÇALIŞTAYI 4 ARALIK 2012 I. OTURUM OTURUM BAŞKANI: PROF. DR. SÜLEYMAN AKBULUT

GIDA ve KONTROL GENEL MÜDÜRLÜĞÜ. Dursun KODAZ Gıda Mühendisi Gıda İşletmeleri ve Kodeks Daire Başkanlığı

hüseyin akdeniz tarafından yazıldı Çarşamba, 02 Şubat :27 - Son Güncelleme Cumartesi, 05 Şubat :13

SU ÜRÜNLERİ MÜHENDİSİ

Alanın Gelişimi ile İlgili Kriterler

DİDİM DENİZCİLERİ KALKINDIRMA DERNEĞİ

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

BELEDİYE HİZMETLERİNDE ÇÖZÜM ORTAĞINIZ

Muhteşem Bir Tabiat Harikası SULTAN SAZLIĞI MİLLİ PARKI

Yenilenen Geçici Hayvan Bakım Merkezi açıldı

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

Muğla Gelişiyor Muğla Değişiyor. Sevgi, Hoşgörü, Güler Yüzle Hizmet...

ORDU SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI

- SOSYAL GÜVENLİK KURUMU NUN SAĞLIK ALANINDA ÜSTLENDİĞİ ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER BULUNMAKTADIR

Kelaynakların Hazin Öyküsü

ACIBADEM BODRUM HASTANESİ

5. KARİYER GÜNLERİ GERÇEKLEŞTİ

Mesleki eğitim tanıtım ve işbirliği protokolü

KIYI VE PLAJ TEMİZLİK HİZMETİ SAHİL VE KIYI TEMİZLİK EKİPLERİMİZ

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI TEMMUZAYI FAALİYET RAPORU

İkinci tarım fuarı açıldı

Başbakan Yıldırım, Türkiye genelinde 40 İlçeye Doğalgaz Dağıtım Töreni nde konuştu

ANADOLU ÜNİVERSİTESİ DENEY HAYVANLARI ARAŞTIRMA VE UYGULAMA BİRİMİ YÖNERGESİ BİRİNCİ BÖLÜM. Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

BAKA BULUŞMALARI -I-

Cuma İzmir Basın Gündemi

MOBİLYA ÜRETİMİNİ YERİNDE GÖRDÜLER


ARAŞTIRMA ÖZET SONUÇLARI 27 Şubat 2 Mart 2014 KONYA TOHUM 2014 KONYA HAYVANCILIK 2014

TEDAŞ İl Müdürlüğü konferans salonunda yapılan toplantıya, AK Parti Ordu Milletvekilleri Eyüp Fatsa, Enver Yılmaz, İl Genel Meclisi

Bakanımız, Çocuk Bakım Kuruluşları Öz Değerlendirme Toplantısında

YİSAD Üyelerinden Çanakkale Şehitliği ne ziyaret Ağustos 2012 / Demir Çelik Store

KONU: Çöp Atık. EYLEM ve ETKİNLİKLER EKİM AYI. Eko-okul Timi oluşturuldu. Eko-okul komitesi oluşturuldu Eko-okul Panosu oluşturuldu

Opportunities For Demographic Change


ORHANGAZİ TİCARET VE SANAYİ ODASI E-BÜLTEN

BAŞKAN ÇİĞDEM DEMİRALP : ANKARA YA SÖZ VERDİK, BODRUM BELEDİYESİ Nİ ALACAĞIZ

GÜNEY EGE BÖLGE PLANI

Şerif Kocadon için mevlit

TÜRKİYE EKONOMİSİ. Prof.Dr. İlkay Dellal Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü. Ankara

PAZARTESİ İZMİR GÜNDEMİ. -Sağlık, Kültür ve Spor Daire Başkanlığı - Basın Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü

TÜRKİYE DE DENİZ STRATEJİSİ ÇERÇEVE DİREKTİFİ KONUSUNDA KAPASİTE GELİŞTİRME PROJESİ ( )

ORGANLARI 5 KİŞİYE HAYAT VERDİ

Uluslararası İpek Yolu'nun Yükselişi ve Türk Dünyası Bilgi Şöleni Gerçekleştirildi

FİDAN YETİŞTİRME TEKNİKERİ

BODRUM DA SAĞLIK ÇALIŞANLARI GREVDE

BÖLGESEL TİCARET TOPLANTISI İZMİR

Transkript:

LİSİNİA da farkındalık için ahşap heykellere maske urdur a Merkez Karakent Köyü ndeki Lisinia Doğa Proje Alanı, urdur Gölü kenarındaki tarlalarda ekili lavantaların açmasıyla birlikte ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Koronavirüs hastalığı dolayısıyla Lisinia Doğa Proje Alanı nda tedbirler alınırken ziyaretçilerin tedbirlere uyması konusunda alana uyarı levhaları asıldı. Lisinia Doğa Proje Alanı nda Öztürk Sarıca nın yardımcılığını yapan Özgül Özçelik, koronavirüs hastalığının yayılmasının önüne geçmek ve maske takma nın önemine dikkat çekmek için alanda bulunan ahşap heykellerin ağızlarına maske takarak farkındalık oluşturdu. 4 DE Vali Ali Arslantaş ilk programını merkeze bağlı Aziziye Köyü ne gerçekleştirdi. 18 Haziran da ilimize gelerek iş başı yapan urdur un yeni Valisi Ali Arslantaş, 26 Haziran 2020 Cuma günü Aziziye Göleti ndeki sazan balığı bırakma etkinliğine katıldı. Köye kurulan Pazar Yeri esnafları ve Camii bahçesindeki vatandaşlarla selamlaşan Vali Arslantaş, Aziziye köylüleri ile yakından ilgilendi. 5 TE TEKE YÖRESİ NİN MERKEZİ URDUR DA Fotoğraf: Mesut MADAN www.burduryenigun.com Sayı: 20080 YIL: 66 Fiyatı: 25 kuruş SAHADA HIZLI AŞLANGIÇ "Cennetten ödünç aldığımız bir coğrafya..." Yeşilova da vatandaşlarla diyalogları geziye damgasını vurdu TURİZM İnsuyu Mağarası na ziyaretçi akını sürüyor 9 Haziran 2020 Valiler kararnamesi ile Erzincan Valisiyken urdur Valiliği görevine atanan, 18 Haziran 2020 tarihinde de ilimize gelerek iş başı yapan Vali Ali Arslantaş saha çalışmalarına hızlı başladı. 26 HaziranCuma günü Aziziye Köyüne giden Vali Arslantaş, hafta sonu mesaisini (27 Haziran 2020 Cumartesi) Yeşilova ilçe ziyaretine ayırdı. Yeşilova İlçesine ziyarette bulunan Vali Ali Arslantaş, Kaymakamlıkta aldığı brifingin 4 DE Lavanta bahçelerine yoğ n ilgi İNTİHAR ŞÜPHESİ! 7 DE 4 DE ardından Salda Gölü çevresinde yerinde incelemede bulundu. urdur Valiliği nden Vali Arslantaş ın Yeşilova gezisi hakkında şu açıklama yapıldı: Vali Ali Arslantaş, eşsiz doğal Salda Gölü hareketlendi Fotoğraf: Mesut MADAN Türkiye'nin Maldivleri olarak bilinen, suyunun temizliği ve turkuaz rengiyle her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlayan urdur'un Yeşilova ilçesindeki Salda Gölü, normalleşme süreciyle birlikte eski cıvıl cıvıl günlerine döndü... Fotoğraflar: valilik basın güzelliği ile yeşil ile mavinin iç içe olduğu Salda Gölü ile ünlü Yeşilova İlçesine ziyarette bulundu. Göreve başlayışının ardından ilk İlçe ziyaretini Yeşilova ya gerçekleştiren Vali Arslantaş, Kaymakam Abdulhamit Karaca dan İlçe hakkında kapsamlı brifing aldı. 8 DE Geçen yıl yaz döneminde yaklaşık 1,5 milyon yerli ve yabancı turisti ağırlayan Salda Gölü, 1 Haziran'da normalleşme sürecinin başlaması ve ziyaret yasağının kalkmasıyla eski günlerine döndü. 8 DE urdur Akyaka da Şalvarlı, yazmalı pompacı urdur da, akaryakıt istasyonunda satış elemanı olarak çalışan Sema atı (39), altındaki şalvar ve başındaki yazmasıyla müşterilerin ilgisini çekiyor. urdur- Fethiye yolunda, Akyaka köyü yakınlarındaki istasyonda akaryakıt satış elemanı olarak çalışan, 2 çocuk annesi Sema atı, mesai saatlerinde altında şalvarı, başında yazması ile çalışıyor. % 60 Corona indirimi AHSEM Sağlık Koleji Kurucu Müdürü Hasibe Özyürek Kızılkaya içinde bulunduğumuz süreçte sağlık çalışanlarının 5 TE Hasibe ÖZYÜREK KIZILKAYA önemine değinerek, bu sektörde yer almak isteyen öğrencilere destek olmak amacıyla urdur AHSEM MTAL de etti. eğitim ücretlerinde % 60 indirim uygulayacaklarını ifade 7 DE urhan Cahit KARAKURT urdur Gölü nü kurtaracak olan da yaşatacak olan da bizleriz 2 DE www.burduryenigun.com www.facebook.com/burduryenigun @burduryenigungazetesi @burduryenigun

Sayfa / 2 ÇEVRE URDUR GÖLÜ urdur Gölü panoramik görüntü urdur Gölü nü kurtaracak olan da yaşatacak olan da bizleriz Ekosistemi Koruma ve urdur Gölüne Hayat Verelim Derneği, geçtiğimiz günlerde AK Parti urdur Milletvekili ayram Özçelik in urdur Gölü ile ilgili yapmış olduğu açıklamalarla dikkatlerin yeniden urdur Gölü ne yönelmesinin ardından dernek olarak yapılması gerekenler ile ilgili düşüncelerini urdur Kamuoyu ile paylaştı. Dernek Yönetim Kurulu aşkanı urhan Cahit Karakurt un yayınladığı açıklamada kendi pencerelerinden yapılması gerekenler maddeler halinde sıralandı. Değerli urdur Kamuoyu na; Sayın Milletvekilimiz ayram Özçelik in geçen hafta yaptığı urdur Gölü ile ilgili açıklamasını büyük bir takdirle karşıladık. Açıklamasında yer verdiği bilgileri ilgi ile okuduk aynı zamanda tümüne önem verdiğimiz düşüncelerini yer yer haklı bulduk. Doğaldır ki katılmadığımız bölümleri olmasına rağmen kendisinin ir urdur Gölü sevdalısı olduğuna inandığımız için yaptığı açıklamanın bir bütün olarak yapıcı ve olumlu olduğuna inancımız tamdır. iliyoruz ki urdur Gölü hepimizin ve gölü kurtaracak olan da, yaşatacak olan da bizleriz. u slogandan yola çıkarak göl için atılacak her olumlu adıma destek olmak ve konacak her taşa emek vermek bizim için görevdir. Sayın Milletvekilimiz açık yüreklilikle kendisinin de mensubu olduğu siyasi iktidarın hatalarını da, yaptığı açıklama ile dile getirmiş oldu. u nedenle de kendisini bir kez daha kutluyoruz. 17 yıllık iktidarları süresince önceki iktidarlar tarafından da göz ardı edilen; göletlerin su tutması, su savurganı tarım ürünlerinin ekimi ile dikiminin yapılması ve göl etrafındaki sondaj miktarının gün be gün artması ile kontrol altına alınamaması (kayıtlı ve kayıt dışı toplam 10.000 bine yakın sondaj) gölümüzün zaten kuraklık sebebiyle yaşadığı sıkıntılı sürecini daha da hızlandırmıştır. Kendisinin de özellikle belirttiği gibi 1970 den 2020 ye uzanan süreçte göl 20 mt lik kot kaybına bununla beraber yüzey alanında da yaklaşık 50 km2 lik bir alan kaybına uğramıştır. u 2 önemli veri urdur Gölünün can çekişmekte olduğunun en önemli göstergeleridir. 2014 Yılında Derneğimizin Ulıslararası ve Ulusal alanda başlattığı kampanya ile önemi bir kez daha gündeme gelen urdur Göl havzasında siyasi düşüncelerden arınmış olarak söz verildiği halde 3 önemli konunun halen çözümlenemediğini görüyoruz. u konular ; i- Sayın Cumhurbaşkanımızın urdur halkına verdiği söz bu konulardan en önemlisidir. urdur gölüne Eldere kaynağının suyundan takviye getirme işlemi hemen başlatılmalıdır. ii- urdur Şehir içme suyunun sağlandığı alan olan Çine Ovasında yapılaşma ve tarım alanlarında insan sağlığını tehdit eden tarım ilaçlarının kullanımına hiçbir şekilde izin verilmemelidir. urdur şehir insanı şu anda Türkiye ölçeğinin kat be kat üstünde nitratlı su kullanmaktadır ki, bu durum insan sağlığını tehdit etmektedir. Mücavir alan sınırları içinde ilaçlı tarım, hayvancılık, seracılık yapanlara devlet eliyle alternatif geçim kaynakları yaratılarak, içme suyu rezervlerine tarım ilaçları, gübre, hayvan dışkısı ve diğer zararlı kimyasalların karışması önlenmelidir. iii- Şehir içme suyu için daha sağlıklı kaynak çalışmaları hızlandırılmalı, aynı zaman da elediye eliyle yapımı devam eden atık su arıtma tesisinin bitirilmesi elbirliği ile çabuklaştırılmalıdır. Gölün neden bu hale geldiği bu güne kadar o kadar çok tartışıldı ki artık aynı cümleleri kurmanın faydasız ZAYİ İl Göç İdaresi nden almış olduğum Kimlik Kartımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisi hükümsüzdür. Abdurrahman EL İSA aba Adı: Allawi ZAYİ İl Göç İdaresi nden almış olduğum Kimlik Kartımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisi hükümsüzdür. Ahmad OSTANI aba Adı: Yassın olduğunu düşünüyor ve bugünden sonra yapılması gerekenler üzerinde elbirliği ile güçlerimizi birleştirmemiz gerektiğini düşünüyoruz. URDURLULAR İÇİN URDUR GÖLÜ SORUNU SİYASET ÜSTÜ İR KONUDUR VE SİYASİ İHTİ- RASLARA KURAN EDİLEMEZ. Önerilerimizİ önem derecelerine göre sıralamamız gerekirse; 1- ugünden sonra yapmamız gereken doğanın bizlere değil bizim doğaya ayak uydurmamızdır. izim doğaya ayak uydurmamız için ; i- Yağmuru yönetmeyi ii- Rüzgarı Yönetmeyi iii- uharlaşmayı kontrol etmeyi öğrenmeli ve öğrendiklerimizi de bölgemizde uygulamalıyız. 2- Gölün küçülmesine bugünden sonra çevresinde yaşayan insanlar olarak nasıl uyum sağlayacağız ve gölü bu yaşama nasıl entegre edeceğiz? Tartışılması gereken asıl konu budur. 3- urdur Gölü ekosistem bölgesinin yönetiminin tek elden yapılası gerektiğine inanıyoruz. Hali hazırda Göl iki ilin sınırları içinde kalmakta, bu durum İl Valiliklerinin ve ilgili devlet kurumlarının göle farklı bakışı nedeniyle farklı uygulamalara yol açmaktadır. ir an önce göl urdur Valiliğinin yönetimine verilerek bu iki başlılık ortadan kaldırılmalıdır. 4- Sadece urdur Gölünün kendisi ve çevresi değil tüm havzasının bir yönetim koordinasyonu altında birleştirilmesi gerekmektedir. u nedenle urdur Gölü ve çevresi için en kısa sürede urdur Gölü HAVZA Yönetim Planı oluşturulmalı ve yürürlülüğe konmalıdır. 5- urdur Valiliği- elediye aşkanlığı MAKÜ Rektörlüğü ile ilgili kurumların bir araya gelmesiyle MAKÜ çatısı altında kurulacak urdur Gölü Enstitüsü eli ile Göl havzasındaki her bilgiyi arşivleyecek, her tür materyali envanterinde kayıt altına alacak, havzanın rehabilitasyonu ile ilgili kapsamlı çalışmalara ağırlık verecek, bu çalışmalar eli ile halkın gölden daha fazla yararlanmasına olanak tanıyacak politikalar üretecek, ilgili kurumların bu politikaları yürürlüğe koymasını izleyecek MERKEZİ İR ENSTİTÜ YE ACİLEN İHTİYAÇ VARDIR. 6- Kamuoyunda yaygın kanı urdur gölünün çekildiği alanlarda herhangi bir rehabilitasyona izin verilmediğidir. u yaygın kanı bizce doğru değildir. izler bağlayıcı uluslararası anlaşmamız olan Ramsar Sulak Alanlar Sözleşmesinde de, ulusal alanda en önemli mevzuatımız olan Sulak Alanların Korunması Yönetmeliğinde de urdur Gölü ve benzeri göllerin korumasını sağlamak için yapılacak her olumlu çalışmaya izin verileceğini bilmekte ve düşünmekteyiz. urdur Gölünün Hassas Koruma ölgelerinde su tutucu ve ekolojik sistemi yeniden canlandırıcı tarımsal ürün ekimi ile dikimi yapılmasına kurulacak Enstitü eli ile biran önce başlanmalıdır. 7- Göl hafzasında hala tam olarak sayımı bitirilememiş olan sondaj sayının tam olarak tespitinin yapılması ve belirlenecek istasyon sondajlar yolu ile su kullanımının sınırlandırılması hemen yürürlülüğe konulmalıdır. 8- Göl ekosistemi içinde yer alan kırsal yerleşim bölgelerinde büyükbaş hayvancılık faaliyetlerine hemen son verilmeli, küçükbaş hayvancılık faaliyetleri devlet kurumlarının vereceği teşviklerle hızlandırılmalıdır. 9-2019-2023 urdur Gölü Sulak Alan Revize Yönetim Planı nda belirlenen hedeflere ulaşılabilmesi amacıyla gerekli düzenlemelerin acilen yapılmaya başlanılması gerekmektedir. u düzenlemelerin içinde bulunan ZAYİ İl Göç İdaresi nden almış olduğum Kimlik Kartımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisi hükümsüzdür. Abbas ANOUSHEH aba Adı: Ali i- İleri biyolojik arıtma devreye girinceye kadar kentsel AAT deşarj sularını yapay sulak alan arıtımından geçirildikten sonra göle vermek ii- Tampon bölge sınırları içinde ahır gübrelerinin vahşi depolanmasını önlemek iii- Göl çevresinde otlatma faaliyetlerini düzenlemek iv- Özellikle şeker plajı ve kuş gözlem kulesi arasında kalan göl kıyı alanına her türlü motorlu kara taşıtı girişini önlemek için gerekli tedbirleri almak öncelikli olmalıdır. 10- Havza kapsamında ki tüm yerleşim bölgelerinde fosfor içeren temizlik maddelerinin kullanımı hemen yasaklanmalıdır. Fosfor atık sular vasıtasıyla göl suyuna karışmakta akabinde göl sularının çekilmesi sonrası toprağa ve rüzgarlar eli ile tekrar şehre ve şehir insanlarına nüfuz etmektedir. u durum yıllar geçtikçe ciddiyetini arttırmakta ve özellikle urdur şehir merkezinde yaşayanların sağlığını çok ciddi biçimde tehdit etmektedir. 11- Özellikle Söğüt Dağlarının mermer ve madencilik işletmelerine açılması kesinlikle yasaklanmalı ve bu konuda il valiliklerinin farklı politikalar izlenmesi merkezi hükümet tarafından yasaklanmalıdır. Değerli urdur Kamuoyu Yukarıda yer verdiğimiz önerilerimizin hayata geçirilmesi urdur Gölünün bulunduğu konumunu korumasını sağlamak içindir. iliyoruz ki bu havzada yaşayan her birey urdur gölünü seviyor ve gözlerinin önünde erimesini istemiyor. Elbirliği ile bu zor günleri atlatacağız ve urdur gölünün bizden sonraki nesillerin hayatında da önemli olmasını sağlayacağız. Saygılarımızla Süreli Yerel Yayın Kurucular: Osman ŞAN Muharrem TUNCEL Kuruluş Tarihi: 1.09.1954 Yıl: 66 Sahibi: Hüsniye TUNCEL Sorumlu Yazı İşleri Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni: Kürşat TUNCEL Sayfa Sekreteri ve İnternet Editörü: Şadiye ÜNAL Sayfa Sekreteri Ali SARAÇAYDIN Muhabirler: E. Selcan TUNCEL M. Fatih AŞCI askı: Özer ÖZGÜN urhan Cahit KARAKURT - Sayı: 20080 İdare Yeri: Konak Mah. Oğuz Sok. No: 23/A - URDUR Tel: 232 64 59 Fax: 233 38 93 E-mail: yenigungazete@ttmail.com Dizgi-askı: Yeni Gün Tesisleri Konak Mah. Oğuz Sok. No: 23/A URDUR Fiyatı: 25 Kuruş Abone Tarifesi: 1 Yıllık: 300 TL - Altı Aylık: 150 TL. İlan Tarifesi: Resmi İlanların Tek Sütun Santimi: 15 TL. Özel İlanlar Pazarlığa Tabidir İlanlardan Sorumluluk Kabul Edilmez Gazetemiz, asın Ahlak Kurallarına Uyar Dağıtım: urdur Turkuvaz aşbayii

Sayfa / 3 YENİ YAZI DİZİSİ URDUR ve YÖRESİNDE GÖRÜLEN SALGIN / ULAŞICI HASTALIKLAR (9. bölüm) urdur'da bataklık olmamasına rağmen yaz aylarında sıtma hastalığının çok fazla olduğu, 1946 yılında kurulan Sıtma Mücadele Tabibliği'nin bu azılı mikrobun kökünü kurutmak için çalıştığı, sıtma hastalığına yakalanan kişilere iğne yapılarak atabrin verildiği, evlerin D.D.T. ile ilaçlama yapıldığı bilgisine yer verilmiştir. Ayrıca sıtmaya karşı verilen savaş sonucunda 1945 yılında urdur Merkez'de 375, Tefenni ilçesinde 7722, ucak ilçesinde 636, Yeşilova ilçesinde 673 toplamda 9406 sıtma hastasının iyileştiğine dair istatistikî bilgisi paylaşılmıştır. (39) urdur Milletvekili Dr. Şerif Korkut, urdur Gazetesi'nin 7 Eylül 1948 tarihli 141. sayısında yayımlanan "Horzum ve Yamadı Köyü" başlıklı yazısında, seçim bölgelerine yapmış olduğu gezilerdeki sıtma ile yapılan mücadeleye dair gözlemlerini anlatmıştır: (40) "u yıl gezilerimi imkân nisbetinde daha çok köylerde yaparak seçmenlerimle temaslarım daha çok genişlemiş bulunmakta ve ihtiyaçlar daha yakından tetkikle aydınlıkla gözüme çarpmaktadır. u suretle dertleri dinleme sırasında meslekî hususiyetimden beni seçen bu aziz yurt çocuklarına faydalı olmağa da çalışılmaktadır. Antalya; tarihî sıtmasıyla tanınmış, burada nice milletlerin bir tek fert bırakmayarak göçüp gitmesinde bu afet âmil olmuştur. u sene Antalya'da sıtmayı doğuran sivrisinek değil, karasinek dahi uçmamakta ve eskiden cibinliksiz yatılamayan bu yerde cibinliğe lüzum hâsıl olmamaktadır. Eskiden beri Antalya'da sıtma mevsiminde halk yaylalara göç ederler ve sıtmanın tesir sahasından kaçarlardı. Savaşın gayret ve himmetiyle bu zaruret bu yıl duyulmamıştır. Antalya Sıtma Savaş Teşkilâtı'nın mücadele sahası gayet geniş bulunduğundan faaliyetinin en canlı en muvaffak olunmuş kısmını Antalya teşkil etmekte olduğunu gözümüzle görmüş ve mevcut neşriyatla da anlamış bulunuyoruz. Antalya'ya tâbi Isparta ili dâhilinde sıtma durumunu bu sahaları gezmemiş olduğumdan bilmemekteyim. Yalnız seçim mıntıkam olan urdur kazaları dâhilindeki gezintilerimde mücadelenin bazı zaafları tarafımdan görülmüş olmakla mücadelenin gayyir/gayretli başkanı, bütün meslekî hayatında kuvvetle, enerjisiyle tanınmış Doktor Ferruh Niyazi nin huturuna arz etmek lüzumunu duydum. Eskiden urdur içinde cibinlik bilinmezken ve Antalyalı bazı aileler sıtma mevsimini sıtmanın tesir sahasından uzak bu ilde geçirmeği bir zaruret bilirken urdur'da bugün cibinlik kullanılmaktadır. Şehrin ve halkın mücadeleye yardımı bu mahzuru bertaraf edecektir. urdur Mücadele Tababeti kendi sahasında fevkalâde muvaffak olmuş olup urdur Mücadele Tababeti'ne bağlı köylerde sıtma bir azgınlık göstermiş değildir. u itibarla Mücadele Tabibi'ne teşek- kür etmek de ayrıca bir borçtur. Tefenni merkezinde sivrisinek ısırmasından huzursuz birkaç gece geçirdiğimi arz ederim. Horzum (41) havalisinde birkaç günümü geçirdim. Horzum köyünün bir mahallesi olan Yamadı, Gölhisar bataklığının içinde demektir. u bataklığın nüfusumuza indirdiği darbeyi bertaraf etmek için Cumhuriyet Hükümeti'nin ayındırlık teşkilâtı bataklığın kurutulmasını sağlayacak faaliyete acilen geçmiş bulunmaktadır. Gölhisar Gölü (Fotoğraf: Osman KOÇIAY) Horzum ise bu bataklığın tesir sahasındadır. Sıtma savaşının bugün ve mahallesi Yamadı'ya teşmil edilmemiş olması dolayısıyla Horzum ve civarında kaldığım günler 500'den fazla hasta ile meşgul olmama sebep olmuştur. u sahalara da mücadelenin teşmilini talep etmek hakkımızdır. Horzum harabelerini (42) de ziyaret ettim. u tetkikimde Roma medeniyetinin hakikî büyüklüğünü bir daha anlamış bulunuyorum. Untergang des Abendlands ın (43) muharririne çok hak verdim. İki üç tonluk yontulmuş taşlar o yüce dağlar başında sigara kutuları dizelenmiş gibi sıralanmışlar ve bu muazzam eserler de yerin sarsıntısından başka bir şeyle yapılmasına imkânı olmayan bir harabeye intikal eylemişler. Şarl Teksiye nin (44) dediği gibi Anadolu'daki medeniyetler ve bu medeniyetlerin sahipleri milletler iki çeşit titremlenin kurbanı olarak hayata veda eylemişlerdir. Akşam Gazetesi, 8 Şubat 1934 irisinde yer titremiş, dağ taş çalkalanmış. İşte gözümün önünde şahikada Horzum harabeleri... Diğerini de görüyorum. Sıtmanın dehşetiyle mustarip ölüme mahkûm malaryalı insan kitleleri... Harabenin ziyaretinden avdette dağdan iniyorum. Horzum köyü kenarında bir vatandaş kerpiç evini yapıyordu. Tonluk taşlar bir milimetre inhiraf göstermeksizin Roma eserinde sıralanmışlar, aşağıda kerpiçten evini yapan talaklı ve renksiz adamın yaptığı duvarda bir düzgünlük yoktur... Eğri büğrüdür... Kör olası sıtma!... Dünyanın en kahraman milletini, "Dünya tarihî muharrir Walo nun dediği gibi sıtmanın kösteklediği" bu milleti sıtma ne hale getirmeğe uğraşıyor. Romalı'yı öldürdüğü gibi Türk'ü, kahraman Türk'ü de bir şeye benzetmeğe çalışıyor. itginlik tedrici surette olunca bu ölüme yürüyüşten kimse haberdar değil... Kahrolası sıtma! ucak havalisinde gezerken Keste1 Gölü'nün tamamen kuruduğunu gördüm. Halen dağ dibinden çıkan bir su ile beslenen Dere köyü yakınındaki bin dekarlık Sınap (45) bataklığı 200 metrelik bir kanalsızlıktan dolayı hababesetini icra etmektedir." 1940'lı yıllarda sıtma ile mücadele çalışmalarında yaşanan olumsuzluklara dair yazılarda yayımlanmıştır. u olumsuzlukların sebebi sıtma mücadele memurlarıdır. Dönemin urdur Milletvekili Dr. Şerif Korkut, urdur Gazetesi'nin 15 Ekim 1948 tarihli 152. sayısında yayımlanan "urası Gençali Köyüdür" başlıklı yazısında bu duruma şöyle değinmiştir: (46) "Hattâ urdur'un 12 yıl evvel çeltik ekimi tecrübesi yapılmış elgli/kemer ilçesi elenli köyü (47) ve civarı köylerinde ve hattâ 1700 metre yükseklikte elgli köyünde bile sivrisinekten rahatsız olduğumu ve sıtmalı insanların mühim miktarda bulunduğunu ve buna karşı sıtma mücadele memurlarının talak ve ateş olmadıkça ve bunu görmedikçe atebrin (48) vermemekte oldukları insana hüzün vermektedir. Halka inanılmalı ve akse geçirdiğini söyleyen bir adama ilâç verilmelidir. Ve vekâletin/sağlık akanlığı'nın emirleri de böyle olsa gerek. Her köye azamî 15 ve asgarî bir haftada bir defa uğrayabilen bir sıhhat memuruna akseyi sıhhat memuru görsün için sıtmanın uysallık yapmayacağı bilinmelidir." Sıtma ile yapılan savaşa dair yaşanan olumsuzlulara dair bir başka yazıda Yeni urdur Gazetesi'nin 30 Eylül 1949 tarihli 9. sayısında "Acaba ne ile savaşır?" başlığıyla urdur Sıtma Savaş Hekimliği eleştirilmektedir: (49) "Paşa köprüsü denmekle maruf köprüyü hep bilirsiniz. Fakat acaba yakınlarda oradan geçeniniz orada sonradan hâsıl olmağa başlayan bataklığı göreniniz oldu mu? Şayet buradan geçmiş veya geçip de bu bataklığı görmemişseniz ben size anlatayım: Değirmenler mahallesi köprüye doğru gelirken köprünün, sağ kısmına mütemadiyen su akmakta ve akan bu sular, orada gittikçe büyüyen bir bataklık husule getirmektedir. u bataklık tam Sıtma Savaş Hekimliği binasının (50) gözü önüne tesadüf eder. Atebrin Kutusu Hatırımda kaldığına göre, bir zamanlar (evlerde su birikintileri kalmaması, çirk sularının evlerden dışarıya çıkarılmaması ve bu suretle bataklık husulüne sebebiyet verilmemesi) Valilik makamı tarafından bütün şehir halkına tâmimen emir buyurulmuş ve bu emri ihtiva eden el ilânları, Sıtma Savaş Müessesesince her eve dağıtılmıştı. undan çıkardığım manaya göre bu gibi bataklıklarla da bu müessese savaşmakta ve bunların ortadan kalkmasını sağlamağa çalışmaktadır. Fakat her nedense gözünün önünde husule gelen ve mütemadiyen büyümek ve genişlemek istidadı gösteren dere için de bataklığı görmemiş veya görmeğe vakit bulamamıştır. İşte, bu durum karşısında bu müessesinin önünden geçerken insan, gayri ihtiyari kendi kendine şöyle bir soru soruyor: Acaba bu müessese ne ile savaşır?" urdur Valiliği tarafından yayımlanan "urdur 1955" isimli eserde, urdur'un senelerce sıtma hastalığı sebebiyle büyük ıstıraplar çektiği ancak son senelerde alınan sıkı mücadele tedbirleri sayesinde sıtmanın bir afet olmaktan çıktığı ve alelade bir hastalık haline geldiği belirtilmektedir (51). Ülkemizde birçok yer de olduğu gibi suyunun sıtma hastalığına çare olduğu düşünülen pınarlar "Sıtma Pınarı" olarak isimlendirilmiş ve çeşitli hikâyelere konu olmuşlardır. u hikayelerden biri de Mehmet Koçer İnce tarafından Yeni urdur Gazetesi'nin 8 Nisan 1955 tarihli 391. sayısında "Kış Sıtması" başlığıyla yayımlanmıştır. (52) "izim köyün bir sıtma pınarı vardır. Sıtmalı olmayanlar buradan su içse sıtmaya tutulur. Onun suyundan yalnız sıtma nöbeti geçirenler tatmıştır. Su inadına soğuk, güzel bir sağlık suyudur. Ağustos un mağlûp edici sıcak bir günüydü. Hava almam için sıtma pınarı hatırıma geldi; oraya gittim. ol bol suyunu içtim. eni küçükken bağırda, bağırda yıkadıklarını hatırladım. Çünkü çevrede sıtmaya yakalananları yaz olsun, kış olgun oraya götürürler. İster istemez o pınarın suyu ila yıkarlar, bir kaç yudum su içirirler. Irsafa kabilinden beş-on kuruş para korlar, hastanın çaputundan kenardaki ağaçlara bir düğüm atarak bağlarlar. Artık hastanın atebrini de o su, kininli iğnesi de.. azı süfli sıtmalar olurdu da kışında yakalardı çoru-çoçuğu. Zavallı çocuklar ne yapsın. Annesinin, babasının göreneğine mahkûm. O karlı, kapı kapıya çıkılamayacak günlerde sıtma pınarında yıkatılır, bir ümit bekler.. Sıtmadan sonra zatürre gelir, zati bundan kendileri de korkar, kış sıtması derler ona. Kış sıtmasına tutulup da ne kadar ölen arkadaşlarımı gördüm. Kış sıtmasına tutulmadığıma dualar ettim. eraberimde götürdüğüm kitabımı okudum biraz, sonra şapkamla kitabımı yastık edip uzanıvermiştim. Sıtma pınarına gelen bir merkepli yabancının gelişi beni uyandırdı. 45-50 yaşlarında bir kadın. Merkebin arkasında 7-8 yaşlarında bir çocuk iple zemere/semere bağlı. İlkönce ben lâf atmadım, gelen kadın bana sordu: Sıhma buğarı burası mı oğul? Evet teyze. Dedim. Kadın minderi merkebin zemerinden aldı, çocuğa bir yer hazırladı, yatırdı. Çocuğun sıtma nöbeti bugünmüş. Akşam üzeri gelirmiş nöbet. Sıtma nöbeti geldiğinde suya girse daha tesirli olurmuş, çocuk uyudu, biz dereden, tepeden, onun köylü tanıdıklardan bahsettik. Çocuk uyandı, titriyor, onun nöbeti üşümekle gelirmiş. Ağustosun sıcağında titreyen çocuğu, kadın karpuz patlatan suda zor-zahmet yıkadı, gereken geleneğini yaptı. Doğru köyüne. ir hafta sonra çocuğun zatürreden tedavi edildiğini duydum. Yani bizim köyün kış sıtmasından." Sıtma hastalığı hakkında urdur Milletvekili Dr. Şerif Korkut tarafından 1950 yılında Ankara Yeni Matbaa'da basılan "Isıtma ve Çeltik" isimli bir kitap yayımlanmıştır. Kitap; Isıtmanın Mahiyeti, Türkiye'de Isıtmayı Artıran ve Üreten Şartlar, Türkiye'de Isıtma Hastalığı, Çeltik ve Isıtma, Isıtma ile Savaş ve Sonsöz bölümlerinden oluşmaktadır. Ressam Hüseyin Mumcu'nun resimleriyle katkı sunduğu eser, o tarihlerde 200 kuruş fiyatla satışa sunulmuştur. (Devam Edecek)

Sayfa / 4 TURİZM 30 Haziran Salı LİSİNİA da farkındalık için ahşap heykellere maske takıldı İnsuyu Mağarası na ziyaretçi akını sürüyor T ürkiye nin turizme açılan ilk mağarası olan urdur daki İnsuyu Mağarası normalleşme adımları sonrası ziyaretçileri ile buluşmaya başladı. urdur-antalya Karayolu üzerinde bulunan ve 1965 yılında Türkiye nin turizme açılan ilk mağarası olan İnsuyu Mağarası Koronavirüs tedbirleri kapsamında ziyarete kapatılmıştı. 1 Haziran dan itibaren normalleşme adımlarının atılmasıyla ziyarete açılan İnsuyu Mağarası çevresindeki bilinçsiz sulama nedeniyle içerisindeki irili ufaklı 9 göl kurusada ziyaretçilerin ilgisini çekmeye devam ediyor. 2019 yılında 114 bin 253 kişinin ziyaret ettiği İnsuyu Mağarasında normalleşme adınlarının atılması ile ziyaretçi yoğunluğu yaşanıyor. ursa dan geldiklerini söyleyen Samet Güler; mutlaka görülmesi gereken doğa harikası muhteşem bir yer. Ülkemizdeki böyle güzel yerlerin daha çok tanıtımının yapılması, insanların daha çok gelmesi lazım. öyle güzelliklere sahip çıkmalıyız dedi. Samet Güler in eşi Sermin Güler de hep gelmek istiyorduk ama bugün kısmet oldu. Gerçekten çok güzel bir yer. İyiki de gelmişiz. Muhteşem ötesi bir yer diye konuştu. Isparta dan gelen Furkan köse de Daha önce de gelmiş gezmiştim. u ikinci gelişim. Ailemle gelmiştim. Şimdi de arkadaşlarımı hetirdim. Yanlış hatırlamıyorsam Türkiye nin turizme açılan ilk mağarası, baya geniş, oldukça güzel. Eskiden çok su varmış muhtemelen ama artık yok. Herkesin görmesini tavsiye ederim ifadelerini kullandı. Isparta dan geldiğini söyleyen Haydar-Sevgi Garip çiftide İş imkanlarından dolayı gelme fırsatımız olmamıştı. İlk kez geliyoruz. Güzel bir mağara. Gayet keyifli bir şekilde geziyoruz. Oldukça serin. Yaz gününde ceket giydik dedi. Eskişehirden İnsuyu Mağarasını gezmek için geldiğini söyleyen Şennur adı ise mağara çok güzel ama gezdiğimiz yerlerde bilgilendirme amaçlı tabelalar, yazılar olsa daha güzel olurdu dedi. İnsuyu Mağarası; urdur-antalya karayolu üzerinde, urdur a 13 km uzaklıkta yer alan İnsuyu Mağarası Türkiye nin Turizme açılan ilk mağarasıdır. Toplam 597 m uzunluğunda yatay bir mağaradır. İnsuyu Mağarası nda karstik yapının zamanla erimesi ve aşınması sonucu, mağara içinde sarkıt ve dikitler meydana gelmiştir. Kalker tortulanmalarından türlü şekil ve yapıda meydana gelen sarkıt ve dikitlerin oluşum tarzları dikkate alındığında, mağaranın binlerce yıl önce oluştuğu tahmin edilmektedir. İnsuyu Mağarası, Kültür akanlığı, Gayrimenkul Eski Eserler ve Anıtlar Yüksek Kurulu nun 9.7.1976 gün ve A 113 sayılı kararı ile birinci derece Doğal Sit olarak tescil edildi. urdur a bağlı Karakent Köyü ndeki Lisinia Doğa Proje Alanı, urdur Gölü kenarındaki tarlalarda ekili lavantaların açmasıyla birlikte ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Koronavirüs hastalığı dolayısıyla Lisinia Doğa Proje Alanı nda tedbirler alınırken ziyaretçilerin tedbirlere uyması konusunda alana uyarı levhaları asıldı. Lisinia Doğa Proje Alanı nda Öztürk Sarıca nın yardımcılığını yapan Özgül Özçelik, koronavirüs hastalığının yayılmasının önüne geçmek ve maske takma nın önemine dikkat çekmek için alanda bulunan ahşap heykellerin ağızlarına maske takarak farkındalık oluşturdu. urdur Gölü nün kurtarılması amacıyla başlatılan Lavanta Deresi Projesi kapsamında urdur Gölü kenarına dikilen lavantaların açmasıyla birlikte Lisinia Doğa Proje Alanı ziyaretçilerini ağırlamaya başladı. Pek çok ziyaretçi de göl kıyısındaki bu manzarayı görebilmek için Lisinia ya geliyor. Pandemi süreci dolayısıla tedbirlerin üst seviyede olduğu Lisinia Doğa Proje Alanı na gelen ziyaretçiler, maske ve sosyal mesafe kuralına uyarak urdur Gölü ve mor çiçekli lavanta bitkilerinin manzarası eşliğinde bol bol fotoğraf çektirirken Lisinia Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezi ni görme fırsatı buluyor. Lisinia da koronavirüs hastalığının önüne geçmek için alınan tedbirlere ek olarak da bir fakındalık çalışması yapıldı. Özgül Özçelik, pandemi sürecinde maske takmanın önemine dikkat çekmek için alanda ki ahşap heykellere maske taktı. Özgül Özçelik; Maskenin bir tercih değil, kontrollü sosyal yaşamın bir gerekliliği olduğunu da hatırlatmak istedik. u nedenle bir kaç park içerisinde yer alan heykellerimizin ağızlarına maskeler takarak ziyaretçilerimiz için maske takmanın, sosyal mesafeye dikkat etmenin önemine dikkati çekerek mesaj vermek istedik. dedi. M. Fatih AŞCI Fotoğraflar: Mesut MADAN Lavanta bahçelerine ziyaretçi akını urdur merkez Karakent köyü yakınlarındaki lavanta tarlaları son dönemde yoğun ilgi görmeye başladı. urdur Gölü nün kurtarılması amacıyla başlatılan Lavanta Deresi Projesi kapsamında urdur Gölü kenarına dikilen lavanta çiçeklerinin mor rengi ve göl suyunun mavi rengi ortaya eşsiz bir manzara çıkardı. Pek çok ziyaretçi de göl kıyısındaki bu manzarayı görebilmek için bölgeye akın etmeye başladı. Normalleşme süreciyle birlikte ziyaretçiler lavanta çiçekleri arasında hatıra fotoğrafı çektirirken, Lisinia Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezi ni görme fırsatı da buldu. Lisinia Doğa Projesi Sorumlusu Öztürk Sarıca, pandemi dolayısıyla geçen yılki yoğunluk olmasa da normalleşme adımlarının atılmasıyla ziyaretçilerin Lisinia Proje Alanı na gelmeye başladığını söyledi. Sarıca, izimle anlaşması olan tur otobüsleri merkezimize ziyaretçileri getirmeye başladı. İnsanlar pandemi sürecinden sonra burada çok mutlu oldu. Onların gözündeki neşeyi görünce biz de çok mutlu olduk. İnsanlar hem mor rengi görerek rahatlıyor hem de göl ve lavantanın eşsiz görseliyle daha bir moral kazanıyor dedi. İnsanların susuz tarıma yönelmesi açısından Lavanta Deresi Projesi nin iyi bir örnek olduğunu anlatan Sarıca, Kırsal turizm anlamında da insanlarımız buralara gelmeye başladı. Hafta sonunda tur otobüsleriyle gelen misafirlerimizi ağırladık ve onlara hem proje alanımızı hem de Yaban Hayatı Rehabilitasyon Merkezi mizi gezdirdik diye konuştu.

Sayfa / 5 YEREL GÜNDEM urdur Akyaka da; Fotoğraflar: M. Fatih AŞCI Vali Ali Arslantaş ilk programını Aziziye Köyü nde gerçekleştirdi. 26 Haziran 2020 Cuma günü Gölete sazan balığı bırakma töreni için Aziziye Köyü ne gelen Vali Arslantaş, Cuma Namazını Aziziye Köy Camisinde kıldı. Namaz öncesinde Köye kurulan Pazar Yeri esnafları ve Camii bahçesindeki vatandaşlarla selamlaşan Vali Arslantaş ve beraberindekiler Namaz sonrasında sazan balığı bırakma töreni için Aziziye Göletine gitti. Düzenlenen törene Vali Ali Arslantaş, Ak Parti urdur Milletvekilleri ayram Özçelik ve Yasin Uğur, Tarım ve Orman akanlığı alıkçılık ve SuÜrünleri Genel Müdürlüğü Daire aşkanı Mahir Kanyılmaz, İl genel Meclisi aşkanı Murat Akbıyık, Ak Parti urdur İl aşkanı Volkan Mengi ile vatandaşlar katıldı. Tarım ve Orman akanlığı Akdeniz Su Ürünleri Araştırma, Üretme ve Eğitim Enstitüsü Müdürlüğü Kepez Üretim tesisleride üretilen 10 bin yavru sazan balığı düzenlenen törenle Aziziye Göleti ne bırakıldı. Törende konuşan Vali Ali Arslantaş u yıl ilimizdeki göletlere 184 bin balık bırakacağız. Önceki dört yılda da 383 bin balık bırakılmıştı. ir yıl sonra olta balıkçılarının bu göletimizde kendi ekonomilerine spor amaçlı veya hobi amaçlı balık tutarak katkıda bulunduklarını memnuniyetle müşahade etmeyi umut ediyoruz. u yıl toplam 16 göletimizde balıklandırma yapacağız. Geçtiğimiz yıllarda tamamlananlarla birlikte belkide urdur u bir kaç yıl içerisinde aynalı sazanın başkenti haline getireceğiz dedi. Ak Parti urdur Milletvekili ayram Özçelik; Her alanda urdurumuzun üretimini geliştirmek, üretiminden urdur halkının kazancını artırmak noktasında çalışmalar yapılması gerekiyor. u çerçevede iç balıkçılıkta Türkiye de urdur olarak söz sahibi olmak istiyoruz. Emeği geçenlere teşekkür ederim. Hayırlı olsun dedi. Ak Parti urdur Milletvekili Yasin Uğur da yaptığı konuşmada; Pandemi dolayısıyla yaklaşık 4 aydır bu tip faaliyetlerde bulunamıyorduk. Sayın Cumhurbaşkanımızın normalleşme süreciyle ilgili açıklamasıyla birlikte bizde ilimizle ilgili faaliyetlere yavaş yavaş başladık. Göletlerimiz hem sulama suyunda kullanılıyor hem de balıkçılıkta kullanılıyor. ugün buraya 10 bin balık bırakacağız. Hem balıkçılarımıza hem de Aziziye Köyümüze hayırlı uğurlu olmasını diliyorum dedi. Fotoğraflar: M. Fatih AŞCI Şalvarlı, yazmalı POMPACI urdur da, akaryakıt istasyonunda satış elemanı olarak çalışan Sema atı (39), altındaki şalvar ve başındaki yazmasıyla müşterilerin ilgisini çekiyor. urdur- Fethiye yolunda, Akyaka köyü yakınlarındaki istasyonda akaryakıt satış elemanı olarak çalışan, 2 çocuk annesi Sema atı, mesai saatlerinde altında şalvarı, başında yazması ile çalışıyor. Akyaka köyünde oturan atı, 3 yıl önce market elemanı olarak çalışmaya başladığı akaryakıt istasyonunda son 1 yıldır ise hem market elemanı hem de akaryakıt satış elemanı olarak görev yapıyor. İşini severek yaptığını anlatan Sema atı, 3 yıl önce eşimin de onayını alarak bu istasyonda market elemanı olarak çalışmaya başladım. Son 1 yıldır ise hem market elemanı hem de akaryakıt satış elemanı olarak çalışıyorum diye konuştu. Çalıştığı iş yerinin Fethiye yolunda olması dolayısıyla çok sayıda yabancı müşterileri olduğunu söyleyen atı, İş yerinde ayağımda şalvar, başımda yazma ile çalışıyorum. Görenlere ilginç geliyor. İnsanlara hizmet etmeyi seviyorum dedi. TAGEM: YERLİ ve MİLLİ TOHUMLARIMIZIN ULAŞAMADIĞI ÇİFTÇİ KALMASIN T arım ve Orman akanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğünün (TAGEM) Yerli ve Milli Tohumlarımızın Ulaşamadığı Çiftçi Kalmasın sloganıyla çalışmalar başladı. urdur Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Ziraat Mühendisi Murat Yıldız, Çalışmaların başladığını belirtirken bu kapsamda iki ayrı buğday çeşidinin Gölhisar İlçesinde demonstrasyonun kurulduğunu söyledi. urdur Tarım ve Orman İl Müdürlüğü proje ile alakalı bir basın açıklaması yayımladı. Yapılan açıklama şöyle; urdur Tarım ve Orman İl Müdürlüğü Ziraat Mühendisi Murat Yıldız; Tarım ve Orman akanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğünün (TAGEM) Yerli ve Milli Tohumlarımızın Ulaşamadığı Çiftçi Kalmasın sloganıyla çalışmalar başlattığını belirterek bu kapsamda iki ayrı buğday çeşidinin Gölhisar İlçesinde demonstrasyonun kurulduğunu söyledi. Demonstrasyon Sorumlusu Yıldız; TAGEM e bağlı Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü ile Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt irliği (TÜSİA) ne üye özel sektör tarafından tescil ettirilen Yüksel Ekmeklik uğday Çeşidi ve Namık Kemal Üniversitesi Tekirdağ Ziraat Fakültesinin geliştirdiği NKÜ ZİRAAT Makarnalık uğday Çeşidinin çalışmalarda kullanıldığını ifade etti. urdur Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Tuğrul konuşmasında; Önümüzdeki yıldan itibaren yerli ve milli tohumların kullanılması halinde tohum bedelinin %75 ini devlet olarak bizim karşılayacağımız bir öneriye hazırlandıklarını, söz konusu çalışma sonuçlandıktan sonra çiftçilere duyuracaklarını belirterek yerli ve milli tohum konusunda ziraat odalarının katkıların da önemli olacağına değindi. Demonstrasyon çiftçisi Mehmet Şenol ise ekim, gübreleme, sulama ve ilaçlama konularında yaptığı uygulamaları anlatarak, baraj suyunun geç verilmesinin bir engel teşkil ettiğini ama elinden geleni yaptığını söyledi. Çeşitlerin tanıtımına geçilerek, Ziraat Mühendisi Suat Yıldız her iki çeşidin özellikleri hakkında sunduğu bilgilendirmede Yüksel çeşidinin Trakya Tarımsal Araştırma Enstitüsü Müdürlüğünce seleksiyon yoluyla geliştirildiğini, 80-100 cm boyunda, kılçıklı beyaz başaklı, soğuğa dayanıklı, dekara 800 kg verim ortalaması olan, kırmızı, sert, yarı sert daneli olduğunu, sanayiye yönelik değerlerinin ve ekmeklik kalitesinin iyi olduğunu belirtmiştir. Namık Kemal Üniversitesi tarafından melezleme ıslahı yoluyla geliştirilen NKÜ ZİRAAT Makarnalık uğday çeşidinin kışa dayanımı iyi, orta erkenci, danesinin kehribar renginde, dekara verimi 650-800 kg aralığında olup irmik un ve sarılık değerlerinin sanayi açısından çok iyi olduğunu belirtti. Demonstrasyon çalışmalarına başından itibaren yardımcı olan tarım teşkilatlarına teşekkür eden Gölhisar Ziraat Odası aşkanı Rıza Şenol; Çeşitlerin Gölhisar iklimine çok iyi uyum sağladıklarını, verim tonajı bakımından da istedikleri verimi aldıkları takdirde bölgede ektirmeyi düşündüklerini ifade etti. u tür çalışmaların sürdürülebilirlik ve karlılık açısından önemli olduğunu vurgulayan ucak Ziraat Odası aşkanı ilal ÖZEL konuşmasında; irim alandan daha fazla ürün ve gelir elde etmeye yönelik çalışmalar üretici için önemli olup benimsiyoruz. Uygun çeşitlerin belirlenmesine yönelik demonstrasyonların devamını bekliyoruz şeklinde ifade etti. Tanıtımda Kovid-19 hastalığının da altı çizilerek bu tür çalışmaların devam edeceği ifade edildi.

Sayfa / 6 ÇEVRE ÇEVREMİZDEN; HANGİ ÇÖPÜ TOPLAMAK ÖNCELİK OLMALI! (4) Dr. Öğ. Üyesi Erol KESİCİ, DOSDER ve TTKD ilim Danışmanı Erol KESİCİ MİKROPLASTİKLER, FARKINA VARMADAN TEHLİKE YARATMAKTA! Plastik, insanlık tarafından keşfedildiğinden beri birçok yeni ürünün ortaya çıkmasına fayda sağlayan ve günlük yaşamı inanılmaz derecede kolaylaştıran bir malzeme. Üretimi nispeten kolay olduğu gibi, kullanım alanının fazla olması sebebiyle de çok tercih edilir. u kolaylıkların ne yazık ki zararı da oldukça fazla olmaktadır Plastik; göllerde, okyanuslarda ve en ufak su birikintisinde bile karşımıza çıkan atıklardır Plastik bu gün kullanılmaması gereken malzemedir... Parçalanarak, ufalanarak her ortama dağılan plastikle insanlar mücadele yöntemleri geliştirmektedir. Günümüzde su dan, sofra tuzuna, hayvansal ürünlerle besin zincirimize kolaylıkla taşınan mikroplastikler en tehlikelisi olmanın yanı sıra sağlığı da tehdit etmektedir. Nedir mikroplastik? NASIL OLUŞURLAR? Daha önce büyük parçalardan oluşan plastik "yapılar" sebepler vasıtasıyla ufak parçalara ayrılırlar. una ek olarak mikrobeads (mikro boncuklar) adı verilen ve sağlık ve güzellik ürünlerinde kullanılmak üzere polietilen (C2H4)n şeklinde üretilen ürünler de, mikroplastiklerin ortaya çıkmasının sebeplerindendir.- u küçük parçalar, su filtrelerinden sanki hiçbir şey yokmuş gibi geçerek göl, deniz ve okyanuslarda ciddi kirliliklere yol açmakta ve sudaki yaşam için kayda değer tehditler meydana getirmektedir. HAVA KİRLİLİĞİ GÖRÜLEİLMEKTE, FAKAT MİKROPLASTİKLER! Mikroplastikler, başta denizler olmak üzere her ortamda bulunan, çıplak gözle kolayca fark edilemeyen, 5 mm'den daha küçük olan plastik parçacıklara verilen isimdir Yapılan bir araştırmada Mersin Körfezinde km2'de 7 milyon adet mikroplastik olmasına rağmen bu kirlilik çoğunlukla gözle fark edilememektedir. unun yanında içme - kullanma suyu, tarımsal sulama su kaynaklarımız nehirler, göller ve karalar da mikroplastiklerin yoğun olarak bulundukları alanlardır. Hava kirliliğni fark edip önlem almanız mümkünken mikroplastikler görünmezliğiyle çok daha tehlikeli olmaktalar. Okyanuslar ve denizlerde 2020 yılında yapılan başka bir çalışma sonucuna göre mikroplastiklerden önemli oranda etkilenen tür sayısı 2249 olup, her geçen gün buna yeni türler de eklenmektedir. MİKROPLASTİK; TEMİZLEYECEĞİMİZ ŞEYİ GÖZÜMÜZLE GÖREMEDİĞİMİZ İÇİN, MÜCADELESİ DE KOLAY OLMAYAN; MİKRO-TEHLİKEDİR - CANSIZ VİRÜSLERDİR! Mikroplastik yeni ortaya çıkan bir sorun değildir. Mikroplastik tüm canlılar tarafından dolaylı ve dolaysız olarak vücuda sürülmekte ve de yutulmaktadır. M Çevre raporuna göre, günümüzden elli yıl önce plastik mikro boncuklar kişisel bakım ve sağlık ürünlerinde belirlenmesine rağmen son 8 yıl öncesine kadar kullanımını sürdürmüştür. azı birçok ülkede de bu kullanım devam etmektedir. Daha da tehlikeli kullanım ise deniz tuzu olarak kullandığımız sofra vb kullanım tuzların belirli bir kısmı mikroplastik içermektedir. unun yanında midyelerde, pet şişe sularında, konserve balıklarda ve plastik ambalaj ile kaplanmış birçok gıda maddesinde mikroplastiklere rastlanılmaktadır. Örneğin ortalama bir Avrupa irliği vatandaşı bir yılda sadece midye yiyerek 11 000 adet mikroplastik yeme riskiyle karşı karşıyadır İkincisi ise; plastik materyallerin sahip oldukları etkidir. Günlük hayatımızda plastik malzemelerin muazzam kullanımı göz önüne alındığında, mikroplastiklerin parçacık olarak verebilecekleri zararlar ve sahip oldukları kimyasal bileşenlerinin zarar potansiyelleri daha da anlaşılacaktır. irçok çalışma, mikroplastiklerin birçok deniz ve kara canlısı tarafından yutulabileceğini ortaya koymaktadır. unlar içinde en fazla bilineni midesi plastik dolu halde bulunmuş olan ölü kuşlardır. Plastikler sadece fiziksel olarak zarar vermezler. Çoğu plastikler, örneğin polietilenler (PE) ve polipropilenler (PP) genellikle biyolojik olarak ilgisiz (inert) kabul edilir. Fakat bunların üretiminde kullanılan bazı monomerlerin ve oligomerlerin, kullanım sırasında sızarak daha sonra da insanlara ve diğer canlılara bulaşabildiği tespit edilmiştir. unun en yaygın bilinen örnekleri, polikarbonatın (PC) bir monomerik yapım bileşiği olan bisfenol A (PA)'dır. Aynı zamanda strafor yapıdaki ambalajlarda yaygın olarak kullanılan polistirenin (PS) içeriğindeki stiren de bir katkı maddesi olarak sızıntı yapma potansiyeline sahiptir. u monomerlerin her ikisinin de endokrin bozucu kimyasal maddeler olduğundan şüphelenilmektedir (EDC'ler). PA'nın idrar, kan, anne sütü ve doku örneklerinde bulunabildiği defalarca bildirilmiştir. Ana maruz kalma yollarının inhalasyon, deri teması ve yutma olduğu düşünülmektedir ve plastiklerin bünyesindeki monomer, oligomer ve diğer kimyasallara maruz kalındığında, örneğin üreme anormallikleri gibi olumsuz etkileri olabileceğine dair kanıtlar da bulunmaktadır. Plastik ürünlerinde yaygın katkı maddesi olarak kullanılan kimyasallardan bazıları, di-oktil ftalat (DnOP) ve di (2-etilheksil) ftalat (DEHP) gibi ftalatlardır. Fitalatlar, hayvanlarda ve insanlarda oldukça geniş yelpazedeki sağlık sorunlarına neden olabilmektedir ve kullanım alanlarındaki genişlikten kaynaklı olarak insanlarda idrar ve kan örneklerinde yaygın olarak bulunabilmektedir. Mikroplastikler artık insan vücudunda ir araştırmacı, insan vücudunda tespit edilen mikroplastiğin bu kadar çeşitlilik göstermesi karşısında şaşırdıklarını ifade etmekteler. DOKUZ FARKLI PLASTİK ÇEŞİDİ TESPİT EDİLDİ Avusturya Çevre Dairesi'nden mikroplastik analizleri konusunda uzman ettina Liebmann, laboratuvarda yaptıkları incelemelerde "büyüklüğü 50 ile 500 mikrometre arasında değişen dokuz farklı plastik çeşidi" tespit ettiklerini belirtti. Liebmann, tespit edilen mikroplastiğin bu kadar çeşitlilik göstermesi karşısında şaşırdıklarını ifade etti. Liebmann, en sık karşılaştıkları plastik türünün polipropilen ile polietilen tereftalat, SİNDİRİM SİSTEMİYLE İLGİLİ TEHLİKEYE İLK İŞARET Viyana Tıp Üniversitesi'nden araştırmayı yürüten Philipp Schwabl, denek sayısı çok az olduğu için beslenme alışkanlıkları ile vücutta bulunan mikroplastik arasında bağlantı kurulamayacağına dikkat çekti. Mikroplastiğin sindirim sistemi için tehlikeli olabileceğine dair "ilk işaretlerin" bulunduğunu belirten Schwabl, ancak mikroplastiğin insanlar için olası tehlikelerine ilişkin tahminlerde bulunabilmek için yeni araştırmalar yapılması gerektiğini vurguladı. İnsan vücudunda bulunan mikroplastik konusunda bugüne pek araştırmaya rastlanmadığını belirten Avusturya Çevre Dairesi'nden Liebmann, bu nedenle denek sayısını ilk etapta sınırlı tuttuklarını, ancak şimdi geniş kapsamlı bir araştırma yapmayı hedeflediklerini ifade etti. DİKKAT! ÇEŞME SULARI da TEHLİKE Mikroplastikler sadece ırmak ve denizleri kirletmekle kalmıyor, aynı zamanda her gün milyonlarca insan, görünmez plastik parçacıklarını musluk suyu aracılığıyla tüketiyor. AD li araştırmacılar 5 kıtadaki farklı kentlerden aldıkları 150 musluk suyu örneğini inceledi ve bu örneklerin yüzde 83 ünde plastik parçacıklar tespit ettiğini bildirmekte... MİKROPLASTİKLER, YAŞAMDA TAŞINMA YOLLARI Mikroplastikler, plastiklerin sürtünerek parçalanması aşamasında ortaya çıkıyor. Dünya genelinde denizlerdeki mikroplastiklerin % 35 i elyaf içerikli tekstil ürünlerinden, % 28 i otomobil lastiklerinden, % 24 ü şehirlerde oluşan tozlardan, % 7 si yol şeritleri boyasından, %3,7 si gemi yüzeyindeki boyalardan, % 2 si cilt bakım ürünlerinden ve % 0,3 ü de plastik granül ve parçacıklarından kaynaklandığı bildirilmektedir. Mikroplastik, plastik atıklardan da ortaya çıkıyor. ir alışveriş poşeti 20 yıl, bir pet şişenin doğaya geri dönüşümü 450 yıl sürüyor. Yeryüzündeki her insan yılda ortalama 60 kg plastik tüketiyor. Kuzey Amerika ve atı Avrupa dakilerin plastik tüketimiyse yılda 100 kiloyu aşıyor. Yeryüzünde üretilen plastiklerin % 2 sinin son durağı ise denizler oluyor. ÇÖZÜM; İNSANLARIN GÖNÜLLÜLÜĞÜ Plastik, üretimi ve kullanımı kolay bir madde. Dünya genelinde plastik tüketimini azaltmak için izlenecek politika konusunda farklı fikirler var: Plastik poşet ve bakım ürünlerinin içinde mikroplastik kullanımının yasaklanması, geri dönüşüm yükümlülüğü getirme veya plastik vergisi getirmek. Ama en etkili yöntem, tabiki kişilerin gönüllü olarak plastikten uzak çevre dostu alternatiflere yönelmesi... Gelecek yazı; çözüm önerileri

Sayfa / 7 urdur da da YKS maratonu tamamlandı GÜNCEL urdur da sınava gireceği okula geç kalan bir öğrenciyi polis ekipleri sınava yetiştirdi. urdur Merkez Atatürk Mahallesi nde oturan ve Çayboyu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi nde Yükseköğretim Kurumları Sınavına girecek bir öğrenci sınava yetişemeyeceğini anlayınca 112 Acil Çağrı Merkezini arayarak polisten yardım istedi. Öğrenci Polis ekipleri tarafından urdur da üç çocuk annesi Ü. M. (35) dün evindeki boş odada kafasından silahla vurulmuş halde bulundu. Konak Mahallesi Uğuz Sokak taki 4 katlı apartmanın giriş katında oturan Ü. M. (35) kızı evdeyken arka odaya geçerek kafasına silahla ateş etti. Silah sesini duyan kızı önce babasını daha sonra da 112 Sağlık ekiplerini aradı. Gelen sağlık ekipleri Ü. M. nin yaşamını urdur da koronavirüs gölgesinde 6 bin adayın ter döktüğü 2020-YKS geçtiğimiz hafta sonu tamamlandı. urdur da YKS nin ilk oturumu olan Temel Yeterlilik Testi nin (TYT- 27 Haziran Cumartesi) ardından üniversite adayları, 28 Haziran 2020 Pazar günü ikinci oturumunda Alan Yeterlilik Testi (AYT) ve üçüncü oturumda Yabancı Dil Testi (YDT) heyecanını yaşadı. KOVİD-19 hastalığı dolayısıyla Sınav binalarının ve okulların sınavdan önce detaylı temizliği yapıldı ve dezenfekte edildi. Koronavirüs önlemleri kapsamında Sınav merkezlerinde üst düzey tedbirler alındı. Günün ilk oturumu olan AYT için öğrenciler ve aileleri sabahın erken saatlerinden itibaren sınav merkezlerine gelirken öğrenciler sosyal mesafe kurallarına uyularak binalara alındı. Sınav girişinde öğrencilere maske ve dezenfektan dağıtıldı. ilim Kurulu nun önerisi doğrultusunda sınav salonuna giren öğrencilerden isteyenler sınav süresince maskelerini çıkardı. Polis ekipleri ve güvenlik çalışanları, sınav binalarının dışında çocuklarını bekleyen ailelere sosyal mesafe kuralına uymaları için sık sık uyarılarda bulundu. YKS nin ilk oturumu Alan Yeterlilik Testi (AYT) saat 10.15 te başladı ve 180 dakika sürdü. YKS nin üçüncü ve son oturum olan Yabancı Dil Testi (YDT) ise bugün saat 15.45 te başladı ve 120 dakika sürdü. YKS sonuçları ÖSYM takvimine göre 28 Temmuz da açıklanacak. M. Fatih AŞÇI Sınava Polis yetiştirdi sınava gireceği Çayboyu Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ne yetiştirildi. azı öğrencilerde son anda koşarak sınava yetişti. urdur da Yükseköğretim Kurumları sınavına yaklaşık 6 bin öğrenci girdi. Sınav yapılan okullarda yüksek güvenlik önlemleri alındı. Öğrenciler elleri dezenfekte edildikten ve maskeleri olmayanlara maske verildikten sonra sonav salonlarına alındı. İNTİHAR VAKASI! Üç çocuk annesi kadın kafasından vurulmuş halde bulundu yitirdiğini belirledi. Ü. M. nin cenazesi savcının incelemesinin ardından urdur Devlet Hastanesi morguna götürüldü. Ü. M. nin intihar ettiği değerlendiriliyor. Olayı duyarak gelen Ü. M. nin annesi Nereye gideyim ben. Çocuğumu verin bana diye ağladı. Fenalaşan anne evin önünde bulunan Ambulansta tedavi edildi. M. Fatih AŞÇI AHSEM SAĞLIK KOLEJİ nden; % 60 Corona indirimi A HSEM Sağlık Koleji Kurucu Müdürü Hasibe Özyürek Kızılkaya içinde bulunduğumuz süreçte sağlık çalışanlarının önemine değinerek, bu sektörde yer almak isteyen öğrencilere destek olmak amacıyla urdur AHSEM MTAL de eğitim ücretlerinde % 60 indirim uygulayacaklarını ifade etti. Açıklamasının devamında; Sağlık sektöründe personel açığı hızla büyümekte ve yardımcı sağlık personeli ihtiyacı her geçen gün artmaktadır. Ayrıca ülkemizde birçok sektörde iş bulma imkanı günden güne azalırken, sağlık sektöründe bu durum tam tersine gün geçtikçe ciddi bir şekilde artmaktadır. Sadece lise diploması ile iş hayatına atılabileceğiniz bir alan olan sağlık önü açık ve hiçbir zaman iş gücünün azalmayacağı bir sektördür. Sağlık meslek kolejimiz günümüzde aileler tarafından çocuklarının seçmesini istediği bir lisedir. Ahsem Sağlık Koleji olarak öğrencilere lisemizden mezun olur olmaz hem sektörde donanımlı ve kalifiye olma imkanı sunulmakta hem de diplomayla birlikte vereceğimiz iş yeri açma belgesiyle Kosgeb aracılıyla 60.000 TL destekle kendi işyerlerini açma sansı yakalayacaklardır. Üniversite hayallerine yönelik uzman kadromuz ile bire bir özel ders imkanıyla sistemli ve planlı çalışmalar yapılmakta ve üniversiteli olan öğrencilerimiz hiç bir zaman alanda istihdamın bitmeyeceği bir mesleğe sahip olmuş olacaklardır. dedi. Hasibe ÖZYÜREK KIZILKAYA ORSA, gözetim tetkikini başarıyla geçti Fotoğraf: borsa basın urdur Ticaret orsası (T), Türk Standartları Enstitüsü (TSE) tarafından gerçekleştirilen TS EN ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi Standardı 2. Gözetim Tetkikini başarıyla geçti. urdur Ticaret orsası nda, geçen Cuma günü TS EN ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi Standardı 2. Gözetim Tetkiki gerçekleştirildi. TSE Antalya elgelendirme Müdürlüğü aş Tetkik Görevlisi Rasim Yılmaz, urdur Ticaret orsası Yönetim Kurulu aşkanı Veteriner Hekim Ömer Faruk Gündüzalp, Genel Sekreter Naile Küçükkepeci Ergün, Genel Sekreter Yardımcısı İmran Önden ve Tescil ve İstatistik Memuru Derya Yıldız ın katılımıyla gerçekleşen açılış toplantısının ardından, gözetim tetkiki incelemelerine geçildi. Öğleden sonra tamamlanan tetkik incelemelerin ardından kısa bir konuşma yapan Yönetim Kurulu aşkanı Ömer Faruk Gündüzalp, Türk Standartları Enstitüsü ile çalışmaktan büyük memnuniyet duyuyoruz. Sahip olduğumuz TS EN ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi elgemizi inşallah seneye yenileyeceğiz. Tetkik incelemesine başarıyla hazırlanan orsa personelimize teşekkür ediyorum şeklinde konuştu. TSE Tetkik Görevlisi Rasim Yılmaz da, gerçekleştirilen gözetim tetkikinde urdur Ticaret orsası nın iyi uygulamalarını ve başarılarını gördüklerini belirterek, İyi bir yönetici kadronuz, başarılı, güler yüzlü ve dinamik bir personele sahipsiniz. urdur Ticaret orsası nda verilen hizmetler etkin, kaliteli, verimli ve dolayısıyla üye memnuniyetini artırmaya yönelik olarak yapılan çalışmalarınızda yerinde. Tetkik neticesinde orsanızın TS EN ISO 9001:2015 Kalite Yönetim elgesinin devam etmesi şeklinde raporumuzu sunacağız. aşarılarınızın devamını diliyorum ifadelerini kullandı.

ARKA KAPAK 1954 yılından bu yana; Göller ölgesi ve Teke Yöresi nin merkezi urdur un hizmetindeyiz... e-posta : yenigungazete@ttmail.com internet adresi: www.burduryenigun.com Sayfa / 8 URDUR DA 66. YIL VALİ ARSLANTAŞ tan YEŞİLOVA TURU İLK İZLENİM; Fotoğraflar: valilik basın 9 Haziran 2020 Valiler kararnamesi ile Erzincan Valisiyken urdur Valiliği görevine atanan, 18 Haziran 2020 tarihinde de ilimize gelerek iş başı yapan Vali Ali Arslantaş saha çalışmalarına hızlı başladı. 26 HaziranCuma günü Aziziye Köyüne giden Vali Arslantaş, hafta sonu mesaisini (27 Haziran 2020 Cumartesi) Yeşilova İlçe ziyaretine ayırdı. Yeşilova İlçesine ziyarette bulunan Vali Ali Arslantaş, Kaymakamlıkta aldığı brifingin ardından Salda Gölü çevresinde yerinde incelemede bulundu. urdur Valiliği nden Vali Arslantaş ın Yeşilova gezisi hakkında şu açıklama yapıldı: Vali Ali Arslantaş, eşsiz doğal güzelliği ile yeşil ile mavinin iç içe olduğu Salda Gölü ile ünlü Yeşilova İlçesine ziyarette bulundu. Göreve başlayışının ardından ilk İlçe ziyaretini Yeşilova ya gerçekleştiren Vali Arslantaş, Kaymakam Abdulhamit Karaca dan İlçe hakkında kapsamlı brifing aldı. Kaymakamlık ziyareti ile başladığı İlçe programında Vali Arslantaş a Milletvekililleri Sayın ayram Özçelik ve Sayın Yasin Uğur eşlik ederken, Vali Yardımcısı Ali Nazım alcıoğlu, İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Asım Ertilav, DKMP ölge Müdür V. Osman Yöntem, Çevre ve Şehircilik İl Müdürü Murat Alaçatlı, İl Kültür ve Turizm Müdürü Abdullah Kılıç, Orman İşletme Müdürü Sefa Karataş ziyaret süresince hazır bulundular. Yeşilova İlçesini yakından tanıma adına Kaymakam Karaca dan kapsamlı bir brifing alan Vali Arslantaş, İlçede ve bağlı köylerde devam eden ve planlanan kamu yatırımları başta olmak üzere, KÖYDES ve İl Özel İdaresi tarafından İlçede yürütülen çalışmalar ile ilçenin genel ekonomik yapısı, eğitim, sağlık, tarım ve hayvancılık, turizm, genel asayiş durumuyla ilgili bilgi aldıktan sonra, Salda Gölü çevresinde yerinde incelemede bulundu. İlçe programına Salda Gölü çevresinde incelemede bulunarak devam eden Vali Arslantaş, Ülkemizin en temiz aynı zamanda en berrak göllerinden biri olan, eşsiz turkuazın tonlarıyla, eyaz kumlarıyla ziyaretçilerine görsel şölen sunan Salda Gölü hakkında bilgi aldı. Kaymakam Karaca ve ilgili kurum müdürlerinden sorumluluk alanlarında yürütülen çalışmalarla ilgili bilgi alan Vali Arslantaş, Halk plajı, tabiat parkı, beyaz adalar başta olmak üzere Salda Gölü çevresini gezerek, yürütülen çalışmaları yerinde gördü. Salda Gölü hareketlendi T ürkiye'nin Maldivleri olarak bilinen, suyunun temizliği ve turkuaz rengiyle her yıl binlerce ziyaretçiyi ağırlayan urdur'un Yeşilova ilçesindeki Salda Gölü, normalleşme süreciyle birlikte eski cıvıl cıvıl günlerine döndü... Geçen yıl yaz döneminde yaklaşık 1,5 milyon yerli ve yabancı turisti ağırlayan Salda Gölü, 1 Haziran'da normalleşme sürecinin başlaması ve ziyaret yasağının kalkmasıyla eski günlerine döndü. Geçen yıl Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Özel Çevre Koruma Alanı olarak ilan edilen, pandemi döneminde ziyarete kapatılan ve normalleşme adımlarının atılmasıyla ziyaretçilerini ağırlamaya başlayan Salda Gölü eski günlerine döndü. Her gün Türkiye'nin her yerinden yüzlerce kişi Salda Gölü'nü görmeye geliyor. Sakarya'dan geldiğini söyleyen Meltem Yerlikaya, "ben Salda Gölü'ne ilk defa geldim. Anlatıldığı gibi gerçekten güzel. Sessiz, sakin. Herkesin görmesini isterim" dedi. Pervin Yerlikaya'da; "İnternetten gördük. Merak ettik. Kuşadası'na geçerken burayada uğramak istedik. Gerçekten çok güzelmiş" diye konuştu. Salda'nın herkesin görmesi gereken bir yer olduğunu söyleyen Hayri Kızılaslan'sa "Fethiye'den geldim. Salda herkesin görmesi gereken bir göl bence. Çok güzel" ifadelerini kullandı. Muğla'dan geldiğini söyleyen Erdem Çelebi ise; "Medyadan gördüğümüz kadarıyla çok güzel bir yer. Daha önce buraya gelen arkadaşlarımız övdüğü için biz de merak ettik. Tam yolumuzun üzeriydi burayı da görmek istedik. Çok güzel. uraya geldiğimiz için memnunuz" dedi. İzmir'den gelen Onur Gümüşler ise "Salda her zamanki gibi güzel. Sakinliği, suyun berraklığı kyabolmamış. En son nasıl bıraktıysak öyle, Salda çok güzel" şeklinde konuştu. Fotoğraflar: Mesut MADAN