fiirket HUKUKİ YAPISININ SEÇİMİNDE VERGİLENDİRMENİN ROLÜ VE ÖNEMİ Zeynep ARIKAN (*) ÖZET



Benzer belgeler
İşletme türleri nelerdir? Nasıl Sınıflandırılır?

TAM MÜKELLEF KURUM TAM MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ DAR MÜKELLEF KURUM (1) DAR MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ

VERGİ SİRKÜLERİ NO: 2012/31. KONU: Gerçek Kişi Bireysel Yatırımcılar Tarafından Beyan Edilmesi Gereken Menkul Sermaye Gelirleri.

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 292)

İÇİNDEKİLER VERGİ HUKUKU

MENKUL KIYMETLERDEN ELDE EDİLEN KAZANÇLARIN VERGİLENDİRİLMESİ (2014 YILI)

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

ŞİRKET ORTAKLARININ SİGORTALILIĞI VE HUZUR HAKKI

Sirküler Tarihi : Sirküler No : 2016/005

MATRAH ve VERGİ ARTIRIMI

C) I-II-III D) IV-III

KARIN SERMAYEYE İLAVESİ KAR DAĞITIMI SAYILMAZ NE ANLAMA GELMEKTEDİR?

2016 Yılı Menkul Kıymet Gelirlerinin Vergilendirilmesi

Dönem Sonu Yaklaşırken; Ödenmeyen veya Geç Ödenen Sosyal Güvenlik Primlerinin Vergisel Muhasebesi Nasıl Olmalıdır?

KÂR DAĞITIMI VE KÂR DAĞITIMINA BAĞLI STOPAJ VERGİLENDİRİLMELERİNE YÖNELİK ÖRNEK BİR ÇALIŞMA

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 285)

DESTEK DOKÜMANI. Ürün : GO PLUS / TIGER PLUS / TIGER ENTERPRISE Bölüm : Genel Muhasebe / E-Beyannameler 1/8

252 seri numaralı GVKGT nden özellik önem arz ettiğini düşündüğümüz bazı noktaları hatırlatmakta fayda görüyoruz.

273 SERİ NO'LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

Serbest Meslek Kazancında Tevkif Yoluyla Kesilen Vergilerin Mahsup ve Đadesi

A) Gıda Bankacılığı Uygulamasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

EMLAK ÜZERİNDEKİ VERGİLER VE YÜKÜMLÜLÜKLER

TEKNİK İFLAS DURUMUNDA SERMAYE TAMAMLAMA FONU ( ZARAR TAZMİN FONU) VE İDARENİN GELİR VERGİSİ KARŞISINDAKİ BUGUNKÜ UYGULAMASI

Nakit Sermaye Arttırımında Faiz İndirimine İlişkin 9 Seri No.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliği Resmi Gazetede Yayımlandı

GELİR VERGİSİNE TABİ MÜKELLEFLERE GÖRE; KURUMLAR VERGİSİ MÜKELLEFLERİNİN VERGİSEL AVANTAJLARI TÜR DEĞİŞTİRME

2017 Yılı Menkul Kıymet Gelirlerinin Vergilendirilmesi

Arkan & Ergin Uluslararası Denetim ve Y.M.M. A.Ş.

YILINDA UYGULANACAK OLAN GELİR VERGİSİ KANUNU NDAKİ BAZI MAKTU HAD VE TUTARLAR İLE VERGİ TARİFESİ:

266 SERİ NO'LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

SİRKÜLER. SAYI : 2016 / 34 İstanbul,

2013 YILI KİRA GELİRLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ

YURTDIŞI İNŞAAT ONARIM - MONTAJ VE TEKNİK HİZMETLERDEN SAĞLANAN KAZANÇLARIN VERGİLEME SORUNLARI. Şefik ÇAKMAK Eski Hesap Uzmanı

AR-GE VE TASARIM MERKEZLERİ İLE TEKNOKENTLERDE MALİ UYGULAMALAR. Mehmet AKARSLAN Gelir İdaresi Başkanlığı Grup Başkanı

SERBEST MESLEK FAALİYETİNİN ŞAHIS VE SERMAYE ŞİRKETİ ORGANİZASYONU DAHİLİNDE İCRASININ VERGİSEL AÇIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ

Murat KÖSEOĞLU Serbest Muhasebeci Mali Müşavir

Mali Bülten. No: 2011/30. Konu : Vergi Affı Kapsamında Matrah ve Vergi Artırımı ile İlgili Beyan ve Ödemeler

mali açıklamalar 2012/ Konu: Vergi Kanunlarında ve Diğer Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapıldı

A) % 100 B) %75 C) %50 D) %40 E) %25

GAYRİMENKUL YATIRIM ORTAKLIKLARI VE VERGİLEME

KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ 1010

KONU: Gelir Vergisi Kanununda Yer Alan Had ve Tutarların 2014 Yılı Değerleri Belirlendi

- Diğer alım satım kazançlarıyla birlikte

TAŞINMAZLARIN, İŞTİRAK HİSSELERİNİN VE RÜÇHAN HAKLARININ BANKALARA VEYA TMSF YE DEVRİNDEN SAĞLANAN KAZANÇLARA İLİŞKİN YENİ K.V.K

2014 Takvim Yılında Uygulanacak Olan Maktu Had ve Tutarlara İlişkin Gelir Vergisi Genel Tebliği Yayımlandı

Yürürlük MADDE 2 (1) Bu Tarife 1/1/2017 tarihinde yürürlüğe girer.

1. Asgari ücret desteğinden faydalanabilecek işverenler kimlerdir?

Özelge: Şirket hissedarlarına ait arsanın kiralanarak arsa üzerine yapılacak binanın inşaasına ilişkin harcamaların GV ve KDV karşısındaki durumu.

GEÇİCİ VERGİ BEYANNAMESİ

İSTANBUL. Bağış ve Yardım İndirimine Esas Alınacak Kurum Kazancının Tespiti Sorunu adındaki makalemi derginizde yayınlanması dileğiyle gönderiyorum.

SİRKÜLER NO: POZ-2009 / 38 İST,

2013 Yılı Menkul Kıymet Gelirlerinin Vergilendirilmesi

Matrah Ve Vergi Artırımı (Madde: 5)

AA BAĞIMSIZ DENETİM VE YMM A.Ş. Şehit Ersan Cad. No:28/5 Çankaya Ankara, TURKEY. Tlf: Fax:

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...VII İÇİNDEKİLER...IX

[BELGE BAŞLIĞI] [Belge alt konu başlığı] [TARİH] TURMOB [Şirket adresi]

: 2015 Takvim Yılında Uygulanacak Olan Maktu Had ve Tutarlara İlişkin Gelir Vergisi Genel Tebliği

2013 YILI MENKUL KIYMET GELİRLERİNİN VERGİLENDİRİLMESİ

KURUMLAR VERGİSİ NEDİR? KİMLER ÖDER? NASIL HESAPLANIR?

2011 Yılı Kira Gelirlerinin Beyanında Bilinmesi Gerekenler

VERGİYE UYUMLU MÜKELLEFLERE SAĞLANAN VERGİ İNDİRİMİ TEŞVİKİ

2014 Takvim Yılında Uygulanacak Olan Maktu Had ve Tutarlara İlişkin Gelir Vergisi Genel Tebliği Resmi Gazete de Yayımlandı.

KURUMLARIN, İŞTİRAK HİSSESİ ve GAYRİMENKUL SATIŞINDAN DOĞAN KAZANÇLAR

No: 2013/6 Tarih:

BİRLEŞME VE BİRLEŞME TÜRLERİ NEDİR?

ÜRÜNLER VE GELİR TÜRÜ TAM MÜKELLEF KURUM TAM MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ DAR MÜKELLEF KURUM** (1) DAR MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ**

ÜRÜNLER VE GELİR TÜRÜ TAM MÜKELLEF KURUM TAM MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ DAR MÜKELLEF** KURUM*** DAR MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ***

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2015/176 Ref: 4/176. Konu: TAHSİLAT VE ÖDEMELERDE TEVSİK ZORUNLULUĞU HADDİ TL NA İNDİRİLMİŞTİR

6111 SAYILI KANUN İLE YAPILAN DÜZENLEMELER (2) (Madde 6-9)

İÇİNDEKİLER I.KİTAP ÖNSÖZ... 3 SUNUŞ... 5 İTHAF...7 KISALTMALAR... 9 İFLAS HUKUKU İLE İLGİLİ KURUM VE KURALLAR- ŞİRKETLER-KOOPERATİFLER

ŞİRKETLER MUHASEBESİ (MUH212U)

15. BEYANNAME ÖZETLERİ

2015 Yılı Menkul Kıymet Gelirlerinin Vergilendirilmesi

ÜRÜNLER VE GELİR TÜRÜ TAM MÜKELLEF KURUM TAM MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ DAR MÜKELLEF** KURUM*** DAR MÜKELLEF GERÇEK KİŞİ***

2014 Yılı Menkul Kıymet Gelirlerinin Vergilendirilmesi

İNDİRİMLİ GELİR VE KURUMLAR VERGİSİ UYGULAMASI. Ali ÇAKMAKCI. Yeminli Mali Müşavir- Bağımsız Denetçi. TaxAuditing Yeminli Mali Müşavirlik Kurucu Ortak

Gayrimenkul Sermaye İratlarında Uygulanan İstisna Tutarı

Konu: Menkul kıymetlerden 2018 yılında elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi.

2010/1.DÖNEM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK MAZERET SINAVLARI SORU VE CEVAPLARI GELİR ÜZERİNDEN ALINAN VERGİLER 23 Temmuz 2010-Cuma 16:00

2013 YILI ÜCRET TARİFESİ

GENÇ GİRİŞİMCİLERE GELİR VERGİSİ TEŞVİKİ KAPSAMINDA KONUYA BAKIŞ

ÖZEL SİRKÜLER 2017 YILINDA İŞLETME HESABI ESASI VE BİLANÇO ESASINA GÖRE DEFTER TUTMA VE SINIF DEĞİŞTİRME HADLERİ

Tasfiye Memurlarının Tasfiye Memuru ve Kanuni Temsilci Sıfatlarından Doğan Vergi ve Amme Alacağı Sorumlulukları

ŞİRKETLERİN TÜRK TİCARET KANUNU NA GÖRE BAĞIMSIZ DENETİME TABİ OLMASINI BELİRLEYEN HADLER VE KRİTERLER:

FAALİYETİNİ TERK EDEN BİR MÜKELLEFİN TERK DÖNEMİNE AİT ZARARLARININ MAHSUBU MÜMKÜN MÜDÜR

LİMİTED ŞİRKET ORTAKLARININ PAY (HİSSE) DEVRİNDE DAMGA VERGİSİ VE HARÇ UYGULAMASI

Ö z e t B ü l t e n Tarih : Sayı : 2018/3

Sirküler Rapor Mevzuat /128-2 SERMAYE ŞİRKETLERİNDE SERMAYE ÜZERİNDEN HESAPLANAN FAİZİN VERGİ MATRAHINDAN İNDİRİMİNE İLİŞKİN BKK YAYIMLANDI

KURUMLAR VERGİSİ BEYANNAMESİ 1010

SİRKÜLER SAYI : 2016 / 21 İstanbul, KONU : Nakit Sermaye Artırımı Uygulamasına İlişkin Tebliğ Resmi Gazete de Yayımlandı.

2. Aşağıda yazılıkooperatiflerin ortaklarıiçin hesapladıklarıristurnlardan;

ö z d o ğ r u l a r serbest muhasebeci mali müşavirlik ltd.şti. Chartered Accountants & Auditors Ltd.

Resmi Gazete Tarihi: Resmi Gazete Sayısı: 27147

SERMAYE DÜZELTİLMESİ OLUMLU FARKLARI R A P O R 09/ MART

İçindekiler YABANCI SERMAYE MEVZUATI

I. STOPAJ YÖNTEMĠNE TABĠ MENKUL SERMAYE GELĠRLERĠ VE DEĞER ARTIġ KAZANÇLARI

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundan geçen Vergi Kanunlarında Değişiklik yapan Tasarıya göre;

MENKUL KIYMETYATIRIM ORTAKLIKLARI VE VERGİLEME

MENKUL SERMAYE İRATLARI İLE MENKUL KIYMET ALIM SATIM KAZANÇLARININ VERGİLENDİRİLMESİ

GELĠR VERGĠSĠ GENEL TEBLĠĞĠ (SERĠ NO: 293) BĠRĠNCĠ BÖLÜM Yurt DıĢına Hizmet Veren ĠĢletmelerde Ġndirim

SİTELERDE ORTAK KULLANIM ALANLARININ KİRAYA VERİLMESİNE VERGİSEL BAKIŞ

Transkript:

D.E.Ü.İ.İ.B.F. Dergisi Cilt:13, Sayı:I, Yıl:1998, ss:67-81 fiirket HUKUKİ YAPISININ SEÇİMİNDE VERGİLENDİRMENİN ROLÜ VE ÖNEMİ Zeynep ARIKAN (*) ÖZET fiirket hukuki yapısının seçiminde en önemli faktörlerden birisi, kurulmasına karar verilen şirketin vergisel yükümlülük ve avantajlarının şirket kurucuları tarafından bilinmesidir. Çünkü bir şirketin vergi kanunları karşısındaki durumu bilmek ve ona göre tercih yapmak, kuruluş ve faaliyet aşamasında şirketleri vergisel yönden daha avantajlı bir konuma sokabilecek ve yönetimde daha sağlıklı kararlar alınabilecektir. fiahıs ve sermaye şirketlerinin Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları karşısındaki durumları, hangi avantajlardan yararlanacakları ve tabi olacakları dezavantajlar karşılaştırılmalı şekilde ortaya konmaya çalışılacaktır. I- fiahis VE SERMAYE fiirketlerinin VERGİ HUKUKU KARfiISINDAKİ DURUMLARI fiirketlerin şahıs şirketi veya sermaye şirketi olmasına göre vergilendirme karşısındaki durumları değişiklik arzeder. Bu şirketler faaliyetlerini ortaklık halinde sürdürürler, ancak faaliyet sonucu gelirin elde edilmesiyle, vergilendirilmesi her ortak için ayrı ayrı gerçekleştirilir. Yani şirket kurulduktan sonra, ortakların herbiri için ayrı ayrı gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilir ve ortakların her biri ayrı ayrı gelir vergisi beyannamesi vererek vergilerini öderler. İşe başlandıktan sonra, faaliyet ortaklık olarak sürdürülür. Örneğin her ortağın ayrı ayrı defter tutması yerine, şirket adına gerekli defterlerden birer adet tutulur. A- fiahis fiirketleri fiahıs şirketleri; tek şahıs işletmesi, adi ortaklık, kollektif şirket ve adi komandit şirket şeklindedir. 1. Tek fiahıs İşletmesi Tek şahıs işletmelerinin tüzel kişilikleri yoktur. Bir gerçek kişinin sahipliğinde kurulup yönetilir. Tek şahıs işletmesi Türk Ticaret Kanunu yönünden tacir sayılır. En çok görülen işletme şeklidir. 2. Adi Ortaklık ve Ortakları (*) Yrd.Doç.Dr., D.E.Ü., İ.İ.B.F. Maliye Bölümü 67

Şirket Hukukunda Vergilendirme Adi ortaklık Borçlar Kanununun 520-541. maddeleri hükümlerine göre sözlü veya yazılı bir şekilde kurulan, tüzel kişiliği bulunmayan bir ortaklık türüdür. Ortaklık; ortaklardan biri, birkaçı, hepsi ya da üçüncü kişiler tarafından yönetilebilir. fiirketin kuruluşu yasal bir şekle tabi değildir. Adi ortaklıklarda, ortakların payına düşen kâr hisseleri her bir ortak yönünden ticari kazanç sayılır. Her bir ortak kendisine düşen kâr payını ticari kazanç olarak beyan etmek zorundadır. Adi ortaklıklarda; ortakların götürü usulden faydalanma şartlarının mevcut olması halinde, ortaklar götürü usulde gelir vergisine tabi olabilirler. Ancak ortaklardan birisi gerçek usule göre gelir vergisine tabi bulunan ortaklıklarda, diğer ortakların ticari kazancı da gerçek usulde belirlenir. Adi ortaklığın zirai faaliyetle uğraşması halinde, ortaklar çiftçi olarak kabul edilmektedirler. Küçük çiftçi muaflığı şartlarını taşımaları durumunda da gelir vergisinden muaf olmaktadırlar. Adi ortaklığın serbest meslek faaliyetiyle uğraşması halinde ise, elde edilen kazanç serbest meslek kazancı olacaktır (GVK. Md. 37-66). Diğer yandan; adi ortaklığın muhtasar beyanname verilmesi ile vergi tevkifatının yapılması ve katma değer vergisi beyannamesi verilerek, vergisinin ödenmesi gibi vergi sorumlusu olarak, vergi dairesine karşı birçok sorumlulukları bulunmaktadır. 3. Kollektif fiirket Ortakları Kollektif şirketler, en az iki veya daha fazla gerçek kişi arasında kurulan ve ortakları alacaklılarına karşı bütün malları ile sınırsız sorumlu olarak mesul bulunan ticaret şirketidir (TTK. Md. 153-242). Kollektif şirketler için asgari sermaye miktarı belirlenmemiştir. Çünkü şahıs şirketi olduğu için buna gerek yoktur. Kollektif ortaklık en az iki gerçek kişi arasında kurulabilir. Tüzel kişiler (kamu veya özel hukuk tüzel kişileri) kollektif şirkete ortak olamazlar. Böyle bir ortaklık ticaret siciline tescil olunamaz. Bu tür ortaklık eğer bir ticari işletme işletiyorsa adi ortaklık hükümlerine tabi olur (TTK.Md.156). Kollektif ortaklığın ortak sayısına azami bir sınır çizilmemiştir. Nazari olarak çok ortaklı kollektif şirketlerin kurulmasına bir engel yoktur. Ancak kollektif ortaklık güven ve karşılıklı işbirliği temeli üzerine kurulmuş bir kişi ortaklığı olduğundan, fiilen çok sayıda ortakla kurulması mümkün bulunmamaktadır. Ortaklığın bünyesinde yer alan temel nitelikler ortak sayısına fiili bir sınır çizmektedir (POROY, TEKİNALP, ÇAMOĞLU, 1995: 118). 68

Zeynep Arıkan Bir ticari işletme işletmek durumunda olan kollektif şirket ortakları kanunen tacir sayılmazlar. Burada tacir olan kollektif şirketin kendisidir. Ancak gelir vergisi uygulaması açısından ortakların her biri tacirmiş gibi değerlendirilmiştir. Bu nedenle TTK' na göre ortakların kişiliğinden ayrı bir tüzel kişiliğe sahip olan kollektif şirketlerde ortakların sorumluluğunun sınırsız olması şirketin tüzel kişiliğinin değil ortaklarının vergilendirme açısından dikkate alınmasına yol açmaktadır (fienyüz, 1996:27). Türk Ticaret Kanunu Hükümlerine tabi olan kollektif şirketler tüzel kişiliğe sahip olsa da, Gelir Vergisi Kanunu kollektif şirketlerin tüzel kişiliğini dikkate almamış ve doğrudan doğruya kollektif şirketin gerçek kişi olan ortaklarını gelir vergisi mükellefi olarak vergiye tabi tutmuştur. Kollektif şirket ortaklarının şirketten aldıkları kâr payları şahsi ticari kazanç sayılmaktadır. Bu yönü ile kollektif şirket ortaklarının şahsi teşebbüs sahibi olan mükelleflerden bir farkı bulunmamaktadır. Kollektif şirketin uğraş konusu ne olursa olsun elde ettiği kazancın tamamı ticari kazanç sayılır. Hatta kollektif şirketin zirai faaliyetle uğraşması sonucu elde ettiği kazançlar da ticari kazanç sayılır. Kollektif şirketler birinci sınıf tüccar olup, iş hacimleri ne kadar olursa olsun, bilanço esasına göre defter tutmak zorundadır (VUK.Md.177). Kollektif şirketlerin kazançlarının ticari kazanç sayılmasının tek istisnası şirketin serbest meslek faaliyeti ile uğraşması sonucu sağladığı kazancın serbest meslek kazancı sayılması durumudur. Yani kollektif şirketin serbest meslek faaliyeti ile uğraşması sonucunda elde ettiği kazanç, ticari kazanç değil, serbest meslek kazancı sayılacaktır (GVK. Md. 37,66/3). Ancak defter tutma, muhafaza, ibraz, fatura düzenleme, vergi tevkifatı yapma gibi ödevler şirket ortaklarına değil, şirket tüzel kişiliğine aittir. Takvim yılı sonunda ortakların her biri şirketin ortaya çıkan gelirlerinden paylarına düşen miktarı alır ve bu miktar için ertesi yılın mart ayında ayrı ayrı gelir vergisi beyannamesi vererek vergilerini öderler. Bu şirketlerde gelir vergisi mükellefi şirket değil, ortaklardır (KARAYALÇIN, 1973: 87-88). 4. Adi Komandit fiirket ve Ortakları TTK hükümlerine göre kurulan bir şahıs şirketidir. Adi komandit şirketler, ortaklarından bir veya birkaçı, alacaklılarına karşı bütün malları ile sınırsız sorumlu, diğer ortak veya ortakları ise sadece, belirli sermaye borcu ile sorumlu ticaret şirketidir (TTK.Md. 243-268). fiirket en az iki kişiyle kurulur. Bunlardan en az birinin gerçek kişi olması gerekir. 69

Şirket Hukukunda Vergilendirme Bu şirketin; iki çeşit ortağından sınırsız sorumlu ortakları komandite, sınırlı sorumlu ortakları ise komanditer ortaktır. Yönetim, komandite ortaklar arasında seçilir. Adi komandit şirket, şirket olarak ne gelir ne de kurumlar vergisine tabidir. Adi komandit şirket, şirket ortaklarının kâr payları üzerinden gelir vergisine tabidir. Gelir vergisi uygulaması yönünden, adi komandit şirketten alınan kâr paylarının niteliği de ortaklara göre değişmektedir. KOMANDİT ŞİRKET Adi Komandit Şirket (= Sermayesi paylara bölünmemiş şirket) Bir Şahıs Ortaklığıdır Eshamlı Komandit Şirket (= Sermayesi paylara bölünmüş şirket) Bir sermaye ortaklığıdır Komandite Ortak (= Sınırsız sorumlu ortak) Komanditer Ortak (= Sınıırlı sorumlu ortak) Ticari Kazanç Menkul Sermaye İradı Serbest Meslek Kazancı Adi komandit şirkette, şirketten alınan kâr payı, komandite ortak için ticari kazanç, komanditer ortak içinse menkul sermaye iradı'dır. Adi komandit şirket zirai faaliyetle uğraştığı zamanda da bu durum değişmeyecektir. Yani gene şirketten alınan kâr payı, komandite ortak için ticari kazanç, komanditer ortak için menkul sermaye iradıdır. Ancak adi komandit şirketin serbest meslek faaliyeti ile uğraşması halinde, ortakların şirketten aldıkları kâr payı, gelir vergisi uygulaması yönünden önemli bir farklılık arzetmektedir. Böyle bir durumda komandite ortağın kâr payı serbest meslek kazancı, komanditer ortağın kâr payı ise yine menkul sermaye iradı olacak (GVK.MD.37,66), ve her ortak için ayrı ayrı gelir vergisi mükellefiyeti tesis edilecektir. Adi komandit şirkette, komanditer ortağın sermayesinde meydana gelen eksilmeler tamamlanmadıkça, komanditer ortağın şirketten kâr payı alması yasaktır (TTK.Md. 251 ve 262). Bu düzenleme komanditerler için bir çeşit zarar mahsubu müessesesi olup, GVK'ndaki zarar mahsubundan daha geniş bir hak tanımaktadır. Çünkü zarar mahsubu için 5 yıllık bir sınırlama bulunmamaktadır (TARAKÇI, 1995: 10). 70

Zeynep Arıkan Türk Ticaret Kanuna göre şirketler sermayelerini muhafaza etmek zorundadırlar. Sermaye azalması hali olan zararlı durumlarını telafi etmeden ortaklarına kâr payı ödeyemezler. Bu yüzden komanditer ortağa düşen zarar tutarı, gelecek dönemlerde oluşan kârlarla şirket bünyesinde kapatılır. Sermayedeki bu eksilme giderilmedikçe komanditerlerin kâr payı alması yasaktır. Böyle bir durumda komanditer ortak adına tarhiyat yapılıp yapılmayacağı hususunda uygulamada bir birlik mevcut değildir. Adi komandit şirketler tıpkı kollektif şirketlerde olduğu gibi, birinci sınıf tüccar olup bilanço esasına göre defter tutmak mecburiyetindedirler (VUK. Md. 177). Diğer taraftan; işe başlamayla beraber faaliyet ortaklık olarak sürdürülür, ancak ortaklar ayrı ayrı beyanname ile vergilerini öderler. B- Sermaye fiirketleri Kurumlar vergisinin konusu, belli nitelikteki kurumlar tarafından elde edilen kurum kazancıdır. KVK' nun 1. maddesinde, vergiye tabi mükellefler beş grupta toplanmıştır. - Sermaye şirketleri - Kooperatifler - İktisadi Kamu Müesseseleri - Dernek ve Vakıflara Ait İktisadi İşletmeler - İş Ortaklıkları Bundan sonraki bölümlerde sermaye şirketleri ele alınacaktır. 1- Anonim fiirketler Türk Ticaret Kanunu'nun 269. maddesine göre, anonim şirket bir unvana sahip, esas sermayesi muayyen ve paylara bölünmüş olan ve borçlarından dolayı sadece mameleki ile sorumlu bulunan şirkettir. Ortakların sorumluluğu, taahhüt ettikleri sermaye payları ile sınırlıdır. Anonim şirketler, kanunen yasak edilmemiş olan her türlü iktisadi maksat ve konular için kurulabilirler. Bu şirketlerde sermaye belirli paylara bölünmüş olup bu paylar hisse senetleri ile temsil edilir. Ortak sayısı beşten aşağı, sermaye beş milyar liradan az olamaz. Para dışında sermaye olarak konan mal ve hakların değeri ise, mahkemece atanacak bilirkişi tarafından tesbit edilir ve anasözleşmedeki sermaye hükümleri buna uygun olarak düzenlenir. Hisse senetleri nama veya hamiline yazılı olabilir. 71

Şirket Hukukunda Vergilendirme 2- Eshamlı (Sermayesi Paylara Bölünmüş) Komandit fiirketler Sermayesi paylara bölünmüş komandit ortaklıklar veya daha kısa ifadeyle paylı komanditler TTK' nun 475. maddesinde sermayesi paylara bölünen ve ortaklarından bir veya birkaçı şirket alacaklılarına karşı bir kollektif şirket, diğerleri bir anonim şirket ortağı gibi mesul olan şirkettir. Bu şirket türüne ticari hayatta pek fazla rastlanmaz. Bu nedenle TTK' nda bu şirket türü ile ilgili olarak pek fazla düzenleme yapılmamış, sadece anonim şirketle ilgili hükümlere atıf yapılmakla yetinilmiştir. Paylı komanditlerin sermayesi, anonim şirketlerde olduğu gibi, muayyen ve paylara bölünmüş olması gerekir. TTK' nun 475. maddesine göre sermaye, paylara bölünmeksizin sadece birden çok komanditerin iştirak nisbetlerini göstermek maksadıyla kısımlara ayrılmış bulunuyorsa adi komandit şirket hükümleri tatbik olunacağı belirtilmiştir. Ortakların sorumluluğu konusunda anonim ve kollektif şirket ortaklarının sorumluluğu ile ilgili esaslar geçerlidir. Böylece, komandite ortaklar, katılma payları ne kadar az olursa olsun bütün varlıkları ile sorumlu, komanditerler ise, taahhüt ettikleri sermaye miktarı ile sınırlı sorumludurlar. Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler vergi uygulaması yönünden şu özelliği taşırlar. ESHAMLI KOMANDİT ŞİRKET Komandite Ortak (= Sınırsız sorumlu ortak) (= Sınırlı sorumlu ortak) Komanditer Ortak Ticari Kazanç Kurum Kazancı Serbest Meslek Kazancı - Komandite kâr payı = Vergiye tabi matrah Eshamlı komandit şirketlerin komandite ortaklarının ortaklık kârından aldıkları paylar şahsi ticari kazanç hükmündedir ve gelir vergisine tabidir. Fakat kanun, eshamlı komandit şirketlerin komandite ortaklarının ortaklık kârından aldıkları payların şahsi ticari kazanç sayılacağına dair hükme bir istisna getirmektedir. Böylece bu hükmün pratik sonucu şu şekli almaktadır; serbest meslek faaliyeti yapan komandite ortakların bu faaliyetlerinden dolayı yapılan ödemeler serbest meslek kazancı olarak gelir vergisine tabidir. 72

Zeynep Arıkan Komanditer ortaklar ise kurumlar vergisine tabidir. Ancak sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler kurumlar vergisi uygulaması yönünden önemli bir özellik taşırlar. Kurumlar vergisinde, diğer mükellefler, bütün kazançları üzerinden vergi ödedikleri halde, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde, kurumlar vergisi, şirket kazancından, komandite ortaklara ait pay (*) düştükten sonra kalan kısım üzerinden alınır. 3- Limited fiirketler Sınırlı anlamını taşıyan ingilizce Limited sözcüğünün, sınırlı sorumluluk anlamında kullanıldığı limited şirketin, ülkemizdeki uygulamasına benzer ilk örneğine, Almanya'da Gesselshaft Mit Beschraenktem Haftung (GMBH) ile rastlanmaktadır (YANIK, 1996: 112). TTK' nun 583. maddesine göre limited şirketler, iki veya daha fazla gerçek veya tüzel kişi tarafından bir ticaret ünvanı altında kurulup faaliyet gösteren, ortaklarının sorumluluğu, taahüt ettikleri sermaye ile sınırlı ve esas sermayesi muayyen olan şirketlerdir. Ortak sayısı elliden fazla olamaz. Limited şirket borçlarında sorumluluğun mal varlığı ile sınırlandırılması; şirket borçlarından dolayı ortakların sorumluluğunun bulunmaması nedeniyle önemli vergi konusu faaliyetlerde limited şirket kurarak vergiden kaçınma yollarına gidilmektedir. Bu nedenle kamu alacağını güvence altına almak amacıyla, limited şirketler hakkında 6183 sayılı AATUHK' da özel hüküm getirilmiştir. Limited şirket ortakları, şirketten tahsil edilemeyen kamu alacaklarından dolayı ortaklığa koyduğu veya koymayı taahhüt ettiği sermayeden ayrı olarak, aynı tutar üzerinden, şahsen sorumludurlar (Bkz.TOSUNER, 1994: 29-33). TTK' nun 583. maddesine göre limited şirketler, anonim şirketler gibi kanunen yasak olmayan her türlü iktisadi maksat ve konular için kurulabilirler. Sadece bankacılık ve sigortacılık yapamazlar, hisse senedi ve tahvil çıkartamazlar. Sermaye miktarı ana sözleşme ile belli edilmiştir. Bu sermayenin azalması veya çoğalması ana sözleşmenin değiştirilmesi ile mümkündür. Sermayenin en az beşyüz milyon lira olması gerekir. Ortakların sermaye payları birbirinden farklı olabilir. Ancak payların en az 25 milyon TL.veya bunun katları olması gerekir. (*) Eshaml komandit irketlerde komandite ortaklı n kâr pay, KVK' nun 14. maddesinin 5. bendinde yer alan matrah n tesbitinde indirilecek giderlerdendir. 73

Şirket Hukukunda Vergilendirme Limited şirketler şirket kazancı üzerinden kurumlar vergisine tabidir. Ancak limited şirket ortaklarının şirketten sağladıkları kar payı menkul sermaye iradı'dır ve GVK' nun 75. maddesinin 2. bendinde yer alan iştirak hisselerinden doğan kazançlar içinde yer almakta ve gelir vergisine tabi olmaktadır. Sermaye payının satışından doğan kar ise sair kazanç ve irat sayılır. II- fiahis VE SERMAYE fiirketlerinin VERGİ YÜKLERİ VE AVANTAJLARI AÇISINDAN KARfiILAfiTIRILMASI İşletmeler şahıs şirketi şeklinde olabileceği gibi sermaye şirketi şeklinde de kurulabilir. İşletmeler kurulurken hukuki yapının seçiminde vergilendirmenin rolü büyüktür. fiahıs ve sermaye şirketi şeklindeki ayırım yapılmasının nedeni şahıs şirketlerinin gelir vergisine, sermaye şirketlerinin ise kurumlar vergisine tabi olmasındandır. A- Vergi Oranları Gelir vergisi kanunu'nda artan oranlı tarife yapısı geçerlidir.gvk' nun 103. maddesinde belirtilen gelir vergisi oranlarına göre; en alt gelir dilimindeki gelir vergisi oranı % 25, en üst gelir dilimindeki vergi oranı ise % 55 olarak belirlenmiştir. Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 25. maddesine göre ise kurumlar vergisi oranı % 25 olarak belirlenmiştir. Ancak % 25 olarak hesaplanan vergi, indirim ve istisnalar düşülmeden önceki şirket kazancının % 20'sinden az olamaz. Ayrıca şirketin kazancından kurumlar vergisi çıkarıldıktan sonra kalan kısım üzerinden halka açık şirketlerde % 10, diğer şirketlerde % 20 oranında gelir vergisi tevkifatı yapılmaktadır. Sermaye şirketinin vergi yükünü bir örnekle açıklayalım: Yıldız anonim şirketinin 1996 yılı şirket kazancı 20 milyar TL'dır. fiirket bu kazancı üzerinden % 25 oranında (20 milyar x % 25=) 5 milyar TL kurumlar vergisi ödeyecektir. fiirketin ödediği kurumlar vergisinden sonra kalan kazanç gelir vergisine tabidir. fiirketin halka açık olmayan bir şirket olduğunu varsayalım, Bu durumda ödenecek gelir vergisi; - fiirket Kazancı 20 Milyar - Kurumlar Vergisi 5 Milyar (20x%25=) - Gelir Vergisi Stopaj Matrahı 15 Milyar Gelir Vergisi (15x%20=) 3 Milyar - Kalan Kazanç 12Milyar 74

Zeynep Arıkan fiirket 20 milyar kazanç üzerinden (5 + 3=)8 milyar TL. kurumlar ve gelir vergisi ödemektedir. Dolayısıyla vergi yükü % 40 olmaktadır. fiirket eğer halka açık bir şirket ise bu durumda ödenecek gelir ve kurumlar vergisi, - fiirket Kazancı 20 Milyar - Kurumlar Vergisi 5 Milyar - Gelir Vergisi Stopaj Matrahı 15 Milyar - Gelir Vergisi 1.5 Milyar (15x%10=) - Kalan Kazanç 13.5 Milyar fiirketin (5 + 1.5=) 6.5 milyar Lira vergisi ve böylece vergi yüküde % 32.5 olmaktadır. fiirket kazancının dağıtılmadığını varsayalım. Örneğimizi değerlendirdiğimizde halka açık olmayan bir şirketin vergi yükünün % 40, halka açık bir şirketin vergi yükünün de % 32.5 olduğunu görebiliriz. Gelir ve kurumlar vergisi oranlarını dikkate aldığımızda, aynı gelir seviyesinde şahıs ve sermaye şirketlerini karşılaştırdığımızda, Sermaye şirketleri daha avantajlı bir duruma girer. Çünkü gelir vergisi tarifesi % 25,30,35,40,45,50,55 şeklinde artmaktadır. Gelir Vergisi Kanunu'nda Hayat Standardı Esası müessesesi yer almaktadır. Kurumlar vergisi mükellefleri için geçerli olmayan bu esas, gelir vergisi mükellefleri için bir dezavantajdır. Çünkü bu esasa tabi mükelleflerin beyan ettikleri gelir ve hayat standardı göstergelerine göre tesbit edilen gelir kıyaslanmakta, beyan edilen gelir hayat standardı esasına göre tesbit edilen gelirden az olduğu takdirde, vergi tarh edilirken mükellefin beyan ettiği gelir değil, göstergelere göre bulunan tutarlar esas alınmaktadır. Bu nedenle de birçok gelir vergisi mükellefi sermaye şirketi kurarak bu müesseseden kaçınma yoluna gitmektedirler. B-İstisnalar Vergiden istisna edilen kazançlar şirketlerin vergi matrahını ve dolayısıyla vergi yükünü etkilemektedir. Kurumlar vergisi mükelleflerine sağlanan avantajların en önemlisi KVK'nun 8. maddesinde sayılan istisnalardır. Bazı istisnalar hem şahıs şirketleri hem de sermaye şirketleri için uygulanmaktadır. Örneğin yatırım indirimi her iki şirket türünde de uygulanmaktadır. Ancak bazı istisnalardan ise sadece sermaye şirketleri yararlanır, şahıs şirketleri yararlanamaz. Vergi yükünü etkileyen bazı istisnalar vardır (Bkz. TOSUNER, ARIKAN, YERELİ, 1997:184-202). -İştirak kazançları istisnası -Turizm işletmeleri istisnası 75

nası. -Emisyon primi istisnası Şirket Hukukunda Vergilendirme -Portföy işletmeciliği kazanç istisnası -İştirak hisselerinin ve gayrimenkullerin satışından doğan kazanç istis- Sermaye şirketlerinin tam mükellef bir başka sermaye şirketi veya kuruma iştirakinden elde ettiği kâr payı kurumlar vergisinden istisnadır. Ancak şahıs şirketlerinin başka şahıs şirketleri veya sermaye şirketlerine iştirakinden elde edilen kazançlarda istisna yoktur. Bir sermaye şirketi turizm faaliyetinde bulunup, döviz geliri elde ederse, döviz olarak elde edilen hasılatın % 20' si kadar kazancı kurumlar vergisinden istisnadır. Ancak aynı turizm faaliyetini bir şahıs şirketi yaparsa bu istisnadan yararlanması mümkün değildir. Sermaye şirketlerinden anonim şirketlerde şirketin kuruluşu sırasında ya da kurulduktan sonra sermayelerini arttırdıklarında hisse senetlerini itibari değerinin üzerinde bir değerle sattıklarında elde edilen kazanç emisyon primidir. Anonim şirketlerin buradan sağladıkları kazançlar vergilendirilmemektedir. Sermaye şirketlerinde portföy işletmeciliğinden (hisse senedi, tahvil ve gelir ortaklığı belgesinin satışından) doğan kazançlar vergilendirilmez. fiahıs şirketlerinde ise bu tür kazançlar vergiye tabidir. Tam mükellef sermaye şirketlerinin iştirak hisseleri ile gayri menkullerini satmaları halinde bu satıştan doğan kazançlar kurumlar vergisinden istisnadır. Ancak şahıs şirketlerinde aynı kazançlar vergiye tabidir. Sermaye şirketlerinde istisnadan doğan kazancın vergiden istisna olması için kazancın sermayeye ilave edilmesi ve kurumdan çekilmemesi gerekir. Vergi yükünü etkileyen söz konusu istisnalar bakımından şahıs şirketlerinin avantajı yoktur. Çünkü bu istisnalardan sadece sermaye şirketleri yararlanabilmekte ve önemli vergisel avantajlar sağlamaktadırlar. Bu durumu örnek yardımıyla açıklayalım. Halka açık olmayan X firmasının; şirket kazancı içinde hiç sermaye piyasası getirisi olmadığı, herhangi bir istisna ve indirime tabi olmadığı varsayımı altında uygulanacak vergi oranı şu şekilde hesaplanır. Kurum kazancı...100.0 İndirim ve istisnalar...0.0 Kurumlar vergisi matrahı...100.0 Kurumlar vergisi (% 25)...25.0 76

Zeynep Arıkan Asgari kurumlar vergisi matrahı...100.0 (Kurum kazancı-iştirak kazançları) Asgari kurumlar vergisi (% 20)...20.0 Kurumlar Vergisi > Asgari Kurumlar Vergisi Ödenecek Kurumlar Vergisi...25.0 Ödenecek Fon ( % 10)...2.5 Gelir Vergisi Matrahı...75.0 (Kurum Kazancı-Kurumlar Vergisi) Stopaj (% 20)...15.0 Fon (% 10)...1.5 Vergi Sonrası Kâr...56.0 Toplam Vergi Yükü...44.0 Örneğimizde de görüldüğü gibi hiçbir istisnanın olmadığı durumlarda kurumlar vergisi oranı % 44' e ulaşmaktadır. Ele aldığımız X firmasının halka açık olduğu, kurum kazancının % 20' sinin iştirak kazancından, % 15' inin ise repo gelirinden oluştuğu ve yatırım indiriminden yararlandığı varsayımı altında uygulanacak vergi oranı ise şu şekilde hesaplanır. Kurum Kazancı...100 İndirim ve İstisnalar... (80) İştirak kazançları... 20 Yatırım İndirimi... 60 Kurumlar Vergisi Matrahı... 20 Kurumlar Vergisi (% 25)... 5 Asgari Kurumlar Vergisi Matrahı... 20 (Kurum Kazancı-yatırım indirimi-iştirak kazançları) Asgari Kurumlar Vergisi (% 20)... 4 Kurumlar Vergisi> Asgari Kurumlar Vergisi Ödenecek Kurumlar Vergisi... 5.0 77

Şirket Hukukunda Vergilendirme Ödenecek Fon (% 10)... 0.5 Gelir Vergisi Matrahı... 75.0 (Kurum Kazancı-iştirak kazancı-kurumlar vergisi) Gelir Vergisi Matrahı-Yatırım indirimi... 15.0 Genel Stopaj (% 10)... 1.5 Yatırım İndirimi Stopajı (% 10)... 6.0 Toplam Stopaj... 7.5 (Genel stopaj+yatırım indirimi stopajı) Fon Payı (% 10)... 0.750 Vergi Sonrası Kâr... 86.250 Toplam Vergi Yükü... 13.750 Söz konusu X şirketinin Kurumlar Vergisi Kanunu' nda yer alan istisna ve indirimlerden yararlanması ve halka açık şirket olması durumunda kurumlar vergisi oranı % 13.75' e kadar düşebilmektedir. Gelir vergisi oranı ile karşılaştırdığımızda söz konusu sermaye şirketinin gelir vergisi mükellefine kıyasla daha önemli bir vergisel avantaj elde ettiği söylenebilir. C- Finansman Fonu KVK' nun mük. 8. maddesine göre anonim şirketler belli durumlarda kazançlarının belirli bir kısmını finansman fonu olarak ayırabilmektedirler. Ayrılan finansman fonu takibeden yılın kazancına eklenir. Bu uygulama anonim şirketlerin kazançlarının bir kısmının vergisini her yıl geç ödeme imkanı sağlar. Böylece anonim şirketler ayrılacak finansman fonuna isabet eden tutar kadar verginin ertelenmesi yoluyla bir vergisel avantaj sağlamış olurlar. D- Geçici Vergi GVK' nun 120. maddesi uyarınca gerçek usulde gelir vergisine tabi ticari kazanç sahipleri ile serbest meslek erbabı, cari vergilendirme döneminin gelir vergisine mahsup edilmek üzere geçici vergi öderler. Geçici vergi tutarı, içinde bulunulan yılda verilen yıllık beyanname üzerinden hesaplanan gelir vergisinin % 50' si oranındadır. Kurumlar vergisi mükellefleri ise hesapladıkları kurumlar vergisine % 70 oranını uygulamak suretiyle geçici vergi hesaplarlar. Geçici vergi oranı kurumlar vergisi mükellefleri için daha yüksektir. Aslında budurum ilk bakışta bir dezavantaj gibi görünse de; kurumlar vergisi 78

Zeynep Arıkan mükellefleri için durum gerçekte böyle değildir. Çünkü matrahları aynı olan bir gelir vergisi mükellefi ile kurumlar vergisi mükellefini birlikte ele aldığımızda; gelir vergisi mükellefi matrah üzerinden % 25, % 20, % 35, % 40, % 45, % 50 ya da % 55 oranında gelir vergisine tabi olurken, kurumlar vergisi mükellefi matrah üzerinden % 20 veya % 25 oranında kurumlar vergisine tabi olur. Böylece gelir ve kurumlar vergisi matrahları aynı olan iki ayrı mükellefin geçici vergi matrahları farklı olabilecektir. Geçici vergi uygulaması bakımından gelir vergisi mükelleflerinin daha avantajlı mı olduğu, birçok unsur yanında, gelir vergisi mükellefinin hangi gelir dilimi üzerinden vergilendirildiğine bağlıdır. E- Yeniden Değerleme Gelir vergisi mükellefleri, yeniden değerleme sonucu oluşan değer artışlarını bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında tutarlar, ve başka bir hesaba aktaramazlar. Değer artışları başka bir hesaba aktarılırsa veya sermayeye ilave edilirse, işletmeden çekilen değer olarak kabul edilir ve çekildiği dönemde vergiye tabi olur. Kurumlar vergisi mükellefleri ise, yeniden değerleme sonucu oluşan değer artışlarını bilançonun pasifinde özel bir fon hesabında tutabilirler. Değer artışları sermayeye de ilave edilebilir. Değer artışları sermayeye ilave edilirse fon vergilendirilmez. Bu yönü ile gelir vergisi mükelleflerinden daha büyük bir vergisel avantaj elde ederler. F- Bağış ve Yardımlar GVK' nun 89/2. maddesine göre, bir takvim yılı içinde yapılan bağış ve yardımların toplamı, o yıla ait beyan edilecek gelirin % 5 ' ini aşamaz. KVK' nun 14/8. maddesinde ise, bir takvim yılı içerisinde yapılan bağış ve yardım toplamının o yıla ait kurum kazancının % 2' sini ve herhalde 20.000 TL' yi aşamayacağı belirtilmiştir. Ancak aynı maddenin 2. fıkrasında, Bakanlar Kurulu' nca vergi muafiyeti tanınan Vakıflara yirmi bin liralık hadde bakılmaksızın o yıla ait kurum kazancının % 5' ine kadar bağış ve yardım yapılabileceği hükme bağlanmıştır. Genel hükümler böyle olmakla birlikte, bazı özel kanunlarla öngörülen bağış ve yardımların kazançtan indiriminde herhangi bir sınırlama bulunmamaktadır. Sadece genel hükümler açısından değerlendirdiğimizde gelir vergisi mükellefleri yapmış oldukları bağış ve yardımlar nedeniyle vergisel yönden daha avantajlı bir durumdadırlar. III- SONUÇ 79

Şirket Hukukunda Vergilendirme fiirket hukuki yapısının seçiminde şahıs şirketlerinin mi yoksa sermaye şirketlerinin mi daha avantajlı olduğunu tesbit edebilmek için kurulacak olan şirketin ne tür bir faaliyetle uğraşacağının, şirketlerin vergi yüklerinin, yararlanılacak istisnaların, belli bazı avantajlardan yararlanma durumlarının, yıllık tahmini kâr beklentisinin ve buna benzer birçok hususun bilinmesi gerekli ve önemlidir. Mükellefler ancak bu hususları bildikleri takdirde şahıs ve sermaye şirketleri arasında bir karşılaştırma yapabilecek ve kendileri için en avantajlı olan ayrı şirket türünü seçebileceklerdir. fiirket hukuki yapının belirlenmesinde vergi faktörü dikkate alınırken bu açıklanan hususlar çerçevesinde karar verilmesi şirketin sağlam bir hukuki yapıda olmasına ve yapılan ekonomik faaliyetin etkinlik ve verimliliğine yol açacaktır. Sermaye şirketleri vergilendirme açısından şahıs şirketlerine kıyasla daha avantajlıdır. Sermaye şirketlerinin bu avantajı halka açık olup olmamasına ve istisna ve muaflıkların çokluğuna göre değişmektedir. Sermaye şirketleri özellikle halka açık anonim şirketler şeklinde kurulmuşsa, halka açık olmayan anonim şirketlere göre daha fazla vergisel avantaja sahip olurlar. Gene bu şirketlerin yararlandıkları istisna ve muaflıkların sayısı arttıkça vergisel avantajları da artmaktadır. Bu nedenle şahıs ve sermaye şirketleri arasındaki tercihte, sermaye şirketlerinin vergisel avantajları, sermaye şirketi şeklinde birleşmelerinin artmasına yol açmaktadır. ABSTRACT One of the most important factors in deciding the legal structure of a company is that the founders of the company should know what kind of tax responsibilities and advantages the newly founded company will have. Because knowing the status of a company against tax laws and choosing the type of the company accordingly can give the company some advantages in terms of taxes and the administration can make better and sound decisions. Status of the sole proprietorship and companies with share capital against income tax and corporate income tax are compared taking into consideration what kind of advantages they will benefit and what responsibilities they have to bare. KAYNAKÇA 80

Zeynep Arıkan KARAYALÇIN, Yaşar(1973), Ticaret Hukuku (fiirketler Hukuku), 2. Baskı, Ankara. POROY, Reha;TEKİNALP, Ünal ve ÇAMOĞLU, Ersin(1995), Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, Güncelleştirilmiş 6. Baskı, Beta Basım Yayım Dağıtım Yay No: 591, Hukuk Dizini: 239, Ekim. fienyüz, Doğan (1996), Türk Vergi Sistemi, (Gelir, Kurumlar ve Katma Değer Vergisi), Genişletilmiş ve Gözden Geçirilmiş 2. Baskı, Bursa. TARAKÇI, Hızır(1995), "Komandit fiirket Ortaklarının Vergiye Tabi Tutularak Gelirlerinin Saptanmasıyla İlgili Tartışma Konuları", Vergi Dünyası Dergisi, S: 169, Eylül. TOSUNER, Mehmet - ARIKAN, Zeynep ve YERELİ, A.Burçin(1997), Türk Vergi Sistemi, Gözden Geçirilmiş ve Yenilenmiş 2. Baskı, İzmir. TOSUNER, Mehmet (1994), "Limited fiirketlerde Ortakların Kamu Borçlarından Sorumluluğu", Yaklaşım Dergisi, Yıl:2, S: 16, Nisan. YANIK, Zeki(1996) "Limited fiirketlerin Kuruluş İşlemleri ve Anasözleşme Örneği", Yaklaşım Dergisi, Yıl:4, S: 41, Mayıs. 81