Yrd. Doç. Dr. Mehmet Aziz GÖKSEL T. C. MALTEPE ÜNİVERSİTESİ, Mimarlık Fakültesi, Yat Tasarımı Bölümü Başkanı Basını bilgilendirme yazısı. 10.07.2010 Türkiye de yat tasarımı sektörünün değerlendirmesi Gittikçe genişleyen yapısı ile dünyada yat inşaatı sektörü, büyük çapta araştırma-geliştirme ve yatırım faaliyetlerinde bulunmaktadır. Bu gelişmeler, denizci ülkelerin ekonomisine, teknolojik gelişimine ve kültürüne çok büyük katkılar sağlamaktadır. Türkiye, toplam yat üretiminde dünyada ilk on ülke arasında bulunmakta; megayat üretiminde ise üçüncülükle dördüncülük arasında gidip gelmektedir. Gerek gemi ve yat sanayi ve gerekse yan sanayi kuruluşlarında öngörümüz olarak, yakın dönemde 160.000 kişinin istihdam edileceği ülkemizde, eğitimli ve sertifikalı çalışana olan talep gittikçe büyümektedir. Bugünkü durumu ile çoklu ihtisas alanına sahip yat inşaatı sektöründe büyük eksikliğin yaşadığı Türkiye de, tasarım ve üretimde çalışacak uzman tasarımcılara olan gereksinim gittikçe artmaktadır. Türkiye, bugün denizcilikte, yat üretiminde söz sahibi bir ülkedir. Türkiye de bu sektörde her türlü teknolojik olanak ve iş gücü bulunmaktadır. Ancak ülkemiz, bu konumunu büyük ölçüde Avrupa ya olan coğrafi yakınlığına, ucuz ve kaliteli işgücüne borçludur. Şunu önemle vurgulamak gerekir ki, Türkiye, bugün yat özelinde, denizcilik endüstrisinde büyük bir tasarım ülkesi değildir. İstanbul da, Antalya da ya da İzmir de, dünyanın saygın yat markaları tersanelerle anlaşma yapmış ve seri üretimler yapmaktadır ama, bu markaların tasarım ofisleri hep yabancı ülkelerde bulunmaktadır. Baş tasarımcıları, tasarımcıları ve mühendisleri ezici oranda yabancılardır. Saygın bir yat dergisinde, dünyadaki tasarım ofislerinin listesine bakıldığında görülür ki, bu konuda Türkiye nin esamisi pek okunmamaktadır. Dünyada, yat tasarımında, eğilimleri yönlendiren, bu pazardaki uluslararası politikaları belirleyen, tüketim alışkanlıklarını kodlayan en büyük merkez, Fransa nın güney kıyılarından İtalya da Viareggio ya kadar uzanan kıyı şerididir. Bu merkezin dışındaki ilk periferde ise İngiltere, Almanya, Hollanda ve A. B. D. gibi ülkeler bulunmaktadır. Türkiye bu anlamda; İspanya, Güney Afrika Cumhuriyeti, Avustralya hatta İsviçre gibi ülkelerin bile dışındaki, uzak bir yörüngede seyretmektedir.
Bu bölümün kurulmasının amacı Eskiden Türkiye de denizcilikle ilgili eğitimde üniversitenin önemi ni kavramada önemli sorunlarımız vardı. Ne mutlu ki, bugün bu sorunlar tartışılıyor ve denizciliğimizin geleceği adına, çeşitli eğitim projelerinin yaşama geçmesiyle çözülüyor. Bugün üniversitelerimizde, denizcilikle ilgili bölüm sayısı, on sene öncesiyle kıyaslanmayacak düzeylere ulaştı. Yat Tasarımı programı da, bu sevindirici gelişmenin çok önemli ve son halkası olmuştur. T. C. Maltepe Üniversitesi nin dışında, özellikle İtalya da yat tasarımı ile ilgili eğitim veren okullar bulunmaktadır. Bunun dışında, başka gelişmiş ülkelerde de, ahşap tekne tasarımı, CTP tekne üretimi, yat tasarımı, yat iç mimarlığı vb. isimler taşıyan eğitim programları, ağırlıklı olarak özel sertifika programları biçiminde ve üniversitelerin açtığı yüksek lisans programları olarak, sayılarını ve ciddiyetlerini artırarak sürdürmektedirler. Ancak bu eğitim programları öğrencilere gerekli donanım ve vizyonu vermekte yetersiz kalmaktadırlar. Bunun yanında öğrencilerin, bu okullara hangi ölçütlere göre alınacağına ilişkin bir standardizasyon da bulunmamaktadır. Bugün günümüzde dünyanın hiçbir üniversitesinde, özellikle lisans düzeyinde yatları konu alan interdisipliner nitelikli bir tasarım eğitimi programı bulunmamaktadır. Bu anlamda, T. C. Maltepe Üniversitesi, bir ilki gerçekleştirmek üzere, eğitimde çok önemli bir adım atmıştır. Yat Tasarımı bağımsız bir disiplindir Yat tasarımı, çeşitli tasarım disiplinleriyle, gemi mühendisliğinin arakesitinde bulunan bir tasarım disiplinidir. Bir yatın -styling (dış tasarım) ve iç mekantasarımını yapmak için gereken teknik bilgi; mimarlık, iç mimarlık, endüstri ürünleri tasarımı ve gemi inşaatı ve makineleri mühendisliği disiplinlerinin içinden geçmektedir. Ancak mevcut programlarının hiçbirisinin müfredatı, yat tasarlamak için yeterli donanımı öğrenciye verememektedir. Yat tasarlamak isteyen bir kişi, genellikle bu programların birinden mezun olmaktadır. Daha sonra, yukarıdaki diğer disiplinlerden gerekli bilgileri toplayarak, bu eksiğini gidermeye ve meslekte yetkinleşmeye çalışmaktadır. Bu tablo ise, bir tasarımcının yetişme süresinde, zaman kayıplarına neden olmaktadır. Örneğin yat tasarımcısı adayı bir iç mimarlık öğrencisi, styling konusuyla olası bir yat tasarımı yüksek lisans programında-
tanışıncaya dek yıllarını geçirmekte ve gereksiz birçok ders almaktadır. Ayrıca bu öğrenciler, yurt dışına gitme şansını bulsalar bile, okudukları yüksek lisans programlarının ülkemizde denkliği bulunmamaktadır. Bunun yanında, unutulmamalıdır ki, yüksek lisans programları, ne meslek okullarıdır; ne de lisans programlarının bir devamıdır. Bu gibi uygulamalı bilimlerde, eğitim, proje temelli yürümektedir. Ömründe hiç styling projesi yapmamış bir iç mimar, bütün yüksek lisans eğitimi boyunca, proje tasarlayıp yeniden meslek mi öğrenecektir? Onun üzerine bir de tez mi yazacaktır? Yani, iki yarıyıllık programının tümünü projeye mi ayıracaktır? Elbette bu sorunun yanıtı hayır olacaktır; zira yüksek lisans programlarının amacı, meslek öğrenmek değil, çeşitli dersler alarak o meslekte uzmanlaşmaktır. Muadili sorunlar, mimar ve endüstri ürünleri tasarımcıları için de aynıdır. Müfredatlarının, hiçbirinin birbirini tutmadığı yüksek lisans ve sertifika programları konusu, işte bu yüzden tam bir muammadır. Herhangi bir yat tasarımı yüksek lisans programı, mevcut tasarım disiplinlerinde verilen bir temelin üzerine inşa edilecek bir bina değildir. Yat tasarımı iç mimarlığın, endüstri ürünleri tasarımının ya da gemi inşaatı ve makine mühendisliğinin bir alt dalı ya da uzmanlık dalı değildir. Çünkü bu programlarda, üzerinde uzmanlaşılacak bir bilgi ancak nebülöz halinde bulunmaktadır. Bu nebülözün düzene sokulması demek, tasarım disiplinlerinin müfredatını yeniden tasarlamak anlamına gelmektedir. Bu da mevcut müfredatların iyice şişerek altı seneyi bulması anlamına gelmektedir ki, zaten olmayacak bir iştir. Bu yüzden, yat tasarımı bağımsız bir disiplindir. Yat Tasarımında akademik gelişme Yukarıda ortaya konulan karışıklığın doğal bir sonucu olarak, bu konuda uzmanlaşmanın önü akademik anlamda kapalıdır. Halbuki bugün artık yat tasarımı, mevcut tasarım disiplinlerinin yamacına, seçmeli dersler, ortak programlar ya da kürsüler biçiminde sıkıştırılabilecek büyüklükte bir bilgi kümesi değil; bu disiplinlerin teknik bilgi aktarımı yaparak olgunlaştıracağı ayrı bir uzmanlık alanıdır. Program, elbette yetişmiş insan ihtiyacını karşılayacaktır; ama aynı zamanda üniversite kurumunda bu mesleğin yolunu açacak ve akademik anlamda da uzmanlaşmayı teşvik edecektir.
Bir disiplini işaret eden bilgi yığınını sistematize ederek, disiplinler arası bir örgütlenmeyi gerçekleştirebilecek yapı ve düzeneklere sahip -ve doğal olarak bu görevi üstlenmesi beklenen- kurum üniversitedir. Çünkü bilimsel bilgi üniversitede üretilir. Üniversite, bilimsel bir etkinliği dolaşıma sokma yönünde çok saygın bir enstrümandır. Bilgiyi, doğal olarak, depolayacak ve işleyerek yeniden üretecek bir döngüdür. Aksi halde ülke olarak bugün sahipmişiz gibi görünen olanaklar, kaynaklarının ucu dışarıda olduğu için yarın öbür gün elimizden kayıp gidebilir. Pazar olarak, koşullarımız uygun gelmediği takdirde, uluslararası girişimciler ünlü markalarını, teknolojilerini, yatırımlarını alıp, çekip başka coğrafyalara gidebilirler. Uzakdoğuda ya da başka bir yerde üretimlerine devam edebilirler. Bir atasözümüz, bu olguyu en güzel biçimde açıklıyor: Su akarken testiyi doldurmak gereklidir. Bilgiyi depolamak, işlemek ve üretir hale gelmek gereklidir. Ancak bu şekilde o bilim dalında saygın bir konuma yükselmek mümkündür. Aksi takdirde, o suyun akıp gittiği bir yatak olma tehlikesi ve tehdidi vardır. Yat tasarımı programının çok önemli bir amacı, bu endüstride ülkemizi daha kalıcı bir saygınlık eksenine oturtmaktır. Bu alanda, ilk eğitim programına sahip olmakla Türkiye, önemli bir entelektüel üretim etkinliğinin dünyadaki tek resmi adresi konumuna gelecektir. Hiç kuşku yoktur ki, programımız ve müfredatımız, batılı ülkelerce hızla takip edilecektir. Bölümümüz, kısa süre sonra batılı ülkelerde de açılacaktır. Ancak en azından belirli bir süre, T. C. Maltepe Üniversitesi, Yat Tasarımı Bölümü, dünyadaki tek yat tasarımı bölümü olarak varlığını ve öncülüğünü sürdürecektir. Bu sürenin uzunluğu ve bölümün performansı çok önemlidir. Çünkü bölümün, bu süre içindeki başarısını ve sesini uzaklara duyurması; Türkiye yat endüstrisinin tanıtımını üst düzeyde yapacağından, yabancı girişimciye de güven verecek ve sektör, yeni siparişlerle hareketlenecektir. Bu sonuçla Türkiye, tasarım mesleğindeki uluslararası saygınlığını perçinleyecektir. Ülkemizde bu konuya kendini adamaya hazır, çok yetenekli ve zeki gençler vardır. Kısacası, bölümün performansı ilk iki sene arzu edilen devinimi yakalarsa, Türkiye yat tasarımı sektöründe çok kısa zamanda Avrupa ya yetişir, geçer ve dünya lideri olur. Üretim hacmi, hızı ve kalitesi konusundaki dünya sıralamasındaki konumunu ise daha da yukarılara taşır; bu kesindir.
Bölümde okutulacak dersler Yat Tasarımı lisans programı bir tasarım programıdır. Müfredat olarak, mevcut tasarım disiplinlerinde okutulan müfredatlar örnek alınmış ve dersler, yat tasarlamak için gerekli bilgileri verecek biçimde uyarlanmıştır. Gerek duyulmayan dersler ise elenmiştir. Programda mühendisçe bakış açısını tanımak üzere, temel gemi mühendisliği dersleri de bulunmaktadır. Bölümde öğrenciler, ilk yıl, çok sıkı bir mesleki temel eğitime tabi tutulacaklardır. Bir yatı, gerek iki boyutlu olarak teknik çizimini ve temel hesaplarını yapabilecek, gerekse hayalden düşünüp, üç boyutlu olarak kağıda çizerek aktarabilecek beceri ve donanıma eriştirileceklerdir. Öğrenci seçme T. C. Maltepe Üniversitesi, Yat tasarımı lisans programının ilk ve tek olması nedeniyle, çok sayıda ve yüksek puan alan aday tarafından tercih edileceği, hatta yurt dışından da talep geleceği değerlendirilmektedir. Bölümün kontenjanı otuz kişi ile sınırlı olup, MF 4 (eski SAY 2) türünden puanla merkezi yerleştirme ile öğrenci almaktadır. Eğitim süresi bir yıl İngilizce hazırlık sonrası dört yıldır. Bölümün şu anki durumu Bu program, beş yıldır üzerinde çalışmakta olduğumuz bir eğitim projesidir. Bölümümüzün, bağımsız bir disiplin olarak kurgulanmasının savunulduğu ve bunun rasyonellerinin ortaya koyulduğu doktora tezi 2006 yılında savunulmuştur. Başarıyla sonuçlanan bu çalışma; başta Y. T. Ü. Gemi İnşaatı ve Makineleri Mühendisliği Bölümü ve Deniz Harp Okulu, Gemi Makineleri Mühendisliği Bölümü olmak üzere, akademik, sektörel ve askeri yönlerden gelen zengin katkılarla, yıllar içinde geliştirilmiştir. Bir buçuk yıl kadar süren müfredat çalışmamız, fakülte dekanımız, Prof. Dr. Aydın Esen in talimatıyla 2009 yılında bitirilerek YÖK e sunulmuştur. Bildirişim içinde geçen ve yaklaşık bir yıl süren idari süreçten sonra, bölümümüzün kuruluşu, uygun görülerek onaylanmıştır. Bölümümüzün öğretim üyesi kadrosu atanmıştır. Bölümümüzün, 2010-2011 eğitim öğretim yılında öğrenci alacaktır.