Muhammet Nur Doğan a REDDİYE-2



Benzer belgeler
İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV)

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

األصل الجامع لعبادة هللا وحده

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

ON EMİR الوصايا لعرش

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Gizlemek. أ Helak etmek, yok etmek أ. Affetmek. Açıklamak. ا ر اد Sahip olmak, malik olmak. Đstemek,irade etmek. Seçme Metnler 25

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349)

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

HADİS USULU. Yazar : Ömer b. Muhammed b. Fettuh ed-dımaşki Beykuni

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

İNSAN ALLAHIN HALİFESİ Mİ? (HALEF- SELEF OLAYI) Allah Teâlâ şöyle buyurur:

تلقني أصول العقيدة العامة

هل الا نبياء متساوون. şeyh Muhammed Salih el-muneccid

bartin.diyanet.gov.tr/kurucasile

DÖRT KAİDE القواعد األربعة DÖRT KAİDE. Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a)

Borçlunun sadaka vermesinin hükmü

Başörtüsünün üzerini mesh etmede aranan şartlar. Muhammed Salih el-muneccid

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

ه: د ع ل ض ب او ت ن ل ه ب م ذ ت خ أ إن ا م م كي ف ت ر ك ت د ق ي فإ ن يت للا س ن و با ك ت

SAHABE NİN ÖNDERİ HZ. EBU BEKİR

124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek

Onlardan bazıları. İhtilaf ettiler. Diri-yaşayan. Yüce. Sen görüyorsun ت ر dostlar. ..e uğradı

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

113. SOHBET Peygamberlerin Ortak Özellikleri

55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız.

148. Sohbet ÖNDEN GİDENLER

Bazı Âyetlerin Anlamları ile İlgili Mülahazalar

Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz.

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

DUA KAVRAMININ ANLAMI*

Yarışıyorlarkoşuyorlar

94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde "Çalışmak İbadet "midir?

Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

Ders : 57 Konu: Şeytanla Mücadele

NEVÂKIDU L-İSLÂM METNİ VE TERCÜMESİ

Dualarımız Ve Kaynakları-2

Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır.

Altı aylık iken anne karnından düşen ceninin cenaze namazını kılmanın hükmü

Ders : 185. Konu : MEKKE DE GİZLİ DAVET. MEKKE DÖNEMİ ve DAVET BYK&ŞYK DERSLERİ

KİTAP-SÜNNET İLİŞKİSİ (Nebi ve Resul Kavramları)

SELÂMIN ŞEKLİ. Râşid b. Hüseyin el-abdulkerim. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER

EV SOHBETLERİ SOHBET Merhamet

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, -âlemlerin Rabbi olan- Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz.

Fatiha Suresi'nin Tefsiri ve Faydaları

Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR

Kabir azabı kıyâmet kopuncaya kadar devam eder mi?

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ

İsmi Tafdil. Alimde olan hilimden (yumuşaklıktan) daha güzel bir hilm hiçbir kimsede olmamıştır. Bu misalde ل الك ح lafzı, ismi tafdil olan

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51

Terceme : Muhammed Şahin

TEVHİD KELİMESİ: İSLAMLA KÜFÜR ARASINDAKİ ALAMET-İ FARİKA. Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab (rh.a) www. almuwahhid.com

şeyh Muhammed Salih el-muneccid

IGMG EV SOHBETLERİ DERSLERİ

AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ

ب Namaz. İbadet ederiz Sen-senin Yol göster

Yasin sûresini okuduktan sonra duâ etmek için toplanmanın hükmü. Abdulaziz b. Baz

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM

İSİMLER VE EL TAKISI

AÇIKLAMALI SÛRE MEÂLLERİ

KALEM SURESİ. Nuzul Ortamı: Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla MEKKE. Nüzul Sırası 7 NÜZUL YERİ KALEM SURESİ. Nuzul Sıra 7.

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

şeyh Abdulaziz b. Abdullah b. Baz

حديث توسل آدم نليب وتفس : {وابتغوا يله الوسيلة} şeyh Muhammed Salih el-muneccid

1 Bahattin Akbaş, Din işleri Yüksek Kurulu Uzmanı 2 İbn Manzur, Lisanu'l- Arab, Xlll/115 3 Kasas, 28/77. 4 İbrahim, 14/34. 5 İsrâ, 17/70.

ALLAH HER ZAMAN DOĞRU OLMAMIZI İSTER 1. Ey iman edenler! Allah a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun. 2

(Tanımı ve Dayanağı)

MÜNAFIKLARIN VASIFLARI MÜNAFIKLARIN VASIFLARI. Şeyh Muhammed bin Abdulvehhab (rh.a)

Tatil kavramını araştırdığımız da tatil için şu anlamların verildiğini görürüz:

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

Transkript:

Muhammet Nur Doğan a REDDİYE-2 Videomuz, 17.08.2012 Tarihli yayından alıntıdır. http://youtu.be/xaig2wjdakg : Ona gücünüz yetiyorsa,bu kadar açık ama bütün meallerde gücünüz yetmiyorsa diye çevrilmiş Burada Allah Teala şunu buyuruyor Gücünüz yettiği halde -tutma imkanınız var ama- tutmak istemiyorsunuz,niyetlenmezsiniz.o gün bir yoksul doyumu fidye verirsiniz tutarsanız sizin için hayırlıdır İlgili ayet ve meali : ا ٠ ا ا ع ذ د اث ف و ا ى ش ٠ ض ا ا ع ص ف ش ف ع ذ ة ا ٠ ا ا خ ش ع ا ز ٠ ط ٠ ١ م ف ذ ٠ ت ط ع ا ض ى ١ ف ح ط خ ١ ش ا ف خ ١ ش ا ح ا خ ١ ش ى ا و خ ح ع Oruç, sayılı günlerdedir. Sizden kim hasta, ya da yolculukta olursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. Bununla birlikte, gönülden kim bir iyilik yaparsa (mesela fidyeyi fazla verirse) o kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır. Bakara suresi 184. ayet Sayın konuşmacı mealin Oruca gücü yetmeyenler ise bir yoksul doyumu fidye verir. kısmının yanlış olduğu görüşünde olduğu gibi, oruç tutabilecek birisinin tutmamasının doğal olacağını beyan etmiştir.bu durum şu anlama gelir ; Hiç kimse oruç tutmak zorunda değil.kısacası oruç farz değildir,diyor. Ayette geçen ٠ ط ١ م kelimesinin kökü hakkında ; dir. fiilinin cemi müzekker gaip kalıbıdır.fiili muzari (geniş zaman fiili) أطاق ٠ ط ١ ك ٠ ط Ef ali hamseden olduğu için nun harfinin varlığı ile merfudur.fiildeki ١ م

vav,muttasıl zamirdir,sukun üzerine mebnidir,fail olmak üzere mahallen raftır.ha : diğer bir zamirdir.bu zamir, muttasıl ve zamme üzerine mebnidir.mefulu bih olmak üzere mahallen nasptır. Bu fiilin aslı طاق dır.bunun da aslı ط ق dır.yani sülasi mücerredi ecvef-i ٠ ط ١ م kelimesinin ط ق vavidir.peki şekline geçiş sürecini görelim ; Adım 1 : ط ق fiili, ا ا ا ١ اء ا ر ا ح ح ش و خ ا ا ف خ ح ال ب ا ل ب خ ا ا ف ا Vav ve ya harekeli oldukları zaman,makabilleri de fethalı olduğu zaman,o vav ve ya elife kalb edilir. kaidesi gereğince طاق ya dönüşmüştür.adım 2 : Bu fiili if al babına aktarmak istedik ve bu fiil أط ق ya dönüştü.vav harfinin harekesini makabline naklettik ve vav da asli olmayan bir sukün hasıl oldu أط ق şekline büründü.vav asli olmayan suküne sahip olunca elif e çevrilir kuralı gereği fiil son hali olan أط اق şeklini aldı.fiilin bu hali,geçmiş zamandır. Ayetle ilgili görüşler : 1- Görünüşte olumlu,kast edilen mana olumsuzdur. ٠ ط ١ م ع ا ز ٠ Kast edilen mana budur.la (olumsuzluk edatı) gizlenmiştir.(s.108,mektebetü Sikafiyye el Diniyye, Ebu Abdullah Muhammed b. Ahmed b. Muhammed Şu le,savfetü r-rasih fi ilmi l-mensuh ve nnasih) La : Hakkında açıklama A- La yazılır ama mana verilmez.örnekler ; ا ل ض ١ ا م ١ ت 1. Kıyamet gününe yemin ederim. Kıyamet suresi 1. ayet ا ل ض ا ف ش ا ا ت.2 (Kusurlarından dolayı kendini) kınayan nefse de yemin ederim (ki diriltilip hesaba çekileceksiniz). Kıyamet suresi 2. ayet ف ا ل ض ال ا ن.3 Andolsun yıldızların yerlerine. Vakıa suresi 75. ayet ف ا ل ض ش ب ا اس ق ا اس ا ا م اد س.4 Andolsun doğuların Rabbine ve batıların Rabbine, şüphesiz ki biz güç yetiririz. Mearic suresi 40. ayet İlgili ayetlerde olumsuzluk ifade eden La harfi var ama tekit için zaittir ve olumsuzluk (nefy) manası ifade etmez.bakınız : Keşşaf,4,61 ;el Beyan,2,476;el Bahr,213;Muğni,1,200;el Tibyan fi eksamil Kur an,147 Yazıda gösterilmeyen hazf edilmiş gizli La ya örnek ; ل ا ا ح اا ح ف خ ا ح ز و ش ٠ ص Aslı حفخؤا dur.nefiy harfi hazf edilmiştir.(behçet,irabul Mufassal,c.5,s.363,1.Baskı,1993,Darul Fikr;Belağatu Kur an ı Kerim,c.5,s.119, 1.Baskı,2001,Mektebetül Haşimi) B-Ayet mensuhtur(hükmü kalkmıştır).nasihi ise Bakara süresi 185. ayettir.kitaplardan konuya bakalım ;

1-Celalettin Suyuti, el İtkan Fi Ulumil Kur an Nesh edilmiştir. (no:4077,1.baskı,darul Fikr,Lüban-1996) 2- Muhammet bin Müslim bin Ubeydullah bin Şihab el Zühri, el Nasihu vel Mensuh Fil Kur an ı Kerim Nesh edilmiştir. ( s.56-57,3 nolu dipnot, Daru İbn Affan-Darul ibn Kayyim,Kahire,1.Baskı,2008) 3- Katade,Kitabul Nasih Vel Mensuh Fi Kitabillahi Teala Nesh edilmiştir. (s.37,2.baskı,1985, Müessisetür Risale-Beyrut) 4- Ebu Abdullah Muhammed b. Ahmed b. Muhammed Şu le,savfetü r-rasih fi ilmi lmensuh ve n-nasih Nesh edilmiştir. (s.107-108) 5- Behçet,Belağatu Kur an ı Kerim Ayet nesh olmuştur. (c.1,s.394,1.baskı,2001,mektebetül Haşimi) 6-el-Mubârekfûrî Muhammed Abdurrahman b. Abdurrahim, Tuhfetü l- Ehvezi(Tirmizi şerhi) : Mensuhtur. (no,790, Dâru l-kütübi l-ilmiyye,beyrut) 7-İbn Cevzi,Zadül Mesir : İbn Mesut,Muaz bin Cebel,İbn Ömer,İbn Abbast,Alkame ve Zühri den nakledildiğine göre Bu ayetin ardından onlar dedi ki, dileyen ف ش ذ ki oruç tutuyor dileyen tutmuyor ve her gün bir yoksula fidye veriyorlardı ta Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin. (Bakara ى ا ش ف ١ 185) bu ayet inene dek durum böyleydi.bunun üzerine mana o orucu tutamayanlar oldu.sonra da bu (Bakara 184) ayet nesh edildi.(bakara süresi 1,186,Mektebetül İslami) 8-D.İ.B, Kur an Yolu: Orucu tutmakta zorlananlar şeklinde tercüme ettiğimiz kısımda geçen yutîkûne fiili gerek dil bilimi gerekse kıraat şekilleri bakımından farklı manalara müsait olduğu için bu kısmı, orucu tutabilecek durumda olanlar şeklinde anlayanlar da olmuştur. Bu ikinci anlayışa göre başlangıçta, müminler oruca alışıncaya kadar böyle bir seçenek getirilmiş, oruç tutabilecek durumda olanların da isterlerse fidye vererek bu ibadeti yerine getirmelerine izin verilmiş, sonra bu izin kaldırılmış ve gücü yetenlerin orucu tutmaları gerekli kılınmıştır. Bizim tercüme ettiğimiz şekil ve katıldığımız manaya göre ya bünyesi veya içinde bulunduğu durum ve şartlar sebebiyle orucu zor tutan, oruç tutmakta zorlanan, devam ettiği takdirde hasta olmaktan veya mecbur olduğu işini yapamamaktan korkan kimseler oruç tutmak yerine her gün için bir fidye verebileceklerdir. Eski zamanlarda yaşlılık yüzünden zayıf düşmüş kimselerle emzikli ve hâmile kadınlar orucu tutmakta zorlananlar a örnek olarak zikredilmiştir. Bunlardan yaşlıların oruç yerine fidye vereceklerinde ittifak vardır. Diğer İkisine gelince meselâ Şafiî ve Mâlik e göre bunlar da fidye verirler, sonra da mazeretleri ortadan kalkınca kaza ederler. Hanefîler e göre bu ikisi fidye vermezler, sonradan tutamadıkları oruçlarını kaza ederler. 9- Celal Yıldırım, İlmin Işığında Asrın Kur an Tefsiri :Celel Yıldırım, Orucun üç safhası diye bir başlık atar ve şunları kaydeder; a. Resûlüllah (a.s) Efendimiz Medine ye hicret ettiklerinde her ay üç gün oruç tutardı. Sonra Ramazan orucunun farz olduğu bildirildi, ancak oruç tutmaya güç yetirenler oruç tutmak veya bir yoksulu doyurmak arasında serbest bırakıldı. b. Kim bu aya (ramazana) hazır olursa oruç tutsun. (Bakara,185) mealindeki ayet indirilerek bu serbestlik kaldırıldı. Misafir olmayıp da sağlığı yerinde bulunana oruç tutmak farz kılındı. Hasta ve yolcu için ruhsat verildi. Oruç tutmaya güç yetiremeyen

yaşlıların ve iyileşmesi umulmayan hastaların ise, her gün için bir yoksulu doyurmaları, bir kolaylık olarak belirtildi (Anadolu Yayınları) 10-Prof.Dr.Muhammed Ali Sabuni,Safvetut Tefasir : Oruç günleri az ve sayılı günlerdir. Yükünüzü hafifletmek ve size merhamet etmek için, devamlı oruç tutmak size farz kılınmadı. Sizden kimin bir hastalığı olur veya yolcu olur da orucunu bozarsa, Ramazanın dışındaki günlerde oruç tutamadığı günlerin sayısınca kaza etmesi gerekir, İhtiyarlık veya zayıflıktan dolayı orucunu güçlükle tutabilenler oruçlarını bozarlarsa, her gün için, bir fakir doyumu kadar fidye vermesi gerekir. Kim fidye hakkında zikredilen miktardan fazla olarak bir şey verirse, bu kendisi için daha hayırlıdır, Eğer bilirseniz, orucu bozup fidye vermektense onu tutmak sizin için daha hayırlı olur. Oruçtaki ecir ve fazileti bilseniz böyle yaparsınız. ا ز خ Konuya hadis penceresinden bakalım ع ا ز ٠ ٠ ط ١ م ف ذ ٠ ت ط ع ا ض ى ١ و ا أ س اد أ ٠ ف ط ش ٠ ف خ ذ ح خ ز ج ا ٠٢ ت ا خ ع ذ ا ف ض خ خ ا Ayeti nazil olunca dileyen oruç tutuyor dileyen ع ا ز ٠ ٠ ط ١ م ف ذ ٠ ت ط ع ا ض ى ١ tutmuyor ve fidye veriyordu taki kendisinden sonraki (Bakara 185)ayet nazil oluncaya حخ أ ز ج ز ا ٠٢ ت dek. (Muttefekun aleyh-elluluu vel mercan,702,müslim rivayetinde diye geçer.) Bu hadisin geçtiği hadis kaynakları ; 1. Buhari,Sahih 2. Tirmizi,Sünen (Cami ) 3. Ebu Davut,Sünen 4. Nesai,Sünen-i Süğra 5. Darimi,Sünen 6. Beyhaki,Sünen-i Kübra Sonuç olarak ayetin hükmünün kaldırıldığını söyleyen aliler var.hükmü kalktıysa amel edilmez.öte yandan orada gizli bir olumsuzluk ifade eden La vardır,diyen dilciler de vardır.her iki durumda da gücü yeten oruç tutmak zorundadır. anlamı çıkar.oruç farzdır.(daha detaylı bilgi arayanlar Prof.Dr.Yusuf Kardavi,Fıkhussiyam a bakabilir.) : Şefaat da yok evet,şefaat da yok. Şefaat kelimesi sözlükte ; yardımcı olmak ve aracılık yapmak anlamına gelirken ıstılahta ; ahirette günahkâr müminlerin affedilmesi, günahı olmayanların daha yüksek derecelere erişmeleri için Allah a yalvarmayı ifade eder. Hiçbir şefaatçi yoktur ki, O nun izni olmadan şefaat edebilsin. (Yunus, 10/3),

Bunlar Allah ın rızasına ermiş olandan başkasına şefaat edemezler. (Enbiya, 21/28). Kâfir ve münafıklar için şefaat söz konusu değildir. Onlara (kâfirlere) şefaatçilerin şefaati fayda vermez. (Müddessir, 74/48; En am, 6/51) Ayetler A- Şefaat yok diyen ayetler : ف ا ح ف ع ش ف اع ت ا اف ع ١ : 48 Müddessir: Artık şefaatçilerin şefaati onlara fayda vermez. Kasıt : Şefaatçilerin şefaati inkarcılara fayda vermez. (İzahul Kur ân bil Kur an,1.baskı,8.cilt,ilgili ayet,darul Fikr,1995) ف ا ش ف ع اء ف ١ ف ع ا ا : 53 A râf: bizim için şefaatçılar var mı ki bize şefaat etseler Kast edilen müşriklerdir.bakınız : Taberi tefsiri,ibn Kesir tefsiri ح ع ش ف اع خ ش ١ ا ٠ م ز : 23 Yâsîn: onların şefaati bana hiçbir fayda sağlamaz ve beni kurtaramazlar. Kasıt : Putların şefaati fayda vermez. (İzahul Kur ân bil Kur an,1.baskı,8.cilt,ilgili ayet,darul Fikr,1995) * Şaffatin olmadığını belirten diğer ayetlerde de müminler kast edilmemiştir.daha geniş bilgi için esbabunnuzul kitaplarına bakılabilir. B- Şefaat var diyen ayetler : ٠ ى ا ف اع ت ا اح خ ز ع ذ ا ش ح ع ذ ا Rahmân ın katında söz almış olanlardan başkaları şefaat hakkına sahip olmayacaklardır. Meryem suresi 87. ayet ٠ ز ح ف ا ف اع ت ا ا ر ا ش ح س ل O gün, Rahmân ın izin verdiği ve sözünden razı olduğu kimseden başkasının şefaati fayda vermez. Taha suresi 109. ayet ح ف ا ف اع ت ع ذ ا ا ر ح خ ا ر ا ف بز ع ل ل ا ا ار ا ل اي س نى ل ا ا ا ح ك ا ع ن ا ى ب ١ ش Allah katında, O nun izin verdiği kimseden başkasının şefaati yarar sağlamaz. (Şefaat için izin verilip de) kalplerinden korku giderilince birbirlerine, Rabbiniz ne söyledi? diye sorarlar. Onlar da Gerçeği diye cevap verirler. O, yücedir, büyüktür. Sebe suresi 23. ayet ٠ ه ا ز ٠ ذ ع ٠ د ا ف اع ت ا ش ذ ا ح بك ٠ ع O nu bırakıp taptıkları şeyler şefaat edemezler. Ancak bilerek hakka şâhitlik edenler şefaat edebilirler. Zuhruf suresi 86. ayet ر ا ا ز ٠ ف ع ذ ا ا ر İzni olmaksızın O nun katında şefaatte bulunacak kimdir? Bakara suresi 255. ayet ٠ اء ٠ ش و ه ف ا ض اث ح ش ف اع خ ش ١ ا ا ع ذ ا ٠ ا ر للا Göklerde nice melekler vardır ki onların şefaatleri; ancak Allah ın izniyle, dilediği ve hoşnut olduğu kimselere yarar sağlar. Necm suresi 26. ayet

٠ ع ا ١ ا ٠ ذ ٠ ا خ ف ٠ ف ع ا اس ح ض خ ١ خ ف م Allah, onların önlerindekini de arkalarındakini de (yaptıklarını da yapacaklarını da) bilir. Onlar, O nun razı olduğu kimselerden başkasına şefaat etmezler ve hepsi O nun korkusuyla titrerler. Enbiya suresi 28. ayet Hadisler شفاعخ أل ا ىبائش أ خ Şefaatim ümmetimden büyük günah işleyenleredir. Bu hadisin geçtiği kaynaklardan bazıları ; 1. İbn Mace,Sünen : İsnadı hasendir. 2. A.B.Hanbel,Müsned : İsnadı muttasıl, ravileri sikadır. 3. İbn Abilber,Temhid : İsnadı muttasıl, ravileri sikadır. 4. El-Lalikai,Şerhu usuli itikat ehli sünnet vel cemaat: İsnadı muttasıl, ravileri sikadır. 5. Beyhaki,Şuabul iman : İsnadı muttasıl, ravileri sikadır. 6. Abdullah bin Mübarek,Müsned: İsnadı muttasıl, ravileri sikadır.(bu hadis çok fazla kitapta geçer ama kimisi zayıftır.kaynak gösterirken dikkat edilmelidir.) ى ب ب ي د ع ة ض خ ا ت ٠ ذ ع اا أ س ٠ ذ أ أ خ خ ب د ع ح ش ف اع ت أل خ ف ا ٢ خ ش ة Her peygamberin -yapacağı- müstecab (Allah tarafından kabul edileceğine dair söz verilen) bir duası vardır. Ben ise, o duamı ahirette ümmetim için şefaat olarak saklıyorum. (Buhari, Daavat, 1;Tevhid,31; Müslim, İman, 334,335 ) Ümmetim için şefaatim vardır. manasını taşıyan hadisler aşağıdaki kaynaklarda geçmektedir ; 1. Buhari,Sahih 3 tane 2. Müslim,Sahih 8 tane 3. Tirmizi,Sünen 4. İbn Mace,Sünen 5. Darimi,Sünen 2 tane 6. İmam Malik,Muvatta 3 tane 7. A.B.Hanbel,Müsned 23 tane 8. İbn Hibban,Sahih 5 tane 9. Hakim,Müstedrek 2 tane 10. Ebu Avane,Müstahrec 4 tane 11. Beyhaki,Sünen-i Kübra 3 tane 12. Ebu davut Tayalisi,Müsned 13. İshak bin Raheveyh,Müsned 14. Bezzar,Müsned 3 tane 15. Ebu Yala,Müsned 9 tane 16. Şihab,Müsned 9 tane 17. Abdullah bin Mübarek,Müsned 18. Rabia bin Habib,Müsned 19. Heysemi,Keşful estar an zevaidi bezzar 20. İbn Ebi Şeybe,Musannef ; Müsned 21. Taberani, Mucemul Evsad ; Mucemül Kebir

22. İbn Arabi,Mucem 23. İbn Kani, Mucemu Sahabe 24. Zehebi,Mucemu şuyuhul kebir 25. İbn Bişran,Emali 26. İbn Ebi Asaım, el Sünnet 4 kez 27. Darimi,el Red alel Cehmiyye 28. İbn Huzeyme,Tevhid 21 kez 29. İbn Ebi Davut,el Ba s 30. İbn Mendeh,el İman 24 kez 31. El-Lalikai,Şerhu usuli itikat ehli sünnet vel cemaat 3 kez 32. Beyhaki,el İtikat ila sebilir Rüşd ; el Esma vel Sıfat ;Şuabul İman ;Delainun nubuvve;fezailül evkat ; el Adab 33. Tahavi,Müşkilül Asar 34. İbn Abdil Ber,Temhid 9 kez ; İstizkâr 2 kez 35. İraki, Tarhuttesrib 36. Ebu Neim,Hilyetül Evliya 37. Buhari,Tarihul Kebir 38. İbn Ebi Asım,el Ahad vel müsenna 39. Hatip Bağdadi,Tarih-u Bağdat 40. Mizzi,Tehzibul Kemal 41. İbn Mübarek,el Zühd vel Rekaik 4 kez 42. Mervezi,Tazimu kadrissalah 43. Vahidi,el Vesid fi Tefsiri Kur an il mecid 44. Ziyaul Makdisi,el Ehadisul muhtar 6 tane 45. İbn Abdil Ber,İsaratül Fevaid 46. ibn Neccar,Zeylü Tarihi Bağdat 47. Muammer bin Raşit,Müsned أ ا ص ١ بذ ا اس ٠ ا م ١ ا ت ا ح ذ س ر ان ٠ للا ٠ ا م ١ ا ت األ ١ ا ٢ خ ش ٠ ف ص ع ١ ذ اح ذ ف ١ ض ع ا ذ اع ا ٠ ف ز ا ب ش ا ح ذ ا ش ا ف ١ ب ا اس ا ب ا ى ش ا ٠ ط ١ م ا ا ٠ ح خ ا ف ١ م ي ع ا اس ب ع : أ ح ش ا أ خ ف ١ ا أ ح ش ا ل ذ ى ا أ ح ش ٠ ف ى س بى ا ف ١ م ي ع ا اس ب ع : ائ خ ا آد ا ف ١ ؤ ح آد ا ف ١ م : ٠ ا آد ا أ ج أ ا ب ش ا خ م ه للا ١ ذ ف خ ف ١ ه س ح ا أ ش ا ئ ى ت ف ض ذ ا ه ا اش ف ا س به ا أ ح ش ا ح ف ١ ا أ ح ش ا ل ذ اا ف ١ م ي آد : س ب غ ض ب ا ١ غ ض ب اا ٠ ض ب ل ب ث ا ٠ ض ب ع ذ ث ا ا ع ا ش ة ف ع ١ خ ا ف ض ا ف ض ا ار ب ا غ ١ ش ا ار ب ا ح ا ف ١ ؤ ح ح اا ف ١ م : ٠ ا ح ا أ ج أ ي ا نشص األ س ض ا ص ان للا ع ب ذ ا ش ى س اا اش ف ا س به ا أ ح ش ا ح ف ١ ا أ ح ش ا ل ذ اا ف ١ م ي : س ب ل ذ غ ض ب ا ١ غ ض ب اا ٠ ض ب ل ب ث ا ٠ ض ب ع ذ ث ا ل ذ و ا ج د ع ة د ع ث ا ع ل ا ف ض ا ف ض ا ار ب ا ش ا ١ ع ١ ا ض ا ف ١ ؤ ح ش ا ١ ا ف ١ م : أ ج ب ن للا خ ١ أ األ س ض ا اش ف ا س به ا أ ح ش ا ح ف ١ ا أ ح ش ا ل ذ اا ف ١ م ي ش ا ١ : س ب ل ذ غ ض ب ا ١ غ ض ب اا ٠ ض ب ل ب ث ا ٠ ض ب ع ذ ث ا ر و ش و ز اح ا ف ض ا ف ض ا ار ب ا غ ١ ش ا ار ب ا ص ا ف ١ ؤ ح ص ع ١ ا ض ا ف ١ م : ٠ ا ص ا أ ج س ص ي للا ا ف ض ه للا ش ص ا ح خ ى ١ ع ا اس ا اش ف ا س به ا أ ح ش ا ح ف ١ ا أ ح ش ا ل ذ اا ف ١ م ي ص ع ١ ا ض : س ب ل ذ غ ض ب ا ١ غ ض ب اا ٠ ض ب ل ب ث ا ٠ ض ب ع ذ ث ا ب ل خ ج : ف ض ا أ ش م خ اا ف ض ا ف ض ا ار ب ا ع ١ ض ع ١ ا ض ا ف ١ ؤ ح ع ١ ض ا ف ١ م : ٠ ا ع ١ ض ا أ ج س ص ي للا و ج ا اس ف ا ذ ا و ت أ م ا ا ش ٠ س ح ا ف اش ف ا س به ا أ ح ش ا ح ف ١ ا أ ح ش ا ل ذ اا ف ١ م ي ع ١ ض ع ١ ا ض : س ب ل ذ غ ض ب ا ١ غ ض ب اا ٠ ض ب ل ب ث ا ٠ ض ب ع ذ ث ا ٠ ز و ش ر ب اا ف ض ا ف ض ا ار ب ا غ ١ ش ا ار ب ا ح ذ ف ١ ؤ ح ب ا ف ١ م : ٠ ا ح ذ ا أ ج س ص ي للا ا خ اح األ ب ١ اء ا غ ف ش للا ه ا ح م ذ ر ب ه ا ح ؤ خ ش ا اش ف ا س به ا أ ح ش ا ح ف ١ ا أ ح ش ا ل ذ اا ف ؤ ط ك ا ف آح ح ح ج ا ع ش ط ف ؤ ل ص اج ذ ا ش ب ا ث ٠ ف خ ح للا ع

٠ ح ا ذ ح ض ا ث اء ع ١ ش ١ اا ٠ ف خ ح أل ح ذ ل ب ا ث ٠ م اي : ٠ ا ح ذ ا اس ف س أ ص ه ا ص ح ع ط ا اش ف ح ف ا ف ؤ س ف س أ ص ا ف ؤ ل ي : ٠ ا س ب ا أ خ ا أ خ ا ف ١ م اي : ٠ ا ح ذ ا أ د خ ا ت أ خ ه ح ض ا ع ١ ا ب ا األ ٠ أ ا ا ت ا Resul-i Ekrem söyle buyurdu: Kıyamet gününde insanların efendisi benim. Bu da neden, biliyor musunuz? Allah Teala gelmiş gelecek bütün insanları düz bir yere toplayacak. Orası, insanlara bakan kimsenin hepsini görebileceği, çağıranın hepsine sesini duyurabileceği bir yerdir. Güneş insanlara yaklaştırılacak, herkes sıkıntıdan ve kederden artik dayanamayacak hale gelince birbirine: İçinde bulunduğunuz sıkıntıyı, başınıza gelen hali görmüyor musunuz? Halinizi Rabbinize arz ederek size şefaat edecek birini bulmayı düşünüyor musunuz? diye soracaklar. Bazıları ötekilerine: Babanız Ademe gidiniz diyecekler. Ademe gidip: Ey Adem! Sen insanların babasısın. Seni Allah kudret eliyle yarattı. Sana kendi ruhundan üfledi. Meleklere sana secde etmesini emretti, onlarda secde ettiler. Seni cennete yerleştirdi.rabbine varıp bizim için şefaat et.içinde bulunduğumuz hali, başımıza gelen derdi görmüyor musun? diyecekler. O da: Bugün Rabbim çok gazaplı. Ne daha öncesinde böyle gazaplandı, nede bundan sonra böyle gazaplanır. Rabbim o ağaca yaklaşmamı yasaklamıştı ama ben Onu dinlemedim. Asil benim nefsim şefaat edilmeye muhtaçtır; benim nefsim, benim nefsim! Siz başkasına gidin; Nuh a gidin diyecek. Onlarda Nuh a gelerek: Ey Nuh! Sen yeryüzü halkına gönderilen resullerin ilkisin. Allah Teala sana çok şükreden kul demişti.içinde bulunduğumuz perişan hali görmüyor musun? Basımıza gelenleri görmüyor musun? Rabbinin huzurunda biz şefaat etmeyecek misin? diyecekler. O da: Bugün Rabbim benzeri görülmedik şekilde gazaplıdır. Ne daha önce böylesine gazaplandı, ne de bundan sonra böyle gazaplanır. Benim bir duam var; onu da kavmimin aleyhine kullandım. Asil benim nefsim şefaat edilmeye muhtaçtır; benim nefsim, benim nefsim! Siz başkasına gidin. İbrahim e gidin diye karşılık verecek onlarda İbrahim e gidecekler: Sen Allah ın Peygamberisin, yeryüzü halkı içinde Allah ın dostu sensin.rabbinin bize şefaat et! İçinde bulunduğumuz perişan hali görmüyor musun? diyecekler. O da şunları söyleyecek: Bugün Rabbim benzeri görülmedik şekilde gazaplıdır. Ne daha önce böylesine gazaplandı ne de bundan sonra böyle gazaplanır. Ben vaktiyle üç yalan söylemiştim. Asil benim nefsim şefaat edilmeye muhtaçtır; benim nefsim, benim nefsim! Siz başkasına gidin; Musa ya gidin. Onlar da Musa ya gelerek söyle diyecekler: Ey Musa! Sen Allah ın Resulüsün. Allah sana Peygamberlik vermek ve seninle konuşmak suretiyle seni diğer insanlardan üstün kılmıştır. Rabbinin huzurunda biz şefaat et. İçinde bulunduğumuz hali görmüyor musun? O da: Bugün Rabbim benzeri görülmedik şekilde gazaplıdır. Ne daha önce böylesine gazaplandı, ne de bundan sonra böyle gazaplanır. Ben öldürülmesine dair emir almadığım bir adamı öldürdüm. Asil benim nefsim şefaat edilmeye muhtaçtır; benim

nefsim, benim nefsim! Siz başkasına gidin; İsa ya gidin diyecek. Onlarda İsa ya gelerek: Ey Isa! Sen Allah ın Resulü, Onun Meryem e yönelttiği kelimesi ve Onun yarattığı bir ruhsun.sen daha esikte iken insanlarla konuştun. Rabbinin huzurunda bize şefaat et! İçinde bulunduğumuz perişan hali görmüyor musun? diyecekler. İsa da: Bugün Rabbim benzeri görülmedik şekilde gazaplıdır. Ne daha önce böylesine gazaplandı, ne de bundan sona böyle gazaplanır diyecek, ama bir günah zikretmeyecek. Sonra da, asil benim nefsim şefaat edilmeye muhtaçtır; benim nefsim, benim nefsim! Siz başkasına gidin; Muhammed e gidin diyecek. Bana gelecekler: Ya Muhammed! Sen Allah ın Resulü ve son Peygambersin. Allah Teala senin gelmiş geçmiş tüm günahlarını bağışlamıştır. Rabbinin huzurunda bize şefaat et! İçinde bulunduğumuz perişan hali görmüyor musun? diyecekler. Bende yürüyüp Arş ın altına geleceğim, Rabbime secdeye kapanacağım. Sonra Allah Teala kimseye öğretmediği en güzel hamd ü senayi bana ilham edecek. Sonra bana hitaben: Ya Muhammed! Secdeden başını kaldır! İste! İstediğin sana verilecek! Şefaat et, şefaatin kabul edilecek buyuracak. Bende başımı secdeden kaldıracağım ve: Ya Rabbi! Ümmetimi bana bağışla! Ya Rabbi! Ümmetimi kurtar! Ya Rabbi! Ümmetimi bağışla! diye yalvaracağım. O zaman bana: Ya Muhammed! Ümmetinden hesaba çekilmeden Cennete girecek olanları, Cennet kapılarının en sağındaki Babü l-eymen den içeri al! Onlar başkalarıyla beraber Cennetin diğer kapılarından da gireceklerdir (Benzer metinle Buhari de 3 kez geçer.) Kaynak : 1. Müslim,Sahih,c.3,s.66-99,1.Baskı,Daru turasil Arabiy,Beyrut 2. A.B.Hanbel,Müsned 3. Ebu Avane,Müstahrec 4. Nesai,Sünen-i Kübra 5. Ebu Yala,Müsned 6. Abdullah bin Mübarek,Müsned 7. Heysemi,Keşful estar an zevaidi bezzar 8. İbn Ebi Şeybe,Musannef 9. İbn Bişran, Emali ش ف ع ج ا ئ ى ت ش ف ا ب ١ ن ش ف ا ؤ ٠ ب ك أ س ح ا ش اح ١ ف ١ م ب ل ب ض ت ا اس ف ١ خ ش ج ا ل ا ٠ ع ا خ ١ ش ا ل ظ Allahu Teâlâ: Melekler şefaat ettiler, nebiler şefaat ettiler, müminler de şefaat ettiler, şefaat etmedik bir merhametlilerin en merhametlisi kaldı buyurur ve ateşten bir kabza iki kabza kabzalayıp Allah için hiçbir hayır işlememiş olanları (bile) çıkarır (Muttefekeun aleyh : Buhari,7439 ;Müslim,183) ف ١ للا حعا شح خ ٠ اء لاي ث ٠ ؤر ئىت ا ب ١١ ا ذاء أ ٠ فع ا ف ١ فع ٠ خشج ف ١ فع ٠ خشج ف ١ فع ٠ خشج

Allah teala dilediğini rahmeti ile kurtarır sonra, meleklere ve nebilere ve şehitlere şefaat için izin verir.bakınız : (A.B.Hanbel,5,43-20457 ; Taberani,Mucemu Sağir,2,142-929 ;İbn Ebi Asım,Sünnet,837 ;Heysemi,Mecmeuzzevaid,10,362,Suyuti,İsnadı sahih demiştir.bakınız: el Budurus Safir fi ehvalil ahir,251,1.baskı,1996,daru kutubil ilmiyye,beyrut ) ا ١ ا ا مشآ ٠ فعا عبذ ٠ ا م ١ ا ت Oruç ve Kur an kıyamet günü sahibi için şefaat eder (A.B.Hanbel,2,174 (6626 ;Mecemuzzevaid,3,184 ; Hakim,1,740 ;Hakim ve Münziri,demiştir ki Müslim in şartlarına göre bu hadis sahihtir.heysemi Mecmeuzzevaid te (3,184) sahih demiştir. ) ٠ ف ا ١ ذ ف ص ب ع ١ أ ١ خ Şehit ehl-i beytinden (aile ve akrabasından) 70 kişiye şefaat eder. Ebu davut,sünen,2522 ; İbn Hibban,Sahih,10,517 (46660) ; Beyhaki,Sünen-i Kübra,9,164 (18308) Elbani,hadisin sahih olduğu görüşündedir. Aynı manadaki hadisler için bakınız : 1. Tirmizi,Sünen 2. İbn mace,sünen 3. A.B.Hanbel,Müsned 4. Taberani,Müsnedi Şamiyyin 5. Abrrezzak,Musannef 6. Taberani,Mucemül Kebir 7. İbn Bişran,Emali أ ا أ ي ش ف ١ ف ا ت Cennette ilk şefaati ben edeceğim 1. Müslim,Sahih 2. A.B.Hanbel,Müsned 3. Ebu Avane,Müstahrec 4. Hakim,Müstedrek 5. İbn Ebi Şeybe,Musannef Çeşitli kitaplardan konuya bakış ; 1-İmam Azam شفاعت ب ١ ا ح ذ ص للا ع ١ ص حك ى أ ا ت ا وا صاحب وب ١ شة Nebimiz Muhammed (A.Selamın) in şefaati büyük günah sahibi olsa da her cennet ehli (Mümin-müslüman) için haktır. İmam Azam,Fıkhı Ekber. Şarih, İmam Azam ın bu sözünü şöyle şerh eder : Şayet denilirse ki siz şefaati müminler için hak dediniz ama Mutezile fırkası ise büyük günah işleyenlerin iman dairesinden çıkacağını söyler ve buna da ٠ ز ا زا ح ١ ٠ ز ؤ Zina eden kişi zina ettiği sıra, mümin olduğu halde zina etmez. (Muttefekun aleyh) hadisine dayandırırlar.biz buna cevaben deriz ki o hadis ile kast edilen şey kamil manada ل اي للا د خ mümin olamaz. dır çünkü başka bir hadiste de peygamberimiz Her kim Allah tan başka ilah yoktur,derse cennete girer. (Tirmizi;Ebu ا ت Yala nın Müsnedi;Taberani nin Mucemul Evsat ı;ibn Hibban ın Sahihi )

buyurmuştur.(benzer lafızlarla aynı manayı ifade ederek 20 ye aşkın şekilde A.B.Hanebl in Müsned inde de geçmektedir.)fıkhı Ekber Şerhi,Ebu Mansur muhammed bin muhammed bin mahmud el el hanefi el Semerkandi (sayfa 90 ) 2-Aliyyül Kari شج شفاعت أ خ ١ ش ألصحا ا ىبائش وا باي Günahları dağlar gibi olsa da hayır ehlinin, büyük günah işleyenler için şefaat etmesi umulur. Şarih (Aliyyül Kari), şerhte Hayır ehlinin şefaatinin manası, Enbiya ve evliyanın şefaatiridir, der.büyük günah işleyenlerden kasıt da şirk harici günahlardır.şirk, şefaate dahil değildir çünkü Allah Kur an da (Nisa 48,116) şirki affetmeyeceğini beyan etmiştir. der. (Emali şerhi,s.41-42,mektebetu Mahmudiyye,Fatih-İstanbul) 3-D.İ.B İlmihal İman ve İbadetler (2 ciltlik ilmihal) Ahirette bütün peygamberlerin Allah ın izniyle şefaat etmeleri haktır ve gerçektir. Şefaat demek, günahı olan müminlerin günahlarının bağışlanması, olmayanların daha yüksek derecelere erişmeleri için peygamberlerin ve Allah katındaki dereceleri yüksek olanların Allah a yalvarmaları ve dua etmeleri demektir. Kâfir ve münafıklar için şefaatin hiçbir şekilde söz konusu olmadığı o günde, başta Peygamberimiz olmak üzere diğer peygamberler ve Allah ın has kulları, izni olmadan onun katımda kim şefaat edebilir? (el-bakara 2/255), Onlar Allah rızasına ulaşmış olanlardan başkasına şefaat etmezler (el-enbiyâ 21/28) meâlindeki âyetler şefaatin varlığını ortaya koyarlar. Peygamberimiz de Şefaatim, ümmetimden büyük günah işleyenler içindir (Ebû Dâvûd, Sünnet, 21; Tirmizî, Kıyâmet, 11; İbn Mâce, Zühd, 37) buyurmuştur. Hz. Peygamber in bundan başka bir de genel ve kapsamlı bir şefaati vardır. Mahşerde bütün yaratıklar ıstırap ve heyecan içinde hesaplarının görülmesi için bekleşirlerken, o Allah a dua ederek hesap ve sorgunun bir an önce yapılmasını ister. Buna şefâat-i uzmâ (en büyük şefaat) denilir. Peygamberimiz in bu şefaati, Kur an da makam-ı mahmûd (övülen makam) adıyla anılır (el-isrâ 17/79); şefâat-i uzmâ konusunda bk. Buhârî, Zekât, 52). Müslümanlara düşen görev, şefaate güvenip dinin gereklerini terk etmek değil, şefaate lâyık olmak için çalışıp çabalamaktır.(c.1,s.128,d.i.b Yayınları,Ankara-2006) Şefaatin varlığını kabul eden kitaplardan bazıları ; 1. İmam Azam,Fıkhı Ekber 2. İmam Maturidi,Kitabu Tevhid 3. Bediuzzaman,Risale-i Nur 4. Tahavi 5. Ömer Nesefi,Akait 6. Taftazani,Şerhul Akait 7. İmam Gazzali,Ahiret Hayatı 8. Ebu Osman ismail bin abdurrahman el Sabuni,Akidetu Selef 9. Ebu Yala,Kitabul İtikat 10. Abdül aziz bin Muhammed Selman,Kevaşiful Celiyye 11. Ekberi,el Şerh vel ibane ala usulissünneti vel diyaneti 12. Ebu ubeydül kasım bin Selam,Kitabül iman 13. Süleyman bin Abdurrahman,el Dürrünnezid ala ebvabi tevhid

14. Abdullah bin carullah, el Dalalet be del huda esbabuha ve ilacuha 15. Şerhul Emali,Aliyyül Kari 16. D.İ.B iki ciltlik İlmihal : Sana hidayet ettiği bana hidayet etmedi böyle bir şey yok.allah herkese hidayet etmiştir Yoksa bana hidayet eder,dilediğine,dilediğine de etmez,öyle bir şey yok. Saptırmak,hidayete ulaştırmanın zıttıdır. Bu konuda D.İ.B Mealinden yararlandık.ayetler ne diyor? Allah her hangi bir şeye mecbur mudur?elbette değildir.dilediğine hidayet verir,dilediğini saptırır. ; 1. Allah ın saptırdığını yola getirmek mi istiyorsunuz? Allah kimi saptırırsa, sen onun için asla bir çıkış yolu bulamazsın. Nisa suresi 88. ayet 2. Allah, kimi saptırırsa ona asla bir çıkar yol bulamazsın. Nisa suresi 143. ayet 3. Allah, kimi dilerse onu şaşırtır. Kimi de dilerse onu dosdoğru yol üzere kılar. Enam suresi 39. ayet 4. Allah, her kimi doğruya erdirmek isterse, onun göğsünü İslâm a açar. Kimi de saptırmak isterse, onun da göğsünü göğe çıkıyormuşçasına daraltır, sıkar. Allah, inanmayanlara azap (ve sıkıntıyı) işte böyle verir. Enam suresi 125. ayet 5. Allah, kimi doğru yola iletirse, odur doğru yolu bulan. Kimleri de saptırırsa, işte onlar, ziyana uğrayanların ta kendileridir. Araf suresi 178. ayet 6. Allah, kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek kimse yoktur. Allah, onları azgınlıkları içinde bırakır, bocalayıp dururlar. Araf suresi 186. ayet 7. Allah, inkârcı toplumu doğru yola iletmez. Tevbe suresi 37. ayet 8. Doğru yola ilettikten sonra, sakınacakları şeyleri kendilerine apaçık bildirmedikçe, Allah bir toplumu saptıracak değildir. Şüphesiz Allah, her şeyi hakkıyla bilendir. Tevbe suresi 115. ayet 9. Hayır, inkâr edenlere hileleri güzel gösterildi ve onlar doğru yoldan saptırıldılar. Allah, kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek yoktur. Rad suresi 33. ayet 10. Biz her peygamberi, ancak kendi kavminin diliyle gönderdik ki, onlara (Allah ın emirlerini) iyice açıklasın. Allah, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. O, mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir. İbrahim suresi 4. ayet

11. İnkâr edenler diyorlar ki: Ona (Muhammed e) Rabbinden bir mucize indirilseydi ya! De ki: Şüphesiz Allah dilediğini saptırır, kendisine yöneleni de doğru yola eriştirir. Rad suresi 27. ayet 12. Kötü ameli kendisine süslü gösterilip de onu güzel gören kimse, ameli iyi olan kimse gibi mi olacaktır? Şüphesiz Allah dilediğini saptırır, dilediğini hidayete erdirir. (Ey Muhammed!) Onlar için duyduğun üzüntüler yüzünden kendini helâk etme! Şüphesiz ki Allah, onların yaptıklarını hakkıyla bilendir. Fatır suresi 8. ayet 13. Allah dileseydi, sizi tek bir ümmet yapardı. Fakat O, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir. Yapmakta olduğunuz şeylerden mutlaka sorguya çekileceksiniz. Nahl suresi 93. ayet http://ulumulislam.com ile reddiyeler bir başka...