Tasfiye Memurlarının Tasfiye Memuru ve Kanuni Temsilci Sıfatlarından Doğan Vergi ve Amme Alacağı Sorumlulukları



Benzer belgeler
Sirküler 2016 / 031. Tahsilat Genel Tebliği nde (Seri: A Sıra No:1) Değişiklik Yapılmıştır

252 seri numaralı GVKGT nden özellik önem arz ettiğini düşündüğümüz bazı noktaları hatırlatmakta fayda görüyoruz.

2016 YILI MALİ TATİL UYGULAMASI VE İSMMMO MASA TAKVİMİNDEKİ TARİH DEĞİŞİKLİĞİ İLE İLGİLİ AÇIKLAMA

6111 SAYILI KANUN GENEL TEBLİĞİ

Limited Şirketlerin Kanuni Temsilcileri ve Ortaklarının Vergi Borçları Karşısındaki Sorumlulukları

SİRKÜLER NO: POZ-2009 / 38 İST,

T.C. MALİYE BAKANLIĞI Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü. Sayı : [ ] /05/2016 Konu : Anayasa Mahkemesi Kararı

266 SERİ NO'LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

6111 SAYILI KANUNA İLİŞKİN 5 SERİ NO LU TEBLİĞ YAYIMLANDI

b) tarih ve B.07.0.GEL.0.71/ /21447, c) tarih ve B.07.0.GĐB / /36033 sayılı genel yazılar.

TAŞINMAZLARIN, İŞTİRAK HİSSELERİNİN VE RÜÇHAN HAKLARININ BANKALARA VEYA TMSF YE DEVRİNDEN SAĞLANAN KAZANÇLARA İLİŞKİN YENİ K.V.K

Sirküler No :2014 / 030. Sirküler Tarihi : KONU: SGK Borçlarının Yeniden Yapılandırılması

Katma değer vergisi uygulamaları ile ilgili olarak aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek duyulmuştur.

Serbest Meslek Kazancında Tevkif Yoluyla Kesilen Vergilerin Mahsup ve Đadesi

Mali Tatilimiz de Tamam.

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2015/176 Ref: 4/176. Konu: TAHSİLAT VE ÖDEMELERDE TEVSİK ZORUNLULUĞU HADDİ TL NA İNDİRİLMİŞTİR

Arkan & Ergin Uluslararası Denetim ve Y.M.M. A.Ş.

No: 2015/67 Tarih: Konu: 2016 yılında kullanılacak yasal defterlerin tasdikine ilişkin açıklamalar Hk.

273 SERİ NO'LU GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ

KAPLAMİN AMBALAJ SANAYİ VE TİCARET A.Ş. ESAS SÖZLEŞME DEĞİŞİKLİK TASLAĞIDIR. Madde 4-

Söz konusu Kanunun 3. maddesi ile gelir vergisi tarifesi aşağıdaki şekilde yeniden belirlenmiştir TL'ye kadar % 15

23 Ağustos 2016 SALI Resmî Gazete Sayı : (Mükerrer) TEBLİĞ

Konu: Tarihleri Arasında Uygulanacak Kıdem Tazminatı Tavanı Tutarı

Konu : Kesinleşmiş vergi, vergi cezaları, gecikme zam ve faizleri ile bazı idari para cezalarının yeniden yapılandırılması.

/47 KONUT FĐNANSMANI KAPSAMINDA KULLANDIRILAN KREDĐLER ĐLE ĐLGĐLĐ BSMV NĐN ĐADE EDĐLMESĐ ÖZET :

SİRKÜLER RAPOR ( )

YILINDA UYGULANACAK OLAN GELİR VERGİSİ KANUNU NDAKİ BAZI MAKTU HAD VE TUTARLAR İLE VERGİ TARİFESİ:

KAPSAM YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK LTD. ŞTİ.

BAZI ALACAKLARIN YENİDEN YAPILANDIRILMASINA İLİŞKİN KANUN. Kanun No : 6736 RESMİ GAZETE TARİHİ RESMİ GAZETE NO : /08/2016

LİMİTED ŞİRKET ORTAKLARININ PAY (HİSSE) DEVRİNDE DAMGA VERGİSİ VE HARÇ UYGULAMASI

ŞİRKET ORTAKLARININ SİGORTALILIĞI VE HUZUR HAKKI

SON DÜZENLEMELER ÇERÇEVESİNDE SİGORTA VE KAMBİYO İŞLEMLERİNDE BSMV UYGULAMASI

SERMAYE DÜZELTİLMESİ OLUMLU FARKLARI R A P O R 09/ MART

AÇIKLAYICI BİLGİ NOTU VERGİ USUL KANUNU GENEL TEBLİĞİ TASLAĞI (SIRA NO: 471) YAYINLANMA TARİHİ -

SİRKÜLER NO: POZ-2011 / 41 İST, Kesin mizan bilgilerinin internet ortamında gönderilmesi gerekiyor.

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 292)

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten sonra;

Gümrük Kanunundaki Değişiklikler İle ilgili Önemli DUYURUDUR.

GELİR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ (SERİ NO: 285)

GAZİANTEP BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI MALİ HİZMETLER DAİRESİ BAŞKANLIĞI GÖREV, YETKİ VE SORUMLULUK ESASLARINI BELİRLEYEN YÖNETMELİK

40 SERİ NO LU MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ YAYINLANDI

YAPILANDIRMA KAPSAMINDAKİ BORÇLAR HANGİLERİDİR?

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2013/96 Ref: 4/96

T.C. MALĠYE BAKANLIĞI Gelir Ġdaresi BaĢkanlığı. Sayı : B.07.1.GİB / UYGULAMA ĠÇ GENELGESĠ SERĠ NO: 2011/1

Yeni Düzenlemeler Doğrultusunda Kamu İhaleleri Kapsamında Taşıt Kiralamalarından KDV Tevfikatı Yapılacak mıdır?

: 2015 Takvim Yılında Uygulanacak Olan Maktu Had ve Tutarlara İlişkin Gelir Vergisi Genel Tebliği

Gayrimenkul Sermaye İratlarında Uygulanan İstisna Tutarı

Sirküler Rapor /181-1

BİRLEŞME VE BİRLEŞME TÜRLERİ NEDİR?

SİRKÜLER / 06 / 3

KONU : FATURA DÜZENLEME VE AMORTİSMAN UYGULAMA ALT SINIRI BELİRLENDİ

Dönem Sonu Yaklaşırken; Ödenmeyen veya Geç Ödenen Sosyal Güvenlik Primlerinin Vergisel Muhasebesi Nasıl Olmalıdır?

TÜKETİCİ KREDİSİ SÖZLEŞMELERİ YÖNETMELİĞİ NE İLİŞKİN BİLGİ NOTU

T.C. MALĠYE BAKANLIĞI Gelir Ġdaresi BaĢkanlığı. Sayı :B.07.1.GİB * UYGULAMA ĠÇ GENELGESĠ SERĠ NO: 2010/6

5766 sayılı Kanunun 25 inci maddesi ile 6802 sayılı Kanunun 30, 31 ve 47 nci maddelerinde değişiklikler yapılmıştır. Buna göre 6802 sayılı Kanunun;

GELĠR VERGĠSĠ GENEL TEBLĠĞĠ (SERĠ NO: 293) BĠRĠNCĠ BÖLÜM Yurt DıĢına Hizmet Veren ĠĢletmelerde Ġndirim

AA BAĞIMSIZ DENETİM VE YMM A.Ş. Şehit Ersan Cad. No:28/5 Çankaya Ankara, TURKEY. Tlf: Fax:

2014 Takvim Yılında Uygulanacak Olan Maktu Had ve Tutarlara İlişkin Gelir Vergisi Genel Tebliği Yayımlandı

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI İSTANBUL VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI. (Mükellef Hizmetleri Gelir Vergileri Grup Müdürlüğü)

Sirküler no: 108 İstanbul, 11 Aralık 2009

2005 YILINDA UYGULANACAK MOTORLU TAŞITLAR VERGİLERİ HAKKINDA SİRKÜLER SİRKÜLER NO: 2004/72

KDV İADE ALACAĞININ MAL VEYA HİZMET SATIN ALINAN İŞLETMELERİN VERGİ BORÇLARINA MAHSUBEN KULLANDIRILMASINDA MUHASEBE İŞLEMLERİ

Sirküler No: 054 İstanbul, 1 Temmuz 2016

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin Kanun Teklifi

No: 2013/6 Tarih:

MOTORLU TAŞITLAR VERGİSİ GENEL TEBLİĞİ. 27 Nolu MTV - Motorlu Taşıtlar Vergisi Genel Tebliği. Seri, Sıra Numarası, No : 27 Sayılı

Sirküler Tarihi : Sirküler No : 2016/005

Mali Tatilin SGK ya Yapılacak Bildirimlere Etkisi

KONU: Gelir Vergisi Kanununda Yer Alan Had ve Tutarların 2014 Yılı Değerleri Belirlendi

İÇİNDEKİLER I.KİTAP ÖNSÖZ... 3 SUNUŞ... 5 İTHAF...7 KISALTMALAR... 9 İFLAS HUKUKU İLE İLGİLİ KURUM VE KURALLAR- ŞİRKETLER-KOOPERATİFLER

KARIN SERMAYEYE İLAVESİ KAR DAĞITIMI SAYILMAZ NE ANLAMA GELMEKTEDİR?

86 SERİ NO'LU GİDER VERGİLERİ GENEL TEBLİĞ TASLAĞI

SİGORTA İŞLEMLERİ İLE KAMBİYO İŞLEMLERİNE İLİŞKİN GİDER VERGİLERİ TEBLİĞİ YAYIMLANDI

SİRKÜLER 2011 / 02. Vergi Usul Kanununun 2011 Yılı Uygulamasına Yönelik Tarifeler, Hadler, Tutarlar ve Cezalar

LİMİTED ŞİRKET MÜDÜR VE ORTAKLARININ ŞİRKET AMME BORÇLARININ ÖDENMESİNE İLİŞKİN SORUMLULUKLARI

İstanbul, Sirküler No :2016/73 Konu :Tahsilat Genel Tebliğinde Değişiklik Yapılması

SOSYAL GÜVENLİK KURUMU PRİM VE İDARİ PARA CEZASI BORÇLARININ HAKEDİŞLERDEN MAHSUBU, ÖDENMESİ VE İLİŞİKSİZLİK BELGESİNİN ARANMASI HAKKINDA YÖNETMELİK

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

BAZI VARLIKLARIN MÝLLÝ EKONOMÝYE KAZANDIRILMASI HAKKINDA KANUNA ÝLÝÞKÝN GENEL TEBLÝÐ Çarþamba, 17 Aralýk 2008

(Resmi Gazete ile yayımı: Sayı: 23888/Mükerrer)

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI LİMİTED ŞİRKET HİSSE DEVİRLERİNDE DAMGA VERGİSİ VE NOTER HARCININ MATRAHININ BELİRLENMESİNE İLİŞKİN GÖRÜŞÜNÜ DEĞİŞTİRDİ

DENET VERGİ DUYURU. BDO Yayıncılık A.Ş. TAHSİLAT VE ÖDEMELERDE TEVSİK ZORUNLULUĞUNA İLİŞKİN HAD TL OLARAK BELİRLENMİŞTİR

SİRKÜLER. SAYI : 2016 / 34 İstanbul,

T.C. GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI (Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü)

TEKNİK İFLAS DURUMUNDA SERMAYE TAMAMLAMA FONU ( ZARAR TAZMİN FONU) VE İDARENİN GELİR VERGİSİ KARŞISINDAKİ BUGUNKÜ UYGULAMASI

1. Asgari ücret desteğinden faydalanabilecek işverenler kimlerdir?

2012 Yılından itibaren ortaya çıkan GSS prim borçları ve gecikme zamları ile ilgili yasal düzenleme yapılmış,konuyla İlgili genelge yayınlanmıştır.

Yönetici Özeti: 6736 sayılı Kanun ile yürürlüğe giren vergi affı ve varlık barışı düzenlemeleri

2014 Takvim Yılında Uygulanacak Olan Maktu Had ve Tutarlara İlişkin Gelir Vergisi Genel Tebliği Resmi Gazete de Yayımlandı.

ĠÇĠNDEKĠLER. 1. AYLIKLARDA YAPILAN ARTIġLAR (HĠZMET AKDĠ ĠLE VE BAĞIMSIZ ÇALIġANLAR ĠÇĠN)...2

DEĞER YEMİNLİ MALİ MÜŞAVİRLİK A.Ş.

Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ve Matrah Artırımı;

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2016/041 Ref: 4/041. Konu: ASGARİ ÜCRET DESTEĞİ UYGULAMASI HAKKINDA SGK GENELGESİ YAYINLANMIŞTIR

SİRKÜLER İstanbul, Sayı: 2013/200 Ref: 4/200

Ayrıntılı Bilgi İçin; Vergi İletişim Merkezi (VİMER)

Sirküler no: 013 İstanbul, 19 Ocak 2011

T.C. YÜKSEK SEÇİM KURULU

MAYIS 2016 HUKUK BÜLTENİ

BİRİM FİYAT TEKLİF MEKTUBU.. İHALE KOMİSYONU BAŞKANLIĞINA.. /.. /... İhale Kayıt Numarası 2016/ İhalenin adı

3) 30/4/2014 tarihinden (bu tarih dâhil) önce yapılan tespitlere ilişkin olarak vergi aslına bağlı olmayan vergi cezalarından,

Transkript:

Tasfiye Memurlarının Tasfiye Memuru ve Kanuni Temsilci Sıfatlarından Doğan Vergi ve Amme Alacağı Sorumlulukları Fehmi GÜNAY Hatay Vergi Dairesi Başkanı I. Giriş Bilindiği üzere, tasfiye memurlarının vergiyle ilgili sorumlulukları, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunda düzenlenmiştir. Genel olarak, tasfiye memurları, Vergi Usul Kanununda yer alan şekli ve maddi ödevleri, kanuni temsilci sıfatıyla yaparlar. Kurumlar Vergisi Kanunundaki şekli ve maddi ödevler ise bu kanunda özel olarak tasfiye memurlarına yüklenmiş olduğu için tasfiye memuru sıfatıyla yapılır. 6183 sayılı Kanunun 32 ve 33'üncü maddelerinde yazılı sorumluluklar, özel olarak tasfiye memurları sıfatı anıldığı için bu maddelerdeki ödevler de tasfiye memuru sıfatıyla yapılır ve buradaki sorumluluk ta tasfiye memurluğu sebebiyledir. Tasfiye memurları, Vergi Usul Kanununun 10 ve 333'üncü maddelerindeki hükümlerin mefhumu muhalifinden hareketle ve Türk Ticaret Kanununun ilgili hükümleri uyarınca tasfiye memuru oldukları dönemde aynı zamanda kanuni temsilci de olduklarından amme alacaklarının tahsilinde kanuni temsilci sıfatıyla da sorumlulukları söz konusudur. Bu yazımızda tasfiye memurlarının amme alacaklarıyla ilgili sorumlulukları, bunların tasfiye memuru sıfatından ve kanuni temsilci sıfatından kaynaklanan sorumluluğu olarak iki kategoride ele alınmış olup konuyla ilgili düşünce ve görüşlerimiz aşağıda ifade edilmiştir. II. AMME Alacağından Dolayı Tasfiye Memuru Sıfatıyla Sorumluluk A. Tasfiye Memurunun Tasfiye Halindeki Şirketin Amme Borcunu Ödeme Görevi 6183 sayılı kanunun 32'nci maddesinde, tüzel kişilerin tasfiyesinde bunların borçlu bulundukları amme alacaklarını ödeme görevinin, tasfiye memurlarına geçeceği hükme bağlanmıştır. Bu hükme göre, tasfiye halindeki kurumun amme borçlarını ödeme görevi tasfiye memuruna geçmektedir. Buradaki amme borcu, tasfiye halindeki kurumun tasfiyeye girmeden önceki zamanlarda ortaya çıkan amme borçları olabileceği gibi tasfiye döneminde ve tasfiye memurunun görevli olduğu dönemde ortaya çıkan amme borçları da olabilir. Đster tasfiyeden önceki dönemlerde ister tasfiye döneminde ortaya çıkan tüzel kişiye ait amme borçlarını tasfiye memuru ödemekle mükelleftir. Bu maddede dile getirilen husus, bir görevdir. Bu görevi yapmak zorunda olanlar ise tasfiye memurlarıdır. Tasfiye memuru tabii ki, tasfiye halindeki şirketin amme borcunu, tasfiye döneminde şirkete ait kaynaklardan ödemek durumundadır. Diğer bir ifadeyle tasfiye işlemleri yapılırken ortaya çıkan değerler olması durumunda bu değerlerden şirkete ait amme borcunu ödemesi gerekir. Dolayısıyla tasfiye halindeki şirketin amme borcunu tasfiye memurunun tasfiye halindeki şirket dışındaki başka kaynaklardan ya da kendi cebinden ödemesi söz konusu edilemez. Bu durumda, tasfiye halindeki şirketin tasfiye yapılırken ortaya çıkan bir değer veya tasfiye bittiğinde elde edilen

bir artı değer yok ise tasfiye edilen şirketin amme borcu ödenmediği için tasfiye memurunun ödevini yağmadığı ileri sürülemez Tasfiye memurunun bu görevi yerine getirebilmesi için tasfiye sürerken veya tasfiye bittiğinde bu borcu ödemeye imkân verecek bir artı değerin ortaya çıkması gerekir. Bu maddede bu görevi yerine getirmememin müeyyidelerinden bahsedilmemiştir. Buna karşın tasfiye edilen şirketin amme borçlarını ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeyen tasfiye memurunun mali sorumluluğu 33'üncü maddede düzenlenmiştir. B. Tasfiye Memurunun 6183 Sayılı Kanunun Tatbikine Đlişkin Görevleri Öte yandan yukarıda bahse konu edilen 32'nci madde hükmü gereği, tasfiye halinde 6183 sayılı kanunun uygulanmasıyla ilgili görevlerin ifası da tasfiye memuruna geçer. Bu hükümde anılan kanunun uygulanmasıyla ilgili görevlerin, ödeme dışındaki diğer tüm görevler olarak anlaşılması gerekir. Diğer bir ifadeyle tasfiye halindeki tüzel kişinin amme borçlarını ödeme görevi 32'nci madde hükmünde ayrıca ve özellikle anılmış olduğu için, bu görev dışında kalan ve kanunun uygulanmasına ilişkin diğer tüm görevlerin tasfiye memurlarınca ifası gerekir. C. Tasfiye Memuru Sıfatı Sebebiyle Mali Mesuliyet 6183 sayılı kanunun 33'uncü maddesi, tasfiye memurlarının sorumluluğunu düzenlenmiştir. Buna göre, tasfiyenin başladığını, üç gün içinde ilgili tahsil dairesine bildirmek zorunda olan tasfiye memurları, amme idarelerinin her türlü alacaklarını ödemeden veya ödemekle üzere karşılık ayırmadan tasfiye sonucunda elde edileni dağıtamazlar veya bunlar üzerinde herhangi bir şekilde tasarrufta bulunamazlar. Yukarıdaki hükme aykırı hareket eden tasfiye memurları, tahakkuk etmiş ve edecek amme alacaklarından şahsen ve müteselsilen sorumlu olurlar. Bu sorumluluk, yapılan tasarrufların ifade ettiği para miktarını geçemez. Öte yandan tasfiye memurlarının ödedikleri borçlar için amme alacağı ödenmeden kendilerine dağıtım yapılmış olan kişilere rücu etme hakları vardır. Bu madde hükmünde de önem arz eden hususlar; 1. Tasfiye sonucunda elde edilenin, amme idarelerinin her turlu alacaklarının ödemeden veya ödemek üzere karşılık ayırmadan dağıtamayacağı ve bunlar üzerinde herhangi bir şekilde tasarrufta bulunulamayacağı, 2. Amme idarelerinin her türlü alacağı ödenmeden veya ödenmek üzere karşılık ayırmadan tasfiye sonucunda elde edilen dağıtılır veya üzerinde herhangi bir şekilde tasarrufta bulunulursa tasfiye memurunun bundan dolayı şahsen ve müteselsilen sorumlu olacağıdır. Bu açıklamalardan anlaşılmaktadır ki, bu maddede belirtilen sorumluluğun bahse konu edilebilmesi için, tasfiye sonucunda elde edilen bir değer ortaya çıkmış olması ve bu değerden amme idarelerinin her türlü alacağının ödenmemiş veya ödenmek üzerede karşılık ayrılmamış olması gerekir.

Bu ise ancak bir incelemeyle veya yeterince yapılmış bir araştırmayla ortaya konulabilir. Vergi idaresinin tasfiye dönemlerini ve işlemlerini incelemiş bu dönemde ortaya bir artı değer çıktığını ve bu değerden o dönemde var olan şirket amme borçlarının ödenmemiş veya ödenmek üzere karşılık ayrılmamış olduğunu tespit etmesi gerekir. Bu tespitler yapılmış olmak kaydıyla ödenmemiş amme borçlarından, tasfiye memuru bu sıfatıyla şahsen ve müteselsilen sorumlu tutulabilir. III. Tasfiye Memurunun Kurumlar Vergisi Kanunundan Doğan Sorumluluğu Tasfiye ile ilgili düzenlemeler, 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 17'nci maddesinde hükme bağlanmıştır. Tasfiye memurlarının sorumluluğu ise bu maddenin 7 numaralı bendinde düzenlenmiştir. Buna göre, tasfiye memurları, kurumun tahakkuk etmiş vergileri ile tasfiye beyannamelerine göre hesaplanan vergiler ve diğer itirazlı tarhiyatlar için Đcra ve Đflas Kanunun 207'nci maddesine uygun bir karşılık yırmadan aynı kanun 206'nci maddesinde dördüncü sırada yazılı alacaklılara ödeme ve ortaklara paylaştırma yapamazlar. Bu kuralın aksine bir uygulama yapılmış olması durumunda tasfiye memurları, bu vergilerin asıl ve zamları ile vergi cezalarından şahsen ve müteselsilen sorumludur. Öte yandan aynı maddenin 8 numaralı fıkra hükmüne göre, tasfiye beyannamesi verildikten sonra tasfiye işlemlerinin incelenmesi gerekmektedir. Bu inceleme, tasfiye memurları tarafından istenen ve tasfiye işlerinin vergisel yönden incelenmesine ilişkin bir incelemedir. Yoksa idarenin gerek görmesi üzerine tasfiye halinde olsa dahi mükellefler nezdinde inceleme her zaman yapılabilir. Tasfiye memurlarının inceleme talepleri vergi idaresince üç ay içinde tamamlanıp ve inceleme sonucunun da bir ay içinde tasfiye memuruna bildirilmesi gerekir. 9 numaralı fıkra hükmüne göre, hukuki statüler, faaliyet gösterilen alanlar ve tasfiyeye giriş tarihindeki aktif büyüklükler dikkate alınarak tasfiyesi sonuçlanan mükelleflerin tasfiye dönemlerinin incelenmemesi konusunda Maliye Bakanlığı yetkili kılınmıştır. Tasfiye işlemlerinin vergi kanunları açısından incelenmesi sonucunda kurumdan aranan vergilerin olması durumunda bu vergilerin sonucu alınıncaya kadar tasfiye memurunun yukarıda belirtilen sorumluluğu devam edecektir. Bu kanundaki belirlemeler, yine tasfiye memurunun sorumluluğunun belirli şartların gerçekleşmesi durumunda ortaya çıkabileceğini göstermektedir. Diğer bir ifadeyle vergi idaresi, tasfiye memurunun veya memurlarının tasfiye dönemindeki işlemlerini vergi incelemesine tabi tutup ta inceleme sonucunda tasfiye memurunun kanunda belirtilen kurala uygun olarak şirket adına tahakkuk etmiş vergileri ile tasfiye beyannamelerine göre hesaplanan vergiler ve diğer itirazlı tarhiyatlar için Đcra ve Đflas Kanunun 207'nci maddesine uygun bir karşılık ayırmadan aynı kanun 206'nci maddesinde dördüncü sırada yazılı alacaklılara ödeme ve ortaklara paylaştırma yaptığı tespit edilirse bu durumda tasfiye memurunun sorumluluğu söz konusu edilebilecektir.

Bu hükme göre tasfiye memuru vergi ve buna bağlı alacakları ödemeden veya ödenmek üzere karşılık ayırmadan önce, Đcra ve Đflas Kanununun 206'nci maddesinde yer alan birinci, ikinci ve üçüncü sıradaki alacaklılara ödeme yapabilecekti r. IV. Tasfiye Memurunun Kanuni Temsilci Sıfatından Doğan Sorumluluğu Bilindiği üzere, kanuni temsilcilerin amme alacağından dolayı sorumluluğu 6183 sayılı kanunun mükerrer 35'inci maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre, tüzel kişilerin mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya edilemeyeceği anlaşılan amme alacakları, kanuni temsilcilerin şahsi mal varlıklarından 6183 sayılı kanunun hükümlerine göre tahsil edilir. Aynı maddede yer alan üçüncü fıkra hükmüne göre ise, tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olması, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluğunu kaldırmaz. Vergi Usul Kanununun 10 ve 333'üncü maddelerinde de, tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmasının, kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını kaldırmayacağı hükme bağlanmıştır. Yukarıda yer verilen hükümlerin mefhumu muhalifinden, tasfiyeye girişle birlikte şirketin kanuni temsilcisinin tasfiye memurları olduğu sonucu çıkarılabilir. Diğer bir ifadeyle kanun koyucu, şirketlerin kanuni temsilcilerinin (yönetim kurulu, yönetim kurulu üyesi, müdür, limited şirket ortakları vb.) sorumluluğu tasfiyeye girişine kadar kabul etmiş tasfiyeye girişten sonraki sorumluluğu ise tasfiyeye girişle birlikte kanuni temsilci sıfatı da kazanan tasfiye memuruna yüklemiştir Türk Ticaret Kanununun tasfiye ile ilgili hükümlerinden bir kısmı, anonim, limited, eshamlı komandit ve kollektif şirketler için ortak hükümlerdir. Bu kapsamda ortak hükümlerden olan ve tasfiye halinde şirket organlarının görev ve yetkileri ile tasfiye memurlarının şirketi temsili konusunda düzenlemeler içeren iki madde hükmü dikkatimizi çekmektedir. Bunlar, 218, 219 ve 440'ıncı maddelerdir. Kollektif şirketlerin tasfiyesiyle ilgili düzenlemeleri içeren kısımda yer alan ve tevkil başlıklı olan 218'inci madde hükmüne göre, tasfiye memuru görevlerini, diğer bir tasfiye memuruna veya üçüncü şahıslara devredemez. Bazı muayyen iş ve işlemleri ifa için tasfiye memurları içlerinden birini veya bazılarını yahut başka bir şahsı vekil tayin edebilirler. Temsil başlıklı 219'uncu madde hükmüne göreyse tasfiye halinde bulunan şirketi mahkemelerde ve hariçte temsil yetkisi tasfiye memurlarına aittir. Türk Ticaret Kanunun 450'nci maddesi uyarınca bu iki hüküm anonim şirketler ve 552'nci maddesi gereğince limitet şirketler için de uygulanması gereken hükümlerdir. Öte yandan limitet şirketler için de geçerli olan ve Türk Ticaret Kanunun 440'ıncı maddesinde yer alan hükümde tasfiye halindeyken şirket organlarına ait görev ve yetkilerin, tasfiyenin yapılabilmesi için zaruri olan ve fakat mahiyetleri icabı tasfiye memurlarınca yapılamayan muamelelere inhisar olacağı belirtilmiştir. 6183 sayılı Kanunun 32'nci maddesinde bu kanunu tatbikiyle ilgili tüm görevlerin tasfiye memurlarınca yapılacağına ilişkin hükümden daha önce bahsetmiştik. Dolayısıyla 6183 kapsamında yapılacak tüm işlemlerde tasfiye halindeki şirketi tasfiye memuru temsil edecek ve

bu işlemlere ilişkin tasfiye halindeki şirketçe yapılması gereken ödev ve görevler tasfiye memuru tarafından yerine getirilecektir. Vergi Usul Kanununda tasfiye memuru ibaresi sadece 162'nci maddede anılmış olup bu maddeye göre tasfiye memurları, tasfiye kararlarını ve tasfiyenin bittiğini vergi dairesine bildirmeye mecburdurlar. Anılan kanunun başka hiçbir hükmünde tasfiye memuru ibaresi geçmemektedir. Vergi Usul Kanununun 8'inci maddesinde vergi sorumluluğu müessesesi içinde mükellef ve vergi sorumlusunu tanımlamış, ayrıca, kanuni temsilcilerin ödevini (bu düzenleme içinde sorumluluk ayrı bir fıkrada işlenmiştir), vergi kesenlerin sorumluluğunu ve mirasçıların sorumluluğunu düzenlemiştir. Buna karşın tasfiye memurlarının Vergi Usul Kanununda doğrudan tanımlanmış bir sorumluluğuna ilişkin düzenleme yapılmamıştır. Bu durum, bizim Vergi Usul Kanunu kapsamında olan hususlarla ilgili ödev ve sorumluluklarının doğrudan tasfiye memuru olarak değil ve fakat kanuni temsilci olarak yapılacağı şeklindeki bir kanaate varmamıza sebep olmuştur. Tasfiye dönemlerinde vergisel ödevler sadece Kurumlar Vergisi Kanununda hükme bağlanan tasfiye beyannameleri verilmesiyle sınırlı değildir. Vergi Usul Kanunu kapsamındaki tüm (defter tutma, muhafaza etme, istendiğinde ibraz etme, tüm vergilerle ilgili beyannameleri verme, bilgi verme, tahakkuk eden vergileri vadesinde ödeme vb.) ödevleri yapması gereken normal şartlar altında şirketlerin kanuni temsilcileridir. Ancak tasfiyeye girmiş bir şirketin tasfiye memuru tayin edilmiş olması durumunda normal zamandaki kanuni temsilcilerinin (yani A.Ş.'lerde şirket yönetim kurulu veya yönetim kurulu üyesi müdürler, ltd. şirket ortakları v.b bunların tasfiye memuru olmaması şartıyla) bu görevleri yapma yetkileri kalmamaktadır. Tasfiyeye girişle birlikte gerek Türk Ticaret Kanunu gerekse Vergi Usul Kanununun 10'uncu maddelerinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda tasfiye halindeki şirketin tasfiye dönemlerinde kanuni temsilcisinin tasfiye memuru olduğu bu sebeple de tasfiye döneminde Vergi Usul Kanunu kapsamına giren mükellefiyete ilişkin tüm ödevlerin tasfiye memurunca ancak kanuni temsilci sıfatıyla yapılması gerektiği söylenebilir. Zira bu dönemde Vergi Usul Kanunu kapsamındaki ödevlerin "tasfiye memurları'nca yapılacağına dair açık bir hüküm yoktur. Türk Ticaret Kanununun ilgili hükümleri çerçevesinde tasfiye halindeki şirketi tasfiye memuru temsil ettiği için Vergi Usul Kanununun 10'uncu maddesindeki hüküm uyarınca ve kanuni temsilci sıfatıyla, tasfiye memuru tasfiye dönemindeki işlemler ve vergisel ödevleri yapmakla yükümlüdür. Bu görevlerin yapmadığı zaman, örneğin katma değer vergisi beyannamesini vermediği zaman ortaya çıkan vergi ve cezalardan tasfiye memuru kanuni temsilci sıfatıyla sorumludur ve bu vergileri vergi idaresi tasfiye memurundan Vergi Usul Kanununun 10 ve 333'uncu maddeleri ile 6183 sayılı kanunun mükerrer 35'inci maddesi uyarınca arar ve takip eder. IV. Değerlendirme ve Sonuç Yukarıda yapılan açıklamalara göre, tasfiye haline giren bir şirketin tasfiyesini yürütmek üzere tayin edilen tasfiye memurunun görevleri ve sorumluluklarına ilişkin kuralların Türk Ticaret Kanunu, Vergi Usul Kanunu, Kurumlar Vergisi Kanunu ve 6183 sayılı Kanunda yer aldığı anlaşılmaktadır. Tasfiye memurunun hem bu sıfatı hem de kanuni temsilci sıfatı sebebiyle görevleri ve sorumlulukları olduğu, aynı kişide farklı sıfatlar sebebiyle ortaya çıkan bu sorumlulukların nerede başlayıp nerede bittiğinin açıklığa kavuşturulmasının gerektiği düşünülmektedir.

Kanaatime göre, tasfiye memuru, tayin edildiği tarih ile azledildiği tarih arasındaki dönemlerde öncelikle kanuni temsilci sıfatıyla Vergi Usul Kanunu kapsamındaki mükellefiyetle ilgili tüm ödevleri yapmakla görevli ve sorumludur. Dolayısıyla tasfiye döneminde tasfiye memurunun Vergi Usul Kanunu kapsamına giren ödevleri yapmamış olmasından doğan ve şirket malvarlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergiler ve buna bağlı alacaklar tasfiye memurundan kanuni temsilci sıfatıyla ve Vergi Usul Kanununun 10 ve 333'üncü maddelerine istinaden aranmalı ve eğer bunlar vadesinde ödenmemiş ise 6183 sayılı kanunun mükerrer 35'inci maddesine istinaden takip edilmelidir. Anlaşılacağı üzere, tasfiye memurunun kanuni temsilci sıfatıyla sorumlu tutulabilmesi, kanuni temsilcilik sebebiyle yapması gereken görevleri yapmamış olması şartına bağlıdır. Tasfiye döneminde, tasfiye memurunun görevli olduğu dönemden önceki dönemlerde ve/veya görevli olduğu dönemde ortaya çıkmış olan şirketin amme borçlarından tasfiye memurunu 6183 sayılı Kanunun 32 ve 33'uncu maddelerine istinaden sorumlu tutabilmek için görevli olduğu dönemde tasfiye memuru olduğu şirkette bu amme borçlarını ödeyebileceği bir değerin (kanuni tabirle elde edilenin) ortaya çıkmış olması ve bu değer olduğu halde bu borçları ödemediğinin anlaşılması ve tespit edilmesi gerekir. Anlaşılacağı üzere, tasfiye memurunun 6183 sayılı yasadaki sorumluluğu, ortaya çıkan bir değerin var olması ve buna rağmen amme borcunun ödenmemiş veya karşılık ayrılmamış olması şartına bağlıdır. Bu art gerçekleşmiş olmadıkça tasfiye memurunu bu tur vergi ve alacaktan sorumlu tutmak söz konusu edilmemelidir. Kurumlar Vergisi Kanunundaki sorumluluk ta şarta bağlı bir sorumluluktur. Bu art, tasfiye memurunun tasfiye sonucunda ortaya çıkan değerden, vergiler ve buna bağlı alacakları ödemeden veya ödenmek üzere karşılık ayırmadan Đcra ve Đflas Kanunun 206'nci maddesinin 4'üncü sırasındaki alacaklılara (1-3. Sıradakilere ödeme yapabilir) ödeme yapması veya bu değeri ortaklara paylaştırmış olmasıdır. Yapılan inceleme sonucunda bu şartın gerçekleşmiş olduğu saptanmış ise o zaman tasfiye memurunu kurumlar vergisi ve buna bağlı alacaklardan sorumlu tutmak mümkündür. * Bu makale Mali Pusula Dergisi, Eylül 2008 Sayısında yayınlanmıştır.