AÇIK TOPLUM VAKFI NIN İLK BEŞ YILI



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

8 Mart Dünya Kadınlar Günü

Trans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti. SPoD CHP Beyoğlu Belediyesi Başkan Aday Adayı Gülseren Onanç ile görüştü

SPoD İnsan Hakları Örgütlerinin Kasım Ayı Buluşmasına Katıldı. SPoD Nefret Suçları Yasa Kampanyası Platformu nun Basın Açıklamasındaydı

KADINA YÖNELİK ŞİDDETLE MÜCADELEDE ULUSLARARASI BELGELER VE KORUMA MEKANİZMALARI

Eğitimde ve Toplumsal Katılımda Cinsiyet Eşitliğinin Sağlanması Projesi

DOĞAN GRUBU SOSYAL SORUMLULUK POLİTİKASI

Trans Terapi Toplantıları Devam Ediyor

SPoD, Ruh Sağlığı Çalıştayının 5 incisini Düzenledi

Herkes katılabilsin diye... Mahalle sakinlerinin katılımını sağlamanın yolları ve geniş katılımı sağlamanın temel kuralları için tavsiyeler

Son 5 Yılda Türkiye Medyasında İnsan Hakları ve Nefret Söylemi. Şubat 2015

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

KADININ İNSAN HAKLARI YENİ ÇÖZÜMLER DERNEĞİ Kuruluş: Ocak 2012

SPoD LGBTİ, Cumhurbaşkanlığı Seçimlerini İzledi. Trans Terapi Toplantıları Devam Ediyor

Amerika Birleşik Devletleri nin saygın yüksek öğretim kurumlarından Yale Üniversitesi nde tarih bölümü öğretim üyesi olarak çalışan ve eski LGBT

AK PARTİ YURT DIŞINDAKİ

DÜŞÜN (Düşünce Özgürlüğü Derneği) Nacak Sok. 21/11 TR ISTANBUL

Fark Ettikçe, Birlikte Güçleniyoruz...


ÇOCUK EĞİTİMİ UYGULAMA VE ARAŞTIRMA MERKEZİ

Çocuğa karşı Şiddeti Önlemek için Ortaklık Ağı

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İhtisas Komitesi Fatma YÜCEL

SPONSORLUK DOSYASI 14 Ocak 2016 / Sabancı Center

Üniversiteler İş Sağlığı ve Güvenliği Platformu İzmir KOÇ ÜNİVERSİTESİ

ETKİNLİK RAPORU tarihli olağan Genel Kurulda bizlere bu derneği adımıza yaraşır bir biçimde yönetmek üzere görevlendirdiniz.

BRÜKSEL, NİSAN 2016 Burs Programı

BAĞIŞÇILAR VAKFI MODELİNİ DESTEKLEME PROGRAMI

Katılımcı Demokrasi STK ları Güçlendirme Önerileri

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

Anna Lindh Vakfı Türkiye Ağı Toplantısı

EYLÜL - EKİM BÜLTENİ

Eylül 2013 FAALİYET RAPORU. Prof. Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Neyi Amaçlamaktadır?

1995 TEN BUGÜNE STRATEJİK ORTAĞINIZ

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK POLİTİKASI. Sürdürülebilirlik vizyonumuz

Baykal'ın. Tekne'de siyaset!..

Türkiye de Adalete Erişim için Adli Yardım Uygulamalarının Geliştirilmesine Destek Projesi

EK-2: İnşaat Mühendisliği Öğrenci Anketi

TARLABAŞI TOPLUM MERKEZİ

YAPI KREDĐ VE KOÇ HOLDĐNG, MLMM BURSĐYER BULUŞMALARI NIN ĐKĐNCĐSĐNĐ KAYSERĐ DE GERÇEKLEŞTĐRDĐ

MİLLÎ EĞİTİM BAKANI SAYIN ÖMER DİNÇER İÇİN DEMOKRATİK VATANDAŞLIK VE İNSAN HAKLARI EĞİTİMİ PROJESİNİN AÇILIŞ KONFERANSI KONUŞMA METNİ TASLAĞI

YÜKSEK ÖĞRETIM ALANINI GELIŞTIRMEK IÇIN IRAK VE TÜRKIYE ARASINDA DAHA ÇOK IŞBIRLIĞI YAPILMASINI UMUYORUZ.

Öğrenmek İstiyorum Kampanyası

Sivil Düşün bir Avrupa Birliği programıdır.

SPONSORLUK DOSYASI 14 Ocak 2015 / Sabancı Center

Sivil Toplum Geliştirme Merkezi KATILIMCI DEMOKRASİDE YEREL YÖNETİM-STK İŞBİRLİĞİ 1. TOPLANTI

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

SAĞLIKLI ŞEHİR HAREKETİ KADIN ÇALIŞMALARI Kasım Eylül 2011

SPoD, Dünya Seks İşçileri Günü Etkinliğine Katıldı. Türkiye'de LGBT Bireylerin Sosyal ve Ekonomik Sorunları Araştırması Devam Ediyor

Amasya da Kadın İstihdamının Artırılmasına Destek Projesi. Ülker Şener 1 Temmuz 2011, Amasya

SURİYELİ KADIN ve KIZ ÇOCUKLARI İÇİN GÜVENLİ ALANLAR PROJESİ Merkezlerimize ve etkinliklerimize ilişkin bazı fotoğraflar

Aktivist Programı - Başvuru. Kimler Başvurabilir

Ermenistan, Azerbaycan, Beyaz Rusya, Gürcistan, Moldova, Rusya, Türkiye ve Ukrayna da kamu sektöründe çalışan 20 genç yönetici adayına

Göller Bölgesi Aylık Hakemli Ekonomi ve Kültür Dergisi Ayrıntı/ 60

Avrupa yı İnşaa Eden Gençler

final in başarı geleneği final temel liseleri ile sürüyor...

Değerli misafirler, Kıymetli iş insanları... Basınımızın değerli temsilcileri... Hanımefendiler... Beyefendiler...

PERYÖN İNSAN YÖNETİMİ ÖDÜLLERİ FARK YARATAN İK PROJELERİ TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ

KİŞİSEL BİLGİLER EĞİTİM

KADIN DOSTU KENTLER - 2

ÇALIŞMA HAYATINDA DEZAVANTAJLI GRUPLAR. Şeref KAZANCI Çalışma Genel Müdür Yardımcısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı MART,2017

ÇORLU MESLEK YÜKSEKOKULU GELENEKSEL EL SANATLARI PROGRAMI FAALİYET RAPORU

Sivil Toplum Afet Platformu: Soma İçin Bilgi Paylaşımı Toplantısı

İktisadi Kalkınma Vakfı

Yeni Göç Yasas Tecrübeleri

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI BİRİNCİ DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ

Çocuklarınıza interneti yasaklamayın; yaptıklarını takip edin. 12 Ocak 2014 Pazar günü, İELEV Eğitim Kurumları Rehberlik ve Psikolojik Danışma Servisi

Yükseköğretim Kurumlarımızın Mühendislik Fakültelerinin Kıymetli Dekanları ve Çok Değerli Hocalarım..

X. KURUMSAL YÖNETİM ZİRVESİ TANITIM DOSYASI

Evlilik ve Aile Okulu Projesi AMAÇLARIMIZ :

Page 1 of 6. Öncelikle, Edirne de yaşanan sel felaketi için çok üzgünüz. Tüm Edirne halkına, şahsım ve üniversitem adına geçmiş olsun demek istiyorum.

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Kapılar Müzecilere Açık. Birbirimizi daha yakından tanımak için...

Şiddete Karşı Kadın Buluşması I

Gençlik Çalışmaları Birimi &Toplum Gönüllüleri Vakfı Yaşayan Kütüphane Proje Teklifi

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Kadına YÖNELİK ŞİDDET ve Ev İçİ Şİddetİn Mücadeleye İlİşkİn. Sözleşmesi. İstanbul. Sözleşmesİ. Korkudan uzak Şİddetten uzak

BURSA KENT KONSEYİ BURSA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ NİN KATKILARIYLA

Bakanımız, Çocuk Bakım Kuruluşları Öz Değerlendirme Toplantısında

OCAK-MART AYLIK SOMA VE DURSUNBEY PSİKOSOSYAL DESTEK MERKEZLERİ FAALİYET RAPORU

PROF. DR. SERPİL UĞUR BAYSAL IN ÖZGEÇMİŞİ, 14 Ocak 2015

Vizyon Siyasi Kalkınma Merkezi tarafından düzenlenen Filistin Ulusal Projesi Görüşler ve Perspektifler Sempozyumu Filistin in çeşitli kesimlerinden

ANADOLU DA BİR KIZIM VAR (ABKV) ÇYDD ANKARA ŞUBESİ BURS BİRİMİ LİSE ÖĞRENCİLERİ BURS PROJESİ

İSO Kadın Sanayiciler Platformu 8 MART MANİFESTOSU

İNSAN HAKLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI ARALIK AYI İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU ARALIK 2012

SPoD, Ruh Sağlığı Çalıştayının 5 incisini Düzenledi

LGBTİ MAHKUMLARA HAPİSHANEDE İŞKENCE GİBİ TECRİT

İsyanım. Suskunluğumda. Şiddetin. Başucumda ŞİDDET VERİLERİ

BAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ

Son aylarda Asya da gerçekleşen sel felaketleri, Amerika kıtasındaki eşi görülmemiş kasırgalar, İstanbul da dakikalar içinde yaşanan son 32

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN İŞ DÜNYASI BAKIŞ AÇISIYLA TÜRKİYE DE YOLSUZLUK SEMİNERİ AÇILIŞ KONUŞMASI

Trans Terapi Toplantısının İkincisi Düzenlendi. İnsan Hakları Örgütleri Hafıza Merkezinde Buluştu

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Projenin Adı: ERGOTERAPİ İÇİNDE HAYATIN RİTİMLERİNİ ÖĞRENMEK

HERKESİN REKTÖRÜ. Prof. Dr. Abdulvahap YİĞİT Ahi Evran Üniversitesi Rektör Adayı.

KADIN ve TOPLUMSAL CİNSİYET ÇALIŞMALARI BİRİMİ BİZ KİMİZ?

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

Transkript:

2 0 0 9 2 0 1 3 AÇIK TOPLUM VAKFI NIN İLK BEŞ YILI

2009-2013 Açık Toplum Vakfı nın İlk Beş Yılı

2009-2013 Açık Toplum Vakfı nın İlk Beş Yılı Yayınlayan AÇIK TOPLUM VAKFI Konsept ve Yayına Hazırlayan GöKÇE TÜYLÜOĞLU, ÖZLEM YALÇINKAYA, PELİN BARDAKÇI, ELİF AL, ALİ BORATAV Metinler AYŞE GÜNAYSU Grafik Tasarım BURCU KAYALAR 2 0 0 9 2 0 1 3 AÇIK TOPLUM VAKFI NIN İLK BEŞ YILI Renk Ayrımı, Baskı ve Cilt A4 OFSET Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Oto Sanayi Sitesi, Yeşilce Mahallesi, Donanma Sk, No 16 Kağıthane 34418 İstanbul Tel: 0212 281 64 48 C AÇIK TOPLUM VAKFI Cevdetpaşa Cad. Mercan Apt. No 85 D 11 bebek 34342 İstanbul Tel: 0212 287 99 86 www.aciktoplumvakfi.org.tr Bu kitabın tüm yayın hakları saklıdır. Tanıtım amacıyla, kaynak gösterilme şartıyla yapılacak kısa alıntılar dışında gerek metin, gerek görsel malzeme hiçbir yolla izin alınmadan çoğaltılamaz, yayımlanamaz, dağıtılamaz.

4 i ç i n d e k i l e r AVRUPA BİRLİĞİ. 65 BAĞIMSIZ TÜRKİYE KOMİSYONU. 66 100 KONUDA AB NİN GÜNLÜK HAYATIMIZA ETKİLERİ YAYINI........... 70 NEDEN AÇIK TOPLUM?. 6 AÇIK TOPLUM İDEALİ İÇİN 5 YIL DAHA / İSHAK ALATON.............. 8 İLK 5 YILDAN AÇIK İZLENİMLER / GÖKÇE TÜYLÜOĞU.............. 10 TÜRKİYE NİN AB ÜYELİĞİNDE FIRSAT MALİYETİ KİTAP DİZİSİ.......... 70 MÜSLÜMAN COĞRAFYALAR TÜRKİYE NİN AB ÜYELİĞİNE NASIL BAKIYOR?........ 71 KIBRIS SORUNU ÜZERİNE TOPLANTI DİZİSİ. 71 REFORM. 19 BİR DAHA ASLA! GEÇMİŞLE YÜZLEŞME VE ÖZÜR............... 20 ANADOLU VİCDANI....................... 24 TESEV........................... 28 SOSYAL POLİTİKA FORUMU: TÜRKİYE DE EŞİTSİZLİKLER ARAŞTIRMASI. 32 AKDENİZ ÇOCUK SANAT ATÖLYESİ VE ETÜD EVİ............... 34 CEZA İNFAZ SİSTEMİNDE SİVİL TOPLUM DERNEĞİ ÇALIŞMALARI. 38 TÜRKİYELİ GENÇLER ANLATIYOR. 42 KONUŞULMAYAN GERÇEK: GÖZALTINDA KAYIPLAR VE ZORLA KAYBETMELER....... 44 HRANT DİNK VAKFI ÇALIŞMALARI................... 46 EĞİTİM. 73 ROMAN ÇOCUKLARA EĞİTİM DESTEĞİ.................. 74 BİLGİ ÜNİVERSİTESİ: EĞİTİM ORTAMLARINDA AYRIMCILIĞI ÖNLEME ÇALIŞMALARI..... 76 ENGELLERLE MÜCADELE ÇALIŞMALARI. 76 HELSİNKİ YURTTAŞLAR DERNEĞİ: DEMOKRASİ VE BARIŞ İÇİN ÖĞRETMENLER. 77 BİLGİ ÜNİVERSİTESİ: TRAVMA ÇALIŞMALARI SERTİFİKA PROGRAMI. 77 LİSELERDE MÜNAZARA PROJESİ................... 77 NESİN VAKFI MATEMATİK KÖYÜ 2010-2011 YAZ DÖNEMİ............ 78 SALT: YORUMLAMA PROGRAMI.................... 78 BEYAZPERDEDEN KARATAHTAYA................... 78 TOPLUM GÖNÜLLÜLERİ VAKFI: İNSAN HAKLARI ÇATISI PROGRAMI......... 50 SULUKULE GENÇLİK ORKESTRASI................... 54 İSTANBULLU RUMLARIN 1964 SÜRGÜNÜ: 20 KİLO 20 DOLAR ARAŞTIRMASI VE SERGİSİ...... 56 TÜRKİYE ROMAN HAKLARI FORUMU. 58 KUŞTEPE ÇOCUK ETÜD EVİ..................... 58 AFRO-TÜRK KADINLARIN SOSYO-DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİNİ BELİRLEME ÇALIŞMASI... 58 28 ŞUBAT ALEVİLER VE SÜNNİLER YÜZLEŞİYOR PANEL VE FORUMU......... 59 İSMAİL BEŞİKÇİ VAKFI DİYARBAKIR SÖZLÜ TARİH ÇALIŞMASI........... 59 RUH SAĞLIĞINDA İNSAN HAKLARI PROJESİ. 59 MEDYA. 79 BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ: CENTER FOR AMERICAN PROGRESS VE CARNEGIE EUROPE RAPORLARI................... 80 NEFRET SUÇLARINA KARŞI ÇALIŞMALAR: ULUSAL BASINDA NEFRET SUÇLARI 10 YIL 10 ÖRNEK. 84 KADIN ÇALIŞMALARI. 89 KADINLAR İÇİN, KADINLARLA ÇALIŞMAK: KAMER!. 90 11. ULUSLARARASI GEZİCİ FİLMMOR KADIN FİLMLERİ FESTİVALİ. 94 DİTAM: ERKEN EVLİLİKLERİN TOPLUMSAL DİNAMİKLERİ ARAŞTIRMASI........ 98 SEMİHA ES ULUSLARARASI KADIN FOTOĞRAFÇILAR SEMPOZYUMU......... 98 5 BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ: TÜRKİYE DE ÖTEKİLEŞTİRME SÜREÇLERİ ARAŞTIRMASI. 59 HATIRLAMAK VE ANLATMAK İÇİN ŞEHRE BAK............... 60 DİYALOG ÇALIŞMALARI...................... 60 FOTOĞRAFLA BAKMAK: GENÇLERLE FOTOĞRAF ATÖLYELERİ. 61 BOĞAZİÇİ ÜNİVERSİTESİ: MUHAFAZAKÂRLIK VE ORTA SINIF ARAŞTIRMALARI...... 61 KOÇ ÜNİVERSİTESİ: TÜRKİYE SEÇİM ÇALIŞMASI............... 61 SOSYAL POLİTİKA FORUMU: OKULDA BİR ÖĞÜN SICAK YEMEK ARAŞTIRMASI....... 61 TOHAV: İŞKENCENİN ÖNLENMESİNDE AKTİF SİVİL TOPLUM. 62 LGBT ÇALIŞMALARI. 101 LAMBDA İSTANBUL AİLE GRUBU TÜRKİYE GENELİNE AÇILMA PROJESİ........ 102 PEMBE HAYAT SAVUNUCULUK VE STRATEJİK DAVALAMA ÇALIŞMALARI........ 104 TÜRKİYELİ LGBT LERİN ADALETE ERİŞİM MEKANİZMALARININ GÜÇLENDİRİLMESİ PROJESİ. 104 KAOS GL: CİNSEL YÖNELİM VE CİNSİYET KİMLİĞİ TEMELLİ AYRIMCILIKLA MÜCADELE STANDARTLARINI TÜRKİYE DE YAYGINLAŞTIRMA PROJESİ. 104 SPOD: TÜRKİYE DE YEREL POLİTİKAYA LGBT PERSPEKTİFİ KAZANDIRMA PROJESİ..... 105 SİVİL TOPLUM. 107 DİTAM: SAĞLIK HİZMETLERİNDE ANADİLİN ROLÜ. 62 TÜSEV: 2012 YILI SİVİL TOPLUM İZLEME RAPORU.............. 108 IMPR: ORTADOĞU DA KÜRT GRUPLARIN TÜRKİYE DEKİ KÜRT SORUNU ALGISI ARAŞTIRMASI. 62 BİLGİ ÜNİVERSİTESİ STK BİRİMİ: KAMU HARCAMALARI İZLEME KILAVUZLARI...... 108 BAŞKASININ HAKKINDAN BANA NE?. 62 DEPO DA SATURDOX BELGESEL BULUŞMALARI. 108 YALNIZ VE ENDİŞELİ ÜLKE: TÜRKİYE. 63 SİYAH BANT: SANATTA İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ PROJESİ............. 109

7 6 NEDEN AÇIK? NEDEN TOPLUM? NEDEN AÇIK TOPLUM? atlatamadı demiş. Doğum şokunu da, büyülü güçlere teslim olmuş kabile toplumundan, kapalı toplum dan, insanın eleştirel yeteneklerini özgürce harekete geçirmesine olanak sağlayan açık toplum a geçiş olarak tanımlamış. Popper ın geçiş sürecini tanımlarken kullandığı anahtar kavramlar, insanın eleştirel gücü, yetenekleri ve bu gücün özgür bırakılması, Açıklık, kendi dışıyla sınırsız alışveriş olanağı, sonsuz gelişmeyi ve değişmeyi mümkün kılacak olan insanın eleştirel aklı. İşte Açık Toplum Vakfı, Türkiye de bu süreci, insanın eleştirel aklının tüm potansiyelini, tüm yeteneklerini özgürce harekete geçirdiği, ürettiği, bunun mümkün olduğu, özendirildiği koşulların yaratılmasına destek olmak için var. Ne yapıyorsa, bu desteği sürekli kılmak için yapıyor. Açık? Kapalının tersi. İçine alan, soluk alıp veren. Yani dışarı ve içeri doğru geçişkenliği, akışkanlığı olan. Kapsayan ama kapatıp hapsetmeyen. Olup bitmemiş, olmaya ve gelişmeye devam eden. Durağan olmayan, hareket eden. Değişen. Toplum? iki bin yıl kadar önce Aristotales, bir toplum içinde yaşama yeteneğine sahip olamayan ya da buna ihtiyaç hissetmeyen, ya yaban dünyaya ait bir yaratık ya da tanrıdır diyerek insanın toplumdan ayrı düşünülemeyeceğini anlatmak istemiş. Toplum. Bizim meydana getirdiğimiz ama aynı zamanda bizi mutlu ya da mutsuz etme gücüne sahip; kontrol etme olanağına da çoğu zaman sahip olamadığımız, tersine kimi zaman bizi, bize rağmen kontrol eden, baskı altına alan, çok parçalı bütün. Çok acıtabilir de, sevgiyle iyileştirebilir de. Açık Toplum? Yanılabileceğini bilen, büyük ve değişmez doğruları varoluş yasası haline getirmeyen, doğrunun ve gerçeğin kimsenin tekelinde bulunmadığının bilincinde bir toplum. Faklı görüşlere saygılı, farklı beklentileri dikkate alan, insanların barış içinde yaşayabilmesi için bireylerin haklarını koruyacak kurumlara ihtiyaç olduğunu kabul eden bir toplum. Peki bu kolay mı? Böyle bir toplum anlayışında herkesin, aynı anda, hep birlikte buluşması mümkün mü? Açık Toplum fikrini geliştiren ve yaygın bir şekilde kabul görmesini sağlayan İngiliz felsefeci Karl Popper buna olumsuz yanıt vermiş. Uygarlığımız hâlâ doğum şokunu tam anlamıyla Açık toplum, hiçbir tabu dinlemeksizin her şeyin tartışmaya açık olmasıdır. Tabular değişimin önünde engeldir. Açık toplum, demokrasiyi ve değişmeyi hedefler, baskıcı yönetimlere karşı toplumun ve bireyin haklarını savunur. Bireyin hayatına sahip çıkabilmesi için sivil toplumun güçlendirilmesini ilke edinir. Kişinin tüm potansiyelini özgürce geliştirmesine fırsat tanıyan koşulları yaratmayı hedefler. Fırsat eşitliğini savunur, her türlü ayrımcılığı reddeder. Evrensel insan hakları hukukunu tüm diğer çıkarların üzerinde tutar. Bireyin tüm farklılıklarını koruyarak, kendini her anlamda güvende hissederek, bir dünya yurttaşı kimliğine sahip olmasına olanak tanır. Ve evet, Açık Toplum, şeffaf, hesap verebilirliği olan, bu sorumluluğu üstlenen ve halk için çalışan hükümet anlayışının peşinde koşan, hak ve özgürlüklerinin bilincinde olan, farklı olanın haklarına saygı gösteren ve savunan, karşılıklı hoşgörü ve dayanışma içinde olan bilinçli ve eleştirel bakış açısına sahip, sorumlu insanlar bütünüdür. Bizler, açıklığı, şeffaflığı, dayanışmayı, farklılıkları zenginlik olarak görmeyi savunmak, savunmakla kalmayıp bunları hayata geçirmek için yola çıktık. Yaptıklarımızla yetinmedik, yetinmiyoruz. Her zaman daha fazlasını yapmaya çalışacağız. Elinizdeki raporda son beş yılda yapabildiklerimizin bir kısmını sizlerle paylaşıyoruz. Destek olduğumuz sivil toplum kuruluşlarıyla, sizlerle birlikte daha da güzelini, daha da iyisini yapacağımız, daha çok insana ulaşacağımız, açık toplum idealine her defasında bir adım daha yaklaşacağımız daha nice nice yıllara

8 AÇIK TOPLUM İDEALİ İÇİN 5 YIL DAHA üyelerden oluşan danışma kurulu tarafından imkanlarına göre çok yüksek etkili sayısız sosyal projenin destekçisi oldu. Bu projelerle gurur duyuyorum, gerçekleşmesinde emeği bulunan tüm dostlarımı gönülden kutluyorum. Daha önce, Açık Toplum Enstitüsü nün 2001-2008 yıllarındaki faaliyetlerini içeren çeşitli faaliyet raporları yayınlamıştık. Dikkatinize sunduğumuz 2009-2013 yıllarına ilişkin bu faaliyet raporu ise, Vakfımızın kuruluşundan bu yana geçen 5 yılın çalışmalarını içeriyor. Bu raporu incelediğinizde, kısa sayılabilecek bir süre içinde, projelerimizle Türkiye de pek az sivil toplum kuruluşuna nasip olmuş ölçüde geniş ve çeşitli bir kitleye temas ettiğimizi, katkılarımızla taleplerine ses, etkinliklerine destek olduğumuzu göreceksiniz. Özgürlük ve demokrasi bir hak mıdır? Evet! Daha çok özgürlüğe ve demokrasi kurumlarının toplumun taleplerine vereceği daha özgürlükçü yanıtlara ihtiyaç duyuyor muyuz? Bu çeşitliliğin nedeni, diğer sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte yürüttüğümüz, belirli ilkeler çerçevesinde bu kurumlara sunmakta olduğumuz destek politikalarımızdır. Amacımız değişmedi... Açık Toplum Vakıflar ağı uluslararası ölçekte günümüzde 72 ülkede faaliyet gösteriyor. 9 Yine evet! Başka kelimelerle ifade edelim: Düşünce, ifade ve yayın özgürlüğünden yana mıyız? Güçlü bir sivil toplum bizi mutlu eder mi? Bağımsız ve tarafsız medya istiyor muyuz? Haklar konusunda duyarlı ve saygılı mıyız? Her tür eşitsizliğe isyan ediyor muyuz? Topluma karşı sorumlu, hesap veren şeffaf yönetim arıyor muyuz? Faaliyetleri için gerek duyduğu kaynakları çok büyük ölçüde, kurucusu olan ve Wall Street tarihinin en başarılı yatırımcısı sayılan George Soros sağlıyor. Bu raporda göreceğiniz gibi Açık Toplum Vakfı nın bu kaynaktan elde ettiği yıllık ortalama 4 Milyon TL gibi bir fon söz konusudur. Bugüne kadar olduğu gibi Açık Toplum Vakfı Türkiye, ehil ellerde bu fonu ülkemizin geleceği için en doğru şekilde kullanmaya devam edecektir. Evet... Açık Toplum un Türkiye de 2001 yılının Ağustos ayına kadar giden öyküsü, bu gereksinimlere yanıt arayanlarla paraleldir. Önce, bir enstitü olarak, 2009 yılından itibaren de kurduğumuz vakıf bünyesinde, aralarında bulunmaktan onur duyduğum değerli bir kadro ile birlikte açık toplum ideali için çalışmaktan; bu ideale yaklaşmak için katkı sunmaktan büyük bir mutluluk duydum. Vakfımız 5 yaşında... Açık Toplum Vakfı, tüm tarihi boyunca hiçbir siyasi taraf ya da ideolojik görüşe özel bir yakınlık göstermeden, çağdaş hukuki normlara dayanan çoğulcu bir demokrasi ve özgürlük arayışı ile çalışmalarını sürdürdü. Açık toplum idealine gönül verenler, bu yaklaşımın ortaya çıktığı yaklaşık yarım asırdan bu yana bireyin ve toplumun yanında yer almışlardır. Açık Toplum Vakfı da, temel hak ve özgürlüklerin kurumsallaşması, çağdaş hukuk normlarının yerleşmesi ve çoğulcu demokrasinin işlemesi; yani açık bir toplumun şartlarının gerçekleşmesi yönünde resmi ve sivil kuruluşlarla işbirliklerini bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da sürdürecektir. Saygılarımla, İshak Alaton Yönetim Kurulu Başkanı Dar ve özverili profesyonel kadrosu ve çok birikimli, ülkemize ufuk kazandıracak gönüllü Açık Toplum Vakfı

İLK 5 YILDAN AÇIK İZLENİMLER Üniversitesi nin de bulunduğu 15 farklı kamu kurumu ile toplam 252 projenin içinde yer almışız, bu kurum ve projelere fon sağlamışız. Açık Toplum Vakfı desteğiyle gerçekleştirilen bu 252 proje ile (seminerler, eğitimler, toplantılar, ev ziyaretleri) temas ettiğimiz insan sayısı 755.774 kişiye ulaşmış. 75 STK 15 KAMU KURUMU 252 PROJE 10 Bundan yıllar sonra geriye dönüp bakıldığında, Türkiye de 2013 yılına damga vuran olay olarak, çok büyük olasılıkla genç kuşaklarımızın tüm dünyayı şaşkınlıkta bırakacak bir şekilde, şiddete başvurmayan yollarla ve mizahla kişisel hak ve özgürlüklerine sahip çıkma girişimlerini hatırlayacağız. Yine çok büyük olasılıkla, 2014 yılı da toplumumuzun yönetsel süreçlerde şeffaflık ve denetim gereksinimini dile getirdiği bir yıl olarak tarihe geçecek. Bu raporun yayına hazırlandığı 2013 ün 2 inci yarısı ve 2014 ün ilk aylarına damga vuran bu iki konu, ülkemizde açık toplum özleminin nasıl gerçek temellere dayandığını bize bir kez daha gösteriyor. Aslında açık toplum ideali Türkiye nin sınırlarının ötesinde de mevcut bu evrensel özlemin bir yansıması ya da ifadesinden başka bir şey değil. 5 yıl, 252 proje... 1 Ocak 2009 tarihinde faaliyete geçen Açık Toplum Vakfı, ülkemizin temel insan hakları, demokrasi ve evrensel değerlere karşı daha duyarlı bir toplum olması yönünde bilimsel, sosyal ve kültürel faaliyette bulunan kişi, kurum ve kuruluşlara katkı sağlıyor. 2009-2013 yıllarını içeren 5 yıllık faaliyetlerimizin önemli bir bölümünü bu faaliyet raporumuzla sizlere sunuyoruz. 755.774 KİŞİ Bu projeler kapsamında 110 araştırma ve 355 yayın (kitap-broşür-dergi-film) gerçekleştirilmiş. 22 bilgilendirme ve interaktif katılım amaçlı web sitesi oluşturulmuş. Vakfımızın faaliyetleri ve desteklediğimiz projelerle ilgili gazete, dergi ve televizyon programlarında toplam 1613 haber yayınlanmış.* 110 ARAŞTIRMA 355 YAYIN 11 Bu 5 yılda yüzlerce projemiz oldu. Bazılarında vakıf olarak fiilen çalıştık, bazılarını doğrudan vakfımız bünyesinde gerçekleştirdik, ama bu projelerin büyük çoğunluğunu destekçisi olmaktan mutluluk duyduğumuz ve aynı değerleri paylaştığımız kurumlar gerçekleştirdiler. Vakıf olarak içinde yer aldığımız tüm çalışmaları sayılara dökmek çok zor ama bu 5 yıllık faaliyetlerimize bütüncül baktığımız zaman gördük ki; Bu 5 yılda, aralarında TOG, TESEV, DİTAM, DİSA, SALT, TÜSEV, GPOT, Anadolu Kültür, KA-MER, LGBT örgütler gibi çok farklı kurumların bulunduğu 75 sivil toplum kuruluşu; aralarında Koç, Bilgi, Kültür Üniversiteleri nin yanı sıra, Boğaziçi 22 WEB SİTESİ 1613 HABER *Basın yansıması ile ilgili veriler Ajans Press in veri tabanından alınmıştır.

41 26 15 5 26 98 41 ÇALIŞMA ALANLARINA GÖRE PROJE SAYISI Bu 5 yılda toplam 11.617.688 TL farklı sivil toplum ya da kamu kurumlarının gerçekleştirdiği projelerin desteklenmesi için kullanılmış. 2009-2013 yılları arasındaki toplam destek miktarı (tl) 11,617,688 Bir zorluk var... Bilindiği gibi Açık Toplum Ağı George Soros un finansal desteğini sağladığı bir uluslararası sivil toplum kuruluşu. Bugün 72 ülkede faaliyet gösteren Açık Toplum Ağı temsilciliklerden, enstitülerden, programlardan ve yerel vakıflardan oluşuyor. Açık Toplum Ağı nın tarihi, New York ta kurulduğu 1979 yılına kadar uzanıyor. Demokrasi, insan hakları ve eğitim başından beri öncelikli çalışma konuları arasında idi. Somut olarak imza attığı projelerden bazıları; 80 lerde, ırkçı düzenin hüküm sürmekte olduğu Güney Afrika da siyah öğrencilere beyazların gittiği üniversitelere gidebilmeleri için burslar sağladı. YILLARA GÖRE FAYDALANICI SAYISI 13,289 20,770 2,711 2,265 303 Eğitim 12 Avrupa Birliği 48,120 47,381 18,654 15,445 24,571 Sivil Toplum YILLARA GÖRE KATILIMCI SAYISI 2013 Dezavantajlı Gruplar 2012 Toplumsal Cinsiyet 2011 Medya 2010 2009 toplam katılımcı sayısı: 154,171 Reform Açık Toplum Vakfı nın verdiği desteklerle gerçekleşen projelerin toplam bütçesi (tl) 15 yıllık bir öykü... 36,295,926 Türkiye de Açık Toplum un öyküsü ne sizlere yukarıda sunduğumuz sayılardan, ne elinizdeki raporda bulacağınız tanıklıklardan ve öykülerden, ne de sadece 5 yıldan ibaret. 15 yıllık bir öykümüz var. 1999-2001 yılları arasında, temellerini ABD li yatırımcı George Soros un attığı Açık Toplum Ağı nın Türkiye de de faaliyet göstermesi gerekiyor mu, nasıl bir yapılanma içinde olmalı, kimlere çağrı yapmalıyız gibi soruların yanıtlarının arandığı bir araştırma, değerlendirme süreci yaşandı. Her kesimden fikir önderleriyle, politikacılarla, akademisyenlerle ve aktivistlerle yapılan 200 e yakın kapsamlı görüşmenin ardından Açık Toplum Enstitüsü 2001 yılında kuruldu ve 8 yıl boyunca faaliyetlerini bu enstitü çatısı altında sürdürdü. Açık Toplum Enstitüsü nün 8 yıllık faaliyet raporlarına da web sayfasından erişmek mümkün. Orta Avrupa daki rejimlerde muhalif aydınlar, yazılarını devlet tekelindeki basımevlerinde bastıramadıkları için bu ülkelerdeki muhalif aydınlara fotokopi makineleri yollandı. 90 ların başında abluka altındaki Saraybosna ya elektrik ve su götürüldü; Saraybosna sakinlerine, abluka süresince kendi yiyeceklerini yetiştirebilmeleri için meyve-sebze tohumları dağıtıldı. Soğuk savaş sonrası Rusya nın durumu konusunda Batı nın kendini sorumlu hissetmesi gerektiğini düşünen Açık Toplum Ağı, Rusya ya 1 milyar $ destek sağladı. Bu desteğin 100 milyon dolarlık kısmı, Rus bilim insanlarının ülkelerini terk etmelerinin önüne geçmek için harcandı. 11 Eylül hadisesinin hemen sonrasında artan güvenlik önlemlerinin özgürlükleri ortadan kaldırmasını önlemek için insan hakları kuruluşlarına destek sundu. Örneğin Müslüman göçmenlerin haklarını koruyan kuruluşlara destek sağladı. Son yıllarda AB ülkelerinde yükselen ırkçılığa karşı büyük bir kampanya başlattı. Yukarıdaki birkaç örnekte de görüldüğü gibi Açık Toplum ideali için çalışmak her ülke ve zaman diliminde farklı şeyler için mücadele vermek anlamına geliyor. Bir ülkede ifade özgürlüğü alanı yaratabilmek için fotokopi makinası dağıtmak, ambargo altındaki başka bir ülkede sebze meyve tohumları dağıtmak, baskıcı rejimlerin olduğu bazı ülkelerde bilim insanlarının hayatta kalması için kaçmasına destek vermek ya da bir başka ülkede bilim insanlarının ayakta kalabilmesi için çalışmanın ortak paydasını hep aynı temel değerler oluşturuyor. Tam da bu yüzden temel değerlerimiz dışında çalışma şeklimiz, destek verme yöntemlerimiz ya da öncelik verdiğimiz konular değişiklik gösterebiliyor. Bizim ne için çalışacağımızı aslında kendimiz değil bulunduğumuz ülkedeki tabu konular, ifade özgürlüğünün önünü tıkayan uygulamalar, önyargılar ya da ayrımcı yaklaşımlar nedeniyle hak ihlaline uğratılan, dezavantajlı konuma getirilen gruplar belirliyor. 2013 2012 2011 2010 2009 toplam faydalanıcı sayısı: 39,338 YILLARA GÖRE TOPLAM ARAŞTIRMA SAYISI 2013 2012 2011 2010 2009 toplam araştırma sayısı: 110 5 12 7 27 59 13 2008 yılında ise, artık belli bir olgunluğa erişmiş olan çalışmalarımızı yapısal bir güvence altına almak için Açık Toplum Vakfı kuruldu. Sizlere sunduğumuz bu rapor vakfımızın ilk 5 yıllık faaliyetlerinin bir özetidir. Diğer yandan, tüm dünyada çok uzun yıllardır oldukça cesur çalışmalara imza atan bir ağın parçası olarak yerelde demokrasi ve çok seslilik için çalışmak ve bu yoldaki şiddet içermeyen her türlü çabanın destekçisi olmaya çalışmak bir çok komplo teorisinin

14 124 40 14 102 75 70,500 52,000 44,515 20,500 54,750 2013 YILLARA GÖRE TOPLAM YAYIN SAYISI 2012 2011 2010 toplam yayın sayısı: 355 2009 YILLARA GÖRE YAYIN DAĞITIM SAYISI merkezinde konumlandırılmamıza da neden oldu. Hatta bazen, hayal gücünü zorlayan son derece ağır iddia ve ithamlarla da karşı karşıya kaldık. Ancak Türkiye de de, dünyada da baskının, şiddetin, her türlü yok saymanın karşısında konumlanmanın ve bunlara karşı gelişen her türlü şiddetsiz ve yaratıcı metodun destekçisi olmanın kolay bir şey olmayacağı ve sert cevaplarla karşılaşabileceği, yola çıkmadan önce de hepimizin malumu idi. Yine de, olabildiğince yerel ve şeffaf olmaya çalışıp kendini sürekli en baştan anlatmak zorunda kalmak da bazen yılgınlık yaratabilen ciddi bir zorluk. Çare yok, Sisifos un hikayesine benzer bir biçimde, umutlarımızı her akşam kaybedip, her yeni doğan gün ile Türkiye nin daha açık bir toplum olması yönünde verdiğimiz mücadeleye yeniden başlıyoruz Ama binlerce de umudumuz var... Bu süreçte, elbette bize faaliyetlerimizi umut içinde sürdürebilmek için enerji ve kararlılık veren çok önemli şeyler de yaşıyoruz. Karşılaştığımız, konuştuğumuz, ilham aldığımız, işbirliği yaptığımız, sohbet ettiğimiz insanlar bize bu umudu gözleriyle, sözleriyle, bakışlarıyla, tebessümleriyle veriyorlar. Hani, 5 yılda 755 bin kişiye temas etmişiz diye bir rakam vermiştim ya... İşte o rakamları oluşturan tek tek insanlar... Örneğin... Desteklediğimiz projelerden birinin saha çalışmaları sırasında Erzincan daki KA-MER kadın merkezinde kocası tarafından boğazı kesilen bir kadının, bu izi boynunda ve yüreğinde taşıyarak aile içi şiddete maruz kalmış başka kadınlara hayata tutunma ve yeni bir hayata başlama mücadelesini aktarması, çalışmaları ile onlara destek olması bir örnek... Bu umudu o kadının gözlerinde görüyoruz. Mersin de Roman çocuklar için açılmasına destek olduğumuz Etüd Evi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı tarafından sürekli bir hale getirildi. Bu Etüd Evi nde tanıştığımız ve bize Abla bizim evimiz tek gözdür. Annem babam kardeşlerim tek odada yaşarız. Burada tek başıma ders çalışabileceğim bir odam var. Çok mutluyum. diye alelacele sözcüklerle duygularını anlatan çocuğun gözlerindeki mutluluk geleceğe yönelik başka bir umut daha veriyor. izlerken insanların gözlerinde gördüğümüz ilgi ve merak da bize doğru yolda olduğumuzu düşündüren bir diğer örnek. Birlikte yürümeye devam edelim! Bu umutlarla Açık Toplum un 15 yılını ve Vakfımızın ilk 5 yılını geride bıraktık, enerji ve kararlılıkla yolumuza devam ediyoruz. Vizyoner yaklaşımlar ve önerilerle bize yol gösteren çok güçlü bir yönetim kurulumuz var. Aynı şekilde, destek sağlayacağımız projeleri belirlediğimiz, Türkiye nin dört bir köşesini ve binlerce rengini temsil eden çok güçlü ve yetkin bir danışma kuruluyla çalışmalarımızı şekillendiriyoruz. (Açık Toplum Vakfı tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de kuruluşundan bugüne destekleyeceği projeleri, bu yazının sonunda isimleri yer alan bu tür bağımsız danışma kurullarınca saptamaktadır.) Uluslararası Açık Toplum Ağı, vakfımızın çalışmalarını önemsiyor ve destekliyor. Önümüzdeki 5 yıl için stratejik çalışma alanlarımızı belirledik. Bunları Avrupa Birliği Türkiye ilişkilerinde çözüm arayışları, kadına yönelik şiddet ve her türlü toplumsal cinsiyet eşitsizliği ile mücadele, eğitimde eşitsizlik ve ayrımcılıkla mücadele, demokrasinin gelişimine yönelik reformlar, polarize olmuş toplumsal gruplar için diyalog imkanları yaratma, daha demokratik ve güçlü bir toplum olabilmek için geçmişle yüzleşme ve hafıza çalışmalarını destekleme ve çok sesli bir toplum olabilmek için medya ve ifade özgürlüğünün tesisi için çalışmalar yapmak olarak özetleyebiliriz. Kısacası, toplumsal gereksinimlere göre oluşmuş stratejilerimiz, kaynaklarımız ve iyi bir ekibimiz var. O halde geriye söyleyecek tek şey kalıyor: Birlikte yürümeye devam edelim! Gökçe Tüylüoğlu Genel Sekreter Açık Toplum Vakfı 2013 YILLARA GÖRE SERGİ/FİLM GÖSTERİMİ 2012 2011 2010 2009 toplam sergi/film gösterimi: 424 YILLARA GÖRE EĞİTİM/TOPLANTI/ PANEL/ATÖLYE SAYISI 130 37 34 157 66 352 831 421 134 321 15 2013 2012 2011 2010 toplam yayın dağıtım sayısı: 242,265 2009 Ya da bambaşka örnekler... Açık Toplum un 10 yıl önce oluşturduğu ve hala büyük bir başarıyla sürdürdüğümüz Bağımsız Türkiye Komisyonu nun her Türkiye ziyaretinde, her AB başkentindeki toplantısında Türkiye nin AB üyeliği için yılmadan çalışan; görüşmeler yapan ve çözüm arayışlarını sürdüren kanaat önderlerinin gözlerinde gördüğümüz ışıltı ve pozitif duygularla mutlu oluyor, enerji kazanıyoruz. 2013 2012 2011 2010 toplam eğitim/ söyleşi/panel/ atölye: 2,059 2009 Türkiye nin en saygın bilim kurumlarıyla birlikte gerçekleştirdiğimiz araştırmaları kamuoyuna açıklarken ya da bu kurumlarla gerçekleştirdiğimiz eğitim programlarını

YILLARA GÖRE WEBSİTESİ YILLARA GÖRE TOPLAM PROJE SAYISI DESTEK TÜRÜNE GÖRE TOPLAM DESTEK MİKTARI (TL) Danışma Kurulları 2009-2013 2 9 4 5 2 71 33 35 67 46 84,191 511,966 11,021,532 2013 Yılı Danışma Kurulu: Murat Sungar (Başkan), Hakan Altınay, Nebahat Akkoç, Mustafa Akyol, Ayhan Bilgen, Ferhat Boratav, Ruşen Çakır, Necdet İpekyüz ve Sedat Yurtdaş 2012 Yılı Danışma Kurulu: 2013 2012 2011 2010 2009 toplam websitesi sayısı: 22 2013 2012 2011 2010 2009 ulaşım desteği küçük destek ana destek Hakan Altınay (Başkan), Asaf Savaş Akat, Ayhan Bilgen, Ferhat Boratav, Ruşen Çakır, Necdet İpekyüz, Şebnem Karauçak, Mehmet Kaya ve Murat Sungar. 2011 Yılı Danışma Kurulu: 16 3,250,239 2,076,562 YILLARA GÖRE TOPLAM DESTEK MİKTARI (TL) DESTEK TÜRÜNE GÖRE TOPLAM PROJE SAYISI 65 ÇALIŞMA ALANLARINA GÖRE TOPLAM DESTEK MİKTARI (TL) 3,347,945 2,294,406 1,101,654 Hakan Altınay (Başkan), Asaf Savaş Akat, Sabih Ataç, Ferhat Boratav, Temel İskit, Şebnem Karauçak, Mehmet Kaya, Elisabeth Özdalga ve Murat Sungar. 2010 yılı Danışma Kurulu: Can Paker (Başkan), Hakan Altınay, Nurcan Baysal, Ferhat Boratav, Eyüp Can, Temel İskit, Şebnem Karauçak, Elisabeth Özdalga ve Murat Sungar. 17 2,085,569 2,314,282 1,891,036 117 70 226,230 1,198,555 1,596,630 1,852,268 2009 Yılı Danışma Kurulu: Can Paker (Başkan), Suay Aksoy, Nurcan Baysal, Eyüp Can, Zülfü Dicleli, Melih Fereli, Temel İskit, Şebnem Karauçak ve Murat Sungar. Reform Medya Toplumsal Cinsiyet Dezavantajlı Gruplar Sivil Toplum Avrupa Birliği Eğitim ana destek küçük destek ulaşım desteği 2009 2010 2011 2012 2013

18 19 REFORM

Özür dilemenin özür dileyenin gücünü azaltmadığını, Tersine özür dileyen liderlerin saygınlığını artırdığını, Yol açılan hasarların kabulünün ilişkileri onardığını göstermek için BİR DAHA ASLA! GEÇMİŞLE YÜZLEŞME VE ÖZÜR 20 21. yüzyılın ilk çeyreği, dünyada ve Türk toplumunda bir arınma ve günah çıkarma dönemi olarak tarihe geçecek. Bu yolda sivil topluma da çok önemli bir görev düşüyor. Ben bir girişimciyim. Çok iyi biliyoruz ki, talep yoksa arz da olmaz. Güçlü bir talep olmadan kamu otoritesinin böyle zorlu bir sürece girmesini beklemek de hayalciliktir. Hem de sadece belirli kesimlerin değil, toplumun çok farklı renklerinin, seslerinin bu talebin içinde yerini alması gerekiyor. İSHAK ALATON, Bir Daha Asla! Geçmişle Yüzleşme ve Özür kitabından sunuş yazısı Açık Toplum Vakfı olarak, Anadolu Kültür ile işbirliği içinde gerek dünyada, gerekse ülkemizde yaşadığımız dönemin toplumsal barış açısından en önemli ihtiyaçlarından biri olduğuna inandığımız geçmişle yüzleşme konusunu Bir Daha Asla! Geçmişle Yüzleşme ve Özür Sergisi ile gündeme getirdik. 25 Ekim 15 Aralık 2013 tarihleri arasında İstanbul Tophane deki Depo da düzenlenen sergiyle bağlantılı bir kitap ve detaylı bir katolog yayınlandı. Geçmişle yüzleşme üzerine çalışan yazar ve akademisyenlerin katkılarının yer aldığı kitap Bir Daha Asla! Geçmişle Yüzleşme ve Özür adıyla İletişim Yayınları tarafından basıldı. Yoğun bir emek ve yaratıcı bir sürecin sonucu olan sergide çeşitli toplumların geçmişlerinde yaşanan çatışmalar, toplu cinayetler ve soykırım uygulamalarıyla nasıl yüzleştikleri, fotoğraf, belge, belgesel, video ve tanıklıklar ile anlatıldı. Devlet başkanlarının devlet ve toplum adına mağdurlardan nasıl özür dilediklerinin örnekleri sunuldu. Willy Brandt, Varşova Gettosu Anıtı önünde diz çökerek Yahudilerden Alman ulusu adına özür dilerken Sergide fotoğraflar, metinler ve kimi zaman video kayıtlarıyla etkileyici bir şekilde sunulan örnekler şöyle sıralanıyordu: Batı Almanya Başbakanı Willy Brandt ın 7 Aralık 1970 de Varşova Gettosu Anıtı önünde diz çökerek Holokost nedeniyle Yahudilerden Alman ulusu adına özür dileyişi. Şili Devlet Başkanı Patricio Aylwin in Pinochet döneminde (1973-1991) yaşanan gözaltında kayıplar, işkence, yargısız infazlar dahil tüm insan hakları ihlalleri nedeniyle 4 Mart 1991 tarihinde Şili halkından özrü. Sömürgecilik dönemi (1830-1962) ve ardından gelen Cezayir Savaşı nda Fransa nın işlediği ve halen özür bekleyen savaş suçları ve insan hakları ihlalleri. ABD başkanlarının İkinci Dünya Savaşı nda toplama kamplarında tutulan Japon Amerikalılardan özürleri. Yalanlar şiddetin bekleme odalarıdır. Bu nedenle barışla bağdaşmazlar. Terörizm veya iç savaş tehdidi insan hakları ihlallerine bahane yapılamaz. Şili nin geleceği için geçmişin onarılamayacak yaralarına ilişkin bir af ve barışma süreci gereklidir. Burada hem devletin, hem de devletin eylemlerine tepki göstermeyen toplumun ortak sorumluluğu söz konusudur. Ben devlet başkanı olarak tüm toplum adına sorumluluk alarak özür diliyorum. Özür toplumsal barış için şarttır. Patricio Aylwin, dönemin Şili Devlet Başkanı, 2 Mart 1991 21

solda: AGOS Gazetesi, 25 Ekim 2013, Emre Can Dağlıoğlu sağda: Hürriyet Pazar, 20 Ekim 2013, Gökçe Aytulu 22 23 İngiltere Başbakanı David Cameron ın 30 Ocak 1972 de 14 silahsız göstericinin öldürüldüğü Kanlı Pazar la ilişkili olarak 15 Haziran 2010 de Britanya Devleti adına dilediği özür. Temmuz 1995 teki Srebrenitsa Katliamı nedeniyle Sırbistan Parlamentosu nun 31 Mart 2010 tarihinde Bosnalılardan özrü. Bulgaristan Parlamentosu nun ülkedeki Türk azınlığa kimlikleri nedeniyle yoğun baskı ve asimilasyon uygulamalarını içeren Yeniden Doğuş Süreci politikaları (1984-1990) nedeniyle 12 Ocak 2012 tarihinde dilediği özür. Avustralya Başbakanı Kevin Rudd un yerli halkın çocuklarına el konuluşunu ifade eden Çalınmış Kuşaklar (1869-1969) için Aborjinler ve Torres Boğazı Adaları halkından dilediği özür. Bu projeyi gerçekleştirme kararımızda bize yol gösteren; bir toplumun geçmişte yapmış olduğu hak ihlalleri ile yüzleşmesinin daha açık bir toplum olma yolunda en önemli adımlardan biri olduğu düşüncesiydi. Dünyanın pek çok ülkesinde demokrasiye geçiş yakın geçmişte yaşanan ağır insan hakları ihlalleriyle yüzleşerek, hakikatleri toplumsallaştırarak sağlanıyor. Çünkü yaralı toplumlar açısından geçmişle yüzleşmek sadece geçmiş için değil bugün ve gelecek için de adaletin yeniden tesisini, toplumların iyileşmesini ve yaşananların bir daha asla yaşanmaması için gerekli düzenlemeler yapılmasını zorunlu kılıyor. Basında geniş yer alan, açık kaldığı sürede İstanbul da binlerce kişinin ziyaret ettiği serginin küratörü Önder Özengi, gerçekleştirilen çalışmanın hareket noktasını şu sözlerle dile getiriyor: Devletlerin özür dilemesi, geçmişteki suçların bir özürle geçiştirilmesi, bir dönemi kapatıp yola devam edilmesi anlamına değil, yaşananların bir daha asla yaşanmamasının koşullarının sağlanması anlamına gelir. Bu yönü ile geçmişle yüzleşme ve özür dileme, nasıl bir toplumda yaşamak istediğimiz ve nasıl ortak bir gelecek kurmak istediğimiz ile de ilgilidir. Sergi 2014 yılında daha geniş bir izleyici kitlesine ulaşmak için İzmir, Samsun, Diyarbakır ve Ankara ya taşınacak. Ayrıca www.birdahaasla.org.tr adresinden de dijital olarak izlenebilecek.

Birbirimizi duyabilmek ve empati yapabilmek için, Farklı yaşantıları vicdanımızın süzgecinden geçirmek için, Kendi muhasebemize başlayabilmek için ANADOLU VİCDANI 24 Barış; kendi kafesimize çekilip kapandığımızda değil, bizi buluşturan dillerde olacak. Ve o zaman, kırk yıl öncesinin aksine, bir başkasının anadilini anlamaya başlayacağım hiç konuşmadan. Kulaklarım da kalbim de aşina olacak ona. Herkes ancak anadilinde kendini gerçekleştirdiğinde, medeniyetimizin çokkültürlü, çokkimlikli niteliklerinde buluşacağız. Benden ötekine görünmeyen bağlantılar, takılar, tamlamalar, kökler taşıyan, bir bağlaç gibi ötekiyle beni birleştiren tüm anadillerde birlikte çoğalacağız. İnanıyorum. LEYLA İPEKÇI, Buluşmaların Anadilinde 25 Açık Toplum Vakfı olarak 2011 de yayınladığımız, Kürt sorununa ideolojilerden, kanaatlerden ve yerleşik kalıplardan değil, insan hikayelerinden yola çıkarak yaklaştığımız Anadolu Vicdanı kitabımızı hazırlarken tek bir amacımız vardı: Derin yaraların açıldığı bir coğrafyada herkesin kendi acısını yaşarken, birbirinin acısına bakabilmesinin de mümkün olduğunu göstermek. Bunun için kolektif belleğimizde yer etmiş ve derin izler bırakmış bazı olay ve yaşanmışlıklara yeniden baktık ve farklı görüşlere sahip şair, yazar ve düşünce insanlarının anı ve izlenimlerine başvurduk. 20 binden fazla çoğaltılan, Türkçe ve Kürtçe olarak iki dilli yayınlanan derlememiz, tek ve sabit bir açıdan bakıldığında toplumsal gerçekliklerin tüm boyutlarıyla kavranamayacağı inancıyla hazırlandı ve üstte: Sabah Gazetesi, 8 Eylül 2011, Mahmut Övür sağ üstte: Taraf Gazetesi, 31 Ağustos 2011 sağ altta: Radikal Gazetesi, 9 Nisan 2011 basında geniş yer buldu. Hekim ve insan hakları aktivisti Necdet İpekyüz ün Ateşin Düştüğü Yer yazısı ile, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Genel Başkan Yardımcısı ve gazeteci Cemal Uşşak ın Dil Yaresi Derin Olur yazıları, kitabın ruhunu dile getiriyor. Karadeniz gezisinde kendisini misafir eden aileden Kürt düşmanlığı beklerken kendi

Fotoğraf: Hakan Saltık kişisel arşivi sol üstte, fotoğraf: Attila Durak 26 Yaşadıklarını unutmasınlar diye adı Hicret konulan evin kızı büyürken Mardin çok uzak mı baba? Orada köyümüz var mı? Gidecek miyiz? diye sorduğunda, baba kızını bir masal anlatır gibi cevaplar: Kızım, köyde cinler var, köyde evler boş kalmış, içinde cinler yaşıyor. Onun için gidemeyiz. Ama babanın sorduğu soruyu cevaplamak o kadar da kolay değildir: Kızımı böyle inandırdım, kendimi nasıl inandırayım? O cinler benim içimde yaşıyor. Kendi içimdeki cinleri nasıl çıkarayım? Zorunlu göç üzerine - İstanbul Bilgi Üniversitesi nden Bahar Şahin Fırat önyargısıyla yüzleştiğini anlatan İpekyüz ile örneklerle anlattığı Kürtçe üzerindeki yasak nedeniyle Başkasını bilemem ama ben kendi payıma tüm Kürt kardeşlerimizden özür diliyorum. Sadece özür değil helallik de diliyorum diyen Uşşak vicdanın rengi, dili, dini, mezhebi olmadığını hatırlatıyor bize. Çünkü biliyoruz ki, yaşanılanlar ancak vicdan süzgecinden geçirilerek anlamlandırılabilir ve değişimin yolu açılabilir sol ortada, fotoğraf: Sabah Gazetesi arşivi sol altta, fotoğraf: Attila Durak üstte, fotoğraf: Orhan Miroğlu kişisel arşivi Hep 17 yaşında kalacak: Serap Eser lise son sınıf öğrencisiydi. 8 Kasım 2009 akşamı belediye otobüsüne binmiş dershaneden Küçükçekmece Kanarya Mahallesi ndeki evine dönüyordu. Serap tam otobüsten inmek üzereydi ki yüzleri maskeli altı kişinin attığı molotof kokteyllerinin yarattığı alevler içinde kaldı. 24 Aralık 2009 da Serap ı kaybettik. Ağabeyi Ümit Eser, kardeşinin anısına açtığı serapeser. blogspot.com adlı blogda Serap ın ölümünden bir ay sonra Türkiye bu ayıbın üzerini kara toprakla örttü. Kardeşimin tek suçu okula gitmekti. Silahı çantasındaki kitaplarıydı. Kardeşim 17 yaşında öldü, yıllar boyu hep 17 yaşında kalacak diye yazıyordu. Otobüse atılan molotof kokteyli üzerine - gazeteci, yazar, araştırmacı Ferda Balancar 27

Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfı } TESEV 28 Vakıf, Türkiye nin önemli meseleleri hakkında araştırma yaparak, çözüm seçenekleri üreterek Türkiye nin birikmiş sorunlarının aşılmasında siyaset yapıcılara etki ederek önemli bir işlev üstlenmeyi ve halkın bu konularda bilgi düzeyini yükseltmeyi amaçlar. Vakfın esas amacı Türkiye nin demokratikleşmesine katkıda bulunmaktır. TESEV in Vizyonundan 29 Açık Toplum olarak, önce irtibat bürosu, daha sonra temsilcilik ve 2009 yılından bu yana da Türkiyeli yerel bir vakıf kimliğimizle TESEV in açık toplum ideali ile paralellik gösteren çalışmalarının ana destekçileri arasında yer aldık. Demokratikleşme Programı, Dış Politika Programı ve İyi Yönetişim Programı olmak üzere üç alanda çalışmalarını yürüten TESEV, Türkiye nin tabu sorunlarını konuşarak, farklı görüşlere yer vererek, bilgilendirerek, farkındalık yaratarak çözmeyi, değişimin temellerini sivil toplum içinden atmayı hedefledi. Faaliyet raporumuzun kapsadığı dönem içinde TESEV, ülkenin yakıcı sorunlarını ele alan 100 den fazla İngilizce ve Türkçe kitap yayınladı, bu konularla ilgili sayısız etkinlik, konferans, tanıtım toplantısı düzenledi. 2009-2013 yılları arasında kamuoyu ile paylaşılan TESEV yayınları arasından birkaç örnek seçildiğinde bile Vakfın yıllar içinde Türkiye yi ilgilendiren yaşamsal sorunları geniş bir yelpazede ele aldığını görmek mümkün. EU-Turkey Relations: Towards a Constructive Re-engagement? başlıklı yayında, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu ndan Aycan Akdeniz, Türkiye- AB ilişkilerinin tıkanma noktasına geldiği bir dönemin ardından son gelişmeler ışığında yaşanan temkinli iyimserlik ortamını değerlendiriyor.

30 31 Yargı Paketleri: Hak ve Özgürlükler Açısından Bir Değerlendirme, Naim Karakaya ve Hande Özhabeş in kaleminden, 2001 yılından itibaren yürürlüğe konulan dört yargı paketini düşünce ve ifade özgürlüğü, adil yargılanma hakkı, kişi özgürlüğü ve güvenliği ve ceza infaz sistemi açısından inceliyor, söz konusu paketleri biraz daha anlaşılır kılmayı ve kamuoyunu bilgilendirmeyi amaçlıyor. Esra Elmas ve Dilek Kurban tarafından hazırlanan İletişimsel Demokrasi- Demokratik İletişim: Türkiye de Medya: Mevzuat, Politikalar, Aktörler raporu, toplumsal, siyasi ve etik bir demokratikleşme ödevi açısından Türk medyasının kapsamlı bir eleştirel analizini sunuyor. Başörtüsü Yasağı ve Ayrımcılık: Uzman Meslek Sahibi Başörtülü Kadınlar raporunda Dilek Cindoğlu, yüksek öğrenimli, uzman meslek sahibi başörtülü kadınların iş hayatında başörtüsü yasağından dolayı yaşadıkları sorunları, karşılaştıkları ayrımcılıkları ve engelleri sergiliyor. TESEV yayınlarının yanı sıra yurtdışında ve yurt içinde düzenlediği toplantı, panel ve çalıştaylarla da çözüm arayışları ve görüş alışverişlerini sürdürdü.

Ne yalnızca ekonomik eşitsizliğe, Ne yalnızca kimliklere yönelik ayrımcılığa odaklanmak, İnsan haklarının bütünselliği içinde ikisini birden ele almak için SOSYAL POLİTİKA FORUMU: TÜRKİYE DE EŞİTSİZLİKLER ARAŞTIRMASI Rapordan can yakan bir gerçek: Türkiye OECD ülkeleri arasında çocuk yoksulluğu oranı en yüksek olan ülke. Türkiye de zorunlu eğitim çağında olan 6-14 yaş grubundaki çocukların 318 bini çalışıyor. 6-17 yaş grubundaki çocukların yaklaşık yüzde 6 sı iktisadi getirisi olan bir işte çalışıyor ve bu çocukların yaklaşık yüzde 70 i okula devam etmiyor. Diyarbakır, Batman, Adana, Adıyaman, Şanlıurfa ve Gaziantep te mevsimlik tarım işçisi toplam 23 bin 683 çocuk bulunuyor. 1999-2005 yılları arasında, yani 6 yıl içerisinde, yaklaşık 440 bin çocuk ilköğretim diplomasına sahip olamadan hayata atıldı. Milliyet Gazetesi, 2 Mayıs 2012 32 [Bu çalışma], eğer özgür ve eşit bireylerden oluşan, eşit özgürlüklerin hayata geçtiği bir toplum amaçlanıyorsa, bu amacın, ortak bir siyasi irade temelinde, sosyal içermeye yönelik anayasal hakların hayata geçirildiği bir ortamda gerçekleşebileceğinin farkına varmamızı sağlıyor. Burada siyasetin yeniden yapılanması çabaları içinde önemle dikkate alınması gereken bir mesaj bulunduğunu zannediyorum. Prof. Dr. AYŞE BUĞRA, Araştırma Danışmanı Boğaziçi Üniversitesi Sosyal Politika Forumu tarafından gerçekleştirilen Türkiye de Eşitsizlikler: Bütünlüklü Bir Kavramsal Çerçeve Arayışı başlıklı çalışma, Prof. Dr. Ayşe Buğra nın danışmanlığında ve Yrd. Doç. Dr. Ayşen Candaş ın yönetimindeki bir ekip tarafından yürütüldü. Araştırma, siyasi ve sivil haklar ile sosyal hakların birbirleri ile ilişki içerisinde olduğu, dolayısıyla, bunların birinde yapılacak iyileştirmelerin diğer alandaki özgürlükleri de destekleyeceği perspektifini hareket noktası olarak aldı ve bu iki alan arasında insan haklarının bütünselliği çerçevesinden kavramsal bir köprü oluşturmaya katkıda bulunmayı hedefledi. Bu amaçla, İstanbul un tüm ilçelerinde bulunan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıfları aracılığıyla ve belirli dezavantajlı gruplara hizmet veren ya da bu gruplar tarafından kurulan sivil toplum kuruluşları aracılığıyla, farklı tür eşitsizlikleri deneyimleyen şahıslarla açık uçlu, derinlemesine ve yüz yüze görüşmeler yapıldı. Araştırma sonucunda hazırlanan ve Haziran 2010 da Sosyal Politika Forumu nun düzenlediği uluslararası bir konferansla sunulan rapor, Türkiye de kalıcı eşitsizlikler konusunda son derece çarpıcı sonuçları gün yüzüne çıkardı. Rapor, çoğu kez birbirine alternatif olarak ele alınan Türkiye deki sosyoekonomik eşitsizlikler ile ayrımcılığa dayalı eşitsizlikleri bir arada değerlendiriliyor. Gelir dağılımı, istihdam, sosyal güvenlik, eğitim ve siyasi temsiliyet alanlarında yaşanan sosyo-ekonomik ve ayrımcılığa dayalı eşitsizliklerin nasıl birbirlerini tetikleyerek içiçe geçtiğini ve birbirini kalıcılaştırdığını gözler önüne seriyor. Rapor, Türkiye nin siyasal ve toplumsal yapısını anayasal çerçevede değerlendiren bir bilimsel eser olması nedeniyle 2010 yılında Milliyet Örsan Öymen Yılın İnceleme Ödülü nü aldı. Sonuç olarak ortaya çıkan fotoğraf şu: Türkiye de bazı grupların eşitsizliğin hem sosyoekonomik hem de ayrımcılık türlerinden payını sonuna kadar aldıkları... Üstelik aynı grupların bir şekilde siyasi temsil yolunun da açık olmaması nedeniyle sorunlarını siyasallaştırma imkanlarının da kapalı olduğu... Bu grupların böyle kısır bir döngü içinde kaldıkları... Ve giderek toplumun, siyasetin merkezinden koptukları... Fotoğraf budur. Ayşen Candaş, Araştırma Yöneticisi Milliyet, 18 Temmuz 2010 33

Roman çocukların eğitim hakkına erişimde eşit fırsatlara sahip olduğu, Farklılıklara saygılı bir eğitim ortamında Kendilerini gerçekleştirebilmeleri için AKDENİZ ÇOCUK SANAT ATÖLYESİ VE ETÜD EVİ 34 Okula devamsızlık azaldı, çocukların okula gitme istekleri arttı. Ekonomik olarak dezavantajlı ailelerden gelen Roman çocukların beslenmelerinin yetersiz kalması odaklanmalarını güçleştiriyordu. Şimdi Valilikle görüşmeler sonucunda Etüd Merkezimize iki öğün yemek geliyor. Etüde gelmek hem çocukların okulda başarılarını artırdı,hem de sosyal aktivitelere, gezilere katılarak başka bir dünyayı keşfettiler. Bu süreçte öğretmenlerin de yaklaşımı değişti. Kısacası Etüd Merkezi herkese başka bir hayatın da mümkün olabileceğini gösterdi. HACER FOGGO, Proje Danışmanı 35 Akdeniz Çocuk Sanat Atölyesi ve Etüd Dünya ve Türkiye genelinde en ağır ayrımcılığa uğrayan gruplardan biri, Romanlar. Bu gerçeğin yol açtığı en önemli sorunların başında Roman toplumunda eğitim düzeyinin düşüklüğü geliyor. Eğitim alanında baş edilmesi gereken başlıca sorunlar devamsızlık, okul terk oranlarının yüksekliği ve aldıkları eğitimin kalitesinin düşüklüğü. Bunun başlıca iki nedeni ise ailelerin ekonomik olanaksızlığı ve çocukların okulda karşılaştıkları ayrımcılık. Akdeniz bölgesindeki Roman dernekleri bir araya gelerek yaptıkları araştırma sonucunda bu sorunların bölgelerinde de çok ağır bir şekilde yaşandığını gördüler. Bölgede işgücü piyasasında apaçık bir ayrımcılık egemenliğini sürdürüyordu. Roman toplumunda işsizlik oranı çok yüksekti. Roman çocuklar belirsiz bir geleceğe doğuyor ve büyüyorlardı. Bu tablo karşısında bir karar verdiler: Mersin de bütün bölgeye ve giderek ülkeye örnek oluşturacak bir girişim başlatacaklardı. Ve Akdeniz Çocuk Sanat Atölyesi ve Etüd Evi ni açtılar! üstte: Mersin Roman mahallesinden altta: Akdeniz Çocuk Sanat Atölyesi ve Etüd Evi, müzik çalışmaları Evi nde: 7-13 yaş arası çocuklar okul dersleri ile ilgili hergün eğitmen eşliğinde etüd çalışmasına devam ediyor. Kültürel aktivite olarak öğrenciler Ritm Atölyesi nde bir uzmandan ritm dersi alıyor, bölgedeki okullar ve başka çeşitli etkinliklerde gösteri düzenliyor. Çocuklar Akdeniz Bölgesi nde gezilere götürülüyor, çeşitli kültür ve sanat etkinliklerine katılıyor.

Bizim evlerimiz tek odalıdır. Hep bir odamız daha olsun, orada ders çalışayım isterdim. Şimdi artık istemiyorum. Çünkü Etüd Evi miz var. Akdeniz Çocuk Sanat Atölyesi ve Etüd Evi nin bir öğrencisi Kamu kuruluşlarıyla örnek işbirliği: Federasyon, Halk Eğitim Merkezi ile işbirliği içinde 19 kez okuma-yazma kursu ve Roman kadınlara meslek edindirmek üzere dikiş-nakış, overlok kursları açtı. 36 Akdeniz Çocuk Sanat Atölyesi ve Etüd Evi, etüd saati Her yıl Hıdrellez de belediyelerin de katkısı ile Geleneksel Roman Festivali düzenliyor. Mersin Valiliği, İş-Kur ve Halk Eğitim Merkezi nin desteği ile Bambu Mobilya Atölyesi açarak, 19 gence sertifika verdi. Aynı kurumlarla birlikte hasırcılık ve şemsiye imalat kursu açarak Romanlara meslek edinme ve istihdam olanakları yarattı. Mersin Valiliği, Akdeniz İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Halk Eğitim Merkezi işbirliği ile Roman çocuklara yönelik nota, solfej kursu düzenliyor. 2011 yılında Milli Eğitim Bakanlığı nın düzenlediği Risk Altındaki Çocukların Kaliteli Eğitime Erişimleri - Roman Çocuklar ve Eğitim Çalıştayı na katıldı. 37 Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu, farklı kimliğe sahip topluluk bireylerinin eşit yurttaşlar olarak yaşayabilmeleri için çaba harcayan girişimlere destek olmaya özel bir önem veren Vakfımıza başvurduğunda hepimiz bu girişimi heyecanla karşıladık. Federasyon proje süresince mülki ve idari birimler ile işbirliği içinde çalışarak hem Etüd Merkezi nin kalıcılığını sağladı hem de sivil toplum kamu işbirliği konusunda iyi bir örnek oluşturdu. Nitekim Etüd Evi nin başarısından etkilenen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Etüd Evi modelinin sürdürülebilirliğini sağlamak için projeye destek verdi. Bu destek sayesinde Etüd Evi beş katlı yeni bir binaya taşındı. Roman çocukların yaşadığı yaygın ayrımcılığın tek bir girişimle ortadan kaldırılması elbette olanaksız, ama Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu nun bu öncü girişimi, onların eğitimde eşit haklara erişimlerini sağlama, böylece yüksek okul terk oranlarını düşürme yolunda örnek oluşturacak önemli bir adım.