Sahne Tekniği II Notlar: Barış Yıldırım
Dersi Veren : Sevinç Türkay 18 Mart 2004 Sevinç Türkay, bu yıl Devlet Tiyatroları ndan emekli olacak bir kostüm tasarımcısı. DTCF de dersler veriyor. Bu yıl DT de oynanan Suç ve Ceza nın kostümlerini de çizen Sevinç Türkay devrim sonrası Rusya dan Ermeni zulmü nden kaçıp gelen bir aileden. Annesi Kabarday, babası Bakû lu. Bir yanında Ukrayna Kazaklığı da var. Devrim sonrası gelmiş olsalar da ailesi Ruslardan nefret etmemiş. Bu derste çağdaş bir Rus/Sovyet yazarı olan Alexi Arbuzov un oyunlarını inceleyecek, çizimler yapacağız. (Çizimler için dosya kağıdı ya da kareli kağıt kullanılacak.) Arbuzov tan Söz Veriyorum oyunu ilk olarak ele alınacak. Oyunu okurken kostüm ve dekorun nasıl olduğunu hayal edeceğiz, bunlar üzerine düşüneceğiz. Bu oyunda özellikle hızlı kostüm değişimleri var. Ders öğretmenine göre köprülerin ve zamanların yazarı olan Arbuzov, genellikle işçi ve emekçilerin 2. Paylaşım Savaşı sonrası yıkımlarını ele alır. DEĞİNMELER Rusya da reçelin önemi konusunu da ilk dersimizde ele aldık: Özellikle ayva, vişne ve elma reçelleri çok yaygınmış. En güzel reçellerse Prag da yenirmiş! Arbuzov un oyununda da reçellere sık sık göndermeler var. Çehov ta isimlerin seçimi önemlidir. Örneğin Martı da Treplev, titreyen yaprak; Zareçnaya, karşı yakada oturan anlamına gelir. Oyunlarındaki Mâşa lar hep karamsardır. Carlo Sauro nun Salome ve Tango filmleri izlenilmeli. ÖNERİLER - Gazete ve dergilerdeki resimler çok iyi bir malzeme kaynağıdır. TİYATRODA KOSTÜM TASARıMı 19 Nisan 2004 Bir tiyatroda oyunun sahneye konuluş aşamaları şöyle özetlenebilir. - Oyun asılır. - Okuma provası yapılır. Bu provaya tasarım grubu da (dekor, kostüm vb.) katılır. - Bir süre sonra yönetmen, tasarım grubu ile bir toplantı yapar. Burada görüşler tartışılır. - Yönetmenin görüşlerine göre ve araştırmalar sonucu tipler çizilir. - Tasarımcı sadece yönetmene ve yazara bağlı kalmaz. Yorum da yapar. Asıl olarak birlikte karar verilir. - Piyasa, anlaşmalı yerler vb. araştırılır. - Onay alındıktan sonra atölye aşaması başlar. Elbiseler dikilmeye başlanır.
- Temsilden 15 gün kadar önce genel prova (kostümlü prova) gerçekleştirilir. KOSTÜM TERİMLERİ - Drape: Kumaşın enine dökümüdür. - Pli: Kumaşın boyuna dökümüdür. - Fibula: Çengelli iğne benzeri tutturma araçları. 26 Nisan 2004 3 Mayıs 2004 KOSTÜM Kostüm tarihi Mısır la başlar. Anca teatral anlamda kostüm tarihi Yunan da başlar. YUNAN Yunan dönemi ikiye ayrılır: 1. Dorik Dönem: (MÖ 1000 den itibaren?) 2. İyonik Dönem: (MÖ 800 den itibaren?) Yunan da renkler genellikle pasteldir. Dorik Dönem Kaba yün, kalın ketenden yapılan giysiler vardır. Korunma amaçlı olarak giyinilir. 1 Chiton denilen giysiler vardır. İyonik Dönem Giysiler fibula ile tutturulmaktadır. Bu fibula kadınlarda fiyonk şeklindeyken erkeklerde iğneler şeklindedir. Etek kısımlarında, giysiler bu şekilde tutturulduğu için mecburen bir yırtmaç söz konusudur. Kadınların üzerinde bluzan denen plili bir bluz söz konusudur. Kumaşlar inceldikçe çok katlı hale gelmiştir. Dökümlü drapeli (kıvrımlı) kumaşlar vardır. Chiton un üzerine omza atılan bir himation (şal) söz konusudur. Bazen tek omuza bazen iki omuza atılır. MÖ 300 lerde himation bir pelerin şeklini almıştır. ROMA Roma yla birlikte ipekli kostümler giyilmeye başladı. Kostümler daha karmaşık hale geldi. Roma da zengin görünmek önemliydi. Aynı zamanda 1 Burada çeşitli tartışmalar yapıldı. Antik Yunan da tragedyalarda giyildiğini bildiğimiz tunikaların günlük kıyafetler olduğu, komedyada tayt benzeri kıyafetler olmadığı, çünkü dikiş bulunmadığı vb. söylendi. Bu konular net değil.
daha askeri bir görüntü vardı. Şatafatlı giysiler arttı. Yaşam da çılgıncasına bir şatafat içindeydi. Estetik kaygısı da daha önem kazandı. Kumaşlar toplanmış, bol bırakılmıştır. Toga, incelmiştir ya da iki kattır. Toga: Himation un Roma daki adıdır. Daha görkemlidir. İpekliden yapılır. Parlaktır. Daha ince olabilir. Toga, saraylıların giydiği kıyafet; Togata ise saray oyunlarıdır. Pallia, köylülerin giydiği kıyafet; Palliata ise halk oyunlarıdır. Yaşlı senatörler iç kostümlerinin üzerine togaya tamamen sarınırlardı. Renkler bordo, vişne çürüğü gibi renklerdir. Bunlar önce sarayın, sonra üniversitenin, sonra da dinin rengi oldular (örneğin Papanın vişne çürüğü kıyafetleri). Roma da kollarda döküm vardır. Aynı zamanda yırtmaç da söz konusudur. Fibulalarla tutturulmuştur. Eni 3 m, boyu 1.5 m kadar oval benzeri bir kumaşın vücuda sarılmasıyla elbiseler oluşur. SONRASı Rönesans a dek kostüm dediğiz şey günlük giysilerdi. O tarihten itibaren sahne kostümleri başladı. Rönesans ise Roma dan ziyade Yunan ı örnek aldı; daha doğrusu Roma nın görkemini, Yunan ın zarafetini aldı. 2 Barok dönem parlak renkleriyle bilinir. Rokoko döneminde ise solgun renkler vardır. Kavuşulmayan aşklar, hastalıklı aşklar, yaş farkı olan aşklar, doğaya dönüş, uzaklara gidenlerin özlemi vs. Haftaya sütunlar (Dorik sütun-iyonik sütun) incelenecek. Ödev 1: Sütunlar 17 Mayıs 2004 Rönesans ile ilgili okunabilecek kaynaklar: - İtalya da Rönesans Kültürü, Jacob Burchandt, MEB Yayınları - Renaissence, Michelen Kitap Önerileri 1: Rönesans ð Sınav değerlendirmesi yapıldı. Ders öğretmeni sözcüklerin önemli olduğunu söylüyor. Okurken alt metin den bir şeyler aradığını belirtiyor. Bülent in oyun tanıtımında mevsim, dekor, atmosfer vb.ni verişi olumlu bulundu. Barış ın kağıdında oyuncu, kış dönümü, oyun kişileri, dekor ilişkileri iyi verilmiş. Rus evinin sıcaklığı vurgusu doğru. Çay-reçel kültürünün blelirtilmesi önemli. Oyun kişilerinin yaşamları ve dönemler iyi bağlanmış. Callas oyunu değerlendirirken mektup-oyuncu ilişkisi güzel kurulmuş. (Küçük 2 Öte yandan Rönesans döneminde Yunan hakkında pek az şey bilindiğini biliyoruz.
gibi gördüğümüz ayrıntılar örneğin bir mektubun gerçek bir mektup olmasının oyuncuya, o farkında olmasa bile çok katkı sunarlar.) Ancak oyun çok eleştirilmiş. Bu kadar katı mı olmak gerek? Dramaturgi açısından hatası olan çok güzel oyunlar da var.