Giriş... 7. 1. Bush Döneminde Terörle Savaş Obama Döneminde Uyumlu İşbirliği... 9



Benzer belgeler
2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK MERMER TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

YÜRÜRLÜKTE BULUNAN ÇİFTE VERGİLENDİRMEYİ ÖNLEME ANLAŞMALARI. ( tarihi İtibariyle) Yayımlandığı Resmi Gazete

01/05/ /05/2016 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

A.ERDAL SARGUTAN EK TABLOLAR. Ek 1. Ek 1: Ek Tablolar 3123

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

TÜRKİYE DEKİ YABANCI ÜLKE TEMSİLCİLİKLERİ

9. Uluslararası İlişkiler

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ÜNVER Mevlana Kalkınma Ajansı, Konya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü

AVRUPA KONSEYİ İNSAN HAKLARININ KORUYUCUSU ÖZET

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

SİYASET BİLİMİ VE ULUSLARARASI İLİŞKİLER DOKTORA PROGRAMI DERS İÇERİKLERİ ZORUNLU DERSLER. Modern Siyaset Teorisi

HALI SEKTÖRÜ. Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

YURTDIŞI MARKA TESCİL MALİYETLERİ

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK İŞLENMİŞ MERMER VE TRAVERTEN DIŞ TİCARET VERİLERİ

Türkiye de Sivil Toplumu Geliştirme ve Sivil Toplum-Kamu Sektörü Diyaloğunu Güçlendirme Projesi

1/11. TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarih 30/03/2018 Yıl 01 Ocak - 28 Subat 2018

HALI SEKTÖRÜ. Ocak Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

KALKINMA BAKANLIĞI KALKINMA ARAŞTIRMALARI MERKEZİ

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

International Cartographic Association-ICA

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI. İthalat İthalat Ulke adı

HALI SEKTÖRÜ. Kasım Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 27 Şubat 2018

HALI SEKTÖRÜ. Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

Bu nedenle çevre ve kalkınma konuları birlikte, dengeli ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınmalıdır.

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI Rapor tarihi:11/02/2016 Yıl 2015 YILI (OCAK-ARALIK) HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret

Rapor tarihi:13/06/ HS6 ve Ülkeye göre dış ticaret. İhracat Miktar 1. İhracat Miktar 2. Yıl HS6 HS6 adı Ulke Ulke adı Ölçü adı

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 14 Temmuz 2017

Pazar AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 21 Mayıs 2018

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Haziran Ayı İhracat Bilgi Notu

HALI SEKTÖRÜ. Mart Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH AR&GE ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

ORTADOĞU DA BÖLGESEL GELIŞMELER VE TÜRKIYE-İRAN İLIŞKILERI ÇALIŞTAYI TOPLANTI DEĞERLENDİRMESİ. No.12, ARALIK 2016

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2016 Mayıs Ayı İhracat Bilgi Notu

AVRUPA BİRLİĞİ HUKUKUNUN KAYNAKLARI

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ. 22 Aralık 2015

OCAK-EYLÜL 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

ÇEVRE DENETİMİNDE KÜRESEL GÜNDEM VE EUROSAI İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN DENETİMİ SEMİNERİ

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

2017 YILI TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

TÜİK VERİLERİNE GÖRE ESKİŞEHİR'İN SON 5 YILDA YAPTIĞI İHRACATIN ÜLKELERE GÖRE DAĞILIMI (ABD DOLARI) Ülke

HALI SEKTÖRÜ 2015 YILI İHRACATI

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU

ERASMUS KOORDİNATÖRLÜĞÜ GENÇLİK DEĞİŞİM PROJELERİ

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Nisan Ayı İhracat Bilgi Notu

Enerji Verimliliği: Yüzde 50 Çözüm

HALI SEKTÖRÜ. Eylül Ayı İhracat Bilgi Notu. TDH Ar&Ge ve Mevzuat Şb. İTKİB Genel Sekreterliği. Page 1

TÜRKİYE NİN İHTİYAÇ DUYDUĞU FUAR 3.ELECTRONIST FUARI

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

ZİYARETÇİ ARAŞTIRMASI ÖZET SONUÇLARI Nisan 2012

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

MÜCEVHER İHRACATÇILARI BİRLİĞİ MAL GRUBU ÜLKE RAPORU (TÜRKİYE GENELİ) - (KÜMÜLATİF)

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

01/03/ /03/2016 TARİHLERİ ARASINDAKİ KAPILARA GÖRE EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2013/2014 Şubat)

SERAMİK KAPLAMA MALZEMELERİ VE SERAMİK SAĞLIK GEREÇLERİ SEKTÖRÜNDE DÜNYA İTHALAT RAKAMLARI ÇERÇEVESİNDE HEDEF PAZAR ÇALIŞMASI

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2011/2012 Ekim)

Araştırma Notu 15/179

INCOMING TURİZM RAPORU / ARALIK 2017

2017 YILI İLK İKİ ÇEYREK BLOK GRANİT DIŞ TİCARET VERİLERİ

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü

İthalat Miktar Kg. İthalat Miktar m2

Avrupa Ve Türkiye Araç Pazarı Değerlendirmesi (2012/2013 Ağustos)

ŞUBAT 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

4. ULUSLARARASI ELECTRONIST FUARINDAN 2016 YILI İÇİN ÜMİT VADEDİCİ KAPANIŞ

01/07/ /07/2015 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

Ülkelerin Siber Savaş Kabiliyetleri. SG 507 Siber Savaşlar Güz 2014 Yrd. Doç. Dr. Ferhat Dikbıyık

OCAK-KASIM 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

TR33 Bölgesi nin Üretim Yapısının ve Düzeyinin Tespiti ve Analizi. Ek 5: Uluslararası Koşulların Analizi

2018 AĞUSTOS DIŞ TİCARET RAPORU

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU

OCAK-AĞUSTOS 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

TÜ ROFED TÜRİ ZM BÜ LTENİ

2019 ŞUBAT DIŞ TİCARET RAPORU

Araştırma Notu 12/126

İKV DEĞERLENDİRME NOTU

2019 MART DIŞ TİCARET RAPORU

TÜRKİYE İSTATİSTİK KURUMU DIŞ TİCARET İSTATİSTİKLERİ VERİ TABANI

01/03/ /03/2014 TARİHLERİ ARASINDAKİ KAPILARA GÖRE EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

KURU MEYVE RAPOR (EGE)

ULUSLARARASI KARADENİZ-KAFKAS KONGRESİ

AVRUPA TİCARİ ARAÇ SEKTÖR ANALİZİ

Uludağ Hazır Giyim Ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği İhracat Raporu (Ağustos / Ocak-Ağustos 2017)

Deri ve Deri Ürünleri Sektörü 2015 Mart Ayı İhracat Bilgi Notu

OCAK-EKİM 2017 DÖNEMİ TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRMESİ

2014 TEMMUZ DIŞ TİCARET RAPORU

01/08/ /08/2015 TARİHLERİ ARASINDAKİ EŞYA TAŞIMA GEÇİŞLERİ

F. KÜRESEL VE BÖLGESEL ÖRGÜTLER

2016 HAZİRAN DIŞ TİCARET RAPORU

Transkript:

İÇİNDEKİLER Sayfa Yönetici Özeti... 2 Giriş.......... 7 1. Bush Döneminde Terörle Savaş Obama Döneminde Uyumlu İşbirliği...... 9 2. 11 Eylül 2001 Sonrası Gerçekleştirilen Yapısal ve Hukuki Değişiklikler... 10 a. PATRIOT Yasası.10 b. İçgüvenlik Bakanlığı.... 11 c. İstihbarat ve Bilgi Paylaşımı... 11 3.Teröristle Mücadele ve ABD. 1 3 a. Afganistan... 13 b. Irak..... 17 4. Obama Dönemindeki Uygulamalar ve ABD nin Uluslararası İmajı...... 23 5. ABD nin Terörle Mücadele Stratejisi ve Geleceğe İlişkin Projeksiyon...... 25 6. Sonuç... 29 Ek: 1 Mart 2003 Tezkeresi...... 30

YÖNETİCİ ÖZETİ 2 ABD nin 11 Eylül terör saldırılarına verdiği tepkiyi temel olarak 3 dönem içinde incelemek mümkündür. Birinci dönem; terör saldırılarından hemen sonra teröre karşı savaş konseptini yansıtan ya bizimlesiniz ya da bize karşısınız anlayışıyla özetlenen bir terörle mücadele politikasıdır ki bu dönem, ABD nin yalnız git - go alone uygulamalarını içermektedir. Bu dönem, 2001-2006 yılları arasındaki dönemdir. İkinci dönem ise Irak işgalinin ilerleyen yıllarında ABD nin, uluslararası işbirliğine daha fazla önem verme gereksinimi duymasıyla birlikte, hem terörle mücadele hem de uluslararası güvenliği ilgilendiren diğer hususlarda daha fazla ortaklık arayışına girdiği dönemdir. Üçüncü dönem ise ABD nin, uluslararası işbirliğini dünyanın sorunlarını tek başına ABD çözemez, bu sorunları birlikte çalışarak çözmeliyiz anlayışının uygulamaya yansıtılmaya çalışıldığı dönemdir. Birinci ve ikinci dönem, ABD Başkanı George W. Bush un yönetimde olduğu zaman dilimini içerirken üçüncü dönem ise ABD nin 44. Başkanı Obama ile başlayan dönemdir ki bu dönemde hem terörle mücadele konsepti hem de bu konseptin yansıması olan söylemlerde önemli değişimler olmuştur. Obama yönetiminin uluslararası ilişkiler genelinde ve terörle mücadele özelinde işbirliği sorunlarını birlikte çözme yörüngeli yaklaşımları Türkiye tarafından daha geniş bir düzlemde ele alınmalıdır. Bu Türkiye nin ABD endeksli politikalar geliştirmesi değil, Türkiye nin kendi sorun alanlarında ABD nin yeni yaklaşımından yararlanma olarak değerlendirilmelidir. ABD nin Irak taki askeri varlığını azaltması, kısa ve orta vadede yerel ve uluslararası mücadelelere gebe olmakla birlikte uzun vadede daha büyük ve kontrolü güç çatışmalara da neden olabilir. Oluşacak olan vakumda, Türkiye nin bölge ülkeleri ile olan diplomatik ilişkileri daha kapsamlı ve alana yönelik olmalıdır. Türkiye, Irak ın kuzeyindeki Türkmenler ve Kürt yönetimi kadar Şii gruplarla da daha derin ilişkiler geliştirmek zorundadır. Ülkenin yeniden inşası sürecinde Güney Irak a yönelik de kalkınma projelerinde Türkiye nin öncü rol alması önemlidir. Ancak konunun terör çerçevesinde değerlendirilmesi durumunda Afganistan, Irak ve İran dışında önemli bir sorun bölgesi de Pakistan olmuştur. Pakistan daki Taliban oluşumları, Pakistan ın istikrarsız bir ülke olmasına neden olmuş ve terör saldırılarının merkezi haline gelmiştir. Pakistan daki saldırıların durdurulması ve bu saldırıların kaynağının kurutulmasına yönelik olarak yürütülen silahlı mücadele kısa vadede çözüm gibi görülse de uzun vadede Pakistan için önemli bir istikrarsızlık kaynağı olma durumundadır.

Bunun yanında ABD nin, Taliban ve El Kaide unsurlarını hedef alma gerekçesiyle Pakistan-Afganistan sınırı ve Pakistan ın içlerinde düzenlediği hava saldırıları ve operasyonlar, Pakistan ın işini daha da zorlaştırmaktadır. Zira bu saldırılar, radikal grupların istismar alanlarını genişletirken, mücadele söylem ve eylem alanlarını daraltmaktadır. Türkiye nin Afganistan daki NATO bayrağı altında görev yapan askeri varlığının askeri olmayan, yeniden inşa ve kalp ve zihinlerin kazanılmasına yönelik çalışmaları devam etmeli, özellikle askeri operasyonlarda kesinlikle yer alınmamalıdır. Zira askeri operasyonlara katılma Türkiye nin sadece Afganistan daki değil, tüm genişletilmiş Orta Doğu da konumunu olumsuz olarak etkileyecektir. Ülkemizin bölgede var olan çatışmasız çözüme katkı sağlayan ülke durumunu tamamen değiştirecektir. Sadece El Kaide, Taliban ya da bunlarla bağlantılı aşırı grupların değil, bölge halkının da bakışını son derece olumsuz bir şekilde etkileyecektir. 3 Son dönemde Nijeryalı varlıklı bir ailenin çocuğu olan 23 yaşındaki Abdülfaruk Ömer Abdülmuttalip in ABD ye uçan Delta Havayolları na ait bir uçakta terör saldırısı teşebbüsü ABD deki güvenlik aktörlerinin ve kamuoyunun tüm dikkatlerini bu ülkeye çekmiştir. Her ne kadar Yemen, terör bağlamında ABD için yeni bir ülke olmasa da ABD kamuoyunda, Yemen e karşı (Yemen yönetimini hedef almasa da) farklı bir askeri seçenek yoğun olarak gündemde tartışılmaktadır. Ancak salt güvenlik odaklı terörle mücadele stratejisinin uzun vadede ABD açısından kesin çözüm olamayacağı, Afganistan, Irak ve kısmen de olsa Pakistan da görülmüştür. Bunun Yemen de aynı sonucu doğurmayacağını söylemek ya da tahmin etmek ise oldukça zordur. Obama döneminde başlayan ABD nin bozulan imajını düzeltme çabası, küresel düzlemde terör örgütlerinin ABD yi hedef alma gerekçelerini zayıflatacaktır. Uluslararası ölçekte, Obama yönetiminin söylem düzeyi böyle bir ortamın oluşturulması noktasında da uygun bir yapıdadır, bununla birlikte olası bir terör eylemi, Obama yönetiminin yapıcı yaklaşımlarını da önemli ölçüde test edecektir.

4

5

6

ABD NİN AFGANİSTAN VE IRAK TA TERÖRLE MÜCADELE POLİTİKASI GİRİŞ Amerika Birleşik Devletleri ni hedef alan ve 11 Eylül 2001 tarihinde düzenlenen terör eylemleri, hem hazırlanış ve gerçekleştiriliş biçimleri hem de ABD nin, ulusal ve uluslararası düzlemde yaşadığı psikolojik çöküntü açısından eşine rastlanmayan sonuçlar doğurmuştur. Günümüzde ABD nin uygulamaya koyduğu bir dizi olağan dışı terörle mücadele stratejilerini başlatan 11 Eylül saldırıları, sadece ABD ve El Kaide terör örgütü ile sınırlı kalmamış, bir anlamda küresel düzeyde birbirini tetikleyen tsunamiler oluşturmuştur. Afganistan işgali ile başlayıp Irak işgali ile devam eden süreç, terörle mücadele dışındaki alanları da etkileyen bir duruma girmiştir. ABD nin 11 Eylül terör saldırılarına verdiği tepkiyi temel olarak üç dönem içinde incelemek mümkündür. Birinci dönem; terör saldırılarından hemen sonra teröre karşı savaş konseptini yansıtan ya bizimlesiniz ya da bize karşısınız anlayışıyla özetlenen bir terörle mücadele politikasıdır ki bu dönem, ABD nin yalnız git - go alone uygulamalarını içermektedir. Bu dönem, 2001-2006 yılları arasındaki dönemdir. İkinci dönem ise Irak işgalinin ilerleyen yıllarında ABD nin, uluslararası işbirliğine daha fazla önem verme gereksinimi duymasıyla birlikte, hem terörle mücadele hem de uluslararası güvenliği ilgilendiren diğer hususlarda daha fazla ortaklık arayışına girdiği dönemdir. Üçüncü dönem ise ABD nin, uluslararası işbirliği dünyanın sorunlarını tek başına ABD çözemez, bu sorunları birlikte çalışarak çözmeliyiz anlayışının uygulamaya yansıtılmaya çalışıldığı dönemdir. Birinci ve ikinci dönem ABD Başkanı George W. Bush un yönetimde olduğu zaman dilimini içerirken, üçüncü dönem ise ABD nin 44. Başkanı Barak Obama ile başlayan dönemdir ki bu dönemde hem terörle mücadele konseptinde hem de bu konseptin yansıması olan söylemlerde önemli değişimler olmuştur. 7 Her üç dönemin aralarında önemli farklar olduğu kadar önemli bazı ortak noktalar da bulunmaktadır. Bu benzerlikler ve farklılıklar incelendiğinde ABD nin terör sorununu çözmede reaksiyonel yaklaşımlar sergilediğini belirtmek doğru bir tespit olacaktır. Bu çalışmanın amacı, ABD nin terörle mücadele süreçlerini Başkan Bush ve Başkan Obama dönemlerindeki değişimleri de karşılaştırarak analiz etmektir.

8

BUSH DÖNEMİNDE TERÖRLE SAVAŞ - OBAMA DÖNEMİNDE UYUMLU İŞBİRLİĞİ ABD nin terörle mücadele anlayışının gelişimine dikkat edildiğinde bunun daha çok tepkisel bazı unsurları içerdiği gözlerden kaçmayacaktır. Küresel bir güç olarak ABD nin global/yerel sorunlar karşısında benimsediği aktif ya da pasif roller ya da ulusal çıkarlar ABD yi bazı çevrelerin hedefi haline getirebilmektedir. Filistin-İsrail sorununda daha pasif veya bazılarınca İsrail in kaygılarına daha duyarlı tutumu da ABD nin uluslararası alanda eleştirilmesine neden olmuştur. ABD nin dış politika tercihleri terör örgütlerinin eylemlerini meşrulaştırma nedenlerinin başında gelmektedir. Bölgelerinde yaşanan sorunlardan ve bu sorunların devamından ABD yi sorumlu tutan El Kaide gibi terör örgütleri ABD çıkarlarını ve ABD vatandaşlarını hedef almaktadırlar. ABD nin terörle mücadele konseptinde bir paradigma değişimi yaşanmasına neden olan 11 Eylül 2001 tarihindeki saldırılardan sonra dönemin ABD Başkanı George W. Bush tarafından uluslararası terörizme savaş ilan edilmiştir. Bush yönetimi, terör örgütlerini ve destekçilerini toplu bir güç olarak değerlendirmiş ve ancak bir başka toplu güçle bu tehdidin bertaraf edileceğini düşünmüştür. Buna karşılık mücadelenin temeli, salt güvenlik boyutlu olan teröristle savaş yaklaşımı ile sınırlı kalmıştır. Bush yönetiminin ikinci döneminin son bölümünde ise terörle mücadelenin başarılı olması için insanların kalp ve zihinlerinin kazanılması gerektiği düşüncesi hâkim anlayış olmaya başlamıştır. Bir diğer ifadeyle terörle mücadele konusunda savaş konsepti ve bu anlayışın beraberinde getirdiği silahlı mücadelenin başatlığı seçeneği, yerini daha fazla diplomasi ve uluslararası işbirliğine bırakmıştır. 9 Obama nın başkanlığı döneminde ABD nin diğer ülkelerdeki popülerliği artmaya başlamıştır. Ayrıca yeni ABD yönetiminin bölgesel ortak seçim tercihlerinde bazı değişikliklerin yaşandığı da dikkatlerden kaçmamıştır. Örneğin son dönemlerde Türkiye-ABD yakınlaşmaları ve Obama nın Türkiye ye önerdiği Model Ortaklık birlikteliği de Türkiye nin Irak tan çıkma arifesinde bulunan ABD yönetimince, bölgesinde birincil güç olarak kabul edildiğini düşündürmektedir. Kısaca yeni yönetim kademeleriyle ABD, Bush döneminin zorun gücüne dayanan ve ya bizimlesiniz ya da onlarla dikotom kolaycılığından sıyrılmış, yumuşak güç kullanımını önceleyen ve seçtiği saygın uluslararası aktörlerle yeni bir anlayışla terör bataklığını kurutmaya niyetlenmiştir 1. Bu niyetini başarıyla gerçekleştirebilmesi ise öncelikli olarak bu konudaki samimiyetlerine, daha sonra da diplomasiye dayanan yeni müdahale stratejilerinin başarısına bağlıdır. Olması muhtemel saldırılardan sonra iç kamuoyunu tatmin telaşına düşmeden, uzun soluklu ve yumuşak gücün kullanıldığı bir stratejiyle, soğukkanlı olarak ve Türkiye gibi bölgesel güçlerin desteğiyle yola çıkılması ABD açısından yaşamsal öneme sahiptir. 1 Cinoğlu, H. & Özeren, S. (2009). ABD nin Yeni Terörle Mücadele Konsepti: Savaş Yerine Uyumlu İşbirliği mi? (285-314). Uzakdoğudan Yeni Kıtaya Terörle Mücadele. Editörler; S. Özeren & İ. Bal. USAK Yayınları: Ankara.

11 EYLÜL 2001 SONRASI GERÇEKLEŞTİRİLEN YAPISAL VE HUKUKİ DEĞİŞİKLİKLER 11 Eylül saldırılarının ABD de üç büyük yapısal ve hukuki reformu tetiklediğini görmekteyiz. Bu reformlar; PATRIOT Kanunu nun yasalaşması, İçgüvenlik Bakanlığının kurulması (Department of Homeland Security) ve 2004 İstihbarat Reformu ve Terörizmin Engellenmesi Kanunu nun kabul edilmesidir. Fakat yeni kurulan bu yapılara karşı bazıları, hali hazırdaki hantal bir işleyişi olan bürokrasi merdivenine bir basamak daha eklendiği yönünde eleştirilerde bulunmaktadır. A) PATRIOT Yasası 10 Sayıları 15 den fazla olan yasal düzenlemeyi kökünden değiştiren PATRIOT Yasası (Terörü Engellemek İçin Gerekli Şartlar Kanunu) 2001 yılında onaylanarak yürürlüğe girmiştir 2. Bu kanun tasarısı Başkan tarafından 11 Eylül saldırılarının tam 45 gün sonrasında imzalanarak kanunlaşmıştır. İşte bu yüzden üzerinde yeterince tartışılmadan çok acele çıkartılmış yasal bir düzenleme olduğu şeklinde eleştirilmiştir 3. Bu tasarı ayrıca, insan hakları ihlali ve özel yaşamın dokunulmazlığı ilkesiyle çelişebilecek uygulamaların önünü açma potansiyelinden dolayı da çokça eleştiri almıştır. Bazılarına göre, e-mail iletişimini de kontrol yetkisi altına alan hükümetin, insanların okuduğu kitapların bile listesine izin almadan ulaşabilecek olması, devletin daha fazla alanda kendini hissettireceği anlamına gelebilmektedir. PATRIOT Yasası nın getirdiği başka bir yenilik de, hükümetin internet ya da başka türden bir ağ üzerinden makul şüphe olmadan da takip etme yetkisi vermesidir. Herhangi bir soruşturmada makul şüphenin bulunması zorunluluğu ABD Anayasasının değiştirilmiş dördüncü maddesinde belirtilen en temel insan hakları arasındadır. Bunun yerine yeni yasa, eğer soruşturmada kullanılacağına inanılıyorsa kolluk kuvvetlerini; kişilerin bağlandıkları internet adreslerini, bağlanılan zaman dilimini, süreyi ve e-mail adreslerini alması konusunda yetkilendirmiştir 4. Teröristleri soruşturmakla ilgili olarak, örneğin, kanun suç soruşturması yapan insanlara depolanmış her türden elektronik mesajları ve e-mailleri bir arama izniyle kontrol etme yetkisi vermektedir. Ancak, eğer bu e-mailler uzak bir yerde depolanmışsa ve 180 günden daha öncesine ait ise herhangi bir arama izni almadan kolluk güçleri direkt ve sahibini bilgilendirmeden bu mesajların içeriğine bakabilmektedirler 5. Ancak destekleyicilerine göre ise bu kanun güvenlik alanında mevcut boşlukları dolduracak nitelikte bir yasa olarak görülmektedir. Bu yasanın en temel amacı, topluma zarar verme potansiyelinde olan kişi ve grupları çok kısa bir sürede teşhis etmek ve bunları mahkemelerin önüne çıkarabilmektir. Bu kanun aslında terör ve terörle ilgili konularla mücadele maksatlı çıkartılmış olmasına rağmen, kara para aklama, dinleme yapma, arama izinlerinin yetki alanlarının arttırılması, Uluslararası İstihbarat Takip Kanunu (FISA), çeşitli bilgisayar teknolojilerini kullanarak soruşturmaların yürütülmesi gibi alanlarda da bağlayıcı hükümler içermektedir. Kanunla gelen en önemli farklılık ise federal ve yerel kolluk güçlerine herhangi bir terör örgütü üyesi olmasından şüphelenilen kişilerin dinlenmesi ve takip edilmesinde sıra dışı yetkileri tanımasıdır. Fakat yetkileri bu kadar genişletilmiş kurumların insan hakları konusunda gösterebilecekleri zafiyetler de doğal olarak dikkatlerden kaçmamıştır. 2 EPIC. (2002). PATRIOT Act. http://epic.org/privacy/terrorism/hr3162.html, 3 Surveillance Under the USA PATRIOT Act. http://www.aclu.org/national-security/surveillance-under-usa-patriot-act 4 18 U.S.C. 2702 : US Code - Section 2702: Voluntary disclosure of customer communications or records. http://codes.lp.findlaw.com/uscode/18/i/121/2702 5 18 U.S.C. 2702 : US Code - Section 2702: Voluntary disclosure of customer communications or records. http://codes.lp.findlaw.com/uscode/18/i/121/2702

B) İç Güvenlik Bakanlığı (Department of Homeland Security) 2002 yılında bir yasayla kurulmasına rağmen İçgüvenlik Bakanlığı uzun süren tartışmaların sonucunda ancak 2003 yılında aktif faaliyetlerine başlayabilmiştir. Yirmi iki kurumun bir çatı altında toplanmasıyla oluşturulmuş olan bu Bakanlık, 180.000 e yakın personeliyle ABD de bulunan en büyük federal kurumlarından birisi durumundadır. Bu kurumun, İç Güvenlik Bakanlığı Stratejik Planına göre üç temel misyonu bulunmaktadır 6. Birincisi, ABD sınırları içerisinde bir daha terör saldırısı olmamasını sağlayarak bu ülkede yaşayan insanlara daha güvenli bir ortam oluşturmak. İkincisi, ülkeyi terör saldırılarına kapalı hale getirmek. Üçüncüsü ise terör saldırıları neticesinde verilmesi muhtemel zararları azaltmak ve diğer kurumlara stratejik destekler sunmaktır 7. İçgüvenlik Bakanlığı, her türden felaket ve acil durumlara hazırlık olması bakımından diğer kurumların personeline hazırlık ve müdahale eğitimleri vermekle de görevlendirilmiştir 8. Bu kurumun seyahat ve taşımacılık alanlarında da yetki ve sorumlulukları bulunmaktadır. Bazılarınca temel insan haklarına saygısızlık olarak görülen ABD ye giren herkesin fotoğraf ve parmak izlerinin alınması buna örnektir. Yeni kanunla, bu kuruma göçmenlikle ve göçmenlerin ABD de çalışmalarıyla ilgili bazı yetkiler de verilmiştir. Bu örgütün başka bir sorumluluğu da gerek yerel gerekse federal kurumlara, terörle veya afetlerle mücadele konularında yeni bulunan teknolojik gelişmeleri kazandıracak mali çalışmalar yapmaktır. 11 Yukarıda sayılan görevlerin yerine getirilmesinde İçgüvenlik Örgütüne gerekli gördüğü kişi veya kurumlarla direkt iletişim kurarak, onların katkılarını alma kolaylığı da tanınmıştır. C) İstihbarat ve Bilgi Paylaşımı 11 Eylül 2001 saldırılarının ABD nin istihbarat yapılanması üzerinde de ciddi etkileri olmuştur. Bunun ana nedeni olarak, gerçekleştirilen terör saldırılarının mevcut istihbarat yapılanmasının etkisizliğinden gerçekleşebildiği, dolayısıyla benzer trajedilerin bir daha yaşanmaması için bu yapılarda ciddi reformlara gidilmesi zorunluluğu görülmekteydi 9. ABD yönetimince işe istihbarat toplama ve işleme yetkisi bulunan tüm kurumlar arası iletişimin seviye ve kalitesini artırmayla başlandı. Bunu sağlamak maksadıyla 2005 yılında Ulusal İstihbarat Direktörlüğü (Director of National Intelligence) kurulmuştur 10. Bu kurum, ABD de istihbarat birimlerinin en üst birimi olarak Ulusal İstihbarat Programına göre faaliyetlerini yürütmektedir. Ayrıca bu kurumun başkanı; ABD Başkanının, Ulusal Güvenlik Konseyi nin ve İç Güvenlik Bakanlığı nın ulusal güvenlik bağlamında istihbaratla ilgili her konuda başdanışmanı olarak görevlendirilmiştir 11. Ulusal İstihbarat Direktörlüğünün altında ise Ulusal İstihbarat Konseyi (National Intelligence Council) kurulmuştur. Bu Konsey, toplanan ulusal ve uluslararası istihbarat bilgilerinin analizinden, hükümete geleceğe yönelik eylemsel strateji ve öneriler hazırlamaya kadar geniş bir yelpazede işlevi olan bir kurumdur. Diğer bir ifadeyle ABD hükümetine strateji ve öngörü sunan bir düşünce kuruluşudur 12. 6 Pillar, SYF. R. (2001). Terrorism and U.S. Foreign Policy. Washington D.C.: Brookings Institution 7 Pillar, SYF. R. (2001). Terrorism and U.S. Foreign Policy. Washington D.C.: Brookings Institution 8 Securing Our Homeland: U.S. Department of Homeland Security Strategic Plan, Washington, 2004. 9 The 9/11Comission Report: Final Report of the National Commission on Terrorist Attacks Upon the United States, (2004), official government edition, U.S. Government Printing Office 10 Perl, R. (2003). Terrorism, the Future, and U.S. Foreign Policy. Congressional Research Service 11 National Intelligence Council (NIC), http://www.dni.gov/nic/nic_home.html 12 National Intelligence Council (NIC), http://www.dni.gov/nic/nic_home.html

12

TERÖRİSTLE MÜCADELE VE ABD ABD nin teröristle mücadelesi Afganistan işgali ile başlamış ve bu işgal süreci Irak ile devam etmiştir. Bu bölümde Afganistan ve Irak işgali hakkında ayrıntılı bilgi verilecektir. AFGANİSTAN ABD tarafından Afganistan a özgürlük getirme adı altında (Operation Enduring Freedom) ilk operasyonlar 11 Eylül 2001 saldırılarından dört hafta sonra 7 Ekim 2001 tarihinde Amerikan ve İngiliz hava kuvvetlerinin bombalamaları ile başlamıştır. Avustralya da bu operasyonlara destek vermiştir. ABD nin öncülüğünde başlayan bu operasyonlardan beş hafta sonra 14 Ararlık 2001 tarihinde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi acil bir toplantı çağrısında bulunmuştur. Akabinde BM Güvenlik Konseyinin 20 Aralık 2001 tarih ve 1386 sayılı kararı ile Afganistan da güvenliğin sağlanması ve yeniden yapılandırılması (politik, ekonomik ve fiziki yönden) amacıyla isteyen ülkelerin (coalition willing) katılımı ile ISAF (International Security Assistance Force) adı altında bir görev gücü ISAF içinde yer alan NATO ülkeleri: ABD Almanya Arnavutluk Belçika Bulgaristan İngiltere Çek Cumhuriyeti Danimarka Estonya Fransa Hırvatistan Hollanda İspanya İtalya İzlanda Kanada Letonya Litvanya Lüksemburg Macaristan Norveç Polonya Portekiz Romanya Slovakya Slovenya Türkiye Yunanistan ISAF içinde yer alan NATO üyesi olmayan ülkeler: Avusturya Avustralya Azerbaycan B.A.E. Bosna Hersek Ermenistan Finlandiya Gürcistan İrlanda İsveç Makedonya Singapur Ukrayna Ürdün Yeni Zelanda oluşturulmasına karar verilmiştir 13. Yine bu karar gereğince, İngiltere nin oluşturulacak gücün 6 aylığına liderliğini yapması teklifi kabul edilerek diğer üye ülkelerin de katkıda bulunması teşvik edilmiştir 14. BM Güvenlik Konseyinin 23 Mayıs 2002 tarih ve 1413 sayılı kararı ile ISAF ın görev süresi uzatılmış ve komutası İngiltere den Türkiye ye geçmiştir 15. 13 Kuruluşundan itibaren ISAF ın, Afganistan daki Taliban ve El Kaide ye karşı yürütülen operasyonlardan bağımsız hareket etmesi öngörülmüştür. Ancak yetki karmaşasını çözmek amacıyla da bölgedeki ABD Merkez Komutanlığının ISAF üzerinde operasyonel otoritesi olmasına karar verilmiştir 16. Afganistan da bulunan ISAF güçlerinin komuta ve kontrolü 11 Ağustos 2003 tarihinden itibaren NATO ya verilmiştir. NATO nun görevi devralmasından itibaren ISAF a destek veren ülke sayısı gün geçtikçe artarak 43 e ulaşmıştır. Halen ISAF a NATO üyesi olan 28 ülke ve NATO üyesi olmayan 15 ülke destek sağlamaktadır 17. Kuruluşunda 5000 olan ISAF görev gücüne bağlı askerlerin sayısı 70.000 i bulmuştur 18. NATO nun Afganistan daki rolü ve görevi ülke genelinde güvenlik ve asayişin sağlanmasında Afgan Hükümetine yardım etmek ve ülkenin yeniden inşasında gerekli desteği vermek olarak belirlenmiştir 19. Bu görevi de BM öncülüğünde kurulan ISAF görev gücü aracılığı ile yerine getirmektedir. 13 United Nations Security Council Resolution 1386 (2001), Adopted by the Security Council at its 4443rd meeting, on 20 December 2001. 14 United Nations Security Council Resolution 1386 (2001), Adopted by the Security Council at its 4443rd meeting, on 20 December 2001 15 United Nations Security Council Resolution 1413 (2002), Adopted by the Security Council at its 4541st meeting,on 23 May 2002. 16 Birleşik Krallık Daimi Temsilciliğinin BM Güvenlik Konseyi Başkanlığına Mektubu (Letter from the Permanent Representative of the UK to the President of the Security Council), B.M. Doküman No: S/2001/1217, 19 Aralık 2001 (U.N. Document S/2001/1217, 19 December 2001), 1386 nolu BM Güvenlik Konseyi Kararında atıfta bulunulmuştur. 17 http://www.nato.int/isaf/structure/nations/index.html 18 http://www.nato.int/cps/en/natolive/topics_8189.htm 19 http://www.nato.int/cps/en/natolive/topics_8189.htm

Afganistan da ABD öncülüğündeki operasyonlara destek veren ve ISAF bünyesinde bulunan ülkelerden 2001-2009 yılları arasında toplam 1567 kayıp verilmiştir. Bu kayıplardan 947 si Amerikan, 245 i İngiliz ve 375 i diğer ülkelerdendir 20. 14 Grafik 1: Afganistan daki kayıpların yıllara göre dağılımı (www.icasualties.org adresinden alınan verilerden uyarlanmıştır.) Yukarıdaki grafikte de görüleceği üzere Afganistan da başta ABD olmak üzere İngiltere ve diğer ülkelerin verdiği kayıplarda yıllar geçtikçe bir artış trendi görülmektedir. Bu rakamlar kendi kendini açıklayıcı nitelikte olup yorum ve çıkarımları okuyucunun takdirine bırakılmıştır. En fazla kayıp veren ülkeler sırasıyla ABD, İngiltere ve Kanada dır. Bu ülkeleri Fransa, Almanya, Danimarka, İspanya, İtalya ve Hollanda izlemektedir. Türkiye den bugüne kadar verilen kayıp sayısı 2 dir. Grafik 2: Afganistan daki kayıpların ülkelere göre dağılımı (www.icasualties.org adresinden 21 Ocak 2010 tarihi itibari ile alınan verilerden uyarlanmıştır. 2010 yılı sayıları dahildir.) 20 http://www.icasualties.org adresinden alınmıştır.

Öte yandan operasyonların başladığı günden itibaren Afganistan da ABD liderliğinde yapılan saldırılar veya direnişçilerin eylemleri sonucu hayatını kaybeden sivillerin sayısının, kesin olarak bilinmemekle birlikte, 40-50 bin civarında olduğu tahmin edilmektedir. BM nin resmi haber sitesinde (UN News Center) yer alan 31 Temmuz 2009 tarihli bir haberde BM Afganistan Yardım Sivil ölümlerin devamı terörizme karşı verilen savaşın meşruluğuna ciddi şekilde zarar vermekte ve Afgan insanının uluslararası topluma karşı duyduğu güveni zedelemektedir. Hamid Karzai Misyonu nun (UNAMA) bir raporuna atıfta bulunularak 2009 yılının ilk 6 ayında yaşanan sivil ölümlerinin bir önceki yılın ilk altı ayına göre %24 lük bir artış göstererek operasyonların başladığı tarihten bu yana en yüksek seviyeye çıktığı ifade edilmektedir 21. Obama yönetiminin Irak işgaline son verilmesi yaklaşımına karşın Afganistan daki durum hakkında karar verme noktasında zorlandığı görülmektedir. Zira artan askeri kayıplar kamuoyunda bu işgalin anlamsız ve maliyetinin de hem parasal açıdan hem de insan kaybı açısından her geçen gün anlamsızlaştığına dair yorumların 22 artmasıyla birlikte askerin sayısının artmaması durumunda Afganistan da başarının zor olduğunu söyleyenlerin sayısı da az değildir 23. Son dönemde Afganistan a ilave askeri güç gönderilmesi tartışmaları devam ederken Taliban güçlerinin artan saldırıları ABD ve diğer koalisyon güçlerinin daha fazla kayıp vermesine neden olmaktadır. Yapılan 2009 seçimlerinin ilk turunda eski Dışişleri Bakanı Abdullah Abdullah ile yarışan Karzai, ilk turda en çok oyu almasına rağmen seçimde yolsuzluk yapıldığı gerekçesiyle seçimlerin tekrarlanmasına karar verilmiştir. Abdullah Abdullah ın seçimlerden çekilmesiyle birlikte seçimler tekrar yapılmaksızın Karzai nin ikinci dönem devlet başkanlığı da başlamış oldu. Ancak ABD, ülkede görülen yolsuzluk olaylarından dolayı Karzai yi açıkça uyararak, yolsuzluğun önüne geçilmesini aksi takdirde ABD nin Afganistan yönetimine olan yaklaşımının artık eskisi gibi olmayacağını en üst düzeyde dile getirmiştir 24. 15 Afganistan hakkındaki stratejisini 01 Aralık 2009 tarihinde açıklayan Obama, Afganistan a ilave 30 bin asker gönderileceğini kamuoyu ile paylaşmıştır 25. Yine bu doğrultuda Afganistan a gönderilecek askeri güç, daha küçük birlikler ve gruplar halinde ele geçir ve tut stratejisi güderek ülke genelinde alan kazanmayı hedeflemektedir 26. Asker sayısını arttırma kararına karşın ABD Başkanı Obama, Afganistan daki askeri varlığın 2011 yılı ortalarından itibaren azaltılacağı sözünü de strateji planını açıklarken vermektedir 27. Obama nın strateji planı kısaca; Taliban ın toprak açısından kazanımlarını geri almak, Afgan halkını daha iyi korumak ve halkın güvenliğini sağlamak, Afganistan hükümeti üzerinde daha fazla baskı uygulayarak kendi ordusunu oluşturmasını ve ülkeyi daha iyi yönetmesini sağlamak ve Pakistan da faaliyet gösteren El Kaide terör örgütüne yönelik operasyon ve saldırıları arttırmak olarak özetlenebilir 28. 21 UN News Center, Civilian casualties in Afghanistan keep rising, finds UN report, http://www.un.org/apps/ news/story.asp?newsid=31636&cr=afghan&cr1=civ ilian, 31 July 2009 22 Poll: Most Americans oppose more troops for Afghanistan. 23 Envoy Questioning More Troops in Afghanistan Was Military Hawk Under Bush. http://www.foxnews.com/politics/2009/11/12/envoy-questioning-troop-afghanwar-hawk-raising-doubts-conflict/?test=latestnews 24 Hillary Clinton calls for Hamid Karzai to halt Afghan corruption, 16 Nov 2009, http://www.telegraph.co.uk/news/worldnews/asia/afghanistan/6577546/hillary- Clinton-calls-for-Hamid-Karzai-to-halt-Afghan-corruption.html 25 Obama approves Afghanistan troop increase. (2009). http://edition.cnn.com/2009/politics/02/17/obama.troops/index.html 26 Obama to announce Afghanistan troop strategy Tuesday. (2009). http://edition.cnn.com/2009/politics/11/25/obama.afghanistan/index.html 27 Obama Adds Troops, but Maps Exit Plan. (2009). http://www.nytimes.com/2009/12/02/world/asia/02prexy.html?_r=1 Obama Afganistan ın çoğunda Taliban ın kazançlarını azaltmak, Afgan halkını daha iyi koruyabilmek, Afgan hükümetine etkin bir ordu kurması için baskıda bulunmak, daha etkin bir hükümet kurmak ve El Kaide ile etkin mücadele için yeni bir strateji başlattı. (Obama set out a strategy that would seek to reverse Taliban gains in large parts of Afghanistan, better protect the Afghan people, increase the pressure on Afghanistan to build its own military capacity and a more effective government and step up attacks on Al Qaeda in Pakistan). 28 Obama Adds Troops, but Maps Exit Plan (Obama yen, asker gönderiyor ama çıkış planını da açıklıyor). (2009). http://www.nytimes.com/2009/12/02/world/ asia/02prexy.html?_r=1

16

IRAK 11 Eylül saldırılarından sonra ABD hükümeti ısrarla Irak taki Saddam rejimini kitle imha silahları geliştirmekle itham ederek müttefik ülkelerin güvenliği için acil bir tehdit unsuru olduğunu ve bir an önce müdahale edilmesi gerektiğini iddia etmekteydi. Irak hükümeti ile Birleşmiş Milletler üzerinden yürütülen diplomatik ilişkiler devam etmesine rağmen ABD hükümeti Irak ile yürütülen müzakerelerde diplomasi başarısız kalmıştır 29 diyerek kendi Kongresine Irak ı işgal edeceğinin ilk sinyalini vermiş ve 20 Mart 2003 te İngiltere ile birlikte Irak ı Özgürleştirme Operasyonu (Operation Iraqi Freedom) adı altında askeri harekâta başlamıştır. Bu, incelemelerin, anlaşmazlık olmaksızın sürdüğü anlamına gelmemelidir; ancak bulunduğumuz noktada profesyonel ve habersiz denetimlerimizi tüm Irak ta yapabiliyoruz ve havadan da istihbari çalışmalarımızı arttırdık. Geriye kalan silahsızlanmamaya ilişkin işlemleri yapmamız ne kadar sürer? Bu yıllar ya da haftalar sürmez ama aylar sürebilir. Hans Blix BM Güvenlik Konseyi, 07 Mart 2003 BM Silah Denetçisi Hans Blix in BM Güvenlik Konseyine hitaben yaptığı 7 Mart 2003 tarihli sunumda yapılan denetlemelerde birtakım problemlerle karşılaşsak da tüm Irak ta daha önceden haber vermeden istediğimiz denetlemeyi yapabiliyoruz, denetlemelerle ilgili görevimizi bitirmemiz için ne kadar zamana ihtiyaç var diye sorarsanız yıllar veya haftalar değil sadece birkaç aya ihtiyacımız var 30 demesine rağmen bu konuşmadan sadece 13 gün sonra Irak ın işgali başlamıştır. 17 Irak ın işgalinin ana sebebi kitle imha silahları geliştirmesi iddiası olmakla beraber yan sebepler olarak da Irak hükümetinin El-Kaide terör örgütü ile ilişki içinde olduğu ve Filistinli intihar bombacılarına yardım ettiği şeklindeki iddialar da ortaya atılmıştır. Ancak ne kitle imha silahlarının ne de diğer ilişkilerin varlığı ispat edilememiştir. Ayrıca bu işgale insani bir kılıf da giydirilerek Irak halkını Saddam diktatörlüğünden kurtarmak ve Irak ı demokratikleştirerek insan haklarını tüm Irak ta hâkim kılmak gibi argümanlarla da dönemin ABD Başkanı Bush tarafından Irak ın işgalinin sebepleri arasında telaffuz edilmiştir 31. Irak ın ilk işgalinde başta Amerikan ve İngiliz askeri birlikleri olmak üzere Avustralya, Danimarka, İspanya ve Polonya dan az da olsa askeri birlikler yer almıştır. ABD ye ve İngiltere ye ek olarak başlangıçta 4 ülkenin destek verdiği bu işgale daha sonradan 36 ülke iştirak ederek Irak taki Çok Uluslu Gücün (Multi National Force. MNF-I) içinde yer almışlardır. Ancak sayıları ABD birliklerine göre çok az olan diğer ülke birlikleri Irak taki şiddet olayları yüzünden çoğunlukla dışarı çıkmamayı tercih etmişlerdir. Zaman geçtikçe kendi ülkelerindeki politik baskılar nedeniyle başta Avrupa Birliği ülkeleri olmak üzere 32 bir çok ülke MNF den birliklerini çekmek durumunda kalmışlardır. Bundan dolayı ABD hükümeti 1 Ocak 2010 tarihi itibari ile Irak taki Çok Uluslu Güç (MNF-I) terimi yerine Iraktaki ABD Güçleri (United States Forces-Iraq, USF-I) tabirini kullanma kararı almıştır 33. 29 http://www.cnn.com/2003/allpolitics/03/19/sprj.irq.bush/index.html 30 http://www.guardian.co.uk/world/2003/feb/14/iraq.unitednations1 31 Başkan Bush un American Enterprise Institute de yaptığı konuşma, 26 Şubat 2003, http://georgewbush-whitehouse.archives.gov/news/releases/2003/02/20030226-11.html 32 Avrupa Reform Merkezi tarafından yapılan Irak Savaşı ve ABD Dış Politikasına yönelik halk anketleri sonuçları, http://www.cer.org.uk/pdf/back_brief_springford_ dec03.pdf 33 General Odierno nun Kongre deki 30 Eylül 2009 tarihli ifadesi, http://armedservices.house.gov/pdfs/fc093009/odierno_testimony093009f.pdf

Tablo 1a. Çok Uluslu Güç (MNF) te Yer Alan Ülkeler ve Ayrılma Süreçleri 18 Tablo 1b. Çok Uluslu Güç (MNF) te Yer Alan Ülkeler ve Ayrılma Süreçleri Yıl Ayrılan Ülke 2004 1.Dominik Cumhuriyeti 5.İzlanda 2.Filipinler 6.Macaristan 3.Honduras 7.Tayland 4.İspanya 8.Yeni Zelanda 2005 9.Hollanda 10.Portekiz 2006 11.İtalya 12.Japonya 13.Norveç 2007 14.Danimarka 15.Slovakya 2008 16.Arnavutluk 20.Çek Cumhuriyeti 24.Kazakistan 28.Moğolistan 32.Tonga 17.Azerbaycan 21.Ermenistan 25.Letonya 29.Moldova 33.Ukrayna 18.Bosna Hersek 22.Güney Kore 26.Litvanya 30.Polonya 19.Bulgaristan 23.Gürcistan 27.Makedonya 31.Singapur 2009 34.Avustralya 38.Romanya 35.Elsalvador 36.Estonya 37.İngiltere