ISBN: 978-9944-60-947-0 (Basılı) ISBN: 978-9944-60-948-7 (Elektronik) Bilgi ve Doküman Yönetimi Şubesi Dokümantasyon Servisi 'nden alınabilir.



Benzer belgeler
üresel Kriz, Etkileri ve Çözüm Önerileri isimli bu bölüm 3 kısımdan

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

A Y L I K EKONOMİ BÜLTEN İ

T.C. KALKINMA BAKANLIĞI İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELERİN MAKRO ANALİZİ

TRC2 BÖLGESİ NDE İŞSİZLİK ORANI ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER (NİSAN 2015)

GRAFİKLERLE FEDERAL ALMANYA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

SERMAYE PİYASASI KURULU BAŞKANI SN. DOÇ. DR. TURAN EROL UN

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

Mevsimlik Çalışma Arttı, İşsizlik Azaldı: Nisan, Mayıs, Haziran Dönemi

5.21% -11.0% 25.2% 10.8% % Eylül 18 Ağustos 18 Eylül 18 Ekim 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

İŞGÜCÜ PİYASALARINDA MEVSİMLİK ETKİLER AZALIYOR


HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

TİSK İŞGÜCÜ PİYASASI BÜLTENİ NİSAN 2013 (SAYI: 23) I. SON BİR YILDA İŞGÜCÜ PİYASASINDAKİ GELİŞMELER (OCAK 2013 İTİBARİYLE) a. İŞGÜCÜ KOMPOZİSYONU:

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

Rakamlarla Konya Analizi. Rakamlarla Konya Analizi

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

TARIMSAL İSTİHDAMA DAİR TEMEL VERİLER VE GÜNCEL EĞİLİMLER

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Konut Satışları Temmuz Konut Satışları Temmuz

Stratejik Düşünce Enstitüsü Ekonomi Koordinatörlüğü

İşgücü Piyasası Görünümü: Ocak 2017

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Dış Ticaret Verileri Bülteni

SEKTÖREL GELİŞMELER İÇİNDEKİLER Otomotiv. Beyaz Eşya. İnşaat. Turizm. Enerji. Diğer Göstergeler. Sektörel Gelişmeler /Ağustos

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

2015 AĞUSTOS DIŞ TİCARET BÜLTENİ 30 Eylül 2015

Grafik-4.1: Cari Açığın GSYH ye Oranı (%)

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

3. Emek Piyasası. Grafik-3.1: İşsizlik Oranları (yüzde)

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2014, No: 90

Dış Ticaret Verileri Bülteni

GÖSTERGELER YABANCI HAREKETİ:

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

İşgücü Piyasası Görünümü: Mart 2017

AYDIN TİCARET BORSASI

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

2015 HAZİRAN ÖZEL SEKTÖRÜN YURT DIŞINDAN SAĞLADIĞI KREDİ BORCU GELİŞMELERİ

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER. (Temmuz 2015)

İşgücü Piyasası Görünümü: Haziran 2016

Ekonomi Bülteni. 15 Haziran 2015, Sayı: 15. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 06 Temmuz 2015, Sayı: 18. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 5 Eylül 2016, Sayı: 35. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

1. ENFLASYON. Fiyat endeksi, Eylül 2018 [2003=100]

TÜRKONFED KOBİ PERSPEKTİFİ MAYIS 2016

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

2015 Eylül SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 28 Eylül 2015

Rakamlarla Konya Analizi. Rakamlarla Konya Analizi

internet adreslerinden

Rakamlarla Konya Analizi. Rakamlarla Konya Analizi

Eylül Konya Ekonomik Verileri

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

Ekim Konya Ekonomik Verileri

TÜRKİYE EKONOMİSİ MAKRO EKONOMİK GÖSTERGELER. (Ağustos 2015)

İşgücü Piyasası Görünümü: Ağustos 2016

Aylık Dış Ticaret Analizi

AÇIKLANAN SON EKONOMİK GÖSTERGELERDE AYLIK DEĞERLENDİRME RAPORU

ULUDAĞ HAZIR GİYİM VE KONFEKSİYON İHRACATÇILARI BİRLİĞİ 2016 YILI ŞUBAT AYI DIŞ TİCARET DEĞERLENDİRME RAPORU

Türkiye nin TL cinsinden yatırım yapma açısından

Ekonomi Bülteni. 01 Haziran 2015, Sayı: 13. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

1.56% -4.1% 20.3% 11.4% % Kasım 18 Ekim 18 Kasım 18 Aralık 18

EKONOMİK GELİŞMELER Kasım

A Y L I K EKONOMİ BÜLTENİ

Ekonomi Bülteni. 25 Nisan 2016, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

AYDIN TİCARET BORSASI

BURSA DA İLK 250 ŞİRKET VE İSTİHDAM

EKONOMİK GELİŞMELER Mart

TARIM DIŞI İŞSİZLİK ARTIŞTA (Temmuz Ağustos - Eylül)

Dış Ticaret Verileri Bülteni

Şubat 2013, Sayı: 7 Intrade, Fatih Üniversitesi Uluslararası Ticaret Bölümü Aylık Dış Ticaret Bülteni 1 $24 $22 $20 $18 $16 $14 $12 $10 $8 $6 $4 $2 $0

Ekonomi Bülteni. 7 Ağustos 2017, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Nitekim işsizlik, ülkemizin çözümlenemeyen sorunları arasında baş sırada yer alıyor.

TÜRKİYE İŞVEREN SENDİKALARI KONFEDERASYONU AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

EKONOMİK GELİŞMELER Ekim

ŞUBAT 2019-BÜLTEN 13 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Şubat 2013 Fiyat Gelişmeleri

Ekonomi Bülteni. 7 Kasım 2016, Sayı: 43. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Haftalık Piyasa Beklentileri. 18 Ağustos 2014

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU

Günlük Bülten 18 Eylül 2013

2015 Temmuz SEKTÖREL GÜVEN ENDEKSLERİ 27 Temmuz 2015

8. Finansal Piyasalar. 8.1 Finansal Koşullar ve Para Politikası

İşgücü Piyasası Görünümü: Kasım 2016

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

OCAK 2019-BÜLTEN 12 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Ekonomi Bülteni. 4 Nisan 2016, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

2014 OCAK AYI İŞSİZLİK RAPORU

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU EYLÜL 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

ARALIK 2018-BÜLTEN 11 MARMARA ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ

Martta, ilk iki ayın toplamından daha fazla döviz geldi. (Milyon Dolar) Ocak Şubat Mart Ocak- Ocakvar.

Tekstil-Hazır Giyim Gülay Dincel TSKB Ekonomik Araştırmalar Kasım 2014

Transkript:

Dr.

Copyright İTO (İstanbul Ticaret Odası) Tüm haklar saklıdır. Bu yayının hiçbir bölümü, yazann ve İTO'nun önceden yazılı izni olmaksızın mekanik olarak, fotokopi yoluyla veya herhangi bir şekilde çoğaltılamaz. Eserin bazı bölümleri veya paragraflan, sadece araştırma veya özel çalışmalar amacıyla, yazann adı ve İTO belirtilmek suretiyle kullanılabilir. ISBN: 978-9944-60-947-0 (Basılı) ISBN: 978-9944-60-948-7 (Elektronik) İTO ÇAÖRI MERKEZi Tel: (212) 444 O 486 İTO yayınlan için ayrıntılı bilgi Bilgi ve Doküman Yönetimi Şubesi Dokümantasyon Servisi 'nden alınabilir. Tel : (212) 455 63 29 Faks : (212) 512 06 41 E-posta : ito.yayin@ito.org.tr İnternet : www.ito.org.tr Odamız yayınianna tam metin ve ücretsiz olarak internetten ulaşabilirsiniz. YAYINA HAZIRLIK, BASKI, CİLT G.M. Matbaacılık ve Ticaret A.Ş. Tel: (212) 629 00 24-25 Faks: (212) 629 20 13 www.goldenmedya.com. tr

1965 yılında Rize'de doğan Arif Yavuz, lise öğrenimini Deniz Lisesi'nde tamamlamış, üniversite eğitimini ise İstanbul Üniversitesi, İktisat Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümünde birineilikle tamamlamıştır. Yavuz, 1989 yılında İstanbul Üniversitesi, İktisat Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü'nde Araştırma Görevlisi olarak göreve başlamıştır. 1995 yılında İÜ İktisat Fakültesi, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Bölümü'nde Yardımcı Doçentlik kadrosuna, 2005 yılında Doçentlik kadrosuna atanan Yavuz, 201 O yılından itibaren ise Profesörlük kadrosunda görevine devam etmektedir. Yavuz, 2009-20 ll yılları arasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığunda İstihdam Danışma Kurulu üyeliğinde görev almıştır. 2009'dan beri devam eden görevleri; İstanbul Üniversitesi Sermaye Piyasası Kurulu Araştırma Merkezi Danışma Kurulu Üyeliği ve İstanbul Üniversitesi İdari ve Mali işler Daire Başkanlığı İlıale Komisyon Üyeliğidir. 201 O yılından itibaren devam eden görevleri ise; İstanbul Üniversitesi, Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi, Fakülte Kurulu Üyeliği; İstanbul Üniversitesi, Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi, Yönetim Kurulu Üyeliği ve İstanbul Üniversitesi, Kariyer Geliştirme Merkezi, Danışma Kurulu Üyeliği devam etmektedir. Yavuz, 2011 yılında ise İstanbul Üniversitesi, İ.Ü. Sosyal Tesisler, Yönetim Kurulu Üyesi ve İstanbul Üniversitesi Rektör danışmanı olarak görev almaya başlamıştır.

Tablolar Listesi... 8 Ş elciller Listesi... 9 Sunuş... 11 Özet... 13 Önsöz... 15 1. ICüresel Kriz, Etkileri ve Çözüm Önerileri... 1.1. Küresel Açıklanması ve N edenleri... 19 1.1.1. 2008 Krizi Bir Dünya Midir? Bölgesel Midir?... 19 ı.1.2. 2008 1929 Dünya 1.1.3. 2008 1929 Dünya?... 1.1 2008 Krizinin Nedenleri... 21 1.1.4.1. Dünya Ekonomisi Hikayesi... 22 1.1.4.2. 1944 Bretton Woods Sistemi... 23 1. 1.4.3. Sanayi Krizi Mi, Finans... 23 1.1.4.4. Varlık Değerlerinin Olması Gerekenin Çok Üzerine Çıkması.... 24 1.1.4.5. Türev Enstrümanları Nedeniyle Reel Değer Piyasa Değeri Arasında Uçurum Oluşması... 28 1.1.4.6. 1933 Yılında The Glass-Steagall Yasası'nın Çıkarılması... 30 1.1.5. Krizde Kazananlar ve Kaybedenler ( 4 Grup)... 31 1.1.6. Krizin Süresi Nedir? Kriz Bitti?... 32 1.1.6. ı. Birinci ihtimal... 32 1.1.6.2. İkinci ihtimal... 33 1.1.6.3. Üçüncü... 35 1.2. ICrizin Etkileri... 36 1.2.1. Piyasada Güven Sorunu... 36 1.2.2. 37 1.2.3. 37

1.2.4. Türkiye Ekonomisine Etkileri... 38 1.3. Çözüm Önerileri... 40 1.3.1. Dünyanın Yapması Gerekenler... 40 1.3.2. Türkiye'nin Yapması Gerekenler... 41 1.3.3. Şirketlerin Yapması Gerekenler... 43 2. Küresel Krizin İstihdama Etkisi... 44 2.1. İşsizlik ve Teorik Çerçevesi... 44 2.1.1. Genel Olarak İşsizlik Kavramı... 44 2.1.2. İşsizlik Türleri... 45 2.1.3. Açık İşsizlik Tüleri... 45 2.1.3.1. Mevsimlik İşsizlik... 45 2.1.3.2. Teknolojik İşsizlik... 46 2.1.3.3. Yapısal İşsizlik... 46 2.1.3.4. Konjonktürel İşsizlik... 46 2.1.3. 5. Friksiyonel İşsizlik... 46 2.2. 2000 Yılından Günümüze Ülkemizde İşgücü, İstihdam ve İşsizlik Ral(amları... 4 7 2.2.1. Genel İşsizlik Oranları... 47 2.2.2. işsiz Sayısı... 52 2.2.3. Kır- Kent İşsizliği... 54 2.2.4. Genç İşsizlik... 56 2.2.5. Tarımdışı Sektör İşsizliği... 57 2.2.6. İstihdamın Yapısı... 59 2.2.6.1. Hizmetler Sektöründe İstihdam... 64 2.2.6.2. Sanayi Sektöründe İstihdam... 66 2.2.6.3. İnşaat Sektöründe İstihdam... 70 2.2.6.4. Tarım Sektöründe İstihdam... 72 2.2.6.5. Tarımdışı Sektörde İstihdamın Seyri... 76 2.2.7. İşgücü Miktarı... 79 2.2.8. Umutlu ve Umutsuz işsizler... 82 2.2.9. Gerçek İşsizlik Oranı... 86

2.3. Dünyada ve Gelecekte İşsizlik.... 2.3.1. Dünyada İşsizlik Rakamları... 9 ı 2.3.2. Ülkemizde Önümüzdeki Aylarda işsizliğin Seyri... 93 işsizliğin Artışının Nedenleri... 94 2.5. Çözümler... 95 2.5.1. İstihdamı Arttırıcı Doğrudan 96 2.5.2. işsizliğin Artışını Engelleyici Çözümler.... 98 Genel Değelendirme ve Sonuç... 99 Kaynakça... ı 02

TABlOlAR listesi Tablo 2.1: Yıllık Bazda İşsizlik Oranlan (2003-2008)... 48 Tablo 2.2: Türkiye'de işsiz Sayılan (2008 mayıs-20ıo haziran)... 53 Tablo 2.3: Kentsel ve Kırsal İşsizlik (2008 aralık- 20ıo haziran)... 55 Tablo 2.4: Genç İşsizlik ( 2008 aralık- 20ı0 haziran)... 56 Tablo 2.5: Tarım Dışı Sektör İşsizliği... 58 Tablo 2.6: Sektörlere Göre İstilidamın Yapısı (Haziran- Temmuz 20ı0)... 60 Tablo 2.7: İstİlıdamın Sektörlere Göre Yapısı (2009)... 62 Tablo 2.8: İstihdamın Sektörlere Göre Yapısı (20ıO)... 63 Tablo 2.9: Sanayi Sektöründe İstilidamın Seyri (2009-20ıo Aylık- Bin)... 68 Tablo 2.10: Tarım Sektöründe İstilidamın Seyri (2009-20ıo Aylık- Bin)... 74 Tablo 2.11: Sanayi, İnşaat ve Hizmetler Sektöründe İstihdamın Seyri (2009-20ıo Aylık- Bin)... 77 Tablo 2. ı2: İşgücü-İstihdam-İşsiz Miktan (Ocak 2009- Temmuz 20ı0)... 80 Tablo 2.ı3: İşgücü, İstihdam ve işsiz Miktan... 82 Tablo 2. ı 4: Umutsuz-Kronik İş sizler.... 84 Tablo 2. ı 5: Dünyada İşsizlik Oranlan... 92 Tablo 2.ı6: AB'nde İşsizlik Oranlan (Ocak-Ağustos 2010)... 93

Şekil 1.1: Petrol Fiyatları... 25 Şekil 1.2: ABD Toplam Gayrimenkul Değeri... 26 Şekil 1.3: Kuru Yük Endeksi ( 2002 Ocak- 2010 Ocak)... 27 Şekil 1.4: Baltık Kuru Yük Endeksi ( 2010 Mayıs-Ekim)... 28 Şekil 1.5:... 33 Şekil 1.6: U Biçimi... 34 Şekil 1.7: Biçimi... 34 Şekil 1.8: Merdiven Biçimi... 35 Şekil 1.9: WWW (İnternet) Biçimi... 36 Şekil 2.1: Yıllık Genel İşsizlik Oranları... 48 Şekil 2.2: Aylık Bazda İşsizlik Oranları (2007 Haziran)... 50 Şekil 2.3: Aylık Bazda İşsizlik Oranlarının Seyri (2007-2010... 51 Şekil 2.4: Türkiye' de İş siz Sayıları... 54 Şekil 2.5: Türkiye'de Genç İşsizlik (% )... 57 Şekil 2.6: Dışı Sektör İşsizliği (%)... 59 Şekil 2.7: İstihdamın Dağılımı (Temmuz 2010)... 60 Şekil 2.8: Hizmetler Sektöründe İstihdam... 65 Şekil 2.9: Sanayi Sektöründe İstihdam... 67 Şekil2.10: Sanayi Sektöründe İstihdamın Seyri... 69 Şekil2.11: İnşaat Sektöründe İstihdam... 71 Şekil2.12: Tarım Sektöründe İstihdam... 73 Şekil2.13: Tarım Sektöründe İstihdamın Seyri... 75 Şekil2. Sanayi İnşaat Hizmetler Sektöründe İstihdamın Seyri... 78 Şekil2.15: İşgücü Miktarı... 81 Şekil2.16: Umutsuz işsizler (Ocak 2009-Haziran 2010)... 85

Dünya, yirminci yüzyılda birçok ilkiere tanıklık etmiştir. Yüzyıl içinde yaşanan 1929 ve 2008 küresel krizleri de bu ilklerden dir. Bilindiği üzere, 1929'da mal arzının talebin çok üstünde olmasından ve 2008'de de para arzının gerekenin çok üstünde olmasından kaynaklanan daha önce tecrübe edilen ülkesel ya da bölgesel krizlerden farklı olarak tüm dünyada etkilerini göstermiştir. 2008 en önemli etkisi, tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de halihazırda mevcut olan işsizlik sorununu tetiklemesidir. Zaten Türkiye'nin en önemli ekonomik ve sosyal sorunu olan işsizlik, bilindiği üzere 2001 krizinden sonra artarak IO'lar düzeyinde yapısal bir nitelik kazanmıştır. Ancak yaşanan bu son krizle 2002-2009 yıllan arasında asla %12'yi geçmeyen işsizlik oranı, ilk olarak 2008 Kasım ayında %12.3 olmuştur. Dünya geliştiği ve değiştiği sürece yeni krizierin yaşanınası kaçınılmazdır. Tecrübe edilen yarattığı "know-how" doğru değerlendirildiği taktirde, gelecek krizlerde sürecin daha rahat atıatılabileceği inancındayım. bakış açısıyla araştırmada, en önemli etkilerinden olan işssizlik artış faktörü de incelenerek, işgücü ve işsizlik sorunu hakkında bir perspektif çizilmeye çalışılmıştır. Araştırmamızın, ilgililer için yararlı bir kaynak olacağını ümit eder, Prof. ArifYavuz'a teşekkür..,,.n.-ıjllu.. Dr. "--'""' "".ı;;;.'lli Genel Sekreter

bölümden oluşan bu çalışmanın birinci bölümünde genel olarak 2008 Global ikinci bölümde ise, ülkemizde istihdama ve işsizliğe etkisi ele alınmaktadır**. bölümde, 2008 Global Krizi ile 1929 Dünya Ekonomik karşılaştınlmakta, kazananlar, kaybedenler ve süresi tartışılmaktadır. dünya ve Türkiye ekonomisine etkileri anlatılmakta, ekonomide güven ortamının kaybolduğu, beklentilerin olumsuz olduğu, uluslararası ticaretin azaldığı, dünya gelirinin, ve "'-U""'"... J. düştüğü, işsizliğin arttığı açıklanmaktadır. ve Türkiye' de artan işsizlik...~~.....ll ile 2009 '"...,L._...,,""'...,...,..Jl işsizliğin aylık seyri ve...,.dli..i..._..., sektörlere göre, gençlere ve kente göre, tarım ve tarım dışına göre yapısı ele alınmaktadır. Etkileri. Ekonomik 2008 Global Ekonomik Çözümleri, İstihdam, İşsizlik, İstihdama

Ülkelerde bölgesel ekonomik krizler sık sık yaşanmakta olup, küresel ekonomik ortaya çıkması çok nadir olmaktadır. 2008 ekonomik lerizi nadir olan küresel boyutlu bir dünya lerizini oluşturmaktadır. Bazı akademisyenlerin görüşüne göre, 2008 küresel krizinin dünyada mevcut olan 3. veya 4. Dünya krizi olduğu düşünülmektedir. Bizim görüşümüze göre ise, 2008 krizi 1929 Küresel dünya krizinden sonra, 2. Dünya krizini oluşturmaktadır. 1929 ekonomik krizi bir sanayi olmakla beraber, 2008 küresel bir fınans krizidir. 1929 krizi sanayide başlamış olup, daha sonra fınans krizine neden olmuştur. 2008 ekonomik ise, tam ters olarak fınans lerizi olarak ortaya çıkmış, daha sonra ise sanayi sebep olmuştur. Ekonomik krizierin temel nedeni, arz ve talep dengesinin ani ve şiddetli olarak bozulmasıdır. 1929 dünya krizinde üretim ve mal arzı mal talebinden çok fazla olmuştur. 2008 ekonomik ise para kıtlığından değil para bolluğundan kaynaklanmış ve para arzı gereğinden misli ile fazla olmuştur. Ancak, bu para arzı gerçek para arzı olarak değil, sanal- kaydi para arzı olarak yaşanmıştır. 2008 ekonomik lerizinin nedeni, sanal - kaydi para bolluğu ile dünya varlık değerlerinin olması gereken değerinin çok üzerine çıkarılmasıdır. 2008 küresel alt yapısını hazırlayan nedenler ise, 1933 The Glass - Steagall yasasının 1999' da iptal edilmesi, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının tahvillere ve bütün kağıtlara yüksek not vermesi, AIG sigorta şirketinin bu kağıtlan sigortalaması, yeterli denetimin yapılmaması ve denetim eksikliği olarak sayılmaktadır. çalışmada, 1929 ve 2008 küresel ekonomik krizierin bir daha '-'...ıu,..._ yasaklanması, para basma yetkisi _..._,.,. _..._"' _.._ olan._.. n_...,_._...,.._._._

ile yapılmasının uygun olacağı kanısındayız. Yaşanan her ekonomik krizin ort~ ya çıkıp, zirve yapıp son bulduğu gibi, bu 2008 ekonomik krizi de 20 ll - 2012'lerde sona erecek ve ekonomik değerler eski günlerine 2006-2007 verilerine kavuşacaktır. 2008 küresel ekonomik krizin, en önemli etkilerinden biri de işsizliği arttırmasıdır. 15 Eylül2008'de Lehman Brothers'ın iflasını açıklamasıyla bütün dünyaya yayılan ekonomik kriz, kısa süre içinde reel ekonomiyi etkilemiş bütün dünya ülkelerindeki işsizliliği arttırmıştır. ABD' de kriz öncesi % 5 olan işsizlik % lo'lara 2008 yılında AB 27 ülkelerinde % 7,0 olan işsizlik oranı, 2009 yılında% 8,9'a; ülkemizde kriz öncesi% 10 olan işsizlik 2009'da% 14'e çıkmıştır. Bütün dünya ülkelerinde işsizlik %1 O ile %300 arasında artmış olup işsizliğin artmadığı bir ülke bulunmamaktadır. İspanya, Litvanya, Estonya, İrlanda ve Letonya gibi ülkelerde ise işsizlik olağan üstü artmış bulunmaktadır. 2007 yılında Estonya' da % 4, 7 olan işsizlik, iki yıl gibi kısa süre içerisinde 2009 yılında % 13,8'e çıkmıştır. Benzer şekilde aynı tarihler arasında işsizlik oranları, İrlanda'da % 4,6 dan % 11,9'a; İspanya'da % 8,3'den % 18'e; Letonya'da% 6,0'dan% 17,1'e; Litvanya'da% 4,3'den% 13,7'ye yükselmiştir. Bu eserde, ülkemizdeki işsizlik detaylı olarak incelenmiştir. Genel işsizlik oranları ve işsiz sayısı belirtilmekle beraber kır-kent işsizliği, genç işsizlik, tarımdışı sektör işsizliği, istihdamın yapısı, işgücü miktarı, umutlu ve umutsuz işsizler ve gerçek işsizlik oranlan ayrıntılı olarak değerlendirilmiştir. Ülkemizde 2000-2009 yılları arasında %9 ile %ll arasında seyreden ve ortalama %1 O civarında olan işsizlik oranı, küresellerizin etkisi ile 2009 yılında %14'e çıkmıştır. Hükümet uyguladığı ekonomik politikalar ve çıkardığı yasalar ile işsizliğe müdahale etmiş ve 201 O yılı ilk altı ay işsizlik oranını % 12,68 'e düşürmüş tür. Ülkemizde, 201 O yılında ortalama işsizlik oranının daha da aşağıya düşeceği % 12 - % 12,5 arasında olacağı kanaatindeyiz. Bu düşüş trendinin

edeceği,

İŞGÜCÜ, İSTİliDAM VE KRİZ OLGUSU 19 üresel Kriz, Etkileri ve Çözüm Önerileri isimli bu bölüm 3 kısımdan oluşmaktadır. Birinci kısımda küresel nasıl ortaya çıktığı ve bugüne hangi şartlar altında geldiği incelenmektedir..._..._._...,_... küresel etkileri tartışılmakta ve üçüncü kısımda küresel önerilerine yer verilmektedir. 1.1..1.1. Küresel nasıl ortaya çıktığının anlaşılması için önce bölgesel bir yoksa dünya olduğunun tartışılması gerekmektedir. 2008 sonları ve 2009 aylarında meydana gelen gelişmeler ışığında, yaşadığımız bir dünya olduğunu söylememiz Bu daha önce 2001 ve 1994 yılında Türkiye'de, 1996 Asya'da ve 2000'li yıllarda Latin Amerika' da yaşanan krizlerden farklı göstermektedir. Çünkü, saydığımız karakteristiğine sahip iken, bugün içinde bulunduğumuz ise küresel açıkçası bir dünya...,... 1.1 1929 Ekonomik Krizi, dünya çapında olmakla beraber, 2008 ekonomik krizinin de maalesef, ikinci dünya olduğu görülmektedir. 300-400 yıl önce, 1600-l?OO'lü yıllarda, toplumlar tarım olduğu için dünya ölçeğinde bir krizin çıkması mümkün değildi. Çünkü, bugün bildiğimiz anlamda sanayi üretim ve ulaşım araçlan bulunmamaktaydı. Toplum, sadece tarıma bağlı olarak geçimini sağlamaktaydı. Ancak, 1700'lü yılların sonu, 1800'lü yılların başından itibaren Sanayi başlayınca, yani makinesinin James icat edilmesiyle toplum yapısında '-'... J... değişimler gelmiş, tarım toplumundan sanayi "'-'VA'-".. JL......

20 İSTANBUL TİCARET ODASI Sanayi döneminin iktisadi anlayışı klasik iktisattır. Klasik iktisatçılar, liberal ekonomiyi, yani "bırakınız yapsınlar, bırakınız geçsinler" görüşünü savunuyor, bu felsefeyi ünlü "görünmez el" ilkesine dayandınyorlardı. Yani, ekonominin kendi kendini düzenleme mekanizması olduğuna, dolayısıyla ekonomiye müdahale edilirse, ekonominin kendisini düzenleme mekanizmasının bozulacağına inamyorlardı. Sanayi çağında, kitle üretimine geçilmiş ve sanayi devriminin en tipik özelliği olan fabrikalar üretebildiği kadar mal üretmiştir. Çünkü, klasik iktisatçılar, "her arzın kendi talebini yaratacağını" da düşünüyorlardı. gelişmelerin ve görüşlerin kaynağı İngiltere olup, bu gelişmeler Avrupa ve Amerika'ya da sıçramıştır. Ancak, gelişmeler klasik iktisatçıların öne sürdüğü gibi olmamıştır. Fabrikaların aşırı üretim yapması sonucunda stoklar birikmiş bu nedenle de fabrikalar iflas etmiştir. İşte, 1929 krizinin temel nedeni budur. Kısacası, 1929 krizi finans kaynaklı değil, sanayi temelli, aşırı üretim ve bunun karşısında yetersiz talepten kaynaklanan bir kriz özelliğini taşımaktadır. Bu dönemde, sanayi sektörünün krize girmesinin sonucu olarak finansal sektörde de kriz yaşanmıştır. Çünkü, iflas eden fabrikaların hisse senetleri borsada değer yitirmiştir. Bunun nedeni, sanayi kesimiyle, finansal kesimin birbirine paralel işlemesidir. Sanayi kesiminde yapılan üretim sonucu elde edilen kazançlar finansal sistemde anapara ve faiz ödemelerinin kaynağını oluşturmaktadır. 1929 krizinin açıklaması, iktisadın genel arz ve talep kanunlan çerçevesinde arz ve talep dengesinin bozulmuş olmasına bağlanmaktadır. Çünkü, arz ve talebin birbirine denk olması gerekmektedir. Dengenin ani ve şiddetli bir şekilde bozulmuş olması, beraberinde krizi getirmiştir. Bugünidi de anlaşılabilmesi için, nasıl bir toplum yapısında olduğumuzun anlaşılması lazımdır. Şu anda birçok ülke sanayi toplumu olarak tanımlanabiliyor olsa da, Amerika ve Avrupa toplumlannın artık sanayi toplumlan olmadıldannı, bilgi toplumlan olduklannı kabul etmek gerekmektedir. Bugünidi

İŞGÜCÜ, İSTiHDAM VE KRİZ OLGUSU bir yaşanan finansal Dolayısıyla, gibi aynı bilgiyi...,._...,""... u......,... n_...,... değil, bağlarken, diğer bo ll uğundan yaygındır. 1929 sona ermesi 4-5 krizin, daha büyük ve yaygın 1.1 olacağı düşünülmektedir. bolluğu, fiziksel

22 İSTANBUL TİCARET ODASI 1.1. Bir Aşağıdaki örnek hikaye ile bu konunun daha iyi anlaşılması sağlanabilir. On kişinin yaşadığı bir gezegen olduğu düşünülsün ve bu kişilerin her birinin bir mal ya da hizmet ürettiği varsayılsın. Bu kişilerden bir tanesi tanmla uğraşmakta, tarım ürünleri (sebze ve meyve) üretip satmaktadır. İkinci kişi, hayvancılılda uğraşmakta, süt, et ve peynir üretmektedir. Diğer bir kişi, tekstil ürünleri üretip satmaktadır. Dördüncüsü, otomotiv sanayicisi olup insanların ulaşımını sağlayacak taşıt üretip satmaktadır. Beşincisinin doğal su kaynaklan bulunmakta, doğal kaynak suyu çıkartıp satmakta, insanların su ihtiyacını karşılamaktadır. Altıncı kişi ise konut inşaatı ve ticareti ile meşgul olmakta, insanların barınma ihtiyacını gidermektedir. Kısacası, onun cu kişi hariç, herkes mal ve hizmet üretip satmaktadır. Sadece onuncu kişi mal ve hizmet üretmemektedir. Onun bir makinesi bulunmakta, makinesinin tuşuna basarak bu malların takası için gerekli olan kağıdı basmaktadır. Bastığı kağıdı, taşıt üretene verip, ondan taşıtlan almaktadır. Kağıdı, sebze ve meyve üretene verip, ondan sebze ve meyveleri almaktadır. Kağıdı, tekstil ürünleri üretene verip, ondan elbiseleri almaktadır. Kağıtlan konut üretene verip, ondan konutlan almaktadır. Böylece mal ve hizmet üreten dokuz kişide bu kağıtlara sahip olmaktadır. Mal ve hizmet üreten dokuz kişinin her biri, kendi ürettiği mallada hayatlarını devam ettinneleri mümkün değildir. almalan gerekmektedir. Bu dokuz kişi, ellerindeki bu kağıtların karşılığında, birbirlerine kendi ürettikleri mallan vermekte ve takas etmektedirler. Bu çalışmada ki, bu hikayeye "Ekmel Teorisi" denilmektedir. Bugün içinde bulunduğumuz durum, bu örnek hikayedeki olaya çok benzemektedir. 1944'de kabul edilmiş olan Bretton-Woods sistemi ile para basmanın kurallan bulunmaktaydı. Ancak, 1971 'de Bretton-Woods sisteminin kaldırılmasıyla Diğer kişilerin ürettiği mallan uluslararası para ve ticaret sisteminde sorunlar yaşanınaya başlanmıştır.

İŞGÜCÜ, İSTİHDAM VE KRİZ OLGUSU 23 1.1 edilmiş 2003), kasabası ticaret, rezervine bağlı olarak hasılabilen dünya ekonomisinde U.VJ""""''"u......, '-''"'-... J......,... Bretton Sistemi'ne göre, (Seyidoğlu, Ülkeler arasındaki karşılığında ı uluslararası ~... ~... ~...,... sağlayan karşılığında 1

24 İSTANBUL TİCARET ODASI 1.1 Başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerde bütün varlık değerlerle oynanmış, 5-6 yıl gibi kısa bir süre içerisinde varlıkların değerlerinde 2-6 kat arasında artışlar gözlenmiştir. Hisse senetleri şirketlerin değerini temsil ettiğinden, bir şirketin hisse senedinin değerinin artması için, o şirketin değerinin de reel olarak artmış olması gerekmektedir. Ancak, bazen hisse senetlerinin değerinin artışı, reel bir artışı yansıtmamaktadır. Tamamen spekülatif bir artış olabilmektedir. Örneğin, herhangi bir şirket, A şirketi, gerçekte % 1 O veya % 20 büyümüş olmasına rağmen, bu A şirketinin değerini temsil eden hisse senetleri 5 kat büyümüş olabilir. Hisse senedi spekülasyonuna benzer spekülatif işlemler petrol, demir ve bakır gibi madenlerle de yapılmıştır. Aşağıda grafiklerde ve tablolarda görüldüğü gibi; Örneğin, petrolün varil değeri 5-6 yıl içerisinde, 2003-2008 yıllan arasında 25 USD'den 150 USD'ye (İncekara, 2009), aynı süre zarfında demirin tonu 300 USD'den 1.500 USD'ye (Tuduk, 2008), aynı zaman içinde bakırın tonu 25 USD'den 150 USD'ye yükseltilmiştir. Aynı şekilde, Amerika'da gayrimenkul değerleri de, toplamda 8 trilyon USD'den 20 trilyon USD'ye (Tarhan, 2008) yükseltilmiştir. Oysa, bu fiyatlar, dünya ülkeleri ortalama enflasyon düzeyinde artmış olsaydı, en fazla % 30 artabilirdi. Gelişmiş ülkelere bakılacak olursa, Avrupa ülkelerinde% 2 ile% 5, Amerika'da% 3 ile% 4, diğer gelişmiş ülkelerde de% 5 olarak seyreden enflasyon dild(ate alındığında, 5-6 yıllık bir zaman zarfında artışın % 30 olması gerekirdi. Bu veriler ışığında, petrol, bakır, demir ya da gayrimenkul fiyatlanndaki artışın normal bir artış olmadığını kabul etmek gerekmektedir. Ancak bu anormal artışların o günlerde bir sorun teşkil etmediği çok dikkat çekicidir.

İŞGÜCÜ, İSTİliDAM VE KRİZ OLGUSU 25 Uluslararası piyasalarda gelen yükselme gerilerneye bırakmaktadır. Yukarıda şekilde görüldüğü gibi, 25... n,..,....... 150 dolara çıkan fiyatlan kadar gerilemiş 201 O yılı başında 70-80 dolar Benzer biçimde gayrimenkul 8 dolardan 20 trilyon dolara çıkmıştır.

26 İSTANBUL TİCARET ODASI Şekil Toplam 15 10 5 o 8 $ $ JLı..uv.nıı~.n : Vefa Tarhan (2008), "Global Kriz ve Türkiye", TİSK Sosyal Politika Aynı şekilde, uluslararası kuru yük ticaret hacmini gösteren Baltık kuru yük endeksinin değeri de, 2002 yılından sonra çok süratli bir biçimde artmış olup, daha sonra krizin çıkmasıyla beraber düşmeye başlamıştır. Şekil 1.3 de görüldüğü gibi, 1 Ocak 2002 yılında 916 olan ve bu seviyelerde seyreden Baltık kuru yük endeksi, bu tarihten itibaren süratli bir biçimde artmaya başlamış ve 2008 Haziran ayında 12.100 düzeyine çıkıp zirve yapmıştır. Altı - yedi yıl gibi kısa sürede yaklaşık 13 kat yani % 1.300 gibi böyle bir artışın olması normal olmayıp, reel olarak açıklanması mümkün değildir. Bu artış da spekülatif bir artışı göstermektedir. 2008 yılında küresel ekonomik krizin çıkmasıyla beraber, Baltık kuru yük endeksi 12.100 seviyesinden süratli bir şekilde düşmeye başlamış ve altı ay gibi kısa bir sürede, 1 Ocak 2009 tarihinde tekrar 916 olan eski seviyesine gerilemiştir. Daha sonralan ise çıkmaya başlamış ve 2. 600 seviyelerine

İŞGÜCÜ, İSTiHDAM VE KRİZ OLGUSU 27 Bu 2.600 12.100 olan zirve seviyesinin yaklaşık investmenttools.com

28 İSTANBUL TİCARET ODASI Şekil Baltık Endeksi ( ) Chart created with Neo Ticker EOO 1998-2007 TickQuest Ine. Kaynak: http://www. investınenttools.com 1.1.4.5. Tü rev Enstrümanları Nedeniyle Reel Değer ile Piyasa Değeri Arasmda Uçurum Olu~ması Sözü edilen bu anormal artış, gerçek para ile değil, kaydi para ile yani sanal para ile sağlanmıştır. Dolayısıyla, bu artışlar türev enstrümanlanyla sağlanmış spekülatif bir artıştan kaynaklanmaktadır. Bilindiği gibi türev enstrümanları, para hacmini aritmetik olarak değil, geometrik olarak arttıran finansal bir enstrümandır.

= 2 X 2 X 2 = 8 ya 2 = 2 x 2 x 2 x 2 x 2 = 32 olması gibi İŞGÜCÜ, İSTiHDAM VE KRİZ OLGUSU 29

30 İSTANBUL TİCARET ODASI 1.1.4.6. 1933 Yılmda The Glass-Steagall Yasası'nın Çıkanlmasi ABD'de 1933 yılında çıkarılan The Glass-Steagall Yasası ile, bankaların borsada işlem yapınası ve türev enstrümanı uygulamalannda bulunması yasaklanmıştır. Ancak, ilginçtir ki, bu yasa 1999 yılında yürürlükten kaldırılmış olup, bankaların borsada işlem yapması ve türev enstrümanı ihraç etmelerine müsaade edilmiştir (Yıldıray, 2009). Bugünkü krizin başlangıcı Lehmann Brothers' ın 15 Eylül 2008 'de iflasını açıklamasına dayandınlabilir. Le lımann Brothers' ın iflasını açıklaması, aşırı şişmiş, reel varlığa dayanınayan piyasada işlerin iyi gitmediğinin bir işareti olarak kabul edilmiştir. Lehmann Brothers'ın ardından, bir çok yatırım şirketi, sigorta şirketi, GM gibi bir sanayi devi de dahil olmak üzere üretici firmalar da zor durumda kalmışlardır. Örneğin, GM'in değeri kısa bir sürede 20 milyar USD seviyesinden sadece 1,8 milyar USD seviyesine inmiştir (Anadolu Ajansı, 11.11.2008). Bu nedenle 2008 ekonomik krizi, sadece bir mortgage ya da tahvil krizi değil, genel anlamıyla bütün dünyayı etkileyen bir finans krizidir. Bu küresel ekonomik krizin altyapısını hazırlayan ve tetikleyen birinci unsur 1999 yılında The Glass-Steagall Yasasının kaldırılınasıdır. Örneğin, Kuveyt Dışişleri Bakanı'nın yakın bir geçmişte körfez ülkelerinin (Kuveyt, Dubai, Katar, vb.) 2, 5 trilyon USD kaybettiklerini açıklaması krizin boyutu ve yaygınlığı hakkında bir fikir verebilmektedir.

İŞGÜCÜ, İSTİHDAM VE KRİZ OLGUSU 31 1.1 Yanıtlanması gereken diğer bir soru da bu kendiliğinden mi, yoksa şekilde ortaya çıktığıdır. İkinci bir soru ise, bu krizde ka:;;:anlanlarım ya da kaybedenierin kimler olduğu sorusudur. Burada üç ihtimal olduğu söylenebilir: Birincisi, eğer kriz kontrolsüz bir biçimde kendiliğinden ortaya çıkmışsa, küresel sermaye tümüyle (yani başta belirttiğimiz büyük sermaye grubunun her ikisi de) bu krizden olumsuz olarak etleilenmiş ve kaybetmiş olacaklardır... u:~.. u..."'...'"- eğer kontrollü bir şekilde çıkartılmışsa, iki gruptan bir tanesi kazanmış, diğeri ise kaybetmiş Üçüncüsü ise, eğer yine kontrollü bir şekilde çıkartılmışsa, iki grup da kazanmış olabilir. Bu kazananlar da 2 grup, kaybedenler de 2 grup altında toplanabilir. kazanan grup, para basma sahip olanlardır. Çünkü finansal piyasasının çökmesi ile birlikte reel sektörün, sanayi ve sektörü diğer reel varlıkların değerleri düşmeye başlamıştır. Örneğin, 150 USD seviyesine ulaşan petrol, kısa bir sürede 40 USD seviyesine inmiş olup, 201 O yılı başlannda 75 USD civarındadır. Benzer şekilde 500.000 değeri olan değeri 250.000 TL'ye gerilemiştir. nedenle, para basma imtiyazına sahip olanlar bu avantajlan nedeniyle bütün dünyanın varlık değerlerini, ucuz fiyatlarla elde edebilirler. İkinci kazanan grup ise likidite sahibi olanlardır (piyasa tabiriyle kasa masası olan ve nakitte kalmış olan kişilerdir). Bütün varlık değerlerin düştüğü için, daha önce 20 milyar USD değeri olan GM'i bugün 1 milyar USD'ye alabilmek hale gelebilmiştir. şirketi ve holdingi olanlardır. YJLLJL'L'V'-"-'"""--'--'--'--'--'--'-' -"-""'-'-"--""-'--""-'-"'--'LU.U.JLL ya büyüklüğü ile doğru

32 İSTANBUL TİCARET ODASI orantılıdır. Diğer bir deyişle, büyük şirket sahipleri, daha küçük şirket sahiplerine göre daha fazla kaybetmişlerdir. Örneğin, For bes Dergisi tarafından yapılan dünyanın en zenginleri sıralamasında Değerli Bir Türk işadamı olan Hüsnü Özyeğin'in ön plana çıkması kayda değer bir gelişmedir. Çünkü, krizden az önce sahibi olduğu Finansbank'ı 2,7 milyar USD'ye satmış olup, nakit durumdayken krize yakalanmış tır. Kaybedenler grubunun ikincisi de, elinde tahvil bulunduranlardır. Çeşitli ülkelerin ya da şirketlerinin veya yatırım bankalannın tahvillerini ellerinde bulundurulanlar, bu tahvillerin ödenip ödenmeyeceğinin belirsizliği nedeniyle şu anda kaybetmiş olarak görünmektedirler. Ayrıca, bir çok tahvilin değeri de krizle beraber süratli bir biçimde azalmaya başlamıştır. 1.1 Krizin ne kadar süreceği, ne zaman dibe vuracağı ve ne zaman biteceği önemli sorulardan bazılarını oluşturmaktadır. Bu küresel kriz de, diğer önceki laizler gibi dibe vuracak ve bir gün sona erecektir. Kriz dibe vurduktan sonra ve sona ermeden önce 3 değişik şekilde gelişim seyri izleyebilir. Birinci şekil "V", ikinci şekil "U" veya "W" veya Merdiven şekli ve üçüncü şekil ise, "WWW" (internet) sembolüyle ifade edilebilir. Dolayısıyla 3 ihtimal söz konusudur. 1.1 Birinci ihtimal, aşağıda grafikte görüldüğü gibi, eğer küresel sermayenin iki aktörü de kazandıysa ve nakitte iseler, 2008 yılında başlayan küresel kriz 2009' da dibe vurur, 1-2 yıl sürer ve V şekli ile süratli bir şekilde geri döner. Genel olarak dünya ekonomisindeki 2007 yılındaki ekonomik değerleri, 20 ll yılında yakalayabiliriz.

İŞGÜCÜ, İS TİRDAM VE KRİZ OLGUSU 3 3 1 0,1 o 2007 2008 3.1 Aşağıda eğer küresel sermayenin.._,._...,...,...,.._.._..._, diğeri kaybettiyse, krizin 3-4 yıl yani 2011-2012'lere sürmesi beklenmektedir. U ve şekliyle şekli arasında fark bulunmaktadır. Merdiven şeklinde Küresel 2009 da dibe vurur, şekli gibi süratli olmasa da yavaş yavaş ekonomi topadanınaya başlayıp, 2007 ekonomik değerlere 20 ll ulaşılır. U veya şeklinde ise, Küresel 2009 da dibe vurduktan sonra ya yatay seyir ya 201 O - 2011 de dip yapar. göre, ekonomi daha geç toparlar. 2012 yılında 2007 Aşağıda grafiklerde görüldüğü gibi U veya şekli veya

34 İSTANBUL TİCARET ODASI Şekil u u 1 0.9 0.8 0.7 0.6 0.5 0.4 0.3 0.2 0.1 o 2006 2007 2008 2009 2010 2011 2012 ShapeW 1 0,8 0,6 0,4 0,2 o 2007 2008 2009 2010 2011 2012

İŞGÜCÜ, İS TİRDAM VE KRİZ OLGUSU 3 5 1 2 1.1 Üçüncü ise, eğer küresel sermayenin kaybettiyse ve kağıtta iseler, küreseliaiz 6-8 yıl sürer, 2009 - arasında yapar, internet şekli seyreder ve böylesi ortamın savaşlara..."...,... ihtimali 2007 dünya ekonomik değerlerine, '"'...,."',.."' ulaşabiliriz.

3 6 İSTANBUL TİCARET O D ASI Şekil ( Krizin birinci etkisi, öncelikle güven sorununun ortaya çıkmasıdır. Bu kriz ile birlikte bütün dünyada bir güven sorunu başlamıştır. Şu anda kimse kimseye güvenmemektedir. Örneğin, bankalar şirketlere güvenmedikleri için kredi vennemekte, benzer şekilde şahıslar ve şirketler de senet ve çekiere güvenınediği için birbirlerine mal vennemektedirler. Benzer şekilde, insanların da birbirlerine güveni kalmamış, dünya ekonomisinde güven kaybolmuş bulunmaktadır. Ekonomide ve piyasada güven bunalımı olması, ticareti ve ekonomiyi olumsuz etkilemektedir.

İŞGÜCÜ, İSTiHDAM VE KRİZ OLGUSU 3 7 etmekte ve böylece nedenle de etkisiyle bugün VW.J.U.JLL'U-U.f;.,U.UU.UL<U söylemek yanlış

3 8 İSTANBUL TİCARET ODASI Krizin bir diğer etkisi de, bugün dünyadaki milli gelir toplamı olan 60 trilyon USD'nın yaklaşık üçte iki seviyesine, yani 40 trilyon USD'ye gerilemesi dir. Bu kriz, ABD ve Avrupa kökenli finansal bir dünya krizi olduğu için, ülkemizdeki ekonomik ortaya çıkmasından hükümetin sorumlu tutulmaması gerekmektedir. Ülkemizde, hükümetin sorumluluğu bundan sonra başlamaktadır. Yani hükümetler krizi iyi yönetme sorumluluğundadır. Dolayısıyla, krizin ortaya çıkmasından hükümet sorumlu tutulamayacak olup, laizin olumsuz sonuçlarından sorumlu tutulabilecektir. Çünkü, olumsuz sonuçlann ortaya çıkması hükümetin krizi iyi yönetemediği anlamına gelecektir. Ancak, ülkemiz ekonomisinin bu küresel krizden etkilenme seviyesine baktığımızda, gelişmiş batı ülkelerine göre daha iyi durumda olduğumuzu görmekteyiz. Türkiye, bu krizden Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya, İtalya, İspanya ve Yunanistan gibi gelişmiş ülkelere göre daha az etkilenmiştir. Ayrıca, ülkemiz ekonomisinin yine bu ülkelere göre daha çabuk topadandığı görülmektedir. Bu kriz, dünya genelinde bir fınans krizidir. Dünyada fınans sektörü çökünce, önce bankalar ve sonra da sanayi sektörü iflas etmeye başlamıştır. Oysa, bu durum Türkiye' de bu şekilde yaşanmamıştır. Türkiye' de daha ilginç bir durum söz konusudur. Çünkü, Türkiye'de hiçbir banka iflas etmediği gibi, bankaların hepsi gerek 2008 yılı için gerekse 2009 yılının ilk 6 aylık dönemi için kar açıklamıştır. Dolayısıyla, Türkiye'de bir fınans krizi olduğundan söz etmek doğru olmayacaktır. Ancak durum böyleyken, Türkiye' de sanayi ve reel sektör laizi yaşanmıştır. Yani, dünyadaki krizin aksine, Türkiye' de fınans sektöründe kriz olmamasına rağmen, sanayi sektörü ve reel sektördelaiz yaşanmaktadır. Bunun