YUNAN BAŞKOMUTANI TRĐKOPĐS Đ ESĐR EDEN AFYONKARAHĐSAR LI AHMET ÇAVUŞ



Benzer belgeler
SAMSUN BAHRİYE MEKTEBİ

9 EYLÜL 1922 BAKİ SARISAKAL

Ahmet Çavuş. Kurtuluş Savaşımızda. Afyonkarahisar lı. Yunan Başkomutanı TRİKOPİS KATKIDA BULUNANLAR. İbrahim KAZAL Bedri YANBOL Ahmet ÜNLÜ

Amiral Turgut Reis 449 nci ölüm yıl dönümünde anıldı

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

MİLLÎ SAVUNMA ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜK MÜZESİ

Skyros adasında Robert Brooke nin mezar taşındaki yazı

KURTULUŞ SAVAŞI KARTPOSTALLARI MEHMED İN HİKAYESİ *

KURUCULARIMIZDAN SAYIN CEMİL PARMAN ANISINA

ATATÜRK ün Balmumu Heykelleri

Gazi Mustafa Kemal Atatürk ü Ölümünün 78. Yılında Saygı ve Minnetle Anıyoruz

MİLLİ MÜCADELE TRENİ

Gazi Ahmet Muhtar Paşa

İÇİNDEKİLER... SAYFA NUMARASI 1. Genelkurmay Başkanlığının Afyon ve Kocaeli mıntıkalarındaki duruma dair 3 Ekim 1921 tarihli Harp BELGELER

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

ANADOLU TOPRAKLARINDA MEHMETÇİĞİN İMZASI: SİPER HATLARI

SAYFA BELGELER NUMARASI

S U N U Ş. Afyonkarahisar ın kültürel hayatında çok önemli bir SUNUŞ TAŞPINAR

1881 Gümrük kolcusu Ali Rıza Bey ile Zübeyde Hanım'ın oğlu olarak Selânik'te Kocakasım Mahallesi, Islâhhâne Caddesi'ndeki üç katlı pembe evde doğdu.

SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 5

Gülmekten Öldüren Fıkralar - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

Mustafa Kemal ile mükemmel

Atatürk ve Ağustos Ayı

KOKULU, KIRIK BİR GERÇEĞİN KIYISINDA. ölüler genelde alışık değiliz korkulmamaya, unutulmamaya... (Özgün s.67)

Resim-2 Genelkurmay başkanlığı, Eskişehir - Afyon hattına yerleşen düşmanın savunma ve berkitme faaliyetleri ile bulunduğu bölgede daha fazla

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI

UNUTULAN SAVAŞLAR / KUTÜ L-AMMARE ZAFERİ

Şerif Kocadon için mevlit

Edirne Tarihi - Edirne nin Yaşadığı İşgaller. Ahmet Usal - Edirne Vergi Dairesi Başkanlığı

TOBB İLKOKULU E-BÜLTEN. Mart TOBB ilkokulu SAYI 3. Telefon: 0 (464) Faks: 0 (464) E-posta: @meb.k12.

TÜRK NÖROŞİRÜRJİ DERNEĞİ NÖROŞİRÜRJİ UZMANLIĞINDA 40. YIL PLAKET ve TEŞEKKÜR BELGESİ ALAN ÜYEMİZ

KIBRIS GAZİLERİ MİNİK ÖĞRENCİLERLE BULUŞTU

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'ÜN ASKERLİK HAYATI

Kütahya Gazeteciler Cemiyeti Ziyareti:

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

Şerafettin TUĞ Kaymakamı

BÜYÜK TAARRUZ DA TÜRK HAVACILARI

Bir Kadın 3 Sanat Sergisi açıldı

Emine Aydın. Resimleyen: Sevgi İçigen. yayın no: 104 ÇOCUKLAR için islâm TARiHi

Meclisin tasviplerine arz olunur. 10/05/2010

DİDİM. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 78. yılında Didim de anıldı

TERCÜME-İ HALİMDEN BİR HÜLASA.

Ben daha dokuz yaşında iken,bir gün kötü arkadaşıma kandım.mahallelerinde bulunan bir bahçeye girdik.

KURTULUŞ SAVAŞINDA BİR VATANDAŞIMIZIN UÇAK BAĞIŞI

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

KURTULUŞ SAVAŞI CEPHELER

1895: Selanik Askeri Rüştiyesi ni bitirdi, Manastır Askeri İdadisi ne girdi.

Sunum ve Sistematik 1. BÖLÜM: MUSTAFA KEMAL İN HAYATI

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

ORTA HAZIRLIK TÜRKÇE ORTAK SINAVI Açıklamalar GRADE. (20 Aralık 2015, Pazar)

Diyarbakır ve Yüksekova da kayıplarının failleri soruldu

Evrensel Bakış Açısı. Fransız Taburunu Esir Alan

BEN ÖLMEDİM Kİ ANNE!!! (Kahraman Bir Mehmetçiğin Öyküsü) Teğmen Ahmet Hüsamettin

TERCİH ETTİĞİN OKOL GELECEĞİNDİR MEVLÜT ÇELİK 8.SINIF KAVRAM HARİTASI. Mevlüt Çelik. T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük

Atatürk ün Hayatı

Herkesin Kalbi Çanakkale de Attı

Osmaniye Belediyesi Osmaniye Kent Konseyi Eğitim, Kültür ve Sağlık Meclisi Sayfa 44

SÜLEYMAN ŞAH TÜRBESİ

ABLA KARDEŞ Gerçek bir hikayeden alınmıştır.

:48 FİLİZ ESEN-BİROL BAŞARAN

BATI CEPHESİ'NDE SAVAŞ

Sosyal bilgiler öğretmeninin verdiği bu bilgiye dayanarak Mustafa Kemal Paşa ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?

MUSTAFA KEMAL ĐN ASKERLĐK HAYATINDA ÇANAKKALE SAVAŞLARI NIN YERĐ ÖZET ABSTRACT

MERAKLI KİTAPLAR. Alfabe

Defne Öztürk: Atatürk ün herkes mutlu ve özgür olsun diye hediye ettiği bayramdır.

Bilgi güçtür. Sevdiğiniz kişiyi dinleyin ve kendinizi eğitin.

Mübariz İbrahimov tek başına 45 Ermeni asker ve subayı

Sarıkamış. Dersleri. Yılmadan Yorulmadan Dr. Cihangir Dumanlı

BAŞKANIMIZ SERHAT SOYDAN DÖNEM FAALİYETLERİMİZ HAKKINDA ÜYELERİMİZİ BİLGİLENDİRDİ

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

Sınıf [ B-PİSA ] 1. Dönem - 1. Uygulama

Benimle Evlenir misin?

ABD NİN KURULMASI VE FRANSIZ İHTİLALİ

Mustafa Kemal Atatürk ün Hayatı

KURTULUŞUN 95. YILI COŞKUYLA KUTLANDI

Turkiye' ye dönmeden önce üniversiteyi kazandığımı öğrenmistim. Hayatımın en mutlu haberini de orada almıştım.

1896 Askeri Rüştüye'de Mustafa adlı ğretmeninin kendisine Kemal adını verdiği Mustafa Kemal, Manastır Askeri İdadisi (Lisesi)'ne geçti.

Filmin Adı: Şaban Oğlu Şaban. Oyuncular: Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Adile Naşit, Şener Şen. Filmin Yönetmeni: Ertem Eğilmez. Senaryo: Sadık Şendil

Sevdiklerinizin adını yaşatın! TSİV Eğitim Bursları

KÜLTÜR VE SOSYAL İŞLER MÜDÜRLÜĞÜ FAALİYETLERİ MART 2015

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

"15 Temmuz Şehidimiz hemşehrimiz Mustafa Cambaz ın kendisi artık belki aramızda değil, ancak onun Fotoğrafları Batı Trakya da sergileniyor.

HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI EKİMAYIFAALİYET RAPORU

KÜLTÜR VE SOSYAL IŞLER MÜDÜRLÜĞÜ FAALİYETLERİ EYLÜL 2015

7. Yayınlar 7.1 Uluslar arası hakemli dergilerde yayınlanan makaleler (SCI & SSCI & Arts and Humanities)

Eşsiz Bodrum Tanıtım TIR ı Zonguldak ta

Şebinkarahisar lı bir baba ve Rumeli göçmeni bir annenin oğlu, İlk, orta ve lise öğrenimini Özel Tarhan Koleji'nde tamamladı,

Bu kitabın sahibi:...

BİR ACAYİP SOYGUN ADANA İŞİ. - Basın Toplantısı Haber Küpürleri Ocak 2015 Adana Hilton Otel

İÇİNDEKİLER SUNUŞ İÇİNDEKİLER... III GİRİŞ... 1 BİRİNCİ BÖLÜM BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI ÖNCESİ DÜNYADA SİYASİ DURUM 1. Üçlü İttifak Üçlü İtilaf...

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor

Av. Soner ALPER. sayılacak nitelikteki Sadık Paşa Gazinosu nda garsondur. Gazinonun tiyatro sahnesi, balkonu, locaları

ANOREKTAL MALFORMASYON DERNEĞİ

Tanrı İbrahim in Sevgisini Deniyor

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Hezekiel: Görümler Adamı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

Transkript:

YUNAN BAŞKOMUTANI TRĐKOPĐS Đ ESĐR EDEN AFYONKARAHĐSAR LI AHMET ÇAVUŞ Hasan ÖZPUNAR Değerli okurlarımız bu yazımızda Afyonkarahisar tarihinde unutulmuş bir kahramanı tanıtacağız. Ahmet Çavuş deyince pek çoğumuz için belki bir anlam ifade etmez,yunan Başkomutanı Trikopis i esir eden Ahmet Çavuş dediğimizde ise belki bir merak uyandırabiliriz. Onu tanımak için öncelikle dönemin gazetelerinde çıkan onunla yapılan ropörtajlara bakmakta fayda var. YUNAN BAŞKUMANDANI TRĐKOPĐS'Đ ESĐR EDEN ASKERĐMĐZ: AHMET ÇAVUŞ Elmalıdağ'da Yunan Başkumandanı General Trikopis'i ve maiyetini tek başına esir eden Ahmet Çavuş, son zamanlara kadar Afyonkarahisar hapishanesinde başgardiyan olarak çalışmakta idi. Yunan Başkumandanını nasıl esir ettiğinin hikâyesini şöyle anlatmıştır: - Keşif için üç kişi dağa tırmanmağa başladık. Yanımda saatli, tetikli, fitilli olmak üzere 11 bomba vardı. Arkamızdan da kırk kişi yollayacaklardı. Alaca karanlıkta tepenin bir boyun noktasına vardığımız zaman, 5-10 zabitin oturduklarını gördüm. Derhal bombalardan birisini yakalayıp davranmayın, teslim olun, diye haykırdım. Hepsi, ellerini kaldırdılar. Arkadaşlarım da yanına gelmişlerdi. Ben önümüzde duran bir zabitin atını yularından yakalıyarak çektim. Sordular: - Ne kadar kuvvetiniz var? dediler. - Üç ordu, dedim. Tamamen muhasara altındasınız. Ya teslim olacaksınız, ya sizi gurup ateşine vereceğiz. - Hangi kıtaya kumanda ediyorsun? dediler. - Alay kumandanıyım, dedim. Rütbemi sordular? - Başçavuş... dediğim zaman hepsi hayret içerisinde kalmışlardı. Hayretlerini gidermek için devam ettim: - Bizde onbaşıdan fırka kumandanı bile var, dedim. Onlara, torbalarımızdan peksimet çıkararak verdik. Onlar da bize, bol bol sigara ikram ettiler. Ceplerimizi doldurduk. Biz onları böylece esir aldıktan epey sonra Kaymakam Hüseyin Hüsnü Beyle tabur kumandanımız Fuat Bey geldiler. Hüseyin Hüsnü Bey, esir zabitlerin içerisinden birisini, eliyle işaret ederek bana sordu: - Bu zabitin kim olduğunu biliyor musun? - Ne bileyim, dedim. Elin düşmanı... Babamın oğlu değil ya!... Fuat Beyin gözleri faltaşı gibi açılmıştı: - Trikopis, Trikopis, diye haykırdı. Yunan Başkumandanı... Trikopis'i Uşak'a kadar getirdik. Orada bana bir istiklâl madalyası yazdılar.

Trikopis'in esvaplarını da bana hediye ettiler. Geçen seneye kadar bu esvapları giyerdim. Şimdi bunlar azıcık eskidi. Sokağa pek gelmiyor. Evde saklıyorum.1 Ahmet Çavuş un torunu Ahmet Ünlü kanalıyla Đzmir de yaşayan oğlu Osman Ünlü den edindiğimiz bilgilerde şu şekilde ; Gazi Ahmet Çavuşun oğlu Osman Ünlü anlatıyor; Babam Ahmet Çavuş un Doğum tarihi 1890 dır. Ana adı Ayşe, baba adı Halil dir. Ahmet Çavuş un dört erkek, iki kız olmak üzere altı çocuğu olmuş.. En büyüğümüz Cemalettin ÜNLÜ (Bir zamanlar yayımlanan ULUS Gazetesinin Yazı işleri Md. ve Kıbrıs Basın Ataşesi )ve ablamız Hatice ile en küçük kardeşimiz Müfide öldü. Üçüncü çocuğu ben Osman, dördüncü çocuğu Selçuk ve beşinci çocuğu Vedat, Đzmir de yaşıyoruz. Halil Dedem; Sinir köyündeki (şimdiki adı Tınaztepe) arazisi ve değirmeni olan zatmış. Öldükten sonra değirmenin bahçesine gömülmüş. Eskiden Hacı Beşirlerin Değirmeni olarak anılırdı Babamın ağabeyi Abdullah amcam, Yemen de şehit olmuş. Diğer ağabeyi Mehmet amcam, Osmanlı Ordusunda başladığı askerlik görevinde Rumeli ve Đstanbul da görev yapıyor. Kurtuluş Savaşına katılıyor, sonra tabur komutanı rütbesiyle (kıdemli binbaşı) ordudan ayrılıyor ve Ayvalık ta kurulan Mütevelli Heyeti Başkanlığı na getiriliyor. Bir diğer ağabeyi Osman amcam; gözünü çiçek hastalığından kaybetmiş; onun için o sıralar askerlikten muaf tutulmuş ve değirmeni çalıştırmış. 1925 yılında ekonomik sıkıntı nedeniyle değirmen satılmış. Ablaları Atike ve Şerife ise asker eşleri olarak Afyon da yaşamışlar. Babam Ahmet, altı yaşlarında yetim kalmış, sekiz yaşlarında, babaannemle, o sıralarda Rumeli nde Tabur Komutanı olan amcam Mehmet in Đstanbul daki evine gitmişler. Đstanbul da Mehmet amcamın ve bacanağının (amcamın bacanağı da tabur komutanı imiş.) küçük çocukları ile ilgilendiğinden, uzun süre çocukların ve ailenin başında durmuş ve okula gitme şansı bulamamış; ta ki amcamın ve bacanağının, Đstanbul a tayinleri çıkana kadar. Babamın ilgilendiği bu çocuklardan biri, Mehmet amcamın oğlu Celalettin (ÜNSELĐ ) daha sonra 1953 de Diyarbakır valisi oldu. Diğeri ise 1957 de Hava Kuvvetleri Komutanı olan Hamdullah Paşa dır. Ağabeyi Mehmet Rumeli nden Đstanbul a döndükten sonra, babam Jandarma okuluna yazdırılmış. Askerlikle beraber okulda terzilik eğitimi almış. Balkan bozgunundan sonra okul kapatılmış. Babam eşkıya takibinde görevlendirilmiş. Đlk görev yeri Bandırma ve civarı Aklımda kalan bir hatırası şöyle: Türk eşkiyayı sıkıştırmışlar. Eşkiya babama seslenmiş; Atma çavuş atma. Karşıda Rum eşkiya Yorgi var. Ben orduya kızanlarımla beraber katılayım. Hep beraber, memleketi kâfirlerden temizleyelim. diye seslenmiş ve katılımdan sonra, bölge Rum eşkiyadan arındırılmış. Daha sonra Çanakkale savunmasında bulunmuş. Ordular dağılınca, kafasında planladığı gibi hareket edip, önce Afyon a gelmiş, sonra Ankara da düzenli orduya katılmış.

Babamın 18 yıllık askerlik hayatının özeti (bu zamana jandarma okulu da dahil) kendi ağzıyla şöyledir: Rumeli bozgunundan sonra okul dağıldı. Ben Marmara bölgesi eşkıya takibine görevlendirildim. Daha sonra Edirne nin kurtarılmasında bulundum. Birinci cihan harbi sonucu ordular dağıtılınca, Afyon Sinirköy deki (şimdiki adı Tınaztepe) değirmenimize, geceleri yaya giderek vardım. Daha sonra Afyon a geçtim. Afyon Yunan işgalinde Asker geldi diye, Yunan merkez komutanlığına ihbar etmişler. Eve gelen Yunan askerleri beni alıp, merkez komutanlığına götürdüler. Orada iki gün işkence gördüm. Asker olmadığımı, köyde yaşayıp, orada değirmencilik yaptığımı söyledim. Köyden getirilen muhtar ve köylüler, söylediklerimin doğru olduğunu teyit ettikleri için, beni bıraktılar. Serbest kalınca yine yaya olarak, Ankara da toplanan birliğe katıldım. Đnönü harbinde; Çöğürler mevkiinde yaralandım. Dört ay kadar hastanede kaldım.đyileşerek kıtama katıldım. Sakarya muharebesinde Yunan ı kaçırınca, Afyon taarruzuna hazırlıklarımız başladı. 26 Ağustos 1922 de Kocatepe de başlayan Afyon taarruzunda, Yunan kaçmaya başlayınca; biz de durmalarına engel olmak için, devamlı kovaladık. Ta ki 29.30.31 Ağustos 1922 Dumlupınar Başkomutan Meydan Muharebesinde, tekrar karşı karşıya harbe tutuşana ve yenene kadar. 2 Eylül 1922 günü tabur komutanımız tarafından, keşif kolu komutanı olarak görevlendirildim. Usta erlerden bir manga ekip yaptım. Komutanıma hazır olduğumu bildirdim. Komutanım bana bak Ahmet Çavuş, bu keşif diğerleri gibi değil.biliyorsun düşmanı bozduk. Her tepenin ardından, kaçan düşman çıkabilir. Çıkan, düşman komutanı ve efradı, yani karargâhı olabilir. Sakın ha Çavuşum falan deme.alay komutanı olduğunu ve etrafınızı çevirdim. Teslim olmazsanız imha edeceğim diyeceksin diye talimat verdi. Keşfe çıktık. Bir süre sonra, yabancı sesler duydum. O istikamete yürüdük. Yaklaştıkça sesler yükseliyordu. Hemen tertibatı aldım. Altı erimi tepenin arkasına yerleştirdim. Üç eri yanıma alıp tepeyi aşarak, karşılarına dikildim. Teslim olun diye bağırdım. Yunan başkomutanı olduğunu sonradan öğrendiğim kişi, tercümanı vasıtasıyla, benim söylediklerimi öğrenince bana rütbemin ne olduğunu sordu. Alay komutanı olduğumu, teslim olmazlarsa imha edeceğimizi söyledim. Ben de bu arada kaç kişi olduklarına bakıyordum ki; Rumca kendi mahiyetine teslim oluyoruz diye bağırdı. Tercüman da bize Türkçe bildirdi. Bu arada yirmi kadar Yunan subayı atlarını ters yöne çevirip kaçtılar. Teslim olan grubu attan indirtip, silah ve kılıçlarını toplattım. Tarafımızdan Yunan komuta heyetine ne kötü söz söylendi ne de darp yapıldı.yaya olarak Uşak yoluna vadi arasından giderken; Dadaylı Halit Albay ın süvari birliği ile karşılaştık. Dadaylı Ben atla birlikte Gazi Paşa ya daha çabuk götürürüm deyince, ben de esir aldığım Yunan komuta gurubunu teslim ettim. Teslim ettiğim yer; Uşak merkeze on-on beş km mesafede, Afyon dan Uşak a gidiş yönünde, sağ tarafta içerde, suni göle giderken, yol üzerindeki köyün meydanıdır. (Şimdi bu köy meydanındaki anıtın üzerinde, Yunan başkomutanı ve ekibinin, süvari komutanı Dadaylı Halit Albay a teslim edildiği yer diye yazar. Dikkatinizi çekerim.esir değil, teslim alındığı yerdir. Çünkü daha sonra, esir alınan Yunan komuta gurubu, Dadaylı Halit Albay a mal edilmek istenmiştir.)

Esir alınan komuta gurubundan iki general daha bulunuyordu. Birisinin adı Tümgeneral Diyenis tir. (Bu Yunan paşasının saati, babama hediye edilmiştir.) 1941 yılında, ikinci cihan harbinde, Alman işgalinden kaçan Yunanlılardan bir kafile, Afyon da misafir edildiler. Bunların ziyaretine gittik. Đçlerinden birisi, Afyon işgalinde bulunmuş ve babamın esir aldığı komuta gurubunda imiş. Emekli Yunan Albayı, babamı tanıdı. Evimize yemeğe davet ettik. Güzel Türkçe konuşuyordu. Babama söylediği şu sözünü hiç unutmadım. Siz Yunanistan da böyle bir kahramanlık yapsaydınız, hükümet sizi ihya ederdi. Babam ise, Biz Türklerin hepsi benim gibidir. Biz karşılık beklemeden vatani görevimizi yaparız diye cevap verdi. Babam askerlik hatıralarını kendiliğinden anlatmaz ancak, sorulduğunda cevaplardı. Babam da Trikopis ten bugünlere kadar kalan eşya yoktur. Trikopis esir edildiğinde giysileri ve çizmesi babama verilmiş. O da bunları kullanmış ve eskimişler. (Bu bilgiyi zamanında kendisi ile görüşen gazetecilere de vermiş.). Ayrıca Diyenis in olduğu söylenen bir saat var. Babam saati düşürdüğü için hasarlı durumda Đstanbul da büyüyüp 30 lu yaşlarda Afyon a dönmüş, askerden terhis olduktan sonra 34 35 yaşlarında annem Emine ( Pancar ailesinden, Đkbal in kurucusu Salim Pancar ın kardeşi) ile evlenmiş. Jandarma okulunda aldığı eğitimden başka eğitimi yok. Elimizde diploması gibi bir belge bulunmamaktadır. Afyon da ki yakın arkadaşları konusunda bir şey hatırlamıyorum. Askerlik bittikten sonra, Kolordu komutanlığı; o zamanki adı kumpanya olan, Devlet Demiryollarına yerleştirelim demiş. Anneannem; kızım gurbete gider, diye; razı olmamış. Kolordu komutanı Derviş Paşa, babamı Atatürk e takdim etmiş. Atatürk, Ahmet Çavuş; dile benden ne dilersen demiş. Babam da Allah tan sizin sağlığınızı ve vatanın kurtulmasını isterim. Bu bize yeter. demiş. Atatürk; Derviş Paşa ya (Afyon kolordu komutanı olduğunda) Ahmet Çavuş a yardımcı ol diye emir vermiş. Sonradan babama Đstiklal Madalyası verilmiş ve yardımda bulunulmuş. Evimiz, Yunan işgali sırasında Yunan askerleri tarafından askeri gazino olarak kullanılmış, kaçarken tahrip etmişler. Ancak daha sonra tahrip edilen evimiz, kolordu tarafından tamir edilmiştir. Sonra hapishanede başgardiyan olarak, işe başlamış. Yaşı elli beşi bulunca, işine son verilmiş. Ne emeklilik var, ne ikramiye. Adeta boşlukta bırakılmış.1946 yılında vilayet, nokta bekçiliğinde görev verildi. Biz yetişinceye kadar bu görevde kaldı. Babam 18 Mayıs 1956 da vefat etti. Kendisi; Abdülhamit in indirilişi harekâtına katılan, Hareket ordusu komutanı Mahmut Şevket Paşa yı vuran kişiyi; Đstanbul da adını hatırlayamadığım bir hanın tuvaletinde yakalayan ekibin de içinde bulunmuştur. Afyon da ki evimiz Ulu Camii Caddesi No:20 adresinde idi. Şu anda artık bu adreste ev yok. Yakın zaman öncesinde belediye tarafından yıkılmış ne yazık ki Ben, oğlu Osman Ünlü, 1950 yılında Eskişehir Hava Kuvvetleri Astsubay okuluna gittim. Babamın bana anlattığı askerlik hatıraları 1940 1949 yılları olduğundan, eksiği

vardır, fazlası yoktur. Şimdilik başka hatırladığım bir olay yok. Selamlar. 2 Gazi Ahmet Çavuş un Oğlu Osman ÜNLÜ 09.03.2007 Ahmet Çavuş un esir aldığı Yunan Başkomutanı Trikopis de 1952 yılında Atina da kendisi ile röpörtaj yapan gazeteci Hıfzı Topuz a esir olmasını şöyle anlatır. Türk ordusunun bu beklenmedik kuvveti karşısında birliklerimiz perişan olmuştu. Yan birliklerle de irtibatı kaybetmiştik. Cephanemiz tükenmek üzereydi. Neşrettiğim bir günlük emirle sonuna kadar muharebeye devam edilmesini askere tebliğ etmiştim. Vaziyetimiz gittikçe müşkülleşiyordu. Asker yorgundu. Kimsede muharebeye devam arzusu kalmamıştı. Birinci Dünya Savaşı'ndan beri durmadan çarpışan Yunan ordusunun maneviyatı hayli sarsılmıştı. Halk artık savaştan bıkmıştı. Askeri zorla, inanmadığı bir gaye uğrunda muharebeye sürüklemekteki güçlük harbin en çetin meselelerinden birini teşkil eder. Ordunun adım adım hezimete yaklaştığını hissediyorduk. Her tarafımız Türklerle çevrilmişti. Esir olacağımızı anlıyorduk. Bizde kılıcı düşmana teslim etmek küçüklük sayılır. Vaziyetin kötüye gittiğini gören yaverim bir ara yanıma gelerek: Generalim, kılıçlarımızı imha edelim'' diye teklifte bulundu. Kılıcımı kendisine verdim. Aldı ve parçaladı. Firar fayda etmedi, ordu perişan olmuştu. Bu esnada atım da vurulmuştu. Başka bir ata binerek kaçmaya ve çemberi yarmaya teşebbüs ettim. Fayda etmedi. Türklerin içine düştüm. Esir oldum. Beni yakalayanlar hüviyetimi almakta güçlük çekmediler. Üzerimde bir revolver vardı. Derhal bunu anladılar. Bizde süvarilerin kılıcı atların eğerine bağlıdır. Benim bindiğim atta da böyle bir kılıç bulunuyordu. Askerler bunu da benim kılıcım zannıyla müsadere ettiler. Bu esnada ordu perişan olmuştu. Sağ kalan birlikler dağınık bir halde Đzmir'e kaçmaya çalışıyorlardı. Bu bizim için büyük bir mağlûbiyet olmuştu. Beni ilk evvelâ Garp Cephesi Kumandanı Đsmet Đnönü'ye götürdüler. Kendisi ile fazla bir şey konuşmadık. Đnönü, beni yanına alarak Mustafa Kemal'in huzuruna çıkardı. Yunan Orduları Başkumandanlığına tayin edildiğimi de bu sırada öğrendim. Atatürk beni mert bir askere yaraşır bir şekilde kabul etti. Teessür ve heyecan içindeydim. Đnönü beni kendisine takdim etti. Gazi'nin bu esnadaki sözlerini hiç unutmayacağım: Üzülmeyin General, dedi. Siz vazifenizi sonuna kadar yaptınız. Askerlikte mağlûp olmak da vardır. Napolyon da vaktiyle esir olmuştu. Size karşı büyük bir hürmet hissi besliyoruz. Burada kendinizi esir addetmemenizi rica ediyorum. Misafirimizsiniz. Yakında her şey düzelecektir. Buyurun, istirahat edin.''

Atatürk'ün bu ince ve nazik muamelesi karşısında ben de bu büyük kumandana karşı içimde bir hayranlık duymaya başlamıştım. Bundan sonra bizi Kayseri'nin Talas bölgesinde kurulan bir esir kampına sevk ettiler. 3 Trikopis in esir olmasına dair anlattıkları bu şekilde.daha sonra Talas esir kampında yaklaşık bir yıl kaldıktan sonra Türk ve Yunan Hükümetleri arasında imzalanan esir değişimi anlaşması sonucu serbest bırakılır ve Yunanistan a döner.orada da Askeri Mahkeme tarafından orduyu yenilgiye uğrattığı gerekçesiyle yargılanır ve beraat eder. Ahmet Çavuş a gelince, soyadı kanunu çıkınca ÜNLÜ soyadını alır.yukarda da aktardığımız gibi,günümüzde yerinde Karaman Đş Merkezi nin olduğu Afyon eski cezaevinde yıllarca gardiyanlık yaptıktan sonra yaşlandığı gerekçesiyle işine son verilir ve daha sonra vilayet kavşağında nokta bekçiliği görevinde bulunur. Ahmet Çavuş un hayatı Yeşilçam tarafından filme de alınır.ama vefatından çok sonra 1972 yılında.semih Evin in yönettiği filmin başrollerinde Aytekin Akkaya ve Erol Taş gibi oyuncular görev alır.film Ahmet Çavuş un hayatından kesitler vermekle birlikte gerçekle ilgisi olmayan abartmalara da yervermektedir. Biz Ahmet Çavuşu hatırlamazken her yıl Zafer Haftasında ilginç bir haber gözüme çarpar. Yunan Başkomutanı Trikopis in esir alındığı Uşak Göğem Köyü Anıtı nda törenler yapıldı Uşak merkeze bağlı Göğem Köyü'nde bulunan ve Yunan Orduları Başkomutanı Trikopis i ve beraberindeki komuta heyetinin, esir alınışını simgeleyen, Göğem anıtı önünde anma töreni düzenlendi. Törende yapılan konuşmalarda şunlar söylendi ; Uşak ın Kurtuluşundan bir gün sonra kahraman ordularımızın Yunan ordularının Başkomutanı General Trikopis i ve beraberinde bulunan askerleri esir almalarının 86. yıl dönümü dolayısıyla bu anlamlı Anıt önünde toplanmış bulunmaktayız. 2 Eylül 1922 günü kahraman ordumuzun taarruzları neticesinde bozguna uğrayan Yunan ordularının Başkomutanı ve komuta heyeti Aşağıkaracahisar istikametinden geri çekilirken, mahalli kahraman Çeçeli Kara Murat ın yunan ordularının başkomutanı ve beraberindeki birlikleri ordumuzun bulunduğu Göğem köyü yakınındaki Kusra Boğazına yönlendirmesi ile 2 Eylül 1922 günü saat:22:30 da Yunan orduları Başkomutanı General Trikopis ile mahiyetinde bulunan 2. Kolordu Komutanı Albay Vandelis, Albay Kalinalis ve Kurmay Başkanları ile Yarenleri, Muzaffer Türk ordularının 5. Kafkas Tümen komutanı Kurmay Albay Dadaylı Halit bey tarafından teslim alınmıştır. Tuzağa

düştüklerini anlayan Yunan askerleri Çeçeli Kara Murat ı Aşağıkaracahisar köyü yakınlarında şehit etmişlerdir. Haberde de okuduğumuz gibi Göğem Köyü Anıtı nda yapılan törenlerde Ahmet Çavuş tan hiç bahsedilmezken, Onun Trikopis i teslim ettiği komutanı Kurmay Albay Dadaylı Halit Bey ( Akmansu), aynı yerde adına yapılan anıtta anılmakta,ahmet Çavuş ise adeta unutulmaya terk edilmektedir. Büyük Taarruz un sonrasında düşman Başkomutanı nı esir ederek tarihe geçmiş bir Afyonkarahisar lıyı bu şekilde hatırlatabildiysek ne mutlu bize. Kaynaklar: 1- Tanıkların Dilinden Đstiklal Ve Zafer Hatıraları,s 70,Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Yayınları,Kocaeli 2009 2- Kurtuluş Savaşımızda Yunan Başkomutanı Trikopis ve Afyonkarahisar lı Ahmet Çavuş-Aytam Yayınları-2007 3- Topuz Hıfzı,Eski Dostlar,s. 83-89 Remzi Kitabevi,Đstanbul 2000 4- Vatan Gazetesi-Afyonkarahisar Đlavesi Nisan 1953