10 Soruda Gelecek Döneme Bakış 2015 yılının Aralık ayı FOMC toplantısında Amerikan Merkez Bankası (Fed) tarafından başlatılan para politikasında normalleşme sürecinin ardından 2016 yılı Amerikan dolarına yönelik değer kazanımı, tahvil fiyatlarında gerileme ve likiditenin hisse senedi piyasalarına yöneleceği beklentileri ile başlamıştı. Daha önce birçok kez raporlarımızda değindiğimiz farklı nedenlerden ötürü emtia fiyatlarında görülen sert satışlar, Orta Doğu da yükselen İran-Suudi Arabistan gerginliği, Çin ekonomisinin yavaşlama senaryosunun hızlanması ve ABD ekonomisinin zayıf ilk çeyrek ekonomik göstergeleri gibi- Fed in 1 ay gibi kısa bir süre içerisinde küresel ekonomik riskleri dikkate aldığı ara faz yaşanmaya başlandı. Orkun GÖDEK DenizBank Özel Bankacılık Grubu Yönetmen Düzey 3 Türev Araçlar Kredi Derecelendirme Kurumsal Yönetim Der. orkun.godek@denizbank.com +90 212 348 51 60 İSTANBUL Şubat ayının takvimsel olarak ortasından bu yana küresel çapta finansal araçların fiyatlanmasında kısa vadeli dip fiyatlardan dönüş ve yükseliş trendi yaşanıyor. Birçok önemli göstergede kayda değer artı rakamlar oluşurken, yatırımcı grubunda gelecek döneme dair soru işaretleri belirmeye başladı. Bu raporumuzda gelecek döneme dair akılları meşgul eden sorulara yanıt bulmaya çalışacağız. Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 1
1. Piyasa fiyatlamalarının artıya dönmesinde dikkate alınan risk indikatörleri neler oldu? 2015 yılının Mayıs ayından 2016 yılının Ocak ayının son haftasına dek Brent ve WTI cinsi petrol fiyatlarının kontratlarında küresel ekonominin yavaşlaması, tüketimin azalış göstermesi ve Fed in faiz artırım döngüsü içerisine gireceği beklentisi ile birlikte gün sonu kapanış fiyatları bazında yüzde 50 den fazla bir düşüş gerçekleşti. Söz konusu gelişme diğer emtia grubu ürünlerin fiyatları üzerinde de negatif algıya neden oldu ve satış baskısının genele yayılmasının yolunu açtı. Aynı dönem içerisinde DXY olarak kodlanan dolar endeksi yüzde 4 ü aşan bir yükseliş performansı sergilerken, Ocak ayının sonu itibarıyla söz konusu hareketini zayıflama olarak devam ettirdi. Risk algısı açısından petrol fiyatlarının aşırı satış bölgelerinden yukarı yönde tepki vermesi ve ABD dolarının zayıflaması risk on ortamının oluşmasına zemin hazırladı. 2. Çin Merkez Bankası (PBoC) nın kur ayarlama operasyonları sona erdi mi? Fiyatlamalara etkisi ne düzeyde? PBoC tarafından yürütülen yuan operasyonları günlük bazda devam ediyor. Küresel risk algısının olumluya döndüğü dönemlerde yerel para birimine değer kaybettirme, finansal koşulları sıkılaştırma ve ülkeden para çıkışının önüne geçme düşüncesine ara verilirken, tersi durumlarda ise kurda orta denge belirleme yönteminin şiddetinde artış görülüyor. ABD dolarının Avrupa ve ABD seanslarında sergilediği fiyatlama tutumuna bağlı olarak Asya seansı işlemlerinde Merkez Bankası nın günlük operasyon tercihleri farklılık gösterebiliyor. Bunu takiben offshore ve onshore yuan arasındaki spreadin genişleme ve daralma gösterdiği günler oluyor. Spreadin CNH lehine genişlediği günlerde CNY değer kaybı fazla oluyor ve bu durum yatırımcı algısında bozulma yaratıyor. Örneğin, Ocak ayının ilk haftasında gün sonu kapanış bazında 1405bp düzeyine kadar yükselen spread, sonraki dönemde yerini önce eksi, daha sonrasında ise sıfıra yakın rakamlara bıraktı. Söz konusu sakinleşme küresel finansal koşulların bir miktar rahatladığı döneme denk gelmesi açısından önemlidir. Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 2
3. Yıl başlangıcından bu yana Çin yerel para biriminin değer kazanımı/kaybetme performansı ne yönde devam ediyor? Doğru verilere bakıyor muyuz? PBoC tarafından belirlenen orta noktaya gün sonu kapanış bazında baktığımızda yıla 6.5032 seviyesinden başlayan USDCNY paritesinin 6.4954 (28/4) seviyesinde bulunduğunu görüyoruz, yüzde -0.12. CFETS RMB endeksi ise haftalık bazda açıklanıyor ve diğer para birimlerine karşı da yuan performansını ölçümlemeye yardımcı oluyor. 31/12 tarihinde 98.06 seviyesinde bulunan endeks 22/4 itibarıyla 94.45 te karşımıza çıkıyor. Bu da demek oluyor ki rekabet açısından yuan aslında yeni yılda yüzde 3.69 seviyesinde değer kaybetti. Doğru verilere bakılmıyor. Yuanın rekabet açısından değer kaybetmesi gerektiğini düşünerek sadece orta nokta seviyesine odaklandığımızda gidilecek yer olduğu ve hızlı bir şekilde adım atılması gerektiği düşünülebilir. Gidilecek yer olduğu kanısında olmakla birlikte hız ayarlamasında küresel risk algısını ve sepet bazında değerlendirilen diğer para birimlerine karşı performansları da değerlendirmek gerekiyor. Bu noktada RMB endeksi bizlere aslında yuanın rekabetini sürdürdüğü sonucuna ulaşmamıza yardımcı oluyor. 4. Çin konusunda son olarak; endişelendiğimiz dönem geride kaldı mı? Hayır. Geride bıraktığımız 2 ay içerisinde yaşanan finansal varlık değerlemesi, ülkelere dair mevcut risklerin sadece görünürlüğünü bir süreliğine engelledi. Mikro/makro bazda riskler, azalan global talep koşulları, ülkelerin büyüyememe ve enflasyon yaratma problemleri devam ediyor. Reel hayat ile finansal varlık araçları arasındaki makas bu dönem içerisinde açıldı. Riskler bir miktar azalmakla birlikte mevcut ve tekrar karşı karşıya kalacağız. 5. Yükseliş trendinin başlangıcına neden olan indikatörlerde bugün için herhangi bir değişim söz konusu mu? Evet. ABD dolarının zayıflığı mevcut fiyatlamalara çoktan girmiş durumda. Birçok finansal aracın değerlemesinde dar bant aralığı ve trade koşullarının çalıştığı bir dönemden geçiyoruz. Son dönem içerisinde risk algılamasında petrol fiyatları ve Japon yeninin seyri önemli bir yer tutuyor. ABD doları ile Japon yeni arasında bir süredir algıda seçicilik konusunda değişim olduğunu söyleyebiliriz. Yıl başlangıcından bu yana Japonya Merkez Bankası (BoJ) tarafından uygulanan para politikası ve negatif faize karşın piyasa katılımcıları nezdinde güvensizlik ve ileride sorun çıkabileceğine dair düşüncelerde bir miktar artış söz konusu. Bu durum Başbakan Shinzō Abe nin göreve geldiği 2012 yılından 2015 sonuna dek USDJPY paritesinde yaşanan yüzde 156 lık yükselişi JPY değer kaybı ve rekabet avantajını- gölgeliyor. JPMorgan tarafından oluşturulan Asya dolar endeksi 01/01-27/04 dönemi arasında yüzde 1.47 yükseliş gösterirken, aynı dönem içerisinde USDJPY paritesi yüzde 7.54 düzeyinde zayıflama içerisinde oldu. Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 3
6. Fed, 2016 yılında para politikasında normalleşme adımlarına ara verdi mi? Fiyatlamalar bizlere hangi mesajları veriyor? Bize göre hayır. Özel Bankacılık Grubu olarak 2016 yılı içerisinde Fed cephesinden Federal Fonlama Oranı nın iki kez artırımını ve yüzde 1 seviyesine yaklaşmasını beklemeye devam ediyoruz. Opsiyon piyasası fiyatlamalarına baktığımızda faiz artırım olasılığının ağırlıklı olarak yılın son çeyreğinde yoğunlaştığı görülüyor. Eylül ayı FOMC toplantısı yüzde 48.5, Kasım yüzde 53.8 ve Aralık ise yüzde 65.1 düzeyinde bulunuyor. (28/4) Özetleyecek olursak; gerek bize göre, gerek türev piyasa işlemlerine göre faiz artırım olasılığının içerisinde bulunduğumuz yıl için tamamen masadan kalktığına işaret eden bir durum şu an için söz konusu değil. 7. Avrupa Merkez Bankası (ECB) nın attığı adımlar işe yarıyor mu? Eksi faiz uygulamasında bir sonraki adım aşamasında mıyız? Atılan adımların işe yaradığı sorusuna cevabımız; kısmen evet. Avrupa kıtasında faizlerin önemli bir süre düşük seviyelerde kalacağı fikrine alışmamız gerekiyor. Şu an için görüntü şu; mevcutta gelinen eksi faiz seviyesinin daha fazla genişlemesi çok istenmiyor. Gerekmesi halinde adım atılacağına yönelik mesajlar veriliyor ancak daha güçlü kanıtların bulunması isteniyor. Bölgede arzu edilen enflasyon yaratımı manşette henüz gerçekleşmedi. Alt kalemlere baktığımızda enerji fiyatlarının düşük seyrinden kaynaklı yansımalar net bir şekilde görülebiliyor. Enerji piyasasında mevcut fiyatların korunması ve/veya daha yukarıda fiyatlar ile karşılaşacağımız bir gelecek dönem söz konusu olması halinde gecikmeli şekilde fiyatlar genel düzeyinde toparlanma görebiliriz. Ancak o durumda ise ECB Başkanı Mario Draghi nin sık sık dile getirdiği, düşük petrol fiyatlarının hane halkı harcamalarına avantaj yarattığı durumun terse döndüğünü görebiliriz. 8. Türev piyasa işlemleri ECB nin eksi faizde genişleme yapma olasılığını fiyatlıyor mu? Evet. Bloomberg Terminal üzerinden ulaştığımız verilere göre yıl içerisinde en yüksek olasılık Ekim ve Aralık toplantılarında sırasıyla yüzde 46.3 ve yüzde 52.1 ile fiyatlanıyor. Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 4
9. Yurtiçi piyasalar tüm bu denklemin neresinde kendisine yer buluyor? Fiyatlamalarda geride kalma durumu söz konusu mu? Borsa İstanbul 100 endeksi, 2016 yılının başlangıcından bu yana -USD bazında, 27/4 gün sonu itibarıyla- yüzde 22.6 düzeyinde yükseliş gösterirken, aynı dönem içerisinde MSCI GOÜ endeksi yüzde 6.1 prim yaptı. Emsal grup üyelerine kıyasla performans açısından 3.7 kat daha iyi bir yükseliş hareketi ortaya konulduğu görüldü. 2015 yılının tamamında BİST 100 yüzde 33, MSCI GOÜ endeksi yüzde 17 ve MSCI Dünya endeksi ise yüzde 2.75 geri çekilme göstermişti. 2016 yılının ilk 4 aylık döneminde emsallerin üzerinde bir performans ilk etapta dikkat çeker gibi görünse de geride bıraktığımız yıl içerisinde karşılaşılan ağır satışın bir miktar telafi edildiği ve fiyat seviyelerinin ucuz olarak görüldüğünü söyleyebiliriz. 10. Türk tahvil piyasasında manevra alanı daraldı mı? Momentum devam eder mi? Şubat ve Mart aylarına dair piyasa konsensüsünün gerisinde enflasyon gerçekleşmelerinin takip edilmesi ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) nın Sn. Erdem Başçı döneminde Mart ayı Para Politikası Kurulu (PPK) nda başlattığı faiz indiriminin Nisan ayında Sn. Murat Çetinkaya ile de devam etmesi tahvil piyasasına olan ilgiyi artırdı. 01/02-28/04 arası dönemde tahvil piyasasında getiri eğrisi 2-10y arası vadelerde ortalama 170bp düşüş gösterdi. Hareketin devamı için enflasyon görünümünde kısa vadeli iyimserliğin sürmesi, yurtdışı piyasalarda risk algısının mevcut şekilde devam etmesi ve Merkez Bankası tarafından sektöre kullandırılan likiditenin ağırlıklı ortalama maliyetinin (AOFM) gerilemeye devam etmesi gerekiyor. Bu konuda para politikasına dair son değerlendirme notumuza TCMB: Beklentiye Paralel Faiz İndirimi, Enflasyona Atıf başlığından ulaşabilirsiniz. Merkez Bankası ndan Mayıs ayında faiz koridorunun üst bant faiz oranında 50bp, haftalık repo ve faiz koridorunun alt bant faiz oranlarında 25bp indirim bekliyoruz. Bu durumda günlük fonlama kompozisyonunda değişime gidilerek AOFM nin bir miktar daha düşebileceği ihtimali üzerinde duruyoruz. Söz konusu ihtimalin gerçekleşmesi halinde tahvil piyasasında getiri eğrisinin kısa vadeli menkul kıymetlerinde bir miktar daha aşağı yönlü manevra alanı olduğunu düşünüyoruz. AOFM Hesaplama Simülasyonu TCMB Fonlaması Haftalık Repo Fonlaması TCMB Fonlaması Haftalık Repo Fonlaması (%, Pay) (%, Pay) (Faiz Oranı, %) (Faiz Oranı, %) AOFM (%) 40 60 10.00 7.50 8.50 35 65 9.50 7.50 8.20 35 65 9.50 7.25 8.04 40 60 9.50 7.25 8.15 DenizBank Özel Bankacılık Grubu Hesaplamaları/TCMB Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 5
UYARI NOTU Bu e-posta, varsa ekleri ve içerdiği bilgiler, özeldir ve gizlidir, yalnızca gönderildiği belirtilen kişi/kişilerin kullanımı içindir. Bu e-postanın, alıcısı dışında başka bir kişi tarafından ve belirtilen amaç dışında okunması kopyalanması, yönlendirilmesi ve kullanılması yasaktır. Bu mesaj ve eklerinin tarafınıza yanlışlıkla ulaşmış olması durumunda lütfen mesajı gönderen kişiyi haberdar ederek bize ulaşın, gizliliğini koruyun ve hiçbir şekilde saklamayın. Mesajı gönderen kişinin veya DenizBank A.Ş. ve iştiraklerinin, yetkisiz kişilerce erişilen ve/veya içeriği bozulan mesajlar veya bu mesajların içerdiği bilgiler ile ilgili herhangi bir sorumluluğu ve yükümlülüğü bulunmamaktadır. Bu doküman DenizBank A.Ş. tarafından bilgilendirme amaçlı hazırlanmış olup, burada yer alan her türlü bilgi ve değerlendirme, hazırlandığı tarih itibarıyla mevcut piyasa koşulları ve güvenirliliğine inanılan halka açık yayın/yayım kaynaklarından elde edilerek derlenmiştir ve yatırım tavsiyesi niteliği taşımamaktadır. DenizBank A.Ş. ve iştirakleri, bu bilgilerin doğruluğunu ve yeterliliğini hiçbir şekilde garanti etmemektedir. Bu dokümanda belirtilen ürünler çeşitli oranlarda risklere tabidir. Piyasada oluşacak fiyat hareketleri sonucu para kaybı yaşanabilecektir. Yabancı para cinsinden yapılan işlemlerde kur riskinin olduğunu, kur dalgalanmaları nedeniyle Türk Lirası/Yabancı Para bazında değer kaybı olabileceği, devletin yabancı sermaye ve döviz hareketlerini kısıtlayabileceği, ek ve/veya yeni vergiler getirebileceği, alım-satım işlemlerinin zamanında gerçekleşmeyeceği bilinmelidir. Tanıtılan ürünler, belli bir yatırımcının hedefleri, mali durumu ya da gereksinimleri dikkate alınmadan hazırlanmıştır, bu nedenle mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu dokümandaki bilgilere dayanılarak alınacak yatırım kararlarının sonuçlarından, burada yer alan bilgi, değerlendirme ve istatistiki şekil ve değerlendirmelerin kullanımı sonucunda ortaya çıkacak doğrudan ve/veya dolaylı zararlardan hukuki açıdan müşteri sorumludur. Burada yer alan yatırım bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti, yetkili kuruluşlar tarafından kişilerin risk ve getiri tercihleri dikkate alınarak kişiye özel sunulmaktadır. Burada yer alan ve hiçbir şekilde yönlendirici nitelikte olmayan yorum ve tavsiyeler ise genel niteliktedir. Bu tavsiyeler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Yatırım ürünleri; mevduat olmayıp, Denizbank A.Ş., ve diğer ilgili kuruluşların ya da Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun teminatı, garantisi, sigortası ya da herhangi bir yükümlülüğü altında değildir. Yatırım ürünleri, Devlet güvencesi altında değildir. Anaparanın yitirilmesi dahil çeşitli yatırım riskleri içerebilir. Yatırım ürünlerinin geçmişteki performansları, gelecekteki performanslarının göstergesi değildir. Fiyatlar düşebilir ya da yükselebilir. Döviz cinsinden yatırım ürünleri, dövizdeki muhtemel dalgalanmalar nedeniyle anapara kaybı da dahil kur risklerine maruz kalabilir. Yorumların müşteri tarafından nihai değerlendirmesinde orijinal metnin dikkate alınması esastır. Ürünler ile ilgili soru veya şikayetlerinizi iletmek için 444 0 801 Önce Müşteri Hattı'nı arayabilir ya da www.denizbank.com adresinden bize ulaşabilirsiniz. Lütfen son sayfada yer alan uyarı notunu okuyunuz. 6