20.03.2015 YOZGAT TA 8 MART ETKİNLİKLERİNDEN SONRA ÖĞRENCİLERE YÖNELİK SALDIRILARA İLİŞKİN İHD VE HDP HEYETİ RAPORU 13 MART 2015 Necatibey Caddesi No:82 Kat:6 Daire:11/12 Demirtepe/Ankara Tel:+90 (312) 230 35 67-68-69 Fax:+90 (312) 230 17 07 E-mail: posta@ihd.org.tr Web: www.ihd.org.tr 1
I. OLAY, HEYETİN OLUŞUMU VE GÖRÜŞMELER Yozgat ta Bozok Üniversitesi öğrencileri ve halkının 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü nedeniyle yaptığı basın açıklamasına ve daha sonra üniversite içerisinde öğrencilere yapılan saldırılar ile tehditler nedeniyle öğrencilerin ve ailelerinin İHD ve HDP ye yaptığı başvurusu üzerine, İHD ve HDP tarafından bir heyet oluşturulmasına, bu heyetin Yozgat a gidip inceleme ve görüşme yapmasına karar verilmiştir. Heyette, İHD Genel Sekreteri Hasan Anlar, İHD MYK Üyesi İsmail Boyraz ve HDP Parti Meclisi Üyesi Hüseyin Taka yer almıştır. Heyetimize verilen görev doğrultusunda, 12 Mart 2015 tarihinde Bozok Üniversitesi Rektörü ve Yozgat Valisinden yazılı, Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı ve İl Emniyet Müdüründen ise sözlü randevu talebinde bulunulmuştur. Talebimize Valilik, Rektörlük; Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı ve İl Emniyet Müdürlüğü tarafından 13 Mart gününe randevu vermesi üzerine, saldırıya maruz kalan mağdur öğrenciler ile de telefonla görüşülmüş, 13 Mart saat 11.00 de Yozgat ilinde kendileri ile görüşme taleplerimiz iletilmiştir.. II. HEYETİN YAPTIĞI GÖRÜŞMELER ÖĞRENCİLER Güvenlik gerekçesi ile toplu olarak bir arada kalan öğrencilerin evine gidilmiştir. Üniversite öğrencilerinin yaşadıkları sıkıntıların ciddi olumsuz sonuçlar doğurması ihtimaline karşı kendi güvenlikleri nedeniyle bir evde yaklaşık 30 kişi kalan öğrencilere geliş amacımız, yapacağımız görüşmeler, bu konuda yazacağımız ve açıklayacağımız rapor anlatılmıştır. Görüşme öncesinde öğrenciler söz almış, Yozgat ilinin küçük bir nüfusa sahip olduğunu yazılacak raporda isimlerinin gizli tutulmasını istemişlerdir. Öğrencilerin bu talepleri heyetimizce makul ve anlaşılır bulunmuş bu nedenlerle raporumuzda beyanda bulunan öğrencilerin isimleri heyetimizce gizli tutularak, A,B,C,D,E biçiminde gizli tutularak hazırlanmıştır. SALDIRI VE TEHDİTLERE MARUZ KALAN ÖĞRENCİLERİN BEYANLARI 8 Mart Basın Açıklaması etkinliğine saldırı hakkında: A... Üniversite öğrencileri olarak 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle bir basın açıklaması yapma kararı aldık. Bu etkinlik, Yozgat ta uzun süredir ilk kez yapılacak bir etkinlikti. Bu nedenle 8 Marttan iki gün önce bir sıkıntı çıkmaması ve gerginlik olmaması için Yozgat Emniyet Müdürlüğü ne giderek 8 Mart günü Cumhuriyet Meydanında bir basın açıklaması yapacağımızı ve orada bulunan kadınlara karanfil dağıtacağımızı yazılı olarak bildirdik. Emniyet güçleri de bizim 2
kimliklerimizi tespit ederek bir sorun çıkmayacağını ve bize koruma uygulayacaklarını açıkladılar. 8 Mart günü 300 Karanfil alıp kadınlara dağıtmak ve basın açıklamamızı yapmak üzere Cumhuriyet Meydanına gittik. Bizden önce halk sağlığı yürüyüşü vardı. Bizlere saldırı eylemini gerçekleştiren ülkücü bir grup da halk sağlığı eylemine katılmıştı. O eylem bittikten sonra biz karanfilleri dağıtıp basın açıklaması yapmak üzereydik ki 30-40 kişilik ülkücü bir grup toplanıp Yozgat ta PKK istemiyoruz sloganları atmaya başladılar. Emniyet görevlileri bize siz izin almışsınız, açıklamanızı yapıp yapmama kararını size bırakıyoruz diyerek bize karşı saldırıya geçen grubun önüne barikat kurdular. Biz 8 Mart ile ilgili beş dilde Kadın Özgürlük, Yaşam yazan bir pankart açtık ve slogan dahi atmadan sadece basın açıklamamızı yapmaya başladık. Hiçbir şekilde karşı saldırı vs yapmadık. Bize kadınlardan ve halktan da katılımlar oldu ve yaklaşık 100 kişi olmuştur. Karşı taraftan sürekli özellikle kadın arkadaşlarımıza çok ağır küfürler ediliyor ve sloganlar atılıyordu. Biz sakince basın açıklamamızı yaptık ve tam dağılmak üzereydik ki ülkücü gruptan bazıları polis barikatını aşarak bize saldırmaya başladılar. Yakınlarda bir inşaat vardı oraya önceden sopalar vs koymuş olacaklar ki birçok kişi koşarak oraya gidip sopaları alıp geldiler. Ancak polisler kısa sürede o kişileri ayırdı. Biz de sessizce beşer kişilik gruplar halinde evlere dağılmak üzere alandan ayrıldık. Biz ayrılırken MHP il başkanının da oraya geldiğini ve polislerle tartıştığını sosyal medya yayınlarında gördük. Hatta emniyet yetkilisinden birisi ülkücü olduğu iddia edilen birisine bütün burayı sen karıştırıyorsun, sen insanları kışkırtıyorsun dediğini gördük. Bu diyaloglar ve saldırı kamera kayıtlarına da yansımıştır. Bu kamera kayıtlarını heyetinize sunuyoruz. Bir gün sonra birçok yerel gazete (Yeni Ufuk, Sürmeli Haber, Çamlık Haber, Bozok Tv,) Yozgat Fm. internet sayfasında ve sosyal medyada bizlerin resimleriyle beraber birçok kışkırtıcı haberler çıktı. Bazı gazetelerde PKK istemiyoruz!, Öcalan ın resmi ile eylem yaptılar, PKK bayrağı açtılar gibi yalan ve kışkırtıcı haberler yayınladılar. Bununla birlikte 8 Marttan iki gün önce biz 30-40 öğrenci Bingöl de okuldan atıldığı için açlık grevi yapan öğrencilere destek bildirmek amacıyla pankart yazıp resim çektirip sosyal paylaşım sitesine koymuştuk. Bu resmi ülkücü gruplar sosyal paylaşım sitelerinde paylaşıp Yozgat ta PKK istemiyoruz yazarak birçok insanı kışkırtmışlar ve sosyal medyada bizim resimlerimizi birbirlerine, esnafa göndererek bu kişilere gördüğünüz yerde saldırın, alış-veriş yapmalarına izin vermeyin, öldürün vb. gibi tehdit içerikli yazılar koymuşlardı. Esnaflardan bizi tanıyanlar bile bize tepki göstermeye başladılar. Bunun üzerine bazı arkadaşlarımız şehri terk etmek zorunda kaldı. 10 Mart Günü Öğrencilere Bozok Üniversitesinde saldırı hakkında: Öğrenci B: 3
11 Mart Salı günü okula gittiğimde ve teneffüste kantine giderken 2-3 arabanın beni takip ettiğini gördüm. Ben de polisi aradım. Bu esnada Öğrenci Konseyi Başkanı beni gördü ve ülkücüleri arayarak gelmelerini sağladı ve bizi hedef göstererek bize saldırttı. Önce 20-30 kişiydiler. Bizim arkadaşların gelmesiyle biz de 20-30 kişi olduk. Ülkücülerin sayısı gittikçe arttı ve yaklaşık 300 kişi oldular. Okul Özel Güvenliği ve polisler araya girerek bizi içeri aldılar ve bir sınıfa koydular. 30-40 yaşlarındaki insanlar koridorlarda gezmeye başladılar. Bize küfürler ediyorlardı, aşağıdaki grupta sloganlar atıyordu. Bazılarının elinde şiş, bıçak vb kesici- delici aletler olduğunu gördük. Bir emniyet yetkilisi yanımıza gelip sakin olun dedi. Biz de biz sakiniz, siz saldırganları buradan uzaklaştırın, biz hiçbir saldırıda bulunmuyoruz, can güvenliğimiz tehlikede dedik. Hatta polise dışarıda eylem yapan grup biz olsaydık hepimizi gözaltına alırdınız, onları niçin dağıtmıyorsunuz, gözaltına almıyorsunuz dediğimizde, emniyet görevlisi ben de anlamıyorum diyerek bizi onayladığını ifade eden bir cümle kullandı. Bizi halk otobüsüyle okuldan çıkarmak istediler, biz de polis otolarıyla çıkarılmamızın can güvenliğimiz açısından daha doğru olacağını söyledik. Sonunda okulun servis arabalarıyla bizi okuldan çıkardılar. Emniyet görevlileri kaldığınız bütün evleri koruyamayız, bir-iki eve toplanın biz de sizi koruruz dediler. Biz de iki eve toplandık ve iki-üç gündür evden çıkamıyoruz, okula gidemiyoruz ve temel ihtiyaçlarımızı bile karşılayamıyoruz. Güvenlik güçleri evlerin etrafında sivil otolarla bekliyor C Toplandığımız eve Bozok Üniversitesi Genel Sekreteri polisler ile birlikte gelerek Cuma gününe kadar okula gelmeyin, ortalık yatışsın ondan sonra gelirsiniz, devamsızlık ve proje vb sorunları olanları çözeriz dedi. Ayrıca, polisler eski ülkücülerden birini de yanımıza getirdi. O da Cuma gününden sonra okula rahat rahat gidebilirsiniz, sizin can güvenliğiniz benim garantim altında dedi. D Bazı facebook sitelerinde resimlerimizi yayınlayıp, vatan hainleri Yozgat ta örgütleniyorlar, adreslerini bulduk, evlerini basalım, vatan hainlerini öldürenlere ödül verilecek gibi yazılar çıkmaya başladı. Bazı arkadaşlarımızın kaldığı Yurtlardaki odalarını basıp eşyalarını dağıtmışlar. Arkadaşlarımız yurtlara gidemiyorlar. Bazı öğretim üyeleri ülkücülere siz sağlam durun arkanızdayız, burada PKK yi barındırmayız dediklerini duyduk. E 4
Sosyal medya organlarında yayınlanan hakaret ve tehditlerle ilgili bir arkadaşımız gece saat 04:00 de emniyete giderek suç duyurusunda bulundu, bizlerde suç duyurusunda bulunmak istiyoruz fakat can güvenliğimiz olmadığından evden çıkıp savcılığa gidemiyoruz. Bu konuda gerekli girişimlerde bulunmanızı istiyoruz. Demişlerdir. YOZGAT CUMHURİYET BAŞSAVCISI İLE GÖRÜŞME Cumhuriyet savcısına, öğrencilere yönelik tehdit ve saldırılar ile ilgili bilgi verdikten sonra herhangi bir işlem yapılıp yapılmadığını sorduk. Cumhuriyet Savcısı da olaydan haberdar olduğunu ancak, kendisinin önüne henüz bir dosyanın gelmediğini, dosya geldikten sonra hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde olayın inceleneceğini, kişilere yönelik tehdit ve saldırının kabul edilmeyeceğini basın yayın organlarında ve sosyal medyada yer alan saldırgan ve kışkırtıcı haberlerin inceleneceğini belirtti. Heyet olarak, öğrencilerin şikayet hakkını kullanamadığını, can güvenlikleri nedeniyle evden çıkamadıklarını, sadece bir öğrencinin gece 04 00 da emniyete giderek şikayette bulunduğunu diğerlerinin evden çıkamadığını belirttik. Sayın savcı da gerekirse emniyet güçlerinin gözetiminde güvenliklerini sağlayarak adliyeye getirtip şikâyet haklarını kullandıracağını ve taleplerini dinleyeceğini belirtti. YOZGAT VALİSİ VE EMNİYET MÜDÜRÜ İLE GÖRÜŞME Yozgat Valisi Abdulkadir Yazıcı ve Emniyet Müdürü Saim Akpınar ile valilikte birlikte bir görüşme gerçekleştirdik. Heyet olarak, öğrencilerin demokratik hakkını kullanarak 8 Mart ile ilgili izinli bir basın açıklaması yaptıklarını ve öğrencilere yönelik bu saldırıların gerçekleşmesinin kabul edilemeyeceğini, sosyal medya üzerinden öğrencilere yönelik ölüm tehditleri yapıldığını can güvenliklerinin tehlikede olduğunu ve eğitim haklarının ellerinden alınmak istendiğini, valilik ve emniyetin bu öğrencilerin güvenliğinden sorumlu olduğunu ifade ettik. Vali Bey ise; Yozgat ta bugüne kadar bu tip bir 8 Mart basına açıklaması olmadığını, halkın bunu kolay benimsemediğini, bunun için zamana ihtiyaç olduğunu; Öğrencilerin eyleminin tepkiye neden olduğunu, Emniyet görevlilerinin gerekli önlemi aldığını, öğrencilerin okula gitmemelerinin kendi tercihleri olduğunu, ilin nezaketini dikkate alarak eylem ve etkinlikler yapılması gerektiğini, basın açıklaması yapan öğrencelerden birinin kendilerine yapılan saldırıdan sonra facebook üzerinden bazı insanları tahrik edici mesajlar paylaştığını, her iki grubun da birbirlerini kışkırtıcı açıklamalardan kaçınması gerektiğini belirttikten sonra, Emniyet yetkililerimiz bundan sonra da gerekli önlemleri alacak ve bir olay çıkmasını önleyecektir. Pazartesinden sonra öğrencilerin rahat rahat okula gidebileceklerini ve güvenliklerinin sağlanacağını ifade etti. 5
Biz mağdur olan, saldırıya uğrayan öğrencilerin sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamaları takip ediyorsunuz da neden bu öğrencilere yönelik ölüm tehditleri içeren açıklamaları takip etmiyorsunuz diyerek, mağdur öğrencilerin suçlu gösterilmesinin doğru olmadığını ifade ettikten sonra, vali bey, masasındaki üç dosyayı göstererek, hepsini bildiklerini ve takip ettiklerini belirtmiştir. BOZOK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRÜ VE GENEL SEKRETERİ İLE GÖRÜŞME Bozok Üniversitesi Rektörü Tamer Uçar ve Erol Sorucu ile yaptığımız görüşmede de; öğrencilerin okul içerisinde can güvenliğinin sağlanmasını ve eğitimlerine devam etmesi için gerekli duyarlılığı göstermelerini istedik. Okula dışarıdan saldırı amacıyla kimsenin girmemesi gerektiğini; öğrencilerin derslere devam edemedikleri günlerde bir hak kaybı yaşamamaları gerektiğini; öğretim üyeleri arasında Kürt öğrencilere yönelik ayrımcı yaklaşımda olan bazı hocaların olduğu bizzat öğrencilerin bize ifade ettiğini belirttik. Rektör Tamer Bey; dışarıdan asla kampüs içerisine öğrenci olmayan kişilerin giremeyeceğini, öğrencileri kimlik sorarak okula aldıklarını, okul içerisinde hiçbir saldırıya izin vermeyeceklerini, öğrencilerin farklı düşüncelerini şiddete başvurmadan okul içerisinde rahatlıkla ifade edebileceklerini, çünkü burasının bir bilim yuvası olduğunu belirtti. Tamer Bey, Genel Sekreter Erol Bey i öğrencileri rahatlatmak ve devamsız oldukları günlerde bir hak kaybına uğramayacaklarını, pazartesi gününden itibaren de derslere devam edebileceklerini söylemek için öğrencilerin evine gönderdiğini ifade etti. Gerek Rektör Tamer Bey, gerekse Genel Sekreter Erol Bey, öğrenciler bizim çocuklarımızdır, okul içerisinde her türlü güvenliklerini sağlayacağız ve eğitimlerini güvenceye alacağız diyerek, duyarlılıklarını ortaya koymuşlardır. TESPİTLERİMİZ 1) 8 Martta yapılan basın açıklamasının görüntülerini izlediğimizde, barışçıl ve demokratik bir eylem olduğu ve hiçbir şekilde kimseyi kışkırtacak ve aşağılayacak bir söz ve davranışın olmadığını gördük. 2) Öğrencilerin büyük bir tedirginlik içinde oldukları ve can güvenliklerinden endişelendiklerini gözlemledik. 3) Sosyal medya üzerinden öğrencilerin isim ve fotoğraflarının paylaşılarak, saldırıya zemin hazırlandığı anlaşılmaktadır. 4) 8 Mart basın açıklamasına saldırının, önceden planlandığı anlaşılmaktadır. 5) Gerek üniversitedeki bazı hocaların, gerekse bazı yurt görevlilerinin saldırgan grup ile işbirliği içinde olduğu görülmektedir. 6) Öğrencilerin isimlerinin esnafa kadar dağıtılmasının örgütlü ve planlı bir grup tarafından yapıldığını göstermektedir. 6
7) Yerel medyanın kışkırtıcı yalan haberler yayınlamaya devam etmelerinin seçimlerde siyasi bir amaca yönelik olduğunu ve örgütlü bir güç tarafından yönlendirildiklerini göstermektedir. 8) Cumhuriyet savcısının ve Üniversite rektörünün yaklaşımı ve tutumu bizi umutlandırmıştır. 9) Vali Bey in Yozgat ın hassasiyeti, halkın hassasiyeti dikkate alınmalı vb cümleleri bizi endişelendirmiştir. Çünkü bir ilin mülki idare amiri olan Vali böyle hassasiyet ister ve beklerse, bazı gruplar da başka hassasiyet gösterir ve hukuku katledip kendilerini kamu otoritesinin yerine koyarak hareket edebilir. Kamu görevlilerinin işi yasal anayasal haklarını kullanan insanların güvenliğini sağlamak, şiddet, tehdit ve saldırı gerçekleştirenleri de yargıya teslim etmektir. ÖNERİLERİMİZ 1) Yaşam hakkı ve eğitim hakkının engellenmesi ile ayrımcılık yasağının delinmesi, ciddi sonuçları olan ve toplumsal barış ortamını zedeleyen ihlallerdir. Konuyla ilgili olarak deliller karartılmadan hazırlık soruşturması tamamlanmalı ve adı geçen failler yargılanarak hak ettikleri cezaya çarptırılmalıdır. 2) Adli kolluk tarafından savcılık talimatı ile basın açıklamasına saldırıyı gerçekleştiren grup kamera görüntülerinden tespit edilmelidir. 3) Tespit edilenlerin toplantı, gösteri, düşünce ve ifade hürriyeti hakkını ihlal etmek, hakaret, tehdit fiillerinden dolayı haklarında adli soruşturma başlatılmalı ve bu kişiler yargı önüne çıkarılmalıdır. 4) Gerekli önlemleri zamanında almayan kolluk ve idari birimler hakkında derhal idari soruşturma açılmalı sorumlular hakkında idari ve adli tahkikat yapılmalıdır. 5) Haklı kışkırtıcı ve tahrik edici yayın yapan yayın organları ve sosyal medya hesapları hakkında derhal inceleme başlatılmalı, adli soruşturma ile bu haberlerin arkasındaki örgütlü anlayış açığa çıkarılmalı yargılanmalıdır. Hasan Anlar İsmail Boyraz Hüseyin Taka İHD Genel Sekreteri İHD MYK üyesi HDP Parti Meclisi Üyesi 7