İÇİNDEKİLER. 14ASKON GÜNCESİ İslam Dünyasında Neler Oluyor Paneli. 18ASKON GÜNCESİ Askon dan Yeni Anayasa Paneli



Benzer belgeler
Ekonomi Bülteni. 29 Ağustos 2016, Sayı: 34. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ MAYIS 2018

2017 AĞUSTOS FİNANSAL TREND RAPORU


MALİYE BAKANI SAYIN MEHMET ŞİMŞEK İN MAKROEKONOMİK GELİŞMELER İLE 2013 YILI İLK YARI MERKEZİ YÖNETİM BÜTÇE GERÇEKLEŞMELERİNİ

Ekonomik Görünüm ve Tahminler: Nisan 2015

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI İKİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

İDARE MERKEZİ ANKARA, 28 Ocak 2014

Sayı: Ocak 2014 PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Toplantı Tarihi: 21 Ocak 2014

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ OCAK 2018

İhracat azaldı, Merkez Bankası faiz indirdi

Teknik Bülten. 24 Ağustos 2016 Çarşamba

Ekonomi Bülteni. 03 Ağustos 2015, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

GÜNLÜK BÜLTEN 23 Mayıs 2014

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mart Toplantı Tarihi: 24 Şubat 2015

Ekonomi Bülteni. 22 Mayıs 2017, Sayı: 21. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 17 Ağustos 2015, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

DÜNYA BANKASI TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU TEMMUZ Hazırlayan: Ekin Sıla Özsümer. Uluslararası İlişkiler Müdürlüğü

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Mayıs Toplantı Tarihi: 24 Mayıs 2016

NUROL YATIRIM BANKASI A.Ş YILI BİRİNCİ ÇEYREK ARA DÖNEM FAALİYET RAPORU

İDARE MERKEZİ ANKARA, 27 Ocak 2015

VakıfBank. Vakıfbank Ekonomik Araştırmalar. Aylık Rapor. Ocak 2012 İÇİNDEKİLER. Yurtiçi Ekonomi Raporu. Ekonomi Raporu

GÜNLÜK BÜLTEN 04 Nisan 2014

EKONOMİ POLİTİKALARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Nisan 2013, No: 58

Ekonomi Bülteni. 22 Haziran 2015, Sayı: 16. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

CİGNA FİNANS EMEKLİLİK VE HAYAT A.Ş. PARA PİYASASI LİKİT KAMU EMEKLİLİK YATIRIM FONU DÖNEMİ ALTI AYLIK RAPORU

ORTA VADELİ PROGRAMA İLİŞKİN DEĞERLENDİRME ( )

Kıvanç Duru 2015 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Programı Değerlendirmesi

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Aralık Toplantı Tarihi: 24 Kasım 2015

Ekonomi Bülteni. 14 Aralık 2015, Sayı: 39. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Ekim Toplantı Tarihi: 21 Ekim 2015

TÜRKİYE DÜZENLİ EKONOMİ NOTU

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Makro Veri. Cari açık yeni rekorda. Tablo 1: Cari Denge (milyon $) -month,

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

TEKSTİL VE HAMMADDELERİ SEKTÖRÜ 2015 YILI ŞUBAT AYI İHRACAT PERFORMANSI. Genel ve Sanayi İhracatında Tekstil ve Hammaddeleri Sektörünün Payı

GÜNLÜK FOREX BÜLTENİ - 24 Temmuz 2014

Ekonomi Bülteni. 17 Ekim 2016, Sayı: 40. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 27 Temmuz 2015, Sayı: 20. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

KÜRESEL EKONOMİ VE TÜRKİYE EKONOMİSİNDE BEKLENTİLER

Ekim. Günlük Araştırma Bülteni Gün Sonu RAPORU

GÜNLÜK BÜLTEN 24 Haziran 2014

Ekonomi Bülteni. 08 Haziran 2015, Sayı: 14. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

İTKİB Genel Sekreterliği AR&GE ve Mevzuat Şubesi

2017 Yılı Enflasyon Beklentisi

Ekonomi Bülteni. 29 Haziran 2015, Sayı: 17. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

2012 Nisan ayında işsizlik oranı kuvvetli bir düşüş ile 2012 Mart ayına göre 0,9 puan azalarak % 9 seviyesinde

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

DÜNYA EKONOMİSİ. FED in faiz artırımı sürecine yönelik zamanlamayı fiyatlandırmakla güçlük çeken küresel piyasalar,

RUS TÜRK İŞADAMLARI BİRLİĞİ (RTİB) AYLIK EKONOMİ RAPORU. Rusya ekonomisindeki gelişmeler: Aralık Rusya Ekonomisi Temel Göstergeler Tablosu

1-Ekonominin Genel durumu

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Eylül 2011, No:5

Ekonomi Bülteni. 18 Temmuz 2016, Sayı: 28. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Ekonomi Bülteni. 5 Haziran 2017, Sayı: 23. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ocak 2015 HALI SEKTÖRÜ Ocak Aralık Dönemi İhracat Bilgi Notu. Tekstil, Deri ve Halı Şubesi İTKİB Genel Sekreterliği 01/2015 Page 1

7,36% 5,1% 15,4% 10,1% 87,1 57,1 2,7 17,75% Mayıs 18 Nisan 18 Mayıs 18 Haziran 18

FİNANS KILAVUZ COINKILAVUZ GÜNLÜK BÜLTEN FOREXKILAVUZ HİSSEKILAVUZ. /finanskilavuz. /forexkilavuz. /hissekilavuz.

Ekonomi Bülteni. 28 Aralık 2015, Sayı: 41. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

MESLEK KOMİTELERİ DURUM TESPİT ANKETİ

internet adreslerinden

Gündem Türkiye 7,50% İngiltere 0,50% Amerika 0,25% İsviçre -0,75% Euro Bölgesi 0,05% Japonya < 0.10%

1-Ekonominin Genel durumu

İTKİB Tekstil, Deri ve Halı Şubesi

SABAH BÜLTENİ. Destek FX Piyasa Gözlemi. 4 Eylül :00 GENEL GÜN ÖZETİ. AMB politika faizini açıkladı

7. Orta Vadeli Öngörüler

Mayıs. Sanayi sektörünün. Reel Kesimin Beklentileri İyileşti Tüketici Güveni Haziran da Zayıfladı. Kapasite Kullanımı Güçlenmeyi Sürdürdü

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI KAMU BORÇLANMA ARAÇLARI EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

Ekonomi Bülteni. 14 Kasım 2016, Sayı: 44. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

ANADOLU HAYAT EMEKLİLİK A.Ş GRUPLARA YÖNELİK GELİR AMAÇLI ESNEK EMEKLİLİK YATIRIM FONU YILLIK RAPOR

%7.26 Aralık

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

Ekonomi Bülteni. 26 Eylül 2016, Sayı: 37. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

7.26% 9.9% 10.8% 10.8% % Mart 18 Şubat 18 Mart 18 Nisan 18 AYLIK EKONOMİ BÜLTENİ ÖZET GÖSTERGELER. Piyasalar

BASIN DUYURUSU PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ. Sayı: Aralık Toplantı Tarihi: 22 Aralık 2015

GÜNLÜK BÜLTEN 20 Haziran 2014

Ekonomi Bülteni. 12 Ocak 2015, Sayı: 02. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

Ekonomi Bülteni. 15 Ağustos 2016, Sayı: 32. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

BASIN DUYURUSU 30 Nisan 2015

İZMİR TİCARET ODASI EKONOMİK KALKINMA VE İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ (OECD) TÜRKİYE EKONOMİK TAHMİN ÖZETİ 2017 RAPORU DEĞERLENDİRMESİ

-2.98% -7.3% 19.7% 13.5% % Şubat 19 Ocak 19 Şubat 19 Mart 19

Ekonomi Bülteni. 27 Mart 2017, Sayı: 13. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

7.36% 2.9% 17.9% 9.7% % Temmuz 18 Nisan 18 Temmuz 18 Ağustos 18

Sayı: Mayıs PARA POLİTİKASI KURULU TOPLANTI ÖZETİ Toplantı Tarihi: 18 Mayıs 2010

TÜRKİYE EKONOMİSİ DÜNYA EKONOMİSİ

HALI SEKTÖRÜ 2015 ŞUBAT AYI İHRACAT PERFORMANSI

EKONOMİK VE MALİ POLİTİKA GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI Ocak 2012, No: 20

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

TÜRKon/HED/13-39 DEĞERLENDİRME NOTU. Faks: +90 (212) TÜRKİYE EKONOMİSİ. Sanayi üretiminde kritik gerileme.

Ekonomi Bülteni. 20 Şubat 2017, Sayı: 8. Yurt Dışı Gelişmeler Yurt İçi Gelişmeler Finansal Göstergeler Haftalık Veri Akışı

FAİZLER ARTTI. ŞİMDİ NE OLACAK?

CARİ İŞLEMLER DENGESİ

MAKROEKONOMİ BÜLTENİ TEMMUZ 2018

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum. Piyasalarda Bugün Ne Oldu? EURUSD USDTRY BRENT PETROL ALTIN GBPUSD

Büyüme Değerlendirmesi : Çeyrek

Enflasyon çift haneye yaklaştı, cari açık daralıyor

Transkript:

İÇİNDEKİLER 14ASKON GÜNCESİ İslam Dünyasında Neler Oluyor Paneli 18ASKON GÜNCESİ Askon dan Yeni Anayasa Paneli 08 2012 ye Girerken 22ASKON GÜNCESİ Mir Holding Yön. Kur. Başk. Mirmahmutoğulları Bireyler de Ürünler de Kurumlar da Ahlâklı Olmalı 17 20 26 31 24 KISA KISA ASKON-MATTO İşbirliği İle Gerçekleştirilen Makedonya Türk İhraç Ürünleri Fuarı Büyük İlgi Gördü 29 KISA KISA Kuveyt Türk, ASKON İle Anlaşma Yapan İlk Katılım Bankası Oldu 30 KISA KISA Başbakanın Somali Gezisine ASKON da Katıldı 31 KISA KISA ASKON dan İHH Gemisine 50 Tırlık Yardım 33 KISA KISA Başbakan R.Tayyip Erdoğan ın Somali Değerlendirme Toplantısına ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca Katıldı 42 ŞİRKETLERE REHBERLİK Takdir ve Uyarının Şekli, Şartı, Dengesi

50 KURUMSAL ZİYARETLER ASKON Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı yı Ziyaret Etti 54 KURUMSAL ZİYARETLER ASKON Hazır Giyim ve Tekstil Sektörleri MÜSİAD ı Ziyaret Etti 40 Özgürlük Manifestosu 58 MEMLEKET HAVASI Afyonkarahisar 60 PANAROMA Ekim Kasım Aralık ayının önemli olayları 66 RÖPORTAJ İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Sayın Doç.Dr. Abdulmecit KARATAŞ ile mülakat 76 79 70 GÖREV BAŞINDA Sayın Valimizin Yanındayız 82 BASIN AÇIKLAMALARI İslam Savunma Gücü Elzem Hale Gelmiştir 88 ENGLISH EDITION Draft constitution: Freedom Manifest of ASKON presented to Cemil Çiçek 90 BASINDA ASKON

EDİTÖRDEN Merhaba Değerli Okurlarımız, M. Akif Bayramoğlu Yeni bir sayımız ile karşınızdayız. belki biraz gecikti ama bu beklediğinize değdiğini umuyoruz. Bültende sizin de fark edeceğiniz gibi gerek içerikte, gerekse düzenleme de ciddi değişiklikler yaptık. Daha kolay okunabilir bir dergi hazırladık. Bundan sonraki sayılarımızı daha merakla bekleyeceksiniz. Son zamanlarda ülkemizde ciddi gelişmelerin olduğunu gözlemekteyiz. Bu gelişmelerle ilgili ASKON projeler geliştiriyor. Yeni yeni etkinlikler yapmaya gayret ediyor, kamaoyu oluşturmaya çalışıyoruz. Yapılan çalışmaların ancak bir bölümünü bu sayımıza alabildik. Bu minvalde ASKON da yapılan toplantılarda; İslam Dünyasında Neler Oluyor konulu panelde Prof. Dr Hasan Köni, Filistinli Gazeteci Cemal Ebu Zeyd i konuk ettik. İstanbul B.Şehir Belediye Başkanı Dr. Mimar Kadir Topbaş Dev bir metropol olan İstanbul u ve yeni projeleri anlattı. 2012 nin en önemli gündem maddesi olan yeni anayasayı Doç. Dr. Osman Can ile Doç.Dr. Bekir Berat Özipek ASKON da tartıştılar. Mir Holding Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Mirmahmutoğulları birikimini ve tecrübelerini bizimle paylaştı. Kurumsal ziyaretler kapsamında; Kalkınma Bakanı Sayın Cevdet Yılmaz, Bilim ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Ekonomi Bakanı M. Zafer Çağlayan, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı M. Mehdi Eker, Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Al Baraka Türk Genel Müdürü Fahrettin Yahşi, Yıldız Teknik Ünv. Rektörü Prof. Dr. İsmail Yüksek, Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ziyaretlerini ayrıca Sektörler Başkanlığımızın Kosgeb İstanbul İkitelli Hizmet Müdürü Selahattin Kaya, Tekstil ve Hazır Giyim Sektör Başkanlıklarımızın Koton Yön. Kur. Başkanı Yılmaz Yılmaz, İTKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, İşkur İstanbul İl Müdürü Muammer Coşkun, MÜSİAD, LASİAD ve OTİAD ziyaretleri ile ilgili haberleri ilerleyen sayfalarımızda genişçe okuyabilirsiniz. ASKON yayınlarını cebine veya tablet PC ne indir. ASKON yayınları QR (Quick Response) kod sistemi ile akıllı telefonunuza veya tablet PC nize indirebilir ve dergiyi artık dijital okuyabilirsiniz. Yeni dönem yayınlarımızda bulunacak QR kodunu akıllı cep telefonları ve uygulamaya uyumlu tablet PC lerinizin kamerasına okutmanız ve uygulamayı indirmeniz yalnızca 1-2 dakikanızı alacak. Gelecek sayımızda yeni faaliyetlerimiz ve yeni araştırmalarımızla sizlerle beraber olmayı ümit ediyor, öneri ve desteklerinizi bekliyoruz. Saygılarımızla İmtiyaz Sahibi Anadolu Aslanları İşadamları Derneği Adına Mustafa Koca Yazı İşleri Müdürü Atilla Yılmaz Yayın Kurulu Sıtkı Abdullahoğlu Adnan Danışman H. Ali Cesur Cavit Tatlı M. Akif Bayramoğlu İsmail Şenay Abdurrahman Oruç Halis Deniz Naim Türkavcı Hukuk Müşaviri Av. Yakup Özbek Yayın Türü 3 Aylık Ekonomi Dergisi İlkbahar 2012 / Yıl 13 - Sayı 31 Yazışma Adresi Cevizlibağ Yeni Londra Asfaltı N.15 Yeşil Plaza K.5 Topkapı - İstanbul T. 0212 481 55 50 F. 0212 481 55 37-38 www.askon.org.tr posta@askon.org.tr facebook.com./askon.org.tr twitter@askon.org.tr Adana Şubesi Şakirpaşa M. Turhan Cemal Berikel Bulvarı N. 213 Hakplastik İş Merk K. 3 T. 0322-433 34 81 F. 0322-433 34 80 Adıyaman Şubesi Hoca Ömer M. Selçuklu İşhanı K. 1 N. 213 T. 0416-214 47 33 F. 0416 213 03 37 Burdur Şubesi Pazar M. Gazi C. Palaz S. N. 2 T. 0248-233 61 10 F. 0248-233 61 10 Bursa Şubesi Buttim İş Merkezi E Blok K. 5 N. 1564 Kocaeli Şubesi Pehlivan Tuna S. N. 6 K. 2 T. 0262-226 11 17 F. 0262-322 86 53 Konya Şubesi Horozluhan M. Çalıdüzü S. Otoplaza Sit. B Giriş K. 1 T. 0332-248 00 48 F. 0332-248 80 55 Rize Şubesi Atatürk C. Tuzcu Han K. 2 Ticaret Odası Karşısı T. 0464-212 07 57 Samsun Şubesi Gaziler Meydanı Gelişen İş Merkezi N. 10 K. 4 T. 0362-431 31 29 F. 0362-432 65 58 Trabzon Şubesi Gazipaşa M. Uzunsokak C. Topaloğlu İşhanı N.21 K.4 T. 0462-321 56 59 F. 0462-326 10 35 Denizli Şubesi İzmir asfaltı üzeri N. 89 F. 0533-582 36 86 C. 0544-649 30 34 Genel Koordinatör Gökhan Göler Görsel Yönetmen Kenan Değirmen Grafik Tasarım Rabia Öztürk Reklam ve Halkla İlişkiler Elif Alaca İrtibat Kuştepe M. Tomurcuk S. İzmen Sit. A2 Blok K.4 D.21 Mecidiyeköy / Şişli T. 0212 212 72 62 F. 0212 212 92 62 www.ftmiletisim.com info@ftmiletisim.com Baskı ve Cilt Favori Basım Yayın ve Reklamcılık San. Tic. Ltd. Şti. T. 0216 326 94 86 Dağıtım Aras Kurye

BAŞKANDAN Başkandan Modeller tabu mu? Ülkemiz ciddi bir mücadele veriyor. Yıllardır içinde yaşadığı köhne yapıları değiştirmek, düçar bırakıldığı ger kalmışlığı alt etmek ve lig atlamak anlamında bir beceri göstermek için yoğun çaba içerisinde. Ama değişimi önce zihinlerde başarmak gerekiyor. Eğer onlardaki tabular yıkılmaz ise, o zaman istenen başarıyı yakalamak kesinlikle mümkün olamıyor. Hele geri kalmışlığı talihi olarak gören, başka ülkelere, başka medeniyetlere aşık olmuş ve kısaca bizden adam olmaz modunu aşamamış kişilerin kitle oluşturduğu bir yerde bu konular asla randıman vermiyor. Ekonomik anlamda son 10 yıldır hemen hemen kesintisiz olarak devam eden bir trend var. Bu trend yükseliş trendi. Eskiye ait yığınla tarz her gün terk ediliyor. Tabii henüz gerçek anlamda değişimi yakalamak mümkün olmadı ama ileri bir gidiş olduğu gözlemlenebiliyor. Aslında dikkatli takibin söz konusu olduğu durumlarda rahatça görülebilecek olan bir gelişme hemen fark edilir. Dünyanın bazı tabuları her gün yıkılıyor. Dün gelişmiş ülke olarak kabul edilen ve asla ilerilikleri tartışılmayan ülkeler, bugün ciddi ciddi itibar kaybetmiş durumdalar. 2008 krizi fena halde bu ülkelerin karizmalarını çizmiş bulunuyor. Hatta bu kriz onların tabu diye kabul ettikleri sitemlerini de alt üst etmiş durumda. Liberal kapitalizmle bu seviyeleri yakaladıklarını dillendirip bununla övünen insanlar, kriz anında hemen devlet müdahalesiyle banka kurtarmanın yoluna gittiler. Sistemlerinin ilkelerinin sarsılmasından da hiç rahatsız olmadılar. Buradan bir ciddi sonucu da biz çıkarmalıyız: Kendilerinin dün tabu dedikleri sistemleri bugün delik deşik etmekte mahsur görmeyen insanların sitemlerini biz neden hâlâ tabu diye görmeye devam ediyoruz? sorusunu kendimize sormalıyız. Ülke atak yaparken, büyüme trendleri yakalanırken, dış borçlar belli seviyelerin altına düşerken, KBMG artarken onları yakından takip etmeye neden devam ediyoruz? Aynı akibete uğramak için mi? Ancak şimdi görülen manzara iç karatıcıdır. Bu sistemle gelinen noktada ciddi tıkanıklıklar olmuştur. Japon kapitalizmi 10 yılı aşkın süredir resesyondan çıkamadı. ABD bir mortgage sistemi ile manipüle oldu. AB ülkelerinin önemli bir kısmı hane halkı borçlanması ve kamu borçları sebebiyle ciddi bir karamsarlığa düştü. Ama bankalar ve belirli merkezler biriktirmeye devam ediyorlar. Biz diyoruz ki, bu sonu kötü olduğu ispatlanmış sitemi tabu kabul etmekten kendimizi kurtaralım. Bugün onların düştüğü handikapa doğru biz de kendimizi güdülemeyelim. Yeni formlar, yeni modeller ve yeni sistemler peşinde koşmaya başlayalım. Ekonomi felsefesinden, teknoloji felsefesine varıncaya kadar yenilik peşinde koşalım. Hem dar anlamda ülkemiz insanı için, hem geniş anlamda coğrafyamız ve insanımız için, hem de tüm dünyada tüm insanlık için yeni fırsatların peşini kovalayalım. Yeni modeller üretelim. Yeni sistemler kuralım. Yeni modeller, bu kadar fazla zenginlik üretmese de daha dengeli bir dağılım üretsin. Açlığa, yoksulluğa prim vermesin. Tabiatın çevrenin daha az bozuma uğramasını sağlasın. Çok büyük ihtimalle çok daha fazla barışçıl ve huzurlu insani ortamlar oluşacaktır. Bunun için de sadece tabulardan kurtulmamız yeterlidir. 6

GENİŞ AÇI 2012 YE GİRERKEN Son bir ay içinde dünya ekonomisinin görünümüne dair değerlendirmeler 2012 yılının olağandışı belirsizlikler içeren bir yıl olduğu noktasında birleşmektedir. Bu belirsizliklerin esas olarak Euro Bölgesi nde yoğunlaştığı düşünülürken, küresel piyasaların kazanç imkânlarının sınırlı olabileceği sıkıntılı ve zor bir döneme hazırlanmaya çalıştığı görülmektedir. Bu çerçevede Türkiye ekonomisinin temel makro ekonomik göstergelerine ilişkin 2012 beklentileri, tahmin ufkunun oldukça dar olduğu bir ortamda hazırlanmaktadır. Yurtdışı Gelişmeleri Dünya ekonomisi 2011 yılını, önceki yıldan devraldığı Euro Bölgesi ülkelerinin yüksek kamu açıklarının yarattığı sorunlar ve krizden en çok etkilenen bölgeler olan gelişmiş ülkelerin bozulan büyüme görünümlerinin yarattığı endişelerle geçirirken, 2012 yılına küresel büyüme performansının azalacağı ve Euro Bölgesi sorunlarının mevcut belirsizlikleri biraz daha artıracağı beklenmektedir. Türkiye nin makro ekonomik göstergelerine dair 2012 beklentilerimizi belirlerken, küresel ekonominin mevcut tablosu ışığında önümüzdeki bir yıl içinde, Euro Bölgesi ülkelerinin borç sorunlarının yarattığı belirsizliklerin devam edeceği, ancak yeni bir finans krizinin oluşmayacağı, ayrıca küresel büyüme görünümünün 2011 yılına göre daha zayıf olacağı öngörüsünü yansıtmaktadır. Euro Bölgesi ekonomisinin kısa süreli bir daralma yaşaması beklenmektedir. bu senaryoda, gelişmiş ülkelerde genişletici para politikalarına devam edilmesiyle düşük faiz yüksek likidite koşullarının sürecek olmasına karşın ABD nin büyüme performansında çok belirgin bir canlanma yaşanmayacağı öngörülmektedir. Gelişmekte olan ülkelerin büyüme performanslarının da 2011 yılına göre daha düşük olacağı ve bunun sonucunda bu ülkelerde para politikası duruşunun da nispeten genişletici hale geleceği, ayrıca kamu maliyesi dengelerinin gelişmiş ülkelerdeki kadar kırılganlık oluştur- maması nedeniyle maliye politikası araçlarının da büyümeyi destekleyecek yönde bir miktar kullanılabilme imkânı olduğu düşünülmektedir. 8

GENİŞ AÇI 2012 yılında küresel ölçekte enflasyon oranlarının düşük büyüme beklentileri ve baz etkisi ile 2011 deki seviyelerinin altında gerçekleşebileceği düşünülmektedir. Bu ihtimal gelişmekte olan ülkelerin büyüme kaygıları nedeniyle para politikasında genişletici bir duruş sergileme imkânını sınırlayabilecektir. Küresel ekonomide gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasındaki cari işlemler dengesizliklerinin 2012 yılında da devam edeceği öngörülürken, gelişmiş ülkelerin yüksek kamu açıklarının oldukça yavaş olan gerileme sürecinin hızlanacağı yönünde şu an için bir işaret bulunmamaktadır. IMF tahminleri ile de uyumlu olan baz senaryo tahminlerimiz karşısındaki birinci alternatif senaryomuzda ABD ekonomisinin 2012 yılında potansiyel büyüme hızına yakın bir büyüme kaydedeceği, böylece ABD nin kamu maliyesi üzerindeki ağırlığın bir miktar azalacağı, Euro Bölgesi ülkelerinin borç sorunlarına daha makul bir çözüm bulunmasıyla mevcut risklerin azalabileceği, ancak daraltıcı mali önlemlerin etkisiyle büyüme performansının düşük olacağı varsayılmaktadır. ABD istihdam koşullarındaki iyileşmenin ciddi bir değişim göstermeyeceği düşünülürken, enflasyonun 2011 yılında olduğundan daha fazla hissedilebileceği ve böylece kamu borçlarının monetizasyonuna katkısının bir miktar artabileceği düşünülmektedir. Yurtiçi Gelişmeleri Büyüme 2011 yılında yüksek bir büyüme performansı gösteren Türkiye, 2011 yılının üçüncü çeyreğinde %8.8 oranında büyümüştür. Böylece 2011 yılının ilk üç çeyreğinde %9.6 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi en hızlı büyüyen ekonomiler arasında yer almıştır. İşsizlik Bir önceki bölümde belirttiğimiz gibi Avrupa ülkelerinde yüksek kamu açıklarını ortadan kaldırmak üzere uygulanan daraltıcı maliye politikalarının ekonomiyi yavaşlatıcı etkileri ve ABD de istenen istihdam ve büyüme koşullarının sağlanamamış olması 2012 yılındaki büyüme performansı açısından olumsuz bir tabloya işaret ederken, bu durum dış ticaret kanalıyla diğer ekonomiler açısından da risk oluşturmaktadır. Küresel ekonominin mevcut gidişatı ve 2011 yılından gelen olumsuz baz etkisi göz önüne alındığında Türkiye ekonomisinin 2012 yılının tamamında yıllık bazda %4.5 oranında büyümesini bekliyoruz. İşsizlikte Mukayeseli Olarak İyileşme Görüntüsü Küresel ekonomik krizle birlikte bozulmaların yaşandığı istihdam piyasalarında kriz sonrası dönemde, ekonomik toparlanmayla beraber iyileşme başlamıştır. Ancak istihdam piyasalarındaki iyileşmenin ülkeler arasında farklılık gösterdiği, ekonomik krizin etkilerini tam olarak atlatamamış ve küresel kriz sonrası borç krizi gibi yeni sorunlarla karşılaşmış ülkelerin istihdam piyasalarında ise iyileşmenin henüz başlamadığı görülmektedir. İşsizlik oranının kriz süresince ve kriz sonrasında nasıl hareket ettiğini ve Türkiye ile diğer ülkelerin işsizlik oranlarında yaşanan hareketi karşılaştırmak amacıyla işsizlik oranındaki değişimler, Grafik 4 te seçilmiş ülkelerin işsizlik oranları 2007 yılı ocak ayı 100 e endekslenerek incelenmiştir. Grafikteki endekslenmiş işsizlik oranı rakamları incelendiğinde, ABD nin işsizlik oranının diğer ülkelerin işsizlik oranlarına göre daha hızlı bir artış gösterdiği, Euro Bölgesi nde en yüksek işsiz lik oranına sahip İspanya nın ve borç krizinin ilk patlak verdiği ülke olan Yunanistan ın işsizlik oranlarının ise kriz öncesine göre oldukça yüksek seyrettiği görülmüştür. 9

GENİŞ AÇI Enflasyon 2011 yılı enflasyon oranının oldukça geniş bir bantta hareket ettiği bir yıl olmuştur. 2010 yıl sonunda TCMB nin %6.5 olan enflasyon hedefinin yakalanmasının ardından 2011 yılının ilk çeyreğinde de enflasyonda olumlu seyir devam etmiştir. 2011 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yıldan gelen olumlu baz etkisinin de desteği ile enflasyon %3.98 ile tarihi düşük seviyelere dek gerilerken, olumlu baz etkisinin hafiflemesi ile birlikte 2011 yılının mart ayından sonra enflasyonda gıda fiyatlarının temel belirleyici konumunda olduğu dalgalanmalar yaşanmıştır. 2011 yılının temmuz ayından itibaren ise TL de yaşanan değer kaybının enflasyon üzerinde oluşturduğu yukarı yönlü baskıların yanı sıra son çeyrek içinde özellikle ithal malları içeren mal gruplarında yapılan yeni vergi düzenlemeleri enflasyonda beklenenin de üzerinde hareketler görmemize neden olmuştur. 2011 yılının son ayında ise gerek döviz kurlarında yaşanan yukarı yönlü hareketlerin enflasyon üzerindeki gecikmeli etkileri gerekse olumsuz mevsimsel koşullara bağlı olarak gıda fiyatlarında görülen artışlar enflasyon görünümünün bozulmasında temel belirleyici konumundayken, enflasyon 2011 yıl sonunda 2010 yılının Nisan ayından sonra ilk kez çift haneli olarak gerçekleştirilmiştir. 2012 için tahmin edilen durum; TCMB nin enflasyonun mayıs ayında tek haneye düşeceği ve 2012 nin son çeyreğinde hızla gerileyeceği yönündedir. Ancak, 2012 yıl sonuna ilişkin enflasyon beklentisi TCMB nin %5.0 olan enflasyon hedefinin bir miktar üzerinde %6.5-7 seviyesine işaret etmektedir. 2012 yılında enflasyonun nasıl bir seyir izleyeceğini belirlerken, gıda enflasyonundaki aylık dalgalanmaların yüksek olduğu ve benzeştiği yıllara kıyaslandığından elde edilen sonuç 2012 enflasyonunu % 8.5 oranlarına ulaşmaktır. Bunun altında yatan temel neden 2012 yılında küresel görünümde bozulmanın devam edeceği beklentisi ve küresel ekonomiye ilişkin risklerin diğer gelişmekte olan ülkelere olduğu kadar Türkiye ye de dış ticaret ve finansal piyasalar aracılığı ile yansıması ihtimalidir. Yurtdışı piyasalarda beklenen sert bir daralmanın yaşanmaması durumunda, 2012 yılında yurtiçi talebin yurtdışı talebe göre olumlu bir performans göstermeye devam etmesi ancak 2011 yılına göre zayıflaması beklenebilir. TCMB 27 Aralık 2011 tarihinde yayımladığı 2012 para politikası açıklamalarında, döviz kuru ve emtia fiyatlarındaki gelişmelerin 2011 yılı enflasyon üzerindeki etkisinin yaklaşık 5 puan, yapılan vergi ayarlamalarının etkisinin ise 1.6 puan olduğunu belirtirken, bu etkilerin 2012 de kademeli olarak ortadan kalkacağı ve enflasyonun yıl sonu itibariyle %5 hedefine yaklaşacağı öngörüsünde bulunmuştur. Bizi beklentimizin daha yüksek olduğunu ifade etmiştik. Enflasyon yirmi ay sonra tekrar çift haneli seviyelerde. 2011 yılının son ayında beklentilerin ve hedeflenen oranın oldukça üzerinde, sert bir şekilde yükselen enflasyonda gıda fiyatlarındaki artış temel belirleyici olmuştur. 2010 yılının ekim ayında %17 seviyelerine kadar yükselen gıda enflasyonu, 2011 yılının ilk ayından itibaren dalgalı bir seyir izlemiş ve mayıs 2011 de olumsuz hava koşullarının, başta meyve ve sebze olmak üzere işlenmemiş gıda arzına ciddi zarar vermesiyle beklenmedik şekilde artarak 2011 yılı içindeki en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Aynı dönemlerde Birleşmiş Milletler Gıda Fiyat Endeksi nin de rekor seviyelerde seyretmesi ve global ekonomide gıda fiyatlarının yüksek seviyelerde olması dikkat çekmiştir. 10

GENİŞ AÇI 2012 Yılı Enflasyon Beklentileri 2011 yılında enflasyon bir önceki yıl yapılan tahminlerin üzerinde gerçekleşmiştir. Gerek emtia fiyatlarındaki yukarı yönlü hareketlerin enflasyon oranlarına yansımasının beklentilerden fazla olması gerekse doların zayıf bir performans sergilemesinin ithâlât fiyatları üzerinde yarattığı baskı 2011 yılında enflasyonun beklentileri aşmasında önemli rol oynamıştır. IMF tarafından 2010 yılı ekim ayında yayımlanan Küresel Ekonomik Görünüm raporunda 2011 yılında gelişmiş ülke enflasyonu %1.3 tahmin edilmesine karşın gerçekleşme %2.3 seviyesinde olmuştur. Benzer şekilde ABD için 2, Euro Bölgesi için ise 0.8 puanlık bir sapma ortaya çıkmıştır. Gelişmiş ülkeler için 2012 yılına ilişkin yapılan tahminler ise istikrarlı bir şekilde düşürülmektedir. IMF nisan ayındaki raporunda ABD için %1.6 ve Euro Bölgesi için ise %1.7 lik enflasyon tahminlerinde bulunurken söz konusu tahminler son raporunda sırasıyla %1.4 ve %1.5 e düşürülmüştür. emtia fiyatlarındaki etkinin azalacağı beklentileri enflasyonun gerileyeceği yönündeki tahminlere temel oluşturmaktadır. Özellikle Euro Bölgesi nde etkili olan borç sorununun diğer gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelere yansımaları 2012 yılı enflasyonunda belirleyici rol oynayacaktır. Buna ek olarak, mevcut sorunlara karşı politika yapıcıların atacakları adımlar da enflasyonun seyrinde etkili olacaktır. Özellikle yeni parasal genişleme önlemlerinin alınması, düşük enflasyon beklentilerinin azalmasına neden olabilecektir. TCMB Politika Faiz Oranları 2011 yılında küresel ve yerel ölçekte pek çok faktörü dikkate alarak oldukça sıra dışı ve hassas bir para politikası izleyen TCMB yi, küresel ekonominin gidişatı ve mevcut yurtiçi makro dengeler ışığında 2012 yılında da hayli zorlu bir süreç beklemektedir. TCMB nin çıktı açığı tahminlerinin ekonomideki toparlanmanın 2011 yılının ikinci çeyreğinden itibaren terse döndüğüne işaret etmesi, ayrıca 2012 yılında büyüme oranlarının yumuşak inişe geçeceği beklentileri para politikası görünümü açısından önemli kabul edilmektedir. Ancak, aralık ayı ile birlikte çift hanelere yükselen enflasyonun 2012 yılının ilk yarısında yüksek seviyelerini koruyacağı yönündeki beklenti ışığında, TCMB nin 2012 yılının ikinci çeyreğinin sonuna kadar politika faiz oranını sabit tutacağını düşünülmektedir. Enflasyonist baskıların bir miktar hafiflemesi ile birlikte küresel risklerin yurtiçi ekonomiye olumsuz yansımalarını hafifletmek amacıyla TCMB nin 2012 yılının ikinci çeyreğinin sonlarından itibaren faiz indirimine başlaması ve toplamda 75 baz puan faiz indirimine giderek politika faiz oranını %5.0 seviyesine çekmesi beklenebilir. Düşük büyüme oranlarının yanı sıra yurtdışı likidite koşullarının da olumsuza döndüğü bir ortamda, TCMB nin politika faiz oranını 75 baz puan indirmesinin yanı sıra diğer para politikası araçları ile de ekonomiyi destekleyebilir. 2012 yılında büyüme oranının güçlü seyrini devam ettirdiği ve artan talebe bağlı olarak enflasyonun görece yüksek kaldığı senaryoda ise, TCMB nin mevcut %5.75 seviyesinde olan politika faiz oranını değiştirmeden sabit tutması beklenebilir. Sonuç olarak, 2012 yılına ilişkin beklentiler küresel enflasyonda aşağı yönlü bir trendin oluşacağı yönünde yoğunlaşmaktadır. 2011 yılında beklentilerin üzerinde bir artış gösteren enflasyonun 2012 yılında gerek büyüme performansına ilişkin endişelerin ortadan kalkmaması gerekse 11

GENİŞ AÇI Dış Ticaret ve Cari İşlemler Dengesi Son açıklanan ekim ayı verisiyle birlikte dış ticaret açığı 2011 yılı ilk on aylık toplamında 90.1 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. 12 aylık toplamda ise 106.6 milyar dolara ulaşan dış ticaret açığının hem 12 aylık toplamda hem de 3 aylık toplamda yıllık artış hızında sert aşağı yönlü hareketler görülmüştür. 2011 yılının haziran ayından beri yavaşlama eğiliminde olan dış ticaret açığının 12 aylık toplamda yıllık artış hızı %67 ye kadar gerilemiştir. Olumlu ihracat performansı, TCMB ve BDDK nın aldığı önlemlerin krediler üzerindeki etkisini göstermeye başlaması ve temmuz ayından beri TL de görülen değer kaybı, dış ticaret açığının yıllık artış hızında görülen yavaşlamanın nedenleri arasındadır. Diğer yandan, 2011 yılının ekim ayında 4.15 milyar dolar olarak açıklanan cari işlemler açığı on iki aylık toplamda 78.6 milyar dolara ulaşmıştır. ekim ayı verileriyle birlikte 12 aylık cari işlemler açığının artış hızında temmuz ayından itibaren gözlenen yavaşlama daha da belirgin hale gelmiştir. Bir önceki yılın aynı döneminde %209.5 seviyelerine kadar yükselen cari işlemler açığının yıllık artış hızı, yılın ilk ayından bu yana yavaşlamaya devam etmiş ve özellikle ekim ayında geçmiş son iki aya göre 30 baz puanlık güçlü bir düşüşle %103.6 seviyesine kadar gerilemiştir. Aynı zamanda üç aylık ortalamaların yıllık değişiminin ise %44 seviyesine kadar gerilemesi de cari işlemler açığındaki yavaşlamayı yansıtmaktadır. Yılın geri kalan aylarında ise cari işlemler açığındaki toparlanma eğiliminin daha da belirginleşerek devam etmesi mümkün görünmektedir. 2012 yılı için dış ticaret açığının 85 milyar dolar, cari işlemler açığının ise 65 milyar dolar olarak gerçekleşmesi beklenmektedir. Öte yandan yüksek büyüme beklentisinin yanı sıra petrol fiyatlarının 111 dolar, kurun ise 1.60 seviyesinde olacağı beklentisi ön plana çıkacaktır. Reel Faizin Trendi TCMB 2012 yılının ilk PPK toplantısında faiz oranlarını değiştirmemiştir. Ocak ayı toplantılarında ise aralarında Brezilya, Romanya, İsrail ve Şili gibi ülkelerin bulunduğu pek çok gelişmekte olan ülke merkez bankalarının faiz oranlarında indirime gittikleri görülmektedir. Söz konusu indirim kararlarında Euro Bölgesi ülkelerinde yaşanan borç sorununun yarattığı endişenin enflasyonist baskılara göre daha baskın olduğu görülmüştür. Son dönemde enflasyonda görülen yükseliş piyasa faizlerinin arttığı bir ortamda reel faizlerde yeniden aşağı yönlü bir trendin oluşmasına neden oldu. Reel faizlerin gelişimi, seçilmiş GOÜ lerin döviz kurları ile birlikte incelendiğinde, TL nin en çok değer kaybeden para birimi olmasına karşın, Türkiye nin 2008-2011 döneminde reel faizlerde en büyük düşüşün gerçekleştiği ülke olduğu görülmektedir. Küresel krizin ardından hızlı bir toparlanma sürecine giren Türkiye ekonomisinde reel faizdeki düşüş devam etti. 2010 yılının başından itibaren ise Euro Bölgesi nin sorunlu ülkelerinden olan Polonya ve Macaristan da para birimlerinde sert değer kayıpları görüldü. ASKON - AR-GE 12

BASINDA ASKON 13

ASKON GÜNCESİ İSLAM DÜNYASINDA NELER OLUYOR PANELİ ASKON un düzenlediği İslam Dünyasında Neler Oluyor? konulu panelde konuşan Prof. Dr. Hasan Köni, Batı satranç tahtasında 5-6 hamle sonrasını kafasında oynuyor. Amerika ya bu bölgelerde nümayişleri düzenleme hakkını kim veriyor? Bana göre, Kaddafi ye önce soykırım yapma fırsatı verip daha sonra onun canına okuyacaklar. dedi. ASKON un (Anadolu Aslanları İşadamları Derneği) düzenlediği İslam Dünyasında Neler Oluyor? konulu panele Kültür Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Köni ve Filistinli Gazeteci Cemal Ebu Zeyd konuşmacı olarak katıldılar. ASKON Genel Merkezi nde düzenlenen panele ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca, ASKON Genel Sekreteri M. Akif Bayramoğlu, Genel Başkan Yardımcısı Atilla Yılmaz ve çok sayıda ASKON üyesi dinleyici olarak katıldılar. Panelin yönetimini ASKON Genel Başkan Yardımcısı Sıtkı Abdullahoğlu yaptı. Abdullahoğlu açış konuşmasında dünyadaki tüm gelişmelerin işadamları derneği olarak kendilerini yakından ilgilendirdiğini belirterek, Gerek siyasi, gerek ekonomik gelişmeler bizim nasıl bir refleks gerektiği noktasında çok önemli. Bir işadamı olarak bu coğrafyada neler oluyor, bunları bilmemiz gerekiyor. İslam dünyasındaki bu yeni gelişmeler bu bağlamda çok önemli. Rejimlerin sallanması, sivil başkaldırı ve yeni modeller ortaya çıkması ülkemiz insanı tarafından da yakından izlenmeli, yorumlanmalı ve tahlil edilmeli. dedi. Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Köni, El-Cezire bölgesini çok yakından izle- diklerini, Amerika da iş başına gelen neoconların bu bölgelerle ilgili çok önemli stratejileri olduğunu belirterek, Amerika nın Irak tan çıkmasını anlamayan bir grup var. Amerika nın yönetiminde etkili olan bu grup Arap dünyasında farklı arzularını bir şekilde gerçekleştirmek için çabalıyor dedi. Dünyadaki desantralizasyon olaylarını Bolivya gerçeğiyle incelediklerini, Bolivya da Amerikan Kalkınma Ajansının sivil toplum örgütlerine parasal destekler sağlayarak aynı zamanda, Bolivya kongresinin reform hareketini, sivil asker ilişkilerinin düzenlenmesini, hakikatleri araştırma komis- 14

ASKON GÜNCESİ yonunun kurulmasını, insan hakları konusunda gelişmelerin takip edilmesini baskı hareketiyle sağladıklarını belirten Hasan Köni, Bu baskılar öyle bir hale geldi ki, tabandaki halk merkeze doğru geldi. Ve bu talep Bolivya da yeni bir yönetim şeklinin ortaya çıkmasını sağladı. Daha sonra bu yönetim şeklinin dünyada 26 ülkede aynı şekilde uygulandığını gördük. Hem üstten demokratikleşme baskısı, hem de alttan sivil itaatsizlik hareketinin desteklendiğini incelemelerimizde ortaya koyduk. Mısır da 2007 yılından itibaren Amerika, sivil toplum kuruluşlarına 187 milyar dolar harcamış. Bu sivil toplum örgütleriyle rejimin altı oyulmuş. Mısır İçişleri Bakanı Amerika ya bir mektup yazarak, Hem demokratikleşme talep ediyorsunuz, hem de alttan sivil toplum hareketi yapıyorsunuz diye şikayet bile etmiş. dedi. Köni şöyle devam etti: Mısır daki İskenderiye de yoksulluk ve yolsuzluk üzerine ilk hareket El Kifaye hareketidir. Bu hareket öylesine taban bulmuş ki, Müslüman Kardeşler Hareketi bu hareketin yanında marjinal bir grup olarak kalmış. Bunun yanında Albert Einstein Enstitüsü nün dünyanın her tarafında uygulamaya koyduğu sert diktatörlere, tiranlara karşı organize gençlik hareketlerini körükleme stratejisi de var. Bu hareket Miloseviç e karşı Yeter hareketi, Gürcistan ta ve Ukrayna da Turuncu Devrim olarak ortaya çıkmış durumda. Sivil itaatsizlik hareketi bugün şiddet uygulanan hareketten daha tehlikeli görülüyor. İsrail bile silahsız, şiddet kullanmayan aktivistleri kendisi için daha tehlikeli görüyor. Dünyada yeni model sivil itaatsizlik modelidir. Bu modelin ülkemize gelip gelmeyeceğini ise bilemiyoruz. Çünkü sosyal olayları şimdiden kestirmek zordur. Olaylar Suriye ye kayar mı bilmiyoruz. diyerek sözlerini tamamladı. Filistinli Gazeteci Cemal Ebu Zeyd ise Arap ülkelerinde iş başında olan liderlerin tamamının babadan kalma tahtlarda oturduklarını belirterek, Böyle bir şey olamaz. Demokratikleşmenin temeli seçimdir. Türkiye de bile ihtilal oldu ama, arkasından tekrar seçimlerle bağımsız yönetimler işbaşına geldi diye konuştu. Bu ülkelerde işbaşında olan diktatörlerin çoğunun okuma yazma bile bilmediklerini, ama memleketlerini çiftlik gibi yönettiklerini, servetlerinin rakamlara dökülemeyecek boyutta olduğunu ifade eden Zeyd, Bir zamanlar Mısır ile Türkiye nin milli geliri ve kişi başına düşen milli gelir miktarı aynıydı. Ama zaman içinde Türkiye, kişi başına düşen milli gelirini 10 bin dolara çıkarırken, şu anda bu rakam Mısır da yerlerde sürünüyor. Mısır ın nüfusu 80 milyon, ama 50 milyon kişinin günlük geliri bir doların bile altındadır. Mısır da yolsuzluk ve yoksulluk başını almış gidiyor. Bu sosyal ve ekonomik baskı en sonunda insanların isyan etmesine neden oldu. dedi. İkinci turda söz alan Hasan Köni, bu isyanların Batı nın oynadığı bir oyun olduğunu belirterek, Batı satranç tahtasında en az 5-6 hamle sonrasını oynuyor. Biz bu oyunun çok dışındayız. Bugün Kaddafi ye ses çıkarmayanlar, öncelikle onun Bingazi de soykırım yapmasını bekliyorlar. Ondan sonra ise onun canına okuyacaklar. Dünyada hiçbir ülke bu bölgelerle ilgili ses çıkarmıyor, peki Amerika nın isyan bölgelerinde nümayişleri düzenleme hakkı nerden geliyor? Bu bölgelerdeki tüm gelişmeleri Amerika mı düzenleyecek? Mesela biz neden İran dan petrol alamıyoruz? Biz kimsenin babasının uşağı değiliz. Bize bu ticaret yapmamanın karşılığında para mı veriyorlar? açıklamasını yaptı. Cemal Ebu Zeyd ise oynananların oyun mu değil mi olduğunu Arap ülkelerinin iyi kavraması gerektiğini belirterek, Akıllı olmalıyız. Bağıra bağıra neyi kazanabileceğimizi iyi kavramalıyız. diye konuştu. 15

ASKON GÜNCESİ İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı TOPBAŞ ASKON DA KONUŞTU Göreve gelir gelmez şehrin planlarını ve projelerini yaptıklarını; rotasını belirlediklerini kaydeden Topbaş, Muhalefet anlayışının körükörüne karşı çıkmasına rağmen biz bu şehrin gelecek stratejilerini en ince detayına kadar ortaya koyduk. İstanbul u iktisadi yönden ağır basan kongre merkezi, önemli kararların alındığı, sportif müsabakaların yapıldığı bir şehir olması yönünde planlar yaptık. dedi. ASKON un düzenlediği, Yeni Ekonomik Düzen, Stratejiler ve İstanbul konulu konferansın konuğu İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş oldu. ASKON Merkezinde düzenlenen konferansta ASKON Genel Başkanı Mustafa Koca, ASKON Genel Sekreteri Mehmet Akif Bayramoğlu, ASKON Genel Başkan Yardımcısı Sıtkı Abdullahoğlu, Hazır Giyim ve Konfeksiyon Sektör Başkanı Özden Bilirdönmez, Tekstil Sektör Başkanı Zeki Acar, İnşaat Sektör Başkanı Murat Yılmaz ve çok sayıda ASKON üyesi hazır bulundu. Açılış konuşmasını yapan Genel Başkan Mustafa Koca, Türkiye nin ve dünyanın en önemli kenti olan İstanbul un gelecek dönemde nasıl bir strateji izleyeceğinin kendileri için önemli olduğunu belirterek, Bu şehri birlikte yaşıyorsak, planlamalarını birlikte yapmalıyız. dedi. İstanbul un Türkiye nin iktisadi başkenti olduğunu belirten İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Dünyada küresel dengeler değişiyor. Bölgesel olarak ekonomik olarak sosyal gücün Türkiye ye doğru kaydığı bir süreç yaşıyoruz. Bu güç kaymasının merkezinde ise İstanbul bulunuyor. Bu değişimleri yöneticilerin iyi gözlemesi ve İstanbul u öncü hale getirmesinin ihtiyacı ortaya çıkıyor. Yönetim tarzları devamlı değişiyor, bu bir önemli süreç. Geldiğimiz noktada gerçek anlamda katılımcı, şeffaf, insana değer veren bir yönetim anlayışıyla hareket ettiğinizde başarılı olursunuz diye konuştu. Rekabet edebilecek ortamları en güzel şekilde yakalayan ve uygulayan şehirlerin kazandığını belirten Topbaş, Mesela İzmir in fuarı vardı, bu bir semboldü. Fakat zaman içinde bu özellik kayboldu. Antalya da bir turizm ve kongre şehri, ama gelişim yönünden İstanbul kadar hızlı değil. Bir neslin geleceğini geçen neslin çalışmaları belirler diyen Mevlana ya kulak verip, gelecekte çok daha yaşanabilir bir şehir kurabilmek için çalışmalıyız. Biz göreve geldiğimizden beri İstanbul a 43 milyar lira yatırım yaptık. Bu noktada bizleri sorgulayan medyanın, Bu para daha önce nereye gidiyordu? şeklinde araştırma yapması lazım. Şu anda İSKİ ve İETT hariç 23 şirketimizin bilançolarını sitelerinde açıklıyoruz. Ana muhalefet partisi eğer dürüstlükten bahsediyorsa, kendilerine ait belediyelerde, büyükşehirlerde bilançolarını açıklasın. Biz göreve geldiğimizden beri kadromuz geldikçe, işçilerimizi kadroya alıyoruz. Bu noktada taşeron eleştirilerinin de önüne geçmiş oluyoruz. dedi. İstanbul da bir gün hayatın durması halinde Türkiye nin sarsılacağını vurgulayan Topbaş, Bu sebeple karla mücadeleye çok büyük yatırım yaptık. İstanbul da hayatın bir gün bile durmaması yönünde adımlarımızı çok ince stratejilerle attık. Hayatı güzelleştirmeye çalıştık. Cumhuriyet döneminde İstanbul a 57 tane kavşak yapılmış. 16

ASKON GÜNCESİ Biz ise 231 tane kavşak bitirdik, 27 tane kavşağımızın yapımına devam ediyoruz. Metrobüsü koymasaydık, bu trafiğin hali nice olurdu? Sadece Maltepe ye 14 tane kavşak yaptık. 405 km yol yaptık. Yaptığımız yatırımların yüzde 55 i ulaşım üzerine. Bu arada sosyal projelerimiz ve kültürel projelerimiz de var açıklamasını yaptı. Topbaş şöyle devam etti: İstanbul da gözle görülür bir fiziki değişim var. Bu değişim şehrin çehresinin, yapısının, sosyal değişimi beraberinde getiriyor. Ekonomik değişim beraberinde mutluluğu getiriyor. Şu anda İstanbul da kongrelerin yapıldığı onlarca salonumuz var. Bu salonlar daha önceleri birkaç taneydi. Birçok firma artık genel merkezlerini İstanbul a alabilmek için çabalıyorlar. İstanbul cazibe ve güç merkezi haline geldi. Şehirlilik sosyolojik bir evrimdir. Ben şehirliyim diyerek şehirli olunmaz. Şehri yaşamanız, özümsemeniz gerekir. Şehir medenileştikçe, büyüdükçe şehrin hareketliliği de 3 kat artar. İstanbul un da hareketliğinin 40-50 milyon olacağı günleri yaşayacağız. Biz yaptığımız çalışmalarla şehrin sosyalleşmesine katkıda bulunduk. Sosyal tesislerimizden 7 milyon insan yararlandı. Bizler ne kadar ortak mekan sayısını artırabilirsek, şehrin demokratik kültürü artar. Bu sebeple toplu taşıma araçlarına da yatırım yapıyoruz ve toplu taşımacılığı geliştiriyoruz. İstanbul da 1000 kişiden 222 kişinin aracı var. Biz insanlara işine yürüyerek git diyemeyiz. Ama, onların işlerine daha rahat ve kolay ulaşabileceği altyapıları ortaya koyabiliriz. Yaptığımız Metrobüs projesiyle 80 bin araç trafikten kalktı. Binlerce ton benzin sarfiyatı azaldı Göreve gelir gelmez şehrin planlarını ve projelerini yaptıklarını şehrin rotasını belirlediklerini kaydeden Topbaş, Muhalefet anlayışının körü körüne karşı çıkmalarına rağmen biz bu şehrin gelecek stratejilerini en ince detayına kadar ortaya koyduk. İstanbul u iktisadi yönden ağır basan kongre merkezi, önemli kararların alındığı, sportif müsabakaların yapıldığı bir şehir olması yönünde planlar yaptık. Ve bu planlarımızın birçoğuna ulaştık. değerlendirmesini yaptı. Topbaş, kentsel dönüşüm projelerinin de sürdüğünü, bunun yenileme stratejileri olarak İstanbul u yaşanabilir bir kente dönüştürecek uygulamalara dönüştüğünü belirtti. Toplantı sonunda ASKON a yeni katılan üyelere Başkan Kadir Topbaş tarafından rozetleri takıldı. 17

ASKON GÜNCESİ ASKON DAN YENİ ANAYASA PANELİ ASKON da düzenlenen Yeni Anayasa Talepleri konulu panelde konuşan Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Osman Can ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bekir Berat Özipek, yeni anayasa yapım çalışmalarının ve anayasanın nasıl olması gerektiğini anlatarak, Yeni anayasa, daha özgürlükçü, daha demokratik ve bürokratik oligarşiye prim vermeyen bir yapıda tesis edilmelidir. fikrinde birleştiler. ASKON (Anadolu Aslanları İşadamları Derneği), gündemle ilgili toplantılar zincirine Yeni Anayasa tartışmalarını ekledi. ASKON Genel Merkezi nde düzenlenen panele Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Anayasa Mahkemesi Raportörü Doç. Dr. Osman Can ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bekir Berat Özipek konuşmacı olarak katıldılar. ASKON Genel Başkan Yardımcısı Sıtkı Abdullahoğlu nun yönettiği panele, ASKON Sektör Başkanları, ASKON Üyeleri ve çok sayıda katılımcı iştirak etti. Açılış konuşmasını yapan Sıtkı Abdullahoğlu, Türkiye nin çok ilginç bir dönemeçte olduğunu belirterek, Sanki bu sefer gerçek bir dönemeçte gibi bir tabloyla karşı karşıyayız. İlk defa sivil bir iradenin anayasa yapma sürecini hep birlikte yaşıyoruz. Meseleye entelektüel boyuttan bakmak kadar, diğer boyutlardan bakmak da çok önemli. Biz bir ekonomik sivil toplum örgütüyüz, ama ülkemizi huzur iklimine taşıyacak her türlü girişimi sırtlamamız çok önemli diye konuştu. Doç. Dr. Osman Can, anayasa nın bir edebiyatçının hazırlayıp ortaya koyduğu, derleyip toparladığı bir metin olmadığını, anayasayla toplumsal tüm katmanların ilişkisi olduğu gibi ekonominin de çok yakından ilişkisi olduğunu kaydederek, Eğer huzur aramış olsaydık, 12 eylül de yapılan darbe sonrasında yüzde 91 le kabul edilen Anayasa nın bize huzur vermesi gerekirdi. Çünkü, o dönemde toplumsal şiddet ve kaos ortamı birdenbire göreceli bir huzur ortamına kavuşmuştu. Eğer huzur arasaydık, 1982 Anayasa sından elbirliğiyle kurtulmak istemememiz gerekirdi. Huzuru nasıl algıladığımız çok önemli. Huzur sadece şiddetle, disiplinle, askeri otoriteyle sağlanmaz dedi. 1961 Anayasa sının getirdiği sosyal ve ekonomik kaosun bir toplumsal çöküş ortamına yol açtığını, 1982 den sonra Turgut Özal döneminde Türk Lirasının convertible hale dönüşmesiyle ekonomik kazanımların yaşandığına dikkat çeken Can, Eğer o dönemden sonra Anadolu sermayesi daha da güçlenmemiş olsaydı, Anadolu nun sesi çok daha gür çıkmasaydı, belki de biz yeni anayasayı tartışmıyor olacaktık. Anayasa ile ekonomi arasında direkt bir ilişki vardır. Zira, hükümetlerin ekonomik programları yürütebilmesi için güçlü ve özgürlükçü bir anayasaya ihtiyaç vardır diye konuştu. Can, şöyle devam etti: Türkiye de ilk kabul edilen anayasa metni 1876 Anayasa sıdır. Bu anayasa ile padişahın yetkileri tırpanlanmış ve bürokratik kesime devredilmiştir. Anayasa yı kim üretirse anayasa o sınıfların toplumsal ve sosyal tasavvuruna uygun bir metin olarak ortaya çıkacaktır 18