CAN DÜNDAR ANKA KUŞU. Erdal İnönü Anlatıyor

Benzer belgeler
Bilgin Adalı HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mustafa Delioğlu SÜMBÜLLÜ KÖŞK

MATBAACILIK OYUNCAĞI

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Betül Tarıman. Öykü GÖKYÜZÜ PRENSİ PO İLE KÜÇÜK KIZ. 2. basım. Resimleyen: Uğur Altun

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Öykü KURABİYE EV. Resimleyen: Burcu Yılmaz

CAN DÜNDAR YÜKSELEN BİR DENİZ: CUMHURİYET

KİTABININ GELİRİNİ, İHTİYACI OLAN KIZ ÇOCUKLARINA VERECEK

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut GÜNAYDIN! GÜNAYDIN! Resimleyen: Burcu Yılmaz

ŞİMDİKİ ÇOCUKLAR HÂLÂ HARİKA

MEHMET ALİ BİRAND - CAN DÜNDAR BÜLENT ÇAPLI DEMİRKIRAT. Bir Demokrasinin Doğuşu

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Tanşıl Kılıç. Roman ŞEKERLİ SİNEK. 12. basım. Resimleyen: Vaqar Aqaei

Cem Akaş BUMBA İLE BİBU. Resimleyen: Reha Barış

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Refik Durbaş. Şiir BEZ BEBEKLE KUKLASI. 2. basım. Resimleyen: Burcu Yılmaz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Bilmece ŞİPŞAK BİLMECELER DEYİM VE ATASÖZLERİ. 2. basım. Resimleyen: Ferit Avcı

CAN DÜNDAR KÖY ENSTİTÜLERİ

CAN DÜNDAR BÜLENT ÇAPLI İSMET PAŞA

Delal Arya HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Mert Tugen YEDİ DENİZLERDE 2. 2 Basım İSKELET SAHİLİ NDEKİ SIR

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Cihan Demirci. Şiir ŞİİR KÜÇÜĞÜN. 2. basım. Resimleyen: Cihan Demirci

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

KIRMIZI KANATLI KARTAL

Adı-Soyadı: Deniz kampa kimlerle birlikte gitmiş? 2- Kamp malzemelerini nerede taşımışlar? 3- Çadırı kim kurmuş?

Tanşıl Kılıç ŞEKERLİ SİNEK. Resimleyen: Vaghar Aghaei

CAN DÜNDAR RIDVAN AKAR KARAOĞLAN


7AB 2 nd SEMESTER TURKISH FINAL REVIEW PACKET. 1. A: Adın ne? B:... a) Adım Alex b) Adın Alex c) Adımız Alex d) Adları Alex

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Koray Avcı Çakman. Öykü FLAMİNGO GÜNLÜĞÜ. 1. basım. Resimleyen: Reha Barış

Yapı Kredi Yayınları Canlar Ölesi Değil / Demet Taner. Kitap editörü: Murat Yalçın. Düzelti: Filiz Özkan. Tasarım: Nahide Dikel

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

1. basım: basım: Aralık 2015, İstanbul Bu kitabın 2. baskısı adet yapılmıştır. Yayına hazırlayan: Emre Taylan

DESTANLAR VE MASALLAR. Samed Behrengi KÜÇÜK KARA BALIK. Masal. Çeviren: Haşim Hüsrevşahi resimleyen: Mehmet Sönmez

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

1.TEOG Öncesi Test Çözüm Teknikleri ve Son 2 Haftayı Nasıl Değerlendirmeliyiz.

AĞAÇLARIMIZA NE OLDU?

HAYAT BENİM BİLDİĞİM KADAR MI?

Sosyolinguistik Görüşme. 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum Tarihiniz:.. Yaşınız:. Milliyetiniz:.

2. Aşağıdaki cümlelerin hangisinde büyük harflerin kullanılışı ile ilgili yanlış yapılmıştır?

ABDULLAH UÇMAN PROF. DR. İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü nden mezun oldu.

BARIŞ BIÇAKÇI Aramızdaki En Kısa Mesafe

Bölge Uzmanı Nihai Form

55. Yılında, Ege Üniversitesi Yayınları. Yayıma Hazırlayan; C. Orhan ÇETİNKALP EÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı İZMİR

Delal Arya HEYECANLI KİTAPLAR. Serüven. Resimleyen: Sedat Girgin PERA GÜNLÜKLERİ. 5 Basım SIRLAR OTELİ. 2. Kitap

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ORMANDAKİ DEV. 4. basım. Resimleyen: Reha Barış

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Süleyman Bulut. Öykü ASLAN KRAL KORK. Resimleyen: Sedat Girgin

Belmin Dumlu SAVAŞKAN,

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti

Benimle Evlenir misin?

ÇAĞDAŞ DÜNYA EDEBİYATI. Goscinny / Sempé. Öykü PITIRCIK KÜÇÜK PITIRCIK. Çeviren: Vivet Kanetti. 29. basım

Hazırlayan ÇAĞDAŞ TÜRK EDEBİYATI. Şengül Karaca. Şiir HAİKU. 1. basım. Resimleyen: Sedat Girgin

.com. Faydalı Olması Dileklerimizle... Emrah&Elvan PEKŞEN

KÜÇÜK UYKULAR BAHÇESİ

CAN DÜNDAR KIRMIZI BİSİKLET

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı

EFENDİLER! YARIN CUMHURİYETİ İLAN EDECEĞİZ.

Lesley Koyi Wiehan de Jager Leyla Tekül Turkish Level 5

PROF. DR. ABDULLAH UÇMAN

SOSYAL MEDYA CANAVARI OLMAK İSTER MİSİN?

1.KİTAP ATATÜRK ANLATIYOR, ÇOCUKLUĞUM

ORGANLARI 5 KİŞİYE HAYAT VERDİ

Tarih:. Yer:. Katılımcı numarası:... Sosyolinguistik Görüşme 1) İsim:.. Cinsiyet: Meslek:.. Doğum tarihiniz:.. Yaşınız:.. Milliyetiniz:.


Dünyayı Değiştiren İnsanlar

- HAFTALIK KULÜP BÜLTENİ

Bölge Uzmanı Nihai Form

Zeynep in Günlüğü. Hikaye Yazarı Sevinç DOĞAN ( Türkçe Öğretmeni ) Fatma BAŞA. Kapak Tasarımı ve Sayfa Tasarımı Ahmet ŞAMLI

Bölge Uzmanı Nihai Form

ÖĞRENCİLERİMİZ SİVİL SAVUNMA TATBİKATI İZLEDİLER

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

İletişim Yayınları SERTİFİKA NO

Bölge Uzmanı Nihai Form

Aşk ile Fiziğe Adanmış Bir Ömür: Feza Gürsey

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü

BÖCEK ORKESTRASININ MUHTEŞEM SINIFI

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı.

Kızla İlk Buluşmada Nasıl Sohbet Edilir? Hızlı Bağ Kurma Teknikleri

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

İÇİMİZDEKİ KOMŞU SURİYE

Elvan & Emrah PEKŞEN

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

Hans Christian Andersen Tahsin Yücel ( Ayşın Delibaş Eroğlu (

3. Yazma Becerileri Sempozyumu

ΣΔΛΙΚΔ ΔΝΙΑΙΔ ΓΡΑΠΣΔ ΔΞΔΣΑΔΙ. ΔΙΑΡΚΕΙΑ: 2 ώρες ΗΜΕΡΟΜΗΝΙΑ: 24 Μαΐοσ 2011 ΣΟ ΔΞΔΣΑΣΙΚΟ ΓΟΚΙΜΙΟ ΑΠΟΣΔΛΔΙΣΑΙ ΑΠΟ 6 (ΔΞΙ) ΔΛΙΓΔ. Τπογραφή καθηγητή:

Ece Ayhan. Kardeşim Akif. Akif Kurtuluş'a Mektuplar. Hazırlayan Eren Barış. "dipnot

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

RAPORU HAZIRLAYANLAR: Azime Acar & Ender Bölükbaşı

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

3) Bir gün bu delikten bir tarla faresi çıktı. cümlesinde aşağıdaki sorulardan hangisi nin cevabı

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BURS VE KISMİ ZAMANLI ÇALIŞMA BAŞVURU FORMU

Orhan Veli. BENİ BU GÜZEL HAVALAR MAHVETTİ Kendi Sesinden Şiirler

ŞEHİRLERE ALIŞAMADI Sabahattin Ali nin Şehirleri

T.C. ANKARA ÜNİVERSİTESİ BURS VE KISMİ ZAMANLI ÇALIŞMA BAŞVURU FORMU

Transkript:

1

2

CAN DÜNDAR ANKA KUŞU Erdal İnönü Anlatıyor 3

2012, Can Sanat Yayınları A.Ş. Tüm hakları saklıdır. Tanıtım için yapılacak kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmaksızın hiçbir yolla çoğaltılamaz. 1-4. basım: İmge Yayınları (2009) Can Yayınları nda 1. basım: 2012 3. basım: Aralık 2015, İstanbul Bu kitabın 3. baskısı 2 000 adet yapılmıştır. Yayına hazırlayan: Cem Alpan Ka pak ta sarımı: Ayşe Çelem Design Kapak resmi: C. Murat Özcan Ka pak baskı: Azra Matbaası Litros Yolu 2. Matbaacılar Sitesi D Blok 3. Kat No: 3-2 Topkapı-Zeytinburnu, İstanbul Sertifika No: 27857 İç baskı ve cilt: Ayhan Matbaası Mahmutbey Mah. Devekaldırımı Cad. Gelincik Sokak No: 6 Kat: 3 Güven İş Merkezi, Bağcılar, İstanbul Sertifika No: 22749 ISBN 978-975-07-1530-3 CAN SANAT YAYINLARI YAPIM VE DAĞITIM TİCARET VE SANAYİ A.Ş. Hayriye Caddesi No: 2, 34430 Galatasaray, İstanbul Telefon: (0212) 252 56 75 / 252 59 88 / 252 59 89 Faks: (0212) 252 72 33 canyayinlari.com/9789750715303 yayinevi@canyayinlari.com Sertifika No: 31730 4

CAN DÜNDAR ANKA KUŞU Erdal İnönü Anlatıyor < > 5

Can Dündar ın Can Yayınları ndaki diğer kitapları: Lüsyen, 2010 Canım Erdalım Sevgili Babacığım, 2011 Aşka Veda, 2012 Ben Böyle Veda Etmeliyim, 2012 Benim Gençliğim, 2012 Birand, 2012 Büyülü Fener, 2012 Kırmızı Bisiklet, 2012 Sarı Zeybek, 2012 Savaşta Ne Yaptın Baba?, 2012 Uzaklar, 2012 Yağmurdan Sonra, 2012 Yakamdaki Yüzler, 2012 Yârim Haziran, 2012 Yüzyılın Aşkları, 2012 Ergenekon (Celal Kazdağlı yla birlikte), 2013 Yaveri Atatürk ü Anlatıyor, 2013 Yıldızlar, 2013 Nâzım, 2014 Köy Enstitüleri, 2014 Abim Deniz, 2014 Karaoğlan (Rıdvan Akar la birlikte), 2015 İsmet Paşa (Bület Çaplı yla birlikte), 2015 Yükselen Bir Deniz, 2015 Gölgedekiler, 2015 O Gün, 2015 6

CAN DÜNDAR, 16 Haziran 1961 de Ankara da doğdu. 1982 de AÜ, SBF Basın Yayın Yüksek Okulu ndan mezun oldu. 1986 da İngiltere de London School of Journalism i bitirdi. 1988 de, ODTÜ Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü nde Siyaset Bilimi dalında yüksek lisansını tamamladı. 1996 da aynı bölümde doktora derecesi aldı. 1979 dan beri gazetecilik, belgesel yapımcılığı, TV programcılığı, 2015 ten beri Cumhuriyet gazetesinin genel yayın yönetmenidir. Kitapları: Demirkırat (M.A. Birand ve B. Çaplı yla birlikte, 1991), Sarı Zeybek (1994), 12 Mart: İhtilalin Pençesinde Demokrasi (M.A. Birand ve B. Çaplı yla birlikte, 1994), Gölgedekiler (1995), Hayata ve Siyasete Dair (1995), Yağmurdan Sonra (1996), Ergenekon (Celal Kazdağlı yla birlikte, 1997), Yârim Haziran (1998), Benim Gençliğim (1999), Köy Enstitüleri (2000), Nereye? (2001), Yaveri Atatürk ü Anlatıyor: Salih Bozok un Anıları (2001), Uzaklar (2002), Yükselen Bir Deniz (2002), Savaşta Ne Yaptın Baba? (2003), Bir Yaşam İksiri: Dr. Nejat F. Eczacıbaşı (2003), Mustafa Kemal Aramızda (Ülkem Özge Sevgilier le birlikte, 2003), Büyülü Fener (2003), Duvar (Ege Dündar la birlikte, 2003), Yıldızlar (2004), Sedat Alp: İlk Türk Hititoloğun Yaşam Öyküsü (Fatma Sevinç le birlikte (2004), Kırmızı Bisiklet (2005), Nâzım (2005), İlk Durak-İETT (Nebil Özgentürk le birlikte, 2005), Özel Arşivinden Belgeler ve Anılarıyla Vehbi Koç I. (2006), Yüzyılın Aşkları (2006), Karaoğlan (Rıdvan Akar la birlikte, 2006), İsmet Paşa (Bülent Çaplı yla birlikte, 2006), Yakamdaki Yüzler (2007), Ecevit ve Gizli Arşivi (Rıdvan Akar la birlikte, 2008), Ben Böyle Veda Etmeliyim: İsmail Cem (2008), Özel Arşivinden Belgeler ve Anılarıyla Vehbi Koç II. (2008), Mustafa (2009), Anka Kuşu (2009), Lüsyen (2010), Canım Erdalım Sevgili Babacığım (2011), Aşka Veda (2012), Birand: Bir Ömür, Ardına Bakmadan (2012), Abim Deniz (2014). 7

8

İçindekiler Önsöz... 13 Giriş... 19 Teşekkür... 21 Erkek dal... 23 Atatürk efsanesi... 28 Sürekli okuyan bir çocuk... 34 Babam kaybetmeyi hiç sevmezdi... 38 Aksi tabiatlı bir insandım... 41 Annemi ağlarken gördüm... 47 Gene mi o sekreter geldi?... 52 Babadan ilk azar... 55 Pembe Köşk te din... 60 Başbakanın oğlu... 65 Pembe Köşk te gündelik hayat... 72 Atatürk ile İnönü nün küslüğü... 76 Paşa nın İngilizce dersleri... 80 Bir suikast ihbarı... 84 Stadyum olayı... 88 Viyolonsel dersleri... 92 Vasiyet... 95 Çankaya Köşkü nde... 97 Havuzda patlama... 101 Atatürk ün heykelini neden kaldırdı?... 104 Muhaliflerin dönüşü... 106 9

İnönü antipatisi... 110 Kulağımı çeken olmadı... 112 Ödev konusu: İnönü Savaşları... 117 Babam savaşta, ben sınavda... 122 Savaş yılları... 125 Lise yılları... 131 Anka Kuşu... 134 Bir numaralı öğrenci... 137 Millî Şef... 142 Demokrasinin ilk kurbanı: Köy Enstitüleri... 144 Varlık Vergisi... 148 Türkeş in tırnakları... 151 Halk idaresi... 154 Savaşa girmeyeceğiz!... 158 Muhalif parti... 162 Psikopat bunalımı... 166 Münazarada... 168 Ömer in suçlandığı trafik kazası... 172 Din meselesi... 175 Amerika ya gidiş... 177 Very good!... 181 Einstein, idolümdü... 184 Vehbi Koç tan gelen para... 187 Amerikalı kızla evlilik haberi... 190 CHP devriliyor... 193 Başarıda çalışmanın ve şansın rolü... 197 Rekabetçi bir ortam yoktu... 202 Babamın yatırdığı paralarla ev aldım... 204 6-7 Eylül de İstiklal de...... 209 Askerlik anıları... 211 Feza Gürsey... 215 Helikon Derneği ve Ecevit... 217 Evlilik... 222 Yeniden Amerika... 229 Babaannenin ölümü ve rekabet... 235 10

Babaannem dışında kimse babama sen demezdi... 237 27 Mayıs olmasa daha iyiydi... 239 Çocuğumuz olmadı... 243 ODTÜ yılları... 245 İdamlar dönemi... 250 Üniversitede hakkımızı savunduk... 252 Turgut Özal la aramız iyiydi... 254 22 Şubat ta... 257 Sovyetler Birliği nde...... 261 Tam bir diplomat... 264 Dekan Erdal İnönü... 267 Yeniden Amerika da... 271 Soyadı, rektörlüğüne engel...... 274 Gene vekil olduk... 279 Sürpriz rektör... 285 Deniz Gezmiş le...... 287 Evi bombalanıyor... 289 12 Mart a doğru... 292 Savcılığa çağrıldım, kırıldım... 294 12 Mart Dönemi... 296 İsmet Paşa nın son sözü... 298 Ankara dan İstanbul a...... 303 Boğaziçi nde...... 306 12 Eylül... 311 Yeni rejime, Hayır!... 315 Siyasete girme kararı... 318 Erdal, yapma!... 325 Üniversiteye veda... 328 Siyasetin dengeleri... 332 Evren le görüşme... 335 Yeni hayat... 338 Yaş gününde kurulan parti... 340 Vetolar geliyor... 344 Bir cesaret yarışı... 347 Evren e, Güle güle!... 351 11

Seçimde Paris te...... 353 Hapsi göze almıştım... 356 Yeniden genel başkan... 358 Kürsüde bir acemi... 361 Bilim ve politika... 365 Küçük Turgut... 367 Espri yeteneği... 370 Hürriyet in kazığı... 376 Seçim gecesi... 379 İlk kurultay... 383 HP-SODEP birleşmesi... 386 Partiyi içten içe Baykal yönetiyordu... 391 Meclis te... 395 Limonlu kampanya... 397 Baykal güvenilmez biriydi... 400 Parti içindeki ur... 403 Sosyalist Enternasyonal... 406 Dindar mıyım, bilmiyorum... 409 Kürt sorunu... 414 Demirel in yardımcısı... 424 Cumhurbaşkanlığını düşündüm ama...... 428 Ben başbakan olsam Sivas ı kontrol ederdim... 430 Sivas katliamı, hükümetin ortak sorumluluğuydu... 433 Hükümetten çekilme kararı... 435 Dışişleri Bakanlığı... 438 Yeniden İstanbul da... 443 Yalı hikâyesi... 446 Ölüm ve hastalık... 450 Eğer çabuk ölmezsem...... 455 Ben göremem ama...... 459 Bana verilen görevleri yaptım... 462 Dizin... 465 12

Önsöz Bu kitabın 343. sayfasında bir fotoğraf var. 1983 yılında Erdal İnönü nün Turgut Özal la buluşmasında çekilmiş. Fotoğrafta görüşmeyi ayakta izleyip not alırken görünen gazetecilerden biri de benim... O günden sonra yıllar boyunca Erdal İnönü yü her daim saygı ve hayranlıkla izledim. Erdal İnönü ile Can Dündar, Feza Gürsey Enstitüsü nün önünde. Son buluşmalardan biri. 13

Türkiye nin ihtiyaç duyduğu birikim, olgunluk ve bilgeliğe sahip olduğunu düşündüm hep... Onu cumhurbaşkanlığına yakıştırdım. O fotoğraftan neredeyse çeyrek asır sonra yeniden buluşmak kısmet oldu. 2007 yılı başında telefonlaştık; bu kitapta okuyacağınız nehir söyleşi için anlaştık ve 14 Şubat gününe randevulaştık. Benim her yılbaşı yenilediğim bir ajandam vardır. Defterde o günün karşılığında Sevgililer Günü yazıyordu. Ben, boş kolona Erdal İnönü ile randevu yazdım. Sevinç İnönü, o randevulaşmanın öyküsünden, bu kitapta okuyacağınız Giriş yazısında bahsediyor: Meğer Erdal Bey in de benimkinin tıpatıp aynısı bir ajandası varmış. Meğer birbirimizden habersiz, her buluşma gününü aynı titizlik ve özenle, üstelik hemen hemen aynı ifadelerle, aynı türde defterlere yazarmışız. Erdal İnönü nün ajandasından sayfalar... 14

İlk buluşmamız, 7 Mart taydı. Benim gibi bir tarih meraklısı ve İsmet İnönü nün de belgeselini yapmış bir belgeselci için eşsiz bir sohbet fırsatıydı. Anılarını okumuş, dönemin gazetelerini taramış, onu tanıyanlarla öngörüşmeler yapmıştım. Erdal Bey ise o dönem, en yakın arkadaşlarından Feza Gürsey in adını taşıyan enstitüde, yeni kitabı üzerinde çalışıyordu: Cumhuriyet döneminde temel bilimler alanında yapılan araştırmaların bibliyografyasıydı bu... Bir vefa belgesiydi. Sonra her çarşamba düzenli olarak buluştuk. Ben salı geceleri televizyonda bir tartışma programı yönetiyordum. Ertesi gün onunla söyleşiye gidiyordum. Sohbete, geceki tartışmanın bir yorumuyla başlıyorduk. Ardından onun uzun hayat yolunda adım adım yürüyorduk. Erdal Bey kitapta okuyacağınız gibi babadan miras bir disiplinle her seferinde tam vaktinde geliyor, konuşacağımız döneme ait notlarını, belgelerini, dosyalarını da yanında getiriyor ve bütün sorularıma büyük samimiyetle cevap veriyordu. O, Cumhuriyet le yaşıt hayatını anlattıkça birinci elden bir tarih dersi dinlemiş gibi hissediyordum kendimi... Böyle bir tanık bulunca sohbet kaçınılmaz olarak babasına ve İnönü döneminin merak konusu olaylarına uzandı. Yani onun hayatı boyunca hep karşılaştığı şey, kaçınılmaz olarak son söyleşisinde de başına geldi: Kendi ismi, babasınınkiyle bir arada anıldı. Ama bu, kitabın bir tarih tanıklığına dönüşmesini sağladı: İnönü adının, hem tanığı hem kahramanı olduğu bir tarih... Dokuz hafta süren söyleşi maratonu boyunca Erdal Bey den en çok aklımda yer eden özellikleri sıralayayım: İlki kibarlık... Karşısındakinin mevkii, yaşı, unvanı ne olursa olsun herkese eşit ve bonkörce dağılan, samimi bir kibarlık... İkincisi sadelik... Oturduğu odadan bindiği arabaya, giydiği kıyafetten seçtiği sözcüklere değin uzanan, hayranlık uyandıran bir sadelik... Üçüncüsü tevazu... Dünya literatürüne adıyla kaydolmuş akademik çalışması için bile, Aslında yeni bir şey değildi, diyecek kadar özgüven yüklü bir tevazu... 15

Artı güleryüz, çalışkanlık ve nüktedanlık... Kamuoyunun yakından bildiği bu özelliklere ilaveten, söyleşinin sonlarına doğru onun dünyaya, inanç sistemine, ölüme dair fikirleriyle tanışıp filozof yanını da keşfedeceksiniz. 12 Eylül siyaseti, işte böyle bir insanı veto etti. Siyasetin bugünkü kısırlığından yakınırken unutmamamız gereken bir ayrıntı bu... Çarşamba buluşmaları nın sonuncusunu 5 Haziran 2007 de yaptık. O gün Salı ydı aslında... Ama ertesi gün, yani 6 Haziran Çarşamba, onun yaşgünüydü. Sona yaklaşmıştık. Ertesi hafta onuncu ve sonuncu buluşma için sözleştik. Ama buluşamadık. Rahatsızdı. Tedavi oluyordu. Biraz ara verdik; ben o süre içinde söyleşiyi toparlayıp eksikleri belirleyecektim. Sonra bir gün buluşup tamamlayacak ve tümü üzerinden yeniden geçecektik. O buluşma hiç gerçekleşemedi. Erdal Bey in hastalığı ilerledi. Amerika ya tedaviye gitti. İyileşip dönmesini ümitle bekledik. Tedavi uzayınca kız kardeşi Özden Toker biraz da ona meşgale ve moral olur umuduyla kitabın taslaklarını Amerika ya götürdü. İki kardeş, uzun bir aradan sonra, uzak bir coğrafyada birlikte geçirdikleri bir ömrün tutanaklarını diz dize okudular. Daha doğrusu Özden Toker, ağabeyi Erdal ın kulağına okudu. Erdal Bey, küçük düzeltmeler yaptı. Eksikleri dönüşte tamamlayacaktık. O da olmadı. Erdal Bey, Amerika dan sağ dönemedi. Kitabını göremeden gitti. Sonrası benim için zordu. Büyük bir emanetle başbaşa kalmıştım. Üstelik eksikleri vardı. Kitabı, hemen vefatının ardından çıkarmak istemedim. Demlenmesini bekledim. O süreçte eksik kalan kimi yerleri, hatırlayamadığı olay ya da tarihleri daha önce yazdığı anılarından, aldığı notlardan, yaptığı açıklamalardan tamamladım. 16

Hafızanın yanıltma ihtimaline karşı, onun yol arkadaşlarından yardım rica ettim. Önce kardeşi Özden Toker, sonra eşi Sevinç İnönü, siyasetteki yoldaşı Yiğit Gölöksüz ve onu adım adım izlemiş gazeteci arkadaşım Vedat Çuhadar kitabı titizlikle okuyarak büyük katkı yaptılar. Hepsine teşekkür borçluyum. Nazan Gezer, kitabın ölüm yıldönümüne yetişmesi için canla başla çalıştı. İnönü Vakfı, İnönü ailesi ve Milliyet in usta foto muhabiri Mustafa İstemi arşivlerini açtı. NTV kameramanı Oktay Taşkın, söyleşimizi baştan sonra kameraya kaydetti. Ve fotoğraf sanatçısı dostum C. Murat Özcan, Erdal Bey in çalıştığı Feza Gürsey Enstitüsü nde, kitabın kapağında gördüğünüz fotoğrafı çekti. O fotoğrafın öyküsünü de anlatayım: Enstitü nün toplantı salonunun tahtasında bir takım fizik formülleri yazılıydı. Erdal Bey i o tahtada ders verir pozda görüntülemek istedik. Kabul etti. Ama tahtadaki yazı, kendisinin değildi. O yazıyı silmek yerine tebeşiri aldı ve formüllerin altına, o eşsiz mizah duygusuyla, şu notu yazdı: Bunları ben yazmadım, ama doğru... 2009 Ağustosu, Bodrum; Can Dündar ve Sevinç İnönü. Kitabın taslağı üzerinde yaz mesaisi... 17

Anka Kuşu, onun hayatta yazdığı tek şiirin kahramanıydı. Çoğu yaşıtının aksine o, şiirini bir sevgiliye değil, uğruna ömrünü adayacağı fiziğe yazmıştı. Tabii yazdığı şiirdeki efsanevi kuşun, bir gün kendisini anlatan bir kitaba başlık olacağını düşünemeden... Titiz biriydi Erdal Bey, Bir kitaba baktığım zaman oradaki eksiği hemen görürüm, derdi. Ne yazık ki, kendi kitabındaki eksiği göremeyecek. Ama bu son söyleşi de anlattıklarıyla herkes onun, bilim ve siyaset dünyası için ne büyük bir değer olduğunu görecek. Onun manevi mirasını sizlere ulaştırabilmenin gurur ve heyecanıyla... CAN DÜNDAR 18

Giriş 2009 yılı Ağustos ayında, Bodrum da taslak üzerinde çalışırken Can Dündar benden nehir söyleşi için bir giriş yazısı istedi. Boş bulunup pekiyi demiş oldum bir kez. Sonradan acemisi olduğum bu işin altından nasıl kalkacağımı düşünürken beni yönlendiren gene Erdal ın birikimleri oldu ve aklıma, eserin oluşumu konusunda biraz bilgi vermek geldi. Elimde 2007 yılına ait kapakları ciltli, köşeleri sarı metal giydirmeli, sağ üst köşesinde Orta Doğu logosu basılı, sağ alt tarafında ise Prof. Dr. Erdal İnönü adı yazılı, itina ile hazırlanmış bir ajanda var. Eşimin günlük notlar tuttuğu, nerede ise her yıla ait bir adet olan, çok sayıdaki ajandalardan birisi, en sonuncusu... Yazılar, 12 Ocak Cuma günü başlıyor. Okumaya başlıyorum: 2007 için ajandam geldi, yazmaya başlıyorum. Akşam, Özdem Sanberk ve Sumru Sanberk in kızlarının düğününe gideceğiz, Liman Lokantası na. Sayfaları karıştırıyorum, 14 Şubat Çarşamba, şöyle bir not düşmüş: Saat 13.00 te Can Dündar, hakkımda kitap yazmak için konuşmaya gelecek... Enstitüde. Sonra ilave etmiş: Konuştuk, sözleşmeyi imzaladım. 7 Mart ta Can Dündar gelecek ve görüşmeler başlayacak. 7 Mart Çarşamba: Saat 13.00 te Can Dündar ile Enstitü de buluşacağız söyleşi için. Geldi konuştuk, bir plan yaptık. 27 Mart ta tekrar buluşacağız... Ajandaya göre en son buluşma tarihi, 5 Haziran Salı günü gerçekleşiyor: 19

Enstitü de Can Dündar la konuştuk. Bir oturum daha yapacağız. Kayıtlara bakılırsa bu, en son buluşma oluyor... O dönemden hatırımda kalan, Erdal ın çarşamba günleri hissedilir bir heyecan içersinde gecikmemeye özen göstererek Kandilli ye gidişi idi. Kendisine bu telaşının nedenini sorduğumda ise şu yanıtı alıyordum: Can Dündar gelecek, geç kalmayayım. 2007 Ağustos ayı sonlarına doğru hastalığı nüksetti ve doktorları tedavi için ikinci kez Amerika Birleşik Devletleri ne gitmemizi önerdiler. 27 Ağustos Pazartesi günkü notu özetle şöyle: THY uçağı ile Chicago ya uçtuk. Chicago da beş saat kaldıktan sonra Houston a uçakla geldik. Çok yorgunuz. Ekim ayı sonlarına doğru Özden Toker, Houston a bizi ziyarete gelirken yanında ilk taslağı getirdi. Bir hafta boyunca iki kardeş birlikte sayfaları tek tek gözden geçirip ön düzeltmeleri yaptılar. Erdal çok zayıflamıştı, çabuk yoruluyordu. Buna rağmen inanılmaz bir gayret ve iradeyle metni sonuna kadar okudu. Bu onun en son görev i oldu. Çok da mutlu olmuştu... Nehir söyleşinin ilk baskısını elime aldığımda çok duygulandım. Bu elli yıllık can yoldaşım ın bana en değerli armağanı, adeta veda mektubu idi... O günden beri kitap, akıl hocam ve moral kaynağım olarak başucumda duruyor. Umarım bu güzel ve anlamlı eser, okuyucular tarafından da beğenilir ve gelecek kuşaklara örnek bir belge olarak kalır. Kendisine, kitabın sonunda teşekkür eden Can Dündar a verdiği yanıt çok anlamlı: Ben teşekkür ederim. Sen güzel güzel yazarsın, ben de zevkle okurum. Ne yazık ki, Anka Kuşu nu basıldıktan sonra göremedi. Teşekkür ederiz Erdal İnönü, teşekkür ederiz Can Dündar. İyi ki bu eseri bize sundunuz. Erdal İnönü yü ölümünün beşinci yılında sevgiyle, sonsuz özlemle, minnetle anıyoruz. Ruhu şad olsun. SEVİNÇ İNÖNÜ Eylül 2012 İstanbul, Anadoluhisarı 20

Teşekkür Bu kitabın oluşumunda katkısı olan herkese minnettarım. En başta projeyi çok gerçekçi bir zamanlamayla hayata geçiren, yoğun emek veren Can Dündar a ve ekibine, düzeltmelere yardımcı olan Özden Toker e, Gülsün Bilgehan a, bazı tarih ve olayları hatırlama konusunda değerli yardımlarını esirgemeyen Yiğit Gölöksüz e, her konuda destek olan Meral Serdaroğlu na, Uğur Büke ye, Güneş Gürseler e, Mehmet Ural a ve daha isimlerini buraya sığdıramayacağım birçok sevgili dost, arkadaş, akrabaya ve nihayet kitabın yeni baskısını gerçekleştiren Can Yayınları nın çok değerli yöneticisi Zeynep Çağlıyor a en içten duygularla teşekkür ederim. Özel olarak Houston daki çok zor ve acılı günlerimizde unutulmaz desteği, sonsuz enerjisi, sıcak sevgisi ile bana güç veren Şule Bucak ı sevgiyle kucaklıyorum. İyi ki seni tanıdık... SEVİNÇ İNÖNÜ Eylül 2012 21

22

Erkek dal Pembe Köşk ten başlayalım. Nasıl bir evde dünyaya geldiniz? O bir bağ evi... Aslında adı Pembe Köşk değildi o zaman... O ismi Metin (Toker) koydu. Severdi böyle bir imaj uyandıran, basit isimlendirmeleri... Biz, Pembe Köşk değil, Babamın evi, derdik. Babam orayı savaşın sonunda Ankara ya geldiğinde almış. Sonra evin üst katına bizim yattığımız odayı yapmışlar; aşağıya da büyük camekânlı salonu ekleyip biraz büyütmüşler. Ben, o büyümüş halini biliyorum. Ankara nın ilk balosu o salonda verilmiş. Kalabalık misafirler orada ağırlanırdı. Babamın yukarıda kütüphanesi vardı. Yatak odası ise ekleme yapılırken iyi hesaplanmadığından biraz yüksek olmuş; oraya çıkmak için beş basamaklı bir merdiven koymuşlar. Babam yaşlandığında, Şu basamaklar olmasa daha iyi olurdu, diye söylenirdi. Ağabeyinizle ikiniz aynı odada mı kalırdınız? Evet. O oda da hâlâ duruyor. Büyücek bir odadır. Biz çocukken iki tarafında birer yatak vardı. Yatakların yanına da eski usul dolaplar konulmuştu. O dolaplar da hâlâ duruyor. Babanız ilk oğlandan sonra bir kız istiyormuş aslında... Bundan hiç bahsettiler mi? Hayır, onu pek söylemediler, bilmiyorum. Tabii kız kardeşimi çok severdi. Resimlerde de büyük kurdelesiyle görmüşsünüzdür, çok sempatik görünürdü. 23

İsmet İnönü nün kucağında. Erdal ismini babam yarattı. 24

Erdal ismi nereden geliyor? Babam severdi isim bulmayı... Ömer ismini kendisi bulmamış, o eskiden kalan bir isim... Ama ondan sonra benim ve kız kardeşimin isimlerimizi babam buldu, yahut da yarattı. O zamana kadar Erdal ismi yoktu. Erkek dal anlamında onu kendisi uydurmuştu. Özden i de herhalde öz den gelen bir isim diye düşündü. O dönemlerde aileden çocukları olanlar, Bize bir isim ver, diye hep babama gelirlerdi. O da severdi isim koymayı; memnuniyetle isim verirdi. Mesela sonradan ünlü bir doktor olan, halamın torunu Kut un, amcamın çocukları Ünal ve Mutlu nun isimlerini de babam koymuştu. Yani siz, Türkiye nin ilk Erdal ısınız? Evet; ama o senelerde benden dolayı Erdal adı verilen başkaları da var. Mesela Ankara da Erdal diye ünlü bir futbolcu vardı. Kaç kişi yaşıyordunuz evde? Babaannem, babam, annem, ağabeyim, ben, kız kardeşimle toplam altı kişiydik. Babamın annesi Cevriye Hanım yıllarca bizim yanımızda yaşadı. İlkokul, ortaokul, lise, üniversite yıllarımda büyükannem hep evdeydi. Sonra kız kardeşimin, Matmazel dediğimiz, Marguerite Villaume adlı bir öğretmeni vardı. O da evin sakinleri arasına katıldı. Hem kız kardeşime bakar, hem de Fransızca dersi verirdi. Kız kardeşim gibi, ben ve ağabeyim de Fransızcayı ondan öğrendik. Misafir olarak da bazen akrabalar gelirdi; İstanbul dan amcamlar gelirdi örneğin... Çalışanların sayısı çok muydu? Evde anneme yardım eden bir kadın vardı. O da evde kalırdı. Tabii bahçıvan, aşçıbaşı ve eve bakan müstahdem... Onlar, evin dışında, bahçe içindeki müstahdem binasında kalırlardı. Aşçının kaldığı yer, hemen evin bitişiğindeydi. Ötekiler hatırladığım kadarıyla evin yanındaki müştemilatta kalırlardı. Bir de Özel Kalem Müdürü Vedit Uzgören vardı. Babam yakında olmasını istediği için o da hemen bahçe içindeki ufak evde kalırdı. 25

26

27