ASGARĠ GEÇĠM ĠNDĠRĠMĠ UYGULAMASI ENGELLĠLER ĠÇĠN SAKATLIK ĠNDĠRĠMĠ UYGULAMASININ AVANTAJLARINI ORTADAN MI KALDIRIYOR? I.GĠRĠġ : Anayasamızın 60 ıncı maddesinin Devlet, sakatların korunmalarını ve toplum hayatına intibaklarını sağlayıcı tedbirleri alır. hükmü ile engelli vatandaşlarımıza yönelik bir takım kolaylıkların sağlanması görevi devlete yüklenmiştir. Sosyal devlet ilkesinin bir sonucu olarak engelli vatandaşlarımızın yaşamlarını daha kolay idame ettirmeleri ve yaşam standartlarının yükseltilmesi için bir takım kolaylıklar sağlanmaktadır. Bu amaçla, GVK. nun 31 inci maddesinde düzenlenen Sakatlık Ġndirimi uygulaması getirilmiştir. Sakatlık indirimi uygulaması, engelli vatandaşların, içinde bulunduğu zor koşulların giderilmesine katkıda bulunmak ve engelliler ile engelli olmayanlar arasındaki rekabet eşitsizliğini gidermek amacıyla engelli vatandaşların ücretlilerin gelir vergisi matrahlarının hesaplanmasında dikkate alınan bir uygulamadır. 04.04.2007 tarih, 26483 sayılı Resmi Gazete de yayımlanan, 5615 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile uzun zamandır ülkemizde uygulanmakta olan ücretlilerde vergi iadesi sisteminin uygulaması 31.12.2006 tarihi itibariyle sonlandırılmış ve 01.01.2008 tarihinden itibaren uygulanmak üzere asgari geçim indirimi adı altında yeni bir sistem uygulamaya konulmuştur. Bu çalışmamızda, asgari geçim indirimine ilişkin Kanun hükmünün sakatlık indiriminden faydalanacak olanlar için ne şekilde uygulanacağına ilişkin olarak Maliye Bakanlığı tarafından hazırlanan 265 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği nde( [1] ) yapılan açıklamalar esas alınmak suretiyle, uygulamanın usul ve esasları hakkında açıklamalar, yorum ve değerlendirmeler yapılacaktır. II. ENGELLĠ VATANDAġLARIMIZA SAĞLANAN VERGĠSEL AVANTAJLAR : Ülkemizde yaşayan engelli sayısı nüfusumuzun yaklaşık % 12 sini oluşturmaktadır. Bu vatandaşlarımıza pozitif ayrımcılık sağlamak yaşamlarını bir nebze de olsa kolaylaştırmak amacıyla çeşitli vergi kanunlarında vergisel avantajlar sağlandığı görülmektedir. Bunlar ; 1-Gelir Vergisi Yönünden Sağlanan Avantajlar 2-Gümrük Vergisi Yönünden Sağlanan Avantajlar 3- Özel Tüketim Vergisi Yönünden Sağlanan Avantajlar 4-Motorlu Taşıtlar Vergisi Yönünden Sağlanan Avantajlar 5-Katma Değer Vergisi Yönünden Sağlanan Vergi Avantajları 6-Emlak Vergisi Yönünden Sağlanan Vergi Avantajları olup burada 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununda engellilere ilişkin olarak yer alan sakatlık indirimi konusuna değinilecektir. Diğer kanunlarda yer alan vergisel avantajlarla ilgili ayrıntılara girilmeyecektir.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesinde ücretin tarifi yapılmış, 94 üncü maddesinde ise kimlerin hangi ödemelerinden vergi tevkifatı yapacakları sayılmış olup, 1 inci bendinde ise hizmet erbabına ödenen ücretlerden 103 ve 104 üncü maddelere göre tevkifat yapılması gerektiği hükme bağlanmıştır. Aynı kanunun Sakatlık Ġndirimi başlıklı 31 inci maddesinde; (4842 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle değişen madde)(yürürlük; 01.01. 2004) Çalışma gücünün asgari % 80 ini kaybetmiş bulunan hizmet erbabı birinci derece sakat, asgari % 60 ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ikinci derece sakat, asgari % 40 ını kaybetmiş bulunan hizmet erbabı ise üçüncü derece sakat sayılır ve aşağıda sakatlık dereceleri itibariyle belirlenen aylık tutarlar, hizmet erbabının ücretinden indirilir. Sakatlık Ġndirimi; (2007 yılı için yeniden değerleme oranının % 7,2 olması ile değişen miktarlar)(1.1.2008 tarihinden geçerli olmak üzere) -Birinci derece sakatlar için 600 YTL. -Ġkinci derece sakatlar için 300 YTL. -Üçüncü derece sakatlar için 150 YTL. dır. Sakatlık derecelerinin tespit şekli ile uygulamaya ilişkin esas ve usuller Maliye, Sağlık ve Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlıklarınca bu konuda müştereken hazırlanacak bir yönetmelik ile belirlenir. hükmü yer almaktadır. Çalışma Gücü Kaybı Sakatlık Derecesi Tutarı Asgari % 80(80-fazlası) I 600 YTL Asgari % 60(60-79) II 300 YTL Asgari % 40(40-59) III 150 YTL III. ASGARĠ GEÇĠM ĠNDĠRĠMĠ ĠLE ĠLGĠLĠ YASAL HÜKÜMLER : Asgarî geçim indirimi uygulaması, ücretlilerin yaptıkları harcamalardan bağımsız olarak takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgarî ücretin yanı sıra ücretlinin medeni ve ailevi durumunu yansıtan bilgilere göre şekillenmekte ve bu temel bilgiler ışığında hesaplanan tutarın, ücretlinin içinde bulunulan yılda ödeyeceği vergiden mahsup edilmesi ya da nakden kendisine ödenmesi kuralına dayanmaktadır. Konuya ilişkin düzenlemelerin yer aldığı 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu nun 32. maddesinde ise aşağıdaki hükümlere yer verilmiştir. "Asgarî geçim indirimi Madde 32- Ücretin gerçek usûlde vergilendirilmesinde asgarî geçim indirimi uygulanır. Asgarî geçim indirimi; ücretin elde edildiği takvim yılı başında geçerli olan ve sanayi kesiminde çalışan 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgarî ücretin yıllık brüt
tutarının; mükellefin kendisi için % 50'si, çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10'u, çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere; ilk iki çocuk için % 7,5 diğer çocuklar için % 5'idir. Gelirin kısmî döneme ait olması halinde, ay kesirleri tam ay sayılmak suretiyle bu süreye isabet eden indirim tutarları esas alınır. Asgarî geçim indirimi, bu fıkraya göre belirlenen tutar ile 103 üncü maddedeki gelir vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan oranın çarpılmasıyla bulunan tutarın, hesaplanan vergiden mahsup edilmesi suretiyle uygulanır. Mahsup edilecek kısmın fazla olması halinde iade yapılmaz. İndirimin uygulamasında "çocuk" tabiri, mükellefle birlikte oturan veya mükellef tarafından bakılan (nafaka verilenler, evlat edinilenler ile ana veya babasını kaybetmiş torunlardan mükellefle birlikte oturanlar dâhil) 18 yaşını veya tahsilde olup 25 yaşını doldurmamış çocukları, "eş" tabiri ise, aralarında yasal evlilik bağı bulunan kişileri ifade eder. İndirim tutarının tespitinde mükellefin, gelirin elde edildiği tarihteki medenî hali ve aile durumu esas alınır. İndirim, yukarıdaki oranlara göre hesaplanan tutarları aşmamak kaydıyla, ücret geliri elde eden aile fertlerinden her biri için ayrı ayrı, çocuklar için eşlerden yalnızca birisinin gelirine uygulanır. Boşananlar için indirim tutarının hesabında, nafakasını sağladıkları çocuk sayısı dikkate alınır. Bakanlar Kurulu, indirim konusu yapılacak toplam tutarın asgarî ücretin yıllık brüt tutarını aşmaması şartıyla ikinci fıkrada belirtilen asgarî geçim indirimi oranlarını artırmaya veya kanunî oranına kadar indirmeye yetkilidir. Asgarî geçim indiriminin uygulama dönemleri ve mahsup şekli ile diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığınca belirlenir." Bu durumda, ücretleri gerçek usulde vergilendirilen gerçek kişilerin yararlanabileceği asgarî geçim indirimi, ücretin elde edildiği takvim yılı başında belirlenen 16 yaşından büyük işçiler için uygulanan asgari ücretin yıllık brüt tutarına; - Mükellefin kendisi için % 50'si - Çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi için % 10'u - Çocukların her biri için ayrı ayrı olmak üzere ilk iki çocuk için % 7,5'i - Diğer çocuklar için % 5'i olmak üzere ücretlinin şahsi ve medeni durumu dikkate alınarak hesaplanan indirim oranlarının uygulanması sonucu bulunacak tutarın, Gelir Vergisi Kanununun 103 üncü maddesinde yer alan Gelir Vergisi tarifesinin birinci gelir dilimine uygulanan oranla çarpılması sonucu bulunacak indirim tutarının 1/12'sinin aylık olarak hesaplanan gelir vergisinden mahsup edilmesi suretiyle bulunacaktır. Peşin olarak ödenen ücretler, asgarî geçim indirimi uygulaması yönünden, nakden veya hesaben ödemenin yapıldığı dönemin geliri sayılacaktır. Örneğin, 01/01/2008 tarihinden önceki dönemde ücretlerin peşin olarak ödenmesi nedeniyle, bu tarihten sonraki döneme isabet eden ücret gelirleri, tahakkuk esasının geçerliliği nedeniyle, 01/01/2008 tarihinden önce elde edilmiş sayıldığından söz konusu ücretler için asgarî geçim indirimi uygulanmayacaktır.
Asgarî geçim indirimi tutarının, ücretlinin aylık hesaplanan vergisinden fazla olması halinde, fazlası dikkate alınmayacaktır. Asgarî geçim indiriminden, ücret gelirlerini yıllık beyanname ile bildirenler de yararlanabilecektir. Gelir Vergisi Kanununun 61 inci maddesi kapsamında değerlendirilen ücret geliri elde edenler, örneğin sosyal güvenlik destekleme primi ödemek suretiyle çalışanlar ile kurumların yönetiminde görevli olanlar da genel hükümlere göre asgarî geçim indiriminden yararlanacaklardır. Aşağıda sayılan kişiler ise asgarî geçim indirimi uygulamasından yararlanamayacaklardır. - Ücretleri diğer ücret kapsamında vergilendirilen hizmet erbabı, - Dar mükellefiyet kapsamında ücret geliri elde edenler, - Başka bir kanun hükmü (3218, 4490, 4691 sayılı kanunlar v.b.) uyarınca ücretlerinden gelir vergisi tevkifatı yapılmayanlar, - Ücret geliri elde etmeyen diğer gerçek kişiler. Asgarî geçim indirimi yıllık tutarı, ücretlinin asgari geçim indiriminden bir yıl boyunca faydalanacağı net menfaattir. Aylık yapılan ücret ödemelerinde ise asgarî geçim indirimi, hesaplanan yıllık tutarın 12'ye bölünmesi suretiyle uygulanacak ve bir ay içerisinde yararlanılabilecek asgari geçim indirimi tutarı, yıllık olarak hesaplanan tutarın 1/12'sini geçemeyecektir. Asgarî geçim indiriminin yıllık tutarı, her ücretli için asgarî ücret üzerinden hesaplanan yıllık vergi tutarını aşamayacak ve yılı içerisinde asgari ücret tutarında meydana gelen değişiklikler, asgarî geçim indirimi uygulamasında dikkate alınmayacaktır. Ücretlinin faydalanacağı azami indirim tutarı, elde ettiği ücret geliri üzerinden hesaplanan gelir vergisi ile sınırlı olduğundan, mahsup edilecek kısmın fazla olması halinde ücretliye herhangi bir iade yapılmayacaktır. Onsekiz yaşını doldurmuş çocuklardan öğrenimi sona erenler, öğrenimin sona erdiği ayı takip eden aydan itibaren anne veya babasının asgarî geçim indirimi hesabında dikkate alınmayacaklardır. Yıl içinde işyeri veya işvereni değişen ücretliler, yeni işyerlerinde veya işverenleri nezdinde çalışmaya başladıkları aydan itibaren asgarî geçim indiriminden yararlanmaya devam edeceklerdir.
IV. UYGULAMA ÖRNEKLERĠ : Örnek 1: Bekar olan ve ikinci derece (aylık 300 YTL 1 ) sakatlık indiriminden faydalanmakta olan bir ücretlinin 2008 yılı asgari geçim indirimi tutarı şu şekilde hesaplanacaktır. 2008 yılında Asgari Ücretin Yıllık Brüt Tutarı 6.750,00 YTL (562,50x12=) = Mükellefin Asgari Geçim Ġndirimi Oranı = % 50 - Mükellefin kendisi için % 50 Asgari Geçim Ġndirimine Esas Tutar (6.750,00 x % 50=) = 3.375,00 YTL Asgari Geçim Ġndiriminin Yıllık Tutarı ( 3.375,00 x% 15=) = 506,25 YTL dir. Bu ücretlinin ocak ayı için, asgari geçim indirimi mahsup iģlemi aģağıdaki Ģekilde gerçekleģtirilecektir. - 2008 yılı Ocak Ayı Brüt Ücreti = 562,50 YTL - 2008 yılı Ocak Ayı Tevkifat Matrahı = 478,13 YTL - Ġkinci Derece Sakatlık Ġndirimi = 300 YTL - Sakatlık Ġndirimi Düşüldükten Sonra Kalan Tevkifat = 178,13 YTL Matrahı - 2008 yılı Ocak Ayı Ücretinden Hesaplanan Gelir Vergisi = 26,72 YTL - 2008 yılı Ocak Ayı Mahsup Edilebilecek A.G.Ġ. Tutarı = 42,19 YTL - 2008 yılı Ocak Ayı Ödenecek Gelir Vergisi = 0,00 YTL - 2008 yılı Ocak Ayında yararlanılacak A.G.Ġ. Tutarı = 26,72 YTL Bu ücretlinin gelir vergisi matrahı hesaplanırken sakatlık indirimi de mahsup edilecek, sakatlık indiriminin mahsubundan sonra kalan gelir vergisi matrahı üzerinden hesaplanan gelir vergisi tutarından da yıllık asgari geçim indirimi tutarının 1/12 si olan (506,25/12=) 42,19 YTL mahsup edilecektir. Ancak mahsup edilecek tutar, kalan gelir vergisi tutarını aşamayacağından yalnızca 26,72 YTL lik kısmı ücretliye ödenecek ve (42,19-26,72=) 16,47 YTL asgari geçim indirimi farkı diğer dönemlerde de değerlendirilmeyecektir. Buna göre, işveren mahsup edilen asgari geçim indirimi tutarı kadar yani 26.72 YTL ücretliye daha fazla ödeme yapacaktır. Örnek 2: Çalışmayan ve herhangi bir geliri olmayan eşi ile dört çocuğu bulunan ve ikinci derece (aylık 300 YTL 1 ) sakatlık indiriminden faydalanan bir asgari ücretlinin 2008 yılının Ocak ayında yararlanabileceği asgari geçim indirimi tutarı aşağıdaki şekilde hesaplanacaktır. (Ücretlinin 2008/Ocak Ayında Hesaplanan Gelir Vergisi 71,72 YTL dir.) 2008 yılında Asgari Ücretin Yıllık Brüt Tutarı 6.750,00 YTL (562,50x12=) = Mükellefin Asgari Geçim Ġndirimi Oranı = % 85 - Mükellefin kendisi için % 50 - Mükellefin eşi için % 10 - Mükellefin çocukları için % 25 Asgari Geçim Ġndirimine Esas Tutar (6.750,00 x % 85=) = 5.737,50 YTL Asgari Geçim Ġndiriminin Yıllık Tutarı ( 5.737,50 x% 15=) = 860,62 YTL dir. Bu ücretlinin ocak ayı için, asgari geçim indirimi mahsup iģlemi aģağıdaki Ģekilde gerçekleģtirilecektir. Hesaplanan yıllık tutarın 1/12 si olan (860,62/12=) 71,72 YTL, aylık olarak hesaplanan gelir vergisi tevkifatı tutarından mahsup edilecektir. - 2008 yılı Ocak Ayı Brüt Ücreti = 562,50 YTL
- 2008 yılı Ocak Ayı Tevkifat Matrahı = 478,13 YTL - Ġkinci Derece Sakatlık Ġndirimi = 300 YTL - Sakatlık Ġndirimi Düşüldükten Sonra Kalan Tevkifat = 178,13 YTL Matrahı - 2008 yılı Ocak Ayı Ücretinden Hesaplanan Gelir Vergisi = 26,72 YTL - 2008 yılı Ocak Ayı Mahsup Edilebilecek A.G.Ġ. Tutarı = 71,72 YTL - 2008 yılı Ocak Ayı Ödenecek Gelir Vergisi = 0,00 YTL - 2008 yılı Ocak Ayında yararlanılacak A.G.Ġ. Tutarı = 26,72 YTL Bu ücretlinin gelir vergisi matrahı hesaplanırken sakatlık indirimi de mahsup edilecek, sakatlık indiriminin mahsubundan sonra kalan gelir vergisi matrahı üzerinden hesaplanan gelir vergisi tutarından da yıllık asgari geçim indirimi tutarının 1/12 si olan (860,62/12=) 71,72 mahsup edilecektir. Ancak mahsup edilecek tutar, kalan gelir vergisi tutarını aşamayacağından yalnızca 26,72 YTL lik kısmı ücretliye ödenecek ve (71,72-26,72=) 45,00 YTL asgari geçim indirimi farkı diğer dönemlerde de değerlendirilmeyecektir. Buna göre, işveren mahsup edilen asgari geçim indirimi tutarı kadar yani 26.72 YTL ücretliye daha fazla ödeme yapacaktır. Örnek 3: Bekar olan ve birinci derece (aylık 600 YTL 1 ) sakatlık indiriminden faydalanmakta olan bir ücretlinin 2008 yılı asgari geçim indirimi tutarı şu şekilde hesaplanacaktır. 2008 yılında Asgari Ücretin Yıllık Brüt Tutarı 6.750,00 YTL (562,50x12=) = Mükellefin Asgari Geçim Ġndirimi Oranı = % 50 - Mükellefin kendisi için % 50 Asgari Geçim Ġndirimine Esas Tutar (6.750,00 x % 50=) = 3.375,00 YTL Asgari Geçim Ġndiriminin Yıllık Tutarı ( 3.375,00 x% 15=) = 506,25 YTL dir. Bu ücretlinin ocak ayı için, asgari geçim indirimi mahsup iģlemi aģağıdaki Ģekilde gerçekleģtirilecektir. - 2008 yılı Ocak Ayı Brüt Ücreti = 562,50 YTL - 2008 yılı Ocak Ayı Tevkifat Matrahı = 478,13 YTL - Ġkinci Derece Sakatlık Ġndirimi = 600 YTL - Sakatlık Ġndirimi Düşüldükten Sonra Kalan Tevkifat = 0,00 YTL Matrahı - 2008 yılı Ocak Ayı Ücretinden Hesaplanan Gelir Vergisi = 0,00 YTL - 2008 yılı Ocak Ayı Mahsup Edilebilecek A.G.Ġ. Tutarı = 42,19 YTL - 2008 yılı Ocak Ayı Ödenecek Gelir Vergisi = 0,00 YTL - 2008 yılı Ocak Ayında yararlanılacak A.G.Ġ. Tutarı = 0,00 YTL Bu ücretlinin gelir vergisi matrahı hesaplanırken sakatlık indirimi de mahsup edilecek, sakatlık indiriminin mahsubundan sonra kalan gelir vergisi matrahı üzerinden hesaplanan gelir vergisi tutarından da yıllık asgari geçim indirimi tutarının 1/12 si olan (506,25/12=) 42,19 YTL mahsup edilecektir. Ancak sakatlık indirimi düşüldükten sonra mahsup edilecek tutar kalmadığından ücretliye ödenecek 42,19 YTL asgari geçim indirimi farkı diğer dönemlerde de değerlendirilmeyecektir. Buna göre, işçinin mahsup edilemeyen asgari geçim indirimi tutarında 42,19 YTL kaybı olacaktır.
IV.DEĞERLENDĠRME VE SONUÇ : Vergi ödeme gücünün tam olarak belirlenmesi olanağı bulunmamakla birlikte, gelir üzerinden vergi alındığında, vergi ödeme gücünün belirlenebilmesi bakımından, çeşitli indirimlerden, vergi tarifelerinden ve ayırma ilkesi gibi araçlardan yararlanılmaktadır(2). Söz konusu araçlardan birisi de asgari geçim indirimidir. Kişinin sağladığı gelirin bir kısmı, varlığını sürdürebilmek için yapmak durumunda olduğu zorunlu geçim giderlerine ayrılmakta olup; asgari geçim indirimi, gelirin bu kısmının vergi dışında bırakılmasını sağlamaktadır. Asgari geçim indirimi, kişinin kendisinin ve ailesinin yaşamını asgari düzeyde sürdürebilmek için gereken gelirin vergilendirilmemesini ifade etmektedir(3). Vergi ödeme gücü, mükellefin varlığını devam ettirebilecek gelir düzeyinin üzerine çıkıldığında söz konusu olmaktadır. Dolayısıyla, maddi imkanları ancak fizyolojik varlığını sürdürmeye yetecek düzeyde olanların vergi ödeme gücü bulunmadığı ve vergi dışında bırakılmaları gerektiği belirtilebilir(4). Bu nedenle sözü edilen harcamaları karşılayacak düzeyde bir geçim indirimi hakkı tanınmalıdır. Elde ettiği gelir, geçimini asgari düzeyde sağlamaya yetmeyecek kadar az olan kişilerin mükellefiyetinin olamayacağı düşünüldüğünde, asgari geçim indiriminin mükellefiyetin başlangıç noktasını gösterdiği belirtilebilir(5). Engelli vatandaşlarımızın, içinde bulunduğu zor koşulların giderilmesine katkıda bulunmak ve engelliler ile engelli olmayanlar arasındaki rekabet eşitsizliğini gidermek amacıyla öteden beri vergi hukukunda çeşitli düzenlemeler yer almıştır. Bu düzenlemelerden birisi olan 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu nun 31. maddesindeki düzenleme ile ilgili olarak 4842 sayılı kanunun gerekçesinde; Bu madde ile sakatlık indirimi yeniden düzenlenmektedir. Mükerrer 121 inci madde ile özel indirim ve özel gider indiriminin değişik bir anlayışla düzenlenmesine paralel olarak, sakatlık indirimi tutarları özel indirim tutarlarından bağımsız olarak belirlenmekte, buna ek olarak maddede bazı ifade düzeltmelerine de yer verilmektedir. denilmektedir. Oysa ki yukarıdaki uygulama örneklerinden de anlaşılacağı üzere 5615 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden sonra sakatlık indirimi uygulaması engelli vatandaşlarımız açısından işlerliğini kaybetmiş, vergisel bir avantaj olmaktan çıkmıştır. 5615 sayılı kanunun yürürlüğe girmesinden sonra engelli vatandaşlarımız için vergisel bir avantaj olarak kabul edilen sakatlık indirimi uygulaması nedeniyle oluşan hak kaybının yapılacak yeni bir düzenleme ile giderilmesi sosyal devlet anlayışının bir gereği olarak düşünülmelidir. Yararlanılan Kaynaklar : 1-2008 yılı için belirlenen sakatlık indirimi tutarları tebliğin yayımı tarihinde resmi olarak belirlenmemiş olmasına rağmen 2007 yılı için yeniden değerleme oranının % 7,2 olması nedeni ile I. Derece sakatlık indirimi 600 YTL, II. Derece sakatlık indirimi 300 YTL, III. derece sakatlık indirimi 150 YTL olarak dikkate alınmıştır. 2 Abdurrahman AKDOĞAN, Kamu Maliyesi, Gazi Kitabevi, Ankara, 2006, s. 220. 3 AKDOĞAN, Kamu Maliyesi, s. 220. 4 Orhan DĠKMEN, Asgari Geçim Ġndirimi, Ġstanbul Üniversitesi, Ġktisat Fakültesi Maliye Enstitüsü Yayınları, No. 693/92-3, Sermet Matbaası, Ġstanbul, 1956, s. 1. 5 Bedi FEYZĠOĞLU, "Gelir Ve Kurumlar Vergilerinde Muafiyet Ve Ġstisnalar", Vergi Sorunları Dergisi, S. 1978/I, s. 53. 6-265 Seri No.lu Gelir Vergisi Genel Tebliği
7-193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu 8-5615 sayılı Kanun 9-1982 T.C. Anayasası