SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN TÜRKİYE DEKİ SURİYELİ MÜLTECİLER İÇİN YAPTIKLARI ÇALIŞMALAR İLE İLGİLİ RAPOR



Benzer belgeler
SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN TÜRKİYE DEKİ SURİYELİ MÜLTECİLER İÇİN YAPTIKLARI ÇALIŞMALAR İLE İLGİLİ RAPOR

TÜRKİYE DE BULUNAN SURİYELİ MÜLTECİLER

Kamplardaki sığınmacı sayısı 152 bin 51

Suriye İnsan Hakları Ağı (SNHR), Suriye de insan hakları ihlallerinin

Bosna Kurbanlarına Yardım - Bosna ve Kosova dan Gelen Mültecilere Destek

KİTLESEL GÖÇLERDE SAĞLIK HİZMETLERİ. Uzm. Dr. Muzaffer AKKOCA

GÖÇÜN GETİRDİĞİ SORUNLAR VE GÖÇ SONRASI TÜRKİYE

Akçakale Sınırından Türkiye ye Sığınmacı Geçişi Gözlem Raporu. (16 Haziran 2015)

VAN ERCiŞ DEPREMi FAALiYET RAPORU 23 EKiM 24 KASIM 2011 ARASI

Suriye Krizi ne Cevap Verebilmek için ABD den Yeni İnsani Yardım. Bilgi Notu. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcülüğü. Washington, D.C.

KIZILHAÇ-KIZILAY HAREKETİ İS BİRLİKLERİ PROGRAMI


Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi

ÜLKEMİZDE GEÇİCİ KORUMA ALTINA ALINANLARA SUNULAN SAĞLIK HİZMETLERİ

KADIN DAYANIŞMA VAKFI 2014 YILI KADIN DANIŞMA MERKEZİ FAALİYET RAPORU 1 OCAK 31 ARALIK 2014

18 Ocak 2002 de STK olarak kuruldu. 19 Ocak 2006 tarih ve no lu Bakanlar Kurulu kararı ile Kamu Yararına Çalışan Dernek statüsü kazandı.

SAĞLIK TARAMA RAPORU

KİTLESEL GÖÇLERDE SAĞLIK HİZMETLERİ. Uzm. Dr. Muzaffer AKKOCA T.C. Sağlık Bakanlığı Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü

Sivil Toplum Afet Platformu: Soma İçin Bilgi Paylaşımı Toplantısı

IMPR HUMANITARIAN DİYARBAKIR DAKİ EZİDİLER HAKKINDA RAPOR. Sığınmacıların Genel Durumu

SURİYELİ KADIN ve KIZ ÇOCUKLARI İÇİN GÜVENLİ ALANLAR PROJESİ Merkezlerimize ve etkinliklerimize ilişkin bazı fotoğraflar

Trans Terapi ve Dayanışma Grubu Toplantılarının Yedincisi Gerçekleşti. SPoD CHP Beyoğlu Belediyesi Başkan Aday Adayı Gülseren Onanç ile görüştü

Türkiye de Adalete Erişim için Adli Yardım Uygulamalarının Geliştirilmesine Destek Projesi

Dünyada ve Türkiye de Mülteciler. BMMYK 24 Kasım 2015 İstanbul

Çalışma hayatında barış egemen olmalı

Fark Ettikçe, Birlikte Güçleniyoruz...

BAŞBAKANLIK AFET VE ACİL DURUM YÖNETİMİ BAŞKANLIĞI (AFAD)

Kadın Dostu Kentler Projesi. Proje Hedefleri. Genel Hedef: Amaçlar:

Keçiören Göçmen Hizmetleri Merkezi Projesi Örnekliğinde Göçmen Bilgilendirmesinde Yerel Yönetimlerin Rolü

BAĞIŞÇILAR VAKFI MODELİNİ DESTEKLEME PROGRAMI

BAŞKAN YAVUZ, TUZLA BELEDİYE BAŞKANI DR.ŞADİ YAZICI, EŞİ

OCAK-MART AYLIK SOMA VE DURSUNBEY PSİKOSOSYAL DESTEK MERKEZLERİ FAALİYET RAPORU

IMPR HUMANITARIAN BATMAN DAKİ EZİDİLER HAKKINDA RAPOR. Batman daki Genel Durum

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

KARDEŞİME MESLEK ÖĞRETİYORUM PROJESİ

GÖÇ İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ TAŞRA TEŞKİLATI KURULUŞ, GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. Resmi Gazete Tarihi: , Sayısı: 28821

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

Dünya Mültecileri Hakkında Anahtar İstatistikler

Sivil Toplum Geliştirme Merkezi KATILIMCI DEMOKRASİDE YEREL YÖNETİM-STK İŞBİRLİĞİ 1. TOPLANTI

TÜRKİYE DE İŞ DÜNYASINDA ÇALIŞANLAR SOSYAL MEDYAYI NASIL KULLANIYOR?

Özet Değerlendirme 1

SPoD İnsan Hakları Örgütlerinin Kasım Ayı Buluşmasına Katıldı. SPoD Nefret Suçları Yasa Kampanyası Platformu nun Basın Açıklamasındaydı

ULUSLARARASI İŞGÜCÜ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ T.C. AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL HİZMETLER BAKANLIĞI

TTB nin Olağandışı Durumlarla İlgili Çalışmaları

Türk Elitlerinin Türk Dış Politikası ve Türk-Yunan İlişkileri Algıları Anketi

IMPR HUMANITARIAN SİLOPİ DEKİ EZİDİLER HAKKINDA RAPOR. Silopi Genel Durum

Mülteciler için Mali Yardım Programı: tahhüt edilen / karar verilen, sözleşmesi yapılan ve dağıtılan projeler 20/10/2017 tarihi itibariyle

Çocuğa karşı Şiddeti Önlemek için Ortaklık Ağı

Sivil Düşün bir Avrupa Birliği programıdır.

Sadakataşı Derneği, kurulduğu 2010 yılından bu yana yardımsever insanımızın yaptığı bağışları, medeniyetimizin paylaşmayı tavsiye eden

DURUM RAPORU Türkiye deki Kobaneli Sığınmacılar, 20 Kasım 2014

Sivil Toplum Afet Platformu: Kamu-STK İşbirliği Perspektifinde Suriyeli Sığınmacılar Semineri

KADIN DOSTU KENTLER - 2

SAĞLIKLI ŞEHİR HAREKETİ KADIN ÇALIŞMALARI Kasım Eylül 2011

Sayın Mehmet CEYLAN BakanYardımcısı Türkiye Cumhuriyeti Çevre ve Şehircilik Bakanlığı

Mülteciler için Mali Yardım Programı: taahhüt edilen / karar verilen, sözleşmesi yapılan ve dağıtılan projeler 11/12/2017 tarihi itibariyle

Göç ve Tüberküloz. Haluk C.Çalışır Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi

T.C. AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI Trabzon Koza Şiddet Önleme ve İzleme Merkezi PINAR ÖŞME PSİKOLOG

SURİYE EĞİTİM HİZMETLERİ VE İSTİŞARE DERNEĞİ SURİYE KADEMOON OKULLARI- İSTANBUL

T.C. ESKİŞEHİR TEPEBAŞI BELEDİYESİ KADIN SIĞINMA EVİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ YÖNETMELİĞİ BÖLÜM I GENEL HÜKÜMLERİ

DURUM RAPORU Edirne deki Suriyeli Mülteciler, 17 Eylül 2015

Türkiye de Kayıp bir Kuşak oluşmasını önlemek

KIZILAYKART. Nakit Temelli Destek Programları

ENGELSİZ BİR ÜNİVERSİTE İÇİN TESPİT VE ÖNERİLER EL KİTABI

İş Yeri Hakları Politikası

VAN ERCİŞ DEPREMİ FAALİYET RAPORU-I İHH-İNSANİ YARDIM VAKFI VAN ERCİŞ DEPREMİ

Öğrenmek İstiyorum Kampanyası

AK Parti Hükümetlerinin Yoksullukla Mücadele Performansı ve Sosyal Devlet

SİVİL TOPLUM VE SU. Serap KANTARLI Türkiye Tabiatını Koruma Derneği.

SURİYELİ MÜLTECİLERİN TÜRK İŞGÜCÜ PİYASASINA ETKİLERİ

Aktivite Raporu No : 1. TEMİZLİK ve KIŞLIK YARDIM MALZEMELERİ DAĞITIM RAPORU

GRUP 5 ÇANKIRI KASTAMONU ZONGULDAK

Mülteciler için Mali Yardım Programı: tahhüt edilen / karar verilen, sözleşmesi yapılan ve dağıtılan projeler - 16/06/2017 tarihi itibariyle

Göçmen Sağlığı Merkezi Saha Deneyimleri Gaziantep- Kilis Örneği

Mülteciler için Mali Yardım Programı: taahhüt edilen / karar verilen, sözleşmesi yapılan ve dağıtılan projeler 12/01/2018 tarihi itibariyle

SPoD, Dünya Seks İşçileri Günü Etkinliğine Katıldı. Türkiye'de LGBT Bireylerin Sosyal ve Ekonomik Sorunları Araştırması Devam Ediyor

TÜRKİYE DE ULUSLARARASI MEVSİMLİK TARIM GÖÇÜNÜN MEVCUT DURUMU. Politika Önerileri ve Avrupa Birliği Ülkeleriyle İşbirliği Projesi

Türkiye de Uluslararası Koruma Arayan Kişiler İçin SAĞLIK HİZMETLERİ

Aile Danışmanları Derneği

Opportunities For Demographic Change

SAVAŞ, GÖÇ VE SAĞLIK. 18 Mayıs 2015 İstanbul Şeyhmus GÖKALP

TEMMUZ 2014 IRAK İNSANİ YARDIM OPERASYONU ÖNETMELİĞ KİRA YA VERM E ALIM, S ATIM,

Türkiye de Kayıp bir Kuşak oluşmasını önlemek

Türkiye de Uluslararası Koruma Arayan Kişiler için EĞİTİM HAKKI SORULAR & YANITLAR

YABANCILAR VE ULUSLARARASI KORUMA KANUNU

TC. İZMİR İLİ TORBALI BELEDİYESİ KADIN SIĞINMA VE DANIŞMA MERKEZİ YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Genel Hükümler

KASIM 2011 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Van daki köylerde çadır hayatı sona eriyor

Sivil Toplum Afet Platformu (SİTAP) Çalışma Usulleri Belgesi

Türkiye de çocuk, çocuk olmak ve. Türkiye de Çocuk Çalışmaları Konferansı , ODTÜ Emrah Kırımsoy

ÜLKEMİZE GÖÇ EDEN SÜRİYELİ MÜLTECİLERİN İZMİR'DEKİ SOSYO-EKONOMİK VE KÜLTÜREL DURUMLARI

SURİYE KRİZİ İNSANİ YARDIM OPERASYONU. Mayıs 2017

KONFERANS GEÇİCİ KORUMA ALTINDAKİ YABANCILARIN TÜRKİYE DE ÇALIŞMASI

Ülkemizde Geçici Koruma Altına Alınan Suriye Arap Cumhuriyeti Vatandaşlarına Sunulan Sağlık Hizmetleri

HAZİRAN 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

KADIN DOSTU AKDENİZ PROJESİ

Uluslararası koruma başvurunuz ve başvurunuza ilişkin bilgiler kendinizi ifade edebildiğiniz bir dilde yazılı ve imzalı olarak sizden alınacaktır.

Her türlü alıkonulma yerinin düzenli ziyaretler yolu ile denetlenerek kişilerin işkence ve kötü muameleye karşı etkin biçimde korunması amacını

SPoD LGBTİ, Cumhurbaşkanlığı Seçimlerini İzledi. Trans Terapi Toplantıları Devam Ediyor

MFİB Tarafından Açılan Üç Yeni Hibe Programının Tanıtımı. 6 Temmuz yılı 2. ABUDYK Toplantısı Antalya

Transkript:

İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi- İGAM SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİNİN TÜRKİYE DEKİ SURİYELİ MÜLTECİLER İÇİN YAPTIKLARI ÇALIŞMALAR İLE İLGİLİ RAPOR ASYLUM & MIGRATION RESEARCH CENTER Research Centre on Asylum and Migration Report on the Activities of Non Governmental Organisations for Syrian Refugees in Turkey 2013

İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi- İGAM Türkiye deki Suriyeli Mültecilerin Haklarının Korunması ve Yaşam Koşullarının Arttırılmasında ASYLUM Rol & MIGRATION Alan STÖ lerin Üç Sınır İlindeki RESEARCH CENTER Çalışmalarıyla İlgili Örnek Durum Analizi 18-20 Kasım 2013 Tarihlerinde Şanlıurfa, Gaziantep ve Kilis te yapılan saha çalışması ve destekleyici belgeler üzerinde yapılan çalışma sonuçları Fotoğraf: Ünal Çam, Milliyet Hazırlayanlar: Metin Çorabatır, Fikret Hassa: Redaksiyon: Yakın Ertürk, Özgehan Şenyuva, Elif Ünal Arslan

Sivil Düşün Sivil Düşün sivil toplum örgütleri, aktivistler ve sivil ağlar için Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu tarafından yürütülen yenilikçi, esnek ve katılımcı bir Avrupa Birliği Programıdır. Bu yayın Sivil Düşün AB Programı Aktivist Desteği kapsamında Avrupa Birliği desteği ile hazırlanmıştır. Bu yayın içeriğinin sorumluluğu tamamıyla İltica ve Göç Araştırma Merkezi Derneği ne aittir ve hiç bir şekilde AB nin görüşlerini yansıtmaz. Baskı : Anıl Matbaa Ltd. Şti. Özveren Sok. 13/A Kızılay / ANKARA Tel: (0 312) 229 37 41 Faks: (0 312) 229 37 42

İLTİCA VE GÖÇ ARAŞTIRMALARI MERKEZİ İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi kar amacı gütmeyen bir ulusal dernek statüsündedir. Merkez hiçbir din, dil, cinsiyet, cinsel yönelim ve ulus temelinde ayrım gözetmeksizin; insan haklarının her türlü siyasi, ideoloji ve dünya görüşünün üzerinde bir değer olduğunu kabul ederek; Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ile diğer uluslararası insan hakları sözleşmeleri, belgeleri, değerleri, ilkeleri doğrultusunda; iltica ve göç alanlarında araştırmalar yapmak başta olmak üzere Tüzüğü nün 4. Madesi nde belirtilen aşağıdaki faaliyetlerde bulunarak kamuoyunun bilgilendirilmesini ve bilinçlendirilmesini amaçlamaktadır: a) İltica ve göç alanlarında bilimsel inceleme ve araştırmalar yapmak, yaptırmak ve bu alandaki gelişmeleri izlemek ve kamuoyuna duyurmak, bu amaçla araştırma merkezleri kurmak; b) İltica ve göç alanlarında derneğin kendi yaptığı ve üçüncü taraflarca yapılan araştırmalara, yayınlara ve verilere ilişkin; ilgili üçüncü tarafların izinleri alınmak suretiyle, kamuoyunun ücretsiz kullanımına açık bir veri tabanı oluşturmak ve güncellemek; c) İltica ve göç alanlarında araştırma yapan yerli ve yabancı araştırmacılar arasında iletişim ağı oluşturmak; ç) İltica ve göç alanlarındaki ulusal ve uluslararası gelişmeleri takip etmek suretiyle politika yapıcıları ve kamuoyundaki tartışmaları bilgilendirmek için politika önerileri hazırlamak; d) İltica ve göç alanlarında mevcut kanıt tabanlı verilere dayanarak ileriye dönük projeksiyonlar yapmak. Adres : Reşat Nuri sokak, 112 / 3, Hoşdere Cad. Ankara, Türkiye. İletişim : + 90 312 440 23 55 + 90 312 441 73 87 + 90 532 334 99 97 www.igamder.org Copyright 2014 iii

Yazarlar Metin Çorabatır : Gazeteci, BM ASYLUM Sözcüsü & MIGRATION RESEARCH CENTER (emekli), Okan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Fikret Hassa : Koordinatör, araştırmacı; Halkla İlişkiler ve Turizm Editörler Yakın Ertürk : ODTÜ Öğretim Üyesi (Emekli), Avrupa Konseyi, İşkenceyi Önleme Komitesi Özgehan Şenyuva : Elif Ünal Arslan : ODTÜ Öğretim Üyesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Uluslararası Kızılhaç Örgütü (ICRC) Danışmanı, Eski Gazeteci - Reuters, BBC İGAM, Sayın Ayselin YILDIZ a, Sayın Ahmad FARAJ a, Sayın Yasin KARAYİĞİT e ve Sayın Nur İNCETAHTACI ya tercümelerdeki ve redaksiyonlardaki değerli katkılarından dolayı teşekkür eder. iv

İÇİNDEKİLER KISALTMALAR...vii 1 GİRİŞ... 1 2 GEÇMİŞ ARKA PLAN... 2 2.1 Türkiye ve kitle göçleri... 2 2.2 STÖ lerin Gelişim Çizgisi... 3 2.3 STÖ ler ve Mülteciler... 4 2.4 Nisan 2011 ve sonrasında devletin Suriye insani kriz politikaları... 4 3 METOD VE SAHA ÇALIŞMASI... 6 3.1 Genel Çerçeve... 6 3.2 Sorular... 8 - Suriyeli Mülteciler... 8 - STÖ Bilgileri... 8 - STÖ Algıları... 9 - Mültecilerin görüşleri... 9 - Katılımcı gözlemleri... 9 4 ANLATILANLAR VE GÖZLEMLER 1: KENTLİ MÜLTECİLER... 10 4.1 Barınma... 10 4.2 Sağlık... 11 4.3 Sağlık... 11 4.4 Çalışma hakkı... 11 4.5 Eğitim... 12 4.6 Sığınma başvurusu ve üçüncü ülkeye yerleşim... 12 4.7 Uyum... 12 v

5 ANLATILANLAR VE GÖZLEMLER 2: STÖ LERİN FAALİYETLERİ... 12 5.1 Genel... 12 5.2 Şanlıurfa Platformu... 13 5.3 IHH... 13 5.4 Mazlumder... 14 5.5 İnsan Hakları derneği... 14 5.6 Helsinki Yurttaşlar Derneği... 15 5.7 Uluslararası mavi Hilal Vakfı... 15 5.8 Hayata Destek Vakfı... 15 5.9 Araştırmacı STÖ ler... 15 5.10 Türk Kızılayı... 16 5.11 Uluslararası STÖ ler... 16 5.12 Suriyeli STÖ ler... 17 6 BULGULAR... 18 7 EKLER... 24 vi

KISALTMALAR Birleşmiş Milletler Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği İnsani Yardım Vakfı Sivil Toplum Örgütü T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Yönetim Başkanlığı Türkiye Büyük Millet Meclisi Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi Danimarka Mülteci Konseyi (Danish Refugee Council), Uluslararası Sağlık Çalışanları (International Medical Corps) Türk İşbirliği ve Korrdinasyon Ajansı Başkanlığı BM UNHCR IHH STÖ AFAD TBMM OCHA DRC IMC TİKA vii

Sivil Toplum Örgütlerinin Türkiye deki Suriyeli Mülteciler İçin Yaptıkları Çalışmalar İle İlgili Rapor 1 GİRİŞ Oxford Üniversitesi Göç, Politika ve Toplum (COMPAS) Merkezi araştırmacısı Frank Duvel, Ocak 2013 tarihli makalesinde, Türkiye deki Suriyeli mülteci sayısındaki hızlı artışa dikkat çektikten sonra..ancak asıl şaşırtıcı olan bu mülteci akını karşısında gösterilen sosyal ve siyasi sessizliktir: Diğer birçok Avrupa ülkesinde normal koşullarda moral bir paniğe yol açabilecek böyle bir gelişmenin Türkiye de bu tür bir durum yaratmamış olmasıdır, demektedir. Aradan geçen bir yıl, Duvel in bu şaşkınlığını ortadan kaldıracak bir değişime yol açmadı. Tam tersine Ocak 2013 ile Ocak 2014 arasında sayılar artmaya hızla devam etti. Yaklaşık 800,000 Suriyeli mülteci, Türkiye nin 81 ilinden 77 iline dağıldı (Sağlık Bakanlığı- UNICEF Aşılama kampanyası ile ilgili 18 Aralık 2013 ortak Brifingi). Ancak Suriye krizi, Türkiye nin iç siyasi gelişmelerinin gölgesinde kalırken krizin insani boyutu da, genel kriz konularının yanında çok sınırlı bir ilgi uyandırdı. Türkiye nin 11 ilinde kurulan 22 Kampta barınan Suriyeli mültecilere Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetim Başkanlığı (AFAD) koordinasyonunda yardım sağlanıyor. Sınırlı sayıda STÖ, kamplarda belli faaliyetlerde bulunuyor. Buna karşılık başta sınır illerinde olmak üzere çeşitli kentlerde kendi imkanlarıyla yaşamlarını sürdürmeye çalışan 500,000 e yakın mülteci ağrılıklı olarak yerel halktan ve STÖ lerden destek alıyor. Kamp dışında faaliyet göstermek daha az formalite ve izin gerektirdiğinden, STÖ ler faaliyetlerinde kent ortamında yaşayan mültecileri hedef kitleleri olarak seçiyorlar. Duvel in dikkat çektiği genel ilgisizliğin yanı sıra bu STÖ lerin sayısı; sektörel çalışma alanları (genel yardım; hukuki koruma; farkındalık; kadın, çocuk, yaşlı, engellilik, LGBT durumları; gıda, eğitim, ilaç, barınma, giyim ihtiyaçları; Sosyal-psikolojik danışmanlık, gençlik-ergenlik, alt yapı, din-inanç hizmetleri, spor-recreative faaliyetler); nitelikleri (yerel, ulusal, uluslararası); çalışma süreleri; eleman sayıları ve yeterlilikleri; yararlandıkları fonlar; hedef kitlelerinin genişliği (faydalanan sayısı); ortaklıkları (kamu, STK, uluslararası STÖ veya Uluslararası Kuruluşlar (AB, BM); karşılaşılan engeller ve zorluklar; ihtiyaçlar ve başarı öyküleri de gerek yetkililer gerekse kamuoyu tarafından yeterince bilinmemektedir. Bu arada, kamplara çok kısıtlı erişebilen uluslararası kuruluşlar için de kentlerdeki mülteciler daha özgür operasyonel faaliyet alanı olarak seçilmektedirler. Diğer yandan UNHCR, UNICEF gibi kurumların da yeni STÖ ortaklarına ihtiyacı artmaktadır. Yunanistan, İtalya gibi ülkelerden yapılan açıklamalar, Türkiye 1

üzerinden tehlikeli deniz yolculuklarını göze alarak düzensiz bir biçimde batıya giden Suriyelilerin sayısında artış olduğunu gösteriyor. İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi nin (İGAM) hazırladığı bu rapor, ağırlıklı olarak Suriyeli mültecilerin en yoğun yaşadıkları üç sınır ilinde (Şanlıurfa, Gaziantep ve Kilis) yapılan katılımcı gözlemlere (participant observation) ve yarı yapılandırılmış mülakatlara dayanıyor. Çalışmanın amacı, STÖ lerin yaşanan krizde bir aktör olarak ne oranda var olduklarının bir durum analizi/tesbitini yapabilmek. Çalışma haberler, raporlar, web-siteleri gibi yazılı kaynaklarla desteklenen bir (saha) araştırmanın sonuçlarını içeriyor. Ayrıca, sonuçlar, saha çalışmasının (araştırmasının) ardından katılınan OCHA toplantılarındaki gözlemler ve görüşmelerle güçlendirilmeye çalışıldı. Son olarak gözlemler ve bulgular, Dışişleri ve İçişleri Bakanlığı gibi kuruluşların yetkilileri ile yapılan kaynağın açık ve ayrıntılı belirtilmemesi koşuluyla gerçekleştirilen mülakatlarla desteklenerek teyit edilmek istendi. Bir araştırma merkezi olarak IGAM ın bu çalışmadaki temel hedefi, sayıları 500,000 ı aşmış olan kent ortamlarındaki Suriyeli mültecilerin temel haklarının daha iyi korunmasını ve ağır yaşam koşullarının iyileştirilmesini sağlayacak bilgi üretmektir. AFAD koordinasyonundaki kamu kurum ve kuruluşları kamplarda faaliyet göstemektedirler. Ancak kentlerdeki mülteci nüfus büyük ölçüde sosyal hizmetlere erişememekte, uluslararası hukuktan doğan haklarını kullanamamaktadır. Az sayıda STÖ bu açığı kapatmaya çalışmaktadır. Ancak onların faaliyetleri de çok az bilinmektedir. Gerek mültecilerin durumu gerekse bu alanda çalışan STÖ lerin faaliyetleri konusunda sağlanacak farkındalık, krize seyirci kalan çok sayıda STÖ yü teşvik edebilecektir. Sahada faaliyet gösteren STÖ lerle, potansiyelleri olan STÖ leri biraraya getirmek de bu çalışmanın hedefleri arasındadır. Türkiye de kamu kurumlarının yetersiz kaldıkları kentli Suriyelilere STÖ lerin daha fazla destek vermesi, kaçakçılar eliyle yapılan bu tehlikeli seyyahatleri de bir ölçüde azaltabilir ve bu insanlara nisbeten daha insan onuruna yakışır bir yaşam ümidi sağlayabilir. 2 GEÇMİŞ ARKA PLAN 2.1 Türkiye ve Kitle Göçleri Türkiye coğrafi konumu nedeniyle tarihi boyunca zorunlu göç hareketlerine maruz kaldı. 1979 daki Iran İslam Devrimi, söz konusu rejim değişikliğinin hemen ardından başlayan İran-Irak Savaşı, 1988 de ateşkesten kısa bir süre sonra Irak rejiminin Kürt vatandaşlarına yönelik düzenlediği kimyasal saldırılar, 1989 da Bulgaristan daki asimilasyon politikaları,1991 deki Körfez savaşının Kürtler arasında yol açtığı panik, Bosna ve Kosova daki savaşlar, yüzbinlerce kişinin Türkiye ye 2

sığınmasına yol açtı. Tüm bu büyük ölçekli zorunlu göç hareketlerinde, değişik hükümetler tarafından Türkiye Cumhuriyeti devletinin bazı standart politikaları uygulandı. Söz konusu insani krizlerde kamuoyunun genel ilgisizliği de dikkat çeken bir nokta oldu. Bu ilgisizliğin bir başka boyutu da geçmişteki ve günümüzdeki mülteci krizlerine sivil toplumun son derece sınırlı müdahalesiydi. 2011 deki Suriye mülteci krizine gelinceye kadar bunu, siyasi rejimin STÖ lere getirdiği kısıtlamalarla açıklamak mantıklı olabilir. 2003 yılındaki Irak krizi öncesinde olası bir mülteci krizine yönelik hazırlıklar sırasında STÖ lerin ve hatta BM örgütlerinin tamamen acil durum planlarının dışında tutulması da devletin politikalarındaki sürekliliğin 2011 öncesi son örneği idi. Buna rağmen, söz konusu mülteci krizlerinde Uluslararası, Ulusal ve yerel birçok STÖ, kendi imkanlarını zorlayarak zor durumdaki mültecilere yardım eli uzatmaya çalıştı. Devletin ve uluslararası kuruluşların bu krizlerde oynadığı roller iyi-kötü kayıtlara geçmişken STÖ lerin söz konusu gayretleri çoğunlukla tarihin kaydına giremedi. İçinde bulunulan Suriye mülteci krizinde de STÖ lerin oynadığı role dair sistemli herhangi bir kaynağa rastlamak mümkün değil. Oysa STÖ lerin mültecilere yardım eli uzatma eğilimi bir toplumun insan haklarına ve insani değerlere bağlılığının göstergelerinden biridir. Dolayısı ile Suriyeli mültecilere STÖ lerin ilgisini araştırmak Türkiye nin iltica politikalarının oluşturulmasında önemli yol gösterici bir katkı yapacaktır. 2.2 STÖ lerin gelişim çizgisi Türkiye nin siyasi yapısı ve tarihi, STÖ lerin gelişip serpilmesi için uygun bir ortam yaratmamıştır. Sivil toplumun siyasi bir örgütlü güç olması genellikle istenmemiş ve engellenmiştir. STÖ lerin mali kaynaklara erişimi kısıtlanmış, faaliyetleri sıkı bir kontrol altında tutulmuş ve çalışma alanları daraltılmıştır. Bu durumun yavaş bir süreçten geçerek değişmeye başlaması 1990 ların başına rastlar. Özellikle insani konularda inanç temelli insani yardım örgütü niteliğindeki STÖ ler, Bosna ve Kosova krizlerinde yeşermeye başladı. Takip eden yıllarda insan hakları ihlallerindeki azalmalar insan hakları örgütlerinin, çok yoğun işkence, yargısız infaz, kayıp kişiler gibi konulardan nefes alarak kadın hakları ve sığınma sorunlarına yönelmelerine yardım etti. 1999 daki Marmara depremi STÖ imajının yeni ve olumlu anlamlar kazanmasında önemli bir rol oynadı. Arama kurtarma alanındaki AKUT gibi örgütler, gençlerin yüksek insani değerlerin ışığında ortak hareket etmelerini teşvik etti. 2000 li yılların başından itibaren Türkiye de AB güdümlü olarak başlayan siyasi reformlar STÖ lerin çalışmalarının önündeki engelleri yumuşattı. 2010 lara gelindiğinde, daha örgütlü, sesini daha iyi duyurabilen, maddi olarak, özellikle AB fonları ile güçlenmiş, ilgi alanları çeşitlenmiş bir sivil toplum 3

yapısı karşımıza çıktı. Bu olumlu gelişmenin yanı sıra, siyasi iktidarla olan yakınlık mesafeleri, STÖ lerin siyasileşmelerine de yol açtı. Özellikle 2000 li yıllarda, İslami inanç kesimlerinin yardımseverlik duygularını harekete geçirerek önemli bağışlar toplayabilmelerine olanak tanıdı. İnanca dayalı yardım kuruluşları, AKP hükümetinin uluslararası politikada etkin bir rol oynama siyasetiyle paralel olarak dünyanın farklı bölgelerinde yardım faaliyetlerine giriştiler. Suriyeli ilk mülteci grubunun Türkiye ye sığındığı 29 Nisan 2011 öncesinde dikkat çeken bir başka nokta, Türkiye de faaliyet gösterme izni alan yabancı STÖ lerin sayısındaki azlıktır. Her nekadar yürürlükteki dernekler yasası, eskisinden farklı olarak Türkiye menşeli STÖ lerin, yabancı STÖ ler ile ortaklıklar kurulmasının yolunu açmışsa da, yabancı STÖ lerin kendi başlarına Türkiye de faaliyet göstermeleri izne tabidir ve bu izinler kolay alınamamaktadır. Türkiye de, yarı kamusal nitelikteki meslek kuruluşları, sendikalar gibi yapılar da siyasetin gölgesinde kalmayı sürdürmektedirler. 2.3 STÖ ler ve Mülteciler STÖ lerin uluslararası insani yardım faaliyetleri artmış olmakla beraber, uluslararası STÖ ler ve uluslararası insani yardım hareketiyle ilişkileri alt düzeyde bulunmaklatır. Türkiye menşeli olup, dünyanın değişik bölgelerindeki afet ya da zorunlu göçlere yardım götüren STÖ ler, daha çok Türk bayrağı altında izole bir çaba sarfetmektedirler. Uluslararası insani yardımın koordinasyon mekanizmalarında yer alınmamaktadır. Uluslararası insani yardımın code of conduct ını imzalamış bir Türk STÖ bulunmamaktadır. Kitle göçleri dışında 1994 yılında yayınlanan İltica ve Göç Yönetmenliği nin yarattığı sıkıntıların hafifletilmesi amacıyla UNHCR Türkiye Ofisi, kamuoyunda farkındalık yaratmak, STÖ lerin dikkatini bu alana çekmek için yoğun bir çaba başlattı. Adında sığınma kelimesi bulunan ilk STÖ olan Sığınmacı ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği, UNHCR ın teşviki, yol göstermesi ve destekleriyle 1995 sonunda kuruldu. Ancak bugün hala, adında iltica, sığınma, mülteci kelimeleri bulunan, İGAM da dahil STÖ lerin toplam sayısı 4 ya da 5 i geçmemektedir. 2.4 Nisan 2011 ve sonrasında Devletin Suriye Politikası Mart 2011 de Suriye ye sıçrayan Arap Baharı benzeri protestoların kısa zamanda çatışmalara dönüşmesi sonucu, Suriye den komşu Ürdün, Lübnan ve Türkiye ye ilk kaçışlar Nisan ayında gözlenmeye başladı. Türkiye ye bilinen ilk grup halinde kaçış Hatay ın Yayladağı ilçesinden 250 kişilik bir grubun sınır barikatlerini aşarak sığınmasıyla 29 Nisan 2011 de gerçekleşti. Türk hükümeti aynı gün yaptığı açıklamada, gelenleri misafir olarak niteledi, zulüm ve savaştan kaçan bu misafirler için sınırların açık olduğunu ve öyle kalacağını, gelenlerin Türkiye deki temel ihtiyaçlarının karşılanacağını ve kimsenin zorla geri gönderilmeyeceğini 4

açıkladı. Uluslararası koruma ilkeleriyle tam uyumlu olan bu politika, uluslarararası toplum tarafından takdirle karşılandı. Ancak uluslararası toplumun Türkiye nin bu cömert ve uluslararası yükümlülüklerini yerine getiren politikaları karşısında teklif ettiği yardımlar konusunda Hükümet, teşekkür etmekle yetindi. Hükümet, Türkiye nin kendi imkanlarıyla misafirlere koruma sağlamakta kararlı olduğunu ilan etti. Bu çerçevede Suriye den sığınanların sayısı arttıkça önce Hatay ilinin farklı ilçelerinde, ardından uzun Suriye sınırına komşu diğer illerde kamplar açmaya başladı. 2013 Yılı Aralık ayı itibariyle 11 İldeki kamp sayısı 22 ye, bu kamplarda barınan mültecilerin sayısı da 210,000 kişiye ulaştı. Bağımsız gözlemcilerin denetimine kapalı olmaları nedeniyle kaygı kaynağı olsa da, kamplarda sağlanan hizmetler, buraları gezdirilen uluslararası kuruluş ve yabancı ülke heyetlerinin takdirini kazandı. UNHCR, kampların beş yıldızlı kamp olarak nitelendirilmesinde önemli bir farkındalık yarattı. Hükümetin Suriyeli mülteciler konusundaki dış yardımlara kapalı politikasının önemli bir başka unsuru da yardım ve koruma faaliyetlerinde uluslararası ve sivil toplum işbirliğinden uzak durmasıydı. UNHCR gibi 1951 Cenevre Sözleşmesi nin 35. Maddesi tarafından özel denetleme ve işbirliği yükümlülüğü kazandırılan bir örgüt bile kamplara sokulmadı. Ancak 2012 Yılında UNHCR a ve zamanla diğer UN örgütlerine, çok sınırlı olarak kamplara giriş izinleri verilmeye başlandı. Ama 2014 yılı başında bile UNHCR ın kamplara yönelik faaliyetleri teknik destek ve gönüllü geri dönüş mülakatlarını izlemekle sınırlı bulunuyor. Uluslararası (hükümetlerarası) kurumlara kapalı yürütülen kamplardaki yardım çalışmaları, ulusal ve uluslararası STÖ lere de doğal olarak kapalı tutuldu. Türk Kızılayı nın barınma ve gıda sektörü çerçevesinde, AFAD ın koordinatörlüğü altındaki faaliyetlerinin dışında, İnsani Yardım Vakfı (IHH) elindeki ya da yeni topladığı yardım malzemesini, kamp girişlerinde AFAD yetkililerine aktarma şeklinde faaliyet gösteren ilk Türk STÖ sü ünvanını kazandı. 2012 deki bir gelişme de UNHCR ın hatırlatması ile hükümetin, resmi söylemlerde misafir kavramını bırakarak, geçiçi koruma kavramını kullanmaya başlaması oldu. Geçici Koruma kavramı, krizin ikinci yılında ancak yasallaşabilen Yabancılar ve Uluslararası Koruma yasasının (14 Nisan 2013) 91. Maddesi nde yer alıyor. Ancak Avrupa Birliği nin 2001 tarihli Geçici Koruma yönergesinden ithal edilen bu kavram, kitle göçleri durumunda nasıl davranılacağı ve mültecilerin hakları açısından hiçbir ayrıntı içermiyor. Krizin en başından beri sessizce gelişen ama gerek Türk makamları gerekse UNHCR ın duyurularında üzerinde durulmayan bir oluşum, 2013 yılında görmezden 5

gelinemez bir noktaya ulaştı. 2013 Yılı ortalarından itibaren kentlerde yaşıyan Suriyeli mültecilerin sayısı kamp nüfusunu üç misline yakın geçti. 2013 yılı sonu itibariyle 210,000 kişi kamplarda yaşarken, kent mülteci nüfusu başta da belirtildiği gibi 500,000 i geçti. Mevcut yasanın Geçici Koruma konusundaki hükmünün ayrıntıdan tamamen yoksun olmasının yarattığı sorunlar, kentli mülteci nüfusu olgusu karşısında çok çarpıcı biçimde ortaya çıktı. Bu çalışma, kamplarda operasyonel faaliyetlerine izin verilmeyen STÖ lerin, devletin, uluslararası kuruluşların sırt çevirdikleri, ihmal ettikleri bu nüfusa yardım eli uzatan tek kurum olabilecekleri varsayımından yola çıktı. 3 METOD VE SAHA ÇALIŞMASI 3.1 Genel Çerçeve Türkiye deki Suriyeli Mültecilerin Haklarının Korunması ve Yaşam Koşullarının Arttırılmasında Rol Alan STÖ lerin Üç Sınır İlindeki Çalışmalarıyla ilgili Örnek Durum Analizi başlıklı bu çalışma kısa bir sürede gerçekleştirildi. Araştırma objektiflik ve tarafsızlık ilkelerine dayalı, hızlı bir gözlem niteliği taşımaktadır. Şanlıurfa, Gaziantep ve Kilis illeri, gerek kampları gerekse kentli mülteci nüfusun yoğunluğu açısından, genel özellikleri yansıtan kentler oldukları için seçildiler. Üç ilin birbirine komşu olması, ekonomik gelişmişlik, etnik ve dini dokular açısından farklılıklar da göstermesi nedeniyle üç ilin seçiminin isabetli olduğuna inanmaktayız. Bu tür farklılıkların, sivil toplumun mülteciler konusundaki çalışma istekliliğini yansıtabileceği düşünüldü. Araştırmanın hedef kitlesini Suriye mülteci krizinin Türkiye deki boyutu ile ilgili çalışmalar yapan uluslararası, ulusal (Türk) ve yerel STÖ ler oluşturuyor. Alan ekibimiz illerdeki çalışmasının önemli bir bölümünü Suriyeli mültecilerle ilgili çalışmalar yapan STÖ lerin alan temsilcileriyle derinlemesine mülakat ve katılımcı gözleme ayırdı. Çalışma üç bölümden oluştu. Hazırlık niteliğindeki ilk bölüm kentli mültecilerle ilgili daha önce yazılan raporların taranması, İGAM ın akademisyen üyeleri tarafından soruların hazırlanması ve STÖ yetkilileri ile randevuların alınmasından oluştu. STÖ lerle ön temasta, uluslararası, ulusal ve yerel STÖ kategorileri oluşturuldu. Ulusal ve Yerel STÖ ler ayrıca mevcut bilgilerin ışığı altında a) inanç temelli STÖ ler; b) hak temelli STÖ ler, c) laik yardım STÖ leri; d) Mültecilerle daha önce çalışan STÖ ler; e) Sendika, Birlik gibi Meslek örgütleri olarak sınıflandırıldılar. İkinci bölüm alan çalışmasıydı. İki kişilik IGAM alan ekibine, Milliyet gazetesinin Ankara bürosundan bir de foto muhabiri araştırmanın görsel malzemeler ile desteklenmesi amacıyla katıldı. 6

Alan çalışması her üç kentin merkezinde birer günde gerçekleştirildi. Görüşmelerde yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanıldı. Görüşmeler her bir STÖ ile ayrı ayrı ve yüz yüze gerçekleşti. Hizmetlerin alınması konusunda STÖ temsilcilerinin verdikleri bilgilerin faydalanıcı kesim olan mültecilerle de kontrolüne çalışıldı. Bu nedenle mültecilere ev ziyaretleri yapıldı. Ancak, mülteci ailelerine ulaşabilmenin yolu yine STÖ lerin aracılığından geçtiğinden, daha çok, yardım alan ailelerle görüşmek mümkün olabildi. Aile ziyaretleri sırasında yardım yapan STÖ nün temsilcisi ile o STÖ nün tayin ettiği tercümanlar hazır bulundular. Buna karşılık semtlerdeki ziyaretlerde bize aracılık eden STÖ yetkililerinin ilk kez gördüğü mültecilere rastlanıldı. Randevu alınması sırasında hatta randevuların gerçekleştirilmesi aşamasında özellikle uluslararası STÖ lerin aşırı çekingen davrandıkları gözlemlendi. Hazırlık aşamasında ayarlanan randevular alanda son dakikada, karşı tarafın talebi ile iptal oldu. Bu nedenle alan çalışması sırasında uluslararası STÖ temsilcileri ile buluşulamadı. Ancak onların ulusal STÖ ortakları ile görüşmek mümkün olabildi. Alan çalışmasında görüşülen STÖ ve ziyaret edilen aile dökümü şöyle gerçekleşti: Şanlıurfa da 5 STÖ 10 Aile Gaziantep te 4 STÖ 6 Aileye Kilis te 3 STÖ Okul, Kamp ve Sosyal Merkez Alan dışı (Ankara) Alan çalışmasının sınırlı olması ve uluslararası STÖ lere özellikle kayıt yaptırmaları sırasında karşılaştıkları sorunlar yüzünden ulaşılamaması nedeniyle bulgular, telefon mülakatları, internet taraması ve STÖ ler tarafından hazırlanan raporlar ile diğer faaliyetlerin araştırılması yoluyla desteklendi. Konuyla ilgili rapor yazan STÖ lerin yetklileri ile telefon mülakatları yapıldı. 18 Aralık 2013 tarihinde Gaziantep e gidilerek OCHA/ECHO nun Suriye İnsani Krizi Ortaklar 2014 Uygulama Planı Toplantısı na katılındı. Buraya katılan uluslararası 5 STÖ nün temsilcileri ile görüşüldü. 28 Ocak 2014 te tekrar Şanlı Urfa ya gidilerek izin almış 2 Uluslararası STÖ merkezi ziyaret edildi. Ayrıca, hem bir AB ülkesi Büyükelçiliği yetkilileri, hem de İçişleri ve Dışışleri bakanlıkları yetkilileri, ayrıca AFAD ile görüşülerek uluslararası STÖ lerin çalışma izinleri konusundaki resmin ortaya çıkartılmasına çalışıldı. Üçüncü aşamada bulgular analiz edildi ve rapor hazırlandı. Bulguların genel bir durumu yansıtıcı nitelikte olduğu kanaatindeyiz. 7

3.2 Sorular Sorular kentli mültecilerin yardımlara erişimi, STÖ lerin kendileriyle ilgili objektif bilgileri, STÖ lerin kendilerini nasıl algıladıkları kateogrilerinde düzenlendi, ayrıca saha çalışması yapacak ekibin mülakatlarda dikakt etmesi gereken noktalar belirlendi. 3.2.1 Suriyeli kentli mülteciler için hazırlanan sorular - Çalışıp çalışmadıkları, çalışma koşulları yaşam koşulları, hizmetlere erişim - Yaşadıkları bölgelerde yaşamlarını güçleştitici, adaptasyonlarını zorlayıcı etmenler nelerdir? - Aile olarak kaç kişiler? - Mali durumları? - Neden kampa gitmedikleri? - Kimlik kartı olup olmadığı? - Devlet hizmetlerinden haberdar olup olmadıkları? - Aldıkları destek ve yardımlar? - Halkın kendilerine karşı tavrı? - Çocuklarının okula gidip gidemedikleri? 3.2.2 STÖ bilgileri - Uluslararası, ulusal, ya da yerli STÖ kategorilerinden hangisine giriyor? - Suriyeli mülteciler için yürüttükleri yardım faaliyetleri? - Devlet kurumları ve BM örgütleriyle ilişki ve işbirliği yapıyorlar mı? Yapıyorlarsa niteliği? - Diğer STÖ lerle (uluslararası, ulasal, yerel) işbirliği? - Faaliyetler için yeterli fonlarının (öz kaynak) olup olmadığı? - BM, AB veya ülkelerden, uluslararası STÖ lardan fon alıp almadıkları? - Hükümet ile çalışmalarda, izinlerin alınmasında karşılaşılan sorunlar? - Hizmetin eriştiği nüfusun genişliği? - Yaklaşan kış ayları için hastalıklara karşı önlem alındı mı? - Kaç kişilik bir ekiple çalışmalar yürütülüyor? Ekibin eğitim ve tecrübe düzeyi? - Hedef kitlenin hangi kritere göre belirlendiği? 8

3.2.3 STÖ algıları - İnsani yardım ve özellikle mülteci alanında tecrübeniz var mı, varsa daha önce hangi alanlarda çalıştınız? - Şehirler kapasitenin üzerinde sığınmacı ile karşı karşıya kaldığında yeterli düzeyde önlemler alınabilir mi? - Götürülen hizmetin niteliği - Halkın sığınmacılara karşı bakış açısı ve algısı nedir? - Mültecileri topluma entegre etmek için planları var mı? Yani gelen ve gelmeye devam eden 1 milyondan fazla mülteci topluma nasıl entegre edilebilir? - Yaşam koşulları ve hizmetlere erişimleri - Yardım faaliyetlerinin saiki:sevap mı görev mi? - Sığınmacılara yeterli destek ulaştırılabiliyor mu? - STÖ lerin önündeki temel zorluklar 3.2.4 Katılımcı gözlem için dikkat edilecekler - Şehirlerde Suriyelilerin görünür olup olmadığı - Kentler arası farklar - Yaşam koşulları - STÖ lerin planlı çalışmaları - Hizmet tatmini - BM-STÖ işbirliği - Koordinasyon - Maddi kaynaklar - Kadın çalışanlar - Alanda bulunma süreleri - Yardımları sadece insani boyutta mı gerçekleştiriyorlar yoksa başka amaçları var mı? Bu mültecilerin evlerine dönmelerini beklemek gibi? - Deneyimleri - Mültecilerle bire bir mi çalışıyorlar? - Hizmetlerinin sürdürülebilirliği 9

- STÖ lerin sunduğu hizmetlerin yoğunlaştığı alanlar (ihtisas alanları); temel gıda ve gıda dışı malzeme yardımı; barınak desteği; çeşitli sağlık hizmetleri; psikososyal destek; ampute tedavi; ilaç; eğitim; kadın sorunları. Bu açıdan şehirler arası farklılıklar. 4 ANLATIMLAR ve GÖZLEMLER 1: KENTLİ MÜLTECİLER Yapılan görüşmeler sonucu, kentlerde yaşayan mültecilerin sorunları görüşmeler sonucu şu şekilde özetlenebilir; 4.1 Barınma Kamp dışındaki mülteciler barınma konusunda hemen hemen hiçbir destek alamıyorlar. Bazen, birkaç aile biraraya gelerek bir daire kiralıyorlar. Suriyelilerin çoğunluğu ziyaret ettiğimiz bu üç ilin en fakir kısımlarındaki kiralık yerlerde yaşıyorlar. Küçücük çocuklar çıplak ayakları ile beton üzerinde dolaşıyorlar. Isınacak bir soba, üstlerine örtecekleri bir battaniye bulmak bile zor. Kentsel dönüşüm çerçevesinde yapılan mütevazi konutlara yerleşenler de var. Ama, 500 TL ye ulaşan elektrik parasını ödemeyemedikleri için çıkartılacaklar. Gaziantep in Güzelvadi Mahallesi, kentin kırsalla kucaklaştığı en uç noktalardan birisi. Buralarda, dört beton kolon üzerinde yükselen tek katlı ilkel yapıların, dükkan olarak tasarlanmış zemin katlarına, aldıkları briket ve çimento-kum desteği ile duvar ören Suriyeliler, iç mekanı, çarşafla bölümlere ayırarak aralarında paylaşıyorlar. Acil olarak battaniye, giysi ve gıdaya ihtiyaçları var. Gaziantep Mazlum-Der Yöneticisi Mehmet Alkış bir Suriyeli ailenin, ellerindeki tek kaşığı paylaşarak yemek yediklerini belirterek, kendilerinden çatalkaşık yardımı istediklerini söyledi. Suriyeli mülteciler kamplarda yer bulamıyorlar. 25,000 kişilik kamplar şimdi 35,000 kişiyi misafir ediyor. Ayrıca, kamplarda özel hayatın mahremiyetini sürdürmek zor. Diğer yandan, kamptan çıkış izni olmadığından dışarıda çalışıp para kazanmak imkansız. Bu insanlar, çalışarak Türkiye deki koşullara uyum sağlamak istiyorlar. Bu nedenle çalışma hayatına erken başlamayı önemli bir adım olarak görüyorlar. Şanlıurfa Eğitim Bir Sen yetkilileri, kent merkezlerinin dışında çok sayıda Suriyeli mültecinin, tarım sektöründe çalışabilmek için kırsal alanlara yayıldıklarını belirtti. Kırsal kesimde kullanılmayan bağ evlerine, depolara yerleştikleri söyleniyor. Kırsal kesimde ve köylerde yaşayanlar çok daha az görünür durumdalar. Onların kayıt işlemleri ve sayılarının tespiti ise hemen hemen imkansız. Kilis Ortak Akıl Platformu da kentteki barınma konusunda şu tespiti yapıyor: Halen Kilis te Suriyelilerin kiralamaları sonucunda kiralık konut kalmadığı gibi 10

terk edilmiş ve sahiplerince başka şehirde oturmaları nedeniyle kullanılmayan boş ev ve iş yerlerine bile aileler yerleşmiş, kendilerince basit tamiratla bu riskli yapıları kullanmaktadırlar. 4.2 Gıda ve beslenme En önemli sorunlardan biri de gıda ve beslenme. Çocuklardan başlayarak eksik beslenme büyük bir sorun. Belediyelerden ve sivil toplum kuruluşlarından yardım paketleri alarak karınlarını doyurmaya çalışıyorlar. 4.3 Sağlık Kayıt olan Suriyeli mülteciler, kendilerine verilen kimlik kartları ve bu kartlardaki kimlik numaraları ile sağlık hizmetlerinden yararlanabiliyorlar. Ayrıca yüzde 20 sini ödeyerek ilaç alabiliyorlar. Sağlık gibi çok önemli bir hizmete erişim son derece kıymetli bir katkı. Kilis te faaliyet gösteren Uluslararası Mavi Hilal Vakfı Başkan Yardımcısı Muzaffer Baca, Suriye li nüfusun Kilisli halkla eşit orana çıktığı ilde devlet hastanesinde mülteci hastalar ve yaralıların çokluğu nedeniyle TC vatandaşlarının hizmetinde aksama ve gecikmeler olduğunu söyledi. Diğer yandan, pahalı tedavi gerektiren durumlarda sağlık hizmetlerinin yetersizliği ortaya çıkıyor. Bombalardan dolayı sakatlanan insanları hayata döndürmek için çok pahalı tıbbi müdahaleler gerekebiliyor. Bunu karşılayacak kaynak yok. En yakınlarını bombardımanlarda kaybedenler için psikolojik destek, travma sonrası programlar, ampute (sakat) kalanlara protez sağlanması gibi yardımlar da eksikliği hissedilen sağlık hizmetleri arasında. 4.4 Çalışma hakkı Şehirlerde yaşayan Suriyeli mülteciler yaşamlarını sürdürebilmek için çalışmak zorundalar. Ancak, Türkiye de, resmen geçici koruma dan yararlanan kişiler için çalışma koşullarını düzenleyen bir mevzuat yok. Bu boşluktan dolayı ancak kayıt dışı olarak çalışabiliyorlar. Bu da her türlü istismara yol açıyor. Şanlıurfa, Gaziantep ve Kilis te, kampların dışında yaşayan Suriyeli mülteciler, tarım ve inşaat sektörü ile ağır metal işlerinde istihdam ediliyorlar. Önemli sayıda mülteci ailesi, köylere yayılarak tarım üretiminde çalışıyor. Şanlıurfa Deniz Feneri örgütünün temsilcisi Osman Gerem, bazı Suriyelilerin yapılan organizasyonlarla, ucuz işçi olarak, sınır illerinin dışına da götürüldüklerini belirtti. Ebu H. 63 yaşında. Emekli Asker. Ailesinden 10 kişi beraber kaldığı Gaziantep ki dükkandan bozma bir mekanda günde 10 kg. fıstık ayıklama karşılığı 4 TL kazanarak geçiniyor. Öte yandan zengin Suriyeli mülteciler arasında ticaret yapanlar, kuyumculukla uğraşanlar, cafe-restaurant işletenler de var. 11