Kur ân-ı Kerim de Çevre Bilinci



Benzer belgeler
Kur ân-ı Kerim de Çevre Bilincine Dair Bazı Ahlâkî Esaslar 1

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

TİN SURESİ. Rahman ve Rahim Olan Allah ın Adıyla TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ TİN SURESİ. 3 Bu güvenli belde şahittir;

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

AİLEYE MUTLULUK YAKIŞIR! HAYAT SEVİNCE VE SEVİLİNCE GÜZEL

5. SINIF DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ

ÖLÇME, DEĞERLENDİRME VE SINAV HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

İslâm Dininde Orman ve Suyun Önemi

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

MÜBDÎ. Allah MUHSÎ dir. MUHSÎ, her şeyin sayısını bilen demektir.

kaza, hükmetmek, Terim anlamı ise kaza, yaratılması demektir.

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI 8. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ KONU VE KAZANIMLARININ ÇALIŞMA TAKVİMİNE GÖRE DAĞILIM ÇİZELGESİ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 7. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

TEMİZLİK HAZIRLAYAN. Abdullah Cahit ÇULHA

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

Hatta Kant'ın felsefesinin ismine "asif philosopy/mış gibi felsefe" deniyor. Genel ahlak kuralları yok ancak onlar var"mış gibi" hareket edeceksin.

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

Efendim, öğrendiklerimin ikincisi; çok kimseyi, nefsin şehvetleri peşinde koşuyor gördüm. Şu âyet-i kerimenin mealini düşündüm:

İsra ve Miraç olayının, Mekke de artık çok yorulmuş olan Resulüllah için bir teselli ve ümitlendirme olduğunda da şüphe yoktur.

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

GENEL YAYIN YÖNETMENÝ VE SORUMLU YAZI ÝÞLERÝ MÜDÜRÜ TALÝP ARSLAN

Kur an ın varlık mertebelerini beyan eder misiniz ve ilahi vahiyde lafızların yerinin ne olduğunu

Söylemek istemediğimiz birçok şey, söylemek istediğimiz zaman dinleyici bulamaz.

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

Ahlâk ve Etikle İlgili Temel Kavramlar

11. Kullara rızık olması için birbirine girmiş, küme küme tomurcukları olan uzun boylu hurma

Abdest Gusül Teyemmüm

ZAFER TALHA ÇİMEN 8/E

Arap diliyle tesis edilen İslam a dair hakikatler diğer dillere tercüme edilirken zaman ve zeminin de etkisiyle gerçek anlamından koparılabiliyor.

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK (MAZERET) SINAVI 14 ARALIK 2013 Saat: 11.20


İstanbul İmam Hatip Liseliler Derneği

İnönü Üniversitesi Fırat Üniversitesi Siirt Üniversitesi Ardahan Üniversitesi - Milli Eğitim Bakanlığı ‘Değerler Eğitimi’ Milli ve Manevi Değerlerimiz by İngilizce Öğretmeni Sefa Sezer

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK


HLM ye göre İÇ HUZURU

7- Peygamberimizin aile hayatı ve çocuklarla olan ilişkilerini araştırınız

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 10. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

1 Ahlâk nedir? Ahlâk; insanın ruhuna ve kişiliğine yerleşen alışkanlıklardır. İki kısma ayrılır:

YASIYOR. MUYUZ. SASIYOR.. MUYUZ? Bismillahirrahmanirrahim MUHİDDİN YENİGÜN. (e-posta: yayınevi sertifika no: 14452

Yine onlar, sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler; ahiret gününe de kesin olarak inanırlar. Bakara suresi, 4. ayet.

penceremi ışığa açıyorum PARMAKLIKLAR ARKASINDAKİ YÜREKLERİ IŞIKLA BULUŞTURUYORUZ

Sınıf. Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi 1. TEOG DENEME SINAVI. 8. Sınıf TEOG. Sınavına. Bizim İçin Hepiniz Özelsiniz...

KRAL JAMES İNCİLİ 1611 APOCRYPHA DUA AZARYA & üç Yahudi şarkı. Azarya ve şarkının üç Yahudi duası

Eze meze Yýllar geçti geze geze. Neler gördüm neler! Daðlar gördüm yerden biter, gökte yiter. Daðlar gördüm kayalý, kayalarý oyalý.

Dil Gelişimi. temel dil gelişimi imi bilgileri

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

BİLGİ ve İNANÇ. Memduh ÇELMELİ. dinkulturuahlakbilgisi.com

KUR AN DA AKIL ve BİLGİ

M. Sinan Adalı. Eski zamanlarda yaşamış peygamberlerin ve ümmetlerinin başlarından geçen ibretli öyküler, hikmetli meseller

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

HİKÂYE ETME BİLİMİ 1 :

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetül-Arz Kur an da Dabbetül-Arz Kaynakça. Dabbetül-Arz دابة االرض

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

NİÇİN EVLENMEDEN ÖNCE İNSANIN KENDİNİ TANIMASI ÇOK ÖNEMLİDİR? YA DA KENDİNİ TANIMAK NEDİR?

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz?

YARATILIŞ MİTLERİ DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

ALEMLERİN EFENDİSİ NİN (SAV) DİLİYLE KUR AN


VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YOLLARI DAHA İYİ OLABİLMEK BAŞARMA DUYGUSUNU YAŞAMAK KENDİN OLABİLMEK BASKIYI TAKDİRE ÇEVİREBİLMEK KIYASLANMAYI ENGELLEMEK İÇİN

Doğayla Uyumlu Yaşamın Adresi:

5. SINIF DENEME SINAVLARI DAĞILIMI / TÜRKÇE

İLİ : GENEL TARİH : Hazırlayan: Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü

ÜNİTE:1 Sorumluluk Kavramları ve İşletmelerin Sosyal Sorumlulukları. ÜNİTE:2 İş Ahlakı ve Önemi. ÜNİTE:3 İş Ahlakı ve Etik Yaklaşımlar

3. SINIF 5. ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME SINAVI (NİSAN AYI) TÜRKÇE DERSİ KAZANIM TABLOSU

İkinci B ö l üm KİŞİLİK VE KARAKTER GELİŞİM SÜRECİ

Allah a Allah (ilah,en mükemmel, en üstün,en yüce varlık) olduğu için ibadet etmek

Yaz l Bas n n Gelece i

Aşağıdaki ışık kaynaklarını doğal ve yapay olarak sınıflandıralım.

Andolsun, insanı biz yarattık ve nefsinin kendisine fısıldadıklarını biliriz. Ve biz ona şah damarından daha yakınız. (Kur an 50/16 Kaf)

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

Kurban Nedir Ve Niçin Kesilir?

KİTABIN TANITIM YAZISI Cuma, 12 Ekim :57

Tevrat ta Dabbe İncil de Dabbe İslam Kültüründe Dabbe Hadislerde Dabbetü l-arz Kur an da Dabbetü l-arz Kaynakça. Dabbetü l-arz

KUR'ANDAN DUALAR. "Ey Rabbimiz, Bize dünyada bir iyilik, ahrette bir iyilik ver. Bizi ateş azabından koru." ( Bakara- 201 )

KISA DÖNEMLİ AMAÇLAR MATERYAL YÖNTEM- TEKNİK. Maketi Gerçek Kişi, 3 Kol ve bacakların vücudun ana bölümlerinden olduğunu söyler.

TEOG 2. MERKEZİ ORTAK SINAVLAR DİN KÜLTÜRÜ ve AHLAK BİLGİSİ DERSİ BENZER SORULARI

SADETTİN ÖKTEN İÇİMDE AVM VAR!

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 9. SINIF DİN KÜLTÜRÜ VE AHLAK BİLGİSİ DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

5. Peygamberimizin Medine'ye hicret ettikten sonra yaptırdığı caminin adı nedir? 1. Aşağıdakilerden hangisi dinin faydalarından biri değildir?

Hz.Resulüllah (SAV) den Dualar

TÂĞUT KELİMESİNİN ANLAMI

KİTAP VE OKUMA SEVGİSİ ÜZERİNE HAZIRLAYAN: FERİDUN ESER GEYVE ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ FELSEFE ÖĞRETMENİ

FOCUS ON LANGUAGE and MULTI MEDIA LANGUAGE ASSISTANT

Güzel Bir Kitap: 'İslam Estetiği'

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

Kelime anlamı itibarıyla kudsi,mukaddes,bütün kusur ve noksanlıklardan uzak,pâk ve temiz olan anlamınadır.

Sevgili dostum, Can dostum,

Sabah akşam tevâzu içinde yalvararak, ürpererek ve sesini yükseltmeden Rabbini an. Sakın gâfillerden olma! (A râf sûresi,7/205)

T.C. 8. SINIF I. DÖNEM. ORTAK SINAVI 26 KASIM 2014 Saat: 11.20

Çocuklar için Kutsal Kitap sunar. Tanrı Herşeyi Yarattığı Zaman

Transkript:

Kur ân-ı Kerim de Çevre Bilinci Mustafa Güven 1 Adıyaman Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Öğretim Üyesi Özet Kur ân da, çevre ile ilgili insanlığa yol gösteren ve insanlığın geleceğine ışık tutan yaklaşık beş yüz ayet vardır. Hiçbir kutsal kitap veya bilimsel ve felsefî hareket, bu konuya bu kadar özel bir önem vermemiş ve muhtevasında bu kadar yer ayırmamıştır. Kur ân, çevre konusunu üç aşamada ele alır: Birincisi: Yer, gök, yağmur, bulut, ırmaklar, dağlar, canlı varlıklar şeklinde genel hatları ile evrenden bahseden ve niçin yaratıldığını anlatan ayetler. İkincisi: İnsanın evrenle ilişkisini konu edinen ve evrendeki bu genel işleyişin insan hayatına sunduğu katkıyı ele alan ayetler. Üçüncüsü: İsraf, denge, ölçü, aşırılıklardan kaçınma, haddi aşma, adalet, kısdt, sırat-ı müstakim gibi kavramlarla insan hayatına çeki düzen verme ve eşyadan yararlanırken hikmetli olma gibi hususlar üzerinde duran sayısız ayetler. Ayrıca ruhun, bedenin, çevrenin, aklın, zihnin, duyguların, nefs ve iradenin korunması isteyen ayetler. İnsan, ne kadar kendisi ile barışık olursa, o ölçüde evren, dolayısıyla çevre ile barışık olur. Anahtar Kelimeler: Kur ân, Çevre, Adalet, İlâhî denge, İsraf, Ölçü Abstract Qur an and Environmental Awareness There are five hundred verses in the Qur an which lead to environmental issues and teach us how we will treat to it and shed the light on the future of humanity. So far no holy books and scientific or philosophical movement haven t pointed so pay special attention to this issue and has not allocated much space in that content like Qur an. The Qur an gives a variety of information about that in three stages: Firstly: Ground, sky, rain, clouds, rivers, mountains, in the form of living beings in general terms why the creation of the universe and explaining the verses that mention. Secondly: The subject of man's relationship with the universe and human life in the universe presented to the overall functioning of the verses dealing with the contribution. Thirdly: waste, balance, scale, avoidance of extremes, transgression, justice, pro rata, upright road, with concepts such as human life, grooming and goods benefiting from the "wisdom" being issues such as standing on the numerous verses. In addition, the soul, the body, the environment, reason, mind, emotions, will and selfprotection is desired. Human beings, no matter how at peace with itself, to this extent, and the universe will be at peace with the environment to do so. Key words: Qur an, Environment, Justice, the Divine Balance, waste, Scales.

367 Giriş Modern insan, bilim ve teknoloji sayesinde dünyaya hâkim olmaya çalışırken; beklenmedik bir anda o tahrip ettiği dünyanın mahkûmu olduğunu gördü. Böylece felsefî anlamda şöyle ciddi bir paradoksla karşı karşıya kaldı: Bir yandan yere hatta göğe hükmetmeğe çalışırken adeta yer ve gök tarafından ciddi bir uyarıya muhatap oldu ve karşısına kendisini de aşacak nitelikte bir çevre sorunu ile karşı karşıya kaldı. Böylece bu sorun, insanlığın hem bugününü hem de geleceğini tehdit eden bir boyut kazandı. İnsan, evrenin sosyal boyutu olan tek varlığı olmakla birlikte fizikî yönü de en az metafizik yönü kadar önem arzeden bir varlıktır. Kur ân-ı Kerim de yeryüzünün halifesi[2] olarak nitelendirilen insan, bu anlamda yeryüzündeki bütün sorunların da aynı zamanda sorumlusu kabul edilmekedir.[3] Dolayısıyla insan, yeryüzünde ne ekerse, kısa veya uzun vadede onu biçecektir, ancak bu uzun süreç aldığı için doğrudan sorumluluğu birilerinin üstlenmesi kolay olmayacaktır. Evet, insanın genel hatları ile üç çevresi vardır: Bunlar, psikolojik, sosyal ve fizikî çevredir.[4] Diğer yandan insan; her şeyi anlamaya ve anlamlandırmaya çalışan bir varlıktır. Yani dünyaya gözlerini açtığı andan itibaren, hatta ana rahminde bile çevresine dokunarak tanımaya ve anlamaya, anlamlandırmaya çalışır. İşte hayat boyu ölünceye kadar devam eden bu süreç, aynı zamanda bir kültür, gelenek, bilim, düşünce ve inanış biçimini de oluşturmaktadır.[5] Kur an da, çevreyle ilgili konularda bize yol gösteren ve çevreye nasıl muamele edeceğimizi doğrudan veya dolaylı öğreten yaklaşık 500 âyet vardır. Genel olarak Kur ân, hayatın her alanına bakar[6] ve insanlara şu bakış açısını verir: Evet, Biz (ileride) onlara delillerimizi gerek dış dünyada, gerek kendi öz varlıklarında göstereceğiz; ta ki Kur ân ın, Allah tarafından gelen gerçeğin ta kendisi olduğu onlar tarafından da iyice anlaşılacak. Rabbinin her şeye şahid olması yetmez mi? [7] İslâm da çevre bilincinin kaynağı bizzat Kur ân-ı Kerim dir. İnsanların iç dünyalarını; akıllarını, kalplerini ve ruhlarını temizlemek, aydınlatmak ve huzura erdirmek için gelmiş olan Kur ân, bunu insanların dış dünyasındaki temizlik ile de doğrudan ilişkilendirmiştir. Bunun başında abdest, teyemmüm, bazı özel rahatsızlıklardan dolayı yapılması gereken 367

368 temizliklere Kur ân-ı Kerim, özel olarak önem atfetmiştir. Kur ân, ibadet için temizliği şart koşmuş; hatta Kur ân a temiz olmayanlar dokunmasın [8] şeklinde sert bir emir vardır. Burada kastedilen temizliği kimileri abdest, kimileri gusül, kimileri de bütün bunlara ilave olarak elbise ve beden temizliği olarak anlamışlardır. Örnek olarak şu ayete baktığımız zaman bunu daha iyi anlarız:. Allah tövbe edenleri ve temizlenenleri sever. [9] Bu ayette de, bir Peygamberin insanların arasına çıkarken nasıl giyinmesi, insanları rahatsız edecek giyim ve davranışlardan uzak durmasını açıkça emretmektedir.[10] İslâm a göre yeryüzü bir mesciddir, her yerde ibadet edilebilir[11]. Ancak bunun şartı da ibadet edilen mekânın temiz olmasıdır. Evren, Allah ın İnsanlara Bir Emanetidir. Kur ân-ı Kerim de evrenin düzeni ve fiziksel işleyişi ile ilgili yüzün üzerinde ayet-i kerime vardır. Bunlar incelendiğinde, Kur ân ın evrenden bahsetmesinin genel olarak dört amacının olduğu görülür. Birincisi, Allah ın varlık ve birliğine, ahiretin varlığına delil getirmek. İkincisi: Evrenin bizzat yapısı ve çeşitli tabiî olayların meydana gelişi gibi konularda insanlara bazı temel bilgiler vermektir. Üçüncüsü: Evrenin insan için yaratıldığını, evrendeki birçok şeyin insanın emrinde olduğu ve maddi ihtiyaçların buradan sağlanacağı, buna göre dikkatli davranılması gerektiğini öğretmek. Dördüncüsü: Tabiatın korunması gerektiğini öğretmektir.[12] İnsan, çevresinin farkında olan, çevresini inşa eden, çevresini değiştiren ve her çevreye uyabilen bir varlıktır. Kur ân-ı Kerim, insanda çevre bilincini geliştirmek için, önce ona içinde bulunduğu evreni, sonra kendisini; daha sonra da evren ile olan ilişkisi hakkında bilgi verir. İnsanın hem kendisi, hem evren hem de evrenin yaratıcısı olan Allah ile olan ilişkisine dikkat çekerek bu kombinezonda bilinçli, akıllı ve yapıcı bir rol üstlenmesini ister. 368

369 Evren, Allah ı Tanıtan Bir Eserdir. Allah, evreni belli bir düzen içinde yaratmış ve Kur ân-ı Kerim de de sürekli bu düzene vurgu yapılmış, böylece insanın evreni tanımasında ve araştırmasında ilk hareket noktasının doğru tespit edilmesini istemiştir. Çünkü yanlış bir yerden, noktadan ve ilkeden başlanırsa asla doğru bir sonuca varılamaz. Buna şu ayetleri örnek verebiliriz: Göklerin ve yerin yaratılışında, gece ile gündüzün sürelerinin (zaman) değişmesinde, insanlara fayda sağlamak üzere denizlerde gemilerin süzülüşünde, Allah ın gökten indirip kendisiyle ölmüş yeri canlandırdığı yağmurda ve yeryüzünde hayat verip yaydığı canlılarda, rüzgarların yönlerini değiştirip durmasında, gökle yer arasında emre hazır bulutların duruşunda, Elbette aklını çalıştıran kimseler için Allah ın varlığına ve birliğine nice deliller vardır. [13] Gökleri yed kat yaratan O dur. Rahman ın yaratmasında bir düzensizlik bulamazsın. [14] Rüzgârları aşılayıcı olarak gönderdik. [15] ayetiyle, bir yandan tabiattaki döllenmeye işaret edilirken, bir yanda da müfessirler, rüzgârın yeryüzünde temizliğin ve enerjinin önemli bir kaynağı olduğuna işaret etmektedirler. Evrenin Dengesini Korumak İnsan, hem maddi hem de manevi yani hem fizikî / biyolojik hem de psikolojik ihtiyaçları olan bir varlıktır. Genel olarak ifade edersek manevî ihtiyaçlarını din ve ahlâkî değerlerle karşılar ve buna göre hareket eder. Maddi ihtiyaçlarını ise evrenden belirli ölçüde yararlanarak karşılar. Yeryüzündeki canlı hayatının devamı, mevcut tabiî düzenin normal kendi doğal akışı içindeki işleyişine bağlıdır. Bu düzenin bozulması, yeryüzündeki hayatın sona ermesi demek olan kıyametin kopması anlamına gelmektedir. Bu nedenle âyetlerde geçen denizlerin kaynaması, yıldızların dökülmesi, güneşin dürülmesi, göğün yarılması, yeryüzünün dümdüz olması gibi kıyamet tasvirleri yapan ayetler, aynı zamanda kozmolojik/ekolojik bir bozuluşa da işaret etmektedir.[16] Görüldüğü gibi Kur an-ı Kerim bir taraftan bütün varlıkların bir ölçü ve dengeye göre yaratıldığını beyan ederken diğer taraftan da insanın tabiattan faydalanması esnasında, mevcut bu ölçü ve dengeyi bozmaması gerektiğine de dikkat çekmektedir. Ölçülü bir biçimde tabiatın kaynaklarından yararlanmak; insanlığın geleceği açısından büyük önem taşımaktadır.[17] 369

370 Orada hem siz insanlar için, hem rızkını sizin vermediğiniz daha nice yaratıklar için geçimlikler meydana getirdik. [18] Bu âyetlere baktığımız zaman, doğanın (tabiat) kendi içinde çok hassa bir denge ile birlikte insan için yaratıldığını ve insanın bütün ihtiyaçlarını buradan karşılayacağını; bunu için de son derece dikkatli ve sorumlu olması gerektiğini anlıyoruz. Evrenin Metafizik Boyutu Evrenin, fizikî boyutu yanında bir de metafizik boyutu vardır. Canlı ve cansız bütün varlıkların bir düzeni, işleyişi, misyonu, dili ve adeta ruhu vardır. Biz, tabiatta önemsemediğimiz birçok canlı ve cansız varlığın bizim hayatımızda bilmediğimiz o kadar çok yararları vardır ki, bunları ancak zamanla bilim ortaya koyduğunda anlayabilmekteyiz. Bu nedenle evrenin sırları ile ilgili erken konuşmak doğru değildir ve yanıltıcı olabilir. Aşağıdaki ayetlerde kısmen bu hususa işaret edilmektedir: Yedi kat gök, dünya ve onların içinde olan herkes Allah ı takdis ve tenzih eder. Hatta hiçbir şey yoktur ki O na hamd ile tenzih etmesin. Ne var ki siz onların bu tenzih ve takdislerini iyi anlayamazsınız. Bunca azametiyle beraber, kullarının gaflet ve cürümlerine karşı, O, halimdir, gafurdur (çok müsamahalıdır, affedicidir). [19] Kur ân ı etraflıca incelediğimiz zaman şu detayları çok sık görürüz: Allah, Kur ân-ı Kerim de bal arısından,[20] örümcek ağından[21], karıncadan,[22] hüdhüd kuşundan[23], sütün nasıl üretildiğinden[24], sivrisinekten[25] bahsediyor. Hz. Süleyman ın ordusu ve karıncalar ile arasında geçen diyaloglarına baktığımız zaman şunu görürüz: Bizim tarihimizde ve dinî geleneğimizde karıncaya incitmemek diye bir tabir vardır. Bu konu ile ilgili Süleyman Peygamber in ordusu ile savaşa giderken yolda karınca sürünce rastladığında karıncaların liderinin konuşmasına tanık olur. Bu olay Kur ân da şöyle anlatılmaktadır: Derken Karınca vadisine geldiklerinde, onları gören bir karınca: «Ey karıncalar, haydin yuvalarınıza girin. Süleyman ve orduları, sizi fark etmeyerek ezip çiğnemesinler!» diye seslendi. 370

371 Onun sesini işiten Süleyman tebessüm ederek: «Ya Rabbî!» dedi, «beni nefsime öyle hâkim kıl ki gerek bana, gerek ebeveynime ihsan ettiğin nimetlere şükredeyim, Seni razı edecek güzel ve makbul işler yapabileyim. Bir de lütfedip beni hayırlı kulların arasına dâhil eyle! [26] Bazı ayetlerde Allah dağa, taşa, bitkilere, çeşitli yiyeceklere (incir ve zeytin gibi..) yemin ederek onların tabiatta oynadığı önemli role ve üstlendikleri hayatî öneme işaret ediyor. Zerreden yani atomdan bahseden ayete baktığımız zaman daha önemli bir bilgi ile karşılaşırız. O da Kur ân da, atomdan daha küçük parçacıklardan bahsediliyor.[27] Buradan şunu çıkarabiliriz: Bu sayılanlar, evrenin en zayıf unsurları gibi görünmekle beraber, en temel unsurları kabul edilebilir. Zira evrende küçük bir şey yoktur; her şey bulunduğu yer itibari ile büyük ve önemlidir. Zaten çevre sorununa dikkat çekerken de bu husus üzerinde durmak lazım. Çevre kirliliğine sebep olan unsurların başında basit hususlar gelmektedir. Her şey küçük hatalar ile başlar ve zamanla önün alınamaz felaketlere zemin hazırlamış olur. Kur ân da Ekolojik İlkeler Klasik felsefe kitaplarında evrenin ana arkhesi her zaman tartışılmış ve sonunda dört temel unsurda karar kılınmıştır. Bunlar hava, su, toprak ve ateştir. Kur ân-ı Kerim e baktığımız zaman bu dört temel unsura vurgu yapılmış ve insanlar bu konuda özellikle uyarılarak dikkatli olmaları istenmiştir. Allah, evreni canlı bir varlık olarak nitelemekte ve onların kendi emrine gönüllü tabi olduklarını; içindekilerin ise, isteyerek ve istemeyerek (gönüllü veya gönülsüz) boyun eğdiğini söylemektedir.[28] Kur ân-ı Kerim, sırası ile insanın topraktan, çamurdan, yani su ile karıştırılmış ve adeta ateşte pişirilmiş balçıktan yaratıldığını[29] söyleyerek bu maddelere dikkat çekmektedir. Ayrıca Kur ân, hayatın kaynağının su olduğunu[30] söyleyerek suyun önemine dikkat çekmektedir. Kur ân ın, insanlığa ilk emri Oku! olmuştur. Bu yalın ve soyut ifadeden çok farklı yorumlar çıkarılsa da, bunları kısaca şöyle özetlemek mümkündür: İnsan, önce kendisini, iç dünyasını, duygu ve düşüncelerini; daha sonra dış dünyasını ve çevresinde gördüklerini (fiziksel, psikolojik ve sosyal olaylar) okuması gerekir. Buradaki okumanın yalın ve soyut olduğunu söylerken şunu kastetmek istedik: Bu okuma biçimi, yüksek sesle bir metinden muhataplara bir okuma biçimi olmayı; insanın, duyu ve duygu organları ile elde ettiklerini, zihninde 371

372 düşünce sisteminden geçirerek; onları akıl, zekâ, mantık ve diğer yeteneklerinin ışığında ve doğrultusunda anlamlandırması ve yorumlamasıdır. Yani evrende Allah tarafından yaratılan her ne varsa, bunlar, bir ölçüye, tartıya ve süreye göre takdir edilmiştir. Hiçbir şey başıboş ve rastgele yaratılmamış ve bırakılmamıştır. Yani: İnsan, başıboş bırakılacağını mı sanıyor? [31] ayetiyle bu soru, sadece insana sorulmaktadır. Çünkü diğer varlıklar, iradeleri olmadığı için sorumluluklarının bilincindeler ve görevlerini tam anlamı ile yapmaktadırlar; ama sorumluluğu konusunda en tartışmalı varlık insandır. Bunun için Allah doğrudan insana şöyle hitap etmektedir: Göğü bu âhenkle O yükseltti ve bu mîzânı koydu ki siz de ders alıp ölçü dışına taşmayasınız. Öyleyse siz de tartıyı adaletle yapın, sakın teraziyi, dengeyi aksatmayın. [32] Burada kastedilen tartı ve denge birçok anlama gelmekle beraber; buradaki tartı ve mîzanın asıl anlamının, önceki ayetlerden hareketle evrendeki düzenin yanında insanların hayatına yön veren alanlarda da denge ve ölçünün korunmasının emredildiğini söyleyebiliriz.[33] Aşağıda mealini vereceğim ayet-i kerime, bugün tartıştığımız dünyadaki çevre sorununa doğrudan işaret etmektedir: Allah ın buyruklarını umursamayan şu insanların kendi tercihleri ile yaptıkları işler yüzünden karada ve denizde (bütün dünyada) bozukluk ortaya çıktı, nizam bozuldu. Doğru yola ve isabetli tutuma dönme fırsatı vermek için, Allah, yaptıklarının bazı kötü neticelerini onlara tattırır. [34] Bu ayetten şunu anlıyoruz: İnsanlar, kendi iradeleri ile çevreye verdikleri zarardan dolayı hem kendileri hem de kendi dışındaki insanlar ve canlılar, zarar göreceklerdir. Bunun sorumluları da bu insanlar ve onlara seyirci kalan, müdahale etmeyenler olacaktır. Bugün çevre kirliliğinin ve tabiattaki denge bozukluğunun başında israf ve yanlış tüketim gelmektedir. İnsanlık israfta yarışıyor ve bunu bir kalkınmışlık seviyesi olarak görüyor. Oysa bu israfın o kadar ağır bir bedelini insanlık bugün ödediği gibi gelecekte daha da ağır ödeyecektir.[35] Bu nedenle Kur ân-ı Kerim, bu hususa çok büyük bir önem atfetmektedir. 372

373 Yiyiniz, içiniz; fakat israf etmeyiniz. Allah israf edenleri sevmez. [36] Yakınlarına, yoksula, yolda kalmışa hakkını ver, sakın saçıp savurma. Çünkü savurganlar şeytanların kardeşleri olmuşlardır. Şeytan ise Rabbine karşı pek nankördür. [37] Ben yığınla servet tükettim» diye övünüp durur. Kendisini hiç kimsenin görmediğini mi sanıyor? Biz onun için iki göz, bir dil ve iki dudak var etmedik mi? Ve biz ona iki yol (hayır ve şer / iyilik ve kötülük) gösterdik. [38] Rahman ın o has kulları, harcamalarında ne israf eder, ne de eli sıkı davranırlar; bu ikisinin arasında bir denge tuttururlar. [39] Bir diğer ilke ise, bozgunculuk yapmamaktır. Bozgunculuk (fesad veya fesat), bir düzeni bozmak, normal işleyişi engellemek ve faydalı olanı yok ederek zarar vermek demektir. Bozgunculuk, israftan daha tehlikeli ve etkisi daha kalıcıdır. İsraf, normal bir alışkanlığın sonucu olabilecekken; bozgunculuk, tamamen art niyete dayalı, kasıt içeren ve doğrudan zarar vermeyi amaçlayan bir davranış biçimidir. Kur ân-ı Kerim de konu ile ilgili şöyle bir ayet geçmektedir: İnsanlardan öylesi vardır ki dünya hayatına dair sözleri senin hoşuna gider. Üstelik sözünün özüne uyduğuna Allah ı da şahit gösterir. Hâlbuki gerçekte o düşmanların en yamanıdır. Senin yanından ayrılınca, ülkede fesat çıkarmaya çalışır, Ürünleri ve nesilleri mahvetmek için uğraşır. Allah, elbette fesadı (bozgunculuğu) sevmez. [40] Bu ayette doğrudan ekin ve nesli yok etmeye çalışan bir anlayış ve zihniyetten bahsedilmektedir. Bugün sağlık, beslenme ve merdiven altı diyebileceğimiz ürünlerin insan sağlığını ne kadar tehdit ettiğini tartışmaya bile gerek yok sanırım. Sonuç Buraya kadar, Kur ân ın insana, evrene ve bu ikisi arasındaki ilişkiye dikkat çekmeye çalıştık. Bu ilişkinin sonunda ortaya çıkan bir çok sorun olmuştur. Bunların başında çevre sorunu gelmektedir. Buna göre çevrecilik de, esasen bir modernite eleştirisidir. Zira modernite tabiî çevrede ciddî tahribatlara yol açmıştır. Biz bu tahribi Modernite nin, manayı maddeye göre talî bir mevkiye alması, kutsalı fonksiyonsuzlaştırması, dünyayı kutsaldan arındırması, insan hayatındaki dinî rengin kaldırılmasında aracılık etmesi, insan dışındaki varlıkları kendinde değerli saymayıp insandan dolayı değerli sayması, özgürleştirme iddiası ile yola çıktığı halde 373

374 özellikle üretim-tüketim girdabına sokarak insanı bir hürriyet yanılsamasına düşürmesi, sanat, kültür ve uygarlıkları tek tip batı standartlarına uymaya zorlaması gibi karakterleri ile bir sürü küresel problemler ortaya çıkarmıştır.[41] Bu küresel problemler, kısa zamanda kendi mimarlarını da yutarak daha büyü felaketlere sebep olmadan çözüm bulmakta yarar vardır. Bunların başında insanların fizikî çevrelerinin düzgün ve temiz olması kadar ruhlarının, duygularının, düşüncelerinin ve niyetlerinin de saf, temiz ve yapıcı olması gerekir. Çünkü fiziki çevrenin temiz ve düzgün olması, manevî çevrenin temiz olmasına bağlıdır. Dinî ve ahlakî değerler insanın iç denetimini sağlarken, beşerî otoriteler de dış denetimini sağlar. Bu nedenle, çevre krizini aşmanın en etkin yolu bu denetim mekanizmalarını birlikte ve bir bütün olarak devreye sokmaktır. Görülüyor ki Kur an, bu süreçleri de hesaba katarak işin özellikle metafizik ve ahlakî boyutunu ön plana çıkarmaktadır.[42] Unutulmamalıdır ki, doğanın bütünlüğü ilkesi temel ekolojik prensiplerden biridir.[43] Dinî ve felsefî düşüncenin doğaya ilişkin bütüncül (holistik) bakışı, metafizik, mistik ve etik eğilimleri öne çıkaran bir yaklaşım olarak görülmektedir.[44] Eğer insanlık, duygularını, düşüncelerini, hırslarını, arzu ve isteklerini, doyumsuzlarını, yardımseverliğini, bencilliğini ve cömertliğini belli bir potada eriterek örnek insan modelini kazanmazsa, bu felaketlerin önün alınamaz ve geleceğimiz daha karamsar bir hal alacaktır. 1 Yrd. Doç. Dr. [2] Bakara, 2/30; Sad, 38/26. Kimilerine göre yeryüzünde Allah ın halifesi olarak nitelendirilmektedir. Bu konu tebliğimizin sınırlarının dışında olduğu için burada ona girmeyeceğiz. [3] ESED, Muhammed, Kur ân Mesajı Meâl-Tefsir, İstanbul, 1999, I/11-12. [4] Özdemir, İbrahim-Yükselmiş Münir, a.g.e., s. 49 vd.; YILDIRIM, Zeki, Kur ân ve Çevre Sorunları, AÜİFD, Sayı: 38, Erzurum, 2012, s. 72. [5] KULA, Naci, Kur ân Işığında İnsan-Çevre İlişkisinin Ruh Sağlığı Açısından Önemi, UÜİFD, Sayı: 9, Cilt: 9, 2000, s. 1. [6] DIRAZ, Abdullah, Kur ân a Giriş, Trc. Salih Akdemir, Ankara, 2000, s. 30-31 [7] Fussilet, 41/53. [8] Vakıa, 56/79. 374

375 [9] Bakara, 2/222. Tahara (temizlik) sözcüğü, Kur an da 28 kez geçmektedir. Müddesir, 74/1-5. [10] YILDIRIM, Zeki, Kur ân ve Çevre Sorunları, s. 85. [11] Doğu da Allah ındır, Batı da;nereye dönerseniz Allah'ın vechi oradadır; şüphe yok ki Allah herşeyi kuşatan (vâsi ), herşeyi bilendir ( alîm) (Bakara, 2/115). [12] BAYRAKTAR, a.g.e., s. 30; Özdemir, İbrahim, Kur ân a Göre Çevre, İslâmî İlimler Dergisi, Güz, Çorum Çağır Eğitim Vakfı, Ankara, 2006, s. 5 vd. [13] Bakara, 2/164. 375