2012 RAMAZAN GÜNLÜĞÜ KIRGIZİSTAN

Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

Orucun Manevi Hayatımıza Katkıları

A1 DÜZEYİ B KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

AK Parti mazlum coğrafyaların umudu

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

Sadakataşı Derneği, kurulduğu 2010 yılından bu yana yardımsever insanımızın yaptığı bağışları, medeniyetimizin paylaşmayı tavsiye eden

Ünite 01: Arapçada Kelime ve Cümle Çeşitleri

O sabah minik kuşların sesleriyle uyandı Melek. Yatağından kalktı ve pencereden dışarıya baktı. Hava çok güzeldi. Güneşin ışıkları Melek e sevinç

A1 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: OKUL NO:

Güzel Bir Bahar ve İstanbul

ΥΠΟΥΡΓΕΙΟ ΠΑΙΔΕΙΑΣ ΚΑΙ ΠΟΛΙΤΙΣΜΟΥ ΔΙΕΥΘΥΝΣΗ ΜΕΣΗΣ ΕΚΠΑΙΔΕΥΣΗΣ ΚΡΑΤΙΚΑ ΙΝΣΤΙΤΟΥΤΑ ΕΠΙΜΟΡΦΩΣΗΣ

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

6 Çocukla Ahır'da Yaşam Mücadelesi

ANKARA ÜNİVERSİTESİ TÖMER TÜRKÇE ÖĞRETİM ARAŞTIRMA VE UYGULAMA MERKEZİ TÜRKÇE SINAVI

Ilgaz (14 Şubat 2010) Yazı ve fotoğraflar: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr)

DOĞU AFRİKA KURAKLIK ACİL YARDIM ÇALIŞMALARI RAPORU

Adamın biri bir yolun kenarına dikenler ekmiş. Dikenler büyüyüp gelişince yoldan geçenleri rahatsız etmeye başlamış. Gelip geçenler, adama:


Türkiye de üniversiteye giremeyen öğrenciler Fas ta üç dil öğreniyor

Biz beyaz yakalılarız. Günümüzün çoğu plazalarda geçer. 9-6, 9-9, bazen de ne kadar giderse o kadar çalışırız. Adımız aynı zamanda kimliğimiz.

TATÍLDE. Biz, Ísveç`in Stockholm kentinde oturuyoruz. Yılın bir ayını Türkiye`de izin yaparak geçiririz.

Ramazan Manileri // Ramazan Manileri. Editors tarafından yazıldı. Cuma, 25 Eylül :55

Yardım kuruluşlarının kurban bedelleri

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber

Engin arkadaşına uğrar, eve gelir duşunu alır ve salona gelir. İkizler onu salonda beklemektedirler.

Hazırlayan: Saide Nur Dikmen

Iron Butt Reports - 09 July 2011

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

İsim İsim İsimlerin Tamamlanmış Hali

BAŞKAN YAVUZ, TUZLA BELEDİYE BAŞKANI DR.ŞADİ YAZICI, EŞİ

SU KANALI PROJESİ - ETİYOPYA

KARDEŞ ÜLKE PAKİSTAN PAKİSTAN TEFRİŞAT PROJELERİ İPEKYOLU ASYA LAHOR KUR AN KURSU YENİ BİNAMIZ

Bir başka ifadeyle sadece Allah ın(cc) rızasına uygun düşmek için savaşmış ve fedayı can yiğitlerin harman olduğu yerin ismidir Çanakkale!..

(22 Aralık 2012, Cumartesi) GRUP A Türkçe Ortak Sınavı Lise Hazırlık Sınıfı

Hırkatepe Köyü-Beypazarı (30 Kasım 2008) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı

iki sayfa bakayım neler var diye. Üstelik pembe kapaklı olanıydı. Basından izlemiştim, pembe kapaklı bayanlar için, gri kapaklı olan erkekler içindi.

Asker hemen komutanı süzerek cevap vermiş; 1,78! Komutan şaşırmış;

Bir akşam vakti, kasabanın birine bir atlı geldi. Kimdir bu yabancı diye merak eden kasabalılar, çoluk çocuk, alana koştular. Adam, yanında atı,

I. Metni okuyunuz ve soruları cevaplayınız. ÖNEMLİ BİR DERS

Eğitim Öğretim Yılı OKUL ÖNCESİ ŞEKERLİK EĞİTİM SETİ YARIM GÜNLÜK PLAN ÇİZELGESİ

Yazan : Osman Batuhan Pekcan. Ülke : FRANSA. Şehir: Paris. Kuruluş : Vir volt. Başlama Tarihi : Bitiş Tarihi :

Hocam Prof. Dr. Nejat Göyünç ü Anmak Üzerine Birkaç Basit Söz

Kurban Allah a yakınlaşmanın adıdır. Sahip olduklarımızın Allah yolunda feda edilmesidir, teslimiyettir, teşekkürdür.

> > ADAM - Yalnız... Şeyi anlamadım : ADAMIN ismi Ahmet değil ama biz şimdilik

ΕΘΝΙΚΟ & ΚΑΠΟΔΙΣΤΡΙΑΚΟ ΠΑΝΕΠΙΣΤΗΜΙΟ ΑΘΗΝΩΝ ΤΜΗΜΑ ΤΟΥΡΚΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ ΚΑΙ ΣΥΓΧΡΟΝΩΝ ΑΣΙΑΤΙΚΩΝ ΣΠΟΥΔΩΝ Μάθηµα : ΤΟΥΡΚΙΚΗ ΓΛΩΣΣΑ II ΔΕΞΙΟΤΗΤΕΣ ΣΤΟΝ

KFAR KAMA -AA- İsrail'in kuzeyinde, Aşağı Celile bölgesindeki köylerden biri olan Kfar Kama'da (Kama Köyü) 3 bin Çerkes yaşıyor.

MKÜ de İftar Coşkusu. Akademik ve İdari Personel İçin Düzenlenen İft ara Büyük Kat ılım Oldu

ALADAĞLAR - Kaldı Doğu Sırtı (3723m.)

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Eber Gölü (Bolvadin-Afyonkarahisar) (10-11 Mayıs 2008) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı,

2016 SURİYE BÜLTENİ 1

Anneye En Güzel Hediye Olarak Ne Alınması Gerekir?

25. Aşağıdaki deyimlerle anlamca üçlü bir grup oluşturulduğunda hangisi dışta kalır? A) eli bol B) eli açık C) eli geniş D) eli kulağında

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

TÜRKÇE DERSİ GÖRSEL OKUMA TESTİ Kubilay ORAL

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

Bu konuda daha kim bilir ne yöntemler bulunacak? Tüm Kişisel Gelişim Uzmanı Meslektaşlarımı ve dostlarımı WC-TERAPİ çalışmalarına bekliyorum!

Suriye'den Mekke'ye: Suriyeli üç hacı adayının hikâyesi

HAC ÖNCESİ TEKNİK HAZIRLIKLAR

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

"Satmam" demiş ihtiyar köylü, "bu, benim için bir at değil, bir dost."

İTÜ GELİŞTİRME VAKFI BEYLERBEYİ ÖZEL ANAOKULU VE ÖZEL İLKÖĞRETİM OKULU EĞİTİM VE ÖĞRETİM YILI 8.VELİ BÜLTENİ

SAGALASSOS TA BİR GÜN

tarafından yazıldı. Pazartesi, 13 Ağustos :33 - Son Güncelleme Pazartesi, 13 Ağustos :52

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

ESENYURT BELEDİYESİ ERİŞİLEBİLİRLİK ÇALIŞMALARI

Bu kısa Z Nesli tanımından sonra gelelim Torunum Ezgi nin okul macerasına.

Kelaynakların Hazin Öyküsü

2. Sınıf Cümle Oluşturma Cümle Bilgisi

UFACIK TEFECİK KURBAĞACIK

AHMETLER İLKOKULU. Okul Binası

KURAN IN ANLAMI İLE BULUŞMAK ARAŞTIRMASI

Vizesiz gidilebilecek 10 popüler ülke

Başbakan Yıldırım, Seyranbağları Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etti

AİLE & YETİŞTİRME KONULU SORU LİSTELERİ

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Uluslararası Buluşma Türkiye Fotohaber, Sayfa 1

VAN ERCiŞ DEPREMi FAALiYET RAPORU 23 EKiM 24 KASIM 2011 ARASI

Çukurören Köyü-Çamlıdere (10 Mayıs 2009) Yazan ve fotoğraflayan: Hüseyin Sarı (huseyinsari.net.tr)

KIRGIZİSTAN DAKİ YABANCI DESTEKLİ ÜNİVERSİTELER VE DİĞER EĞİTİM KURUMLARI

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

Biz Fakir Okuluz Bizim Velimiz Bize Destek Olmuyor Bizim Velimizi Sen Bilmezsin Biz Bağış Alamıyoruz Cümlelerini kurarken bir daha düşüneceksiniz.

DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Kasım 2009 DİKKAT

Soðaným da kar gibi Elma gibi, nar gibi Kim demiþ acý diye, Cücüðü var bal gibi

A2 DÜZEYİ A KİTAPÇIĞI NOT ADI SOYADI: PASAPORT NO:

ÖZEL İSTANBUL ÜNİVERİSTESİ VAKFI ADIGÜZEL OKULLARI ÇEKMEKÖY ANAOKULU TAVŞANLAR SINIFI MAYIS AYI KAVRAM VE ŞARKILAR

LÜZUMLU İLAÇLAR. Ağrı kesici - Antibiyotik - Pişik kremi gibi ilaçları bulundurmanızda fayda vardır.

TİYATRO AKADEMİ BAŞVURU FORMU

Bir Ayakkabı Hikayesi - Genç Gelişim Kişisel Gelişim

2. SINIF İŞİTME ENGELLİ ÖĞRENCİLERİ İÇİN TEST ÇALIŞMASI. Hazırlayan Engin GÜNEY İşitme Engelliler sınıf Öğretmeni


DÜZEY B1 Avrupa Konseyi Ortak Dil Ölçütleri Çerçevesinde BÖLÜM 4 SINAV GÖREVLİSİNİN KİTAPÇIĞI. Dönem Mayıs 2010 DİKKAT

Anlamı. Temel Bilgiler 1

Transkript:

IHH HOLLANDA YARDIM GÖNÜLLÜSÜ 2012 RAMAZAN GÜNLÜĞÜ KIRGIZİSTAN MÜCAHİT BATMAN Yazı, Şiir ve Fotoğrafların Her Hakkı Saklıdır. Amsterdam, 2012

İçindekiler Ramazan Görevi Kararı Dostlar Ülkesi Ata Yurduna Doğru Kırgızistan? Şark Yurdunda Garbi Pasaport Bereket Sofrasında Bir İftar Ney Öğrencilerim Ruhlarıyla Üflüyor Ramazanda Ne Yapacak İHH? Petekten Taşan Bir Damla; Şiir Babacığım Ben de Gelebilirmiyim? Kendin Pişir Kendin Ye Gibi Yeni Bir Uygulama Sormamak; Kötü Alışkanlık mı, Yoksa Öğrenmekten Korkmak mı? Önyargının İlacı; Konuşabilmek Sınır Tanımayan Biz Gönüllüler de Hem Şefaat Hem Seyahat Diler 1400 Sene Önce Söylenmiş Bir Sözü Gözlerimizle Görmek? Kırgızistandaki Ajandamız Nedir? İlk Adımın Heyecanı Ve Şaşkınlıklar Silsilesi Bulutların Hoşgeldiniz Selamı Manevi Boşluğun Kırgızca Acı Meyvesi; Selsayaklar Başkentte Bir İman Kompleksi Dağıtılacak Paketlerde Neler Var? Değerlendirme Toplantısını Gölgede Bırakan Masum Bakışlar İnsan Tahlilleri Çiçekler İçindeki Zariya Camiinde Müezzinlik Bu İbadethaneye Hızır (as) mı Uğradı? Üniversite Öğrencilerinin İhsanı Hayriyyesi Özürlü Fukaraya Göz-Kulak Olmak Türk Lokantasında Kırgız Yemekleriyle İftar Cennet Ahalisiyle Tanışmak Fukaranın Mutluluğuyla Kendini Unutanlardan Olmak Güzel Bir Adet; En Yaşlışının Duasına Aminlerle Eşlik Koşuşturmakdan Yakıt Almayı Unutuyoruz Yol Üzerinde Bir Mozaik; Bidiyolovka Köyü Yurtdışı Görevi Hastalıklarının Eniyi Doğal İlacı: Soğan Bazı Edebi-tarihi Şahsiyyetler Üzerine Muhabbet Ortodoks Kilisesini Camii Zannedip Cumayı Kaçırmayın Sakın Hizmet Yürütmeye Çalışan Türk Menşeli Cemaatler Tanrı Dağları Diyorsanız Dikkat Edin! HAMAЗ Ne Demek? Sağ Elinin Verdiğini Sol Eli Dahi Duymayan Zenginler Sende Onların Babası, Annesi, Ablası, Ağabeyi Olmak İstermisin Yetimhanenin Acil İhtiyaç Listesi Beldiye Başkanının Emaneti Var Size Keşke Sağlık Ekibimizde Olsaydı Geri Dönüş Yolunda Asitli Ayran İle İftar Mini Kırgızca-Türkçe Sözlük Amsterdamlı Bebeğin Akikası Bişkekli Yavrulara Karpuz Çatlatan Buzdan Dahi Soğuk Kaynakta Abdest Vakit Ayrılığa Doğru Akıyor Kelebekleşen Dualar Reyyan Kapısına Doğru Uçuşuyorlar 3 3 3 4 4 4 5 6 8 8 8 8 9 9 10 10 11 11 12 12 13 13 14 14 14 15 15 15 16 16 17 17 17 18 18 20 20 20 21 21 22 22 23 23 24 24 25 25 26

Giriş 2006 (IGMG) Bangladeş ile başlayan yardım gönüllüsü hizmetim, Yemen (IGMG-2007), Malawi (IGMG-2008), Kenya (IHHHollanda-2009), Uganda (IGMG-2010), Etiyopya (IHHHollanda-2011)dan sonra bu yıl da Kırgızistan ile taçlanmış oldu. Önceki çalışmalarımda olduğu gibi bu çalışmamda da gidip gördüğüm yerleri, beraber çalıştığımız kişi ve kurumları, yaptığımız hayır çalışmalarını, dağıtım programlarını ayrıntısıyla yazmaya ve fotoğraflamaya gayret ettim. Görevimizin hayır hizmeti olması sebebiyle çok hassas olduğunu takdir etmek gerekir. Gönülden verilen yardımların yerine ulaşıncaya kadar hangi aşamalardan geçtiğini, vakıfların ve gönllülerin hangi zorluklarla ihtiyaç sahiplerine ulaşdığını hayırseverlerin bilmesi en temel hakkıdır. Kanaatimizde odur ki hayırseverler bizzat bu süreci takib etmeli ve akıllarına takılan soruları rahat bir şekilde direkt sorabilmelidir. Bu günlükler, hayır sahiplerini bilgilendirdiği kadar, hayra vesile olmak isteyip de güven problemleri yaşayanlar için bir kanaat belirleyici şehadetname olacaktır. Kendilerine yardımların ulaştığı kişi, kurum ve toplumlar bu tecrübelerden istifade ile gelecekte daha barış ve sevgi dolu bir iletişim kurma fırsatı bulacaklardır inancındayım. Onlarca yardım kurumu binlerce gönüllüsünü dünyanın muhtelif yerlerine çalışmalarını bizzat yerinde sürdürebilmek için göndermektedirler. Bu hizmetler ile müslümanlar izi yüzyıllar boyu silinmeyecek; sevgi, merhamet ve imandan beslenen tarihi ve sosyal bir hareket gerçekleştirmekte, tam bir tarih yapmaktadırlar. Yapılan bu tarihi de bizzat sürecin içinde bulunan bu aciz kardeşimiz yazmaya vesile olmaktadır. Ümid ve dua ederim ki sonraki nesiller bu tohumları yeşertirler. Kullanılan 1 adet grafiğin ve 41 adet fotoğrafların sahipleri, yapılan alıntılar, altında emeklerine saygı gereği bildirilmiştir. Kapak resmini çeken yol arkadaşım değerli Nuh Ünaldır. Tüm dizayn ve fotoğraf düzeltmeleri tarafımdan yapılmıştır. Bu çalışma, ayrıca her hakkı mahfuz olup izin alındığı takdirde hertürlü yazılı, görsel, digital, süreli ya da süresiz yayınlarda istifade edilip kaynak gösterilebilir. Aksi takdirde maddi ve manevi sorumluluk doğurur. Yazılarımda yapmış olduğum değerlendirmeler, yorumlar ve doğacak muhtemel sorumluluklar tamamiyle şahsıma ait olup beni gönüllü olarak seçen kurum ya da kurumlarla ilişkilendirilmesi doğru olmayacaktır. Gönüllü hizmetim süresince bana sabırları ve dualarıyla destek olan; organizatörlere, yol arkadaşlarıma, dostlarıma ve özellikle eşime ve çocuklarıma teker teker şükranlarımı sunmayı bir borç bilirim. Mücahit Batman 08 Eylül 2012 Amsterdam

R AMAZAN GÖREVİ KARARI Haziran ayının ortalarıydı, telefonum özellikle bugünlerde özlediğimiz serin bir Amsterdam ikliminde çalarken ekranında IHH sekreteri Murat Kurt'un ismini gördüm. Herzamanki şakacı selamından sonra bu yıl ramazan ayında dünyanın mağdur bölgelerinde yardım paketi dağıtımı yapıp yapmak istemedeğimi sordu. En son Etiyopya'ya Selami Yüksel ile birlikte gidip yetimlerle bir ramazan mevsiminde buluşmuştum. Uzun zamandır haldaşlarımdan uzak kalmıştım. Daha fazla özlemenin hem onlara yardım ve vefa, hem de kendim için hizmet ve ibretten mahrumiyet adına bir haksızlık olacağını düşündüm. Tekrar bir manevi haz duyabileceğim, ruhumun pilini doldurabileceğim bir teklif gelmişti Murat ağabeyden. Birikmiş iznimin bir kısmını feda olsun yetimlere diyerek kullanmaya karar verdim. İş yerimin merkez bürosundan gerekli müsaadeleri almak için hemen başvuruda bulundum. DOSTLAR ÜLKESİ ATA YURDUNA DOĞRU.. Henüz hangi ülkeye gideceğim belli değildi. Temmuzun ilk haftası beklediğim haber IHH başkanı Hüseyin Gündüz ağabeyden geldi: Kırgızistan. Görevlendirildiğim ülkeyi duyunca aklıma hemen Mersin İmam hatip yıllarım geldi. Zira 1991 yılında dönemin SSCB'si dağılınca yeni kurulan Türki Cumhurıyetleriyle yapılan resmi anlaşmalar gereği Türkiye'ye akın akın öğrenci, devlet bursuyla okumaya geliyordu. Ben de o yıllar lise 2.ci sınıf öğrencisiydim. Evimiz okulun bir sokak ötesindeki Hz.Ebubekir camii lojmanı olmasına rağmen yatılıda kalmanın buruk acısı içimi acıtsa da, gelen yaklaşık 20 kişilik Kırgız öğrenciye türkçe öğretmenliği, yatakhane ağabeyliği yapmak ve müdür derse giremediği zamanlarda derse girerek, onlara İlmihal dersi vermek bana hem huzur hem de yeni dostların verdiği bir neşe kaynağı oluyordu. İki yıl onlarla beraber olmuştuk. Geride tatlı bir hatıra, hoş bir sada kalmıştı. Sonra herkes farklı farklı yerlere farklı programlar için dağıtıldılar. Kimileri de geri dönmüştü. Bazı arkadaşların isimlerini halen hatılıyorum: Iskender, Melisbek, Aslanbek, Begali vs. Belki terar karşılaşma imkanı bile olabilir. KIRGIZISTAN? Eski bilgilerimi hem tazeleme hemde güncelleme adına Kırgızistan'la ilgili küçük bir araştırma yaptım: Bağımsız türk devletlerinden biri. Komşuları; Kuzeyde zengin kardeş Kazakistan, batıda problem yaşadığı Özbekistan, güneyde Tacikistan ve doğuda dünya liderliğine oynayan Çin. Denize sınırı yok. Ama en büyük Foto1: wikipedia gölü Issık. Kırgızistan kelimesi, Kırklar ülkesi yada kırda gezenler ülkesi diye anlamlandırabiliyor. Uygur devletini tarihten silen ve Karahanlılar döneminde müslüman olan bir kavim. 1881 yılında Rus egemenliğine ilk giren türk topluluk. 1919 da da SSCB ye dahil olmuşlar. Ruslar bunlara Kara-Kırgız lakabını verirler çünkü Kazaklara'da Kırgız tabirini kullandıkları için onlardan ayırdetmek maksadı güderler. 1991'de SSCB yıkılınca bağımsızlığına kavuşur. Uzun zaman iç karışıklıklar yaşadı. Şimdi biraz daha sukunet sağlanmışa benziyor.

Ülke %65 ini kaplayan dünyanın en yükseklerinden Tanrı dağları ile kaplı. Ülke nüfusu 5.200.000. Km başına 29 kişi düşüyor. Nufusun %64 kırgızlardan diğer kısmı da Uygur, Ukrayna, Özbek, Rus, Çinli müslümanlar ve Tatarlar'dan olusuyor. 1928'e kadar İslam alfabesini, 1948'e kadar latin alfabesini ve şuana kadar da kril alfabesini kullandilar. Resmi dilleri Kırgızca ve Rusca. Gsmh kişi başına 2005 rakamlarına göre 2, 248 $. Para birimi SOM. Bir Euro 58 Som ediyor. Ortaasyanın zenginler arasına sıkıkşmış en fakir ve köşede kalmış ülkesi. Sadece stratejik konumu sebebiyle biraz ilgiye mazhar oluyor. Olan da çimenlere oluyor herzamanki gibi. ŞARK YURDUNA GARBÎ PASAPORT Türk pasaportuna vize uygulanmadığı için bir izin günümümde elçilikten randevu alarak 2 hafta önce Rotterdam başkonsolosluğuna gitmiştim. Varınca öğrrendim ki çip sisteminde bir problem olduğu ve izin sezonuna denk geldiği için en iyi ihtimalle teslim 4 hafta sonra yapılabilecek, bu durumda yola pasaportsuz çıkmam gerekecekti. İlhami ağabeyle irtibata geçip gümrükte NL pasaportuna vize imkanı olup olmadığını sorduğumda evet cevabını alınca, Bir sükür çekip vize işimi girişe havale ediyorum. Ön hazırlıkları mail ve telefon görüşmeleriyle tamamladıktan sonra, merkezden öğrendiğim yol arkadaşım Avusturya IHH temsilcisi Nuh Ünal ile de bir görüşme yapıp hazırlıklarla ilgili fikir alışverişinde bulunuyoruz. İstanbul Atatürk havaalanında da buluşacağız İnşaAllah. BEREKET SOFRASINDA BİR İFTAR Ben kendimi hazırlarken çalışmalara tabii bu arada ramazan hizmetleri adına takib edilmesi gereken başka çalışmalar da var. Bu yıl ramazan hizmetlerinin tanıtımı için bir iftar programı organize edilmişti 20 Temmuz Amsterdam Koning salonunda. Öylesine bir mahşeri kalabalık iştirak etti ki salon almadı. Mescidin büyük bir bölümüne dahi masa sandalye kondu. Foto2: Ahmet Cin Giriş koridorunun bir köşesi dahi ekstra masa için ihtiyaç sebebiyle masa sandalye yerleştirildi. Beklenen 600 gibi bir katılım iken 800 civarında katılım gerçekleşti. Her milletden, hemen hemen her cemaatden, her yaş gurubundan insan iştirak etmişti. NEY ÖĞRENCİLERİM RUHULARIYLA ÜFLÜYORLAR Benim ney dersi öğrencileri ile birlikte toplam 8 kişi sahne aldığımız program, gurubumuz için ses düzeneği eksikliği haricinde mükemmeldi. Öğrencilerim hem böyle bir muhteşem iftara destek vermiş olmaktan hem de neylerini bedenleriyle değil de ruhlarıyla üfleme fırsatı bulmuş olmaktan duyduğu Foto 3: Ahmet Cin memnuniyeti içtenlikle ifade ettiler.

Akşam ezanını okumak da yine şu acize nasib oldu. Segah akşam ezanından sonra oruçlarımızı açtık. RAMAZANDA NE YAPACAK IHH? Programda tüm ramazan hizmeti için görevlendirilen isimler ülkeler ve yardım miktarları anlatıldı. Hollanda IHH 2012 Ramazan ayında 12 Ülke ve Bölgede Gıda Yardımı Dağıtacak. Toplam gıda paketi:6983. Toplam Kg. : 152.000, Tahmini istifade edecek olanlar 37,600 kisi. Çalışma ile ilgili anlatılanları da kısaca bilgi olarak şöyle aktarmak gerek: Şekil 1: Murat Kurt Seller ülkesi Bangladeş; 02-10 Ağustos 2012 tarihleri arası görev yapılacak. Yetimlerimiz ziyaret edilecek, 2011 yılında 55 adet su kuyusu açıldı, 2012 yılında şu ana kadar 21 adet su kuyusunun açılışı yapıldı. Bu ramazan ayında 42 adet su kuysunun açılışı yapılacaktır. Gıda Paketi : 1280 adet / 16.000 kg ve istifade edecek olanlar : 7680 kişi Yardım Görevlileri: Abdurrahman Katırcı, Ahmet Altınışık, Osman Uçak Yanık cesetler arasından kaçabilen Arakanlı Mülteciler : 02-10 Ağustos 2012 tarihleri arası görev yapılacak.. Gıda Paketi : 720 adet / 9.000 kg ve istifade edecek olanlar : 4320 kişi Yardım Görevlileri: Abdurrahman Katırcı, Ahmet Altınışık, Osman Uçak Susuzluğun ve açlığın kavurduğu ülke Somali; 25.07. 01.08.2012 arası görev yapılacak. Yetimlerimiz ziyaret edilecek.

2011 yılında 31 adet su kuyusunun açılışı yapıldı. Bu ramazan ayınsa 8 adet su kuyusunun açılışı yapılacaktır. Gıda Paketi : 420 adet / 10.500 kg ve istifade edecek olanlar : 2520 kişi Yardım Görevlileri: Selami Yüksel, Burak Emeni Kuraklığın tavan yaptığı ülke Kenya; 25.07. 01.08.2012 tarihleri arası görev yapılacak. Gıda Paketi : 670 adet / 21.440 kg ve istifade edecek olanlar : 4020 kişi Yardım Görevlileri: Selami Yüksel, Burak Emeni Mazlum garipler diyarı Pakistan; 10-14 Ağustos 2012 tarihleri arası görev yapılacak. 2011 yılında 61 adet su kuyusunun açılışı yapıldı. Bu ramazan ayında 16 adet su kuyusunun açılışı yapılacaktır. Gıda Paketi : 402 adet / 13.266 kg ve istifade edecek olanlar : 2410 kişi Yardım Görevlileri: Murat Öktener, Zehra Betül Öktener Sözlerin tarifte felç olduğu ülke Filistin; 1-5 Ağustos 2012 tarihleri arası görev yapılacak. Gıda Paketi : 250 adet / 6.250 kg ve istifade edecek olanlar : 1500 kişi Yardım Görevlileri: Partner Kuruluş (Wefaq) Orta afrikanın kimsesizi Uganda; 08-12 Ağustos 2012 tarihleri arası görev yapılacak. Yetimlerimiz ziyaret edilecek 17 bin adet ananas, mango ve papaya meyvesi fidanları dikilecek.. Gıda Paketi : 300 adet / 10.500 kg ve istifade edecek olanlar : 1800 kişi, Yardım Görevlileri : Hüseyin Gündüz, Mikayil Cerit 1400 yıldır vefalı dost Etiyopya; 04-10 Ağustos 2012 tarihleri arası görev yapılacak. Yetimhanemiz ziyaret edilecek 2000 öğrenci kapasiteli yaptırdığımız okulumuz ziyaret edilecek.. Gıda Paketi : 400 adet / 12.400 kg ve istifade edecek olanlar : 2400 kişi, Yardım Görevlileri : Ahmet Damburacı, Abdurrahman Kindam Yürekleri boylarından büyük insanların ülkesi Filipinler; 26-31.08.2012 arası görev tarihi. Gıda Paketi : 1212 adet / 10.000 kg ve istifade edecek olanlar : 7270 kişi Yardım Görevlisi : Murat Kurt Türkiye (Kabillerden kaçan Habiller, Suriyeli Mülteciler); 02-04.08 2012 arası görev tarihi. Gıda Paketi : 420 adet / 13.230 kg ve istifade edecek olanlar : 2520 kişi Yardım Görevlileri : Osman Paköz, Selami Yüksel Unutulmak istemeyen, ümmetin siyah incisi, Nijer; 5-10.08.2012 arası görev yapılacak. Yetimhanemiz ziyaret edilecek, 20 adet su kuyusunun açılışı yapılacak. Komşu ülke Çad`da ayrica 5 adet su kuyusunun açılışı yapılacaktır. Gıda Paketi : 412 adet / 20.600 kg ve istifade edecek olanlar : 2470 kişi Yardım Görevlileri : Ortak proje yürüten Belçika IHH Görevlileridir. PETEKTEN TAŞAN BİR DAMLA; ŞİİR Eski dostlarla hatıralarım gözümün önünde canlandıkça ve eski görevlerden kalan sahneler ile birleştikce gönül kasesinden taşıp dışarı şiir tadında damlayan satırları paylaşmadan edemeyeceğim:

Yetim Yoktu kimse o ağlarken Ana-baba, DOST namına Kardeşine el açarken Çekinirdi `KUL` namına Foto 4: Ahmet Cin Paylaşan kişi acıyı Geçer süratle köprüyü Beli bükülmüş keçiyi Vermeyesin `KOÇ` namına Yokluk bazen ısırgandır Yakarken deva sunandır Varlık ehli bil `vermendir` Yarana `MERHEM` namına Tellal tutma ver sağ ile Kakma başa bed söz ile Serçe kırık kanat ile Nasıl uçar `KUŞ` namına Bir dil ki konuşur bilmez Her duyan kulak işitmez Bir göz ki bakar da görmez Ağlayamaz `DERT` namına Nurlu yüzler toplanmışlar Sofrasında yer açmışlar Sende gel ey kardeş demişler `HAYIRSEVERLER` namına Foto 5: Ahmet Cin Görmediğin kardeşlerin Uzaklardan duyup sesin Ramazanda lokmasından Bolup verdi `HAK` namına 'KUL'ların 'DERT' lilerine, Her hayrın 'HAK' sahibine Vermeye uzanmış 'EL'e Eyle dua `AF` namina. (M.B. Esserheem, 2012) 26 Temmuz Perşembe Dediler Ata yurdundan Çığlık gelir bir çadırdan Tek beden Ümmet aşkından Koşup geldim `EL` namına

BABACIĞIM BENDE GELEYİM Mİ?! Vakit hem seher hem sefer vakti. Sabah ayrı bir heyecanla kalkıp eşyalarımı bir el çantasına yerleştirdim. Bavuluma da bir gün önce merkez bürodan aldığım balonlar, poşetler ve broşürleri de koydum. Bir de her çalışmada adet edindiğim üzere fakir ailelerin bebekleri için topladığım yeni elbiseleri. 3,5 yaşındaki oğlum Salih, pasaport ve ilgili çalışma dosyasını hazırlarken yanıma yaklaştı. Kulağıma eğilerek; Babacığım, bende seninle gelebilirmiyim? diye sordu. Bende ona; Oğlum, senin biletin yok, amcalar seni uçağa almazlar deyince yaşından beklemediğim cevabının verdigi tebessüm uçağa binene kadar yüzümden gitmedi; `Babacığım bir denesek, belki olur!` Bu arada herzaman bir hanımkıza yakışır duygusallığıyla, 7 yaşındaki kızım Süheyla yanıma sokularak biraz kızarmış gözlerle; Babacığım seni cok özleyeceğim dedi. Bende her ikisine küçük birer takvim çizdim bir A4 kağıdının üzerine. Her sabah kalktıklarında bir kareyi işaretleyeceklerdi.. 4.cü sabah işaretledikleri karede onlara bir şeker getirecektim. Tabii bol bol da fukaranın duasını. KENDİN PİŞİR KENDİN YE GİBİ YENİ BİR UYGULAMA Artık aile bireyleriyle vedalaştıktan sonra trenle Schiphol'a saat 10;00 gibi yola koyuluyorum. Havaalanına ulaştığımda izin yoğunlugu hemen dikkat çekiyor. Uzun bavul teslim ve bilet sıraları, koşuşturmacalar, hüzünlü vedalaşmalar, tüm haırrlatmalara rağmen yükü fazla gelenlerin stresleri, tevafuken karşılaşan tanıdıkların izin muhabbetleri vs. Benim işlemlerim tamamlandıktan sonra pasaport kontrolunden geçmek üzere sıraya giriyorum. Yeni bir uygulama başlatılmış, yolcu makinaya pasaportunu taratıyor sonra kapı kendiliğinden açılıyor ve uçağa yöneliyorsun. Bende havaalanında karşılaştığım AMC hastanesinin dingörevlisi Adem Köse ile uzun kuyruktan sıyrılıp makinada kolayca işlemlerimizi tamamlayor ve çabucak giriş yapıyoruz. Bizden sonra da makinanın önü kalabalıklaşıyor. SORMAMAK; KÖTÜ ALIŞKANLIK MI, YOKSA ÖĞRENMEKTEN KORKMAK MI? D3 kapısından saat 12:00 da kalkacak THY Istanbul uçağına binmek için ilerliyoruz. Kapıda yıllar önce başlatılan devasa boyuttaki tarayıcı aleti kontrol için halen kullanılıyor. Yaydığı zararlı ışınlar ve özel hayata müdahale sebebiyle yapılan itirazlara anlaşılan daha fazla direnemeyen inisiyatif sahipleri makinadan geçişi bu sefer mecburi olmaktan çıkarmışlar. Girmek istemeyenler hemen yanındaki klasik tarayici kapısından geçiyorlar. Ancak insanlar alışmışlar anlaşılan ki herkes otomatik olarak zararlı makinaya yöneliyorlar. Tek rızasıyla geçmek isteyen yetişkin Foto 6: forum.allesamerica.com Adem Köse oluyor. Böylelikle bir hakkımızı daha öğreniyorum. ÖNYARGININ İLACI; KONUŞABİLMEK.. Istanbul'da uçaktan inip hareketli koridorlarla havaalanına geçerken, memleket havası her nekadar dayanılmaz derecede sıcak olsa da içimi huzurla dolduruyor. Birtaraftan koridorda

ilerlerken, diger taraftan hasretle dışarıdaki manzarayı seyrediyorum anlımdan boncuk boncuk terler damlarken. Transit geçiş bölgesine varmadan önce namazımı kılayım diye mescide girdiğimde, muhtemelen arap ülkelerinden yahut avrupadan gelen arap kökenli umreci kardeşlerin burayı tıklım tıklım doldurduğunu görüyorum. Kimi ihrama giriyor, kimi vakit namazını ifa ediyor kimi de yorgunluktan uzanmış kaylule yapıyor. Ancak bizdeki mescid adabı ile o kardeşlerinkinin farklı olması bazen yanlış algılamaları ve tavırları doğurabiliyor. Keşke birbirimizi daha iyi anlayabilecek aktif bir ortak lisanımız olsaydı. SINIR TANIMAYAN BİZ GÖNÜLLÜLER DE HEM ŞEFAAT HEM SEYAHAT DİLER!! G-8 kapısında Bişkek uçağını beklerken gözlerim yol arkadaşım Nuh Unal'ı arıyor ama bulamıyorum. Bu arada yanıma aldığım gazetelere göz gezdiriyorum. Zaman bereketli, gazeteler ve köşe yazıları bitiyor ama vakit bire 700 veriyor adeta. Yanımda getirdiğim Evliya Çelebi'nin seyahatnamesinden seçmelere gözüm kayıyor. Biz de sanırım Evliya Çelebi'nin modern versiyonuyuz. Ancak amaç onda Devletlü Padişah'ın Foto 7: apopulerdergi.com özel izni ve ihsanı ile sadece Devleti Ali Osmaniye'nin beldelerini gezmek, anlatmak ve tanıtmak iken bizde amaç; tüm dünyadaki zengin ve fakir mu'minleri buluşturmak, rahmete vesile olmak, dunyayı; sevgi, saygı, anlayış ve paylaşabilme bağları ile sarmak vedahi yardımda sınır tanımamaktır. Yani bir seyahatname yazmak gerekse idi, ismi; `Sınır tanımayan yardım gönüllüleri` olurdu. Şu da varki ben sadece bu seferde yazabilen biriyim. Yazılamayan, anlatılamayan, ancak yaşanan onca acı ve ibretlik olay var ki. Bu yazılarım petekden damlayan sadece bir damla. Evliya Çelebinin yolculuğunun başlangıcı diye anlatılan rüyasında; gördüğü Rasulullah (as)'a Şefaat Ya Rasulallah diyeceği yerde, yanlışlıkla Seyahat Ya Rasulallah deyince Peygamberimiz tebessüm ederek Hem seyahat hem şefaat buyurmuşlar. Biz Seyyahı Garibler de Mevla(CC)'nın ihsanıyla hem Şefaat hem Seyahat ister Ya Rasulallah!! 1400 SENE ÖNCE SÖYLENMİŞ BİR SÖZÜ GÖZLERİMİZLE GÖRMEK Acaba Kırgızistan yolcularının profili nedir diye etrafıma bakınırken, genel olarak; tüccar, öğrenci, işci, dağcılar, sivil kıyafetli amerikan askerleri ve biz iki garip yardım gönüllüsü olduğunu görüyorum. Bu arada sonunda kapı açılıyor ve otobüslerle uçağa doğru yola koyuluyoruz. Gözüm bir simaya takılıyor. Onun gözü de bana takılmış anlaşılan ki sanki biryerlerden tanışıyormuşuz gibi bakışıyoruz. İnince öğreniyorum ki, meğerse benim yol arkadaşım Nuh Unal kardeş imiş. Kuran ayetlerinin neden halen yaşayan mucize olduğunu daha iyi anlıyorum, zira Fetih suresinde Allah (cc): `O müminler ki, yüzlerinde secdenin eseri vardır` der. Foto 8: İlhami Demirci Peygamber (as) da bu ayeti tefsir edercesine bir hadisinde: `Mümin baktığı zaman ferasetle bakar.` buyurur. Şükretmeyelim de ne yapalım. Mucize arayanların kulakları çınlasın.

Uçaklarda ayrı ayrı koltuklara düşsek de yol, yeni bir cografya, yeni insanlar, bol bol sevap imkanı ve ataların at koşturduğu eski topraklara seyahat düşüncesiyle meşgulken daha da kısalıveriyor. Hostesler aksam yemeği icin gorevlerini yaparken, ben de iftar vakti orucumuzu açarız düşüncesiyle bir balık alıyorum. Bir müddet sonra dışarıda artık karanlık iyice bastırınca orucumuzu dua ile açıyoruz. KIRGIZISTAN'DAKİ AJANDAMIZ NEDİR? Gözlerim yorulmaya başlayınca karanlıkta yardım programı ile ilgili bilgileri tekrar harmanlıyorum zihnimde: Ortak calışacağımız Kurum 2006 yılında kurulmuş Avrasya Genclik Vakfı, kurumun başkanı ve değerli rehberimiz İlahiyatcı ve Türkiye'deki Müslüman inisiyatif sahibi insanlar arasında isminin ağırlığı olan İlhami Demirci hocamız. Kendisi buraya Foto 9: Nuh Ünal Diyanet görevlisi olarak gelmiş ve buradaki yerel makamlarca hizmetleri çok takdir edildiği için görev süresi bitince burada kalması istenmiş. Kendisini buraya vakfeden İlhami ağabey Türkçe, Arapça, Kırgızca ve Rusca bilen, işinin ehli eşine nadir rastlanan insanlardan. Şuana kadar 2010 yılında onbin kişinin 2011 de de beş bin kişinin faydalandığı yardım paketi dağıtımı ve kurban kesimi gerçekleştirilmiş. Ayrıca aynı yıl 20 çiftin toplu nikahı ve 500 çocuğun toplu sünnet merasimi yapılmış. Devlet televizyonlarında da canlı yayınlanmış. Şunu da eklemekte fayda var; Mayıs 2012 de yaşanan sel felaketi ülkedeki ihtiyaç sahiplerinin sayısını artırmış. Projemizin toplam bütcesi 10050 Euro. Bu projeyle amaçlanan şey ihtiyaç sahiplerine gıda dağıtmak, bölgelerdeki insanların sorunlarını dinleyerek ileriye dönük faaliyetler planlamak ve refah düzeyi yüksek ailelerle muhtaçlar arasında köprü olabilmek, kardeşlik duygularını pekiştirmek. İlk gün projeyi beraber değerlendirip dağıtım takvimini netleştireceğiz. Dağıtımlar yapıldıktan sonra yetimhaneye uğrayıp gözlemleyecek ve eksikleri not alacağız. Resmi kurumları fırsat buldukça ziyaret edeceğiz ancak hafta sonuna denk geldiği için bu konuda pek emin değilim. Yanımda getirdiğim bebek elbiselerini de fırsat buldukca dağıtacağım. Bir de bir adet akika kurbanını bizzat kendim keseceğim. Bu düşüncelerle uykuya dalmışım... 27-07-2012 Cuma İLK ADIMIN HEYECANI VE ŞAŞKINLIKLAR SİLSİLESİ Gözlerimi açtığımda pilot iniş ilanı yapıyordu. Karadeniz, Gürcistan, Azarbeycan, Hazardenizi, Özbekistan ve Kazakistan üzerinden Kirgizistana ulaşmıştık. Başkent Bişkek'e iniş yaparken şehirde fazla ışık olmasa da karanlıkta yukarıdan seyretme imkanı buluyoruz. Çok nadiren yasadığım gürültüsüz bir inişten sonra uçağımız amerikan hava kuvvetlerine ait uçakların yanından geçerek gümrüğe yakın bir yerde duruyor. Hemen Nuh kardeşimle birlikte vize almak için ilgili birime gidiyoruz. Etrafta SSCB döneminde kalma kocaman şapkalı poliser ya da

emniyet görevlileri dolanıyor. Kimi yolcular direkt pasaport kontrolüne giderken biz vize sırasında bekliyoruz. Önümdeki hollandalı bir yolcu. 40 yaşlarındaki vize memuru ile bir kaç kelime hollandaca konuşuyor. Meğerse Amsterdam'da bir müddet bulunmuş. Türk pasaportlarına olguğu gibi bize de (EU pasaportlarına) vize uygulanmadığını söyleyince seviniyoruz. Hemen pasaport kontrol sırasına giriyoruz. Ilk defa ata yurduna ayak basmanın verdiği heyecanla etrafı incelerken buranın, Türkiye'nin 70 li yıllarını yaşadığını farkediyorum. İletisim dili olarak Türkcenin yeterli olacağını dusunuyordum. Sonuçta Kırgızca Türkcenin bir başka lehcesi. Sıra bana geldiğinde kısa bir dil şoku yaşıyorum, zira kırgızca ve türkçe birbirine yeterli gelmiyor. Görevli İngilizce bilmiyor. Hollandaca bilmesini zaten beklemiyorum. Hoş biraz önce anlaştık ama herkes Amsterdam'da kalmış olamaz herhalde. Sonra benim Türkçe bildiğimi görevli farkedince türkçe konuşmaya başlıyor. Derin bir nefes alıyorum. Ayaküstü bir muhabbetimiz oluyor görevliyle ve anlıyorum ki görevliler ortak lisan ihtiyacını çoktan çözmüşler. Türkçeye de gayet güzel hakimler. Bizimde bu lehçeyi öğrenmemiz gerek vesselam. BULUTLARIN HOŞGELDİNİZ SELAMI Cıkış yapar gibi bir koridordan geçiyoruz ancak tekrar bavullarımızı almak için bagaj bölümüne ilerliyoruz. Eksiksiz esyalarımızı yanımıza aldıktan Foto 10: Mücahit Batman sonra artık çıkışa yöneliyoruz. Burada gece saat 03:30. Yani Hollanda ile arasında 4 saatlik fark var. Yani Amsterdam'da teravihi yeni bitirmiş olmaları gerek. İmsak için de dar bir zamanımız kaldı. Çıkış yaptığımız kapıda yoğunlukla birlikte, yolcu bekleyen pekçok kişi ellerinde şahıs yada kurum isimleri yazan kağıtlarla hareketleniyorlar. Bizi bekleyecek olan Avrasya Gençlik Vakfı Başkanı İlhami Demirci ile önceden hiç karşılaimadık, aynı Nuh Ünal kardeşimle olduğu gibi. Artık bizim pankart kaldırmamız, karton uzerine isim yazıp sallamamız çok gereksiz bir davranış haline geliyor. Zira her görevimde olduğu gibi bu sefer de yine Ilhami hocamı görünce sanki yıllardır tanışıyormusuz gibi selamlaşıp muhabbetle kucaklaşıyoruz. Ayaküstü kısa bir hal hatırdan sonra arabaya doğru hafif çiseleyen yağmur altında yöneliyoruz. Haftalardır toprağı kasıp kavuran sıcaklıklardan sonra bu ilk serinleten yağmur imiş. Vardır bir hikmeti diyoruz ve Bişkek'in yolunu tutuyoruz. MANEVİ BOŞLUĞUN KIRGIZCA ACI MEYVESİ; SELSAYAKLAR SSCB döneminden kalma geniş ve düz yollarda ilerleyerek, yol yorgunluğuna rağmen zamanın muhabbetten nasıl geçtiğini anlayamadan Bişkek'e ulaşıyoruz. Sahurluk birkaç parça yiyecek almak için bir marketin önünde duruyoruz. Dikkatimi 40 yaşlarında tartaklanan bir kadın çekiyor. Marketin çalışanlari bunu itekleyerek dışarı atıyorlar. Üstü başı permeperişan bir halde bizden de Kırgızca rusca karışık sallanarak birşeyler istiyor ancak anlayamıyoruz. Ilahmi ağabeye soruyoruz, bunların ruscada Bomuş, Kırgızcada Selsayak diye adlandırıldığını, sokakta kalmış düşkün kimsesiz ya da aşırı alkol bağımlısı olduklarını öğreniyoruz. Hollanda'daki karşılığı tam olarak dakloos yani evsiz barksızlar. İlginç bir istatistiki bilgiyi aktarınca İlhami ağabey çok şaşırıyoruz; her yıl sadece Bişkek te bunlardan en az 100 kişi kış mevsiminde donarak ölüyorlar. Bu ölenlerin de çoğunluğu rus kökenli ancak rusyada bu oran çok korkunç boyutlarda. Bunun sebebi ise ailevi çöküntü ve manevi boşluk. Otel yerine daha emniyetli olduğu için ayarlanmış kiralık evimize çekiliyoruz. Kısacık sahurumuzu yapıp namaz kılıp eşyaları yerleştirdikten sonra 5 saatlik bir uykuya yatıyoruz. Zira çalışmalara zaman darlığı ve cuma namazı sebebiyle gecikmeden hızlıca başlamamız gerek.

Foto 11: Nuh Ünal BAŞKENTTE BİR İMAN KOMPLEKSİ Sabah erkenden kalkıp hazırlığımızı yaptık. gerekli bütün eşyaları yanımıza aldığımızda Ilhami hocam dakik bir şekilde kapıda hazır bizi bekliyordu. Vakıf işlerine tahsis ettiği kendi arabasıyla, çalışmalarda çoğunlukla merkez olarak kullanılan İman Mescid Kompleksine doğru yol alıyoruz. Gün ışığıyla bu Bişkek'i ilk görüşümüz. Sokaklarda insandan çok sanki araba var gibi. İlhami ağabey hislerimize tercüman olurcasına burada gerçekten 5 milyon nüfusa mukabil 6 milyon araç olduğunu söylüyor. Tamircilikte iş var ozaman. Meydanlarda halen Leninin heykelleri ve yer yer komünizmin simgeleri duruyor. 90 lı yıllarda şehirde bile sadece bir camii varken şimdi artık neredeyse her köyde dahi birer camii var. Beraber çalıştığımız vakıf özellikle hayır sahiplerini camii yapımı için yönlendirmeye çalışıyor. Böylelikle kimlik bilinci ve öğrenimi için güzel bir zemin hazırlanmış oluyor. Adeta Cami ile yerleşim yerlerine bir mühür vuruluyor. Sokaklar dağınık, tamir ihtiyacı bariz görünen yollarda arabalar ya lüks ya da çok eski. Caddelerde en çok kadın nufusunun hareketli oldugunu görüyorum. Dikkatimi çeken bir diğer husus ülkenin yüzde 85 inin kendini müslüman diye tarif etmesine rağmen sokaktaki tesettür algısı tamamiyle farklı. Bu arada iman mescidine geliyoruz. Toplam 7 hektarlık arazisi var. Komplekste merkeze oturtulmuş Kırgızistan'ın genelinde görülen bir mimari tarzı ile inşa edilmiş üzerine baklava dilimli metal kubbe oturtulmuş, yanında yükselmiş şık minareli bir camii, altında da imam eğitim merkezi kurulmuş. Burası Kırgızistan'da resmi olarak tanınan tek yatılı imam eğitim merkezi. Talep de, eğitici kadrosu Foto 12: Nuh Ünal ve programı da gayet oturmuş başarılı bir çalışma. Sağ tarafında spor kompleksi, girişin sol tarafında inşaat halinde sağlık merkezi, arka tarafında lojmanlar, sağlık merkezinin arkasında da tuvalet ve banyolar inşa edilmiş. Tam bir şantiye alanını andıran kompleksin sağ tarafında ise bütün bu sayılanlardan daha büyük olan imam hatip lisesi inşa ediliyor. Arsasından camisine lojmanından İHL sine varıncaya kadar hepsinin ise ayrı bir mücadele hikayesi var. Yazılsa bir ibretlik vesikası olur sonraki nesillere ve yazılmalıdır da. Kendi tarihini yazmayanların torunları dedesinin tarihini düşmanlarından öğrenecektir. Hak hikayesi ile ilgili şunu da söylemekte fayda var; Haklılar hakkını Hak rızası için savundukça en ümitsiz anlarda yardım hiç beklenmedik bir yerden geliverir. DAĞITILACAK PAKETLERDE NE VAR? Foto 13: Mucahit Batman Nuh kardeşim ve İlhami hocamla ilk önce caminin altındaki salona dizilmiş olan yardım paketlerini teker teker kontrol ediyoruz. Henüz yerleştirilmesi gerekenleri bizler de yardım ederek yerleştiriyoruz.

Gönüllülerimiz; Camii imamı Ankara İlahiyat mezunu Tınarbeg Abamuslimov hocam ve Kırgızistan'ın 5 dalda milli sporcusu Irısgeldi kardeşim değerli zamanlarını hayır için seferber ediyorlar. Dağıtılacak her paketin içerisinde yerleştirimiş ürünler: 5 kg Un, 2 lt Yağ, 2 kg Şeker, 2 kg Makarna, 0,5 kg Çay, 2 kg Fasulye, 1 kg Salça, 2 kg Prinç ve 1 kg Tuz var. Hepsi de iyi kaliteden seçilmiş. DEĞERLENDİRME TOPLANTISINI GÖLGEDE BIRAKAN MASUM BAKIŞLAR Yapılacak programı, gidilecek yerleri, bize lazım olan evrakları ve çalışma prensiplerini konuşup ilk dağıtım işlemini camii avlusunda başlatıyoruz. Gönüllülerimiz ilk gurup fukarayı kapı önünde sıraya diziyorlar. Herkes bir paket Foto 14: Irısgeldi alacak ve tutulan listedeki isminin karşılığını imzalayıp dağıtım için bizi bekliyorlar. Rehberlerle birlikte paketleri dağıtım mekanına getiriyoruz. Burada 30 paket teker teker tarafımızdan ihtiyaç sahiplerine dağıtılıyor. Gelenler genellikle diğer programlarda şahit olduğum gibi tamamına yakını kadınlar. Kimisi çocuklarıyla birlikte gelmiş. Bizi seyrerken ürkek ve çekingen bakışlarıyla annesinin eteğinden tutmuş etrafta olan biteni anlamaya çalışıyorlardı. Paketlerin içindeki anneleri sevindirirken onları anlık da olsa sevindirecek küçük tatlılarımız hazır bekliyordu. Ellerindeki balonlarla ağızlarındaki şekerler bakışlarını daha da mutlu hale getirmişti bile. Ya bebekler? Yanımda getirmiş olduğum hayırseverlerin verdiği bebek elbiselerinin bir kısmını da burada dağıtıyoruz. Bebekler gözleriyle ve oradaki diğerleri de dilleriyle dağıtım sonrası bize Dualarla karşılık veriyorlar. Amin deme gururunu ve huzurunu verdikleri için müteşekkiriz onlara. İNSAN TAHLİLLERİ Yadan sonraki durağımız hem Cuma namazımızı kılmak hemde yardım paketini dağıtmak için Novapovlofka mahallesi Zariya Camii oluyor. Çiçekler içinde inşa edilmiş şık ve temiz bir camii. İmamı Diyanet İşleri Başkanlığınca görevlendirilen Ali hoca. Bu yıl vazifesi tamamlanıyormuş. 4 yıllık tecrübesini ve insan tahlilleri üzerine bir muhabbetimiz oluyor:`kırgızistan halkı çok misafirperver. Türkiye'den gelen insanlarımız pek iyi intibalar bırakmamış bu coğrafya insanında. İlk gelenler pek de samimi niyetlerle gelmemişler. Şimdi inşa edilen camiler, okullar, yetimhaneler, başarılı ve kalıcı ticari yatırımlar sayesinde yavaş yavaş düzelmeye başlıyor olumsuz intiba. Dini anlayış beklenmedik boyutlarda. Cuma namazına gelen insanların neredeyse %80 i oruç tutmuyor. Çok dindar görünümlü bir camii cemaatinin ailesinin evde yada dışarıda tercih edebileceği muhtemel kıyafeti, dini duygularıyla duygularının samimiyetiyle tam Foto 15: Nuh Ünal zıt istikamette. Komünizm din anlayışını öyle bir aşındırmış ki insanlar ben müslümanım tarifinin ötesinde bir kimlik anlayışına sahip değiller.ancak ciddi düzelmeler yaşanıyor. Sabah erkenden camiiye gelirken dolmuşa bindiğimde diyor hocaefendi, çoğunlukla arabada erkek olarak ben ve şoför oluyor. Diğerleri çalışmaya gitmek zorunda olan kadınlar. Erkekler çalışmayı pek sevmiyorlar. `