ERDOĞAN TOPRAK HAFTALIK DEĞERLENDİRME RAPOR ÖZETİ 29 HAZİRAN 2016
1. Türkiye, Atatürk Havalimanı katliamıyla bir kez daha sarsıldı. Ciddi bir güvenlik zafiyetiyle karşı karşıya olduğumuz anlaşılıyor! Türkiye, Şubat ayında Genelkurmay-Kuvvet Komutanlıkları bölgesi Merasim Sokak ta Başkentin kalbinde terör saldırısına uğramıştı. Şimdi de dünyanın merkezlerinden İstanbul Atatürk Havalimanında üç canlı bombanın saldırısına maruz kaldı. 44 kişi yaşamını kaybetti, 239 kişi yaralandı. Türkiye nin İsrail in şartlarını kabul ettiği, Rusya dan özür dilemek zorunda kaldığı, Suriye ile ilgili hava sahası angajmanlarını hafiflettiği bir günün akşamında, terör de ağır bir darbe daha indirdi. Kalaşnikof silahlarla, canlı bomba yelekleriyle, dış hatlar terminalinin içine kadar girip eylemlerini gerçekleştiriyorlar. 2. Mavi Marmara baskını ile 6 yıl önce dibe vuran İsrail Türkiye ilişkileri normalleşme sürecine girdi! Türkiye-İsrail anlaşması, eş zamanlı olarak Ankara ve Tel Aviv de Türkiye ve İsrail Başbakanları tarafından açıklandı. Mavi Marmara yardım gemisine İsrailli komandolarca yapılan baskında 10 yurttaşımızın öldürülmesiyle kopan ilişkiler altı yıl sonra varılan bu anlaşma ile yeniden normalleşme sürecine girdi. Görünürdeki maddelerin dışında, anlaşmanın asıl önemli stratejik maddelerini İsrail doğal gazının boru hattıyla Avrupa ya taşınması ve MİT-MOSSAD istihbarat paylaşımının yeniden başlaması. Savunma işbirliği, Demir Kubbe Anti Roket Savar sistemi unsurlar anlaşmanın önemli adımları! Kişi başına 2 milyon dolarlık tazminat için ölenlerin yakınları ve ailelerinden dava açmama feragatnamesi alındığı ve ikna edildikleri izlenimi edinilmekle birlikte, bu hakkın kullanımı herhangi bir aşamada gündeme gelebilir. Bu konuda, hükümetin ölenlerin yakınlarına baskı yaptığı, taahhüt ve feragatname aldığı anlaşılıyor. HAFTALIK DEĞERLENDİRME RAPOR ÖZETİ 29 HAZİRAN 2016 1
3. Önce İsrail, ardından Rusya! Ne olursa olsun, Başbakanın Gerekirse tazminat da öderiz cümlesi manidardır! İsrail le anlaşmanın hemen ardından, Rusya hamlesi geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ın Putin e mektubu ve ardından Başbakan Binali Yıldırım ın Rusya ya tazminat ödenebileceğini ifade etmesi, Rusya politikasında derin çark adımıdır. Mektuptaki ifadelerle ilgili özür-üzüntü nüans tartışmaları anlamsız. Cumhurbaşkanı Erdoğan Eğer birisinin özür dilemesi gerekiyorsa, bu biz değiliz. Hava sahamızı ihlâl edenler özür dilemeli sözlerinden, radikal bir şekilde geri adım atarak, Putin ve Rusya dan özür dilemiştir. Putin in sözcüsü Dmitri Peskov un Kremlin den yaptığı değerlendirmede, mektubun içeriğini ve Rusça metnini açıklayarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan ın özür dilediğini ifade etmesine, Cumhurbaşkanlığından herhangi bir tepki ve tekzip gelmedi. 4. Cumhurbaşkanı Erdoğan ve iktidarın, kişisel hırs ve ikballeri uğruna yaptıkları yanlışlar için Türkiye ye bir özür borcu vardır! Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP hükümetleri, attıkları geri adımlarla, çıkış yolu aradıkları yanlış dış politikalarının ülkeye ve yurttaşlara çıkarttığı ağır faturaların, ödettiği ağır bedellerin siyasi sorumluluğunu üstlenip, Türkiye den özür dilemek zorundadır. Cumhurbaşkanı Erdoğan gerek Cumhurbaşkanlığı görevine geldiğinden bu yana gerekse öncesinde, başında bulunduğu hükümetler de dahil olmak üzere, kişisel hırs ve ikballeri için attıkları yanlış adımları kabul ve itiraf etmek, tek adamlık iddiasından vazgeçtiğini ilan etmek, ortak akla ve demokratik yönetime saygılı olacağını, ülkeyi ve toplumu ateşe atmayacağının sözünü vermek durumundadır. HAFTALIK DEĞERLENDİRME RAPOR ÖZETİ 29 HAZİRAN 2016 2
5. 23 Haziran 2016 da Birleşik Krallık da yapılan referandumda AB den Ayrılalım diyenler yüzde 52, AB de Kalalım diyenler yüzde 48 oy aldı! İngiltere de geçen yıl yapılan seçimlerde, AB-İngiltere ilişkilerini yeni ilkelere bağlamak, İngiltere lehine ek tavizler kopartmak, bunlar olmadığı takdirde Birleşik Krallık ın AB üyeliğini referanduma sunmak vaadiyle tek başına iktidar olan Muhafazakâr Parti Lideri Başbakan David Cameron, bu sözünü tuttu ama, Başbakanlığı da kaybetti. Referandum sonucunda Birleşik Krallık ın AB den ayrılış süreci çok farklı boyutlardaki tartışmaları da beraberinde getirdi. Bir yanıyla, AB den ayrılma kararı, İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda dan oluşan Birleşik Krallık ın kendi içinde ayrılıklara ve kopuşlara neden olacak gibi görünüyor. Bu sürecin devamı, Büyük Britanya nın Küçük Britanya ya dönüşmesi ile sonuçlanabilir. İskoçya 2014 yılında Birleşik Krallık tan ayrılmak için referandum gerçekleştirmiş, çok küçük bir farkla Birleşik Krallık ta kalınması sonucu çıkmıştı. 6. Birleşik Krallık ın AB den ayrılık yönünde aldığı karar sonrasında, Türkiye ile ilişkiler doğal olarak etkilenecektir! Birleşik Krallık ın AB den ayrılma kararı alması, Türkiye-İngiltere ilişkilerinin yanı sıra, Türkiye-AB ilişkileri üzerinde de küçümsenmeyecek etkiler yaratacaktır. Başta ekonomik ve siyasi ilişkilerde İngiltere ile ciddi sıkıntılar yaşanacaktır. İngiltere nin de ekonomide zorlu bir döneme gireceği, peş peşe gelen kredi notu düşüşlerinden anlaşılmaktadır. 2017 de Fransa ve Almanya da da genel seçimlerin olacağı göz önünde tutulduğunda, Türkiye imajı, AB üyeliği, demokrasisi vb. pek çok kriter açısından bu ülkelerde de, İngiltere referandumundaki gibi malzeme yapılacaktır. HAFTALIK DEĞERLENDİRME RAPOR ÖZETİ 29 HAZİRAN 2016 3
7. Büyük Britanya'dan Brexit kararı çıkması, AB nin yaptırım ve ambargo uyguladığı, Rusya açısından da önemli bir kazanım olarak görülebilir! AB nin kendi içinde ayrışması, İngiltere gibi önemli bir ortağın ayrılması, AB yi mutlaka zayıflatacaktır. Bunun da başta Almanya ve Fransa olmak üzere, AB nin Rusya ile ilişkilerini de gözden geçirmesini gerektirecektir. Büyük Britanya'nın Avrupa Birliği'nden ayrılma kararının kazananlarından birisi de Rusya Devlet Başkanı Putin olarak gözüküyor. Nedenine gelince, başta Ukrayna krizi olmak üzere, Kırım ın ilhakı ve Gürcistan ile Moldova nın AB ile ortaklığı gibi konular en azından gündemden kalkacak gibi görünüyor. 8. Emniyetteki polis ve muvazzaf asker sayısını geçme noktasına yaklaşan Özel Güvenlik şirketlerindeki yeni düzenlemeler, ciddi bir tehdit unsuru içeriyor! Cumhurbaşkanının geçen yıl muhtarlarla yaptığı bir toplantıda gündeme getirdiği Özel Güvenlik in yeniden düzenlenmesi konusu hükümetin gündeminde! İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan yeni yasa tasarısı taslağı, AKP iktidarının gerçek niyetlerini, tehlikeli hedeflerini, kendi özel güvenlik ordusunu kurma heveslerini açığa çıkartması açısından ilginç düzenlemeler içeriyor. Görüş ve değerlendirme için ilgili kurum ve kuruluşlara gönderilen Özel güvenlik şirketleri yasasında değişiklik öngören, düzenlemeler, akıllara, Cumhurbaşkanı ve AKP nin kendi özel güvenlik ordusunu kurmaya yöneldiği düşüncesini getiriyor. 1980 öncesinde anarşi ve terör ortamında, özellikle banka soygunlarının çok artması üzerine Bankalar için zorunlu kılınan özel güvenlik birimi oluşturma zorunluluğu AKP iktidarları döneminde hızla yaygınlaştı! HAFTALIK DEĞERLENDİRME RAPOR ÖZETİ 29 HAZİRAN 2016 4
9. AKP hükümetlerinin daha önce 2008, 2011, 2013 yıllarında yaptıkları Servet Affı uygulamasının en kapsamlı olanı yeni torba yasada! Dış politikada atılan adımların ekonomide yansımalarına umut bağlayan hükümet, akışı duran dış kaynak, yurt dışına kaçmaya başlayan iç kaynak sorununun çözümü için de bir kez daha yurt dışında tutulan servetlere umut bağlamış görünüyor. AKP hükümetleri döneminde dördüncü kez gündeme getirilen, servet affı, varlık barışı vb. adlar altındaki uygulamalarla adeta, para sahiplerine paranı getir de nasıl getirirsen getir, hiçbir şey sormayacağım sözü verilmektedir. Yurtdışındaki kaynakların, varlıkların Türkiye ye getirilmesi halinde herhangi bir vergi alınmaması ve servetlerin başkası adına da getirilebilmesine olanak sağlanması düzenlemede yer alıyor. 10. Turizm sektöründeki felaket tablosu ağırlaşarak devam ediyor. Resmi verilerle 1992 yılından bu yana son 22 yılın en kötü sezonu yaşanıyor! Turizm sektöründeki felaket tablosuna karşın, Maliye Bakanlığı ve SGK nın vergi ve prim borçlarını ödeyemeyen turizm esnafına başlattığı e-haciz uygulaması, hükümetin sektörün sorunlarının çözümü konusundaki samimiyetsizliğinin somut göstergesi. Belek teki turizm esnafının içler acısı halini ve protestolarını hükümet duymuyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı nın açıkladığı Mayıs 2016 turizm sektörü verileri, 1994 yılından bu yana en kötü sezonun yaşandığını Türkiye turizminin ve sektörün iflas noktasını da geçip, haciz aşamasına geldiğini gösteriyor. Beş aylık dönemde (Ocak-Mayıs 2016) Türkiye ye gelen turist sayısı 8,3 milyon kişiye geriledi. HAFTALIK DEĞERLENDİRME RAPOR ÖZETİ 29 HAZİRAN 2016 5
11. Beş aylık bütçe performansı, yüzde 4,8 lik büyümeye karşılık vergi gelirlerinde tahsilat oranının hızla gerilediğini gösteriyor. Hükümet, para ya da kaynak bulmanın, derdinde! Türkiye ekonomisinin bu yılın ilk üç ayında yüzde 4,8 büyüdüğü açıklanmasına karşın, Maliye Bakanlığı nın bütçe performansı ve vergi gelirleriyle, tahakkuk-tahsilat oranları, işyerleri, işletmeler, mükellefler açısından bir büyümenin, ekonomik canlanmanın olmadığını, vergi ödemekte ciddi sıkıntı yaşandığını gösteriyor. Maliye Bakanlığı verilerine göre, Ocak-Mayıs döneminde toplam 287,9 milyar liralık vergi alacağının 104,6 milyar lirası tahsil edilemedi. Bunun için hükümet Nereden ne bulurum! derdinde. Yurt dışından servetini getireceklere garanti veriyor. Ev alan, bankada 2 yıl para tutan, 5 yıllık hazine tahvili alan yabancılara vatandaşlık pazarlıyor! Maliye Bakanlığı, iflasların ve iflas ertelemelerin büyük artış göstermesinin, vergi tahsilatında gerilemelere neden olduğunu vurguluyor. Bu demektir ki, önümüzdeki aylarda başta turizm sektörü olmak üzere, iflaslar arttıkça vergi gelirleri hızla düşecek, tahsilat daha da gerileyecek! 29 HAZİRAN 2016 HAFTALIK DEĞERLENDİRME RAPORUNUN TAMAMINI OKUMAK İÇİN LİNKİ TIKLAYINIZ! http://www.erdogantoprak.com.tr/dokuman/etoprakrapor29062016.pdf HAFTALIK DEĞERLENDİRME RAPOR ÖZETİ 29 HAZİRAN 2016 6