Tartışmaktan korkmamak lazım

Benzer belgeler
Biz yeni anayasa diyoruz

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır

Personel alımları devam edecek

Özgürlükleri daha da güçlendirmek istiyoruz

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

Cumhuriyet Halk Partisi

AK PARTi Genel Başkanı ve Başbakan Erdoğan Bosna-Hersek te

Sosyal Güvenlik Alanındaki Hukuki İhtilafların Azaltılması Çalıştayı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bayram namazı sonrası açıklama yaptı

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

Hiç kimse imtiyaza sahip değil

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ PAKETİ Ne getiriyor, Ne götürüyor? Onur Bakır Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Uzmanı

Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

Cumhuriyet Halk Partisi

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası

HAKAN ÇAVUŞOĞLU: YUNANİSTAN İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRIZ" Cumartesi, 04 Kasım :31

6. Uluslararası Sosyal Güvenlik Sempozyumu İzmir de Başladı

2 Ders Kodu: KMY Ders Türü: Seçmeli 4 Ders Seviyesi Yüksek Lisans

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

Başbakan Yıldırım, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sonrası basın çadırını ziyaret etti

Türkiye ve Dünya, Marakeş te (COP22) Beklediğini Bulamadı!

Başbakan Yıldırım, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu

Onlar konuşur, AK Parti yapar

Cumhuriyet Halk Partisi

ULAŞTIRMA BAKANI YILDIRIM: BAŞBAKAN IN İLETİŞİM VERGİSİNDE KAMUYA VERDİĞİ BEYANAT, BİZİM İÇİN BİR

CUMHURBASKANININ YETKİ VE SORUMLULUKLARI

Ana gündem yeni Anayasa

İş Bankası nın sermayesinde Afganistanlılar ın parası var

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

İstihdamın teşviki ayrı olacak

IŞIKFX Uluslararası Piyasalar Departmanı Günlük Yorum

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

BAŞBAKAN ERDOĞAN İRAN DA BAŞBAKAN ERDOĞAN, CUMHURBAŞKANI AHMEDİNEJAD, DİNİ LİDER HAMANE

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

Başbakan Yıldırım, Ankara YHT Garı açılış töreninde konuştu

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ SEPA 5

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ...XI GİRİŞ... 1 İkinci Meclisler... 1 Osmanlı Âyan Meclisi ve 1924 Anayasaları... 3 Cumhuriyet Senatosu...

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

ÜYE ROBERT CAROLAN TARAFINDAN BİLDİRİLEN KARŞIOY VE MUTABIK GÖRÜŞ YAZISI

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti

BAŞKANLI PARLAMENTER SİSTEM

Türkiye nin 81 ilinden gelen 100 muhtar, çözüm sürecine destek için Mardin de toplandı. Muhtarlar, barışa destek için beyaz güvercin uçurdu.

"Down Şefler Türkiye Projesi"

Taşeron işçinin hakları mutlaka düzenlenecek

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu Grubu Isparta Meyve Suyu Üretim Tesisleri nin açılışında konuştu

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Karacan Düzce'de

BAŞBAKAN ERDOĞAN: KOPENHAG SİYASİ KRİTERLERİ NOKTASINDA EĞER HERHANGİ BİR SIKINTI DOĞACAK OLU

Yeni anayasa neyi hedefliyor?

Cumhuriyet Halk Partisi

TÜRKİYE SOSYAL, EKONOMİK VE POLİTİK ANALİZ -6-

TOPLU KONUTLARIN TEMELİ, 12 ŞUBAT RUHUYLA ATILDI

Emeğin İktidarını Birlikte Kuracağız

EKİM 2014 KAHRAMANMARAŞ SELİM IŞIK

BÜLTEN İSTANBUL AZİZ BABUŞCU CHP NİN HİÇ DEĞİŞMEYEN 2 ÖZELLİĞİ İL SİYASİ VE HUKUKİ İŞLER BAŞKANLIĞI YIL: 2012 SAYI : KASIM te.

2 Ekim 2013, Rönesans Otel

Kazandı ama bu sonuç Erdoğan ı mutlu etmez

Üç nesil Anneler Günü

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Hedefimiz, Afrika'nın Tamamında Müstakil Büyükelçiliklerimizin Olmasıdır


Vatandaşlar koalisyonun kurulmamasından MHP yi sorumlu tutuyor. Marpoll Kamuoyu Araştırma Şirketi, Ağustos ayı gündem araştırma sonuçlarını açıkladı.

Dr. Mustafa KURUCA Isparta da Sosyal Güvenlik Reformunun Yansımaları ve Sosyal Güvenlikte Teşvik Uygulamaları konulu konferans verdi

Engelli kardeşlerimizin yüzü gülmeye başladı

ÖZETLE. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

TOBB da Akdeniz Bölge Toplantısı yapıldı

İsterlerse Hristiyan öğrencilerimize de din kültürü sorusu sorabiliriz

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ. Sorular Cevaplar

Anayasa konusu rekabet olmaktan çıkmalı

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

KOBİ ler Nefes alacak / Ankara. TOBB, Ziraat Bankası, Denizbank ve Kredi Garanti Fonu (KGF) ortaklığında hayata

DERS BİLGİLERİ Ders Kodu Yarıyıl T+U Saat Kredi AKTS İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku EKO422 Bahar Ön Koşul Dersin Dili

Türkmenistan ata yurdumuz

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE NİN DEMOKRATİKLEŞME SINAVINI DERİNLEMESİNE TARTIŞTI!

Erdoğan, Haşimi'ye destek için ne dedi?

AKP YE BU SAFHADA OY VEREN HERKES VEBAL ALTINDADIR

En büyük gücümüz teşkilatlarımız

İnşaat sektörümüz, kapı kapı dolaşmaktan kurtulacak

KALICI ÇÖZÜM HURDA YASASI

TÜRKİYE TİPİ BAŞLANLIK SİSTEMİ MODEL ÖNERİSİ. 1. Başkanlık Sistemi Tartışmasının Temel Gerekçeleri

Aç l fl Vural Öger Çok değerli misafirler, Konrad-Adenauer vakfının 23 senedir yapmış olduğu bu gazetecilik seminerinde son senesinde bizim de k

Burada öteki AKP yöneticelirenden değil, bizlerden söz ediyorum.

ÇANTA VE KIRTASİYELER ONİKİŞUBAT TAN

SGK Mutfağına Gıda Güvenliği ve Yönetimi Kalite Belgesi

Türkiye, e-ticarette yüzde 5 e ulaştı

Altınordu Belediye Başkanı Engin Tekintaş, Altınordu İlçesi nde bulunan 92 Mahalle nin muhtarlarıyla ile bir araya geldi.

DTİK TÜRK GİRİŞİMCİLER KURULTAYI. Gala Yemeği Konuşması. Ömer Cihad Vardan, DEİK Başkanı. 26 Mart 2016, İstanbul

EMBRIYO TRANSFERIYLE BIR INEKTEN?100 BUZAGI ALINACAK

Ýstanbul hastanelerinde GREV!

Çözüm sürecinde kararlıyız

Sivil toplum KAMU HARCAMALARINI İZLİYOR

Plaka Tahdidi Gündemi Yoğun Geçiyor

TED den, Siyasete Eğitimde Mutabakat Çağrısı

16 ŞUBAT 2011 CHP İSTANBUL MİLLETVEKİLİ ÇETİN SOYSAL IN DİNLEMELERLE İLGİLİ BASIN AÇIKLAMASI

İstanbul, AK Parti ile güzel

T.C. YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Basın Bürosu Sayı: 19

TÜRKĠYE DE ANAYASA DEĞĠġĠKLĠĞĠ: NEDENLER, YAġANANLAR VE SONUÇLAR

Transkript:

Tartışmaktan korkmamak lazım Haziran 07, 2012-12:00:55 Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ''Türkiye'nin yararına olan bir konuda bir uzlaşma olduğu zaman adım atılabilir. Bunları tartışmaktan korkmamak lazım'' dedi. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ''Bana göre dünyanın neresinde olursa olsun Türklerin artık entegrasyon diye bir sorunu yoktur. Bugün sorun entegrasyon değil eşit katılım sorunudur'' dedi. Bozdağ, Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından Marriott Otel'de düzenlenen ''Yurtdışı Türkler Sivil Toplum Buluşması'' toplantısında yaptığı konuşmada, yurt dışında yaşayan vatandaşlar ve onların temsilcilerinden oluşan sivil toplum örgütleriyle yaşanan ortak sorunlarını karşılık müzakere ederek etmek, dertleşmek ve çözüm arayışlarında bulunmak amacıyla bir araya geldiklerini söyledi Bugün dünyanın yaklaşık 155 ülkesinde, yaklaşık 6,5 milyon Türk vatandaşının olduğuna işaret eden Bozdağ, Türkiye'den Avrupa'ya dünyanın başka ülkelerine göçün doğru özellikle 1960'lı yıllardan sonra yoğunlaştığını, bunların hepsinin Türkiye'den gidiş hikayelerinin birbirinden farklı olduğunu ifade etti. Ülke olarak bu göçleri teşvik eden adımlar attıklarını, bazı ülkelerle ikili anlaşmalar imzaladıklarını hatırlatan Bozdağ, yurt dışına giden vatandaşların bir süre sonra ülkeye dönmeyi planladığının düşünüldüğünü ama bu konuda herkesin yanıldığını, birçok vatandaşın gittikten sonra bulundukları ülkede kalmaya karar verdiğini söyledi. Türkiye'nin ve Türk insanının yaşadığı ülkelerin bu değişimi geç fark ettiğini ifade eden Bozdağ, şunları kaydetti: ''Geç fark edinceye kadar da bizim vatandaşlarımız çok büyük tedbirler aldılar. Baktığımız zaman Avrupa'da, Amerika'da, başka ülkelerde ilk sivil toplum örgütlerini siz kendiniz kurdunuz. Bir araya geldiniz, 'bir derdimiz var bunu nasıl çözeceğiz' dediniz, o derdi çözmek için ağır ağır dernekler

kurmaya başladınız. 'Cumayı nerede kılacağız, bayram nasıl olacak' derdi sardı. Cumaları, bayramları kılacak mekanlar oluşturuldu. 'Evlatlarımızı getirdik, bunlar nerede, nasıl okuyacaklar, nasıl başarılı olacaklar' derdi sardı, bu sefer eğitim konusuna çözüm getiren birliktelikler, çalışmalar oluşturdunuz. Büyük STK'ları bir araya getirdiniz,dünyanın başka yerlerinde kendi sorunlarına kendi çözüm bulan, kendisi STK kuran, kendisi var olduğunu ispat ederek, bana göre siz herkese bu noktada son derece büyük örnek oldunuz, büyük bir başarı ortaya koydunuz. Bütün ülkeleri de mahcup ettiniz. 'Biz kendi ayaklarımız üzerine durabiliriz' mesajını en güzel şekilde dünyaya sizler verdiniz. Hepiniz Türkiye'nin onur, gurur kaynağısınız. Siz gittiğiniz ülkelerde bu ülkenin göğsünü kabartan büyük işler yaptınız. Eğer bugün taş üstünde taş kalmamış bir Almanya'dan, dünyanın en büyük ekonomik güçlerinden biri olan bir Almanya'ya geçiş varsa bunda Almanların emeği kadar, ter döken emek veren Türk işçilerinin katkısı tartışılmazdır, bugün güçlü bir Fransa, güçlü bir Avusturya, güçlü bir Hollanda, güçlü başkaca ülkeler varsa burada Türklerin, Türk işçilerinin ortaya koyduklarını katkılar yadırganamaz'' ''Yurt dışında yaşayan vatandaşlar değişim-dönüşümün öncüsü oldu'' Türk vatandaşlarının yaşadıkları ülkelerde birçok başarı hikayesi yazdığını da anlatan Bozdağ, yurt dışında yaşayan vatandaşların aynı zamanda Türkiye'de de pek çok değişim, dönüşümün öncüsü olduğunu söyledi. Bozdağ, ''Pek çok yenilik Türkiye'nin siyasetçileri, o yeniliklerle Türkiye'yi tanıştırmadan önce, onlar Türkiye'ye gelmeden önce işçilerimiz vasıtasıyla Türkiye'ye geldiğini gördük. Pek çok değişimin bu noktada motor gücünü sizler oluşturdunuz, Türkiye'ye ekonomisini ayakta tutan döviz göndermekle kalmadınız, Türkiye'nin eğitimden sağlığa pek çok alanda değişmesinde en önemli güç sizin gücünüz oldu'' şeklinde konuştu. Türkiye'nin de çok değiştirdiğini ve birçok gelişimi gerçekleştirdiğini ifade eden Bozdağ, ülkenin bugün vatandaşı için düne göre daha fazlasını yapma kudretine sahip olduğunu belirtti. Başbakan Yardımcısı Bozdağ, ''Bundan sonra diyoruz ki nerede bir vatandaşımız varsa, nerede bir soydaşımız, nerede bir akrabamız varsa, her şart altında Türkiye daima orada olacaktır, onlarla beraber olacaktır'' dedi. Bugün yurt dışında yaşayan her sivil toplum kuruluşunun, her yaşayan vatandaşın bulunduğu yerde Türkiye Cumhuriyeti'nin birer elçisi olduğunu vurgulayan Bozdağ, yurt dışındaki vatandaşlardan taleplerinin birlikte hareket etmek, yaşanan sorunlara birlikte çözmek olduğunu söyledi. ''Türkiye'nin artık bir entegrasyon sorunu yok'' Yurt dışında yaşayan vatandaşların Türkçe'yi çok iyi konuşması ve kültürlerine sahip çıkması gerektiğini ifade eden Bozdağ, ''Bizim çocuklarımız, burada kalırken, burada yaşarken Türkçesini unutmasın, dinini unutmasın, kültürünü,sanatını, kimliğini unutmasın'' çağrısında bulundu. Bozdağ, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Bana göre dünyanın neresinde olursa olsun Türklerin artık entegrasyon diye bir sorunu yoktur. Türkler, gittikleri topluma en kolay entegre olan topluluklardır. Bizim büyüklerimiz dil bilmeden gittiler, bugün dil sınavı yapanlar, o zaman dil sınavı yapmıyorlardı, dişe bakıyorlardı. Şimdi başka şeyler yapıyorlar, o sınavı geçmişte yapmayanlar, dil bilmeden alanlar şimdi başka işlerin peşinde. Ama bugün Türkler bulundukları hamdolsun bulundukları ülkenin dilini de Türkçe gibi konuşuyorlar, kendi ana dillerini de gayet iyi konuşuyorlar, oranın kültürünü de biliyorlar, Türkiye'nin kültürünü de

biliyorlar. O yüzden bana göre Türklerin yaşadıkları yerlerde entegrasyon sorunu varmış gibi düşünmek, bizim 30 sene öncede kaldığımız gibi bir sonucu da ortaya çıkarır. Bugün sorun entegrasyon değil eşit katılım sorunudur. Bugün sorun, ayrımcılığı ortadan kaldırma sorunudur, bugün sorun ırkçılığa mani olma sorunudur, bugün sorun İslamafobiyaya mani olma sorunudur. Bugün sorun birlikte yaşama kültürünü geliştirme sorunudur. Onun için artık bana göre entegrasyondan öte yeni kelimeleri dilimize pelesenk etmemiz lazım, o da eşit katılımdır. Eşit katılım üzerinde bizim durmamızda büyük fayda var. Eğer istihdam yaratılırken, iş müracaatlarında bir ayrımcılık varsa, başka alanlarda bir ayrımcılık varsa, eşit katılım gereken esaslar anayasalarda, yasalarda, insan hakları sözleşmelerinde yer alırken, bütün bunlara rağmen bunlar uygulanmazsa o zaman bizim mücadelemiz insan hakları ekseninde, hukuk devleti eksenininde, eşit katılım ekseninde olmalı. Biz bunları yaşadığımız ülkedeki kişiler kadar hak ettiğimize inanarak yapmalıyız. O zaman büyük başarıyı hep beraber elde etmiş oluruz. Daha ileri bir noktaya evlatlarımızı taşımış olur, hem yaşadığımız ülkeye hem de doğduğumuz Türkiye'ye katkımız büyük olur'' Bu nedenlerle yurt dışındaki vatandaşların entegrasyon gibi artık çağını kapatmış konuları konuşma devrinin bittiğini savunan Bozdağ, ''Kavramlar üzerinden bir meseleyi tartışmak yerine, eşit katılım esası üzerinden yaşadığımız sorunları tartışmak ve bu noktada meselelerin üzerine gitmek, haklarımızın talep etmek, daha ileri aşamaya geçmek hepimiz için son derece önemli'' dedi. Yurt dışındaki yaşayan vatandaşlara yönelik genel hizmetlerden, kültür hizmetlerine, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın din hizmetlerinden, seçimlerde oy kullanmaya dönük yapılan çalışmalara kadar birçok çalışma hakkında da detaylı bilgi veren Bozdağ, Türkiye'nin her zaman yurt dışında yaşayan vatandaşların, soydaşların, akrabaların yanında olduğunu ve olmaya devam edeceğini hiç bir şartta kimsenin bu anlamda kendisini yalnız hissetmemesi gerektiğini sözlerine ekledi. Başbakanlık Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı (YTB) Başkanı Kemal Yurtnaç da başkanlığın 2010 yılında kurulduğunu hatırlatırken, 2 yıldır hızla çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti. Yurt dışında yaşayan vatandaşlar ve sivil toplum örgütlerinin kendilerinin en önemli paydaşları bunu nedenle onların beklentileri ve ihtiyaçları çerçevesinde hizmet ettiklerinin belirten Yurtnaç, ortak ve birlikte hareket etme kültürü ile refleksini artırmaya çalıştıklarını, sorunların ortak paydada çözülmesi gerektiğini vurguladı. Bozdağ, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nca düzenlenen ''Yurtdışı Türkler Sivil Toplum Buluşması'' toplantısından ayrılırken, basın mensuplarının gündeme ilişkin sorularını yanıtladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlık sistemine ilişkin değerlendirmelerinin sorulması üzerine Bozdağ, 200 yıldır bir sistem tartışması olduğunu, Osmanlı'da da bu tartışmanın yapıldığını söyledi. Cumhuriyetin başlangıcında da büyük sistem tartışmaları olduğuna işaret eden Bozdağ, 1924, 1961 ve 1982 anayasa yapım dönemlerinde farklı tartışmaların gündeme geldiğini ifade etti. ''Sistem tartışmalarını Türkiye sürekli yapıyor. Bundan sonra da yapacaktır. Çünkü yeni anayasa yapılırken sisteme dair bir tartışma yapmamak, dünyanın dört bir yanında sistemler tartışılırken, Türkiye'deki sistem ve uygulamaları ciddi şekilde eleştirilirken büyük bir eksiklik olur''diyen Bozdağ,

yaşanan tecrübeleri de dikkate alarak güçlü bir Türkiye oluşturmak, yönetimde istikrarı sağlamak, denetimi aktifleştirmek ve daha demokratik bir yapının oluşturulması için başkanlık sisteminin Türkiye için uygun olduğunu ifade ettiklerini hatırlattı. Bozdağ, şöyle konuştu: ''Ama bu sisteme dair Türkiye'de tartışmaktan çekinen, korkan bir yapı da var. Bu sistem ne getirir, ne götürürden ziyade 'Bu sistem bizim için zararlı olur ama bu sistemi biz tartışmayalım, gündemde tutulmasın, karartma uygulayalım' diyen bir grup kesim var. Çünkü sistem halk tarafından özellikleriyle bilindiği takdirde savunduklarının ne kadar zayıf bir sistem olduğunu görecekler ve zora düşecekler. Bu yüzden de tartışılmasını istemiyorlar. Sayın Başbakanımız da daha önce ifade etti; başkanlık sistemi mi olur, yarı başkanlık sistemi mi olur... Dün ilk defa 'partili cumhurbaşkanı olabilir' şeklinde bir görüş ifade etti. Bunlar son derece önemli hususlardır. Bunların tartışılmasında, değerlendirilmesinde fayda vardır. Örneğin Sayın Abdullah Gül Cumhurbaşkanımız, Sayın Demirel geçmişte Cumhurbaşkanımızdı, Sayın Özal Cumhurbaşkanımızdı, partilerle ilişkileri kesildi. Partilerle ilişkilerinin kesilmiş olması Türkiye sorunlarına bakışta ve çözümünde, bir takım değerlendirmelerinde bunların ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. O yüzde Sayın Başbakanımızın söylediği hususu değerlendirmek lazım. Görüntüde bir kesilmeden ziyade bu manada yeni bir tartışmayı yapmakta fayda var. Çünkü cumhurbaşkanı halk tarafından seçilecek. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçildiği sistemlere yarı başkanlık sistemi deniyor. Literatürdeki tanımlardan bir tanesi bu. Türkiye ilk defa cumhurbaşkanını halk tarafından seçecek, literatürde bunu yarı başkanlık olarak tanımlıyor. Bana göre Türkiye fiili olarak 2014 seçiminden sonra yarı başkanlık sistemine geçmiş oluyor. Onun için bunu şimdiden tartışmak ve değerlendirmek, Türkiye'nin sorun yaşamadan geleceğe doğru yol almasını sağlamakta büyük fayda var. Sayın Başbakan'ın söylediği de odur. Başkanlık, yarı başkanlık sistemi veya partili cumhurbaşkanı hususunun tartışılması, değerlendirilmesinde büyük faydalar var. Bunlardan Türkiye'nin yararına olan bir konuda bir uzlaşma olduğu zaman adım atılabilir. Bunları tartışmaktan korkmamak lazım.'' ''Seçildiği dönemin hukukuna tabidir'' Anayasa Mahkemesi raportörünün cumhurbaşkanının görev süresine ilişkin değerlendirmesinin hatırlatılması üzerine Bozdağ, şu değerlendirmelerde bulundu: ''Sayın Cumhurbaşkanı'nın görev süresi, seçildiği dönemin hukukuna tabidir. Seçildiği dönemin hukukunda 7 yıllığına seçilmesi, ikinci defa seçilmemesi öngörülüyordu. Eğer raportörün, basına yansıyan bilgiler doğruysa, kanaati görev süresi bakımından 7 yıl, ikinci defa seçilememe bakımından 5 yıl ise bu fevkalade yanlış bir yaklaşım olur. Çünkü Cumhurbaşkanı'nın seçildiği dönemdeki anayasa hükmü bir bütündür. Görev süresi bakımından 7 yıllık kısma riayet edip, 'Bu böyledir' deyip daha sonra bir daha seçilememe bakımından 'yeni düzenlemeye tabi olması lazımdır' diye bir değerlendirme yapmak hukuki açıdan hükmü bölmektir. Bu büyük bir çelişkidir. Bir yandan 'Görev süresi bakımından eski hukuka tabidir' diyeceksiniz, öte yandan 'Yeniden seçilme bakımından yeni hukuka tabidir' diyeceksiniz... Bu tamamıyla Anayasa'nın hükmünü bölmektir, bir kısmına uyup bir kısmına uymamaktır. Bana göre yanlış bir değerlendirme eğer doğruysa tabii. Hem görev süresi hem de bir daha seçilip seçilmeme bakımından seçildiği dönemin hukukuna tabidir.'' ''Çalışmanın detayları netleşmedi''

Özel yetkili mahkemelere ilişkin çalışmaların sorulması üzerine Bozdağ, Devlet Güvenlik Mahkemeleri'nin kaldırılmasının ardından özel görevli ağır ceza mahkemelerinin oluşturulduğunu hatırlattı. Bu konuda çok çeşitli eleştiriler ve tartışmalar gündeme geldiğini, yaşanan tecrübeler ve eleştiriler çerçevesinde yeni bir adım atılmasına ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Bozdağ, ''Biz onu ifade ettik ve bu noktada da bir çalışma devam ediyor. Çalışmanın detayları henüz netleşmiş değil. O detaylar netleştikten sonra bir karar verilecek, o karara göre de sonuçları kamuoyuyla paylaşacağız'' diye konuştu. Bozdağ, bir basın mensubunun süren davaların bu çalışmadan etkilenip etkilenmeyeceğine ilişkin sorusunu yanıtlarken, yapılan çalışmanın usule ilişkin olduğunu vurguladı. Devam eden davalarda bir suç isnadının olduğuna dikkati çeken Bozdağ, sözlerine şöyle devam etti: ''Biz suçları, cezaları, tutuklama nedenlerini değiştirmiyoruz veya ortadan kaldırmıyoruz. Yapılan düzenleme usule ilişkin bir düzenlemedir. Kamuoyunda usule dair bu düzenleme, yargılanan bazı kişilere ilişkin suçların ve cezaların ortadan kaldırılacağı şeklinde bir takdimi var. Bu da fevkalade yanlıştır. Suçlara ve cezalara, tutuklama nedenlerine dönük bir değişiklik söz konusu değil. Çalışmanın öyle bir amacı da yok. Suçlar, cezalar durduğu sürece usul değişse de o suçlar ve cezalara ilişkin kararları mahkemeler kendi takdirlerinde tayin edebileceklerdir'' ''Yeni fetva vermedi'' CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ''Sayın Diyanet İşleri Başkanı'nı uyarma görevini hissediyorum ve duyuyorum. Sıcak siyasetten uzak dursun'' sözlerine ilişkin değerlendirmesinin sorulması üzerine de Bozdağ, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bugüne kadar siyasi konulara ilişkin herhangi bir açıklama yapmadığını belirtti. Anayasa'nın, görevini bütün siyasi görüş ve düşüncelerin dışında kalarak yapmasını öngördüğü Diyanet İşleri Başkanlığı'nın bu çerçevede çalıştığını ifade eden Bozdağ, Kılıçdaroğlu'nun Başkanlığı pek çok siyasi tartışmanın içine sokmak istediğini söyledi. Bozdağ, ''Lütfen siyasi tartışmaların içerisine Diyanet İşleri Başkanlığı'nı çekmeyelim. Diyanet İşleri Başkanlığı'nı siyasetin içine çekmek, siyasetin içinde göstermek kimseye bir fayda sağlamaz, herkese zarar verir'' dedi. Kürtaj ya da başka bir konuda vatandaşlardan gelen soruları cevaplamanın, dini konularda toplumu aydınlatmanın Diyanet İşleri Başkanlığı'nın anayasa ve yasalar kapsamındaki görevi olduğunu vurgulayan Bozdağ, şunları dile getirdi: ''Herhangi bir vatandaşımız Diyanet İşleri Başkanlığı'na 'Kürtaj konusunda İslam ne diyor' diye sorduğu zaman Diyanet İşleri Başkanı'na 'Buna cevap verme, bu konuda sus' demek anayasal görevini yapma demektir. Halbuki anayasa ve yasa bu görevi vermiş. Diyanet İşleri Başkanlığı vatandaşların sorularına cevap veriyor yoksa gündemdeki siyasi konulara ilişkin bir değerlendirme yapmıyor. Kaldı ki Sapanca'da, Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yaptığı açıklamaya bakarsanız, kürtajla ilgili 2008'den bu yana 2 binden fazla sorunun geldiğini ve bu sorulara cevap verildiğini söyledi. Yeni bir açıklama yapmadı. Ne yaptı- Din İşleri Yüksek Kurulu'nun 1956'da, 1983'te ve 1993'te verdiği fetvayı kamuoyuyla paylaştı. Yeni bir fetva vermedi.''

Diyanet İşleri Başkanlığı'nın kendisine iletilen sorulara verdiği yanıtların kamuoyuyla paylaşıldığını anlatan Bozdağ, ''Diyanet İşleri Başkanlığı kendi görevini yapıyor. Kendi görevini yapmayı Anayasa'ya aykırı gösteremez. Bunlar daha Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görevini ne olduğunu bilmiyorlar. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın görevini lütfen öğrensinler, iyi baksınlar. Dini konularda vatandaşları aydınlatmak ve vatandaşların sorularına cevap vermek... Kürtaj konusunda da vatandaşlarımız sorularını sormuşlardır, Diyanet İşleri Başkanlığı da bu sorulara cevap vermiştir. Yoksa gündelik tartışmalarda Diyanet İşleri Başkanlığı taraf değildir. Yasama organı nasıl karar verecek buna dair Diyanet İşleri Başkanlığı'nın müdahalesi zaten söz konusu değildir. Hükümet olarak bizim Diyanet İşleri Başkanlığı'na müracaatımız da kesinlikle söz konusu değildir'' diye konuştu. Bozdağ, CHP'nin Diyanet İşleri Başkanlığı'nı siyasetin içine çekmeye ve üzerinden siyaset yapmaya çalıştığını söyledi.