e-şarkiyat İlmi Araştırmalar Dergisi -www.e-şarkiyat.com- ISSN: Sayı: III/Nisan 2010

Benzer belgeler
Ünite 1. Celâleyn Tefsiri. İlahiyat Lisans Tamamlama Programı TEFSİR METİNLERİ -I. Doç. Dr. Recep DEMİR

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ GÜZ DÖNEMİ SINAV PROGRAMI

AKADEMİK YILI

MEHMET SAİT ERGİN HOCA İLE SÖYLEŞİ

T.C. BİLECİK ŞEYH EDEBALİ ÜNİVERSİTESİ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ İSLAMİ İLİMLER BÖLÜMÜ EĞİTİM-ÖĞRETİM PROGRAMI

İçindekiler. Giriş Konu ve Kaynaklar 13 I. Konu 15 II. Kaynaklar 19

YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERİSTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIK SINIFLARI (NORMAL VE İKİNCİ ÖĞRETİM) GÜZ MAZERET SINAV PROGRAMI

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM HAZIRLIKSIZ İLAHİYAT MÜFREDATI

İslamî bilimler : Kur'an-ı Kerim'in ve İslam dininin doğru biçimde anlaşılması için yapılan çalışmalar sonucunda İslami bilimler doğdu.

Tefsir, Kıraat (İlahiyat ve İslâmî ilimler fakülteleri)

SELÇUK ÜNİVERSİTESİ İSLÂMÎ İLİMLER FAKÜLTESİ LİSANS PROGRAMI 1. Yıl / I. Dönem Ders. Kur'an Okuma ve Tecvid I

1-Anlatım 2-Soru ve Cevap 3-Sunum 4-Tartışma

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

İLAHİYAT LİSANS PROGRAMI (YENİ, VE SONRASI)

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KELAM VE İSLAM MEZHEPLERİ ILH

ESKİ TÜRK EDEBİYATI TARİHİ- 14.YÜZYIL TEMSİLCİLERİ

AYP 2017 ÜÇÜNCÜ DÖNEM ALIMLARI

T.C. ERCİYES ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürlüğü

Sosyal Bilimler Enstitüsü

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

TÜRKİYE DİYANET VAKFI YAYINLARI

Dünyayı Değiştiren İnsanlar

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN IKUMA VE TECVİD II İLH

O, hiçbir sözü kendi arzularına göre söylememektedir. Aksine onun bütün dedikleri Allah ın vahyine dayanmaktadır.

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM FORMASYONLU İLAHİYAT MÜFREDATI (ILY)

İLAHİYAT FAKÜLTESİ I. VE II. ÖĞRETİM HAZIRLIKSIZ İLAHİYAT MÜFREDATI (FORMASYON DERSLERİ EKLENEREK GÜNCELLENMİŞ HALİ)

Lisans Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Y. Lisans S. Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler /Temel İslam Bilimleri/Hadis 1998

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN OKUMA VE TECVİD IV ILH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

TOKAT IN YETİŞTİRDİĞİ İLİM VE FİKİR ÖNDERLERİNDEN ŞEYHÜLİSLAM MOLLA HÜSREV. (Panel Tanıtımı)

Fakülte Kurulunun tarih ve 2018/02 1 sayılı karar eki İSTANBUL 29 MAYIS ÜNİVERSİTESİ ULUSLARARASI İSLAM VE DİN BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS HUKUK DOKTORİNLERİ VE İSLAM HUKUKU

2.SINIF (2013 Müfredatlar) 3. YARIYIL 4. YARIYIL

T.C. KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İlâhiyat Fakültesi Dekanlığı. REKTÖRLÜK MAKAMINA (Öğrenci İşleri Daire Başkanlığı)

Üniversitemiz Senatosunun tarih ve 2018/19 2 sayılı karar eki

Üniversitemiz Senatosunun tarih ve 2018/19 2 sayılı karar eki

Merkez / Bitlis Temel İslam Bilimleri /Tasavvuf Ana Bilim Dalı.

KOCAELİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ BAHAR YARIYILI OKUTULACAK MATERYAL LİSTESİ TEMEL İSLAM BİLİMLERİ BÖLÜMÜ

Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları Yayın No. 756 İSAM Yayınları 202 İlmî Araştırmalar Dizisi 90 Her hakkı mahfuzdur.

İSLAM DÜŞÜNCE TARİHİ DERSLERİ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS KURAN OKUM VE TECVİD VIII İLH

T.C. RECEP TAYYİP ERDOĞAN ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ENSTİTÜ KURULU TOPLANTI TUTANAĞI

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim Öğretim Yılı 1.ve 2.Öğretim (2010 ve Sonrası) Eğitim Planları HAZIRLIK SINIFI (YILLIK)

1- el-kavaidul- esasiyye lil- Lugatil-arabiyye (Arapça), Seyyid Ahmet el-haşimi.

ilam AKADEMi Aziz Mahmûd Hüdâyi Vakfı İlmi Araştırmalar Merkezi

AKDENİZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞI EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI DERSLER KATALOĞU. Dersin Optik. Kredi AKTS. Ulus.

T.C. YÜZÜNCÜ YIL ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ DEKANLIĞI FAKÜLTE KURULU KARARI

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ Eğitim-Öğretim Yılı 1.ve 2. Öğretim Eğitim Planları

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

ESOGÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ HAZIRLIKLI İLAHİYAT 2010 YILINDAN İTİBAREN UYGULANAN PROGRAM DERSLERİ I.ÖĞRETİM I. DÖNEM

İmam - hatip liseleri, imamlık, hatiplik ve Kur'an kursu öğreticiliği gibi dini hizmetlerin yerine getirilmesi ile görevli elemanları yetiştirmek

Dersin Optik Kodu. Ders Dur. (Z/S) Kredi AKTS. Ulus. Kredi. Dersin Optik Kodu. Kredi AKTS. Ulus. Kredi. Ders Dur. (Z/S) Dersin Adı

İSMAİL DURMUŞ PROFESÖR

OSMANLICA öğrenmek isteyenlere kaynaklar

HAKKARİ ÜNİVERSİTESİ İLAHİYAT FAKÜLTESİ İLAHİYAT LİSANS MÜFREDAT PROGRAMI

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Kâşif Hamdi OKUR, Ismanlılarda Fıkıh Usûlü Çalaışmaları: Hâdimî Örneği, İstanbul: Mizah Yayınevi, 2010,

OSMANLILAR Yrd. Doç. Dr. Ali Gurbetoğlu. İstanbul Ticaret Üniversitesi

Prof.Dr. Jeffrey H. Lang ın İlk Namazı

20 Derste Eski Türkçe

Tokat Plevne İmam Hatip Ortaokulu Öğrencilerinin Sorularına cevaplarımız

YALOVA ÜNİVERSİTESİ - SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

D.Ü. İLAHİYAT FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI DKAB BÖLÜMÜ GÜZ DÖNEMİ DERS MÜFREDATI ( )

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

Editörler Yrd. Doç. Dr. Şenol SAYLAN Yrd. Doç. Dr. Betül SAYLAN

Es-Seyyid Eş-Şeyh Abdülkadir El Abri Hazretleri

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

YENİ BİR İSLAM MEDENİYETİ TASAVVURU İÇİN FELSEFEYİ ANADOLU DA YENİDEN YURTLANDIRMAK PROJESİ

Sadrettin Gümüş, Seyyid Şerîf Cürcânî ve Arap Dilindeki Yeri, İstanbul: Fatih Yayınevi Matbaası, 1984, 211 s. Murat Dinler*

DEÜ İLAHİYAT FAKÜLTESİ ÖĞRETİM YILI BAHAR YARIYILI İLAHİYAT BÖLÜMÜ I. SINIF I. & II. ÖĞRETİM BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ

Revak Kitabevi, 2015 Tüm hakları Revak Kitabevi ne aittir. Sertifika No: Revak Kitabevi: 30 Bektaşîlik Serisi: 4. Fakrnâme Vîrânî Abdal

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

TEMEL İSLAM BİLİMLERİ ANABİLİM DALI YÜKSEK LİSANS DERSLERİ DERSİN KODU VE ADI TEZ 5000 Yüksek Lisans Tezi TİB 5010 Seminer UAD 8000 Uzmanlık Alan

Risale-i Nuru Samsat-ta Lise öğrencisi iken Teyzem oğlu vasıtasıyla tanıdım.

ZEYNEL ABİDİN ÇİÇEK HOCA İLE RÖPORTAJ

İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

BÜTÜNLEME HAZİRAN 2018 DERSİN KODU VE ADI TARİH SAAT YER TARİH SAAT YER TARİH SAAT YER TARİH SAAT YER

Küçüklerin Büyük Soruları-4

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS DİNLER TARİHİ I İLH Yüz Yüze / Zorunlu / Seçmeli

MŞÜ İSLAMİ İLİMLER FAKÜLTESİ EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI GÜZ DÖNEMİ FİNAL SINAV CETVELİ

NAZARİYAT İslâm Felsefe ve Bilim Tarihi Araştırmaları Dergisi

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS ÇAĞDAŞ DİNİ AKIMLAR İLH

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

KELAM DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI

Kelâm ve Mezhepler Tarihi II

MOLLA MUHAMMED ZİVİNGİ VE İLMİ KİŞİLİĞİ

GÜZ DÖNEMİ DERS PROGRAMI II.Ö/İLA.7.YY. İstanbul Üniversitesi / İlahiyat Fakültesi I.Ö/ 7 ve II.Ö/1 I.Ö/8 ve II.Ö/2 II.Ö/ 4.

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

ADANA İL MÜFTÜLERİ ( ) GÖREVDEN AYRILDIĞI TARİH Mehmet Hüsnü EREN Adana, 1870 Medrese

Necmi ATİK. Çaybaşı Mah. Ali Çetinkaya Cad. Doğu Apt. No:62/5 Muratpaşa ANTALYA

1933 yılında Trabzon Sürmene'de doğdum. Köprübaşı'da.. Şimdi ilçe oldu orası..

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

&[1 CİN ALİ'NİN HİKAYE KİTAPLAR! SERIS.INDEN BAZILARI. l O - Cin Ali Kır Gezisinde. Öğ. Rasim KAYGUSUZ

Ders Adı Kodu Yarıyılı T+U Saati Ulusal Kredisi AKTS

İNSAN VE TOPLUM BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

Öğrenim Kazanımları Bu programı başarı ile tamamlayan öğrenci;

HARRAN Ü. İLAHİYAT FAK AKADEMİK YILI GÜZ DÖNEMİ FİNAL VE BÜTÜNLEME SINAV TAKVİMİ

Transkript:

Doç. Dr Mehmet Yalar hocamız ile klasik medrese eğitim serüveni ve medrese tahsili boyunca okuduğu kitaplar hakkında yapmış olduğumuz uzun bir sohbeti kısaltarak sunuyoruz. Hocam bize kendinizi tanıtabilir misiniz? Mehmet Yalar: Bismillahirrahmanirrahim 1949 veya 1950 yılında Diyarbakır ın Mermer nahiyesinde doğdum ve 14-15 yaşına gelinceye kadar orada kaldım. Babam Mermer de resmi imamdı ayrıca Arapça ve Farsça bilgisi ileri düzeyde olan babam uzun yıllardan beri müderrislik yapıyordu. Birçok talebesi vardı. 5 yaşında iken babamdan Kur an-ı kerim dersi almaya başladım. Kış geceleri uzun olduğu için öğrencilere ders verip, onlarla sohbet ediyordu. Ben de böyle bir ortamda bulunuyordum. Babamdan alfabe dersi almaya başladığımda bana Latin alfabesini de öğreterek karşılaştırma yapıyordu. Kısa bir sürede 7 yaşına varmadan Kur an-ı Kerimin ilk hatmimi bitirdim ve Latin alfabesini de okula gitmeden öğrendim. 6 yaşında Mermer de okula başladım. İlkokulu okumaya başlayınca bir yandan da babamdan Kur an ve Arapça dersleri almaya devam ediyordum.1960 yılında ilkokulu bitirdim. O vakte kadar Kur an-ı Kerim, Takrib ul fikhi ş-şafii, Mevlit, Nubahar, Akaida Kürmanci kitaplarını da okumuştum. İlkokulu bitirdikten sonra haziran ayında Emsile kitabına başladım. Emsile kitabı, medreselerde okutulan sıra kitaplarının başlangıcıdır. Daha önce okuduğum kitaplar ise ilerdeki tahsilin altyapısı mesabesindedir. Babamın 30 yıllık Müderrislik tecrübesi vardı. Hakikatten çok güzel, yüksek sesle ve heyecanla ders veriyordu. Evde ders aldığım için tatil yoktu, kış yaz sürekli ders alıyordum. Bu ders okumalarım Cami kitabının haşiyelerine kadar sürdü. O zamana kadar okuduğunuz kitaplar nelerdi? Mehmet Yalar: Emsile kitabı ile başladım ondan sonra Bina ve akabinde İzzi kitabı. Bu üç kitap Sarf ilmi kitaplarıdır. Bu kitapların ezberlenmesi gerekiyor. Her gün ders aldığımız kısmı ertesi gün hocamız dinlerdi ve ezberlediğimizi görünce yeni derse geçilirdi. Bizim hocamız babam olduğu için dersleri çok sıkı takip ediyordu. Prensip sahibi, dini ve ilmî salâbeti çok güçlü biri olduğundan okuma konusunda müsamaha göstermezdi. Tekrar ders kitaplarına dönersek İzzi kitabından sonra Nahiv kitapları okunmaya başlanıyor. Nahiv kitaplarının ilki Avamil olup yazarı Şeyh Abdulkahir Cürcanî adındaki ünlü bir âlim olup Nahiv, Arap edebiyatı ve beleğatı konularında önemli eserleri vardır. Avamil den sonra okutulan kitap, Zuruf adındaki Kürtçe yazılmış bir kitaptır. Ondan sonra ise Terkiba Avamail kitabı okunur. Bu, Avamil in baş taraflarını nahiv yönünden açıklayan Arap dili üzerine Kürtçe yazılmış bir kitaptır. Bu üç kitabın da ezberlenmesi gerekiyordu. Bu kitaplardan sonra Avamil üzerine Arapça yazılmış bir şerh olan Sadullah-i Sağîr adlı kitap okunuyordu. Bu kitap ezberlenmiyordu, sadece Avamil metin ezberleniyordu. Sadullah-i Sağîr den sonra gelen kitap Şerh-ul Müğni dir. İki kısımdan oluşuyor: Metin ve şerh. 40 sayfalık metin kısmı olan Müğni ezberleniyor. Hatırlıyorum Cuma akşamları hariç her akşam bu kitaptan ezberlerimi tekrar ediyordum. 160

Şerhü l-muğni kitabına kadar kaç kitap ezberleniyor: Bu itibar ile 3 sarf ilminin, 3 nahiv kitabı, bir de Muğni metni olmak üzere toplam 7 kitap ezberleniyor. Bir noktayı açıklamak istiyorum. Çocukluk döneminde okumak insana zor geliyor. Eğer insanın hocası samimi ve şefkatli bir insan olup öğrenciyle ilgilenirse bir müddet sonra ders almak insana sevimli gelmeye başlıyor. Ben Şerhu l-muğni kitabından sonra zorluk çekmedim. Bu kitapları okuduktan sonra Arapça ibareler okumak kolaylaşıyor. Babam kış gecelerinde bize Futuhu ş-şam adlı kitabı okurdu. Bu kitap Hz. Ebu Bekir ve Hz. Ömer dönemlerine ait fetihleri konu alan 2 ciltlik bir kitaptır. Babam bir şeyi okuduğunda veya anlattığı vakit o konuya konsantre olurdu ve bu tavrı bizi etkilerdi. Onun sohbetini ve kitap okumasını çok severdik. Bir yıl yine kış olduğunda babama: Baba bize bu yıl da Futuhu ş-şam kitabını okumayacak mısın? diye sorduğumda bana: Ben niçin okuyacağım sen artık ibarelerden anlıyorsun, onu kendin okuyacaksın, diye cevap verdi. Bu benim için büyük bir teveccüh idi. O vakitten sonra ben Futuhu ş-şam kitabını okumaya başladım. Şerhül mügni kitabından sonraki sıra kitapları nelerdir? Şerh-ul Müğni kitabından sonra sarf ilmi ile ilgili bir kitap okunuyor. Medrese muhitinde yazarının adına binaen Saduddin adıyla tanınan bu kitap, medresede okutulan sarf kitaplarının en uzunu ve sonuncusudur. Bundan sonra artık sarf ilmi okutulmuyor. Bu kitap, daha önce sözünü ettiğim İzzi adlı kitabın şerhidir. Yazarı, büyük âlim Saduddin Taftazani dir. Medrese çevrelerinde birini çok övdükleri zaman onu Saduddin Taftazani ye benzetirler. Taftazani büyük İslam âlimlerindendir. Belagat, mantık, metafizik, kelam, fıkıh ve birçok ilim dalında eser vermek suretiyle haklı bir şöhrete sahip olmuştur. Bu kitabın girişinde Taftazani, bunu 16 yaşında iken yazdığını belirtiyor. Bu eser, asırlardır sarf ilminin ders kitabı olarak okutulmaktadır. Daha sonra gelen kitap Kavaid-ul îrab, kısa bir metindir. Müellifi Mısırlı İbni Hişam El -Ensari dir. Döneminin ünlü bir âlimidir. Arap dili alanında otorite sayılır. Kitabın konusu Arap dilinde cümle ve özelliği olan bazı Arapça ifadelerin kullanımıyla ilgilidir. Bu kitap ta medreselerde ezberlenir. Medrese çevrelerinde bu kitap Kavaid olarak bilinir. Kavaid kitabı üzerine birçok şerhler ve haşiyeler yazılmıştır. Bunlardan biri de, medrese çevresinde bilinen ve okunan Hallül Meakid Bi-Şerhil Kavaid adlı eserdir. Yani Kavaid kitabındaki zorlukların çözülmesi ve açıklanmasına dairdir. Müellifi Zileli dir. Bildiğiniz gibi Zile Tokat ın ilçelerindendir. Bu eseri sayesinde Medrese muhitinde bilinen bir âlimdir. Bu âlim, kendisinden kavaid üzerine bir şerh yazması istendiğinde, bilgisi eksik olduğundan Kavad müellifinin Müğnillebib adındaki kapsamlı ünlü kitabından faydalandığını belirtiyor. Müğnillebib ismi akıl sahipleri için yeterli anlamında nahivle ilgili büyük bir kaynak eserdir. Demek ki buraya kadar olan sıralı ders kitapları şöyle sıralanabilir: 1. Emsile, 2. Bina, 3. İzzi, 4. Avamil, 5. Zuruf, 6. Terkiba Avamil, 7. Şerhul Müğni, 8. Saduddin kitabı, 9. Kavaidul İrab, 10. olarak Halül Meakid kitabı. Sonra sırayla hangi kitaplar okutulur? Hallü l-meakid kitabı okunduktan sonra Elfiye kitabına sıra gelir. Bu eserin müellifi İbnul Malik dir. Müellifin tam ismi Muhammed ibnul Malik tir. İbnul Malik aslen Endülüslüdür, ailesi Şam a göç etmiştir. Şam'da müderrislik yapmıştır o da İbnul Hişam gibi büyük bir âlimdir ve ilimde imamdır. Bir rivayete göre İmam Nevevi onun 161

talebesidir. İbnul Malik Elfiye yi 1000 beyit halinde yazmıştır, şiir şeklinde nazım olarak yazmıştır, yani manzum olarak. Bir beyit iki mısradır, kitapta 2000 mısradan oluşmaktadır. Bu eser telif edildikten sonra medrese çevrelerinde çok revaçta olmuştur. Medrese tedrisat tarihinde bazı âlimler talebeler ve şakirtlerin kitapları rahat ve kolaylıkla ezberleyebilmesi için bazı ilmi kitapları ezberlenmesi kolay olsun diye kısaltıp nazım haline dönüştürmüşlerdir. Çünkü nazım kitaplarını ezberlemek daha kolaydır. İnsan 100 mısra şiir ezberleyebilir fakat 2 sayfa metin ezberlemek çok zordur. Bu medrese tedrisat tarihinde önemli bir tespittir. Bu kitap ta ezberleniyor, şiir değil bir disiplindir, içerinde nahiv, sarf, tahlil, izahlar ve benzeri bilgiler vardır. Bu kitap ta birçok şerhlere muhtaç olmuştur. Kitabını ilk şerh eden müellifin oğlu olmuştur, onun akabinde birçok büyük âlim de bu kitabı şerh etmiştir. Bunlardan biri de Celaluddin es- Suyuti yani İmam Suyuti dir. İmam Suyutinin bu eserinin ismi el- Behcet ul Mardiyye dir. Bu kitabı da medrese çevrelerinde çok faydalanılan ve okunan bir kitaptır. Kitabın adı el- Behcet ul Mardiye olmasına rağmen bizde kitabın ismi Suyuti diye biliniyor. Bölgenin bir eleştirisi olarak şunu söyleyebiliriz; kitapların muhteviyatı güzel bilinirdi ve ders verilirdi. Fakat kitaplar hakkındaki tarihi bilgiler ihmal edilirdi. Yani kitabın ismi bilinir kimin tarafından ne zaman yazılmış, müellifin özellikleri hakkında bilgi sahibi olunmazdı. Akademik olarak şunu da söyleyebiliriz; sıra kitaplarını söyleyipte müellifleri hakkında bilgi vermemek müellife kaşı haksızlık olur. İmam Suyuti miladi 1505 yılında vefat etmiş. Mısır ın Esyut şehrinde doğmuştur, çok yönlü bir âlimdir, Şafiiyy ul- mezhebdir. Şafii mezhebinde büyük fakihlerdendir. Çok muhtelif kitaplar telif etmiştir, tarih, fıkıh, dil ve birçok konuda kitap yazmıştır. Kitaplarından çok istifade edilir. Bu kitap medrese geleneğinde anlaşılmasının zorluğu ile bilinir. Biz bu kitabı okuduğumuz zaman bize izah edilmesine rağmen anlaşılması zordu. Güya Elfiye kitabının açıklanması için yazılmış olmasına rağmen o açıklanmaya muhtaçtı. Bunun üzerine bu kitap için haşiyeler yazılmıştır. Şöyle bir tespit yapabiliriz: Medrese geleneğinde önce bir metin yazılır ona daha sonra şerh yazılır, eğer şerh kâfi gelmezse ona haşiyeler yazılır. Yani yeni sistemdeki dipnotlar gibi. Biz de ders okuduğumuz zaman hocamız kitabın kenarlarına haşiyeler ve incelemeler eklerdi. Bu bir gelenek halini almıştı. Suyuti kitabına da birçok haşiye yazılmıştır onlardan medrese çevresinde en ünlüsü Ebu Talip tir. Elfiye ve el- Behcet ul Mardiyye konuları nedir? Bu iki kitabının çoğunluklu konuları nahivdir, sonlarında sarf ilmi de vardır. Bu kitaplardan sonra Cami kitabı gelir. Malum olduğu gibi Cami okumak, medrese tahsilinde önemli bir konumdur. Cami kitabının müellifinin asıl adı Abdurrahman olan Mevlânâ Cami dir. Aslen İranlı olup, Cam kasabasına bağlı Harced köyünde dünyaya gelmiştir. Ancak kasabanın ismiyle yâd edilerek, Cami adıyla meşhur olmuştur. Cami çok yönlü bir âlimdir. Tasavvuf, edebiyat, dil âlimidir. Cami kitabı aslı Kafiye kitabının metnidir. Kafiye nin müellifi İbni Hâcib tir. İbnü l Hâcib Mısır lıdır, Eyyubiler dönemi âlimlerindendir. İbnü l Hâcib in babası Müsik, Sultan Selahaddin in Özel Kalem Müdürüdür. Babasının Hâciblik mesleğinden dolayı İbnul Hâcib ismini almıştır. İbnul Hâcib Maliki mezhebindendir. İbnul Hâcib in Kafiyesi Arapçanın nahiv ilminde merkezi nokta veya bir dönemeç gibidir. Kendisinden önceki çalışmaları kendisinde kısaca cem etmiş kendisinden sonra gelenleri de kendinse bağlamıştır. Nahiv çalışmalarının yüzde yetmiş sekseni ibnul Hâcib in kitabı çerçevesinde olmuştur. Bundan dolayı bunun üzerine epeyce şerh ve haşiyeler yazılmıştır. Kafiye nin en büyük haşiyelerinden biri Radi yê Esterabadi nindir. Radi iran halkındandır. Radi nin bu kitabı 162

Mevlana Câmi için ilham kaynağı olmuştur. Mevlana Câmi bu kitabında ondan çokça nakiller yapmıştır. Yani referans kaynaklarından birincisidir. Âcizane olarak şunu söyleyebilirim Üniversitede Doktora öğrencilerimden birine tez konusu olarak Radi üzerine yapmasını sağladım. Mevlana Câmi nin kafiye şerhi hakkındaki bu kitabı büyük bir itibar görmüştür. Bu cami kitabı üzerine de haşiyeler yazılmıştır. Medreselerde sıra kitaplarında bu haşiyeler de okutuluyor. Cami kitabının medresedeki fonksiyonları hakkında bir şeyler söylenebilir mi, taliblik gibi? Evet, taliblik hakkında biraz bahs edelim. Medrese talebeleri Cami kitabına başlamayıncaya kadar onlara faqi denilir. Eğer Cami kitabına başlanınca talebe talib olur, yani artık Seyda mertebesine girer. Çünkü artık dersini medresenin en büyük hocası verecektir. Kendiside faqi lere ders vermeye başlıyor. Ve medreselerdeki bazı hizmetlerden de muaf oluyor. Medresenin hizmetleri sırası gelince etrafın temizlenmesi, düzenlenmesi, bulaşıkların yıkanması, tayin işlemleri gibi işlerdir. Medreselerdeki sistemi kısaca anlatalım. Kalınan hücrenin miri yani bir beyi var o salahiyeti biridir. Yeri gelince kısa bir anekdotu anlatıyım. Ben ve kardeşim Molla Ahmet Yalar 1966 yılında Hazro ya ders okumak için gittiğimizde ben 16 yaşında idim 21, 22, 23 yaşlarında talebeler vardı. Ben Cami kitabının haşiyelerine başlamıştım. Medreselerde adet kimin kitabı ileri ise o hücre miri oluyor. Ben de Molla Tayfur un ders verdiği medresede 50 gün boyunca hücre miri oldum. Hücre miri Seyda dan sonra sorumlu kişidir. Talib olan kişiye nasıl hitap ediliyor? Cami kitabından önceki kitapları okuyanlara faqi diye hitap ediliyor. Cami kitabına başlayanlara artık Mela diye hitap ediliyor. Mela Abdullah, Mela Ahmet gibi. Diğer insanlar da aynı şekilde hitap ediyor. Cami hakkında şunları da ilave edeyim. Camiyi bitiren hakikaten çalışkan ise ve tahsil yapmak isterse Arapça yı anlamada, ibare çözmede onunla seydası arasında çok az bir fark kalıyor. Dil öğrenme o dereceye kadardır. Onun dışındakiler ilmi disiplinler, felsefe, mantık, munazara, akait, usul ve benzeri ilimlerdir. Arapçanın zirve dil bilgisi cami kitabıdır. Kitapları sıra ile belirtirsek 11. Elfiye, 12. Suyuti nin el- Behcet ul Mardiyye ve 13 olarak Cami ve cami nin haşiyeleri geliyor. Bunlardan sonraki kitaplar nelerdir? Bunları konuşurken küçük bir düzeltme yapmam gerekiyor. Bir sıra kitabını anlatmayı unutmuşum. Hal kitabından sonra küçük bir kitap var ismi Enmûzec numune anlamındadır. Müellifi ünlü alim Zamehşeri dir. Tefsir ve düşünce dünyasında ünlü bir âlimdir. Hatta bu kitabının İbül Hâcib e ilham kaynağı olduğu söyleniyor. Enmûzec hakkında da birçok şerh ve haşiyeler yapılmıştır. Medrese çevrelerinde iyi bilinen şerh kitaplarından biride Hedaik-id Dekaik kitabıdır. Müellifi Saduddin Sadullah dır. Bundan dolayı medrese çevrelerinde bu kitaba Sadullah gevre deniliyor. Gevre Kürtçenin bir kolu olan Soranice bir kelime olup büyük anlamındadır. Bu kitaba Büyük Sadullah denir. İki tane Sadullah kitabı olduğu için birine Sadullah Sâğir yani Avamilin şerhi olan kitap diğerine Sadullah gevre veya Sadullah-i Kebir deniliyor. 163

O zaman sıralama şöyle olur: 11. kitab Sadullah-i Kebir denilen Hedaik-id Dekaik geliyor. 12. Elfiye, 13. Suyuti nin el- Behcet ul Mardiyye ve 14. olarak Cami ve cami nin haşiyeleri geliyor. Evet, bizim okuduğumuz dönemde o kitaplar okunuyordu. Bazı yerlerde ve şimdi ise Sadullah gevre yerine Şerhul kıtir okunuyor. Bazıları Suyuti kitabının yerine Netaic-ul Efkâr okuyordu. Biz Netaic-ul Efkâr ı okumadık, kısmi olarak kitaplarda alternatif vardı. Cami kitabından sonra mantık okunur. İsagoci adında küçük bir kitap takip edilir, Müellifi Esirüddin el-ebherî dir. ve metinleri ezberlenir. Kitabın içeriği Aristo mantığıdır. İslam düşünce tarihinde Aristo mantığının önemli bir yeri vardır. Hicri 2. yy bu mantık İslam kültürü içine girmiştir. İsagoci kelimesi de Arapça değil Yunanca bir kelimedir. İsagoci kitabı üzerine şerhler ve haşiyeler yazılmıştır. Şerh olarak iki kademede okunuyor birisi Hüsammeddin El Katî nin şerhi ve onun haşiyesi Muhyiddin. Yani bir metin, bir şerh ve bir haşiye birlikte okunuyor. İkinci kademede farklı bir şerh ve haşiye ile okunuyor. İkinci olarak okunan şerh kitabı, Osmanlının ilk dönem âlimlerinden olan Molla Fenari tam ismi Şemseddin Muhammed ibn-i Hamza el-fenari olup bu şerhi bir günde yazdığı rivayet olunur. Bu kitabın haşiyesi Ahmet isminde biri yapmış bazıları ona Kul Ahmet bazıları ona Kavl Ahmet diyorlar. Bizim bölgemizde Kavl Ahmet deniliyor. Kavl Ahmet kitabı sıra kitapları içinde en zor kitap olarak kabul ediliyor. Birçok müderris bu kitabı okutmak istemiyordu. Daha sonra mantık ilmine ara verilir. Risaletül Vâd okunur, müellifi Adudiddin el-ici dir, kitabın üzerinde Kuşici şerhi var. Kitap bu şerhle birlikte okunur, normalde bu kitabın ezberlenmesi gerekiyor fakat talebeler bundan sonra pek ezber yapmıyorlar fakat usul bu risalenin okunmasıdır. Kitabın konusu dil felsefesi, kelime ve mana arasındaki irtibatı, bir anlamda semantik denilebilir. Bir metin ve bir şerh olarak bu kitap okunur. Camiden sonraki kitapları sıralarsak İsagoci, Hüsammuddîn el- Katî nin şerhi, Muhyiddin risalesi, Molla Fenari, Kavl Ahmet, Risaletül Vâd ve Kuşici Şerhi Evet, daha sonra İstiare gelir. Belagat ilminin bir dalı olan istiarenin aslı mecaza dayanır. Mecaz, benzetme, kinaye gibi kavramlar anlamındadır. İstiare ilminde okunan metin kitabi El Feride, müellifi İmam Ebu l Leys Semerkandi dir. Kitap üzerinde bir şerh vardır, yazarı İsamuddin el-isferaini dir. İsamuddin Mevlana Cami nin talebesidir. Çok zeki ve yaman bir âlimdir, fakat çok fazla itiraz sahibidir. Kitabı üzerine çok haşiyeler yapılmış. Bizim medrese çevresinde bilinen haşiyesi, Hasan El- Zibari nindir. Ben hayatını araştırdım ismi Hasan bin Muhammed. Zibar Kuzey Irak ta bulunan bir kürt aşiretinin ismidir, müellif o kabileye mensuptur. Vefat tarihini araştırdık bulamadık. Tahminimize göre 2 asır önce yaşamıştır. Haşiyesi güzel anlaşılır ve kolaydır, biz hem el Feride, İsamuddin şerhini, hem de bu haşiyeyi okuduk. İstiareden sonra münazara okunur. Bizim muhitte aslı Abdulvahhab Alel Velediyye olan Velediyye nin ezberlenmesi gerekir. Müellifi Osmanlı ulemasından Maraşlı Saçaklızade dir Şerhin yazarı da Diyarbakırlı olan Abdulvahab el Amidi dir. Konusu münazara usul ve adapları olan şerh ve metin birlikte sonuna kadar okunur. 164

Bundan sonra cami nin haşiyeleri gelir. Adından da anlaşıldığı gibi cami kitabı üzerine yapılmış haşiyelerdir. Üç âlim tarafından yapılmıştır. İkisi Mevlana Cami nin talebesidir. Abdulgafur Lari ve İsamuddin el-isferaini Mevlana Cami nin talebesidir. Abdulgafur Lari nin haşiyesine haşiye yazan ise Abdulhakim es-seyalekütî dir, Hindistanlı bir âlimdir. Bu haşiyelerin bir kısmı okunuyor. Daha sonra tekrar Mantık okunmaya başlanır. Şemsiye diye adlandırılan kitap okunur. Bu arada şunu hatırlatayım Cami nin haşiyesine başlayıncaya kadar bunları babamın yanında okudum. Ne kadar süre içinde? 5,5 yılda okudum. 1960 yılında başladım 1966 Ocak ayına kadar 5,5 yıl sürdü babamın yanında. O zaman Cami nin haşiyelerine yeni başlamıştım. Ocak ayında bir gün halamızın oğlu Molla Tayfur Ezgin, babamızı ziyarete gelmişti. Babam ona oğullarım Mehmet ve Ahmet biraz dışarıda faqi lik yapsınlar, senin yanında kalacak yer varsa kalan derslerine devam etsinler. Ben artık yaşlandım ve ders vermek bana zor geliyor artık. Hakikaten babam ders verirken çok dikkatle, yüksek sesle ders verirdi. Kardeşim o zaman Cami kitabını okuyordu. Molla Tayfur babama hitaben: Onlar benim dersime razı olurlarsa dayımın emri olur, diyerek kabul etti. 1966 yılının yılbaşını biraz geçmişti. Ben ve kardeşim Hazro ya gittik. İlk kez dışarıya ders için çıkmış olduk. Maşallah babanızın sabrı güzelmiş genelde insanlar bu kadar üzün süre çocuklarına ders veremez. Babamın sabrı fazlaydı ve dersi çok disiplinli veriyordu. Hazro ya gittik. Kısa bir süre sonra bahar ayı geldi. Molla Tayfur un hücresi dardı, biz 15 16 talebe idik yer kafi değildi. Fakat Hazro ve Hazroluların verdikleri tayinler güzeldi. Biz de köyden kasabaya yeni geldiğimiz için bize çekici geliyordu. Orada Şemsiye şerhini okuyordum. Şemsiye şerhi ve haşiyesi; Kutbüddin Muhammed b. Muhammed er-razî tarafından Necmüddin Ömer b. Ali el-kazvinî nin mantık ilmine dair yazdığı Şemsiye metnine yaptığı bir şerh olan Tahrirü l-kavaidi l-mantıkıyye fi Şerhi r-risaleti ş-şemsiyye adlı kitaba Seyyid Şerif Cürcani nin yazdığı bir haşiyesi de vardır. Hazro dan ayrıldıktan sonra ne yaptınız: Diyarbakır ın Kevnecar köyüne gittik, Seydayi Mola Abdusselam-i Alibardaki oradaydı. Molla Abusselam iyi bir Seyda idi klasik bir hocaydı, modern bilgileri yoktu. Fakat müderrisliği güzel, medrese müktesebatı da çok iyi idi. Oradan hastalandığım için iki ay sonra geri dönmek zorunda kaldık. Ben Seydanın yanında çok fazla okuyamadım. O sırada bir rahatsızlığım vardı ve tedavi için Diyarbakır a gidip geliyordum. Kevnecar dan ayrıldıktan sonra Bubiyan köyüne gittik. Orada güzel bir mantığı olan, ders anlatımı güzel, belağat sahibi Molla Fahri vardı. Onun yanında Şemsiye şerhini tamamladıktan sonra Belağata dair olan Muhtasar adlı kitabı okudum. Bundan sonra sıra esaslı ve günümüzde de geçerli olan, modern dilde retorik olarak isimlendirilen belağat ilmine geliyor. Belağat olarak Hatîb el-kazvînî'nin Telhis kitabı okunuyor. Benim doktora tezim de Hatîb el-kazvînî ve belagat ilmindeki yeri. Bu Telhis üzerine haşiyeler hariç 22 tane şerh yazılmıştır. Saduddin Taftazani bu kitap üzerine iki tane şerh yapımıştır. Biri Muhtasar kısa bir şerh diğeri uzun bir şerh olan Mutavvel dir. Belagattan Telhis ve Muhtasar ı okudum. Ondan sonra sıra kelam ilmine geliyor. 1966 yılının son baharında babam bizi Hazro ya Hacı Abdül- Fettah Hocaefendi nin yanına göndereceğini söyledi. Babam Seyda-yi Haci Fetah ın yanına gidip okumamız için izin aldıktan sonra ben ve kardeşim Hazro ya gittik. Kardeşim 165

Kavl Ahmet kitabının sonunda ben ise Muhtasar kitabını bitirmiştim. Hazro da Maturidi olan Nesefi nin kelam hakkında yazmış olduğu Şerhül Akaid kitabını okumaya başladım. Şerhi Eşari olan Taftazani nindir. Şerhül akaid dersini Seyda-yi Haci fevkalede veriyordu. Hakikaten insanı mest ediyordu. Bu arada kardeşim M. Ahmet ile birlikte Seyda-yi Haci den Farsça ders alıyorduk. Daha önce babamızdan Gülistan kitabını okumuştuk. Farsça olarak Mevlana Cami nin Baharistan kitabını okuyorduk. Şerhül akaid kitabından sonra ben Cem-ül Cevami kitabına başladım. Cemül Cevami icazet kitabıdır, yani icazet o kitabın bitirilmesi ile alınır. Usul ud din ve usul ul fıkıh konusundadır. Yeni terminolojiye göre İslam hukuku metodolojisi ve İslam akait metodolojisi hakkındadır. Yedi bölümden oluşmuştur. Metin kısmı Tacuddin ibnüs Sübkî şerh ise Celaleddin Mahalli tarafından yazılmıştır. İki haşiyesi vardır; biri Benani, haşiyenin haşiyesine de Attar deniliyor. Normalde Cem-ül Cevami metni ve şerhi okunur. Hocamız Seyda-yı Haci (Allah ona rahmet etsin ve yerini Cennet eylesin ) çok hassastı ve o dönemde fazla talebe olmadığından haşiyeleri incelerdi bir gün dersimiz 4 saat sürdü, dersi yerde diz çökerek okuyorduk. Ben çok yoruldum ve hocama Benani haşiyesini bu şekilde okumasaydık daha iyi olurdu dedim. Hocam başını kaldırdı ve ben konuların anlaşılmadan geçilmesini istemiyorum dedi. Ben de çok utandım o kadar çaba göstermesi benim içindi. Bu kitabı tam olarak okudum. 1967 yılının Haziran ayında derslerim bitmişti. Fakat Mevlana Cami nin Yusuf-u Züleyha kitabına da başlamıştık. Hocamız pek kimseye icazetname vermiyordu. Yüzlerce talebe okutmuştu ve 52 yıllık müderrislik yapmıştı, birkaç tane icazetname vermişti. Babam ondan rica etti, o da icazetnamesini getirdi ve ben artık yaşlandım, ellerim titriyor ben hepsini yazamayacağım, benim doldurmam gereken yerleri boş bırakın ben onları yazarım, dedi. Ben çini mürekkep ile belirli kısımlarını yazdım. Diğer taraflarını Seydamız yazdı. İcazetname bende duruyor. Böylelikle ders alma durumu kalmadığından müsaade alıp yanından ayrıldım. Fakat Seydamızı çok sevmiştik ondan ayrılmak zor geliyordu, ağlayarak ayrıldım. Eve döndüm 2 ay kadar kaldıktan sonra Mevlana Cami nin Yusuf-u Züleyha kitabını bitirmeyi bahane ederek tekrar hocamızın yanına geri döndüm. O kitabı bitirinceye kadar bir iki ay daha orada kaldım. Medrese tahsil hayatım bu kadar sürdü. Hocam son soru olarak medrese tahsiliniz sırasında tefsir ve fıkıh kitaplarından hangisini okudunuz? Fıkıh kitaplarından Kadı Ebu Şuca nın "Gayet'ül İhtisar ve İmam Nevevi nin Minhacul Talibin kitaplarını okuduk. Tefsirde ise Celaleyn tefsirini okuduk. Hocam çok teşekkür ediyoruz. Bende teşekkür ederim. 166