Akademik Sosyal Araştırmalar Dergisi, Yıl: 4, Sayı: 29, Ağustos 2016, s. 426-430 Yayın Geliş Tarihi / Article Arrival Date Yayınlanma Tarihi / The Published Date 17.06.2016 17.08.2016 Ar. Gör. Yasemin ÇÜRÜK Ankara Üniversitesi, Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü yasemincuruk@gmail.com İKİLEMELERİN KAPSAMI Öz İkileme, dünya dillerinde yaygın olarak kullanılan bir anlatım biçimidir. Bu sebeple de bu alanda pek çok çalışma yapılmıştır. Ancak özellikle Türkçe de bu tür yapıların tanımı ve terimi konusunda çatışmalar ve çelişkiler söz konusudur. Bazı araştırmacıların ikileme kabul ettiği bazılarınca kabul edilmemektedir. Diğer yandan da ikilemenin evrensel tanımı, Türkçede ikileme olarak kabul edilen yapıları kapsamamaktadır. Bu çalışma ikileme konusundaki bu tartışmalara, terim ve tanım konusuna çözüm getirmek amacıyla yapılmıştır. Çalışmada ikilemenin evrensel tanımı üzerinde düşünülmüş ve bu tanıma uygun olan örneklerin ikileme olarak ele alınması gerektiği vurgulanmış, tartışmalı bazı örnekler ve terimle ilgili sorunları çözmek amacıyla bazı önerilerde bulunulmuştur. Anahtar kelimeler: ikileme, tanım, terim, biçimbilim, Türkçe.
SCOPES OF REDUPLICATIONS Abstract Reduplication is a common style of expression in the World languages. Therefore, many researchers have studied in this field. However, especially in Turkish language there are conflict and contradictions in definitions and the terms of such structure. Some researchers are not accepted as a reduplication that to accept by some. On the other hand the universal definition of the reduplication is not covered structures that are considered as reduplication in Turkish. My aim in this study is to solve these debates about terms and definitions of the reduplication. In this study it is considered on a universal definition of the reduplication and emphasized that this definition should be dealt with in accordance with the reduplication of example. I have some recommendations to solve some examples which are contractive and terms. Keywords: Reduplication, definition, term, morphology, Turkish. İkileme, pek çok dilde kullanılan anlatım özelliklerinden biridir ve Türkçede anlamı kuvvetlendirmek amacıyla aynı sözcüğün ya da eş ve zıt anlamlı sözcüklerin tekrarı olarak tanımlanır (Hatipoğlu 1971: 9; Türkçe Sözlük 2005: 948; Hengirmen 1995: 400-409). Muharrem Ergin ve Kaya Bilgegil ise diğerlerinden farklı olarak ikilemelerin sözcüklerin eksiz tekrar edilmesi olarak tanımlamıştır (Ergin 1972: 377-379; Bilgegil 1982: 162-163). Topaloğlu ve Vardar da ikilemeyi kelimelerin ya da seslerin tekrarı şeklinde tanımlamıştır (Topaloğlu 1989: 87; Vardar 1988: 125) Ağakay ın ikileme tanımı ise şöyledir: Türkçedeki olay, çoğu yeni kavram anlatmak veya belli bir kavrama değişik bir renk vermek üzere birbirine koşulan iki kelimeden tek bir kuruluş, temelli, anlamca bağımsız bir kuruluş türetmek yolunda bir yapı yöntemidir. (1988: 98). 427 İkileme, Osmanlıcada atf-ı tefsiri, terkib-i ihtimali veya mühmelât, İngilizcede reduplication, reduplication dual, Fransızcada hendiadyoin, redouplement, Almancada ise verdoppelung, zwillingformen, hendiadyoin terimleriyle karşılanır. Türkçede de ikileme için farklı terimler kullanılmıştır. Bu terimler şöyledir: hendiadyoin, tekrar, yineleme, kelime koşması, ikizleme, koşma, koşaç ve ikileme. Günümüzde ise yaygın olarak kullanılan terim ikileme terimidir. İkileme konusunu kapsamlı bir şekilde çalışmış olan Vecihe Hatipoğlu, ikilemelerin kurulmasında ses benzerliğinin öneminin ve etkisinin büyük olduğunu dile getirmiştir (Hatipoğlu, 1971). Aslında bunun vurgulanmasına gerek yoktur. Çünkü ikileme, sözcük ve ses tekrarı olduğu için benzerlikten ziyade aynılık kaçınılmazdır. Bu durumun Türk düşüncesinden ziyade ikilemelerin yapısal özellikleriyle alakası vardır. Dünya dillerini incelediğimizde diğer dillerdeki ikilemelerde de kafiye söz konusudur. İngilizcede yapılan ikileme tanımı incelendiğinde ikileme sözcüğün ya da sözcüğün içindeki sesin aynen tekrarı olarak kabul edilir (http://wals.info/chapter/27). Hatta ikilemenin çekimsel ve türetimsel olduğu konusunda da tartışmalar vardır. Pavol Štekauer, Salvador Valera ve Lívia Körtvélyessy yaptıkları ortak
çalışmada, ikilemelerde tekrarlanan kısmın ek olabileceği ama yine de tekrarlanan kısmın ek olabileceğini düşünmenin yanlış olduğunu belirtmişlerdir (Štekauer, Valera, Körtvélyessy 2015: 103). İkilemenin gerek İngilizce gerekse diğer diller açısından yapılan tanımları değerlendirildiğinde temel olarak söz ya da ses tekrarının olduğu yapıların ikileme kabul edildiği görülmektedir. Hatta ses tekrarı olan ikilemeler kısmi (partial reduplication), sözcük tekrarı şeklinde olan ikilemeler ise tam (full reduplication) ikilemeler olarak kabul edilmektedir (http://wals.info/chapter/27). Buna göre Türkçede hem kısmi hem tam ikilemeler mevcut olduğu görülmektedir. Bu nedenle Türkçe ve İngilizce kaynaklar ikileme açısından ele alındığında Türkçede ikileme olarak kabul edilen yapıların evrensel ikileme tanımına göre ikileme olarak kabul edilmemesi gerektiği anlaşılmaktadır. Türkçenin tipolojisi diğer dillerden farklı da olsa diğer dillerle ortak olan yapılar, benzerlikler göz ardı edilmemeli ve tanımlar buna uygun şekilde yapılmalı ya da yeni terimler kullanılmalıdır. Bu noktadan hareketle Türkçedeki ikilemeleri evrensel ikileme tanımı kapsamında değerlendirmeliyiz ve ikileme olarak kabul edilen yapıları ayrı başlık altında ele almalıyız. Çünkü İngilizcede yapılan tanımda sözcüğün ya da sesin, hecenin tekrar edilmesiyle ikilemeler ortaya çıkarken Türkçede zıt ve eş anlamlı sözcüklerin kullanımı sonucunda ortaya çıkan yapılar da ikileme olarak kabul edilir. Bauer, ikilemeyi kökün veya bir parçasının tekrar edilmesiyle ortaya çıkan morfolojik bir süreç olarak tanımlamıştır (2004: 90). Dünya dillerini inceleyen http://wals.info, dilleri ikilemeli diller, tam ikilemeli diller, kısmi ve tam ikilemeli diller olmak üzere üç bölüme ayırır. Bu tasniften de anlaşılacağı üzere bir yapının ikileme olarak kabul edilmesi için aynı sesin, hecenin ya da sözcüğün tekrar edilmesi gerekir. Bu durumda zıt ve eş anlamlı sözcüklerle kurulan yapılar ikileme kabul edilmemelidir. Zıt ve eş anlamlı sözcüklerle kurulan yapılar ikilemelerden ayrılarak onlar için yeni bir terim türetileceği gibi ikileme terimi yerine farklı bir terim kullanılabilir. Belki de doğrusu zıt ve eş anlamlı sözcüklerle kurulan yapıların farklı bir terimle adlandırılması olacaktır. Çünkü bu yapılarda bir tekrar söz konusu değil. Anlamı pekiştirmek veya çeşitlendirmek için kullanılsa bile bu yapıları ikileme kabul etmek tekrardan ne anladığımız konusunda bizi çelişkiye sürükleyecektir. Çünkü temel anlamıyla da ikileme sözcüğü Büyük Türkçe Sözlük te a. 1. İkilemek işi. olarak verilmiştir (http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&arama=kelime&guid=tdk.gts.56f277d2f 3f622.30237645). Yani temel anlamda bir işin iki kere yapılması vurgulanır. Sözcüğün temel anlamından yola çıkarak ikileme terimi düşünüldüğünde Türkçede ikileme kabul edilen yapıların bazılarının temel anlamla çeliştiği görülür. Çünkü Türkçedeki bazı ikilemelerde anlamsal açıdan tekrar söz konusu olsa bile ikilemeden söz edilemez. Anlamsal tekrar olsa bile bunu ikileme adı altında değerlendirmek ne kadar doğrudur? Özellikle zıt ve eş anlamlı sözcüklerle kurulmuş ikilemelerde, ikileme yani iki hale getirme, yineleme yoktur. Sadece anlamı kuvvetlendirme veya çeşitlendirme vardır. Ayrıca bu tür yapılar Farsçanın etkisiyle Türkçede yaygınlaşmıştır. Bu yapıların ikileme olmadığı açıktır. Hatta ikilemelerde kalıplaşma yoktur. Derlem incelemesi sayesinde ikilemenin hemen hemen her sözcükler yapıldığını görmek mümkündür. Özellikle de konuşma dilinde her türlü ikilemenin yapıldığı görülmektedir. İkilemenin kalıp bir ifade olmadığı da bu şekilde anlaşılır. İkilemede anlam esastır. Kimi zaman sadece ikileme vasıtasıyla pek çok durum ifade edilir. Mesela kapı kapı ikilemesinde, çokluk ifadesi karşımıza çıkar. Eğer ikileme kalıplaşmış olsaydı, bu tekrarlar her sözcükle yapılamazdı. Çokluk ifadesinin verildiği diğer örnekler de şöyledir: bar bar, sokak sokak, ev ev, sınıf sınıf, Bu örneklerden de anlaşılacağı üzere özellikle yer adı bildiren sözcüklerin tekrarında çokluk 428
ifadesi daha çok görülmektedir. Daha başka anlamlara da anlamlar da ifade eden ikilemeler de vardır. Ayrıca tonlamayla aynı ikilemenin farklı anlamlara da geldiği görülmektedir. Mesela aman aman ikilemesi, uzun uzun söylenirse, başvermişlik, kısa söylenirse alay anlamına gelir. Tonlaması değiştikçe anlamı da değişmektedir. Eğer ikilemeler kalıplaşmış olsaydı bunların değişmemesi gerekirdi. Ayrıca kalıplaşan ikilemeler sözlükselleşme sürecine girmektedir. Mesela, alışveriş, biçerdöver, dedikodu, kaptıkaçtı, kapkaç gibi ikilemeler artık birer sözlükbirimdir. Bütün bunlardan yola çıkarak ikileme terimi kullanmaya devam edilecekse evrensel tanıma ve ikileme sözcüğünün temel anlamına uygun olan yapılar ikileme olarak değerlendirilmelidir. Ancak Türkçenin yapısı diğer dillerden farklı ve zıt ve eş anlamlı sözcükleri de diğerleriyle birlikte ele alınması istenirse de terim değişikliğine gidilmelidir. Yukarıda verilen terimler içinde bu duruma en uygun terim Mehmet Ali Ağakay ın kullandığı kelime koşması (complex word) terimi olabilir. Çünkü kelime koşması terimi altında zıt ve eş anlamlı sözcüklerle kurulmuş yapılar da ele alınabilir. Ancak bu terimin de zayıf noktası, ses ve hece tekrarının olduğu yapıların bu terim altında incelenemeyecek olmasıdır. Mesela para pul ikilemesinde p sesi tekrar edilmektedir. Tat tuz, tel pul, süs püs, tuz buz, yarım yamalak, saçma sapan ikilemelerinde de ses veya hece tekrarı vardır. Bauer, A Glossary of Morphology de rhyme-motivated compounding terimini hokey-pokey, teeny-weeny gibi yapılar için kullanmıştır. Bu örnekler için yansıma (echo) sözcükler terimini de kullanmış ve ryhme-motivated compounding terimini kullanmasına rağmen bu yapıların aslında tam anlamıyla birleşik de olmadığının üstünü çizmiştir (Bauer 2004: 92). Bauer in kullandığı bu terim, uyaklı birleşikler şeklinde Türkçeleştirilip kullanılabilir. Türkçede ana dana, deli dolu, çalı çırpı, çer çöp, abuk sabuk, çanta manta, çoluk çocuk, aptal saptal gibi örnekleri bu kategoriye dahil edebiliriz. Ancak bu terimde de zafiyet söz konusudur. Çünkü zıt anlamlı ve eş anlamlı her sözcük birbiriyle uyaklı değildir. Örneğin, eş dost, yakın uzak, düzen tertip, güç kuvvet, gizli açık, iç dış gibi örneklerde ses tekrarı yoktur. Bu yapıda olanları bu terim kapsamaz. Ayrıca Bauer ablautmotivated compounding terimini de bazı seslerin değişimi ile oluşan birleşikler olarak kabul etmiş ve clip-clop, dilly-dally örneklerini vermiştir. Bu örneklerde de görüldüğü üzere aynı sözcük tekrar edilirken ünlüsü değiştirilmiştir. Türkçede bazı ikilemelerde de bu durum karşımıza çıkmaktadır. Çatal çutal, çanta çunta, kalın kulun, yamuk yumuk, kart kurt, cart curt, şarıl şırıl, zart zurt, deli dülü gibi örnekler bu yapıya örnek olarak verilebilir. 429 Sonuç İkileme (reduplication) terimi evrensel bir terimdir ve bu terim için yapılan tanımda ikilemede ses, hece ve sözcüğün aynen tekrarı söz konusudur. Çünkü her ne kadar ikilemenin görevi anlamı kuvvetlendirmek ve anlama çeşitlilik katmak esas olsa da yapısal açıdan tekrar olmak zorundadır. Görüldüğü üzere bu tanımın sınırları bellidir. Bu tanımı Türkçe için de kabul etmeliyiz ve tanımın sınırlarına göre hangi yapıların ikileme olduğunu, hangilerinin olmadığını belirlemeliyiz. Buna göre; Ses, hece ve sözcüklerin aynen tekrarıyla kurulmuş yapıları ikileme olarak kabul etmeliyiz. Böylece pekiştirme sıfatları (tertemiz, yemyeşil, sapsarı vb.) ve ses tekrarı olan yapılar ikileme olarak değerlendirilmelidir.
Zıt ve eş anlamlı sözcüklerle kurulmuş yapılar ikileme olarak kabul edilmemeli ve bu yapılar için farklı bir terim kullanılmalıdır. Çünkü ikilemede esas olan ses veya sözcük tekrarıdır. Ancak bu yapıları da ikileme başlığı altında ele almaya devam etmek istiyorsak da ikileme teriminin tanımı gözden geçirilmelidir ya da ikileme terimi yerine daha kapsamlı başka bir terim kullanılmalıdır. İkilemeler tam olarak kalıplaşmamıştır. Kalıplaşma sürecine giren ikilemelerin sözlükselleşme sürecinde olduğu göz ardı edilmemelidir. Sonuç olarak ikileme teriminin kapsamının tam olarak belirlenmesi ve bu kapsam neticesinde de daha tutarlı bir tanım yapılması gerekmektedir. Kapsam dışında kalan yapılar içinse başka terimler ortaya konmalıdır. Böylelikle ikileme ilgili sorunlar çözüme kavuşmuş olacaktır. KAYNAKLAR Ağakay, Mehmet Ali ( 1953), İkizlemeler Üzerine, Türk Dili, C: 2, S: 16, ss. 189-191. (1953), İkizlemeler Üzerine, Türk Dili, C: 2, S: 17, ss. 268-271. (1988), Türkçede Kelime Koşmaları, TDAY- Belleten 1954, ss. 97-104. Bauer, Laurie (2004), A Glossary of Morphology, Edinburg: Edinburg University Press. Bilgegil, Kaya (1982), Türkçe Dilbilgisi, İstanbul: Dergah Yayınları. Ergin, Muharrem (1972), Türk Dil Bilgisi, İstanbul: İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları. Hatipoğlu, Vecihe (1971), Türk Dilinde İkileme, Ankara: TDK Yayınları: 328. (1978), Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü, Ankara: Ankara Üniversitesi DTCF Yayınları: 276. Štekauer, Pavol - Salvador Valera- Lívia Körtvélyessy (2015), Word-Formation in the World Language (A Typological Survey), Cambridge: Cambridge University Press. Topaloğlu, Ahmet (1989), Dilbilgisi Terimleri Sözlüğü, İstanbul: Ötüken Yayınları: 207. Vardar, Berke (1988), Açıklamalı Dilbilim Terimleri Sözlüğü, İstanbul: ABC Kitabevi, ss. 125. (http://wals.info/chapter/27) http://www.tdk.gov.tr/index.php?option=com_bts&view=bts 430