UÇAK BAKIM ALANI. Gövde - Motor Dalı BKAPISI



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

TOBB İLKOKULU E-BÜLTEN. Mart TOBB ilkokulu SAYI 3. Telefon: 0 (464) Faks: 0 (464) E-posta: @meb.k12.

BİLİM MERKEZİ GEZİMİZ

Bodrum Sutopu Takımı, Başkan Kocadon u ziyaret etti

TÜRK HAVA YOLLARI-THY TEKNİK AŞ.

YER HİZMETLERİ VE RAMP - I. Öğr. Gör. Gülaçtı ŞEN

Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri Projesi. 07 Şubat 2011

Bir Kadın 3 Sanat Sergisi açıldı

MOTORLU ARAÇLAR TEKNOLOJİSİ ALANI

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

Kadınlar ikinci bir şansı hak ediyor!

K E C E L E G ĞIMLILIĞI

HELİKOPTERİN FİKİR BABABASI, DA VİNCİ DEĞİL ÇİNLİLER

Oxford Big Read İç Anadolu Bölge Finalistleri. Yabancı Diller Festivali 2016

CRAZY DESIGNED CLOTHES SHOW

Takımımız Namağlup Şampiyon

Bilişim Teknolojileri- Nermin YILMAZ


HAVRAN BELEDİYEBAŞKANLIĞI 2016 YILI TEMMUZAYI FAALİYET RAPORU

SAMSUN BÜYÜKŞEHIR BELEDİYE BAŞKANI YUSUF ZİYA YILMAZ & SAM-DER Avusturyada yaşayan Samsunlular Derneğinin


OKULLAR YENİ YAŞAM ALANLARIMIZ

Page 1 of 6. Öncelikle, Edirne de yaşanan sel felaketi için çok üzgünüz. Tüm Edirne halkına, şahsım ve üniversitem adına geçmiş olsun demek istiyorum.

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da

CRAZY DESIGNED CLOTHES SHOW

EKO GERİ DÖNÜŞÜM GEZİSİ

ORHANGAZİ TİCARET VE SANAYİ ODASI E-BÜLTEN

XVII. ERMCO KONGRESİ

a 3 -<» rt3 ft3 Ö o\3 CO o\3 Ö o\3 CO v-< 0x3 Ö V-i -i» 3 Gezi / İlgaz Anadolu'nun Sen Yüce Bir Dağısın 0x3 Ö 0x3 Kitap / Kayıp Gül

final in başarı geleneği final temel liseleri ile sürüyor...

23 Mart Dünya Meteoroloji Günü Kutlandı

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Adnan İğnebekçili

HAKAN ÇAVUŞOĞLU: YUNANİSTAN İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRIZ" Cumartesi, 04 Kasım :31

Değerli meslektaşlarım,

Fethiye den 7 Kooperatif Ulaşımda Dönüşüme Katıldı

ÇORLU MESLEK YÜKSEKOKULU GELENEKSEL EL SANATLARI PROGRAMI FAALİYET RAPORU

''Hepimiz Atatürk'üz''

55 Yıllık. bir markanın, 270 dairelik. fırsatı

Değerli meslektaşlarım,

İSTANBUL TEKNİK ÜNİVERSİTESİ İTÜ SAVUNMA TEKNOLOJİLERİ KULÜBÜ

ÇAVDARHİSAR KAYMAKAMLIĞI AİZANOİ ANTİK KENTİ TANITIM ÇALIŞMALARI RAPORU

Olimpizm -2- Spor Bilimleri Anabilim Dalı

PLASTİK YOLCU UÇAĞI GERÇEKTEN PLASTİK Mİ?

Eğitim Öğretim Yılı Kütüphane Bülteni. Sayı:1 Nisan 2015

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

İÇİNDEKİLER GİRİŞ BİRİNCİ KİTAP


TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI OKULLARINDA KARNE HEYECANI

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Dünya üzümden sadece şarap yaparken, biz ise üzümden sadece şarap değil, başka neler yapacağımızı göstermeye devam edeceğiz.

İSMEK İN USTALARI SANATA ADANMIŞ BİR ÖMÜR ETEM ÇALIŞKAN ETEM ÇALIŞKAN KALİGRAFİ SERGİSİ

İntörn Mühendislik Yelpazesini Genişleteceğiz

UZMANLAŞMIŞ MESLEK EDİNDİRME MERKEZLERİ PROJESİ

Yaşam. Kandilli si. Hayalinizdeki. Yatırımın. Yaşamın ve

AK Parti mazlum coğrafyaların umudu

ONAY A.Ş DURUKENT DURUKENT

PERYÖN İNSAN YÖNETİMİ ÖDÜLLERİ FARK YARATAN İK PROJELERİ TOPLUMSAL CİNSİYET EŞİTLİĞİ

SAGALASSOS TA BİR GÜN

Sevgili dostlar. 53 yıldan sonra avukatlığı bırakmak zorunda kaldım. Sizlere son bir anımı sunuyorum. Sevgiler, saygılar.

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN KADIN-ERKEK EŞİTLİĞİ HAKKINDA HER ŞEY KISA FİLM YARIŞMASI ÖDÜL TÖRENİ KONUŞMASI

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

YAZ 2015 SAYI: 305. şehir tanıtımı

2-3 EKİM 2018, ANKARA

KUPA TEKNĠK BĠLĠMLER MESLEK YÜKSEKOKULUNUN

OCAK 2012 FAALİYET RAPORU. Prof.Dr. Aytuğ ATICI Mersin Milletvekili

Herkese Bangkok tan merhabalar,

Diş Hekimliği Sempozyumu

Rapor. Toyzeria Türkiye ve Orta Doğu nun Çocuk Fuarı.

ESENYURT BELEDİYESİ ERİŞİLEBİLİRLİK ÇALIŞMALARI

BİLİM MERKEZİ GEZİMİZ

FİZİKİ ŞARTLAR ve OKUL İMKÂNLARI. Laboratuarlar

Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri (UMEM) Projesi / Beceri'10

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

KISA TARİHÇE : ŞEHİR ÖZELLİKLERİ :

ERCİYES ÜNİVERSİTESİ HAVACILIK VE UZAY BİLİMLERİ FAKÜLTESİ

AHIRIN İÇİNDEKİ SARAY 300 Ispartalı filmini hatırladınız mı?

OKULUMUZUN SPORTİF BAŞARILARI

11 FA Tefik Y. NASUFOV... Eğlenerek Öğrenelim (Animasyon) Alanı..Teşfik Ödülü, Klavye,Mouse,Flash Disk,Katılım Sertifikası

İNSANLIĞIN SAVAŞI YENDİĞİ YER; ÇANAKKALE SAVAŞ ALANLARI PROJESİ (TR R5)

ÇALIŞMALARIN DEĞERLENDİRİLECEĞİ FAALİYET ALANLARI. 10.Kurum Kültürünün Geliştirilmesi ile İlgili Çalışmalar


Mutlu ve Başarılı Çocuk Nasıl Yetiştirilir?

Kırıkhan Ticaret ve Sanayi Odası Yılı Faaliyet Raporu

SORU- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız? Hangi okullarda okudunuz? Nerelerde çalıştınız bugüne kadar?

Şef Makbul Ev Yemekleri'nin sahibi Pelin Tüzün Quality of magazine'e konuk oldu

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

çok ders biyolojiden köken almaktadır.biyoloji ile arası iyi olanların zorlanmayacağı bir bölümdür.

86. Gazi Koşusu nda Coşku Sel Olup Aktı

T.C. TOROSLAR KAYMAKAMLIĞI TOROSLAR LİSESİ MÜDÜRLÜĞÜ BRİFİNG DOSYASI

AKSARAY TİCARET VE SANAYİ ODASI

Mesleki eğitim tanıtım ve işbirliği protokolü

GÜL-AY Basın-Meslek İlkelerine Uyar. Yazı ve ilanlar imza sahiplerine aittir. Köşe yazılarına ücret ödenmez. Makalelerinden kendileri sorumludur.


CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor

Giovanni dışında bütün örenciler çok çalışıyor. O hiç çalışmıyor ama sınıfın en başarılı öğrencisi. Çok iyi Türkçe konuşuyor.

Sayıştay. Haber Bülteni. 2 Nevzat Altan 3. Daire. 3 Ali Osman Güçlü Sayıştay. 4 Bekir Aydınlı Sayıştay. Taykan Ataman 5. Daire Başkanlığına Seçildi

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA

TBD Antalya Şube Başkanı Akyelli: Özellikle yazılımcıların yatırımlarını Antalya da yapmamaları için hiçbir neden yok

BASKAN TOPRAK ISTANBUL ÜNIVERSITESI REKTÖRÜ PROF. DR. YUNUS SÖ...

Transkript:

UÇAK BAKIM ALANI Gövde - Motor Dalı BKAPISI

editör B Kapısı Bağcılar Atl Adına Sahibi Mustafa Yılmaz / Okul Müdürü Değerli Okurlar Dergimizin beşinci sayısını sizlere ulaştırmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Bu sayıda üç önemli röportajı sizlerin beğenisine sunuyoruz. İstanbul Milletvekili Sn. Feyzullah Kıyıklık, İstanbul Valisi Sn. Hüseyin Avni Mutlu ve Bağcılar Belediye Başkanı Sn. Lokman Çağırıcı ile İstanbul üzerine birer söyleşi gerçekleştirdik. Yeni açılan Sultanbeyli Sabiha Gökçen Teknik, Endüstri Meslek Lisesi Uçak Bakım Alanının öğrenci ve öğretmenlerini okulumuzda ağırladık. TALTA Derneğinin Başkanı Sayın Yavuz GÜVER le Havacılık şirketlerinin bakım prosedürlerini, EASA Lisansını ve TALTA Derneğini tanıtan bir konferans düzenledik. Türkiye de havacılık sektöründe ilkleri başarmış duayenlerden biri olan Zafer ORBAY ı okulumuz konferans salonunda ağırlamış olmak bizim için büyük bir zevkti. Sektörde halen hizmet veren teknisyen, yönetici ve üst düzey yönetici konumunda olan bizzat kendisinden ders almış öğrencilerinin de anılarını bizlerle paylaşmış olmaları bizler için çok önemliydi. Bağcılar da düzenlenen ilçe tiyatro yarışmasında ekibimiz yine gururumuz oldu. Son dört yılın zirvesinde yer alan ekibimiz, bu yıl da fedakarlığın ve çalışkanlığın başarıyı getireceğine bizleri bir kez daha inandırdılar. Ekipte yer alan bütün öğrencilerimizi tebrik eder, başarılarının devamını dileriz. Kompozit malzemeyle ilgili çalışmaları yapabilmek, öğrencilerimizi bu teknolojiye hazırlamak amacıyla nisan ayı içerisinde atölye oluşturma çalışmalarını tamamladık. Atölye çalışmalarına katılarak destek veren eski öğrencilerimiz, Tolga USLU, Özkay ERSOY, Tuncay MAYTAR, Ali UZUN, Caner ALSANCAK ve Hüseyin GÜNEY e teşekkür ederiz. Dergimizin diğer önemli başlıkları arasında Atlantis efsanesi, Kompozit malzemelerin yapım yöntemlerine, Türkiye nin ve NATO nun ilk ve uzun zaman boyunca tek kadın jet pilotu Leman Bozkurt ALTINÇEKİÇ e yer verdik. 2011 yılının hepimize mutluluklar getirmesi ümidiyle bizi destekleyen sizlere ve bu dergiye emek veren herkese teşekkürü bir borç biliyoruz. Bir sonraki sayıda görüşmek üzere, Saygılarımızla İbrahim ŞAHİN Uçak Bakım Atelye Şefi Yayına Hazırlayan Nebiye YAŞAR / Euroba Editörü/ İl MEM PKE İlçe Formatörü Editör İbrahim ŞAHİN / Uçak Bakım Atelye Şefi Yayın Kurulu O.Nuri ORAL / Müdür Yardımcısı Hüseyin GÜNAD / Uçak Bakım Alan Şefi Abidin KARAKÖSE / Uçak Bakım Atelye Şefi S.Behlül KÖSE / Uçak Bakım Atelye Şefi Hikmet DURAN / Uçak Bakım Atelye Şefi İbrahim ŞAHİN / Uçak Bakım Atelye Şefi M.Fatih PEHLİVAN / Bilgisayar Öğretmeni Aysel CAYMAZ / Edebiyat Öğretmeni Oktay ERTAN / İngilizce Öğretmeni Ahmet ALTUN Tuncay MAYTAR Erhan ARAPOĞLU Yusuf MANKAOĞLU Fatih YILDIRIM Mehmet Ali AYILMAZ Mert DÖNER Yakup ÇOŞKUN Aykut YILDIRIM Hamit BAŞGÖL Hasan AKSAKAL Oğuzhan GÜNERKAN Muhammed Enes YAZICI Recep PARIL Onur YİTÜK Numan ÇAĞLAR Site Web Tasarımı Hamdi GÜMÜŞ Grafik Tasarım Yusuf ŞİMŞEK Baskı-Cilt Pelikan BASIM 0212 613 79 55 B Kapısı İletişim Bilgileri T: 0 212 550 15 99 F: 0 212 550 16 00 Barboros Mah.8.sok. Bağcılar-İST. www.bagcilareml.k12.tr www.bkapisi.net Temmuz 2011

içindekiler > Yorum: Hüseyin GÜNAD...05 > Bir İstanbul Masalı Röportaj...07 > Bir Havacılık Efsanesi Zafer ORBAY...14 > Kayıp Şehir Atlantis Efsanesi...16 > Bağcılar Teknik EML Umem Projesi...20 > Umudumuz UMEM...22 > Savaş Helikopteri APACHE...24 > Uçakların En Önemli Ana Elemanı Kanatlar...28 > Liseler Arası Basketbol Turnuvası Yarışması...30 > Bedriye Tahir Gökmen...32 > B Kapısı nın Ulaştığı Eller...33 > Kompozit Atelyesi Faaliyette...37 > Renklerin Ustası...38 > 19 Mayıs Atatürk ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı...39 > 911 den Türk Yıldızları na...40 > Sultanbeyli Sabiha Gökçen Teknik EML Uçak Bakım Alanı...44 > Son Dört Yılda Zirve Değişmedi (Tiyatro)...45 > THY Teknik A.Ş. nin Okulumuza Desteği...46 > TALTA Derneği Başkanı Yavuz GÜVER in okulumuzu ziyareti..47 > Hava Kuvvetleri Komutanlığı Müzesi Tarihçesi...48 > Anket...50 > MNG Teknik Yeni Hangarında...52 > Ortak Akıl ile Etkili ve Etkin Karar Verme...54 > Hidrolik Atölyesi...56 > OTOKAR Arma 8x8...58 > Mizah...60 > İlginç Bilgiler...61 > Bulmaca...64

BARBAROS PARK KAFETERYA Nargile ve Çay Bahçesi KAFETERYAMIZ SABAH 07:30 DAN AKŞAM 24:00 E KADAR HİZMETİNİZDEDİR. SAKİN BİR ORTAMDA ÇAYINIZI VE NARGİLENİZİ İÇEREK DİNLENİRKEN KENDİMİZE HAS KÖFTEMİZDEN TADABİLİRSİNİZ. Barbaros Mah.7/3 sok. No:12 Bağcılar Teknik ve EML Karşısı Tel: 656 39 00

>YORUM 2007 yılında çeşitli zorluklarla ilk sayısını çıkardığımız dergimiz, her sayıda gelişerek havacılık sektörü içerisinde kabul gören, övgüler alan bir dergiye dönüştü. Dergi çıkarmanın ne kadar meşakkatli bir iş olduğunu bu işi yapanlar çok iyi bilir. 2007 yılında öğrencilerimizle yaptığımız bir söyleşi sırasında Bölümümüzü tanıtmak ve sosyal bir çalışmaya adım atmak için ortaya çıkan bu fikir giderek profesyonelleşen bir çalışmaya dönüştü. Böylece bir okul tarafından çıkarılan ilk havacılık dergisi yayına başladı. Sektöre dergimiz dağıtılmaya başladığında bir telaş ve korku içindeydik. Çünkü yapıcı olmayan eleştiriler derginin bir sonraki sayısının olmayışı anlamına gelecekti. Ama korkularımız aldığımız övgülerle bir anda gurura dönüşüverdi. 2007 yılında ilk sayısını çıkardığımız dergimiz eleştirilerden değil ama maddi imkânsızlıklardan dolayı uzun bir zaman çıkarılamadı. Sebep ise sponsor ve reklam bulma konusundaki sıkıntılardı. Daha sonra THY Teknik, MNG Teknik, Prima Havacılık ve Bağcılar Belediyesinin desteğini arkamıza aldığımızda geriye kalan sadece enerjimizi bu konuya vermek kalmıştı. Okul müdürümüz Mustafa YILMAZ öncülüğünde, Editörümüz İbrahim Şahin Hocamızın, öğretmen ve öğrencilerimizin bitmek bilmeyen enerjisi ile kısa bir süre içerisinde 4 sayı birden çıkarmayı başardık. Bu enerjiye Yayın Yönetmenimiz Nebiye Yaşar ın desteği eklenince B Kapısı referans gösterilen bir dergi haline dönüştü. Biçim, güçtür demiş düşünürün biri. Bir dergi, ilk önce, tasarımı yani görsel düzenlemesi ile kendini ciddiye aldırır. Bu konuda dergimiz çok beğeni aldı. Buradan grafik tasarımcımız Yusuf Şimşek i de tebrik ederim. Bugün dergimiz tüm havacılık şirketlerine, tüm havacılık okullarına, İstanbul da ki Endüstri Meslek Liselerine, Bağcılar ilçesinde bulunan tüm ilk ve orta dereceli okullara, Özel Eğitim Kurumlarına ücretsiz olarak dağıtılmaktadır. Havacılık sektörünün içerisinde görev alan ve derginin dağıtımın yapıldığı tüm kuruluşlardaki insanların dergiyle ilgili memnuniyetleri bir lise olarak uzun soluklu bir dergi çıkarmanın en büyük motivasyonu oldu. Dergimizin sadece basılı yayın olarak kalmaması için bir internet sitesi kurma, buradan dergimize ulaşamayanlar için online yayınlama, havacılıkla ilgili güncel haberleri okuyuculara aktarma fikri ortaya çıktı. Bu konuda Eski öğrencimiz şimdi bir eğitimci olan Hamdi Gümüş ün gayretleri ile bkapisi.net yayına başladı. bkapisi.net internet sitemizin analizleri incelendiğinde bugün Türkiye nin dört bir köşesinden tıklandığı anlaşılıyor. B Kapısı 4 yıl içinde, güzel bir etkiye sahip oldu. B Kapısı nda yazı yayınlamanın bir ayrıcalık olduğu düşüncesi yaygınlık kazanmaya başladı. Bunun nedeni bence yaptığımız işi ciddiye almak oldu galiba. Sanırım böyle de devam edecek. Ömrü uzun olsun. Hüseyin GÜNAD Uçak Bakım Alanı / Alan Şefi 5

İstanbul, Türkiye nin Aynasıdır İstanbul, coğrafi konumu ve binlerce yıllık kültürel mirasıyla, dünya metropolleri arasında ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Genç ve dinamik nüfusu, yaratıcı bir enerji oluşturarak, Türkiye nin bir aynası olan İstanbul u dünyanın en dinamik kentlerinden biri haline getirmektedir. İstanbul da özellikle son yirmi yılda gelişen kültür bilinci, kültür yaşamına da yansımaktadır. Dünyanın kadim tarihlerinden bugüne, görkem ve cazibesini koruyan, nadir dünya kentlerinden biri olan İstanbul, 2010 da Avrupa Kültür Başkenti seçilmesiyle bir kez daha tüm gözleri üzerine çekmiştir. Özellikle son yıllarda dünya üzerinde yıldızı en çok parlayan, en çok tanınan şehirlerden biridir. Yeryüzünün bu zengin hazinesine sahip olmanın kıymetini bilmek zorundayız. Yaşadığı şehri kendini ait hisseden, sorunlarına çözüm üretip güzelliklerini doyasıya yaşayan siz değerli gençlerimizle birlikte yapacağımız daha çok proje, gidilecek çok yolumuz vardır. Bu şehre olan sevgimiz, değerlerimize bağlılığımız, daha iyisini yapacağına inandığımız sizlere inancımız başarımızın en önemli unsurlarıdır. B Kapısı Dergimiz Kültür ve sanatın yaygınlaştırılmasına yönelik projelerinin yanı sıra, İstanbul un kültürel ve sanatsal kapasitesinin de tanıtımı açısından da önemli bir fırsattır. Bu güzel eserin hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ediyor, başarılar diliyorum. Mustafa YILMAZ Okul Müdürü - Euroba Genel Koordinatörü 6

>RÖPORTAJ İSTANBUL YAŞAYAN GERÇEK BİNBİR GECE MASALIDIR İSTANBUL SEVDALISI, İSTANBUL DA BİRBİRİNDEN GÜZEL VE DEĞERLİ HİZMETLERİYLE GÖNÜLLERİ FETHEDEN, İSTANBUL MİLLETVEKİLİ FEYZULLAH KIYIKLIK A SORDUK: Gençlik yıllarınızda İstanbul nasıl bir şehirdi? İstanbul gençlik yıllarımızda daha tenhaydı ama yine de kalabalıktı Fakat İstanbul gittikçe güzelleşiyor çünkü iyi bir Belediye Başkanı var, iyi bir idari kadrosu var ve İstanbul belki eskiden olduğu gibi çok nostaljik sakin bir şehir değil ama şimdi çok daha güzel şeyler yapılan, her tarafı güllük gülistanlık bir şehir haline dönüşüyor. Sizce İstanbullu olmak ne demek? İstanbullu insanları nasıl görüyorsunuz? İstanbul çok eski bir tarihi kültürü olan bir şehir İstanbul a gelmekle insanın İstanbullu olma imkânı yok. Mutlaka önce şehir medeniyetini çok iyi anlamak lazım. İstanbul u çok iyi anlamak lazım, çok iyi tanımak lazım. Burada birçok medeniyete başkentlik yapmış İstanbul; 500 yıla yakın zamandır bizim şehrimiz olarak, bizim kendi ülkemizin bir şehri olarak hayatiyetini sürdürüyor 7

İstanbullu olmak; bir yerde birazda kültürlü olmak, İstanbul u bütün kültürüyle tanımak olduğunu düşünüyorum. İstanbul a geldiğiniz senelerden şu ana kadar ki en büyük değişiklik sizce nedir? İstanbul da halkın anlayışı çok değişti, şehir tamamen büyüdü ve İstanbul a gelen insanlar da İstanbul da yaşamaya alıştı. En büyük gelişimlerinden birisi; İstanbul un bu köprüleri, yolları ve bir de en son İstanbul a yapılan Marmaray dır İstanbul a yapılan en büyük değişim gelişimlerden birisi de; çok yeşil bir şehir oldu, parklarıyla bahçeleriyle İstanbul hakikaten eski medeniyetlere başkentlik yaptığı şekle dönüyor ve yeniden dünyanın göz bebeği haline geliyor. İstanbul da sizi en çok huzurlu hissettiren en mutlu eden yeri neresi? Daha çok boğaz Tabi insanları ve bizleri de çekiyor boğazın güzelliği İstanbul un aslında güzel olmayan hiçbir yeri yok Adaları, büyük tarihi parkları ve bilhassa tarihi ve kültürel binaları, sarayları Bu güzellikler İstanbul u çok daha çekici hale getiriyor. İnsanın sanki tarihin içinde yaşıyormuş gibi bir hali var. Bizans medeniyetini görüyorsun, Osmanlı medeniyetini görüyorsun, cumhuriyetten sonra kurulmuş medeniyeti görüyorsun, hepsi iç içe geçmiş durumda Bunların içinde sizde biraz da hayale benzer bir gerçek içinde yaşıyorsunuz.. İstanbul içinde hoşunuza giden şeyler nelerdir? Benim de en çok hoşuma giden şeyler öğrencilik dönemlerimde yunusları boğazdan geçerken izlemekti. Şimdiki İstanbul un boğazının Anadolu yakasındaki bir tepe vardı orda oturuyordum ve yunusları izliyordum, bu benim çok hoşuma giderdi.. İstanbul masalında yaşamak nasıl bir şey? Ben masal dünyasında hiç yaşamadım ama İstanbul yaşanacak bir şehir sevilecek bir şehir İstanbul da hakikaten insan, en azından bazı sıkıntıları olduğu zaman gidip, işte bir Çamlıca dan manzarayı seyrettiğinizde, başka şeyler hissedersiniz; sabah güneşin doğuşunu Sarayburnu ndan seyrettiğiniz zaman başka şeyler hissedersiniz. İstanbul, insanı her yönüyle mesut eden ve en azından günlük dertlerinden kurtarabilen bir şehir 8

İSTANBUL VALİSİ HÜSEYİN AVNİ MUTLU YA BİR İSTANBUL MASALINI SORDUK: Yapabilme Şansınız Olsaydı Eski İstanbuldan Günümüz İstanbul una Neler Getirmek İsterdiniz? 2023 cumhuriyetimizin 100. yüzyılına güçlü bir şehir olarak hazırlanan İstanbul da mevcut gelişmeler hepimizin göğsünü kabartıyor ama bugünkü haliyle de İstanbul mükemmel, fevkalade çekici, güçlü, cazibeli, Türkiye nin adeta sanayisini, ticaretini yüzde ellilere varacak oranda destekleyebilir. Dolayısıyla tarihi ve kültürel bir açıdan baktığımızda böyle bir şehir bize gurur veriyor. Sorunuzdan şöyle bir şey çıkmaması lazım; eskisi daha iyiydi bugünü çok iyi değil, dolayısıyla eskileri bugüne mi getirmek lazım acaba? Böyle anlamak istemiyorum; eskisi de güzel bana göre bugünü de çok güzel ama eskiden bugüne getirmek noktasında özellikle şunu söylemek isterim; bir imparatorluk baş şehri olan İstanbul, Osmanlı imparatorluğunun baş şehriydi ve o günkü duruşu itibariyle imparatorluğun başkenti İstanbul kendi coğrafyasında, Orta Doğu da, Balkanlarda, Orta Avrupa da, Kafkaslarda büyük bir güçtü. Bu gücün başkenti İstanbul idi. Dolayısıyla eskiden bugüne getirmek isteyeceğimiz şey; gene bu tarihi gücün eski gücünü İstanbul a yeniden teslim etmektir. Şayet mümkün olsa 16. 17. 18. yüzyıldaki ve 15. yüzyıldaki gücün haşmetini, kudretini bu şehre yeni baştan bir daha getirmek nasip olsaydı, böyle bir şeyi çok arzu ederdim ama bunun önümüzdeki dönemlerde gerçekleşeceğine inanıyoruz İstanbulu Bir Masalla Özdeşleştirmenizi İstesek Bu Hangi Masal Olurdu? Bu masalın adı galiba bin bir gece masalı olurdu. Çünkü İstanbul pek çok farklılıkları olan bir şehir; bu farklılıkları üst üste koyarsak, yan yana getirirsek, yüzlerce ve binlerce şey söylemek mümkün İstanbul inançların ve hoşgörünün merkezi olarak bütün bunları içinde barındırıyor. Tarihin çok çeşitli dönemlerinde güçlü yönetimlerin merkezi olmak gibi tarihi bir misyonu var. Şehrin bir tarafına baktığınızda kendinizi bir anda 500, bir tarafa baktığınızda 2000 yaşında hissedebilirsiniz. Bu şehrin sokaklarında gezerken bu kadar kendinizi yaşlı hissedebilmeniz ya da olgun hissedebilmeniz mümkün. Boğazda dolaştığınızda kendinizi cennette geziyor gibi hissedebilirsiniz, kanatlanıp martı gibi boğazın üstünde uçup cennete geldim, diyebilirsiniz. Şimdi bütün bunları üst üste koyduğumuzda burası galiba bir bin bir gece masallarının şehri olarak tarif edilebilir bunu anlatmak başlı başına bir kitap olur, başlı başına bir sohbet konusu olur, o nedenle buna hiç girmemek lazım, bana göre anlatmaktan ziyade bu masalı yaşamak lazım. Masallar gerçek değildir ama istanbul bir gerçektir. İstanbul yaşayan gerçek bir bin bir gece masalıdır. Yani İstanbul için bir masal âlemi dememiz gerek 9

Evet, yani bana göre böyle masalların her zaman çekici, tılsımlı, hayret uyandıran, cezbeden içinde bulunup yaşamak istediğiniz bir ruhu vardır. İstanbul da böyle bir ruhu barındırıyor, bir masal ruhunu barındırıyor. Biz Gençlere Hayat Ve Gelecekle İlgili Öğütleriniz Var Mı? Gençlere nasihat etmek gerekir mi bilmiyorum, genelde şöyle bir yaklaşım var: Herkes nasihat veriyor, herkes akıl veriyor, bana göre aslında nasihat vermek, akıl vermek değildir; bir tecrübe paylaşımı yapmak ifadesini kullanmak istiyorum sizlere, akıl vermek haddimize değildir ama bir büyüğünüz olarak tecrübelerimizi paylaşmamızı isterseniz, söyleyeceğim şey şudur; kendinize güvenin, bu çok önemli en büyük gücünüz, kendinize olan güveninizdir. Kendine güvenmeyen insanın ileriye doğru yürümesi mümkün değildir. Önce kendinize güveneceksiniz, sonra mutlaka çaba göstereceksiniz, gayret edeceksiniz. Yerinde duran bir vasıtanın dinamosunu, marşını çalıştırmadığınız bir arabanın ileriye gitmesi mümkün değildir. Bunu yapmanız için hareket lazım, yani gayretli olacaksınız, çalışacaksınız ve samimi olacaksınız, pozitif bakacaksınız. Gönlünüzde de, bana göre, sevgiyi çok iyi yaşatmaya gayret edeceksiniz. Yani her şeyi sev, sevmek çok önemli bir düştür, seven insan mutludur, mutlu olan bir insanda başarılıdır. Başarmak istiyorsanız, gönlünüzün sevgi dolu olmasına gayret edin. Sevgi, ileteceğiniz şeylerle önemlidir. Şayet ruhunuzun sevgiyle dolu olmasını istiyorsanız; çiçeklerle dolu bir bahçeyi gezin ama çok sıkıntılı çöplerle dolu bir alanı gezerseniz, sevginizi geliştirmeniz mümkün değil ama güzel bir bahçe içerisinde sevgiyi bulabilirsiniz. Onun için güzel yerleri bulun, keşfedin, sevgiyi içerinizde yaşatabilecek ne varsa bunları yapmaya çalışın ve gayret edin, samimi olun ve kendinize güvenin, ülkenize güvenin. Çünkü ülkeniz sizin en büyük güç kaynağınızdır. Çok güçlü bir ülkeniz, çok güçlü bir milletimiz, çok güçlü bir tarihimiz var. Bu oranda güç alın; hem kalbinizdeki hem beyninizdeki gücü kullanın, hem de ülkenizin tarihi gücünü kullanın. Bunlara iyi sahip çıkmak suretiyle, bunların da sizin için itici bir güç olduğunu bir arada unutmayın. Bütün bunları topladığınızda, başaramayacağınız bir şey yoktur diye düşünüyorum. Atatürk ün söylediği bir sözle kapatalım isterseniz. Diyor ki: İhtiyaç duyduğumuz tek şey; çalışmak, çalışmak, çalışmaktır 10

İSTANBUL A GÜZEL PROJELERLE DESTEK VEREN BAĞCILAR BELEDİYE BAŞKANI LOKMAN ÇAĞIRICI YA SORDUK: İstanbul u bir masala benzetmeniz gerekirse hangi masala benzetirsiniz? İstanbul birçok masala konu olmuş bir şehirdir. İstanbul kendi kendine bir masal şehridir. Birçok şaire baktığımız zaman; şiirleriyle, makaleleriyle ve filmleriyle, sinemasıyla, tiyatrosuyla İstanbul; kendi kendine ve kendi özünde İstanbul masalı olarak da özellik arz etmektedir. İstanbul da yaşayan insanların, İstanbul da yaşamanın da zevkini çıkarması lazım. İstanbullu olmanın ve İstanbul gibi bir şehrin sakini olmanın da kıymetini bilmesi lazım. Allah herkese nasip etmez. Özellikle İstanbul un fethi ile birlikte peygamber efendimizin Hadis-i Şerifi ne mazhar olmuş bir şehir. Komutanı ve askerleriyle böyle bir kutsal şehirde ve yine peygamber efendimize ev sahipliği yapmış, Eyüb-el Ensari nin ebedi istinatgâhının, makamının bulunduğu bir şehir, İstanbul. İstanbul yine birçok kültürleri bünyesinde bulunduran, birçok medeniyetlere ev sahipliği yapmış bir şehir. İstanbul dimdik ayakta tarihiyle yaşıyor bugünüyle yaşıyor ve kıyamete kadar da yaşayacaktır. İstanbul içerisinden nehir geçen ve içerisinde denizi barındıran dünyadaki tek şehirdir. Yapabilme imkânınız olsaydı eski İstanbul dan günümüz modern İstanbul una neler getirmek isterdiniz? Öncelikle eski İstanbul dan günümüz İstanbul a şehirleşme ve çevre getirmek isterdim. Baktığınız zaman İstanbul; çevresiyle, tarihiyle ve kültürel yapılarıyla ön plana çıkmıştır. Bugün İstanbul a havadan baktığınız zaman özellikle şehir merkezlerinde, yarımadada Dolmabahçesi yle, Yıldız ıyla, Emirgan Korusu yla, şehir içerisinde en büyük yeşil alanlar, gezi alanları ve tarihi mekânlar Keşke İstanbul boğazıyla böyle kalsaydı 11

Gençliğinizin İstanbul u ile şimdiki İstanbul arasındaki en büyük fark sizce nedir? Gençliğimizin İstanbul u ile şimdiki İstanbul arasındaki en büyük fark bir defa komşuluk ilişkilerinin ve insanların şehre sahip çıkma ve sahiplenmesinden uzak bir İstanbul. Ama dünya üzerindeki yerini alma konusunda ve dünya başkenti olma konusunda özellikle son zamanlarda ki Başbakanımızın Büyükşehir Belediye Başkanı olduğu dönemde başlayan 1994 yılı ile başlayan bir kültürel ve sosyal dönüşüm, çevre ve altyapı konusunda ki dönüşüm, İstanbul u bugün itibariyle yine özlenen bir şehir, arzu edilen bir şehir konumuna getirdi. Avrupa 2010 Kültür Başkenti İstanbul, 2012 Spor Başkenti İstanbul ve birçok uluslar arası kongrelere ev sahipliği yapmış bir İstanbul u yaşıyoruz. Kültürel açıdan da çok iyi bir noktaya gelmiş bir şehir İstanbul. İstanbul 2010 da kültür başkenti seçilmesinin ardında ne gibi çalışmalarınız oldu? 2010 Kültür Başkenti seçilmesinde, 2010 Kültür Ajansı kuruldu. Genel itibariyle özgün projeleri 2010 ajansı yürüttü. Bunun merkezinde de İstanbul Büyükşehir Belediyemiz yer aldı. Özellikle Taksim de yapmış olduğu Kongre Merkezi yle ki hem özelliği itibariyle hem de bitiriliş süreci itibariyle Türkiye de örnek proje özelliğini taşıyor. 2010 kültür ajansı çerçevesinde birçok ilçelerde de etkinlikle yapıldı. İstanbul da 6 noktada startı verilen 2010 Kültür Başkentinin bir tanesi de Bağcılardaydı. Bu da bizim Bağcılar da sosyal ve kültürel çalışmalara vermiş olduğumuz önem neticesinde, Bağcılar da yaşayan hemşerilerimizin kültürel düzeyde özellikle ilgi ve alakalarıyla kültürel programlarımız dolu dolu geçiyor. Belediyemizin de sosyal kültürel projelere ağırlık vermesi büyük bir önem taşımakta, Bağcılar ın seçilmesi noktasında. Bizler de Avrupa birliği projeleri ile, 2010 kültür ajansıyla, Kaymakamlığımızdan, Milli Eğitim Müdürlüğümüzle işbirliği içerisinde birçok projeye de ev sahipliği yaptık ve Bağcılar ımıza da ciddi vizyon getirmiş olduk. Mehmet Ali AYILMAZ, Oğuzhan GÜNERKAN, Mustafa ÖZTÜRK, Mutlu FEYZİ 12

13

Bir Havacılık Efsanesi OKULUMUZDA Geçen sayıda röportajını yayınladığımız bir havacılık efsanesi olan Necmüzafer ORBAY hocamızı okulumuzda ağırlamanın gururunu yaşadık. Konferans salonumuzda öğrencilerimizle buluşan ORBAY geride unutulmaz bir anı bıraktı. Böyle değerli bir insanla birlikte geçirdiğimiz zamanın mutluluğunu ve kıvancını yaşadık. Bu anlamlı konferansa bir çoğu Sayın ORBAY ın öğrencisi olan havacılık sektörünün değerli temsilcileri,thy Teknik A.Ş den İnsan Kaynakları Başkanı Hüseyin SAĞLAM, Eğitim Müdürü İsmail YILDIRIM, İnsan Kaynakları Müdürü A. Rıza ESMEN, Eğitim Şefi Halil ERGÜL ve Mehmet AYBASTI, Onur Air Teknik Başkanı Şükrü CAN, Freebird Teknik Başkanı Oğuzhan Demiral, Goldair Yönetim Kurulu Başkanı Erdal GÜLMEZ, Ayjet Uçuş Okulundan Serhat AYDOĞAN, TALTA Genel Sekreteri Mustafa Bucan ÇOLAK ve THY Teknik A.Ş Emekli Eğitim Müdürü Şan ÇAKMAK konferansta yerini aldı. Kürsüde de söz alan eski öğrencileri hocayla olan anılarını anlatıp, saygılarını dile getirdiler. Zafer ORBAY ın öğrencileri göstererek Bu gençlerle, bu ülke çok büyük işler başaracak sözü uzun süre alkışlandı. 14

Türk havacılığına büyük katkılarda bulunan bu değerli insana katılımı için minnettarız. Teşekkürler Sayın Hocam; Yapılacak olan ilk yerli yolcu uçağımıza isminizin verildiği gün buluşmak üzere. Hüseyin GÜNAD - Uçak Bakım Alan Şefi. 15

>BİLİM KAYIP ŞEHİR ATLANTİS EFSANESİ (Geçen sayıdan devam) Akademisyenler tarafından antik dünyada Platon un Atlantis efsanesine temel teşkil ettiği ileri sürülen birkaç yer ve olay bulunmaktadır. Bunlardan benim de aklıma en yatkın olanı Girit adası ve Thera volkanı patlamasıdır. Tarihçiler tarafından, Girit adasının en erken M.Ö. dokuz binli yıllardan itibaren iskân edilmeye başlandığı kabul edilir. İnsanlar o çağlarda buraya ilkel imkânlarla, en yakın kıta karası olan Anadolu dan gelmiş olmalıdırlar. Onlar Yunanlı değildiler, esasen o devirde Platon un dokuz bin yıllık iddiasının aksine, Yunan milleti de henüz ortalarda yoktu. Batılılar, geçen bin yıllardan sonra zarif bir uygarlık yaratan bu insanları ilk Avrupalılar olarak kabul ederler, halbuki onlar Girit adasına Küçük Asya dan (Anadolu dan) gelmişlerdir ve bu yaman bir çelişkidir. Bütün bu güzellikler yirminci yüzyılın başlarında Girit te yapılan arkeolojik kazılar sonucu ortaya çıkarılmışlardır. Minos uygarlığına ait böyle sanat eserlerine Akdeniz ve Ege Denizi kıyılarındaki antik kentlerin bir çoğunda, Mısır da, Ege adalarında ve Yunanistan da da rastlanılmıştır. Buradan çıkan sonuca göre Minoanlar denizci ve tüccar bir halktı, ürettikleri malları satmak için erken çağlardan itibaren gemileri ile denizlere açılmışlar, bu meyanda, Kıbrıs ı ve Ege adalarından bir çoğunu sahiplenmişler, Yunanistan ın içlerine kadar da sokulmuşlardı. Minoanların dikkate değer bir askeri güçleri yoktu, buna karşılık mükemmel sosyal organizasyon, ticaret, kültür ve sanat yetenekleri vardı. Bu insanlara daha sonraları Minoanlar denilecek ve Minoanlar uygarlık dünyasında ağırlıklarını M.Ö. ikinci bin yıldan itibaren özellikle başkentleri Knossos taki çok katlı ve salonlarıyla, odaları çok süslü saray yapılarıyla göstermeye başlayacaklardır. Bu saraylarda çatıları taşımak amacıyla kullanılan alt tarafları dar, üste doğru genişleyen ve bu suretle daha yüksekmiş gibi bir izlenim yaratan, ekseriya kırmızıya boyanmış taş veya tahtadan sütunlar, zamanında sadece Girit uygarlığına has mimari unsurlardı. Saraylarda, zeminleri lüks taşlarla döşenmiş salonların duvarları doğaya ait betimlemelerin freskleriyle süslenirdi. Minoanlar, üzerileri çiçek, insan, hayvan motifleriyle veya geometrik şekillerle bezenmiş vazolar, yumurta kabuğu kadar ince kadeh ve fincanlar, su mermeri ve fildişi gibi sert malzemelerden zarif heykelcikler, kaya kristalinden, ametistten ve akikten mühür ve yüzükler, bronzdan ortası oluklu kılıçlar yapmaktaydılar. 16

Minos, Yunan mitolojisinde adı geçen efsanevi bir kraldır ve bu isim ilk defa, 20. yüzyılın başlarında burada kazı yapan arkeologlar tarafından bu uygarlığın adı olarak kullanılmıştır. Kral Minos büyük bir ihtimalle, M.Ö.1700 ile 1400 yılları arasındaki parlak dönemde Girit e hükümran olan Minos kral hanedanından biriydi. Yukarıda bahsettiğimiz sanat değeri olan eserler de daha ziyade bu dönemden kalmışlardır. Tarihçiler, Minoanlar ın dinleri hakkında da fazla bir bilgiye sahip değildirler. Adada bulunan fresk ve heykelciklerin verdiği izlenimlere göre Giritliler tanrılardan ziyade tanrıçalara tapınmaktaydılar. Minoan dininde boğa, yılan ve labyris adı verilen Anadolu kökenli iki taraflı baltalar önemli simgesel figürlerdi. Labyris, günümüzde kullanılan labirent kelimesinin kaynağı olarak gösterilir. Minoanlar ın kullandıkları yazı dili henüz çözülememiş olduğundan onların kendilerine ne ad verdikleri de bilinmemektedir. Ancak Knossos ismi Minoan dilinden olabilir, zira ssos ekinin Anadolu dillerine has bir ek olduğu bilinmektedir. Öte yandan, Girit te bulunan bazı eski yazıtlar üzerinde yapılan incelemelere göre bir dönem Minoan dilinin Hitit dili ile de bazı benzerlikler gösterdiği söylenilmektedir. Bu uygarlığa ait şahıs ve yer isimleri daha sonraları bu topraklara egemen olan Akhalar ve Dorlar tarafından Yunancalaştırılmıştır. Bu şekilde Yunancalaştırılan isimlere bakıp, Minos uygarlığını da bir Eski Yunan uygarlığı olarak kabul etmek hatasına düşülmemelidir. 17

Mitolojiye göre; boğa başlı ve insan vücutlu canavar Minotauros (Minos boğası), Knossos ta efsanevî kral Minos tarafından mimar Deidalos a yaptırılmış olan ve içine girenin bir daha dışına çıkamadığı Labyrinthos a hapsedilmiştir. Yine mitolojiye göre, her yıl (bazı anlatılara göre de her üç, ya da her dokuz yılda bir) Atina dan gönderilen yedi genç kız ve yedi delikanlı Minotauros a kurban olarak verilirdi. Bu hikâye Minoanlar ın bir dönemde Yunanistan a da hâkim olduklarını göstermektedir ki bu bilgi de, Platon un efsanesinde dokuz bin yıl önce Atlantisliler le Atinalılar ın savaş halinde bulundukları söylentisine, yedi bin beş yüz yıllık bir zaman farkıyla uygun düşmektedir. Özetle söylemek gerekirse Giritliler, heykel sanatı, felsefe ve edebiyatın dışında kalan birçok alanda, Yunanlılar ın ancak bin yıl sonra yapabileceklerini, bin yıl önce yapacak seviyede bir uygarlık yaratmışlardır. Komşularınınkinden çok daha ileri düzeyde olan bu uygarlıktan zamanla insanlığın müşterek hafızasında kalan anılar, giderek aşağıda anlatacağımız şekilde malûm Atlantis masalına dönüşmüştür. Minos uygarlığı da bütün diğer uygarlıkların başına geldiği gibi, bir gün son bulmuştur. Bu uygarlığın sonunu hazırlayan asıl etmenler kuzeyden gelen istilacı halklardır. Ancak doğal bir felaketin de Minoanlar ın sonunu hızlandırdığı günümüzde oldukça kabul gören bir iddiadır. Girit adasının yüz kilometre kadar kuzeyinde kalan ve bugün Santorini adası adı verilen Thera nın üzerinde bulunduğu volkanın M.Ö.1630 yılında büyük bir patlamayla faaliyete geçtiği bilinmektedir. Bu patlamanın yarattığı depremler ve bu depremlerin denizlerde oluşturduğu dalgalar, popüler tabiriyle tsunami ler Girit adasını da etkilemiş ve birkaç metre kalınlığındaki volkanik kül tabakalarıyla örtülen adada büyük ölçüde yıkıma neden olmuştur. Yunanlı gezginlerin Mısırlı rahiplerden rivayet olarak aktardıklarına bakılırsa, söz konusu deprem dalgaları Mısır sahillerini de vurmuştur. Çoğu akademisyenlerin benim de katıldığım görüşlerine göre; Minos uygarlığı ve bu doğa olayı insanlığın hafızasında zamanla çok farklı bir mahiyet kazanmış, Yunanistan da bu olaydan bin üç yüz küsur yıl sonra, çok eski zamanlarda bir yerlerde, çağına göre çok ileri bir uygarlığın üzerinde yaşandığı Atlantis adında bir kıtanın var olduğu ve bu kıtanın bir gün doğal bir felaket sonucunda denize battığına dair Platon un ünlü efsanesine kaynak teşkil etmiştir. Thera da volkan patlaması Minos uygarlığının sonu olmamıştır. Tarihçilere göre, Girit adası M.Ö.1400 lü yıllarda Yunanistan dan gelen Akhalar tarafından istila edilmiş, M.Ö.1100 lü yıllarda da, Yunanistan da Akhalar ın yerini alan Dorlar Girit i istila ederek bu uygarlığın sonunu getirmişlerdir. Atlantis e dair bunun dışındaki başka bütün söylentiler, bence bilimsel mesneti olmayan ve kitap yazıp para kazanmayı amaçlayan kişilerin ortaya attığı iddialardır. Yurdaer İhsan Aksoy 18

19

Bağcılar Teknik Ve Eml UMEM Projesi Artan işsizlik oranlarına karşı 2009 un ikinci yarısında İŞKUR un mesleki eğitim faaliyetlerinin yaygınlaştırılması ve işsizlere düzenlenecek beceri geliştirme kursları vasıtasıyla mesleki eğitim verilmesi hedeflenmiştir. Bu kapsamda özellikle sanayiye yönelik alanlarda eğitim ortamının yetersizliği, eğitim içeriklerinin güncel olmaması, hangi alanlarda eğitime ihtiyaç olduğunun belirlenmesi gibi sorunlar ortaya çıkmıştır. Bu nedenle, sürekli gelişen ve kendini yenileyen teknolojiye uygun eğitim alanları oluşturmak ve işgücü piyasasının nitelikli işgücü ihtiyacını karşılamak ve işsizlerimizin daha nitelikli eğitim alabilmelerini sağlamak üzere ÇSGB, MEB, TOBB, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi işbirliğinde Uzmanlaşmış Mesleki Eğitim Merkezleri Projesi yani BECERİ 10 Beceri kazandırma ve iş edindirme seferberliği diğer adıyla UMEM(Uzmanlaşmış meslek edindirme Merkezleri Projesi) başlatılmıştır. Bir beceri kazandırma ve iş edindirme seferberliği olan proje BECERİ 10 sloganıyla yürütülmektedir. İŞKUR tarafından yürütülen çalışmalara ilişkin farkındalığın artırılması, mesleki eğitim faaliyetlerinin kalitesinin artırılması ve bu alanda yönetişimin sağlanmasına yönelik bir model önerisi elde edilmesini teminen Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) projede önemli bir rol üstlenmektedir. İl İstihdam ve Mesleki Eğitim Kurullarının (İİMEK) etkinliğinin artırılması ve sürdürülebilir bir model önerisi sunulmasıyla, yerel odaların mesleki eğitim faaliyetlerinin esaslı birer ortağı olarak sürece daha etkin katılımlarının sağlanması amaçlanmaktadır. Mesleki eğitim kursları ve buna bağlı aktif işgücü politikaları tasarlanırken, öncelikle, istihdam piyasası dinamiklerinin yakından incelenmesi gerekmektedir. İkinci olarak, kriz döneminde işini kaybeden ve beceri geliştirme kurslarının ana hedefini oluşturan işsizlerin profilinin anlaşılması önemlidir. Bu bilgiler ışığında, beceri geliştirme ihtiyacının ve eğitim gereksinimlerinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Proje süresince 5 yılda 1 milyon kişiye iş kazandırılması hedeflenmektedir. Proje ortakları TOBB, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ve TOBB ETÜ yerel ortakları ise İŞKUR, il Milli Eğitim Müdürlükleri nin yanı sıra Endüstri meslek liseleri gelmektedir. Bu kapsamda, projede yer almak isteyen işsizler http://www.iskur.gov.tr adresinden İŞKUR veritabanına kaydolmalı, diğer taraftan 19 pilot ilde verilen desteklerden yararlanarak eleman çalıştırmak isteyen firmalar ise ilgili odaya başvurmalıdır. Biz de bu projeden yararlanmak ve istihdam edilmek ümidiyle İŞKUR a başvuruda bulunduk. Proje kapsamında yerel ortaklardan olan, Bağcılar Teknik Ve Eml sinde açılan Uçak Gövde ve motorcusu kursunun ilk kursiyerlerinden olduk ve eğitimimize 28.02.2011 tarihinde başladık. Kurs kapsamında istihdam edilmek üzere 10 kursiyer ile birlikte eğitimlerimizi BAĞCILAR TEKNİK VE EML nin uçak bakım alanında hali hazırda devam etmekteyiz. 20