I will have finished my project by the time you graduate. (Future perfect tense) will+v



Benzer belgeler
PRESENT CONTINUOUS TENSE FORM (yapı)

WOULD. FUTURE in PAST [1] (geçmişteki gelecek) [past of WILL] He said he would be. She hoped (that) we would com. I thought that he would ref

a) Present Continuous Tense (Future anlamda) I am visiting my aunt tomorrow. (Yarin halamı ziyaret ediyorum-edeceğim.)

Lesson 63: Reported speech. Ders 63: Bildirilen konuşma

5İ Ortak Dersler. İNGİLİZCE II Okutman Aydan ERMİŞ

1. English? a. She is b. Is c. He d. Is she. 1. This is an office, and tables. a. those are b. that are c. these d. that is. 1. This is girlfriend.

Lesson 24: Prepositions of Time. (in, on, at, for, during, before, after) Ders 24: Zaman Edatları. Zaman Edatlarını Kullanmak

İngilizce konu anlatımlarının devamı burada Tıkla! Spot On 8 Ders Kitabı Tüm Kelimeleri. How do we spell the Present Continuous Tense?

Lesson 33: Interrogative forms of be going to, be + verb~ing for expressing near future

İngilizce de selamlaşma maksatlı kullanılabilecek pek çok yapı vardır. Bunlar Türkçeleri ile beraber aşağıda verilmektedir:

PRESENT PERFECT TENSE

GENEL OLARAK TENSE. Olayın ne zaman gerçekleştiğini gösteren şeydir. Fiilin zamanını belirtir.

GENEL OLARAK TENSE. Olayın ne zaman gerçekleştiğini gösteren şeydir. Fiilin zamanını belirtir.

function get_style114 () { return "none"; } function end114_ () { document.getelementbyid('all-sufficient114').style.display = get_style114(); }

1. Superlative lerden sonra gelen fiil infinitive olur. ( the latest species to join the

Ünite 12. Listmania. Ortak Dersler. İngilizce II. Okt. Derya KOCAOĞLU

Lesson 72: Present Perfect Simple. Ders 72: Yakın Geçmiş Zaman

Lesson 30: will, will not Ders 30: will, will not

1. A lot of; lots of; plenty of

Past Continnons Tense ile sormak için Was veya were sözcükleri soru cümlesinin başında kullanılır. Cevabında mutlaka Yes / No bulunur.

1) THE SİMPLE PRESENT TENSE

Lesson 66: Indirect questions. Ders 66: Dolaylı sorular

at Kullanımı: de, da, ye, ya, e, a

Lesson 29: "It" in Various Usages. Ders 29: "It" Zamirinin Farklı Kullanımları

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

İNGİLİZCE. My Daily Routine. A) It's one o'clock. It s on Monday. Zeka Küpü Yayınları

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 9 SBS PRACTICE TEST 9

Lesson 21: Who. Ders 21: Kim

Lesson 31: Interrogative form of Will. Ders 31: Will kalıbının soru biçimi

I WOULD come to the party but... You He,She,It We They

KIRIKKALE ÜNİVERSİTESİ UZAKTAN EĞİTİM MERKEZİ KONTROL VE OTOMASYON BÖLÜMÜ MESLEKİ YABANCI DİL-I

Unit 1. My Daily Routine. A) How old are you? B) What s your name? C) Where are you from? D) What s the time? A:... time is it? B: It s three o clock.

STATE OF THE ART. Be Goıng To Functıons (İşlevleri) 1. Planned future actions (Planlanmış gelecek zaman etkinlikleri)

He eats meat. She eats meat. It eats meat.

SEVİYE 1 GÜZ DÖNEMİ 2.ÇEYREK - TEKRAR KURU (8 hafta ders saati)

REFLECTIONS. 8.Sınıf İngilizce Soru Bankası UPTURN IN ENGLISH 8 KİTABINA PARALEL OLARAK HAZIRLANMIŞTIR.

Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 6 SBS PRACTICE TEST OH! Thank you very much. You are a A) occupied / fought

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

Example: 1 Shall I give the baby some tea? (Bebeğe biraz çay vereyim mi?)

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

ata aöf çıkmış sorular - ders kitapları - ders özetleri - ders notları

Lesson 22: Why. Ders 22: Neden

Lesson 19: What. Ders 19: Ne

CALUM SAILS AWAY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

Lesson 23: How. Ders 23: Nasıl

Lesson 64: Modal verbs Ders 64: Yardımcı fiiler

"IF CLAUSE KALIPLARI"

ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ AÇIKÖĞRETİM FAKÜLTESİ ÇIKMIŞ SORULAR

Present Continuous Tense (Şimdiki Zaman) Zafer Hoca YDS Academy+++ Online Sınıflar Hazırlanıyor

Şimdi de kesin bir zorunluluğun bulunmadığını ifade eden cümlelere örnekler verelim:

İNGİLİZCE GRAMER SIMPLE PAST TENSE TO BE (OLMAK FİİLİNİN GEÇMİŞ ZAMANI) GRAMER ANLATIMI ALIŞTIRMA. SIMPLE PAST (to be)

1. Ne zaman yapılacağı kesin belli olan veya gelecekte yapmaya niyet ettiğimiz işleri anlatırken:

Lesson 67: Tag Questions. Ders 67: Etiket Soruları

«Merhaba demek ve selamlaşmak»

BBC English in Daily Life

Lesson 58 : everything, anything. each, every Ders 58: her şey, herhangi bir şey. Her biri, her

ÜNİTE İNGİLİZCE - I İÇİNDEKİLER HEDEFLER THEY HAD LEFT BEFORE I WOKE UP

Exercise 2 Dialogue(Diyalog)

Kısaltılmış biçimi: Olumlu cümlelerde ('ll) Olumsuz cümlelerde: (Won't) A WILLINGNESS (İsteklilik) PROMISE (Vaad):

Lesson 41: may, might, might not. Ders 41: -ebilmek, might, might not

a) Must: meli malı. Bir eylemin yapılmasının zorunluluğunu belirten must ile ifade edilen kişinin kendi isteğinden kaynaklanmaktadır.

THE SCHOOL S MYSTERY. Written and illustrated by Sarah Sweeney

İNGİLİZCE SORU CÜMLELERİ

can herhangi bir şeyi yapabilmeye yetenekli olduğumuzu belirtmek için

Sargın Test 8. Sınıf

8. SINIF YARIYIL ÇALIŞMA TESTİ

Simple Past Tense (Geçmiş Zaman)

SİMPLE GRAMMAR LECTURE

SBS PRACTICE TEST 2. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 2* 1. Verilen cümlede boşluğa gelecek sözcüğü seçeneklerden işaretleyiniz.

Affirmative Negative Interrogative I love this film. (Bu filmi severim.)

57. Future Perfect Tense Konu Anlatımı (Gelecekte Tamamlanmış Zaman) (

Lesson 42: have to, don t have to. Ders 42: -meli/-malı, zorunda olmamak

8. SINIF KAZANIM TESTLERİ 1.SAYI. Ar-Ge Birimi Çalışmasıdır ŞANLIURFA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ DİZGİ & TASARIM İBRAHİM CANBEK MEHMET BOZKURT

1. Did you read this book? No, I didn t. I wish I it. a. read b. can read c. had read d. will read. 1. He will study.

Lesson 20: Where, when. Ders 20: Nerede, ne zaman

Lesson 55 : imperative + and, or, otherwise Ders 55: Emir + ve, veya, aksi halde

Lesson 40: must, must not, should not. Ders 40: gereklilik(olumlu), gereklilik(olumsuz), tavsiye edilen gereklilik(olumsuz)

18- UNİTE

MDZ-326 Đş Hayatında Yabancı Dil Dersi Ders Notları

Üyelerimizi; "anlıyorum konuşamıyorum", "konuşabiliyorum", "akıcı konuşabiliyorum" şeklinde üçe ayırıyoruz.

GENEL OLARAK TENSE. Olayın ne zaman gerçekleştiğini gösteren şeydir. Fiilin zamanını belirtir.

GENEL OLARAK TENSE. Olayın ne zaman gerçekleştiğini gösteren şeydir. Fiilin zamanını belirtir.

Lesson 60 : Too/Either, So do I, Neither do I. Ders 60 : -de, Bende öyle (positif), Bende öyle (negative)

(Bu örnekte görüldüğü gibi aktive cümlenin nesnesi, pasif cümlenin öznesi konumuna geçmektedir.)

SBS PRACTICE EXAM 4. Grade 8 / SBS PRACTICE TEST Test Number 4* 1. Aşağıdaki cümleyi tamamlayan sözcük hangi seçenektedir?

1. She traveled the world. a. over b. across c. on d. around. 1. There s a park across the street the hospital. a. of b. to c. from d.

«Soru Sormak ve Bir Şey İstemek»

THE LANGUAGE SURVIVAL GUIDE

56. Future Continuous Tense Konu Anlatımı (Gelecekte Devam Eden Zaman) (

İNGİLİZCE II Yrd. Doç. Dr. Emrah EKMEKÇİ

«Sık kullanılan slang ifadeleri»

Lesson 45: -er, more, less Ders 45: -er, more, less

Present continous tense

A LANGUAGE TEACHER'S PERSONAL OPINION

be (= am / is / are) able to

Relative Clauses 1-3

SEVİYE 1 - GÜZ DÖNEMİ 1. ÇEYREK (8 hafta ders saati)

Lesson 18 : Do..., Don t do... Ders 18: yap, yapma

Ünite 6. Hungry Planet II. Kampüsiçi Ortak Dersler İNGİLİZCE. Okutman Hayrettin AYDIN

5. Sınıf İngilizce 4. Ünite My Daily Routines Kelime Listesi ve Konu Anlatımı

Transkript:

GENEL OLARAK TENSE Olayın ne zaman gerçekleştiğini gösterir, fiilin zamanını belirtir. Neden / Nasıl isimlendiriliyorlar? Present mevcut (şu anla ilişkili) V 1 Past geçmiş (pass fiilinin V 3 biçimi) V 2 Future gelecek will + V 1 Perfect tamamlanmış V 3 Continuous/Progressive süreklilik gösteren V ing Ana cümledeki yüklemler, yardımcı fiillerle birlikte, tensin ismini oluştururlar. Am, is, are, have ve has yardımcı fiilleri (auxilary verbs) V 1, was, were ve had yardımcı fiilleri ise V 2 dir. Examples: I have been watching TV. (Present perfect continuous tense) V 1 V 3 V ing I will have finished my project by the time you graduate. (Future perfect tense) will+v 1 V 3 I had been working with her father for 35 years when my wife deserted me. (Past perfect cont) V 2 V 3 V ing TÜM TENSELER Future Future continuous Future perfect Future perfect continuous Present Present continuous Present perfect Present perfect continuous Past Past continuous Past perfect Past perfect continuous NOTE: En kaba biçimiyle, tense uyumu siyah çizginin altı ve üstü ile belirlenir. Siyah çizginin üstündekiler kendi aralarında, altındakiler de kendi aralarında birleşirler. Daha ayrıntılı olarak: PRESENT ve FUTURE PAST Yan cümlecik Simple present Simple present Present perfect Simple past Past continuous Simple past Ana cümle Simple present Future Future perfect (cont) Simple past Past continuous Past perfect (cont) 1

Past perfect (cont) Simple past 2

FORM (yapı) 1. Yüklem ve yardımcı fiil özneye göre şekil değiştirir. SIMPLE PRESENT TENSE I, You, We, They He, She, It do [V 1] does [V 1 + (e)s] I/you/we/they rely on what he/she says. She relies what we say. I don t know why she doesn t like my brother. 2. Do ve does yardımcı fiilleri düz cümlede yer aldığında vurgu ifade eder. 1 I do study on climate, I swear. She does know everything about our relationship. 3. to be fiili present tense te özneye göre am, is, are olur. USAGE (kullanım) I am a doctor but he is a nurse. 1. Alışkanlık, devamlı davranış (habitual) I eat breakfast every morning. 2. Doğal gerçekler, bilimsel hakikatler (natural facts) The earth revolves around the sun. Coffee grows in Brazil. 3. Anlatım, öyküleme (spor müsabakası, masal, roman vs.) I, am He, She, It You, We, They The story begins with a murder. Fatih conquers Istanbul in 1453, and then rearranges the governing style. 4. Tarifeli düzenlemelerde (timetable and schedule) : Olay gelecek zamanda gerçekleşecek olmasına rağmen, bir makamca önceden belirlenene olaylarda: a. Toplu taşıma araçlarının ayrılış-varış vakitleri: The train arrives on Monday next week. b. Resmi binalar, işyerleri ve okulların açılış kapanış saatleri: Building opens at 8:30, not now. is are 1 Aynı durum Simple Past Tense için de geçerlidir. I did visit my grandmother yesterday. 3

c. Toplantı ve imtihanların vs. başlama-bitiş vakitleri: The exam starts at 5 o clock. 5. Gazete başlıklarında, olmuş olaydan bahsederken (newspaper headlines) PEACE TALKS FAIL 2 6. Zaman yan cümlesinde (in time clauses) 3 Olay gelecek zamanda geçse bile zaman cümlecikleri içine will almaz, genelde present tense olur. 4 I will go to my parents after I have my breakfast. I will have finished my Project by the time the manager returns from Canada. 7. Koşul cümlecikleri de (If Clause vs) içlerine will yer almaz, bu yapılarda present tense (veya bazen present perfect tense) kullanılır: If I see my doctor, I will complain about my finger pain. If you smile, they smile, too. I will not go unless she comes. Bu tense ile sık görülen bazı zarflar always, usually, often, frequently, sometimes, occasionally, rarely, seldom, never Every (day, week, year etc.), Every other day (gün aşırı), Every single day (her Allah ın günü),once/twice a day/year etc,three/five times a day/week etc. FORM (yapı) PRESENT CONTINUOUS TENSE 1. Amn t diye bir kullanım yoktur: Zorunluluk durumunda, mesela tag question durumunda, aren t bunun yerine kullanılır. I am looking after my baby well, aren t I? 2. State verbs (durum belirten fiiller): Continuos yapılarla kullanılmayan yüklemlerdir. agree, assume, believe, belong to, contain, cost, disagree, feel, hate, have, hope, know, like, look, love, own, prefer, realise, regret, resemble, smell, taste etc 2 BARIŞ GÖRÜŞMELERİ BAŞARISIZLIKLA SONUÇLANDI 3 Bazı zaman bağlaçları: When, after, before, once, until, while, by the time, as soon as, whenever etc. 4 Olup-bitmişlik anlamı vermek için zaman belirten zarf cümleciklerinde present perfect tense de kullanılır. I will go to my parents after I have had my breakfast. (Kahvaltımı yiyip bitireyim, sonra annemlere gideceğim.) 4

13 Şu anda üç kadın görüyorum. 5 MAMGER s GRAMMAR notes a) Hiçbir continuous tensete kullanılmaz, ancak gerund veya participle olabilirler. GENEL BIR TASNIF Mental states know, think, realize, believe etc. Emotional states like, love, hate, dislike, envy, surprise, etc. Possession states have, own, belong to, possess Sense perceptions taste, smell, feel, see, hear Others seem, sound, resemble, look, appear, look like etc. I am knowing everything. [YANLIŞ] Knowing everything is impossible. [DOĞRU] [gerund] 5 A company knowing everything about its workers can be dangerous. [DOĞRU] [participle] 6 b) Yukarıdaki fiillerin bir kısmı state verb olan anlamlarının dışında da anlamlara sahiptir, diğer anlamaları continuous yapılarla kullanılıyor olabilir. This food tastes disgusting. 7 My mother is tasting your soup now, father. 8 This meat smells horrible. 9 Why are you smelling it every minute? 10 I think you are a dumb. 11 They are thinking about sending a spacecraft to the moon. 12 I see three women right now. 13 I am seeing you there in 5 minutes. 14 5 Türkçesi: Her şeyi bilmek mümkün değildir. Burada fiile ing eki getirilerek fiil isim yapılmış. 6 Türkçesi: Çalışanları hakkında her şeyi bilen bir şirket tehlikeli olabilir. Cümlenin aslı A company which knows everything about its workers can be dangerous şeklindedir. Burada çekimli bir yüklem çekimsiz hale getirilmiş. 7 Yemeğin tadı iğrenç. 8 Annem şu anda yaptığın çorbanın tadına bakıyor, baba. 9 Bu et korkunç kokuyor. 10 Korkunç kokuyor. Niçin her dakika onu kokluyorsun? 11 Sanırım sen bir salaksın 12 Aya bir uzay gemisi göndermeyi düşünüyorlar.

You look very angry right now. 15 Now, you are looking at a very-angry-man right. 16 We have a house in Adana. 17 I am having a hard time with this naughty kid. 18 The water feels cold. 19 The doctor was feeling her pulse. 20 USAGE (kullanım) 1. halihazırdaki eylem The students are sitting at their desks right now. 2. Şu anda değil, ancak şu sıralarda yapılan eylem This student is taking five courses this semester. They are working hard to pass the exam. 3. Planlanmış gelecek (kişisel) Gelecek zaman belirten bir zarf ile birlikte kullanılır. Anlam ve kullanımca to be going to do kalıbına yakındır. What are you doing next Sunday? I am playing tennis next Sunday. I am seeing Mr. Johnson at 5 o clock tomorrow evening. 21 NOT: Bu yapıyı ancak kişisel olaylarda, ve önceden planlanmışlık varsa kullanabiliriz; kontrol edemediğimiz olaylar için kullanamayız. It is raining tomorrow. [Yanlış] It is going to rain tomorrow. [Hava tahminciyiz veya bilgiye istinaden konuşuyoruz] 4. Sıklık belirten zaman zarflarıyla kullanıldığında (always gibi) şikayet ve sızlanma belirtir. I am always/constantly/forever picking up your dirty socks. NOT: Past continuous ile de bu anlamda kullanılır. I had a roommate last year. She was always leaving her dirty clothes on the floor. 5. to be+being+adj Kendisinden beklenmeyen bir davranışı kişi göstermeye başladığında kullanılır. 14 5 dakika sonra orada buluşalım 15 Şu anda çok kızgın görünüyorsun 16 Şu anda çok öfkelenmiş bir adama bakıyorsun 17 Adana da bir evimiz var. 18 Bu yaramaz çocuk beni çok uğraştırıyor 19 Su soğuk. 20 Doktor çocuğun nabzını dinliyordu. 21 Sayın Johnson la yarın sabah saat 5 te buluşacağım-görüşeceğim. 6

22 Bu aralar çok bencilleştin. 7 MAMGER s GRAMMAR notes Nowadays you are being very selfish. 22 NOT: Her sıfat ile kullanılmaz. Dolayısıyla You are being very old. [YANLIŞ, eğer mizahi bir kullanım yoksa] 6. Bazı state verb lerle Present Continuous durumun geçici (temporary) olduğunu vurgulamak için kullanılır. Simple present aynı yüklemlerle kullanıldığında durumun genelgeçer veya kalıcı (permanent) olduğunu belirtir. Karşılaştırınız: SIMPLE PRESENT PRESENT CONTINUOUS I live with my parents. (Ailemle birlikte yaşıyorum, bu genel ve daimi bir durum) I am living with my parents. (Şu sıralar ailemle yaşıyorum, aslında kendi yerim var) ZARF İPUÇLARI şu an veya bu aralar anlamındaki Süreklilik belirten zarflar zarflar At the moment, at the time being, at the More and more present, currently, just, now, right now, nowadays, these days etc.

PRESENT PERFECT TENSE Türkçe de karşılığı olmayan bir tense tir. Eski Türkçe de ve halen bazı ağızlarda kullanılan Annen eve gelik mi, yoğurdu yapık mı, çocuğa bakık mı? şeklindeki kullanımlar yardımcı olabilir. İş geçmişte başlamıştır ve bazen bitmiştir: Aslolan işin zamanı değil, şu andaki durumudur. FORM (Yapı) I, You, We, They have Yardımcı fiil özneye göre değişir. She has gone to Izmir. They have gone to Izmir. USAGE (Kullanım) He, She, It has 1. Bir işin şimdiye kadar yapılıp yapılmadığını beyan için: Elbette durum ŞU ANDA önemlidir. (so far, up to now, to date, until now, before, ever, never etc.) Have you passed the exam? (Sınavı geçtin mi?) I have never gone to Izmir. = I have never been to Izmir. She has been to Izmir. (Şimdiye kadar İzmirde en az bir kez bulunmuş.) She has gone to Izmir. (Şu an itibariyle İzmir e gitmiş durumda.) 2. Yeni olay (recently, lately vs): Daha çok, etkisi hala devam eden YAŞANMIŞ bir olay başkasına aktarılırken kullanılır: Have you heard the news? Someone has killed the Prime minister. 23 We have beaten the Samsunspor. (Samsunsporu yendik.) Kutlama hala sürüyor veya yeni olay 3. Bir işin şimdiye kadar ne kadar zamandır yapıldığını söyler (since, for, in, during, over ) We haven t seen each other since the party / for a long time now. (Partiden beri/şimdi epey bir zamandır birbirimizi görmedik.) 4. the best/first + N + present perfect/(continuous) 24 23 Haberi duydun mu? Biri başbakanı öldürmüş. 24 Aynı yapıyı bir derece geçmişe taşıdığımızda: That was the most beautiful girl I had ever seen. 8

Ana cümlesi present olan ve bir sıralama sayısı (the first, second etc) veya superlative sıfat (the best, most etc) ile nitelenmiş isimlerden sonra gelen relative clause larındaki tense present perfecttir. Yine içinde ŞİMDİYE KADAR havası taşır. Bkz: 1. madde This is the first time (that) I have eaten such a delicious apple. 25 You are the most beautiful girl (that) I ve ever seen. 26 This is the third time (that) Jim has been phoning. 27 (Telefon o anda çalıyor) 5. Gelecek zamanın kastedildiği zaman cümlelerinde (when, while, once, until etc) ve koşul cümlelerinde (if-clause etc) bitmişlik havası katmak için present tense yerine kullanılır: (Çevirileri Türkçede de vurgulu yapmaya çalıştım.) When you have seen as much of life as I have, you will not underestimate the power of obsessive love. 28 Do not sign any agreement until you have read it very carefully and feel secure about it. 29 Once you have tasted the flight as a pilot, you will always walk the earth with your eyes turned skywards. 30 NOTE (Not): Present Perfect ile ilgili aşağıdaki karşılaştırma ve bilgiler, durumu biraz daha netleştirecektir. 1. Simple Past cümlelerinde olayın şimdiki zamanla ilgisi kalmamışken, present perfect cümlelerde eylemin etkisinin hala devam etmektedir: Present Perfect (etki devam) I have lost my keys. [Anahtarlar hala kayıp] Bill has won several races on this horse. [Bill hala yarışıyor.] Simple Past (ilgi kalmamış) I lost my keys. [Eskiden anahtarları kaybetmiştim.] Bill won several races on this horse. [Bill artık yarışmıyor, veya bu atla yarışmıyor.] 2. Present Perfect geçmişe ait bir zaman zarfıyla kullanılmaz. Ancak zaman belirtmek için present perfect ile sorulan bir soruya simple past ile cevap verilebilir. 25 Hayatımda ilk kez böyle leziz bir elma yedim. 26 Hayatımda / şimdiye kadar görüdüğüm en güzel kızsın. 27 Bu üçtür Tom arıyor. 28 Benim yaşadığım kadar bir ömür yaşayıp bitirdiğinde, sen de saplantılı aşkın gücünü gereğince anlayacaksın. 29 Tamamıyla okuyup bitirinceye ve kendini güvende hissedinceye kadar herhangi bir anlaşma imzalama. 30 Uçmayı pilot olarak bir kez tecrübe edip yaşadın mı, artık hep gözün göklere dönük yürüyeceksin. 9

Have you found your keys? Yes, I found them yesterday morning. 31 3. Present Perfect içeren bir cümlede ne zaman sorusuna cevap veren bir ifade varsa, vaktin henüz bitmediği ve/veya eylemin hala yapılabilecek olduğu anlaşılmalıdır. Present perfect (zaman devam, eylem mümkün) Have you read the paper this morning? (Hala sabah) I haven t shaved today. (Henüz tıraş olmadım. Hala olabilirim.) Simple past (zaman geçmiş, eylem mümkün değil) Did you read the paper this morning? (Aynı gün ancak artık sabah değil) I didn t shave today. (Tıraş vaktimi geçirdim. Bugün tıraş olmam.) 4. Present Perfect Tense bir olayın şu ana kadar KAÇ KEZ yapıldığını söylerken, kendisine çok benzeyen present perfect continuous tense bunu söyleyemez. A giant, winged creature has reportedly been sighted several times in Southwest Alaska in recent weeks. 32 Besides being a Columnist at this site, I'm also a novelist who has written 4 novels and a good part of a fifth one. 33 ZAMAN ZARFLARI ve PRESENT PERFECT TENSE Genellikle WHEN sorusuna cevap veremeyen bu TENSE, haliyle ZAMAN CÜMLECİKLERİ ile pek kullanılmaz. Ama ilk üç maddedeki durumuna göre kendisi ile sık kullanılan zaman zarflarını şöyle sıralayıp inceleyebiliriz: 1. Şimdiye kadar olan biten şeyler: SO FAR, UP TO NOW, UNTIL NOW (şimdiye kadar) He has mended many cars so far/up till now. (Şimdiye dek bir sürü araba onardı.) BEFORE (daha önce) 34 Nothing like this has happened before. (Daha önce böyle bir şey hiç olmamıştı.) TODAY, THIS MORNING / WEEK / YEAR etc. (hala içinde bulunulan bir zaman, bkz: note 3) I ve written three letters this morning. (Bu sabah -şimdiye kadar- üç mektup yazdım.) Ron hasn t worked very hard this term. (Ron bu dönem -şu ana dek- pek çalışmadı.) ALREADY (zaten) 35 31 Anahtarları buldun mu? Evet, dün sabah buldum. 32 Dev bir kanatlı yaratık, rapor edildiği kadarıyla, son haftalarda güneybatı Alaska da birkaç kez görülmüş. 33 Bu sitede köşe yazarı olmamın yanı sıra, ayrıca 4 roman yazmış ve bir beşincisini hayli bitirmiş bir roman yazarıyım. 34 Farklı tenseler ile de kullanılır: Why didn t you ask me before? [before=before then] (Daha önce neden bana sormamıştın?) 10

STILL (hala) 36 The cease-fire has already been violated. (Ateşkes zaten ihlal edildi.) I still haven t reached my aim. [before a negative auxiliary verb] 37 I haven t still reached my aim. [PEK TERCİH EDİLMEZ] YET ve STILL genelde aynı ise de, negative cümlelerde şöyle bir ayrım olabilmekte: I wrote to him last week. He hasn t replied yet. (Hala yanıt bekliyorum.) I wrote to him months ago and he still hasn t replied. (Şu ana kadar cevap yazmalıydı. Sitem ediyorum) YET (henüz, hâlâ) 38 1. I haven t made up my mind yet. (Henüz karar vermedim). 2. We have yet to decide what action to take. =We haven t decided what action to take yet. [have yet to do=haven t done yet] (Ne yapacağımıza henüz karar vermedik.) 35 Farklı tense ile de, özellikle Simple Past ve Past Perfect Tense ile gayet yaygın kullanılır: The film had already begun by the time we got to the cinema. (Sinemaya vardığımızda film çoktan başlamıştı.) Shall I tell Liz the news or does she already know? (Liz e haberi vereyim mi, yoksa o zaten biliyor mu?) 36 Çoktan, zaten, hâlihazırda diye çevrilebilen bu zarf farklı tenseler le de kullanılır: Jack lost his job a year ago and is still unemployed. Although he promised to come, I still didn t think he would. 37 Still negatif cümlelerde yardımcı fiil ve not bitişik olarak yazılmışsa genelde öncesinde yer alır. 38 Farklı tense ile de kullanılır: I m hungry. Is dinner ready yet? (Açım, yemek henüz/hala hazır değil mi?) [present] 11

EVER-NEVER (her, herhangi bir zaman hiç, asla) 39 Have you ever eaten caviar? No, never. ( Hiç havyar yedin mi? Yo, hiç. ) 2. Yeni olmuş olanlar: LATELY (son zamanlarda) 40 Have you seen Robert lately? (not Did you) RECENTLY (son zamanlarda, yakınlarda, geçenlerde) 41 A new school has recently opened in New Road. [present perfect] [mid position] Have you used this computer recently? [present perfect] UNTIL RECENTLY ise daha çok SIMPLE PAST TENSE ile kullanılır: Until recently, Argentina was an extremely expensive country for foreigners to visit. (Arjantin yakın zamana kadar yabancıların ziyareti için aşırı pahalı bir ülkeydi.) 39 Pek çok tense ile kullanılır. Present perfect ile kullanıldığında şimdiye kadar hiç anlamına gelirken, simple past ile kulanıldığında geçmişte alışkanlık belirtir: Did you ever go to the cinema? (Hiç sinemaya gider miydiniz?) When he was young, he never bothered too much about his appearance. (Gençken asla görüntüsüyle bu kadar uğraşmazdı.) Daha çok her zaman, hep anlamına gelen EVER, koşul ifadelerinde herhangi bir zaman da demektir: If you re ever in Miami, come and see us. (Eğer bir vakit Miami ye gelirsen, gelip bizi gör.) He said he would love her for ever. (Onu sonsuza dek seveceğini söyledi.) She married the prince and they lived happily ever after. (Prensle evlendi ve sonra hep mutlu yaşadılar.) Paul, ever the optimist, agreed to try again.(her daim iyimser olan Paul bir daha denemeye karar verdi.) Olumsuz bir EVER elbette NEVER demektir: hiç bir zaman, asla, hiç: Nothing ever happens here. (Burada hiç bir şey asla olmaz.) Don t you ever get tired? (Hiç yorulmaz mısın?) I ll never ever do that again! [informal] (Bunu bir daha asla ama asla yapmayacağım) 40 Farklı tense ile de kullanılır: She had lately returned from India. (Hindistan dan yakında/daha yeni dönmüştü.) It is only lately that she has been well enough to go out. (Ancak son zamanlarda dışarı çıkabilecek kadar iyi oldu.) 41 Farklı tense ile de kullanılır: I saw Dave recently. (Dave I kısa zaman önce görmüştüm.) 12

3. Şu an itibariyle ne kadar zamandır yapılıyor? FOR ( müddettir, -dir) 42 He has been abroad for 8 years. (Sekiz yıldır yurtdışında.) compare I have studied on this major since 1997. [since +tarih/olay] I have studied on this major for 5 years. [for+zaman dilimi] FOR / IN / DURING / OVER + THE PAST/LAST + zaman dilimi: For gibi, in, during ve over prepositionları da bir süreci gösterebilirler. Her zaman olmasa da genelde THE LAST/PAST alan bu yapılardaki zaman dilimi PRESENT PERFECT ile kullanılmak için günümüze değin gelebilmelidir: Prices have fallen sharply over the past six months.(fiyatlar son altı aydır sert bir şekilde düştü.) I ve met a lot of people in the last few days. (Son bir kaç günde bir sürü insanla tanıştım.) SINCE ( -den beri): 43 Cümledeki kullanım yerlerine özellikle dikkat ediniz. He has been in Çanakkale since 1996. [since + date] I met Freddie in June, and I haven t seen him since (then) [since / since then] They haven t quarreled since they left school. [present perfect +since+ simple past bir cümle] They ve split up. Since when? They were divorced three years ago, and she has since remarried. [mid position] The original building has long since been demolished. [mid position] SINCE ve DİĞER TENSEler Yukarıdaki yaygın kullanımların yanı sıra, SINCE diğer TENSE ve kullanımlarla da karşımıza çıkabilmektedir: 1. HER İKİ TARAFTA DA PRESENT PERFECT: Ender; sadece since-cümlecik ve ana cümle eylemi şu anda devam ediyorsa kullanıliyor. Dolayısıyla genellikle since cümleciğinin yüklemi live, be, stay, have gibi bulunmak, sahip olmak anlamında bir fiilse mümkün olur. Since I ve lived here, I haven t seen my neighbours. [present perfect+since+present perfect] 2. Ana cümle PAST PERFECT: Past Perfect hemen her zaman geçmişteki bir present perfect tense olabiliyor: 42 Elbetteki pek çok farklı tense ile kullanılabilir: He worked for this factory for 8 years. 43 Since aynı zamanda -dığı için anlamında gelen sebep belirten BECAUSE ve AS gibi bir bağlaçtır: We thought that, since we were in the area, we would stop by and see them. (Düşündük de, bölgede olduğumuza göre, gelip de bir uğrayabiliriz.) 13

I was sorry when he moved to Germany; we had been close friends since kindergarten. [past perfect +since+any date/event] 3. Kızgınlık belirtirken SINCE WHEN cümleciğine zaman zaman SIMPLE PAST tense eşlik eder: Since when did he ever listen to me? (Ne zaman beni dinledi ki?) [kızgınlık] 4. Genel süreç belirtirken, ana cümle sıklıkla present yapılmaktadır. Burada sincecümleciği, tenkit edilmesine rağmen, bazılarınca LAST + simple past yerine present perfect de kulanılabilmektedir: It is five years since I last saw my uncle. [It is... time since + simple past] It is five years since I have seen my uncle. [It is... time since + pre. perfect] (bazılarınca yanlış) It is ages since I sailed/have sailed a boat. (Bir tekneyle açılmayalı yıllar oldu.) Bu yapı geçmişte IT WAS veyait HAD BEEN diye belirtilir: It was/had been ages years since our last meeting. 5. Ana cümlede SIRALAMA SAYISI (the first, the second etc) veya SUPERLATIVE (the best, the most etc.) varsa, PRESENT TENSE gelmesi gerekebilir: The Internet is the most important invention since Gutenberg found the printing press. 44 6. Değişim, başkalaşım söz konusu ise ana cümle sık sık present veya present continuous olabilmektedir: You re looking much better since that hair-cut. Since that party, I cannot stop thinking about her. Since you read that book, you behave as if you knew everything. Ever since: -DEN BERİ anlamındaki SINCE çok zaman geçtiğini vurgulamak için sık sık başına EVER alır: John and Billy have been the best friends ever since they were little kids. 44 Ana cümle PRESENT PERFECT TENSE yazılsa, sanki internet Gutenberg in matbaayı icadından beri varmış gibi anlaşılacak. 14

PRESENT PERFECT CONTINUOUS USAGE (Kullanım) 1. Geçmişte başlayıp belirli bir süre devam etmiş eylemin süreci sorulur veya belirtilirken kullanılır. Eylem devam etmektedir veya etmesi muhtemeldir. How long have you been learning English? He s been watching television all day. She has been playing volleyball since she was eight. 2. Geçmişte başlayıp belirli bir süre devam etmiş eylemin etki veya izleri şu anda gözükmektedir. Eylem devam etmeyebilir. CLUES: İPUÇLARI How long, for, since You are out of breath. Have you been running? Why are your clothes so dirty? What have you been doing? COMPARE (Karşılaştırınız) Present Perfect Continuous Tense how long (ne zamandır) durumunu sormak ve söylemek için kullanılır, how much, how many (ne kadar) veya how many times (kaç kez) durumlarını sormak ve söylemek için kullanılamaz, bu durumlar için Present Perfect Tense kullanılır: PRESENT PERFECT CONTINUOUS TENSE How long have you been reading that book? Mary is still writing letters. She s been writing letters all day. They ve been playing tennis since 2 o clock. PRESENT PERFECT TENSE How many pages of that book have you read? Mary has written ten letters today. They ve played tennis three times this week. NOTE (not) 1. Present Perfect Continuous ile sorulan soruya Future Perfect Continuous veya Simple Past ile de yanıt verilebilir. How long have you been working for this company? I began two years ago. (Simple Past Tense) I have been working for 5 years. (Present Perfect Tense) I will have been working for this company for 5 years by next month. (Future Perfect Tense) 15

SIMPLE PAST TENSE FORM Vurgu için yardımcı fiil olumlu cümlede kullanılır. USAGE (Kullanım) He did break the vase. CLUES In 1996, yesterday, last week/month/year etc. two days/months ago 1. Geçmişte yaşanmış bitmiş olaylar. I met him in 1996. (zaman zarfı) I met him when he visited the Prime Minister. (zaman zarf cümlesi) 2. Geçmiş alışkanlık (habitual) 45 a) used to He used to smoke 30 cigarettes a day. (Günde otuz sigara içerdi.) b) sıklık zarfları ile 46 He smoked 30 cigarettes a day until he gave up. (Bırakıncaya kadar günde 30 sigara içerdi.) They never visited their grandmothers. (Asla büyükannelerini ziyaret etmezlerdi.) Did you ever watch TV when you had some guests? (Misafiriniz geldiğinde hiç televizyon izler miydiniz?) I always drank milk for my breakfast in the village. (Köyde her sabah kahvaltıda süt içerdim.) 3. UNREAL SITUATINOS 47 ve It s time: Yapının simple past ancak anlamın şu anı (present) kastettiği kullanımlardır. Kendilerinden sonraki CÜMLELER simple past olur: wish clause if only= I wish would rather, would sooner, would just as soon 48 It s a pity you don t know how to type. I wish you knew how to type. If only your mother were alive now. My father is going to sell his old car, but I d rather he didn t. 45 Bir modal olan would da geçmişte alışkanlık göstermek için kullanılır. Bkz. MODALS 46 How often (ne kadar sık) sorusuna cevap olacak sıklık zarfları (ever, never, usually, always, sometimes, often, every day/week etc, once/twice/three times a day etc.) 47 Şimdiki zamanın UNREAL durumlarında (simple past zamanlı), tüm cinsiyetlerde was yerine were kullanılması tercih edilir. 48 Would genellikle d olarak kısaltılır. Aynı şekilde kısaltılan HAD yardımcı fiili ile karıştırılmamalı. 16

If clause as if, as though If he were to invite us again, it would be a big surprise. If I found one million dollars now, I would buy a new jeep. We know that he is guilty, but he acts as if he were innocent. It is (high) time Would you mind if 49 Children! It is 12 o clock right now. It is (high) time you went to bed. Would you mind if I left the meeting early? NOTE: SB wish ve It is (high) time kalıpları kendilerinden sonra cümle yerine yüklem de alabilirler. Bu durumda yüklem to infinitive [to+v1] şeklinde olacaktır: I wish to see him right now. (Onu hemen şimdi görmek istiyorum.) Children! It is time (for you) to go to bed. (Çocuklar! Yatağa gitme vakti.) USAGE (Kullanım) PAST CONTINUOUS TENSE 1. Geçmişteki bir olay veya anla kıyaslandığında belirli bir suredir devam etmekte olan olaylar için kullanılır. a) geçmişte o anla eş zamanlı olarak While I was watching TV, he was studying his lesson. At eight o clock I was having breakfast. b) geçmişte o andan önce başlamış olarak Just as I was getting into the house, I heard an explosion. When I arrived, he was reading a book. While/as/when I was walking in the park, I saw two men fighting. COMPARE (Karşılaştırınız) Simple Past vs Past Continuous When he saw the murderer, he called the police. (Katili görünce, polisi aradı.) Görme önce When he saw the murderer, he was calling the police. (Katili gördüğünde, polisi arıyordu.) Arama önce 2. Geçmişe ait anlatı Tom was reading and I was watching. Suddenly the doorbell rang. We both 49 Aslında yapıca TYPE II bir koşul cümlesi. Ancak gramerce doğru kabul edilmese de cümlenin if-kısmı günlük hayatta present tense olarak da kullanılmakta. Would you mind if I leave the meeting early? 17

3. Geçmişteki tedrici/peyderpey/zamanla değişimlerde 50 It was getting darker. 51 The wind was rising. 52 More and more men were coming. 53 4. Kibar isteklerde. Burada anlam şimdiki zamandır. (I was thinking/wondering ) I was wondering if you could give me a lift. 54 5. Geçmişteki gelecek (future in past): Düzenlemiş gelecek için kullanılan present continuous tense ile aynı işleve sahiptir: She was busy packing, for she was leaving that night. 55 50 Tedricilik veya zamanla değişim tüm continuous yapıların genel hususiyetidir. 51 Hava (gittikçe) kararıyordu. 52 Rüzgâr gittikçe artıyordu. 53 Gittikçe daha fazla adam geliyordu. 54 Rica etsem beni arabanızla bir yere bırakır mısınız? 55 Harıl harıl eşyalarını paketliyordu, zira o gece yola çıkıyordu/çıkacaktı. 18

USAGE (Kullanım) PAST PERFECT TENSE 1. Geçmişteki bir olay veya andan daha önce gerçekleşmiş veya o anda bitmiş olaylar için kullanılır. Yalnız başına kullanılmaz. Ya Past bir cümleyle bağlıdır veya zaten past olan bağlamda bir geriye dönüş yaşanmıştır. NOTE (not) By the time 56 I returned home he had already left. When/After he (had) completed his project, he took his annual leave. Before the police arrived, the thieves had already gone away. She had been married for 7 years when her son was born. I came to the city when I was young. I hadn t had any business experience, but I became rich in 5 years. no sooner than no sooner + past perfect + than +simple past She had no sooner finished cooking than her friend came in. [normal:regular] No sooner had she finished cooking than her friend came in. [devrik: inverted] hardly/scarcely when/before hardly/scarcely + past perfect + when/before +simple past Jim had hardly/scarcely reached London when he was called back. [normal:regular] Hardly had Jim reached London when he was called back. [devrik: inverted] Hardly had a moment passed before the door creaked open. 2. Geçmişte UNREAL durumlar: Yapının past perfect ancak anlamın past ı kastettiği kullanımlar: wish clause if only= I wish would rather, would sooner, would just as soon 57 It s a pity you were absent from the meeting yesterday. I wish you had been present. If only he had studied his lessons instead of wasting of time. My friend took me to the student opera. I d rather he had taken me to the theater instead. 56 Past perfect (continuous) + by the time + simple past Future perfect (continuous) + by the time + present (perfect) 57 Would genellikle d olarak kısaltılır. Aynı şekilde kısaltılan HAD yardımcı fiili ile karıştırılmamalı. 19

If clause If he had studied hard last year, he could have passed all his exams. as if, as though She acts as if/though nothing had happened yesterday. 58 3. Reported speech durumunda hem pastın hem de present perfectin geçmişi olarak kullanılır: I have read five books so far. She said she had read five books until that time. I read five books in 2002. She said she had read five books in 2002. DİKKAT: previously, formerly, before ve earlier zarfları olayın bahsi geçen zamandan daha önce olduğunu gösterdiğinden, bileşik ve bağlı cümlelerde sık sık past perfect tense le birlikte kullanılırlar: 4. Olup-bitmişlik anlamı vermek için zaman zarf cümleciklerinde past perfect tense kullanılabilir. Anlam present perfect in zaman zarfı cümlelerindeki kullanımına benzer. (bkz Present Perfect Tense, 5. madde) Yapı oldukça ender kullanılır. I waited until the train had stopped. 59 He went out before I had finished my sentence. 60 58 Görüldüğü gibi bir anda present tense ile past perfect yan yana gelmiş oldular. 59 Tren tam olarak duruncaya kadar bekledim. 60 Daha ben cümlemi tamamlayıp bitirmeden dışarı çıktı. 20