Manilerde Anonimliğin Kaybolması ve Yeni Bir Terim Önerisi Olarak Yazma Mani

Benzer belgeler
TÜRK EDEBİYATININ DÖNEMLERİ

Kültür Nedir? Dil - Kültür İlişkisi

ÖZGEÇMİŞ. 4. Öğrenim Durumu :Üniversite Derece Alan Üniversite Yıl Türk Lisans. Halk Atatürk Üniversitesi Türk Halk Hacettepe Üniversitesi 1971

HALK EDEBİYTI IV AŞIK EDEBİYATINDA ÜSLUP

Zirve 9. Sınıf Dil ve Anlatım

10.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

TÜRKİYE CUMHURİYETİ ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ANABİLİM DALI

FOLKLOR ARŞİVİ'NİN BUGÜNKÜ DURUMU

içindekiler Önsöz 7 Motif ve Metin Merkezli Anlama - Açıklama Üzerine Düşünceler 9 Günümüz Adana Aşıklık GeleneğindeMizah 31

Lisans Türk Dili ve Edebiyatı Ege Üniversitesi 06/2006. Doktora Türk Halk Bilimi Ege Üniversitesi 12/2012

TÜRK EDEBİYATI 10. SINIFLAR 17 Nisan 2015

İslam medeniyetinde Türk Edebiyatı

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm ÖABT Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği Konu Anlatımlı Soru Bankası ESKİ TÜRK DİLİ VE LEHÇELERİ...

Dokuz Eylül Üniversitesi, Buca Eğitim Fakültesi, Türkçe Eğitimi Bölümü Öğretim Üyesi

İSLAM UYGARLIĞI ÇEVRESINDE GELIŞEN TÜRK EDEBIYATI. XIII - XIV yy. Olay Çevresinde Gelişen Metinler

-Anadolu Türkleri arasında efsane; menkabe, esatir ve mitoloji terimleri yaygınlık kazanmıştır.

Abant İzzet Baysal Üniversitesi, Kültür Merkezi Mavi Salon. Prof. Dr. Mustafa ALİŞARLI Abant İzzet Baysal Üniversitesi Rektörü

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 12. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

ÖZGEÇMİŞ II. Akademik ve Mesleki Geçmiş

KENDİMİZİ İFADE ETME YOLLARIMIZ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

İ.Ö 100 Temel Eser. Kategori: Şiir Salı, 11 Ağustos :32 tarihinde yayınlandı. Gösterim: / 7 Phoca PDF. Çanakkale içinde aynalı çarşı

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

13 MAYIS 2016 CUMA OSMANCIK BELEDİYESİ KÜLTÜR SALONU Çorum-Osmancık İlçesine Hareket AÇILIŞ KONUŞMALARI

13 MAYIS 2016 CUMA OSMANCIK BELEDİYESİ KÜLTÜR SALONU Çorum-Osmancık İlçesine Hareket AÇILIŞ KONUŞMALARI

İSLÂMİYET ETKİSİNDE GELİŞEN TÜRK EDEBİYATI İSLÂMİ İLK ESERLER SORU PROĞRAMI AHMET ARSLAN

ÖZ GEÇMİŞİM. Yüzüncı Yıl Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği / VAN ( )

DALGALANDIM DA DURULDUM. ÖMER FARUK DERE, YASEMİN ACAR KARA ve KURSİYERLERİ EBRU SERGİSİ

Müşterek Şiirler Divanı

EĞİTİM ÖĞRETİM YILI SORGULAMA PROGRAMI

Türk Dili Anabilim Dalı- Tezli Yüksek Lisans (Sak.Üni.Ort) Programı Ders İçerikleri

İÇİNDEKİLER GİRİŞ...III

ÖZGEÇMİŞ. Kenan Erdoğan Unvanı. Adı Soyadı. Doçent Doğum Tarihi veyeri Yozgat 01 Mart 1963 Görev Yeri

İnci. Hoca DİVAN EDEBİYATI NAZIM BİÇİMLERİ II (BENTLERLE KURULANLAR)


TÜRK HALK ŞİİRİ EDB305U KISA ÖZET

Kazak Hanlığı nın kuruluşunun 550. yılı dolayısıyla Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümümüzce düzenlenen Kazak

ÖZ GEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı: Oğuzhan KARABURGU 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Yrd.Doç.Dr. 4. Öğrenim Durumu:

Yrd. Doç. Dr. Sezai SEVİM YAYIN LİSTESİ

KARADENİZ TEKNİK ÜNİVERSİTESİ KARADENİZ ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ

İÇİNDEKİLER BÖLÜM 1 BÖLÜM 2

FOLKLOR (ÖRNEK: 2000: 15)

TARİH DANS EDİYOR HÜRREM SULTAN DANS GÖSTERİSİ

Ders Adı : TÜRK HALK EDEBİYATI III Ders No : Teorik : 2 Pratik : 0 Kredi : 2 ECTS : 4. Ders Bilgileri. Ön Koşul Dersleri.

ÖZGEÇMİŞ. Derece Alan Üniversite Yıl Lisans Doğu Dilleri ve Erzurum Doktora Halk Bilimi Azerbaycan İlimler Akademiyası

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 12. SINIF DİL VE ANLATIM DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Zeitschrift für die Welt der Türken Journal of World of Turks BULGARİSTAN DA TÜRKÇENİN SESLERİ: DELİORMAN DA SUYUN GÖZÜ VE DELİORMAN DA BÜLBÜLÜN SESİ

KAYNAK: Çınar, İkram "Çocuk Edebiyatı ve Yayıncılığı" Eğitişim Dergisi. Sayı: 22 (Mart 2009).

ÖZ GEÇMİŞ. Bingöl Masalları (İnceleme-Metin), (Danışman Prof. Dr. Esma ŞİMŞEK)

Türkçe Şair ezkirelerinin Kaynakları

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI... ANADOLU LİSESİ 10. SINIF TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ

I. BÖLÜM I. DİL. xiii

ÖZGEÇMİŞ. 1. Adı Soyadı Salahaddin BEKKİ İletişim Bilgileri AEÜ Fen-Edebiyat Fak. Türk Dili ve Edebiyatı Adres Bölümü Bağbaşı Yerleşkesi KIRŞEHİR

DERS PLANI DEĞİŞİKLİK SEBEBİNİ İLGİLİ SÜTUNDA İŞARETLEYİNİZ "X" 1.YARIYIL 1.YARIYIL 2.YARIYIL 2.YARIYIL. Kodu Adı Z/S T+U AKTS Birleşti

ÖZGEÇMİŞ. Derece Bölüm/Program Üniversite

GARİP AKIMI (I. YENİ)

DERS YILI MEV KOLEJİ ÖZEL ANKARA ANADOLU LİSESİ VE FEN LİSESİ 10. SINIFLAR TÜRK EDEBİYATI DERSİ YARIYIL ÖDEVİ

Yusuf Ziya Ortaç ve Tiyatro Eserleri

İÇİNDEKİLER ÖNSÖZ...7 KISALTMALAR GİRİŞ İran ve Türk Edebiyatlarında Husrev ü Şirin Hikâyesi BİRİNCİ BÖLÜM Âzerî nin Biyografisi...

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

1973 (PHD) Turkish Folklore ( Elazıg Folktales) Faculty of Letters and Science, Atatürk Üniversity, Erzurum

2. SINIF. KODU DERSİN ADI T U K Ects KODU DERSİN ADI T U K Ects. 3. SINIF V. YARIYIL VI. YARIYIL KODU DERSİN ADI T U K Ects KODU DERSİN ADI T U K Ects

1.Kameranın Toplumsal Tarihi. 2.Film ve Video Kameraları. 3.Video Sinyalinin Yapılandırılması. 4.Objektif. 5.Kamera Kulanım Özellikleri. 6.

T.C. GAZİANTEP ÜNİVERSİTESİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YÖNETİM BİRİMİ. Proje No: FEF.14.01

4. SINIFLAR PYP VELİ BÜLTENİ (17 Aralık Ocak 2013) Sayın Velimiz, 17 Aralık Ocak 2013 tarihleri arasındaki temamıza ait bilgiler bu

Aynı ilçenin Gedikliköyünde halk müziği, evlenme, doğum, ninni, halk mutfağı, el sanatları, siyirlik oyunlar konusunda;

Fen - Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü

İnci Hoca YEDİ MEŞALECİLER

Metin Edebi Metin nedir?

EK-3 ÖZGEÇMİŞ 1. Adı Soyadı : Abdulkuddüs BİNGÖL 2. Doğum Tarihi : 28 Mart Unvanı : Prof. Dr. 4. Öğrenim Durumu : Doktora 5.

SOSYOLOJİ DERSİ 2.ÜNİTE TOPLUMSAL YAPI

Yüksek. Eğitim bilimleri. Eğitim bilimleri

ÖZGEÇMİŞ. Yrd. Doç. Dr. Unvanı (Resmi), Ardahan. Doğum Tarihi ve Yeri

İslamiyet Öncesi Türk Edebiyatı

FECRİ-ATİ EDEBİYATI SANATÇILARI

Arapgirli Haşim Koç. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

DERS VI-VII Nüfus Artışı Küresel Isınma

M. TÜRKER ACAROĞLU NUN KİTAPLARI. Bülent Ağaoğlu

Yeni Türk Edebiyatında Kadıköy. 1. Adı Soyadı: Haluk ÖNER. 2. Doğum Tarihi: Unvanı: Yrd. Doç. Dr.

HALKBİLİMİNE GİRİŞ I DR. SÜHEYLA SARITAŞ 1

HACETTEPE ÜNİVERSİTESİ TÜRKİYAT ARAŞTIRMALARI ENSTİTÜSÜ. Doç.Dr. Yunus KOÇ

EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI 11. SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ DESTEKLEME VE YETİŞTİRME KURSU KAZANIMLARI VE TESTLERİ PLANI

DESTAN DÖNEMI TÜRK EDEBIYATI. Destan Dönemi

HALK BİLİMİ GÖSTERİ SANATLARI HALK MÜZİĞİ ÂŞIK MÜZİĞİ VE GÖSTERİMLERİ

-Rubai nazım şekli denince akla gelen ilk sanatçı İranlı şair.. dır.

Aruzla şiire başlayan sanatçılar, Ziya Gökalp in etkisiyle sonradan hece ölçüsüyle yazmaya başlamışlardır.

Divan Edebiyatının Önemli Şair ve Yazarları. HOCA DEHHANİ: 13. yüzyılda yaşamıştır. Din dışı konularda şiir yazan ilk divan şairidir. Divanı vardır.

Hacı Bayram-ı Velî nin Torunlarından Şair Ahmed Nuri Baba Divanı ndan Örnekler, Ankara Şehrengizi ve Ser-Güzeşt i

Genezinli Eliçin Ailesi

Yaşayan Sözlü Edebiyat Ürünleri

KENDİMİZİ İFADE ETME YOLLARIMIZ

Halk Hikayesi. Yazı Menu. - Halk Hikayesi Nedir. - Kapsamlarına Göre Halk Hikayeleri. - Konularına Göre Halk Hikayeleri.

Okudum harfini zihnim dolandı Yaralarım göz göz oldu sulandı Baktım çar köşede kadeh dolandı Nüş ettim pirlerin badesin tek tek

11.SINIF TÜRK EDEBİYATI DERSİ KURS KAZANIMLARI VE TESTLERİ

Makbul Re y Tefsirinin Yöneldiği Farklı Alanlar. The Different Fields Twords That The Commentary By Judgement Has Gone

Âşıklık Geleneği ve Medya Endüstrisi -Geleneksel Müziğin Medyadaki Serüveni-

Pazartesi Salı Çarşamba Perşembe Cuma. TDE117 Tanzimat Dönemi Türk Edebiyatı Doç. Dr. Beyhan Kanter A/4 A/4

YÜKSEKÖĞRETİM KURULU YARDIMCI DOÇENT : AKSARAY ÜNİVERSİTESİ/EĞİTİM FAKÜLTESİ/GÜZEL SANATLAR EĞİTİMİ BÖLÜMÜ/RESİM-İŞ EĞİTİMİ ANABİLİM DALI/

Transkript:

Cilt:4 Sayı:6 Şubat 2014 Issn: 2147-5210 www.thestudiesofottomandomain.com Manilerde Anonimliğin Kaybolması ve Yeni Bir Terim Önerisi Olarak Yazma Mani Halis Alçın 1 ÖZET Anonim halk şiirinin en çok söylenen ve sevilen türlerinden biri de mânilerdir. Kendine özgü bir gelenek içinde söylenen mâniler, bir ucuyla günümüze uzanır. Anadolu coğrafyasında değişik şekillerde adlandırılan mâniler, şekil ve muhteva açısından genel hatlarıyla benzerlikler göstermektedir. Belirli bir gelenek dâhilinde söylenen mâniler, Türk halkının şiir zevkini de en güzel şekilde aksettirmektedir. Mâniler, anonim halk şiirleri olarak bilinmektedir. Bununla beraber asırlardır mâni yazan âşık ve şairler de vardır. Çalışmamızda bu şairlerin mânilerinden örnekler verdik. Bu mâniler de yazma mânicilik başlığı altında incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: nâni, yazma mâni, halk şiiri, âşık, Türk Halk Edebiyatı ABSTRACT The poets is one of the most frequently sung and most popular types of folk poetry. Poets (manis), which are performed in their original characteristic tradition, have reached today. Poets (manis), which are called different names across Anatolia, generally display a similarity in respect of form and content. Sung within a well-defined tradition, poets best demonstrate the Turkish nation s taste in poetry. Poets have been known as anonymous folk poems. However, there have been minstrels and poets who write poems for ages. We showed samples of poets in our study and those were examined under the title of The tradition of writing poets. Key words : ashik, manish, ballad, minstrel, poets, Turkish Folk Literature, writing poems. 1 Öğretim Görevlisi, Canik Başarı Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Türkçe Öğretmenliği Bölümü, Samsun 15

Halk Edebiyatı Ürünlerinde Değişim Halk edebiyatı ürünleri milletimiz tarafından kabul görmüş, asırlardır hiçbir zorlama olmaksızın devam ettirilen, kuşaktan kuşağa aktarılarak bugünlere kadar gelmiş eserlerdir. Bazen bir türküdür, bazen destan; bazen bir hikâyedir. Bazen masaldır eğlendirir; bazen ağıttır, ağlatır; bazen de bir mâni olur birçok işlevi (bilmece, ninni, türkü) yerine getirir. Kültürümüzün ayrılmaz bir parçası olan bu ürünler, inancının, duygularının olduğu kadar milletimizin sosyal hayatındaki değişmelerin de izlerini taşır. Dolayısıyla milli kültürümüze ait en güzel, en saf örnekleri halk edebiyatımızda buluruz. Kültürler yapısı gereği dinamiktir. Bu sebeple de sürekli değişimler geçirir. Bu değişim tamamen bir dönüşüm olmayıp eskiden beri süregelen geleneğin izlerini taşıyan ama yaşanan zamana ve gelişen yeni şartlara uyum sağlama şeklinde ortaya çıkan bir değişimdir. Tarih boyunca birçok değişim (yurt, dil, din, alfabe) geçiren milletimiz bugün dünyanın farklı yerlerinde hayatını devam ettirmektedir. Farklı ülkelerde yaşayan, farklı sosyal ve ekonomik durumlarla karşılaştıkça da kültürümüzde çeşitli değişimler görülmektedir. Dünyada yaşanan bu değişim ülkemizde de değişimlere sebep olmaktadır. Sosyal ve kültürel içerikli birçok değerin, yapının, kurumun ve yaşam tarzının yavaş yavaş ortadan kaybolduğu, kaybolmayanların ise yapı ve işlevlerinde bir takım değişimler geçirerek varlığının devam ettirmeye çalıştığı görülmektedir. Bu gelişme aynı zamanda yeni değerlerin, kurumların ve yeni yaşam tarzlarının ortaya çıkmasına ve bunların benimsenmesine de neden olmaktadır (Er, 1997: 80). İnsanların hayat şartları, beğenileri değişirken bu değişim, insan davranışlarını tanzim eden, fertler tarafından ortaklaşa benimsenip, nesilden nesle aktarılarak, standart davranış haline dönüşen örf ve âdetlerini (Tatar, 2005: 93) de etkiler. Bu değişim kimi zaman sadece örf ve âdetlerle sınırlı kalmaz geleneğin bizzat kendisi olan dillere de yansır. Kültür değişmelerine; ekonomik gelişmeler, teknoloji ve sanayileşme ile bunlara bağlı olarak kitle iletişim araçlarının yaygınlık kazanması ulaşım imkânlarının artması, yaşanan göçler gibi birçok etken sebep olur. Günümüzde teknolojik 16

gelişmelere bağlı olarak kültürel hayatımızda meydana gelen değişimler, kademe kademe halk kültürü ürünlerine de yansımaktadır. (Çıblak, 2005: 124-136) Bu değişim konusunda son yıllarda yapılan birçok çalışma vardır. Bunlardan birisi olan ve 2004 yılında Kocaeli Üniversitesi tarafından düzenlenen Halk Kültüründe Değişim Uluslararası Sempozyumu nda sunduğu bildirisinde Türker Eroğlu; Kitle iletişim araçlarının yaygınlaşması, ulaşım araçlarını çoğalması, sözlü kültür ortamında icra edilen âşıklığın, yazılı ve elektronik kültür ortamlarında üretilmesine ve yayılmasına izin vermiştir. Kahvehanelerde, düğünlerde, köy odalarında, hanlarda koşma söyleyip hikâye anlatan âşık günümüzde bir yandan teknolojik gelişmeyi yaşarken diğer yandan da teknoloji dünyasının sosyal alanda oluşturduğu çok yönlü değişimi yaşamaktadır. Bir toplumun yaşayış biçimi değiştikçe kültür yapısında da değişimler, dönüşümler oluşur. Toplum hayatının modernleşmesi aşamasında yaşanan bu değişim âşıklık geleneğini de yeniden şekillendirecek; gelenek, evrilerek devam ettirilecektir kanaatindeyiz. tespitini yapar. (2005; 199) Değişim sadece âşıklık geleneğinde ya da birkaç alanda değildir. Âşık edebiyatı yanında anonim edebiyatımızda da değişimler yaşanmaktadır. Mâni Türünde Yaşanan Değişim İlk bölümde de belirtildiği gibi mâni olarak adlandırılan şiirler, sadece halk edebiyatı ürünü olmayıp, düğünde, bayram eğlencelerinde, asker mektubunda, çocuk oyunlarında ve daha birçok kültürel değerimizin bir parçası ve halk edebiyatımızın en canlı örneği olan ve asırlarca, Orta Asya dan Balkanlara kadar birçok coğrafyada benzer duygularla söylenmiş, kulaktan kulağa, nesilden nesle aktarılmış sözlü edebiyat ürünleridir. Sözlü halk kültürü ürünleri; yaratıcıları, dinleyicileri ve işlevleri bakımından dinamik bir yapıya sahiptir. Bu ürünlerde görülen en belirgin özellik ürünün meydana geldiği toplumda yaşanan sosyal, ekonomik ve kültürel değişmelere paralel olarak bazı özelliklerin değişmesidir. (Fedakar, 2005: 216) Bugün gelinen noktada insanların hayat şartları, ekonomik durumları değişmekte bu da geleneklere ve kültüre etki etmektedir ki bu değişimden maniler de etkilenmektedir. Bu 17

konuyu inceleyen bir makalede manilerle ilgili olarak eski üretim tüketim tekniklerinin değişmesine bağlı olarak gün geçtikçe hayatımızdan yavaş yavaş çekilmektedir. Eskiden özellikle düğün derneklerde, imece usulüyle yapılan işlerde çesitli vesilelerle maniler söylenirdi. Günümüzde ise manileri bu geleneğin yaşatıldığı yerlerden veya bu gelenek içinde yasamış olan insanlardan derleyebiliyoruz. (Köktürk 2006: 643) tespiti yapılmıştır. Sosyo-ekonomik değişimin tesiri ile mânilerde görülen değişimleri iki başlık altında incelemek mümkündür. Bunlardan biri mânilerin içyapısında görülen değişimler dir ki buna anlam özelliklerinde görülen değişimler de diyebiliriz. İkincisi manilerde anonimliğin kaybolması dır. Mânilerin Anlam Özelliklerindeki Değişimler Yurt içi ve yurt dışında yayınlanmış mâni derlemelerine ait kaynaklar incelendiğinde mânilerin şekilden ziyade anlam bakımından değişim yaşadığı görülecektir. Zira en eski örneklerinden günümüze mâniler genellikle dört dizeden oluşan ve 7 li hece ölçüsü ile söylenen şiirlerdir. (Kafiye ve şekil bakımından karşılaşılan farklı örnekler Yapılarına Göre Mâniler başlığı altında daha önceden incelenmiştir.) Mânilerin kuşaktan kuşağa aktarılırken her yörede özellikle anlam yönünden ufak tefek de olsa değişikliğe uğrayıp, yeniden üretildiği görülür. Anadolu da sevdalı bir yüreğin sesi olan Anadolu mânisi, Kırım da yakılmış bir asker türküsünde küçük değişimlerle karşımıza çıkar. Erzincan da bir kuş var, Kanadında gümüş var. Gitti, yârim gelmedi, Elbet bunda bir iş var. İstanbul da bir kuş var, Kanatında kümüş bar, Port Artur ga kitan kaytmay, Abat onda bir iş bar. (Boratav, 1991: 375) Mânilerde öz ve kalıp aynı kalmakla birlikte kelimelerin değişmesine bir başka örnek de Yugoslavya dan derlenen bir mâni ile Anadolu nun sevilen bir türküsünde karşımıza çıkar: Bir elimde tel oya Gülmedim doya doya Çemberimde gül oya Gülmedim doya doya 18

Asker yari beklerim de Günleri saya saya Asker yolu beklerim de Günleri saya saya (Ago, 1992: 30) Mânilerde görülen bir başka değişim; şehir hayatının getirdiği, ekonomik ve sosyal dönüşümlerin dile yeni kattığı kelimelerin mânilerde kullanılmasıdır. Erman Artun mânilerde yaşanan anlamla ilgili değişimler konusunu, 6-8 Kasım 2006 tarihleri arasında Muğla / Fethiye de düzenlenen IV.Uluslararası Türk Medeniyetlerinde Sözlü Kültür Geleneği (Türk Dünyasında Mâniler) Sempozyumunda şu şekilde dile getirir: Eski manilerle, günümüz manileri arasında fark vardır. Yaşama biçimi ve buna bağlı olarak beğeniler değiştiği için maniler yeni kültürde değişikliğe uğramıştır. Günümüzde ekonomik koşullar, teknoloji, yeni hayat koşulları manilere yeni öğeler sokmuştur. Eski manilerin bir olaya bir duruma dayalı olduğunu söyleyen kaynak kişiler günümüzde her şeyin mani konusu olduğunu söylüyorlar. Eskiden genç kızlarla delikanlıların birbirlerine mani atmaları çok yaygınmış. Eskiden söylenen her manide, aşk, evlenme isteği, oğul, koca özlemi vb. gibi özellikler aranırmış. Bazı kaynak kişiler eski yeni mani arasında fark olmadığını söylerken, bazı kaynak kişiler de eski manilerin daha duygusal, daha anlamlı, daha özlü sözlerle örülü olduğunu söylüyorlar (2007: 3). Mânilerde Anonimliğin Kaybolması Mânilerin söyleyenleri bilinmediği için birçok kaynakta anonim halk edebiyatı ürünü kabul edilmektedir. Aslında anonim denilen edebiyat ürünlerinin de mutlaka bir söyleyeni vardır. Fakat zamanında kimin söylediği kayıt altına alınmadığı için, aradan geçen yıllar içerisinde isimler unutulmuştur. Anonimleşme sadece Türk edebiyatında karşılaşılan bir durum değildir. Anonim halk edebiyatı ürünlerinde de değişimler eskiden beri olmuştur. Asırlarca anonim olarak kuşaktan kuşağa nakledilen maniler diğer sözlü edebiyat ürünleri gibi artık kayıt altına alınmaktadır. Sözlü edebiyat ürünlerimiz olan anonim destanlar, masallar, hikâyeler derlendiği gibi günümüzde bunların benzerleri de üretilmiştir. Anonim destanların yanında yapay destanlar; 19

anonim malsalların yanında yapay masallar; anonim türküler yanında söyleyeni belli türküler de edebiyatımızda yerini almıştır. Bugün iletişim imkânlarının hızla artmaktadır. Köy veya şehir ortamlarında ortaya konan şiir, masal, hikâye gibi edebiyat ürünleri bazen bir video veya ses kaydı halinde internette paylaşılmaktadır. Günümüzde insanlar, şiirlerine hatta bir dörtlük ya da beyitlerine bile sahip çıkan insanlar vardır. Artık insanlar şiirlerini, yazılarını çok çabuk ve ucuza kitap halinde getirebilmektedir ki bu durum anonimleşmeyi engellemektedir. Bugün gelinen noktada anonim edebiyat ürünleri eski örnekler dışında yeni üretilen ürünlerle desteklenmemektedir. Zira edebi ürünlerin (masal, türkü, şiirler, deyişler vb.) ekonomik açıdan değer kazanması ve "Telif Yasası" gibi durumlar şairlerin şiirlerine, âşıkların söyledikleri türkülere sahip çıkmasını sağlamıştır. Kısacası artık bir ürünün anonim olması çok zordur. Anonim olma durumunun ortadan kalkması, anonim edebiyattaki tür ve biçimlerin yok olması demek değildir. Anonim edebiyat ürünlerinin eskiden beri âşık edebiyatında karşılıkları vardır. Anonim türkü olduğu gibi Karacaoğlan a, Erzurumlu Emrah a, Dadaloğlu na, Pir Sultan a ve daha birçok aşığa ait türküler de vardır. Yani aynı türün sahibi bilineni de bilinmeyeni de vardır. Ancak maniler diğer sözlü edebiyat ürünlerine göre daha şansız diyebiliriz. Çünkü cumhuriyet döneminde özellikle müzik alanında yaşanan derleme faaliyetleri yöresel türküleri kaynak kişilerden derleyerek yazılı hale getirirken, öz itibari ile dinamik ve değişken olan sözlü kültürü değişmez ve statik olan yazılı kültüre dönüştürmüştür. Bu dönem radyo ve televizyonun devreye girmesi ile hız kazanmıştır. Aslında bu durum âşık edebiyatı için bir kazanım sayılsa da anonim edebiyat ürünleri için kan kaybı yaşatmıştır. Hele üniversitelerin devreye girmesi ile iyice hızlanan derleme faaliyetleri edebi ürünleri önce kaynak kişilerle sabit hale getirmiş, ardından da bizzat söyleyenine ulaşarak âşık veya şairini bulup kayıt altına almıştır. Anonim halk edebiyatının en tanınmış türü olan türkülerin yanısıra, "Unutursun Mihribanım" da olduğu gibi sözleri bir şairin elinden çıkıp bestelenerek dilden dile dolaşan yeni türküler söylenmeye başlamıştır. Özhan Eren'in "Kara Tren'i" anonim dediğimiz türküler kadar sevilirken, türkülerin sadece anonim olmadığının da habercisi olmuştur. 20

Orta Asya'dan Balkanlara, Kırım'dan Kerkük'e kadar tüm Türk dünyasında yaygın olan bu şiir türü bir gelenek halini almıştır. Birçoğunun okuma yazması bile olmayan köylü kadınların kızların yanında onlara göre daha az sayıda erkeklerin de söylediği maniler sözlü olarak yayılırdı. Âşığın veya şairin isminin anılmadığı bu şiirleri söyleyenler unutulur ve anonim edebiyat ürünleri arasına katılırdı. Türkülerle başlayan, masallar, halk hikâyeleri ile devam eden bu derleme çalışmalarında mâniler diğer türler kadar şanslı olamamıştır. Oysa diğer türlerde görülen değişim mâni türü için de geçerlidir. Bugün özellikle internet ortamında yazı, ses ve video olarak yayınlanan manilerin hepsinin anonim olduğunu söylemek zordur. İçlerinde anonim olanlar olduğu gibi belki ilk defa duyulan yani o kişi tarafından söylenen ferdi eserler de mevcuttur. Yazma Mâni ve Yazma Mâni Geleneği Türkü, masal, destan gibi diğer türlerde yaşanan değişim mâni için de geçerlidir. Aslında çok eski zamanlardan beri âşıklar, hatta kalem şairleri de mâni söylemiş ve yazmışlardır. Bu âşık ve şairlerimizin hayatlarına göz attığımızda, bizim ulaştığımız isimler arsında en eski olanı Erzurumlu İbrahim Hakkı (1703 1780) dır. Tekke şairlerimiz arasında kabul edilen Erzurumlu İbrahim Hakkı nın yaşadığı yıllar bile esas alındığında, o günden bu güne 300 yılı aşan bir zaman da farklı yerlerde yaşayan farklı meslek ve meşrepten birçok insanın mâni yazdığı ortaya çıkmaktadır. Bilindiği gibi her sözün bir söyleyeni vardır ve sözün sahibi de o ilk kişidir. İsmi unutulmuş kişilere ait mânilerden oluşan mâni söyleme işin, asırlardır mani atma, mâni yakma gibi isimlerle anılmaktadır. Biz de elimizdeki örneklerden hareketle yazanı söyleyeni belli olan mânilerden oluşan ve yüzyıllardır sessiz sedasız süregelen mâni yazma işini yazma manicilik olarak adlandırdık. Bu nihaî bir adlandırma olmamakla beraber bir ihtiyaçtan doğmuştur ve bu işi anlatma adına bir çabanın ürünüdür. Âşıklar ve Şairler Tarafından Yazılıp Söylenen Mâniler incelendiğinde yazma mâni ve yazma mâniciliğin eskiden beri sürdüğü görülür. Sözlü kültürün üreticisi olan âşıkların bile değiştiği günümüzde yaşanan değişimden söz de payını almıştır. Söz uçar yazı kalır atasözünde de ifade edildiği gibi fani olan insanın ölümsüzlük arzusu ona kalıcı eserler verdirmiştir. Fani insanın trajik hayatında kalıcı eser verme çabası çeşidi ne olursa olsun sanatla ve sanatçı ile bir nebze teskin edilmektedir. 21

Âşıklar ve Şairler Tarafından Yazılıp Söylenen Maniler Maniler de tıpkı diğer şiirler gibi mutlaka bir ilk söyleyeni olan halk edebiyatı ürünlerdir. Ancak kısa olması ve diğer şiirlerde olduğu gibi sahibinin ismini tapşırmaması sebebiyle çok kısa zamanda anonimleşirler. Bu sebeple de birçok kaynakta anonim halk şiiri ürünü olarak tanımlanır. Oysa maniler, özellikle Azerbaycan-Kerkük sahasında âşık tarzı şiir geleneği içerisinde âşıklar tarafından da söylenen şiirlerdir. Aslında değişik zamanlarda birçok âşık halk edebiyatımızda kafiyenin ana biçimi olan koşma tipi kafiyeyi bırakıp mani tipi kafiyeyi kullanmışlar hatta 7 li hece ile bağımsız dörtlüklerden oluşan maniler de söylemişler hatta birbirleriyle mâniler şeklinde atışmalar da yapmışlardır. Âşık Sümmanî ve Âşık Zülalî bu şekilde atışma yapmışlardır (Dizdaroğlu, 1969: 64-65) Âşıkların yanı sıra 16. yüzyıl tasavvuf şairlerinden Muhiddin Abdal, Erzurumlu İbrahim Hakkı gibi tekke şairleri de mani yazmışlardır. (Kaya, 2000: 84) Osmanlı nın son dönemlerinde milliyetçilik fikirlerinin gelişmesi ile birlikte halka yönelen birçok şair de mâni şeklinde şiirler yazmıştır. Sonuç olarak, XVI. Yüzyıldan günümüze değin Anadolu sahasında yüzlerce yıldır mani söyleyen âşık ve şairler olduğunu görülmektedir. Yaşadıkları döneme göre mani türünde eser vermiş pek çok âşık ve kalem şairimiz mevcuttur. KAYNAKÇA AGO, Arif, 1992, "Makedonya Türk Yazarlarının Eserlerinde Türk Halk Edebiyatından Örnekler", IV. Milletlerarası Türk Halk Kongresi Bildirileri, c.2, Ankara: Kültür Bakanlığı Yayınları. ARTUN, Erman, 2007. Türk Halk Kültüründe Mani Söyleme Geleneği, Manilerin İletişim Boyutu ve İşlevselliği, IV. Uluslararası Türk Medeniyetlerinde Sözlü Kültür Geleneği ( Türk Dünyasında Maniler) Sempozyumu Bildirileri, Muğla: Fethiye Belediyesi Kültür Yayınları. 22

BORATAV, Pertev Naili, 1991. Folklor ve Edebiyat - 2, İstanbul: Adam Yayınları. ÇIBLAK, Nilgün, 2005. Halk Kültüründe Değişimin Mersin Tahtacıları Halk Kültürü Örneğinde Değerlendirilmesi, Halk Kültüründe Değişim Uluslar arası Sempozyumu Bildirileri, İstanbul: Motif Vakfı Yayınları. DİZDAROĞLU, Hikmet, 1968. Halk Şiirinde Türler, Türk Dili, C.XIX, S.207, İstanbul, s.193. ER, Tülay, 1997. Dörtdivan Kasabasında Sosyal ve Kültürel Değişme", Bolu da Halk Kültürü ve Köroğlu Uluslararası Sempozyumu, 11-12 Ekim 1997, Bolu: Abant İzzet Baysal Üniversitesi Basımevi. EROĞLU, Türker, ALTUN, Işıl, 2005. Âşık Kahveleri ve Usta Çırak İlişkisinde Erzurum - Kocaeli Örneği, Halk Kültüründe Değişim Uluslar arası Sempozyumu Bildirileri, İstanbul: Motif Vakfı Yayınları. FEDAKAR, Selami, 2005, Özbek Sözlü Destan Geleneğinde Değişim ve Tür Sorunu, Halk Kültüründe Değişim Uluslar arası Sempozyumu Bildirileri, İstanbul: Motif Vakfı Yayınları. KAYA, Doğan, 2000. Anonim Halk Edebiyatı, Ankara: Akçağ. KÖKTÜRK, Şahin, 2006. Samsun Manilerinde Sosyal Temalar, Geçmişten Geleceğe Samsun-2006 (1. Kitap), Samsun: Samsun Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Eğitim Hizmetleri Daire Başkanlığı. TATAR, Hüsniye CANBAY, 2005. Sosyal Değişme Sürecinde Kitle İletişimi ve Kültür, Halk Kültüründe Değişim Uluslararası Sempozyumu Bildirileri, İstanbul: Motif Vakfı Yayınları. 23