SİYASETNÂME. Book of Government NİZÂMÜLMÜLK Çeviren: Mehmet Taha AYAR Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 365 s. Barış EŞMELİ 1

Benzer belgeler
Kitabın Genel Özeti ve Önemli Konuları

Bu ay içinde orucu ve namazı o kişiye kolaylaştırılır. Bu ay içinde orucu ve namazı ALLAH tarafından kabul edilir.

İLİM ÖĞRETMENİN FAZİLETİ. Bu Beldede İlim Ölmüştür

Resulullah ın Hz. Ali ye Vasiyyeti

1.Birlik ilkesi: İslam inancına göre bütün varlıklar, bir olan Allah tarafından yaratılmıştır.

dinkulturuahlakbilgisi.com

İktisat Tarihi I. 18 Ekim 2017

İÇİNDEKİLER BİRİNCİ BÖLÜM: MAHALLİ İDARELERİN ORTAYA ÇIKIŞI VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE...


KAMU PERSONEL HUKUKU KISA ÖZET HUK303U

RÜŞVET VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE POLİTİKASI

Birinci İtiraz: Cevap:

DERS. nizamülmülk

1-MERKEZ TEŞKİLATI. A- Hükümdar B- Saray

6331 SAYILI İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ KANUNU

Kur an Kerim ayetlerinde ve masumlardan nakledilen hadislerde arş ve kürsî kavramlarıyla çok

Buyruldu ki; Aklın kemali Allah u Teâlâ nın rızasına tabi olmak ve gazabından sakınmakladır.

dinkulturuahlakbilgisi.com KURBAN İBADETİ Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Adalet MYO. Adalet Programı Adalet Meslek Etiği Dersleri

ALLAH TEÂLÂ'NIN ARŞA İSTİVÂ ETMESİ

dinkulturuahlakbilgisi.com amaz dinkulturuahlakbilgisi.com Memduh ÇELMELİ dinkulturuahlakbilgisi.com

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

KIRAÇ LİMAK TÜRKER İLKOKULU 4.SINIF DEĞERLER EĞİTİMİ TOPLU ORTAMLARDA DAVRANIŞ KURALLARI KONUSU UYGULAMA PLANI

İmam-ı Muhammed Terkine ruhsat olmayan sünnettir der. Sünnet-i müekkededir.[6]

TÜRK DİLİ-1. Yrd.Doç.Dr.Öğ.Yb. Ertan EROL

Kur an-ı Kerim i Diğer Kutsal Kitaplardan Ayıran Başlıca Özellikleri

Sayın Ahmet Davutoğlu na Yöneltilen Sorular 1) Bakanlık ve Başbakanlık yaptığınız süre içerisinde FETÖ örgütlenmesi hakkında resmi veya gayri resmi

Toplu Ortamlarda Davranış Kuralları

Gerçek şudur ki bu konu doğru dürüst anlaşılmamıştır; hakkında hiç derin derin düşünülmemiştir. Ali-İmran suresinde Allah (c.c.) şöyle buyurur; [3]

Selam vermekle karşımızdaki kimseye neyi ifade etmiş oluruz?

İktisat Tarihi I Ekim II. Hafta

Devleti yönetme hakkı Tanrı(gök tanrı) tarafından kağana verildiğine inanılırdı. Bu hak, kan yolu ile hükümdarların erkek çocuklarına geçerdi.

T.C. ÜMRANİYE BELEDİYE BAŞKANLIĞI İŞLETME ve İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI EMLAK VE İSTİMLAK MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİYÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Hukuki Dayanak

İÇİNDEKİLER. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç ve Tanımlar Amaç (Madde 1)... Tanımlar (Madde 2)...

AİLE KURMAK &AİLE OLMAK

1. İnanç, 2. İbadet, 3. Ahlak, 4. Kıssalar

DOMUZ ETİNİN HARAM KILINMASININ HİKMETİ

Allah Kuran-ı Kerim'de bildirmiştir ki, O kadın ve erkeği eşit varlıklar olarak yaratmıştır.

M14 esnevi den (şirli) r H i k â y ele

Aynı kökün "kesmek", "kısaltmak" anlamı da vardır.

İlm-ül yakîn, yani bir yerde duman görüp orada ateşin bulunduğu hakkında bilgi sahibi olmak.

CEZA HUKUKU ÖZEL HÜKÜMLER

Hilalin bir ülkede görülmesiyle oruca başlamak. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme : Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

5 Kimin ümmetisin? Hazreti Muhammed Mustafa nın (sallallahu aleyhi ve sellem) ümmetiyim. 6 Müslüman mısın? Elhamdülillah, Müslümanım.

T.C. DEFNE BELEDİYE BAŞKANLIĞI MUHTARLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

il İP NIZAMU'L-MULK SİYASETNAME İASAN ALİ YÜCEL KLASİKLER DİZİSÎ KültürYayınları FARSÇA A SLIN D A N ÇEV İREN : M EH M ET TA H A AYAR

HÜKÜMDAR TÜRK İSLAM DEVLETLERİNDE DEVLET TEŞKİLATI. KONU ANLATIMI tarihyolu.com TÜRK-İSLAM DEVLETLERİNDE HATUN TÜRK-İSLAM KÜLTÜRÜNÜN ORTAYA ÇIKIŞI

- 354 İstatistik umum müdürlüğü teşkilâtı hakkında kanun

İSTANBUL AYDIN ÜNİVERSİTESİ SİYASET AKADEMİSİ ANKARA TÜRKİYE NİN DEMOKRATİKLEŞME SINAVINI DERİNLEMESİNE TARTIŞTI!

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

BUKET ABANOZ KAMUSAL ALANDA KAMERALI GÖZETLEMENİN SUÇUN ÖNLENMESİNDEKİ ETKİSİ VE ELDE EDİLEN DELİLLERİN HUKUKA UYGUNLUĞU SORUNU İSTANBUL ARŞİVİ

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ

Nasrettin Hoca ya sormuşlar: - Kimsin? - Hiç demiş Hoca, Hiç kimseyim. Dudak büküp önemsemediklerini görünce, sormuş Hoca: - Sen kimsin?

Eğitim Programları ANA HATLARIYLA İSLAM DİNİ

Size iki şey bırakıyorum; onlara sımsıkı sarılırsanız kurtuluşa erersiniz: Biri Allah ın kitabı Kur an, diğeri de Ehl-i beytimdir.

ÇALIŞANLARIN YASAL HAK VE SORUMLULUKLARI

1. İnsan Hakları Kuramının Temel Kavramları. 2. İnsan Haklarının Düşünsel Kökenleri. 3. İnsan Haklarının Uygulamaya Geçişi: İlk Hukuksal Belgeler

Kuruluş Dönemi Osmanlı Kültür ve Uygarlığı Flash Anlatım Perşembe, 12 Kasım :53 - Son Güncelleme Çarşamba, 25 Kasım :14

ICERIK. Salih amel nedir? Salih amelin önemi Zekat nedir? Zekat kimlere farzdır? Zekat kimlere verilir? Sonuc Kaynaklar

Bu durum, aşağıdakilerden hangisin gösteren bir kanıt olabilir?

Question. Masumların (Allah ın selamı üzerlerine olsun) velayet hakkına sahip olduklarının delili Nedir?

YAŞLILAR YURDUNDA ÇALIŞAN, DOMUZ ETİ PİŞİREN VE İÇKİ SUNAN KADININ HÜKMÜ

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

T.C. KEMALPAŞA BELEDİYE BAŞKANLIĞI BİLGİ İŞLEM MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ. BİRİNCİ BÖLÜM Amaç, Kapsam, Dayanak ve Tanımlar

İmam Humeyni'nin vasiyetini okurken güzel ve ince bir noktayı gördüm ve o, Hz. Fatıma

T.C MALATYA VALİLİĞİ YEŞİLYURT BELEDİYE BAŞKANLIĞI MUHTARLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

T.C. CUMHURBAŞKANLIĞI. İLGİ: günlü, A.01.0.GNS /31448 sayılı yazınız.

İŞLETME VE İŞTİRAKLER MÜDÜRLÜĞÜ ORGANİZASYON ŞEMASI

T.C. FATİH BELEDİYE BAŞKANLIĞI MUHTARLIK İŞLERİ MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV ve ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

İSLAM DÜNYASI İSTANBUL ÖDÜLLERİ SUNUŞ

MURAT ÖZBAY SERİSİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

E.G.O. Grubu Kurumsal İlkeleri

İnsanı Diğer Canlılardan Ayıran Özellikler

SİYASET ÜSTÜ DÜŞÜNMEK Pazar, 30 Kasım :00

ÜNİTE:1. Kurallar, Devlet ve Hukuk ÜNİTE:2. Hukukun Uygulanması ÜNİTE:3. Hukuk Sistemleri ve Türk Hukuk Tarihi ÜNİTE:4. Yargı Örgütü ÜNİTE:5

İSLAMİYETİN KABÜLÜNDEN SONRAKİ EĞİTİMİN TEMEL ÖZELLİKLERİ İNÖNÜ ÜNİVERSİTESİ / FIRAT ÜNİVERSİTESİ / ARDAHAN ÜNİVERSİTESİ SEFA SEZER / İNGİLİZCE

Fikret BABAYEV * * Azerbaycan Anayasa Mahkemesi Başkanı

Hak ihlalinin sosyal boyutları Prof. Dr. Ejder Okumuş Eskişehir Osmangazi Üniv. İlahiyat Fak. Hak-fedakârlık dengesi

T.C İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ZABITA DAİRE BAŞKANLIĞI ZABITA DESTEK HİZMETLERİ ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ GÖREV VE ÇALIŞMA YÖNETMELİĞİ

Birinci kadın; Oğlunun çok hareketli olduğunu, ellerinin üzerinde dakikalarca yürüyebileceğini söyledi.

EHL-İ SÜNNET'İN ÜSTÜNLÜĞÜ.

İÇİNDEKİLER. ÖNSÖZ... v BİRİNCİ BÖLÜM TURİZMDE TEMEL KAVRAMLAR

7.SINIF SEÇMELİ KUR AN-I KERİM DERSİ ETKİNLİK (ÇALIŞMA) KÂĞITLARI (1.ÜNİTE)

Prof. Dr. Murat ŞEN. Melikşah Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Öğretim Üyesi İŞ HUKUKU MEVZUATI

TİCARÎ İŞLETME HUKUKU

Kültürümüzden Dua Örnekleri. Güzel İş ve Davranış: Salih Amel. İbadetler Davranışlarımızı Güzelleştirir. Rabbena Duaları ve Anlamları BÖLÜM: 3 URL:

ITU Maritime Faculty-MSC.2016 International Organisations

ÜNİTE:1. Devlet ve Ekonomi ÜNİTE:2. Kamu Maliyesinin İşlevleri ÜNİTE:3. Türkiye de Kamu Kesimi ÜNİTE:4. Kamu Maliyesinde Karar Alma ÜNİTE:5

Ck MTP61 AYRINTILAR. 5. Sınıf Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi. Konu Tarama No. 01 Allah İnancı - I. Allah inancı. 03 Allah İnancı - III

19 EYLÜL MÜHENDİS, MİMAR, ŞEHİR PLANCILAR DAYANIŞMA GÜNÜ

Altın takmanın erkeklere haram kılınmasındaki hikmet nedir?

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

İÇİNDEKİLER. ÖN SÖZ...i GİRİŞ...1. Birinci Bölüm MİLLETLERARASI ÖRGÜT TEORİSİ

HÜCCETİN İKAMESİ VE ANLAŞILMASI

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz

YERALTI MADENLERİNDE İŞE ALINMADA ASGARİ YAŞ HAKKINDA SÖZLEŞME

TARİHSEL VE TOPLUMSAL GELENEK

RÜŞVET VE YOLSUZLUKLA MÜCADELE POLİTİKASI YÜNSA YÜNLÜ SANAYİ VE TİCARET A.Ş.

Transkript:

SİYASETNÂME Barış EŞMELİ 1 Book of Government NİZÂMÜLMÜLK Çeviren: Mehmet Taha AYAR Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 365 s. Siyaset ve devlet yönetimi uzmanlık gerektiren bir iştir. Bu uzmanlık, teorik bilgiyle elde edilebileceği gibi tecrübeler neticesinde yaşayarak da elde edilebilir. Ancak ne teorik bilgi, ne de yaşayarak tecrübe etme tek başına yeterli değildir. Çünkü teorik bilgide, sahada uygulamaya dökülmediği için başarılı olup olmayacağına şüpheyle yaklaşmak gerekir. Teorik bilgi, bilinmezlik perdesini aralasa da muğlaklık sislerini tam anlamıyla ortadan kaldıramaz. Salt tecrübe ise gerçek hayatta ayakları sağlam bastırsa da teorik bilgi kadar ufuk açıcı olmaktan uzaktır. Üstelik tecrübenin kazanılması, teorik bilginin öğrenilmesine nazaran çok daha uzun bir süre gerektirir. Bu sebeple siyaset ve devlet yönetimi ile ilgili uzmanlığın, hem teorik bilginin hem de tecrübenin harmanlanmasıyla kazanılması gerekir. Eski çağlardan günümüze kadar insan topluluğunun olduğu her yerde siyaset, yönetim, idare, hak, hukuk ve adalet gibi kavramlar varolagelmiştir. Hükümdarlar veya yöneticiler egemenliği altında bulunan insanları ve emrinde çalışan kişileri daha etkili bir şekilde idare etmenin yollarını aramış, bu arayışta tecrübeli ve alanında yetkin kişilerden ve varsa eserlerinden faydalanmışlardır. Nizamülmülk de Büyük Selçuklu Devleti ne yirmi dokuz yıl sadrazamlık yapmış, devlet idaresinde Sultan Melikşah ın çok geniş yetkiler verdiği bir isimdir. Nizamülmülk ün Sultan Melikşah a hükümdarlık konusunda tavsiyelerini sunduğu Siyasetname adlı eseri de böyle bir arayışın ürünüdür. Eseri Farsça aslından çeviren Mehmet Taha Ayar, Mütercim, metne ancak ihanet ederek onun ruhuna sadık kalabilir. diyerek eserin ruhuna sadık kalan bir çeviri yapmıştır. Kitaba yazdığı yirmi sayfalık sunuş metni eser hakkında açıklayıcı ve yol gösterici bir içeriğe sahiptir. Nizamülmülk ün Siyasetname yi aslında otuz dokuz fasıl olarak yazdığını, ancak sonradan 1 Gazi Üniversitesi, Hukuk Fakültesi Öğrencisi 139

TESAM Akademi Dergisi / Turkish Journal of TESAM Academy on bir fasıl ilave ederek elli fasıla çıkardığını bu sunuş metninden öğreniyoruz. Eserde yer alan bazı hikaye ve tarihsel olayların gerçeklikten uzak olduğunu, bazı hadislerin zayıf hadisler olduğunu da bu sunuş metni bize haber vermektedir. Ayrıca çevirmenin düştüğü dipnotlar da eser hakkında aydınlatıcı bir işleve sahiptir. Kitabın dili, kullanılan bazı Arapça ve Farsça sözcükler nedeniyle ağır olmakla beraber, genele hitap eden bir çalışma ortay konmuş. Ayrıca kitabın sonuna eklenen sözlük bölümüyle eserdeki Arapça ve Farsça kelimelerin anlamları verilmiş, bu da eserin anlaşılmasını kolaylaştırmış. Nizamülmülk, Sultan Melikşah ın Her biriniz memlekete dair düşünüp saltanatımız devrindeki aksaklıkları tespit ediniz. Dergâh, divan ve sarayımızda yerine getirilmesi gerekirken es geçilen yahut gözümüzden kaçan durumları gözden geçiriniz. Ayrıca evvelki padişahların icra etmiş oldukları halde bizim de yapmamız gereken, icrasından geri kaldığımız durumları saptayınız. Üzerinde fikirler eyleyelim, bu fikirleri hayata geçirelim de din ve dünya işlerimiz yolunca ve yordamınca idame etsin diye gerek Selçukluların gerek başka padişahların töre ve âdetleri üzerinde mütalaa edip bu mütalaaları açık seçik olarak kaleme alarak bize sununuz. Bize arzı yapılan bu çalışmalardan makul olanını hayata geçirelim ki her bir iş kuralınca yapılsın. Mevla ya ısmarlayalım işimizi ardından. İlahi gazaba uğramamak için memlekette hakkıyla yapılan yahut fesada bulaşmış her ne var ise haberdar olalım. Zira Allahü Teâlâ bu memleketi bize ihsan buyurmuştur, zira Allahü Teâlâ bizden dünya nimetlerini esirgememiştir. Zira Allahü Teâlâ düşmanlarımızı kahr-u perişan eylemiştir. Bundan ötürüdür ki memleket dâhilinde bundan böyle Allahü Teâlâ nın şeriat ve emirlerine muhalif yahut mugayir bir iş ne olmalı ne süregelmelidir. (s. 3-4) fermanı üzerine Siyasetname yi kaleme almıştır. Bu fermandan da anlaşılacağı üzere devletin varlık gayesi olan adaleti sağlamanın ve bunu yapabilmek için devletin organlarının nasıl güçlendirilebileceğinin yolları aranmış ve böyle bir eser ortaya çıkmıştır. Yazar, eserin elli fasıldan müteşekkil olduğunu fasılların fihristinde belirtmiş (s. 4), ancak eser elli bir fasıldan oluşmuştur. Hükümdara övgü ve bir hükümdarın sahip olduğu özelliklerin yer aldığı birinci fasılda hükümdarın yolsuzluklarla mücadele etmesi, liyakate önem vermesi, hainleri ve isyankârları cezalandırması, ceza verirken hakkaniyeti gözetmesi ve af kapısını her daim açık tutması gerektiği ifade edilmiştir. (s. 12) Eser, on yedinci fasılda padişahın nedim ve yakınlarının işlerinin düzenlenmesinden yirmi altıncı fasılda Türkmenlerin her türlü hizmete 140

alınmasına; otuzuncu fasılda eğlence meclisinin tertibinden otuz yedinci fasılda sofra tanzim ve adabına ve kırk birinci fasılda padişahın cömert olması gerektiğine kadar geniş bir yelpazeyi kapsamaktadır. Esere hakim olan genel düşünce adalettir. İkinci fasılda Saltanat küfür ile devam bulur; amma zulüm ve gaddarlıkla pâydar kalmaz. (s. 15) atasözüne yer verilerek adalet ilkesine vurgu yapılmıştır. Yazar, hükümdarlığa en çok yaraşan kişinin kalbinde adaleti barındıran kişi olduğunu söylemiştir (s. 64). Şu halde cihanın efendisi (Allah mülkünü ebedi kılsın) herkesin hakkaniyetle davranması, kuru hevesler ve olmayacak işler peşinde koşmaması için mazlumun hakkını evvela kendi öz adaletiyle teslim etmelidir. (s. 340) demiştir. Adalet ve zulüm konusunu devletin şah damarı olarak gören yazar, zulmün devlete zeval vereceğinden dem vurmuştur (s. 43). Adil olmanın veya zalim olmanın, halkın refahını sağlamanın ve liyakate önem vermenin hem bu dünyada hem de özellikle öteki dünyada sonuçlarının olduğu hükümdarın dikkati nazarına defalarca verilmiştir (s. 15, 16, 18, 27, 51, 207, 342, 344). Eserde bu dünyanın geçici olduğuna da vurgu yapılmıştır. Cihanın halini sorar idim âlimden/ Dedi ya uykudur, ya yeldir, ya efsane (s. 346). Yazar, yine de hükümdarın hem dünya hayatına hem de öbür dünyaya ehemmiyet vermesi gerektiğini söylemiştir. İki cihanda kurtuluşa ermesi için bir süre gezme, şarap, av ve dünya nimetleriyle; bir süre de şükür, namaz, oruç ve hayır hasenat işleriyle meşgul olmalıdır (s. 344). Yeri gelmişken bir konuyu açıklığa kavuşturmak gerekmektedir. Çevirmenin şarap kelimesini, eserdeki anlamını karşılayan başka bir kelime veya kelime grubuyla değiştirmesi yerinde olurdu. Çünkü geçmişte alkollü olmayan her türlü içecek anlamında kullanılan şarap kelimesi, günümüzde anlam kaymasına uğrayarak alkollü bir çeşit içki anlamında kullanılmaktadır. Eserde şarap kelimesi iki anlama da gelecek şekilde kullanılmıştır. Bu da bir anlam kargaşasına sebebiyet vermektedir. Nitekim yazar, hükümdar için Kendisini sarhoş edecek içecekler içmemelidir (s. 344) deyip devamında da hükümdara bir süre şarap ile meşgul olmasını tavsiye etmiştir. Bu açıdan bakıldığında çevirmenin bu çeviriyi yapmamasından dolayı bu durum eserde bir iç tutarsızlık olduğu izlenimi uyandırmaktadır. Eserde işlenen diğer bir konu da istihbarattır. Onuncu ve on üçüncü fasıllarda bu konuya değinilmiştir. Son derece hayati önem arzeden istihbarat hakkında yazar, Yanı başında yahut uzağında kalmış ordu ve 141

TESAM Akademi Dergisi / Turkish Journal of TESAM Academy raiyyetin durumlarını araştırıp onlardan haberdar olmak, padişahlığın gereklerindendir. Bir şahıs bir tavuk yahut bir saman torbasını gasp etmişse padişah bunu 500 fersahlık mesafeden duyup, gasp edene gazaplanarak cezasını verirdi (s. 85). Yazar, on üçüncü fasılda Hiçbir şeyin hiçbir surette gizli saklı kalmaması ve vuku bulan yahut ayyuka çıkan bir meseleye anında müdahale için kulaklarına çalınan her şeyi padişaha ulaştıracak, tacir, seyyah, sûfî, yoksul, sakatatçı kılığında, dört bir yana casuslar salınmalıdır (s. 101). Bu şekilde devletin hem içte hem dışta olup bitenlerden haberdar olup buna karşı önlem alınabileceğini belirtmiştir. Yazar, diplomasi konusunu da işlemiştir. Elçilerin karşılanmasını (s. 133), elçilere yapılacak muameleyi (s. 334) ve elçi gönderilmesindeki irili ufaklı niyetleri (s. 334) yirmi birinci fasılda açıklamıştır. Ordu konusu eserde çok geniş bir şekilde ele alınmıştır. On dokuzuncu, yirminci, yirmi ikinci, yirmi üçüncü, yirmi dördüncü, otuz ikinci, otuz üçüncü ve kırk ikinci fasıllarda ordunun tertibi, teşkili, mühimmat, erzak ve askerlerin ihtiyaçları konuları detaylıca açıklanmıştır. Eserde Halk ve ordu, memleket ve hükümdarlığın temelidir (s. 239) denilmiştir. Orduda nizama büyük bir önem verilmesi gerektiği vurgulanmış, ast-üst ilişkisinin önemi açıklanmıştır (s. 175). Eğitim konusu eserde kısaca işlenmiştir (s. 149). Eğitime azami özen gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bir devletin güçlü olabilmesi için ekonomisinin de güçlü olması gerekir. Her ne kadar göze batmasa da ordunun, istihbaratın, eğitimin, diplomasinin ve hatta adaleti sağlamak için kurulmuş olan adli teşkilatın güçlü olması için gereken en önemli unsurlardan biri hiç kuşkusuz ekonomidir. Yazar, on altıncı, kırk ikinci, kırk dokuzuncu ve elli birinci fasıllarda ekonomi konusunu işlemiştir. Bir kişiye birden fazla iş verilmesinin işsizliğe neden olacağını Bir kişiye on vazife verip geri kalan dokuz kişiyi işsiz güçsüz bıraktıklarından memlekette işsiz güçsüz atıl insanların sayısı, çalışanların ve varlıklı insanların sayısından fazla olur (s. 238) diyerek belirtmiş ve istihdamın nasıl yapılması gerektiğine dikkat çekmiştir (s. 254). Ordu ve ekonomi arasındaki ilişkinin önemine dikkat çekmek için Hazine, orduya tabidir (s. 239) demiştir. Hazinenin nasıl oluşturulacağını ve her daim nasıl mamur tutulacağını açıklamıştır (s. 335-337). Vergilerin kaydının tutulması gerektiğinden ve gelir giderlerin hesabının tutulup bunların denetlenmesinin lüzumundan bahsetmiştir 142

(s. 343). Hükümdara Âmiller ve icra eyledikleri işleri ince eleyip sık dokuyarak teftiş etmek, gelir ve giderleri denetlemek, malı muhafaza etmek, düşmanlara gafil avlanmamak ve tehlikelere karşı hazır bulunmak için hazine ve ambarlar kurmak, padişahların boyunlarına bir borçtur (s. 343) diyerek ekonominin güçlü tutulması için hazine oluşturmayı ve mali teşkilat kurmayı hükümdarlığın gereklerinden saymıştır. Eserde en geniş yer verilen konulardan biri de bürokrasidir. Dördüncü, beşinci, altıncı, yedinci, dokuzuncu, on birinci, on beşinci, yirmi sekizinci, otuz birinci, otuz dördüncü, otuz beşinci, otuz sekizinci ve kırkıncı fasıllarda bu konu işlenmiştir. Bu fasıllarda yazar; atama, tayin, terfi, denetim, azletme, ödüllendirme, cezalandırma, emir, protokol kuralları ve maaş hususlarında açıklamalarda bulunmuştur. Hükümdarın, vezirlerin ve mutemetlerin görevlerini noksansız yerine getirip getirmediklerini gizlice sürekli denetlemesi gerektiğini; hükümdarın ve memleketin esenliğinin buna bağlı olduğunu söylemiştir (s. 29). Vazifelilere ihtiyacı olduğu miktarda maaş bağlanmasının icap ettiğinden bahsetmiştir. Özellikle kadılara maaş bağlanmasının muazzam derecede hassas ve önemli bir nokta olduğunun altını çizmiştir (s. 53). Hükümdarlar halkın arasında adalet ve huzuru temin için hadiseleri sıhhatli bir biçimde nakletsinler diye kötülük eylemekten şiddetle sakınan, kalbinde Allah korkusu taşıyan, gönlünde ihanet beslemeyen kişileri memleket işlerine koşmuştur (s. 64-65) diyerek bürokrasinin içinde yer alacak kimselerin vasıflarını saymıştır. Haberleşme eserin bir başka konusunu oluşturmaktadır. Haberci, postacı, posta sistemi gibi konulara on dördüncü fasılda kısaca değinilmiştir. Önemli geçitlere düzenli bir şekilde haberci göndermelidir. Bu işin padişahın bir geleneği olduğunu göstermek, 50 fersahlık bir bölgede gece gündüz meydana gelen bütün olaylardan haberdar olmak demektir (s. 117) diyen yazar, bu konunun bir hükümdarın düzenli bir şekilde yapması gereken işlerden olduğuna dikkat çekmiştir. On sekizinci fasılda istişare konusu işlenmiştir. Yazar Devlet işlerinde takip edilecek siyaset, âlimler ve cihan görmüşlerle istişare edilerek tespit edilmelidir (s. 127) diyerek devlet işlerinin istişare yoluyla tespit edilmesi gerektiğini söylemiştir. Zira Yalnız başına bir kişinin devlet işleri için izlediği siyaset bir insan kuvvetinde; iki kişininki ise iki insan kudretindedir (s. 127-128). İstişarenin mutlak surette yapılması hakkında Allahü Teâla ona: Yâ Muhammed, biri işi yapacağında yahut bir meseleyle karşılaştığında dostlarınla istişare eyle diye buyurmaktadır 143

TESAM Akademi Dergisi / Turkish Journal of TESAM Academy (Âli İmran; 153). İşte bunlardan ötürüdür ki Hz. Muhammed aleyhisselam istişareye ihtiyaç duyduktan sonra diğer insanların istişare etmemesi söz konusu bile olamaz. demektedir (s. 128). Kırk üçüncü fasılda yer alan ehli setr denen kadınlar hakkında yazarın dile getirdiği düşünceler eserin ihtişamına gölge düşürmektedir. Hükümdarlık meselelerine kadınların akıllarının ermediğini; eğer kadın, hükümdarlık dizginlerini ele geçirirse memleket ve din işlerinde aksamaların meydana geleceğini, halkın ve reayanın malının zayi olacağını, devlet erkânının dirlik ve düzeninin bozulacağını söyleyen yazar Tarihin bütün devirlerinde hükümdarın karısı hükümdara egemen olduğunda rezalet, şer, fitne ve fesattan başka bir şey ele geçmemiştir (s. 255) demiştir. Kadınlarla istişare etme konusunda ise İşlerinizde kadınlarla istişare ediniz; doğru yapmak için onlar işin nasıl yapılması gerektiğini söylüyorsa tersini yapınız hadisini veren yazar Eğer kadınların aklı tam olaydı Peygamber aleyhisselam onların dediklerinin aksi istikamette hareket ediniz buyurmazlardı (s. 259) diyebilmiştir. Eserde birçok zayıf hadis yer almasına rağmen meseleyi daha iyi anlatmak için bunların kullanılmasında bir mahzur görülmemişken, kadınlar hakkında, zayıf bir hadise dayanarak hüküm vermek çok yanlış bir durum meydana getirmiştir. Eserin diğer bir bahis mevzusu dindir. Sekizinci, kırk dördüncü, kırk beşinci, kırk altıncı, kırk yedinci ve kırk sekizinci fasıllarda bu konu hakkında etraflı ve tafsilatlı açıklamalar yapılmıştır. Yazar, hükümdara haftada bir veya iki defa din ulemasını toplamasını ve bu şekilde hükümdarın gönlünün dünya meşgalesinden kurtulacağını söylemiştir (s. 77). Yazar, kırk dördüncü, kırk beşinci, kırk altıncı, kırk yedinci ve kırk sekizinci fasıllarda Hariciler, Mezdek, Ateşperest Sindbâd, Batınî, Karmatî ve Hurreme-din gibi sapkın dinlilerin zuhurunu anlatmıştır. Bunlar sözde Müslüman özde kâfirdirler demiştir (s. 267). Eserde yazar, insan temel hak ve hürriyetleriyle ilgili açıklamalarda bulunmuştur. Hükümdarın elinden geldiğince halkın can güvenliğini sağlaması gerektiğini söylemiştir (s. 16). Hükümdarın haftada iki gün haksızlığa uğrayanları dinlemesini ve nispeten önemli konuların hükümdara yazılı olarak iletilmesini tavsiye etmiştir (s. 17). Böylece halka bir nevi dilekçe hakkı tanınmış olmaktadır. Görevlerini icra eden memurlara insanlara kibar davranmaları, vergileri nezaketle istemeleri ve zamanı gelmedikçe vergi talep etmemeleri gerektiğinin salık verilmesini söylemiştir (s. 27). İkta sahibi olan kişilerin de reayadan tahsil etmeleri 144

istenen dışında mal almaya hakları yoktur demiştir (s. 41). Böylece insanların ekonomik hak ve özgürlükleri güvence altına alınmıştır. Yazar, malların denetlenmesini ve ölçü aletlerinin kontrol edilmesini isteyerek ticari hak ve özgürlüklerin güvence altına alınmasını sağlamıştır (s. 57). Sonuç olarak, günümüzde dahi geçerliliğini kaybetmeyen ilkeleri barındıran Siyasetname; hem bir siyaset kitabı, uygulanabilir olan öneriler açısından hem bir teori kitabı, tarihsel olaylara ve şahsiyetlere yer vermesi bakımından hem bir tarih kitabı, yazarın kendi hayatından anılar barındırması cihetiyle hem bir anı kitabı, devletin kurumlarını ve onların örgütlenmesini düzenlemesi ve temel hak ve özgürlükleri güvence altına alması yönüyle hem de bir anayasal belge niteliğine haizdir. 145