300m. çapında ve 15m. yüksekliğindeki Neolitik Dönem in ilk evrelerine ait Göbekli Tepe nin topografik özelliklerinden ve yer seçiminden dolayı, ilk

Benzer belgeler
Göbekli. Uygarlık Tarihinin Karakutusu: Bugün Şanlıurfa kent merkezine yaklaşık 15 km uzaklıkta

DÜNYANIN ÇÖZEMEDİĞİ GİZEM: GÖBEKLİ TEPE

NEVALİ ÇORİ. Nevali Çori nin en ilginç yönü 4. yapı katında ortaya çıkartılmış kutsal yapıdır. Yerleşme yerinin doğu ucundaki bu yapı dıştan 14x14

Doğu Akdeniz de Tarım ve Şehirleşme Süreci. Elif Ünlü Boğaziçi Üniversitesi - Tarih Bölümü

MAĞARALARI VE YERLEŞİM ALANI

Konya İli Beyşehir İlçesi Fasıllar Anıtı ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013 Yılı Çalışmaları

Konu 5: NEOLİTİK ÇAĞ 1

BİRECİK İLÇEMİZ Fırat ta Gün Batımı

ŞANLIURFA YI GEZELİM

İktisat Tarihi II. 1. Hafta

2011 YILINDA DOĞU ANADOLU BÖLGESİN DE URARTU BARAJ, GÖLET ve SULAMA KANALLARININ ARAŞTIRILMASI ALİKÖSE KANALI

MÜZİK ALETLERİ 40 BİN YIL ÖNCESİNE DAYANIR

ŞANLIURFA İLİ MERKEZ İLÇESİ NEOLİTİK ÇAĞ VE ÖNCESİ 2015 YILI YÜZEY ARAŞTIRMASI RAPORU

SARAY Saray İlçesinin Tarihçesi:

Söyleşi DERNEĞİMİZ GENEL SEKRETERİ SONER ATEŞOĞULLARI DOMUZTEPE KAZI BAŞKANI PROF. DR. ELİZABETH CARTER İLE SÖYLEŞTİ

GÖBEKLİTEPE GÖBEKLİTEPE Yıllık Dünya nın En Eski Tapınağı ŞANLIURFA T.C. ŞANLIURFA VALİLİĞİ BELEDİYE BAŞKANLIĞI İL KÜLTÜR VE TURİZM MÜDÜRLÜĞÜ

GOBUSTAN KAYALIKLARI VE İLK SANATÇILAR

İnsanların var oluşundan yazının icadına kadar olan döneme denir. Tarih öncesi devirlerin birbirinden

İktisat Tarihi II. I. Hafta

Tamer Gök 2 Haziran Bodrum

En eski uygarlıklardan biri olan Mısır Uygarlığı Nil nehri vadisinde gelişmiştir. Mısır mimarisinin en önemli yapıtları Mısır Piramitleri dir.

HABERLER ÖZBEKİSTAN-TÜRKİYE ULUSLARARASI ARKEOLOJİK ÇALIŞMALAR PROJESİ: ÖZBEKİSTAN DA YERKURGAN MERKEZ TAPINAĞI 2013 YILI ARKEOLOJİK KAZI ÇALIŞMASI

Bu dönem hakkında en önemli bilgileri Uruk kentinden alıyoruz. Bu kentin bugünkü adı Warka'dır. Bağdat-Basra demiryolu üzerinde Hıdır istasyonu

Antik Medeniyetlerin İzinde GAP Turu

GÖBEKLİ TEPE. Yukarı Mezopotamya da Sosyal Karmaşıklığın İlk Adımları. Erken Neolitik Dönem. Oliver DIETRICH, Jens NOTROFF

15. MÜZE ÇALIŞMALARI ve KURTARMA KAZILARI SEMPOZYUMU

BİRECİK REHBER KİTAP. Birecik Turizm Envanteri Projesi T.C. BİRECİK KAYMAKAMLIĞI 2011

Bugünkü Teknolojiyle Bile İnşa Edilmesi Mümkün Olmayan 19 Akıl A lmaz Antik Yapı

Adıyaman'ın İsmi Nereden Geliyor?

Aphrodite nin Kenti Aphrodisias

MOĞOLİSTANDA YENİ BULUNAN DONGOİN ŞİREEN ANITLARI ÜZERİNE MÖNHTULGA RİNCHİNHOROL İLE SÖYLEŞİ *

2011 YILI RESULOĞLU KAZISI

70 inde doğuran ortalama 120 yıl yaşayan kanser bilmeyen Türkler

AĞILKAYA (PAĞAÇ) HÖYÜĞÜ

İzmir İli Arkeolojik Yüzey Araştırmaları

ATATÜRK KÜLTÜR, DİL VE TARİH YÜKSEK KURUMU KAZI DESTEĞİ: POLEMAİOS ONUR ANITININ KAZI, RESTİTÜSYON VE RESTORASYON RAPORU

URARTU UYGARLIĞI. Gülsevilcansel YILDIRIM

ANTİK ÇAĞDA ANADOLU ANATOLIA AT ANTIQUITY KONU 3 FRİGLER 1

MED SANATI: Arkeolojik kaynaklar ise çok sınırlıdır. Iran arkeolojisinde Demir Devri I I I. safhasıdır (Orta Batı İran da: ).

Kebaran Kültür (M.Ö / ) Taş endüstrisinde ana değişimler var. Kebara uçları önemli. Kebara sitleri küçük boyutlu.

COĞRAFYA BÖLÜMÜ NDEN EDREMİT KÖRFEZİ KUZEY KIYILARINA ARAZİ ÇALIŞMASI

Uygarlığın Doğuşu ve İlk Çağ Uygarlıkları Video Flash Anlatımı 2.ÜNİTE: UYGARLIĞIN DOĞUŞU VE İLK UYGARLI

HİERAPOLİS, 06/08/14-21/08/14 ÇALIŞMALARI MERMER RESTORASYONU ÇALIŞMALARI

Prezervatifin Tarihi

30_39_gobekli_tepe_temmuz.indd :07

HALFETİ İLÇEMİZ. Halfeti

Konu 6: Çanak Çömlekli Neolitik

İZMİR INNER WHEEL KULÜBÜ

RESULOĞLU YERLEŞİMİ VE MEZARLIK ALANI 2013 YILI KAZI RAPORU

Çaldıran daha önceleri Muradiye İlçesinin bir kazası konumundayken 1987 yılında çıkarılan kanunla ilçe statüsüne yükselmiştir.

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ. Prehistorik Dönem Yapı Kültürü

Rönesans Heykel Sanatı

Dinler Tarihi Perspektifinden Klaus Schmidt ve Göbekli Tepe

GÖBEKLİ TEPE. UYGARLIĞIN DOĞUŞUNDA Neolitik şölenlerin izleri. Dünyanın En Eski Tapınım Alanı ve Besin Üretiminin Başlangıcı

YAKIN DOĞU ARKEOLOJİSİ / GEÇ-HİTİT KRALLIĞI

PANAZTEPE- MENEMEN KAZISI

GÖRSEL KÜLTÜR KISA ÖZET KOLAYAOF

AVUSTURYA VE MACARİSTAN DA TAHIL VE UN PAZARI

Doğal ve doğal olmayan yapı ve tesisler, özel işaretler, çizgiler, renkler ve şekillerle gösterilmektedir.

GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ KONUMU, SINIRLARI VE KOMŞULARI:

KVK101 KORUMA-ONARIM KAVRAM ve İLKELERİ

HİERAPOLİS KAZISI Hierapolis - Pamukkale Missione Archeologica Italiana

MUGLA LETOON ANTİK KENTİ ÖZDİRENÇ UYGULAMALARI

YAYLALARDAKİ ARAZİ KULLANIM DEĞİŞİMİNİN CBS İLE İZLENMESİ: TRABZON ÖRNEĞİ. Yrd. Doç. Dr. Mustafa ATASOY

İspanya ve Portekiz de Tahıl ve Un Pazarı

PRT 303 KIBRIS ARKEOLOJİSİ. Prof. Dr. Vasıf Şahoğlu


ESKİ MEZOPOTAMYA VE MISIR TARİHİ

Aspendos Antik Kenti Sponsorluk Dosyası

2014 Yılı Akhisar Thyateira (Thyatira) Antik Kenti ve Hastane Höyüğü Kazıları

TOKAT DOĞAL SİT ALANLARI

ARKEOLOG TANIM A- GÖREVLER

BATI MÜZİĞİ TARİHİ 1. ÜNİTE İLK ÇAĞ DÖNEMİ MÜZİĞİ

28. KAZI SONUÇLARI TOPLANTISI 2. CİLT

MAYIS 2018 TAŞIMACILIK İSTATİSTİKLERİ DEĞERLENDİRME RAPORU

ORTAÖĞRETİM ÖĞRENCİLERİ ARAŞTIRMA PROJELERİ YARIŞMASI ŞENKAYA İLÇE MERKEZİNİN MEKAN OLARAK DEĞİŞTİRİLMESİ PROJESİ ONUR PARLAK TUĞÇE YAĞIZ

Urla / Klazomenai Kazıları

GEVALE KALESĠ KAZI ÇALIġMALARI

TÜRKİYE PEYZAJI (FAKÜLTE)

Tarım, yeryüzündeki belli başlı üretim şekillerinden en gerekli ve yaygın olanıdır. Tarımın yapılış şekli ve yoğunluğu, ülkelerin gelişmişlik

ANKARA ÜNİVERSİTESİ ZİRAAT FAKÜLTESİ PEYZAJ MİMARLIĞI BÖLÜMÜ PEYZAJ, KÜLTÜR VE SANAT KÜLTÜREL PEYZAJ VE SINIFLANDIRILMASI

HAKKIMIZDA ÇALIŞMA ALANLARIMIZ

İktisat Tarihi II. 2. Hafta

Şimdiye kadar özelliklerini belirtmeye çalıştığımız Kütahya Yöresi'nin kuzey kesimi içerisinde de farklı üniteler ayırd etmek mümkündür.

EDİRNE UZUNKÖPRÜ DOĞAL ORTAMI TEMİZ HAVASI İLE SÜPER BİR YAŞAM BURADA UZUNKÖPRÜ DE. MÜSTAKİL TAPULU İMARLI ARSA SATIŞI İSTER YATIRIM YAPIN KAZANIN

TÜRK-ALMAN EGITIM PLATFORMU 1. `EGITIM FUARI BASARILI GEÇTI

Tokat ın 68 km güneybatısında yer alan Sulusaray, Sabastopolis antik kenti üzerinde kurulmuştur.

Prof. Dr. Fahri Işık Hekatomnos Lahdini Akademia Vakfı için anlattı

AYA THEKLA YERALTI KİLİSESİ

2500 YILLIK YERLEŞİM YERİ: AVŞAR AVŞAR DA ÖREN YERLERİ

Bozkır hayatının başlıca ekonomik faaliyetleri neler olabilir

İnsanların Üzüntüsünün Başlangıcı

Atoller (mercan adaları) ve Resifler

Tarih Öncesi Çağlar - PREHĠSTORĠK DEVĠRLER

TÜRKİYE-AFRİKA 1. TARIM BAKANLARI TOPLANTISI VE TARIM İŞ FORUMU

Bayraklı Höyüğü - Smyrna

ANADOLUNUN BUĞDAY ÇEŞİTLERİ VE SİYEZ BUĞDAYI PANELİ 26 Temmuz 2017

Dünya Miras Listesinde Bir Neolitik Kent. Çatalhöyük

Transkript:

Arkeolojik bir mevkii olarak ilk kez 1963 yılında, Türk ve Amerikan bilim adamlarının yaptığı bir yüzey araştırması sırasında tespit edilmiştir. Bu çalışmayla ilgili sonuçlar, Peter Benedict tarafından 1980 yılında yayımlanmıştır. Göbekli Tepe, Şanlıurfa İli nin 15km kuzeydoğusunda, merkeze bağlı Örencik Köyü yakınlarındaki dağlık alan üzerinde yer almaktadır. Seçilen alan, diğer Neolitik Dönem yerleşim yerlerinde olduğu gibi su kenarı, vadi ya da ovada olmayıp, Harran Ovası nı kuzeyde sınırlayan uzun bir yükselti silsilesi üzerinde, görüşe ve manzaraya hâkim bir konumda bulunmaktadır.

300m. çapında ve 15m. yüksekliğindeki Neolitik Dönem in ilk evrelerine ait Göbekli Tepe nin topografik özelliklerinden ve yer seçiminden dolayı, ilk fark edildiğinde şimdiki önemi anlaşılamamış olup, tepenin her yerinde rastlanan kireçtaşı blokları nedeniyle buranın bir mezarlık olduğu kanısına varılmıştır. 1995-2006 yılları arasında Şanlıurfa Müze Müdürlüğü başkanlığında, Alman Arkeoloji Enstitüsü nden Prof. Dr. Harald Hauptmann ve daha sonra Dr. Klaus Schmidt ve ekibinin katılımıyla kesintisiz kazı çalışmaları gerçekleştirilmiştir. 2007 yılından itibaren Dr. Klaus Schmidt başkanlığında Bakanlar Kurulu Kararlı Kazı statüsüne geçmiştir.

Şimdiye kadar yapılan kazı çalışmaları sonucunda, Göbekli Tepe de 4 tabaka açığa çıkartılmıştır. En üstteki I. Tabaka, tarım yapılan yüzey dolgusu olup, geriye kalan 3 tabaka ise Çanak Çömleksiz Neolitik Dönem e tarihlenmektedir. Göbekli Tepe de stratigrafi en üstten alta doğru şu şekilde izlenmektedir. I. Tabaka: Yüzey dolgusu II A. Tabaka: Dikilitaşlı Köşeli Yapılar (M.Ö. 8.000-9.000). II B. Tabaka: Yuvarlak-Oval Yapılar (Ara tabaka). III. Tabaka: Dikilitaşlı Dairesel Yapılar (M.Ö. 9.000-10.000).

Çanak Çömleksiz Neolitik-B Evresi ne tarihlenen ve yüzey dolgusunun hemen altında bulunan II A. Tabakası nda dikilitaşlı dörtgen planlı yapılar açığa çıkartılmıştır. Bu yapıların, çağdaşı olan Nevali Çori de bulunan tapınak yapısıyla benzerlik göstermesi bakımından kültle ilişkili yapılar olduğu düşünülmektedir. Bu evre için tipik olan Aslanlı Yapı da, karşılıklı olmak üzere, ikisinin üzerinde kabartma olarak birer aslan motifinin işlendiği dört adet dikilitaş bulunmaktadır. Çanak Çömleksiz Neolitik-A ve B Evresi arasında bir geçiş tabakası özelliği gösteren II B. Tabakası nda, bu dönemin karakteristik özelliklerini taşıyan yuvarlak ya da oval planlı yapılar açığa çıkartılmıştır.

Gene Çanak Çömleksiz Neolitik-A Evresi ne tarihlenen ve Göbekli Tepe nin en önemli tabakası olan III. Tabaka da ise dikilitaşlarla çevrelenmiş büyük dairesel planlı yapılar dikkat çekmektedir. Kültle ilişkili olduğu düşünülen bu yapılar, T biçimli dikilitaşların belli aralıklarla dairevi şekilde dizilmesi ve etrafının duvarlarla çevrilmesiyle oluşturulmuştur. Merkezde karşılıklı ve kenarlardakine oranla daha büyük iki dikilitaş yer almaktadır. Merkezde bulunan dikilitaşlar serbest dururken kenarlardakiler, duvarlar ya da banklarla birbirlerine bağlanmıştır. Bu yapıların, tamamlanmasından sonra bilinçli bir şekilde toprak ve çakıl dolguyla örtülmüş olduğu kazılar sırasında anlaşılmış olduğundan bunların ölü kültüyle ilişkili olabileceği düşünülmektedir.

Şu ana kadar dört adet böyle anıtsal yapı açığa çıkartılmış olup, yapılan jeomanyetik ölçümler sonucunda Göbekli Tepe de en az 20 anıtsal yapının olduğu anlaşılmıştır. Konumu itibariyle çevresinde geniş kayalık platolar bulunan Göbekli Tepe de, dikilitaşlar bu platolardaki kayalardan yekpare halinde kesilerek temin edilmiştir. Arazide, işlenmemiş durumda bazı dikilitaşlar kesildiği yerde hala görülebilmektedir. Ayrıca bu platolarda, kayalar üzerinde, işlevleri henüz anlaşılamayan oyuklar ve bir takım işaretler bulunmaktadır.

Boyları 5m.ye ulaşan dikilitaşların bazılarının üzerinde, kabartma olarak çoğunluğunu yılan, tilki, yaban domuzu ve kuşların oluşturduğu çeşitli hayvan tasvirleri bulunmaktadır. Bazı örneklerde kabartma olarak yapılmış kol ve ellerden dolayı, dikilitaşların stilize edilmiş insan figürleri olduğu, aşırı şematik ve kübik formda gösterilen gövdeleri ile yaşayanları değil de başka bir boyutun varlıklarını temsil ettikleri öngörülmektedir.

Kazılar sırasında ve genellikle de yüzey buluntusu olarak ele geçen yabani, yırtıcı hayvan heykellerinin varlığı, antik dönemden bilinen yeraltı dünyasının koruyucusu Kerberos u akla getirmekte ve bu vahşi hayvan heykellerinin de Göbekli Tepe deki yapıların bekçisi olabileceğini düşündürmektedir. Kazılar sonucunda çok sayıda hayvan heykeli, çakmaktaşından aletler, taştan boncuklar ve kaplar ile küçük figürünler açığa çıkartılmıştır

Göbekli Tepe de temsil edilen bu dönemde, eldeki bulgulara göre insanların avcılık ve hayvancılıkla geçindiği, henüz tarımın yapılmadığı düşünülmektedir. Yerleşim yerinin konumu, açığa çıkartılan devasa boyutlu yapıları, tonlarca ağırlıktaki dikilitaşları ve bu dikilitaşların yerleştirilmesi bakımından Taş Çağı insanlarının, büyük bir organizasyon ve uzun bir zaman dilimi dâhilinde hareket ettikleri düşünülmektedir. Şimdilik en erken tabaka olan III. Tabaka nın tarihi ca. M.Ö.10. Bin olarak belirtilmektedir. Yerleşim yerinde henüz ana toprağa ulaşılamamış olup, ileriki yıllarda gerçekleştirilecek kazı çalışmaları sonucunda Göbekli Tepe deki hayat netlik kazanacaktır.

İngiliz BBC Televizyonu, dünyanın ilk yerleşim birimi ve en büyük tapınağının bulunduğu yerlerininden birisi olarak bilinen Şanlıurfa`nın Örencik Köyü`ndeki Göbeklitepe`de belgesel çekti. Dünyanın önde gelen basın kuruluşlarında İngiliz BBC televizyonu belgesel çekimleri için Şanlıurfa`nın Örencik köyünde bulunan Göbekli Tepe`ye geldi. Göbekli Tepe`de 2008 yılı kazı kampanyasının ilk etabı için bulunan kazı başkanı Prof. Dr. Klaus Schmidt ve 15 kişilik ekibinin çalışmaları 2 gün boyunca BBC televizyonundan 6 kişilik bir ekip tarafından görüntülendi.

İnsanlığın ve tarımın kökenleri adlı belgesel serinin bir bölümünü oluşturacak olan Göbekli Tepe uzun zamandır İngiliz basını tarafından ilgi ile izleniyordu. Daha önce 2004 yılında da kazı alanında çekim yapan BBC Televizyonu, 13 ve 14 Mayıs 2008 tarihlerinde Göbekli Tepe için tekrar Şanlıurfa` ya geldi. Geçtiğimiz günlerde ünlü İngiliz gazetesi The Guardian da Göbeklitepe`ye tam sayfa bir haberle yer ayırmıştı. BBC`nin belgesel çekimleri sırasında kazı başkanı Prof. Dr. Klaus Schmidt ile yapılan uzun röportajlar eşliğinde hem Göbeklitepe`nin önemine hem de bölgenin 12 bin yıl önce yaşanan gelişmelerde oynadığı role değiniliyor.

Göbekli Tepe`nin 2008 yılı ilk kazı etabını bitirmek üzere çalışmalarını tamamlayan ekibi, ikinci etap çalışmasını ise Eylül-Ekim ayları asında yapacak. Türk ve Alman arkeologlardan oluşan bilimsel ekibin yanısıra Örencik köyünden 60 kişi kazı çalışmalarına katılıyor. Ekipte Kültür Bakanlığı temsilcisi olarak Ankara Etnografya Müzesinden arkeolog Nejat Atar bulunuyor.

Geçtiğimiz yıllarda Alman Der Spiegel dergisi de Göbeklitepe`yi kapak yapmış ve İncil`de bahsedilen, Hazreti Adem`in cennetin gönderildiği yerin Şanlıurfa yakınlarındaki Göbeklitepe bölgesinde olabileceğini yazmıştı. Derginin kapak konusu yaptığı ve 11 sayfa ayırdığı konuyla ilgili incelemede, İngiliz yazar David Rohl Legend`Efsane` isimli kitabına dayanılarak, Göbeklitepe`de yapılan arkeolojik kazıların, bu yerin Adem ile Havva`nın cennetten kovulduktan sonra yaşamaya başladığı yer olabileceği belirtildi. Kazılarda dünyada ilk tarımın burada yapıldığına dair izler olduğunu kaydeden dergi, ayrıca dünyanın en eski tapınaklarının da yine bu bölgede bulunduğunu yazmıştı. Der Spiegel, kazılar sırasında bölgede bir `Altın Taş devri` döneminin yaşandığına dair önemli izlerin bulunduğunu kaydetti ve kazıları yapan Alman Arkeolog Klaus Schmidt`in, bölgenin çok yakında dünyaca üne kavuşacağı yolundaki sözlerine yer verdi.

bulunduğunu kaydetti ve kazıları yapan Alman Arkeolog Klaus Schmidt`in, bölgenin çok yakında dünyaca üne kavuşacağı yolundaki sözlerine yer verdi.

Dünyaca ünlü haber dergisi Der Spiegel, Adem ile Havva`nın yasak elmayı yediği için kovulduğu cennetin kalıntılarının Şanlıurfa`daki Göbeklitepe`de olduğunu yazdı. Yazı boyutunu büyütmek için Celal Özcan`ın haberi Dünyaca ünlü haber dergisi Der Spiegel, kapaktan verdiği araştırma yazısında, 11 bin yıl geriye uzanan cennetin izlerinin arkeologlar tarafından Türkiye`nin doğusunda bulunduğunu yazdı. Dergi, İngiliz yazar David Rohl`ün bestseller kitabı `Efsane`yi kaynak göstererek, cennetten kovulan Adem ile Havva`nın da burada yaşadığını yazdı. ADEM ile Havva`nın yasak elmayı yediği için kovulduğu cennetin kalıntıları Türkiye`de bulundu. Sanatçıların, ressamların, edebiyatçıların yüzyıllardır canlandırdığı, efsane mi gerçek mi olduğu tartışmasının bitmediği 11 bin yıl geriye uzanan cennetin izlerini arkeologlar Türkiye`nin doğusunda buldu.

Almanya`nın haftalık haber dergisi `Der Spiegel` 11 sayfa ayırdığı yeni sayısını bu konuya ayırdı. Dergi İngiliz yazar David Rohl`ün yayınladığı `Efsane` adlı bestseller kitabını kaynak gösterdiği yazısında cennetten kovulan Adem ile Havva`nın da burada yaşadığını yazdı. KARACADAĞ`IN BUĞDAYI Göbeklitepe`de bulunan kalıntıların cennetin Türkiye`nin doğusunda olduğunun önemli temel kanıtları olduğu kaydedildi. Adem ile Havva`nın cennetten atılmasından sonra burada toprağı işlemeye başladığı ve ilk tarımın da burada yapıldığı belirtildi. Max Planck Enstitüsünün Köln`de bitkiler üzerine yaptığı araştırmada 68 yeni buğday çeşidini kıyasladığı ve tüm tahılların kökeninin ise Karacadağ eteklerinde bugün de halen yetişen yabani buğday bitkisi olduğunun ortaya çıktığı vurgulandı.

İngiliz yazar David Rohl`ün tezine göre bundan 11 bin yıl önce taş devrinde insanlar Türkiye, Suriye, Irak ve İran sınır bölgesinde avcılıkla yaşıyordu. Daha sonra insanlar burada yerleşmeye, toprağı işlemeye başladı. Bununla birlikte medeniyet de başladı. En yüksek medeniyet burada oluştu. Göbeklitepe`de bulunan en eski tapınaklar bunun kanıtı.

Mukaddes kitapta belirtilen cennette akan dört ırmaktan ikisi Dicle ve Fırat nehirleri. Adem de İncil`e göre ilk buğdayı burada öğüttü ve tarımın başlangıç temelini attı. Kabil burada çiftçiliğe başladı. Göçebe halinde ve avcılıkla yaşayan insanlar da ilk kez burada av silahlarını bırakıp toprağı işlemeye ve yerleşik olmaya başladı. Hayvanları evcilleştirip onlardan yararlanmaya başlayan insanlar kendisine ev ve yatak yapmayı, topraktan çömlek yapmayı ve kendi yetiştirdiği bitkilerden beslenmeyi öğrendi. Max Planck Enstitüsü`nün yaptığı araştırma da ilk evrimin Türkiye`nin doğusunda olduğunu kanıtlıyor. Göçebelikten yerleşik düzene geçiş sancılı oldu, insanlar büyük evrim geçirdi.

Türkiye ve Suriye`de yapılan son kazılar insanoğlunun göçebelikten yerleşik düzene nasıl geçtiğini adım adım gösteriyor. 1. İsa`dan 10 bin yıl önce avcılıkla yaşayan insanlar zengin bir bitki örtüsünün bulunduğu bu bölgede avlanıyordu. Bölge hayvan sürüleriyle doluydu. 2. İsa`dan 7 bin 500 yıl önce ise hayvanlar azalmaya başlayınca açlık sorunu başgösterdi ve insanlar biraraya gelerek köyler oluşturmaya, bitkilerle beslenmeye başladılar ve yaşam biçimini tamamen değiştirmek zorunda kaldılar. Açlık insanları yenilikler bulmaya zorladı. İnsanoğlu buğdayı öğütmeyi öğrendi. Toprağı eğilerek işleme ve buğdayı öğütme işi öylesine ağırdı ki, insanoğlunun iskelet biçimi değişti. Hayvanları evcilleştirmek de kolay olmadı. Çit çevrilerek hapsedilen hayvanlar önce şok yaşadı. Hayvanlardan ürün alınması uzun zaman aldı. 11 bin yılın izleri Der SpIegel, 11 sayfalık yazısında Ağrı Dağı, Hasankeyf, Mezopotamya ve Nuh`un gemisine de değiniyor. Dergi, Ağrı Dağı görüntüsünün içine figürünü monte ettiği Adem ile Havva`nın Şanlıurfa Göbeklitepe bölgesinde yaşamış olabileceğini öne sürüyorlar.

Birçok uzman tarafından `medeniyetin doğum yeri` olarak değerlendirilen Şanlıurfa`daki Göbeklitepe Höyüğü, bu kez de bir romana konu oldu. Arkeologların halen kazı çalışmalarını sürdürdüğü ve tarihi 11 bin 500 yıl öncesine uzanan Göbeklitepe, ödüllü roman yazarı Sean Thomas`ın son romanında olay örgüsünü geçtiği yer olarak kullanılıyor. Yaratılış Sırrı (The Genesis Secret) adlı romanda, bir arkeologun Göbeklitepe`de gerçekleştirdiği kazı çalışmaları etrafında gelişen cinayet ve entrikalar işleniyor. Yazar`ın Göbeklitepe`ye ilgisi, kazı çalışmalarının duyurulduğu 2000 yılında başlamış. Aynı zamanda başka bir ödüllü yazar DM Thomas`ın da oğlu olan Sean Thomas, kitap geçen sene yazdığı sıralarda yaptığı açıklamada `Bu kitap bir Pulitzer Ödülü alma girişimi değil. Sadece yazmaktan hoşlandığım bir hikâyeyi içeriyor` demişti. Yazar, `Bu kitap sadece beni anlatıyor, babamı geçmeye çalışmıyorum` diye belirtmişti.

Yazarın bu kitabı ayrıca daha önceki eserlerinden de farklılık taşıyor. Sean Thomas, daha çok cinsel içerikli hatıralardan oluşan Seninle Tanışmayı Bekleyen Milyonlarca Kadın/Millions of Women are Waiting to Meet You ve 2000 Edebiyatta Kötü Seks Ödülleri`ni kazandığı yine cinsel içerikli Öpüşen İngiltere/Kissing England adlı eserleriyle biliniyor. Eserini Tom Knox mahlası adıyla yayınlayan yazarın konu ettiği Göbeklitepe`nin, Adem(a.s) ve Havva`nın yaşadığı cennet bahçesi Eden olduğuna da inanılıyor. Burada bulunan heykeller dünyanın ilk heykelleri, aletler ise dünyanın ilk aletleri olarak değerlendiriliyor. Keşfedildiğinde `yerleşik bilgileri altüst edecek` değerlendirmesine muhatap olan Göbeklitepe`de çıkarılan yaklaşık 11 000 yıl öncesine, çanak-çömlekçiliğin henüz bilinmediği taş çağına (çanak-çömleksiz neolitik çağ) ait olan bu kalıntılar, Anadolu`da yaşayan ilkel atalarımızın da mimari yeteneklerinin olduğunu, hatta dinsel törenler

için düzenli aralıklarla bir araya geldiklerini gösteriyor. Bu yeni veriler, insanlık tarihine ilişkin önemli bir yanılgıyı ortaya koyuyor. Göbeklitepe`yi keşfeden ve buradaki kazı çalışmalarını gerçekleştiren Alman arkeolog Doç. Dr. Klaus Schmidt, burada gün yüzüne çıkardıkları tapınağın, `insanoğlu tarafından inşa edilmiş ilk kutsal mekan` olduğunu söylemişti. Amerika`da yayınlanan Smithsonian dergisine konuşan Schmidt, Aralık ayında yayınlanan röportajında `Sadece insanlar bu tür bir şey yapabilir. Burasının Taş Devri`ne ait dev bir yerleşim yeri olduğu çok açık` demişti. Şanlıurfa`ya 80 dakikalık bir mesafede, Örencik Köyü yakınlarında bulunan Göbeklitepe`deki kazı çalışmalarına Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Şanlıurfa Müze Müdürlüğü`nün işbirliğiyle 1995 yılında başlanmıştı. Halen Klaus Schmidt`in başkanlığında yürütülen kazılar, her yıl eylül ve ekim aylarında 10 haftalık bir süreç içinde gerçekleştiriliyor.

Kazı alanında bulunan bu taşların tarihi, Taş Devri`nden 6 bin yıl, Piramitler`den ise yaklaşık 12 bin yıl öncesine kadar uzanıyor. Schmidt, bu yüzden Göbeklitepe`nin `tarımın, organize dinin ve medeniyetin kendisinin doğum yeri olabileceğini` düşünüyor. Doç. Dr. Klaus Schmidt, burada gün yüzüne çıkardıkları tapınağın, `insanoğlu tarafından inşa edilmiş ilk kutsal mekan olduğunu ve sadece insanlar bu tür bir şey yapabileceğini` belirtiyor. Kazı bölgesinde yerleşim yeri çevresinde kireçtaşından yapılmış ve dikili halde 30 küsur tekpare taş anıt bulunduğu belirtiliyor. `T` şeklinde olan bu taş anıtların uzunluklarının ise 3 metre civarında olduğu belirtiliyor.

Ağırlıkları birer ton civarında olan taşların üzerinde tilki, akrep, aslan, domuz ve kuş kabartmaları bulunuyor. Arkeoloji ekibi, bu taşları inşa edenlerin çiftçi olmadıklarını; ancak ilkel de olmadıklarını düşünüyor. Burada bulunan hayvan kalıntılarının vahşi hayvanlara, sebze ve meyve kalıntılarının ise yabani ağaçlara ait olduğu belirtiliyor. Dr. Schmidt, bu yerleşim yerinin inşa edilmesi için çok büyük insangücüne ihtiyaç duyulduğunu ve lojistik sorununun burayı inşa edenleri tahıl üretimine ve yabani koyunları toplamaya teşvik etmiş olabileceğini ifade ediyor.

Uzmanlar, yeni bulguların `göçebe toplulukların, tarımı öğrenerek yerleşik yaşama geçtiği` tezinin yanlış olabileceğini gösterebileceğini düşünüyor.