Hükümet programında ayrıntılı olarak yer almayan bazı konuları kapsayan bir eylem planının ivedilikle hazırlanması ve uygulamaya geçilmesi gereklidir

Benzer belgeler
TÜRK PERAKENDE SEKTÖRÜ VE BEKLENTİLERİMİZ

Perakende Sektörüne Yeni Düzenleme Geliyor

INTERNATIONAL MONETARY FUND IMF (ULUSLARARASI PARA FONU) KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜM OCAK 2015

Maliye Bakanı Sayın Mehmet Şimşek in Konuşma Metni

DOĞAKA- TR63 Bölgesi FOODEX 2014 Fuarı Hazırlık

Avrupa Bölgesel Sosyal Güvenlik Forumu -1ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANI FARUK ÇELİK:

TÜBİSAD Bilişim Çözümleri Platformu

Aslında, benim perakende sektöründeki kariyerim bir anlamda 12 yaşında sahibi olduğumuz süpemarkette yaz tatillerinde çalışmamla başladı.

TEB KOBİ AKADEMİ Tarım Buluşmaları. 13 Aralık 2012 İZMİR

Technology. and. Machine

IMF KÜRESEL EKONOMİK GÖRÜNÜMÜ

TORBALI TİCARET ODASI MOBİLYA SEKTÖR ANALİZİ

Resmî Gazete Sayı : 29361

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı. 25 Şubat 2019

GAZİOSMANPAŞA BELEDİYESİ 2016 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

Orta Karadeniz Bölgesel İnovasyon Stratejisi

Hızlı Tüketim Ürünleri Perakendeciliğinde Dönüşüm ve Sektörün Geleceği. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

KOSGEB DESTEKLERİ NEVŞEHİR TİCARET VE SANAYİ ODASI

HAZİRAN 2016 Gebze Ticaret Odası Ticaret Bölümü

GAZİOSMANPAŞA BELEDİYESİ 2015 YILI KURUMSAL MALİ DURUM VE BEKLENTİLER RAPORU

1. Aşama: Terminoloji değişimi

MÜCEVHER SEKTÖR ENDEKSİ KASIM

AKOFiS PERAKENDE TİCARETİN DÜZENLENMESİ HAKKINDA BİLGİ NOTU 3 ŞUBAT Halkla İlişkiler Başkanlığı

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2015 YILI YILLIK İŞ PLANI

Tüm Kurumsal İşlerinizde Profesyonel Çözümler

İSLAMİ BANKALAR VE FİNANS KURUMLARI GENEL KONSEYİ (CIBAFI) GLOBAL FORUM 2018

TÜRKĠYE DÜNYANIN BOYA ÜRETĠM ÜSSÜ OLMA YOLUNDA

ÇARŞAMBA TİCARET BORSASI 2016 YILI YILLIK İŞ PLANI

YENİ BÜYÜKŞEHİR BELEDİYELERİ KURULMASINA İLİŞKİN YASA HAZIRLIKLARI

1 / :17

Partilerin 1 Kasım 2015 Seçim Beyannamelerinde Mahalli İdareler: Adalet ve Kalkınma Partisi

T.C AKDENİZ BELEDİYELER BİRLĞİ 2011 YILI ÇALIŞMA PROGRAMI

2010 OCAK MART DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

Türk Bankacılık ve Banka Dışı Finans Sektörlerinde Yeni Yönelimler ve Yaklaşımlar İslami Bankacılık

T.C EKONOMİ BAKANLIĞI. İhracat Genel Müdürlüğü KOBİ ve Kümelenme Destekleri Daire Başkanlığı

ANKARA KALKINMA AJANSI.

MERCOSUR ÜLKELERİ - Ekonomik Genel Bilgi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

2003 yılında tarımın milli gelirlerimizdeki payı yüzde 12,6 iken, 2006 yılında yüzde 11,2 ye indi.

4. Gün: Strateji Uygulama Konu: Kanun Tasarısı Hazırlamak

BÖLGE PLANI SÜRECİ Bursa Turizm İhtisas Komisyonu Toplantısı

MECLİS TOPLANTISI. Ender YORGANCILAR Yönetim Kurulu Başkanı

ZORLUKLAR, FIRSATLAR VE STRATEJĐLER

SATINALMA NOKTASI İLETİŞİMİ (Point Of Purchase P.O.P.) BÜTÜNLEŞİK PAZARLAMA İLETİŞİMİ ARAÇLARI. (Bölüm 9) Bütünleşik Pazarlama İletişimi - (9.

ÖNGÖRÜLEBİLİR PİYASA PERSPEKTİFİNDEN DOĞALGAZ PİYASASINDA REKABET

YÖNETİM KURULU BAŞKANI MUSTAFA GÜÇLÜ NÜN KONUŞMASI

UR-GE PROJESİ NEDİR?

2010 OCAK AYI HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

TUROB Vakantiebeurs / Utrecht - HOLLANDA 2013 Turizm Fuarı Sonuç Raporu

SAĞLIK DİPLOMASİSİ Sektörel Diplomasi İnşası

Tarım & gıda alanlarında küreselleşme düzeyi. Hareket planları / çözüm önerileri. Uluslararası yatırımlar ve Türkiye

BİRİNCİ BÖLÜM... 1 KAYIT DIŞI İSTİHDAM... 1 I. KAYIT DIŞI EKONOMİ...

YENİ TEŞVİK SİSTEMİ VE DİYARBAKIR

TÜRK İŞGÜCÜ PİYASASI MESLEKİ EĞİTİM İSTİHDAM İLİŞKİSİ VE ORTAKLIK YAKLAŞIMI

KAMU-ÜNİVERSİTE-SANAYİ İŞBİRLİĞİ (KÜSİ) FAALİYETLERİ

Erbil Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Dara Celil Hayat ile Türkiye-Kürdistan Ekonomik ilişkileri. 02 Temmuz 2014

Ekonomik Etki Değerlendirme Çalışması

TÜRKİYE PLASTİK SEKTÖRÜ 2014 YILI 4 AYLIK DEĞERLENDİRMESİ ve 2014 BEKLENTİLERİ. Barbaros Demirci PLASFED - Genel Sekreter

AVM'ye 'pazar' yasak!

2010 OCAK NİSAN DÖNEMİ HALI SEKTÖRÜ İHRACATININ DEĞERLENDİRMESİ

YURTDIŞI MÜTEAHHİTLİK HİZMETLERİ

İhracat Genel Müdürlüğü KOBĠ ve Kümelenme Destekleri Daire BaĢkanlığı. Hatice ġafak ERGÜN Uzman

15 yıl aradan sonra 1-3 Kasım da Turizm şurasını toplayacağız. Hükümet olarak 3.Turizm Şurası ile stratejik bir sektör olan turizmde üçüncü evreye

Karaman Ticaret ve Sanayi Odası. Ocak Ayı Bülteni

DEĞERLENDİRME NOTU: İsmail ÜNVER Mevlana Kalkınma Ajansı, Konya Yatırım Destek Ofisi Koordinatörü

Bölüm 12.Tarımsal Pazarlama Pazar ve Pazarlamanın Tanımı Pazara Arz Edilenler Tarımsal Pazarlamanın Tanımı ve Kapsamı Pazarlama Yaklaşımları

Brezilya Plastik Ambalaj Sanayi Araştırması

- SOSYAL GÜVENLİK KURUMU NUN SAĞLIK ALANINDA ÜSTLENDİĞİ ÇOK ÖNEMLİ GÖREVLER BULUNMAKTADIR

07-10 ARALIK 2017 ATO CONGRESIUM ANKARA

AvivaSA CEO su Meral Eredenk: Bireysel. Emeklilik, Destekle Vites Yükseltecek

TÜSİAD YÖNETİM KURULU BAŞKANI HALUK DİNÇER İN ÇÖZÜM SÜRECİNİN İKTİSADİ BOYUTUNA KATKI: ALTERNATİF TURİZM KONFERANSI AÇILIŞ KONUŞMASI

İzmir İktisat Kongresi, Ekim 2013 Oturum 7D: Tarım ve Gıda Sektöründe Dönüşüm. Panel Başkanı: Vedat Mirmahmutoğlları, GTHB Müsteşarı

Türkiye, Avrupa nın en girişimci ülkesi

ENERJİ DÖNÜŞÜMÜ ENERJİ TÜKETİMİ

inşaat SEKTÖRÜ 2015 YILI ÖNGÖRÜLERİ

Sermaye Piyasası Kurulu Başkanı Doç. Dr. Turan EROL un

Elektronik ticaret e-ticaret

2010 YILI OCAK-MART DÖNEMİ TÜRKİYE DERİ VE DERİ ÜRÜNLERİ İHRACATI DEĞERLENDİRMESİ

PANEL SONUÇ BİLDİRGESİ

ADANA SANAYİ ODASI MECLİS TOPLANTISI

GİRİŞİMCİNİN GÜNDEMİ

İZMİR TİCARET ODASI MECLİS TOPLANTISI

ENERJİ GÜVENLİĞİ ÇALIŞTAYI Türkiye Nükleer Güç Programı 2030

KENTSEL DÖNÜŞÜMÜN TÜRKİYE DEKİ GELİŞİMİ

2013/101 (Y) BTYK nın 25. Toplantısı. Üstün Yetenekli Bireyler Stratejisi nin İzlenmesi [2013/101] KARAR

TEPAV Perakende Güven Endeksi TPE

TUROB - Selanik Philoxenia 2014 Turizm Fuarı Sonuç Raporu. 2. Istanbul CD 3. İstanbul Haritası 4. Katılımcı otellerin sağladığı promosyonlar

Anket`e katılan KOBİ lerin ait olduğu branş 10,02% 9,07% 5,25% 3,10% Enerji sanayi. Oto sanayi. Gıda sanayi. Ağaç sanayi. İnformasyon teknolojisi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

İÇİNDEKİLER. Birinci Bölüm: MODERN PAZARLAMA ANLAYIŞI

KRUVAZİYER TURİZMİNDE DÜNYA VE İZMİR, TÜRKİYE KRUVAZİYER PLATFORMU NUN ÇALIŞMALARI

Eşsiz bir manzarada doyumsuz lezzetler

CAM SANAYİİ. Hazırlayan Birsen YILMAZ T.C. Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı İhracatı Geliştirme Etüd Merkezi

MARDİN YDO 2011 YILI 6 AYLIK FAALİYET BRİFİNGİ

İKTİSADİ GELİŞME MALİ DESTEK PROGRAMI-3

GENEL EKONOMİK DEĞERLENDİRME

Türkiye, 2012 yılında dünyada uluslararası doğrudan yatırım liginde iki basamak yükseldi

Türkiye Denizcilik ve Lojistik

Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri Sektör Raporu 2010

Transkript:

Ağustos 2007 ATSO

ATSO Ağustos 2007 2

Ağustos 2007 ATSO

Kemal ÖZGEN ATSO Yönetim Kurulu Başkanı TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Hükümet programında ayrıntılı olarak yer almayan bazı konuları kapsayan bir eylem planının ivedilikle hazırlanması ve uygulamaya geçilmesi gereklidir Değerli Üyelerimiz, Ülkemiz Mart ayından bu yana yoğun bir siyasi gündemi, bir seçim dönemini geride bırakmıştır. Türkiye, dünyanın hızla değiştiği bir dönemde aylar boyunca dikkat ve enerjisini siyasi gerginlikle harcamış ve yorulmuştur. Özel sektör olarak önemle beklediğimiz 60. Hükümet programı açıklanmıştır. Program çeşitli alanlarda özel sektörün beklentilerini karşılamaktadır. Ancak seçim öncesinde siyaset dünyamız ve kamuoyu ile paylaştığımız çeşitli sorunların ise programda yer almadığını görüyoruz. Programda Adalet ve yargı reformu, Türk Ticaret Kanunu ve sosyal güvenlik reformu gibi beklenen konular yer almıştır. Programda, Şeffaf bir yönetim, ancak bağımsız, tarafsız ve sorumlu bir medya ile mümkün olabilir. Bunun için de medyanın çoğulcu, şeffaf ve rekabetçi bir yapıda gelişmesi için gerekli adımlar atılacaktır denilmektedir ki, bu herkesin katılacağı bir temennidir. Programın en güçlü vurgu yaptığı alanlardan birisi istihdamın geliştirilmesidir. Program, SSK işveren prim oranının 2008 yılında beş puan ile başlamak üzere kademeli olarak indirilmesini öngörmektedir. Programda, mesleki eğitim, esnek istihdam, istihdam üzerindeki yüklerin azaltılması konularındaki tespitler ve öngörülen adımlar olumludur. Programda KOBİ lerin müşterek yatırımları kümelenme yaklaşımı çerçevesinde desteklenecek, OSB yönetimlerinin kümelenmede önemli rol üstlenmeleri sağlanacaktır sözleriyle belirlenen kümelenme ilkesi de, bizim üzerinde durduğumuz, memnuniyet verici bir gelişmedir. Kentleşme politikası konusunda kentlerin etrafında yeşil kuşak ormancılığını geliştirerek, daha yaşanabilir kentler oluşturulması sözü dikkat çekici yaklaşımlardan birisidir. ATSO Ağustos 2007 2

Bu olumlu yönlerine karşılık programda bazı konular beklediğimiz ölçüde kapsamlı ve net olarak yer almamıştır. Program, Türkiye de kamu yönetimi, tüm çabalarımıza rağmen aşırı merkezi ve hantal yapısından henüz kurtulamamıştır tespitini yapmakta, ancak buna karşı yeterli çözüme yer vermemektedir. Yatırım teşvikleri konusunda bölgesel ve sektörel teşvik sistemine doğrudan atıf yoktur. Yolsuzlukla mücadeleye atıf yapılmış olmasına rağmen, beklediğimiz oranda kapsamlı bir önlem paketi yer almamıştır. Programda cari açık sorununa doğrudan atıf yapılmamıştır. Sanayi politikası konusunda, rekabet gücümüzü verimlilik ve teknolojik yenilik ekseninde artırmak ifadesine rağmen, bir sanayi stratejisi ihtiyacı yer almamıştır. Programda, kayıtdışılıkla mücadele öncelikli alanlarımızdan biri olacaktır denilmektedir. Çözüm olarak vergi tabanının genişletilmesine vurgu yapılmış olmakla birlikte, yeni ve daha güçlü bir önlemler paketi ele alınmamıştır. Programda turizm sektöründeki gelişme vurgulanmış, ancak sorunlara yer verilmemiştir. 2013 yılında turizm gelirlerimizin 40 milyar dolara yaklaşmasını hedefliyoruz ifadesine rağmen, bu konuda herhangi bir politika önlemi yer almamıştır. Programda KOBİ lerin sorunları özellikle finansman desteği açısından ele alınmış, KOBİ lerin ve esnafın yapısal sorunlarına vurgu zayıf kalmıştır. Büyük mağazalar kanunu programda yer almamıştır. Dolayısıyla programda ayrıntılı yer almayan bu konuları kapsayan bir eylem planının ivedilikle hazırlanması ve uygulamaya geçilmesi gereklidir. Önümüzdeki dönemde siyasi ve ekonomik istikrarın güçlenmesi, 60. Hükümetin milletimizin büyük çoğunluğunun beklentilerine cevap verecek bir icraatı gerçekleştirmesine ve bunun için sivil toplum örgütleriyle gerçek bir diyalog ve işbirliği yürütmesine bağlıdır. Bu diyalog ve işbirliğinin başarılı olması ise sivil toplum ile işbirliğinin bir yönetim anlayışı olarak bütün kamu kurumları tarafından benimsenmesine ve bir politika ilkesi olarak uygulanmasına bağlıdır. Programda Hükümetimiz, çoğulcu ve katılımcı demokratik siyasal sürecin sivil toplum örgütlerine daha fazla açılmasına ve siyasal karar alma süreçlerinde ilgili toplum kesimlerinin görüş ve önerilerini almaya devam edecektir denilmektedir. Bu ilkenin tüm kurumlar tarafından hayata geçirilmesini temenni ediyoruz. Kamu kurumlarının politika ve uygulamalarında kamu yararı ile özel yarar arasında, değişik toplumsal kesimlerin farklı tercih ve çıkarları arasında makul bir dengenin kurulabilmesi ancak sivil toplumun katılımı ile sağlanabilir. Ülkemizde geçmiş yıllarda köklü gelenek ve ilkelerin oluşmamış olması, son dönemde, özellikle yerel düzeydeki sivil toplum örgütlerinin güç kaybetmelerine ve politika kararlarını etkileme güçlerini kaybetmelerine yol açmıştır. Bu sonuçta sivil toplum örgütlerinde yaşanan sorunlar kadar, siyaset ve kamu politikasında yaşanan gelişmeler de etkili olmuştur. Kamu-sivil toplum arasındaki diyalog ve işbirliği kopukluğunun giderilmesi ülkemizin geleceği açısından zorunlu olup, artık bu sürecin yasal ve kurumsal bir yapıya kavuşması da gerekli görülmektedir. Sayın Üyemiz, ABD deki mortgage krizi en gelişmiş ülkelerde dahi derin sektörel krizler yaşandığını bir kez daha göstermiştir. ABD de satış bekleyen daire veya ev sayısı 4 milyon olarak tahmin edilmektedir. İnşaat yatırımları % 35 azalmıştır, sektördeki istihdam kaybının 700 bin olması beklenmektedir. Ortaya çıkan mali çalkantı dışında asıl kaygı durgunluktur. Amerikan ekonomisindeki %1 lik büyüme Avrupa ülkelerine %0,4-0,6 oranlarında yansımaktadır. Aynı durum Japonya ve Çin için de geçerlidir. Bu, bize küreselleşme gerçeğini ve Merkez Bankalarının para piyasalarına yoğun müdahalesini açıklamaktadır. Gelişmiş ülkelerle az gelişmiş ülkeler arasındaki fark sorunları azlığı veya çokluğu değildir. Sorun çözüm yeteneği, çözüm mekanizmasının hızı ve etkinliğidir. Sorunun çözümünün ilk şartı sorunu konuşmaktan ve sorumluluk üstlenmekten kaçınmamaktır. Değerli Üyelerimiz, Odamız turizme ve tarıma dönük çalışmalarının ardından, 2007 yılında özellikle ticaret sektörünün sorunlarına çözüm arayışına girmiştir. Ticaret sektöründe küçük işletmelerin sorunlarının çözümünde önem verdiğimiz önemli konulardan birisi büyük mağazalar kanununun çıkmasıdır. İkinci konu, ticaret sektörü için toplu işyerleri projesinin hayata geçirilmesidir. Her sektör için bir ilaç olarak gördüğümüz markalaşma konusunda Büyükşehir Belediyesi, ATSO ve Organize Sanayi Bölgesi işbirliği ile bir proje başlamıştır. Ticaret ve diğer sektörlerin en büyük sorunlarından olan kayıtdışı ekonomi de Odamızın gündemindedir. Bu konuda Hükümet politikası dışında mümkün olan yerel ve sektörel çalışmaları araştırıyoruz. Bir diğer önemli konu, belediyeler tarafından ticari alanların ve işyeri açılışlarının planlanması ve belirli ilkelere bağlanmasıdır. Üyelerimiz tarafından ekonomik ve sektörel konularda sorumlu görülmemize rağmen, şehrimizde açılan ve faaliyet gösteren işyerleri üzerinde bir yetkimiz yoktur. Antalya da alışveriş merkezi ve hipermarketler için yapılan arsa tahsislerini ve ihaleleri genellikle son gün basından öğreniyoruz. Bu konuda Hükümetten ve Belediyelerimizden talebimiz Avrupa örneklerine bakmalarıdır. Amerika yı yeniden keşfe gerek yoktur. Antalya da hep cazibe merkezi yaratmayı konuşuruz. Fakat bu arada Antalyalının, bu şehir üzerinde hakkı olan büyüklerin ve küçüklerin, özellikle de henüz doğmamış gelecek kuşakların hayatını cazip yapmayı unutmamalıyız. Sevgi ve saygılarımla 3 Ağustos 2007 ATSO

ANTALYA TİCARET VE SANAYİ ODASI YAYIN ORGANI YIL:20 / AĞUSTOS 2007 / SAYI:235 ATSO ADINA SAHİBİ: Yönetim Kurulu Başkanı Kemal ÖZGEN YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ: Sevim KAYAHAN YAYIN KURULU: Çetin Osman BUDAK Ali Rıza AKINCI Arif SELÇUK Özdağ ÇANCI YAYINA HAZIRLIK: Mete TEKİN Orhan ÇAKMUR TASARIM: Kaan ESİNGÜNER BASKI: KUTLU - AVCI OFSET FORM BASKI REKLAM SAN. ve TİC. LTD. ŞTİ. Muratpaşa Mah. Emrah Cad. (Kutlu-Avcı Plaza) No:17, ANTALYA Tel.:0.242.346 85 85 Faks:0.242.335 53 92 DAĞITIM: ÖZYILDIRIM DAĞITIM Tahılpazarı Mahallesi 468.Sokak Kaymak Apt. No: 6/4 TEL:0.242.243 48 98 FAX:0.242.243 48 99 e-mail: yildirimkurye@hotmail.com ATSO: Kazım Özalp Caddesi 2. Sokak No: 4 ANTALYA Tel : 0.242.248 99 00 Faks : 0.242.242 66 80 URL : www.atso.org.tr e-mail : dergi@atso.org.tr Antalyalı girişimcinin global sıçrayışı Batık Şehir K E K O VA 22 34 18 26 Turizm, Tarım ve Ticaret ile anılan Antalya, artık sanayide de öne çıkıyor ATSO Zafer Kupası Yarışları yapıldı Yıllık Abone Bedeli : 50 YTL Ayda bir yayınlanır Dergimizdeki yazılar kaynak gösterilerek alınabilir. Dergimizde yayınlanan yazılardaki görüşler yazarlarına aittir. Reklam ve diğer konularınız için lütfen basın bürosu ile irtibat kurunuz. 6 ANTALYA MARKASI 9 BÜYÜK MAĞAZALAR KANUNU 20 TEPAV RAPORU 28 ATSO NUN ANKARA ÇIKARMASI 30 ANTALYA EXPO CENTER 32 NOSTALJİ 38 KAPASİTE RAPORU 41 ENFLASYON 42 TARIM 44 AB DEN GÜNCEL HABERLER 50 KÜLTÜR - SANAT 53 ŞİRKET HABERLERİ 54 EKONOMİK DURUM RAPORU 68 FUARLAR 70 İŞBİRLİĞİ TEKLİFLERİ 72 ANTALYA DAN LEZZETLER ATSO Ağustos 2007 4

Büyük Mağazalar Kanunu Sayın üyelerimiz, değerli okurlarımız, Günümüzde büyük mağazalar ticaretin vazgeçilmez unsurları haline geldi. Kalite, güvence, hijyen, müşteri memnuniyeti ve en önemlisi kayıt dışı ekonominin önlenmesi ve kayıtlı istihdam sağlanması açısından önemli kazanımlar sağlıyor. Ancak büyük mağazaların hızlı gelişmesi karşısında küçük tüccar, esnaf ve birçok sektördeki işletmelerin çeşitli rekabet sorunları yaşadığı da bir gerçek. Ayrıca büyük mağazaların kuruluşu için imar planlarında gerekli alanların ayrılmamış olması sonucu büyük mağazacılık faaliyetleri genellikle kent içinde kaldı. Her türlü perakende ticaretin yapıldığı alışveriş merkezlerinin sayılarının artması ulaşım ve altyapı sorunları başta olmak üzere bir takım sıkıntıları da beraberinde getiriyor. Bu nedenle ülkemizde büyük mağazaların kuruluş ve çalışma esasları konunun tüm tarafları dikkate alınarak belirlenmelidir. Birçok ülke bu konuda farklı düzenlemeler gerçekleştirmiştir. Türkiye nin de ülke gerçeklerine uygun olarak, bütün kesimlerin taleplerini dile getirecek düzenlemeyi derhal tamamlaması gerekmektedir. Nitekim büyük mağazaların kuruluşlarına, ticari faaliyette bulunmalarına ve denetlenmelerine ilişkin usul ve esasları düzenleyen Büyük Mağazalar Kanunu Tasarısı yeni Hükümetin öncelikli gündem maddeleri arasında yer alacaktır. Bu sayımızda; dünyadaki örnekleri incelerken, ATSO olarak bu hassas yasa taslağına ilişkin olarak görüşlerimizi sizlerle paylaşacağız. Sevgili okurlar, Turizm, tarım ve ticaret sektörlerinin 3 T si ile anılan Antalya, artık sanayide de öne çıkıyor. Bunun en önemli göstergesi; İstanbul Sanayi Odası tarafından geleneksel olarak her yıl yapılan Türkiye nin En Büyük Sanayi Kuruluşu anketi. Türkiye nin İlk 500 Büyük Sanayi Kuruluşu arasına bu yıl ADOPEN, ATAÇ ve AGT firmaları girerken, İkinci 500 listesine ise; Yörükoğlu, Ekiciler Süt, Çağlar Plastik, Eti Elektrometalurji, Altın Et, Kadıahmetoğulları, ANTBİRLİK, ADOÇİM Çimento, Levent Kimya firmaları adını yazdırdı. İzmir, Bursa, Kocaeli, Ankara, Denizli, Gaziantep, Kayseri gibi sanayisi ile ön planda olan kentlerin ardından Antalya 9 firma ile ikinci 500 listesine en fazla sanayi kuruluşu sokan 9 uncu il oldu. Bu gelişmenin önümüzdeki yıllarda da devam etmesi dileğiyle tüm firmalarımızı kutluyoruz. Diğer bir sevindirici gelişme fuarcılık sektöründe yaşanıyor. Antalya Expo Center da 2008 yılında düzenlenecek fuarlara daha şimdiden yüzde 70 oranında katılımın gerçekleştiği ifade ediliyor. Yirmiden fazla sektörde düzenlenen fuarlarla Antalya, tüm Anadolu ya hitap eden bir fuar şehri olarak da öne çıkıyor. Öte yandan ATSO ve Antalya Büyükşehir Belediyesi, Antalya nın marka kent olması için bir stratejik plan hazırlanması amacıyla protokol imzaladı. Dünyanın önemli marka uzmanlarından Christer Asplund ve Muhterem İlgüner in yürüteceği stratejik plan kapsamında Antalya nın, Paris ve Londra gibi dünyanın önemli marka kentleri arasında yer alması hedefleniyor. Türkiye de ilk kez bir şehir, stratejik plan doğrultusunda markalaşma sürecini başlatırken, Antalya daki projenin başarıya ulaşmasının Türkiye de diğer iller için de model olacağı ifade ediliyor. Sevgili üyelerimiz, Çetin Osman BUDAK Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yayın Kurulu Başkanı Kuraklık ve aşırı sıcaklar nedeniyle yaş sebze ve meyve üretiminde sıkıntılar yaşanırken, ihracatçılar kaliteli ürün bulmakta zorlanıyor. İhracatçılar, özellikle kiraz, şeftali, yaş üzüm ve kayısıda istediği miktarda ve kalitede mal bulamamaktan şikayetçi. Bu ayki dosyamızda Küresel Isınma nın yaş sebze ve meyve sektörüne etkilerini bulacaksınız. Dergimizde zaman zaman Antalya daki girişim öykülerine yer veriyoruz. Bu ayki konuğumuz çekirge üreticisi Selami Gökgöl. Antalya da profesyonel turist rehberliği yapan Gökgöl, 2 arkadaşı ile Kurşunlu da kurduğu çekirge çiftliğinde ürettiği çekirgeleri tanesi 6 Cent ten Avrupa ülkelerine ihraç ediyor. Antalyalı girişimcinin global sıçrayışı nı ilgiyle okuyacaksınız. Önümüzdeki sayıda görüşmek dileğiyle. 5 Ağustos 2007 ATSO

ATSO ve Büyükşehir Antalya Markası için güçbirliği yaptı Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, Antalya nın marka kent olması için bir stratejik plan hazırlanması amacıyla protokol imzaladı. Türkiye de ilk kez bir şehrin stratejik plan doğrultusunda markalaşma süreci başlattığına dikkat çeken uzmanlar, Antalya daki projenin başarıya ulaşmasının Türkiye de diğer iller için de model olacağı görüşünde. MARKA ATSO Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası, Antalya nın marka kent olması için bir stratejik plan hazırlanması amacıyla protokol imzaladı. Dünyanın önemli marka uzmanlarından Christer Asplund ve Muhterem İlgüner in yürüteceği stratejik plan kapsamında Antalya nın, Paris ve Londra gibi dünyanın önemli marka kentleri arasında yer alması hedefleniyor. Projenin 4 ay sürecek birinci etabında Antalya nın marka kent olması için nasıl bir strateji izlemesi gerektiği belirlenecek. İkinci etapta ise uzmanlarca hazırlanacak stratejik plan uygulamaya konacak. Türkiye de ilk kez bir şehrin stratejik plan doğrultusunda markalaşma süreci başlattığına dikkat çeken uzmanlar, Antalya daki projenin başarıya ulaşmasının Türkiye de diğer iller için de model olacağı görüşünde. ÖZGEN; En Önemli Proje ATSO Başkanı Kemal Özgen, Antalya nın markalaşması konusuna büyük önem verdiklerini belirterek, geçtiğimiz yıl Nisan ayında gerçekleştirilen Marka Şehir Antalya konferansına dünyaca ünlü marka uzmanları Christer Asplund ve Muhterem İlgüner i davet ederek stratejik plan hazırlamanın önemine dikkat çektiklerini hatırlattı. Özgen, Büyükşehir Belediyesi ile birlikte arzulanan projenin hayata geçmisinden büyük memnuniyet duyduğunu belirtti. Markalaşmanın Antalya ekonomisi için en önemli proje olduğunun altını çizen Özgen şunları söyledi; Artık önemli olan kaç milyon turist geldiği değildir. Kimin, neden, nasıl geldiği ve nasıl gittiğidir. Önemli olan denizi ve güneşi satmak değildir. Önemli olan Antalya Büyükşehir Belediyesi nde düzenlenen protoktol törenine Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, ATSO Başkanı Kemal Özgen, ATSO Yönetim Kurulu Üyesi Arif Selçuk ve Proje Koordinatörü Muhterem İlgüner katıldı. isminin bir artı değer, artı kazanç yaratmasıdır. Az satan markalı bir ürün çok satan markasız bir üründen daha iyidir. İşte bu projeyle amacımız Antalya isminin değerli bir marka haline gelmesidir. Antalya ismine deniz dışında, güneş dışında başka manevi değerler de katmaktır. Bu değerleri tarihimizden, kültürümüzden çıkarmak, markamızın farklılığını göstermek ve ürünümüze marka itibarı katmak zorundayız. Antalya markası değerlendikçe Antalya da üretilen her mal ve hizmet de değerlenecektir. Bu projeden bir beklentimiz ise Antalya da markalaşma konusunda güçlü bir bilinç oluşmasıdır. Artık her sektörümüzde, küçük veya büyük her işletmemizde marka kültürünün güçlenmesi gereklidir. Antalya nın ticareti, mimarisi, sosyal hayatı, Antalyalı ya sunulan veya turiste sunulan hizmet bu marka kültürünü yansıtmalıdır. Bu projenin yaratacağı sürecin kültür turizmine, şehir turizmine destek olmasını ümit ediyoruz. Biz Antalya derken 640 kilometre bir sahil şeridini ifade ediyoruz. Bu sahil şeridinde binden fazla otelin çoğu aynı ürünü, aynı yöntemle pazarlıyor. Oysa bu sahil şeridinde her turizm merkezi ayrı bir marka olma potansiyeline sahiptir ve olmalıdır. Belek, Lara, Beldibi, Kemer, Tekirova, Çamyuva, her birini farklı bir marka haline getirmeyi de düşünmemiz gerekiyor. İşte bu projenin böyle kapsamlı bir sürece öncülük etmesini de arzu ediyoruz. ATSO Ağustos 2007 6

7 Ağustos 2007 ATSO

TÜREL: Şekilci Anlayışla Yaklaşmayalım Başkan Türel, markalaşma konusunda Proje Koordinatörü Muhterem İlgüner in stratejik bir plan hazırlayacağını buna göre kentin marka değerlerinin ne olacağına karar verileceğini belirtti. Antalya nın güçlü bir marka olduğuna inandığını kaydeden Türel, Bu inançla bu markaya hak ettiğini değeri vermek üzere altyapıdan sanata her alanda eksik kalan yatırımlarımızı tamamlamaya gayret ettik. Hedefimiz, Antalya mızda kültür turizmi, eğlence turizmi, sağlık turizmi ve diğer turizm çeşitlerini de canlandırmak, turizmi 12 aya yayılan bir aktivite haline getirmek olmuştur diye konuştu. Türel konuşmasını şöyle sürdürdü: Kaleiçi, Kent Müzesi, Cumhuriyet Meydanı ve diğer Kentsel Dönüşüm projelerin tamamlanmasıyla, raylı sistemle, modern toplu taşıma araçlarıyla ulaşım sistemimizi geliştirdikçe, Antalya markası kalite kazanacaktır. Bugüne kadar bütün gayretimizi markanın içini doldurmaya verdik. Önce güçlü bir ürününüz olmalı, sonra onun tanıtımı, reklamı yapılmalı düşüncesinden hareket ettik. Ürünü ortaya çıkardıktan sonra da markamızın tanıtımını en iyi şekilde yapacağız. Antalya denizi yanında, kültürü ile tarihi ile ve daha güzel bir şehir hayatı ile öne çıkacaktır. Başkan Türel, proje ile Antalya nın dünyaya hangi mesajla sunulacağının sorusuna cevap arayacaklarını ifade etti. Türel, kentin A dan Z ye nasıl bir marka olmasının ortaya çıkarılması için stratejik plan çalışması yapılacağını vurgulayarak kimsenin şekilci anlayış ile yaklaşmamasını istedi. Projenin bütçesinin 100 bin YTL olduğunu belirten Türel, bu paranın Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından yarı yarıya karşılanacağını da sözlerine ekledi. Türel, Bugüne kadar bütün gayretimizi markanın içini doldurmaya verdik. Önce güçlü bir ürününüz olmalı, sonra onun tanıtımı, reklamı yapılmalı düşüncesinden hareket ettik. Ürünü ortaya çıkardıktan sonra da markamızın tanıtımını en iyi şekilde yapacağız. Antalya denizi yanında, kültürü ile tarihi ile ve daha güzel bir şehir hayatı ile öne çıkacaktır. İLGÜNER; Türkiye de ilk Proje Koordinatörü Muhterem İlgüner, markalaşma projesi ile Antalya nın Türkiye de bir ilke imza attığını söyledi. Projeyi Brandassist ve Interlace Invent şirketleri yürütecek Antalya nın marka stratejisini hazırlayacak Brandassist ve Interlace Invent şirketleri; şehirlerin ve ülkelerin markalaştırılması, liderlik eğitimi, uluslararası ve bölgesel ekonomi gibi konularda Barselona, Kopenhag, Londra, Sofya Antipolis (Fransa) ve Stockholm gibi merkezler başta olmak üzere, Avrupa ve Asya da danışmanlık hizmeti veriyor. Kuruluş ülkeler, bölgeler ve şirketlerle çalışmalar gerçekleştiriyor. Interlace Invent in müşterileri arasında Şanghay ve Barselona gibi birçok şehir, Baltık Denizi Bölgesel çalışması gibi gelişen bölgeler ve Hewlett-Packard gibi önemli şirketler yer alıyor. Türkiye de ilk kez bir kentin bir stratejik plan doğrultusunda marka çalışmasına başladığını ifade eden İlgüner, Bir kentin markalaşmasından anladığımız, onun basit malzemelerle bir turizm fuarına işitirak edip tanıtılmasının çok ötesindedir. Bunlar bir ülke için çok önemli projeler. Çünkü varlık içinde yaşayan ülkemizde bu gerekli refah ve itibarı sağlayamadığımızdan sıkıntılar yaşıyoruz. Antalya bunun ilk örneği olacak. Biz çok heyecanlıyız dedi. Projenin birinci kısmında stratejik plan hazırlanacağını belirten İlgüner, Bu süreç 4 ayı kapsayacak. 16 hafta sonunda Antalya nın bir yol haritası hazırlanacak. Antalya kendini dünyaya nasıl anlatmalıdır ki beklediği refah ve itibarı elde edebilsin. Daha kazançlı bir şehir haline gelebilsin. Daha sonraki dönemde ede bu stratejik plan doğrultusunda uygulama aşamaları gelecektir diye konuştu. Stratejik plan çalışması yaparken üç ayaklı bir model uygulandığını kaydeden İlgüner planı oluştururken dikkat edilecek unsanları şöyle sıraladı; Birincisi şehrin önce doğası, kültürel varlıkları, ikincisi coğrafi işarete dönebilecek, yani tek ve önemli bir ürüne sahip olup olmaması, üçüncüsü yerleşik bir üretim kabiliyetinin mevcudiyeti yada yepyeni bir üretim kabiliyetinin burada tesis edilip edilemeyeceği belirlenecek. Bu üç ayaklı model üzerinden gideceğiz. Amacımız ziyaretçi, yatırımcı ve nüfus niteliğinin etkilenmesi. Bir şehir markasından anlaşılması gereken bu. Bir ziyaretçi sonuçta bir yatırımcıya da dönüşebiliyor. Antalya ya gelen turistleri sadece turistik ziyaretçi olarak görmemek gerekir. Stratejik bir düşünceye sahip olamaz isek, o zaman ne argümanları kullanacağız. Kimin için dünyada önemli olmayı planlıyoruz. Kimin elini cebine attığında daha fazla para ödemesini daha fazla burada kalmasını, yatırım yapıp yerleşmesini hedefleyip, onun kalbine ve zihnine yerleşeyim dediniz mi neleri öne çıkaracağınız da ortaya çıkmaya başlar. Bunlar mevcut şeyler olabilir, rehabilite edilecek şeyler olabilir, yepyeni ilave edilecek şeyler olabilir. Dolayısıyla bu çalışmanın amacı bunu çıkarabilmektir. Reçeteyi yazabilmektir. Bu coğrafya fukaralık coğrafyası değil, hiçbirşeyi olmayan yerler refah ve itibar elde ediyorlar, Antalya gibi bir şehrin bunu yapmaması mümkün değil. Antalya sadece Türkiye de bilinen bir yer değil. Bu çalışma dünyadan da yakından izlenecek. Onun için bundan çok heyecan duyuyoruz. Örneğin Milano denince tasarım akla geliyor. Antalya denince ne akla gelecek, ne gelmesi gerekiyor işte onun formülünü ortaya çıkarmaya çalışacağız. Antalya, Türkiye de bir ilke imza attı. Onun için bu proje çok önemlidir. Antalya, Türkiye nin diğer şehirlerine bu işin nasıl doğru yapıldığı konusunda bir referans teşkil edecektir. Onun için bu çalışma Türkiye için bir kazançtır. ATSO Ağustos 2007 8

Büyük Mağazalar Kanunu yılan hikayesine döndü PERAKENDE Eğitim - Araştırma Merkezi Müdürlüğü Yoğun tartışmaların yaşandığı ve yasalaşması adeta yılan hikâyesine dönen büyük mağazaların kuruluşlarına, ticari faaliyette bulunmalarına ve denetlenmelerine ilişkin usul ve esasları düzenleyen Büyük Mağazalar Kanunu Tasarısı nın 60. Hükümetin öncelikli gündem maddeleri arasında yer alması beklenmektedir. Özellikle TOBB ve TESK kadrolarından Meclise gönderilen Zafer Çağlayan ve Derviş Günday gibi isimlerin mevcut sıkıntının giderilmesi konusunda kilit rolde olacakları fikri hakimdir. 9 Ağustos 2007 ATSO

Araştırma sonuçları, organize perakendecilerin hızlı yükselişini gözler önüne sermektedir. Ülkemizde gerek mekânsal ve gerekse nicelik olarak sürekli gelişen ve değişen organize perakendecilerin pazar payı, Avrupa ülkelerine nazaran düşük seviyelerdedir. Diğer taraftan Türkiye, perakende yatırımcıları için gözde pazarlar arasında sıralanmaktadır. Hızlı nüfus artışı ve bilhassa yabancı vatandaşların yerleşmek amacı ile şehrimize gelmesi İstanbul ile birlikte Antalya pazarının cazibesini artırmaktadır. Ülkemizde 1990 lı yılların başlarında ivme kazanan büyük dağıtım zincirleri ve marketleşme süreci son yıllarda önemli gelişme sergilemiştir. 2000 Kasım ve 2001 yılı Şubat ekonomik krizlerine rağmen bu gelişme devam etmiştir. Özellikle son yıllarda yaşanan birleşme ve satın almalarla birlikte perakende pazarı birkaç büyük aktörün kontrolü altına girmiştir. Günümüzde büyük mağazalar ticaretin vazgeçilmez unsurları haline gelmiştir. Kalite, güvence, sağlık kurallarına uyum, müşteri memnuniyeti ve en önemlisi kayıt dışı ekonominin önlenmesi ve kayıtlı istihdam sağlanması açısından önemli kazanımlar sağlamaktadır. Ancak büyük mağazaların hızlı gelişmesi karşısında küçük tüccar, esnaf ve birçok sektördeki işletmelerin çeşitli rekabet sorunları yaşadığı da bir gerçektir. Ayrıca büyük mağazaların kuruluşu için imar planlarında gerekli alanların ayrılmamış olması sonucu büyük mağazacılık faaliyetleri genellikle kent içinde kalmıştır. Her türlü perakende ticaretin yapıldığı alışveriş merkezlerinin sayılarının artması ulaşım ve altyapı sorunları başta olmak üzere bir takım sıkıntıları da beraberinde getirmektedir. Bu nedenle ülkemizde büyük mağazaların kuruluş ve çalışma esasları konunun tüm tarafları dikkate alınarak belirlenmelidir. Büyük mağazalar tüketicileri, küçük tüccarı, belediyeleri, şehir planlamasını, trafik altyapısını ilgilendiren bir konudur. Birçok ülke bu konuda farklı düzenlemeler gerçekleştirmiştir. Türkiye nin de ülke gerçeklerine uygun olarak, bütün kesimlerin taleplerini dile getirecek düzenlemeleri derhal tamamlaması gerekmektedir. Coşkun; Çıkaramadığım yasa için özür dilerim Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, esnaf ve sanatkârın korunması amacıyla hazırlanan Hipermarket Yasa Taslağı nın yasalaşamaması nedeniyle hükümet adına esnaftan özür diledi. Coşkun, Başbakanlık ta bekleyen Hipermarketler Yasa Taslağı nın yasalaşması için çok uğraştığını belirterek, Uğraştım ama çıkaramadım. Hükümet adına özür diliyorum. AB uyum yasaları vardı. Bir türlü fırsat olmadı. Yeni dönemde çıkar. Yasa hazır. Yasa üzerine bütün kesimlerle de uyum sağlandı. Bu yasa büyük mağazalara karşı değildi. Yasal bir boşluğu doldurmak, şehircilik anlayışına uygun şekilde gelişimi sağlamak içindi. Yurtdışında birçok yer gezdim. Şehrin yoğun olduğu bölgelerde bir tane büyük mağaza bulamazsınız, sadece ihtisas mağazaları bulabilirsiniz dedi. Nitekim büyük mağazaların kuruluşlarına, ticari faaliyette bulunmalarına ve denetlenmelerine ilişkin usul ve esasları düzenleyen Büyük Mağazalar Kanunu Tasarısı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı nca daha önce Başbakanlığa gönderilmişti. Tekrar değerlendirilmek üzere geri çekilen tasarı son olarak 24 Şubat 2006 tarihinde Meclise sunulmak üzere Başbakanlığa gönderilmiştir. Yoğun tartışmaların yaşandığı ve yasalaşması adeta yılan hikâyesine dönen Tasarının 60. Hükümetin öncelikli gündem maddeleri arasında yer alması beklenmektedir. Özellikle TOBB ve TESK kadrolarından Meclise gönderilen Zafer Çağlayan ve Derviş Günday gibi isimlerin mevcut sıkıntının giderilmesi konusunda kilit rolde olacakları fikri hakimdir. Bu yazı kapsamında; perakendeci tanımlarını, ülkelerin büyük mağazalara ilişkin politikalarını, yasal düzenlemeleri, çalışma saatlerini ele alacağız. Son olarak, ATSO olarak bu hassas yasa tasarısına ilişkin görüşlerimizi paylaşacağız. 27.06.2007 - Referans Gazetesi Perakendeci Tanımları Bakkallar Ve Manavlar Perakendeciler arasında sayısal çokluğunu halen muhafaza etmektedir. İşletme sahibi tek kişi olabileceği gibi ortaklık şeklinde de olabilir. 50 m 2 nin altında satış alanına sahip perakende birimleridir. Mağazasız Perakendecilik Doğrudan satış yöntemi olarak da ifade edilmektedir. Posta, telefon, e-mail ve evde satış yöntemleri kullanılmaktadır. Özellikle evde satış yöntemi, toplum olarak yabancı olmadığımız ve pek çok ülkede uygulanan en eski perakende satış yöntemidir. Diğer taraftan, internet üzerinden gerçekleşen perakende ticaretin payı önemli miktarlarda artmaktadır. İndirimli Satış Mağazaları (Outlet) Genellikle üretici ve imalatçı kuruluşların açmış olduğu mağazalar, indirimli mağazalara örnek teşkil etmektedir. Söz konusu mağazalarda ürünler devamlı olarak liste ve reklâm fiyatından düşük satılır. Elde kalan ve/veya tasfiyesi gereken malları satan mağazalar ATSO Ağustos 2007 10

olarak da tanımlanmaktadır (Tuğlacı, 1998). Ekseri kentin çeperlerinde kurulan indirim mağazaları, stokları elden çıkarmak üzere geçici olarak başvurulan bir yöntem değildir (Bocutoğlu ve Atasoy, 2001). Türkiye de Paşabahçe nin açtığı satış mağazaları ve Vakko nun az defolu ürünlerini sattığı İndirimli Vakko Mağazası örnek olarak verilebilir. Zincir Mağazalar (Market Chain) Tek merkeze bağlı, faaliyetlerin büyük oranda merkezden kontrol edildiği ve genellikle benzer tip perakendeci mağazalardan oluşur. Gıda perakendeciliği dâhil olmak üzere her tür mal ve hizmetin satışı gerçekleşmektedir. Türkiye de Migros, Yeni Karamürsel, Beymen, Beğendik gibi mağazalar bu sınıflamaya girmektedir (Varinli, 2005) Peşin Öde Götür (Cash & Carry) Kredi ve eve teslim şartlarına tabii olmaksızın yapılan satış (parasını ver ve alıp götür); peşin para ödeyip malını alıp giden toptancılar (Tuğlacı, 1998). Fabrikadan teslim alınan ambalajlarla satışa sunulan ürünler, toptancı veya perakendeci tarafından, self servis olarak pazarlanır. Ambalaj ve personel giderleri daha az olduğundan daha ucuza satış mümkündür. Metro ve Tesco bu yönteme tabi mağazalara örnektir. Süpermarket Tuğlacı (1998), süpermarketleri, gıda maddelerinin satıldığı büyük mağazalar; müşterinin kendi beğenip seçmesi esasına göre kurulmuş olan çok çeşitli mal satan büyük mağazalar; ticaret merkezi şeklinde tanımlamaktadır. Düşük maliyet ve düşük kar marjıyla çalışan, yüksek satış hacmine sahip, her türlü gıda ve temizlik ürünleri gibi günlük ev gereksinimlerini, temel olarak seç-al yöntemine göre satan büyük mağazalardır (Yükselen, 1998). Ancak, ülkelere göre ciddi farklılıklar göstermektedir. İlk olarak ABD de kurulmuş ve buradan tüm dünyaya yayılmıştır. 1955 de İsviçre Migros Kooperatifler Federasyonu tarafınca kurulan Migros-Türk Türkiye de süpermarket fikrinin öncüsüdür. Hipermarket Süperstore ve süper-süpermarket olarak da bilinirler. İçinde her türlü malın satıldığı büyük mağazalar (http://www.zargan.com/ sozluk.asp?sozcuk=superstore&x=1003), olan hipermarketler, süpermarketlerin gelişimi sonucu oluşmuşlardır. Asgari 2.500 m 2 satış alanına sahip hipermarketlerde satışlar self servistir ve ödemeler kasalarda yapılır. Yüksek kapasiteli otopark olanakları sayesinde özellikle otomobili olan müşterilere hitap etmektedir. Belpa, Türkiye nin ilk hipermarketi sayılmaktadır. Alışveriş Merkezleri (Shopping Center) Geleneksel pazar alanlarının günümüze uyarlanmış biçimidir. Perakendeci birimleri, hizmet birimleri ve park alanlarından oluşur. Söz konusu merkezlerde yeme içme ve eğlence birimleri, banka şubeleri, bürolar ve servis istasyonları mevcuttur. Ortak amaç, bir arada bulunan mağazaların çekim gücünden istifade etmektir. Türkiye de modern anlamdaki ilk alışveriş merkezi Galleria, 1988 yılında kurulmuştur. Avrupa da Mevcut Durum Ve Yasal Mevzuat Avrupa da İkinci Dünya Savaşı ndan sonra hipermarketlerde büyüme ve genişleme politikaları izlenmiştir. Bugün gelinen aşamada pazarın doyum noktasına ulaştığı gözlenmektedir. Diğer taraftan kıta genelinde mevcut ekonomik ve sosyo-kültürel farklılıklara bağlı olarak pazar yapısı değişiklik arz etmektedir. Perakende pazarı Güney ve Kuzey Avrupa ülkelerinde de farklılık göstermektedir. Kuzey ülkelerine bakıldığında Fransa, Danimarka, Lüksemburg ve Hollanda da ürün çeşitliliği olan, üretici ilişkileri gelişmiş, teknoloji kullanımında başarılı büyük perakendeciler göze çarpmaktadır. Geleneksel aile yapılarının hâkim olduğu Portekiz ve Yunanistan da son senelerde pazara giren hipermarketlerin dışında perakendecilik sektörü, teknoloji kullanımından ve modern yöntemlerden uzak kalmış ve gelişememiştir. Portekiz ve Yunanistan a oranla daha yüksek kalkınma seviyesine ulaşmış, perakendeciliğin Avrupa da en yaygın ve başarılı olduğu ülkeler ise İngiltere ve Almanya dır. Avrupa da birçok ülke 1970 li yıllardan beri büyük ölçekli perakendecilere mağaza ölçeği veya yerleşim alanına ilişkin sınırlamalar uygulamaktadır. İtalya 1971, Fransa 1973, Belçika 1975, Hollanda 1976, Almanya 1977, İngiltere 1988 ve İspanya 1995 yılından beri bu tür sınırlamalara sahiptir (Poole, Clarke ve Clarke, 2002). Başta hipermarketler olmak üzere büyük mağazalara yönelik kısıtlayıcı yasal düzenlemeler özellikle kara Avrupa sında perakendeciliğin süregelen özelliği olmuştur. Diğer taraftan Fransa, Almanya, İspanya, Portekiz, Yunanistan ve İtalya da üreticilerin perakendecilere olan ekonomik bağımlılığının kötüye kullanımını engelleme amaçlı düzenlemeler mevcuttur. Oxford Üniversitesi Perakendecilik Enstitüsü nden Richard Bell, Avrupa gıda perakendeciğinin güncel durumunu şu şekilde özetlemektedir: Lider süpermarket zincirleri dağıtım kanalının yönetimini üstlenmiş, büyük imalatçılar dahi dağıtım kanalındaki hâkimiyetini kaybetmiştir. Pek çok Avrupa Birliği üyesi ülkede perakende ticaret sektörü 11 Ağustos 2007 ATSO