TÜRKİYE DE HALKLA İLİŞKİLER ÖĞRENİMİ VE SORUNLARI HÜLYA YENGİN, Ph.D. hyengin@kou.edu.tr Kocaeli University (Turkey) Abstract The aim of this study is to determine and discuss the problems that the students of Communication Faculties, Public Relations and Publicity Divisions encounter. In Turkey, the students have an examination that occurs one time a year after the high school. The examination system and the mistakes which are done during the selection process forces the students into a field that is actually hat their choice (because of not having lost the chance for university education). Consequently, the examination system puts a great stress on the students. We can summarize the problems of the students under three main titles: The problems before the university The problems during the university education The problems after the university The universities that have positive images like Boğaziçi University, Middle East Technical University are primarily preferred by the students. The presentations activities of these universities that have this sort of image is made for the continuity of this respected image and communication with the students. So they are important activities. In Turkey the communication faculties that have the different images are preferred between the others by the students beause of various reasons. In our study, in the Marmara Region, the images of Istanbul University, Marmara University, Galatasaray University, Kocaeli University are investigated comparatively. The influence of these images on the students preferences is going to determine. In our study, the Communication Faculties in the Universities that have a Foundation Status are considered outside the scape of our study. Because there are differences between the divisions of the government universities and foundation universities. And also, only the government universities have got the Main Field of Studies. We aim to concentrate on the students in the first class in Public Relations and Publicity Divisions of the Communication Faculties that have a government status in Marmara Region. Face to face questionnaires with these students constitutes our method.
TÜRKİYE DE HALKLA İLİŞKİLER ÖĞRENİMİ VE SORUNLARI Giriş Yüksek Öğrenim Kavramı Ve Türkiye de Yüksek Öğrenim Teknolojinin gelişimi, elektronik kitle iletişim araçlarının bilgiyi yaymasındaki kolaylıklar, günümüzde bilginin hızla artmasına neden olmaktadır. Bilginin üretildiği ve öğretildiği merkez, üniversitedir. Günümüzde insanoğlu bilgi bombardımanı altında kalmakta ve bilgiyle biçimlenmektedir. Bu nedenle eğitim, öğretim ve üniversitenin önemi daha da artmaktadır. Ortega Gasset a göre, üniversitede muazzam bir genç kitlesine sunulan yüksek öğretim iki şeyden oluşur: 174 a) Zihinsel mesleklerin öğretimi b) Bilimsel araştırma ve geleceğin araştırmacılarının yetiştirilmesi. Ayrıca üniversitede doğrudan doğruya bilim üretilir, araştırma yapılır ve araştırma yapma öğretilir. (Gasset,1998:36) Öte yandan kültürü her çağdaki fikirlerin yaşamsal dizgesi olarak tanımlayan Gasset, bu noktada, üniversite öğretiminin şu üç işlevden oluştuğu belirtmektedir: 1) Kültür aktarımı 2) Meslek eğitimi 3) Bilimsel araştırma ve yeni bilim adamları yetiştirilmesi (Gasset, 1998:43) Eğitim sistemimizin tümünde olduğu gibi, yüksek öğretimde de istenen düzeyde bir niteliğin sağlanamamış olması önemli bir sorundur. Nitelik; öğrenci seçimi, öğretim elemanı, program, eğitim süreci, gençlerin sosyal ve kültürel ihtiyaçları vb., belli standartlara ulaşmış, unsurları kapsayan geniş boyutlu bir kavram olarak ele alınıp ciddi önlemler getirecek çalışmalara gereksinim göstermektedir. Bir başka deyişle, eğitimin en üst kademesinde yer alan yüksek öğretim niteliği; okulöncesinden başlamak üzere, diğer öğretim kademelerinin niteliği ile büyük oranda ilişkili olduğundan soruna bir sistem bütünlüğü içinde yaklaşılması gerekmektedir. Ülkemizde her lise mezununa yüksek öğretime geçişte aday olma hakkı tanınmaktadır. Oysa her lise mezununun yükseköğretim görmesi mümkün değildir ve dünyada örneği yoktur. Türkiye de üniversiteye gitmek üniversiteye giriş sınavını kazanmakla mümkün olmaktadır. Öğrenci, bu sistem yüzünden üniversiteye gireyim de sonra ne olursa olsun mantığıyla davranmaktadır. Aileler, çocuğu üniversiteye hazırlansın diye her yıl milyarlarca lirayı üniversiteye hazırlık kurslarına vermektedirler. Türkiye de bir orta öğretim öğrencisi, hem liseye hem de üniversite hazırlık kursuna gider, ayrıca özel dersler de alabilmektedir. Türk Milli Eğitim Sistemi nde ilk-orta öğretimin yeni ve çağdaş temellere oturtulması gerekmektedir. Sistem bu şekilde devam ettiği takdirde 2007 de üniversite giriş sınavlarındaki öğrenci sayısı 5 milyon olacaktır. Günümüzde Türkiye de Yüksek Öğrenim
Kurumu bünyesinde gerçekleştirilen ÖSYS sınavına 1 milyon 500 öğrenci girmekte, bunun 10 da biri üniversitelerde belirli yerlere yerleştirilmektedir. Onun da 10 da biri istediği üniversite ve bölüme girebilmektedir. Bu da göstermektedir ki, üniversite sınavını kazanan 100 kişiden sadece 1 kişi istediği üniversite ve bölüme yerleşebilmektedir. Öğretimde ve daha genel olarak eğitimde üç öğe vardır; öğretilmesi gereken şey ya da bilgi, öğreten kişi yani öğretmen, öğrenen kişi ya da öğrenci. (Gasset, 1998:45). Bu üç öğe, bir öğretim ortamı içerisinde gerçekleşmektedir. Yükseköğretim düzenlenirken, üniversite yapılandırılırken, bilgi ve öğretim üyesinden değil, öğrenciden yola çıkılmaktadır. Üniversite, öğrencinin kurumsal yansıması olmalıdır. Bunun da iki temel boyutu vardır; birincisi öğrencinin çapı, bilgi edinme yetisi, yaşamak için gereksindiği öteki şeyler. (Gasset, 198:50) Türkiye de İletişim Eğitimi Türkiye de geçtiğimiz on yıl içinde iletişim eğitimi hızla yaygınlık kazanmış, iletişim fakültelerinin sayıları artmıştır. Yüksek Öğretim Kurumu nun düzenlemesi sonucu 1982 de Ankara, İstanbul, Gazi, Marmara ve Ege Üniversitesi Rektörlükleri ne bağlanan beş basın-yayın yüksekokulunun programları Ankara Üniversitesi Basın-Yayın Yüksekokulu nun ders programlarına benzer hale getirilmiştir. 1975 te kurulan Eskişehir deki program anılan tek tip programdan ayrı bir şekilde yoluna devam etmiştir. 1987-1988 döneminden itibaren, Yüksek Öğretim Kurulu nun isteği ve ilgili üniversitelerin senatolarının kararıyla, Basın-Yayın Yüksekokulları ndaki gazetecilik ve halkla ilişkiler bölümleri ikiye ayrılarak, Gazetecilik Bölümü ve Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü kurulmuştur. 1992 yılında yapılan yasa değişikliği ile beş Basın-Yayın Yüksekokulu, İletişim Fakültesi ne dönüştürülürken, Anadolu Üniversitesi nde İletişim Bilimleri Fakültesi, Konya Selçuk Üniversitesi nde İletişim Fakültesi kurulması kararı, iletişim eğitimi yönünden yeni bir aşamaya geçilmesini beraberinde getirmiştir. Bu yasa ile birlikte, Gazetecilik Bölümü, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü aynen korunurken, Radyo-Televizyon Bölümü ne sinema sözcüğü eklenmiştir. Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi nde akademik bölümlenme Basım Yayımcılık, Sinema ve Televizyon, İletişim Sanatları ve Reklamcılık, Eğitim İletişimi ve Planlaması olarak gerçekleştirilmiştir. (Tokgöz, 2003: 9-32) 1993 yılında İletişim Fakültelerindeki bölümlerin altına Yüksek Öğretim Kurulu tarafından anabilim dallarının yerleştirilmesine gidilmiştir. Gazetecilik bölümüne, Genel Gazetecilik, Basın-Yayın Tekniği, Basın Ekonomisi ve İşletmeciliği, Bilişim ve Bilgisayar Teknikleri, Radyo Televizyon ve Sinema Bölümüne Radyo-Televizyon, Sinema, İletişim Bilimi, Grafik Sanatlar ve Fotoğrafçılık, Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü ne Halkla İlişkiler, Kişilerarası İletişim, Araştırma Yöntemleri, Reklamcılık ve Tanıtım anabilimdalları konulmuştur. Fakültelerin bölümlerinde görevli olan öğretim üyeleri ve yardımcıları, yeni getirilen dallarda görevlendirilmiştir. Eğitim-öğretim bakımından ders programlarıyla anabilim dalları arasında ilişki kurulamadığından, gerekli düzenlemeler için adımlar bir türlü atılamamıştır. Tokgöz e göre getirilen anabilim dalları, İletişim Fakülteleri ndeki eğitim 175
yönünden, köklü bir dönüşüm ve değişiklik olmamaktadır. Bu durum, lisans düzeyindeki ders programlarının yeni gelişmelere göre düzenlenmesini beraberinde getirirken, pek çok üniversitede lisans düzeyinde yeni ders programlarının hazırlanması sürecini hızlandırmıştır. Türkiye de üniversitelerde yarım yüzyılı aşan bir süredir yapılan lisan düzeyindeki iletişim eğitimi, çeşitli sorunları bünyesinde barındırmasına rağmen kurumsallaşmıştır. Günümüze gelindiğinde sayıları yirmi beşe kadar varan iletişim fakültesi bulunmaktadır. Türkiye de hükümetlerin genelde eğitim, özelde iletişim eğitimi yönünden doğru ve gerçekçi politikalarının olduğu hiç söylenemez. İstihdam konusunda da aynı durum söz konusudur. İşte asıl çelişki burada başlamaktadır. İletişim eğitimi verenlerin büyük çoğunluğunun iletişim özünün eğitimini vermek istemeleri yanında, medya sektörünün başat olarak maddi çıkarlar tarafından belirlenen piyasa gereksinmelerine göre, iletişim fakültelerinden eleman yetiştirilmesini istemesi, günümüz Türkiye sinde iletişim alanında çok yönlü bir parçalanmışlık yaratmaktadır. (Tokgöz, 2003:9-32) Lisans düzeyinde olduğu gibi, Türkiye de lisansüstü düzeydeki eğitimin kurumsallaştığını söylemek için zaman erkendir. Lisans düzeyindeki eğitim ve öğretim programları yönünden fakülteler arasında kısmen benzeşmeler olmasına karşın, programların nitelik ve niceliği açısından çeşitli sorunlar mevcuttur. Yüksek lisans ve doktora programlarında verilen derslerin niteliği ve niceliği yanında kimlerin ders verdiği, sosyal bilimler enstitülerine göre değişmekle birlikte, son yirmi yıl içinde çok sayıda yüksek lisans ve doktora tezinin tamamlanmış olması işin sevindirici yönüdür. Lisansüstü programlarda doktoralarını tamamlayanların büyük bir bölümü iletişim fakültelerinin eğitim kadrolarında yer almakta, akademik basamaklarda söz sahibi olabilmek için çaba göstermektedirler. Bu tür bir eğitim içinde İletişim Fakülteleri için belirli düzeyde eğitim kadrosu yetiştirilmiş ve yetiştirilmekte olsa bile, son yıllarda iletişim fakültelerinin gerek devlet gerekse vakıf üniversitelerinde sayılarının çoğalması, kazanılan akademik unvanları işlevsel kılamamaktadır. İletişim Fakülteleri nde iletişim eğitimi görmüş, akademik unvanlara sahip öğretim üyelerinin sayısı hala yeterli değildir. Hatta bazı fakültelerde hiç yok gibidir. Bu durum ise iletişim eğitimi verebilecek kadroların yetiştirilmesinin ne ölçüde önemli olduğu yanında, yetiştirilenlerin niteliğine önem verilmesine işaret eder niteliktedir. (Tokgöz, 2003:9-32) Halkla İlişkiler Eğitimi Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği (IPRA), halkla ilişkiler eğitimi üzerine, halkla ilişkiler eğitiminin rolü ve faaliyet alanını, uygulamanın profesyonelleştirilmesiyle ilgili olarak tekrar gözden geçiren iki doküman üretmiş (Altın Kitap 4 ve 7) ve burada, yüksek öğrenimlerin içeriği, seviyesi ve konuyu öğretenler için uygun yeterliliklerle ilgili birçok öneride bulunmuştur. 176 Burada, bu dokümanlardan daha yeni olan ikincisi üzerinde dikkatimizi yoğunlaştırmalıyız. Ortaya çıkan ana temalar, halkla ilişkileri öğretenlerin akademik ve profesyonel standartları üzerindeki kaygı, diğer disiplinlerden bağımsızlığın kurulması ve sürdürülmesi, uygulamacıların eğitime
katkıdaki rolü, akademik ve uygulama çalışması arasındaki denge ve alanın uzmanlaştırılmasında eğitimin önemi olarak özetlenebilir. Bu doküman, halkla ilişkiler teori ve uygulamasını akademik bir konu olarak gelişen ve ilgili yeteneklerin geliştirilmesi olarak görülebilecek düzenleme, araştırma ve reklam gibi konuları kapsayan eşmerkezli daireleri (eğitim çarkı) merkez halkla ilişkiler için teorik temellerin geliştirilmesi ve gelecekteki uygulamacıları sadece yeteneklerden ziyade, bilgiyle donatmada kullanılabilecek idari bilimler, beşeri bilimler, doğa bilimleri ve istatistik gibi birçok konunun ise, dış çevreye konulduğu bir model sunar. Bu model iyi bir halkla ilişkiler uygulamacısı ve iyi bir eğitim programının ne gerektirdiği hususunda öğretici bir görüş sunar, aynı zamanda yazarın bu konudaki perspektifini de açıklar. Bizler eğitimsel ve akademik bir tepki verebilmek için bu modelden çıkarılabilecek veya doğrudan dokümanda belirtilen birkaç nokta üzerinde düşünmeliyiz. (L etang;pieczka, 2002:28-29) Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği nin Halkla İlişkiler eğitimi konusundaki önerilerinde halkla ilişkilerin hem akademik hem de mesleki açılardan vurgulanarak bir sosyal bilim olarak kabul edilmesi ve okutulması yer almaktadır. Halkla İlişkiler derslerinin bu alanın hem akademik, hem de mesleki yönlerinde yeterli deneyim ve anlayışa sahip kişiler tarafından verilmesi önemle vurgulanmaktadır. Yeterince nitelikli eğitimciler bulununcaya kadar halkla ilişkiler programlarının üniversitelerde başlatılmaması konusunda uyarı da yer almaktadır. Ayrıca halkla ilişkilerin profesyonel alanıyla akademisyenler arasında uyumlu bir iletişim ve işbirliğinin sağlanması konusuna da dikkat çekilmektedir. Türkiye de Halkla İlişkiler Eğitimi ve Sorunları Bu çalışmanın amacı Türkiye de İletişim Fakülteleri Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümleri nde öğrenim gören öğrencilerin sorunlarını belirlemek ve tartışmaktır. Türkiye de yükseköğrenim yapabilmek için liseyi bitiren öğrenciler her yıl bir defa gerçekleşen bir sınava tabi tutulurlar. Sınav sistemi ve özellikle tercih sıralaması esnasında yapılan yanlışlar, öğrenciyi istemediği bir alanda (açıkta kalmamak amacıyla yapılan tercihlerde) zorlayabilmektedir. Dolayısıyla sınav sistemi öğrenci üzerinde bir baskı oluşturmaktadır. Öğrencilerin karşısına çıkan sorunları üç ana başlık altında toplayabiliriz: - Üniversite öncesi sorunlar - Üniversite öğrenim süreci sorunları - Üniversite sonrası sorunlar. Türkiye de olumlu imaja sahip olan Boğaziçi Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi gibi üniversiteler, başarılı öğrencilerin seçiminde ön sıralarda yer almaktadır. Bu tür imaja sahip olan üniversitelerin tanıtım faaliyetleri de saygın imaj devamlılığı ve öğrenciyle kurulan iletişim açısından önemli etkinlikler olmaktadır. Türkiye deki iletişim fakülteleri arasında ise farklı imajlara sahip fakülteler çeşitli nedenlerden dolayı öğrenciler tarafından tercih edilmektedir. 177
Çalışmamızda, Marmara Bölgesi nde bulunan İstanbul Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Galatasaray Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakülteleri nin sahip oldukları imajlar karşılaştırılarak incelenmiştir. Bu imajların öğrencinin tercihini ne kadar etkilediği saptanmıştır. Ele aldığımız Devlet Üniversitesi statüsündeki bu üniversitelerin yanısıra Marmara Bölgesi nde Vakıf Üniversitesi statüsünde bulunan İletişim Fakülteleri çalışmanın kapsamı dışında tutulmaktadır. Çünkü devlet üniversitelerinde iletişim fakültelerinde bulunan bölümler ile vakıf üniversitelerinin bölümleri arasında farklılıklar bulunduğu gibi sadece devlet üniversitelerinde anabilim dalları mevcuttur. Çalışmayı sınırlandırırken, 2003-2004 Akademik Yılı nda Marmara Bölgesi nde bulunan Devlet Üniversitesi statüsündeki İletişim Fakülteleri nin Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü birinci sınıf öğrencileri üzerinde çalışmayı uygun gördük. Bu öğrencilerle yüz yüze görüşmeler yaparak gerçekleştirdiğimiz anket çalışması ise yöntemimizi oluşturmaktadır. Bulgular Tablo 1. Öğrencilerin Cinsiyeti Kız 79 47,9 Cinsiyet Erkek 86 52,1 Tablo 2. Öğrencilerin Yaşı Yaş Aralıkları 17-18 12 7,3 18-19 73 44,2 20-80 48,5 Tablo 3. Öğrencilerin Üniversitelere Göre Dağılımı İstanbul Ün. 37 22,4 Marmara 45 27,3 Üniversite Galatasaray 15 9,1 Kocaeli 68 41,2 178
Tablo 4. Öğrencilerin Ortalama Aylık Bireysel Harcamaları 0-250 milyon 111 67,3 250-500 milyon 33 20,0 Gelir Durumu 500-1,000 milyar 6 3,6 1,500-2,000 milyar 4 2,4 Cevapsız 11 6,7 Tablo 5. Öğrenci Ailelerinin Ortalama Aylık Geliri 0-250 milyon 7 4,2 250-500 milyon 33 20,0 500-1,000 milyar 63 38,2 Aile Gelir Durumu 1,500-2,000 milyar 29 17,6 2,000-2,500 milyar 14 8,5 2,500-15 9,1 Cevapsız 4 2,4 Tablo 6. Öğrencilerin Halkla İlişkiler Bölümünü Tercih Sırası 1. Tercih 46 27,9 2. Tercih 17 10,3 3. Tercih 18 10,9 4. Tercih 7 4,2 5. Tercih 13 7,9 Tercih Sırası Diğer 59 35,8 Cevapsız 5 3,0 179
Tablo 7. Öğrencilerin Tercihlerinde Etken Olan Olgular Bölümle ilgiliyim 123 74,5 Ailemde HİTʹle uğraşanlar var 3 1,8 Çevremde HİTʹle uğraşanlar var 5 3,0 Etkenler Diğer 34 20,6 Tablo 8. Öğrencilerin Halkla İlişkiler Alanında İş Bulma Konusundaki Düşünceleri Düşünceler İnanıyorum 145 87,9 İnanmıyorum 20 12,1 Tablo 9. Öğrencilerin Halkla İlişkilerin Kendilerine Uygun Meslek Olup Olmadığı ile İlgili Düşünceleri Düşünüyorum 140 84,8 Düşünmüyorum 4 2,4 Yargı Kararsızım 21 12,7 Tablo 10. Öğrencilerin Halkla İlişkiler Hakkında Bilgili Olma Durumu Öğrenci Sayısı Evet. epey bilgiliydim 33 20,0 Bilgi Durumu Evet. kısmen 121 73,3 Hayır, hiçbir bilgim yoktu 11 6,7 180
Tablo 11. Öğrencilerin Halkla İlişkiler Alanıyla İlgili Üniversite Öncesi ve Şimdiki Düşünceleri Düşüncelerim olumluydu şimdi de olumlu 131 79,4 Düşüncelerim olumsuzdu şimdi de olumsuz 2 1,2 Düşüncelerim olumluydu şimdi olumsuz 18 10,9 Yargı Düşüncelerim olumsuzdu, şimdi olumlu 14 8,5 Tablo 12. Öğrencilerin Yeniden Sınava Girdiğinde Halkla İlişkiler Bölümünü Tercih Edip Etmeyeceği Evet 114 69,1 Hayır 20 12,1 Tercih Bilemiyorum 31 18,8 Tablo 13. Öğrencilerin Öğrenim Gördükleri Fakülte ve Bölüm İmajı Konusundaki Görüşleri Olumlu bir imajı var 101 61,2 Olumsuz bir imajı var 9 5,5 Ne olumlu ne de olumsuz 49 29,7 Yargı Fikri yok 6 3,6 Tablo 14. Öğrencilerin Üniversite Öncesi Eğitim Sorunları Dershane sorunu 17 10,3 Lisedeki eğitimin yetersizliği sorunu 83 50,3 Derslerden memnun olmama 15 9,1 Sorunlar Diğer 40 24,2 Cevapsız 10 6,1 181
Tablo 15. Öğrencilerin Üniversiteyi Kaçıncı Girişlerinde Kazandığı İlk girişimde 64 38,8 İkinci girişimde 52 31,5 Giriş Diğer 49 29,7 Tablo 16. Öğrencilerin Okudukları Üniversiteye Hangi Kentten Geldikleri Kent İstanbul 67 40,6 Kocaeli 15 9,1 Sakarya 8 4,8 Bursa 13 7,9 Kırklareli 1,6 Tekirdağ 3 1,8 Yalova 1,6 Balıkesir 2 1,2 Marmara dışı 55 33,3 Tablo 17. Öğrencilerin Ailelerinin Hangi Kentte İkamet Ettiği İkamet Şehri İstanbul 75 45,5 Kocaeli 13 7,9 Diğer 77 46,7 182
Tablo 18. Öğrencilerin Üniversite Öğrenimi Sırasında Karşılaştığı Sorunlar Ekonomik sıkıntı 20 12,1 Üniversite altyapı 9 5,5 Gelecek kaygısı 2 1,2 Karşılaşmadım-yok 20 12,1 Eğitimin yetersizliği-olanak sınırlılığı-dersler 32 19,4 Ulaşım 16 9,7 Barınma 18 10,9 Sorumlulukların artması 5 3,0 Üniversite içi iletişimsizlik 7 4,2 Cevapsız 12 7,3 Sorunlar Yeni bir ortama uyum-aileden uzaklaşma 18 10,9 Beklentilerin karşılanamaması 6 3,6 Tablo 19. Öğrencilerin Üniversite Öğrenimi Sonunda Karşılaşacağı Potansiyel Sorunlar İş bulma 109 66,1 Cevapsız 19 11,5 Geçim sıkıntısı 5 3,0 Sorunlar Eğitim eksiklikleri 14 8,5 Fikri yok 18 10,9 Tablo 20. Öğrencilerin Üniversite Sınavı Hakkındaki Görüşleri Şimdi uygulandığı gibi merkezi sistemle yapılmalı 42 25,5 Yetenek sınavı olmalı 49 29,7 Sınav olmamalı 43 26,1 Giriş Sınavı Diğer 29 17,6 Cevapsız 2 1,2 183
Tablo 21. Öğrencilerin Üniversite Yerleştirme Sistemi Hakkındaki Düşünceleri Olumlu görüş 39 23,6 Görüşler Olumsuz görüş 60 36,4 Cevapsız 66 40,0 Tablo 22. Öğrencilerin Tercihlerindeki İlk Üniversite Üniversite Anadolu 2 1,2 İstanbul 20 12,1 Marmara 41 24,8 Kocaeli 7 4,2 Boğaziçi 14 8,5 Ege 4 2,4 9 Eylül 5 3,0 Çanakkale 18 Mart 1,6 İnönü 1,6 Atatürk 1,6 Akdeniz 2 1,2 Mimar Sinan 3 1,8 Sakarya 4 2,4 Ankara 3 1,8 Galatasaray 26 15,8 Gazi 4 2,4 Fırat 1 0,6 Zonguldak Karaelmas 2 1,2 Karadeniz Teknik 1 0,6 Kocatepe 1 0,6 Kırşehir 1 0,6 Bilgi 7 4,2 Uludağ 2 1,2 Yüzüncü Yıl 1 0,6 Bahçeşehir 1 0,6 Hacettepe 1 0,6 Muğla 1 0,6 Yıldız Teknik 1 0,6 ODTÜ 1 0,6 Cevapsız 6 3,6 184
Tablo 23. Öğrencilerin Tercihlerindeki İlk Fakülte İletişim 81 49,1 Hukuk 2 1,2 İİBF 7 4,2 İktisat 1 0,6 Fen Edebiyat 24 14,5 Eğitim 37 22,4 Güzel Sanatlar 2 1,2 Yabancı Diller 3 1,8 Tıp 1 0,6 Siyasal Bilgiler 1 0,6 Fakülte Cevapsız 6 3,6 Tablo 24. Öğrencilerin Tercihlerindeki İlk Bölüm Hukuk 2 1,2 Uluslararası İlişkiler 5 3,0 Halkla İlişkiler 57 34,5 Radyo TV Sinema 10 6,1 Sosyoloji 2 1,2 Psikoloji 2 1,2 Türkçe Öğretmenliği 25 15,2 Türk Dili ve Edebiyatı 19 11,5 Coğrafya Öğretmenliği 4 2,4 Zihin Engelliler Öğretmenliği 2 1,2 Tarih Öğretmenliği 6 3,6 İktisat 1 0,6 Sosyal Bilgiler Öğretmenliği 2 1,2 Medya ve İletişim Sistemleri 1 0,6 Bölüm Cevapsız 27 16,4 185
Tablo 25. Öğrencilerin Halkla İlişkiler Bölümü ndeki Dersler Hakkındaki Görüşleri Yargı Yeterli 72 43,6 Yetersiz 52 31,5 Diğer 37 22,4 Cevapsız 3 1,8 18 1 0,6 Tablo 26. Öğrencilerin Öğretim Elemanları Hakkındaki Görüşleri Yargı Frekans Yeterli 82 49,7 Yetersiz 46 27,9 Diğer 37 22,4 Tablo 27. Öğrencilerin Öğrenim Görmeyi Arzuladıkları Fakülte İmajı Sektörde olumlu imaja sahip 37 22,4 İletişim Fakülteleri arasında olumlu imaja sahip 78 47,3 Toplumda olumlu imaja sahip 28 17,0 Yargı Cevapsız 21 13,3 Tablo 28. Öğrencilerin Devlet ve Vakıf Üniversiteleri Arasındaki Farklar Konusundaki Düşünceleri Yargı Teknik ve uygulama olanakları 59 35,8 Eğitim 30 18,2 Cevapsız 19 11,5 Finansman 34 20,6 Kalite 11 6,7 Fikrim yok 8 4,8 Fark yok 4 2,4 186
Tablo 29. Öğrencilerin Halkla İlişkiler Sektörü ve Eğitim Kurumu Arasındaki Fark Hakkında Düşünceleri Var 60 36,4 Yok 29 17,6 Bilmiyorum 55 33,3 Yargı Cevap yok 21 12,7 Tablo 30. Öğrencilerin Halkla İlişkiler Alanında Sektörde Yeterli Düzeyde İş İmkanı Konusundaki Düşünceleri Evet 73 44,2 Hayır 88 53,3 Yargı Cevap yok 4 2,4 Tablo 31. Öğrencilerin Bildiği Yabancı Dil İngilizce 58 35,2 Diğer 14 8,5 Y. Dil Yok 93 56,4 Çalışmamızda, Kocaeli Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü birinci sınıf öğrencilerinden 68, Marmara Üniversitesi nden 45, İstanbul Üniversitesi nden 37, Galatasaray Üniversitesi nden 15 öğrenciye yönelik anket çalışması yapılmıştır. Toplam 165 öğrenciden 79 u kız, 86 sı ise erkek öğrencilerden oluşmaktadır. Bu öğrencilerden 80 i 20 yaş ve üzeri, 73 ü 18-19 yaş arası, 12 si ise 17-18 yaş arasında bulunmaktadır. Söz konusu öğrencilerin ailelerinin gelir durumuna baktığımızda, % 38.2 187
oranındakilerin 500 milyon ile 1 milyar TL arasında, kişisel gelirlerinin (harçlık) ise % 67.3 oranındakilerin 250 milyon TL olduğu görülmektedir. Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü nü 1.tercih sıralamasında yapan öğrenciler % 27.9 oranında iken, 2. tercih % 10.3, 3.tercih %10.9, 4.tercih % 4.2., 5. tercih % 7.9, diğer sıralama ise, % 35.8 olmaktadır. Bu sonuç açıkça göstermektedir ki, üniversite sınavı sonucunda yapılan tercih sıralamasında 1. tercihlerin %27.9 oranında olması, üniversiteye girişte öğrencinin istediği bölüm için değil, sadece üniversiteye nasıl olursa olsun girmek üzerine yapılan bir tercih yaklaşımı benimsenmektedir. Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü nü tercih ederken etkili olan görüş, % 74.5 oranında Halkla İlişkiler alanına ilgi duyduğu konusunda olmaktadır. Öte yandan, halkla ilişkiler konusunda bilgi sahibi olup olmadığı konusunda öğrencilerin % 73.3 ünün kısmen bilgi sahibi olduğu, sadece %20 sinin epey bilgi sahibi olduğu sonucu, ilgi duymak ile bilgi edinmek arasında bir doğru orantı kurmamızı engelleyen sonuçlar olmaktadır. Halkla İlişkiler mesleğinin, kişiliğine uygun olduğunu düşünen öğrenci oranı % 84.8 oranında iken, halkla ilişkiler sektöründe mezun olduktan sonra iş bulacağına inanan öğrenci oranı % 87.9 olmaktadır. Bölüm hakkında tercih yaparkenki düşüncesi ile şimdiki düşüncesi arasında fark olup olmadığı konusunda, %79.4 oranında düşüncelerinin olumlu olduğunu söyleyenlerin yanı sıra, düşüncelerim olumluydu, şimdi olumsuz, diyenlerin oranı %10.9, düşüncelerim olumsuzdu, şimdi olumlu diyenler ise, %8.5 oranında olmaktadır. Bu yıl üniversite sınavına girmiş olsaydın yine Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümü nü tercih eder miydin sorusuna % 69.1 oranında evet, %18.8 oranında bilemiyorum, %12.1 oranında hayır cevabı alınmıştır. Öğrenciler, kendi fakülte ve bölümünün imajını %61.2 oranında olumlu bir imaj, %41 oranında ne olumlu ne de olumsuz olarak değerlendirmişlerdir. Üniversite öncesi karşılaşılan en önemli sorun % 50.3 oranında lisedeki eğitimin yetersiz oluşu, %24.2 oranında diğer, %10.3 oranında dershane sorunu, %9.1 oranında derslerden memnun olmama sorunu olarak belirlenmiştir. Üniversite sınavını kaçıncı girişte kazandınız sorusuna %37.6 oranında ilk girişimde, %30 oranında ikinci girişimde, %29.7 oranında diğer sonucu alınmıştır. Üniversiteye hangi şehirden geldiniz sorusuna ise, %40.6 oranında İstanbul, %33.3 oranında Marmara Bölgesi dışından, %9.1 oranında Kocaeli, % 7.9 oranında Bursa, %4.8 oranında da Sakarya dan yanıtları verilmiştir. Üniversite öğrencisi olarak karşılaştıkları sorunlar hakkında, %18.2 oranında derslerdeki olanaksızlıklar, %12 oranında ekonomik sıkıntı, %12 oranında sorunu olmayan öğrenci 188
bulunurken, %10.9 oranında barınma, %10.9 oranında aileden uzaklaşma ve yeni bir ortama uyum gibi sorunlar öncelikli olmaktadır. Üniversiteyi bitirdikten sonra karşılaşacağı düşünülen en önemli sorun ise, %66.1 oranında iş bulma sorunu olmaktadır. Üniversiteye giriş sınavı konusunda %29.7 oranında yetenek sınavı olmalı, %26 sı sınav olmamalı, %25.5 i ise merkezi sistemle yapılmalı, %12.6 sı ise diğer yanıtlarını vermişlerdir. Üniversite yerleştirme sisteminde tercih sıralaması konusunda %40 ı cevapsız bırakırken, %36.4 oranında olumsuz görüş, %23.6 oranında ise olumlu görüş bildirmişlerdir. Üniversite tercihinde hangi üniversiteyi tercih ettiniz sorusuna %24.8 oranında Marmara Üniversitesi, %15 oranında Galatasaray Üniversitesi, %12.1 oranında İstanbul Üniversitesi yanıtları verilmiştir. Fakülte olarak ilk sırada %49 oranında İletişim, %22.4 oranında Eğitim, %14.5 oranında Fen- Edebiyat fakülteleri yer almaktadır. Bölüm olarak ilk sırada %34.5 Halkla ilişkiler, %15.2 oranında Türkçe Öğretmenliği, %11.5 oranında Türk Dili ve Edebiyatı bölümleri gelmektedir. Bölümde okutulan dersler konusunda, %43.6 oranında yeterli, %31.5 oranında yetersiz, %22.4 oranında diğer yanıtı verilmiştir. Bölümdeki öğretim elemanları hakkındaki görüşleri, %49.7 oranında yeterli, %27.9 oranında yetersiz, %22.4 oranında diğer olarak belirlenmiştir. Öğrenim görmeyi istediği fakültenin imajı konusunda %47.3 oranında İletişim fakülteleri arasında olumlu imaja sahip olması, %22.4 oranında sektörde olumlu imaja sahip olması, %17 oranında toplumda olumlu imaja sahip olması sonucuna ulaşılmıştır. Devlet üniversitesi ile vakıf üniversitesi arasında fark olup olmadığı konusunda %38.8 oranında teknik altyapı ve uygulama olanakları, %20.6 oranında finansman olduğu belirlenmiştir. Halkla İlişkiler alanında sektörde yeterli düzeyde iş imkanı konusundaki görüşleri, %53.3 oranında hayır, %44.2 oranında evet olmaktadır. Üniversite eğitimi ile halkla ilişkiler sektörü arasındaki fark konusunda öğrencilerin %36 sı fark var, % 33.3 ü bilmiyorum, %17.6 sı fark yok yanıtını verirken, %12.7 si ise bu soruyu yanıtsız bırakmışlardır. Halkla İlişkiler alanında yabancı dil öncelikle İngilizce, önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Ankete katılan öğrenciler arasında %56.4 oranında yabancı dil bilmeyen, %35.2 oranında İngilizce bilen, %8.5 oranında diğer bir yabancı dil bilen öğrenci bulunduğu görülmektedir. 189
Sonuç İletişim Eğitimi nde kuramsal bilgilendirme ve mesleki uygulamaya yön verme bir arada olmalıdır. Çünkü iletişim, alanında teorik ve pratik iç içe geçmiş ayrılmaz bir bütündür. İletişim fakültelerinde öğrencilere mesleki eğitim vermenin yanı sıra alanında bilim adamı yetiştirmek amaçlanmalıdır. Öte yandan üniversite, bir kültür aktarımı ve bir yaşam biçimi oluşturma, geliştirme ortamıdır. Dolayısıyla öğrencinin mesleki eğitimi, öğretim üyesinin yetiştirilmesi ve bilimsel araştırmalara destek verilmesiyle kültür aktarımı için gerekli olan teknolojik ve uzamsal altyapının önceden sağlanması gerekmektedir. İletişim fakülteleriyle ve kitle iletişim araçları sahip ve çalışanları arasında başta meslek etiği olmak üzere birlik ve uyum sağlanması ile öğrenci istihdamı çözüm bekleyen konulardır. Kitlesel eğitim-öğretim ortamında üniversitede yetiştirilen öğrencinin bir iletişim, halkla ilişkiler profesyoneli olabilmesi için aşağıdaki olmazsa olmaz niteliklere sahip olması gerekmektedir. Bunlar: Teknolojik gelişmelere ve bunların yol açtığı değişime adapte olabilme ve sürekli olarak kendini yenileyebilme yeteneği, İleri teknolojilere aşinalık, özellikle okur yazarlığı (computer literacy), Kendi mesleki alanlarındaki derinleme bilginin yanında, fen ve mühendislik alanlarındakiler için asgari düzeyde bir sosyal bilimler bilgisi, sosyal bilim alanındakiler için de asgari bir fen ve teknoloji bilgisi, özellikle teknolojinin toplumsal etkilerini kavrayabilme yeteneği, Anadili ile birlikte en az bir yabancı dilde yazılı ve sözlü iletişim yeteneği, Grup halinde çalışabilme, özellikle disiplinlerarası çalışma yapabilme beceri ve yeteneği. Anket sonuçlarına göre, öğrencilerin üniversite öncesi sorunları, ilk-orta öğretim yetersizliği, tercih ettiği ve ilgilendiği halkla ilişkiler alanında bilgi sahibi olmadığı ve böylelikle tercih esnasında el yordamıyla, sadece puanlama sıralaması yaparak, açıkta kalma riskini göz önüne alarak sadece üniversiteye girmek amacıyla yaptıkları ortaya çıkmaktadır. Marmara Bölgesi ndeki dört fakültenin Halkla İlişkiler ve Tanıtım Bölümlerine en çok İstanbul dan sonra sırasıyla Marmara Bölgesi dışı, Kocaeli, Bursa ve Sakarya illerinden öğrenci gelmiştir. Marmara Üniversitesi tercih sıralamasında birinci olmakta, bunu sırasıyla Galatasaray ve İstanbul Üniversiteleri izlemektedir. Üniversite öğrenim süreci sorunları olarak ön plana uygulama derslerindeki olanaksızlıklar ve ekonomik sıkıntı ve barınma ekonomik sıkıntı ve barınma ile aileden uzaklaşma ve yeni bir ortama uyum sorunları bulunmaktadır. Üniversite sonrası sorunlar olarak iş bulma ve sektör konusundaki bilgisizlik en önemli sorunlardır. 190
Kaynakça GASSET, Jose Ortega (1998). Üniversitenin Misyonu, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul. L ETANG, Jacquie; PİECZKA, Magda (2002). Halkla İlişkiler Eğitimi, Halkla İlişkilerde Eleştirel Yaklaşımlar, Vadi Yayınları, Ankara. SJOBERG Goran (1982). Mesleki Uygulama İçin Bir Halkla İlişkiler Eğitim Modeli, Uluslararası Halkla İlişkiler Derneği-IPRA, Altın Kitap, Sayı:4, Rota Yayınları, İstanbul. TOKGÖZ, Oya (2003). Türkiye de İletişim Eğitiminin Elli Yıllık Bir Geçmişinin Değerlendirilmesi, Kültür ve İletişim-Ki Dergisi, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Yay., Sayı:6 (Kış), Ankara. 191