TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 24.02.12 1 HÜRRİYET GAZETESİ...2 Yunanistan da tıraş yasası geçti sıra 107 milyar Euro silmeye geldi Petrol fiyatlarında artış sürüyor 9.3 milyar liraya çıktı, yatırıma 1.7 milyar lira ayırdı Kredileri 69 milyar lirayı aştı, 2.2 milyar lira kâr etti MİLLİYET GAZETESİ...5 Boyner YKM'yi satın aldı Çalık 250 milyon dolar yatırım hedefliyor Yatırımcıyı Osman Gazi modeliyle çekeceğiz Ankara ihalesini kazandı fabrikaya yeni model kattı Güngör Uras... İzmir deki sanayi kuruluşları SABAH GAZETESİ...8 Çalık: Türkiye en az yüzde 5 büyür Turkcell çıtayı 10 milyara çıkardı Migros satılacak mı? RADİKAL GAZETESİ...11 Avrupa'ya fark attılar Uğur Gürses...Şirketlere SPK dan atama HABERTÜRK GAZETESİ...13 Komşu için tıraş vakti! Macar bankaları 13 yıl sonra zarar açıkladı! DÜNYA GAZETESİ...14 En çok konut İstanbul'da satıldı Net faiz marjını muhafaza edersek karı yüzde 10 artırırız Hisse senedi ihracı için SPK'ya başvurdular İlk çeyrekte ihracat yüzde 12 artar Hürriyet arsasına 330 milyon $'lık proje Osman AROLAT... "Sahadaki adamın" saptamaları
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 24.02.12 2 HÜRRİYET GAZETESİ Yunanistan da tıraş yasası geçti sıra 107 milyar Euro silmeye geldi Yunanistan Parlamentosu, 130 milyar Euro luk ikinci yardım paketinin bir parçası olan tahvil takasına (saç tıraşı olarak adlandırılıyor) ilişkin kanun taslağını onayladı. Böylece Yunanistan ın özel sektör kreditörlerinin ellerindeki tahvilleri daha düşük faizli ve daha uzun vadeli yenileri ile değiştirilmesinin önü açılmış oldu. Yunanistan özel sektör kreditörlerinin ellerindeki tahvilleri daha düşük faizli ve daha uzun vadeli yenileri ile değiştirilmesiyle ülkenin borcunu 107 milyar Euro luk kısmını silecek olan anlaşmanın Euro Bölgesi maliye bakanlarınca onaylanmasının ardından Yunanistan yeni tahvillerle ilgili resmi teklifini de açıklayacak. Euro ya bağlandık Yunanistan Maliye Bakanı Evangelos Venizelos, Euro Bölgesi ülkelerinin onayladığı yeni kurtarma paketi anlaşmasının ülkeyi temerrüte düşmekten koruyacağını belirterek, şunları söyledi: Bu tarihi öneme sahip bir anlaşma, çünkü Yunanistan ı Euro ya bağlıyor. Bu anlaşma sadece Yunanistan a 130 milyar Euro ek destek anlamına gelmiyor. Aynı zamanda Avrupa nın, piyasalara dönmesi için Yunanistan a gerektiği sürece bir destek taahhütü anlamına da geliyor. Bu ortaklarımızın kesin ve değiştirilemez bir icraatı. Yunanistan Euro nun üyesi ve öyle kalmaya devam edecek. Bir iflas durumu, ülkenin finansal çöküşü söz konusu değil. Parlamentonun onayladığı tahvil takas anlaşmasına da değinen Venizelos, Bu yasanın uygulanması çok önemli dedi. 10 Yunanlı dan 8 i Almanya ya bozuluyor EPİKAİRA dergisi için yapılan ankette, Yunan halkına Almanya ya karşı duyguları soruldu. Yunanistan genelinde rastgele seçilen 18 yaş üstü kişilerle telefon görüşmesi aracılığıyla yapılan ankette 10 Yunanlı dan 8 i Almanya ya karşı genelde olumsuz duygular hissettiğini bildirdi. Anketi yanıtlayanların yüzde 41 i Almanya ya karşı öfke, nefret ve bıkkınlık duyduğunu, yüzde 30 u hayal kırıklığı, korku, endişe ve tiksinti duyduğunu dile getirdi. Almanya ya karşı olumlu duygularını dile getirenlerin oranı ise sadece yüzde 8.6 da kaldı. Petrol fiyatlarında artış sürüyor Dün 124 dolar seviyesinde olan Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatı 124,50 dolara yükseldi. Brent Petroldeki yukarı yönlü hareket sürüyor. Şubat ayına 111 dolar seviyelerinden başlayan Brent petrol, bugün en yüksek 124,50 doları gördü. Petrolün varil fiyatı şu dakikalarda 124,02 dolar seviyelerinde bulunuyor. Capital Economics'in yayımladığı raporda, petrol fiyatlarının hala küresel ekonomik toparlanma için ciddi tehdit oluşturacak seviyelerin altında bulunduğu belirtilmiş, raporda, İran'ın nükleer programıyla ilgili gerginliğin yükselmesiyle petrol fiyatlarının artacağı, Londra Brent tipi ham petrolün varil fiyatının Hürmüz Boğazı'nın kapatılmasını içeren en kötü senaryoda 210 dolara kadar yükselebileceğine işaret edilmişti.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 24.02.12 3 Şubat ayına 111 dolardan başlayan Brent petrol, bugün 124,50 dolara kadar yükselerek yılın rekor seviyesini gördü. Petrolün varil fiyatı sene başına göre yüzde 15 oranında artış gösterirken, bu seviyeler son olarak geçen yılın mayıs ayında görülmüştü. 9.3 milyar liraya çıktı, yatırıma 1.7 milyar lira ayırdı Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, 2011 yılında grup olarak toplam 9 milyar 370 milyon TL lik gelir elde ettiklerini belirterek, 2012 de yatırıma devam edeceğiz. 1.7 milyar TL lik teknoloji ve altyapı yatırımı planlıyoruz dedi. TURKCELL Grup, 2012 de 1 milyar 7 milyon TL lik yatırım yapacağını açıkladı. Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, 9 ülkede faaliyet gösterdiklerini ve abone sayılarının 65 milyona çıktığını belirterek, 2011 genelinde toplam 9 milyar 370 milyon TL lik gelir elde ettik. En yüksek dördüncü çeyrek gelirini de geçen yıl kaydettik dedi. 2 bin kişiye istihdam Ciliv, 2012 de yatırıma devam edeceklerini de ifade ederek, Yatırımı hız kesmeden sürdürüyoruz. 2012 de 1.7 milyar TL lik teknoloji ve altyapı yatırımı yapmayı planlıyoruz. 12 bin çalışanımız var. 2 bin ek istihdam daha sağlayacağız. Anadolu da çağrı merkezleri yoluyla istihdam yaratmaya devam edeceğiz diye konuştu. Ciliv, 2011 de faiz, amortisman ve vergi öncesi (FAVÖK) kârlarının 2 milyar 91 milyon TL olduğunu da dile getirerek, şunları anlattı: FAVÖK marjımız da yüzde 31.1 olarak gerçekleşti. Grup şirketimizin faaliyet gösterdiği Belarus ta yaşanan yüksek devalüasyon ve enflasyonun etkisiyle konsolide net kârımız da bir önceki yıla göre yüzde 33 düşüşle 1.2 milyar TL oldu. Mobil internette artış Ciliv, iştiraklerinin ve mobil internetin katkısıyla gelirlerinin arttığına da işaret ederek, şunları söyledi: Mobil internet ve servis gelirlerinin Turkcell deki payı yüzde 24.2 ye ulaştı. Şebekemizdeki mobil internet trafiği 2011 de, 2009 un 13 katına ulaştı. İnternet gelirlerimiz de yüzde 177 artarak 724 milyon TL oldu. Abone başına mobil internet kullanımı yüzde 560 artış gösterdi. Bu artışla ses dışı gelirler toplam gelirlerin dörtte biri seviyesine yaklaştı. 34.5 milyon abone Abone sayılarındaki artışa da değinen Süreyya Ciliv, şu bilgileri verdi: 9 ülkedeki toplam abone sayımız 65 milyona ulaştı. Türkiye deki abone sayımız da geçen yıl 1.1 milyon artışla 34.5 milyona çıktı. Türkiye de faturalı abonemiz yüzde 16 artarak 12 milyona yaklaştı. Abone başı aylık ortalama kullanım 214 dakika olurken, abone başına aylık gelir de mobil datayla 19.8 TL olarak gerçekleşti. Fiberde 1 milyon haneye ulaştık GRUP şirketlerinin finansal sonuçlara katkısının giderek arttığını ifade eden Süreyya Ciliv, şöyle konuştu: Turkcell Superonline, 2011 yılını yüzde 37 gelir büyümesiyle tamamladı. Firmanın fiber internet abone sayısı 260 bini, erişilen hane 1 milyonu geçti. Ukrayna daki iştirakimiz Life, 2011 de gelirlerini yüzde 9 artırdı. Abonemiz arttı isteyen sayabilir SÜREYYA Ciliv, Turkcell in abone kaybettiği yönündeki iddialarla ilgili, Geçen yıl net 1.1 milyon abone kazandık. İsteyen gelip müşterilerimizi tek tek sayabilir. 2011 sonu itibariyle pazar payımız yüzde 54, Vodafone un yüzde 29 ve Avea nın da yüzde 17 düzeyinde. Faturalı ve ön ödemeli abonelerimizi artırmaya devam edeceğiz dedi.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 24.02.12 4 Kredileri 69 milyar lirayı aştı, 2.2 milyar lira kâr etti Yapı Kredi, 2011 de konsolide bazda 2 milyar 291 milyon TL net kâr açıkladı. Bir önceki yıla göre net kârını yüzde 2 artıran Yapı Kredi nin, son çeyrek net kârı da bir önceki çeyreğe kıyasla yüzde 16 artarak 639 milyon TL olarak gerçekleşti. Özel bankalar arasında yüzde 21.7 ile en yüksek ortalama özsermaye kârlılığı seviyelerinden birine sahip olan Yapı Kredi nin konsolide aktif büyüklüğü ise yüzde 27 artışla 117 milyar 450 milyon TL ye yükseldi. Kredilerde öne çıktık Yapı Kredi CEO su Faik Açıkalın, şunları söyledi: Yapı Kredi istikrarlı kârlılık düzeyini korudu. Geçtiğimiz yılın zorlu koşullarına rağmen bir önceki yıla göre kârları artırdık. Kredilerimizi yıllık yüzde 28 oranında artırarak toplam 69 milyar 326 milyon TL seviyesine ulaştırdık. TL cinsinden kredilerde bireysel ihtiyaç kredileri yıllık yüzde 63 artış yakaladı. KOBİ kredileri yıllık yüzde 50 yükseldi. Mevduat 66.1 milyar TL Mevduat büyümesinde bu yıl öne çıktıklarını dile getiren Açıkalın, Bir önceki yıla göre yüzde 20 lik bir artışla Banka nın toplam mevduatı 66 milyar 187 milyon TL seviyesine ulaştı. Ayrıca bu alandaki pazar payımız 56 baz puan yükselerek yüzde 9.2 seviyesine geldi. Vadesiz mevduatın toplam mevduata oranı ise yüzde 17 oldu dedi.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 24.02.12 5 MİLLİYET GAZETESİ Boyner YKM'yi satın aldı Boyner Holding Yönetim Kurulu Başkanı Cem Boyner, Boyner YKM nin yüzde 63 hissesinin Boyner Büyük Mağazacılığa devredilmesini sağlayacak anlaşmayı imzaladıklarını bildirdi. Boyner, Edition Hotel de düzenlenen basın toplantısında yaptığı açıklamada, "Boyner ve YKM Markaları bundan sonraki hayatlarında burada olduğu gibi yan yana ve dostluk içinde yollarına devam edecekler. Bu sabah, Türkiye nin ilk çok katlı, çok kategorili markalar zinciri olan YKM nin yüzde 63 hissesinin Boyner Büyük Mağazacılığa devredilmesini sağlayacak anlamayı imzaladık." Dedi. Çalık 250 milyon dolar yatırım hedefliyor Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, Eğer hazırlıklıysanız, güneşli günleri de kış şartlarını da doğal karşılar, hepsinin geçici olduğunu bilir ve önleminizi ona göre alırsınız. Çalık Holding olarak büyümeye ve gelişmeye 2011 yılında da devam ettik. Dünyadaki konjonktüre rağmen aktif büyüklüğümüz yaklaşık yüzde 20 arttı. Daha da önemlisi ciromuz yaklaşık yüzde 50 oranında büyüdü dedi. Çalık Grubu nun uluslararası arenada faaliyet gösteren en eski birkaç gruptan biri olduğunu belirten Çalık, 15 ülkede faaliyet gösterdiklerini anımsattı. Gelirlerinin de cirodaki artışa uyumlu şekilde arttığına işaret eden Çalık, Dünyanın son yıllarda geçirdiği bu sıkıntılı dönemi; tecrübelerimizi ve faaliyetlerimizi geliştirmek için bir imkan olarak doğru kullandığımızı görüyorum. Ayrıca 2011 yılında yaklaşık 700 milyon dolar değerinde yatırım gerçekleştirdik dedi. Enerji ve maden öne çıktı Ciro ve gelirlerinde sektör yoğunlaşması bulunmadığını ifade eden Çalık, tüm sektörlerdeki şirketlerinde kârlı çalıştıklarını, yatırımlar açısından bakıldığında ise 2011 de öne çıkan sektörlerin enerji, maden ve inşaat olduğunu söyledi. Çalık, Bu yıl için elimizdeki büyük projeler hariç, yaklaşık 250 milyon dolar tutarında yatırım öngörüyoruz dedi. Çalık, medya sektöründeki faaliyetlerine ilişkin olarak ise şunları söyledi: Marka değeri artan Turkuvaz Medya Grubu muza uzun süredir gelen ortaklık teklifleri bulunmaktaydı. Goldman Sachs Yatırım Bankası nı görevlendirdik. Gelen ilk tekliflere göre yoğun bir ilginin oluştuğu memnuniyetle gözlenmektedir. Yatırımcıyı Osman Gazi modeliyle çekeceğiz İMKB Başkanı İbrahim Turhan, borsaya küresel yatırımcıyı çekmek için uyguladığı modeli açıkladı. MÜSİAD ın Perşembe Toplantısı na konuk olan İMKB Başkanı Turhan, şöyle konuştu: Osman Gazi, beyliğe giren bütün ticaret erbabı benim şahsi korumam altındadır, malınız canınız benim teminatımdadır diyerek Söğüt pazarına girişi serbest bıraktı. Yüksek vergi alınmayacağını açıkladı. Alimleri davet ederek iyi bir hukuk sistemi oluşturdu. Bilginlerin hepsi başımın tacı, gelsinler, ev vereceğim, maaş vereceğim, yeter ki bilimsel çalışma yapın, bugünkü deyimiyle Ar-Ge yapın, inovasyon yapın, dedi. Etrafı düşmanla çevrili Söğüt böylece marka trendi oldu. Anadolu da Moğol istilasının olduğu bir dönemde ticaret gelişti. Borsanın finans merkezlerinin belkemiği olduğunu belirten Turhan, şunları söyledi:
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 24.02.12 6 İMKB yi kurumsal yatırımcıların menkul kıymet ihraç etmeyi arzu edeceği, dünya ile rekabet edebilecek bir merkez haline getirmeyi hedefliyoruz. Kendimizi karşılaştırdığımız ve ne yazık ki gerisinde kaldığımız Varşova, Moskova, Kore borsalarının yanı sıra rahatlıkla söyleyebiliyorum ki Frankfurt Borsası, Singapur Borsası yla, Londra Borsası yla rekabet edebilecek seviyeye gelebilir, onlarla aynı ligde olabiliriz. Borsa kumar yeri değil Borsa ya yatırım yapmanın kumar diye tabir edilmesine karşı olduklarını kaydeden Turhan, şöyle konuştu: Sermaye piyasasına, borsaya yatırım yapmayı ne yazık ki kumar diye tabir ediyorlar. Oluşturulmaya çalışılan kanaatin aksine, borsanın kumarla hiçbir ilgisi yok. Siz kumar oynar gibi hareket etmek istiyorsanız, bunu her yerde yapabilirsiniz. Ticarette de yapabilirsiniz. Bankacılıkta aynı şey olabilir. Biz bunu geçmişte yaşadık. Tabii ki sermaye piyasalarında da böyle davrananlar olabilir. Ama bunlar hiçbir zaman çoğunluğu teşkil etmez. Ankara ihalesini kazandı fabrikaya yeni model kattı Alman üretici MAN ın Almanya dışındaki ilk yatırımı olan MAN Türkiye, geçen yıl rekorlar kırarken, Ankara Belediyesi nin ihalesi sayesinde fabrikaya yeni bir modelin üretimini daha getirmeyi başardı. MAN Kamyon ve Otobüs Ticaret A.Ş. CEO su Tuncay Bekiroğlu, geçen yıl tüm dünyada ürettilen her üç MAN ve Neoplan otobüsünden birini Türkiye de satarak rekor kırdıklarını, geçen yılı 433 adet satışla kapattıklarını anlattı. Bekiroğlu, bununla birlikte Neoplan satışında markanın anavatanı Almanya yı bile geçtiklerini vurguladı. Bekiroğlu, 3 bin 597 adetle geçen yılı ithal kamyonda lider kapattıklarını, geçen yılki cirolarının 372 milyon olarak gerçekleştiğini de söyledi. Geçtiğimiz günlerde Ankara Büyükşehir Belediyesi ile imzaladıkları anlaşma uyarınca 2012 yılı içinde EGO ya 250 adet körüklü, doğalgazlı, alçak tabanlı otobüs teslim edeceklerini belirten Bekiroğlu, Böylece Ankara Belediyesi ndeki doğalgazlı MAN otobüs sayısı 1300 adete çıkacak dedi. İhaleyi kazanmaları üzerine Polonya da üretilen bu modeli Ankara da üretmek için hazırlıklara başladıklarını anlatan Bekiroğlu, İlk ihalede solo doğalgazlı otobüs üretimine başlamıştık. Bu sayede her doğalgazlı otobüs ihalesinde yeni bir modeli daha üretime almış oluyoruz diye konuştu.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 24.02.12 7 Güngör Uras... İzmir deki sanayi kuruluşları Atatürk Organize Sanayi Bölgesi ndeki sanayi tesislerinin bazılarını gezip görmek istedim. Proje ve İş geliştirme Müdürü Ayşe Yeniocak elimden tuttu. Fabrika, fabrika dolaştırdı. Dolaşmaya kapısında Norm Cıvata yazılı fabrikadan başladık. Baba Nedim Uysal 1973 yılında basit bir tezgâhta cıvata üretmeye başlamış. İş büyümüş, büyümüş. Şimdi baba gene işlerle ilgileniyor ama, işin kaptanlığını oğlu Fatih Uysal a bırakmış. Bu yıl 50 bin ton cıvata -somun üretecekler. Üretimlerinin yüzde 75 i, otomotiv sanayinde kullanılıyor. Üretimlerinin yüzde 40 ını ihraç ediyorlar. İhracatlarının yüzde 75 i Almanya ya yapılıyor. Ürünlerini Volkswagen ve Audi gibi otomotiv firmaları kullanıyor. Çin e 26 tesise cıvata-somun satıyorlar. İhracatları 160 milyon dolar. Grubun 4 farklı üretim tesisi var. Cıvata ve somun dışında, kalıp, kaplama işleri ayrı tesislerde yapılıyor. Çıraklık eğitimine destek veriyorlar. Ar-Ge grubu oluşturmuşlar. Biz kendi işimizde büyüyeceğiz diyorlar. Üretimleri ve ihracatları geçen yıldan iyi. İhracat önemli Daha sonra Bakioğlu grubunun Polipak tesislerini gezdik. Dede Enver Bakioğlu 1973 yılında Bak Ambalaj ı, baskılı veya baskısız kâğıt torba yapmak için kurmuş. Teknoloji ve talepteki değişime paralel olarak 1976 yılında polietilen üzerine baskıya başlamış. Derken polipropilen film üretimi için yatırım yapmış. İşi dededen oğlu Cem, ondan torunları Sertaç ve Enver Bakioğlu devralmış. Enver ve Sertaç Bakioğlu yılda 60 bin ton film üreten tesisleri gezdirdiler. Bana anlatıldığına göre insan saçı 60 mikron imiş. Onlar saçtan ince 12 mikron incelikte film üretiyorlar. Bu filmler sigara kutusunun üzerindeki filimler veya satın alınan gıda maddelerinin, cipslerin, çikolataların içine konulan üzeri baskılı filimler. Ambalajların içi için ise alüminyum buharı ile alüminyum gibi pırıltılı filimler yapıyorlar. Ürettikleri filimlere baskı yapan, baskı kalıbı yapan ayrı tesisleri var. Geçen yıl baskılı ve baskısız 50 milyon dolarlık film ihracatı yapmışlar. Grubun toplam ihracatı yılda 130 milyon dolar. Özdersan markası ile deri sanayinde kullanılan değişik makineleri üreten tesislerin temeli 1982 yılında atılmış. Atilla Özbek 2 kardeşi ile makine üretimine soyunmuş. Şimdilerde tanesi 15 bin euro dan 150 bin euro ya kadar satılan ve 45 farklı işlem yapan makine üretiyorlar. Yıllık üretimleri 150 makine. Türkiye de deri sanayinde kullanılan makinelerin çoğunu eskiden İtalyanlar satarmış. Şimdi Öndersan makineleri kullanılıyormuş. Çin de tek bir deri firmasına 150 makine satmışlar. Hindistan, Pakistan pazarına Afrika pazarına girmişler. Üretim artıyor ve çeşitleniyor Atatürk Organize Sanayi Bölgesi nde makine üreten bir başka büyük grup da Dirinler grubu. 1952 yılında kurulmuş Nihat Dirin yaptıklarını uzun uzun anlattı. 12 bin m2 kapalı alan üzerinde büyük Eksantrik ve hidrolik presler torna, freze, matkap tezgâhları üretiyorlar. 1968 yılından bu yana hava kompresörü üretimini sürdürüyorlar. Ayrıca döküm sanayinde faaliyet gösteriyorlar. Atatürk Organize Sanayi Bölgesi ndeki sanayi tesislerinden örnekler veriyorum. Ziyaret edemediğim yüzlerce tesis var. Dönmez ler debriyaj, Tepaş küçük ev aletleri, Libel Makine makine parçaları, Karayel direksiyon, Özkan lar makine,efes Elektrik elektrik santraları, Pompasan otomotiv parçaları, Katmerciler itfaiye teçhizatı, Nurçelik kalıp, Baylan ölçü aletleri, Gimaş metal parçalar üretiyor. Sayın okuyucularım, bunlar Türk ekonomisinin üretim ve ihracatgücünü gösteriyor. Dikkat buyururuz bütün bunlar 1970 lerde, 1980 lerde temeli atılan işletmeler. Daha önce tamircilikten, sanatkârlıktan sanayiye geçen birinci kuşak başlatmış. Şimdilerde ikinci kuşak büyütüyor, ihracata yöneliyor. ÜretimeAr-Ge ve teknoloji boyutu katıyor.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 24.02.12 8 SABAH GAZETESİ Çalık: Türkiye en az yüzde 5 büyür Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, Türkiye'nin 2011'de en hızlı büyüyen sayılı ekonomilerden biri olduğunu belirterek, "Avrupa'daki belirsizliklere rağmen bu yıl da ekonomi en az yüzde 5 büyür" dedi Çalık Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Çalık, Türkiye'nin siyasi istikrar, doğru yönetim, uygulanan ekonomik reformlarla bölgesel bir oyuncu konumuna geldiğini belirtti. Çalık, "Dünya için zor bir yıl olan 2011'de bile Türkiye beklentilerin çok üzerinde, en hızlı büyüyen sayılı ekonomilerden biri oldu. Küresel ekonomiye, özellikle Avrupa'ya ilişkin belirsizliklere rağmen; Türkiye'nin 2012'de en az yüzde 4-5 civarında büyüyeceğini düşünüyorum" dedi. Türkiye'nin ticarette tek pazar riskini azaltılıp, yeni pazarlara açıldığını söyleyen Çalık, "Avrupa'nın yavaşlaması, diğer pazarlarımızın güçlenmesiyle dengelenmektedir. Diğer yandan ülkemizin güçlü büyümesi ve artan refahı, orta kesimin güçlenmesi ile kuvvetli bir iç talep oluşturarak yurtdışı pazarlardaki değişimleri tolere etmenin yanı sıra, yeni imkânlar sunmaktadır. Türkiye, son 10 yıldır sürekli kendini geliştirerek doğru işler yapıyor; risklerini de görüyor ve önlemini alıyor" diye konuştu. 700 MİLYON $'LIK YATIRIM Çalık Grubu'nun hedeflerine ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Ahmet Çalık, "15 ülkede 20 bini aşkın çalışanla faaliyet gösteriyoruz. Bu ülkelerden her birinin özel şartlarına uyum göstererek yoğrulduk. Krizlere alışık ve aşılıyız. Eğer hazırlıklıysanız, güneşli günleri de kış şartlarını da doğal karşılar, hepsinin geçici olduğunu bilir ve önleminizi ona göre alırsınız" dedi. Çalık, 2011'de holdingin aktif büyüklüğünün yüzde 20 arttığını, cirolarının ise yüzde 50 oranında büyüdüğünü, 700 milyon dolarlık yatırım yaptığını söyledi. Ahmet Çalık, "Bu yıl için elimizdeki büyük projeler hariç, yaklaşık 250 milyon dolar tutarında yatırım yapmayı öngörüyoruz" diye konuştu. 5 yıl vadeli bono itfasını yapıp yeni projelere bakacağız Toplam 200 milyon dolar tutarında tahvil ihracı gerçekleştiren grubun bugüne kadarki taahhütlerini diğer konularda olduğu gibi eksiksiz yerine getirdiğini söyleyen Çalık, "Martta da 5 yıl vadeli olan bonomuzun itfasını gerçekleştirip grubumuz önümüzdeki dönemlerde yeni projelerine bakmaya devam edecektir. Tabii bu olumlu itfa ve ilgi yeni bir tahvil çıkartılması durumunda grubumuzun çok daha uygun koşullarda fon temin edebileceğini göstermektedir. Şu an itibarıyla böyle bir plan bulunmamakla birlikte önümüzdeki dönem koşulların uygunluğuna bağlı olarak tahvil ihracına çıkılabilinir" diye konuştu. Projelerimizle kentsel dönüşüme katkı sağlıyoruz Ahmet Çalık, Gap İnşaat'ın yer aldığı Tarlabaşı Kentsel Yenileme Projesi'nde ilk etap satışlarıyla ilgili çalışmalara başlandığını, Fener-Balat projesiyle ilgili de geliştirme çalışmalarının sürdüğünü anlatarak, şöyle konuştu: "Ataşehir'deki Metropol İstanbul projesinin ilk fazı satışa çıktı. Önemli bir ilgi var ve güzel bir satış grafiği yakaladılar. Üsküdar Burhaniye'deki Şehrizar Konakları projemiz ise yeri ve modern mahalle konseptiyle yüzük taşı işlerden. Bu yıl sonunda ilk sakinlerini ağırlayacak. Satışa başlanan projelerimizden bu yıl 500 milyon doların üstünde gelir elde etmeyi bekliyoruz."
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 24.02.12 9 Turkuvaz'a gelen teklifler markaya katkımızı gösteriyor Turkuvaz Medya'nın sermayesinin güçlendirildiğini, baskı ve yayın kalitesinin iyileştirildiğini, birçok yeni markanın oluşturulduğunu anlatan Çalık, satış konusunda da açıklamalar yaptı. Markaya gelen ilk tekliflere göre yoğun bir ilginin oluştuğunu söyleyen Çalık, "Bu da göstermektedir ki markamıza önemli katkılarımız olmuştur. Tabii burada yurtdışında oluşan gelişen Türkiye algısının da önemli bir yeri var" dedi. Ahmet Çalık, Samsun-Ceyhan Petrol Boru Hattı ve Doğu Akdeniz Rafineri ve Petrokimya projesinde çalışmaların devam ettiğini hatırlatarak, bu iki projenin dışında, hali hazırda portföyümüzde elektrik ve gaz dağıtım şirketleri ile rüzgâr ve HES projeleri yer alıyor. Turkcell çıtayı 10 milyara çıkardı 2012'de gelirini yüzde 5 artırmayı hedefleyen Turkcell çıtayı 10 milyar TL'ye çıkardı. Başta çağrı merkezi olmak üzere 2012'de 2 bin kişi işe alınacak Gelir artışında yüzde 5'lik büyüme hedefi koyan Turkcell, 2 bin yeni istihdam yaratmayı hedeflediğini de açıkladı. 2011 yılını değerlendiren ve 2012 hedefleri konusunda bilgi veren Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, "2011 yılı zor geçti. 2012 yılında 9.9 milyar TL ile 10.1 milyar TL arasında gelir hedefliyoruz. Bu yaklaşık yüzde 5'lik bir büyümeye denk geliyor. Yine 2000 kişilik yeni istihdam yaratacağımızı düşünüyoruz" diye konuştu. 1.1 milyon net abone kazanarak 34.5 milyon aboneye ulaştıklarını belirten Ciliv, grup gelirlerinin yıllık bazda yüzde 4.1 artarak 9 milyar 370 milyon TL'ye yükseldiğini, Grup AVFÖK'ünün bir önceki yıla benzer seviyelerde 2 milyar 913 milyon TL olduğunu, Grup AVFÖK marjının yüzde 31.1 olarak gerçekleştiğini söyledi. 2008'den bu yana Turkcell'in en düşük abone kayıp oranına ulaştığını dile getiren Ciliv, Turkcell Türkiye mobil internet ve servis gelirlerinin yüzde 20.1'lik artış ile 1 milyar 944 milyon TL'ye yükseldiğini bildirdi. İNTERNET SMS'İ GEÇTİ Ciliv, mobil internet gelirlerinin yüzde 60'lık artış ile 724 milyon TL'ye yükseldiğini belirterek, "Mobil internet ve data, SMS gelirini aştı. Birey başına 6 kat internet kullanımı arttı. Birim maliyet ise yüzde 81 düştü.mobil internet ve servis gelirlerinin Turkcell Türkiye gelirindeki payı 3.9 puan artarak yüzde 24.2'ye ulaştı" dedi. Tarihinde ilk defa data ve internet gelirleri SMS ve MMS gelirini geride bıraktığını kaydeden Ciliv, "Toplam MMS ve SMS gelirleri, ilk kez mobil internetin gerisinde kaldı. Ses gelirleri dışında büyüme hedefimizin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gördük" dedi. Ciliv, konsolide borç tutarının 3 milyar 529 milyon TL olduğunu bildirerek, Bu miktarın 982 milyon TL'sinin Turkcell'in Ukrayna operasyonları ile ilgili olduğunu belirtti. 2 bin kişilik yeni istihdam 2011 yılını 2 bin ek istihdamla tamamladıklarını belirten Ciliv, "Turkcell 2012'de de aynı sayıda yeni istihdam hedefliyor. Anadolu'daki çağrı merkezleri aracılığıyla istihdam yaratmaya devam edeceğiz. 2 bin kişilik istihdamın önemli bir bölümü çağrı merkezlerine olacak. 2012'de yaklaşık 1.7 milyar TL teknoloji ve altyapı yatırımı yapmayı planlıyoruz" diye konuştu. Migros satılacak mı? Perakende devi Migros, satış haberiyle ilgili açıklama yaptı. Migros, basında yer alan "Migros satışa çıkarıldı" şeklindeki haberlerin asılsız olduğunu bildirdi. Migros Ticaret A.Ş.'nin Kamuyu Aydınlatma Platformu'na (KAP) yaptığı özel durum açıklamasında, basında Migros hisselerinin satışına yönelik söylentiye dayalı çıkan haberlerin asılsız olduğu belirtildi.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 24.02.12 10 Ekonomist dergisinin söz konusu haberinde, Migros'un yüzde 50.8'ini 2008 yılında 1.98 milyar TL'ye satın alan İngiliz Yatırım Fonu BC Partners, Şok'tan sonra Migros'u da satışa çıkardığı belirtilmiş ve talipliler arasında Anadolu Grubu ile Yıldız Holding'in de bulunduğu iddia edilmişti.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 24.02.12 11 RADİKAL GAZETESİ Avrupa'ya fark attılar Avrupalı bankaların zarar rekoru kırıp binlerce kişiyi işten çıkardığı 2011'de, Türk bankaları kârlılığı koruyup istihdamlarını artırdılar Türkiye ye tarihinin en büyük ekonomik küçülmelerinden birini yaşatan 2001 krizinin fitilini ateşleyen Türk bankacılık sektörü, aradan geçen süreçte yapılan reform ve düzenlemelerle Türkiye yi yurtdışı şoklara karşı koruyan kalkan haline geldi. Avrupa nın borç krizinin ve küresel resesyon endişelerinin damgasını vurduğu 2011 yılında Avrupa nın dev bankalara zarar etmekten ya da büyük oranlı kâr düşüşünden kurtulamazken, Türk bankaları kârlılığını korudu. Avrupa da binlerce bankacının işsiz kaldığı 2011 de Türkiye de 4.200 bankacı işe alındı. Türk bankaları 2011 yılını, dünyada yaşanan büyük kayıplara rağmen 19.8 milyar TL net kârla kapattı. Sektörün kârındaki düşüş yüzde 10 da kaldı. Garanti Bankası 3.3 milyar TL, Akbank 2.5 milyar TL, Yapı Kredi 2.3 milyar TL, İş Bankası 2.2 milyar TL net kâr elde etti. Denizbank ın ana ortağı olan Dexia 2011 yılında yaşadığı bölünme ve Yunanistan tahvillerinin getirdiği riskler nedeniyle 11.6 milyar euroluk rekor zarara imza attı. Bankanın en kârlı birimi ise Denizbank oldu. RBS nin zararı katlandı İngiliz Royal Bank of Scotland ın zararı (RBS) yüzde 78 artarak 2 milyar sterline çıktı. İngiliz hükümeti küresel finansal krizin zirveye çıktığı 2008 yılının sonunda 45.5 milyar sterlinle kurtardığı RBS nin yüzde 82 hissesi devletin elinde bulunuyor. Bu kurtarma, dünyanın en pahalı banka kurtarması olarak kayıtlara geçmişti. Alman Commerzbank ın kârı da yüzde 55 azalarak 1.43 milyar eurodan 638 milyon euroya indi. Fransız Credit Agricole, geçen yıl 1.47 milyar euro zarar ederken, BNP nin kârı yüzde 23 azalarak 6 milyar euroya, Societe Generale in kârı ise yüzde 40 azalarak 2.4 milyar euroya indi.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 24.02.12 12 Uğur Gürses...Şirketlere SPK dan atama Borsadan sonra halka açık şirketlere de 'büyük birader' eli uzanıyor, az kaldı. Yakın zamanda kurumsal yönetim gibi oldukça modern bir mikro reform ortaya çıktı. Ama ne tuhaf ki, bu reformun uygulayıcısı kurum, bu ilkeleri kendi uzaktan kumandasına ve keyfine bağladığı gibi, kendiyle ilgili kurumsal yönetim bölümünü unutuverip reformun ruhunu öldürdü. Borsadan sonra, halka açık şirketlere de büyük birader eli uzanıyor, az kaldı. Finans merkezi olmaya değil, tersine kumanda ekonomisine doğru yol alıyoruz. Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), 2011 in son gününde kurumsal yönetim ilkelerinin belirlenmesine ve uygulanmasına dair bir tebliğ yayımladı. Halka açık olan yani hisseleri borsada işlem gören şirketlerin, bu tebliğle getirilen koşullara uymasını zorunlu kıldı. Haziran sonuna dek şirketler bu tebliğin koşullarını yerine getirecekler. Halka açık şirketler, yönetim kurullarına en az iki bağımsız yönetim kurulu seçmek zorunda; orta ve büyük şirketlerde ise üçte biri oranında olacak. Seçmek deyince, SPK nın tebliğde belirlediği koşullar ve kurallar çerçevesinde tabii. Tamam, anlaşılabilir bir durum denilebilir ama bununla bitmiyor; şirketler, bu koşullara göre belirlediği adayları SPK ya bildirip onay da alacak. SPK denetleyeceği bir kuralı, baştan onay mekanizmasına dönüştürmüş. Kimin olacağını SPK söyleyecek SPK nın tebliğle belirlediği koşullara göre şirket, ortaklıkları ve şirketle bağlantılı tüzelkişiler ile bağımsız yönetim kurulu adayının kendisi, eşi ve üçüncü dereceye kadar hısımları arasında, son beş yıl içinde, doğrudan veya dolaylı istihdam, sermaye veya önemli nitelikte ticari ilişkinin kurulmamış olması şartı var. Bağımsız üye ile şirket arasındaki çıkar ilişkisini ve bağlantısını kesmeye dönük bir kural. Güzel. Ayrıca, bağımsız yönetim kurulu üyelerinin üstleneceği görevleri gereği gibi yerine getirecek mesleki eğitim, bilgi ve tecrübeye sahip olması bekleniyor. Kim karar verecek? SPK. Bir şirkette büyük bir katma değer yaratacak birine, Ankara da ofisinde oturan bir daire başkanı karar verecek. Hangi ekspertizle uygunluk bildirecek, bunu bilmiyoruz. Başka bir koşul; şirket faaliyetlerine olumlu katkılarda bulunabilecek, şirket ortakları arasındaki çıkar çatışmalarında tarafsızlığını koruyabilecek, menfaat sahiplerinin haklarını dikkate alarak özgürce karar verebilecek güçlü etik standartlara, mesleki itibara ve tecrübeye sahip olması da isteniyor. Böyle olduğuna kim onay verecek? SPK. Yazılı koşulların da ötesinde şirketler için uygun bağımsız yönetim kurulu üyesi kim? Bunu SPK bilecek! Ne şirketin ortakları ne de başka bir organı. Şirketle danışmanlık, dereceleme, faaliyet ve organizasyonunun tamamını ya da bir bölümünü yapan kurumlarda çalışanlar da dışarıda kalıyor. Kamu ile çıkar ilişkisi Dahası var: Bir halka açık şirketin denetimini yapan denetim şirketinde son 5 yılda çalışan herhangi bir elemanının yönetim kurulu üyesi olması da olanaksız. Peki, SPK bu denli katı kural koyuyor da kendisi dahil kamu denetimi yapanlarını neden unutmuş? Halka açık şirketi denetleyen, düzenleyen, gözeten kurumlar neden bu kurumsal yönetim çerçevesi içine girmiyor? Bu sorunun yanıtı yok. Şirketlere halka açılma izni veren, borsada işlem görmesine izin veren, denetleyen, para cezası kesen, gerektiğinde savcının önüne gönderen SPK nın çalışanları yönetim kurulu üyesi olabiliyor mu? Evet. Vergi denetimi yapanlar, halka açık bankaları denetleyen BDDK çalışanları? Evet. Yani yatırımcıları korumakla görevli olanlar, şirketleri denetlemekle ve düzenlemekle yasal yetki çerçevesinde görevli ve yükümlü olan bu kurumlarda çalışanların, sonuç olarak çıkar ilişkisinden en uzak durması gereken kişilerin bağımsız yönetim kurulu üyesi olması yolu açık. Şirketlere halka açılma izni veren kurumun çalışanları ertesi gün istifa ederek bağımsız yönetim kurulu üyesi olabilir mi? Evet. O şirketin, bağlı ortaklığında çalışan amcası olan biri ya da hisse senedini alan teyzesi olan biri? Hayır. Devam edeceğim.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 24.02.12 13 HABERTÜRK GAZETESİ Komşu için tıraş vakti! 107 milyar Euro'luk macera bugün başlıyor Yunanistan'ın özel sektörden kreditörler ile üzerinde anlaştığı borç takası bugün başlıyor. Yunan Parlamentosu'nun dün onayladığı yasanın ardından bugün başlayacak olan borç takasında Yunanistan'ın kendi yasalarına göre ihraç etmiş olduğu tahvillerin yeni ihraç edilecek ve İngiliz yasalarını temel alarak çıkarılacak kağıtlar ile takas edilecek. Yunanistan'ın toplam tahvil stoğunun yüzde 90'ını oluşturan bu kağıtların takrasının 12 Mart'a kadar tamamlanması hedefleniyor. Yunanistan'ın toplam tahvil stoğunun yüzde 10'unu oluşturan yabancı yasaları temel alarak çıkarılmış tahvillerin takası ise 5 Nisan'da yapılacak. Yunanistan, özel sektörden kreditörlerin ellerindeki kağıtların nominal değerlerinden yüzde 53.5 saç traşı öngören takas ile borcunu 107 milyar Euro azaltacak. Macar bankaları 13 yıl sonra zarar açıkladı! Macaristan'da banka sektörü 2011 yılında yaklaşık 330 milyon euro zarar etti Macaristan Maliye Denetleme Kurumu (PSZAF) tarafından yapılan açıklamada, Macaristan'daki bankaların 2011 yılının son çeyreğinde 145 milyar forint (yaklaşık 500 milyon euro), yılın tamamında ise 93 milyar forint (yaklaşık 330 milyon euro) zarar ettiği belirtildi. Macaristan'da bankaların 13 yıldan sonra ilk kez zarar ettiği açıklanırken, zarara sebep olarak ise hükümetin bankalara uyguladığı ek verginin ve döviz üzerinden ev kredisi alanların sabit kurdan banka borçlarını kapatması gösterildi. Macaristan'da hükümet, geçtiğimiz yılsonu bankalardan ev kredisi alanların banka borçlarını sabit kurdan kapatması için kanun çıkarmış, kanun çerçevesinde 165 bin kişi bankalara borçlarını düşük kurdan kapatmıştı. Kanun bankaların büyük oranlarda zarar etmesine neden olmuştu.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 24.02.12 14 DÜNYA GAZETESİ En çok konut İstanbul'da satıldı 2011 yılı son çeyreğinde bir önceki döneme göre yüzde 16 oranında artışla 119 bin konut satıldı. En yüksek artış yüzde 31 oranı ile İstanbul bölgesinde gerçekleşti. 2011 yılı dördüncü döneminde (Ekim-Kasım-Aralık) yaklaşık 119 bin konut satış sonucu el değiştirdi. TÜİK'in 2011 yılı dördüncü dönemi konut satış istatistiklerine göre, Türkiye genelinde bir önceki döneme göre yüzde 16,82 oranında artışla 118 bin 867 konut satıldı. Söz konusu dönemde, konut satışlarında bir önceki döneme göre en yüksek artış yüzde 31,12 oranı ile İstanbul (TR10) bölgesinde gerçekleşti. Bir önceki döneme göre yüksek artış gösteren diğer bölgeler sırasıyla, yüzde 30,79 ile Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1), yüzde 29,96 ile Mardin, Batman, Şırnak, Siirt (TRC3), yüzde 29,21 ile Antalya, Isparta, Burdur (TR61) ve yüzde 25,06 ile İzmir (TR31) bölgeleri oldu. Aynı dönemde konut satışlarında bölge düzeyinde bir önceki döneme göre azalış gösteren bölgeler ise sırasıyla, yüzde -14,13 ile Van, Muş, Bitlis, Hakkari (TRB2), yüzde -3,50 ile Zonguldak, Karabük, Bartın (TR81) ve yüzde -0,33 ile Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir (TR71) bölgelerinde gerçekleşti. Konut satışlarında bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21,89 artış2011 yılı dördüncü döneminde, konut satışlarında bir önceki yılın aynı dönemine göre ise yüzde 21,89 oranında artış gerçekleşti. En çok artış gösteren bölgeler sırasıyla, yüzde 93,07 oranıyla Kocaeli, Sakarya, Düzce, Bolu, Yalova (TR42), yüzde 36,70 oranıyla Tekirdağ, Edirne, Kırklareli (TR21), yüzde 36,47 oranıyla Erzurum, Erzincan, Bayburt (TRA1), yüzde 35,85 oranıyla Mardin, Batman, Şırnak, Siirt (TRC3) ve yüzde 34,14 oranıyla Antalya, Isparta, Burdur (TR61) bölgeleri oldu. 2011 yılı dördüncü döneminde 4 dönemlik ortalamalara göre değişimlere bakıldığında Türkiye genelinde yüzde 17,25 oranında artış gerçekleşti. Konut satışlarında 4 dönemlik ortalamalara göre tüm bölgelerde artış meydana geldi. Değişim oranlarına bakıldığında en yüksek artış gösteren bölge yüzde 95,77 oranıyla Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan (TRA2) bölgesi oldu. Net faiz marjını muhafaza edersek karı yüzde 10 artırırız TBB Başkanı Aydın, bankacılık sektöründeki gelişmeleri değerlendirirken mortgage ile ilgili çalışmalar hakkında da bilgi verdi. Türkiye Bankalar Birliği Başkanı (TBB) Hüseyin Aydın ve TBB Genel Sekreteri Ekrem Keskin, dün akşam katıldığı toplantıda bankacılık sektöründeki gelişmeleri değerlendirdi. Banka genel müdürleri ile genel müdür yardımcılarının da katıldığı toplantıda Aydın'ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle: * Net faiz marjını muhafaza edersek 2012'de 2011'e göre sektörde yüzde 10 kar artışı elde ederiz. * Kredi kalitesinde bir bozulma kesinlikle gözlemlemiyoruz. * SPK tebliği uyarınca bağımsız üye olmasın demiyoruz ama bağımsız üyeye özel statü verilmesine sektör olarak karşıyız; bu, karar alma ve iş yapış biçimlerimizi etkilememeli. * İpotekli konut finansmanı konusunda çalışma sürüyor, bunun kamu ayağı da var, ancak şirket mi olacağı, TBB bünyesinde mi olacağı konusunda atılmış adım henüz yok.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 24.02.12 15 * Risk merkezi ile ilgili çalışmalar son aşamaya geldi, yönetmelik her an Resmi Gazete'de yayınlanacak aşamaya geldi. Toplantıda söz alan Genel Sekreter Ekrem Keskin ise şu ifadeleri kullandı: * Bankacılık sistemine getirilen ek yükler nedeniyle yaklaşık 8.5 milyar TL yük oluştu, böylece bankaların kurumlar vergisi oranı yüzde 50'nin üzerine çıktı. * Kredi faizlerindeki artışın 2012 başından itibaren durduğunu, hatta bir miktar aşağı geldiğini gözlemliyoruz. * Sektörde ek yük gelmeyeceği, likidite koşullarında yumuşama olacağı varsayımı ile kredilerin yüzde 15-20 büyümesi halinde, SYR'nin bugünkü düzeyini korumak için sektörün karının en az yüzde 19 artması gerekiyor. (Reuters) Hisse senedi ihracı için SPK'ya başvurdular Erdemir ve Zorlu Enerji, hisse senedi ihracı için Sermaye Piyasası Kurulu'na başvurdu. Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş ile Zorlu Enerji Elektrik Üretim A.Ş, hisse senedi ihracı için Sermaye Piyasası Kuruluna (SPK) başvurdu. SPK'nın haftalık bültenine göre, bu hafta, Turkish Faktoring Hizmetleri A.Ş, 30 milyon liralık borçlanma aracı ihracı için SPK'ya başvurdu. Şirket borçlanma aracının tahsisli olarak ve/veya nitelikli yatırımcılara satılmasını planlıyor. Öte yandan, Ereği Demir ve Çelik Fabrikaları T.A.Ş 940 milyon liralık iç kaynaklardan karşılanmak üzere bedelsiz, Zorlu Enerji Elektrik Üretim A.Ş 218 milyon 334 bin 650 liralık bedelli, Denge Yatırım Holding A.Ş 3 milyon liralık halka açılma, TNB Bilgisayar ve Görüntü Sistemleri A.Ş de 8 milyon 350 bin liralık halka açılma talebi nedeniyle Kurul'a başvuruda bulundu. Bu hafta, Ataç İnşaat ve Sanayi A.Ş, Gentra Lojistik A.Ş ve Enka İnşaat ve Sanayi A.Ş kayıtlı sermaye tavanını yükseltmek amacıyla SPK'ya başvurdu. Kurul, Hak Menkul Kıymetler A.Ş ile Mira Menkul Değerler A.Ş'nin ortaklık yapısındaki değişikliği ilişkin başvurularını olumlu karşıladı. İlk çeyrekte ihracat yüzde 12 artar DHL Express Türkiye Direktörü Michel Akavi'ye göre Türkiye'nin ihracatta yükselen sektörleri tekstil, organik tarım ürünleri ve müteahhitlik hizmetleri... İhracatın aynası olduklarını belirten DHL Express Türkiye Direktörü Michel Akavi, bu yılın ilk çeyreği için Türkiye'de ihracat artışının yüzde 12 olacağını öngördü. 2012 için ihtiyatlı iyimserlik halinde olduklarını söyleyen Akavi, "Moda hızlandı, tekrar yavaşlamayacak. Adamlar ufak ufak mal almaya alıştı, yeniden stok tutmayacak. Avrupa'da ithalat azalırken biz Uzakdoğuluların pazarından pay çalıyoruz" dedi. Akavi, Türkiye'nin ihracatta yükselen sektörlerinin ise tekstil, organik tarım ürünleri ve müteahhitlik hizmetleri olduğunu belirtti. DHL Express Türkiye Direktörü Michel Akavi, DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ'ın sorularını yanıtladı. Yılın ilk fuarlarının ardından işadamlarının ticaret bağlantılarını değerlendiren Akavi, "Elimizde 2012'nin ilk rakamları var. Bunlar dış ticaretin belirleyicisi. Ayrıca iki tane çok önemli fuara katıldım. Biri Almanya'daki Heimtextil, diğeri de Münih'teki giyim tekstili fuarı. Paris'te de iki önemli fuara katılıyorum. Fuarlar çok önemli göstergeler. Fuarlarda izlenim ediniyorsunuz ama onun hemen arkasından numune çıkışları oluyor. Geçen senenin bu zamanki numune çıkışları ile karşılaştırıyoruz ve son durumu görebiliyoruz" diye konuştu.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 24.02.12 16 Geçtiğimiz yılın Türkiye dış ticareti açısından rekor bir sene olduğunu belirten Akavi, senenin son çeyreğinin beklentilerinin de üzerinde geçtiğini kaydederek, "O dönemde bizim uçaklarımızda bile yer kalmamaya başladı. 2011'de rüzgar arkamızdaydı" diye konuştu. Yunanistan'daki krizin ardından Avrupa'da bir tedirginlik başladığını, euronun zayıflamasının Avrupa'ya ihracatta zorluk yaşattığını belirten Akavi, "İşte bu sıkıntılı ortamda 2012'yi geçireceğimizi düşündük. Ama fuarların ardından 2012 için izlenimimiz, durumun beklentilere göre pozitif olduğu. Geçen sene ilk çeyrek çok iyiydi. Ama bu fuarlarda yapılan anlaşmalar gösteriyor ki bu sene de iyi bir çeyrek olacak" dedi. Durumun kendi rakamlarına da yansıdığını, ocak ayında gönderi bazında yüzde 15, kilogram bazında yüzde 20'nin üzerinde artış sağladıklarını dile getiren Akavi, "Biz DHL olarak rakiplerimizden daha iyi iş yaptık. Piyasa yüzde 12 artarken, biz işimizi yüzde 15 yükselttik. Zaten piyasanın yüzde 57'sini teşkil ediyoruz. Ancak bu senenin iyi geçmeyeceğini düşünerek geçen yıldan büyük müşteriler bağlamıştık. Bence bu senenin ilk çeyreğinde geçen seneye oranla ihracatta yüzde 12'lik bir artış olacak" diye konuştu. Avrupa'da piyasalar daralırken, Türkiye'nin ihracatını artırmasını da değerlendiren Akavi, "IMF'in tahminleri Avrupa'da resesyon olmasa da yavaşlama olacağını gösteriyor. Avrupa'da 2010'a göre 2011'de ithalatta düşüş yaşandı. Bu durumda nasıl oluyor da biz ihracatımızı artırıyoruz? Çünkü ihracatçılar Avrupa'da pazar paylarını artırıyorlar. Oradaki pasta küçülüyor ama Türk ihracatçısı bu pastadaki payını artırıyor" şeklinde konuştu. Uzakdoğu'dan Pazar payı çalıyoruz Türk ihracatçısının Avrupa pazarındaki payını artırmasını sağlayan trendlerin olduğunu anlatan Akavi, şunları söyledi: "Avrupalı 2009 senesinde yaşadığı krizden dolayı stok tutmama trendinde. Uzakdoğu da küçük küçük sipariş vermiyor. Ama Türkiye ufak ufak mal teslimatı yapabiliyor. Bir başka neden de modada bir hızlanma başladı. Vitrinlerdeki ürünler çok sık değişiyor. Büyük moda evleri trendleri belirliyor. Kitlelere hitap eden marka giyim firmaları da bunları hızla kopyalıyor ve vitrinlerine koyuyor. Örneğin turuncu ve üzerinde kürk moda oluyor iki günde vitrinlerde turuncuyu görüyoruz. İtalya ve İspanya'da hızla cevap verecek firmalar çok pahalı. Çin 6 ay sonra yolluyor. Bir de bir milyon adet vermek istiyor. Oysa bu turuncu iki hafta moda, sonra pembe gelecek belki. Büyük mağazalar bu kadar fazla parça aynı renkten istemiyorlar. Oysa Türkiye hemen kapısında 'Biz yaparız ağabey ne olacak, lafı mı olur' diyorlar. Zaten bizim ülkemizde birkaç büyük dev dışında bu işi yapan KOBİ'ler. Kısaca hız, esneklik, küçük siparişlere cevap vermek bizi pazarda öne çıkarıyor. Bir de hammadde fiyatları artınca işçilik maliyeti rekabeti çok etkilemiyor. O zaman Uzakdoğu ile pahalılık oranı düşüyor. Biz de Uzakdoğu'dan pazar payı çalıyoruz. Ama onların pazar payları o kadar büyük ki, 'Aman Türkler bizi yıktı' gibi bir haykırışı yok. Bir de Çinliler akreditif açarak mal veriyor, bizimkiler tanıdık müşteriye 'Tamam ağabey, sen 30 gün içinde bunun parasını ver' diyor. Yani hala söze binaen iş yapıyor." Fuarlarda satın almacılarla konuştuğunu Türkiye'den mal alma nedenlerini araştırdığını anlatan Akavi, "Bahsettiğim bütün şartları saydılar ama önemli bir şey daha söylediler. 'Biz Uzakdoğulularla anlaşamıyoruz, moda değişince bir sarı bir pembe, pembenin içine bir sarı renk atılacak. Adamlara bunu anlatana kadar kafamızı duvara vuruyoruz. Önceden o kadar fiyat farkı vardı ki katlanıyorduk. Şimdi fiyat farkı azalınca, 'hop' diyoruz. Türkler İngilizce konuşuyor, çabuk anlıyor, 'tamam ağabey' diyor" şeklinde konuştu.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 24.02.12 17 Avrupa'ya gönderi, Karaköy'e motokurye yollamaktan ucuz Türkiye'nin en büyük avantajının lojistik olduğunu söyleyen Michel Akavi, "Avrupa'nın kapısındayız. Adam bize malı Gaziantep'ten akşam 5'te veriyor. Biz onu İsveç'te Stockholm'ün dışında bir kasabaya sabah 10'da dağıtıyoruz. Hatta istersek 9'dan evvel de dağıtırız. Bu büyük bir avantaj. Çin, Bangladeş, Tayvan gibi ülkelere numunelerin gidip gelmesi bu kadar kısa sürede olmuyor" dedi. Çin'in 5 birim ihracatına karşı bir birim ithalat yaptığını anımsatan Akavi, "Çinliler satıyorlar ama hiçbir şey almıyorlar. Onun için uçakları boş. Türkiye için gidiş geliş iki yön. Dolu geliyor dolu gidiyor. Onun için bizim kilo başına uçak maliyetimiz çok düşük. Parça başına Avrupa'ya gönderi yapmak İstanbul içindeki motokuryeyi Karaköy'e yollamaktan ucuza geliyor. Biz akşam Avrupa'ya iniyoruz, 90 tane bağlantı var. Bu trendler kalıcı gibi gözüküyor. Bu krizler ülke olarak bize yaradı" değerlendirmesini yaptı. En büyük tehlike kurların yanlış yere gitmesi Ufuktaki en büyük tehlikenin kurların yanlış yere gitmesi olduğunu kaydeden Michel Akavi, "TL'nin güçlenmesi ve euronun zayıflaması durumu zora sokar. Euro/dolar paritesi 1.18 ile başlamıştı. Euro güç olarak 1.18'in de altına inebilir. Bu tehlikeli. Bu durumu iyi yönetmek lazım. Meselemiz dolardan çok euro. İhracatımızın çoğunluğunun karşılığını euro olarak alıyoruz" dedi. İhracatçının euroda 2.30 seviyelerinde idare edebildiğini ancak 2.10'ları gördüğünde frene bastığını hatırlatan Akavi, şunları söyledi: "Ama 2011'nin ikinci yarısı 2.40-2.50'yi gördüğümüzde marjlar artmıştı. İhracatçı hem kar ediyor hem de pazarı kaybetmemek için indirim bile yapıyordu. Şimdi 2.30'larda marjlar sıkıştı ama idare ediyor yine de. 2.10'larda ihracat biraz soğuyabilir. Benim tahminim euronun zayıf kalacağı, doların ufak ufak üstüne tırmanacağı ve TL'nin de yükseleceği yönünde. Euro 2.20-2.15'e de gidebilir ama gitmeyebilir de. Çünkü bunların tamamı bir dolu gelişmeye bağlı. Kur sorun olabilir. Tabii bunun yanında Avrupa'nın resesyona girmesi de büyük tehlike getirebilir." Türkiye arkasındaki rüzgarı daha iyi değerlendirmeli Hükümetin, stratejik sektörler ile ihracatçı sektörleri belirleyip, daha fazla yabancı yatırımcı çekmek için bir plan uygulaması gerektiğinin altını çizen Akavi, "Mesela mobilya çok ideal bir sektör. Uzakdoğu'dan mobilya gelmesi daha maliyetli. Ev dekorasyonunda güçlüyüz. İnşaat, inşaat malzemeleri de önemli. Hi-tech sektöründe, yazılım sektöründe zayıfız. Bu konu geliştirilebilir" dedi. Türkiye'nin geride kaldığı bir konunun da ihracat yapacak yabancı yatırımcıyı çekmek olduğunu kaydeden Akavi, "DHL ihracatın en büyük yansıması, aynası. Bana 'Michel senin ilk 100 müşterin kim' deseler, 95'i Türk derim. Gurur duyuyoruz ama bir Malezya'ya gidiyorsunuz 80'i yabancı. Burayı yabancılar için bir üretim ve ihracat üstüne getirmemiz lazım" ifadelerini kullandı. Türkiye'de expatların çocuklarının gittiği en eski okul İstanbul International Community School'da 550 çocuk olduğunu dile getiren Akavi, "Malezya'da 2 binden 3 tane okul var. Dubai'de 10 bin talebe var. Bu üretimde önemli bir gösterge" dedi. Arap baharının yaşandığı ülkeler ile Dubai, Bahreyn gibi bir dönem krize giren ülkelerden yabancı yatırımcıyı çekmede etkin olunamadığını da kaydeden Akavi, "Böyle bir niyet var ama dağınık bir niyet. Malezya'ya gidiyorsun. Malaysian Industrial Development Authority (MIDA) seni karşılıyor. 'Getir dosyayı vergi muafiyeti 10 sene, her 10 kişiye bir expat' diyor. Bangladeş de bunu yapıyor. Devletin içinde yabancı yatırımcılarla direk ilgilenecek kimse yok. Şu süreçte Türkiye'nin arkasındaki rüzgârı daha iyi değerlendirmesi lazım" şeklinde konuştu.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 24.02.12 18 Organikte sektörü de yükselenler arasında Son dönemde ihracatta öne çıkan sektörleri de sıralayan Michel Akavi, dünyanın en prestijli fuarlarında Türk tekstilcilerin dev stantlar kurduğunu, tarım ürünleri ihracatında artış olduğunu, organik ürünlerin daha çok geniş çeşitliliğe ulaştığını ve müteahhitlik hizmetlerinin arttığını dile getirdi. Akavi, şunları söyledi: "Birkaç sene önce tekstil için 'Biz niye bununla uğraşıyoruz, bunlar az katma değerli sektörler bundan çıkmamız lazım' denildi. Ama sektör halen ihracatın lokomotifi. Daha da başarılı oldu. Münih Kumaş Fuarı'nın bir de yan fuarı var Denim Fuarı. 50 tane katılımcı var 20'si Türk. Eskiden İtalyanların stantlarını görürdük, şimdi dev stantlar bizim. Tarım ürünlerinde de artış var. 7 sene evvel Organik Ürünler Fuarı'nda 2 Türk şirketi vardı. Şimdi 20 tane var. Balını da, çayını da getiriyor. Bir de müteahhitlik hizmetleri var. Ağır yükler yolluyoruz. Afganistan'ın pek çok inşaatını Türkler yapıyor. Şimdi sırada Libya var." Afrika dikkat çekiyor Latin rüzgarı da esiyor Akavi, yeni pazarlar içinde ise Afrika'nın dikkat çektiğini söyledi. "Geçen yıl dünyada en çok büyüyen 10 ülkenin 7'si Afrika'daydı" diyen Akavi, "2009 krizinde ihracatçı yeni pazarlar ararken Afrika'ya ağırlık verdi. Türkiye'den Afrika'ya gönderilerimiz yüzde 500 arttı. Tabi önceki gönderiler küçük olduğu için büyüme dikkat çekici. Bir senede Avrupa'nın payını alacak değil ama büyüyor. Ortadoğu, Afrika, Uzakdoğu hatta yeni yeni Latin Amerika bile başladı. Mesela adamlar Kolombiya'da tekstil fuarına ikinci kez katıldılar" ifadelerini kullandı. Şimdi fuar önünde Türkler kopyacılığı engelliyor İhracatçılara hayran olduğunu belirten Akavi, "Ben ihracatçılarımızdan çok ümitliyim. İki haftada numuneyi yapıyor, yolluyorlar. Şimdi yeni nesil de çok iyi geliyor. 4 lisan biliyorlar, bilgisayarları var, inanılmaz web sitesi yapmışlar. Geçen yıl 134 milyar dolar ihracat yaptık, bu sene 150'yi geçeriz. Ama Kore 450-500 milyar dolarda. Daha çok yolumuz var. DTM'nin fuarlara desteği, ihracatçı birliklerinin fuarlara destekleri çok iyi" şeklinde konuştu. "Fransa'daki Premier Vision fuarına kopyalarlar diye Türkleri sokmazlardı" diyen Akavi, "Bu dünyanın en prestijli kumaş fuarı. Orada stant alabilmek de başlı başına bir çaba istiyor. Türkler oradan önemli bir pay aldı. Çünkü kalite var. Şimdi Türkler, Koreli Vietnamlı girip fuarda kopya çekmesin diye güvenlik alıyor. İşler tersine döndü" ifadelerini kullandı. Mikro ihracat bazı sektörler için ilaç gibi Yeni Gümrük Tebligatıyla birlikte 'mikro ihracat'ın da başladığını kaydeden Michel Akavi, "Buna göre 7 bin 500 euroya kadar ve 150 kilogram gönderiler mikro ihracata giriyor. Bizim gibi hızlı hava taşımacılığı yapan şirketler bu uygulamayı yapabiliyor" dedi. Akavi, "İhracat yaptığınızda beyanat yapmak gerekiyor, bunun da bir maliyeti var. Gümrük müşaviri tutman lazım. Hem uzun vakit alıyor hem de pahalı bir iş. Küçük gönderiler için bahsedilen şartlarda müşavir kullanma mecburiyeti kalkıyor, e-beyanat yapıyoruz. Buna karşı ihracatçı şirket yurtdışına fatura kesebiliyor. Eskiden çabuk ve maliyetsiz olsun diye numune olarak çıkarıyorlardı. Mesela 500 gömlek yolluyor, 500 gömlek numune mi olur? İhracata zaten engel yok hızlı çıksın diye yapıyor. Ama karşı taraf bunu alıyor, muhasebe edemiyor" diye konuştu. DHL Express Türkiye olarak mikro ihracatı desteklediklerini belirten Akavi, "Gümrük işlemlerinden para almıyoruz sadece taşıma ücreti alıyoruz. Ancak müşavir mesuliyeti alıyoruz. Bu sistemin altyapısının hazırlanmasında da rol aldık. AB'de yapılan yönetmelikler burada da uygulanıyor. Oradan da tecrübemiz var" dedi.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 24.02.12 19 Akavi, mikro ihracatın bazı sektörler için ilaç gibi olduğunu belirterek, "Ev tekstili bunlardan biri. Diyelim ki adam perde yapıyor, İspanya'da distribütörüne satıyor. Distribütör bunu depoda tutuyor. Perde mağazaları 'Bana 4 top yolla' diyor. Şimdi perakendeci direk Türkiye'deki ihracatçıya internet üzerinden 'Bana 2 top 3 yolla' diyor. Orada stok tutmak, distribütöre para vermek, İspanya içindeki dağıtıma para vermek yok. Bir de hızlı modayı da destekleyen bir şey bu" diye konuştu. Akavi, ilk etapta 1500 euro,30 kilo yük olarak çıkan mikro ihracatın limitinin Bakanlar Kurulu kararı ile 5 kat arttırıldığını da anımsattı. İthalatı düşüreceğimize ihracatı artırmalı İthalatın iç pazara bağlı bir trend olduğunu kaydeden Akavi, "Gelişen genç bir ülkeyiz. Daha çok mal almaya ihtiyacımız var. Daha arabasını, televizyonu alacak vatandaşımız var. Bu iç pazarı da destekleyecek ama ithalatı da destekleyecek. İthalatı keseceğimize ihracatı artırmaya bakmamız lazım. İhracatın daha çok yolu, çok potansiyeli var" dedi. Akavi'nin dikkat çektikleri İstanbul'a üçüncü havaalanı şart İstanbul'a 3'üncü bir hava alanı muhakkak hızlıca yapılmalı. Atatürk Havaalanı şu anda tam kapasite ile çalışıyor. Sabiha Gökçen de dolmaya başladı. İstanbul'da 3'üncü havaalanı yarın, gelecek sene servise girse dolar. Ama daha nerde olacağı belli değil. İstanbul ile Ankara arasında kesintisiz otoyol daha birkaç senedir var. Düşünün bir ülkenin başkenti ile en büyük merkezi arasındaki bağlantı yeni. İzmir daha olmadı. Geç kalıyoruz. Liman-yol bağlantıları ve demiryolu çok kötü. Şimdi bunlar için çalışmalar var. Avrupa'da artık hava kirliliği kontrolleri başlıyor. Avrupa'ya gidiyorsun gümbür gümbür, Avusturya'dan geçiyorsun. Avusturya 'Yeter artık bizi kirletiyorsun' diyor. Mecburen trene geçiyoruz. Bizim her TIR'ımıza vergi alsa, buna hazır olmamız lazım. Gaziantep'ten bir trene yükümüzü bağlayıp, Hollanda'ya götürebilmeliyiz. Yabancı yatırımcıyı kırmızı halıyla karşılamalıyız Malezya'nın yerli otomobili Proton'un danışmanıydım. Mitsubishi ile de anlaştılar. Başta yüzde 70 Mitsubishi sonra yüzde 70 yerli Malezya malı çıkardılar. Ülke maksimum bir şekilde sübvanse etti. Ama bazı şeyler olmuyor. Renault Clio'nun yüzde 70'i burada yapılırsa zaten Türk arabası olur. Matsushita'nın yüzde 70 klimaları Malezya'da Penan'da yapılıyor. Malın mülkün zaten yüzde 80'i Malezyalı ama bir tek teknoloji, Ar-Ge'si markası Matsushita'dan. Gelsin yabancı ülkemizde üretim yapsın. Canon kameralara bak 'Made in Malaysia' yazıyor. Yabancılar gelmişler ama iç pazara yönelik gelmişler. Bize ürünlerinin yüzde 80'ini ihraç eden adamlar lazım. Biz DHL olarak yüzde 100 yabancıyız, Alman Postası'nın malıyız. Burada bir tek Express tarafı 800 kişiye iş veriyor, toplasan 2000 kişiye istihdam veriyoruz. Karın üzerinden vergi veriyoruz, her çalışan için devlete para giriyor. Bir yabancı yatırımcıyı kırmızı halıyla karşılamak lazım. İhracatçı şirketlere tavsiyeler Şu anda Avrupa'da aldığımız nabız, bizden mal almaya devam ettikleri yönünde. İhracatçının morali hiç bozulmasın. Tedirginlik sonra kendi kendini işliyor. Ne euro ne Yunanistan, hodri meydan. Yeni pazarların daha çok potansiyeli var. Buzdağının daha su üstündeki kısmını gördük. Kalksınlar gitsinler. Dünyanın yavaşlamasına aldırmayın. Gidin saldırın, giden kazanıyor.
TURKISH YATIRIM GÜNLÜK HABER BÜLTENİ 24.02.12 20 Hürriyet arsasına 330 milyon $'lık proje Nurol GYO, 127 milyon 500 bin dolara satın aldığı Hürriyet Gazetecilik'e ait İkitelli'deki binayı yıkıp yerine konut ve ofisten oluşan 330 milyon dolarlık proje yapacak.yeni projenin satışına bu yıl başlanacak. Zekeriyaköy Evleri, Nurol Plaza ve Nurol Residence gibi birçok gayrimenkul projesini gerçekleştiren Nurol GYO, 127 milyon 500 bin dolara satın aldığı Hürriyet Gazetecilik'e ait İkitelli'deki binalarını yıkıp yerine konut ve ofisten oluşan 330 milyon dolarlık proje yapacak. Hürriyet yönetim binasının da içinde yer aldığı ve toplamda 58 dönümlük araziyi boş bir arsa olarak düşünerek satın aldıklarını aktaran Nurol GYO Genel Müdürü Musa Aykaç, "Benim de bir dönem bu binada mimari stajımı yaptığım arsa üzerindeki tüm mevcut binaları yeni proje çerçevesinde yıkmayı planlıyoruz" dedi. Şu andaki düşüncelerinin arazi üzerinde konut yapmak yönünde olduğunu dile getiren Aykaç, "Burayı satın almadan önce yapmış olduğumuz fizibilitedeki kullanım fonksiyonları ağırlıklı konut ve ticari ünite içermekteydi. Buna rağmen yine de en iyi kullanım analizi yapacağız ve nihai projemize karar vereceğiz. Şimdiden net olan bir husus var ki o da otel ve AVM yapmayı düşünmüyoruz. Çünkü çevremizde hali hazırda 212, Starcity gibi AVM'ler var" dedi. Doğan Grubu'nun binayı 1 Temmuz tarihine kadar kullanmaya devam edeğini, Doğan Grubu'nun binadan çıkmasından sonra ise yıkım çalışmalarına başlayacaklarını belirten Aykaç, "Biz bu yıl içinde orada üreteceğimiz projenin lansmanını yaparak satışa çıkmayı düşünüyoruz" dedi. Medyatik bir yer almanın bedeli olduğunu söyleyen Aykaç, Hürriyet Medya Towers'ı (HMT) aldıktan sonra çok sayıda kişinin kendilerini aradıklarını ve ağırlıklı olarak da içerik kullanımının ne yönde olacağı şeklindeki sorulara maruz kaldıklarını söyledi. BASIN EKSPRES YOLU EN HIZLI GELİŞEN AKS HMT binasını satın alma kararlarında Basın Ekspres Yolunun artan popularitesinin önemli rol oynadığını kaydeden Musa Aykaç, İstwest, Mall Of İstanbul, G Plus, Nish İstanbul gibi birçok projenin yer aldığı aksın çok popüler olduğunu ve ileride üçüncü köprü çevre yolu bağlantısı ile de daha da değerleneceğini belirtti. Ayrıca, "aks üzerinde TIR parklarının da bulunduğu alana imar izninin çıkması, Mesa'nın Tema park projesi, Ege Yapı'nın başarılı Batı Şehir projesi, beş yıldızlı otellerin bölgeye gelmesi bu aksın hızlı gelişiminde önemli bir rol oynayacaktır" dedi. Aykaç, "5 yıl önce bugün bölgede yer alan projelerin yarısı yoktu. 5 yıl sonra ise bu bölge çok daha fazla dolmuş olacak" yorumunu yaptı. Şu an bölgedeki iyi projelerde metrekare fiyatlarının 2 ila 3 bin dolar olduğunu aktaran Aykaç; konutların, iş Merkezlerinin ve AVM'lerin gelişimi açısından incelendiğinde bu caddeyi yeni bir Büyükdere Caddesi olmaya aday olarak gördüklerini ve yapılacak yatırımların kurumsal ve bireysel bazda geri dönüşünün çok yüksek olacağını düşündüklerini söyledi. ÇAĞLAYAN PROJESİ MART AYINDA SATIŞA SUNULACAK Çağlayan'daki eski Yıldız Teknik Üniversitesi'nin 7 dönümlük arazisine yapacaklarını projeyi de anlatan Musa Aykaç, Çağlayan Adliye Sarayı'na 300 metre mesafede inşa edilen Nurol Tower'ı kurların yüksek olması ve sömestır tatili nedeni ile Çağlayan Projesi'nin lansmanını Ocak ayından mart ayına aldıklarını kaydetti. Yıl içinde gayrimenkul projeleri için en verimli satış dönemlerinin mart-nisan- ve eylül-ekim ayları olduğunu belirten Aykaç, bu nedenle kendilerinin de Nurol GYO olarak mart-nisan gibi projeyi satışa çıkarmış olacaklarını söyledi.