Türkiye küçük Millet Meclisleri Temmuz 2016 O.P. Raporu 1 1 15 Temmuz Darbe Girişimi www.tkmm.net
2
Ortak Paydalar -Darbenin her türlüsüne karşıyız. Darbe girişimi sonrası siyasette oluşan bu ortak duruş devam ettirilmeli -Hem sivil hem de siyasi normalleşme sağlanmalı, OHAL cadı avına dönüşmemeli, darbecilerin yargılanmasında hukukun üstünlüğü esas alınmalı -Toplumun her kesiminin içinde olduğu bir Yeni Anayasa inşa edilmeli, devletin içinde liyakat esas alınmalı Hazırlayan: 18 Ağustos 2016 Cemil Altay Türkiye küçük Millet Meclisleri Koordinasyonu Raporda yer alan görüşler TkMM katılımcılarına aittir. TkMM Girişimi,Uncular Cad. 28/2, TR- 34672 İSTANBUL 3
Panorama Türkiye, 15 Temmuz gecesi uzun ve karanlık bir gece yaşadı. Boğaziçi Köprüsü nde (15 Temmuz Şehitler Köprüsü) tankların görünmesi, Ankara da savaş uçaklarının alçak uçuş yapmasıyla ayyuka çıkan darbe girişimi esnasında aralarında TBMM nin de bulunduğu çok sayıda kamu binası ateş altına alındı. 250 ye yakın yurttaşın hayatını kaybettiği gece de, binlercesi de yaralandı. Darbe girişimine karşı siyaset ve toplum ortak bir duruş sergiledi, girişim bertaraf edildi. Girişimin ardından dört parti grubunun ortak bildirisi, halkın 15 Temmuz dan 7 Ağustos a kadar her akşam tuttuğu demokrasi nöbetleri, CHP lideri Kılıçdaroğlu nun Taksim deki Cumhuriyet ve Demokrasi Mitingi, HDP dışındaki bütün partilerin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından davet edildiği Beştepe Zirvesi, YAŞ Zirvesi ve Türkiye genelinde ilan edilen OHAL... TkMM ler toplantılarını gerçekleştirirken manzara kabaca bu şekildeydi. 4
TkMM buluşmalarının hemen akabinde gerçekleşen Yenikapı mitinginde siyasetin zirvesi HDP dışındatekrar bir araya geldi. Demokrasi nöbetleri de sonlandırıldı. TkMM, Haziran 2016 toplantılarıyla sonraki Yasama Dönemi ne kadar toplantılarına ara vermişti. Bu olmamasını istediğimiz olağanüstü durumdan sonra Konuşmaya, üstelik dünden daha fazla konuşmaya ihtiyacımız var dedik ve toplantı yapma önerimizi aktif illerimize ilettik. 10 ilde gerçekleşen toplantıların genel gündemi 15 Temmuz Darbe Girişimi oldu. 97 sivil toplum örgütünün katıldığı toplantılarda, Eskişehir kmm de Utku Çakırözer (CHP), İstanbul kmm de Dursun Çiçek (CHP) vekil koltuklarını boş bırakmayan vekillerdi. Darbe Girişimi: Öncesi, gecesi, sonrası Toplantı katılımcılarının görüş bildirdiği konuları üç ana başlık altında toplamak mümkün görünüyor: Darbe Girişimi ne, Darbe Girişimi nin öncesine ve Darbe Girişimi nin sonrasına yönelik değerlendirmeler. Darbe girişimine yönelik değerlendirmelerde ortak paydaya da güçlü bir şekilde yansıyan görüş her türlü darbeye karşı olunduğu. Darbe girişimi gecesi sokağa çıkan vatandaşların büyük bir fedakarlık yaptığının altı özellikle çiziliyor. 5
Cumhurbaşkanı, Başbakan, iktidar, muhalefet ve basının darbe girişimine karşı birlikte durarak darbeye dur! demeleri önemsenirken, Bu birliktelik devam ettirilmeli! vurgusu öne çıkıyor. Darbe Girişimi gecesine ait değerlendirmelerde farklı görüşler, sivillerin ve siyasetin duruşuna yönelik değil. Ama o gece yaşananlara, farklı koşullarda yaşanabilecek durumlara ve darbe girişiminin hangi hedeflere ulaşmak isteyip, nerede başarılı-başarısız olduğu noktasında farklılıklar olduğu anlaşılıyor. Bir görüş, darbenin çok iyi planlandığını ve gece 3 te yapılsaydı başarılı olacağını, bir kesim darbenin bilerek bu şekilde planlandığını, başarısızlık üzerine kurgulandığını, bir prova olduğunu veya amacın darbe değil TSK yı yıpratmak ve itibarsızlaştırmak olduğunu belirtiyor. Diğer görüşler ise emir-komuta zincirinde olmadan darbenin başarısızlığa mahkum olmasına ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ın tüm gücü ve halk desteğini arkasına almak için mi bu darbeyi kurguladı? şüphesine yoğunlaşıyor. Bu noktalarda darbe önlense de, aynı katılımcılarımıza göre darbenin bu açıdan başarıya ulaştığı söyleniyor. Darbeye kimin, neden ve nasıl karşı durduğunda ise ortak paydalar gittikçe daralıyor. 6
Önemli bir kesim, darbenin savuşturulmasında, sokağa çıkan insanlarımızın etkisinin altını çizerken, bu kalabalıkların demokrasiye ve Türkiye nin demokrasisine sahip çıktığını vurguluyor. Aksi görüştekiler ise, müdafa edilenin aslında demokrasi değil, Cumhurbaşkanı nın kendisinin olduğunda ısrarcı. Aynı görüşteki katılımcılar, bu durumun meydanlara ve meydanlarda atılan sloganlara yansıdığını söylüyor. Yine aynı nedenlerle kendilerini meydanlardan dışlanmış hissettiklerini de kayıtlara düşüyorlar. Bu görüşteki katılımcılar, Mısır daki Sisi örneğini hatırlatarak, tankların önüne geçen %50 olduğu kadar arkasına da geçmeyen %50 nin oynadığı rolün de gözardı edilmemesi gerektiğine de dikkat çekiyor. 15 Temmuz gecesi sokağa çıkmayanların, darbeye destek verdiği düşünülmemesine özellikle vurgu yapılırken, velev ki darbecilerin sokakta bir destek bulduğu taktirde olayların gidişatının da değişebileceği hatırlatılıyor. Failler, Tanıklar, Mağdurlar ve Meçhuller Buluşmalara katılan sivil toplum örgütü temsilcilerinin beyanlarından anlaşılıyor ki, bir çoğu birden fazla darbe tecrübesi yaşamışlar. 7
15 Temmuz dan önce darbe olup olmayacağına dair görüş belirten katılımcıların bazıları, darbe olabileceğini düşündüğünü ama FETÖ nün yapmasını beklemediğini belirtiyor. Bazı katılımcılar; güvenlik yönünden problemli, siyaset-sivil, toplum-medya ve kuvvetler ayrılığı bakımından çatışmalı, darbeye uygun bir toplumsal ortam olduğunu ama darbeyi beklemediğini; daha az sayıda katılımcı ise darbeyi kesinlikle beklemediğini belirtiyor. Darbe girişimi öncesine yönelik değerlendirmelerde konuşmalar darbe girişiminin yükseldiği zemin üzerinden şekilleniyor. Burada katılımcılar kronolojik olarak darbeleri; tanıklıklarıyla, mağduriyetleriyle, faillerle ilişkileriyle ve meçhul kalan noktalarıyla anlatıyor, örneklendiriyor. Darbe girişimine giden süreç ise dört kritik noktada yoğunlaşıyor. Osmanlı dan Cumhuriyet e geçişteki kurucu öğeler, cumhuriyet dönemindeki siyasi iktidarların devletteki diğer yapılanmalarla -Gülen grubu dahililişkileri, uluslararası güçlerin bu yapılanmalarla ilişkileri ve Ak Parti dönemindeki paralel devlet yapılanması-fetö ilişkileri Katılımcılarımızın bir kısmı, Türkiye nin darbeler tarihini İttihak ve Terakki nin Bab-ı Ali Baskını yla başlatırken, diğerleri 27 Mayıs ı milat kabul ediyor. Tam da bu noktada, devletin kurucu öğelerinin ordu menşeili oluşu eleştirisine karşılık, asıl bu kurucu değerler sayesinde 15 Temmuz Darbe Girişimi nin başarısız olduğu yanıtı veren katılımcılar da var. 8
Özellikle muhalefete yakın görüşlerin, F tipi yapılanma diyerek önceden işaret ettiği FETÖ-iktidar ilişkisi; Cumhurbaşkanı nın, ne istediler de vermedik? beyanının sıklıkla hatırlatılmasıyla devam ediyor. Aynı düzlemde, muhatapları tamamıyla farklı bir eleştiri de 17-25 Aralık Operasyonları döneminde CHP ve MHP nin tutumuna ilişkin dile getiriliyor. Devlet ve Gülen grubu ilişkilerinin Ak Parti öncesine -Ecevit, Demirel, Çiller dönemlerine- uzandığına dikkat çekiliyor. Siyasetin Kandırıldık demesini yeterli bulmayan katılımcılarımız, FETÖ soruşturmasının siyaset ayağının neden başlamadığını da ısrarla soruyorlar. Ve darbelerin uluslararası boyutu Görüş belirten katılımcılar arasında en yaygın görüş; bu darbelerin, muhtıraların, girişimlerin ya da yapılanmaların muhakkak bir dış desteği olduğu yönünde. Bazı katılımcılar bu darbeleri veya girişimleri, 1. ve 2. Dünya Savaşları sonrasında kurulan BM ve NATO nun Ortadoğu daki güç dengesini sağlamasına, Türkiye nin kontrol altında tutulmasına yönelik hamleler olarak değerlendiriyor. Siyonizm bağlantısı iddiaları da dile getiriliyor. 9
Bazı katılımcıların Batı nın tutumuyla ilgili Darbe Girişimi ni kınamadan darbecilere yapılan muameleleri dillendirip, onlardan taraf oldular eleştirisi, birkaç katılımcının Neden İskandinav ülkelerinde darbe olmaz da Türkiye de olur? sorusuyla yeni bir boyuta taşınıyor. Ortak paydaya da yansıdığı üzere, geleceğe dönük, krizden çıkış olarak görülen değerlendirme ise oldukça net: Yeni anayasa, hukuk üstünlüğü, liyakat ve demokrasi... OHAL ilanına ilişkin değerlendirmelerde toplumsal ve siyasal yaşamda bir an önce normalleşmenin altı çiziliyor. Darbecilerin yargılanmasında hukukun üstünlüğünün sağlanması vurgulanıyor, ve gözaltı ve tutuklamaların cadı avına dönüşmeden yapılması gerektiği belirtiliyor. Önümüzdeki yeni dönemin kırılma noktasının, HDP nin bu normalleşme ve anayasa hazırlama sürecine dahil edilip edilmeyeceği olduğunu belirten katılımcılar var. Bazı katılımcılar, bu süreçte sadece HDP değil, muhalefete ya da farklı kesimlere yönelik kullanılacak bir ötekileştirici dilin normalleşmeyi engelleyeceği fikrindeler. İdam uygulamasının yeniden tesisini katılımcıların çok az bir kısmı desteklerken, çoğunluğu bunu çözüm olarak görmüyor ve reddediyor. 10
11
Sayılarla Temmuz 2016 TkMM Toplantıları Gerçekleşme sayı ve oranları: Yapılması gereken toplantı sayısı: 10 Gerçekleştirilemeyen toplantı: 0 Yapılan toplantı sayısı: 10, toplantı gerçekleşme oranı: % 100 Sivil Toplum katılımı: Olması gereken sivil toplum katılımcı sayısı: 200 Toplam sivil toplum katılımcı sayısı: 97, % 48,5 Seçilmişlerin katılımı: Katılması gereken milletvekili sayısı: 68 Katılan toplam milletvekili sayısı ve oranı: 2, % 2,9 Katılması gereken belediye başkanı sayısı: 10 Katılan toplam belediye başkanı sayısı ve oranı: - % - Kolaylaştırıcı ağırlayan belediye sayısı ve oranı: - % - Medya ilgisi: Toplantılara katılan medya muhabiri sayısı toplam: 9 Toplantılara kim ev sahipliği yaptı? Ev sahipliği yapan belediyeler ve oranı: 5, % 50 Ev sahipliği yapan meslek odaları ve oranı: 0 Ev sahipliği yapan STÖ sayısı ve oranı: 5, % 50 Ev sahipliği yapan sendika sayısı ve oranı: 0 Sivil toplum bileşenlerinin katılım oranları: Katılımcı meslek odaları sayısı: 6, % 6 Katılımcı sendika sayısı: 6, % 6 Katılımcı dernek/vakıf/girişim sayısı: 85, % 88 İzleyiciler: İzleyici olarak katılanlar: 51 Kanaat Önderleri: 14 Parti Temsilcileri: 7 12