Hayriye Atik. Beşinci Genişlemenin Avrupa Birliği'nde Yol Açtığı Yapısal Dönüşümler ve Türkiye

Benzer belgeler
BEŞİNCİ GENİŞLEMENİN AVRUPA BİRLİĞİ NDE YOL AÇTIĞI EKONOMİK DÖNÜŞÜMLER VE TÜRKİYE

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 TEMMUZ AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EKİM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 KASIM AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HABER BÜLTENİ xx Sayı 33 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ ARTTI

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 NİSAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

HABER BÜLTENİ Sayı 39

KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ

HABER BÜLTENİ xx Sayı 24

AVRUPA BİRLİĞİ BÜLTENİ AB SERVİSİ SAYI:15 NİSAN 2004/2

HABER BÜLTENİ xx Sayı 26 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDEN UMUTLU

AB Ülkelerinin Temel Ekonomik Göstergeleri Üye ve Aday Ülkeler

HABER BÜLTENİ Sayı 25 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜ ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDEN UMUTLU

HABER BÜLTENİ xx Sayı 45

HABER BÜLTENİ xx Sayı 47

KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜNÜN, FİYAT BEKLENTİSİ DÜŞTÜ

HABER BÜLTENİ xx Sayı 33

HABER BÜLTENİ Sayı 51 Konya Hizmetler Sektörü 2017 de, 2016 ya Göre Daha İyi Performans Sergiledi:

HABER BÜLTENİ Sayı 51

HABER BÜLTENİ Sayı 49

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MAYIS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

HABER BÜLTENİ Sayı 35

HABER BÜLTENİ xx Sayı 34

HABER BÜLTENİ Sayı 50

Polonya ve Çek Cumhuriyeti nde Tahıl ve Un Pazarı

HABER BÜLTENİ Sayı 29

HABER BÜLTENİ Sayı 24

HABER BÜLTENİ Sayı 22

GRAFİKLERLE FEDERAL ALMANYA EKONOMİSİNİN GÖRÜNÜMÜ

HABER BÜLTENİ Sayı 50

HABER BÜLTENİ xx Sayı 47

HABER BÜLTENİ Sayı 26

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 HAZİRAN AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

HABER BÜLTENİ Sayı 17

HABER BÜLTENİ xx Sayı 31 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ ARTTI

HABER BÜLTENİ Sayı 24 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ GEÇEN AYA GÖRE DÜŞTÜ:

HABER BÜLTENİ xx Sayı 10

HABER BÜLTENİ xx Sayı 38

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

HABER BÜLTENİ xx Sayı 35

HABER BÜLTENİ xx Sayı 26 KONYA İNŞAAT SEKTÖRÜ GÜVEN ENDEKSİ BİR ÖNCEKİ AYA GÖRE YÜKSELDİ

HABER BÜLTENİ Sayı 9

HABER BÜLTENİ Sayı 38

HABER BÜLTENİ xx Sayı 39

HABER BÜLTENİ xx Sayı 40

HABER BÜLTENİ Sayı 28

HABER BÜLTENİ Sayı 44

HABER BÜLTENİ Sayı 31

HABER BÜLTENİ xx Sayı 8

Pazar AVRUPA TOPLAM OTOMOTİV SEKTÖR ANALİZİ. Ekim 2018

HABER BÜLTENİ xx Sayı 13

Yılları Bütçesinin Makroekonomik Çerçevede Değerlendirilmesi

HABER BÜLTENİ xx Sayı 11

HABER BÜLTENİ xx Sayı 34

HABER BÜLTENİ Sayı 42

HABER BÜLTENİ xx Sayı 19

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi

Cumhuriyet Halk Partisi

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2018 AĞUSTOS AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU EYLÜL 2018 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 MART AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Şubesi

Tablo 1. Seçilen Ülkeler için Yıllar İtibariyle Hizmetler Sektörü İthalat ve İhracatı (cari fiyatlarla Toplam Hizmetler, cari döviz kuru milyon $)

HABER BÜLTENİ Sayı 71

HABER BÜLTENİ xx Sayı 28 KONYA HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN, ÇALIŞAN SAYISI BEKLENTİSİ ARTTI

HABER BÜLTENİ Sayı 29

HABER BÜLTENİ xx Sayı 22

HABER BÜLTENİ xx Sayı 19

HABER BÜLTENİ Sayı 43

HABER BÜLTENİ Sayı 20

HABER BÜLTENİ xx Sayı 11

HABER BÜLTENİ Sayı 106 PERAKENDECİLERİN TEDARİKÇİLERDEN SİPARİŞ VE SATIŞ BEKLENTİLERİ DÜŞTÜ

HABER BÜLTENİ xx Sayı 14

HABER BÜLTENİ Sayı 97

AVRUPA BİRLİĞİNE ÜYE VE ADAY ÜLKELERDE TEMEL MAKROEKONOMİK GÖSTERGELER. (Kasım 2011) Ankara

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2017 EYLÜL AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği. Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi.

II. MALİ SEKTÖRÜN GENEL YAPISI

HABER BÜLTENİ xx Sayı 46 KONYA DA PERAKENDE GÜVENİ TARİHİNİN EN YÜKSEK SEVİYESİNE ULAŞTI:

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2019 ŞUBAT AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU MART 2019 İTKİB GENEL SEKRETERLİĞİ HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON AR-GE ŞUBESİ

1 Şekil-1. TEPE (Ocak 2016 Ocak 2017) 1

BAKANLAR KURULU SUNUMU

tepav Nisan2011 N DEĞERLENDİRMENOTU 2008 Krizinin Kadın ve Erkek İşgücüne Etkileri Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı

HABER BÜLTENİ xx Sayı 17

HAZIRGİYİM VE KONFEKSİYON SEKTÖRÜ 2016 EYLÜL AYLIK İHRACAT BİLGİ NOTU. İTKİB Genel Sekreterliği Hazırgiyim ve Konfeksiyon Ar-Ge Şubesi

HABER BÜLTENİ xx Sayı 16

HABER BÜLTENİ xx sayı27 Konya İnşaat Sektörü 2015 te 2014 e Göre Daha Kötü Performans Sergiledi:

1 Şekil-1. TEPE (Şubat 2016 Şubat 2017) 1

HABER BÜLTENİ xx Sayı 56

HABER BÜLTENİ xx Sayı 59

HABER BÜLTENİ xx Sayı 14

DÜNYA EKONOMİSİNDEKİ GELİŞMELER

HABER BÜLTENİ Sayı 87 ŞUBAT AYINDAKİ SERT DÜŞÜŞÜ BEKLENTİLERDEKİ ARTIŞLA TELAFİ EDEN TEPE, HALA NEGATİFTE

HABER BÜLTENİ xx Sayı 10

KONYALI PERAKENDECİLERİN GELECEK DÖNEM SATIŞ BEKLENTİLERİ POZİTİF EĞİLİMİNİ SÜRDÜRÜYOR

HABER BÜLTENİ Sayı 104 PERAKENDECİLERİN GELECEĞE YÖNELİK BEKLENTİLERİ OLUMSUZ

HABER BÜLTENİ Sayı 91 GELECEĞE YÖNELİK OLUMSUZ BEKLENTİ PERAKENDE GÜVENİNİ DÜŞÜRDÜ

HABER BÜLTENİ Sayı 88

1 Şekil-1. TEPE (Mart 2017 Mart 2018) 1

HABER BÜLTENİ Sayı 92

HABER BÜLTENİ Sayı 9

Transkript:

Beşinci Genişlemenin Avrupa Birliği'nde Yol Açtığı Yapısal Dönüşümler ve Türkiye Hayriye Atik Özet: Avrupa Birliği (AB), beşinci genişlemesini 10 üyenin katılımı ile 1 Mayıs 2004 tarihinde gerçekleştirmiştir. Genişleme, daha önceki genişleme dalgalarında olduğu gibi AB'nin ekonomik, sosyal ve demografik yapısında önemli değişiklikler yaratmıştır. Bu makalenin amacı, son genişlemenin AB 'de yol açtığı yapısal dönüşümleri ekonomik göstergeler, demografik göstergeler, bilgi ve haberleşme araçlarının dağılımı ve sağlık göstergeleri yardımıyla incelemektir. Analizlerde bir taraftan yeni üyelerin AB üzerindeki etkileri ele alınırken, diğer taraftan Türkiye 'nin AB 'nin yeni üyeleri karşısındaki durumu değerlendirilmiştir. Genişleme, sağlık göstergeleri dışında ele alınan gösterge grupları bakımından AB ortalamalarını geriye çekmiştir. Türkiye, ele aldığımız değişkenler açısından genellikle yeni üyeler ortalamasının altında değerlere sahip olmuştur. beşinci genişleme, genişle Anahtar Sözcükler: Ekonomik entegrasyon, Avrupa Birliği, menin etkileri, Türkiye. Giriş AB beşinci genişlemesini 1 Mayıs 2004 tarihinde gerçekleştirmiştir. Bu genişlemede Çek Cumhuriyeti, Estonya, Güney Kıbns Rum Yönetimi, Letonya, Litvanya, Macaristan, Malta, Polonya, Slovenya ve Slovakya AB'nin tam üyesi olmuştur. AB'nin tam üyelik müzakerelerini yürüttüğü Bulgaristan ve Romanya'mn 2007 yılında AB'ne tam üye olarak katılmalan beklenmektedir. Aday ülkelerden biri olan Türkiye ise, 3 Ekim 200S'de AB ile müzakerelere başlamıştır. 1 Mayıs 2004 tarihinde 10 yeni üyenin katılması sonucunda, AB, tarihinin en büyük ve kapsamlı genişlemesini gerçekleştirmiştir. Bu genişleme dalgasıyla birlikte, IS üyeli AB 'nin sosyal, demografik ve ekonomik yapısı değişime uğramıştır. Son genişlemenin AB 'de yol açacağı yapısal değişimler, bazı iktisatçılar tarafından yapılan çalışmalarda tahmin edilmiştir. Bu çalışmalardan başlıcalan; Baldwin vd. (1997), Keuschningg vd. (2001), Keuschningg ve Kohler (2002)'e aittir. Genişlemenin AB'de yol açtığı en önemli değişimlerden biri, AB nüfusunun yaklaşık olarak %20 artarak 380.7 milyondan 4S7.9 milyona yükselmesidir (ECB, 200S: ISS). AB açısından önem taşıyan değişmelerden bir diğeri, yeni üyelerin katılımı sonucunda AB 'nin tanmsal üretiminin artmasıydı. Örneğin, IS üyeli AB 'nin 214 OS9 bin ton olan tahıl üretimi, 10 yeni ü yenin katılımı sonucunda 267 479 bin tona yükselmiştir. Benzer şekilde, AB 'nin 46 384 bin ton olan patates üretimi, yeni üyelerin katılımı sonucunda 66 926 bin tona çıkmıştır (TÜSİAD AB, 2004). Elbette, son genişleme AB 'nin Doç. Dr., Erciyes Üniversitesi, tıbf ÖıP"etim Üyesi. Amme İdaresi Dergisi, Cül 39 Sayı 1 Havran 1006, so 97-116.

98 Amme İdaresi Dergisi sosyo-ekonomik yapısı üzerinde bazı olumsuz etkilere de yol açmıştır. Bu etkilerin detaylı bir analizi, çalışmanın ilerleyen bölümlerinde yer almaktadır. Her yeni genişleme, bir taraftan AB'de bazı yapısal dönüşümler meydana getirirken; diğer taraftan AB 'nin ABD ve Japonya karşısındaki konumunu değiştirmektedir. Genişlemenin AB 'nin ekonomik, sosyal ve demografik yapısında yol açtığı etkiler, birliğin aday ülkelerle ilgili değerlendirmelerinde ve bütünleşme politikalannda etkili olmaktadır. örneğin, 1981 yılında Yunanistan'ın, 1986 yılında ise İspanya ve Portekiz'in ekonomik gelişmelerini tam olarak tamamlamadan AB 'ye tam üye olmalan; AB 'nin bir süre genişleme politikasına son vermesine, derinleşme politikası izlemesine neden olmuştur.! Bu bağlamda, AB'ye katılan 10 yeni üyenin AB'de meydana getirdiği yapısal dönüşümler, Türkiye ile yürütülen müzakere sürecinde etkili olacaktır. Son üyelerin sosyo-ekonomik veriler açısından AB ortalamalarını aşağı çektiği durumlarda, neredeyse 10 yeni üyenin toplam nüfusuna yakın bir nüfusa sahip o lan Türkiye'nin bu ortalamalan daha fazla düşüreceği düşünülecektir. Beşinci genişlemenin AB' de meydana getirdiği yapısal dönüşümlerin ve aynı zamanda Türkiye'nin yeni üyeler karşısındaki göreli gelişme seviyesinin incelenmesi bu makalenin konusunu teşkil etmektedir. Makalenin iki amacı bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, son üyelerin hem ele alacağımız göstergeler ışığında AB ortalamalan üzerindeki etkilerini hem de AB'nin ABD ve Japonya karşısındaki konumunda yol açtığı değişiklikleri ortaya koymaktır. İkincisi ise, bazı göstergeler açısından yeni üyelerle karşılaştınldığında Türkiye'nin bulunduğu göreli gelişme düzeyinin belirlenmesidir. Analizlerimizde ekonomik göstergeler, demografik göstergeler, bilgi ve haberleşme teknolojilerinin dağılımı ve sağlık göstergeleri olmak üzere dört grupta toplanabilen değişkenler kullanılacaktır. Analizlerimiz esas itibariyle 2000-2006 dönemi verileri kullanılarak yapılmıştır. 2005 ve 2006 verileri tahmini verilerdir. Bazı göstergeler için bu dönemde yer alan tüm yıllara ait verilerin bulunmaması durumunda, genellikle 2002 ve 2003 verileri ele alınmıştır. Analize dahil ettiğimiz veriler açısından Türkiye'nin yeni üyeler karşısındaki durumu karşılaştırmalı olarak incelenmiştir. Makale altı bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünden sonra yer alan ilk bölümde, genişleme sonrası, AB 'nin ABD ve Japonya karşısındaki konumunda meydana gelen değişme incelenecektir. İkinci bölümde üretim, istihdam ve enflasyon alt başlıklan altında yer alan ekonomik göstergeler ışığında AB 'nin genişleme sonrası durumu ele alınacaktır. Üçüncü bölümde yeni üyelerin AB 'nin demografik göstergeleri üzerindeki etkisi incelenirken; dördüncü bölümde bilgi ı Derinleşme; AB 'nin ekonomik entegrasyonun daha ileri aşamalanna geçmek için bütünleşme yolunda yeni adımlar atmasını ifade etmektedir. Parasal bütünleşme, ortak dış politika, güvenlik politikası ve ortak savunma politikası, AB 'nin son dönemde izledigi derinleşmenin temel unsurlarıdır (Martin ve Rogers, 1995: 2).

Beşinci Gelişmenin Avrupa Birliği 'nde Yol Açtığı Yapısal Dönüşümler ve Türkiye 99 ve haberleşme teknolojilerinin yeni ve eski üyelerde dağılımı analiz edilmiştir. Beşinci bölüm, genişleme öncesi ve sonrası sağlık göstergelerinin analizine aynlmıştır. Son bölümde "sonuç ve değerlendirme" yer almaktadır. Genişleme Sonrası Avrupa Birliği'nin Dünya Ekonomisindeki Yeri Beşinci genişleme, bir bölgesel blok olarak AB 'nin hem dünya ekonomisindeki yerini hem de ABD ve Japonya karşısındaki konumunu değiştirmiştir. Bir taraftan AB, en önemli ticaret ortağı olan ABD ve Japonya karşısında daha güçlü bir konum elde etmeye çalışırken; diğer taraftan ABD de bu genişlemeden bazı avantajlar elde etmiştir. Yeni üyeler de AB 'ye tam üye olmadan önce ortalama olarak %9'luk bir orana sahip olan tarifeler, katılım sonrası AB'nin ortak tarifesi olan %4'e gerilemiştir. Bu durum, AB piyasasına ihracat yapan ABD 'nin genişleme sonrası daha düşük tarifelerden kazançlı çıkmasına yol açmıştır. 2002 verilerine göre, 15 üyeli AB 'nin dış ticaretinde ABD'nin payı %21 iken, 25 üyeli AB 'nin dış ticaretindeki payı %23' e yükselmiştir. Benzer şekilde, 2002 yılında 15 üyeli AB'nin dış ticaretinde %5.6'lık paya sahip olan Japonya, genişleme sonunda %6.4'lük bir paya ulaşmıştır (Zervoudaki, 2004:11). Genişlemenin hem dünya ekonomisi üzerindeki etkileri hem de genişleyen AB'nin ABD ve Japonya karşısındaki konumunda ortaya çıkan değişme, Çizelge 1 'deki veriler yardımıyla analiz edilebilir. Beşinci genişleme, AB 'nin dünya nüfusu içindeki payını %6.1' den %7.3' e çıkartmıştır. Genişlemeden önce ABD nüfusunun 1.3 katı olan AB nüfusu, genişlemeden sonra 1.5 katına ulaşmıştır. Benzer şekilde, genişlemeden önce Japonya nüfusunun 3 katına eşit olan AB nüfusu, Japonya nüfusunun 3.5 katına yükselmiştir (Bkz. Çizelge 1). Yeni üyelerin katılımı, AB'nin 9, 310 milyar Euro olan GSYİH'sını 9,752 milyar Euro'ya çıkartarak ABD'nin 9,673 milyar Euro olan gelirini geçmesini sağlamıştır. Bu artışla birlikte, AB'nin dünya geliri içinde %30.4 olan payı, %31.8 olarak gerçekleşmiştir. Genişleme sonunda AB 'nin toplam GSYİH'sı artmakla birlikte, kişi başına gelirde azalma ortaya çıkmıştır. 15 üyeli AB 'de 24.2 bin Euro olan kişi başına gelir, 21.3 bin Euro'ya gerilemiştir (Bkz. Çizelge 1). Böylece, ABD (32.9 bin Euro) ve AB (21.3 bin Euro) arasındaki kişi başına gelir farkı, daha da büyümüştür. Son genişleme, AB 'nin dünya ile olan ticaretini azaltmıştır. Bunun nedeni, genişlemenin ticaret yaratıcı etkisi olabilir. Genişlemeden önce AB 'nin on yeni üyesi ile yaptığı ticaret, dış dünya ile yaptığı ticaret olarak kabul edilirken; genişlemeden sonra, bu ülkelerle yaptığı ticaret topluluk içi ticaret haline dönüşmüştür (Zervoudaki, 2004: 8). 15 üyeli AB'nin dünya ile yaptığı ticaret 1.977 milyar Euro'dan 1.799 Euro'ya düşmüştür. Buna paralelolarak, AB'nin dünya mal ticareti içindeki payı %19.4'den %17.7'ye gerilemiştir (Çizelge 1). Bir taraftan AB 'nin dünya ticaretinin azalması, diğer taraftan genişleme sonucunda

i 00 Amme İdaresi Dergisi AB'nin GSYİH'sının artması; mal ve hizmet ihracı ile mal ve hizmet ithalatının GSYİH paylarının gerilemesine de yol açmıştır. 15 üyeli AB'nin mal ve hizmet ihracının GSYİH içindeki payı %14 iken, 25 üyeli AB 'nin mal ve hizmet ihracının GSYİH içindeki payı %12.4'ye inmiştir. 15 üyeli AB'nin mal ve hizmet ithalinin GSYİH içindeki payı, %13.3 iken, 25 üyeli AB 'nin mal ve hizmet ithalinin GSYİH içindeki payı % 12.1' e gerilemiştir. Genişleme AB 'nde GSYİH'nın sektörel dağılımını fazlaca etkilememiştir. Tarım, sanayi ve hizmetler sektörlerinin GSYİH payları hemen hemen eski o ranlarını korumuştur. Bununla beraber, genişleme AB 'ndeki işsizlik oranını yükseltmiştir. 15 üyeli toplulukta %8.1 olan işsizlik oranı, %9.1 'e yükselmiştir. Böylece, ABD (%6.0) ve Japonya(%5.3) karşısında göreli olarak yüksek işsizlik oranına sahip olan AB 'nin genişleme sonrası işsizlik oranları daha da artmıştır. İşsizlik oranının yükselmesi, aktif nüfusun istihdam oranını da %64.4'den %63.0 düşürmüştür. Çizel ge 1 'deki verilere göre genişleyen AB, bütçe açıklarının GSYİH payı açısından (-2.8), ABD (-4.8) ve Japonya'ya (-7.5) göre daha iyi bir performans sergilemektedir. Bunun nedeni, 1991 yılında imzalanan Maastricht Antlaşması'yla parasal birliğe katılacak ülkelerin bütçe açıklarının GSYİH'daki payının en fazla %3 olabileceğinin karara bağlanmasıdır. Bu kural daha sonra kaldırılmasına rağmen, Euro alanına girecek ülkelerin belirlenebilmesi için 1990 'lı yılların ikinci yarısında üye ülkelerin bu kurala uymak için çaba harcamaları, AB 'nde bütçe açıklarının azalmasını sağlamıştır. Sonuç olarak; beşinci genişleme AB 'nin ABD ve Japonya karşısındaki durumunu değiştirerek, dünya ekonomisi üzerindeki konumunu etkilemiştir. Genişleme, dünya nüfusu ve dünya geliri içinde AB'nin payını artırarak ABD ve Japonya karşısında daha büyük bir güç haline gelmesini sağlarken; kişi başına gelir, işsizlik oranı ve dünya ticareti içindeki pay gibi göstergeler açısından AB ortalamalarının kötüleşmesine yol açmıştır. Çizelge ı. Temel Ekonomik Göstergeler Açısından AB-15, AB-25, ABD ve Japonya (2003) GÖSTERGELER i AB-tS AB-lS ABD JAPONYA Nüfus (milyont 384.5 457.7 293.9 127.5 Dünya nüfusu içindeki pay (%) 6. i 7.3 4.7 2.0 Dünya geliri içindeki pay(%)b 30.4 31.8 30.4 11.9 GSYİH (milyar Euro) 9,310 9,752 9,673 3,800 Kişi başına GSYİH (Bin Euro) 24.2 21.3 32.9 29.8 Kişi başına GSYİH (Satınalma gücü paritesine göre-bin) 24.3 22.3 34.2 25.5 Dünya ile toplam ticaret (milyar Euro) 1.977 1.799.... Mal ticaretinin dünya ticareti içindeki payı (%) 19.4 17.7....

Beşinci Gelişmenin Avrupa Birliği 'nde Yol Açtığı Yapısal Dönüşümler ve Türkiye i OL GÖSTERGELER AB-IS AB-2S ABD JAPONYA Mal ve hizmet ihraeının GSYİH payı (%) 14.0 12.4 9.3 12.2 Mal ve hizmet ithalinin GSYİH payı (%) 13.3 12.1 13.8 10.6 Sektörel üretimin GSYİH Payı(%) -Tarım, balıkçılık, ormaneılık -Sanayi(inşaat dahil) -Hizmetler 2.0 26.6 71.4 2. i 26.8 71.1 0.8 17.9 79.5 1.2 29.2 69.6 İşsizlik oranı (%) 8.1 9.1 6.0 5.3 İstihdam oranı (%t 64.4 63.0 71.2 68.4 Bütçe açıklannın GSYİH Payı (%) -2.7-2.8-4.8-7.5 Notlar: a ı. ı.2004 verisidir. b Dünyadaki tüm ülkelerin GSVIH'lan toplamının yüzdesi olarak c İstihdam edijenlerin aktifnüfusa oranı olarak tanımlanmışhr. Kaynak: Stel1a Zervoudaki (2004), EU Enlargement and the US: Europe Whole and Free, Washington, D.C,p.8. Ekonomik Göstergeler Ekonomik göstergeler açısından yapılacak karşılaştırma; üretim, istihdam ve enflasyon başlıklan altında toplanacaktır. Üretim Analizlerimizde kullanacağımız üretim göstergeleri: ekonomik büyüme 0 ranlan ve kişi başına gelir rakamlandır. Ekonomik Büyüme Çizelge 2'de 2000-2006 dönemine ait ekonomik büyüme rakamlan yer almaktadır. Daha önce de belirttiğimiz gibi, 2005 ve 2006 yıllanna ilişkin veriler tahmini verilerdir. Çizelge 2 ile ilgili gözlem ve yorumlanmız şu şekilde sıralanabilir: i) Çizelge 2'deki verilerin incelenmesi sonunda ilk göze çarpan nokta; ele aldığımız dönemde AB 'nin on yeni üyesindeki büyüme oranının, AB 'nin genişlemeden önceki 15 üyesindeki ortalama büyüme oranından yüksek olmasıdır. 2000-2006 döneminde on yeni üyedeki ortalama büyüme oranı, %3.7 ve %5 a rasında değişirken; önceki 15 üyedeki büyüme oranı %0.9 ve %3.7 arasında değişmiştir. Yeni üyeler ve eski üyeler arasında mevcut olan bu fark, iki grupta yer alan ülkeler arasındaki gelişme farkından kaynaklanmaktadır. Eski üyelerin çoğunun ekonomik kalkınmalannı tamamlamış olmalan, büyüme hızlannın düşmesine yol açmıştır. Buna karşılık, yeni üyelerin çoğunun 1990'larda piyasa ekonomisine geçiş sürecine girmeleri, bu ülkelerde yeni bir büyüme sürecinin ortaya çıkmasını sağlamıştır.

102 Amme İdaresi Dergisi ii) on yeni üyedeki büyüme oranının yüksek olması, 2000-2006 döneminde 25 üyeli AB 'nin büyüme oranının 15 üyeli AB 'ye göre daha yüksek olmasına ya da en azından aynı olmasına yol açmıştır. 2000, 2001 ve 2002 yıllannda 15 ve 25 üyeli AB 'nin büyüme oranlan aynı iken; sonraki dört yılda 25 üyeli AB 'nin büyüme oranlan daha yüksek seyretmiştir. Bu gözlem, genişlemenin AB 'nin ekonomik büyüme hızını düşürmediğini; tam tersine çok az da olsa yükselttiğini ortaya koymaktadır. iii) 2001 yılı hariç tutulursa, ele aldığımız dönemde Türkiye, AB üyelerinden daha yüksek oranlı büyüme hızlanna sahip olmuştur. Bununla beraber, ekonomik krize bağlı olarak 2001 yılında Türkiye'de ortaya çıkan negatifbüyüme o ranını düşünürsek; Türkiye'deki yüksek oranlı büyüme hızlannın abartılmaması gerektiğini söyleyebiliriz. Aynca, 1990'lı yıllara ait analizler de Türkiye'deki büyüme oranlannın AB 'nin yeni üyelerinin sahip olduğu oranlann gerisinde olduğunu göstermektedir. Örneğin, 1996-2002 döneminde Güney Kıbns, Malta ve Türkiye dışındaki aday ülkelerde ortalama büyüme oranı %4' dür. Aynı dönemde Türkiye'de bu oran %3 olmuştur (Yazganankan, 2003:109). iv) Yeni üyeler arasında yer alan Estonya, Letonya ve Litvanya'da 2000 2006 döneminde ortaya çıkan ekonomik büyüme oranlan, diğer yeni ülkelerdeki büyüme oranlanna göre daha yüksektir (Bkz. Çizelge 2). Çizelge 2. Avrupa Birli~i ve Türkiye'de Ekonomik Büyüme a (2000-2006) ( /0) Ülkeler 2000 2001 2002 2003 2004 200SD 2006" AB (25 ülke) 3.7 1.8 1.1 1.0 2.3 2.0 2.3 AB (15 ülke) 3.7 1.8 1.1 0.9 2.2 1.9 2.2 Euro Bölgesi 3.7 1.7 0.9 0.7 2.0 1.6 2.1 On Yeni Üye Ortalaması 4.9 3,7 3.9 4,5 5,0 4,6 4,6 Çek Cumhuriyeti 3.9 2.6 1.5 3.7 4.0 4.0 4.2 Estonya 7.8 6.4 7.2 5.1 6.2 6.0 6.2 Güney Kıbrıs 5.0 4.1 2.1 1.9 3.7 3.9 4.2 Letonya 6.9 8.0 6.4 7.5 8.5 7.2 6.9 Litvanya 3.9 6.4 6.8 9.7 6.7 6.4 5.9 Macaristan 5.2 3.8 3.5 2.9 4.1 3.9 3.8 Malta 6.4-1.7 2.2-1.8 1.5 1.7 1.9 Polonya 4.0 1.0 1.4 3.8 5.3 4.4 4.5 Slovenya 3.9 2.7 3.3 2.5 4.6 3.7 4.0 Slovakya 2.0 3.8 4.6 4.5 5.5 4.9 5.2 Türkiye 7.4-7.5 7.9 5.8 9.9 5.0 5.1 Notlar: aı 995 yılı sabit fiyat1anyla hesaplanan GSYİH rakamlanna dayalıdır. Bir önceki yıla göre ortaya çıkan yüzde de~işimi göstermektedir. btahmini de~erleri göstermektedir. Kaynak:(http://epp.eurostat.cec.eu.int/portal/page, 09.06.2005).

Beşinci Gelişmenin Avrupa Birliği 'nde Yol Açtığı Yapısal Dönüşümler ve Türkiye 103 Ekonomik büyüme ile ilgili bu analizler, yeni üyelerin katılımının AB 'nin büyüme hızını artırdığını göstermektedir. Bu anlamda, ekonomik gelişmelerini tam olarak tamamlamamış olan bu üyelerin yüksek büyüme oranları, yavaşlayan AB ekonomisine bir dinamizm kazandırmıştır. Bu arada, Türkiye 'nin yeni üyelerle ekonomik büyüme anlamında aynı performansı gösterebilmesi, ele aldığımız yıllarda gözlenen büyüme rakamlannın önümüzdeki yıllarda da istikrarlı bir şekilde sürdürülmesine bağlıdır. Kişi Başına Gelir Burada ele alacağınıız diğer üretim göstergesi; kişi başına gelirdir. Çizelge 1 'deki analizlerimiz, genişlemenin AB 'nde kişi başına geliri azalttığını ortaya koymuştu. Burada Çizelge l'de 15 ve 25 ülke bazında yapılan analizler detaylandınlacak; yeni üyelerin her birindeki kişi başına gelir verileri ve bu verilerin AB ortalaması karşısındaki durumu incelenecektir. Diğer çalışmalarda yapılan analizler, yeni üyeler ve aday ülkelerdeki kişi başına gelir rakamlannın AB 'nin 15 üyesindeki gelir rakamlannın gerisinde olduğunu göstermiştir. Konu ile ilgili analizler, yeni üyelerde ve aday ülkelerde kişi başına gelir rakamlannın AB 15 'e ait gelir rakamlannın %40-%90 'ı arasında değiştiğini göstermektedir (Praussello, 2003). Çizelge 3 'te kişi başına gelir ile ilgili iki farklı gösterge bulunmaktadır. Bunlardan birincisi, 2001 yılına ait satınalma gücü paritesine göre hesaplanan kişi başına gelir rakamlandır. İkincisi ise, 25 ülkeye ait satınalma gücü paritesine göre hesaplanan ortalama kişi başına gelir verilerinin 100 kabul edildiği ve diğer ülkelerin verilerinin buna göre hesaplandığı kişi başına GSYİH endeksi rakamlandır. 15 ve 25 üyeli AB'ndeki kişi başına gelir verileri ile ilgili olarak ortaya çıkan gözlemler şu şekilde sıralanabilir: i) Genişleme, AB'de kişi başına gelir verilerinin düşmesine neden olmuştur. Satınalma gücü paritesine göre on yeni üyenin ortalama kişi başına gelir rakamı (9,860), genişlemeden önceki 15 ülkenin ortalama kişi başına gelir rakamının (23,210) 2,3 kat gerisindedir. ii) Genişleme AB'de satınalma gücü paritesine göre ortalama olarak 23, 210 olan kişi başına geliri, 19,81 1'e düşürmüştür. Böylece, son genişleme her AB vatandaşının kişi başına gelir bakımından 1,1 kat fakirleşmesine yol açmıştır. iii) Benzer gözleme 25 ülkeye ait kişi başına gelir ortalamasının 100 olarak alındığı, kişi başına GSYİH indeksi verilerinden de ulaşılması mümkündür. Çizelge 3 'ten gözleneceği gibi, 2000-2006 döneminde AB 'nin 15 üyesine ait ortalama kişi başına GSYiH indeksi değerleri, ortalamanın üzerinde seyretmiştir. Bu durum, genişlemeden önceki 15 ülkenin ortalama kişi başına gelir rakamlannın 25 üyeli AB 'nin ortalamasına göre yüksek olması anlamına gelmektedir. Analiz döneminde on yeni üyedeki kişi başına GSYİH endeksi verileri ise, 56.2 ve 62.8 arasında değişmiştir.

104 Amme Idaresi Dergisi Çizelge 3. Avrupa Birli~i ve Türkiye'de Kişi Başına Gelir ve Kişi Başına GSVtH tndeksi a (2000-2006) -Satınalma Gücü Paritesine Göre Kişi Başma Gelir (2001) Kişi Başına GSytH tndeksi Ulkeler 2000 2001 2002 2003 2004 20051) 2006 b AB (25) 19,811 100.0 100.0 100.0 100.0 100.0 100.0 100.0 AB (15) 23,210 109.8 109.7 109.5 109.2 108.9 108.6 108.3 on Yeni Uye Ulke Ortalaması 9,860 56,2 57,1 57,8 59,0 60,1 61,5 62,8 Çek Cumhuriyeti 13,700 64.3 65.5 67.1 69.4 71.3 72.6 73.9 Estonya 9,242 43.1 44.3 46.3 48.1 49.8 52.0 54.2 Güney Kıbns 17,180 85.5 88.4 82.8 81.5 81.2 81.9 82.6 Letonya 7,750 35.2 37.0 38.7 40.6 43.2 45.5 47.7 Litvanya 8,960 38.2 40.3 42.1 45.4 47.8 50.0 51.9 Macaristan 12,250 53.0 55.9 58.1 59.5 60.5 61.9 63.0 Malta.. 77.2 72.8 72.6 72.5 71.5 71.0 70.4 Polonya 9,419 45.9 45.4 45.3 45.6 46.7 47.9 49.1 Slovenya 16,210 72.6 74.0 74.7 76.2 77.8 79.2 80.6 Slovakya 11,200 47.5 48.4 50.9 51.9 52.0 53.6 55.2 Türkiye 5,230 30.1 25.9 26.4 27.5 28.9 29.4 30.0 Notlar: a Her bir yıl için 25 ülke ortalaması "100" kabul edilmiştir. Bir ülkeye ait endeks de~erinin.00'ün üzerinde olması, ilgili ülkede satınalma gücü paritesine göre hesaplanan kişi başına gelirin 25 üyenin t)rtalamasının altında oldu~unu göstermektedir. Endeks de~erinin 100'ün üzerinde olması durumunda ise ter :;i geçerlidir. ' btahmini de~erleri göstermektedir. Kaynak: Kişi başına gelir rakamlan: Euroepan Commission (April 2003), Towards An Enlarged European Union: Key fndicators on Member States and Candidate Countries, Luxembourg; Kişi başına GSYİH indeksi verileri (http://epp.eurostat.cec.eu.intlportallpage,09.06.2005). iv) 2004 yılı itibariyle kişi başına GSYİH indeksi en düşük olan ülke, 28.9 indeks değeri ile Türkiye iken; en yüksek ülke 81.2 indeks değeri ile Güney Kıbns'tır (Bkz. Çizelge 3). Bu yılla ilgili olarak AB İstatistik Bürosu (Eurostat) tarafından yapılan analizler; Yunanistan, Güney Kıbns ve Slovenya'ya ait kişi başına gelir rakamlannın 25 üyeli AB ortalamasının %20 altında olduğunu göstermiştir. Aynı çalışmada Portekiz, Malta ve Çek Cumhuriyeti'ne ait kişi başına gelir verilerinin AB ortalamasının yaklaşık olarak %30 altında; Macaristan' a ait verinin AB ortalamasının %40 altında; Slovak:ya, Estonya, Litvanya ve Polonya'ya ait verilerin ise AB ortalamasının %50 altında olduğu ortaya çıkmıştır (Eurostat, 2005). v) 2005 ve 2006'ya ait tahmini veriler, ülkelerin GSYİH indeksi değerlerinde önümüzdeki iki yılda pek fazla değişiklik olmayacağını göstermektedir.

Beşinci Gelişmenin Avrupa Birliği 'nde Yol Açtığı Yapısal Dönüşümler ve Türkiye ı os Kişi başına gelir rakamlan ile ilgili bu değerlendirmelere göre, yeni üyelerle eski üyeler arasında önemli farklar bulunmaktadır. Yeni üyelerin AB ile gelişme farklannı ortadan kaldırabilmeleri, yüksek oranh büyüme rakamlan ile mümkün olabilecektir (Yazganankan, 2003: lll). İstihdam çalışmalarda in Genişlemenin AB işgücü piyasası üzerindeki etkileri çeşitli celenmiştir. 1992-2003 dönemi verilerine dayalı olarak eski ve yeni üyelerdeki istihdam artışı ile ilgili analizler, sadece Letonya ve Macaristan'da zaman zaman eski üyeler ortalamasının üzerinde bir istihdam artışı olduğunu göstermektedir. Bununla beraber, ele alınan dönemde yeni üyelerdeki istihdam artışı genellikle 15 AB üyesindeki artışın gerisinde kalmıştır. İstihdam artışı ile ilgili verilere ilave olarak, aynı döneme ait toplam istihdam verileri incelendiğinde, Çek Cumhuriyeti dışında yeni üyelerdeki toplam istihdam oranlannın 15 üyeli AB ortalamasının altında olduğu gözlenmiştir (Roland, 2005: 50). Yeni üyelerdeki istihdam oranlannın diğer ülkelerdeki oranlann gerisinde olmasının, bu ülkelerin 1990'lı yıllarda yaşadıklan piyasa ekonomisine geçiş sürecinden kaynaklandığı belirtilmektedir (Roland, 2005: 50). Bu bulgulara ilave olarak, burada yapacağımız yeni analizler üç ayn göstergeye dayanmaktadır. Bunlar: İstihdam artış hızı, işsizlik oranlan ve istihdamın sektörel dağılımıdır. İstihdam artış hızı ve işsizlik oranlan ile ilgili analizler Çizelge 4'te 2000-2004 dönemi verileri ele alınarak yapılmıştır. Çizelge 4 ile ilgili bulgu ve yorumlanmız şu şekilde sıralanabilir: i) 2000-2004 döneminde on yeni üyedeki ortalama istihdam artışı hiçbir zaman %l'e bile ulaşmamıştır. Hatta, 2002 döneminde on yeni üyeye ait ortalama veriler, istihdamda %OA'lük bir daralma olduğunu gözler önüne sermektedir. Oysa, 2000-2004 döneminde AB 'nin 15 ülkesinde hiçbir zaman negatif istihdam artışı ortaya çıkmamış ve istihdam artışı genellikle on yeni üye ortalamasına göre yüksek seyretmiştir. AB-25'e ait veriler, AB-15'e ait verilerle karşılaştınldığında, genişleme AB'deki istihdam artış hızını yavaşlatmıştır. ii) Başta Çek Cumhuriyeti, Polonya ve Slovakya olmak üzere yeni üyelerin çoğunda, bazı yıllar istihdam artışı yerine istihdam daralması yaşanmıştır. POlonya ve Slovakya' da sadece 2001 yılında istihdam artışı gerçekleşirken; Çek Cumhuriyeti 'nde sadece 2002 yılında bir istihdam artışı gözlenmiştir. Bu yıllann dışındaki yıllar, bu üç ülkede istihdam daralmasının yaşandığı yıllardır. iii) Analiz dönemimizde Türkiye hiçbir zaman istihdamı artıramamış; sürekli olarak istihdam artış hızı negatif değerler almıştır. Çizelge 4'te yer alan işsizlik verilerini incelediğimizde şu gözlemlere ulaşmaktayız: a) on yeni üyedeki işsizlik oranlan 2000-2004 döneminde 0/010-%11 ara 15 üyeli AB'deki işsizlik oranlan bu rakamlann gerisindedir. sında değişmiştir.

106 Amme İdaresi Dergisi Bu anlamda, genişleme, AB' deki işsizlik oranının yükselmesine neden olmuştur. Bunun en önemli sebebi, daha önce de belirttiğimiz gibi ele alınan dönemde yeni üyelerde istihdam artışı yerine istihdam daralmasının meydana gelmesidir. b) İşsizlik oranlannın en yüksek seyrettiği ülkeler: Polonya, SIovakya, Letonya ve Litvanya'dır (Bkz. Çizelge 4). Bu ülkelerdeki işsizlik oranlan, 2000-2004'te on yeni üye ortalamasının üzerindedir. 2002 ve 2003 yıllannda Polonya'daki işsizlik oranlan %20'ye yakındır. c) 2000-2004 döneminde Türkiye'deki işsizlik oranlan, on yeni üyeye ait ortalama değerlere yakındır. Bununla beraber, Polonya ve Slovenya gibi yüksek oranlı işsizlik verilerine sahip olan ülkelerin gerisindedir. Bu gözlemler, genişleme sonunda AB'ne katılan ülkelerin AB'ndeki işsizlik oranlannı artırdığını ortaya koymaktadır. Daha önce de belirttiğimiz gibi bunun temel nedeni, yeni üyelerdeki istihdam artış hızının düşüklüğüdür. Çizelge 4. Avrupa Birli~i ve Türkiye'de İstihdam Artışı ve İşsizlik Oranları (2000-2004) Istihdam Artışı (%) İşsizlik Oranları (%) Ulkeler 2000 200ı 2002 2003 2004 2000 200ı 2002 2003 2004 0.5 8.6 8.4 8.7 9.0 9.0 AB (15) 2.0 1.3 0.5 0.6 7.6 7.2 7.6 8.0 8.1 AB (25) 1.4 1.2 o.3fr Euro-Bölgesi 2.2 1.4 0.5 0.6 8.1 8.3 8.7 8.9 On Yeni Uye Ortalaması Çek Cumhuriyeti 0.2 0.9-0.4 0.6 0.5 11.1 11.0 10.4 10.2 9,9-0.7-0.1 0.8-0.6-0.6 8.7 8.0 7.3 7.8 8.3 Estonya -1.5 0.8 1.3 1.5 0.0 12.5 11.8 9.5 10.2 9.2 Kıbns 5.7 4.6 2.0 1.1 1.9 5.2 4.4 3.9 4.5 5.0 Letonya -2.9 2.2 2.3 1.0 1.0 13.7 12.9 12.6 10.4 9.8 Litvanya -3.7-4.1-7.4 2.4 0.0 16.4 16.4 13.5 12.7 10.8 Macaristan 1.0 1.0 0.1 1.3-0.5 6.3 5.6 5.6 5.8 5.9 m Malta 8.1 2.1 4 6.8 7.7 7.7 8.0 7.3 Polonya -2.3 1.5-1.9-1.2 O 16.4 18.5 19.8 19.2 18.8 Slovenya 0.8 0.4-0.4-0.3 1 6.6 5.8 6.1 6.5 6.0 Slovakya -1.8 0.6-0.5 1.8-0.3 18.7 19.4 18.7 17.5 18.0 Türkiye -0.4-1.0-1.8-1.0 2.0 6.5 8.3 10.3 10.5 10.3 Kaynak: (http://epp.eurostat.cec.eu. intlportal/paııe, 09.06.2005. AB ve Türkiye'de işgücü piyasası ile ilgili olarak yaptığımız analizlerden bir diğeri, istihdamın sektörel dağılımıdır. Bilindiği gibi, istihdamın sektörel dağılımı ülkelerin ekonomik gelişme seviyelerini yansıtan en önemli göstergelerden biridir. Ekonomik gelişme seviyesi yükselen ülkeler, İşgücünü tanm sektö

Beşinci Gelişmenin Avrupa Birliği 'nde Yol Açtığı Yapısal Dönüşümler ve Türkiye ı 07 rünün payı gerilemekte, hizmetler sektörü önemli bir istihdam alanı haline gelmektedir. İstihdamın sektörel dağılımını göstermek amacıyla düzenlenen Çizelge 5'in incelenmesinden şu gözlem ve yorumlara ulaşılmaktadır: i) Yeni üyelerin katılımı, tanm sektörünün AB' deki istihdam payını %3.9'dan %5.1'e yükseltmiştir. Tanm sektörünün AB'deki istihdam payının artması, 2004 yılı itibariyle, Polonya (%19.4), Litvanya (% 15.8), Letonya (%12.5) ve Slovenya'daki (%10.4) yüksek istihdam paylanndan kaynaklanmaktadır (Çizelge 5). 2004 yılında tanm sektörünün Türkiye'nin istihdamındaki payı, %34'dür. Bu oran, Türkiye'nin yeni ve eski AB üyeleri ile karşılaştınldığında daha fazla tanm sektörü ağırlıklı bir yapıya sahip olmasının sonucudur. ii) Benzer durum, sanayi sektörünün İstihdam payı için de geçerlidir. Genişleme, AB'de sanayi sektörünün istihdam payını, %24.5'den %25.4'e yükselmiştir. Yeni üyelerde gözlenen sanayileşme hamlesine bağlı olarak Polonya, Letonya ve Litvanya dışındaki ülkelerde sanayinin istihdam payının %30'un üzerinde olması, genişleme sonrası sanayi sektörünün AB' deki istihdam payını artıran bir faktör olmuştur. 2004 yılında sanayi sektörünün Türkiye'deki istihdam payı (%22.7), AB 'nin yeni üyelerinin bu sektörde sahip olduklan oranlann gerisindedir. Türkiye'nin sanayi sektöründeki istihdam payının düşüklüğü, sanayileşme hızını artırarak işgünü tanm sektöründen sanayi sektörüne kaydıramamasından kaynaklanmaktadır. iii) Sanayileşmesini tamamlayarak sanayi-sonrası topluma geçen ülkelerin en önemli özelliklerinden biri, hizmet sektöründeki istihdam artışıdır (Dura ve A tik, 2002: 61). Bu bağlamda, hizmet sektörünün yapısına bakmaksızın hizmet sektöründeki istihdamın yüksekliği, ülkeler arasındaki gelişme farklannın gözlenmesinde önemli göstergelerden biridir. Beşinci genişleme, önceki üyelerle karşılaştınldığında göreli olarak daha az gelişmiş üyelerin AB 'ye katılmasına yol açtığı için hizmet sektörünün AB'deki payı %71.6'dan %69.5'e düşmüştür. Yeni üyelerde 2004 itibariyle hizmet sektörünün istihdam payı % 53.1 (Slovenya) ve 63.4 (Malta) arasında değişmektedir. Bu rakamlar, yeni üyelerdeki hizmet istihdamının 15 üyeli AB'nin sahip olduğu % 71.6'nın gerisindedir. Türkiye'deki hizmet istihdamı ile ilgili veriler, AB'nin yeni ve eski üyelerinin aksine Türkiye'de hizmet sektöründeki istihdam oranının %50'ye bile ulaşmadığını gözler önüne sermektedir. Türkiye sanayileşmesini hızlandırdıkça, işgücünü önce tarım sektöründen sanayi sektörüne; daha sonra da hizmetler sektörüne aktaracaktır. İstihdamın sektörel dağılımı ile ilgili bu analizler, yeni üyelerin eski üyelere göre farklı bir istihdam yapısına sahip olduğunu göstermektedir. Yeni üyeler ve eski üyeler arasında gözlenen bu fark, AB ülkeleri ile Türkiye arasında da mevcuttur.

ı 08 Amme İdaresi Dergisi Çizelge S. Avrupa Birlili ve Türkiye'de İstihdamın Sektörel Dalıhmı (2001-2004) (%) Ülkeler Tarım Sanayi Hizmetler 2001 2002 2003 2004 2001 2002 2003 2004 2001 2002 2003 2004 AB (25) 5.5 5.4 5.2 5.1 26.5 26.0 25.5 25.4 67.9 68.7 69.2 69.5 AB (15) 4.2 4.1 4.0 3.9 25.5 25.0 24.6 24.5 70.3 70.9 71.4 71.6 Eurobölgesi (l2 Olkeleri) 5.0 4.8 4.8 4.6 26.9 26.4 26.0 26.0 68.2 68.7 69.2 69.3 Çekeumhuriyeti 4.8 4.8 4.5 3.7 40.1 39.7 39.4 39.1 55.2 55.5 56.1 57.2 Estonya 6.9 6.9 6.1 5.7 32.8 31.2 32.3 34.6 60.3 61.9 61.5 59.6 Letonya 14.8 15.1 13.4 12.5 25.9 24.4 25.8 26.6 59.2 60.5 60.8 60.9 Litvanya 17.1 17.6 17.8 15.8 27.2 27.4 28.0 28.1 55.7 54.9 54.1 56.1 Macaristan 6.2 6.2 5.8 5.3 34.4 34.1 31.9 32.8 59.4 59.7 62.3 61.9 i Malta : : : 2.2 : : : 34.3 : : : 63.4 Polonya 19.1 19.3 18.4 19.3 30.5 28.6 28.6 27.0 50.4 52.0 53.0 53.8 Slovenya 11.5 11.2 10.9 10.4 38.0 37.5 36.9 36.4 50.6 51.4 52.3 53.1 Slovakya 5.3 5.0 4.4 3.9 34.5 34.5 34.1 34.3 60.2 60.5 61.5 61.8 Türkiye.. 34.8 33.8 34.0.. 23.0 22.8 22.7.. 42.1 43.4 43.0 Kaynak: Avrupa Birligi veri1eri:(bt1p:/ieoo.eurostat.cec.eu.intlportallpage, 09.06.2005; Türkiye verileri: ht1p:/iwww.die.&oy.tr. 21.06.2005). Enflasyon Burada ele alacağımız ekonomik göstergelerden sonuncusu, enflasyondur. Yapılan uygulamalı analizler, AB'ye 1 Mayıs 2004'te katılan ülkelerdeki enflasyon oranlarının 1997' den itibaren düşmeye başladığını ortaya koymuştur (Yazganankan, 2003: lll). 2002 yılı enflasyon verilerine göre, on yeni üyenin enflasyon oranı (%3.0), AB'nin eski üyelerinin sahip olduğu oranın (%2.1) üzerindedir. 2002 yılı verilerine göre enflasyon oranı yüksek olan üyeler: Slovenya (%7.S), Macaristan (%S.2) ve Estonya'dır (%3.6). Yüksek enflasyonlu yeni üyelerin katılımı, AB 'de %2.1 olan enflasyon oranını %0.6 artırarak %2.7'ye yükseltmiştir. 2002 yılında Türkiye'nin sahip olduğu %32.2'lik oran, yeni üyeler ortalamasının yaklaşık 11 kat üzerindedir. Bununla beraber, Türkiye yıllardır uyguladığı enflasyon düşürücü politikalar sonunda 2003 ve 2004 yıllarında enflasyon oranlannı %30'ların altına çekmeyi başarmıştır. 1994 yılı verileri baz alınarak 12 aylık ortalamalara göre hesaplanan değişim oranları, Türkiye'de toptan eşya fiyatlan endeksinin 2003 'de %2S.6'ya, 2004'de %11.1 'e gerilediğini göstermektedir (DİE, 2004:291).

Beşinci Gelişmenin Avrupa Birliği 'nde Yol Açtığı Yapısal Dönüşümler ve Türkiye ı 09 Çizelge 6. AB'ye Üye Ülkelerde ve Türkiye'de Enflasyon Rakamları (2002) Ülkeler Enflasyon Oranı, 2002 (0/0) AB (25) 2.7 AB (15) 2.1 Euro-Bölgesi 2.9 on Yeni Üye Ortalaması 3,0 Cek Cumhuriyeti 1.4 Estonya 3.6 GÜDeyKıbns 2.8 Letonya 2.0 Litvanya 0.4 Macaristan 5.2 Malta 2.2 Polonya 1.9 Slovenya 7.5 Slovakya 3.3 Türkiye 32.2 Kaynak: European Commission (2003), Towards An Enlarged European Union: Key Indicators on Member States and Candidate Countries, Luxembourg. Çizelge 6'da yer alan veriler, yeni üyelerdeki enflasyon oranlannın AB'ye 1 Mayıs 2004'ten önce katılan ülkelerle karşılaştınldığında yüksek olduğunu gözler önüne sermektedir. Demografik Göstergeler Demografik göstergeler açısından Türkiye'nin yeni üyeler karşısındaki durumu; ülkelerin nüfuslan, nüfus artış hızlan, kadın ve erkek nüfus için ortalama ömür ve her bin canlı doğumda ölüm oranı göstergeleri ele alınarak Çizelge 7'de karşılaştırmalı olarak incelenmeye çalışılmıştır. Çize1ge 7 ile ilgili bulgulanmız şu şekilde sıralanabilir: i) 2000 yılı nüfus sayımı sonuçlanna göre 67 milyon olan ve günümüzde 70 milyona ulaştığı tahmin edilen Türkiye nüfusu, 2004 yılı itibariyle 77 milyon olarak hesaplanan on yeni üye toplamına yakındır. Türkiye'nin nüfusu, yeni ü yeler arasında en kalabalık nüfusa sahip olan Polonya'nın nüfusundan (38 milyon) 1,7 kat daha fazladır. Kalabalık nüfus, Türkiye'nin AB'ye tam üye olmasını engelleyen en önemli faktörlerden biri olarak görülmektedir. Ülkelerin AB Parlamentosu 'nda nüfuslan ölçüsünde temsil edilmeleri ve bazı AB fonlanndan nüfuslan ölçüsünde payalmalan, nüfusu kalabalık ülkelerin AB 'ye girişini zorlaştıran bir faktör olmaktadır. Birleşmiş Milletler tarafından yapılan nüfus tahminierine göre, 2050 yılında Türkiye'nin nüfusunun 100 milyona; Fransa'nın nüfusunun ise 75 milyona yükseleceği tahmin edilmektedir. Buna karşılık aynı

110 Amme İdaresi Dergisi araştınnada Almanya'nın nüfusunun 82 milyondan 70.8 milyona, İtalya'nın nüfusunun ise 57 milyondan 43 milyona düşeceği tahmin edilmektedir (Milliyet.com.tr, 2005). Bu tahminler, 2050 yılında AB içinde nüfus açısından Almanya'nın yerini Fransa'nın alacağını göstennektedir. Tabii ki, tam üye olması halinde Türkiye, AB içinde en kalabalık nüfuslu ülke konumuna gelecektir. ii) Türkiye, nüfus artış hızı (%2.5), yeni üyeler içinde en yüksek olan ülkedir. Ülkemizdeki nüfus artış hızı, yeni üyeler ortalamasının neredeyse iki katı kadardır. iii) Türkiye'de erkek nüfus için ortalama ömür (67.7), yeni üyeler ortalamasının (69.9) altında; kadın nüfus için ortalama ömür ise (78.8) yeni üyeler ortalamasının (77.9) üzerindedir. Türkiye'de erkek nüfusun çalışma şartlannın iyileştirilmesi, ortalama yaşam süresinin uzamasını sağlayacaktır. Çizelge 7. Demografik Göstergeler Açısından Avrupa Birli~i ve Türkiye (2001) Ulkelerin NOfus Erkek nofus KadlO nüfus Her bin canlı Ülkeler nofuslan artış hızı için ortala için ortalama dolumda (1.1.2004) (0/0) maömor ömor ölom oraol (Bin) AB-I 5 380,762 1.5 75.2 81.2 4.6 AB-25 457,905 1.4 73.0 79.8 5.6 On Olke toplamı 77,143 i 1.3 69.9 77.9 6.8 Çek Cumhuriyeti 10,21 i t.1 n.l 78.5 4.0 Estonya 1,351 1.3 65.6 76.4 8.4 Güney Kıbns n8 1.6 75.3 80.4 5.6 T 2,319 1.2 5 75.6 11.0 Litvanya 3,447 1.3 67.7 77.7 8.6 Macaristan 10,lt5 1.3 6 75.7 ~ Malta 400 i 1.5 75.1 79.3 4.4 Polonya 38,194 1.3 70.2 78.4 /./ Slovenya 1,997 1.2 n.7 80.1 4.2 Slovakya 5,318 1.2 69.4 77.6 6.2 Türkiye a 67,803 2.5 67.7 78.8 38.7 Notlar:aTClrkiye verisi, 22.10.2000 tarihinde yapılan nüfus sayımı sonuçlanna dayalıdır. Kaynak:AB Ülkeleri: European Commission. (April 2003). Towards An Enlarged European Union: Key Indicators on Member States and Candidale Countries, Luxembourg; Türkiye: (http://www.die.gov.tr/ nufus_sayimi/2000tablol.xls, 27.6.2005). iv) Türkiye, her bin canlı doğumda ölüm oranı (38.7) yeni üyelerdeki (6.8) oranla karşılaştınlamayacak kadar yüksek olan bir ülkedir. Bu durum, sağlık şartlan konusunda ciddi yapısal tedbirlerin alınması gerektiğini göstennektedir.

Beşinci Gelişmenin Avrupa Birliği 'nde Yol Açtığı Yapısal Dönüşümler ve Türkiye III v) Yeni üyelerin katılımı, AB'deki nüfus artış hızını %1.5'den %1.4'e düşünnüştür. Bu durum, yeni üyelerdeki nüfus artış hızının 15 üyeli AB ortalamasının gerisinde olmasından kaynaklanmaktadır. Yeni üyelerin katılımı, AB'de erkek ve kadın nüfus için hayat beklentisini düşünnüştür. on yeni üyenin AB'ye dahil olması sonucunda, AB'de her bin canlı doğumda ölüm oranı 4.6'dan 5.6'ya yükselmiştir. Ülkemizdeki bazı yerleşim birimlerinde tek bir hekimin bile bulunmadığı bilinmektedir. Türkiye'nin AB'ye uyum konusunda en fazla önem vennesi gereken konulardan biri de sağlık sisteminde gereken iyileştinneleri yapmasıdır. Bu iyileştinneler yapıldığı takdirde, Türkiye'deki demografik göstergeler AB ortalamalanna yaklaşacaktır. Bilgi ve Haberleşme Teknolojilerinin Dağılımı Günümüzde ekonomik gelişmenin ölçülmesinde kullanılan bir diğer gösterge grubu, bilgi ve haberleşme teknolojileri ile ilgilidir. Burada bilgi ve haberleşme teknolojileri ile ilgili iki gösterge kullanılacaktır. Bunlar: İnternet bağlantısı bulunan evlerin yüzdesi ve her 100 kişiye düşen cep telefonu sayısıdır. 2004 yılı verilerine göre, yeni üyelerin katılımı, AB' de internet bağlantısı bulunan evlerin yüzdesini azaltmıştır. AB'nin 15 üyesinde evlerin %45'i internet bağlantısına sahipken; 25 üyeli AB'de bu oran %42'ye gerilemiştir. Türkiye, %7'lik internet kullanım oranı ile yeni AB üyelerin ortalamasının gerisindedir. Bununla beraber Türkiye'ye ait veri, AB ortalamalan yerine yeni üyelerin her birine ait verilerle karşılaştınldığında internet kullanımı bakımından Türkiye'nin çok kötü durumda bulunmadığı ortaya çıkmaktadır. Örneğin, 2004 yılında internet kullanan evlerin yüzdesi Bulgaristan'da 10, Litvanya'da ise 12'dir. 2001 yılında 15 üyeli AB'de her 100 kişiye düşen cep telefonu sayısı, 74 i ken; 25 üyeli AB' de bu sayı, 68' dir. Türkiye, her 100 kişiye düşen 28 cep telefonu sayısı ile AB ortalamalannı geriden takip etmektedir (Bkz. Çizelge 8). Yeni ve eski üyeler, bilgi ve haberleşme teknolojilerinin dağılımı bakımından da farklı bir gelişme sergilemektedirler. Bu arada, Türkiye'ye ait veriler bazı yeni üyelere göre Türkiye'nin bilgi ve haberleşme teknolojilerinin kullanımı bakımından daha iyi bir durumda bulunduğunu; buna karşılık AB 'nin bütünü karşısında bilgi ve haberleşme teknolojilerinin Türkiye'de yeterli düzeyde kullanılmadığını gözler önüne sennektedir.

i ıı Amme İdaresi Dergisi Çizelge 8. Avrupa Birli~i Ülkeleri ve Türkiye'de İnternet Ba~lantısı ve Cep Telefonu Sayısı (2000-2004) İnternet Ba~lantısıa Bulunan Evlerin Yüzdesi Her 100 Kişiye Düşen Cep Telefonu Sayısı Ülkeler 2004 2000 2001 2002 2003 AB (25) 42 56 68 AB (15) 45 62 74 Çek Cumhuriyeti 42 68 84 95 Estonya 31 41 54 65 77 GÜDeyKıbns 53 32 45 59 77 Letonya 15 17 26 39 52 Litvanya 12 14 29 47 62 Malta 30 49 68 78 Polonya 26 28 57 70 73 Slovenya 47 17 25 36 46 Slovakya 57 76 77 87 Bulgaristan 10 21 41 56 68 Türkiye 7 23 Notlar: -16-74 yaş arasındaki nüfusun internet baglantısı hesaba katılmıştır. Kaynak: ( http://epd.eurostat.cec.eu.intlportavpage, 09.06.2(05). Sağlık Göstergeleri Son olarak genişlemenin AB 'nin ekonomik ve sosyal yapısı üzerindeki etkileri, sağlık göstergeleri ele alınarak belirlenmeye çalışılacaktır. Sağlık göstergelerinden birincisi, sağlık harcamalarının GSMH payı; ikincisi ise, her 100 000 kişiye düşen hastane yatağı sayılarıdır. Çizelge 9'daki verilere göre, AB'nin genişlemesi sağlık harcamalannın GSMH payını fazlaca değiştirmemiştir. 15 üyeli AB'de sağlık harcamalarının GSMH payı % 7.4 iken; 25 üyeli AB'de bu rakam %7.3 olarak gerçekleşmiştir.

Beşinci Gelişmenin Avrupa Birliği 'nde Yol Açtığı Yapısal Dönüşümler ve Türkiye 113 Çizelge 9. Avrupa Birlili'nde Sallık Harcamalarının GSMH Payı (2000-2002) (0/0) 2000 2001 2002 AB (25 Ülke) 7.1 7.3 : EU (LS Ülke) 7.2 7.4 7.5 Çek Cumhuriyeti 6.5 6.6 7.0 Estonya 4.6 4.3 : Letonya 2.5 2.7 : Litvanya 4.6 4.3 : Macaristan 5.4 5.3 5.7 Malta 4.2 4.4 4.4 Polonya 3.9 4.1 Slovenya 7.5 7.8 7.8 Slovak.ya 6.6 6.5 6.4 Kaynak: (http://epp.eurostat.cec.eu.int/portavpage, 09.06.2(05). Her ı 00 000 kişiye düşen hastane yatağı sayılarını incelediğimizde, genişlemenin AB ortalamasını olumlu yönde etkilediğini söyleyebiliriz. Yeni üyelerin ele aldığımız gösterge bakımından daha iyi şartlarda olmaları, AB'de her ı 00 000 kişiye düşen hastane yatağı sayısının 611.3 'den 639.1 'e yükselmesini sağlamıştır. Türkiye'de bu sayı AB ortalamalarının çok çok gerisinde olup 264.7' dir (Bkz. Çizelge 10). Bu bulgular, yeni katılan ülkelerdeki sağlık standartlarının eski üyelerden çok farklı olmadığını ortaya koymaktadır. Çizelge 10. Avrupa Birlili ve Türkiye'de Her 100 000 Kişiye Düşen Hastane Yatalı Sayıları (2000-2003) Ulkeler Her 100 000 Kişiye D8şen Hastane Yatalı 2000 2001 2002 2003 EV (25 ülke) 656.1 651.9 641.6 639.1 EV (15 ülke) 625.0 622.9 612.8 611.3 Çek Cumhuriyeti 1104.1 1092.6 1095.8 1107.1 Estonya 716.5 682.9 681.8 605.9 GüneyKıbns 408.8 416.9 404.2 438.2 Letonya 885.2 855.1 809.5 773.4 Litvanya 938.0 923.2 869.4 892.8 Macaristan 836.8 839.1 806.3 : Malta 547.1 544.2 759.8 687.0 Potonya 735.1 718.7 717.5 709.9 Slovenya 554.0 540.6 516.9 508.9 Slovakya 795.7 784.1 766.9 756.9 Türkiye 257.3 258.0 262.1 264.7 Kaynak: (http://epp.eurostat.cec.eu.int/portavpage,09.06.2005).

1 ı 4 Amme İdaresi Dergisi Sonuç ve Değerlendirme AB, tarihindeki en kapsamlı genişlemeyi, 1 Mayıs 2004 tarihinde gerçekleştirmiştir. Bu tarihte, genellikle bir veya üç ülkenin katılımıyla gerçekleşen daha önceki genişleme dalgalanndan farklı olarak, ilk defa on ülkenin katıldığı bir genişleme dalgası yaşanmıştır. Genişleme, AB 'nin dünya nüfusu ve dünya üretimi içindeki payını artırarak ABD ve Japonya karşısında daha güçlü bir ekonomik blok olarak ortaya çıkmasını sağlamıştır. Yeni genişleme dalgası, bir taraftan AB ve dünya ekonomisi üzerinde çeşitli etkiler doğururken; diğer taraftan neredeyse yeni katılan ülkelerin toplam nüfusuna sahip olan Türkiye'nin tam üyeliği ile ilgili endişeleri de artırmaktadır. Bu çalışmada yeni katılan ülkelerin AB' de yol açtığı sosyoekonomik etkiler dört grup gösterge aracılığı ile incelenmiştir. Bunlar: Ekonomik göstergeler, demografik göstergeler, bilgi ve haberleşme teknolojisi göstergeleri ve sağlık göstergeleridir. Makalede bir taraftan genişleme sonucunda AB ekonomisinde ortaya çıkan yapısal dönüşümler analiz edilirken; diğer taraftan Türkiye'nin yeni üyeler karşısındaki göreli gelişme düzeyi incelenmiştir. Ekonomik göstergeler açısından yaptığımız analizler; genişlemenin ekonomik büyüme oranı bakımından AB ekonomisine bir dinamizm kazandırdığını ortaya koymakla birlikte; kişi başına gelir, işsizlik ve enflasyon göstergeleri bakımından AB 'yi olumsuz yönde etkilediğini gözler önüne sermiştir. Ekonomik göstergeler açısından Türkiye'nin yeni üyeler karşısındaki durumunu incelediğimizde, 2001 yılındaki negatif büyüme oranı dışında, Türkiye'nin son yıllarda yeni üyeler ortalamasına göre daha yüksek bir büyüme hızına sahip olduğu gözlenmektedir. Ne var ki, Türkiye kişi başına gelir, istihdamın sektörel dağılımı ve enflasyon göstergeleri bakımından yeni üyeler ortalaması ile karşı1aştınldığında kötü bir performans sergilemektedir. Genişleme, AB' de demografik dönüşümlere de yol açmıştır. Genişlemenin AB'de yol açtığı en önemli demografik etkilerden biri, AB nüfusunun %20 artmasıdır. Genişleme, bir taraftan AB' deki nüfus artış hızını düşürürken; diğer taraftan erkek ve kadın nüfus için ortalama ömrü kısaitmış, her bin canlı doğumda ölüm oranını yükseltmiştir. Bu arada Türkiye'ye ait demografik göstergeler, aynen ekonomik göstergelerde olduğu gibi AB 'nin eski ve yeni üyelerinin sahip olduğu ortalamalardan çok farklıdır. Türkiye, özellikle nüfus artış hızı ve her bin canlı doğumda ölüm oranı göstergeleri bakımından AB 'nin eski ve yeni ü yeleri ile karşılaştınldığında yüksek oranlara sahiptir. Günümüzde, ekonomik kalkınma düzeyinin ölçüımesinde yaygın olarak kullanılan gösterge gruplanndan bir diğeri de bilgi ve haberleşme teknolojilerinin dağılımıdır. Yeni üyeler, ele aldığımız bilgi ve haberleşme teknolojisi göstergeleri açısından AB ortalamasını aşağı çekmiştir. Türkiye, bu göstergeler bakımından bazı yeni üyelere yakın bir performans sergilemesine rağmen, eski ve

Beşinci Gelişmenin Avrupa Birliği'nde Yol Açtığı Yapısal Dönüşümler ve Türkiye 115 yeni üyelere ait ortalamalarla karşılaştınldığında yine AB 'nin altında değerlere sahiptir. Sağlık göstergeleri ile ilgili analizlerimiz, yeni üyelerin 15 üyeli AB ile benzer şartlarda bulunduklannı ortaya koymuştur. Bununla beraber, sağlık göstergeleri açısından daha kötü bir durumda bulunan Türkiye için aynı şeyleri söylemek pek mümkün görünmemektedir. ' Yapmış olduğumuz karşılaştırmalar, genişlemenin büyüklük göstergeleri bakımından AB 'nin dünya ekonomisindeki payını artırdığını; buna karşılık bazı göstergeler bakımından AB'ye ait ortalamalan aşağı çektiğini göstermektedir. Bu durumda, AB'nin aşağı çekilen göstergeler bakımından eski standartlara yeniden sahip olması, belki bir süre genişleme yerine derinleşme politikası izlemesi ile mümkün olabilecektir. Ayrıca, Türkiye ile ilgili analizlerimiz, Türkiye'nin bazı yeni AB üyeleri ile benzer değerlere sahip olduğunu, ancak yeni ve eski üyelere ait ortalama değerlerle karşılaştırıldığında AB' den çok farklı bir yapıda bulunduğunu gözler önüne sermektedir. Bu bağlamda, AB 'nin Türkiye'yi de kapsayan yeni bir genişleme dalgası içine girmesinin, Türkiye'nin AB standartlannda çok farklı bir durum sergilernesi nedeniyle, kısa vadede pek mümkün olamayacağını göstermektedir. Kaynakça BaIdwin, Richard E.-Francois, Josep F.-Porters, Richard (1997), "The Costs and Benefıts of Eastem Enlargement: The Impact on the EV and Central Europe", Economic Policy, Vol. 24, April, s. 127-176. DiE (2004), Türkiye İstatistik Yıllığı 2004, DiE, Ankara. Dura, Cihan ve Atik, Hayriye (2002), Bilgi Toplumu, Bilgi Ekonomisi ve Türkiye, Literatür Yayınevi, istanbul. ECB (2005), Annual Report 2004, ECB, Frankfurt am Main. European Commissİon (2003), Towards an Enlarged European Vnion:Key lndicators on Member States and Candidate Countries, European Commission, Luxembourg. Eurostat (2005), "GDP Per Capita Varied by One to Five Across the EV 25 Member S tates", http://europa.eu.intl comml eurostatl,03.06.2005. http://epp.eurostat.cec.eu.intlportal/page, 09.06.2005. http://www.die.gov.tr. 21.06.2005. http://www.die.gov.tr/nufus sayimi/2000cizelge1.xls, 27.06.2005. http://www.rnilliyet.com.tr/2005/05/17/business/axbus02.html. 17.05.2005. Keuschnigg, Christian - Keuschnigg, MireIa- Kobler, Wilhelm (2001), "The German Perspective on Eastem EV Enlargement", The World Economy, Vol. 24, ApriI, s. 513-542.

ı ı 6 Amme Idaresi Dergisi Keuschnigg, Christian ve Kohler, Wilhelm (2002), "Eastem Enlargement ofthe EU: How Much Is it Worth For Austria?", Review ofinternational Economics, Vol. 1 O, No: 2, May, s. 324-342. Martin, Philippe and Rogers, Carol Ann (ı 995), Expanding Membership ofthe European Union, Cambiridge University Press, Cambiridge. Praussello, Franko (2003), "Ho w Enlargement Will Change the EU Economy", http://www.unipv.it/cdepv/ause/index.php. 10.05.2005. Roland, Gerard (2005), "After Enlargement: Institutional Achievements and prospects in the New Member States", Dekten, Carsten-Gaspar,Vitor-Noblet, Gilles (Ed.), The New EU Member States:Convergence and Stability, European Central Bank, Frankfurt am Main, s. 36-58. TUSİAD AB Temsilciliği (2004), "AB-IS ile AB-25'in İstatistiki Karşılaştırması", http://www.tusiad.org, 10.04.2004. Yazganarıkan, GülsÜnl (2003), "The Economic Impact ofthe Fifth Enlargement on the CEECs and Turkey", Hazine Dergisi, No. 16, s. 103-128. Zervoudaki, Stella (2004), EU Enlargement and the United States: Europe Whole and Free, Delegation ofthe European Commission, Washington, D.C.