ŞİİLER'İN ONİKİNCİ İMAMI, MESİH DECCAL MI?

Benzer belgeler
İmam Tirmizi nin. Sıfatlar Hususundaki Mezhebi

İsimleri okumaya başlarken- و ب س ي د ن ا - eklenmesi ve sonunda ع ن ه ر ض ي okunması en doğrusu.

Öğretim İlke ve Yöntemleri 1

Değerli Kardeşim, Kur an ve Sünnet İslam dininin iki temel kaynağıdır. Rabbimiz in buyruklarını ve Efendimiz (s.a.v.) in mübarek sünnetini bilmek tüm

İman; Allah a, meleklerine, kitaplarına, peygamberlerine ve âhiret gününe iman etmendir. Keza hayrı ve şerriyle kadere inanmandır.

5. Ünite 1, sayfa 17, son satır

DUALAR DUANIN ÖNEMİ Dua

(Allahım!) Yalnız sana ibadet ederiz ve yalnız senden yardım dileriz. (Fâtiha, 1/5)

Bayram hutbesi nasıl okunur? - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

HADİS II DERSİ EZBER HADİSLER

Damla Yayın Nu: Editör Mehmet DO RU. Dil Uzman lyas DİRİN. Görsel Tasar m Uzman Cem ÇERİ. Program Gelifltirme Uzman Yusuf SARIGÜNEY

SAHABE NİN ÖNDERİ HZ. EBU BEKİR

Bir kişinin kalbinde iman ile küfür, doğruluk ile yalancılık, hıyanet ile emanet bir arada bulunmaz. (İbn Hanbel, II, 349)

REHBERLİK VE İLETİŞİM 1

40 HADİS YARIŞMASI DİKKAT 47'DEN 55'E KADAR Kİ HADİSLERİN ARAPÇA METİNLERİ DÜZELTİLMİŞTİR. SINIFI 5-6,7-8 1-) 9-10,11-12 SINIFI 5-6,7-8 2-) 9-10

Allah, ancak samimiyetle ve kendi rızası gözetilerek yapılan ameli kabul eder. (Nesâî, Cihâd, 24)

Onlardan bazıları. İhtilaf ettiler. Diri-yaşayan. Yüce. Sen görüyorsun ت ر dostlar. ..e uğradı

1- EBEVEYNLERİN ÇOCUKLAR ÜZERINDEKİ HAKLARI

(40 Hadis-7) SEÇME KIRK HADİS

CENAB-I HAKK IN O NA İTAATİ KENDİNE İTAAT KABUL ETTİĞİ ZAT A SALÂT VE SELAM

KUR AN HARFLERİNİN MAHREÇLERİ (ÇIKIŞ YERLERİ)

KURAN DA TEKRARLANAN AYETLER

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

Cihad Gönderen Kadir Hatipoglu - Şubat :23:10. Cihad İNDİR

BAZI AYETLER ÜZERİNE KÜÇÜK Bİ R TEFEKKÜR ( IV)

Kolay Yolla Kur an ı Anlama

Tedbir, Tevekkül Ve Kader Anlayışımız Gönderen Kadir Hatipoglu - Ağustos :14:51

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

األصل الجامع لعبادة هللا وحده

Kur'an'da Kadının Örtüsü Meselesi - İlyas Uçar - Ebû Rudeyha - Evvâh - Kişisel Bilgi Sitesi

PEYGAMBERİ SIRTINDA TAŞIYAN HZ. TALHA b. UBEYDULLAH (Radıyallahu anh)

KUR AN-I KERİM II Yrd. Doç. Dr. Remzi ATEŞYÜREK

2 İSLAM BARIŞ VE EMAN DİNİDİR 1

(Dersini sabah namazından sonra yapmanı tavsiye etmekle birlikte, sana uygun olan en münasip bir vakitte de yapmanda bir sakınca yoktur.

BİRKAÇ AYETİN TEFSİRİ

IGMG Ev Sohbeti. IGMG Ev sohbeti 1

Seyyid Yahyâ-yı Şirvânî nin Vird-i Settâr ı *

Question. Neden Hz İsa Ruhullah (Allah ın ruhu) olarak adlandırılmıştır? Yüce Allah ın kendi ruhundan. Peygamberi Âdem e üflemesinin manası nedir?

Kar veya yağmur sebebiyle Cuma namazını terk etmenin hükmü. Muhammed b. Salih el-useymîn. Terceme: Muhammed Şahin Tetkik : Ali Rıza Şahin

الصيام برؤية واحدة اسم املؤلف حممد بن صالح العثيمني

تلقني أصول العقيدة العامة

HZ. PEYGAMBERİN (S.A.) YARDIMCISI HZ. ZÜBEYİR b. AVVÂM (Radıyallahu anh)

Çukurova Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Hukuk Usulü II

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

DUASI REDDİLMEYEN SAHABÎ HZ. SAÎD B. ZEYD (Radıyallahu anh)

DUA KAVRAMININ ANLAMI*

Kur an ın, şerî meseleleri ders verirken aynı anda tevhid dersi vermesi hakkında izahta bulunabilir misiniz?

ICERIK. Din kelimesinin sözlük anlami Din kelimesinin Kur an daki anlamlari Din anlayislari Dinin cesitleri Ayetlerle din

148. Sohbet ÖNDEN GİDENLER

ALLAH IN RAZI OLDUĞU KULLAR

İşaret zamiri. İşaret isimleri. Bu ikisi. Bunlar. Şu ikisi. Şunlar. Onlar. Yakın mesafe için*bu* uzak mesafe için *şu-o* Çoğul İkil Tekil.

Allah Teâlâ ya hamd eder, Hz. Muhammed (Sallalahu Aleyhi ve Sellem) e, âl ve ashabına selam ederiz.

Zekatın Fazileti Gönderen Kadir Hatipoglu - Haziran :57:10

94. SOHBET İslam da İbadet Kavramı Çerçevesinde "Çalışmak İbadet "midir?

فضل صالة الرتاويح اسم املؤلف حممد صالح املنجد

İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.

55. Sizi ondan (arzdan) yarattık, ve ona iâde ederiz ve bir kere daha ondan çıkarırız.

Îman, Küfür ve Tekfir 2

PEYGAMBERİN ARKASINDA SAF TUTTUĞU İMAM

SALÂT I NÛR VE TERCÜMESİ

TARİHİN YAZDIĞI KAHRAMAN HZ. ALİ (Radıyallahu anh)

DÖRT KAİDE القواعد األربعة DÖRT KAİDE. Şeyhulislam Muhammed bin Abdilvehhab (rh.a)

KİTAP-SÜNNET İLİŞKİSİ (Nebi ve Resul Kavramları)

BERAT KANDİLİ. Dr. Hamdi TEKELİ

EV SOHBETLERİ. (Allah) her şeyi yaratmış, ona ölçü, biçim ve düzen vermiştir. (Furkan, 25:2)

Kur an-ı Kerim de Geçen Ticaret, Alım-Satım, Satın Alma Ayetleri ve Mealleri

150. Sohbet TEVHÎDİN TARÎFİ VE MAHİYETİ (2/2)

ب Namaz. İbadet ederiz Sen-senin Yol göster

DUHÂ SÛRESİ. Duhâ Sûresi Tefsîri 3

İSİMLER VE EL TAKISI

CAMİ VE GENÇLİK. 1- CAMİ ve MESCİT KAVRAMI. 2- GENÇLİK ve ÖNEMİ I-KONUNUN PLANI

Rahmân ve Rahîm olan Allâh ın ismiyle Hamd, - Allâh a mahsustur. O na hamd eder, O ndan yardım ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin şerrinden ve

و ال ت ق ول وا ل م ن ي ق ت ل ف ي س بيل الل ه أ م و ات ب ل أ ح ي اء و ل ك ن ال ت ش ع ر ون

ZEKATIN ÖNEMİ VE FAZİLETİ

Yarışıyorlarkoşuyorlar

HER YIL KIRK HADİS SINIFLAR

İslam Da Çocuk Eğitimi Gönderen Kadir Hatipoglu - Kasım :38:40

IGMG Ev Sohbeti AT. Ders : 5 Konu: DERS MELEKLERE İMAN

EV SOHBETLERİ 135. Sohbet SOHBET BİZİ ALDATAN BİZDEN DEĞİLDİR! 1

Bazı Âyetlerin Anlamları ile İlgili Mülahazalar

ا ن ه لا ي ح ب ال م س ر ف &#16 10;ن

ŞEYTANI KORKUTAN ADAM HZ. ÖMER (Radıyallahu anh)

Melek BOZDOĞAN Murat BOZDOĞAN

EĞER NEBİ MUHAMMED, BENDEN YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEMİ İSTESE; YAHUDİLİĞİ VE HIRİSTİYANLIĞI İNKÂR ETMEM, MUHAMMED'İ İNKAR EDERİM

ASHAB-I KİRÂMIN KIYMETİ

İHSAN SOHBETLERİ İHSAN SOHBETİ

ی س ر و لا ت ع س ر ر ب ت م م ب ال خ ی ر

124. SOHBET Sözü Güzel Söylemek

EV SOHBETLERİ AT. Ders : 6 Konu : Kitaplara İman. a) Kitaplara Topyekün İman

Hesap Verme Bilinci Gönderen Kadir Hatipoglu - Ocak :00:00

Orucun fazîleti hakkında Selmân'ın rivâyet ettiği zayıf hadis. İlmî Araştırmalar ve Fetvâ Dâimî Komitesi

MUHARREM AYI VE HİCRİ YILBAŞI

Hor görme, aşağılama, hakir kabul etme günahını ilk işleyen şeytandır.

Cidde'de yaşayan ve hac için Mekke'den ihrama giren kimsenin hükmü. Muhammed Salih el-useymîn

ÖRNEK VAAZLAR LÜTFİ ŞENTÜRK 299 CENNET VE NİMETLERİ

Peygamberlerin Kur an da Geçen Duaları

Transkript:

ŞİİLER'İN ONİKİNCİ İMAMI, MESİH DECCAL MI? www.at-tawhid.org 1

Şiiler'in onikinci İmamı, Mesih Deccal mı? Bismillah vel hamdulillah, Şia kaynaklarında geçen beklenen Mehdi'nin özellikleriyle alakalı bilgilerle, Yahudi Deccal'ı arasındaki benzerlikleri kısaca şu şekilde özetleyebiliriz: 1- Rafıziler'in beklenen Mehdi si Davud (aleyhi selam)'ın ve Davud peygamber ailesinin şeriati ile hükmedecektir: el-kulyani, el-kafi adlı çalışmasında şunları aktarıyor: a) Ebu Ubeyde den şu rivayet kanalıyla Ali İbni İbrahim babasından, o İbni Emir Ömer den o da Mansur dan o da, Fahd el-aur dan o da Ebu Ubeyde'den rivayet ediyorlar: İmam Ca'fer zamanında biz çobansız hayvan sürüsü gibi etrafa dağılır-giderdik. Salim İbni Ebi Hafs ile tanıştık. Bana: Ey Ebu Ubeydullah senin imamın kimdir diye sordu? Ben de: Benim imamım Ehli Beyt'tir (peygamberin ev halkıdır) diye cevapladım. Seni yokolasıca ikimizde Ebu Ca'fer in şöyle dediğini işitmedik mi? İmamını tanıyıp ona beyat etmeden ölen kimse cahiliye ölümü üzerine ölür. Ben de onun söylediğini doğrulayarak tekrarladım. Bu olay ben Ebu Abdullah ın yanına gitmeden ve Allah bana hidayeti vermeden üç zaman yada buna yakın bir zaman önceydi. Sonra Ebu Abdullah a, Salim bana şöyle şöyle söyledi dedim. Ey Ebu Ubeyde hiç kimse, kendi yaptığının aynısını yapana kadar, yada kendi edebini bir başkası alana kadar yahut da kendi çağırdığı şeye bir başkası çağırana kadar ölecek değildir. Ey Ebu Ubeydullah, Davud a verilenlerin Süleyman a da verilmesine izin verilmiştir, dedi ve ekledi: Ey Ebu Ubeydullah, Ehli Beyt'in kayıp imamı geri geldiğinde Davud ve Süleyman ın şeriatıyla hükmedecektir. b) Muhammed İbni Yahya, Ahmed İbni Muhammed den, o da Muhammed İbni Sinan dan o da Eban dan şöyle nakletmiştir: Ebu Abdullah ı şöyle derken duydum: Bizden bir kimse çıkıp Davud un şeriatıyla hükmetmeden Kıyamet kopmayacaktır. O kimse evini sormayacak ve herkese hakkını teslim edecektir. c) Ahmed, Ahmed ibni Muhammad den o, ibni Mahbub dan o, Hisham ibni Salim den o da Ammar es-sebati den şöyle rivayet 2

etmiştir: Ebu Abdullah a eğer sen kanun koyucu olsaydın ne ile hükmedeceksin diye sordum. O da bana: Allah ın kanunları ve Davud un şeriati ile ve eğer çözmekte zorlanacağımız bir sorunla karşılaşırsak Cebrail bize hakkı getirir dedi. d) Muhammad ibni Ahmed, Muhammad ibni Halid den o da, Nazr ibni Suveyd den o da, Yahya el-halebi den o da, İmran ibni Kueyn den o da, Caid el-hamdani den o da Ali ibni el-hüseyin [as] den rivayete göre o (Ali ibni el-hüseyin) şöyle demiştir: Ona ne ile (hangi kanunla-şeriat ile) hükmedeceksin diye sordum. O da: Davud un şeriati ile hükmederim ve eğer bir şeyi çözemezsek Cebrail bize haberini getirir, dedi. e) Ahmed ibni Mahran [ra], Muhammad ibni Ali den o, ibni Mahbub dan o da, Hişam ibni Salim den o da, Ammar es-sebati den şöyle rivayet etmiştir: İmam Ebu Abdullah a eimmenin (imamların) durumu nedir diye sordum. O Zulkarneyn le, Uşey le ve Süleyman peygamberin sahabesi Asef le aynı konumdadır, dedi ve ardından ben şöyle sordum: Ne ile hükmedeceksin? Şöyle cevap verdi: Allah ın kanunlarıyla, Davud un (as) şeriati ile ve Muhammed in (sallallahu aleyhi ve sellem) şeriati ile ve Cebrail in bizlere doğruyu göstermesiyle. (el-kulyani, el-kafi, 1/397-398) 2- Mehdi el-muntazar İbranice Konuşacaktır: Ahmed ibni Muhammed ibni Sa'id al Uğdeh in naklettiğine göre o şöyle demiştir: Ali ibni el-hasan et-teymali kanalıyla Ali ibni Yusuf un oğulları el-hasan ve Muhammed kanalıyla Sa daan ibni Müslim, Racel den o da, el-mufaddal dan, ibni Ömer şöyle demiştir: Ebu Abdullah tan rivayet ediliyor: İmam Mehdi insanları Allah ın dinine davet ettiğinde Allah a İbranice dua edecektir. (Numani, el- Gaybe, 326) 3- Rafızilere göre, Yahudiler İmam Mehdi nin takipçileri olacaktır. Şeyh el-müfid el-irşad adlı eserinde el-mufaddal ibni Ömer den nakline göre İmam Ebu Abdullah [as] şöyle naklediyor: İmam Mehdi Küfe yakınlarında ortaya çıkacaktır ve Musa'nın kavminden (Yahudi kabilelerinden) yirmiyedi kişi, mağara ehlinden yedi kişi, Yuşeğ ibni Nun, Süleyman, Ebu Dücane el-ensari, Miğad ve Malik Uszur onun yardımcıları olacaktır. (el-müfid et-tusi, el-irşad, 402) 3

4- Şia'nın Hadis kitaplarından el-kafi'ye göre, Mehdi'nin el-cifr ismi verilmiş bir kitaptan İsrailoğullarının ilmini edinecektir İmam (a.s.) bir süre sükut etti ve ardından dedi ki: Yanımızda el-cifr (parşömen) vardır. Cifr'in ne olduğu hususunda ne biliyorlar? Ben sordum: el-cifr nedir? İmam (a.s.) dedi ki: O, deriden yapılmış ve peygamberlerin ilmini ve onların vasilerinin ilmini ve geçmiş İsrailli alimlerin ilimlerini içeren bir parşömendir. (al-kafi, Hadis #635, Bab 40, Hadis #1] Bu özetle birlikte, Rafızi kaynaklarına göre Şiilerin Mehdi'si'nin özellikleri şunlardır: Bizim ulaşamayacağımız yeni bir Kur an la ve Davud (aleyhi selam) ın şeriati ile hükmedecektir. Eğer bir kimse Davud (aleyhi selam) ın şeriatı nerede diye soracak olsa hiç şüphelenmeden cevabı Talmud dan bulacaktır. İşte bu sebeple Rafizi Mehdi si bu yeni kitaptan bir yeminde bulunacak. Bu yemin en-numani nin el-gaybe adlı eserinde şöyle geçiyor: Ebu Cafer şöyle demiştir: Allah tarafından, eğer ben onu rukn ve makam arasında görüyorsam, sadakat yeminiyle birlikte yeni bir düzen, yeni bir kitap ve cennetten yeni bir liderlik alacağım. (en- Numani, el-gaybe, 107) Rafizilerin Mehdi si İbranice konuşacaktır. Yahudiler'in krallığı olacağı için takipçileri de Yahudiler olacaktır. Bu noktadan hareketle Rafizi Mehdisi'nin; Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in tarif ettiği Yahudiler'in Anti-Christ olarak isimlendirdikleri Deccal olması ihtimali güçlenmektedir. Şii Mehdi sinin Yahudi Deccal ı Olduğunu Gösteren Daha Güçlü Deliller: Deccal ortaya çıktığında (Yahudi Diasporası) Yahudilerin onu takip edeceği ve kutsal şehir Kudüs'te ki ona Jeruselam (Dar'ul İslam) demektedirler, bir araya geleceği Yahudiler tarafından iddia edilmektedir. Tıpkı Şii Mehdi si ortaya çıktığında her yerdeki Şiiler'in onu takip edeceği ve Şiilerin kutsal şehri Küfe de biraraya gelecekleri iddiasında olduğu gibi... 4

Deccal ortaya çıktığında, daha önceden ölmüş Yahudiler'in mezarlarından Deccal tarafından diriltilecekleri ve onun saflarına katılacakları Yahudiler tarafından iddia edilmektedir. Tıpkı Rafizi Mehdisi ortaya çıktığında daha önceden ölmüş Şiilerin dirilteceği ve onların da Mehdi'nin saflarına katılacağı iddiasında olduğu gibi... Deccal ortaya çıktığında Yahudiler'in düşmanlarını dirilteceği ve Yahudiler'in o kimseleri cezalandıracakları Yahudiler tarafından iddia edilmektedir. Tıpkı Rafizi Mehdi sinin sahabeleri diriltip Şiiler'in onlardan intikam alacağı iddiasında olduğu gibi... Deccal'ın Yahudiler'e eziyet eden sıkıntı veren herkesi yargılayacağı Yahudiler tarafından iddia edilmektedir. Tıpkı Şiilerin Mehdi sinin Şiilere sıkıntı veren herkesi yargılayacağı iddiasında olduğu gibi... Deccal'ın dünya nüfusunun üçte birini öldüreceği Yahudiler tarafından iddia edilmektedir. Tıpkı Şii Mehdi sinin dünya nüfusunun üçte birini öldüreceği iddiasında olduğu gibi... Deccal geldiğinde dünyanın Yahudilere karşı nimetlerle dolacağı, dağların Yahudiler'e bal ve süt olacağı Yahudiler tarafından iddia edilmektedir. Rafıziler'in Mehdisi geldiğinde Şiiler için süt ve su nehirleri patlak vereceği iddiasında olduğu gibi... Şiiler'in Mehdisi ile Yahudiler'in Deccalının bağlantısını gösteren noktalar: a) Mehdi geldiğinde insanları Allah a, İbranice davet edecek, b) Davud ailesinin şeriati ile hükmedecektir. İşte deliller: Ebu'l Hasan ın mevalisi Bihar'ul Enver den nakledildiğine göre: Ebu'l Hasan a şu ayet ne anlamdadır diye sordum: eyne ma takunu Ya ti bikumullahu cemi'en. Bu ayet gaib imam ortaya çıktığında Allah ın dünyanın her köşesindeki Şiileri bir araya toplayacağına işaret etmektedir diye cevap verdi. Ebu Abdullah tan, el-ameli gaib imamın ne kadar süreyle 5

hükmedeceğini rivayet ediyor: Günleri uzun olan yedi yıl... Bu süre içerisinde Allah inananların (Şiilerin) bedenlerini ve vücutlarını mezarlıklardan kaldıracaktır. el-mufaddal İbni Ömer rivayet ediyor: Gaib İmam hakkında tartışıyorduk ve bizden herkim ölse dostlarımız tarafından beklenmekteydi. Ebu Abdullah bize şöyle söyledi: Gaib imam geldiğinde müminler mezarlarında yakınlaştırılır ve onlara şöyle denilir: Ey falan filan, gaib imamın ortaya çıktı, eğer onun saflarına katılmak istersen bunu yap, eğer Hakkın rahmetinde kalmayı arzu ediyorsan (bir başka rivayete göre eğer mezarında kalmayı arzu ediyorsan)... el-meclisi Ebu Abdullah ın şöyle dediğini naklediyor: Gaib imamın işe kimlerle başlayacağını biliyor musun? Cevap olumsuzdur (hayır bilmiyorum). Ve şöyle cevap verdi: İki suçlunun (Ebu Bekir ve Ömer) mezarlarını kazacak, bedenlerini yakacak ve rüzgarın onların küllerini savurmasına izin verecek. el-müfid Ebu Abdullah ın şöyle dediğini rivayet ediyor: Ehli beytin gaib imamı ortaya çıktığında Kureyş e mensub beşyüz kişiyi yakalayacak ve onların boyunlarını uçuracak. Bunu bir başka beşyüz Kureyş liye daha yapacak ve bunu yedi defa tekrarlayacak. el-meclisi, Ca'fer İbni Muhammed kanalıyla, o babasından o da dedesinden şöyle duyduğunu rivayet ediyor: Mehdi Mekke de ortaya çıktığında Küfe ye gitmeye niyet edecek ve çığırtkan (sözcü) şöyle seslenecek: Hiçbiriniz yanınızda yiyecek ve içecek taşımasın yalnızca Musa nın taşlarını taşıyın...yerdeki taşın etrafında ve önünde durduklarında, taş açlığı ve susuzluğu dindiren su ve süt ırmaklarının akmasına izin verecek. el-ihsai nin naklettiğine göre Ebu Abdullah şöyle diyor: İnsanlığın üçte biri yok olmadan Gaib İmam zafere ulaşmayacaktır. Bunun üzerine Ebu Abdullah a insanlığın üçte biri yok olduğunda geriye ne kalacak diye soruldu. O da: Bize bunu hatırlatmaktan memnun olan sen değil misin dedi. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: 6

ه ت ا د ر م ن م ات م ن ه م ف ال ت ش ه دوا جن ز ذ ين ي قول ون ال ق ل ك ل أ م ة م ج وس و م ج وس ه ذ ه ألا م ة ال ه م ن م ر ض م ن ه أ ي ل ح ق ه م ب الد ج ال الد ج ال و ح ق ع لى الل و م ف ال ت ع ود وه م و ه م ش يع ة Her ümmetin bir Mecusisi vardır ve bu ümmetin Mecusisi de kaderi ve alın yazısını inkar edenlerdir. Onlardan biri ölürse onların cenazesine katılmayın ve onlardan biri hasta olursa onların ziyaretine gitmeyin. Onlar Deccal ın yandaşları (şia) yada Deccal ın partizanıdırlar (hizb) ve Allah ın hakkıdır ki onları Deccalla bir eylesin. (Ebu Davud, #4692) Şiiler bu ümmetin ve İran milletinin Mecusileridir. Humeyni nin alın yazısını (Kaderi) inkar ettiği apaçık ortadadır. (Tahrir el-vesile, 1/79) Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) buyurdu ki: ج ال ي ت ب ع الد ي ه م الط ي ال س ة ل ل فا ع م ن ي ه ود أ ص ب ه ان س ب ع ون أ Deccal üzerlerinde Farisi şal olan yetmişbin İsfahanlı Yahudi tarafında takip edilecek. (Müslim, #2944) Soru: Deccal ı Şii beldesi İsfahan a götüren sebep nedir ve Yahudiler'in Şii beldesiyle ilişkisi nedir? Bu bir tesadüf mü? Hepimiz biliyoruz ki Şiiler Allah ın tutuklu gaib imamı göndermekte acele edeceğini söyler ve yine hepimiz biliyoruz ki Müslim ve Sünenler'de Şa'bi (rahimehullah), Fatima bintu Kays (radiyallahu anha) ve Temim ed-dari (radiyallahu anh) kanalıyla nakledilen hadiste geçtiği üzere tutuklu ve gizli olan Deccal'dır *, böylece Şiilerin hata yapmalarına, pardon Takiye yapmalarına yer kalmamaktadır... 7

ب د * ح ج اج ب ن الش اع ر ك ال ه م ا ع ع و ار ث و ب د ال ب د الص م د ب ن ع و ار ث ب ن ع ا ع ب د ال ح دث ظ ل -الص م د ب ن ال ح س ي ب ي ع ج د ي ع ن ا أ د - ح دث الل ف ع ب د ال و ار ث ب ن ع ب د الص م و اط م ة ه س أ ل ف ام ر ب ن ش ر اح يل الش ع ب ي ش ع ب ه م د ان أ ي ع ح دث ا اب ن ب ر ي دة ذ ك و ان ح دث ا الض ح ا يث ل ف ق ال ح د ث ين ي ح د و ان ت م ن ا ل ه اج ر ات ألا ك س و س أ ك ب ن خ ت ق ي ي ب ن ت ق ئ ن ش ت ر ه ف قال ت ل ي ى أ ح د غ ه صلى هللا عليه وسلم ال ت س ن د يه إ ل س م ع ت يه م ن ر س ول الل ر ي ه و م ن خ ي ار ش ب اب ق ش ي و م ذ ن ك ح ت اب ن ا ل غ ير ة و ت ه ا أ ج ل ح د ث ين ي. ف قال ع ل ف ق ال ل أل ف ن ب د الر ح م ب ن ي ع أ ي م ت خط ل م ا ت ه صلى هللا عليه وسلم ف ص يب ف ي أ و ل ال ج ه اد م ع ر س ول الل ف أ ه صلى هللا ب ن ي ر س ول الل ب ن ع و ف ف ي ن ف ر م ن أ ص ح اب ر س ول الل ه صلى هللا عليه وسلم و خط ه صلى هللا عليه وسلم ر س ول الل ي د و كن ت ق د ح د ث ت أ ز س ام ة ب ن عليه وسلم ع لى م و ال ه أ ت أ م ر ي ل ل م ن ي ر س ول الل ه صلى هللا عليه وسلم ق ". ف ل م ا ك ق ال " م ن أ ح ب ن ي ف ل ي ح ب أ س ام ة م ش ر يك ". و أ م ش ر يك ام ر أ ة غ ي ة م ن ألا ن ص ا ر ى أ ق ل ي إ ل ب ي د ك ف أ ن ك ح ن ي م ن ش ت ف ق ال " ان ت ع ل ي إ ن أ م ف ف ع ل ف قا ل " ال ت ي ه ا الض يفا ن ف قل ت س أ ل ه ي ن ز ل ع ع ظ يم ة الن ف ق ة ف ي س ب يل الل و ب ع ك خ م ار ك أ و ي ن ك ش ف الث إ ن ي أ ك ر ه أ ي س ق ط ع ش ر يك ام ر أ ة ك ث ير ة الض يف ان ف ق ل ع م ر و ت ك ن ان ع ض م ا ت ك ر ه ين و ل ك ب ق و م م ن ه ب ن م ك ع ب د الل ي إ ل ى اب ن ع ر ى ال ي س اق ي ك ف ق ل ت ت - ف ان وم ". - ال ذ ي ه ي م ن ه كت اب ن أ م م و ه و ر ج ل م ن ب ن ي ف ه ر ف ه ر ق ر ي ش و ه و م ن ال ب ط ن ه صلى هللا عليه وسلم ي ن اد ي اد ي م ن اد ي ر س ول الل ل م ا ان ق ض ت ع دت ي س م ع ت ن د اء ا ل ن إ ل ي ه ف ة ه صلى هللا عليه وسلم ف ي ت م ع ر س ول الل س ج د ف ص ل ك ن ت ف ي ى ا ل. ف خ ر ج ت إ ل الص ال ج ام ع ة ه صلى هللا عليه وسلم ص ال ت ه ج ل س ل م ا ق ض ى ر س ول الل ل ي ظ ه ور ال ق و م ف ص ف الن س اء ال ت ي ت ك م ". ". ث م ق ال " أ ت د ر ون ل م ج م ع ت ز م ك ل إ ن س ان م ص ال ه ب ر و ه و ي ض ح ك ف ق ال " ل ي ل ع لى ا ل ن م أل ك ك ن ج م ع ت ب ة و ال ل ر ه ب ة و ل ك م ل ر غ ق ال وا الل ه و ر س ول ه أ ع ل م. ق ال " إ ن ي و الل ه م ا ج م ع ت ك م ث ت ذ ي كن ا و اف ق ال ي ح د يث ب اي ع و أ س ل م و ح دث الد ار ي ك ان ر ج ال ن ص ر ان ي ا ف ج اء ف أ ح د ت م يم ا ب ه ر ك ب ف ي س ي أ الد ج ال ح دث ع ال ث ين ر ج ال م ن ل خ م و ج ذ ام ف ل ف ين ة ب ح ر ي ة م ع ث ع ن م س يح س الش م س ف جل ر ب ى م غ ى ج ز ير ة ف ي ال ب ح ر حت وا إ ل ر ف و ج ش ه ر ا ف ي ال ب ح ر ث م أ ب وا ف ي أ ق ر ب ه م ا ل ة ب ر ه م ن ك ر ب ل ه م ن د ال ي د ر ون م ا ق ق ي ل وا ال ج ز ير ة ف خل الس ف ين ة ف د ت ه م د اب ة أ هل ب ك ث ير الش ع ر ي ه ا ال ق و م ال ت أ ج س اس ة ق وا و م ا ال. ق ال ا ال ج س اس ة ت ف قال ت أ ك م ا أ وا وي ل الش ع ر ف قال ال ا ر ج س م ت ل ه ا ا م ن ى خب ر ك م ب األ ش و ا ق. ق ال ل ا ف ر ق إ ن ه إ ل ذا الر ف ى ه ج ل ف ي الد ي ر ان ط ل قوا إ ل 8

ي ن اه أ - ق ال - ت ك ون ش ي ط ان ة ظ م إ ن س ان ر ع الد ي ر ف إ ذا ف يه أ ا ى د خل ا حت ا س ر اع ل قن ط ف ان أ ا و ي ل ك ى ك ع ب ي ه ب ال ح د يد ق ل ي ه إ ل ق ه م ا ب ي ر كب ت ن ى ع ا م ج م وع ة ي د اه إ ل اق أ ش د ه و ث ل قا و ق ط خ ا في ع ر ب ر ك ب ن ن اس م ن ال وا ن ح ن أ ال ت م ق أ خ ب ر ون ي م ا أ ر ي ف م ا أ ن ت ق ال ق د ق د ر ت م ع لى خب ى ج ا إ ل أ ر ف و ج ش ه ر ا ث م أ ز ير ت ك ه ذ ه ا ا ل ل ع ب ب ن ل م ف ت ا ال ب ح ر ح ين اغ س ف ين ة ب ح ر ي ة ف ص ادف ال ي د ر ى م ا ق ب ل ه م ن د ب ر ه ا د اب ة أ هل ب ك ث ير الش ع ر ق ي ت ل ا ال ج ز ير ة ف ر ب ه ا ف د خل ق ا ف ي أ ف جل س ن ت ا دوا ال س اس ة ق ا و م ا الج ع م. ق ل ا ال ج س اس ة ت ف قال ت أ ك م ا أ ا وي ل ر ة الش ع ر ف قل م ن ك و ل م ن أ م ن ه ا ا م ن ز ع ا وف ي ك س ر اع ا إ ل ب ل ق أ ى خب ر ك م ب األ ش و اق ف فإ ن ه إ ل إ ل ى ه ذا الر ج ل ف ي الد ي ر ك م س أ ل ه ا ت س ت خ ب ر ق ال أ ى شأ ا ع أ ل ان ة ف ق ال أ خ ب ر ون ي ع ن خ ل ب ي س ان ق ك ون شي ط أ ن ت ة ر م ر ق ال أ خ ب ر ون ي ع ب حي ث ع ن ن خ ل ه ا ه ل ي ث م ر ق ل ن ا ل ه ن ع م. ق ال أ م ا إ ن ه ي و ش ك أ ال ت م ا إ ن م اء ها وا ه ي ك ث ير ة ا ل اء. ق ال أ ال ه ا ت س ت خ ب ر ق ال ه ل ف يه ا م اء ق ى شأ ا ع أ ر ي ة. ق ل الط ب ي ال أ خ ب ر ون ي ع ن ه ا ت س ت خ ب ر ق ال ه ل ف ى شأ وا ع أ غ ر. ق ال ز ي وش ك أ ن ي ذ ه ب. ق ع ي و ه ا ي ز ر ع هل ا ل ه ن ع م ه ي ك ث ير ة ا ل اء و أ ن م ن م ا ه ا. ل ق ع ي ه ا ب م اء ال م اء و ه ل ي ز ر ع أ هل ال ع ي ل ه ا ل ع ر ب ات ق ب. ق ال أ ال أ خ ب ر ون ي ع ن ن ب ي ألا ر ز ل ي وا ق د خ ر ج م ن م ك ة و ن ال م ي ين م ا ف ع ل ق ق ا ل و ه ق اع ط ع ر ب و أ ه ق د ظ ه ر ع لى م ن ي ل يه م ن ال ر ن اه أ أ خب ق ل ن ا ن ع م. ق ال ك ي ف ص ن ع ب ه م ف ا ع م ي إ ن ي أ ن ا ن. ق ال أ م ا إ ن ذ اك خي ر ل ه م أ ي ط يع وه و إ ن ي م خ ب ر ك م ع ل ذ ل ك ق ان ل ه م ق د ك إ ال ر ض ف ال أ د ع ق ر ي ة س ير ف ي ألا أ أ خ ر ج ف ف وش ك أ ي ؤ ذ ن ل ي ف ي الخ ر وج يح و إ ن ي أ ه ا ت ه ب ط ا ل س ل م ا أ ر د ت أ أ د خ ل و اح د ة أ و ت اه م ا ك ان ع لى ك ل ر م ك ة و ط ي ب ة ف ه م ا م ح ر م ت ي ي ل ة غ ف ي أ ر ب ع ين ل ب م ن ه ا م ال ك ة ق ل ن ه ا و إ ن ع لى ك ا ي ص دن ي ع ت ي م ل ك ب ي د ه الس ي ف ص ل و اح د ا م ن ه م ا اس ت قب ل ه ذ ه ط ي ب ة ه صلى هللا عليه وسلم و ط ع ن ب م خ ص ر ت ه ف ي ا ل ن ب ال ر س ول الل ر" ال ت ق ي ح ر س ونه ا ق ال ع م " ". ف ق ال الن اس ن " أ ه ل ك ن ت ح د ث ت ك م ذ ل ك ". ي ع ن ي ا ل د ين ة ه ذ ه ط ي ب ة ه ذ ه ط ي ب ة ال و م ك ة أ ة إ ن ه ف ي ا ل د ين ه و ع ذ ي كن ت أ ح د ث ك م ع ه و اف ق ال م يم أ ف إ ن ه أ ع ج ب ن ي ح د يث ت ش ر ق ما ه و م ن ق ل ش ر ق م ا ه و م ن ق ب ي م ال ب ل م ن ق ب ل ا ل ب ل ا ل ب ح ر الش ام أ و ب ح ر ال ن ش ر ق م ا ه و ر ق ه صلى هللا عليه ى ا ل ش. ق ال ت ف ح ف ظ ت ه ذا م ن ر س ول الل ا ل ". و أ و م أ ب ي د ه إ ل وسلم. 9

(...) rivayet etti ki, kendisi Dahhak ibni Kays'ın kız kardeşi Fatıme binti Kays (radiyallahu anha)'ya sormuş. Bu kadın ilk muhacirlerdenmiş. Demiş ki: Bana Rasulullah (sallallahu aleyhi ve selem)'den işittiğin, ondan başka hiç bir kimseye isnad etmediğin bir Hadis söyle! Fatıma (radiyallahu anha): Sen istersen ben bunu yaparım! demiş. Amir ona: Evet! Bana rivayette bulun! demiş. Bunun üzerine Fatıma (radiyallahu anha) şunu söylemiş: Ben İbnu Muğîra'ya nikah oklum. O gün kendisi Kureyş gençlerinin en iyilerindendi. Derken Rasulullah (sallallahu aleyhi ve selem)'le birlikte bulunduğu ilk cihadda yaralandı. Ben dul kalınca, beni Rasulullah (sallallahu aleyhi ve selem)'in ashabından birkaç kişi içinde Abd'ur Rahman ibni Avf (radiyallahu anh) istedi. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve selem) de beni azatlısı Üsame ibni Zeyd (radiyallahu anh)'a istedi. Bana rivayet olunmuştu ki, Rasulullah (sallallahu aleyhi ve selem): Beni kim severse Usame'yİ sevsin! buyurmuşlar. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve selem) benimle konuşunca: Emrim senin elindedir. Beni dilediğine nikah et! dedim. Bunun üzerine: Ümmü Şerik'e taşın! buyurdu. Ümmü Şerik, Ensar'dan zengin, Allah yolunda nafakası çok bir kadındı. Ona misafirler gelirdi. Yaparım! dedim. (Bu sefer): Yapma, çünkü Ümmü Şerik misafiri çok bir kadındır. Ben senin baş örtünün düşmesini yahut baldırlarından elbisen açılıp hoşlanmadığın bazı yerlerini cemaatın görmesini hoş karşılamam. Lakin sen amcanoğlu Abdullah ibni Amr ibni Ummü Mektum'e taşın! buyurdu (bu zat Kureyş'in Fihri, Beni Fihr'den bir adamdı. Kendisi Fatıma'nın kabilesinden idi). Ona taşındım. İddetim geçince dellallın (yani) Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in dellalinin sesini işittim. Haydin toplayıcı olduğu halde namaza! diye sesleniyordu. Hemen mescide çıktım ve Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ile birlikte namazı kıldım. Cemaatın arkalarına gelen kadın safındaydım. Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) namazı bitirince gülerek minberin üzerine oturdu ve: Herkes namaz kıldığı yerde kalsın! buyurdu. Sonra: Biliyor musunuz sizi niçin topladım? dedi. Ashab: Allah ve Rasulü bilir, dediler. Buyurdu ki: Ben vallahi sizi bir istek veya korkudan dolayı toplamadım. Lakin şunun için topladım ki, Temimi Dari Hıristiyan bir adamdı. Sonra gelerek bey'at etti ve müslüman oldu. Bana bir söz rivayet etti ki, 10

Mesih-i Deccal için size anlattıklarıma uygun düştü. Bana anlattığına göre kendisi Lahm ve Cüzam kabilelerinden otuz kişi ile birlikte bir deniz gemisine binmiş de dalga onlarla denizde bir ay oynamış. Sonra ta güneşin battığı yerde denizde bir adaya yanaşmışlar ve geminin kayıklarına binerek adaya girmişler. Derken karşılarına çok saçlı, kıllı bir hayvan çıkmış. Kılın çokluğundan önünü ardından ayıramamışlar ve: Vah sana, sen kimsin? demişler. Hayvan: Ben Cessase'yim! cevabını vermiş. Oradakiler: Cessase nedir? diye sormuşlar. O: Ey cemaat! Manastırdaki şu adama gidin, çünkü o sizin haberinize müştakdır, demiş. Temim dedi ki: Cessase bize bir adam ismi verince, biz onun bir şeytan olmasından korktuk ve hemen sür'atle gittik, manastıra girdik. Bir de ne görelim, orada hilkat itibariyle gördüklerimizin en büyüğü ve en şiddetli şekilde ballanmış bir insan. Elleri boynuna, iki dizinin arası topuklarına demirle bağlanmış! Vah sana, sen kimsin? dedik. Siz benim haberimi almışsınızdır. İmdi bana haber verin, siz kimsiniz? dedi. Oradakiler: Biz Arablar'dan bir takım insanlarız. Bir deniz gemisine bindik de denize coştuğu anda rastladık. Dalga bizimle bir ay oynadı. Sonra senin şu adana yanaştık ve geminin kayıklarına binerek adaya girdik. Derken karşımıza kıllı, çok saçlı bir hayvan çıktı. Saçın çokluğundan önü arkasından farkedilemiyordu. Vah sana, sen kimsin? dedik. Ben Cessase'yim, cevabını verdi. Cessase nedir? diye sorduk. Manastırdaki şu adama gidin, çünkü o sizin haberinize müştaktır, dedi. Biz de koşarak sana geldik. Ondan korktuk. Bir şeytan olmayacağından emin değildik, dedik. Bunun üzerine (o adam): Bana Beysan hurmalığından haber verin! dedi. Onun nesinden haber almak istiyorsun? dedik. Size onun hurmasını soruyorum. Yemiş veriyor mu? dedi. Kendisine: Evet! cevabını verdik. 11

Dikkat edin ki, onun yemiş vermemesi yakındır. Bana Taberiye Gölü'nden haber verin! dedi. Onun nesinden haber almak istiyorsun? dedik. İçinde su var mı? dedi. Oradakiler: Onun suyu çoktur! dediler. Dikkat edin, gerçekten onun suyu çekilmek üzeredir. Bana Zügar Pınarı'ndan haber verin! dedi. Oradakiler: Onun nesinden haber almak istiyorsun? dediler. Pınarda su var mı? Sahipleri pınarın suyuyla ekin yetiştiriyorlar mı? dedi. Kendisine: Evet, onun suyu çoktur. Sahiplen de suyundan ekin yetiştirirler! cevabını verdik. Bana Ümmiler'in peygamberinden haber verin, ne yaptı? dedi. Oradakiler: Mekke'den çıktı, Yesrib'e yerleşti, dediler. Arablar onunla harbettiler mi? diye sordu. Biz: Evet! cevabını verdik. Onlarla ne yaptı? dîye sordu. Kendisine onun peşinden gelen Arablar'a galip geldinini ve Arablar'ın ona itaat ettiğini haber verdik. Bu oldu mu? dedi, Evet! cevabını verdik, Dikkat edîn ki, bu halleri ona itaat etmiş olmalarından daha hayırlıdır. Ben size kendimi haber vereyim. Ben gerçekten Mesih'im ve bana çıkış için izin verilmesi yakındır. Çıkıp yeryüzünde sefer edeceğim. Mekke ile Taybe'den başka kırk gecede inmediğim belde bırakmıyacağım. Bunların ise ikisi de bana haram kılınmıştır. Her ne 12

zaman bunlardan birine girmek istersem, elinde çekilmiş bir kılıç olduğu halde bir melek karşıma çıkacak, beni ondan men edecektir. O yerin her yolunun üzerinde orasını koruyacak melekler vardır, dedi. Fatıma (radiyallahu anha) demiş ki: Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) asası ile minbere dokunarak: İşte Taybe budur! İşte Taybe budur! İşte Taybe budur! buyurdu. Medine'yi kastediyordu, (ve sözüne devamla) Dikkat edin, bunu size söylemiş miydim? dedi. Cemaat: Evet! cevabını verdiler. Gerçekten Temim'in sözü, bu sözün Deccal ve Medine ile Mekke hakkında söylediklerime uyması hoşuma gitti. Dikkat edin ki, Şam denizinde yahut Yemen denizindedir. Hayır! Doğu tarafından. Evet! O, doğu tarafından! Evet! O, doğu tarafından zuhur edecektir. buyurdu. Ve eliyle doğu tarafına işaret etti. Fatıma (radiyallahu anha): Ben de bunu Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'den belledim, demiş. (Müslim, Fiten, 19-121; Ebu Davud, Melahim, 15; Tirmizi, Fiten, 66; İbni Mace, Fiten, 33; Ahmed, Müsned, VI, 374, 413) Allah en doğrusunu bilendir! 13