Millî iradenin zaferi: 15 Temmuz

Benzer belgeler
Türkiye'de 3 Ay OHAL İlan Edildi

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİ VE MİLLETİN ZAFERİ

Uluslararası Üniversiteler Konseyi Yönetim Kurulu Başkanı Darbeci Kurşununa Hedef Oldu

T.C. ONDOKUZ MAYIS ÜNİVERSİTESİ SENATO KARARI KARAR TARİHİ TOPLANTI SAYISI KARAR SAYISI /

İşte ihanet yıllığı HIZLA YÜKSELDİLER

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI

Devletin Şefleri Cumhurbaşkanları

Türkiye'de ilan edilen olağanüstü hal uygulaması dünya basınında geniş yer buldu / 11:14

Haber Bülteni. Yeni Seçilen Üyelerin TBMM Başkanı Sayın İsmail KAHRAMAN ı Ziyareti. Sayı: 236 Yıl:20. Temmuz 2016

İslam Dünyasından Darbe Girişimine Tepkiler

2017 İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU

Mete Yarar'dan 15 Temmuz kitabı : Darbenin Kayıp Saatleri

Sudan'da Türk-Sudan İlişkileri Sempozyumu düzenlendi

Türk Armatörler Birliği

Başbakan Yıldırım, Keçiören Metrosu nun Açılış Töreni nde konuştu

NEDEN. Türk ye Cumhur yet Cumhurbaşkanlığı S stem

Hükümetten OHAL Kararnamesi: "TİB Kapatıldı, Soru Çalanlar İhraç Edilecek"

OHAL Bilançosu, Hak İhlalleri Raporu

Başbakan Yıldırım, Ankara Sincan da halka hitap etti

Cumhuriyet Halk Partisi

TEMMUZ - AĞUSTOS - EYLÜL 2017

T.C. İZMİR İLİ URLA BELEDİYESİ MECLİS KARARI

Devrim Öncesinde Yemen

MİT'ten yurt dışındaki FETÖ'cülere 3 aşamalı operasyon

Gülen'in Haki Cübbesi Darbe Sinyali Miydi?

TSK'dan Sınır Ötesi IŞİD Operasyonu

Sayın Ahmet Davutoğlu na Yöneltilen Sorular 1) Bakanlık ve Başbakanlık yaptığınız süre içerisinde FETÖ örgütlenmesi hakkında resmi veya gayri resmi

Meclis toplantısında darbe girişimini kınayan Balıkesir Sanayi Odası, Yatırıma ve üretime devam mesajı verdi

BURDUR VE ISPARTA OSB LERİ İÇİN ATIKSU ARITMA TESİSİ YAPIMI İLK ADIM ATILDI

15 TEMMUZ DARBE GİRİŞİMİNE AZERBAYCAN DAN BAKIŞ

BAŞBAKAN YARDIMCISI HAKAN ÇAVUŞOĞLU, BATI TRAKYALI GENÇLERLE YTB DE BULUŞTU Cuma, 13 Nisan :47

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası

Baki olan Rabbimiz ve davamızdır

CAN ATAKLI SAAT SAAT AÇIKLADI...

TÜRKİYE SİYASİ GÜNDEM ARAŞTIRMASI AĞUSTOS 2016

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TBMM de eski ve yeni milletvekilleri ile iftar yemeğinde bir araya geldi

Doç. Dr. Selçuk ÖZDAĞ

Hükümet in TSK İçinde Oluşturduğu Paralel Yapılar; Cumhurbaşkanı ve AYİM nin Konumu..

Esentepe Mah. Ali Kaya Sok. Polat Plaza A Blok No: 1A/52 Kat 4 Şişli / İstanbul Tel: (0212)

Fırat Kalkanı harekatı Başladı

CHP İLÇE BAŞKANI RECAİ SEYMEN TEKRAR ADAY

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

İstanbul 13. Müebbet çıktı

Başbakan Yıldırım, Mersin Şehir Hastanesi Açılış Töreni nde konuştu

Nedim Şener'den belgelerle Fetullah Gülen kitabı

ANAYASA HUKUKU (İKTİSAT VE MALİYE BÖLÜMLERİ) GÜZ DÖNEMİ ARASINAV 17 KASIM 2014 SAAT 09:00

YILINDAKİ DEV YATIRIMLAR VE ESERLER

TEMEL HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA. Öğr. Gör. Erkan ÇAKIR

YILINDAKİ DEV YATIRIMLAR VE ESERLER

Pazartesi İzmir Basın Gündemi

ULUSAL VE RESMİ BAYRAMLAR İLE MAHALLİ KURTULUŞ GÜNLERİ, ATATÜRK GÜNLERİ VE TARİHİ GÜNLERDE YAPILACAK TÖREN VE KUTLAMALAR YÖNETMELİĞİ

Süleyman Demirel Hayatını Kaybetti

Başbakan Binali Yıldırım, başbakan olarak ilk kez memleketi Erzincan'a geldi.

Tümgeneral Dişli: Görüşmeleri Emirle Yaptım

15 TEMMUZ BELGESELİ 112 AMBULANS SÜRÜCÜLERİ VİDEO ÖZÇEKİM YÖNERGESİ

GÖKYÜZÜNDE KISA FİLM SENARYOSU

Necdet Özel: Milletten Özür Dilememiz Gerekiyor

DİDİM. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 78. yılında Didim de anıldı

KAMU YÖNETİMİ. 5.Ders. Yrd.Doç.Dr. Uğur ÖZER

En büyük gücümüz teşkilatlarımız

Trinidad ve Tobago 1990: Latin Amerika'nın ilk ve tek İslam devrimi

Karaman Ticaret ve Sanayi Odası Bülteni

"Olmadı işte komutanım, başaramadık"

Başbakan Yıldırım, Ankara YHT Garı açılış töreninde konuştu

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Atatürk Havalimanı Devlet Konukevi nde düzenlenen basın toplantısında konuştu

Basın Duyurusu

FETÖ elebaşının ByLock'taki 'yeğen' grubu

FETÖ cü polisler onlar hakkında da istihbarat toplamış

İNSAN HAKLARI GENEL BAŞKAN YARDIMCILIĞI ARALIK AYI İNSAN HAKLARI İHLAL RAPORU ARALIK 2012

Atatürk Üniversitesi, Atatürk İlkeleri ve İnkılâp Tarihi Enstitüsü Müdürlüğü Öğretim Üyesi

KENT KONSEYİ NDEN TEPKİ GELDİ

2016 YILI DOĞU VE GÜNEYDOĞU ANADOLU BÖLGESİ

YAŞ ta bedelliye olumlu bakıldı

ABD'nin iki seçeneği kaldı: Ya gücünü artır ya da Taliban'a göz yum

2.8 milyon TL harcanarak 8 ayda tamamlanan Alucra Turan Bulutçu Meslek Yüksek Okulu (MYO) binasının açılışı Kültür Bakanı Ertuğrul GÜNAY yaptı.

669 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE MİLLİ SAVUNMA BAKANLIĞINA VE TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNE İLİŞKİN KONULARDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER

İstanbul'da terör saldırısı

Son dakika: Yeni sistemin ilk kabinesi açıklandı! Son ana kadar bilmiyorlardı

Başbakan Yıldırım, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu

Özet Rapor. Kürt Öz Yönetim Güçleri Tarafından Gerçekleştirilen Tutuklama Sayıları ve Zorla Kaybolma Vakalarındaki Artış. Pazartesi, Şubat 18, 2019

Milletin Zaferi. Bülten. 15 Temmuz. Sunar Millet ile El Ele. Sayı: 33 Temmuz Temmuz Video Açıklaması (QR) Sunar dan Hayırlı İşler

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : Tarih:

KURTULUŞUN 95. YILI COŞKUYLA KUTLANDI

ŞANLIURFA EMNİYET MÜDÜRLÜĞÜ Basın ve Halkla İlişkiler Şube Müdürlüğü İNTERNET HABERLERİ. İnternet Haber Sitesi : Tarih:

"15 Temmuz Şehidimiz hemşehrimiz Mustafa Cambaz ın kendisi artık belki aramızda değil, ancak onun Fotoğrafları Batı Trakya da sergileniyor.

Şerafettin TUĞ Kaymakamı

Başbakan Yıldırım, 25. İstişare ve Değerlendirme Toplantısı sonrası basın çadırını ziyaret etti

Çoğunluk olmak, azınlığı yok saymak

Çocuklara sahip çıkmak geleceğe sahip çıkmaktır

BALYOZ ZULMÜ KARŞISINDA SUSUP SİNENLER UTANSIN

Sayın Hava Kuvvetleri Komutanım, Kıymetli konuklar,

Türk bürokrasisinde güç mücadelesi: Muhafazakar blok ve Perinçek grubu

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş gazileri ziyaret etti

Emanetiniz Emanetimizdir

ARALIK 2017 VE ÖNCESİ TARİH BASKILI SOSYAL DAVRANIŞ VE PROTOKOL DERS KİTABINA İLİŞKİN DÜZELTME CETVELİ

2017 Türkiye Anayasa Değişikliği 2017 ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ. Madde 9 Bağımsız olduğu zaten belirtilen mahkemeler için ayrıca tarafsız ibaresi eklendi.

BODRUM DA 30 AĞUSTOS ZAFER BAYRAMI

26. DÖNEM MİLLETVEKİLLERİ ARALIK AYI ÇALIŞMA PROGRAMI

Başbakan Yıldırım, Türkiye genelinde 40 İlçeye Doğalgaz Dağıtım Töreni nde konuştu

Başbakan Yıldırım, Otonomi Açılış Töreni nde konuştu

Transkript:

Eylül 2016 //// HAKİMİYET MİLLETİNDİR 39 Millî iradenin zaferi: 15 Temmuz 2016...06 Meclis in bombalandığı kara gece...36 TBMM tek yürek, tek vücut...44 Demokrasi nöbeti Yenikapı da taçlandı...112 ISSN 2147-6616 39 9 772147 661000

Eylül 2016 Sayı: 39 Fiyatı: 20 TL/Kurum ve kuruluşlar için: 30 TL Yerel süreli yayın ISSN 2147-6616 Büyükharf Bas. Yay. Tan. Dan. ve Org. Ltd. Şti. adına TPB Parlamento Dergisi Sahibi ve Yazı İşleri Müdürü Eren Safi Yayın Koordinatörü Erbay Kücet Editör Songül Baş Yazı İşleri Burçin Armutlu Çağla Taşkın Elif Erdem Enver Uygun Gökçe Doru Nehir Öztürk Neşe Sarıdoğan Nil Özben Orhan Gülenay Pınar Çavuşoğlu Sena Kılıç Zeynep Yiğit Katkıda Bulunanlar Dr. Ahmet Tetik Hakan Arslanbenzer Dr. Polat Safi Tasarım Evrim Uluçay Sinan Günçiner TÜRK PARLAMENTERLER BİRLİĞİ GENEL BAŞKAN Nevzat PAKDİL 22, 23, 24. Dönem Kahramanmaraş Milletvekili YAYIN KURULU Yahya AKMAN 21, 22, 23, 24. Dönem Şanlıurfa Milletvekili Cahit BAĞCI 23, 24, 25. Dönem Çorum Milletvekili Kadir Ramazan COŞKUN Genel Sekreter 19. Dönem İstanbul Milletvekili İlknur İNCEÖZ Aksaray Milletvekili Alpaslan KAVAKLIOĞLU Niğde Milletvekili Ömer Faruk ÖZ Genel Sayman 23. ve 24. Dönem Malatya Milletvekili Ramazan Kerim ÖZKAN 22, 23, 24. Dönem Burdur Milletvekili Genel Koordinatör İsmail Demir Yayımlanan yazıların hukuki sorumluluğu yazarlarına aittir. Makul alıntılar dışında izinsiz iktibas yapılamaz. YAPIM Büyükharf Bas. Yay. Tan. Dan. ve Org. Ltd. Şti. Uğur Mumcu Cad. 89/8 Çankaya/ANKARA T: 0312 446 15 72 F: 0312 446 15 82 www.buyukharf.com.tr BASKI Özel Matbaası Basım Yeri: Matbaacılar Sanayi Sitesi 1514. Sokak No: 6 İvedik/Ostim/ANKARA T: 0312 395 06 08 Basım Tarihi: 01.09.2016

EYLÜL 2016 İÇİNDEKİLER 06 MİLLÎ İRADENİN ZAFERİ 15 TEMMUZ 2016 20 Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milletimizin dik duruşu nesiller boyunca takdirle anlatılacak TBMM Başkanı Kahraman: 26 15 Temmuz gecesi Meclisimizi açarak birlik ve beraberlik içinde demokrasiye sahip çıktık 36 MECLIS IN BOMBALANDIĞI KARA GECE 30 Başbakan Yıldırım: Bu aziz milletin bir ferdi olmaktan bir kez daha gurur duydum

54 TPB GENEL BAŞKANI NEVZAT PAKDIL: MILLET IRADESINE EL KOYMAK KIMSENIN HAKKI VE HADDI DEĞILDIR 78 SİYASİ PARTİ GRUPLARI DARBE GİRİŞİMİNİ KINADI 100 TÜRK DEMOKRASISINE INEN ILK DARBE: 27 MAYIS 1960 4 BAŞKAN IN MESAJI 62 SAAT SAAT MILLÎ ZAFER 66 MILLETVEKILLERINDEN 15 TEMMUZ DEĞERLENDIRMELERI 70 DARBE GECESİNİ BÖYLE YAŞADILAR 77 VATANDAŞLAR NE DIYOR? 84 CAHIT BAĞCI: BÜTÜNLEŞTIK, MILLET OLDUK 86 O GECEYE TANIKLIK EDEN HABERCILER 93 VATANDAŞLAR NE DIYOR? 94 MILLETVEKILLERINDEN 15 TEMMUZ DEĞERLENDIRMELERI 104 YAŞAR KARAYEL: MILLETIMIZ DEVLETINE VE DEMOKRASIYE SAHIP ÇIKMIŞ, HALKIN GÜCÜ TANKIN GÜCÜNÜ YENMIŞTIR 122 SOSYAL MEDYA GÜNLÜKLERI 44 TBMM TEK YÜREK, TEK VÜCUT... 108 DIYANET IŞLERI BAŞKANI PROF. DR. MEHMET GÖRMEZ ILE SÖYLEŞI 112 DEMOKRASI NÖBETI YENIKAPI DA TAÇLANDI

BAŞKAN IN MESAJI DARBE KARANLIĞINDAN DEMOKRASİ AYDINLIĞINA Nevzat Pakdil Türk Parlamenterler Birliği Genel Başkanı 22, 23, 24. Dönem Kahramanmaraş Milletvekili Temmuz 2016 gecesi ülkemiz bir büyük badire 15 atlattı. Peygamber ocağı dediğimiz, canımızı emanet ettiğimiz ordumuzun içinde yuvalanmış bir grup terörist, milletin alınteriyle alınmış silahları milletin sinesine doğrulttu. Balkan Savaşları nda, Cihan Harbi nde, Yunan işgalinde düşman ordularının bile sivil halkımıza yapmadığı muameleyi Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) mensupları gözlerini kırpmadan gerçekleştirdi. Meşru hükümeti devirerek Türkiye yi dış güçlerin emrindeki sözde liderlerine teslim etmek isteyen caniler, demokrasiye sahip çıkmak üzere meydanları dolduran silahsız insanlara ateş etti, tankları üzerlerine sürdü, havadan bomba yağdırdı. Darbeci askerlerin kanlı saldırılarını sürdürdüğü kara gecede milletimiz ve onun iradesinin tecelligahı Gazi Meclisimiz ise asırlarca unutulmayacak bir destan yazdı. Ne var ki yaşanan acılar akla Kurtuluş Savaşı nın ardından İstiklal Marşı nı yeniden yazması teklif edilen merhum Mehmet Âkif in şu sözünü getiriyor: Allah bir daha bu millete bir İstiklal Marşı yazdırmasın. Türkiye, ne yazık ki, caddelerde tankların yürüdüğünü, askerî uçakların alçak uçuş yaptığını daha önce de gördü. 27 Mayıs 1960 sabahı çoğunluğunu düşük rütbeli subayların oluşturduğu bir cuntanın ele geçirdiği tanklar sokağa çıkmış, askerler seçimle gelmiş hükümeti devirmiş, TBMM yi kapatmış, böylece ülkemiz askerî darbelerle tanışmıştı. 27 Mayıs ın sonuçları çok ağır oldu. Demokrasi getirdiğini söyleyen ve Başbakan Adnan Menderes i diktatörlükle suçlayan darbeciler, Başbakan la birlikte Maliye Bakanı Hasan Polatkan ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu yu idam etti. Demokrasimize çalınan bu kara lekeyi unutmayan milletimiz darağacında can veren şehitlerini her zaman gönlünde yaşattı. 12 Mart 1971 de askerler bu kez silahlı müdahale tehdidiyle dikildi demokrasinin karşısına. Meşru hükümeti istifaya zorlayan muhtıra maalesef yüce Meclis in kürsüsünde okundu. TBMM içinden hükümet kurulmasına izin vermeyen askerlerin atadığı bakanlarla oluşmuş kabineler Türkiye de kalkınmanın ve istikrarın önüne set çekti. Bu süreçte ilan edilen sıkıyönetimle binlerce kişi takibata uğradı, haksız cezalara çarptırıldı, işinden edildi, işkence gördü. 12 Eylül 1980 deyse izleri yıllarca silinmeyecek acılara sebep olan darbe yaşandı. Yine TBMM kapatıldı, insanların temel hak ve özgürlükleri kısıtlandı, basın susturuldu, devlet mekanizması işlemez hale geldi. 2014 yılında yargılanarak Türkiye Cumhuriyeti Anayasası nı ve TBMM yi ortadan kaldırmaya, Meclis in görevini yapmasını engellemeye teşebbüs suçundan müebbet hapis cezasına çarptırılan ve orgenerallik rütbesinin erliğe düşürülmesine karar verilen Kenan Evren in hafızalardan çıkmayan Asmayalım da besleyelim mi? söylemi ve bir sağdan, bir soldan prensibiyle onlarca mahkum idam edildi. Gözaltında kaybolan, işkencede hayatını kaybeden yüzlerce vatandaşımızın yanı sıra bir neslin travmalarla yetişmesine neden olan 12 Eylül den 17 yıl sonra, 28 Şubat sürecinde tanklar tekrar sokağa çıktı. Demokrasiye balans ayarı yapıldığı söylenerek dönemin Başbakanı Necmettin Erbakan istifaya zorlandı. 27 Nisan 2007 ye gelindiğinde, kendilerini meşru hükümetin üzerinde gören güçler, silahlar çekilmeden ama aba altından sopa göstererek yine demokrasiyi gölgelemek istedi. 4

15 TEMMUZ, MILLETIMIZIN DEMOKRASIYE SAHIP ÇIKMASI AÇISINDAN BIR MILAT OLMUŞTUR. DIRENIŞIMIZIN, BIRLIK VE BERABERLIĞIMIZIN SEMBOLÜ HALINE GELEN BU GÜN, ASIRLAR BOYU UNUTULMAYACAKTIR. Darbeye direnme kültürü Demokrasi tarihimizde askerî vesayetin ortadan kaldırılamaz olduğuna ilişkin inanç 2000 li yıllarla birlikte yıkılmıştır. Bu dönemdeki hükümetlerin çalışmaları, TBMM de kabul edilen kanunlar, sivil toplum örgütlerinin girişimleri, medya organlarının duyarlılıkları sayesinde darbelere ve darbe girişimlerine karşı bir bilinç oluştuğunu söyleyebiliriz. 27 Mayıs ta ve 12 Eylül de siyasilerin darbe karşısında teslim olan, 12 Mart ve 28 Şubat ta hükümetten çekilen tavrının aksine 27 Nisan 2007 e-muhtırası karşısında o dönem Başbakanlık görevini yürüten Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ın dik duruşu bir kırılma noktası olmuştur. Tehditten çekinmek yerine onun üstüne giden, Meclis i ve meşru hükümeti yalnızca millete hesap verme konumunda gördüğünü dile getiren Erdoğan ın bu yaklaşımı siyaset kültürümüzdeki yerini almıştır. Cumhurbaşkanımızın 15 Temmuz gecesindeki daveti üzerine halkın meydanlara çıkıp canını düşünmeden tankların önüne dikilmesini hazırlayan sürecin arka planında, son yılların demokratik kazanımlarıyla yerleşen yeni siyasi kültürün olduğu da hatırlanmalıdır. 15 Temmuz akşamı yaşananları birkaç kelimeye sığdırmak gerekirse, FETÖ mensupları, Türkiye nin can damarlarını, TBMM yi, Polis Özel Harekat ı, Millî İstihbarat Teşkilatı nı, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ni uçaklardan bombaladılar. Adı artık 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olan Boğaziçi Köprüsü nde halkın üzerine ateş açtılar, darbe girişimini engellemek isteyen masum insanları şehit ettiler. Hiçbir düşman ordusunun veya darbeci zihniyetin aklından geçirmeye bile cesaret edemediği şekilde Gazi Meclis e Türk uçaklarından bomba yağdırılması, TBMM de temsil edilen tüm partiler tarafından şiddetle kınandı. Milletimizi ve devletimizi karanlığa sürüklemek üzere yola çıkan hainler, ilk silleyi milletten yedi. Meydanlarda halk, TBMM çatısı altında başta Meclis Başkanımız İsmail Kahraman olmak üzere milletvekillerimiz o gece darbecilere geçit verilmeyeceğini gösterdi. 15 Temmuz, milletimizin demokrasiye sahip çıkması açısından bir milat olmuştur; direnişimizin, kurtuluşumuzun, birlik ve beraberliğimizin sembolü haline gelmiştir. 15 Temmuz, şehitler günümüz olmuştur. 21. yüzyılda böylesi hain bir darbe girişimine kalkışanlar, Meclisimizi devre dışı bırakarak devleti ele geçirmeye çalışanlar lanetle anılacaklardır. Darbe girişimini kanıyla canıyla engelleyen sivil vatandaşlarımız, Emniyet ve Silahlı Kuvvetler mensuplarımız ebediyete kadar şükranla, minnetle yâd edileceklerdir. Darbe teşebbüsü sırasında hayatlarını kaybeden şehitlerimize Allah tan rahmet, yaralılarımıza acil şifa diliyorum. 5

MİLLÎ İRADENİN ZAFERİ 15 TEMMUZ 2016 6

TÜRKIYE NIN 27 MAYIS, 12 MART, 12 EYLÜL VE 28 ŞUBAT LA YARALANMIŞ DEMOKRASISI, ÜLKEMIZI GERI DÖNÜŞÜ OLMAYAN BIR KARANLIĞA SÜRÜKLEMEK ISTEYEN FETÖ/PDY TARAFINDAN BIR KEZ DAHA ASKIYA ALINMAK ISTENDI. 15 TEMMUZ 2016 GECESI CUMHURBAŞKANI, TBMM, HÜKÜMET, VATANSEVER ASKER VE EMNIYET GÜÇLERI ILE VATANDAŞLAR EL ELE VEREREK HAIN DARBE PLANINI BOŞA ÇIKARDI. TÜRK MILLETI BIRLIK VE BERABERLIK IÇINDE BIR DEMOKRASI DESTANI YAZDI. ENVER UYGUN 7

Dünya demokrasi tarihi, derebeylerine, krallara, diktatörlere karşı canını hiçe sayarak sokaklara dökülen insanların tarihidir. O güne dek örgütlü halde bulunmasalar bile bıçağın kemiğe dayandığı an hak ve özgürlükler için ayağa kalkan halk kitleleri, bugün birer destan olarak okuduğumuz mücadeleleri koyar ortaya. Antik Yunan daki köle ayaklanmalarından İngiltere Kralı na Magna Carta nın imzalatılmasına, Fransız İhtilali nden Macar gençlerinin Sovyet tanklarının önüne yatmasına kadar çeşitli olaylarda milletlerin yönetim le ilgili son sözü söylediğine tanık oldu dünya. Halkın meydanlara çıkarak sesini yükselttiği, millet iradesine el koymak isteyenlere cesaretle karşı durduğu örnekler arasına 15 Temmuz 2016 gecesi, asırlar boyu unutulmayacak biri daha katıldı. Bundan yaklaşık 100 yıl önce, vatanını düşmandan kurtarmak için canını ortaya koyan Türk milleti, bu kez bir iç düşmana karşı birleşti. Kamu kurumlarına sızarak devlet mekanizmasını ele geçirmeyi hedefleyen, başını Amerika Birleşik Devletleri nde yaşayan Fetullah Gülen in çektiği Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması na (FETÖ/PDY) yönelik tasfiye operasyonlarının bir süredir gündemde geniş yer tuttuğu Türkiye de örgütün zararlı faaliyetleri hakkında bir kamuoyu kanaati oluşmuştu. 17-25 Aralık sürecinin ardından Emniyet Teşkilatı ndaki yuvalanmanın üzerine giden siyasi irade, çok sayıda FETÖ mensubunu görevden alarak adalete teslim etti. Yüksek yargı ile birinci derece mahkemelere sızmış örgüt üyelerinin tespiti ve temizlenmesi sürerken araştırmaların diğer kurum ve kuruluşlara uzanacağı da konuşuluyordu. Özellikle Ağustos ayı sonunda gerçekleştirilecek Yüksek Askerî Şura da Türk Silahlı Kuvvetleri nin komuta kademesine kadar yükselmiş terör örgütü bağlantılı kimselerin görevlerine son verilip haklarında soruşturma başlatılacağı biliniyordu. Bu gelişmeler karşısında köşeye sıkıştığını anlayan FETÖ, 15 Temmuz 2016 tarihinde milletin parasıyla alınmış silahları milletin bağrına doğrultarak bir darbe girişiminde bulundu. Acı deneyimlerden ders almak Türkiye, ne yazık ki, darbe kavramını bilen, geçmişte askerî müdahalelerin acısını yaşamış bir ülke. Tankların caddelere çıktığını en son 1997 yılında, 28 Şubat sürecinde görmüş, silah kullanma tehdidiyle hükümet ve parlamento üzerinde baskı kurulduğuna tanıklık etmiş halkın alçaktan uçan uçaklar ve asfaltta yürüyen 8

TÜRKIYE, NE YAZIK KI, DARBE KAVRAMINI BILEN, GEÇMIŞTE PEK ÇOK KEZ ASKERÎ MÜDAHALEYLE KARŞI KARŞIYA KALMIŞ BIR ÜLKE. 27 MAYIS 1960 LA BAŞLAYAN DARBE VE MUHTIRA DÖNEMLERI NICE ACI OLAYLA DOLU. paletlerle karşılaştığında en hafif ifadeyle tedirgin olması olağandır. Türkiye nin yakın geçmişi hakkında bilgi sahibi olanların veya o dönemi yaşayanların her köşe başında bir askerin beklediği, kişisel hak ve özgürlüklerin rafa kalktığı 12 Eylül günlerini düşünmesi veya 27 Mayıs tan sonra bir yandan basın yoluyla demokrasi propagandası yapılırken öte yandan ülkenin seçilmiş başbakanının idam edilmesini akla getirmesi de... Atatürk ün sağlığında iki kez denenmesine rağmen dönemin şartlarından dolayı hayata geçirilemeyen çok partili sistem, ilk kez 1946 yılındaki milletvekili genel seçimiyle gerçekleşmiş, Demokrat Parti muhalefet partisi olarak TBMM de temsil hakkı kazanmıştı. 1950 seçimlerinde ise Cumhuriyet tarihinde ilk kez iktidar sandık yoluyla değişmişti. Ne var ki, 27 yıllık Tek Parti Dönemi nde asker ve sivil bürokrasinin milletin ve vekillerinin hizmetinde bulunduğu, devlet kurumlarının sahibi değil emanetçisi olduğu görüşü tam olarak oturmamış, bu nedenle kimi çevreler kendilerini veya bulundukları makamı devletin bizatihi kendisi saymayı alışkanlık edinmişti. Halkın oylarıyla oluşmuş parlamentoyu hiçe sayan, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde örgütlenmiş, çoğu düşük rütbeli bir grup subay 27 Mayıs 1960 tarihinde ülke yönetimine el koydu. Kurtuluş Savaşı gazisi, İstiklal Madalyası sahibi Cumhurbaşkanı Celal Bayar ve Bakanlar Kurulu üyeleri başta olmak üzere çok sayıda yönetici tutuklandı. 14 Ekim 1960-15 Eylül 1961 tarihleri arasında görülen, tarihe Yassıada Duruşmaları adıyla geçen 202 oturum sonunda Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan oy birliğiyle; aralarında faaliyetleri durdurulan TBMM nin son başkanı Refik Koraltan ve darbe gerçekleştiği sırada Genelkurmay Başkanı olan Rüştü Erdelhun un da bulunduğu 11 kişi oy çokluğuyla idama mahkum edildi. Menderes, Zorlu ve Polatkan ın cezaları 16-17 Eylül 1961 tarihinde infaz edildi. Ülkenin demokratik rejime döndüğünü kanıtlamaya çalışan askerî 9

15 TEMMUZ AKŞAMI BAŞTA ANKARA VE İSTANBUL OLMAK ÜZERE BIRÇOK ILDE HAYATIN OLAĞAN AKIŞINA AYKIRI BIR HAREKETLILIK BAŞ GÖSTERDI. BAŞKENT SEMALARINDA ALÇAK UÇUŞ YAPAN UÇAKLAR DIKKAT ÇEKERKEN ISTANBUL DA TANKLAR KÖPRÜLERI TRAFIĞE KAPATTI. yönetimin belirlediği genel seçim tarihi bundan yalnızca bir ay sonrasıydı. Türkiye nin darağacı gölgesinde gittiği seçimde, Demokrat Parti geleneğini sürdüren Adalet Partisi ve Yeni Türkiye Partisi, DP nin 1957 de ulaştığı oy oranını yakaladı. Henüz çok genç yaştaki Türk demokrasisinde askerî müdahale karşısında milletin tepkisi maalesef darbe sırasında değil, normalleşme sürecinde geldi. 27 Mayıs ın Türk siyasi hayatına etkisi, demokrasiye indirdiği darbe ve getirdiği kurumlarla sınırlı kalmadı. Silahlı gücün millet iradesiyle oluşan Türkiye Büyük Millet Meclisi ve onun bünyesinden çıkan hükümet üstünde denetleyici, hatta buyurucu bir konum alması bu darbeyle başladı. Açılan yol, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980 ve 28 Şubat 1997 tarihlerinde demokrasinin bir kez daha ağır hasar görmesine neden olarak ülkemizin ekonomik ve sosyal gelişimini de derinden etkiledi. 2000 li yılların başına gelene kadar siyasi görüşleri dolayısıyla darbelerden doğrudan etkilenen kesimler dışında, askerî müdahaleleri engelleme yolunda bir siyasi veya sivil iradenin varlık gösterdiğini söylemek oldukça zor. Yaşanan acılardan dersler çıkaran siyaset kurumu ve halk kitleleri artık seçilmiş hükümete karşı girişilecek bir silahlı hareketi engelleme kudretine sahip olduğunu 2016 yılında gösterdi. Silahlı Kuvvetler in kalbinde çatışma 15 Temmuz 2016 Cuma akşamı başta Ankara ve İstanbul olmak üzere birçok ilde hayatın olağan akışına aykırı bir hareketlilik baş gösterdi. Saat 20:30 sularında Başkent semalarında alçak uçuş yapan uçaklar vatandaşın dikkatini çekti. Yaklaşık bir saat içinde uçuş sayısındaki artış insanları tedirgin etmiş, herkes elindeki 10

imkanları kullanarak olup biteni öğrenmeye çalışmaya başlamıştı. Basın-yayın organları ve sosyal medya üzerinden haberleşmeyi deneyenler arasında darbe sözcüğünün dolaşması gerginliği bir kat daha artırdı. Bu sırada Silahlı Kuvvetler ve Emniyet mensupları ile siyaset dünyasından kişilerin içeriden aldığı, yakın çevrelerinden başlayarak halka yaydığı bilgilerle, seçilmiş hükümete karşı bir askerî darbe girişiminin söz konusu olduğu ortaya çıktı. Saatler 22:00 yi gösterdiğinde Genelkurmay Başkanlığı nın önünde durumu protesto etmek, ne pahasına olursa olsun darbeyi engellemek için toplanan bir kalabalık bulunuyordu. Daha önce benzeri görülmemiş şekilde Genelkurmay Başkanlığı ndan silah sesleri yükselirken bir helikopter de dışarıda toplanan insanların üzerine ateş açtı. Görgü tanıklarının ifadelerine göre kimi subaylar da Genelkurmay bahçesinden dışarı ateş emri verdi, emre uymayan erleri darp etti. O karanlık gecede Ankara da en çok sivil kaybının bu bölgede yaşandığı tespit edildi. Genelkurmay Başkanlığı nın dışındaki hareketin, aslında içerideki son derece vahim karmaşanın bir yansıması olduğu daha sonra ortaya çıktı. Kalkışmayı yöneten generallerin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ı hazırladıkları darbe bildirisine imza atması için iknaya çalıştıkları, Akar ın bu ihanetin içinde yer almaya direnmesi sonucu onu kelepçeleyerek rehin aldıkları saat 23:30 sularında öğrenildi. Türk Silahlı Kuvvetleri nin emir-komuta zinciri içinde yönetime el koyduğu görüntüsünü yayabilmek için Orgeneral Akar ın ya zorla bildiriyi imzalaması ya da devreden çıkarılması gerekiyordu. Darbeci subaylar Akar ın boynunu kemerle sıkmak dahil fiziksel baskıyla amaçlarına ulaşamayınca Genelkurmay Başkanı nı darbe girişiminin harekat merkezlerinden Akıncı 4. Ana Jet Üssü ne götürdüler. Aynı saatlerde İstanbul da da kaygı verici gelişmeler yaşandı. Bir grup asker zırhlı araçlarla Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet köprülerini trafiğe kapattı. Yalnız İstanbul un değil Kafkas-Balkan hattının en önemli noktalarından boğaz geçişinin kapatılması, darbe girişiminin geniş kitlelerce öğrenilmesinde etkin rol oynadı. Bir yandan köprülere bağlanan yollarda tankları engellemek üzere evlerinden fırlayan vatandaşlar, bir yandan emir-komuta zincirinin hilafına hareket eden sözde meslektaşlarını bu ihanetten döndürmek için silaha sarılan askerler, bir yandan da emniyet güçleri olaya müdahale etmek için yoğun çaba harcadı. Tankların üzerine çıkarak veya onları taşlayarak kalkışmanın karşısında duran vatandaşlara zırhlı araçlardan ateş açıldı. Tanklar, önüne çıkanları genç-yaşlı, kadın-erkek demeden paletlerinin altına alarak ilerlemeye devam etti. Buna rağmen Boğaziçi Köprüsü darbe karşıtı vatandaşlarca terk edilmedi. 25 Temmuz 2016 günü toplanan Bakanlar Kurulu nda köprünün adının 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirildiği Başbakan Binali Yıldırım ın şu sözleriyle duyuruldu: İstanbul ve Ankara'da birer şehitler anıtı kurulması bugünkü Bakanlar Kurulu nda kararlaştırdığımız diğer bir konudur. Darbecilerin ilk hedefi olan ve vatandaşlarımızın şehit edildiği Boğaziçi Köprüsü nün adının 15 Temmuz Şehitler Köprüsü olarak değiştirilmesine de karar verilmiştir. Başbakan canlı yayında açıkladı Ankara ve İstanbul un kritik noktaları ile Anadolu nun çeşitli yerlerinde görülen olağanüstü hareketliliğin neden kaynaklandığı büyük merak konusuyken bu durumla ilgili ilk açıklamayı Başbakan Binali Yıldırım yaptı. Yıldırım telefonla bağlandığı bir televiz- 11

GÜVENLIK KAYNAKLARI 15 TEMMUZ U 16 TEMMUZ A BAĞLAYAN GECE YARISI ASKERÎ DARBE GIRIŞIMININ FETULLAHÇI TERÖR ÖRGÜTÜ/PARALEL DEVLET YAPILANMASI TARAFINDAN GERÇEKLEŞTIRILDIĞINI DUYURDU. yon yayınında, özellikle Boğaz köprülerinin kapatılması üzerine akla gelen PKK veya DAİŞ kaynaklı bir terör saldırısının olup olmadığı sorusuna, Bir kalkışma ihtimali üzerinde duruyoruz. Bir kalkışma olduğu doğrudur. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti iş başındadır. Bunun iş başından gitmesi ancak milletin kararıyla olur. Bu çılgınlığı yapanlar da en ağır şekilde bedelini ödeyecektir. Asla pabuç bırakmayacağız. Güvenlik güçleri harekete geçmiştir cevabını verdi. Saat 23:05 te gerçekleştirilen bu canlı yayının ardından sokaklara çıkan vatandaş sayısında artış olduğu gözlendi. Televizyonları başında olan biteni takip eden halk, Türkiye nin meşru güçlerine karşı illegal bir hareketin yürütüldüğünü, Türk Silahlı Kuvvetleri nin tamamının değil, suça bulaşmış küçük bir bölümünün bu ihanete kalkıştığını öğrendi. Bu anlarda Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar ın darbeci bir grup asker tarafından rehin alındığı duyuruldu. Başbakan Binali Yıldırım ın açıklamasını takip eden dakikalarda Ankara Gölbaşı nda bulunan Polis Özel Harekat Eğitim Merkezi nde patlama meydana geldi. Yenimahalle deki Millî İstihbarat Teşkilatı (MİT) yerleşkesine askerî helikopterden ateş açıldı. MİT personeli saldırıya karşılık verdi. Kalkışmacıların Türkiye nin sinir uçları sayılan bu iki stratejik kurumu hedef alması, amaçlarının ülkemizi içte ve dışta zayıf düşürmek olduğunu ortaya koyuyordu. Nitekim hainler ilerleyen saatlerde gerçekleştirecekleri başka alçakça eylemlerle de niyetlerini gösterdiler. TRT ekranlarında korsan bildiri Güvenlik kaynakları 15 Temmuz u 16 Temmuz a bağlayan gece yarısı askerî darbe girişiminin Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması tarafından gerçekleştirildiğini duyurdu. Yapılan açıklamalarda Türk Silahlı Kuvvetleri nin bütünüyle bu kalkışmanın içinde olmadığının altı çizildi. Saatler 00:13 ü gösterdiğinde Ankara Or-An da bulunan TRT Genel Müdürlüğü nü ele geçiren kalkışmacı askerler devlet televizyonunun yayın akışını değiştirdi. Yurtta Sulh Konseyi adlı terörist yapının hazırladığı bildiriyi spiker Tijen Karaş ın, sesinin titremesine engel olmaya çalışarak okumasına canlı yayında milyonlarca vatandaş şahit oldu. Hainler sözde bildiride, kendi suçlarını itiraf edercesine Türk Silahlı Kuvvetleri dahil olmak üzere devletin tüm kurumları 12

ideolojik saiklerle dizayn edilmeye başlanmış ve dolayısıyla görevlerini yapamaz hale getirilmiştir dedi. Halk tarafından seçilmiş Cumhurbaşkanı ile meşru hükümet hakkında tahkir edici ifadelere yer veren düzmece metnin, daha önceki darbelerde, özellikle 12 Eylül askerî müdahalesinde okunan bildiriye son derece benzediği dikkat çekti. Bildirinin okunmasından kısa bir süre sonra, Türkiye de radyo ve televizyon yayınlarının altyapısını sağlayan TÜRKSAT, darbecilerin kara propaganda yaparak halkta bezginlik yaratmasına izin vermemek amacıyla TRT yayınını durdurdu. Darbeci askerler tesise gelerek TRT dışındaki tüm kanalların yayınının durdurulmasını istedi. TÜRKSAT personelinin darbecileri oyalayarak milletin olaylardan haberdar olmasını sağlaması, kalkışma gecesinin önemli hadiselerindendi. Darbeciler yayınları durdurmak için uydu antenlerini bombaladı, TÜRKSAT binasına girmek için silahlarına sarıldı. Çıkan çatışmada hayatını kaybeden siviller oldu. Türkiye nin büyük acılar yaşamasına neden olan 27 Mayıs ve 12 Eylül darbeleri, o tarihlerde tek yayıncı kuruluş olan TRT mikrofonları ve ekranlarından halka duyurulmuştu. Kalkışmacı askerler, TRT dışındaki yayınları engelleyerek tek kanal üzerinden darbe girişiminin başarıya ulaştığı algısını yaratmak istedi. FETÖ mensupları, propaganda üstünlüğüyle askerî harekatın başarıya ulaşması arasındaki bağı doğru hesaplamışlardı, ancak milletin iradesi ile vatanına bağlı asker ve polislerin bu çabayı boşa çıkaracağını kestirememişlerdi. 1962 yılında, Kara Harp Okulu Komutanı iken darbeye kalkışan, girişimi başarısızlıkla sonuçlandıktan sonra emekliye sevk edilen Albay Talat Aydemir in, 1963 yılında tekrar denediği ve kendisini darağacına sürüklediği kalkışmada yaşananların bir benzeri 15 Temmuz 2016 gecesi tekrarlandı. Aydemir e bağlı askerler TRT Ankara Radyosu nda hakimiyet kuramayıp mikrofonu darbe karşıtı subaylara kaptırınca girişimin emir-komuta zinciri içinde planlanmadığı anlaşılmış, sahte emirlerle sokağa çıkan askerî birlikler harekata devam etmemişti. Kalkışma bastırıldıktan sonra görülen davalar sonucu Aydemir ile Binbaşı Fethi Gürcan idam edilmiş, yüzlerce genç subay ve Harp Okulu öğrencisinin orduyla ilişiği kesilmişti. Gecenin ilerleyen saatlerinde TRT yerleşkesi, emniyet güçlerinin operasyonları ve Or-An a akın eden halk kitlelerinin iradesiyle darbeci askerlerden temizlendi. Kalkışmacı çemberini yararak stüdyoların bulunduğu bölüme gelenler arasında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Süleyman Soylu ile TRT Genel Müdürü Şenol Göka da vardı. Saat 03:00 sularında olağan akışına dönen TRT nin ilk canlı yayınında Soylu ve Göka nın mesajlarının yanı sıra sözde bildiriyi okumak zorunda kalan Tijen Karaş ın yaşadığı korku dolu anlar da millete aktarıldı. Karaş, metni silah zoruyla okuduğunu açıkladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milletimizi meydanlara davet ediyorum Darbeci askerlerin TRT de korsan bildiri okuttuğu dakikalarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tatilini geçirmek üzere bulunduğu Marmaris teki otelden ayrıldı. Ankara ya gitmeyi düşünen Cumhurbaşkanı Erdoğan ın, telefonla görüştüğü 1 inci Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar ın aktardığı bilgilerden 13

hareketle İstanbul a uçmaya karar verdiği öğrenildi. Orgeneral Dündar ın, 1 inci Ordu da hakimiyet sağlandığını, Cumhurbaşkanı Erdoğan ın İstanbul a inmesinin daha güvenli olacağını söylediği kaydedildi. Saat 00:26 da, darbe girişiminin seyrini değiştiren tarihî bir gelişme yaşandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan özel bir televizyon kanalının canlı yayınına sesli ve görüntülü bağlanarak açıklamalarda bulundu. Yaşananların Türk Silahlı Kuvvetleri nin içindeki bir azınlığın kalkışması olduğunu belirten Erdoğan, Paralel yapılanmanın teşvik ettiği, üst akıl olarak onların kullandığı bir harekettir. Ülkemizin birliği, beraberliği, bütünlüğüne yönelik bu harekete karşı, inanıyorum ki milletçe vereceğimiz güzel bir cevapla bunlar gerekli olan cezayı alacaklardır dedi. Konuşmasına, kalkışmada bulunanların milletin imkanlarıyla ortaya konmuş tankı, topu, uçağı, helikopteri kullanarak milletin üzerine gelmesinin bedelinin ağır olacağını kaydederek devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bu konuda gerek Cumhurbaşkanı olarak, gerek Başbakanımız, Hükümetimiz olarak bizler atılması gereken adımlar neyse dik durmak suretiyle bu adımı atacağız. Yani bunun bedelini asla bizler farklı bir şekilde yorumlamayız ve meydanı da onlara bırakamayız. Şu anda yapmış oldukları işgali de çok kısa zamanda ortadan kaldıracağımıza inanıyorum. Kararlı bir şekilde de bu işin üzerine gideceğimizi özellikle bildirmek istiyorum. Ve bu konuda bu kararlılığımızı kimsenin test etmeye de gücü yetmeyecek dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın mesajının can alıcı noktası halkı darbe girişimine karşı meydanlara çağırmasıydı. Erdoğan, Milletimizi illerimizin meydanlarına davet ediyorum, havalimanlarına davet ediyorum ve milletçe meydanlarda, havalimanında toplanalım ve o azınlık grubu, tanklarıyla, toplarıyla gelsinler, ne yapacaklarsa halka orada yapsınlar. Halkın gücünün üstünde bir güç ben tanımadım bugüne kadar hayatımda, bundan sonra da zaten böyle bir şey tanımamız söz konusu değil ifadelerini kullandı. Darbe girişiminin kesinlikle emir-komuta zinciri içinde işlemediğini vurgulayan Erdoğan, Zaten bu ülkede cumhurun başı olarak ben Cumhurbaşkanıyım ve Başkomutanım aynı zamanda. Başkomutan olarak benim haberimin olmadığı böyle bir adımı atanlara da yargı zaten hemen cevabını verdi, gereği neyse bunu da zaten yapacağız, yapılacaktır, bundan kimsenin endişesi olmasın dedi. Erdoğan sözlerini şöyle sonlandırdı: Ben kesinlikle bu darbecilerin başarılı olacağına inanmıyorum. Tarih boyunca darbeciler başarılı olamamıştır, er veya geç onlar yok olmuşlardır, bunu da böyle bilmeniz lazım. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ın milleti darbeyi engellemek üzere meydanlara çağırması ânında karşılık buldu. Nefesini tutmuş, ekranlara kilitlenmiş vatandaşlar Erdoğan ın kararlı ifadelerinden güç alarak sokaklara indi. Etnik köken, mezhep, siyasi görüş ayrımı olmaksızın demokrasiye sahip çıkma iradesi gösteren millet karşısında darbeciler ihanetlerini bir kat daha artırdı. Haksız olmaktan doğan baskın çıkma dürtüsü vatan hainlerinin 14

15 TEMMUZ GECESI TARIHINDE ILK KEZ BOMBALARA HEDEF OLAN TBMM BINASINDA BÜYÜK HASAR MEYDANA GELDI. vatan evlatlarının canına kastetmesine yol açtı. Gecenin ilerleyen saatlerinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan ın Marmaris ten İstanbul a hareket etmeden önce kaldığı otele helikopterden ateş açıldığı öğrenildi. Helikopterlerden inen yüzleri maskeli, ağır silahlarla donanmış darbeci askerler oteli ablukaya aldı. Çıkan çatışmada 2 polis şehit oldu. Takip eden günlerde Cumhurbaşkanı na suikast timi olarak adlandırılan bu gruba mensup askerlerin 37 kişi olduğu belirlendi. Dağlık bölgelere kaçan darbeciler güvenlik güçlerinin yürüttüğü operasyonlarla gruplar halinde yakalandı. Milletin kalbine bomba 23 Nisan 1920 de, Son Osmanlı Mebuslar Meclisi nin işgal güçlerinden kaçabilen üyeleri ile milletin yeni temsilcilerinden oluşan Büyük Millet Meclisi, Türk milletinin kurtuluş mücadelesini yönetmesiyle dünyada eşi benzeri olmayan bir başarıya imza atmıştı. Bin yıllık vatanını düşman askerine bırakmamaya kararlı olan millet, I. Dünya Savaşı ndan yenik ve yorgun çıkmış ordusunun yaralarını sardı. Olağanüstü şartlarda yeniden bir ordu tesis etmeyi, bu orduyla Anadolu yu namahremden temizlemeyi başardı. Milletin özgürlük ve bağımsızlığının kazanıldığı savaşı yöneten parlamento Gazi Meclis olarak anıldı. Kurtuluş Savaşı nda Yunan ordusunun, 27 Mayıs ve 12 Eylül de darbecilerin fiziki saldırıyı akıllarından bile geçiremedikleri TBMM binası, 15 Temmuz kalkışmasında askerî uçaklardan atılan bombaların hedefi oldu. Milletin hafızasından asla silinmeyecek bu ihanetin yaşandığı dakika- 15

larda milletvekilleri Genel Kurul Salonu ndaydı. Kalkışmayı haber alır almaz Meclis çatısı altında olmayı görev bilen milletvekilleri can güvenliklerini düşünmeden yola çıktı. TBMM Başkanı İsmail Kahraman ın açtığı Genel Kurul da bazı bakanlar ve çok sayıda milletvekili bir araya geldiğinde saat 01:39 u gösteriyordu. Bu dakikaya kadar helikopterden taciz atışına maruz kalan Gazi Meclis e ilk bomba saat 02:42 de atıldı. 02:49 da düşen ikinci bombadan sonra milletvekilleri ve TBMM personeli sığınağa inmek zorunda kaldı. 22 Nisan 1920 gecesi civardaki okul ve evlerden getirilen malzemelerle inşaatı tamamlanıp 23 Nisan günü Hacıbayram Camii nde okunan duaların ardından törenle açılan Birinci Meclis, 1924 yılında hizmete giren İkinci Meclis ve yapımına 1939 da başlanıp 1961 yılında açılışı yapılan bugünkü TBMM binası aynı ruhu temsil eder. 15 Temmuz gecesi bomba yağdırılan yapı hem bu ruhun taşıyıcısı hem de bir kültür varlığıdır. Dünyaca ünlü mimar Prof. Dr. Clemens Holzmeister tarafından, her unsuru Türk kültüründen bir ögeye, demokrasi kavramının açılımlarına tekabül edecek şekilde tasarlanan bu anıtsal bina milletin kutsalları arasındadır. Böyle bir yapının saldırıya uğraması, demokrasi açısından bir faciaya işaret etmenin yanı sıra kültürel alanda da vandallık olarak tanımlanır. Çatısında, bahçesinde, kulis bölümünde ve çeşitli birimlerinde maddi hasar oluşan TBMM ye saldırı, darbecilerin asıl hedefinin milletin ta kendisi olduğunu ortaya koydu. Milletvekillerinin daha önceki darbelerde görülmedik şekilde askerî müdahaleye karşı dik duran tavırları da tarihe altın harflerle yazıldı. Yeni güne demokrasi ışığıyla uyanmak 15 Temmuz u 16 Temmuz a bağlayan gece saat 02:00 den itibaren kalkışmacı askerler gözaltına alınmaya başladı. Türk Silahlı Kuvvetleri nin komuta kademesindeki çok sayıda generalin televizyon kanallarına bağlanarak açıklamalarda bulunması, ortadaki bilgi kirliliğinin önüne geçti ve vatansever askerlerin darbeciler tarafından kandırılmasını önledi. Ancak bu durum iki silahlı grubun çatışmasını da gündeme getirdi. Bir yanda devletin silahlarını devlet aleyhine kullanan FETÖ mensupları, diğer yanda, göreve başlarken ettiği yemine sadık kalan askerler ile emniyet güçleri bulunuyordu. Darbeci askerler, amaçlarına ulaşmak için gece yarısından sonra eylemlerinin şiddetini artırmaya yöneldi. Gölbaşı nda bulunan Özel Harekat Daire Başkanlığı havadan hedef alındı. Yıllardır terörle mücadelede yüzlerce şehit vermiş, özel eğitimli personelden oluşan bu birimin vurulması, Türkiye nin zayıf düşürülmesi bakımından sinsice planlanmış bir hareketti. Yapılan saldırıda çok sayıda Özel Harekat polisi hayatını kaybetti. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi de darbecilerin hedefleri arasındaydı. Saat 02:30 da Külliye ye girmeye çalışan kalkışmacı askerlerden 13 ü gözaltına alındı. FETÖ mensupları artık sonlarının yaklaştığını anladıkları 06:45 sularında Külliye yakınlarına uçaklardan bomba attı. 07:00 de ise Külliye civarındaki Jandarma Kavşağı bombalandı. Sabaha karşı, Başbakan Binali Yıldırım, resmî sosyal medya hesabından darbe girişimi içinde yer alan bir generalin öldürüldüğü bilgisinin geldiğini ve aralarında albayların da bulunduğu 130 askerin gözaltına alındığını açıkladı. İlerleyen saatlerde söz konusu generalin Tuğgeneral Semih Terzi olduğu ve onun öldürülmesinin darbe girişiminin bastırılmasındaki önemi ortaya çıktı. Ankara Gölbaşı nda bulunan Özel Kuvvetler Komutanlığı nı ele geçirmek üzere bir grup FETÖ mensubu askerle birlikte Özel Kuvvetler Komutanlığı (ÖKK) karargahına gelen Terzi, komutanın artık kendisinde olduğunu söyleyerek birliği teslim almak istedi. Darbecilerin geldiğini Özel Kuvvetler Komutanı Tümgeneral Zekai Aksakallı dan Şehit Piyade Astsubay Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir 16

ÖZEL KUVVETLER KOMUTANI TÜMGENERAL ZEKAI AKSAKALLI NIN EMIR ASTSUBAYI KIDEMLI BAŞÇAVUŞ ÖMER HALISDEMIR, HIÇ TEREDDÜT ETMEDEN DARBECI TUĞGENERAL SEMIH TERZI YI ALNINDAN VURARAK OLAYLARIN SEYRINI DEĞIŞTIRDI. telefonla öğrenen ve ne pahasına olursa olsun karargahı onlara teslim etmeme emri alan, Aksakallı nın emir astsubayı Kıdemli Başçavuş Ömer Halisdemir, tereddüt etmeden Semih Terzi yi alnından vurdu. Türk Silahlı Kuvvetleri nin strateji ve muharip yetenek bakımından en donanımlı birliklerinden olan Özel Kuvvetler Komutanlığı nın darbecilerin emrine girmesi Türkiye yi felakete sürükleyecek bir gelişme olacaktı. Kahraman Astsubay Halisdemir in eğitimi ve vatan sevgisi sayesinde saniyelerle ifade edilecek bir zaman diliminde uygulamaya koyduğu karar 15 Temmuz gecesinin kırılma noktalarından oldu. ÖKK gece boyu darbecileri etkisiz hale getirme görevini sürdürdü. Bu birliğin ele geçmesi, kalkışmanın emir-komuta zinciri içinde olduğu algısını yaratacağı gibi darbenin önlenmesinde önemli paya sahip iyi yetişmiş çok sayıda askeri de saf dışı bırakacaktı. Ömer Halisdemir ÖKK bahçesinde çıkan çatışmada, düne kadar silah arkadaşı saydığı teröristlerce açılan ateş sonucu şehit oldu. 16 Temmuz sabahı saat 06:30 da Ankara ve İstanbul sokaklarında büyük oranda hakimiyet sağlandı. Darbecilerin elindeki bir helikopterin düşürüldüğü ve çok sayıda kalkışmacı askerin yakalandığı bilgisi de bu dakikalarda paylaşıldı. Boğaziçi Köprüsü nü işgal eden askerlerin de teslim olmasıyla darbe girişiminin bastırılmasındaki son aşamaya gelindi. Saat 06:52 de Genelkurmay Başkanlığı na 1 inci Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar ın atandığının açıklanmasından yaklaşık bir buçuk saat sonra Orgeneral Hulusi Akar, rehin tutulduğu Akıncı 4. Ana Jet Üssü ne düzenlenen bir operasyonla kurtarıldı. Ankara nın Kazan ilçesinde bulunan Akıncı 4. Ana Jet Üssü, FETÖ mensubu askerlerin darbe girişimini yönettiği merkez konumundaydı. Millet iradesine darbe vurmak isteyen uçakların buradan havalandığını öğrenen Kazan halkı 15 Temmuz akşamı bu ihanet şebekesini çökertmek üzere sokaklara döküldü. Kazan Belediye Başkanı Lokman Ertürk ün girişimiyle üssün elektriği kesildi. Halk hoparlörlerden yapılan anonsların ardından darbecilerin bulunduğu bölgeye doğru harekete geçti. Bu sırada kalabalığa ateş açıldı. Kazanlılar, uçakların kalkışını engellemek üzere, tarlalarda henüz hasadı yapılmamış ürünleri yakarak havada duman bulutu oluşmasını sağladı. Belediye kamyonlarıyla taşınan lastikler de aynı amaçla ateşe verildi. Helikopterden ateş açılarak yıldırılmaya çalışılan halk, darbeye direnerek üsse girmeyi başardı. Kalkışmanın ilk saatlerinde 25 uçağın havalandığı pistten saat 02:00 den sonra ancak 1 uçak ile 3 helikopter kalkabildi. Demokrasiye ve vatanına sahip çıkan Kazan 17

halkının kahramanlığı, FETÖ mensuplarının amaçlarına ulaşmasını engelleyen önemli etkenler arasındaydı. Kalkışmayı bastırmaya çalışan Kazanlılardan 8 i açılan ateş sonucu şehit olurken 82 kişi de yaralandı. 16 Temmuz sabahı, Genelkurmay Başkanlığı ndaki askerlerin teslim olduğu ve kalkışmacıların elinde bulunan Jandarma Genel Komutanlığı nın Özel Harekat polislerince teslim alındığı bilgileri art arda geldi. Hava Kuvvetleri eski Komutanı Orgeneral Akın Öztürk ile Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığı Muhabere ve Destek Eğitim Komutanı Korgeneral Metin İyidil başta olmak üzere çok sayıda yüksek rütbeli asker hakkında vatana ihanet suçundan işlem başlatıldığı, tüm hakim ve savcıların izinlerinin iptal edildiği ve yurt çapında çok sayıda gözaltı işlemi yapıldığı duyuruldu. Saat 10:00 dan itibaren artık darbecilerin saldırıları yerine bu ihanet hareketine katılanların tespiti ve yakalanması söz konusuydu. OHAL ilan edildi Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı İsmail Kahraman, 16 Temmuz 2016 günü TBMM yi olağanüstü toplantıya çağırdı. Genel Kurul toplantısından önce Başbakan Binali Yıldırım, Çankaya Köşkü nde bir basın açıklaması yaparak 15 Temmuz kalkışmasıyla ilgili kamuoyunu bilgilendirdi. Başbakan Yıldırım a Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, İçişleri Bakanı Efkan Ala, Millî Savunma Bakanı Fikri Işık ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar eşlik etti. Başbakan Yıldırım, basın mensuplarına Bu kalkışma bastırılmıştır, toplam 161 şehidimiz, şu ana kadar 1440 yaralımız vardır açıklamasını yaptı. İlerleyen günlerde şehit sayısı 246 ya yükselirken yaralı sayısı da arttı. Başbakan Yıldırım, darbe girişiminde hayatını kaybeden güvenlik güçlerini ve sivil vatandaşları rahmetle, minnetle, şükranla andığını, yaralılara Allah tan şifa dilediğini belirterek başladığı açıklamasında, Vatanını, milletini seven, bayrağını seven ve bu alçakça girişime asla prim vermeyen değerli komutanlarımızı, subaylarımızı tebrik ediyorum dedi. Olayların başladığı ilk andan itibaren meydanları dolduran sivil toplum kuruluşlarına, vatandaşlara ve siyasi partileri destekleyenlere teşekkürlerini ileten Yıldırım şunları söyledi: Bu yaşadığımız olay bir şeyi ortaya koymuştur. Türk milletinin demokrasi konusunda ne kadar engin bir tecrübeye sahip olduğunu, demokrasinin ve millî iradenin ülkemizin bağım- 18

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN, OHAL KARARINI BU UYGULAMA KESINLIKLE DEMOKRASIYE, HUKUKA VE ÖZGÜRLÜKLERE KARŞI DEĞILDIR. TAM TERSINE BU DEĞERLERI KORUMA VE GÜÇLENDIRME AMACINA YÖNELIKTIR SÖZLERIYLE DEĞERLENDIRDI. sızlığı için ne kadar önemli olduğunu bir kez daha bütün dünya gördü. Hele hele köprüyü kesen, yolları kesen, binalara girmeye çalışan tankların önüne yatan, o tankların üzerine çıkan o aziz vatandaşlarımızı, canını bu uğurda veren o şehitlerimizi bu büyük millet asla ve asla unutmayacak. Bu zor günümüzde bizi arayarak dayanışma isteklerini ortaya koyan dost ülkelere de teşekkür ediyorum. Bu paralel çete mensupları artık yüce Türk adaletinin elindedir. Müstahak oldukları her türlü cezayı, karşılığı göreceklerdir. Milletimiz bu olayda çok büyük bir basiret göstermiştir ve bu basiret Türkiye de millî iradenin kesintiye uğramasının önüne geçmiştir. Dolayısıyla bu kalkışmayı yapanlar bir kez daha şu gerçeği anlamalıdır, hiç kimse bu büyük milletin iradesiyle oyun oynayamaz, demokrasi aşkıyla, özgürlük umdesiyle asla ve asla boy ölçüşemez. Vatandaşlarımızın bugün normal hayata dönmüş olması erdeminin bir göstergesidir. Devletin silahıyla, parasıyla, tankıyla, bombasıyla, uçağıyla, helikopteriyle bu ülkenin vatandaşlarının üzerine ateş açanlar PKK teröründen daha da aşağılık bir terör örgütüdür. Asla ve asla bu millet, bu hain çeteyi unutmayacaktır. 20 Temmuz 2016 tarihinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında art arda gerçekleştirilen Millî Güvenlik Kurulu ve Bakanlar Kurulu toplantılarında darbe girişiminde bulunan terör örgütünün tüm unsurlarıyla bertaraf edilmesi amacıyla 3 ay süreyle Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilmesi kararlaştırıldı. Kararı kamuoyuna duyuran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Bu uygulama kesinlikle demokrasiye, hukuka ve özgürlüklere karşı değildir. Tam tersine bu değerleri koruma ve güçlendirme amacına yöneliktir dedi. OHAL kararı 21 Temmuz da TBMM tarafından onaylandı. İçişleri Bakanı Efkan Ala, 10 Ağustos 2016 tarihinde bir televizyon kanalına yaptığı açıklamada Fetullahçı Terör Örgütü ile mücadele kapsamında görevden uzaklaştırılan kamu personeli sayısının 76 bin 100 civarında olduğunu belirterek, Gözaltına alınan ve şu anda gözaltı işlemleri devam edenlerin sayısı 5 bin 171, tutuklu sayısı ise 16 bin 899 dedi. Ala, tutuklananların 3 bin 83 ünün polis, 7 bin 248 inin asker, 2 bin 288 inin hakim ve savcı, 119 unun mülki idare amiri, 4 bin 161 inin ise sivil olduğu bilgisini aktardı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) ise 12 Ağustos 2016 tarihinde yaptığı açıklamada devlet ve vakıf üniversitelerinde toplam 6 bin 792 akademik ve idari personel hakkında işlem başlatıldığını, bunların 5 bin 342 si ile ilgili görevden uzaklaştırma kararı alındığını belirtildi. Öte yandan, Genelkurmay Başkanlığı ndan yapılan açıklamada darbe girişimine katılan FETÖ üyesi askerî personel sayısının 8 bin 651 olduğu belirtildi. Kalkışmada 24 ü muharip 35 uçak, 8 i taarruz tipi 37 helikopter, 74 ü tank 246 zırhlı araç, 3 gemi, 3 bin 992 hafif silah kullanıldığı tespit edildi. 19

CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: MILLETIMIZIN DIK DURUŞU NESILLER BOYUNCA TAKDIRLE ANLATILACAK 20

CUMHURBAŞKANI RECEP TAYYIP ERDOĞAN, GÖZLERINI KIRPMADAN MILLETIN ÜZERINE ATEŞ EDENLERIN HALKIN KORKACAĞINI VE EVLERINE ÇEKILECEĞINI SANDIĞINI IFADE EDEREK, AMA MILLETIMIZ, ÜZERINE AÇILAN ATEŞLERE, ATILAN BOMBALARA, YÖNELTILEN TEHDITLERE, GÖZLERININ ÖNÜNDE VURULAN INSANLARA RAĞMEN ASLA GERI ADIM ATMAMIŞ, MEYDANI DARBECILERE BIRAKMAMIŞTIR DEDI. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, FETÖ/PDY tarafından gerçekleştirilen darbe girişiminin ardından bir video mesaj yayımlayarak 15 Temmuz da yaşananlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu. Türkiye 15 Temmuz 2016 tarihinde saat 22:00 civarında başlayan ve ertesi gün öğle saatlerine kadar devam eden bir darbe teşebbüsüyle karşı karşıya kalmıştır diyen Erdoğan, mesajına şu sözlerle devam etti: Esasen ülkemiz yaklaşık üç yıldır, millete, millî iradeye rağmen devleti ve hükümeti ele geçirmeye yönelik farklı biçimlerdeki teşebbüslerle karşı karşıya bulunuyordu. 15 Temmuz da bu teşebbüsler silahlı darbe girişimi halini alarak, hiçbir şüpheye yer bırakmaksızın Türkiye nin farklı mahiyette bir terör saldırısıyla karşı karşıya olduğunu ortaya koymuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri nin emir-komuta zinciri dışında, çeşitli sınıflardan ve rütbelerden, Fetullahçı Terör Örgütü üyesi bir grup askerin başlattığı bu darbe girişimi, sınırlı ama ellerindeki silahların gücü sebebiyle tehlikeli bir boyutta cereyan etmiştir. Boğaziçi Köprüsü nün tanklarla kapatılması, savaş uçaklarının Ankara ve İstanbul başta olmak üzere çeşitli şehirlerimizde alçak uçuş yapmaya başlamaları ve bazı şehirlerimizde tankların sokaklara çıkması bu darbe girişiminin ilk işaretleri olmuştur. Ankara da Genelkurmay Başkanlığı karargahı ve Jandarma Genel Komutanlığı binası bu grup tarafından ele geçirilmiş, MİT yerleşkesi, Emniyet Teşkilatı nın çeşitli binaları, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, Türkiye Büyük Millet Meclisi gibi stratejik yerlere hunharca ve alçakça saldırılar düzenlenmiştir. Gölbaşı ndaki Özel Harekat Daire Başkanlığı binalarına yönelik bombardımanda 47 polisimiz hayatını kaybetmiştir. Boğaz köprülerinin girişini tutan tanklardaki üniformalı teröristlerin açtıkları ateşler sebebiyle çok sayıda vatandaşımız hayatını kaybetmiştir. Ankara da, Genelkurmay Başkanlığı nın önü başta olmak üzere, çeşitli yerlerde, açılan ateşler ve yapılan bombardıman neticesi yüzlerce vatandaşımız hayatını kaybetmiş veya yaralanmıştır. TRT Genel Müdürlüğü binasını işgal eden bir grup, silah zoruyla ekranlardan, eski darbelerin özentisiyle hazırlandığı anlaşılan korsan bir bildiri okutmuştur. Genelkurmay Başkanlığı internet sitesinden de benzer bir bildiri korsan olarak yayımlatılmıştır. Yine az sayıdaki askerle İstanbul daki bir medya grubunun binası, kısa bir süre de olsa işgal edilmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediyesi önündeki çatışmada çok sayıda vatandaşımız ve belediye personeli hayatını kaybetmiştir. Darbe girişiminin başlamasının ardından, Sayın Başbakanımız, saat 23:00 civarında medya aracılığıyla kamuoyunu bilgilendirmiş ve hükümetin iş başında olduğunu açıklamıştır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri de, tüm partilerden milletvekillerinin katılımıyla millî iradenin tecelligahı olan Gazi Meclis in darbe teşebbüsü karşısındaki tavrını ortaya koymuşlardır. Bu toplantı devam ederken Meclis, darbe teşebbüsü yapan grup tarafından savaş uçakları ve helikopterlerle bombalanmıştır. Bu gelişmeler karşısında derhal harekete geçtik. İlgili birimlerimize talimatlar verdik ve darbe girişimini durdurmak için gereken adımları attık. Milletimizi, ülkesini, vatanını, milletini seven herkesi meydanlara çıkmaya, devletini ve demokrasisini sahiplenmeye davet ettik. Hemen arkasından da, tüm tehditlere ve tehlikelere rağmen İstanbul a hareket ederek, milletimle birlikte darbecilere karşı kararlı duruşumuzu ortaya koyduk. Milletimizin ülkesine ve iradesine kararlı bir şekilde sahip çıkması karşısında, darbecilerin ne silahları, ne tankları, ne helikopterleri, ne uçakları işe yaramamıştır. Onların tankları, topları, uçakları varsa, sokaklardaki o milyonlarca vatandaşımın imanı vardı. Emirleri komutanlarından almayan, millete ve devlete hizmet etmek yerine iradelerini Fetullahçı Terör Örgütü nün başına teslim eden şer çetesi mensuplarının teşebbüsleri, milletin iradesi, tüm kurumlarıyla devletin kararlılığı karşısında başarısız olmuştur. Milletimiz, gece boyunca sayısız kahramanlık destanı yazmıştır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gözlerini kırpmadan milletin üzerine ateş edenlerin halkın korkacağını ve evlerine çekileceğini 21

sandığını ifade ederek, Ama milletimiz, üzerine açılan ateşlere, atılan bombalara, yöneltilen tehditlere, gözlerinin önünde vurulan insanlara rağmen asla geri adım atmamış, meydanı darbecilere bırakmamıştır dedi. Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: Milletimiz, Emniyet Teşkilatımızın mensuplarıyla ve darbecilere karşı harekete geçen Türk Silahlı Kuvvetleri unsurlarıyla el ele vererek bu darbe girişimine karşı tarihî bir duruş sergilemiştir. Tankların etkisiz hale getirilmesi başta olmak üzere, asker görünümlü teröristler karşısındaki dik duruşlarıyla memleketine ve geleceğine sahip çıkan milletimiz, gece boyunca sayısız kahramanlık destanı yazmıştır. Bıyıkları henüz terlememiş gençlerden 70 yaşındaki ihtiyarlara, işçisinden patronuna, köylüsünden şehirlisine kadar milletimizin tüm fertleri parti, meşrep, siyasi görüş farkı gözetmeksizin darbeciler karşısında tek vücut olduk. Darbe teşebbüsünde bulunan hainlerin karşısına dikilen vatandaşlarımız önlerinde, arkalarında, sağlarında, sollarında onlarca kişi vurularak yaralanmasına, şehit olmasına rağmen sabaha kadar yerlerini terk etmemişlerdir. 15 Temmuz darbe girişimi, tüm milletimizle birlikte Türk Silahlı Kuvvetlerimize karşı da yapılmış bir ihanettir. Genelkurmay Başkanımızı, Kuvvet Komutanlarımızı, pek çok subayımızı silah zoruyla rehin alan ve görev yapamaz hale getiren bu örgüt mensupları, üzerlerindeki üniformanın izzetine ve şerefine gölge düşüren teröristlerdir. Üzerlerinde üniforma olması, bu teröristlerin gerçekten bir ihanet çetesinin mensupları olduğu gerçeğini asla değiştirmez. Tıpkı üzerlerindeki üniformaya ve cübbeye rağmen aynı ihanet çetesine hizmet eden hakimler, savcılar, emniyet mensupları gibi, diğer kurumlardaki benzer kişiler gibi, ordumuz içinden de hainler çıkabilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri ve Mehmetçiklerimiz bizim gözbebeğimizdir. Bu darbe girişimi vesilesiyle, ülkemizin her kurumu gibi, Türk Silahlı Kuvvetlerimize de sirayet etmiş olan bu kanser hücreleri süratle temizlenecektir. Esasen, bu temizliğin hazırlıkları zaten başlatılmıştı. Bugüne kadar, haksız yere kimseyi mağdur etmeme anlayışıyla, hukuk devleti titizliğiyle yürütülen çalışmaları zafiyet sanan terör örgütü üyeleri, bu girişimle kendilerini alenen ortaya çıkarmışlar ve bir anlamda işimizi kolaylaştırmışlardır. Yargı ve Emniyet Teşkilatı başta olmak üzere, diğer kurumlarda zaten yürütülmekte olan çalışmalar, bu gelişmenin ardından hızlandırıl- 22

TÜRK SILAHLI KUVVETLERI VE MEHMETÇIKLERIMIZ BIZIM GÖZBEBEĞIMIZDIR. BU DARBE GIRIŞIMI VESILESIYLE, ÜLKEMIZIN HER KURUMU GIBI, TÜRK SILAHLI KUVVETLERIMIZE DE SIRAYET ETMIŞ OLAN BU KANSER HÜCRELERI SÜRATLE TEMIZLENECEKTIR. mıştır. Bir örümcek ağı gibi, hepsi aynı merkeze bağlı pek çok kanaldan oluşan bu terör örgütünün artık gizlenecek, saklanacak, takiye yapacak durumu kalmamıştır. Dolayısıyla 15 Temmuz darbe girişiminden hareketle Mehmetçiğimizi zan altında bırakacak, ona zarar verecek hiçbir hareketi, hiçbir ithamı asla kabul etmiyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri nin emir-komuta zinciri, bu darbe girişimine karşı çıkarak demokrasi ve hukuk devletine olan bağlılığını ispat etmiştir. Çoğu da yalan-yanlış olan birtakım görüntülerden hareketle, 15 Temmuz darbe girişimini meşrulaştırmaya, üniformalı teröristleri ve onların arkalarındaki güçleri mağdur göstermeye çalışanlar sadece ve sadece darbe destekçileridir. Türkiye, 15 Temmuz da, hiçbir istisnası, hiçbir izahı, hiçbir farklı açıklaması olmayan bir yol ayrımıyla karşı karşıya kalmıştır. Bir tarafta, Fetullahçı Terör Örgütü mensupları ve onları destekleyenlerin ülkemizi, milletimizi, geleceğimizi teslim almaya yönelik girişimi vardır. Diğer tarafta ise iradesine, demokrasisine, istiklaline ve istikbaline canı pahasına sahip çıkan bir millet vardır. Darbe teşebbüsçüleriyle millet arasında gri bir alan oluşturmaya çalışanlar ise hükmen terör örgütü mensubudur; çünkü ortada böyle tereddütlü bir alan yoktur. Yapılan teşebbüsün adı vatana ihanettir. Dünyanın her yerinde vatana ihanetin cezası ne ise bu terör örgütü mensupları da aynı cezaya maruz kalacaklardır. Siyaset kurumu, 15 Temmuz daki duruşuyla onuruna sahip çıkmıştır Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 15 Temmuz gecesinden itibaren her partiden, her görüşten, her hayat biçiminden vatandaşın, iradesine, demokrasisine ve geleceğine sahip çıkmak için bir araya geldiğine işaret ederek şu değerlendirmelerde bulundu: Türkiye Büyük Millet Meclisi nde, tüm siyasi partilerin ortak imzasıyla, tek yürek, tek vücut olarak darbe teşebbüsüne karşı millî iradeye sahip çıkılmıştır. Kendisini bu ülkenin bir ferdi, bu milletin bir evladı olarak hisseden herkes bu darbe girişiminin karşısında yer almıştır. 1960 darbesinde Menderes ve arkadaşlarına, 1980 darbesinde bir sağdan, bir soldan anlayışıyla darağaçlarına gönderilen gençlerine sahip çıkamamanın yıllardır acısını yaşayan milletimiz, 15 Temmuz 2016 da bu gidişe dur demiştir. Ülkemiz tarihinde ilk defa, bu çapta bir silahlı darbe teşebbüsü, bizzat millet tarafından engellenmiştir. Türkiye, demokrasi ve hukuk devletine olan bağlılığın, sadece yazıda, sadece sözde kalmayan, gerektiğinde vatandaşlarının canı pahasına bu değerlerin hayata geçirildiği bir ülke olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. 23