Alt konkanın mikrodebrider ile redüksiyonu

Benzer belgeler
KONKA CERRAHİSİ İLE KOMBİNE UYGULANAN SEPTOPLASTİ SONUÇLARIMIZ

TEKRARLANAN RADYOFREKANS CERRAHİSİNİN NAZAL MUKOSİLİER AKTİVİTE ÜZERİNE ETKİSİ

Alt konka hipertrofisi olan hastalarda radyofrekans tekniğinin etkinliği

İzole alt konka hipertrofisi olan hastalarda radyofrekans termal ablasyon tedavisinin nazal mukosilier klirens üzerine etkisi

Alt konka hipertrofisinde bipolar radyofrekans uygulamas n n etkinli i

ALT KONKA HİPERTROFİLERİNDE CO 2 LASER TÜRBİNEKTOMİ: Nd: YAG LASER YÖNTEMİ İLE KARŞILAŞTIRMA

Bipolar radyofrekans uygulamas n n, alt konka hipertrofilerindeki etkinli inin, rinomanometrik olarak incelenmesi

ALT KONKA HİPERTROFİLERİNDE Nd: YAG LASER İLE TÜRBİNEKTOMİ

Alt konka hipertrofilerinde bipolar radyofrekans uygulamas n n etkinli inin de erlendirilmesi

PEDİATRİK YAŞ GRUBUNDA EPİFORA VE ENDOSKOPİK DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ

Alt konka hipertrofisi tedavisinde radyofrekans uygulaması

İNTRANAZAL ENDOSKOPİK DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ'DE UZUN DÖNEM SONUÇLARI VE BAŞARISIZLIK NEDENLERİ

24. ULUSAL TÜRK OTORİNOLARENGOLOJİ & BAŞ - BOYUN CERRAHİSİ KONGRESİ

İNTRANAZAL KORTİKOSTEROİD SPREY VE RADYOFREKANS TEDAVİSİNİN NAZAL KONGESYON VE NAZAL YAKINMALAR ÜZERİNE ETKİSİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Kulak Burun Bogaz Ihtis Derg 2014;24(2):65-73

Adenoid Hipertrofisi ve Uykuda Solunum Bozukluğu Olan Çocuk Hastalarda Kısa Süreli Oral Kortikosteroid Tedavisi

Radyofrekans cerrahisi sonuçlar m z *

ENDOSKOPİK CERRAHİ YÖNTEMLE KONKA BÜLLOZANIN TEDAVİSİ

Dr. Figen HANAĞASI Gayrettepe Florence Nightingale Hastanesi Nöroloji Bölümü

Alt Konka Hipertrofilerinde Radyofrekans Ablasyonu: Farklı Uygulama Teknikleri

NAZAL OBSTRÜKSİYON DR H HAKAN COŞKUN

SEPTOPLASTİ GEÇİREN HASTALARDA YAŞAM KALİTESİNİN ERKEN DÖNEMDE DEĞERLENDİRİLMESİ

Tiroidektomi Sonrası Hipokalsemi Gelişiminde İnsidental Paratiroidektominin, Hastaya Ait Özelliklerin ve Cerrahi Yöntemin Etkilerinin İncelenmesi

SERVİKAL YETMEZİĞİNDE MCDONALDS VE MODDIFIYE ŞIRODKAR SERKLAJ YÖNTEMLERININ KARŞILAŞTIRILMASI

Parsiyel orta konka rezeksiyonunun koku fonksiyonlarına etkisinin değerlendirilmesi


Nazal septum deviyasyonlu hastalarda ameliyat başarısının yaşam kalitesi ölçeği ve objektif yöntemler ile değerlendirilmesi

Tıkayıcı uyku apne sendromunda dil kökü radyofrekansı sonrası komplikasyonlarımız

FONKSİYONEL ENDOSKOPİK SİNÜS CERRAHİSİ SONUÇLARIMIZ

Septoplasti ameliyatı sonrası transseptal dikiş ve polivinil asetat sünger burun tamponunun karşılaştırılması

AYAK TIRNAK BATMASININ SEGMENTER MATRÝKS

Nazal polipoziste endoskopik sinüs cerrahisinin etkinliği

Larenks kanserinin preoperatif, intraoperatif ve postoperatif evrelemelerinin karşılaştırılması

FONKSİYONEL ENDOSKOPİK SİNÜS CERRAHİSİ UYGULANAN HASTALARDA KARŞILAŞILAN KOMPLİKASYONLAR

ALLERJİK RİNİT ve EŞLİK EDEN HASTALIKLAR

ENDOSKOPİK SEPTOPLASTİ

ENDOSKOPİK DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ SONUÇLARIMIZ

LAPAROSKOPİK KOLOREKTAL KANSER CERRAHİSİNİN ERKEN DÖNEM SONUÇLARI:251 OLGU

Revizyon Rinoplasti Olgularımızın Retrospektif Analizi

ÇOCUK TONSİLLEKTOMİLERİNDE BİPOLAR KOTER DİSEKSİYON VE KLASİK DİSEKSİYON TEKNİKLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI

Çocukluk Çağı Uykuda Solunum Bozuklukları: Medikal Tedavi ve Non-invazif Mekanik Ventilasyon Tedavisi

Burunda Dev Yabancı Cisim: Rinolit

Unilateral konka büllozanin alt konka üzerine etkisi: CT değerlendirmesi

Premenapozal ve Postmenapozal Kadınların Nazal Fizyolojik Bulgular Yönünden Karşılaştırılması

Medeni Durumu: Evli (Dr. Serhat Totan, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı, Serbest Hekim)

Neden MGB Tercih Ediyorum? DR. HALİL COŞKUN İSTANBUL

Dev konka bülloza piyoseli

TAVŞANLARDA MAKSİLLER SİNÜS MUKOZASININ REJENERASYONU

TDB AKADEMİ Oral İmplantoloji Programı Temel Eğitim (20 kişi) 1. Modül 29 Eylül 2017, Cuma

Onkoplastik meme cerrahisi ve yenilikler

(RANULA : TEKRARLAYAN BİR OLGU) RANULA : AĞIZ TABANINDA TEKRARLAYAN BİR OLGU ÖZET

Glottik Tümörlerin Tedavisinde Vertikal ve Suprakrikoid Parsiyel Larenjektomi

SUTURASYON UMKE.

Lokalizasyon çalışmalarının şüpheli olduğu primer hiperparatiroidi olgularında 99 Tc-MIBI intraoperatif gama-prob kullanımı: Kohort değerlendirme

Paranazal sinüs mukosellerinin göz komplikasyonları

Afyon Kocatepe Üniversitesi Tıp Fakültesi KBB BBC A.D.

İÇİNDEKİLER. Kurullar Bilimsel Program Sözel Bildiriler... 15

DÖNEM III KULAK BURUN BOĞAZ HASTALIKLARI

Septoplasti sonrası nazal tampon veya dikiş tekniğinin sistemik oksijen satürasyonu ve hasta konforu üzerine etkisi

Rinosinüzit burun boþluðu ve sinüsleri döþeyen müköz

SEPTUM DEV ASYONU VE KONTRALATERAL ALT KONKA H PERTROF S OLAN HASTALARDA UYGULANAN KONKA SUBMUKÖZ REZEKS YONUNUN NAZAL HAVA YOLU ÜZER NE ETK S

Primer endoskopik dakriyosistorinostomi sonuçlarımız

PROSTAT BÜYÜMESİ VE KANSERİ

Orta Konka Pnömatizasyonu: 140 Vakalık Serinin Bilgisayarlı Tomografi İncelemesi

T AD. Fonksiyonel endoskopik sinüs cerrahisi sonuçlarımız ARAŞTIRMA. Mehmet Fatih Garça 1, Öner Çelik 2, Erdoğan Gültekin 3, Mehmet Külekçi 4

Lokal Hastalıkta Hangi Hasta Opere Edilmeli? Doç. Dr. Serdar Akyıldız E ge Ü n i v e r sitesi Tı p Fakültesi K B B Hastalıkları Anabilim D a l ı

ENDOSKOPİK ENDONAZAL DAKRİYOSİSTORİNOSTOMİ VE BİKANALİKÜLER SİLİKON TÜP ENTÜBASYONU

CERRAHİ SONRASI YUMUŞAK DAMAK DEFEKTLERİNİN PROTETİK REHABİLİTASYONU. Yavuz ASLAN* Mehmet AVCI** ÖZET

KRONİK SİNÜZİTLİ HASTALARDA RADYOLOJİK ve CERRAHİ BULGULARIN KARŞILAŞTIRILMASI

Burun yıkama ve sağlığı

KARACİĞER METASTAZLARINDA ROBOTİK STEREOTAKTİK BEDEN RADYOTERAPİSİ

Otolarengoloji. Endoskopik Sinüs Cerrahisi Sonuçlar m z. Girifl. Türk. Arflivi. S. Ceylan, U. Köro lu, M.F. Yaz c, G. Güvener, B. Serin, F.

1. Paksoy M, Eken M, Ayduran E, Altİn G. Two cases of granular celi tumors of the

AUTOLOGOUS CARTILAGE GRAFTS IN OPEN RHINOPLASTY: OUR CLINICAL EXPERIENCE

Endoskopik Juvenil Nazofarengeal Anjiofibrom Cerrahisi - Uludağ KBB Sonuçları

Unilateral Choanal Atresia Diagnosed During Operation: Case Report. [Peroperatif Tanı Konulan Unilateral Koanal Atrezi: Olgu Sunumu]

Nazal Septal Perforasyonların Cerrahi Tedavisi: 72 Olgunun Analizi

RADIOFREQUENCY TISSUE REDUCTION OF THE INFERIOR TURBINATES


MAKSİLLER SİNÜSTE BİR YABANCI CİSİM OLARAK KANAL GÜTASI ÖZET

İntraoperatif Sürekli Vagus Monitorizasyonunun Riskli Tiroidektomilerde Reküren Laringeal Sinirin Korunmasına Katkısı

Endoskopik Cerrahinin Nazal Polipozis, Kronik Sinüzit ve Rinojenik Baş Ağrılı Hastalardaki Uzun Dönem Sonuçlarının Karşılaştırılması

Paratiroid Kanserinde Yönetim İzmir den Üç Merkezli Deneyim

RADIOFREQUENCY ABLATION OF THE SOFT PALATE FOR THE TREATMENT OF SNORING AND MILD OBSTRUCTIVE SLEEP APNEA SYNDROME

Ulusal Akciğer Kanseri Kongresi İleri Evre Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanserlerinde Neoadjuvan Tedavi Sonrası Pulmoner Rezeksiyon Sonuçlarımız

Karaciğer Metastazlarının Cerrahi Tedavisi. Dr. Orhan Bilge İ.Ü. İst. Tıp Fakültesi Genel Cerrahi ABD

AÇIK ve LAPORASKOPİK CERRAHİDE HEMŞİRELİK BAKIMI HEMŞİRE SEHER KUTLUOĞLU ANTALYA ATATÜRK DEVLET HASTANESİ

EOZİNOFİLİK ÖZOFAJİT ANTALYA 2016 DR YÜKSEL ATEŞ BAYINDIR HASTANESİ ANKARA

Derece Bölüm/Program Üniversite Yıl. Lisans Tıp Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi 2003

EPİSTAKSİS DR.NERMİN ERDAŞ KARAKAYA 1. KBB KLİNİĞİ DR.NERMİN ERDAŞ KARAKAYA ACİL TIP KLİNİĞİ ROTASYON SUNUMU

Abdominal Myomektomi Fertiliteyi Arttırıyor

LARENKS KANSERİ OLGULARIMIZIN RETROSPEKTİF ANALİZİ

Toplam Kalite Yönetimi Uygulamasının Yatan Hasta Memnuniyetine Etkisi: Altı Yıllık Kamu Hastanesi Deneyimi

ALT KONKA HİPERTROFİLERİNDE BİPOLAR RADYOFREKANS UYGULAMASININ AKUSTİK RİNOMETRİ İLE DEĞERLENDİRİLMESİ

OSAS DA TEDAVİ YAKLAŞIMLARI: ÜST SOLUNUM YOLU CERRAHİSİ

Süperior Laringeal Sinir Monitorizasyonu Tekniği. Doç. Dr. Mehmet Uludağ Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrahi Kliniği

Türkotolaringoloji Derneği XVII. Milli Kongre Kitabı. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Dergisi. Türk Otolaringoloji Arşivi

KULAK BURUN BOĞAZ POLİKLİNİĞİNE BAŞVURAN HASTALARDA NAZAL SEPTUM DEVİASYONU SIKLIĞI

Epiforalı Olgularda Endoskopik Dakriyosistorinostomi Sonuçlarımız

Trakea Rüptürü. Nadir Bir Entübasyon Komplikasyonu. Doç. Dr. Aydın KARAKUZU Yakın Doğu Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Lefkoşe, KKTC Nisan 2011

Transkript:

Kulak Burun Bogaz Ihtis Derg 2008;18(2):69-73 KLİNİK ÇALIŞMA Alt konkanın mikrodebrider ile redüksiyonu Reduction of the inferior turbinates with a microdebrider Dr. Hasan TANYERİ, Dr. Zerrin BOYACI Amaç: Hipertrofik alt konkalara submukozal mikrodebrider konka redüksiyonu uygulanan olgularda elde edilen sonuçlar değerlendirildi. Hastalar ve Yöntemler: Alt konka hipertrofisi nedeniyle mikrodebrider ile alt konka redüksiyonu uygulanan 503 hastanın (190 kadın, 313 erkek; ort. yaş 28; dağılım 18-68) sonuçları geriye dönük olarak değerlendirildi. Alt konkalar, anterior rinoskopi ve nazal endoskopi ile ameliyat öncesi ve sonrası üçüncü haftada değerlendirildi. Alt konkaların büyüklükleri derece I-III olarak sınıflandırıldı. Ameliyat öncesinde 384 hastada derece II, 119 hastada derece III konka hipertrofisi vardı. İki yıl takip edilen hasta sayısı 116 idi. Bulgular: Ameliyattan üç hafta sonraki incelemede derece III konka hipertrofisine rastlanmadı; 435 hasta derece I, 68 hasta derece II olarak değerlendirildi. İki yıllık takibi yapılan hastalarda da derece III turbinat görülmedi (76 olguda derece I, 40 olgude derece II). Hastaların %95 inde burun tıkanıklığı yakınması üç hafta içerisinde düzeldi. İki yıllık takibi yapılan 116 hastada bu yakınma tekrarlamadı. Hastalarda ameliyat sonrası erken dönemde kabuklanma görülmedi ve iyileşmenin hızlı olduğu izlendi. Mukozada yırtılma en sık izlenen komplikasyon (n=114, %22.6) idi. Ameliyat sonrası kanama sadece bir hastada (%0.2) görüldü. Sonuç: Submukozal mikrodebrider konka redüksiyonu çabuk iyileşme sağlayan, başta ameliyat sonrası kabuklanma olmak üzere komplikasyon oranlarını azaltan güvenilir bir seçenektir. Anahtar Sözcükler: Debridman; hipertrofi; burun tıkanıklığı/cerrahi; turbinat/cerrahi. Objectives: We evaluated the results of submucosal microdebrider turbinate reduction in patients with inferior turbinate hypertrophy. Patients and Methods: The study included 503 patients (190 females, 313 males; mean age 28 years; range 18-68 years) who underwent turbinate reduction by a microdebrider for inferior turbinate hypertrophy. The inferior turbinates were examined by anterior rhinoscopy and nasal endoscopy before and three weeks after surgery and their size was graded from I to III. Preoperatively, 384 patients had grade II, 119 patients had grade III inferior turbinates. Of the study group, 116 patients completed a followup of two years. Results: At three weeks after surgery, none of the patients had grade III turbinates; 435 patients and 68 patients were evaluated as grade I and II, respectively. At the end of two years, none had grade III turbinates; 76 patients were grade I, 40 patients were grade II. Complaints of nasal obstruction disappeared in three weeks in 95% of patients and it did not recur in all 116 patients at the end of two years. In the early postoperative period, crusting was not observed and recovery was quick. The most common complication was mucosal tears (n=114, 22.6%). Bleeding was seen in only one patient (0.2%). Conclusion: Submucosal microdebrider turbinate reduction is a safe alternative procedure and provides rapid healing with low complication rates, especially postoperative crusting. Key Words: Debridement; hypertrophy; nasal obstruction/ surgery; turbinates/surgery. Acıbadem Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Kliniği (Department of Otolaryngology, Acıbadem Hospital), İstanbul, Turkey. Dergiye geliş tarihi - 21 Mayıs 2004 (Received - May 21, 2004). Düzeltme isteği - 6 Ağustos 2007 (Request for revision - August 6, 2007). Yayın için kabul tarihi - 22 Ağustos 2007 (Accepted for publication - August 22, 2007). İletişim adresi (Correspondence): Dr. Hasan Tanyeri. Fulya Mah., Yeşilçimen Sok., No: 4, Polat Tower Residence Ofis Katı No: 443-444, 34394 Şişli, İstanbul, Turkey. Tel: +90 212-266 75 31 Faks (Fax): +90 212-266 75 34 e-posta (e-mail): hasan@tanyerikbb.com 69

Alt konkalar, lateral nazal duvarda yerleşim gösteren, merkezde kemik bir yapının bulunduğu, yüzeyini solunum yolu epitelinin döşediği oluşumlardır. Alt konkaların kemik bölümü, lateralde maksiller ve palatin kemik ile artikülasyon gösterir. [1] Bu yapılar nazal fonksiyonların sağlanmasında görev alırlar; solunum havasının ısısının ayarlanmasında, nemlendirilmesinde, partiküllerin tutulmasında rol oynarlar. Alerjik rinit, vazomotor rinit, medikamentöz rinit gibi çeşitli nedenlerle alt konkada hipertrofik değişiklikler olabilir. Bunun sonucunda nazal direnç artar ve obstrüksiyon gelişir. Bu durumu gidermek için, antihistaminikler, dekonjestanlar, topikal steroidler, mast hücre stabilizatörleri ile uygulanacak olan optimal medikal tedaviye yanıt alınamaması durumunda cerrahi tedavi uygulanmalıdır. Bu cerrahide amaç nazal solunumu güçleştiren darlığın giderilmesidir. Bu amaçla turbinektomi, [2] submüköz turbinektomi, [3] inferior türbinoplasti, [4] kriyoterapi, [5] radyofrekans türbinoplasti, [6] potasyum titanil fosfat (KTP) lazer türbinoplasti, [7] CO 2 lazer türbinoplasti [8] gibi yöntemler kullanılmıştır. Her yöntemin kendine özgü avantaj/dezavantajları ve önemli komplikasyonları vardır. İdeal konka cerrahisinde hem erektil submukozal doku hem de kemik konkanın redüksiyonu hedeflenmeli; diğer yandan konka bütünlüğü ve işlevselliği korunmalıdır. Alt konkanın mikrodebrider ile redüksiyonu, konka bütünlüğünü koruyan, mukozaya saygılı ve kabul edilebilir morbidite oranlarına sahip bir yöntemdir. Bu çalışmada alt konkanın mikrodebrider ile redüksiyonunun sonuçları değerlendirildi. HASTALAR VE YÖNTEMLER Bu çalışmada Nisan 2000-Mayıs 2003 tarihleri arasında nazal obstrüksiyon belirtileri ile kliniğimize başvuran ve yapılan değerlendirme sonucunda alt konka hipertrofisi saptanıp mikrodebrider ile konka redüksiyonu uygulanan 503 olgu (190 kadın, 313 erkek; ort. yaş 28; dağılım 18-68) geriye dönük olarak değerlendirildi. Hastalara burun tıkanıklığı ve burundan nefes alıp verme ile ilgili yakınmaları ameliyat öncesi ve sonrası soruldu. Alt konkalar, anterior rinoskopi ve nazal endoskopi ile ameliyat öncesi ve sonrası üçüncü haftada iki KBB hastalıkları uzmanı tarafından ayrı ayrı değerlendirildi. Değerlendirme yapılırken alt konkaların büyüklükleri Derece I-III olarak sınıflandırıldı. Derece I, konkaların hipertrofik olmaması ve nazal pasajın açık olması; derece III, nazal pasajın konka hipertrofisine bağlı olarak tamamen kapalı olması; derece II ise konkaların, burun tıkanıklığına yol açsa da nazal pasajı kapatmayacak düzeyde hafif hipertrofik olması olarak tanımlandı. Tüm olgular ameliyat öncesi ve ameliyattan üç hafta sonra değerlendirildi ve derecelendirildi. Derece II ve III konka hipertrofisi olan olgularda medikal tedaviye yanıt alınamadığı durumlarda konka hipertrofisi tanısı kondu ve mikrodebrider ile konka redüksiyonu gerçekleştirildi. Tüm olgularda alt konka redüksiyonu iki taraflı olarak uygulandı. Beraberinde bazı hastalara FESS ve/veya septoplasti ameliyatı da yapıldı (FESS: 102, FESS+septum: 267, septum: 96). Cerrahi teknik Alt konkalara submukozal planda kemik konka üzerine yaklaşık 3 ml jetokain yapılarak konka mediale doğru balonlaştırıldı (Şekil 1a). On beş numaralı bistüri kullanarak alt konka kaudal ucuna vertikal bir insizyon yapıldı (Şekil 1b). Kemik konkanın medial yüzü bulunarak bu planda önden arkaya doğru keskin diseksiyon yapıldı ve submukozal bir poş oluşturuldu. Oluşturulan bu poşa mikrodebrider (Xomed mikrodebrider düz uç 4 mm) ile girildi ve kemik konka ile submukozal dokular debride edildi (Şekil 1c). Mikrodebrider, sert kemik dokusu ile karşılaşıldığında devir sayısı artırılsa da genellikle 3000 devir/dakika modunda çalıştırıldı. Özellikle mukozaya zarar verilmemesine özen gösterildi. Debridman sonrası oluşan boşluk 0 derece endoskop kullanılarak değerlendirildi. Bu esnada bu poş içinde bariz bir kanama odağı saptandığı durumda hemostaz sağlamak için monopolar suction bovie koter kullanılarak kanama kontrolü de yapıldı. İnsizyon yeri sütüre edilmeden, konkanın mukozası elevatör yardımı ile lateralize edilerek konkal kemiğe yaklaştırıldı (Şekil 1d). Anterior nazal tampon yerleştirilerek ameliyat tamamlandı. Tamponlar 24-48 saat sonra alındı. BULGULAR Mikrodebrider ile alt konka redüksiyonu uygulanan toplam 503 hastanın tamamının ameliyat sonrası erken dönem (3 hafta) ve takip edilebilen 116 sının ise geç dönem (2 yıl) sonuçları değerlendirildi. Ameliyat sonrası erken dönem değerlendirmede derece III konka hipertrofisi olan hiçbir olguya rastlanmadı. Derece II konka hipertrofisi olan olguların derece I konka hipertrofisi olduğu, hatta derece III konka hipertrofisi olan bazı olguların da (n=51) derece I konka hipertrofisi olduğu gözlendi. Takip edilebilen 116 olguda da derece III konka hipertrofisi 70

(a) (b) (c) (d) Şekil 1. (a) Alt konkanın lokal anestezi ile infiltrasyonu. (b) Alt konka kaudal ucunun bistüri ile vertikal insizyonu. (c) Mikrodebriderin hazırlanan poşa girişi. (d) Redüksiyon uygulamasının son durumu. görülmedi. Anterior rinoskopi ve nazal endoskopi ile elde edilen bulgular Tablo I de özetlendi. Ameliyat sonrası dönemde kanama, bir olguda (%0.2) görüldü. Bu olguya Merocel tampon ile kanama kontrolü yapıldı. Tampon üç gün sonra çıkartıldı ve kanama görülmedi. Yüz on dört olguda (%22.6) meydana gelen mukozada yırtılma en sık izlenen komplikasyon oldu. Bu hastaların çoğu bu yöntemi uygulamaya yeni başladığımız döneme aitti. Genel olarak 71 ameliyat sonrası erken dönemde nazal pasajı kapatacak ciddi kabuklanma görülmedi ve iyileşmenin hızlı olduğu izlendi. Sineşi saptanmadı. Nazolakrimal kanal hasarı, kötü kokulu akıntı ve atrofik rinit görülmedi. Komplikasyon oranları Tablo II de gösterildi. TARTIŞMA Nazal obstrüksiyona neden olan konka hipertrofilerinde, alt konka cerrahisi endikasyonu vardır. Bu amaçla tanımlanmış birçok yöntem bulunmaktadır. [2-8] TABLO I ANTERİOR RİNOSKOPİ VE NAZAL ENDOSKOPİ BULGULARI Ameliyat öncesi Ameliyat sonrası erken dönem Ameliyat sonrası geç dönem n=503 n=503 (3 hafta) n=116 (2 yıl) Derece I II III I II III I II III Hasta 0 384 119 435 68 0 76 40 0 Oran %0 %76 %24 %86 %14 %0 %65.5 %34.5 %0

TABLO II KOMPLİKASYON ORANLARI Komplikasyonlar (n=503) Sayı Yüzde Kanama 1 0.2 Mukozal yırtılma 114 22.6 Kabuklanma 48 10 Sineşi 0 0 Değişik rezeksiyon yöntemleri ve değişik enstrümanların kullanımı literatürde yer almaktadır. Burada önemli olan nokta, konkanın nazal fizyoloji üzerine olan etkilerini bilmek ve onu korumaktır. Bu bakış açısı ile değerlendirdiğimizde ideal konka cerrahisi submukozal erektil doku ve kemik konka ile sınırlı olmalı, mukozanın bütünlüğü korunmalıdır. Bu cerrahide kemik konkanın çıkarılması etkinliği artırmakta, submukozal dokuların redüksiyonu ise özellikle vazomotor rinitte fayda sağlamaktadır. Mukozanın bütünlüğünün korunması, nazal mukosilier fonksiyonların korunması açısından önemlidir. Tanımlanmış olan konka redüksiyonu yöntemlerinin komplikasyonlarını birkaç başlık altında toplamak mümkündür. Parsiyel konka rezeksiyonlarında rezeksiyon miktarı çok kontrollü değildir. Aşırıya kaçan total veya totale yakın rezeksiyonlarda kabuklanma ve kötü kokulu akıntı görülebilir. Atrofik rinit gelişebilir. Rezeksiyon sonrası kemiğin açıkta kaldığı durumlarda iyileşmede komplikasyonlar görülebilir. Bunlar arasında özellikle kabuklanma ve kanama en sık rastlananlardır. [9,10] Mikrodebrider ile konka redüksiyonunda yapılacak rezeksiyon çok kontrollüdür. [11] Mukozal bütünlük tamamen ya da büyük ölçüde korunduğundan kabuklanma, kötü kokulu akıntı pek görülmez. Bu cerrahiyi uyguladığımız olgularda önemli bir komplikasyon ya da sık tekrarlanan bir olumsuzluk söz konusu olmadı. Mukozanın korunması sadece komplikasyonların gelişme olasılığını azaltmamakta aynı zamanda nazal fizyolojide çok önemli olan mukosilier fonksiyonları da korumaktadır. Bu nedenle çalışmamızda, konka redüksiyonu yapılırken mukoza bütünlüğünün korunmasına özen gösterildi. Ishida ve ark. [3] mukozayı koruyarak yaptıkları submüköz rezeksiyon yönteminde mukozal fonksiyonların korunduğunu vurgulamışlardır. Diğer yandan yapılan bir başka çalışmada CO 2 lazer kullanılarak yapılan konka cerrahisinde mukosilier fonksiyonların bozulduğu gösterilmiştir. [12] 72 Konka cerrahilerinde ameliyat sonrası dönemde kanama önemli bir sorundur. Lippert ve Werner [13] CO 2 lazer uygulaması sonrası kanama oranını %16 olarak bildirmiştir. Deneyimlerimize göre bu oran parsiyel rezeksiyonlarda da yüksektir. Mikrodebrider kullanılan olgularda kanama oranı (%1.6) çok düşüktür. [11] Özellikle endoskop ile oluşturulan poşun kontrolü ve gerekirse monopolar suction bovie koter ile kanamanın giderilmesi bunun nedenidir. Nazal hava pasajının açılmasında mikrodebrider ile redüksiyon etkin bir yöntemdir. Ameliyat sonrası erken dönemde bile pasajın belirgin olarak açıldığı izlenebilir. Mukozal yırtılmalar bu ameliyat sırasında sık görülen komplikasyonlardır. [14] Bizim çalışmamızda bu oran %22.6 dır (114/503). Yırtılmalar özellikle medial yüzde olmaktadır. Genellikle çok sınırlı bir alandadır. Eş zamanlı septum cerrahisi uygulanıyorsa ve mukozal hasar karşılıklı gelişirse sineşi açısından dikkat etmek gerekir. Sonuç olarak, alt konkanın mikrodebrider ile submüköz rezeksiyonu, iyileşmenin hızlı gerçekleştiği etkin bir yöntemdir. Kanama nadir görülen bir komplikasyondur. Mukoza bütünlüğünün korunması nedeni ile kabuklanma ve kötü kokulu akıntı çok az görülmektedir. Komplikasyon oranları düşük ve güvenilir bir cerrahi yöntemdir. KAYNAKLAR 1. Maran AG, Lund VJ. Clinical rhinology. New York: Thieme Medical Publishers; 1990. 2. Martinez SA, Nissen AJ, Stock CR, Tesmer T. Nasal turbinate resection for relief of nasal obstruction. Laryngoscope 1983;93:871-5. 3. Ishida H, Yoshida T, Hasegawa T, Mohri M, Amatsu M. Submucous electrocautery following submucous resection of turbinate bone-a rationale of surgical treatment for allergic rhinitis. Auris Nasus Larynx 2003; 30:147-52. 4. Mabry RL. Inferior turbinoplasty: patient selection, technique, and long-term consequences. Otolaryngol Head Neck Surg 1988;98:60-6. 5. Moore JR, Bicknell PG. A comparison of cryosurgery and submucous diathermy in vasomotor rhinitis. J Laryngol Otol 1980;94:1411-3. 6. Coste A, Yona L, Blumen M, Louis B, Zerah F, Rugina M, et al. Radiofrequency is a safe and effective treatment of turbinate hypertrophy. Laryngoscope 2001;111: 894-9. 7. Supiyaphun P, Aramwatanapong P, Kerekhanjanarong V, Sastarasadhit V. KTP laser inferior turbinoplasty: an alternative procedure to treat the nasal obstruction. Auris Nasus Larynx 2003;30:59-64. 8. Lippert BM, Werner JA. Comparison of carbon dioxide and neodymium: yttrium-aluminum-garnet lasers in

surgery of the inferior turbinate. Ann Otol Rhinol Laryngol 1997;106:1036-42. 9. Dawes PJ. The early complications of inferior turbinectomy. J Laryngol Otol 1987;101:1136-9. 10. Kimmelman CP, Ali GH. Vasomotor rhinitis. Otolaryngol Clin North Am 1986;19:65-71. 11. Friedman M, Tanyeri H, Lim J, Landsberg R, Caldarelli D. A safe, alternative technique for inferior turbinate reduction. Laryngoscope 1999;109:1834-7. 12. Sapci T, Sahin B, Karavus A, Akbulut UG. Comparison of the effects of radiofrequency tissue ablation, CO2 laser ablation, and partial turbinectomy applications on nasal mucociliary functions. Laryngoscope 2003;113:514-9. 13. Lippert BM, Werner JA. CO2 laser surgery of hypertrophied inferior turbinates. Rhinology 1997;35:33-6. 14. Wexler D, Braverman I. Partial inferior turbinectomy using the microdebrider. J Otolaryngol 2005;34:189-93. 73