SULTAN MEHMET REŞAT IN RUMELİ SEYAHATİ 18 BAKİ SARISAKAL
MANASTIR Vilayet mebusları Manastır Vilayeti namına Zat-ı Hazreti Padişahiye saygılarını arz ederlerken Birinci Meşrutiyet Padişahı olan ve Osmanlılık aleminde meşrutiyet perverlikte birinciliği muhafaza buyuran büyük mukaddes vücudu şahanenizin Payitaht haricilerine saye-i endaz seyahat olmasını tekamül meşrutiyet için nimet bilirler. Ömür hümayunlarının azadiyesi temayüz derin kalp ile Cenabı Hakka isal eylerler. Zat-ı Hazreti Padişahi cevaben: Pek baliğ olan beyanatınız beni pek müteasis etti. Bilhassa beyanı mahzuziyet ederim buyurmuşlardır. Manastır: Bugün Huzuru Hümayunda Hürriyet Kahramanı Niyazi Beyefendi ile maiyeti efradının Manastır a duhulleri vakai tarihiyesi temsil edilecektir. Bu harekete Niyazi ve Eyüp Sabri Beyler bizzat kumanda edeceklerdir. Dün Vodena İstasyonunda küçük bir kız: Padişahım, Milletgâh, Ordugâh Çok Yaşa diye bağırmakla büyük padişahımız kız okşamışlar ve: Evet kızım, ben onlarsız yaşayamam buyurmuşlardır. 1 Sultan Mehmet Reşat Manastırda İkametgâhında Töreni İzliyor Manastır: Dün gece Manastır şehri emsalsiz ve müstesna bir gece yaşıyordu. Padişahlarını Meşrutiyet kadar seven ve takdis eden Manastır ahalisi dün padişahlarını huzuru şahanelerinde İlanı Hürriyeti temsil eyledikten sonra, gece de yine Sultanlarının şerefine olarak meşelalerle şehri ayin icra eylemişlerdir. Şehir rengarenk fenerler ve kandillerle baştan başa donatılmıştır. Bugün saat altı raddelerinde Padişah Meşrutiyetperver Efendimiz Hazretleri Saltanat arabalarına binerek, araba açık olduğu halde 10 Temmuz Caddesinden ahalinin sürekli alkışları arasından geçerek Hürriyet Meydanı na muvasalatı hümayun vuku buldukta 10 Temmuz 1324 de Hürriyeti Osmaniye afakı cihana ilan eden ilk topun atıldığı mahalde Abide-i Hürriyet in vazı esası resmi icra kılınarak Padişahımız Efendimiz Hazretleri daha sonra Dömeke Bahçesinde istirahat buyurmuşlardır. 1 Tanin 22 Haziran 1911
Ayandan Abdülkerim Paşa nın Manastır Valisi bulundukları zaman tesis eyledikleri bu Dömeke Bahçesi, dün Padişah Hazretlerini teşrifleriyle tarif edilmez bir fevkalade hal kesb etmişti. Zatı şahane öğle yemeklerini Dömeke Bahçesinde yemişlerdir. Dömeke Bahçesi Sultan Köşkü Maarif Nazırı Abdurrahman Şeref Bey mektepleri ziyaret eylemişlerdir. Mahbuslar hakkında gerçekleşen affı şahane gece tahakkuk etmiştir. Padişah Meşrutiyetperver Efendimiz Hazretleri, Elbasanlılara 100 lira ihsan buyurmuşlardır. Selanik Belediye Hastanesinde Pazartesi günü akşamı saat on buçuk raddelerinde Doğumhane nin temel atma resmi icra kılınmış ve şehzadelerden Ziyalettin ve Ömer Hilmi Efendiler hazretleriyle, Sadrazam Hakkı, Harbiye Nazırı Mahmut Şevket Paşalar ve Dahiliye Nazırı Halil, Maarif Nazırı Abdurrahman Şeref, Başkatip Halit Ziya, Ser Teşrifatçı Cenati Beyefendilerle sair zevat hazır bulunmuşlardır. Doğumevinin ilk taşı Şehzade Ziyalettin Efendi Hazretleri tarafından vaz edilmiş olduğu gibi Sadrazam Paşa ile Dahiliye Nazırı Halil Beyefendide temele biraz harç koymuşlar ve merasime bilfiil iştirak etmişlerdir. İşbu resmi tören münasebetiyle hastanenin faal ve gayyur müdürü Doktor Nazım Bey tarafından beliğ bir nutuk irad olunmuş ve vazı esası yapılan doğumevinin inşasına hastaneye himayelerine alıp fevkalade bir suretle çalışmış ve çalışmakta bulunmuş olan muhterem hanımlarımızın sebebiyet vermiş oldukları doğumhanenin onların faaliyetleri mahsulü bulunduğunu söylemiştir. Temel atma merasiminden sonra şehzade Ziyalettin Efendi hastaneyi gezmek arzusunu izhar buyurmuşlar ve hasta koğuşlarını ziyaret buyurarak hastaların hatırlarını sormuşlardır. Şehzade Hazretlerinin bu lütfuna mazhar olan hastaların kalpleri minnet ve şükran hisleriyle dolmuştur. Ziyalettin Efendi hastanede gördükleri nezaket ve intizamdan pek memnun kalarak terakkiyesini temine çalışanları tebrik eylemişlerdir.
Muhterem ve sevgili padişahımız Rumeli yi latifeleriyle, iltifatlarıyla, minnetlere gark buyurdular. Birçok mektepleri vaki olan ihsanlarıyla ihya eylediler. Birçok ailelerin gözyaşlarını dindirdiler. Birçok kimselerin hayatlarına saadetler bahşettiler. Hülasa Rumeli ye ulvi seyahatleri ulvi bir hayat bahşettiler. Zat-ı Şahane daha ilk geldikleri gün hapishanede bulunan iki mahpusun borçlarını ödeyerek tahliyelerini irade buyurmuşlardı. Müşfik kalpleri bu kadarla iktifa etmedi. O isterdi ki hiç olmazsa birkaç ailenin saadetini badi olacak bir büyüklük gösterseler. Çok geçmedi bu büyüklüğü de gördük. Dün sevinçlerle seyrettiğimiz büyük bir manzara bunun büyük bir şahidi idi. Siyasi cürümlerinden dolayı Divan-ı Harp tarafından ve Nizamiye Mahkemesi tarafından mahkum edilen şahıslardan, idam cezasına mahkum olanlardan bir kısmının cezalarının kürek, bir kısmının on beş sene, kürek ve bir kısmının müebbet hapse tahviline ve muhtelif müddet cezalarla mahkum olan seksen neferin cezaları kamilen af buyrulmuş olmakla şerefvarid olan irade-i seniyye Hazreti Padişahi mucibince dün Daire-i Hükümet önünde Vilayet Mektupçusu Emin Bey, İstinaf Müdde-i Umumiyesi Sami Bey, Bidayet Müddei Umumiyesi Zihni Bey hazır oldukları halde kendilerine lazım gelen nasiyatta bulunulmuştur. Bunun üzerine mahkûmlarda Padişahım çok yaşa dualarıyla duygularını ilan etmişlerdir. 2 Manastır Manastır da: Zat-ı Hazreti Padişahi bu gün Cuma Namazını İshakiye Camii Şerifinde eda buyurmuşlardır. Namazdan sonra Aydın Mebusu Ubeydullah Efendi tarafından gayet beliğ bir dua irad edilmiş ve Cenabı Padişahi bir müddet istirahat buyurduktan sonra arabalarına binerek ahalinin samimi alkışları arasında ikametgah seniyelerine hareket etmişlerdir. 2 Tanin 23 Haziran 1911
Manastır Sabri Paşa Caddesi Ortalı Çarşıda İnşa Ettirilen Tak Sultan Mehmet Reşat, namazdan sonra ikametgahına dönmeden önce ordu kumandanlığı da ziyaret ederek özel deftere şunları yazdı: Sahâif-i tarih Osmanlı Ordusunun âsâr-ı satvet ve celâdetiyle münevverdir. Osmanlıların Padişah'ı Mehmed Reşat. 3 3 Mevlüt ÇELEBİ, Sultan Reşat ın Rumeli Seyahati, İzmir 1999, Sayfa: 82-83
Ubeydullah Efendi Huzuru Hümayuna kabul buyrulmuş ve kabulde Padişah a: Zat-ı şahânenize gâzi ünvânıyla hitâp etmekliğime müsaade buyurulmasını istirhâm iderim. Ecdâd-ı izâmınızdan bu ünvânı taşıyanların her biri birer gazâ ile iştihâr etmişlerdi. Siz onların fetheyledikleri memleketde geşt ü güzâr buyurdunuz ve feth-i külûb eylediniz. Zat-ı şahânenizin gazânız dahî daha ulvîdir. demiştir. Padişah da bu sözlere karşılık Ben bir gazâda bulunduğuma zâhib değilim, devrimiz sulh ve salâh devridir. Ben kimsenin isrâf-ı demîne sebebiyet verecek bir hatt-ı harekât ittihâz idemem. Ben milletimin sulh içinde teksîr ettiklerini görmekle bahtiyâr olmak isterim. Demiştir ve Zat-ı Hazreti Padişahi tarafından Ubeydullah Efendi ye mineli bir saat ihsan buyrulmuştur. Padişah Hazretleri, Manastır fukarasına 100 lira daha ihsan buyurmuşlardır. Firuzvik te, Gevgili deki çocukların Zat-ı Hazreti Padişahi ile İstanbul a getirilmesi tekerrür etmiştir. Mektuplar ve ahali tarafından hakpaye-i şahaneye takdimeler takdim kılınmış ve her biri Padişah Hazretlerine verilmiştir. Yarın saat 8 de Padişah Hazretleri Selanik e dönecektir. Zat-ı Hazreti Padişahinin Salı günü Selanik ten ayrılarak Manastır a teşrif buyurduklarını gerek yollarda ve gerekse Manastır da görülen sevgi gösterilerinin fevkaladeliğini telgraf havadisi olarak neşretmiştik. Bu babda muhabirimizden aldığımız malumat aşağıdadır: Zat-ı Hazreti Padişahi zevali saat yedi buçuk raddelerinde ikameti şahanelerine tahsis olunan Daire-i Hükümetten bir özel araba ile ayrılmıştır ve Rıhtıma müntehi olan Sabri Paşa Caddesini müteakiben limanda şark mendireğini teşrif ve merasimi mahsusa ile kendilerine indiren katara binmişlerdir. Zat-ı Şahanelerine mahsus olan bu trenin Şark Mendireğine hareketinden üç çeyrek saat evvel Üsküp İstasyonundan bir kılavuz treni hazırlanmıştır ki bunda hademe-i şahane ile muhabirin matbuat ve bir hayli zevat bulunuyordu. Üsküp İstasyonunda birkaç dakika mola veren tren istasyondaki tebaa-i müştekine iltifatlarda bulunduktan sonra Manastır yolunu tutmuş ve hiç mamul edilmeyen yerlerde görülen fevkaladelikler birer bire nezaret hayrete çarpmaya başlamıştır. Gevgili Çiftliği İstasyonunda bir cemi gafur padişahı karşılıyordu. Bunu takip eden Kurtcalar İstasyonunda ise 2000 kişi hazır bulunuyordu. Çifte davul zurna burada da bir ahenk milliyi terennümsaz olup duruyor. Davulun sesi, zurnanın tiz nidası davulcuyu da, zurnacıyı da etkiliyordu. Zat-ı Hazreti Padişahi buradaki hasretkeş didarı olan halka iltifatlarını buyurmuşlardır. Keza istasyonlardaki muhtaç halkı ayağa kalkıp Kurtcalar İstasyonu selamlayarak mesut ve bahtiyar kılmışlardır. Selanik ten sonra 65 kilometreye tesadüf eden Karaferye Mevkiinde daha fazla bir eser itina ve mükemmeliyet oluyordu. Burada İttihat ve Terakki Tak ı altında İttihat ve Terakki bayrağı görünüyor. İttihat ve Terakki mahsulü olan bir zümre kızın beyazdan, kırmızıdan mürekkep cici elbiseleriyle yer alıyorlardı.
Karaferye Tren İstasyonu Zat-ı Hazreti Padişahi burada her sınıf halktan mürekkep ve istasyon sahasını dolduran cesim gaffuruda selamlamışlar ve bir müddet istirahattan sonra üç Müslim ve 2 Rum mektebi talebesini huzuru şahanelerine alarak iltifat buyurmuşlardır. Karaferye den sonra Ağustos İstasyonunu iki çocuğun açtığı büyük bayrağımızla süslenen ve ipek kozalarından örülen muazzam bir tak ile kesbi şeref eyliyordu. Ağustos Tren İstasyonu
Vertekop ta ancak bu gün görülmüş bir kalabalıkla o ömür sakinesine bir fasıl zai hayat ilave etmiştir. Artık Vodena yaklaşıyordu. Tren seyrini hafifletmeye başlar başlamaz Osmanlı İttihat ve Terakki Sancağı arzı ihtişam etmişti. İttihat ve terakki azası, müteberan, mektep talebesi temadi edip güzel ve sık ağaçlar arasında kayboluyordu. Vodena da tren mola vereceği zatı şahane bir müddet istirahat buyuracağı için ağaçlardan müteşekkil bir maazallah tabii içinde bir otağ hazırlanmış, kıymettar koltuklar konulmuş idi. Otağın etrafında mektep talebesi bir hat teşkil ediyor. Şimendifere paralel bir yolda da ümera ve memurin, ulema meşayih bulunuyordu. Zat-ı Hazreti Padişahi Vodena ya bu binlerce halkın şedid ve hararetli alkışları ve duaları ile nazal olmuşlardır ve Karaferye de olduğu gibi burada da iki kurban dualar irad olunduktan sonra, bilhassa ulema ve meşayih ve Bulgar, Rum reisi ruhaniyelerine iltifat buyurarak otağı teşrif buyurmuşlardır. Bu esnada İnas İptidaiyesi talebesinden Tahsilat Memuru zade Nusret Hanım narin ve hoş bir eda ile: Hür Osmanlıların Hür Padişahı hitabıyla bir nutuk iradına başlamış ve Vatanın müstakbel validesi, bu masume cariyeniz şan ve şeref ve kudsiyet saçan huzurunuzda şu çiçek destesini takdim ile senelerden beri hasretnaş bulunduğumuz sevgili babamızı gördüğümüzden ilelebet bahtiyar ve bu temenniyatıma şurada duran refikalarımın da iştirak eylediklerini arz ederim. demiş ve çiçek demetini takdim etmiştir ve daha sonra sözlerine devam ederek: Padişahım, bizi yaradanın sevgili Padişah babamıza tükenmez ömürler ihsan ve şevketiyle, şanlı ecdadının büyük tahtında ber-devâm buyurması duasını tekrar ederim diye Padişahım Çok Yaşa duasını bütün arkadaşlarıyla tekziban olarak ilan eylemiştir. Zat-ı Hazreti Padişahi bu kızcağızın bu hitabe-i masumanesinden pek mahzuz olmuşlar ve nezdlerine çağırarak çocuğu okşamışlar, iltifat buyurmuşlardır. Daha sonra Bakkal Fuat Efendi nin mahdumu Rüştü, ikinci sınıf şakirdanından Hasan Efendi dahi: Sevgili Padişahım, kudûm-u şahânenizle bu acz ve müştâk evladlarınızı şâd ve bahtiyâr kıldınız, mülk ü milleti ma'mur ve mes ud görmek emeli ulviyesiyle vukua gelen bu teşrif-i hümayununuz hâtıra-i milletde kıymetdâr izler bırakacakdır. Heman Cenâb-ı mûli, büyük, sevgili babamızı tûl-i ömr ile ma'mur buyursun. Padişahım, maksadları okuyub yazmak suretiyle vatan ve milletin, sevgili meşrûtiyetperver Padişahına sadık-ı kâmile ve fedakârlıkla hizmet eylemek olan biz acizleri takdim eylediğim bahçelerimizin şu nâçiz mahsulünün kabul buyrulmasıyla da taltif buyurmanızı istirhâm iderim. demiş ve çiçek destesi getirilmeden Zat-ı Hümayun mahzuziyet ile çocuğa doğru yürümüşler ve çocuğu orada okşamışlardır. Burada Zeki isimli bir çocuğunda Askerinle, milletinle bin yaşa mısrası olan vatan marşı terennüm etmesini, Zat-ı Hazreti Padişahi: pek müteessir ve mütehassis olmuşlar ve Zaten hiçbir zaman yalnız yaşamak istemem, daima, milletimle, askerimle beraber yaşamak isterim. diye buyurmuşlardır. Bu sözü işiten maiyeti seniyye dahi ağlamış ve Padişah Hazretleri alkışlanmışlardır. Sonra Ermeni vatandaşlarımızdan Sisak Efendi bura tohumlarından yetiştirilmiş bir Koza dalı, Bulgar vatandaşlarımızdan Doğramacı Gavşi dahi dört çift gayet zarif sanatkârane işlemelerle nalın takdim etmiş ve lütfen kabule ibzal iltifat buyrulmuştur. On beş dakika moladan sonra belediye müftüsü Hüseyin Zühdü Efendi nin duasından sonra: Sizi maatteessüf terk ediyorum. iltifatıyla katara binmişlerdir. Zatı Şahane Müftü Efendinin duasından da mahzuz olmuşlar ve nezd hümayunlarına avdetle gark iltifat buyurmuşlardır. Vodena mektepleriyle mekteplilerden bazılarına da iltifatı seniyede bulunmuşlardır.
Telgrafta da yazdığım vecihle padişah şerefine istihzarat fevkaladede bulunanların ser amadanından olan Vodena Kaymakamı Mektebi Mülkiye mezunlarından Filibeli Sami Efendi gece saat beş buçuk raddelerinde faciatan vefat etmiş olduğundan bu vaka padişah Hazretlerine isal edilmiş ve beyanı teessürle, büyüğü üç buçuk yaşında olan bir erkek ve bir kız çocuğuyla validelerinin ihsanı şahaneyle tesriri irada buyrulmuştur. Rivayet olunduğuna göre kaymakam beyin zaten muzdarip bulunduğu hastalığa inzimam eden yorgunluk ve bir rivayete göre de tertibatın noksanlığından dolayı şikayeti ve tehdit amiz kelimelerle dolu olup cebinde bulunan bir mektubun tesirat seniyesi vefatına sebebiyet olmuştur. Ekşisu Tren İstasyonu Tren Vodena dan sonra Valodova da, Ostorova da, Serviçe de, Ekşisuda, Çervoda da, Paniçe de şiddetli alkışlar arasında didarı hümayunu görmek için toplananların tezahüratları içinde Florina ya muvasalat eylemiş ve Florina da büyük İttihat ve Terakki Sancağı ile karşı karşıya bir mahalde istirahat buyurmuşlardır. Florina