TMMOB ELEKTRİK MÜHENDİSLERİ ODASI BİLGİ BELGE MERKEZİ(BBM) Döküman Bilgileri EMO BBM Yayın Kodu : 125 Makalenin Adı : Türkiye\'de Bilim ve Mühendislik Göstergeleri Makalenin Yayın Tarihi : 10/11/2006 Yayın Dili : Türkçe Makalenin Konusu : Türkiye\'de Bilim ve Mühendislik Göstergeleri Makalenin Kaynağı : Cumhuriyet Bilim Teknik, 10/11/2006, 1025 Anahtar Kelimeler : TÜBİTAK, Bilim Yazar 1 : Özer Bekaroğlu Açıklama Bu doküman Elektrik Mühendisleri Odası tarafından açık arşiv niteliğinde olarak bilginin paylaşımı ve aktarımı amacı ile eklenmiştir. Odamız üyeleri kendilerine ait her türlü çalışmayı EMOP/Üye alanında bulunan veri giriş formu aracılığı ile bilgi belge merkezinde yer almasını sağlayabileceklerdir. Ayrıca diğer kişiler çalışmalarını e-posta (bbm@emo.org.tr) yolu ile göndererek de bu işlemin gerçekleşmesini sağlayabileceklerdir. Herhangi bir dergide yayınlanmış akademik çalışmaların dergideki formatı ile aynen yer almaması koşulu ile telif hakları ihlali söz konusu değildir. Elektrik Mühendisleri Odası Bilgi Belge Merkezi nde yer alan tüm bilgilerden kaynağı gösterilerek yararlanılabilir. Bilgi Belge Merkezi nde bulunan çalışmalardan yararlanıldığında, kullanan kişinin kaynak göstermesi etik açısından gerekli ve zorunludur. Kaynak gösterilmesinde kullanılan çalışmanın adı ve yazarıyla birlikte belgenin URL adresi (http://bbm.emo.org.tr/genel/katalog_detay.php?katalog=2&kayit=125) verilmelidir.
Türkiye'de bilim ve mühendislik göstergeleri 2006 (1) Prof.Dr. Özer BEKAROĞLU, TÜBA şeref üyesi Cumhuriyet Bilim Teknik 10.11.2006 Bir ülkenin geniş bir zaman aralığını kapsayan bilim ve teknoloji göstergeleri ve buna göre yapılan analizi yoksa, bir bilim politikasının da olması mümkün değil veya böyle bir politika yapılsa da gerçekçi olmaz, tıpkı şimdiye kadar Türkiye'de yapılanlar gibi. Türkiye'de bu tip analizler maalesef daima göz ardı edildi. Her yıl TÜBİTAK tarafından atıf indekslerine giren dergilerde şu kadar makale yayımlandı, gibi açıklamalar yapıldı. Bu yıl açıklama YÖK tarafından geldi ve diğer ülkelere göre 19. sıraya yükseldiğimiz belirtildi. Ancak, sadece makale sayısı, dünyadaki gerçek yerimizi göstermekten kesinlikle uzaktır. TÜBİTAK veya başka bir kurum Türkiye'nin dünya devletlerine göre gerçek Bilim ve Teknolojideki (B-T) yerimizi açıklamasa da, dış ülkelerdeki bazı bilim kuruluşları detaylı olarak bu göstergeleri veriyor. Örneğin; Amerikan Ulusal Bilim Vakfı, yani NSF (National Science Fondation) 23 Şubat 2006 tarihinde 1000 sayfayı bulan bir rapor-bilim ve Mühendislik Göstergeleri 2006 (Science & Engineering Indicators 2006) yayımladı. Amerika Başkanı'na takdim edilen bu raporun geniş bir zaman aralığını kapsadığı ve tüm konuların tam bir tarafsızlık ilkesiyle ele alındığı ve Amerika bilim politikalarının yapımında siyasilere yardımcı olmak gayesiyle hazırlandığı belirtilmektedir. Bu raporda Türkiye'nin de durumu açıkça görülmekte. Bu raporda Türkiye'de çoğunluğun devamlı kullandığı ama anlamını bilmediği bazı kavramların da açık tarifi yapılıyor. Örneğin, Carnegie Fondation tarafından üniversitelerin sınıflandırılması ve bunların kriterleri. Teknolojinin yüksek, orta ve düşük olarak sınıflandırılması ve bunların nelerden ibaret olduğu. 21. yüzyıl patent sisteminin açıklanması gibi. 2003 yılında SCI ve SSCI tarafında 5315 dergi taranmış. Makalelerin sayımı iki metoda dayanmakta. 1- Fraksiyonel sayım: Bu sayımda bir enstitü veya ülkeden fazla yazarlı makaleler için, müşterek enstitü veya ülkenin katılım oranı esas alınarak kredi verilmekte. Bu sayım genel olarak makale ve atıf sayımı için kullanılır. 2- Toplam sayım: Her katılan enstitü veya ülke makaleye katılım için bir kredi alır. Bu metot katılan yazarların veri tabanı için kullanılır.
Bütün ülkelerdeki tüm bilim ve teknoloji alanlarındaki değişimleri açıkça veren bu raporda Türkiye'de hiçbir kurumca çıkartılmayan birçok bilgi diğer ülkelerle mukayeseli olarak verilmektedir. Buna göre Türkiye'nin durumunu özet olarak aktarmaya çalışacağım: TÜRKİYE'NİN DURUMU GSMH ve B-T'ye ayrılan miktar: Türkiye' de daima az olduğu belirtiliyor. AB uyum yasalarına göre devlet geçen yıldan itibaren bu miktarı artırmaya başladı. Burada ayrılan miktardan daha önemlisi olan bu paranın yönetimi ve harcanmasıdır. Buda ülkenin B-T politikasının ve yöneticilerin mükemmeliyetine bağlıdır. Burada öncelikle Türkiye'de son zamanlarda sıkça kullanılan nano teknoloji araştırmaları için Amerika'nın toplam 340 milyar dolar civarında olan 2007 yılı bilimsel araştırma bütçesinden 8 milyar dolarını ayırdığını belirtmek isterim. Uzman araştırmacı, mühendis ve teknisyen yetiştirmekteki üstünlük, yani tüm eğitim: Bu, tüm dünyada üzerinde en fazla durulan ve en fazla önem verilen bir konu. Çünkü elinizde yetişmiş üst düzeyde araştırmacı insan gücü yoksa, yeterli maddi kaynağa sahip olsanız bile B-T'de bir şey yapamazsınız. Bu ilk eğitimden başlayarak doktoraya ve doktora sonrasına kadar uzanır. Bu sebepten tüm gösterge raporlarında bu konu işlenmekte ve istatistikler verilmekte. NSF'nin 1000 sayfalık raporunun büyük bir bölümü buna ayrılmış, Amerika'nın ilköğretimden başlayarak tüm müfredatları detaylı incelenmiş, yıllara göre tüm alanlardaki mezun sayısı, yüksek lisans ve doktora ile doktora sonrası dahil. Raporda Türkiye'ye ait değerler çok kısa olarak aşağıda verilmiştir. MEZUN SAYISI 2002 yılında üniversitelerimizden mezun olanların toplam sayısı: 140638, bunun 80759'u erkek. Bilim alanları ise: Tüm bilim ve mühendislik 53338 Fizik ve Biyoloji bilimleri 9587 Matematik+Bilgisayar bilimleri 5377 Ziraat 5201 Mühendislik 16167 Sosyal Bilimler 17006 B+M dışında 87293 Yine 2002 yılında B+M'de doktora alanların toplam sayısı: 2472. Bunun 1639'u erkek.
Bilim alanları ise: Tüm B+M alanlarında 1207 Fizik+Biyoloji Bilimleri 304 Matematik &Bilgisayar Bilimleri 85 Ziraat 196 Mühendislik 344 Sosyal Bilimler 278 B&M dışında 1265 Ancak hemen belirtmem gerekir ki üniversitelerimizin eğitim kalitesi, özellikle B+M doktoralarının kalitesi dünya standartlarının epey aşağısında. Şimdi Amerika'da doktora diploması alıp da orada kalmak isteyen tüm alan ve alanlara göre 1992-2003 yıllarına ait veriler listesinden, yalnız Türklerin 2000-2003 yılına ait ve yine detayları atlayarak genel durumlarını görelim. 2000-2003 yılları arasında tüm bilim alanlarında doktora alanların sayısı 1309. Bunlardan: 2000-2003 yılları arsında Amerika'da kalmayı planlayanlarının oranı: % 58.06 Kesin olarak kalmayı planlayanlar ise; % 40.06 Şu anda Amerika'da doktora yapan yabancıların sayılarından yalnız iki ülkeyi vermek isterim. Türklerin sayısı 3700 civarında, Çinli sayısı 50000'in üzerinde. KALİTEDE TERSİ DURUM Toplam makale sayısı ve nüfus başına düşen makale sayısı: Bu konuda NSF raporunda 2003 verilerine göre % 0.9'luk bir katkımız var ve 22. sıradayız. Örneğin; İsviçre 18. sırada. Fakat bu yıl YÖK'e göre 19. sıraya yükseldik, muhtemelen 5 milyon nüfuslu İsviçre'nin üstüne çıktık. Ancak aşağıda göreceğiniz gibi kalite bakımından durum tamamen tersidir. Gösterilen nispi üstünlük RCA (Reaveled Comparative Advantage): Yani bir ülkenin belirli bir bilim alanında o ülkenin tüm atıflarının, o alanda dünyanın toplam atıflarının fraksiyonuna oranı RCA verir. Buna göre gösterilen nısbi üstünlük 1'in üzerindeyse, o alanda ülke nısbi bir üstünlük ortaya koymuştur. Türkiye'den 2003 yılında SCI indekse giren jurnallerde Bilim & Mühendisli alanlarında toplam 6224 makale yayımlandı. Bu makalelerden % 45 klinik tıp yani "vaka takdimi"; % 7.2 biyotıp, % 7.6 biyoloji, % 11.2
kimya, % 8.9 fizik, % 10.9 mühendislik ve teknoloji alanlarındadır. Şimdi de yukarıdaki makalelere yapılan atıf sayısına göre hesaplanan, Türkiye'nin ve diğer birkaç ülkenin durumuna bakalım. Türkiye; Klinik tıpta 43. sırada (USA 1; İsviçre 2; Yunanistan 27; Mısır 40; İran 42.) Biyotıpta 38. sırada (İsviçre 1; Yunanistan 29; Hırvatistan 36.) Biyolojide ilk 45 ülke arasında yok (İsviçre 1;Yunanistan 37; Bulgaristan 42)) Kimyada ilk 45 arasında yok (Hong Kong 1.; İsviçre 3; Yunanistan 24; Malezya 43) Fizikte 44. sırada (İsviçre 1.; Yunanistan 27.; Romanya 41.) Yer ve uzay Bilimlerinde 42. (Hollanda1; İsviçre 4; Yunanistan 28; Bulgaristan 36.) Mühendislik+teknolojide ilk 45 arasında yok. (İsviçre 1; Yunanistan 32; Bulgaristan 35.) Matematikte ilk 45 arasında yok (Hong Kong 1.; İsviçre 2; Yunanistan 23; Bulgaristan 28.) Sosyal bilimler 37. (İsviçre 1; Macaristan 27; Yunanistan 32.) Psikiyatride 32. (Kanada 1; İsviçre 13; Japonya 31; Yunanistan 34.) Yani biyoloji, kimya, mühendislik ve teknoloji ve matematik gibi en önemli alanlarda Türkiye çok aşağılarda. Bütün alanlarda, RCI yani bilim ve teknolojide gerçek kalite bakımından, Türkiye 44. (İsviçre 1.; Yunanistan 27.Hırvatistan 43. Suudi Arabistan 45.) İlk ismi Türk adresli olan ve Amerika patentine yapılan müracaat sayısı: 2003 yılında 28. Bazı ülkelerin aynı yılda başvuru sayıları: Japonya 60 350; Almanya 18 890; G. Kore 10 411, İsrail 2 539, İsviçre 2 275, Çin 1 034, Yunanistan 50 Triadic yani üçlü (USA, Avrupa ve Japon) patentine ise 1991 ve 2000 yıllarında Türkiye'den bir başvuru yok. 2005 yılında ziyaret edilen yerler, Türkler: kütüphane % 18, hayvanat Bahçesi % 20, sanat Galerisi % 11, B+T müzesi % 7 Bir dahaki yazıda Türkiye ile OECD ülkelerini ele almayı planlıyorum.
Türkiye'nin bilim ve mühendislik göstergeleri 2006 (2) Cumhuriyet Bilim Teknik 01.12.2006 Türkiye, Klinik tıpta 43. sırada (USA 1, İsviçre 2, Yunanistan 27, Mısır 40, İran 42.). Biyotıpta 38. sırada (İsviçre 1, Yunanistan 29, Hırvatistan 36.). Biyolojide ilk 45 ülke arasında yok (İsviçre 1, Yunanistan 37, Bulgaristan 42). Kimyada ilk 45 arasında yok (Hong Kong 1, İsviçre 3, Yunanistan 24, Malezya 43) İlk ismi Türk adresli olan ve Amerika patentine yapılan müracaat sayısı: 2003 yılında 28. Bazı ülkelerin aynı yılda başvuru sayıları: Japonya 60350; Almanya 18890; G.Kore 10411, İsrail 2539, İsviçre 2275, Çin 1034, Yunanistan 50 Prof.Dr. Özer Bekaroğlu (TÜBA şeref üyesi) Bir ülkenin geniş bir zaman aralığını kapsayan bilim ve teknoloji göstergeleri ve buna göre yapılan analizi yoksa, bir bilim politikasının da olması mümkün değil veya böyle bir politika yapılsa da gerçekçi olmaz, tıpkı şimdiye kadar Türkiye'de yapılanlar gibi. Türkiye'de bu tip analizler maalesef daima göz ardı edildi. Her yıl TÜBİTAK tarafından atıf indekslerine giren dergilerde şu kadar makale yayımlandı, gibi açıklamalar yapıldı. Bu yıl açıklama YÖK tarafından geldi ve diğer ülkelere göre 19. sıraya yükseldiğimiz belirtildi. Ancak, sadece makale sayısı, dünyadaki gerçek yerimizi göstermekten kesinlikle uzaktır. TÜBİTAK veya başka bir kurum Türkiye'nin dünya devletlerine göre gerçek Bilim ve Teknolojideki (B-T) yerimizi açıklamasa da, dış ülkelerdeki bazı bilim kuruluşları detaylı olarak bu göstergeleri veriyor. Örneğin; Amerikan Ulusal Bilim Vakfı, yani NSF (National Science Fondation) 23 Şubat 2006 tarihinde 1000 sayfayı bulan bir rapor-bilim ve Mühendislik Göstergeleri 2006 (Science & Engineering Indicators 2006) yayımladı. Amerika Başkanı'na takdim edilen bu raporun geniş bir zaman aralığını kapsadığı ve tüm konuların tam bir tarafsızlık ilkesiyle ele alındığı ve Amerika bilim politikalarının yapımında siyasilere yardımcı olmak gayesiyle hazırlandığı belirtilmektedir.
Bu raporda Türkiye'nin de durumu açıkça görülmekte. Bu raporda Türkiye'de çoğunluğun devamlı kullandığı ama anlamını bilmediği bazı kavramların da açık tarifi yapılıyor. Örneğin, Carnegie Fondation tarafından üniversitelerin sınıflandırılması ve bunların kriterleri. Teknolojinin yüksek, orta ve düşük olarak sınıflandırılması ve bunların nelerden ibaret olduğu. 21. yüzyıl patent sisteminin açıklanması gibi. 2003 yılında SCI ve SSCI tarafında 5315 dergi taranmış. Makalelerin sayımı iki metoda dayanmakta. 1- Fraksiyonel sayım: Bu sayımda bir enstitü veya ülkeden fazla yazarlı makaleler için, müşterek enstitü veya ülkenin katılım oranı esas alınarak kredi verilmekte. Bu sayım genel olarak makale ve atıf sayımı için kullanılır. 2- Toplam sayım: Her katılan enstitü veya ülke makaleye katılım için bir kredi alır. Bu metot katılan yazarların veri tabanı için kullanılır. Bütün ülkelerdeki tüm bilim ve teknoloji alanlarındaki değişimleri açıkça veren bu raporda Türkiye'de hiçbir kurumca çıkartılmayan birçok bilgi diğer ülkelerle mukayeseli olarak verilmektedir. Buna göre Türkiye'nin durumunu özet olarak aktarmaya çalışacağım: TÜRKİYE'NİN DURUMU GSMH ve B-T'ye ayrılan miktar: Türkiye' de daima az olduğu belirtiliyor. AB uyum yasalarına göre devlet geçen yıldan itibaren bu miktarı artırmaya başladı. Burada ayrılan miktardan daha önemlisi olan bu paranın yönetimi ve harcanmasıdır. Buda ülkenin B-T politikasının ve yöneticilerin mükemmeliyetine bağlıdır. Burada öncelikle Türkiye'de son zamanlarda sıkça kullanılan nano teknoloji araştırmaları için Amerika'nın toplam 340 milyar dolar civarında olan 2007 yılı bilimsel araştırma bütçesinden 8 milyar dolarını ayırdığını belirtmek isterim. Uzman araştırmacı, mühendis ve teknisyen yetiştirmekteki üstünlük, yani tüm eğitim: Bu, tüm dünyada üzerinde en fazla durulan ve en fazla önem verilen bir konu. Çünkü elinizde yetişmiş üst düzeyde araştırmacı insan gücü yoksa, yeterli maddi kaynağa sahip olsanız bile B-T'de bir şey yapamazsınız.
Bu ilk eğitimden başlayarak doktoraya ve doktora sonrasına kadar uzanır. Bu sebepten tüm gösterge raporlarında bu konu işlenmekte ve istatistikler verilmekte. NSF'nin 1000 sayfalık raporunun büyük bir bölümü buna ayrılmış, Amerika'nın ilköğretimden başlayarak tüm müfredatları detaylı incelenmiş, yıllara göre tüm alanlardaki mezun sayısı, yüksek lisans ve doktora ile doktora sonrası dahil. Raporda Türkiye'ye ait değerler çok kısa olarak aşağıda verilmiştir. MEZUN SAYISI 2002 yılında üniversitelerimizden mezun olanların toplam sayısı: 140638, bunun 80759'u erkek. Bilim alanları ise: Tüm bilim ve mühendislik 53338 Fizik ve Biyoloji bilimleri 9587 Matematik+Bilgisayar bilimleri 5377 Ziraat 5201 Mühendislik 16167 Sosyal Bilimler 17006 B+M dışında 87293 Yine 2002 yılında B+M'de doktora alanların toplam sayısı: 2472. Bunun 1639'u erkek. Bilim alanları ise: Tüm B+M alanlarında 1207 Fizik+Biyoloji Bilimleri 304 Matematik &Bilgisayar Bilimleri 85
Ziraat 196 Mühendislik 344 Sosyal Bilimler 278 B&M dışında 1265 Ancak hemen belirtmem gerekir ki üniversitelerimizin eğitim kalitesi, özellikle B+M doktoralarının kalitesi dünya standartlarının epey aşağısında. Şimdi Amerika'da doktora diploması alıp da orada kalmak isteyen tüm alan ve alanlara göre 1992-2003 yıllarına ait veriler listesinden, yalnız Türklerin 2000-2003 yılına ait ve yine detayları atlayarak genel durumlarını görelim. 2000-2003 yılları arasında tüm bilim alanlarında doktora alanların sayısı 1309. Bunlardan: 2000-2003 yılları arsında Amerika'da kalmayı planlayanlarının oranı: % 58.06 Kesin olarak kalmayı planlayanlar ise; % 40.06 Şu anda Amerika'da doktora yapan yabancıların sayılarından yalnız iki ülkeyi vermek isterim. Türklerin sayısı 3700 civarında, Çinli sayısı 50000'in üzerinde. KALİTEDE TERSİ DURUM Toplam makale sayısı ve nüfus başına düşen makale sayısı: Bu konuda NSF raporunda 2003 verilerine göre % 0.9'luk bir katkımız var ve 22. sıradayız. Örneğin; İsviçre 18. sırada. Fakat bu yıl YÖK'e göre 19. sıraya yükseldik, muhtemelen 5 milyon nüfuslu İsviçre'nin üstüne çıktık. Ancak aşağıda göreceğiniz gibi kalite bakımından durum tamamen tersidir. Gösterilen nispi üstünlük RCA (Reaveled Comparative Advantage): Yani bir ülkenin belirli bir bilim alanında o ülkenin tüm atıflarının, o alanda dünyanın toplam atıflarının fraksiyonuna oranı RCA verir. Buna göre gösterilen nısbi
üstünlük 1'in üzerindeyse, o alanda ülke nısbi bir üstünlük ortaya koymuştur. Türkiye'den 2003 yılında SCI indekse giren jurnallerde Bilim & Mühendisli alanlarında toplam 6224 makale yayımlandı. Bu makalelerden % 45 klinik tıp yani "vaka takdimi"; % 7.2 biyotıp, % 7.6 biyoloji, % 11.2 kimya, % 8.9 fizik, % 10.9 mühendislik ve teknoloji alanlarındadır. Şimdi de yukarıdaki makalelere yapılan atıf sayısına göre hesaplanan, Türkiye'nin ve diğer birkaç ülkenin durumuna bakalım. Türkiye; Klinik tıpta 43. sırada (USA 1; İsviçre 2; Yunanistan 27; Mısır 40; İran 42.) Biyotıpta 38. sırada (İsviçre 1; Yunanistan 29; Hırvatistan 36.) Biyolojide ilk 45 ülke arasında yok (İsviçre 1;Yunanistan 37; Bulgaristan 42)) Kimyada ilk 45 arasında yok (Hong Kong 1.; İsviçre 3; Yunanistan 24; Malezya 43) Fizikte 44. sırada (İsviçre 1.; Yunanistan 27.; Romanya 41.) Yer ve uzay Bilimlerinde 42. (Hollanda1; İsviçre 4; Yunanistan 28; Bulgaristan 36.) Mühendislik+teknolojide ilk 45 arasında yok. (İsviçre 1; Yunanistan 32; Bulgaristan 35.) Matematikte ilk 45 arasında yok (Hong Kong 1.; İsviçre 2; Yunanistan 23; Bulgaristan 28.) Sosyal bilimler 37. (İsviçre 1; Macaristan 27; Yunanistan 32.) Psikiyatride 32. (Kanada 1; İsviçre 13; Japonya 31; Yunanistan 34.) Yani biyoloji, kimya, mühendislik ve teknoloji ve matematik gibi en önemli alanlarda Türkiye çok aşağılarda.
Bütün alanlarda, RCI yani bilim ve teknolojide gerçek kalite bakımından, Türkiye 44. (İsviçre 1.; Yunanistan 27.Hırvatistan 43. Suudi Arabistan 45.) İlk ismi Türk adresli olan ve Amerika patentine yapılan müracaat sayısı: 2003 yılında 28. Bazı ülkelerin aynı yılda başvuru sayıları: Japonya 60 350; Almanya 18 890; G. Kore 10 411, İsrail 2 539, İsviçre 2 275, Çin 1 034, Yunanistan 50 Triadic yani üçlü (USA, Avrupa ve Japon) patentine ise 1991 ve 2000 yıllarında Türkiye'den bir başvuru yok. 2005 yılında ziyaret edilen yerler, Türkler: kütüphane % 18, hayvanat Bahçesi % 20, sanat Galerisi % 11, B+T müzesi % 7