Dünya Birincisiyiz. Uluslararası Arapça Münazara Yarışması nda. Uluslararası Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam-Hatip Lisesi Okul Dergisi



Benzer belgeler
Türkçe Ulusal Derlemi Sözcük Sıklıkları (ilk 1000)

Sayın Başkanım, Sayın Müdürüm, Protokolümüzün Değerli Mensupları, Çok kıymetli Hocalarım, Değerli Öğrenci Arkadaşlarım, Velilerimiz

OKUL MÜDÜRÜMÜZLE RÖPORTAJ

KUPA TEKNĠK BĠLĠMLER MESLEK YÜKSEKOKULUNUN

BİLİM MERKEZİ GEZİMİZ

Başbakan Yıldırım, 39. TRT Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği ne gelen çocukları kabul etti

HAKAN ÇAVUŞOĞLU: YUNANİSTAN İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMAYA HER ZAMAN HAZIRIZ" Cumartesi, 04 Kasım :31

Beykoz Yerel Basını: Yılın Öğretmen Çifti, Adife& Bayram YILDIZ - Özgün Haber

Bodrum Sutopu Takımı, Başkan Kocadon u ziyaret etti

KİŞİSEL GELİŞİM NASIL BAŞLAR?

ÇANTA VE KIRTASİYELER ONİKİŞUBAT TAN

TED AİLESİ, ÖĞRETMENLER GÜNÜ KUTLAMASI VE PLAKET TÖRENİ İÇİN DÜZENLENEN YEMEKTE BİR ARAYA GELDİ

ANKET SONUÇLARI. Anket -1 Lise Öğrencileri anketi.

TV LERDEKİ PROGRAMLARA ÇIKANLAR KURAN OKUMASINI BİLMİYOR

KİTAP GÜNCESİ VIII. GELENEKSEL KİTAP GÜNLERİ SAYI:3

MOTİVASYON. Nilüfer ALÇALAR. 24. Ulusal Böbrek Hastalıkları Diyaliz ve Transplantasyon Hemşireliği Kongresi Ekim 2014, Antalya

Vanlı futbolcu kızlar Bodrum da kamp yapıyor

CRAZY DESIGNED CLOTHES SHOW

Takımımız Namağlup Şampiyon

GENÇLİK VE SPOR BAKANLIĞI

Böylesine anlamlı ve sevinçli bir günde sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum. Türkiye İş Bankası adına sizleri kutluyorum.

TÜRKİYE - AFRİKA EKONOMİ FORUMU AÇILIŞ TÖRENİ KONYA 9 MAYIS İş Dünyası ve STK ların Değerli Başkan ve Temsilcileri,

MANİSA'DAN KUDÜS İZLENİMLERİ

CRAZY DESIGNED CLOTHES SHOW

STRES ATMAYA GELDİLER, DENİZ TEMİZLİĞİ YAPTILAR

KURAN I KERİMİN İÇ DÜZENİ

Yalıkavak Spor İlk Maçını Kaybetti.

TED İN AYDINLIK MEŞALESİNİ 50 YILDIR BÜYÜK BİR GURURLA TAŞIYAN OKULLARIMIZDA EĞİTİM ÖĞRETİM YILI BAŞLADI

Darüşşafaka Cemiyeti Yönetim Kurulu adına hepinize saygı ve sevgilerimi sunuyorum.

BİLİM MERKEZİ GEZİMİZ

Amaç. çözüm bulma. Kapsam. Dayanak. yürütülecektir.

MEDYA. Uluslararası Arapça Yarışmaları BASIN RAPORU

Şerif Mardin in tespitiyle bu coğrafyada en etkili faktör : Din

BASIN BİRİMİ GÜNLÜK YAYIN RAPORU

SORU-- Bize kısaca kendinizi tanıtır mısınız?

TED KAYSERİ KOLEJİ VAKFI OKULLARINDA KARNE HEYECANI

@BaltasBilgievi

MÜSİAD Başarılı Öğrenciler Ödül Töreni KARADENİZ EREĞLİ 7 HAZİRAN 2018 Sayın Kaymakamım, Sayın Milletvekilim, Sn Rektörüm, Belediye Başkanlarım,

BASKETBOL GENÇ ERKEKLERDE ADIM ADIM FİNALE

İstanbul İmam Hatip Liseliler Derneği

3. Global SATELLITE SHOW HALİÇ KONGRE MERKEZİ STK, Kurum ve Kuruluşlarımızın Değerli Başkan ve Temsilcileri,

Eğitim Yılı Trabzon

Page 1 of 6. Öncelikle, Edirne de yaşanan sel felaketi için çok üzgünüz. Tüm Edirne halkına, şahsım ve üniversitem adına geçmiş olsun demek istiyorum.

MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI DİN ÖĞRETİMİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

MARUF VAKFI İSLAM EKONOMİSİ ENSTİTÜSÜ AÇILDI

TÜRKİYE GENELİNDE YAPILAN ÖĞRENCİLERİMİZ TÜRKİYE 1.Sİ OLDULAR

SAFRANBOLU ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ (ŞEHİT ÖMER BİLAL AKPINAR ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ)


Ak Parti 14.Dönem Siyaset Akademisi Ödül Töreni Yapıldı

Kayıt Dışı İstihdamla İlgili Proje Ödülleri Sahiplerine Verildi

3. sınıf öğretmenlerinin karne görüşleri şu şekildedir:

TOPLANTI BİLGİLERİ MUTLU GÜNLERİMİZ KONUKLARIMIZ

BASKETBOL GENÇ ERKEKLERDE ADIM ADIM FİNALE

EĞİTİM İŞ ANNE BABALARIN ÖSS SINAVI SONRASI BEKLENTİ VE KAYGILARININ TESPİT EDİLMESİ ARAŞTIRMA NO:2 GENEL EĞİTİM SEKRETERLİĞİ

Öğretmenleri Bilgi Paylaşım Seminerleri

GAZİOSMANPAŞA ÜNİVERSİTESİ PDR ÖĞRENCİSİ AHMET İSA SOYLAMIŞ RECEP YAZICIOĞLU BENİM İÇİN ÖRNEK ŞAHSİYETTİR

Budist Leyko dan Müslüman Leyla ya

EĞİTİM - ÖĞRETİM YILI BİRİNCİ DÖNEM DEĞERLENDİRMESİ

ESAM [Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi] I. Dünya Savaşı nın 100. Yıldönümü Uluslararası Sempozyumu

TED OKULLARI İNGİLİZCE ÖĞRETMENLERİ BÖLGESEL EĞİTİMLERİ

Ersen Öznesil i Dünya şampiyonasına eşi hazırlıyor

SUAT YILMAZ OKUL MÜDÜRÜ

AYVALI ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ EĞTİM ÖĞRETİM YILI FAALİYET RAPORU

KOTAN A Personelinden Uğurlama

Okuyarak kelime öğrenmenin Yol Haritası

15 Ekim 2014 Genel Merkez

Şehit yakınları ve gaziler için iş kurası

MÜSİAD VİZYONER 15 Basın Toplantısı , Feriye Lokantası Değerli Basın Mensupları,

yeni kelimeler otuzsekizinci ders oluyor gezi genellikle hoş geldin mevsim hoş bulduk ilkbahar gecikti ilkbahar mevsiminde geciktiniz kış mevsiminde

ÇAYLAK. Çevresinde güzel bahçeleri olan bir villaydı.

İşinize aşık olmak başarıyı getirir

tarafından yazıldı. Pazartesi, 13 Ağustos :33 - Son Güncelleme Pazartesi, 13 Ağustos :52

olduğunu fark etti. Takdir ettiği öğretmenleri gibi hatta onlardan bile iyi bir öğretmen olacaktı.

ÖNCESİNDE BİZ SORDUK Editör Yayınevi LGS Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Yeni Tarz Sorular Nasıl Çözülür? s. 55

ORGANLARI 5 KİŞİYE HAYAT VERDİ

THE DUKE OF EDINBURGH S INTERNATIONAL AWARD TÜRKİYE E - BÜLTEN SAYI 3 MART 2016

MÜSİAD İFTARI ŞANLIURFA

KILIÇDAROĞLU K.MARAŞ'TA

Adım Adım Başarıya...

BAHARA MERHABA. H. İlker DURU NİSAN 2017 İLKOKUL BÜLTENİ

Bir Kadın 3 Sanat Sergisi açıldı

Müslüman kadın futbolcular Berlin'de buluştu ALMANYA...

Eğitimde Kalite Öğretmenim Anaokulu Örneği

BİMEKS B.B.Bodrumspor a Teknoloji Sponsoru Oldu

Çiğdem Başar. - şiirler - Yayın Tarihi: Yayınlayan: Antoloji.Com Kültür ve Sanat

final in başarı geleneği final temel liseleri ile sürüyor...

HOLLANDALI ENGELLİ FUTBOLCULAR BODRUM DA DOSTLUK MAÇI YAPTI

BİR ÇOCUĞUN KALBİNE DOKUNMAK

Başbakan Yıldırım, Piri Reis Ortaokulu nda karne dağıtım törenine katıldı

Defne Öztürk: Atatürk ün herkes mutlu ve özgür olsun diye hediye ettiği bayramdır.

Özel gereksinimli çocuklar

(1) BÜYÜK PEYGAMBER (S.A.A) KONULU, BÜYÜK YARIŞMA

SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZ ABDULLAH GÜL ÜN YILI TÜBİTAK BİLİM, HİZMET, TEŞVİK ÖDÜLLERİ ve TÜBİTAK ÖZEL ÖDÜLÜ TÖRENİ KONUŞMA METNİ 23 ARALIK 2008

Başarılarını okumaya da yansıtarak okuma ve yorumlama konusunda da iyi bir öğrenci olmasını dilerim.

Selman DEVECİOĞLU. Gönül Gözü

TAKVA AYI RAMAZAN TAKVA AYI RAMAZAN. Rahman ve Rahim Allah ın Adıyla

Bilmeceli-Bulmacalı-Oyunlu. Namaz Kitabım. Bilal Yorulmaz

Yaşam Boyu Öğrenme, Araştırma ve Uygulama Merkezi nin ilk şubesi Bodrum da

KÜÇÜK KALBİMİN İLK REHBERİNİN BU GÜNÜME UZATTIĞI HAYAT YOLU

Mesleki eğitim tanıtım ve işbirliği protokolü

Transkript:

Haziran 2014 Sayı: 3 O nun rengiyle boyandık. Uluslararası Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam-Hatip Lisesi Okul Dergisi Uluslararası Arapça Münazara Yarışması nda Dünya Birincisiyiz

İmam-Hatip Liseleri Arası Hafızlık Yarışması nda Öğrencimiz Mustafa N diaye Türkiye Birincisi Uluslararası Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam Hatip Lisesi Adına İmtiyaz Sahibi Mustafa Üçüncü Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Gülali Editör Turan Koçtürk Yayın Kurulu Mehmet Cesur, Fatih Mehmet Özdemir, Adem Yılmaztürk, Ayşe Gülsüm Ünsal, Yılmaz Albayrak, Umut Yanlık, Ali Kemal Gulfanov, Mustafa Salihoviç, İsmail Kasango Lubaba, Seid Şukra, Ahmet Beşir Okumuşlar, Afdorn Chekoh, Erkam Ertürk Tashih Mehmet Cesur, Fatih Mehmet Özdemir, Ayşe Gülsüm Ünsal Grafik Tasarım Origami Reklam (0212) 266 43 93 (0544) 792 91 93 www.origamireklam.com Baskı Matsis Matbaa Adres Daruşşafaka Cd. Daruşşafaka Ön Sk. No: 2 Fatih / İstanbul Tel: (212) 491 21 99 Faks: (212) 491 17 43

UFSM Büyük Oynuyor, Büyük Düşünüyor! Yedirenk in üçüncü sayısıyla karşınızda olmanın gurur ve mutluluğuyla hepinizi Allah ın selâmıyla selâmlıyoruz. Kısa adıyla UFSM olan okulumuz, faaliyetlerine başladığı 2010-2011 eğitim-öğretim yılından 2013-2014 eğitim-öğretim yılına kadar çok önemli başarılara, çok büyük organizasyonlara imza attı. Kuruluşunun henüz dördüncü yılında spordan kompozisyona, hitabetten münazaraya, hafızlıktan ezana, şiire kadar çeşitli ve sayısız başarılara imza atan okulumuz, bu başarıların bir şans, bir tesadüf olmadığını, geçtiğimiz aylarda Katar da düzenlenen Uluslararası Arapça Münazara Yarışması nda yirmi iki ülke arasında dünya şampiyonu olarak bir kez daha kanıtlamış oldu. ve uzun soluklu çalışmalarıdır. Bundan dolayıdır ki biz de kapak konumuzu dünya şampiyonluğuna ayırdık. Doğrusu kapak konumuzu belirlerken zorlanmadık değil. Bunca başarının arasından hangisini öne çıkartacağımıza karar verebilmek pek de kolay olmadı bizler için. Çünkü hangisini öne çıkartırsak diğerleri ikinci planda kalacaktı. Ki öyle de oldu. Daha biz bunları böyle düşünürken Van da yapılan Türkiye Hafızlık Yarışması nda da birinci olduğumuz haberi düştü telefonlarımıza. Sevinç üstüne sevinç, gurur üstüne gurur Öğrencilerimizle ve öğretmen kadromuzla ne kadar iftihar etsek azdır. Sevgili Okuyucular, Hiç şüphesiz, bu başarıyı yakalamak kolay olmadı. Başarımızı öncelikle sistemli, titiz, inançlı, istikrarlı ve özverili bir çalışmaya borçlu olduğumuzu özellikle belirtmek isteriz. Zira zahmet olmadan rahmetin olmayacağının, hiçbir zafere çiçekli yollardan gidilemeyeceğinin gayet iyi farkındaydık. Dünya şampiyonluğunu kazandığımız yarışmada üstün bir performans sergileyen başta öğrencilerimiz Hassan Jamal, Youssef Sennou, Oussama Bakha ve Mustafa N diaye olmak üzere, yarışmanın hazırlık aşamasından bitiş anına kadar kendilerine rehberlik eden Mesleki Arapça Öğretmenimiz Lokman Yılmaz a, Meslek Dersleri Öğretmenimiz Kenan Altuntaş a ve emeği geçen bütün idareci, öğretmen ve öğrenci arkadaşlara teşekkürü bir borç biliriz. Tabii ki yarışmanın Türk ve Arap basınında genişçe yer tutması da bizleri ayrıca sevindirdi. Hele havaalanındaki görkemli karşılama ve halkın göstermiş olduğu teveccüh bizleri ziyadesiyle memnun etti. Böylesine büyük bir başarının elbette ki yankı bulması gerekiyordu. Gerekiyordu zira imam hatipler yükselen yeni değer olarak ülke ve dünya sathında yeniden adından söz ettirir oldu. Bugün artık imam hatipler sadece kendi ülkemizde değil, birçok farklı ülkede de model olma yolundadır. Bu model ve örnek oluşun temelinde yatan sebeplerden birisi de kalıcı başarıları Bu sayıda birbirinden güzel yazılar siz sevgili okuyucularımızı bekliyor. Lokman Yılmaz Hocamızın kaleme aldığı Katar Hatıraları ile Hassan Jamal ve Youssef Sennou öğrencilerimizin yazıları başarıya giden yolda bizlere önemli ipuçları vermektedir. Okul Müdürümüz Sayın Mustafa Üçüncü nün Korkaklar Tarih Yazamaz, Felsefe Öğretmenimiz Yılmaz Albayrak ın Başarabileceğine İnan yazılarını ve misafir öğrencilerimizin bir iki yıllık o tatlı Türkçeleriyle kaleme aldıkları şiir, hikâye ve diğer türlerdeki çalışmalarını büyük bir zevkle okuyacağınıza inanıyoruz. Yazılarımız da ismimiz gibi rengârenk. Her bir yazı eleğimsağma nın bir rengini temsil ediyor. Bu sayıda değerli fikir, yazı ve yardımlarıyla bizlere katkıda bulunan Turan Koçtürk, Mehmet Cesur, Fatih Mehmet Özdemir, Ayşe Gülsüm Ünsal, Erol Duzcan, İsmail Balkanlıoğlu, Umut Yanlık, Âdem Yılmaztürk hocalarımıza, yerli yahut çok uzak ülkelerden gelerek olağanüstü gayretler gösteren uluslararası öğrencilerimize ve daha isimlerini burada zikretmeye imkân bulamadığımız bütün Yedirenk dostlarına en kalbî şükranlarımızı sunarız. Daha güzel ve daha aydınlık yarınlarda görüşebilmek ümidiyle hepinizi Allah a emanet ediyoruz. Allah tan Geldik, Allah a Döneceğiz! 13.05.2014 Salı günü Manisa nın SOMA ilçesinde meydana gelen maden faciasında 301 kardeşimizi Hakk ın rahmetine uğurladık. Hüznümüz derin, acımız emsalsizdir. Kardeşlerimizin acı haberleri, hepimizin yüreğini dağladı. Alın terleriyle medar-ı maişet için yerin binlerce metre altında oldukça zor şartlarda çalışan kardeşlerimizin makamları âlî, mekânları cennet, mesaileri ibadet olsun. Cenab-ı Allah onların her birini şehitler mertebesine erdirsin. Bu elim kazada hayatını kaybeden kardeşlerimize Allah tan rahmet, geride kalan gözü yaşlı, yüreği yanık ailelerine, yetimlerine, yakınlarına, sevenlerine sabır ve metanet, yaralı kardeşlerimize de acil şifalar diliyoruz.

içindekiler 12 13 DÜNYA BİRİNCİSİYİZ Bize Yakışanı Yaptık DÜNYA BİRİNCİSİYİZ Dünya Şampiyonluğunun Sırrı 04 DÜNYA BİRİNCİSİYİZ Uluslararası Arapça Münazara Yarışması nda Dünya Birincisiyiz 14 DÜNYA BİRİNCİSİYİZ Korkaklar Tarih Yazamaz 18 DÜNYA BİRİNCİSİYİZ Teşekkür 36 KÜLTÜR-SANAT Fert ve Toplum Hayatında Samimiyet 37 KÜLTÜR-SANAT Şiir 38 KÜLTÜR-SANAT Başbakan a Mektup 40 KÜLTÜR-SANAT Gülümse 42 KÜLTÜR-SANAT Üvey Anne 44 KÜLTÜR-SANAT Şiir 02 HAZİRAN 2014 DÜNYA BİRİNCİSİYİZ Başarabileceğine İnan KÜLTÜR-SANAT Fetih Ruhu 20 26 22 KÜLTÜR-SANAT Fetih ve Nesil... Geleceğin Fatihlerine 30 KÜLTÜR-SANAT Ancak Fetih Ruhuna Sahip Gençler Fatih Olabilir

46 ÜLKELER Ahıska Türkleri 32 KÜLTÜR-SANAT Komşumuz Kardeşimiz Suriye 34 KÜLTÜR-SANAT İnsanlığın Efendisi (sav) ne Binlerce Selâm... 48 ÜLKELER Tebessüm Ülkesi Tayland 50 ÜLKELER Endonezya 51 ÜLKELER Afganistan 56 FAALİYETLERİMİZ Biz Kimiz? 61 FAALİYETLERİMİZ Okulumuz Başarıya Doymuyor 52 ÜLKELER Libya 53 ÜLKELER Pakistan 54 ÜLKELER Tanzanya 62 FAALİYETLERİMİZ Hayale Yolculuk 72 FAALİYETLERİMİZ Gez Dünyayı Gör Konya yı 66 FAALİYETLERİMİZ Bir Mehter Geçti Karadeniz den... 74 FAALİYETLERİMİZ Tabiat ve Tarih: Samsun ve Amasya 55 ÜLKELER Etiyopya 58 FAALİYETLERİMİZ UFSM Dört Yaşında! 60 FAALİYETLERİMİZ Münazara Yarışmaları 76 ZİYARETLER Uluslararası Ziyaretler 78 BİRAZ DA TEFEKKÜR Biraz da Tefekkür 80 ÇİZİM Biz Bir Milletiz 03

Uluslararası Arapça Münazara Yarışmasında Dünya Birincisiyiz DÜNYA BİRİNCİSİYİZ Lokman Yılmaz - Mesleki Arapça Öğretmeni İstanbul da havalimanındayız. İlk defa göreceğimiz bir ülkeye, Katar a, yolculuk var. Havalimanında heyecanlı bir bekleyiş, derken uçaktaki yerlerimizi alıyoruz. Saat on bir suları dört saatlik bir uçuş sonrası sabahın ilk ışıklarıyla Doha (Katar ın Başkenti) havalimanındayız. Pasaport işlemleri vs. derken bizden birkaç saat önce Doha havalimanına inmiş olan Okul Müdürümüz Mustafa Üçüncü, Meslek Dersleri Öğretmeni Kenan Altuntaş ve Yurt Müdürümüz Seyyit Ömer Gürleyen ile buluşuyoruz. Ayaküstü biraz sohbet ediyor, bizi kalacağımız otele götürmek üzere bekleyen minibüse biniyoruz. Otele Varış... Son derece geniş, ferah, temiz ve büyükçe iki cepheye bakan balkonu ve eşsiz manzarasıyla kalacağımız odalar kuvve-i maneviyemizi güçlendiriyor ve bize güzel günlerin müjdesini veriyordu adeta. Eşyalarımızı yerleştirdikten sonra otel çevresinde kısa bir gezintiye çıktık. Son derece bakımlı bahçeler, palmiye ağaçları rengârenk çiçekler arasında pırıl pırıl bir deniz kıyısındaki yürüyüşümüz dört saatlik yorucu uçak yolculuğunu unutturdu. Otelin hemen karşısındaki bir alışveriş merkezini gezdik. Kapitalizmin bir ahtapot gibi bilindik markalarla bizdeki gibi oralarda da boy gösterdiğini gördük. Sokakta Arapça konuşan birine rastlamak zor. Ülkede 1.5 milyon yabancı işçi bulunuyor. Şehir merkezinde gökdelenler yükseliyor. Şehir bir şantiye görünümünde her tarafta birbirinden farklı, ucube yapılar, kapitalizmin mezar taşları olarak bizi şehir merkezinde ilk karşılayanlar arasında. Katar ya da resmî adıyla Katar Emirliği (Devletü l-katar), Arap Yarımadası nın doğusunda bulunan Katar Yarımadası, Basra Körfezi ne doğru Suudi Arabistan dan çıkmış 160 km lik bir uzantıya sahip. Genellikle alçak düzlüklerden oluşan ülke kumla örtülüdür. Ülkenin güneyi ise çöllerle kaplıdır. Kuzeybatıda Bahreyn, batı ve güneyde Suudi Arabistan ve doğuda Birleşik Arap Emirlikleri yle çevrilidir. Tek sınır komşusu Suudi Arabistan olup diğer tarafları Basra Körfezi ile çevrilidir. 1,7 milyon nüfuslu Katar, artan petrol fiyatları ve sahip olduğu doğalgaz rezervleri sayesinde kişi başına düşen gelir oranlarına göre dünyanın en zengin ülkesidir. 04 HAZİRAN 2014

Katar ya da resmî adıyla Katar Emirliği (Devletü l-katar), Arap Yarımadası nın doğusunda bulunan Katar Yarımadası, Basra Körfezi ne doğru Suudi Arabistan dan çıkmış 160 km lik bir uzantıya sahip. Genellikle alçak düzlüklerden oluşan ülke kumla örtülüdür. Ülkenin güneyi ise çöllerle kaplıdır. Katar da Bir Kale Katar, 3 Eylül 1971 de bağımsız bir devlet olmuştur. Katar, uzun yıllar bölge aşiret beylerinin emri altında yönetilmiştir. Ülkede fiilî Türk egemenliği ilk olarak 1852 de, daha sonra ve kesin olarak 1871 de Muhammed Al-Sani nin daveti üzerine başlamıştır. Katar ın bugünkü başkenti Doha (Kal atü t-türk adı verilen kale) ve yine bugün ABD üssünün bulunduğu al-obeid e yerleşen Türk birlikleri 1913 e kadar kaldılar. Katar da Basra Vilayeti nin sancağına bağlı bir kaza (ilçe) oldu. Al-Sani ailesi de Osmanlı kaymakamları olarak görev yapmaya başlamışlardır. Osmanlı Devleti Katar üzerindeki haklarından 29 Temmuz 1913 te vazgeçti. Son Türk askeri Katar dan Ağustos 1915 te çekildi. I. Dünya Savaşı nın çıkmasının akabinde 3 Kasım 1916 da Katar İngiliz işgaline girdi. Katar I. Dünya savaşında İngilizlerin petrol siyaseti yüzünden Osmanlı Devleti nden koparılmıştır. Petrol rezervlerinin keşfedilmesinden önce Katar ekonomisi balıkçılık ve inci avcılığına bağlıyken petrol rezervlerinin keşfiyle ülkenin tüm ekonomisi değişime uğradı. Bu değişim yüksek yaşam standartlarını beraberinde getirerek vatandaşların refah seviyesini en üst basamaklara taşımıştır. Ülkede anadil Arapçadır. Ancak genellikle Filipinler, Nepal, Hindistan gibi onlarca değişik milletten çalışmak için gelen insanların bulunması İngilizceyi ikinci bir milli dil haline getirmiştir. Katar da nüfusun yaklaşık %25 i kadın, %75 i erkektir. Bu erkeklerin aleyhine olan dünyanın en yüksek cinsiyet oranıdır. Ayrıca Katar sahip olduğu bu imkânları eğitim alanında seferber eden ender örnek ülkelerdendir. Katıldığımız Arapça münazara organizasyonu da bunlardan biridir. 2022 FIFA Dünya Kupası Şampiyonası da bu ülkede düzenlenecektir. 05

Yarışmanın Hazırlık Süreci Katarın eğitim etkinliklerinden olan ve iki yılda bir Katar Foundation bünyesinde düzenlenen Liseler Arası Arapça Münazara Yarışmaları na bu yıl ilk defa katılan Türkiye Milli Takımı nı temsilen bendeniz Arapça öğretmeni Lokman Yılmaz ve okulumuzun güzide öğrencilerinden Hassan Cemal, Üsame Bakha, Yusuf Sennou ve Mustafa N diaye adlı öğrencilerle birlikte okul takımı olarak 22 ülkenin katılacağı liseler arası Arapça münazara yarışması için buradayız. 23-26 Mart 2014 tarihleri arasında Katar ın başkenti Doha da düzenlenen ve 22 ülkeden liseli gençlerin katıldığı yarışmada ülkemizi temsilen katılan öğrenciler, finalde Yemen i eleyerek dünya birinciliğini elde ettiler. için ülkemizi temsile hak kazanmışlardı. Türkiye çapında aldığımız dereceler vardı, fakat uluslararası düzeyde ilk defa bir yarışmaya katılacağımız için doğrusu biraz heyecanlıydık. Müdürümüz Mustafa Üçüncü Bey bize cesaret vermeseydi bu macera daha başlamadan bitebilirdi. Müdür bey bize tam bir yetki vererek imkânları seferber edeceğini ifade ettiler. Öğrencilerin ders yükleri hafifletildi, özel bir oda tahsis edilerek bu oda bilgisayarlarla donatıldı. Çocuklar özgür bir ortamda bilgi ve becerilerini ortaya koyma adına inanılmaz bir performans sergilediler. Konuların bir ay önceden belirlenmiş olması işimizi oldukça kolaylaştırmıştı. Sekiz konu belirlenmişti. Tamamı güncel olan her bir konuya bir tez çalışması titizliğiyle hazırlandık. Hangi konunun karşımıza çıkacağını bilmiyorduk, ayrıca her konunun tez ve antitez tarafını da çalışmamız gerekiyordu. Böylece çalışmamız 16 konuya çıkıyordu. Bir ay içerisinde konularla alakalı malzeme topladık. Değişik kurumları ziyaret ettik. Her konunun uzmanıyla görüştük. Konuları öğrenciler arasında paylaştırarak planlı okumalar yaptırdık. Bazı meclislerde bir araya gelerek provalar yaptık. Görüştüğümüz her kişi ve kurumdan birçok tecrübe edindik. Konu başlıkları sırasıyla: 1- Çocukla ilgili tıbbi son kararı doktor verir. 2- İşçi kesimi için yapılan insafsız iş sözleşmeleri onaylanamaz. Yarışma öncesi süreç İstanbul daki Uluslararası Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam Hatip Lisesi 11. sınıfta okuyan dört kişilik milli takımımız Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü ile Akademi Lisan ve İlmi Araştırmalar Derneği arasında imzalanan protokol gereği gerçekleştirilen özel seçmelerle belirlenmişti. Milli takım seçmelerine akıcı Arapça konuşan 68 öğrenci katılmış, yapılan mülakat ve yazılı sınavlar sonucunda ilk dörde giren öğrenciler ülkemizi temsil etmeye hak kazanmışlardı. Aslen yabancı uyruklu olan öğrenciler, yarışma şartnamesine göre o ülkede lisede örgün eğitim öğrencisi olma şartını taşıdıkları 3- Arap bayanların bazı işlerde çalışmak istememesi ulusal verimliliği azaltır. 4- Bütün iletişim araçları ve sosyal paylaşım siteleri denetlenmeli. 5- Eğitim sürecinin ortaöğretimden itibaren seçimi bilimsel olarak daha isabetlidir. 6- Haberleri çarpıtarak verenler cezalandırılmalıdır. 7- Arapçanın değer kaybetmesinin sebebi değişik Arap lehçeleridir. 8- Eğitim karma olmalıdır. 06 HAZİRAN 2014

Tartışma konuları oldukça güncel mevzulardan seçilmişti. İslam dünyasının çözüm aradığı konular. Bazı konuların antitez tarafını savunmak oldukça zor gibi görünürken bazılarının tez tarafını savunmak daha kolay görünüyordu. Örnek olarak: İşçi kesimi için yapılan insafsız iş sözleşmelerini onaylamak konusunun savunan tarafıydık. Bizim çocuklar iyi bir performans göstererek güçlü delillerle bu zor tartışmadan başarıyla çıktılar. Münazaralara iyi hazırlık, isabetli, yerinde sorulan sorular, pratik cevaplar, takımın uyum ve disiplinli hareket etmesi başarıda büyük rol oynadı. İlk Kuralar Çekildi Görkemli bir açılış sonrası ilk kuralar çekildi. İlk maçımızda rakibimizin ev sahibi Katar takımı olması biraz canımızı sıktı. Sosyal paylaşım sitelerinin denetlenmesi konusunda hükümet tarafını savunduk. Sıcak bir tartışma oldu. İlk maç olması hasebiyle biraz heyecanlıydık. Bu ilk müsabakada yarışmalarda izlememiz gereken stratejiyi ve tüm detayları yaşayarak öğrendik. Sonuçlar daha açıklanmamıştı. Öğrencilere morallerini bozmamalarını söyleyerek deplasmanda olduğunuzu farz edin şeklinde teselli verdim. Harici gözlemcilerin kanaati maçı bizim aldığımız yönünde olmasına rağmen bu ilk yarışta jürinin kanaati Katar takımının daha güçlü olduğu yönünde tecelli etmişti. Bu yenilgi bizim için bir doping etkisi yaptı. Yeni stratejiler planladık konuşmacı sırasında değişiklikler yaptık. Açıkça söylemek gerekirse yenilgiye rağmen bizim takımın bu maçtaki performansı bende şampiyonluk heyecanını uyandırdı. Çocuklara bir şey söylemedim ama o gün şampiyonluk sürecinin başladığına inandım. Bu yarışmada zeki olan grubun bu şampiyonluğu alacağına inandım. Bu zekâ parıltısını da bizim çocukların simasında çok açık görüyordum. Karşımıza sekiz konudan hangisinin çıkacağını bilmediğimiz için notlarımızı gözden geçiriyorduk. O gün öğleden sonra ikinci maçta karşımıza Cibuti takımı çıktığında inşallah bu maçta çok yüksek puanla bir galibiyet elde eder, Katar takımında kaybettiğimiz puanları dengeleriz diye düşündüm. Çünkü müsabakalar puan sıralamasına göre yapılıyordu. Hatta her konuşmacıya da müstakilen performans puanı veriliyordu. Böylece yenilen takımın içerisinden en iyi konuşmacının çıkma şansı bulunuyordu. Cibuti yle yaptığımız maçı almamız zor olmadı. O gün bir galibiyet ve bir mağlubiyetle sona ermişti. Organizasyon son derece mükemmel tertip edilmişti. En ufak bir aksama olmadı. Yarışma merkezi ile kaldığımız otel arasında en az 30 km mesafe vardı. Otel ortamı son derece tertip düzen ve deniz manzarasıyla hoş bir çalışma ortamı sunmuştu bizlere. İlk günün artılarını ve eksilerini masaya yatırdık bir sonraki gün için çalışmaya başlamıştık bile. İkinci Gün Üç Münazara Bugün sırasıyla Moritanya, Kuveyt ve Katar la yaptığımız münazaraların tamamını alarak çeyrek finalden yarı finale çıktık. İlk maçta Katar la puanlarımız çok yakın olduğu için beşinci münazarada bizi tekrar Katarla eşleştirmişlerdi. Bu maçta Katar dan maçı çok rahat alarak rahat bir nefes aldık. Her gün bitimiyle yeni bir heyecan başlıyor, yarın hangi takımla karşılaşacağımızın heyecanı bizi sarıyordu. Gittikçe tansiyon artarken, kalbimiz küt küt atıyor ve her karşılaşma bizi mutlu sona biraz daha yaklaştırıyordu. 07

Ve Yarı Final Yarı finalde Ürdün takımıyla yarışacaktık. Bizim takımda Hassan Jamal Ürdünlüydü. Ona latife yaptım: Hassan, sakın şike yapmayasın, dedim ve gülüştük. Ürdün takımı iki bayan bir erkek öğrenciden oluşuyordu. Ürdünlülerin Arapçayı iyi kullandıklarını düşünüyordum. Ayrıca takımda iki bayan yarışmacının olması da beni düşündürüyordu. Bayanların dili kullanma konusunda erkeklere göre daha mâhir oldukları hepimizin malumuydu. Bunun için çok iyi konsantre olmamız gerekiyordu. Çok iyi hazırlandığımız konu olan çocukla ilgili tıbbi son kararı ailenin değil doktorun vermesini savunacaktık. Güçlü delillerimiz ve istatistiki bilgiler, örneklendirmeler ve hepsinden önemlisi rakip takımın delillerini çürütmedeki üstün başarımız bize final yolunu açtı. Final Heyecanı Tarih 25 Mart Perşembe, okulumuz Uluslararası Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam Hatip Lisesi ve Türkiye deki İmam Hatipler adına ve Arapçanın Türkiye deki serüveni adına bir milad. Yemen takımıyla final maçına çıkacağız. Genç şampiyonlara iyi bir uyku çekmelerini söyledim. Final konusu belliydi. Tartışmadığımız sadece bir konu kalmıştı. Yedi tartışma yapmıştık şimdiye kadar. Ben uyuyamadım. Oturdum odamda konuyu çalıştım, notlar aldım. Dua ettim. Sabah erkenden kaldığımız yerden devam ederiz, dedim kendi kendime. Sabah namazıyla uyandım. Kahvaltı öncesi resepsiyondan aradılar, İslam Sanatları Müzesi ne gelip gelemeyeceğimizi soruyorlardı. Müzenin Katar da ziyaret edilmesi gereken önemli mekanlardan olduğunu bildiğim halde gelemeyeceğimizi söyledim. Bizim gençleri kahvaltıya uyandıramadım. Odama kahvaltı sonrası bir şeyler taşımıştım yemeleri için. Saat dokuz gibi odama geldiler. Hazırlık başladı. Zaman zaman aramızda sert tartışmalar oluyordu. Birinci konuşmacı şu açıdan konuyu ele alsın, yok ikinci konuşmacı bunu savunsun gibi. Türkiye de ilk günlerde bulduğumuz deliller elimizde yazılı olarak bulunduğu için çocuklar hep o delilleri kullanmak istiyorlardı. Bilgisayar çıktısıyla kürsüye çıkmak kabul edilmediği için konuşma metninin öğrencinin kendi el yazısıyla olması gerekiyordu. Bu yüzden tüm konuların yeniden el yazısıyla yazılması gerekiyordu. Bazı delilleri artık çöpe atmamız gerekiyor, dedim. Zaman zaman kahkaha tufanı kopuyor, herkes yerlere yatıyordu. Otel odasında çalışırken Okul Müdürümüz Mustafa Üçüncü, Yurt Müdürümüz Seyyit Ömer Gürleyen ve Meslek Dersleri Öğretmenimiz Kenan Altuntaş Beyler odamızı teşrif ettiler. Her 08 HAZİRAN 2014

tarafta çalışma evrakları uçuşuyordu. Misafirlerin bu konudaki bakış açılarını da dinledik notlar aldık hoş sohbetlerimiz oldu. Öğlene doğru resepsiyondan aradılar. Bizim için otelin girişinde özel bir limuzinin beklediğini söylediler. Finale kalan takımlara bir jest yapıyorlardı. Trafik olmayan arka yollardan otuz km lik yolu bir Katar turu yaparak yarışma merkezinde noktaladı. Kaptanımız Filipinli genç bir Hristiyan. Ona İslâm ı tebliğ etmeye gayret ettik. Final Konusu: Arapçanın değer kaybetmesinin sebebi değişik Arap lehçeleridir. Bu konu özellikle sona bırakılmıştı. Bu münazaranın şartlarından biri de konuların fasih Arapça ile tartışılmasıydı. Arap dünyasında kanayan bir yaraydı adeta lehçeler konusu. Yeni Arapça öğrenen birinin hep şikâyet edeceği bir konu. Yıllarını verdiğin bir dili Arap dünyasında gönül rahatlığıyla kullanamamak Arapça âşıkları için tam bir hayal kırıklığından başka bir şey değildi. Arap aydını fasih Arapçayla başladığı konuşmasını aynı minvalde sonuna kadar sürdüremiyordu. Günlük hayatında kullanmadığı fasih Arapçayla heyecanlarını ifade ederken fasih Arapçayı yetersiz buluyor ve konuşma tarzını değiştiriyordu. El Cezire televizyon kanalının yayınlarını bu şehirde yapması yayın politikası olarak fasih Arapçayı merkeze alması Katar ın bu konudaki sevap hanelerinde salih amel olarak kabul edilebilir. Bu kanalın son yıllarda Arapçanın yükselişine olan katkısını kimse inkâr edemez. Özellikle haber ve çocuk kanalı için bunu söyleyebiliriz. Tekrar konumuza dönecek olursak Gönlümüzde konunun muhalefet tarafını savunmak vardı. Arap lehçelerine tüm sorumluluğu yüklemek oldukça zor görünüyordu. Bunun için çok uğraştık elimizi güçlendiren sağlam kaynaklara ulaşamadık. Yine de bunu savunmak zorunda kalsaydık sonuna kadar savunacaktık. Neyse ki kurada bizim şansımıza konunun muhalefet tarafını savunmak düştü. Taradığımız kaynaklarda da Arapçanın değer kaybetmesinin sebepleri arasında lehçeleri göremiyorduk. Daha sonra öğreniyoruz ki Yemen takımı da değişik Arap lehçelerinin Arapçanın değer kaybetmesinin ana sebebi olduğunu savunmak istiyorlarmış. İki takım da çekilişten memnun gözüküyordu. Yarışmadan yirmi dakika önce takımlar hazırlıklarını yaptılar. Salonda herkes yerini almıştı. Kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Heyecanlı bir bekleyiş vardı. Kim kazanacaktı? Dokuz kişiden oluşan jüri heyeti yerini almış, yarışmacılar kürsünün iki tarafında sıralanmışlardı. Yemen takımı Üsame Haydar, Müeyyid El-Razihi üçüncü konuşmacı ise Ziya Es-Saidî den oluşuyordu. Bizim takım ise sırasıyla Hassan Jamal Salih, Yousuf Sennou, Üsame Bakha ve Mustafa N diaye den oluşuyordu. 09

Kural gereği kürsüye ilk gelen taraf müvalat yani her zaman hükümet tarafı olması gerekiyordu. Yemen takımından birinci konuşmacı hararetli bir beyit okuyarak söze başladı daha sonra selamlamaya geçti. Arapçanın değer kaybetmesinin sebebini muhtelif Arap lehçelerine dayandıran görüşünü birkaç kez tekrarlayarak söze başladı. Daha sonra lehçelerin sarf ve nahiv açısından kural tanımadığına dair örnekler verdi. Fasih Arapça ile lehçeleri mukayese sadedinde tezini ispatlamaya çalıştı. Bizim takımdan Hassan Jamal muhalefeti temsilen kürsüye geldi. Kısa bir selamlamadan sonra rakip takımın tanımına bazı ilaveler yaparak lehçelerin bir dil olmadığını aksine az sonra ortaya koyacağımız değişik sebeplerin bir sonucu olarak doğduğunu ve halkın kolay olması dolayısıyla lehçeleri benimsediğini ifade etti. Her dilin değişik lehçeleri olduğuna değindikten sonra lehçelerin varlığına rağmen popülaritesini kaybetmeyen dillerin var olduğunu, değişik lehçelerin dilin değer kaybetmesinde bir etkisinin olmadığını dillendirdi. Sırasıyla konuşmacılar hararetle tezlerini savunmak üzere kürsüye geldiler, seyirciler zaman zaman bir alkış tufanıyla gençleri motive ettiler. Yusuf Sennou bizim ikinci konuşmacımız olarak Arap gençliğinin okumadığından bahisle Arap ülkelerinde kitap okuma alışkanlığının olmaması, yabancı işçilerin çok olması, üniversitelerde yabancı dille eğitim verilmesi, Arapçanın daha geniş kesimlere ulaştırılması adına yeni öğretim tekniklerinin geliştirilememesi gibi bazı sebepleri sıralayarak tezini savunmaya çalıştı. Üçüncü konuşmacımız Üsame Bakha kürsüye geldi, kısa bir selamlama sonrası bir yol haritası çizdi ve çizdiği yoldan hiç şaşmadan yürüdü. Rakip takımı çok iyi takip etmiş olduğu belliydi. Rakip takımın delillerini bir bir çürüttü, zaaf noktalarını dile getirdi. Sonra takımının delillerinin güçlü olduğunu, rakip takımın zayıf kaldığını, cevap veremediklerini söyleyerek teşekkür ederek konuşmasını bitirdi. Dördüncü konuşmacı olarak Hassan Jamal tekrar üç dakikalık cevabi son konuşmasını iyi bir performansla tamamladığında salonda bir alkış tufanı kopmuştu. Salonda bizim kazanmamız yönündeki ilgi alaka bizi son derece mutlu etti. Jürinin değerlendirmesini yapması için yarım saat ara verildi. Bu arada bazı jüri üyelerinin bizi tebrik etmesi bize müjdeyi verir gibiydi. Rakip takımın çalıştırıcısıyla konuştuğumda bana, üçüncü konuşmacının tartışmayı bitirdiğini, stratejisini iyi kurduğunu ve bütün jüriyi etkilediğini ve bu maçı bizim aldığımızı daha sonuçlar açıklanmadan bana söylemişlerdi. Şampiyon Kim Olacak Salonun dışında katılımcıların ayaküstü atıştıracağı bir şeyler her zaman vardı. Hem bir şeyler atıştırıyor hem de sohbet ediyorduk. Derken geçmek bilmeyen yarım saat doldu, salonda tekrar yerlerimizi aldık. Önce en iyi konuşmacı adayları açıklandı. Bizim birinci konuşmacımız Hassan Jamal en iyi on beş konuşmacı arasındaydı. Derken sıra gerçek şampiyonun ilanına 10 HAZİRAN 2014

gelmişti. Arapça Münazara Şampiyonu Türkiye Cumhuriyeti ilanıyla birlikte salonda bir alkış tufanı koptu. Birbirine sarılanlar, tebrikleşenler Görülmeye değer manzaraydı. Sahnede ödüllerimizi alırken son derece duygulandık. Adeta bir rüyadan uyanır gibiydik. Uzun çalışmanın meyvelerini topluyorduk. Arapça adına bir katkı sunabildiysek ne mutlu bizlere diyorum ve siz gençleri ülkemize bu şampiyonluğu kazandırdıkları için bir kere daha bağrıma basıyorum. Bazı bakanlar okulumuza tebrik yazıları gönderdiler. Sırasıyla İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İl ve İlçe Milli Eğitim Müdürleri ve Fatih Kaymakamıyla birlikte okulumuzu ziyaret ederek münazara ekibini tebrik ettiler. Daha sonra İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Muammer Yıldız, Fatih ilçe Kaymakamı Ahmet Ümit ve Fatih İlçe Milli Eğitim Müdürü Mucip Kına yı makamlarında ziyaret ettik. Yolunuz açık olsun, diyorum. Şampiyonluk Sonrası Yankılar Telefon trafiği oldukça hızlı. Tebrik edenlerin ardı arkası kesilmiyor. Cuma günü saat beş gibi uçağa biniyoruz, hava limanında bizi büyük bir öğrenci kitlesinin karşılayacağını biliyoruz. Havaalanından çıkmadan basın mensupları çevremizi kuşattılar. Kısa bir röportaj sonrası kapıya doğru yöneldiğimizde coşkulu kalabalığı gördük. Okulumuzun mehter takımı yeri göğü inletircesine var gücüyle çalıyordu. Bu görüntüler birçok televizyon kanalında verildi. Türkiye basınında da şampiyonluğumuza geniş yer verildi. ÖNDER in Ataköy Sinan Erdem Spor salonunda düzenlediği Kutlu doğum haftasında Şampiyon öğrencilerin Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN la birlikte resimleri birçok gazetede yayınlandı. Yarışma videolarını izleyebileceğiniz adresler: www. youtube.com/watch?v=gvh0unvftm8final maçı www. youtube.com/watch?v=dmufp6w7ezu yarı final maçı www. youtube.com/watch?v=i5z9sqwvehg yarım saatlik tanıtım filmi 11

Bize Yakışanı Yaptık Katar da düzenlenen Uluslararası Arapça Münazara Yarışması nda Arap ülkelerinin yanında Türkiye nin de katılacağını ve karşısında Arap bir ülkeyle yarışma yapacağını öğrendiğimizde işin zor olacağını biliyorduk; ama yine de bu işin üstesinden geleceğimize inanıyorduk. DÜNYA BİRİNCİSİYİZ Hassan Jamal - Ürdün Yarışmadan bir ay önce bize ulaşan münazara konularını teker teker inceleyip bir ay boyunca o konuların üzerinde çalıştık gereken araştırmaları yaptık. Birçok üniversiteye gittik ki bolca bilgi toplayabilelim, konularımız zenginleşsin. Bunların hepsi daha Katar a gitmeden yaptığımız çalışmalar. Ve Katar a gideceğimiz gün geldi, heyecan bir kat daha arttı. İşin içinde olduğumuzu ve ne kadar ciddi olduğunu tam okuldan ayrıldığımızda farkına varabildik. Katar a ulaştığımız anda son dakikaya kadar şahane anlar, güzel hatıralar yaşadık. Bende o hatıraların en güzelini anlatacağım sizlere. O da birinciliğimizin ilan edildiği an! İlk önce çok güzel, hareketli ve sıcak bir final münazarası geçirdikten sonra ve netice daha ilan edilmeden salondaki oturan seyircilerin yarısından fazlası gelip bizi tebrik ettiler. Ona da biz çok sevindik ve orada yarışmaya katılıp da yenilen tüm ülkelerin Türkiye nin yanına gelmeleri, Türkiye nin çok yüksek bir itibarının olduğunu ve yüksek seviyede sevilen bir ülke olduğunu bize gösterdi. Herkes neticenin ilan edileceği salonda oturdu, kalpler titriyor. Netice ilan edilecek ve sonucu şöyle bir cümle: Bu yarışmada birinciliği alan ülke! dediğinde kalpler durdu ve devamında: TÜRKİYE!!! söylendiğinde gerçekten sözlerle anlatılmaz duygular yaşadık. Satırlarıma şöyle bir cümleyle son veriyorum: Gerçekten Bize yakışanı yaptık! sözünü rahatça söyleyebildik. 12 HAZİRAN 2014

Dünya Şampiyonluğunun Sırrı Hatıralarımı kurcaladığımda ilk bulduğum Katar şampiyonluğu. Nasıl seçildim? Ne gördüm? Nasıl hazırlandım? Nasıl şampiyon oldum? Ne hissettim? Bütün bu sorular bir araya toplanıp bana başarı duygusunu anlatıyor. Bu yazıda da sizinle o duyguyu şu iki sorunun cevaplarıyla paylaşmaya çalışacağım. Nasıl Hazırlandık? Bildiğiniz gibi başarı çalışmadan gelmez. Bunu en çok müdürümüz Mustafa Hoca biliyordu. Bize bütün imkânları sağladı. Neyi istediysek hemen getiriliyordu. Hatta bizim en büyük korkumuz bu imkânları boşa çıkarmak olmuştu. O yüzden elimizden geleni yaptık. Takımımızın ifadesiyle: Bu çalışmanın öncüsü bizim Arapça öğretmenimiz Lokman Yılmaz Hoca ydı. O olmasaydı, bence bu yazı başarı hakkında yazılmış olmayacaktı. Her zaman her yerde bizim yanımızdaydı. Onun gayretiyle bilgi için gezmediğimiz üniversite, kurum kalmamıştı. Ne kadar yazmaya çalışırsam çalışayım, onun takımımız için yaptıklarını anlatamam. Nasıl Şampiyon Olduk? Bu soruyu cevaplamadan önce oradaki sıcaklığın nasıl olduğunu anlatmak istiyorum. Sıcaklık dediğimde hava sıcaklığını da kastediyorum çünkü Katar a varır varmaz sıcak yağmurlar bizi karşıladı. Ama bunları fark etmeden sadece rakiplerimizi görmek istiyorduk. Başta diğerlerini rakip gözü ile görüyorduk ama sonra samimiyeti hissedince, rakip değil kardeş saymaya başladık birbirimizi. İlk günden herkes birbiriyle samimi olmuştu. Benim için Katar daki en büyük kazancımız o kardeşlikti. Zira yarışma dört gün sürmüşken kardeşliğimiz hala sürüyor ve ileri zamanda da sürecek inşallah. Yarışmanın ilk günüydü, o günde iki münazara olmuştu; birincisini ev sahibiyle yapmıştık. Seyircilerin çoğu bizim yeneceğimizi sanıyordu, ama maalesef düşündükleri gibi olmadı. Normalde kim kimle oynadı, kim yendi kim yenildi gibi şeyleri anlatmayacaktım, ama bu münazarayı anlatmak istedim. Zira tek o kaldı aklımda. Bilmiyorum niye? İlk münazaramız olduğu için mi yoksa kaybettiğimiz tek müsabaka olduğu için mi? O münazaradan sonra Hassan arkadaşıma böyle demiştim: Hatırlıyor musun? 2010 Dünya Futbol Kupası nda, İspanya ilk maçını kaybetmişti. Ona rağmen dünya şampiyonu olmuştu. İnşallah öyle olacak. Ve Allaha şükür öyle oldu. Bizi şampiyon yapan nedir, biliyor musunuz? İlk başta, Lokman Hoca nın bize kızgınlığıydı. Mustafa arkadaşımın dediği gibi: Hocamız hep bize kızıyordu ama haklıydı bizim için kızıyordu. Artı boş zamanlarda (az da olsa) çalışmak. Diğer takımlar dolaşırken çalışıyorduk. Birçok geziye katılamadık, çünkü inanıyorduk ki başarı, rakiplerin çalışmadığı zaman çalışmak. Başka bir şey ve bence en önemlisi hataları tekrarlamamak. Her münazaradan sonra jüriler bize notlar veriyordu, o notlardan istifade edip hataları tekrarlamıyorduk ve nasihatlere uyuyorduk. İşte Başarımız! Final günü geldi. Bir yandan rahattık diğer yandan da stresliydik. İstanbul daki dua eden arkadaşlarımızı hayal kırıklığına uğratmak istemiyorduk. Bence bu başarının büyük bir kısmı dualarla gerçekleşmiş. Annem başta olmak üzere, kardeşlerim, arkadaşlarım herkes bize dua ediyordu. Allah da kabul etti. Son münazaraya girmeden önce hiçbir şey beklemiyordum; çünkü karşımızdaki takım en iyi takımdı Yemen. Ama herkes bizim yenmemizi istiyordu. Yendiğimiz her takım bize destek verdi finalde. Onlarla kalmayıp jüriler de bize moral veriyordu. İlk defa görebildiğim o destek yenmemize vesile olmuştu ve Allah a şükür yendik. Aslında satırlar sınırlı olmasaydı bu hikâye bitmezdi, ama burada son vermek istiyorum. Son sözüm, herkese teşekkürler. DÜNYA BİRİNCİSİYİZ Youssef Sennou - Fas 13

Korkaklar Tarih Yazamaz DÜNYA BİRİNCİSİYİZ Mustafa Üçüncü - Okul Müdürü İslam da önderlik ve liderlik sorumluluk isteyen bir iştir. Bunda tek amaç, yüce Allah ın dinine hizmet etmektir. Bunda herhangi bir dünyevi çıkar yoktur. Önderlik; emri altında bulunanları amir ve memur, yöneten ve yönetilen olarak iyi bir düzen içinde ve sağlam bir biçimde idare etme sanatıdır. Öncü ve önder kişiler, önder oldukları kitle ve toplumların ihtiyaçlarına göre teçhiz edilmeli. Şirketleri yönetecek kişilerin teçhizatları genelde menfaat üzerine kurgulanır. Bu basit şirket için, öne çıkan için bir özellik gerekirken, toplumları ezeli bir hedefe kilitleyen lider için neler gerekir? Toplumları ezeli istikamete kimler yönlendirmiştir? Hiç şüphesiz en başta peygamberler ve onların yollarından gidenler İslam da önderlik ve liderlik sorumluluk isteyen bir iştir. Bunda tek amaç, yüce Allah ın dinine hizmet etmektir. Bunda herhangi bir dünyevi çıkar yoktur. Önderlik; emri altında bulunanları amir ve memur, yöneten ve yönetilen olarak iyi bir düzen içinde ve sağlam bir biçimde idare etme sanatıdır. Burada da amaç yapılması gereken işlerin en güzel bir biçimde yerine getirilmesi, dünya standartları seviyesinde olmasıdır. Gerek siyasette gerek kültürde gerek ekonomide gerek adalette gerekse içtimaî meselelerde, İslam toplumunda bütün insanlar kendilerini huzur içinde hissetmelidir. Eğer hiçbir konuda güven duygusu yoksa lidere, o zaman yönetimde ve liderde bir problem var demektir. Cemaatle kılınan bir namazda önce imam ve cemaate ihtiyaç vardır. İmamın safları düzgün tutulması hususunda cemaati uyarması ve bunu tam olarak sağlaması, namazın yüksek bir derecede eda edilmesini sağlar. 14 HAZİRAN 2014

Yüce Allah ilahi emaneti bize yüklemiş ve bizden onun en güzel şekilde yerine getirilmesini istemiştir. Bu ilahi emanetin tam olarak yerine getirilmesi, şüphesiz sağlam bir düzenlemeye bağlıdır. Bu düzenlemeyi ancak önderlik makamı üstlenebilir. Kabiliyetlere göre görevlerin dağıtılması gerekir. Verilen görevin Allah rızası için yerine getirilmesi ve bu uğurda gereken bütün beşeri gücün denenmesi şarttır. Emanet ve güvenin denk olması hususunda Kur an-ı Kerim de şöyle buyrulmaktadır: Şüphesiz ücretle tutulanların en iyisi ve en hayırlısı, güçlü ve güvenilir olan bu adam olacaktır, dedi. (Kasas, 28/26) Ordu komutanlığı gibi bazı işler vardır ki, onlar maddi güç olmadan yürütülemez. Hüküm verme ve mal koruma gibi bazı işler de güvene bağlıdır. Her ikisi de bir noktada birbirlerinin tamamlayıcısıdır. Özel bir işin, en güzel şekilde yerine getirilmesinde bilgi ve konum çok önemlidir. Yüce Allah bu hususla ilgili Kur an-ı Kerim de şöyle buyurmaktadır: Yusuf: Beni memleketin hazinelerine memur et, çünkü ben yönetimi ve korumayı iyi bilirim, dedi. (Yusuf, 12/55) Bize düşen görev nakib (kurmay) kardeşin eğitiminde bu esaslara dikkat etmek ve onu her yönden ve genel bir biçimde İslam davasını yüklenmeye ve bu hususta başarılı bir önderlik yapacak vasıfta yetiştirmeye çalışmaktır. Görevin ancak ehli olana verilebileceği hususunda şuurlu kılmaktır. Yüce Allah ilahi emaneti bize yüklemiş ve bizden onun en güzel şekilde yerine getirilmesini istemiştir. Bu ilahi emanetin tam olarak yerine getirilmesi, şüphesiz sağlam bir düzenlemeye bağlıdır. Bu düzenlemeyi ancak önderlik makamı üstlenebilir. Kabiliyetlere göre görevlerin dağıtılması gerekir. Verilen görevin Allah rızası için yerine getirilmesi ve bu uğurda gereken bütün beşeri gücün denenmesi şarttır. 15

Aslında karmaşık sorunları çözmek, toplum içinde güçlü bir bağlılık ve isteklendirme duygusu yaratmak için liderlik becerilerine ihtiyaç vardır. Tam bir önderlik şu huylarda ortaya çıkar: 1- Düşüncede kararlı olmak 2- Devamlı çalışmak, sebat etmek, sabretmek ve ümitsizliğe kapılmamak. 3- Acizlik olmayan bir yumuşaklık, zor kullanmayan bir güç, temkinli olmak, yerinde konuşmak ve yerinde susmak. 4- Kardeşlere karşı şefkat göstermek ve onları darıltıp küstürmemek. Ayrılanları kazanmaya çalışmak. 5- Çalışmaya yönelik bir diyalog içinde bulunmak. 6- Düzeni sağlamakla birlikte, çok fazla emir vermemek ve yasaklar koymamak. 7- Duyarlılık içinde olmak, zamanın değerini bilmek Lider, bireyleri ortak hedeflere yönelten, hedefleri benimseten bireyler arasında köprüyü oluşturan, dağınık güç ve bilgiyi bir araya toplayıp sinerji ortaya çıkaran kişidir. Liderin tanımına açıklık getirebilmek için Lider Kimdir? sorusu sorulmalıdır. Bu sorunun cevabı hiç şüphesiz; sabırlı ve sorgulayıcı, daima önde değil, yeri geldiğinde arka planda duran, değişimin yaratıcısı olan, prensiplerle hareket eden, zorluklara karşı yılmadan mücadele eden, ahlak kurallarını bireysel menfaatlerinin önünde tutan, kararları takımıyla beraber alan, daima değişime açık kişidir. Aslında karmaşık sorunları çözmek, toplum içinde güçlü bir bağlılık ve isteklendirme duygusu yaratmak için liderlik becerilerine ihtiyaç vardır. Tarihe baktığımızda liderlerin, büyük vizyonların, planların yaratıcısı ve uygulayıcısı olduğunu göreceksiniz. DÜNYA BİRİNCİSİYİZ Mustafa Üçüncü - Okul Müdürü 16 HAZİRAN 2014

En islam le leadership est un travail qui se doit d etre une responsabilité. De ce, le seul objectif est de servir la religion d ALLAH. Et ceci n est pas pour une quelconque récompence vis-à-vis de ce bas monde. Le leadership est une système dans laquelle, le supérieur et l employé, le dirigeant et le dirige sont tous dans une dirigeance stable. Le but ici est que les travaux qui doivent se faire soit faits dans une meilleure façon afin que celles-ci soit parviennent a la hauteur des normes du monde. Que ce soit les problèmes sur le plan, politique, culturelle, économique, juridique, social, la population islamique doit se sentir dans la liberté. S il n ya pas un sentiment d assurance dans aucun de ces sujets, alors il ya de problème dans le gouvernement et chez le leader. Moğolistan lideri Cengiz Han, Osmanlı padişahlarından Kanuni Sultan Süleyman, Fatih Sultan Mehmet, Bosna lideri Aliya İZZETBEGOVİÇ ve daha birçok lider ülkelerine büyük zaferler kazandırmıştır. Becky BRODİN liderlikle ilgili şöyle der: Lider otorite kullanımı değildir. İnsanları güçlendirmektir. Lider ait olduğu toplumu hedefler koyarak ondan bu doğrultuda yönlendiren ve arkasından sürükleyen kişidir. Cesur adamların cesur adımları tarih yazar. Büyük yürüyüşler başlatır, toplumları dönüştürür tarihin akışını değiştirir. Korkaklar, silikler, sindirilmişler tarih yazamaz. Sistem içerisinde eriyip giderler. Kısa bir süre sonra toplumun hafızasından silinip gider. Günübirlik pozisyon alanlar, önlerine bakanlar, dar alanlara hapsolanlar, öfkeye, çıkara, saplantılara göre rol alanlar hep kaybeder. Milletlere ve ülkelere öncülük ve önderlik edemezler. Lider olamazlar. Toplumları ayağa kaldırıp onlara hedef gösteremezler. Bir davanın mensubu olamazlar. Bir ülke tasavvuruna, tarih hafızasına, gelecek ufkuna sahip olamazlar. Bu ilkenin tarafı, ülkesi, ırkı, sağı solu yoktur. Bu ilkeler Müslüman kimliğidir. Geçmişi olduğu kadarda geleceğidir. Ancak böyle bir bilinç ve böyle bir algı ile ülkeyi, milleti ve ümmeti tamamen ayağa kaldırabilir. İn islam, guidance and leadership requires responsibility. The majör aim in this is to serve the almighty God s religion, worldly noprofit gained from doing this. Leadership; is the skill of managing people under commandments, the chief and the employee, the administrator and the administrated in asafe and systematic way. The main point here is to fufill what is required to be done in abetter way, basing on World standart level. People in islamic community must be happy whit, political, cultural, economical, economical and judicial matters. İf a leader is not trustworthy, then it means there is a problem whit the administration and the administrator. 17

18 HAZİRAN 2014